4 Eylül 2016 Pazar

Vize serbestisi için çok net açıklama

Başbakan Binali Yıldırım ve Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı Martin Schulz önemli bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşme ardından gerçekleştirilen basın toplantısında Türkiye-AB arasında uygulanması düşünülen vize serbestisi hakkında önemli açıklamalar yapıldı.


Başbakan Binali Yıldırım, Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz ile ortak basın toplantısında konuştu. 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin, Martin Schulz şu ifadeleri kullandı:

"Bugünkü ziyaretim AB'nin Türk milleti ile tam bir dayanışma içinde olduğunun nişanesidir. Biz AB olarak ağır bir saldırıya maruz kalmış bir halkın yanında duruyoruz. Ülkenin bütünlüğüne yapılan bir saldırıydı. Hepimiz son derece duygulandık. Özgür bir biçimde seçilmiş bir cumhurbaşkanı, iPhone üzerinden telefon ile canlı yayına bağlandı. Halkına bir çağrıda bulundu. Herkesin sokaklara dökülmesi silahları olmadan vahşi darbe denmesine karşı çıktı. Türk ulusunun tarihinde şanlı bir sayfadır bu. Hayranlıkla izlediğimiz bir gelişmeydi. Bu konuyu görüşürken, belli gerginlikler sürtüşmeler de var. Sayın başbakan bu konuda eleştirilerini açıkça bize dile getirdi.

AB ülkeleri olarak Türkiye'ye yeterince destek olmadığımızı ifade etti. Ben ise AB üyesi ülkeler olarak darbe denemesinin sonrasındaki bütün süreçlerin son derece sürtünmesiz, pürüzsüz ilerlediğini ve bunun bizim kafamızda soru işaretlerine sebep olduğunu ifade ettim. Ama bu konuyla ilgili açıklamaları dinledim ve hali hazırda bilmiyordum yeni öğrendim.

Bilgileri derinleştirmemiz gerekiyor. Gülen hareketi ve bu devlet darbesi yapmak isteyen asker içerisindeki bir kanattan bahsetti. Sayın Yıldırım'a teşekkür etmek istiyorum. Bu konuyu bilmiyorduk. Bu kapsamı ile o yüzden gerekli tepkiyi zamanında veremedik."

"AB Bakanı, 3 milyar Euro'dan 720 milyon Euro'luk bir kısmının aktarıldığını ifade etti"

Mülteci krizine ilişkin Schulz, "Türkiye ile AB arasında göçmen sorunun halledilmesi için önemli bir adım attık. Bir anlaşma imzalandı. Anlaşma çerçevesinde AB'nin yapması gereken mali destekler de yapılıyor. AB bakanı, 3 milyar Euro'dan 720 milyon Euro'luk bir kısmının aktarıldığını ifade etti. Türkiye'de göçmenler ile ilgili çalışma yapan kurumaların son derece koordineli bir şekilde çalıştığını görüyorum" diye konuştu.

Terör ile mücadele konusunda AB'nin desteği tam

AB'nin desteğinin terör ile mücadelede tam olduğunu belirten Schulz, "Terörün hiçbir çeşidinin meşru zemini olamaz. Masum insanları, düğün konuklarını öldüren bir örgüt hangi siyasi görüşe sahip olursa olsun yüzde yüz sert bir şekilde mücadele edilmeli. Bu konuda da AB'nin desteğini tam olarak almıştır" dedi.

"Darbeyi ordu değil, asker kıyafeti giymiş terör örgütünün mensupları yapmıştır"

Yıldırım, "Bir düzeltme ihtiyacı var. belki de yanlış tercümeden kaynaklı. Darbeyi ordu değil, asker kıyafeti giymiş terör örgütünün mensupları yapmıştır. TSK'nın bir hareketi değildir. Ordu içindeki bazı FETÖ terör örgütü mensuplarının gerçekleştirdiği bir olaydır. Bunu düzeltmek isterim teşekkürler" dedi.

Vize serbestisi

Basın mensuplarının sorduğu vize serbestisi sorusuna yanıt veren Martin Schulz, "Şu anda Türkiye-AB arasında farklılıklar nedeniyle vize serbestisi hakkında adım atılmıyor ancak bu başarısız olunacağı anlamına gelmiyor. Çok net söyleyebilrim terörle mücadele yasası reformu gerçekleşmediği için bir adım atılamıyor" diye konuştu.

Başbakan Binali Yıldırım ise konuya ilişkin, "Açık ve seçik AB'ye, Sayın Schulz'a da bir kez daha söyledik ki bugünkü içinde bulunduğumuz şartlardan dolayı biz burada Terörle Mücadele Yasası'nda bir iyileştirme yapamayız.

Bu bizim ölüm kalım meselemiz. Bu,Türkiye'nin güvenliği meselesi, aynı zamanda Avrupa'nın da terörle mücadelesiiçin olması gereken bir konu. Bunu bir kenara bırakırsak, diğer bütün konuların çözüme kavuşturulmasında bir sorun görmüyoruz." ifadelerini kullandı. DHA

2 bin 346 akademisyen üniversiteden atıldı

672 sayılı KHK ile yükseköğretim kurumlarında görev yapan 2 bin 346 akademisyen kamu görevinden çıkarıldı.


Resmi Gazete’de yayımlanan kamu personeli hakkındaki Kanun Hükmünde Kararname ile çeşitli üniversitelerden 2 bin 346 akademik personelin işine son verildi. Bu çerçevede Kayseri Erciyes Üniversitesi’nde ise değişik bölümlerde, değişik unvanlara sahip toplam 71 akademik personelin işine son verildiği ifade edildi.

Tunceli Munzur Üniversitesi Tarih Bölümü Başkanlığı görevinden hakkındaki FETÖ/PDY soruşturması kapsamında 3 ay önce görevden alınan Doç. Dr. Candan Badem, yayınlanan son Kanun Hükmündeki Kararname ile üniversiteden atıldı.

Akademik personelin atılmasıyla ilgili olarak “Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulu’nca devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olan sayılı listede yer alan kişiler kamu görevlerinden başka hiçbir işleme gerek kalmaksızın çıkarılmıştır. Bu kişilere ayrıca herhangi bir tebligat yapılmaz. Haklarında ayrıca özel kanun hükümlerine göre işlem tesis edilir” ifadeleri yer aldı.

GÖREVDEN ALMALAR SÜRÜYOR

Diğer yandan, Atatürk Üniversitesi'nde Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) soruşturması kapsamında 93 akademik personelin açığa alınarak, bunlardan 29'unun kamu görevinden çıkarılmasının Yüksek Öğretim Kurulu'na teklif edildiği belirtildi.

Selçuk Üniversitesi Rektörlüğünden yapılan açıklamada da, FETÖ/PDY ile mücadele kapsamında 15 akademik ve 1 idari olmak üzere 16 kişinin daha açığa alındığı belirtildi. Açıklamada, “FETÖ/PDY ile mücadele kapsamında yapılan incelemeler ve elde edilen deliller ışığında Selçuk Üniversitesi bünyesinde çeşitli birimlerde görev yapan 15 akademik ve 1 idari olmak üzere 16 kişi daha açığa alınmıştır. Böylelikle Üniversitemiz bünyesinde açığa alınan toplam akademik ve idari personel sayısı 279‘a ulaşmıştır” denildi.

