Milli Eğitim Bakanlığı, FETÖ/PDY’nin darbe girişiminin ardından illere “okullarda güvenlik önlemlerini” içeren bir genelge gönderdi. Buna göre okula tamire gelen tesisatçının çantası aranacak, binaların etrafına tel örgü çekilecek.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), FETÖ darbe girişimiyle birlikte başta okullar olmak üzere tüm birimlerinde güvenlik tedbirlerinin olağanüstü seviyeye çıkarılmasını kararlaştırdı. Konuyla ilgili illere “Emniyet ve Güvenlik Tedbirleri” konulu bir genelge gönderen MEB Müsteşarı Yusuf Tekin, yeni eğitimöğretim yılıyla birlikte okullarda alınacak yeni tedbirleri açıkladı. Buna göre mesai saatleri dışında öğretmenler okul binasına izinle girebilecek. Okula tamire gelen tesisatçının alet çantası aranacak ve tamirciye okuldan bir personel eşlik edecek. Güvenlik önlemlerinin okullardan belge sızdırmayı önlemeye yönelik olduğu belirtildi.
Terör ve sabotaj
Genelgede, eğitim alanında gücü kırılan FETÖ/PDY terör örgütü ile bağlantılı cuntacıların, 15 Temmuz’da Türkiye’yi korumak için kendilerine emanet edilen araç, cihaz ve teçhizatı vatandaşa doğrulttuğu ifade edilerek, “Bakanlığımız, okullar ile özel eğitim kurumları ve barınma merkezlerinde üzücü olaylarla karşılaşılmaması için mevzuat esasları doğrultusunda emniyet ve güvenlik tedbirleri aksatılmadan uygulanacaktır” denildi.
Park yapılmayacak
Genelgeye göre alınacak bazı önlemler şöyle:
-Gizli ve gizlilik dereceli birim ve kısımlarda çalışan personel hakkında, “güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması” yapılacak.
-Okul bahçesine hiçbir surette araç alınmayacak. Öğrenci servis araçlarına ayrılan alan dışında park yapılmayacak.
-Çalışma saatleri dışında herhangi bir sebeple okula girmek isteyen personel, birim amirlerine veya güvenlikten sorumlu birime önceden bildirecek.
-Giriş-çıkışlar kayıt altına alınacak.
-Okula veya herhangi bir bakanlık birimine elektrik, su, havagazı ve kalorifer bakım-onarımı gibi amaçlarla gelen kişilerin tamir takımları, taşıdığı çanta ve torbaları girişte kontrol edilecek.
-Onarım süresince kontrol amacıyla bu kişilerin yanında refakatçi bir personel olacak.
-Okul bina ve eklentilerinin etrafı duvar ve tel örgü gibi engellerle çevrilecek.
-Belirli noktalara güvenlik kulübesi yapılacak. cnntürk
30 Temmuz 2016 Cumartesi
Ünlü cerrahlar gözaltında
Antalya’da FETÖ/PDY soruşturması kapsamında Akdeniz Üniversite Hastanesi’nde iki gündür süren operasyon kapsamında yüz, kol ve bacak nakillerine katılan dünyaca ünlü cerrahlar gözaltına alındı.
Antalya’da Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında gözaltı kararı alınan 150 kişiden yakalanan 147 kişi arasında Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Hastanesi’nde Türkiye’nin yüz nakli ile kol ve bacak nakillerine katılan dünya ünlü cerrahların da bulunduğu öğrenildi.
FETÖ/PDY soruşturması kapsamında Antalya Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri dün AÜ Rektörlüğü ve 19 fakülteye operasyon düzenlemişti. İki gündür düzenlenen operasyonlar kapsamında şu ana kadar aralarından eski Rektör yardımcıları, eski Dekan, akademisyen ve idari personelinde bulunduğu toplam 147 kişi gözaltına alındı. 150 kişi hakkında gözaltı kararı alınan operasyon kapsamında dün 130 kişi bugün ise 17 kişi gözaltına alındı. Yakalama kararı çıkartılan bazı akademisyenlerin ise yurt dışına kaçtığı belirlendi.
Yüz, kol ve bacak nakillerine katılan cerrahlar gözaltında operasyon kapsamında 2012 yılında Türkiye’nin ilk yüz nakli ile ilk kol ve bacak nakli operasyonlarında da yer alan Ortopedi Travmatoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Serdar T., Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalından Levent A., Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Atilla R. ile Diş Hekimliği Fakültesi Çene Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sinan T., Organ Nakli Merkezi eski Müdürü Doç. Dr. İbrahim A., eski Rektör Yardımcısı Nefroloji Bilim Dalından Prof.Dr. Ramazan Ç., Çocuk Cerrahisinden Prof.Dr, Abdurrahman K., Doç.Dr. Adnan A., Kardiyoloji Anabilim Dalından Prof. Dr. Remzi Y.'da gözaltına alındı.
Öte yandan, İletişim Fakültesi eski Dekanı Bilal A., Eğitim Fakültesi eski Dekanı Mimar T. de gözaltına alınanların arasında yer alıyor.
Ayrıca FETÖ-PDY operasyonları kapsamında gözaltı sayılarının artması nedeniyle merkezdeki Antalya Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı şube ve polis merkezlerindeki nezarethanelerde yer kalmaması nedeniyle, Aksu, Döşemealtı, Serik ve Kemer ilçelerine gönderildiği öğrenildi. cnnntürk
Antalya’da Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında gözaltı kararı alınan 150 kişiden yakalanan 147 kişi arasında Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Hastanesi’nde Türkiye’nin yüz nakli ile kol ve bacak nakillerine katılan dünya ünlü cerrahların da bulunduğu öğrenildi.
FETÖ/PDY soruşturması kapsamında Antalya Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri dün AÜ Rektörlüğü ve 19 fakülteye operasyon düzenlemişti. İki gündür düzenlenen operasyonlar kapsamında şu ana kadar aralarından eski Rektör yardımcıları, eski Dekan, akademisyen ve idari personelinde bulunduğu toplam 147 kişi gözaltına alındı. 150 kişi hakkında gözaltı kararı alınan operasyon kapsamında dün 130 kişi bugün ise 17 kişi gözaltına alındı. Yakalama kararı çıkartılan bazı akademisyenlerin ise yurt dışına kaçtığı belirlendi.
Yüz, kol ve bacak nakillerine katılan cerrahlar gözaltında operasyon kapsamında 2012 yılında Türkiye’nin ilk yüz nakli ile ilk kol ve bacak nakli operasyonlarında da yer alan Ortopedi Travmatoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Serdar T., Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalından Levent A., Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Atilla R. ile Diş Hekimliği Fakültesi Çene Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sinan T., Organ Nakli Merkezi eski Müdürü Doç. Dr. İbrahim A., eski Rektör Yardımcısı Nefroloji Bilim Dalından Prof.Dr. Ramazan Ç., Çocuk Cerrahisinden Prof.Dr, Abdurrahman K., Doç.Dr. Adnan A., Kardiyoloji Anabilim Dalından Prof. Dr. Remzi Y.'da gözaltına alındı.
Öte yandan, İletişim Fakültesi eski Dekanı Bilal A., Eğitim Fakültesi eski Dekanı Mimar T. de gözaltına alınanların arasında yer alıyor.
Ayrıca FETÖ-PDY operasyonları kapsamında gözaltı sayılarının artması nedeniyle merkezdeki Antalya Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı şube ve polis merkezlerindeki nezarethanelerde yer kalmaması nedeniyle, Aksu, Döşemealtı, Serik ve Kemer ilçelerine gönderildiği öğrenildi. cnnntürk
İşte Nazlı Ilıcak'ın ifadesi
Fethullahçı Terör Örgütü'nün medya yapılanmasına ilişkin soruşturmada tutuklanan Nazlı Ilıcak'ın savcılık ifadesi ifadesinde, "Yapılanmanın bir örgüt olduğunu 15 Temmuz sonrasında gördüm. Daha önce bilseydim, ne orada yazardım ne de orada bulunurdum. Bilakis karşısında yer alırdım" dediği ortaya çıktı.
FETÖ/PDY'nin medya yapılanmasına ilişkin soruşturma kapsamında gözaltına alınıp çıkarıldığı hakimlikçe tutuklanarak cezaevine gönderilen Nazlı Ilıcak'ın savcılık ifadesi ortaya çıktı.
Sabah'ın haberine göre Nazlı Ilcak'ın ifadesi özetle şöyle: "Ben darbe mağduru bir insanım. 28 Şubat sürecinde de her zaman mağdur kişilerin yanında durmaya gayret ettim. Benim yukarıda bahsettiği gibi mağdurların yanında olmak gibi bir karakterim olduğu için 17-25 Aralık sonrasında da dindar insanların üzerine insafsızca gidildiği yönünde bir kanaatim oluştu.
FETÖ/PDY'nin medya yapılanmasına ilişkin soruşturma kapsamında gözaltına alınıp çıkarıldığı hakimlikçe tutuklanarak cezaevine gönderilen Nazlı Ilıcak'ın savcılık ifadesi ortaya çıktı.
Sabah'ın haberine göre Nazlı Ilcak'ın ifadesi özetle şöyle: "Ben darbe mağduru bir insanım. 28 Şubat sürecinde de her zaman mağdur kişilerin yanında durmaya gayret ettim. Benim yukarıda bahsettiği gibi mağdurların yanında olmak gibi bir karakterim olduğu için 17-25 Aralık sonrasında da dindar insanların üzerine insafsızca gidildiği yönünde bir kanaatim oluştu.
