Ailesiyle birlikte Mısır’a tatile giden Madison Gulliver, kaldıkları otelin tasarım salonunda babası Martin ile birlikte geçici kına dövmesi yaptırdı. Guliver’in yüzük parmağından dirseğine kadar uzanan desen yaptırdıktan bir süre sonra ise kaşınmaya başladı...
Ailesiyle birlikte tatilden evine dönen Gulliver’in dövme yerleri şişerek ağrılı kabarcıklar halini aldı. İlkokul öğrencisi olan Gulliver, özel bir yanık ünitesinde ağrılı ve ağır bir tedavi görmek zorunda kaldı.
Geçici dövmelerin renginin daha koyu olması için kullanılan, kınaya siyah bir renk veren ve kısaca PPD olarak geçen kimyasal, özellikle çocuklar üzerinde kullanımında vücutta reaksiyonlara yol açabiliyor.
Küçük kızın vücudunda kalıcı yaralar oluşmasına neden olan dövmenin içerisinde para-phenylenediamine olarak adlandırılan bir kimyasal maddenin olduğu belirlendi.
Uzmanlar, pek çok tatilci tarafından tercih edilen geçici dövmelerin olası tehlikelerine ve yol açabileceği kalıcı hasarlara karşı uyarılarda bulunuyor. Vücudunda yaralar oluşan çocuğunun başına gelenler hakkında konuşan Gulliver’in babası Martin, “Bu olay, dövmelerin olası tehlikesini bilmediğim için bir parça benim suçum ama çocuklar üzerinde tehlikeli kimyasalların uygulanmasına izin veren otel salonunun da suçu var.” dedi.
Olay sonrasında özür dileyen otel yönetimi, dövmenin yapıldığı salonun artık hizmet vermediğini açıkladı. Geçici kına dövmelerinin neden olduğu yaralar daha önce de gündeme gelmişti.
Geçici kına dövmesi yaptıran pek çok tatilci, geçirdikleri rahatsızlıklar sonunda insanları bu dövmelerin olası tehlikelerine karşı uyarmıştı. (hürriyet.com.tr)
18 Ağustos 2017 Cuma
16 Ağustos 2017 Çarşamba
Türk soylulara vatandaşlık yolu açıldı, mağduriyetlerin önüne geçilecek
Yeni göç yasasının çıkmasının ardından hükümet Türkiye'de yaşayan Balkan kökenli Türk soyluların mağduriyetlerini ortadan kaldırmak için 'istisnai vatandaşlık' yolunu açtı. Başvuru için Maliye veznesine 10 lira yatırmak yeterli olacak. İstisnai vatandaşlık hakkından yaklaşık 10 bin kişinin yararlanması bekleniyor.
Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun yürürlüğe girmesinden sonra 2014’ten itibaren yabancılarla ilgili ikamet izni işlemleri, Emniyet Genel Müdürlüğü Yabancılar Daire Başkanlığı’ndan alınarak Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’ne verildi. Yeni uygulama ile haymatlos (vatansız) statüsüne daha önceden sahip olan başta Batı Trakya Türkleri olmak üzere Balkan ülkeleri kökenli Türk soylularına insani ikamet izni uygulamasına geçildi.
Batı Trakya kökenli haymatloslar ile anne babası vatandaş olanlara bile vatandaşlık kazanma yolu dolaylı olarak kapatıldı. Bu durum, Türk soylu Balkan göçmenlerinin mağduriyetine neden oldu. Yunanistan Gümülcine doğumlu olan ve sonradan Türk vatandaşı olan Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, milletvekilliği döneminde yaptığı çalışmalar ile bu sorunu hükümet gündemine taşıdı.
Yeni bir formül bulundu
Milliyet gazetesinde yer alan habere göre Çavuşoğlu’nun girişiminin ardından mağduriyetlerin giderilmesi ve parçalanmış ailelerin birleşmesinin sağlanması için yeni bir formül bulundu. 1 Ocak 2017’den önce Türkiye’ye gelmiş olani ikâmet iznine sahip Yunanistan, Bulgaristan, Makedonya, Arnavutluk, Bosna Hersek ve Kosova vatandaşı olup birinci derece Türk vatandaşı yakını bulunan kişiler ile bu üleklerin haymatlosu olan kişilere Türk Vatandaşlığı’nın 12. maddesine dayanılarak istisnai Türk vatandaşlığını kazanma hakkı getirildi.
İstisnai vatandaşlık için aranan şartlar
İçişleri Bakanlığı’nın yayınladığı genelge ile istisnai vatandaşlığa başvurma prosedürü tamamlandı. İstisnai vatandaşlığa başvurabilmek için yabancının şu şartları sağlaması gerekiyor:
- 1 Ocak 2017 tarihinden önce Türkiye’ye gelmiş olmak.
- Yasal bir ikamet izniyle Türkiye’de bulunmak.
- Yunanistan, Bulgaristan, Makedonya, Arnavutluk, Bosna Hersek ve Kosova vatandaşı olup birinci derece (Anne, baba, eş veya çocuk) Türk vatandaşı yakını bulunmak.
- Veya yukarıda sayılan ülke vatandaşlığından çıkmış olup haymatlos (vatansız) statüsüne sahip olmak.
- Başvuru süresi 30 Mayıs 2018 tarihinde sona erecek.
Başvurular başladı
Koşulları sağlayan Türk soylular, bulundukları illerdeki il nüfus müdürlüklerine başvuruda bulunmaya başladı. Bu kişilerden, haymatlos belgesi veya Türk vatandaşı kişilerle aile bağını kanıtlayan nüfus kayıt örneği benzeri belgeler isteniyor. Maliye veznesine yatırılacak hizmet bedeli ise 10 lira olarak belirlendi. Başvurular, Vatandaşlık Başvuru İnceleme Komisyonu’nca ele alınacak. Şartları taşıyan başvurular, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’ne gönderilecek. Değerlendirmenin ardından istisnai vatandaşlık hakkını kazananlar, Bakanlar Kurulu kararı ile Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olacak.
16 milyon göçmen
Bugünkü Türkiye topraklarına Balkanlardan en önemli göç dalgası, Osmanlı-Rus harbi sırasında 1878’de başladı. Bu göçü Balkan Harbi sonrası göç ile 1924 yılında Yunanistan ile yapılan mübadele anlaşması göçleri izledi. 1950 ve 1989 yıllarında Bulgaristan’dan Türkiye’ye iki önemli göç hareketi oldu. Bunların yanı sıra farklı zaman dilimlerinde Balkan coğrafyasından Türkiye’ye göçler sürekli devam etti. bugün Türkiye’de kökeni Balkanlara dayanan nüfus sayısı, 16-20 milyon civarında tahmin ediliyor. Türkiye’de küçük-orta ve büyük çapta yüzlerce Balkan Türkleri derneği bulunuyor. Bunların içinde kamu yararına dernek statüsüne sahip olanların üye sayısı 150 bin civarında. Bu nüfus arasında Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı olmayan ve bu sağlanan hak kapsamına giren kişi sayısının yaklaşık 10 bin olduğu tahmin ediliyor. (Kaynak:cnntürk.com.tr)
Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun yürürlüğe girmesinden sonra 2014’ten itibaren yabancılarla ilgili ikamet izni işlemleri, Emniyet Genel Müdürlüğü Yabancılar Daire Başkanlığı’ndan alınarak Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’ne verildi. Yeni uygulama ile haymatlos (vatansız) statüsüne daha önceden sahip olan başta Batı Trakya Türkleri olmak üzere Balkan ülkeleri kökenli Türk soylularına insani ikamet izni uygulamasına geçildi.
Batı Trakya kökenli haymatloslar ile anne babası vatandaş olanlara bile vatandaşlık kazanma yolu dolaylı olarak kapatıldı. Bu durum, Türk soylu Balkan göçmenlerinin mağduriyetine neden oldu. Yunanistan Gümülcine doğumlu olan ve sonradan Türk vatandaşı olan Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, milletvekilliği döneminde yaptığı çalışmalar ile bu sorunu hükümet gündemine taşıdı.
Yeni bir formül bulundu
Milliyet gazetesinde yer alan habere göre Çavuşoğlu’nun girişiminin ardından mağduriyetlerin giderilmesi ve parçalanmış ailelerin birleşmesinin sağlanması için yeni bir formül bulundu. 1 Ocak 2017’den önce Türkiye’ye gelmiş olani ikâmet iznine sahip Yunanistan, Bulgaristan, Makedonya, Arnavutluk, Bosna Hersek ve Kosova vatandaşı olup birinci derece Türk vatandaşı yakını bulunan kişiler ile bu üleklerin haymatlosu olan kişilere Türk Vatandaşlığı’nın 12. maddesine dayanılarak istisnai Türk vatandaşlığını kazanma hakkı getirildi.