+1 dolandırıcılığı başladı

Büyük bankaların cep telefonu numaraları ve SMS şablonlarını dahi kopyalayan dolandırıcılar vatandaşları ağlarına düşünüyor. Numaralarının başına +1 ekleyen sahtekarlar bu yöntemle vatandaşların hesabını boşaltıyor.


Alternatif dağıtım kanallarından yapılan dolandırıcılık deyim yerindeyse artık ‘tam teşekküllü' hale gelmiş durumda. Dolandırıcılar artık neredeyse bankaların telefon numaralarını ve SMS formatlarını bire bir kopyalıyor. Bankalar şube maliyetlerini azaltmak için, son yıllarda müşterilerini son sürat alternatif dağıtım kanalları olan telefon bankacılığı, internet ve mobil bankacılığına yönlendirirken, bir yandan da dolandırıcılığa karşı da önemli bir mücadele veriyor.

Ancak her ne kadar bankacılık sektörü güvenlik duvarlarını yükseltse de dolandırıcılar da boş durmuyor ve bu duvarı aşmak için akıl almaz yollara başvuruyor. Son dönemde hızla yayılan ve vatandaşları ciddi anlamda mağdur eden yeni dolandırıcılık neredeyse gerçek bankacılık işlemi yaparken izlenen yol ile bire bir aynı.

Şöyle ki, dolandırıcılar vatandaşı kendi çalıştığı banka ile aynı numaradan arıyor. Habertürk Gazetesi’nden Sefer Yüksel’in haberine göre; Burada banka telefonu ile tek fark numaranın başında (+1) gibi bir kod bulunuyor. Eğer bu önemli detay iş yoğunluğunuz içinde gözünüzden kaçarsa dolandırılmamamız neredeyse imkânsız. Çünkü, kendini bankacı olarak tanıtan dolandırıcı direkt vatandaşın TC kimlik numarasını söylüyor. Adres ve limit bilgisi gibi bilgiler vererek güven kazanıp ve kredi kartı ile yurtdışından işlem yapıldığını söylüyor. İşlem sırasında vatandaşa bankadan yüksek miktarlarda online kredi talebi yapıldığı da söyleniyor.

Vatandaşa, bu yapılan işlemlerin iptali için şifre gönderileceği, kartın bloke olması için bu şifreleri telefona girilmesi gerektiği söyleniyor. Birden fazla işlem yapıldığı iddia edilerek her işlem için ayrı şifre gönderiliyor. Burada önemli bir detay ortaya çıkıyor. Vatandaşa kesinlikle şifre vs bir bilgi sormuyor.

Vatandaşa, cep telefonuna bankadan gelen SMS şifresini tuşlaması söyleniyor. Gelen SMS ise vatandaşın çalıştığı bankanın SMS formatı ile neredeyse aynı olduğu için şüphe çekmiyor. Gönderilen bu şifreler ve tuşlamalar sonucunda da vatandaşın kredi kartından yüksek tutarda para çekip dolandırıyorlar.

ARTAN DOLANDIRICILIK ŞUBEYE YÖNELTİR Mİ!

Alternatif dağıtım kanallarında dolandırıcılık vakalarının artması bir yandan bankalar için önemli bir tutar oluşturmaya başlarken, bir yandan da vatandaşların şube kullanımını artırmaya başladığı belirtiliyor. Dolandırıcılık vakaları ve güvenlik kaygısı kendini online alışverişte de gösteriyor. Temmuz ayında açıklanan Global Lifestyle Monitor raporuna göre, tüketicilerin yüzde 35'i internetten giysi satın alıyor. Rapora göre bu oranın 35 yaş üstünde yüzde 28'e indiği görülüyor. Tüketicilerin yüzde 86'sı bilgi gizliliğinden, yüzde 85'i de ödeme güvenliğinden endişe duyuyor.

Hüseyin Çapkın tutuklandı

FETÖ/PDY soruşturması kapsamında gözaltına alınan İstanbul eski Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın tutuklandı.

FETÖ/ PDY soruşturması kapsamında gözaltına alınan İstanbul eski Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın ve beraberindeki Pendik Kaymakamı Osman Tunç, Mülkiye müfettişleri Yılmaz Tunç ve Gürkan Polat sabah saatlerinde Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na getirildi. Savcılık sorgusunun ardından ’tutuklama talebiyle’ mahkemeye sevkedilen Çapkın ve beraberindekiler tutuklandı.

Çapkın’ın ’silahlı terör örgütü üyeliği’ suçlamasıyla tutuklandığı öğrenildi.

Çapkın Silivri'de

Tutuklanan eski İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın Silivri Cezaevi'ne konuldu. Sivil polis araçlarıyla getirilen Çapkın saat 22.00 sırlarında Silivri Cezaevi'ne giriş yaptı. Çapkın'la birlikte tutuklanan Pendik Kaymakamı Osman Tunç, Mülkiye müfettişleri Yılmaz Kurt ve Gürkan Polat da Silivri Cezaevi'ne getirildi. DHA

Cemaat-i İslami liderlerinden Mir Kasım Ali idam edildi

Bangladeş'te, 1971'deki bağımsızlık savaşı sırasında yaşanan bazı olaylardan sorumlu tutulan Cemaat-i İslami Partisi Merkezi Yürütme Kurulu Üyesi Mir Kasım Ali idam edildi.


Bangladeş'te hükümetin kurduğu Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesince, 1971'deki bağımsızlık savaşı sırasında yaşanan bazı olaylardan sorumlu tutulan Cemaat-i İslami Partisi Merkezi Yürütme Kurulu Üyesi Mir Kasım Ali idam edildi.

Kashimpur Cezaevinden sorumlu Başkomiser Proshanto Kumar Banik, gazetecilere yaptığı açıklamada, Ali'nin ailesiyle görüştükten sonra yerel saatle 22.30'da idam edildiğini söyledi.
Başkent Dakka yakınlarındaki Kashimpur Cezaevinde idam öncesinde güvenlik önlemlerinin artırıldığı kaydedildi.

Yüksek Mahkeme, Mir Kasım Ali hakkındaki idam kararını 30 Ağustos'ta onamış, iç hukuk yolları tükenen Ali'nin af için devlet başkanına başvurmayı reddettiği cuma günü açıklanmıştı.

Ali, 2 Kasım 2014'te bağımsızlık savaşı sırasındaki bazı olaylardan idama mahkum edilmişti. Bir gencin kaçırılıp işkenceyle öldürülmesi dahil 8 farklı suçlama yöneltilen müvekkillerine karşı mahkemeye yalancı şahitler çıkarıldığını ifade eden Ali'nin avukatları, karara karşı çıkmıştı. cnntürk

3 Eylül 2016 Cumartesi

Yeni KHK ile ihraç edilen kamu personelinin tam listesi

İşte 3 yeni KHK ile ihraç edilen akademisyen, öğretmen, sağlıkçı, din görevlisi, asker ve polislerin tam listesi..