"Mağdur olmadıklarını anladım"
Bende şu anda özellikle darbe yapılması, darbe esnasında Genelkurmay Başkanı'na darbeye katılanların Fethullah Gülen ile ilgili görüştürme teklifleri, darbeye karışanlardan çıkan birer dolarlık banknotlar, darbeye karışanların koşulsuz polise ve vatandaşa ateş talimatı vermesi ve meclisin bombalanması gibi hususları gördüğümde, bu insanların aslında mağdur olmadığını anladım.
"Yeni anladım için üzgünüm"
Bende yanıldığımı düşünüyorum. Bu yanın aslında dindar bir yapı olmadığını, mazlum bir yapı olmayıp, örgütsel bir yapılanma olduğunu yeni anladığım için üzgünüm. Ben işimden atılınca nafakamı kazanmak için Bugün TV'de programlara başladım. Bu kuruluşların bir örgütün hedefi doğrultusunda hareket ettiğinden haberim yoktu. 15 Temmuz'dan sonra özellikle Genelkurmay Başkanı'na örgüt mensubu bir askerin Fethullah Gülen ile sizi görüştürelim talebi beni çok sarstı.
"Asker içinde ciddi bir yapılanma olduğunu idrak ettim"
Bu ne biçim bir zihniyet ki koskoca Genelkurmay Başkanı'nı bu şekilde ikna edebileceğini düşünmektedir. Ayrıca bir dolarlar meselesi çıktı. Bununda hakikaten görev dağılımı olabileceğini düşündüm ve asker içinde ciddi bir yapılanma olduğunu idrak ettim. Bu kabul edilemez. Daha önce bu iddialar vardı. Ancak Genelkurmay Adli Müşaviri de bu iddiaları da reddediyordu.
"Herkes 15 Temmuz'da terör örgütü olduğunu idrak etti"
Bunları benim bilmem mümkün değildir. Yanıldığımı bu yapılanmanın bir örgüt olduğunu 15 Temmuz sonrasında gördüm. Daha önce bilseydim, ne orada yazardım ne de orada bulunurdum. Bilakis karşısında yer alırdım. Üzerime atılı hiçbir suçlamayı kabul etmiyorum. Ben yaptığım programlarda veya yazılarda bilerek suç işlemedim. Yaptığım iş suç kalıbına uyuyorsa da farkında değilim.
Suç olduğunu düşünmüyorum. Ayrıca Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nde herkes bu yapılanmanın bir terör örgütü olduğunu 15 Temmuz 2015 tarihi ile idrak etti.
"İyi niyetimin kurbanı oldum"
Herhangi bir kastım yoktur. Ben 40 yıllık gazeteciyim. İyi niyetimin kurbanı oldum. Ben çalıştığım dönemde şu anda yurt dışına kaçmış olduklarını öğrendiğim, daha önce öğrendiğimde de aşırı derecede tepki gösterdiğim Tarık Toros ve Erkan Başyurt gibi çalıştığım kurumda yönetici olan kişiler ile örgütsel bir bağ içerisinde bulunmadım. Kendileri de bana programı ile ilgili herhangi bir telkinde bulunmadılar. Çalıştığım dönemde örgütsel bir faaliyet olduğunun farkında değildim."
Gülen'in haki cübbesi orduya sinyalmiş
Fetullah Gülen'in ordudaki müritlerine darbe sinyalini aylar önce giydiği haki cübbeyle verdiği iddia edildi. MİT Gülen'in "haki cübbesini" fark etti ve FETÖ üyelerinin kriptolu yazışma sistemini de kırdı. Ama ne MİT ne de ABD istihbaratı, darbe olacağına dair net bir teşhis koyamadı.
ABD'nin en çok satan gazetesi Wall Street Journal'ın üst düzey Türk istihbarat kaynaklarına dayandırdığı habere göre, Fetullah Gülen ordudaki müritlerine darbe girişimi sinyalini aylar önce vermişti. MİT Gülen'in "haki cübbesini" fark etti ve FETÖ üyelerinin kriptolu yazışma sistemini de kırdı. Ama ne MİT ne de ABD istihbaratı, darbe olacağına dair net bir teşhis koyamadı.
İşte Joe Parkinson ve Adam Entous imzalı Wall Street Journal haberindeki başlıca iddialar:
* MİT'in içinde bir grup kıdemli analist, FETÖ üyeleri hakkında istihbarat toplamak ve Gülen'in vaazlarında kullandığı kelime ve jestlerde gizli mesajlar olup olmadığını anlamak için günler harcadı.
* MİT tarafından izlendiklerini bilen FETÖ üyeleri, iletişimlerini daha da gizli hale getirdi. FETÖ üyesi olan ve "casusluk oyunlarını" iyi bilen tecrübeli askeri istihbaratçılar buna yardım etti. Gülen'in kendisi telefon kullanmayı bıraktı ve talimatlarını birkaç yakın adamına sözlü olarak aktarmaya başladı.
Bylock ile yazışıyorlardı
* Üst düzey Türk istihbarat yetkililerine göre FETÖ 2014 yılında ByLock adlı kriptolu mesajlaşma uygulamasını kullanmaya başladı. MİT bunu geçen kış keşfetti ve milyonlarca mesajın şifresini çözmeye başladı.
* Bu sayede MİT, FETÖ üyesi olabilecekleri değerlendirilen 40 bin kişiyi tespit etti. Bunlardan 600'ü üst düzey askeri yetkililerdi. Ancak Türk istihbarat kaynaklarına göre bu mesajlarda bir darbe planına rastlanamadı.
* MİT kriptosunu kırdığı ByLock mesajlarını bahar aylarının başında bakanlıklarla paylaştı. Böylece FETÖ üyeleri kriptonun kırıldığını öğrendiler. Bu nedenle ByLock yerine başka bir uygulama kullanmaya başladılar.
Gülen'in haki cübbesi orduya sinyalmiş
* 21 Mart 2016'da Gülen haki bir cüppeyle vaaz verdi. YouTube videosunu analiz eden MİT uzmanları bunun ordudaki FETÖ'cülere bir mesaj olabileceğini değerlendirdi. Ancak darbeyle ilgili bir mesaj olabileceği düşünülemedi.
* Darbe girişiminden dört gün önce MİT, FETÖ üyesi olduğu sanılan 600 subayın ismini Genelkurmay'a iletti. Plan, ağustostaki YAŞ toplantısında bu subayların ordudan tasfiye edilmesiydi.
* 15 Temmuz akşamüstü MİT, Ankara Kara Havacılık Okulu ve Akıncı Üssü'nde olağandışı hareketlilik tespit etti. Genelkurmay faksla uyarıldı. 17:30'da Hakan Fidan'ın yardımcısı bizzat Genelkurmay'a gitti.
Fidan, Akar'dan haber bekledi
* O akşamüstü akademiyi ziyaret eden üst düzey bir komutan, taarruz helikopterlerinin füze yüklü olmasından şüphelendi. Üstekiler tatbikata hazırlandıklarını söylediler.
* 18:00'de Hakan Fidan, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ile karargahta buluştu. Akar Akıncı'ya gidip durumu yerinde görme kararı aldı. Fidan MİT merkezine döndü ve tatildeki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı bilgilendirmek için Akar'dan haber bekledi, ama arayan olmadı. Akar, kendisini Gülen ile konuşturmayı teklif eden bir general tarafından rehin alınmıştı.
* 21:00'de dramatik bir şeyler olduğu artık açıktı. Darbeciler bir saat içinde MİT merkezine de ulaştı. İki Super Cobra ve üç Sikorsky helikopteri binaya ateş açıp komando indirmeye çalıştı.
'Son kurşununuza kadar savaşın'
* Fidan, jetlerin de bomba atabileceği endişesiyle içeride tutuluyordu. Korumaları ise dışarıdaki ağaçları siper alıp darbecilerin helikopterlerine ateş açıyordu. MİT'in silah eğitimi almamış bürokratları bile darbecilerin hava indirmesini engellemeye çalıştı. Fidan, yardımcılarına, "Son kurşununuza kadar savaşın, sizi canlı ele geçiremesinler" dedi.
* Çatışma sürerken saatler gece yarısını geçmişti. 1.30-2.00 sularında MİT'in güvenlik ekibi, darbeci helikopterleri savuşturmak için çatıya ağır makineli tüfekler ve roket atarlar getirdi. Bu sayede hem MİT karargahı hem de Cumhurbaşkanlığı Sarayı çevresinden darbeciler savuşturuldu.
İstihbarat zafiyeti mi?
* WSJ Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "istihbarat zafiyeti" açıklamasını hatırlatmasının ardından üst düzey bir Türk istihbarat yetkilisi gazeteye şunları söyledi: "Bir söylentinin (Akıncı'daki hareketlilik) üzerine gidip darbe girişimini ortaya çıkarmasaydık muhtemelen şimdi ya ölmüş ya hapishanede olurduk. Bu istihbarat zafiyeti sadece MİT'in değil, tüm güvenlik kurumlarımızın sistemik bir zafiyetidir."