İstisnai vatandaşlık için aranan şartlar
İçişleri Bakanlığı’nın yayınladığı genelge ile istisnai vatandaşlığa başvurma prosedürü tamamlandı. İstisnai vatandaşlığa başvurabilmek için yabancının şu şartları sağlaması gerekiyor:
- 1 Ocak 2017 tarihinden önce Türkiye’ye gelmiş olmak.
- Yasal bir ikamet izniyle Türkiye’de bulunmak.
- Yunanistan, Bulgaristan, Makedonya, Arnavutluk, Bosna Hersek ve Kosova vatandaşı olup birinci derece (Anne, baba, eş veya çocuk) Türk vatandaşı yakını bulunmak.
- Veya yukarıda sayılan ülke vatandaşlığından çıkmış olup haymatlos (vatansız) statüsüne sahip olmak.
- Başvuru süresi 30 Mayıs 2018 tarihinde sona erecek.
Başvurular başladı
Koşulları sağlayan Türk soylular, bulundukları illerdeki il nüfus müdürlüklerine başvuruda bulunmaya başladı. Bu kişilerden, haymatlos belgesi veya Türk vatandaşı kişilerle aile bağını kanıtlayan nüfus kayıt örneği benzeri belgeler isteniyor. Maliye veznesine yatırılacak hizmet bedeli ise 10 lira olarak belirlendi. Başvurular, Vatandaşlık Başvuru İnceleme Komisyonu’nca ele alınacak. Şartları taşıyan başvurular, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’ne gönderilecek. Değerlendirmenin ardından istisnai vatandaşlık hakkını kazananlar, Bakanlar Kurulu kararı ile Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olacak.
16 milyon göçmen
Bugünkü Türkiye topraklarına Balkanlardan en önemli göç dalgası, Osmanlı-Rus harbi sırasında 1878’de başladı. Bu göçü Balkan Harbi sonrası göç ile 1924 yılında Yunanistan ile yapılan mübadele anlaşması göçleri izledi. 1950 ve 1989 yıllarında Bulgaristan’dan Türkiye’ye iki önemli göç hareketi oldu. Bunların yanı sıra farklı zaman dilimlerinde Balkan coğrafyasından Türkiye’ye göçler sürekli devam etti. bugün Türkiye’de kökeni Balkanlara dayanan nüfus sayısı, 16-20 milyon civarında tahmin ediliyor. Türkiye’de küçük-orta ve büyük çapta yüzlerce Balkan Türkleri derneği bulunuyor. Bunların içinde kamu yararına dernek statüsüne sahip olanların üye sayısı 150 bin civarında. Bu nüfus arasında Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı olmayan ve bu sağlanan hak kapsamına giren kişi sayısının yaklaşık 10 bin olduğu tahmin ediliyor. (Kaynak:cnntürk.com.tr)
15 Ağustos 2017 Salı
Emekliye müjde!
Milyonlar emekli maaşlarının Kurban Bayramı öncesi mi ödenecek merak ediyor. Bakanlar Kurulu bugün toplandı ve maaş ödemeleri kararı belli oldu. Peki emekli maaşları bayramdan önce mi ödenecek?
Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında saat 14.00'te Beştepe'de toplanan Bakanlar Kurulu'nun bugünkü kararı belli oldu. Emekliye müjdeli maaş ödemesi haberi geldi. Tatil öncesi beklenen gerçekleşti ve emekli maaşları bayram öncesi ödenecek.
Bozdağ, “Emekli sandığı kapsamında emekli dul ve yetim aylığı alanlar, şehitlerimizin yakınları ve gazilerimiz dahil olmak üzere aylık ödeme günleri 1-5 Eylül tarihleri arasına denk gelmesi nedeniyle emekli maaşlarının ödenmesinin bayram öncesine çekilmesi de kararlaştırılmıştır. Bu çerçevede, 1-2 ve 3 Eylül tarihlerinde maaşlarını alacak olan emekli sandığı emekli dul ve yetimleri ile şehit yakınları ve gazilerimiz, 28 Ağustos 2017 tarihinde, 4 ve 5 Eylül 2017 tarihinde maaşlarını alacak olanlar da 29 Ağustos 2017 tarihinde maaşlarını alabilecektir.” ifadelerini kullandı.
Kara Yolları ve Genel Müdürlüğü'nün denetimde olan otoyollar 30 Ağustos – 5 Eylül arasında ücretsiz olacak. Ücretsiz geçişler Osmangazi Köprüsü ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü kapsamıyor.
28 – 29 Ağustos'un da Kurban Bayramı tatiline dahil edilmesiyle birlikte 26-27 Ağustos hafta sonu da eklendiğinde Kurban Bayramı tatili 10 güne uzamış oldu. Bayramı tatili 4 Eylül Pazartesi günü son bulacak. Çalışanlar 5 Eylül Salı günü işbaşı yapacak.
Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında saat 14.00'te Beştepe'de toplanan Bakanlar Kurulu'nun bugünkü kararı belli oldu. Emekliye müjdeli maaş ödemesi haberi geldi. Tatil öncesi beklenen gerçekleşti ve emekli maaşları bayram öncesi ödenecek.
Bozdağ, “Emekli sandığı kapsamında emekli dul ve yetim aylığı alanlar, şehitlerimizin yakınları ve gazilerimiz dahil olmak üzere aylık ödeme günleri 1-5 Eylül tarihleri arasına denk gelmesi nedeniyle emekli maaşlarının ödenmesinin bayram öncesine çekilmesi de kararlaştırılmıştır. Bu çerçevede, 1-2 ve 3 Eylül tarihlerinde maaşlarını alacak olan emekli sandığı emekli dul ve yetimleri ile şehit yakınları ve gazilerimiz, 28 Ağustos 2017 tarihinde, 4 ve 5 Eylül 2017 tarihinde maaşlarını alacak olanlar da 29 Ağustos 2017 tarihinde maaşlarını alabilecektir.” ifadelerini kullandı.
Kara Yolları ve Genel Müdürlüğü'nün denetimde olan otoyollar 30 Ağustos – 5 Eylül arasında ücretsiz olacak. Ücretsiz geçişler Osmangazi Köprüsü ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü kapsamıyor.
28 – 29 Ağustos'un da Kurban Bayramı tatiline dahil edilmesiyle birlikte 26-27 Ağustos hafta sonu da eklendiğinde Kurban Bayramı tatili 10 güne uzamış oldu. Bayramı tatili 4 Eylül Pazartesi günü son bulacak. Çalışanlar 5 Eylül Salı günü işbaşı yapacak.
Turizm sektöründe 10 gün sevinci!
Kurban Bayramı tatilinin 10 gün olarak kararlaştırılması, turizm sektöründe büyük sevinç yarattı. Bu kararla iç turizmde 1.2 milyon insan hareketliliği bekleyen sektör temsilcileri, otellerdeki doluluk oranının yüksek olması nedeniyle vatandaştan elini çabuk tutmasını da istedi.
Bayram tatili Bakanlar Kurulu toplantısının ardından 10 güne çıktı. 28-29 Ağustos günlerinin tam gün, 31 Ağustos perşembe günün de yarım gün idari tatil edilmesiyle 10 güne çıkan Kurban Bayramı tatili nedeniyle turizm sektörü temsilcileri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Bakanlar Kurulu üyelerine teşekkür etti, otellerdeki doluluk oranının yüksek olması nedeniyle vatandaştan elini çabuk tutmasını istedi.
Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkanı Osman Ayık, “Başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere tüm Bakanlar Kurulu mensuplarına teşekkür ediyoruz. Ülkemiz ve sektörümüz adına hepsine çok teşekkür ediyoruz. Kazasız belasız iyi bir tatil diliyoruz tüm vatandaşlarımıza da. İnsanlar daha rahat tatil planı yapacaklar ve daha rahat tatil paketi oluşturabilecekler. Bayram öncesindeki günlerde tatil yapıp bayramda da rahatça memleketlerinde kurban vecibelerini yerine getirebileceklerdir” dedi.