Kamu ile ilişkisi kesilenler arasında, 24 merkez valisi de yer alıyor

Olağanüstü Hâl kapsamında 3 yeni kararname daha Resmi Gazete'de yayımlandı. Kararnamelerde başta Türk Silahlı Kuvvetleri olmak üzere Emniyet Müdürlüğü, Milli Eğitim Bakanlığı, Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) Sağlık Bakanlığı, Dİyanet İşleri Başkanlığı'nda görevli çok sayıda kamu çalışanı ihraç edildi. Kararnamelerin içerisinde muhalefetin tepkisine neden olan belediyelere kayyım atanmasının önünü açan düzenleme de yer alıyor. 
Barış için akademisyenlerin de aralarında olduğu 2.346 öğretim görevlisi, Emniyet Müdürlüğü çalışanı 7 bin 669 kişi, Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı çalışan 28 bin 163 kişi, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı'na bağlı 325 kişi, Sağlık Bakanlığı'nda 2 bin 18 kişi, Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan 1519 kişi görevinden ihraç edildi.
672 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameyle (KHK), terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olan kamu kurumlarındaki çok sayıda çalışanın görevlerine son verildi.
672 sayılı KHK Olağanüstü Hal Kapsamında Kamu Personeline İlişkin Alınan Tedbirlere Dair Kanun Hükmünde Kararname, Resmi Gazetenin mükerrer sayısında yayımlandı.
Kararnamede, olağanüstü hal kapsamında kamu personeline ilişkin bazı tedbirler alınması kararının, Anayasanın 121inci maddesi ile Olağanüstü Hal Kanununun 4üncü maddesine göre, Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulunca, 15 Ağustosta kararlaştırıldığı kaydedildi.
KHK ile 20/7/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında, kamu personeline ilişkin bazı tedbirlerin alınmasının amaçlandığı belirtildi.
Buna göre, meslekten çıkarılan kamu görevlilerinin listesi şöyle:
"Türkiye Büyük Millet Meclisinden 41, Sayıştay Başkanlığından 84, Danıştay Başkanlığından 83,
Başbakanlık Merkez Teşkilatından 302, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığından 62, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumundan 5, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumundan 116, Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğünden 11, Diyanet İşleri Başkanlığından bin 519, Başbakanlık Hazine Müsteşarlığından 67, Radyo ve Televizyon Üst Kurulundan 29, Sermaye Piyasası Kurulundan 30, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Başkanlığından 12, Toplu Konut İdaresi Başkanlığından 12, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığından 10, Türkiye Kalkınma Bankasından 14, Türkiye Radyo Televizyon Kurumundan 312, Vakıflar Genel Müdürlüğünden 26, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığından 3,
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığından 439,
Avrupa Birliği Bakanlığından 4, Avrupa Birliği Bakanlığı Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığından 3, Avrupa Birliği Bakanlığı Türk Akreditasyon Kurumundan 5,
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından 62, Türk Patent Enstitüsünden 13, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığından 71, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumundan 167, Türk Standardları Enstitüsünden 13,
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından (ÇASGEM ve Merkez Teşkilatı) 39, Devlet Personel Başkanlığından 11, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığından 605, Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğünden 130,
Çevre ve Şehircilik Bakanlığından 90, İller Bankası Anonim Şirketi Genel Müdürlüğünden 42, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünden 120,
Dışişleri Bakanlığından 215,
Ekonomi Bakanlığından 39,
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığından 40, Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ Genel Müdürlüğünden 25, Elektrik Üretim AŞden 109, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumundan 57, ETİ Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğünden 51, Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğünden 37, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu Başkanlığından 20, Türkiye Elektrik İletim AŞden 159, Türkiye Elektrik Ticaret ve Taahhüt AŞ Genel Müdürlüğünden 2, Türkiye Kömür İşletmeleri Genel Müdürlüğünden 54, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı Genel Müdürlüğünden 61, Türkiye Taş Kömürü Genel Müdürlüğünden 30, Türkiye Elektrik Dağıtım AŞden 8, Boru Hatları ile Petrol Taşıma Anonim Şirketinden 9, Türkiye Petrolleri Petrol Dağıtım AŞden 6,
Gençlik ve Spor Bakanlığından 69, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünden 138, Yükseköğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğünden 113,
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile bağlı kuruluşlardan 733,
Gümrük ve Ticaret Bakanlığından 149, Rekabet Kurumundan 15,
İçişleri Bakanlığından 369, Göç İdaresi Genel Müdürlüğünden 31, Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığından 10,
Kalkınma Bakanlığından 65, Doğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığından 1, Güneydoğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığından 12, Konya Ovası Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığından 1, Türkiye İstatistik Kurumundan 118,
Kültür ve Turizm Bakanlığı ile bağlı kuruluşlardan 175,
Maliye Bakanlığından 829, Gelir İdaresi Başkanlığından 813, Özelleştirme İdaresi Başkanlığından 14, Devlet Malzeme Ofisi Genel Müdürlüğünden 16, Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğünden 7, Türkiye Denizcilik İşletmeleri AŞ Genel Müdürlüğünden 1, Gayrimenkul AŞ Genel Müdürlüğünden 1, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumundan 2, Kamu İhale Kurumundan 11,
Milli Eğitim Bakanlığından 28 bin 163,
Sağlık Bakanlığı ve bağlı kuruluşlardan 2 bin 18,
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığından 72, Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları Genel Müdürlüğünden 167, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünden 18, Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğünden 23, Türkiye Demiryolları Makineleri Sanayi AŞ Genel Müdürlüğünden 15, Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğünden 124, Karayolları Genel Müdürlüğünden 138, Türkiye Lokomotif ve Motor Sanayii AŞden 4, Türkiye Vagon Sanayii AŞ Genel Müdürlüğünden 2, Posta ve Telgraf Teşkilatı AŞ Genel Müdürlüğünden 35, TÜRSAT Uydu Haberleşme Kablo TV ve İşletme AŞ Genel Müdürlüğünden 36, yükseköğretim kurumlarından (üniversiteler) 2 bin 346."

 

Yeni KHK ile belediyelere kayyım atanabilecek

674 sayılı KHK ile belediyelere kayyım atanmasının önünü açıldı. Düzenlemeyle, belediye başkanı ve yardımcısı ile meclis üyelerinin terör ve terör örgütüne yataklık suçlarından görevden uzaklaştırılması durumunda yerlerine yeni isimler görevlendirilebilecek. Bu isimleri 15 gün içinde büyükşehir belediyesi ve il belediyelerinde İçişleri Bakanı, diğer belediyelerde ise vali belirleyecek. Belediyelerin bütçe, muhasebe iş ve işlemleri valilik onayıyla mal müdürlüğünde görülecek. Belediye meclisi, başkanın çağrısı olmadıkça toplanamayacak.
Bu KHK ile 20/7/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hâl kapsamında, kamu personeline ilişkin bazı tedbirlerin alınmasının amaçlandığı belirtildi. Buna göre, terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olan; bazı kamu kurumlarındaki çok sayıda kişi kamu görevinden, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı'ndan çok sayıda kişi, başka hiçbir işleme gerek kalmaksızın görevinden çıkarıldı.
Bu kişilere ayrıca herhangi bir tebligat yapılmayacağı, haklarında ayrıca özel kanun hükümlerine göre işlem tesis edileceği kaydedildi.
Bu kişilerin, birinci fıkra gereğince kamu görevinden, Emniyet Genel Müdürlüğü'nden, Jandarma Genel Komutanlığı'ndan ve Sahil Güvenlik Komutanlığı'ndan çıkarılan kişilerin, mahkumiyet kararı aranmaksızın, rütbe ve/veya memuriyetleri alındığı ve bu kişilerin görev yaptıkları teşkilata yeniden kabul edilmeyecekleri, bir daha kamu hizmetinde istihdam edilemeyecekleri, doğrudan veya dolaylı olarak görevlendirilemeyecekleri, bunların uhdelerinde bulunan her türlü mütevelli heyet, kurul, komisyon, yönetim kurulu, denetim kurulu, tasfiye kurulu üyeliği ve sair görevleri de sona ermiş sayılacağı bildirildi.
Bunların silah ruhsatları, gemi adamlığına ilişkin belgelerinin ve pilot lisanslarının iptal edileceği ve bu kişilerin oturdukları kamu konutlarından veya vakıf lojmanlarından 15 gün içinde tahliye edileceği belirtildi.