* ABD istihbarat örgütlerinin MİT ile ortak çalışması karşılıklı bir güvensizliğe dayanıyordu. ABD'nin Türkiye'deki iletişimi dinlemesinde subaylara değil, militanlara odaklanıldı. FETÖ'nün darbe planları fark edilemedi, sadece "siyasi bir huzursuzluk" olduğu sanıldı. (cnntürk)
ABD'nin en çok satan gazetesi Wall Street Journal'ın üst düzey Türk istihbarat kaynaklarına dayandırdığı habere göre, Fetullah Gülen ordudaki müritlerine darbe girişimi sinyalini aylar önce vermişti. MİT Gülen'in "haki cübbesini" fark etti ve FETÖ üyelerinin kriptolu yazışma sistemini de kırdı. Ama ne MİT ne de ABD istihbaratı, darbe olacağına dair net bir teşhis koyamadı.
İşte Joe Parkinson ve Adam Entous imzalı Wall Street Journal haberindeki başlıca iddialar:
* MİT'in içinde bir grup kıdemli analist, FETÖ üyeleri hakkında istihbarat toplamak ve Gülen'in vaazlarında kullandığı kelime ve jestlerde gizli mesajlar olup olmadığını anlamak için günler harcadı.
* MİT tarafından izlendiklerini bilen FETÖ üyeleri, iletişimlerini daha da gizli hale getirdi. FETÖ üyesi olan ve "casusluk oyunlarını" iyi bilen tecrübeli askeri istihbaratçılar buna yardım etti. Gülen'in kendisi telefon kullanmayı bıraktı ve talimatlarını birkaç yakın adamına sözlü olarak aktarmaya başladı.
Bylock ile yazışıyorlardı
* Üst düzey Türk istihbarat yetkililerine göre FETÖ 2014 yılında ByLock adlı kriptolu mesajlaşma uygulamasını kullanmaya başladı. MİT bunu geçen kış keşfetti ve milyonlarca mesajın şifresini çözmeye başladı.
* Bu sayede MİT, FETÖ üyesi olabilecekleri değerlendirilen 40 bin kişiyi tespit etti. Bunlardan 600'ü üst düzey askeri yetkililerdi. Ancak Türk istihbarat kaynaklarına göre bu mesajlarda bir darbe planına rastlanamadı.
* MİT kriptosunu kırdığı ByLock mesajlarını bahar aylarının başında bakanlıklarla paylaştı. Böylece FETÖ üyeleri kriptonun kırıldığını öğrendiler. Bu nedenle ByLock yerine başka bir uygulama kullanmaya başladılar.
Gülen'in haki cübbesi orduya sinyalmiş
* 21 Mart 2016'da Gülen haki bir cüppeyle vaaz verdi. YouTube videosunu analiz eden MİT uzmanları bunun ordudaki FETÖ'cülere bir mesaj olabileceğini değerlendirdi. Ancak darbeyle ilgili bir mesaj olabileceği düşünülemedi.
* Darbe girişiminden dört gün önce MİT, FETÖ üyesi olduğu sanılan 600 subayın ismini Genelkurmay'a iletti. Plan, ağustostaki YAŞ toplantısında bu subayların ordudan tasfiye edilmesiydi.
* 15 Temmuz akşamüstü MİT, Ankara Kara Havacılık Okulu ve Akıncı Üssü'nde olağandışı hareketlilik tespit etti. Genelkurmay faksla uyarıldı. 17:30'da Hakan Fidan'ın yardımcısı bizzat Genelkurmay'a gitti.
Fidan, Akar'dan haber bekledi
* O akşamüstü akademiyi ziyaret eden üst düzey bir komutan, taarruz helikopterlerinin füze yüklü olmasından şüphelendi. Üstekiler tatbikata hazırlandıklarını söylediler.
* 18:00'de Hakan Fidan, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ile karargahta buluştu. Akar Akıncı'ya gidip durumu yerinde görme kararı aldı. Fidan MİT merkezine döndü ve tatildeki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı bilgilendirmek için Akar'dan haber bekledi, ama arayan olmadı. Akar, kendisini Gülen ile konuşturmayı teklif eden bir general tarafından rehin alınmıştı.
* 21:00'de dramatik bir şeyler olduğu artık açıktı. Darbeciler bir saat içinde MİT merkezine de ulaştı. İki Super Cobra ve üç Sikorsky helikopteri binaya ateş açıp komando indirmeye çalıştı.
'Son kurşununuza kadar savaşın'
* Fidan, jetlerin de bomba atabileceği endişesiyle içeride tutuluyordu. Korumaları ise dışarıdaki ağaçları siper alıp darbecilerin helikopterlerine ateş açıyordu. MİT'in silah eğitimi almamış bürokratları bile darbecilerin hava indirmesini engellemeye çalıştı. Fidan, yardımcılarına, "Son kurşununuza kadar savaşın, sizi canlı ele geçiremesinler" dedi.
* Çatışma sürerken saatler gece yarısını geçmişti. 1.30-2.00 sularında MİT'in güvenlik ekibi, darbeci helikopterleri savuşturmak için çatıya ağır makineli tüfekler ve roket atarlar getirdi. Bu sayede hem MİT karargahı hem de Cumhurbaşkanlığı Sarayı çevresinden darbeciler savuşturuldu.
İstihbarat zafiyeti mi?
* WSJ Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "istihbarat zafiyeti" açıklamasını hatırlatmasının ardından üst düzey bir Türk istihbarat yetkilisi gazeteye şunları söyledi: "Bir söylentinin (Akıncı'daki hareketlilik) üzerine gidip darbe girişimini ortaya çıkarmasaydık muhtemelen şimdi ya ölmüş ya hapishanede olurduk. Bu istihbarat zafiyeti sadece MİT'in değil, tüm güvenlik kurumlarımızın sistemik bir zafiyetidir."
* ABD istihbarat örgütlerinin MİT ile ortak çalışması karşılıklı bir güvensizliğe dayanıyordu. ABD'nin Türkiye'deki iletişimi dinlemesinde subaylara değil, militanlara odaklanıldı. FETÖ'nün darbe planları fark edilemedi, sadece "siyasi bir huzursuzluk" olduğu sanıldı. (cnntürk)
Memurlar hac için izin alabilecek
15 Temmuz darbe girişiminin ardından izinleri iptal edilen memurlar sadece hac ibadetleri için izin alabilecekler.
Hürriyet Gazetesi’nin haberine göre kamuda izni iptal edilen memurlar sadece hac ibadetleri için izin alabilecek.
15 Temmuz darbe girişiminin ardından izinleri iptal edilen kamu çalışanları belgelemeleri halinde hac ibadetleri için izin alabilecek. Tek şart idari veya adli soruşturma veya görevden uzaklaştırılmamış olma.
Öte yandan Çalışma ve Sosyal Güvenlik bakanı Süleyman Soylu memurların izin yasaklarına ilişkin açıklamalarda bulundu. Bakan, “Memura izin yasağı FETÖ yapılanmasına karşı tedbirdir, (yasağın kalkması) yakın zamanda yeniden değerlendirilecek” ifadesini kullandı.
ÜCRETLERİ GERİ ALACAKLAR
Ayrıca darbe girişimi sonrası kamu çalışanlarının yıllık izinlerinin kaldırılmasının ardından tatil için para ödeyeceklerin nasıl bir yol izleyeceği merak konusu oldu. Parasını geri almak isteyenlere 14 gün içinde ücretlerinin geri ödeneceği ifade ediliyor.
Adana Barosu Tüketici Hakları Komisyonu Başkanı Turgay Mumcuoğlu yazılı bir açıklama yaparak paket tur satın alan kamu çalışanlarının yasa gereği paralarının iade edilmesi gerektiğini belirtti.
Hürriyet Gazetesi’nin haberine göre kamuda izni iptal edilen memurlar sadece hac ibadetleri için izin alabilecek.
15 Temmuz darbe girişiminin ardından izinleri iptal edilen kamu çalışanları belgelemeleri halinde hac ibadetleri için izin alabilecek. Tek şart idari veya adli soruşturma veya görevden uzaklaştırılmamış olma.
Öte yandan Çalışma ve Sosyal Güvenlik bakanı Süleyman Soylu memurların izin yasaklarına ilişkin açıklamalarda bulundu. Bakan, “Memura izin yasağı FETÖ yapılanmasına karşı tedbirdir, (yasağın kalkması) yakın zamanda yeniden değerlendirilecek” ifadesini kullandı.
ÜCRETLERİ GERİ ALACAKLAR
Ayrıca darbe girişimi sonrası kamu çalışanlarının yıllık izinlerinin kaldırılmasının ardından tatil için para ödeyeceklerin nasıl bir yol izleyeceği merak konusu oldu. Parasını geri almak isteyenlere 14 gün içinde ücretlerinin geri ödeneceği ifade ediliyor.
Adana Barosu Tüketici Hakları Komisyonu Başkanı Turgay Mumcuoğlu yazılı bir açıklama yaparak paket tur satın alan kamu çalışanlarının yasa gereği paralarının iade edilmesi gerektiğini belirtti.
Hem Erdoğan ağladı Hem de Yıldırım!
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım, Beştepe Kongre Kültür Merkezi açılışı ve şehitleri anma programına katıldı. Program sırasında 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında yaşananlarla ilgili yayınlanan bir belgesel Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı ve Başbakan Binali Yıldırım'ı duygulandırdı. Cumhurbaşkanı ve Başbakan gözyaşlarını tutamadı!