Kararı çok olumlu karşıladıklarını belirten Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmecileri Birliği (AKTOB) Başkanı Erkan Yağcı ise, “Bize daha önce de bu sorulduğunda 10 gün olmasının turizme çok ciddi katkı sağlayacağı düşüncelerimizi dile getirmiştik. Tabi hükümet yetkilileri tarafından talebimize olumlu yönde cevap verilmesini çok olumlu buluyoruz ve gerçekten çok teşekkür ediyoruz. Şöyle ki 2016 gibi çok zor bir yıldan sonra 2017 bir toparlanma dönemi olması lazım ve talebin canlanması gerekiyor. İç pazar da çok önemli bizim için. Okullar açılmadan önceki en uzun tatil dönemi de bayram tatili olacak. Dolayısıyla bu 10 günlük tatil kararı iç pazarda çok önemli bir hareketlilik sağlayacaktır. Otellerimizde de doluluk oranlarının yüzde 100'e ulaşacağını şimdiden söyleyebilirim” diye konuştu.
Daha çok aradaki yarım günün tatil edileceği beklentisi içindeyken 10 gün olarak karar verilmesinin çok ciddi bir turizm hareketliliği sağlayacağını belirten Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği (POYD) Başkanı Hakan Duran da şöyle konuştu:
“Neresinden bakarsak bakalım, 1.2 milyon insanın hareket edeceğini gösterir diye düşünüyorum. 6 gün olsaydı, aşağı yukarı 600 bin kişi civarında bir rakamda kalacaktı. Büyük bir getiri ve iç pazarda hareket sağlayacak. Ama şu da var, iç pazarda önceden yerlerini ayırtanlar odalarını aldılar, ama otellerin çoğu da dolu. Oda bulmakta zorlanabilirler. O yüzden şimdiden çok süratli bir şekilde rezervasyonlarını yaptırmaları gerekiyor.” DHA
Bayram tatili Bakanlar Kurulu toplantısının ardından 10 güne çıktı. 28-29 Ağustos günlerinin tam gün, 31 Ağustos perşembe günün de yarım gün idari tatil edilmesiyle 10 güne çıkan Kurban Bayramı tatili nedeniyle turizm sektörü temsilcileri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Bakanlar Kurulu üyelerine teşekkür etti, otellerdeki doluluk oranının yüksek olması nedeniyle vatandaştan elini çabuk tutmasını istedi.
Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkanı Osman Ayık, “Başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere tüm Bakanlar Kurulu mensuplarına teşekkür ediyoruz. Ülkemiz ve sektörümüz adına hepsine çok teşekkür ediyoruz. Kazasız belasız iyi bir tatil diliyoruz tüm vatandaşlarımıza da. İnsanlar daha rahat tatil planı yapacaklar ve daha rahat tatil paketi oluşturabilecekler. Bayram öncesindeki günlerde tatil yapıp bayramda da rahatça memleketlerinde kurban vecibelerini yerine getirebileceklerdir” dedi.
Kararı çok olumlu karşıladıklarını belirten Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmecileri Birliği (AKTOB) Başkanı Erkan Yağcı ise, “Bize daha önce de bu sorulduğunda 10 gün olmasının turizme çok ciddi katkı sağlayacağı düşüncelerimizi dile getirmiştik. Tabi hükümet yetkilileri tarafından talebimize olumlu yönde cevap verilmesini çok olumlu buluyoruz ve gerçekten çok teşekkür ediyoruz. Şöyle ki 2016 gibi çok zor bir yıldan sonra 2017 bir toparlanma dönemi olması lazım ve talebin canlanması gerekiyor. İç pazar da çok önemli bizim için. Okullar açılmadan önceki en uzun tatil dönemi de bayram tatili olacak. Dolayısıyla bu 10 günlük tatil kararı iç pazarda çok önemli bir hareketlilik sağlayacaktır. Otellerimizde de doluluk oranlarının yüzde 100'e ulaşacağını şimdiden söyleyebilirim” diye konuştu.
Daha çok aradaki yarım günün tatil edileceği beklentisi içindeyken 10 gün olarak karar verilmesinin çok ciddi bir turizm hareketliliği sağlayacağını belirten Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği (POYD) Başkanı Hakan Duran da şöyle konuştu:
“Neresinden bakarsak bakalım, 1.2 milyon insanın hareket edeceğini gösterir diye düşünüyorum. 6 gün olsaydı, aşağı yukarı 600 bin kişi civarında bir rakamda kalacaktı. Büyük bir getiri ve iç pazarda hareket sağlayacak. Ama şu da var, iç pazarda önceden yerlerini ayırtanlar odalarını aldılar, ama otellerin çoğu da dolu. Oda bulmakta zorlanabilirler. O yüzden şimdiden çok süratli bir şekilde rezervasyonlarını yaptırmaları gerekiyor.” DHA
Kurban Bayramı tatili kaç gün olacak? Karar belli oldu
Milyonlarca vatandaşın beklediği haber geldi. Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ Bakanlar Kurulu sonrası yaptığı açıklamada, Kurban Bayramı tatilinin 10 gün olduğunu duyurdu. Bakanlar Kurulu'nda alınan karar gereği Kurban Bayramı 28-29 ağustos tam gün, 31 Ağustos perşembe yarım gün idari tatil oldu. Böylelikle hafta sonu da eklendiğinde Kurban Bayramı tatili 10 güne uzadı. Alınan karara göre emekli maaşları da bayram öncesi ödenecek, Kara Yolları ve Genel Müdürlüğü'nün denetimde olan otoyollar da bayram tatili süresince ücretsiz olacak.
Kurban Bayramı tatilinin kaç gün olacağı yönündeki belirsizlik son buldu. Başbakan Binali Yıldırım ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı açıklamaların ardından gözlerin çevrildiği Bakanlar Kurulu toplantısında, Kurban Bayramı tatilinin 10 gün olması kararlaştırıldı. Toplantı sonrası resmi açıklamayı Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ yaptı.
Bozdağ, “Kurban Bayramı tatili 10 gün olarak kararlaştırılmıştır” dedi.
EMEKLİ MAAŞLARI ERKEN ÖDENECEK
Bozdağ’ın açıklamasına göre emekli maaşları bayram öncesi ödenecek.
İSTANBUL’DA 1. VE 2. KÖRPÜ İLE OTOYOLLAR ÜCRETSİZ
Kara Yolları ve Genel Müdürlüğü’nün denetimde olan otoyollar 30 Ağustos – 5 Eylül arasında ücretsiz olacak. Ücretsiz geçişler Osmangazi Köprüsü ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü kapsamıyor.
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada, “Bakanlar Kurulumuz, yaklaşan 30 Ağustos Zafer Bayramı ve Kurban Bayramı, vatandaşlarımızın bu bayramlar vesilesiyle aile ziyaretleri, turizm sektörünün canlanması ve ticari hayatın olumlu etkilenmesi ihtimallerini değerlendirerek, vatandaşlarımızın rahat bir şekilde bayramlarını idrak etmeleri maksadıyla Kurban Bayramı ve 30 Ağustos Zafer Bayramı’na tekabül, tekaddüm eden günleri ve ara gün olan yarım günün idari izinli olmasına karar vermiştir. Buna göre, 28 Ağustos Pazartesi, 29 Ağustos Salı günleri tam gün, 31 Ağustos Perşembe günü yarım gün idari izinli sayılmasına karar vermiştir.” dedi.
Bozdağ, şöyle devam etti: “Emekli sandığı kapsamında emekli dul ve yetim aylığı alanlar, şehitlerimizin yakınları ve gazilerimiz dahil olmak üzere aylık ödeme günleri 1-5 Eylül tarihleri arasına denk gelmesi nedeniyle emekli maaşlarının ödenmesinin bayram öncesine çekilmesi de kararlaştırılmıştır. Bu çerçevede, 1-2 ve 3 Eylül tarihlerinde maaşlarını alacak olan emekli sandığı emekli dul ve yetimleri ile şehit yakınları ve gazilerimiz, 28 Ağustos 2017 tarihinde, 4 ve 5 Eylül 2017 tarihinde maaşlarını alacak olanlar da 29 Ağustos 2017 tarihinde maaşlarını alabilecektir.” ifadelerini kullandı. açıklamalarda bulunan Bozdağ, emeklilerin maaş ödemelerinin bayramdan önce yatırılacağını da belirtti.
10 günlük tatilin programı şöyle:
26 Ağustos 2017 Cumartesi | Hafta sonu tatili
27 Ağustos 2017 Pazar | Hafta sonu tatili
28 Ağustos 2017 Pazartesi (Birleştirildi)
29 Ağustos 2017 Salı (Birleştirildi)
30 Ağustos 2017 Çarşamba | Zafer Bayramı resmi tatili
31 Ağustos 2017 Perşembe Günü | Arefe (Birleştirildi)
1 Eylül 2017 Cuma Günü | Kurban Bayramı 1. Gün
2 Eylül 2017 Cumartesi Günü | Kurban Bayramı 2. Gün
3 Eylül 2017 Pazar Günü | Kurban Bayramı 3. Gün
4 Eylül 2017 Pazartesi Günü | Kurban Bayramı 4. Gün
28 – 29 Ağustos’un da Kurban Bayramı tatiline dahil edilmesiyle birlikte 26-27 Ağustos hafta sonu da eklendiğinde Kurban Bayramı tatili 10 güne uzamış oldu. Bayramı tatili 4 Eylül Pazartesi günü son bulacak. Çalışanlar 5 Eylül Salı günü işbaşı yapacak.