Bu kişiler özel güvenlik şirketlerinin kurucusu, ortağı ve çalışanı olamayacak, bu kişiler hakkında ilgili bakanlık ve kurumlarca ilgili pasaport birimine derhal bildirimde bulunulacak. Bu bildirim üzerine ilgili pasaport birimlerince pasaportlar iptal edilecek.

Kamu görevinden çıkarılanlar, varsa uhdelerinde taşımış oldukları büyükelçi, vali gibi unvanları ve müsteşar, kaymakam ve benzeri meslek adlarını ve sıfatlarını kullanamazlar ve bu unvan, sıfat ve meslek adlarına bağlı olarak sağlanan haklardan yararlanamayacak.

Kamu ile ilişkisi kesilenler arasında, 24 merkez valisi de yer alıyor.

Kendi isteğiyle emekli olan
hakîm ve savcılar mesleğe dönebilecek

Resmi Gazete'de yayımlanan 673 sayılı KHK ile hakimlik ve savcılık mesleğinden kendi istekleriyle emekli olan veya  tekrar mesleğe dönmek isteyenler, 2 ay içinde başvuruda bulunmaları ve mesleğe kabulde aranan nitelikleri kaybetmemiş olmaları şartıyla tekrar mesleklerine dönebilecek.
KHK ile ceza infaz kurumları ve tutukevleri izleme kurullarının başkan ve üyelerinin üyeliklerinin sona erdiği ve 10 gün içinde 14/6/2001 tarihli ve 4681 sayılı Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri İzleme Kurulları Kanunu'nda belirlenen usule göre yeniden seçim yapılacağı kaydedildi.

'FETÖ' mensuplarının
eşlerinin de pasaportu iptal edilebilecek

667 sayılı Olağanüstü Hâl Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin KHK'nın 3'üncü maddesinin birinci fıkrasına, ikinci cümlesinden sonra gelmek üzere, "Meslekten çıkarma kararlarına karşı ilgili kanunlarda yer alan hükümler uyarınca itiraz edilmesi veya yeniden inceleme talebinde bulunulması üzerine verilen kararlar da Resmi Gazete'de yayımlanır ve yayımı tarihinde ilgililere tebliğ edilmiş sayılır." cümlesi eklendi.

Yurt dışındaki 'FETÖ' okullarının
diplomaları iptal edildi

Kararnamenin 5'inci maddesine, "Birinci fıkraya göre ilgili pasaport birimine isimleri bildirilen kişilerin eşlerine ait pasaportlar da genel güvenlik açısından mahzurlu görülmesi halinde aynı tarihte İçişleri Bakanlığınca iptal edilebilir." fıkrası da ilave edildi.
Ayrıca yurt dışındaki Gülen cemaatine mensup okullardan mezun olanların diplomaları da iptal edildi.

Görevden uzaklaştırılanların iade usülü

15 Temmuz'da gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör eylemi sonrasında kamu kurum ve kuruluşlarınca ilgili mevzuatına göre görevden uzaklaştırılan ve yönetici kadrolarında bulunan personelin görevlerine iadesi, halen bulundukları yöneticilik görevi dışında öğrenim durumları ve kazanılmış hak aylık derecelerine uygun kadro ve pozisyonlara atanmak suretiyle de yerine getirilebilecek.
KHK ile dershaneler ve öğrenci etüt eğitim merkezlerinde 14 Mart 2014 itibarıyla eğitim personeli olarak çalışmakta olup 1 Ocak 2014 itibarıyla en az 6 yıl sigorta primi ödenenler, Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSS) şartı aranmadan öngörülen diğer koşulları taşımak suretiyle 6 ay içinde bir defaya mahsus olmak üzere yapılacak sözlü sınavda başarılı oldukları takdirde, kalkınmada birinci derecede öncelikli yörelerdeki boş sözleşmeli öğretmen pozisyonlarına atanabilecek.
Meslekten çıkarılan kamu görevlilerinin listesi şöyle: 
Türkiye Büyük Millet Meclisinden 41,
Sayıştay Başkanlığından 84,
Danıştay Başkanlığından 83,
Başbakanlık Merkez Teşkilatından 302,
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığından 62,
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumundan 5,
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumundan 116,
Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğünden 11,
Diyanet İşleri Başkanlığından bin 519,
Başbakanlık Hazine Müsteşarlığından 67,
Radyo ve Televizyon Üst Kurulundan 29,
Sermaye Piyasası Kurulundan 30,
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Başkanlığından 12,
Toplu Konut İdaresi Başkanlığından 12,
Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığından 10,
Türkiye Kalkınma Bankasından 14,
Türkiye Radyo Televizyon Kurumundan 312,
Vakıflar Genel Müdürlüğünden 26,
Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığından 3,
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığından 439,
Avrupa Birliği Bakanlığından 4,
Avrupa Birliği Bakanlığı Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığından 3,
Avrupa Birliği Bakanlığı Türk Akreditasyon Kurumundan 5,
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından 62,
Türk Patent Enstitüsünden 13,
Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığından 71,
Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumundan 167,
Türk Standardları Enstitüsünden 13,
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından (ÇASGEM ve Merkez Teşkilatı) 39,
Devlet Personel Başkanlığından 11,
Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığından 605,
Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğünden 130,
Çevre ve Şehircilik Bakanlığından 90,
İller Bankası Anonim Şirketi Genel Müdürlüğünden 42,
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünden 120,
Dışişleri Bakanlığından 215,
Ekonomi Bakanlığından 39,
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığından 40,
Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ Genel Müdürlüğünden 25,
Elektrik Üretim AŞ'den 109,
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumundan 57,
ETİ Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğünden 51,
Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğünden 37,
Türkiye Atom Enerjisi Kurumu Başkanlığından 20,
Türkiye Elektrik İletim AŞ'den 159,
Türkiye Elektrik Ticaret ve Taahhüt AŞ Genel Müdürlüğünden 2,
Türkiye Kömür İşletmeleri Genel Müdürlüğünden 54,
Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı Genel Müdürlüğünden 61,
Türkiye Taş Kömürü Genel Müdürlüğünden 30,
Türkiye Elektrik Dağıtım AŞ'den 8,
Boru Hatları ile Petrol Taşıma Anonim Şirketinden 9,
Türkiye Petrolleri Petrol Dağıtım AŞ'den 6,
Gençlik ve Spor Bakanlığından 69,
Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünden 138,
Yükseköğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğünden 113,
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile bağlı kuruluşlardan 733,
Gümrük ve Ticaret Bakanlığından 149, Rekabet Kurumundan 15,
İçişleri Bakanlığından 369,
Göç İdaresi Genel Müdürlüğünden 31,
Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığından 10,
Kalkınma Bakanlığından 65,
Doğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığından 1,
Güneydoğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığından 12,
Konya Ovası Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığından 1,
Türkiye İstatistik Kurumundan 118,
Kültür ve Turizm Bakanlığı ile bağlı kuruluşlardan 175,
Maliye Bakanlığından 829,
Gelir İdaresi Başkanlığından 813,
Özelleştirme İdaresi Başkanlığından 14,
Devlet Malzeme Ofisi Genel Müdürlüğünden 16,
Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğünden 7,
Türkiye Denizcilik İşletmeleri AŞ Genel Müdürlüğünden 1,
Gayrimenkul AŞ Genel Müdürlüğünden 1,
Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumundan 2,
Kamu İhale Kurumundan 11,
Milli Eğitim Bakanlığından 28 bin 163,
Sağlık Bakanlığı ve bağlı kuruluşlardan 2 bin 18,
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığından 72,
Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları Genel Müdürlüğünden 167,
Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünden 18,
Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğünden 23,
Türkiye Demiryolları Makineleri Sanayi AŞ Genel Müdürlüğünden 15,
Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğünden 124,
Karayolları Genel Müdürlüğünden 138,
Türkiye Lokomotif ve Motor Sanayii AŞ'den 4,
Türkiye Vagon Sanayii AŞ Genel Müdürlüğünden 2,
Posta ve Telgraf Teşkilatı AŞ Genel Müdürlüğünden 35,
TÜRSAT Uydu Haberleşme Kablo TV ve İşletme AŞ Genel Müdürlüğünden 36,
yükseköğretim kurumlarından (üniversiteler) 2 bin 346.