Ak Saray’daki Şehitleri Anma Programı’nda yayınlanan bir belgesel başta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ve Başbakan Binali Yıldırım olmak üzere tüm salonu duygulandırdı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım, Ak Saray Kongre Kültür Merkezi açılışı ve şehitleri anma programına katıldı.
İstiklal Marşı'nın ardından 15 Temmuz darbe girişimini anlatan bir video yayınlandı. Videoda darbeci askerlerin Türk halkına nasıl saldırdıkları gösterildi, halkın kahraman direnişine yer verildi. Videoyu izleyen bazı katılımcılar fenalaşırken, bazıları da gözyaşlarına engel olamadı.
Program sırasında 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında yaşananlarla ilgili yayınlanan bir belgesel Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ve Başbakan Binali Yıldırım’ı da duygulandırdı. Hem Erdoğan ağladı Hem de Yıldırım.
Ak Saray’daki Şehitleri Anma Programı’nda yayınlanan bir belgesel başta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ve Başbakan Binali Yıldırım olmak üzere tüm salonu duygulandırdı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım, Ak Saray Kongre Kültür Merkezi açılışı ve şehitleri anma programına katıldı.
İstiklal Marşı'nın ardından 15 Temmuz darbe girişimini anlatan bir video yayınlandı. Videoda darbeci askerlerin Türk halkına nasıl saldırdıkları gösterildi, halkın kahraman direnişine yer verildi. Videoyu izleyen bazı katılımcılar fenalaşırken, bazıları da gözyaşlarına engel olamadı.
Program sırasında 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında yaşananlarla ilgili yayınlanan bir belgesel Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ve Başbakan Binali Yıldırım’ı da duygulandırdı. Hem Erdoğan ağladı Hem de Yıldırım.
Erdoğan’dan önemli karar! O davaları geri çekti
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ak Saray'da Millet Kongre ve Kültür Merkezi açılışı ile Şehitleri Anma Programında yaptığı konuşmasında "Şu ana kadar şahsıma her türlü saygısızlığı, hakareti yapanları bir kereye mahsus olarak, davalarımı çekiyorum ve affediyorum" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ak Sara’da düzenlenen Şehitleri Anma programında yaptığı açıklamada, ”Şu ana kadar şahsıma her türlü saygısızlığı, hakareti yapanları bir kereye mahsus olarak, davalarımı çekiyorum ve affediyorum. Zira asıl bu imkanı doğru değerlendiremezsek millet bizim yakamıza yapışma hakkına sahip olur diye düşünüyorum. Onun için siyasetçiler başta olmak üzere, toplumun tüm kesimlerinin, ülkemizin önündeki bu gerçeğe, bu hassas duruma uygun şekilde davranacaklarına inanıyorum.” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ak Sara’da düzenlenen Şehitleri Anma programında yaptığı açıklamada, ”Şu ana kadar şahsıma her türlü saygısızlığı, hakareti yapanları bir kereye mahsus olarak, davalarımı çekiyorum ve affediyorum. Zira asıl bu imkanı doğru değerlendiremezsek millet bizim yakamıza yapışma hakkına sahip olur diye düşünüyorum. Onun için siyasetçiler başta olmak üzere, toplumun tüm kesimlerinin, ülkemizin önündeki bu gerçeğe, bu hassas duruma uygun şekilde davranacaklarına inanıyorum.” dedi.
Çukurca'da şehit sayısı 8'e yükseldi
Hakkari'nin Çukurca ilçesinde, PKK'lı teröristlerin yol kontrolü yapan güvenlik güçlerine düzenlediği saldırıda 8 asker şehit oldu, 25 asker de yaralandı. Çatışmada 8 terörist de öldürüldü.
Alınan bilgiye göre, Çukurca-Hakkari Karayolu Doğanlı bölgesinde, terör örgütü PKK mensupları, yol kontrolü yapan askerlere uzun namlulu silahlarla saldırdı.
8 asker şehit oldu
Gece saatlerinde ilk belirlemelere göre 5 askerin şehit olduğu açıklanmıştı. Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), sabah saatlerinde yaptığı açıklama ile yaralanan üç askerin daha şehit olduğunu duyurdu.
TSK'dan yapılan açıklamada, "29 Temmuz 2016 Cuma günü saat 17.45 sularında, Hakkâri/Çukurca Taşbaşı köyü bölgesinde, bölücü terör örgütü mensubu teröristlerle çıkan silahlı çatışma esnasında yaralanan üç kahraman silah arkadaşımız daha şehit olmuş (toplam 8 şehit), ilk anda irtibat kurulamayan bir silah arkadaşımız yaralı olarak bulunmuş, ayrıca çatışmaların devamında ondokuz kahraman silah arkadaşımız yaralanmıştır" denildi.
25 asker yaralı
"Bölgedeki söz konusu çatışmada yaralanan toplam yirmi beş kahraman silah arkadaşımızın hastanede tedavilerine devam edilmektedir" denilen açıklamada, "Müteakiben bölgede icra edilen hava destekli operasyonda, sekiz bölücü terör örgütü mensubu terörist etkisiz hale getirilmiştir. Bizleri derin bir acı ve üzüntüye boğan bu saldırıda hayatını kaybeden aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet, şehitlerimizin değerli ailelerine, yakınlarına, Türk Silahlı Kuvvetleri ile Yüce Türk Milletine başsağlığı ve sabır, yaralanan kahraman silah arkadaşlarımıza da acil şifalar diliyoruz" ifadesi kullanıldı.
Şırnak'ta da terör saldırısı: 1 asker yaralı
Öte yandan Şırnak'ın Cizre ilçesi Hisar Tank Taburu'na PKK'lı teröristlerin uzun namlulu silahlarla gerçekleştirdiği saldırıda 1 asker ağır yaralandı. Alınan bilgiye göre, akşam saatlerinde PKK'lı bir grup terörist Cudi Dağı eteklerinde Hisar Tank Taburu'na roketatar ve uzun namlulu silahlarla saldırdı.
Saldırıya anında karşılık veren güvenlik güçleri ile PKK'lı teröristler arasında çatışma çıktı. Çatışmada, ağır yaralanan 1 asker, askeri helikopterle Şırnak Asker Hastanesi'ne kaldırıldı. Karanlıktan yararlanarak ormanlık alana kaçan teröristlerin yakalanması için bölgede hava destekli operasyon başlatıldı. cnntürk
Alınan bilgiye göre, Çukurca-Hakkari Karayolu Doğanlı bölgesinde, terör örgütü PKK mensupları, yol kontrolü yapan askerlere uzun namlulu silahlarla saldırdı.
8 asker şehit oldu
Gece saatlerinde ilk belirlemelere göre 5 askerin şehit olduğu açıklanmıştı. Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), sabah saatlerinde yaptığı açıklama ile yaralanan üç askerin daha şehit olduğunu duyurdu.
TSK'dan yapılan açıklamada, "29 Temmuz 2016 Cuma günü saat 17.45 sularında, Hakkâri/Çukurca Taşbaşı köyü bölgesinde, bölücü terör örgütü mensubu teröristlerle çıkan silahlı çatışma esnasında yaralanan üç kahraman silah arkadaşımız daha şehit olmuş (toplam 8 şehit), ilk anda irtibat kurulamayan bir silah arkadaşımız yaralı olarak bulunmuş, ayrıca çatışmaların devamında ondokuz kahraman silah arkadaşımız yaralanmıştır" denildi.
25 asker yaralı
"Bölgedeki söz konusu çatışmada yaralanan toplam yirmi beş kahraman silah arkadaşımızın hastanede tedavilerine devam edilmektedir" denilen açıklamada, "Müteakiben bölgede icra edilen hava destekli operasyonda, sekiz bölücü terör örgütü mensubu terörist etkisiz hale getirilmiştir. Bizleri derin bir acı ve üzüntüye boğan bu saldırıda hayatını kaybeden aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet, şehitlerimizin değerli ailelerine, yakınlarına, Türk Silahlı Kuvvetleri ile Yüce Türk Milletine başsağlığı ve sabır, yaralanan kahraman silah arkadaşlarımıza da acil şifalar diliyoruz" ifadesi kullanıldı.
Şırnak'ta da terör saldırısı: 1 asker yaralı
Öte yandan Şırnak'ın Cizre ilçesi Hisar Tank Taburu'na PKK'lı teröristlerin uzun namlulu silahlarla gerçekleştirdiği saldırıda 1 asker ağır yaralandı. Alınan bilgiye göre, akşam saatlerinde PKK'lı bir grup terörist Cudi Dağı eteklerinde Hisar Tank Taburu'na roketatar ve uzun namlulu silahlarla saldırdı.
Saldırıya anında karşılık veren güvenlik güçleri ile PKK'lı teröristler arasında çatışma çıktı. Çatışmada, ağır yaralanan 1 asker, askeri helikopterle Şırnak Asker Hastanesi'ne kaldırıldı. Karanlıktan yararlanarak ormanlık alana kaçan teröristlerin yakalanması için bölgede hava destekli operasyon başlatıldı. cnntürk
Yaşar Büyükanıt'ın yaveri de tutuklandı
İzmir'de görülen komuoyunda 'Askeri casusuluk' davası olarak bilinen 'gizli belge ve belge bulundurma davasında ve soruşturmasında çeşitli usulsüzlükler yapılarak sahte delil üretildiği iddialarıyla gözaltına alınana 28 kişiden aralarında Tümgeneral Hamza Koçyiğit, eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın yaveri emekli Albay Gürsel Yüce'nin de bulunduğu 20 kişi tutuklandı.