TURİZMCİLER KARARDAN MEMNUN
Turizmciler geçtiğimiz günlerde yaptıkları açıklamalarda bayram tatilinin 10 gün olması yönündeki taleplerini sık sık dile getirmişti. Alınan bu kararın ardından çok sayıda turistin sahil bölgelerine akın etmesi bekleniyor. Türkiye Seyahat Acentaları Birliği Başkanı Başaran Ulusoy, geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada bayram tatilinin 10 gün olması halinde 1 milyon kişinin tatile çıkacağını ve buna bağlı olarak 1 milyar TL gelir elde etmeyi beklediklerini dile getirmişti.
İHRACATÇILAR UZUN TATİL İSTEMİYORDU
Turizcilerin aksine ihralatçılar, uzun tatilin işlerini olumsuz etkileyeceğini düşünüyor.
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ise bayram tatili hakkında yaptığı açıklamada, “Türkiye'nin tatilden çok üretmeye ihtiyacı var. Ancak alınan karara saygı duyarız” ifadelerini kullanmıştı.
Konuyla ilgili olarak Sozcu.com.tr’ye konuşan Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkan Vekili Tahsin Öztiryaki, ”Tatillerin uzun olması her şeyi etkiler. Hem yurtiçi hem yurtdışı ticaret duruyor. Turizmciler de haklı tabi. Onlarda bu son fırsatı değerlendirmek istiyorlar. Tatil kararının iki tarafı da dengeleyecek şekilde verilmesi gerekir” açıklamasında bulunmuştu.
Türkiye İhracatçılar Meclisi Yönetim Kurulu Üyesi Adnan Dalgakıran ise, tatilin 10 güne çıkarılmasının ihracatı olumsuz etkileyeceğini söylemişti. Dalgakıran, “Fazladan her tatil bizi olumsuz etkiler. Türkiye olarak tatilin aksine daha fazla çalışmaya, daha fazla üretmeye ihtiyacımız var.” ifadelerini kullanmıştı. Sözcü
Bozdağ, “Kurban Bayramı tatili 10 gün olarak kararlaştırılmıştır” dedi.
EMEKLİ MAAŞLARI ERKEN ÖDENECEK
Bozdağ’ın açıklamasına göre emekli maaşları bayram öncesi ödenecek.
İSTANBUL’DA 1. VE 2. KÖRPÜ İLE OTOYOLLAR ÜCRETSİZ
Kara Yolları ve Genel Müdürlüğü’nün denetimde olan otoyollar 30 Ağustos – 5 Eylül arasında ücretsiz olacak. Ücretsiz geçişler Osmangazi Köprüsü ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü kapsamıyor.
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada, “Bakanlar Kurulumuz, yaklaşan 30 Ağustos Zafer Bayramı ve Kurban Bayramı, vatandaşlarımızın bu bayramlar vesilesiyle aile ziyaretleri, turizm sektörünün canlanması ve ticari hayatın olumlu etkilenmesi ihtimallerini değerlendirerek, vatandaşlarımızın rahat bir şekilde bayramlarını idrak etmeleri maksadıyla Kurban Bayramı ve 30 Ağustos Zafer Bayramı’na tekabül, tekaddüm eden günleri ve ara gün olan yarım günün idari izinli olmasına karar vermiştir. Buna göre, 28 Ağustos Pazartesi, 29 Ağustos Salı günleri tam gün, 31 Ağustos Perşembe günü yarım gün idari izinli sayılmasına karar vermiştir.” dedi.
Bozdağ, şöyle devam etti: “Emekli sandığı kapsamında emekli dul ve yetim aylığı alanlar, şehitlerimizin yakınları ve gazilerimiz dahil olmak üzere aylık ödeme günleri 1-5 Eylül tarihleri arasına denk gelmesi nedeniyle emekli maaşlarının ödenmesinin bayram öncesine çekilmesi de kararlaştırılmıştır. Bu çerçevede, 1-2 ve 3 Eylül tarihlerinde maaşlarını alacak olan emekli sandığı emekli dul ve yetimleri ile şehit yakınları ve gazilerimiz, 28 Ağustos 2017 tarihinde, 4 ve 5 Eylül 2017 tarihinde maaşlarını alacak olanlar da 29 Ağustos 2017 tarihinde maaşlarını alabilecektir.” ifadelerini kullandı. açıklamalarda bulunan Bozdağ, emeklilerin maaş ödemelerinin bayramdan önce yatırılacağını da belirtti.
10 günlük tatilin programı şöyle:
26 Ağustos 2017 Cumartesi | Hafta sonu tatili
27 Ağustos 2017 Pazar | Hafta sonu tatili
28 Ağustos 2017 Pazartesi (Birleştirildi)
29 Ağustos 2017 Salı (Birleştirildi)
30 Ağustos 2017 Çarşamba | Zafer Bayramı resmi tatili
31 Ağustos 2017 Perşembe Günü | Arefe (Birleştirildi)
1 Eylül 2017 Cuma Günü | Kurban Bayramı 1. Gün
2 Eylül 2017 Cumartesi Günü | Kurban Bayramı 2. Gün
3 Eylül 2017 Pazar Günü | Kurban Bayramı 3. Gün
4 Eylül 2017 Pazartesi Günü | Kurban Bayramı 4. Gün
28 – 29 Ağustos’un da Kurban Bayramı tatiline dahil edilmesiyle birlikte 26-27 Ağustos hafta sonu da eklendiğinde Kurban Bayramı tatili 10 güne uzamış oldu. Bayramı tatili 4 Eylül Pazartesi günü son bulacak. Çalışanlar 5 Eylül Salı günü işbaşı yapacak.
TURİZMCİLER KARARDAN MEMNUN
Turizmciler geçtiğimiz günlerde yaptıkları açıklamalarda bayram tatilinin 10 gün olması yönündeki taleplerini sık sık dile getirmişti. Alınan bu kararın ardından çok sayıda turistin sahil bölgelerine akın etmesi bekleniyor. Türkiye Seyahat Acentaları Birliği Başkanı Başaran Ulusoy, geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada bayram tatilinin 10 gün olması halinde 1 milyon kişinin tatile çıkacağını ve buna bağlı olarak 1 milyar TL gelir elde etmeyi beklediklerini dile getirmişti.
İHRACATÇILAR UZUN TATİL İSTEMİYORDU
Turizcilerin aksine ihralatçılar, uzun tatilin işlerini olumsuz etkileyeceğini düşünüyor.
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ise bayram tatili hakkında yaptığı açıklamada, “Türkiye'nin tatilden çok üretmeye ihtiyacı var. Ancak alınan karara saygı duyarız” ifadelerini kullanmıştı.
Konuyla ilgili olarak Sozcu.com.tr’ye konuşan Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkan Vekili Tahsin Öztiryaki, ”Tatillerin uzun olması her şeyi etkiler. Hem yurtiçi hem yurtdışı ticaret duruyor. Turizmciler de haklı tabi. Onlarda bu son fırsatı değerlendirmek istiyorlar. Tatil kararının iki tarafı da dengeleyecek şekilde verilmesi gerekir” açıklamasında bulunmuştu.
Türkiye İhracatçılar Meclisi Yönetim Kurulu Üyesi Adnan Dalgakıran ise, tatilin 10 güne çıkarılmasının ihracatı olumsuz etkileyeceğini söylemişti. Dalgakıran, “Fazladan her tatil bizi olumsuz etkiler. Türkiye olarak tatilin aksine daha fazla çalışmaya, daha fazla üretmeye ihtiyacımız var.” ifadelerini kullanmıştı. Sözcü
13 Ağustos 2017 Pazar
Tam 200 kilo verdi
Amerika Oregon’da yaşayan Amber Rachdi, obezite hastalığına yakalandı ve genç yaşında 292 kilo ağırlığa ulaştı.
Obezlik sınırının bile üstüne çıkan 24 yaşındaki genç kadın dışarıya bile çıkamaz hale geldi.