İlber Ortaylı: Mussolini devrindeki belediyeler bile daha demokratik

Ünlü tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı, "Mussolini devrindeki belediyeler bile bizim belediyelerden daha demokratikti çünkü kimse kısıtlanmıyordu" dedi.


İstanbul Beylikdüzü'nde Sevgi ve Barış Buluşmaları kapsamında düzenlenen Çardak Altı Sohbetleri'nin konuğu Ortaylı oldu.

Söyleşinin moderatörlüğünü yapan sunucu Özge Uzun'un sorularını yanıtlayan ünlü tarihçi, hem güldürdü hem de eleştirdi.

Ev işlerinin zamana göre farklılık gösterdiğini söyleyen Ortaylı, "Bu zamanda hiçbir erkek üç kadına bakmaz. Ancak başka şehirlerde bakabilirse bakar. Normal bir Türk erkeğinin günlük çalışması bu kadar dükkan gezen birine yetmez. Küçük aile diye bir yapı vardır ama kalkıp bu yapının iyi bir şey olduğunu söyleyemeyiz" dedi.

"Belediyelerimiz demokratik değil"

Mussolini devrindeki İtalyan Belediyeleri bile bizim belediyelerden daha demokratikti diyen Ortaylı, "Belediye seçim şartlarına bakın demokratik değildir. İşsiz adam seçilebiliyor ama memur adama seçilemiyor. Mussolini devrindeki belediyeler bile bizim belediyelerden daha demokratikti çünkü kimse kısıtlanmıyordu. Yerel düzeyde bile demokratik kuruluşumuz tam değildir ve bunu ıslah edecek uyanık bir halk yok. Merkez yönetimde oturan yöneticilerin hiçbiride buna uymuyor" dedi.

"Kanunsuz ve hukuk anlayışsız demokrasi olmaz"

Kanunsuz ve hukuk anlayışsız demokrasi olmaz diyen Ortaylı, "Beynelminel sahada hukuk usulünü bilmeyen ve hazırlayamayan hukukçular bir türlü davaları kazanamıyor. Bu yüzden her şeye baştan başlıyor" dedi.

Bakanlık hileli 355 ürünü açıkladı

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca, taklit veya tağşiş yapıldığı kesinleşen, aralarında et, süt ürünleri, bal, zeytinyağı ve alkollü içeceğin bulunduğu 355 parti ürün kamuoyuna duyuruldu.

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca, taklit veya tağşiş yapıldığı kesinleşen, aralarında et, süt ürünleri, bal, zeytinyağı ve alkollü içeceğin bulunduğu veya ilaç etken maddesinin ilave edildiği 355 parti ürün kamuoyu ile paylaşıldı. 

Taklit ve tağşiş yaptığı belirlenen işletmeler ve ürünlerinin parti numaraları, Bakanlığın internet sitesinde açıklandı. Buna göre, Bakanlık, bu yılın ağustos ayı itibarıyla 558 bin 492 gıda denetimi gerçekleştirdi. Bu denetimlerde 8 bin 551 adet idari para cezası uygulandı, 69 firma hakkında cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunuldu. Ayrıca taklit, tağşiş yapıldığı veya ilaç etken maddesi ilave edildiği tespit edilen, aralarında et, süt ürünleri, bal, zeytinyağı ve alkollü içeceğin bulunduğu toplam 229 firmaya ait 355 parti ürün Bakanlığın internet sitesinde duyuruldu.

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının internet sitesinde yer alan duyuruya göre, yapılan kontroller sonucunda süt ve süt ürünlerinde taklit ve tağşiş yaptığı kesinleşen aralarında yoğurt, peynir, tereyağı, kaymak, olmak üzere 86 parti ürüne ait bilgileri kamuoyu ile paylaştı. Süt ürünlerinde bitkisel yağ, jelatin, nişasta tespit edildi. Et ve et ürünlerinde de laboratuvar tahlilleri sonucunda taklit ve tağşiş yaptığı kesinleşen aralarında sucuk, pide harcı, köfte, çiğ kırmızı et, salam, sosis, jambon, rosto, döner, kavurma, kebap çeşitleri, kanatlı eti ürünlerinin bulunduğu 111 parti ürüne ait bilgiler duyuruldu. Lahmacunda at eti, köftede sakatat, sucukta da baş eti ve soya tespit edildiği aktarıldı.

Duyuruda takviye edici gıdalar ve benzer ürünlerde de kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye düşürecek şekilde bozulmuş, değiştirilmiş 25 ürüne ait bilgiler yer aldı. Örnek olarak, ballı bitkisel macun ve bitkisel gıda takviyelerinin içerisinde sıklıkla ilaç etkin maddesi "sildenafil"e rastlandığı bildirildi.

Bitkisel yağlarda da taklit ve tağşiş yapılan 94 parti ürüne ait bilgiler paylaşıldı. Bunların arasında zeytinyağı ve ayçiçek yağının bulunduğu görüldü. Balda da taklit ve tağşişle üretilen 13 parti ürün açıklamada dikkati çekti.

Alkolsüz içeceklerde 8, kahvede 2, çikolatada 4, enerji içeceğinde 3, şekerli mamullerde 2, alkollü içkilerde 6, baharatta da 1 parti ürününe ait bilgiler kamuoyuna duyuruldu.

Taklit, tağşiş yapıldığı veya ilaç etken maddesi bulunduğu tespit edilen ürün, firma ve markaların bulunduğu listeye "www.tarim.gov.tr" adresinden ulaşılıyor

EBA öğrencilere ne sunuyor?

EBA, Eğitim Bilişim Ağı, İnternet çağında öğrencilere bilgisayar, notebook, tablet ve cep telefonu üzerinden eğitim, bilgi sağlayan bir içerik. EBA'nın amacı öğrencinin bulunduğu yer yerde eğitim üzerine bilgi sunan eğlenceli bir platform. Siteye MEBBİS'ten üye olunabilir. 



Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü tarafından kurulan EBA sistemi, sosyal ve internet üzerinden öğrenciye bilgi sunan bir platform. Bu platformun amacı öğrencinin bilgiyi en kısa sürede, en sağlıklı ve en güvenilir bir kaynaktan öğrenmesidir.