Geçtiğimiz salı günü, İzmir merkezli 22 ilde başlatılan operasyonda, İzmir'de görülen komuoyunda 'Askeri casusuluk' soruşturmasında davası olarak bilinen 'gizli belge ve belde bulundurma davasında ve soruşturmasında çeşitli usulsüzlükler yapılarak sahte delil üretildiği iddialarıyla ilgili FETÖ üyesi 79 kişi hakkında yakalama kararı verildi.
Gözaltı listesinde 15 Temmuz gecesi yapılan darbe girişimi ile ilgili tutuklanan Bornova 57. Topçu Tugay Komutanı Tuğgeneral Mehmed Nuri Başol, Sivas 5. Piyade Er Eğitim Tugayı Komutanı Tuğgeneral Fatih Celaleddin Sağır, Akdeniz Bölge ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Nejat Atilla Demirhan, Ordu Harekat Kurmay Başkanı Tuğgeneral Ekrem Çağlar, 54. Mekanize Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral Hidayet Arı, 8. Kolordu Komutanlığı'nda görevli Kurmay Albay Abdullah Bayram, Pilot Albay Murat Dağlı'nın da aralarında bulunduğu 9 subayın da olduğu belirtildi.
Aralarında Tümgeneral Hamza Koçyiğit, eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın yaveri emekli Albay Gürsel Yüce'nin de bulunduğu 28 şüpheli gözaltına alınmış emniyetteki sorgulamalarının ardından dün adliyeye sevkedilmişti. Mahkeme karşısına çıkan şüphelilerden aralarında Tümgeneral Hamza Koçyiğit ve eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın yaveri emekli Albay Gürsel Yüce'nin de bulunduğu 20 şüpheli tutuklanırken 8'i şüpheli ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. cnntürk
Nazlı Ilıcak tutuklandı
Darbe soruşturması kapsamında mahkemeye çıkartılan 21 gazeteciden, aralarında Nazlı Ilıcak'ın da bulunduğu 17 gazeteci, silahlı terör örgütüne üyelik suçundan tutuklandı. Aralarında Bülent Mumay'ın bulunduğu 4 gazeteci ise serbest bırakıldı.
Darbe girişimi sonrasında FETÖ/ PDY silahlı terör örgütünün medya yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında mahkemeye sevk edilen aralarında Nazlı Ilıcak'ın da bulunduğu 21 gazeteciden, 17'sinin "Silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan tutuklanmasına karar verildi.
Gazeteciler Bülent Mumay ve Mehmet Gündem adli kontrol şartı görülmeksizin serbest bırakılırken; Arda Akın ve Yakup Sağlam adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
İstanbul Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edilen 21 gazeteci, işlemlerin hızlıca yürütülmesi için 4 ayrı mahkeme tarafından sorgulandı.
Bülent Mumay serbest
Sonucu ilk belli olan gazeteci Bülent Mumay oldu.
Adli kontrol şartıyla mahkemeye sevk edilen Mumay hakkında mahkeme, herhangi bir adli kontrol şartına gerek görülmeden serbest bırakılmasına karar verdi.
Ancak mahkemece sorguları tamamlanan Nazlı Ilıcak, Bayram Kaya, Haşim Söylemez, Seyit Kılıç, Emre Soncan, Cuma Ulus, Büşra Erdal, Habip Güler, Ufuk Şanlı, Yakup Çetin, Erkan Acar,Ali Akkuş, Abdullah Kılıç, Cihan Acar, Bünyamin Köseli, Azmi Kalyoncu ve Hüseyin Aydın'ın "Silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan tutuklanmalarına karar verildi.
Mahkeme Arda Akın ve Yakup Sağlam'ın yurtdışına çıkış yasağı ve imza şartıyla serbest bırakılmalarına karar verirken; Mehmet Gündem ise herhangi bir adli kontrol şartına gerek görülmeden serbest bırakıldı.
lıcak ve Erdal Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna konuldu
Nazlı Ilıcak ve Hanım Büşra Erdal gece 01.00'de Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz kurumuna konuldu.
Ilıcak ve Erdal Asayiş Şube Müdürlüğü'ne bağlı polisler tarafından iki ayrı otomobil ile getirildi. Nazlı Ilıcak cezaevi girişinde herhangi bir açıklamada bulunmazken, Hanım Büşra Erdal: " Sadece gazeteciyiz, attığımız tweetlerden dolayı tutuklandık' dedi. DHA
Darbe girişimi sonrasında FETÖ/ PDY silahlı terör örgütünün medya yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında mahkemeye sevk edilen aralarında Nazlı Ilıcak'ın da bulunduğu 21 gazeteciden, 17'sinin "Silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan tutuklanmasına karar verildi.
Gazeteciler Bülent Mumay ve Mehmet Gündem adli kontrol şartı görülmeksizin serbest bırakılırken; Arda Akın ve Yakup Sağlam adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
İstanbul Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edilen 21 gazeteci, işlemlerin hızlıca yürütülmesi için 4 ayrı mahkeme tarafından sorgulandı.
Bülent Mumay serbest
Sonucu ilk belli olan gazeteci Bülent Mumay oldu.
Adli kontrol şartıyla mahkemeye sevk edilen Mumay hakkında mahkeme, herhangi bir adli kontrol şartına gerek görülmeden serbest bırakılmasına karar verdi.
Ancak mahkemece sorguları tamamlanan Nazlı Ilıcak, Bayram Kaya, Haşim Söylemez, Seyit Kılıç, Emre Soncan, Cuma Ulus, Büşra Erdal, Habip Güler, Ufuk Şanlı, Yakup Çetin, Erkan Acar,Ali Akkuş, Abdullah Kılıç, Cihan Acar, Bünyamin Köseli, Azmi Kalyoncu ve Hüseyin Aydın'ın "Silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan tutuklanmalarına karar verildi.
Mahkeme Arda Akın ve Yakup Sağlam'ın yurtdışına çıkış yasağı ve imza şartıyla serbest bırakılmalarına karar verirken; Mehmet Gündem ise herhangi bir adli kontrol şartına gerek görülmeden serbest bırakıldı.
lıcak ve Erdal Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna konuldu
Nazlı Ilıcak ve Hanım Büşra Erdal gece 01.00'de Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz kurumuna konuldu.
Ilıcak ve Erdal Asayiş Şube Müdürlüğü'ne bağlı polisler tarafından iki ayrı otomobil ile getirildi. Nazlı Ilıcak cezaevi girişinde herhangi bir açıklamada bulunmazken, Hanım Büşra Erdal: " Sadece gazeteciyiz, attığımız tweetlerden dolayı tutuklandık' dedi. DHA
29 Temmuz 2016 Cuma
Gülen’in kitap, CD ve DVD'lerine toplatma kararı verildi
Bakırköy Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talebi doğrultusunda Fethullah Gülen tarafından yazılan kitaplar ile CD, DVD ve diğer elektronik materyallerden oluşan 672 eserde "Terör örgütü propagandası" yapıldığı gerekçesi ile basım, dağıtım ve satışının yasaklanması ve piyasada elde edilenlere el konulmasına karar verdi.
Bakırköy Cumhuriyet Savcısı Ertuğrul Sarıyar tarafından Bakırköy Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’ne yapılan başvuruda, Fethullah Gülen’in hakkında soruşturma yürütülen FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün lideri olduğu hatırlatıldı.
672 kitap, CD ve DVD için toplatma istendi
15 Temmuz 2016 tarihinde "Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın öngördüğü düzeni cebir ve şiddet kullanmak suretiyle ortadan kaldırmaya teşebbüs" eden FETÖ/PDY terör örgütünün lideri olan Gülen’in, halk üzerinde din adamı kisvesi altında sempati toplamak, örgüte eleman kazandırmak amaçları ile yazdığı düşünülen 672 kitap, CD, DVD ve diğer elektronik materyallerin "Terör örgütü propagandası" suçunu içerebileceği belirtildi.
Başvuruda, terör örgütü propagandası oluşturabileceği değerlendirilen kitap, CD, DVD ve diğer elektronik materyallerden oluşan 672 adet eserin Basın Kanunu’nun 25/2 maddesi uyarınca basımı, dağıtımı ve satışının yasaklanması, piyasada elde edilenlere el konulması talep edildi.
Sulh ceza hakimliği talebi kabul etti
Kararı değerlendiren Bakırköy Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği, bu talebi kabul ederek Gülen tarafından yazılan kitaplar ile ona ait CD, DVD ve elektronik materyallerin satışı, dağıtımı ve basımının yasaklanmasına, piyasada elde edilenlere de el konulmasına karar verdi. DHA
Bakırköy Cumhuriyet Savcısı Ertuğrul Sarıyar tarafından Bakırköy Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’ne yapılan başvuruda, Fethullah Gülen’in hakkında soruşturma yürütülen FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün lideri olduğu hatırlatıldı.