Amber önce okulunu daha sonra da işini bırakmak zorunda kaldı. İmkansızı başaran ve kilolarından kurtulan Rachdi, şimdilerde bambaşka bir insan oldu. Doktorlar Amber'e bu kilolarla 30 yaşına kadar yaşayamayacağını söyledikten sonra ameliyat olmaya karar verdi.
Ameliyat için de belli bir kiloya inmesi gereken Amber, sıkı çalışmalarla fazla kilolarından kurtulmaya başladı.
Yaklaşık 200 kilo veren Amber’ın son hali Instagram’da olay oldu. (Hürriyet)
İşte genç kadının kare kare inanılmaz dönüşümü…
Obezlik sınırının bile üstüne çıkan 24 yaşındaki genç kadın dışarıya bile çıkamaz hale geldi.
Amber önce okulunu daha sonra da işini bırakmak zorunda kaldı. İmkansızı başaran ve kilolarından kurtulan Rachdi, şimdilerde bambaşka bir insan oldu. Doktorlar Amber'e bu kilolarla 30 yaşına kadar yaşayamayacağını söyledikten sonra ameliyat olmaya karar verdi.
Ameliyat için de belli bir kiloya inmesi gereken Amber, sıkı çalışmalarla fazla kilolarından kurtulmaya başladı.
Yaklaşık 200 kilo veren Amber’ın son hali Instagram’da olay oldu. (Hürriyet)
İşte genç kadının kare kare inanılmaz dönüşümü…
10 Ağustos 2017 Perşembe
Ayder Yaylası'na TOKİ'den kentsel dönüşüm projesi
Rize'de 5 ayrı koruma kararına rağmen kaçak yapıların yükseldiği doğa harikası ve önemli turizm merkezlerinden olan Ayder Yaylası'nda, Toplu Konut İdaresi (TOKİ) tarafından uygulanacak Kentsel Dönüşüm Projesi için ihale yapıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün Rize'de yaptığı konuşmada, "Şu andaki Ayder bizim temsilimiz olamaz. Allah'ın bize verdiği Ayder bambaşka, ama biz Ayder'i kirlettik rezil ettik" sözleriyle konuya dikkat çekmişti. Ayder Yaylası'ndaki 290 yapıdan 158'i hakkında, kaçak ve ruhsata aykırı olduğu gerekçesiyle yıkım kararı bulunuyor. TOKİ tarafından uygulanacak Kentsel Dönüşüm Projesi için 5 farklı yayla modeli hazırlanıyor. Uygulanacak modelde dikey yerine en fazla 2 katlı yatay yapıların yer alması öngörülüyor.
Rize'nin Çamlıhemşin İlçesi’nde bulunan Ayder Yaylası, 1987 yılında Bakanlar Kurulu kararı ile ’Turizm Merkezi’ ilan edildi. Aynı zamanda belediye mücavir alanı olan ve doğal güzelliği ile öne çıkan yaylada bu tarihten sonra gelişigüzel yapılaşma başladı. 1994 yılında Milli Park, 1998 yılında ise Doğal SİT Alanı ilan edilerek koruma altına alınan Ayder, 2006 yılında da Bakanlar Kurulu Kararıyla, ’Kültür ve Turizm Koruma Gelişim Bölgesi’ ilan edildi.
1998 yılında Doğal SİT Alanı ilan edilen yayla için yasaya göre valilik tarafından 2 yıl içerisinde Koruma Amaçlı İmar Planı oluşturulması gerekiyordu. Ancak, aradan 19 yıl geçmesine rağmen yayla için imar planları hazırlanmadı.
158 bina için yıkım kararı
Koruma planlarının uygulanmasıÿhalinde yapılaşma tipi ve yoğunluğunun ancak projeler dahilinde yapılabileceği Ayder Yaylası, her geçen gün doğal özelliğini yitirdi. Kaçak ve beton yapıların inşa edildiği yayla ve çevresinde yüzlerce kişi, kaçak yapılaşma ile SİT ve Milli Park yasalarına muhalefetten yargılandı. Çamlıhemşin Belediyesi Meclisi, Ayder Yaylası'ndaki 290 yapıdan 158'i hakkında, kaçak ve ruhsata aykırı olduğu gerekçesiyle yıkım kararı aldı.
Kaçak ve ruhsata aykırı yapıların yıkılması için Kamu İhale Kanunu’nun ilgili maddesi uyarınca hizmet alımı yoluyla açık ihaleye çıkıldı. Ancak yıkım ihalesine katılan firma olmayınca kaçak yapılar yıkılamadı.
Kentsel dönüşüm için yeni modeller hazırlanıyor
5 ayrı koruma kararına rağmen kaçak yapıların yükseldiği Ayder Yaylası’nda TOKİ tarafından uygulanacak Kentsel Dönüşüm Projesi için 5 farklı yayla modeli hazırlanıyor. Uygulanacak modelde dikey yerine en fazla 2 katlı yatay yapıların yer alması öngörülüyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan gündeme getirdi
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan dün Rize'de İsmail Kahraman Kültür Merkezi'nde partisinin İl Başkanları Genişletilmiş İl Danışma Meclisi toplantısındaki konuşmasında, Ayder'deki gelişi güzel yapılaşmayla ilgili olarak şöyle konuşmuştu:
"Dün akşam aramızda dertleşirken il teşkilatında yaylaları konuştuk. Şu andaki Ayder bizim temsilimiz olamaz. Allah'ın bize verdiği Ayder bambaşka, ama biz Ayder'i kirlettik rezil ettik. Başkan öyle olur mu, olmaz değil mi? Haşemoğlu'yla konuştuk o da hak veriyor. Buralar üzerinde devlet olarak da özellikle duracağız ve özellikle durmak suretiyle Ayder'i bu yapılanmayla değil, kentsel dönüşümle inşallah şanına yakışır bir hale getireceğiz. Bugün İçişleri Bakanımızla da Uzungöl'ü konuştuk. Aynı değişim ve dönüşümü de Uzungöl'de yapmamız lazım. Bunlar çekim alanı, bunu yaptığımız anda ben inanıyorum ki buraya gelenlerin sayısı çok ama çok fazla olacak." DHA
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün Rize'de yaptığı konuşmada, "Şu andaki Ayder bizim temsilimiz olamaz. Allah'ın bize verdiği Ayder bambaşka, ama biz Ayder'i kirlettik rezil ettik" sözleriyle konuya dikkat çekmişti. Ayder Yaylası'ndaki 290 yapıdan 158'i hakkında, kaçak ve ruhsata aykırı olduğu gerekçesiyle yıkım kararı bulunuyor. TOKİ tarafından uygulanacak Kentsel Dönüşüm Projesi için 5 farklı yayla modeli hazırlanıyor. Uygulanacak modelde dikey yerine en fazla 2 katlı yatay yapıların yer alması öngörülüyor.
Rize'nin Çamlıhemşin İlçesi’nde bulunan Ayder Yaylası, 1987 yılında Bakanlar Kurulu kararı ile ’Turizm Merkezi’ ilan edildi. Aynı zamanda belediye mücavir alanı olan ve doğal güzelliği ile öne çıkan yaylada bu tarihten sonra gelişigüzel yapılaşma başladı. 1994 yılında Milli Park, 1998 yılında ise Doğal SİT Alanı ilan edilerek koruma altına alınan Ayder, 2006 yılında da Bakanlar Kurulu Kararıyla, ’Kültür ve Turizm Koruma Gelişim Bölgesi’ ilan edildi.
1998 yılında Doğal SİT Alanı ilan edilen yayla için yasaya göre valilik tarafından 2 yıl içerisinde Koruma Amaçlı İmar Planı oluşturulması gerekiyordu. Ancak, aradan 19 yıl geçmesine rağmen yayla için imar planları hazırlanmadı.
158 bina için yıkım kararı
Koruma planlarının uygulanmasıÿhalinde yapılaşma tipi ve yoğunluğunun ancak projeler dahilinde yapılabileceği Ayder Yaylası, her geçen gün doğal özelliğini yitirdi. Kaçak ve beton yapıların inşa edildiği yayla ve çevresinde yüzlerce kişi, kaçak yapılaşma ile SİT ve Milli Park yasalarına muhalefetten yargılandı. Çamlıhemşin Belediyesi Meclisi, Ayder Yaylası'ndaki 290 yapıdan 158'i hakkında, kaçak ve ruhsata aykırı olduğu gerekçesiyle yıkım kararı aldı.
Kaçak ve ruhsata aykırı yapıların yıkılması için Kamu İhale Kanunu’nun ilgili maddesi uyarınca hizmet alımı yoluyla açık ihaleye çıkıldı. Ancak yıkım ihalesine katılan firma olmayınca kaçak yapılar yıkılamadı.