Öğretmenlerin ve öğrencilerin de EBA'ya bilgi katkısında bulunduğunu düşünürsek, bu zengin sistem sayesinde öğrenciler tüm bilgiyi en kısa sürede öğrenebilir. Eğitimi sadece okulda değil, eğitimi hayatın her anında yaşayabilme üzerine kurulu olan bu sistemde amaç, öğrencinin hayatında ayrılmaz bir parçası olması.
Türkiye'de eğitim sistemin en temel sorunlarından biri olan "ezbercilik" kavramını yıkmak isteyen EBA, katkı sağladığı konuları, analitik ve gözlem içerisine dayandırarak sunuyor. Bilgiyi tekrara değil, bilgiyi uygulama alanında etkin tutuyor.

EBA'da öğrenciler sadece bireysel çalışmalar içerisinde olmuyor. Türkiye'nin her bir yerinde "ekip çalışması" içinde olmak isteyen öğrenciler, tanışabiliyor, bilgi alışverişi içinde olabiliyor, birbirilerine bilmedikleri alanda yardımcı olabiliyor.

EBA

EBA neyi sunuyor sorusuna şu şekilde cevap verilebilir;

- Bir konuda, tek bir çatı altında toplanmış bilgileri, farklı ve zengin bir şekilde sunmak, sunulan bilgileri en iyi şekilde eğitebilmek.

- Öğretmenlerin ve öğrencilerin EBA üzerinden bilgiyi hızlı ve sağlıklı bir şekilde alabilmesi

- Öğrenci bir konu aradığında, veya konu ile ilgili bir soru sorduğunda o soruya cevap verebilmek ve cevaplar üretebilmek.

- Öğrencilerin kendi aralarında bilgi alışverişinde bulunmasını sağlamak, bilgi alışverişi sayesinde öğrencilerin gelişimine katkıda bulunmak,

- Ezber sisteminde uzak bir şekilde bilgiyi sunmak, öğrencinin öğrendiği bilgiyi, kendi haliyle tekrardan oluşturmasını sağlamak, öğrencinin öğrendiği bilgiyi, öğrenci üzerinden yeni bilgiler edinebilmek,

- Yeniliklere uyum sağlamak, var olan her bilgiyi arşivde saklamak, yeni bilgileri doğruluğuna göre kontrol etmek,

- Öğrencilerin anlayabildiği şekilde farklı metodlarda bilgiyi vermek (ezbere karşı), hangi alandaysa o alana göre görsel ve video eşliğinde bilgiyi öğrenciye öğretebilmek,

- Öğretmenleri EBA çatı altında toplayıp, eğitimi en iyi hale getirmesini sağlamak

EBA, internetin amaç değil araç olduğunu öğretiyor.

EBA'DA BULUNAN MODÜLLER NELERDİR?

Haber modülü: Eğitime dair, bilgiye dair, konuya/konulara dair tüm içerikleri tek bir çatı adı altında toplayarak eğitim haberlerini herkesten önce öğrenebilme modulü. Sadece bilgi ve eğitimden ziyade, sosyal olarak da etkinlik, organizasyon ve kültür faaliyetlerini öğrenciler haber içeriğinde görebilir.
Sadece Türkiye'de değil, Uluslararası alanda eğitime dair tüm bilgileri, öğrenci bu modül içerisinde görebilir.

Dünya modülü: Bu modül, modüller içerisinde en zevkli olanı. Öğrenciler bu modüle girdiklerinde karşılarına "oyunlar, uygulamalar, simulasyonlar, çok zengin e-içerik payşımları
E-Kitap Modülü: Bu modül sayesinde öğrenci artık çantasını evde bırakabilir; notebook ve tablet ile okula gidebilir. Bu modül sayesinde, okul için kullanılacak olan tüm kitaplar mevcuttur. Lise seçiminden sınıf farklılığına kadar içinde tüm kitapları barındırır. (cnntürk.com.tr)

Çığlık'ın 100 yıllık gizemi çözüldü

Ressam Edvard Munch'un meşhur 'Çığlık' tablosunun üzerindeki beyaz lekenin uzun süredir 'kuş pisliği' olduğu düşünülüyordu. Yeni tarama tekniği ile tekrar incelenen tablonun üzerindeki lekenin mum izi olduğu tespit edildi.


Sanat tarihinin en önemli eserlerinden biri olan ressam Edvard Munch imzalı ünlü 'Çığlık' tablosunun 100 yıllık gizemi sonunda çözüldü. Tablonun orta kısmında bulunan gelişigüzel beyaz lekenin ne olduğu, ressamın bilerek yapıp yapmadığı bilinmiyor ve tartışmalara neden oluyordu. 
Birçok teorinin arasında en yaygın olan ve kabul gören ise; tablonun üzerine kuş pislemiş olabileceğiydi. Şu ana kadar lekeyle ilgili bir açıklama getiremeyen yetkililer müjdeli haberi sonunda meraklılarına duyurdu. Tablonun üzerinde bulunan ve eserle alakası yokmuş gibi görünen lekenin sebebi 'mum'. Ancak hala mumun ressamın istediği ile mi tablonun üzerine sürüldüğü yoksa bir kaza mı gerçekleşmiş olduğu bilinmiyor.


En popüler olan 'lekeli tablo'

Munch, 1893 ile 1910 yılları arasında orijinal adıyla 'The Scream' tablosunun dört farklı versiyonunu çizdi. Fakat zamanla en popüler olan versiyon; turuncu ve alacalı bir gökyüzüne sahip ve üzerinde büyük bir beyaz leke olan oldu. Ünlü tablo 100 yılı aşkın süredir Norveç Ulusal Müzesi'nde korunuyor. Ününe sebep olan lekenin oluşmasının nedeninin, resim çalışmasının açık alanda yapılmış ve üzerine kuş pislemiş olabileceğiydi. 

Antwerp Üniversitesi'nden görevlendirilen araştırma ekibi, yeni üretilen ve Macro X-ray Floresan Tarayıcı denilen aletle tabloyu inceledi ve 100 yılı aşkındır gizemini koruyan sırrın perdesini kaldırdı. 


Yeni üretilen analiz makinesi daha önce de Van Gogh ve Rubens'in tabloları üzerinde de kullanıldı.
Çalışma ekibinde görevli Frederik Vanmeert, İngiliz The Mirror'a verdiği röportajda "Munch'ın mum ışığında tablosuna bakarken mumun eriyerek tabloya düşmüş olabileceğini düşündüklerini" aktardı. Çalışmanın önderi olan Dr. Geert Van der Snickt ise "analiz teknolojisinin çok ileri boyutlara taşındığını ve bu tarayıcı ile birçok ikonik tablonun araştırılabileceğini" ifade etti. (cnntürk)

Kocaeli'de 3,5 büyüklüğünde deprem

Kocaeli'nin Kartepe ilçesinde 3,5 büyüklüğünde deprem kaydedildi.


AFAD ve Acil Durumlar Yönetimi Başkanlığı deprem veri merkezinden yapılan açıklamaya göre,
saat 22.24'te Kocaeli'nin Kartepe ilçesinde 3,5 büyüklüğünde deprem meydana geldi.

Depremin 13.15 kilometre derinliklerinde olduğu belirtildi.

İlk belirlemelere göre depremde herhangi bir olumsuzluk yaşanmadı.