672 kitap, CD ve DVD için toplatma istendi
15 Temmuz 2016 tarihinde "Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın öngördüğü düzeni cebir ve şiddet kullanmak suretiyle ortadan kaldırmaya teşebbüs" eden FETÖ/PDY terör örgütünün lideri olan Gülen’in, halk üzerinde din adamı kisvesi altında sempati toplamak, örgüte eleman kazandırmak amaçları ile yazdığı düşünülen 672 kitap, CD, DVD ve diğer elektronik materyallerin "Terör örgütü propagandası" suçunu içerebileceği belirtildi.
Başvuruda, terör örgütü propagandası oluşturabileceği değerlendirilen kitap, CD, DVD ve diğer elektronik materyallerden oluşan 672 adet eserin Basın Kanunu’nun 25/2 maddesi uyarınca basımı, dağıtımı ve satışının yasaklanması, piyasada elde edilenlere el konulması talep edildi.
Sulh ceza hakimliği talebi kabul etti
Kararı değerlendiren Bakırköy Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği, bu talebi kabul ederek Gülen tarafından yazılan kitaplar ile ona ait CD, DVD ve elektronik materyallerin satışı, dağıtımı ve basımının yasaklanmasına, piyasada elde edilenlere de el konulmasına karar verdi. DHA
Boğaz Köprüsü'nde linç edilen askerin babası: Davacıyım
Darbe girişimi sırasında terhisine 12 gün kala linç edilen erin babası: Oğlumun darbe nedir bilmez, hiçbir cemaatle ilgisi yoktur. Oğlumu devlete teslim ettim, ölüsü geldi. 'Tatbikat var' diye alıp götüren komutanlardan da, linç edenlerden de davacıyım.
15 Temmuz darbe girişiminin kilit noktalardan biri olan, daha sonra adı Şehitler Köprüsü olarak değiştirilen Boğaziçi Köprüsü'nde linç edilen piyade er Kurtuluş Kaya'nın babası Satılmış Kaya, "Oğlumu 'tatbikat var' diyerek oraya götüren komutanlarından ve linç edenlerden davacı olacağım" dedi.
Çankırı merkeze bağlı Germece Köyü'nde yaşayan 4 çocuk babası Satılmış Kaya, İstanbul'daki Kuleli Askeri Lisesi Lojistik Destek Komutanlığı emrinde kantinci olarak vatani görevini yapan oğlu Kurtuluş Kaya'nın, terhisine 12 gün kala darbe girişimi sırasında linç edildiğini söyledi. Baba Kaya, vatani görevini yapması için gönderdiği oğlunun linç gibi korkunç bir olaya kurban gitmesinin acısını yaşayan Satılmış Kaya, bunun peşini bırakmayacağını belirtti. Satılmış Kaya, şunları söyledi:
'Vatan borcu için gönderdim'
"Ben oğlumu vatan borcunu ödemesi için gönderdim. Tatbikat var diye oğlumu götürmüşler. Orada halk tarafından linç edilerek öldürülmüş. Köyün muhtarı internetten linç görüntülerinden tanıyıp haber verdi. Hiçbir yetkili aramadı, ben oğlumun vefat ettiğini köylülerimden öğreniyorum. Ben devletin yardımlarıyla geçinen bir insanım. Benim çocuğum darbe nedir bilmez, anlamaz. Hiçbir cemaatle ilgisi yoktur. Kendi halinde bir Anadolu delikanlısıdır. Onu tatbikat var diyerek alıp götüren komutanların hepsinden ve linç edenlerden davacı olacağım. Ve bu işin peşini sonuna kadar bırakmayacağım."
'Mağduriyetimiz giderilsin'
Darbe girişiminden 2 gün sonra oğlu Kurtuluş'un cenazesini köyde toprağa veren baba Satılmış Kaya, ikiz oğullarına sarılarak teselli buluyor. Kendisinin ve evlatlarının vatansever olduğunu belirten Satılmış Kaya, "Ben oğlumu devlete teslim ettim. Bana ölüsü geldi, iki oğlum daha var. Bu vatan için onları da vermeye hazırım. Devlet yetkililerinden mağduriyetimizin giderilmesi için yardım bekliyoruz" dedi.
Köy camisinde oğlu için mevlit okutan Satılmış Kaya, oğlunun darbeci gibi gösterilmesi ve linç edilmesi nedeniyle kendilerine farklı gözle bakılmasından büyük rahatsızlık duyduğunu da sözlerine ekledi. DHA
15 Temmuz şehitlerine tazminat ve gazilere aylık
15 Temmuz darbe girişiminde ölenlerin kanuni mirasçılarına 88 bin 600 TL tazminat ödenecek. Bakıma muhtaç malullere 177 bin 192 TL ödenecek. Malullere ise asgari ücretin net tutarının iki katı tutarında (bugün itibariyle 2 bin 355 TL) aylık bakım ücreti ödenecek.
Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan (SGK) yapılan açıklamayla 15 Temmuz darbe girişimi nedeniyle şehit olanların yakınlarına tazminat ve gazilere aylık bağlanacağı duyuruldu.
Sivil Demokrasi Şehit Ve Gazilerine Aylık Bağlanmasına İlişkin Olarak 667 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname İle Yapılan Düzenleme ile ilgili basın açıklaması şöyle:
Bilindiği üzere, 15 Temmuz günü Fethullahçı Terör Örgütü Üyeleri darbe girişiminde bulunmuş bu kalkışma girişimi aziz milletimiz ve geçmişten bugüne varlığını sürdürmüş köklü Devlet geleneğimiz sayesinde bertaraf edilmiştir. Ancak bu tür kalkışmaların tekrarlanmaması için Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından OHAL kararı alınarak ülke genelinde bir dizi tedbirler uygulanılmasına karar verilmiştir.
Bu kapsamda, 15/07/2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ile bu eylemin devamı niteliğindeki eylemler sebebiyle malul (GAZİ) olan veya hayatını kaybeden (ŞEHİT) sivillerin, kendileri veya hak sahiplerinin aşağıda belirtilen haklardan yararlanabilmeleri için öncelikle valiliklere bu haklardan yararlanma başvurusunda bulunmaları gerekmektedir.
A) Şehitlerin Yakınları ile Gazilere Vazife Malullüğü Aylığı Bağlanması
Hayatını kaybeden veya malul hale gelen sivil vatandaşların, kendilerine veya hak sahiplerine Sosyal Güvenlik Kurumunca aylık bağlanacaktır.
Bağlanacak aylık işlemlerinde, ilgililerin mevcut öğrenim durumları esas alınacak, ancak terör eylemlerine maruz kalan erbaş ve erler gibi yüksek derece ve kademe üzerinden hesaplaması yapılacaktır. Bu çerçevede, bağlanacak en düşük aylık tutarı 3.203 TL olacaktır.
Hayatını kaybeden veya aylık almakta iken vefat edenlerin hak sahiplerine, şehit veya gazimize ödenecek vazife malullüğü aylığı, herhangi bir kesinti olmaksızın tam olarak ödenecektir.
B) Nakdi Tazminat Ödemesi
- Vefat edenlerin kanuni mirasçılarına 88.596 TL,
- Bakıma muhtaç malullere 177.192 TL,
- Diğer malullere ise, malullük derecelerine göre 66.447 TL ila 22.149 TL arasında,
- Yaralananlara da 17.719 TL’yi geçmemek üzere yaralanma derecelerine göre,
tespit edilen tutarda Nakdi Tazminat ödenecektir.
C) Ek Tazminat veya Emekli İkramiyesi
Kamu personeli (Memur) olanlardan Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında bulunanlardan; hayatını kaybedenler ile bakıma muhtaç malullere en yüksek Devlet memuru aylığı, diğer malullere ise kendi görev aylıkları esas alınarak 30 yıl hizmet yapmış gibi Sosyal Güvenlik Kurumunca emekli ikramiyeleri ödenecektir.
Diğer sivillerden hayatını kaybedenler ile bakıma muhtaç malullere 150.613 TL, diğer malullere ise 101.885 TL tutarında ek tazminat, nakdi tazminat ödemesini yapan kurumlarca ödenecektir.
D) İstihdam Hakkı
Hayatını kaybedenlerin eş veya çocuklarından birisi ile ana, baba veya kardeşlerinden birisi olmak üzere toplam iki kişi kamuda istihdam edilecektir.
Malullerin ise kendileri veya eş ve çocuklarından birisi, eşi veya çocuğu yoksa kendisi veya kardeşlerinden birisi olmak üzere toplam bir kişi kamuda istihdam edilecektir.
E) Sağlık Yardımı
Bu kapsamda aylık bağlananların ilaç, ortez/protez ve diğer iyileştirici araç ve gereçleri ile yardımcı üreme yöntemi ve tedavilerinde katılım payı ve ilave ücret alınmayacaktır.
Aylık bağlanan malullerin sağlık kurulu raporuyla ihtiyaç duydukları her türlü ortez/protez ve diğer iyileştirici araç ve gereçleri herhangi bir kısıtlama getirilmeksizin Sosyal Güvenlik Kurumunca karşılanacaktır.
Yaralananların tedavileri sonuçlanıncaya veya maluliyetleri kesinleşinceye kadar sağlanacak sağlık hizmetlerinden katılım payı alınmayacaktır. Ayrıca, tedavileri sonuçlanıncaya veya maluliyetleri kesinleşinceye kadar geçen süre içerisinde verilen sağlık hizmetleri ve diğer haklardan aylık bağlanmış olanlar gibi yararlandırılacaktır.