Kentsel dönüşüm için yeni modeller hazırlanıyor
5 ayrı koruma kararına rağmen kaçak yapıların yükseldiği Ayder Yaylası’nda TOKİ tarafından uygulanacak Kentsel Dönüşüm Projesi için 5 farklı yayla modeli hazırlanıyor. Uygulanacak modelde dikey yerine en fazla 2 katlı yatay yapıların yer alması öngörülüyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan gündeme getirdi
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan dün Rize'de İsmail Kahraman Kültür Merkezi'nde partisinin İl Başkanları Genişletilmiş İl Danışma Meclisi toplantısındaki konuşmasında, Ayder'deki gelişi güzel yapılaşmayla ilgili olarak şöyle konuşmuştu:
"Dün akşam aramızda dertleşirken il teşkilatında yaylaları konuştuk. Şu andaki Ayder bizim temsilimiz olamaz. Allah'ın bize verdiği Ayder bambaşka, ama biz Ayder'i kirlettik rezil ettik. Başkan öyle olur mu, olmaz değil mi? Haşemoğlu'yla konuştuk o da hak veriyor. Buralar üzerinde devlet olarak da özellikle duracağız ve özellikle durmak suretiyle Ayder'i bu yapılanmayla değil, kentsel dönüşümle inşallah şanına yakışır bir hale getireceğiz. Bugün İçişleri Bakanımızla da Uzungöl'ü konuştuk. Aynı değişim ve dönüşümü de Uzungöl'de yapmamız lazım. Bunlar çekim alanı, bunu yaptığımız anda ben inanıyorum ki buraya gelenlerin sayısı çok ama çok fazla olacak." DHA
2017 kurban fiyatları ne kadar?
Eylül ayının yaklaşmasıyla beraber en çok sorulan sorulardan biri de kurban fiyatları ne kadar? oldu. Kurbanlık almak isteyenler bu sene ne kadar harcayacak? İslam dünyası için kutsal olan Kurban Bayramı'nda küçükbaş ve büyükbaş kurbanlıklar ne kadar? İşte ayrıntılar...
Dünyada milyonlarca Müslüman’ın heyecanla beklediği Kurban Bayramı yaklaşıyor. Kurban iibadetini yerine getirmek isteyen yurttaşlarımız da kurban fiyatlarını merak ediyor. Bu sene küçükbaş ve büyükbaş kurbanlık fiyatları ne kadar olacak? Kurbanlık koyun ve kurbanlık dana fiyatları ne kadar?
KURBANLIK FİYATLARI NE KADAR?
Kurban Bayramı’na sayılı günler kala merak edilen sorulardan biri cevabını buldu. Türkiye Diyanet Vakfı (TDV), Kurban Bayramı öncesi milyonlarca müslümanın merakla beklediği kurbanlık fiyatlarını açıkladı. Türkiye Diyanet Vakfı Genel Müdürü Mustafa Tutkun yaptığı açıklamada, Türkiye Diyanet Vakfı olarak bu yıl vekalet yoluyla kurban kesim bedellerini yurt içinde 850 TL, yurt dışında da 600 TL olarak belirlediklerini belirtti.
2016 yılında 690 lira olan yurt içi kesim bedeli bu yıl 160 TL zamlanarak 850 liraya, yurt dışı kesim bedeli ise 500 liradan 600 liraya yükseldi. Açıklanan bu fiyatlar sonucunda kurbanlık fiyatlarında 2012 yılından bu yana yaşanan en büyük artış meydana geldi.
İŞTE KURBANLIK FİYATLARI
Türkiye Diyanet Vakfı olarak bu yıl vekalet yoluyla kurban kesim bedellerini yurt içinde 850 TL, yurt dışında da 600 TL olarak belirlediklerini vurgulayan Tutkun, “Vatandaşlarımız, www.diyanetvakfi.org.tr ve bagis.diyanetvakfi.org.tr adreslerinden online bağış yapabilmenin yanı sıra il ve ilçe müftülüklerimize, cami görevlilerimize, PTT şubeleri ile anlaşmalı bankalar aracılığıyla da vekalet yoluyla kurban programına katılıp kurbanlarını vekalet yoluyla kestirebilir” diye konuştu.
Vatandaşların 0312 416 90 00 numaralı çağrı merkezini arayarak kurban bağışı hakkında detaylı bilgi alabileceklerini ifade eden Tutkun, “Yurt dışında yaşayan gurbetçi vatandaşlarımız da Din Hizmetleri Müşavirlikleri ve ataşelikler ile bu ülkelerdeki dernek ve din görevlileri vasıtasıyla kurban bağışlarını yapabilirler” ifadesini kullandı.
Dünyada milyonlarca Müslüman’ın heyecanla beklediği Kurban Bayramı yaklaşıyor. Kurban iibadetini yerine getirmek isteyen yurttaşlarımız da kurban fiyatlarını merak ediyor. Bu sene küçükbaş ve büyükbaş kurbanlık fiyatları ne kadar olacak? Kurbanlık koyun ve kurbanlık dana fiyatları ne kadar?
KURBANLIK FİYATLARI NE KADAR?
Kurban Bayramı’na sayılı günler kala merak edilen sorulardan biri cevabını buldu. Türkiye Diyanet Vakfı (TDV), Kurban Bayramı öncesi milyonlarca müslümanın merakla beklediği kurbanlık fiyatlarını açıkladı. Türkiye Diyanet Vakfı Genel Müdürü Mustafa Tutkun yaptığı açıklamada, Türkiye Diyanet Vakfı olarak bu yıl vekalet yoluyla kurban kesim bedellerini yurt içinde 850 TL, yurt dışında da 600 TL olarak belirlediklerini belirtti.
2016 yılında 690 lira olan yurt içi kesim bedeli bu yıl 160 TL zamlanarak 850 liraya, yurt dışı kesim bedeli ise 500 liradan 600 liraya yükseldi. Açıklanan bu fiyatlar sonucunda kurbanlık fiyatlarında 2012 yılından bu yana yaşanan en büyük artış meydana geldi.
İŞTE KURBANLIK FİYATLARI
Türkiye Diyanet Vakfı olarak bu yıl vekalet yoluyla kurban kesim bedellerini yurt içinde 850 TL, yurt dışında da 600 TL olarak belirlediklerini vurgulayan Tutkun, “Vatandaşlarımız, www.diyanetvakfi.org.tr ve bagis.diyanetvakfi.org.tr adreslerinden online bağış yapabilmenin yanı sıra il ve ilçe müftülüklerimize, cami görevlilerimize, PTT şubeleri ile anlaşmalı bankalar aracılığıyla da vekalet yoluyla kurban programına katılıp kurbanlarını vekalet yoluyla kestirebilir” diye konuştu.
Vatandaşların 0312 416 90 00 numaralı çağrı merkezini arayarak kurban bağışı hakkında detaylı bilgi alabileceklerini ifade eden Tutkun, “Yurt dışında yaşayan gurbetçi vatandaşlarımız da Din Hizmetleri Müşavirlikleri ve ataşelikler ile bu ülkelerdeki dernek ve din görevlileri vasıtasıyla kurban bağışlarını yapabilirler” ifadesini kullandı.
8 Ağustos 2017 Salı
50 bin Euro’ya İtalya’da oturum izni
İtalya’da oturum izni almak isteyenlerin yıllık en az 31 bin Euro beyan etmeleri gerekiyor. Ayrıca, yaşam standardını gösteren belgeler aranıyor.
İtalyan devletinin Türk vatandaşlarına yıllık oturum izni vermek için aradığı şartların yaklaşık olarak yıllık 50 bin Euro'ya karşılık geldiği belirtildi. Danışmanlık hizmeti veren Hardal Global'in aktardığına göre, bu oturum iznine başvuracak kişide öncelikle yıllık en az 31 bin Euro gelire sahip olması şartı aranıyor. Ayrıca, İtalya'da yüksek standartlarda yaşayacağını gösteren mal veya para birikimini gösterecek kişinin, İtalya'da 1 yıl boyunca ikamet edeceği gayrimenkulü kiralamış veya satın almış olması gerekiyor.
Koşulların yerine getirilmesiyle verilen 1 yıllık oturum izni, çalışma iznini kapsamıyor. Ama oturum programına kabul edilen kişi çocuklarını İtalya'daki okullara kayıt ettirebiliyor. 5 yıl ikamet edildiğinde, bütün Avrupa Birliği sınırları içinde geçerli süresiz oturum iznine ve vizesiz seyahat imkanına hak kazanılıyor.