Van'da çatışma: 8 şehit, 8 yaralı

Van'ın Çaldıran ilçesinde terör örgütü PKK'ya yönelik sürdürülen operasyonda 8 askerin şehit olduğu, 8 askerin yaralandığı bildirildi.


Van Valiliği'nden yapılan açıklamada, Çaldıran ilçesi Tendürek Dağı'nda bölücü terör örgütü unsurlarına karşı yürütülen operasyonda çatışma çıktığı belirtildi.

Açıklamada, şunlar kaydedildi:

"2 Eylül 2016 günü çıkan çatışmada 1 teğmen, 2 astsubay ve 5 uzman çavuş olmak üzere 8 askerimiz şehit olmuş, 8 askerimiz yaralanmıştır.

Yaralılarımızın hastanelerimizde tedavileri devam etmekte olup durumları iyidir. Şehitlerimize yüce Allah'tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz.

Bölgede hava destekli operasyon devam etmektedir. Operasyonda 11 terörist etkisiz hale getirilmiştir. Kamuoyuna saygı ile duyurulur."

2 Eylül 2016 Cuma

Ünlü tatil sitesi "iflas etti"

2012 yılında Murat Bayındır tarafından kurulan ve  ”Türkiye’nin ilk gerçek online tur operatörü” sloganıyla kurulan Tatilstil’in operasyonlarını durdurduğu bildirildi. Şirketin internet sitesine erişim sağlanamıyor. TÜRSAB, tatilstil.com sitesinin faaliyetlerinin durduğuna dair bilginin kendilerine verildiğini açıkladı.




Tatilstil sitesinin tamamen kapandığı görülüyor ve şirket tarafından yapılan açıklamaya göre, genel merkezin kapatıldığı ve tüm çalışan personelin ilişiğinin kesildiği ve ileriye yönelik otel girişlerinin ve tur kalkışlarının yapılamayacağı bildirildi.

Tatilstil.com sitesinin Facebook üzerinde 34 bine yakın takip edeni var.

İnternette yayılan şirket açıklaması şu şekilde:

"Tatilstil.com tüm departmanları ile operasyonlarını sonlandırmıştır. Tüm personelin firma ile ilişiği dün gece yarısı itibariyle kesilmiş ve merkez ofis kapatılmıştır.

İleriye yönelik otel girişlerinizin ve tur kalkışlarınızın yapılamayacağını üzülerek belirtmek zorundayız.

Müşterilerinizin bankalarına ödeme itirazında bulunarak ödeme yapmamasını sağlamanız konusunda müşterilerinize dönüş yapmanızı rica ederiz.

Pasaportu Tatilstil.com’a olan müşterilerinizin pasaportları outgoing departmanınca iade edilecektir."

TÜRSAB'A BİLGİ GİTTİ

Türk Seyahat Acentası Birliği (TÜRSAB) Tatilstil.com sitesinin faaliyetlerinin durduğuna yönelik bilginin kendilerine ulaştığını açıkladı.

Yapılan açıklamada şöyle dendi:

"Stil Tatil Danışmanlığı Turizm Tic. Ltd. Şti. bünyesinde faaliyet göstermekte olan A-7270 işletme belge numaralı Estilo Tur Seyahat Acentası’nın (tatilstil.com) tüm operasyonlarını durdurduğu ve operasyonlarına devam edemeyeceği bilgisi Birliğimize ulaşmıştır. Bunun üzerine bahsi geçen seyahat acentasının adresinde 30/08/2016 günü denetim yapılmış olup; işyerinin kapalı olduğu, dışarıdan yapılabilen gözlemde ise işyeri içerisinde bilgisayarların bulunmadığı tespit edilmiş ve bu durum tutanakla kayıt altına alınmıştır.

Bu kapsamda ilgili seyahat acentasının satışlarına aracılık eden Alt Acentaların ve Tüketicilerin mağdur olmaması için aşağıdaki hususların dikkate alınması faydalı olacaktır:

• Paket tur kapsamındaki hizmetlerde, 1618 sayılı Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanunu’nun 12. Maddesi uyarınca tanzim edilmesi gereken “Zorunlu Paket Tur Sigortası” kapsamında Tüketiciler tarafından ilgili sigorta şirketine bizzat başvurmak koşuluyla ödenen bedel talep edilebilecektir.

• Sadece konaklama hizmetlerine yönelik satışlarda ise sigorta düzenlenmesi zorunlu değildir. Bu durumda Tüketicilerin sigorta şirketlerine başvuru yapma hakkı bulunmamaktadır.

• Tüketicilerin kredi kartı ile satın almış oldukları hizmetin hiç gerçekleşmeyecek olduğu durumda ise bankalardan işlemin iptali ve yapılan ödemelerin iadesi talep edilebilecektir.

• Tüketicinin hizmeti kredi kartı ile taksitle satın almış olması yada ödemelerin üç aydan daha uzun süre ertelenmesi halinde ise kredi kartı sözleşmeleri, mevzuatta tüketici kredileri kapsamında değerlendirilmektedir. Tüketici Kredisi Sözleşmeleri Yönetmeliği uyarınca da belirli bir mal/hizmet satın almak için sağlanan bağlı kredilere yönelik sunulması gereken hizmetin hiç yada gereği gibi ifa edilmemesi durumunda kredi veren bankanın da müteselsilen sorumluluğu bulunmakta olduğundan ödenen bedellerin iadesi için ilgili bankaya başvuruda bulunulabilecektir.

"İdeal maaş en az 4 bin TL olmalı"

Online araştırma şirketi DORinsight tarafından yapılan "Meslek Tercihleri Araştırması"na göre, ideal bir maaş en az 4 bin TL olmalı. Doktorluk hala en prestijli meslek olarak görülürken, meslek seçimindeki en önemli kriter ise "sevilen bir iş olması".


2-5 Ağustos 2016 tarihleri arasında online olarak tamamlanan araştırmaya 5 bin 942 kişi katıldı.
Araştırma kapsamında, katılımcılara meslek tercihleri, mesleklerinden memnun olup olmadıkları, tercih yaparken göz önünde bulundurdukları kriterler ile ilgili sorular yöneltildi.

Araştırma sonucunda "Şu anda çalışıyor musunuz?" sorusuna yanıt veren her 4 katılımcıdan 3'ünün (yüzde 75) halen bir işte çalışmakta olduğu ortaya çıktı. Cinsiyet bazında ele alındığında ise erkeklerin yüzde 82'sinin, kadınların da yüzde 65'inin çalıştığı tespit edildi.

Katılımcılara meslek tercihlerindeki en önemli kriter de soruldu. Yüzde 50 oranı ile "sevdiğim bir iş olması" seçeneği ilk sırada gelirken, bu seçeneği yüzde 35 ile "maaş", yüzde 6 ile "işin kişiye kattığı donanım" takip etti.

En prestijli meslek doktorluk

Katılımcıların en prestijli buldukları meslek yüzde 22 ile doktorluk oldu. En prestijli meslekler listesinde pilotluk yüzde 12 ile ikinci sırada yer alırken, pilotluğu yüzde 11 ile diplomatlık, yüzde 10 ile mühendislik, yüzde 8 ile yöneticilik/müdürlük ve yüzde 7 ile astronotluk takip etti.

"Küçükken keşke olsaydım" denilen meslekler listesinde de doktorluk yüzde 19 ile ilk sırada yer aldı. Sıralamada doktorluk hayalini pilotluk (yüzde 15), öğretmenlik (yüzde 12), mühendislik (yüzde 10) ve avukatlık (yüzde 6) meslekleri takip etti.