F) Sağlanan Diğer Haklar
Bakım ücreti: Başkasının yardım ve desteği olmadan yaşamak için gereken hareketleri yapamayacak derecede malul olan gazilerimize asgari ücretin net tutarının iki katı tutarında (bugün itibariyle 2354,92) aylık bakım ücreti ödenecektir.
Faizsiz konut kredisi: 2016 yılı itibariyle 94 Bin TL tutarında faizsiz konut kredisinden yararlanabileceklerdir.
Ek Ödeme ile Eğitim Öğretim Yardımı: Şehit ve gazilerimizin çocuklarına ilköğrenimde 1.398 TL, lisede 2.098 TL, yükseköğrenimde ise 2.797 TL tutarında yılda bir defa eğitim öğretim yardımı ödenecektir. Ayrıca, maluliyet derecelerine göre 2017 yılında ek ödeme yapılacaktır.
Ücretsiz seyahat hakkı: Şehit ve gazilerimizin kendileri ile hak sahipleri; yurtiçinde Devlet Demiryollarında, Denizyolları Şehir Hatlarında ve belediye toplu taşıma araçları ile belediye tarafından kurulan şirketler veya özel firmalar aracılığıyla yaptırılan toplu taşıma işinde kullanılan araçlarda ücretsiz seyahat hakkından yararlanabilecektir.
Elektrik ve su indirimi: Şehit ve gazilerimizin kendileri ile hak sahipleri, tahakkuk ettirilecek su ücreti % 50’den az indirim içermemek üzere belediye meclisleri tarafından belirlenecek tarife üzerinden ve indirim oranı % 40’ı geçmemek üzere belirlenen elektrik tarifeleri üzerinden indirimli su ve elektrik kullanım hakkına sahiptirler.
Bu vesileyle tüm “Demokrasi Şehit ve Gazilerini” saygı ve minnetle anarken, şehitlerimizin kederli ailelerine bir kez daha başsağlığı diler, gazilerimize acil şifalar dileriz. (cnntürk.com)
Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan (SGK) yapılan açıklamayla 15 Temmuz darbe girişimi nedeniyle şehit olanların yakınlarına tazminat ve gazilere aylık bağlanacağı duyuruldu.
Sivil Demokrasi Şehit Ve Gazilerine Aylık Bağlanmasına İlişkin Olarak 667 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname İle Yapılan Düzenleme ile ilgili basın açıklaması şöyle:
Bilindiği üzere, 15 Temmuz günü Fethullahçı Terör Örgütü Üyeleri darbe girişiminde bulunmuş bu kalkışma girişimi aziz milletimiz ve geçmişten bugüne varlığını sürdürmüş köklü Devlet geleneğimiz sayesinde bertaraf edilmiştir. Ancak bu tür kalkışmaların tekrarlanmaması için Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından OHAL kararı alınarak ülke genelinde bir dizi tedbirler uygulanılmasına karar verilmiştir.
Bu kapsamda, 15/07/2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ile bu eylemin devamı niteliğindeki eylemler sebebiyle malul (GAZİ) olan veya hayatını kaybeden (ŞEHİT) sivillerin, kendileri veya hak sahiplerinin aşağıda belirtilen haklardan yararlanabilmeleri için öncelikle valiliklere bu haklardan yararlanma başvurusunda bulunmaları gerekmektedir.
A) Şehitlerin Yakınları ile Gazilere Vazife Malullüğü Aylığı Bağlanması
Hayatını kaybeden veya malul hale gelen sivil vatandaşların, kendilerine veya hak sahiplerine Sosyal Güvenlik Kurumunca aylık bağlanacaktır.
Bağlanacak aylık işlemlerinde, ilgililerin mevcut öğrenim durumları esas alınacak, ancak terör eylemlerine maruz kalan erbaş ve erler gibi yüksek derece ve kademe üzerinden hesaplaması yapılacaktır. Bu çerçevede, bağlanacak en düşük aylık tutarı 3.203 TL olacaktır.
Hayatını kaybeden veya aylık almakta iken vefat edenlerin hak sahiplerine, şehit veya gazimize ödenecek vazife malullüğü aylığı, herhangi bir kesinti olmaksızın tam olarak ödenecektir.
B) Nakdi Tazminat Ödemesi
- Vefat edenlerin kanuni mirasçılarına 88.596 TL,
- Bakıma muhtaç malullere 177.192 TL,
- Diğer malullere ise, malullük derecelerine göre 66.447 TL ila 22.149 TL arasında,
- Yaralananlara da 17.719 TL’yi geçmemek üzere yaralanma derecelerine göre,
tespit edilen tutarda Nakdi Tazminat ödenecektir.
C) Ek Tazminat veya Emekli İkramiyesi
Kamu personeli (Memur) olanlardan Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında bulunanlardan; hayatını kaybedenler ile bakıma muhtaç malullere en yüksek Devlet memuru aylığı, diğer malullere ise kendi görev aylıkları esas alınarak 30 yıl hizmet yapmış gibi Sosyal Güvenlik Kurumunca emekli ikramiyeleri ödenecektir.
Diğer sivillerden hayatını kaybedenler ile bakıma muhtaç malullere 150.613 TL, diğer malullere ise 101.885 TL tutarında ek tazminat, nakdi tazminat ödemesini yapan kurumlarca ödenecektir.
D) İstihdam Hakkı
Hayatını kaybedenlerin eş veya çocuklarından birisi ile ana, baba veya kardeşlerinden birisi olmak üzere toplam iki kişi kamuda istihdam edilecektir.
Malullerin ise kendileri veya eş ve çocuklarından birisi, eşi veya çocuğu yoksa kendisi veya kardeşlerinden birisi olmak üzere toplam bir kişi kamuda istihdam edilecektir.
E) Sağlık Yardımı
Bu kapsamda aylık bağlananların ilaç, ortez/protez ve diğer iyileştirici araç ve gereçleri ile yardımcı üreme yöntemi ve tedavilerinde katılım payı ve ilave ücret alınmayacaktır.
Aylık bağlanan malullerin sağlık kurulu raporuyla ihtiyaç duydukları her türlü ortez/protez ve diğer iyileştirici araç ve gereçleri herhangi bir kısıtlama getirilmeksizin Sosyal Güvenlik Kurumunca karşılanacaktır.
Yaralananların tedavileri sonuçlanıncaya veya maluliyetleri kesinleşinceye kadar sağlanacak sağlık hizmetlerinden katılım payı alınmayacaktır. Ayrıca, tedavileri sonuçlanıncaya veya maluliyetleri kesinleşinceye kadar geçen süre içerisinde verilen sağlık hizmetleri ve diğer haklardan aylık bağlanmış olanlar gibi yararlandırılacaktır.
F) Sağlanan Diğer Haklar
Bakım ücreti: Başkasının yardım ve desteği olmadan yaşamak için gereken hareketleri yapamayacak derecede malul olan gazilerimize asgari ücretin net tutarının iki katı tutarında (bugün itibariyle 2354,92) aylık bakım ücreti ödenecektir.
Faizsiz konut kredisi: 2016 yılı itibariyle 94 Bin TL tutarında faizsiz konut kredisinden yararlanabileceklerdir.
Ek Ödeme ile Eğitim Öğretim Yardımı: Şehit ve gazilerimizin çocuklarına ilköğrenimde 1.398 TL, lisede 2.098 TL, yükseköğrenimde ise 2.797 TL tutarında yılda bir defa eğitim öğretim yardımı ödenecektir. Ayrıca, maluliyet derecelerine göre 2017 yılında ek ödeme yapılacaktır.
Ücretsiz seyahat hakkı: Şehit ve gazilerimizin kendileri ile hak sahipleri; yurtiçinde Devlet Demiryollarında, Denizyolları Şehir Hatlarında ve belediye toplu taşıma araçları ile belediye tarafından kurulan şirketler veya özel firmalar aracılığıyla yaptırılan toplu taşıma işinde kullanılan araçlarda ücretsiz seyahat hakkından yararlanabilecektir.
Elektrik ve su indirimi: Şehit ve gazilerimizin kendileri ile hak sahipleri, tahakkuk ettirilecek su ücreti % 50’den az indirim içermemek üzere belediye meclisleri tarafından belirlenecek tarife üzerinden ve indirim oranı % 40’ı geçmemek üzere belirlenen elektrik tarifeleri üzerinden indirimli su ve elektrik kullanım hakkına sahiptirler.
Bu vesileyle tüm “Demokrasi Şehit ve Gazilerini” saygı ve minnetle anarken, şehitlerimizin kederli ailelerine bir kez daha başsağlığı diler, gazilerimize acil şifalar dileriz. (cnntürk.com)
Milyonlarca memurun beklediği açıklama geldi
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, memurların izin yasaklarına ilişkin açıklamalarda bulundu. Soylu, "Çalışma Bakanlığı'nda bin 300 kişi FETÖ kapsamında soruşturuluyor; memura izin yasağının kalkması yakın zamanda değerlendirilecek" dedi.
Soylu, bakanlık çalışanlarından bin 300'ünün FETÖ (Fetullah Gülen Terör Örgütü) soruşturması kapsamında soruşturulduğunu belirterek; ABD'nin Gülen'i iade etmemesi durumunda, Türkiye'nin
İncirlik üssü de dahil olmak üzere hiçbir meselede duygularıyla hareket etmeyeceğini söyledi.