İtalyan devletinin Türk vatandaşlarına yıllık oturum izni vermek için aradığı şartların yaklaşık olarak yıllık 50 bin Euro'ya karşılık geldiği belirtildi. Danışmanlık hizmeti veren Hardal Global'in aktardığına göre, bu oturum iznine başvuracak kişide öncelikle yıllık en az 31 bin Euro gelire sahip olması şartı aranıyor. Ayrıca, İtalya'da yüksek standartlarda yaşayacağını gösteren mal veya para birikimini gösterecek kişinin, İtalya'da 1 yıl boyunca ikamet edeceği gayrimenkulü kiralamış veya satın almış olması gerekiyor.
Koşulların yerine getirilmesiyle verilen 1 yıllık oturum izni, çalışma iznini kapsamıyor. Ama oturum programına kabul edilen kişi çocuklarını İtalya'daki okullara kayıt ettirebiliyor. 5 yıl ikamet edildiğinde, bütün Avrupa Birliği sınırları içinde geçerli süresiz oturum iznine ve vizesiz seyahat imkanına hak kazanılıyor.
7 Ağustos 2017 Pazartesi
Kazanan yine Atatürk oldu
Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan, bugün yayımlanan yazısında Sivil Alan Platformu Başkanı Ayhan Oğan, “Şimdi biz yeni bir devlet kuruyoruz, beğenin beğenmeyin bu yeni devletin kurucu lideri Tayyip Erdoğan’dır” sözlerini değerlendirdi
MHP Lideri Devlet Bahçeli dedi ki:
- Atatürk Türkiye’dir...Kazanan yine Atatürk oldu
- Atatürk Cumhuriyet’tir...
- Atatürk devlettir...
- Atatürk Türk milletinin ortak ve kurucu değeridir.
- Atatürk kurtuluşun lideri, kuruluşun mihveridir.
*
AK Parti Sözcüsü Mahir Ünal dedi ki:
- Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurucu lideri, Çanakkale ve Kurtuluş savaşlarımızın kahramanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür.
- Cumhuriyet’in ilelebet payidar kalması için gece-gündüz çalışıyoruz.
- Hizmetlerimizi 2023 hedefleriyle taçlandırarak Atatürk’ün vasiyetini yerine getirmiş olacağız.
*
Teşekkürler Ayhan Oğan!
Atatürk’ün, ölümünden seksen yıl sonra da zafer kazanmasına istemeyerek de olsa sunduğun katkı için.
Yazının tümünü okumak için tıklayınız
MHP Lideri Devlet Bahçeli dedi ki:
- Atatürk Türkiye’dir...Kazanan yine Atatürk oldu
- Atatürk Cumhuriyet’tir...
- Atatürk devlettir...
- Atatürk Türk milletinin ortak ve kurucu değeridir.
- Atatürk kurtuluşun lideri, kuruluşun mihveridir.
*
AK Parti Sözcüsü Mahir Ünal dedi ki:
- Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurucu lideri, Çanakkale ve Kurtuluş savaşlarımızın kahramanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür.
- Cumhuriyet’in ilelebet payidar kalması için gece-gündüz çalışıyoruz.
- Hizmetlerimizi 2023 hedefleriyle taçlandırarak Atatürk’ün vasiyetini yerine getirmiş olacağız.
*
Teşekkürler Ayhan Oğan!
Atatürk’ün, ölümünden seksen yıl sonra da zafer kazanmasına istemeyerek de olsa sunduğun katkı için.
Yazının tümünü okumak için tıklayınız
Müftü nikahı imama devredebilecek
Müftülere nikah kıyma yetkisi getiren yeni kanun tasarısında 'nikah sayısının yüksek olacağı' ve 'müftünün her nikaha yetişemeyeceği' gerekçeleriyle yetkinin imam ve vaizlere devredilebilmesi yönünde çalışma yapılıyor.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya’nın, “Tasarıda ‘Şuna devredilir’ demiyor. Bence böyle de kalmalı. Müftü kıysın nikâhı; imam niye kıysın?” açıklamasına rağmen hazırlanan kanun tasarısında müftülerin yetkilerini imam ve vaizlere devredebilmelerine izin verecek şekilde çalışma yürütülüyor.
Habertürk’ten Bülent Aydemir’in haberine göre kararnameyle göreve atanan ve yemin ederek göreve başlayan, yüksek nitelikli kamu personeli olan müftülerin nikâh kıyma konusunda yetkilendirilmelerinde kamu idare hukuku ve kuralları açısından herhangi bir sorun görünmüyor. Şimdi ise tasarı yasalaştığında müftülere tanınan bu yetkinin, imamlara ve vaizlere devredilip devredilmeyeceği tartışılıyor.
Müftü başına yılda 300 nikah…
İl ve ilçe müftülerinin sayısı, nikâh konusunda oluşabilecek talebi karşılamaya yetmiyor. Türkiye’de 81 il, 957 ilçe var ve tüm kadroların dolu olduğu kabul edildiğinde bin 38 müftü görev yapıyor. Nüfusu 500 binin üzerinde 24 ilçe bulunuyor. Yılda ortalama 600 bin nikâh kıyılıyor. Her bir müftü nikâh kıyma bakımından ortalama 77 bin kişilik nüfus ölçeğine hitap ediyor. Bir yılda kıyılan 600 bin nikâhın yarısından, yani 300 bin kişiden müftü nikâhı için talep geleceğini kabul edersek, müftü başına yılda ortalama 300 nikâh düşüyor. Büyük ilçelerde ise bu sayı yılda 3 bine kadar çıkabiliyor. Müftülerin bu talebe tek başlarına yetişmesi mümkün görünmüyor. Müftülerin günlük rutin iş yükleri ve diğer sorumlulukları da dikkate alındığında fiziki olarak bunun karşılanamayacağı anlaşılıyor.
Müftülerin talebe yetişemeyecekleri göz önünde bulundurularak nikâh kıyma yetkisini geçici olarak imam ya da vaize devretmeleri, resmi işlemlerin ve imzaların müftüler tarafından yapılması planlanıyor. Yetki, müftüler tarafından alt kadrolara devredilirse imam ya da vaizlerin kıydığı nikâhların resmileştirilmesi ve denetimiyle ilgili bir mekanizma üzerinde çalışılıyor.
Gerekçe: Her nikaha yetişemez
Müftülerin yetkisini alt kadrolara devretmelerinin gerekçeleri ise şöyle sıralanıyor:
- Köyde, küçük beldelerde, kırsalda/taşrada yaşayıp müftü nikâhı isteyenlerin taleplerinin tümünün karşılanması zor.
- Müftünün sorumluluk sahasındaki geniş il sınırları, ulaşım, terör bölgelerinde güvenliğinin sağlanması gibi gerekçelerle her nikâha gidebilmesi, yetişebilmesi mümkün değil.
- Müftü nikâhına erişebilmenin maddi koşullarının (ne kadar ücret alacaklarının) belirlenmesi gerekiyor. Teşvik edici olacak ve suiistimalleri önleyecek bir uygulama getirilecek.
- Müftülerin yoğun talep karşısında yapacakları tercihler eşitsizlik tartışmalarına yol açabilecek.
Bakan Kaya ‘İmam niye kıysın?’ demişti
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, nikâh konusunda müftülerin yetkilendirilmesini, “Müftü nikâh kıydığında resmi olacak, yasal zorunlulukları yerine getirecek. Küçük yaşta evlilikler olamayacak, kadının tüm hakları korunacak. Evlilik yaşı değişmeyecek. Birden çok eş durumu olmayacak” diye açıkladı. Kaya, henüz netleşmeyen ve yönetmelikle belirlenecek olan, yetkinin imamlara da devredilmesi konusunda ise “O konuda hassas olmak lazım. İlçe ve il müftülerine yetki veriliyor sadece. Tasarıda ‘Şuna devredilir’ demiyor. Bence böyle de kalmalı. Müftü kıysın nikâhı; imam niye kıysın?” demişti. Habertürk
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya’nın, “Tasarıda ‘Şuna devredilir’ demiyor. Bence böyle de kalmalı. Müftü kıysın nikâhı; imam niye kıysın?” açıklamasına rağmen hazırlanan kanun tasarısında müftülerin yetkilerini imam ve vaizlere devredebilmelerine izin verecek şekilde çalışma yürütülüyor.
Habertürk’ten Bülent Aydemir’in haberine göre kararnameyle göreve atanan ve yemin ederek göreve başlayan, yüksek nitelikli kamu personeli olan müftülerin nikâh kıyma konusunda yetkilendirilmelerinde kamu idare hukuku ve kuralları açısından herhangi bir sorun görünmüyor. Şimdi ise tasarı yasalaştığında müftülere tanınan bu yetkinin, imamlara ve vaizlere devredilip devredilmeyeceği tartışılıyor.