Aylık maaş en az 4 bin TL olmalı

Katılımcıların yüzde 80'i üniversitenin meslek tercihleri üzerinde etkisi olduğunu, yüzde 7'si ise etkisi olmadığını düşünüyor.

Üniversite seçimine bakıldığında ise tercih yaparken üniversitenin sağladığı iş olanakları yüzde 59, eğitim kadrosu yüzde 43, uygulamalı çalışma alanı yüzde 31, öğrenciye sağladığı farklı olanaklar yüzde 28, üniversitenin bilinirliliği yüzde 21 ve kampüs yüzde 16 ile belirleyici temel unsurlar arasında yer alıyor.

"Bir kişinin aylık ortalama maaşı sizce ne kadar olmalıdır?" sorusu sorulduğunda ise katılımcıların yüzde 37'si 4 bin ila 6 bin TL aralığını, yüzde 36'sı 2 bin ila 4 bin TL aralığını, yüzde 12'si 6 bin ila 8 bin TL aralığını ideal maaş olarak gördüğünü belirtti. (cnntürk.com.tr)

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Efkan Ala yorumu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi'ne katılmak üzere gideceği Çin'e haraketinden önce Esenboğa Havalimanı'nda basın toplantısı düzenledi. Efkan Ala'nın istifasını değerlendiren Erdoğan "Bir hükümette zaman zaman bu tür değişiklikler olabilir" dedi.

Erdoğan, yaptığı açıklamada, "Hangzhou'da küresel barışı, güvenliği, istikrarı ve dolayısıyla ekonomiyi tehdit eden terör belasıyla mücadele konusunu da görüşeceğiz. Bu vesileyle ülkemizin mücadele ettiği FETÖ, DHKP-C, PKK, PYD, YPG ve DAİŞ gibi terör örgütleri konusunda muhataplarımızdan beklentilerimizi dile getireceğiz." ifadelerini kullandı.

Erdoğan, Fırat Kalkanı Harekatı ile ilgili olarak da "Fırat Kalkanı Harekatının amacı sınır bölgemizdeki terör örgütlerinin ülkemiz, vatandaşlarımız için bir tehdit olmaktan çıkarılmasıdır. Cerablus'tan, sınır bölgemizdeki, Suriye'nin kuzeyindeki şehirlerden sürekli olarak şehirlerimize roketlerle yapılan saldırıları biz duymamazlıktan gelemeyiz." dedi.

"Hiç kimse bizden güney sınırımızda bir terör koridorunun oluşmasına rıza göstermemizi beklemesin." ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kesinlikle Suriye'nin kuzeyinde bizim de güneyimizde bir terör koridoruna müsade etmeyeceğiz, bunun bilinmesini isterim." şeklinde konuştu.

"Son günlerde Batı’daki bazı çevrelerin yaptıkları açıklamaları hayretle karşılıyoruz." diyen Erdoğan, "Cerablus’ta DAİŞ’in yenilgiye uğratılmasından bazıları adeta rahatsızlık duyuyor, bunu anlamak mümkün değil. Türkiye olarak bizler devlet olarak ordumuzla ülkemizin ve bölgedeki sivillerin güvenliğini sağlamak için elimizi taşın altına koymuş durumdayız." şeklinde konuştu.

"Biz göbeğimizi kendimiz kesmek zorundayız"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz göbeğimizi kendimiz kesmek zorundayız. Çünkü biz durdukça ne yazık ki oralardan birileri sürekli ülkemizi bombalıyorlar, roketler atıyorlar, vesaire vesaire... Bunları bizim sabırla karşılamamız mümkün değil. Kaldı ki biz Cerablus'a girmiyoruz, Cerablus'a Cerabluslu giriyor. Bizim onlara sadece lojistik desteğimiz var." dedi.

Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti:

"Aslında Münbiç bu işin en önemli hareket noktalarından bir tanesi. Münbiç'in nüfus itibarıyla oranı, yüzde 90'ı aşkını Arap. Buradaki oraya gelen Kürtler veya farklı etnik gruplar, bindirilmiş kıtalar ki YPG bunlardan bir tanesidir. Bunu Sayın Başkan Obama ile görüştüğümüzde kendileri kesinlikle buraya bunların girmeyeceğini bana taahhüt etti, söyledi. Bunların hepsi kayıtlarda var."

"Fırat'ın doğusuna geçtiklerinin ispatı bizim tespitimize bağlıdır"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Münbiç ile ilgili bize şu anda, 'Fırat'ın doğusuna geçtiler' diyorlar. Biz de diyoruz, 'Hayır geçmediler.' Ben şunu da söyleyeyim; Fırat'ın doğusuna geçtiklerinin ispatı bizim tespitimize bağlıdır. Birilerinin Amerika'da yaptıkları açıklamayla veya şurada burada yaptıkları açıklamayla, biz YPG'nin veya PYD'nin Fırat'ın doğusuna geçtiğine inanmayız." dedi.

Erdoğan, "Münbiç'in nüfus itibarıyla oran yüzde 90'ı aşkını Arap. Oraya gelen Kürtler veya farklı etnik gruplar, bindirilmiş kıtalar ki YPG bunlardan bir tanesidir." ifadelerini kullandı.
"Biz Cerablus'a girmiyoruz. Cerablus'a Cerabluslu giriyor. Bizim onlara sadece lojistik desteğimiz var." diyen Erdoğan, "Biz Türkiye olarak birilerinin yaptığı gibi Cerablus'a girip oraya yerleşmenin gayreti, hesabı içinde değiliz ki. Tam aksine Cerablus'un gerçek sahiplerinin oraya yerleşmesine yönelik adımlar atıyoruz." şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Avrupa ülkeleri, Suriye'deki ateşi söndürmeden ziyade 'dumanı bize gelmesin' diye çabalıyor." ifadelerini kullandı.

Efkan Ala'nın görevi bırakması

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Efkan Ala'nın istifası ile ilgili olarak ise şöyle konuştu:

"Bir hükümette zaman zaman bu tür değişiklikler olabilir yani burada Sayın Başbakan, mesai arkadaşlarıyla veya kendi istişareyi yapmış olduğu arkadaşlarıyla nitekim sonunda benimle de istişarede bulunmuştur. Ve ortaya sürmüş olduğu tezler haklı. Bu arada İçişleri Bakanımız da Sayın Ala, bu süreç içerisinde kendileri de istifasını vermek suretiyle böyle bir değişim bu süreç içerisinde yapılmıştır. Ne Efkan Ala kardeşimizden herhangi bir sıkıntı söz konusudur ne de bu süreç içerisinde ona yönelik herhangi bir olumsuzluğu söylemeye ne Sayın Başbakanı ne benim herhangi bir haddimize değildir. O kadar da açık söylüyorum."

Kılıçdaroğlu'nun adli yıl açılışına yönelik açıklamaları

Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun adli yıl açılışına yönelik açıklamalarıyla ilgili olarak da "7 Ağustos'u yaşamış olan bir insanın, bir genel başkanın bu toplantıyla ilgili 'yüz karası' ifadesini yakıştırması gerçekten çok çok çirkin. Bir ana muhalefet partisinin genel başkanına ben bunu yakıştıramıyorum. Bugün adli yılın açılışını yaşayanların yaklaşımıdır benim için aslolan. Bu beyefendinin ifadeleri benim için kıymeti harbiyesi olmayan ifadelerdir. Çok yazık." dedi. cnntürk