Soylu Reuters'ın soruları üzerine şu değerlendirmelerde bulundu:
* Çalışma Bakanlığı'nda bin 300 kamu çalışanı FETÖ soruşturması kapsamında soruşturuluyor.
* Gülen iade edilmezse Türkiye incirlik dahil hiçbir meselede duygularıyla hareket etmeyecek, rasyonel davranacağız.
* Memura izin yasağı FETÖ yapılanmasına karşı tedbirdir, (yasağın kalkması) yakın zamanda yeniden değerlendirilecek.
* Turkuaz kart alan nitelikli yabancı çalışanlara vatandaşlık vermek, Çalışma Bakanlığı'nın inisiyatifine geçti.
* Hükümet kıdem tazminatı düzenlemesi üzerinde bakanlığımızın biraz daha çalışmasını istedi; amaç tüm tarafların uzlaşması.
Soylu, bakanlık çalışanlarından bin 300'ünün FETÖ (Fetullah Gülen Terör Örgütü) soruşturması kapsamında soruşturulduğunu belirterek; ABD'nin Gülen'i iade etmemesi durumunda, Türkiye'nin
İncirlik üssü de dahil olmak üzere hiçbir meselede duygularıyla hareket etmeyeceğini söyledi.
Soylu Reuters'ın soruları üzerine şu değerlendirmelerde bulundu:
* Çalışma Bakanlığı'nda bin 300 kamu çalışanı FETÖ soruşturması kapsamında soruşturuluyor.
* Gülen iade edilmezse Türkiye incirlik dahil hiçbir meselede duygularıyla hareket etmeyecek, rasyonel davranacağız.
* Memura izin yasağı FETÖ yapılanmasına karşı tedbirdir, (yasağın kalkması) yakın zamanda yeniden değerlendirilecek.
* Turkuaz kart alan nitelikli yabancı çalışanlara vatandaşlık vermek, Çalışma Bakanlığı'nın inisiyatifine geçti.
* Hükümet kıdem tazminatı düzenlemesi üzerinde bakanlığımızın biraz daha çalışmasını istedi; amaç tüm tarafların uzlaşması.
Askerlik süresi kısalıyor
Milli Savunma Bakanı Fikri Işık Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yeni yapılanmasıyla ilgili konuştu. Bakan Işık, zorunlu askerliğin kısalacağını açıkladı.
AHaber'e konuşan Milli Savunma Bakanı Fikri Işık Türk Silahlı Kuvvetleri'nde gidilen yeni yapılanmaya ilişkin verdiği bilgilere göre; Genelkurmay Başkanlığı Cumhurbaşkanına, kuvvet komutanlıkları Milli Savunma Bakanlığı'na bağlanacak. Milli Savunma Bakanlığı tümüyle sivilleşecek. Askeri liseler kapatılacak. Zorunlu askerlik süresi kısaltılacak.
Yapı tamamen değişiyor
Türk Silahlı Kuvvetlerinde yapı değişecek, Milli Savunma Bakanlığı sivilleşecek. Darbe girişimi sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümet, Türkiye'de darbe dönemlerinin tamamen bitirmek için harekete geçti. Önemli radikal kararlar alınacak. Ordunun başkomutanı Cumhurbaşkanı. Ama Anayasa, "Genelkurmay Başkanı Başbakan'a karşı sorumludur" hükmü var.
Genelkurmay Cumhurbaşkanlığı'na bağlanacak
İşte en başta Genelkurmay Başkanlığının cumhurbaşkanlığına bağlanması gündemde. Genelkurmay dışında MİT Müsteşarlığı'nın Külliye'ye bağlanması planlamalar arasında. Genelkurmay, harekatlardan, ülke güvenliğinden sorumlu olacak. Yani bir nevi Cumhurbaşkanı'na bağlı koordinatör üst makam görevini yürütecek. Kuvvet komutanlıkları ise Milli Savunma Bakanlığına bağlanacak.
Milli Savunma Bakanlığı sivilleşiyor
Ordunun eğitim, sağlık, personel gibi tüm destek hizmetlerini bakanlık karşılayacak. Silahlı kuvvetlerin subay astsubay personel talebi, bunların hangi koşullarda alınacağı ve eğitimleri gibi konularda bakanlık sorumlu olacak. Tabi Milli Savunma Bakanlığı da sivilleşecek. En başta Genelkurmay yerleşkesinin içinde bulunan Milli Savunma Bakanlığı, başka bir binaya taşınacak. Şu anda bakan dışında Milli Savunma Bakanlığında sadece bakan yardımcı ve danışmanı sivil. Bu yapı da değiştirilecek. Siviller ağırlıkta olacak. Müsteşar ve genel müdürler sivillerden oluşacak.
Askeri liseler kapatılıyor
FETÖ'nün yuvası haline gelen askeri liseler kapatılacak. Harp okulları devam edecek. İmam Hatip ve meslek liseleri dahil tüm lise mezunları harp okuluna girebilecek. Örgütün kurmaylık sınavlarına da müdahale ettiği ortaya çıkmıştı. Bu nedenle kurmaylık da tümüyle kaldırılacak. Terfilerde liyakat esasına geçilecek. Sınıf subaylarından generallik terfiler daha da artacak. Bir süre önce başlayan profesyonel askerlik ilerleyen dönemde yaygınlaşacak. Zorunlu askerlik süresi kademeli olarak kısaltılacak. Asker azalımı jandarmadan başlayacak.
FETÖ'nün hedefindeki subaylar görevlerine devam edecek
Bu arada emekliliğe sevk edilmesi beklenen 85, 86, 87 ve 88'nci dönem harp okulu mezunları için çıkarılan yasa iptal edildi. FETÖ'nün hedefindeki bu subaylar görevlerine devam edecek. Bu kapsamdaki albaylardan önemli miktarda isim son şura da generalliğe yükseltildi.
AHaber'e konuşan Milli Savunma Bakanı Fikri Işık Türk Silahlı Kuvvetleri'nde gidilen yeni yapılanmaya ilişkin verdiği bilgilere göre; Genelkurmay Başkanlığı Cumhurbaşkanına, kuvvet komutanlıkları Milli Savunma Bakanlığı'na bağlanacak. Milli Savunma Bakanlığı tümüyle sivilleşecek. Askeri liseler kapatılacak. Zorunlu askerlik süresi kısaltılacak.
Yapı tamamen değişiyor
Türk Silahlı Kuvvetlerinde yapı değişecek, Milli Savunma Bakanlığı sivilleşecek. Darbe girişimi sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümet, Türkiye'de darbe dönemlerinin tamamen bitirmek için harekete geçti. Önemli radikal kararlar alınacak. Ordunun başkomutanı Cumhurbaşkanı. Ama Anayasa, "Genelkurmay Başkanı Başbakan'a karşı sorumludur" hükmü var.
Genelkurmay Cumhurbaşkanlığı'na bağlanacak
İşte en başta Genelkurmay Başkanlığının cumhurbaşkanlığına bağlanması gündemde. Genelkurmay dışında MİT Müsteşarlığı'nın Külliye'ye bağlanması planlamalar arasında. Genelkurmay, harekatlardan, ülke güvenliğinden sorumlu olacak. Yani bir nevi Cumhurbaşkanı'na bağlı koordinatör üst makam görevini yürütecek. Kuvvet komutanlıkları ise Milli Savunma Bakanlığına bağlanacak.
Milli Savunma Bakanlığı sivilleşiyor
Ordunun eğitim, sağlık, personel gibi tüm destek hizmetlerini bakanlık karşılayacak. Silahlı kuvvetlerin subay astsubay personel talebi, bunların hangi koşullarda alınacağı ve eğitimleri gibi konularda bakanlık sorumlu olacak. Tabi Milli Savunma Bakanlığı da sivilleşecek. En başta Genelkurmay yerleşkesinin içinde bulunan Milli Savunma Bakanlığı, başka bir binaya taşınacak. Şu anda bakan dışında Milli Savunma Bakanlığında sadece bakan yardımcı ve danışmanı sivil. Bu yapı da değiştirilecek. Siviller ağırlıkta olacak. Müsteşar ve genel müdürler sivillerden oluşacak.
Askeri liseler kapatılıyor
FETÖ'nün yuvası haline gelen askeri liseler kapatılacak. Harp okulları devam edecek. İmam Hatip ve meslek liseleri dahil tüm lise mezunları harp okuluna girebilecek. Örgütün kurmaylık sınavlarına da müdahale ettiği ortaya çıkmıştı. Bu nedenle kurmaylık da tümüyle kaldırılacak. Terfilerde liyakat esasına geçilecek. Sınıf subaylarından generallik terfiler daha da artacak. Bir süre önce başlayan profesyonel askerlik ilerleyen dönemde yaygınlaşacak. Zorunlu askerlik süresi kademeli olarak kısaltılacak. Asker azalımı jandarmadan başlayacak.
FETÖ'nün hedefindeki subaylar görevlerine devam edecek
Bu arada emekliliğe sevk edilmesi beklenen 85, 86, 87 ve 88'nci dönem harp okulu mezunları için çıkarılan yasa iptal edildi. FETÖ'nün hedefindeki bu subaylar görevlerine devam edecek. Bu kapsamdaki albaylardan önemli miktarda isim son şura da generalliğe yükseltildi.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)