Müftü başına yılda 300 nikah…
İl ve ilçe müftülerinin sayısı, nikâh konusunda oluşabilecek talebi karşılamaya yetmiyor. Türkiye’de 81 il, 957 ilçe var ve tüm kadroların dolu olduğu kabul edildiğinde bin 38 müftü görev yapıyor. Nüfusu 500 binin üzerinde 24 ilçe bulunuyor. Yılda ortalama 600 bin nikâh kıyılıyor. Her bir müftü nikâh kıyma bakımından ortalama 77 bin kişilik nüfus ölçeğine hitap ediyor. Bir yılda kıyılan 600 bin nikâhın yarısından, yani 300 bin kişiden müftü nikâhı için talep geleceğini kabul edersek, müftü başına yılda ortalama 300 nikâh düşüyor. Büyük ilçelerde ise bu sayı yılda 3 bine kadar çıkabiliyor. Müftülerin bu talebe tek başlarına yetişmesi mümkün görünmüyor. Müftülerin günlük rutin iş yükleri ve diğer sorumlulukları da dikkate alındığında fiziki olarak bunun karşılanamayacağı anlaşılıyor.
Müftülerin talebe yetişemeyecekleri göz önünde bulundurularak nikâh kıyma yetkisini geçici olarak imam ya da vaize devretmeleri, resmi işlemlerin ve imzaların müftüler tarafından yapılması planlanıyor. Yetki, müftüler tarafından alt kadrolara devredilirse imam ya da vaizlerin kıydığı nikâhların resmileştirilmesi ve denetimiyle ilgili bir mekanizma üzerinde çalışılıyor.
Gerekçe: Her nikaha yetişemez
Müftülerin yetkisini alt kadrolara devretmelerinin gerekçeleri ise şöyle sıralanıyor:
- Köyde, küçük beldelerde, kırsalda/taşrada yaşayıp müftü nikâhı isteyenlerin taleplerinin tümünün karşılanması zor.
- Müftünün sorumluluk sahasındaki geniş il sınırları, ulaşım, terör bölgelerinde güvenliğinin sağlanması gibi gerekçelerle her nikâha gidebilmesi, yetişebilmesi mümkün değil.
- Müftü nikâhına erişebilmenin maddi koşullarının (ne kadar ücret alacaklarının) belirlenmesi gerekiyor. Teşvik edici olacak ve suiistimalleri önleyecek bir uygulama getirilecek.
- Müftülerin yoğun talep karşısında yapacakları tercihler eşitsizlik tartışmalarına yol açabilecek.
Bakan Kaya ‘İmam niye kıysın?’ demişti
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, nikâh konusunda müftülerin yetkilendirilmesini, “Müftü nikâh kıydığında resmi olacak, yasal zorunlulukları yerine getirecek. Küçük yaşta evlilikler olamayacak, kadının tüm hakları korunacak. Evlilik yaşı değişmeyecek. Birden çok eş durumu olmayacak” diye açıkladı. Kaya, henüz netleşmeyen ve yönetmelikle belirlenecek olan, yetkinin imamlara da devredilmesi konusunda ise “O konuda hassas olmak lazım. İlçe ve il müftülerine yetki veriliyor sadece. Tasarıda ‘Şuna devredilir’ demiyor. Bence böyle de kalmalı. Müftü kıysın nikâhı; imam niye kıysın?” demişti. Habertürk
6 Ağustos 2017 Pazar
AKM'de yıkım başlıyor
Yıllardır atıl durumda olan İstanbul'daki Atatürk Kültür Merkezi'nde yıkım için geri sayım başladı. Plana göre, yeni bina eskisine göre daha büyük bir alanda inşa edilecek.
İstanbul - Taksim'de bulunan ve 5 yıldır kullanılmayan Atatürk Kültür Merkezi'nde yıkım için geri sayım başladı. Plan değişikliği hazırlandı. Hürriyet gazetesi'nin haberine göre, yeni bina eskisine göre çok daha büyük bir alanda inşa edilecek.
Binanın oturduğu parsel 5 bin 794 metrekareden 35 bin 206 metrekareye çıktı...
Maliye ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne ait parseller Kültür Bakanlığı'na devredildi.
Dolmuş durakları ve Libya Konsolsoluğu'nun bir kısmı da yeni yapılacak AKM'ye geçti.
Atatürk Kültür Merkezi binasının yıkılabilmesi için Koruma Kurulu'nun kararı gerekiyor.
AKM'NİN TARİHİ
Atatürk Kültür Merkezi, 1969'da "İstanbul Kültür Sarayı" olarak hizmete girdi. 1970'te çıkan yangında büyük hasar gördü. Yangından sonra 1978'de Atatürk Kültür Merkezi olarak açıldı. 2005'te dönemin Kültür Bakanı Atilla Koç binanın yıkılmasını önerdi. 2012'de onarıma başlandı. Ancak onarımın mümkün olmadığı anlaşılınca çalışmalar durduruldu.
Yeni projenin AKM'nin mimarı Hayati Tabanlıoğlu'nun oğlu Murat Tabanlıoğlu tarafından çizileceği belirtiliyor.
İstanbul - Taksim'de bulunan ve 5 yıldır kullanılmayan Atatürk Kültür Merkezi'nde yıkım için geri sayım başladı. Plan değişikliği hazırlandı. Hürriyet gazetesi'nin haberine göre, yeni bina eskisine göre çok daha büyük bir alanda inşa edilecek.
Binanın oturduğu parsel 5 bin 794 metrekareden 35 bin 206 metrekareye çıktı...
Maliye ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne ait parseller Kültür Bakanlığı'na devredildi.
Dolmuş durakları ve Libya Konsolsoluğu'nun bir kısmı da yeni yapılacak AKM'ye geçti.
Atatürk Kültür Merkezi binasının yıkılabilmesi için Koruma Kurulu'nun kararı gerekiyor.
AKM'NİN TARİHİ
Atatürk Kültür Merkezi, 1969'da "İstanbul Kültür Sarayı" olarak hizmete girdi. 1970'te çıkan yangında büyük hasar gördü. Yangından sonra 1978'de Atatürk Kültür Merkezi olarak açıldı. 2005'te dönemin Kültür Bakanı Atilla Koç binanın yıkılmasını önerdi. 2012'de onarıma başlandı. Ancak onarımın mümkün olmadığı anlaşılınca çalışmalar durduruldu.
Yeni projenin AKM'nin mimarı Hayati Tabanlıoğlu'nun oğlu Murat Tabanlıoğlu tarafından çizileceği belirtiliyor.
İş kurmak isteyen destek kredisi ve hibe nasıl alabilir?
Yıllardır aklınızda bir iş fikri var ve bir türlü üzerine yoğunlaşamıyorsunuz. Pek çok etkenin yanında en önemlisi de, maddi olanaklar… İşte tam bu noktada devreye destek kredileri giriyor. İş kurmak isteyen kişiler nasıl destek kredisi ve hibe alır? İşte detaylar…
Doğru adım atabilmenize yardımcı olabilmek ve aynı zamanda ülke ekonomisine katkıda bulunabilmek amacıyla projesini geliştirmek ve iş kurmak isteyenlere, pek çok kuruluş kol kanat geriyor. Devlet destekli kuruluşlar bu konuda başı çekiyor. Üstelik birçok maddi olanakla birlikte KDV istisnası ve kurumlar / gelir vergisi muafiyeti de sağlanıyor. Size yalnızca projenizi en ince ayrıntısına kadar detaylandırmak ve iş kurmak isteyenlere destek kredisi ve hibe veren kurumlara başvurmak kalıyor.
İŞ KURMAK İSTEYEN DESTEK KREDİSİ VE HİBE NASIL ALIR?
İş kurmak ve projesini hayata geçirmek isteyenler için karşılıksız kredi desteği pek çok kurum mevcut. Özel sektörde gerek bankalar gerekse dev şirketler kredi desteği sunsa da kamu kurumları bu konuda oldukça güvenilir ve istikrarlı. Bu kurumların başında; ülke ekonomisinin hacmini büyütmek ve özellikle kırsal alanda ekonomik kalkınmayı sağlama yönünde girişimcileri destekleyerek büyük adımlar atan: Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) bulunuyor. Bu kurumun, Türkiye'deki varlık amacı AB ve uluslararası kuruluşlardan sağlanan kaynakların Türkiye'de kırsal kalkınma programlarının uygulanmasına yönelik faaliyetlerde kullanılmasını sağlamak. Kurum, tarımsal kalkınmanın, Türkiye'nin kalkınması anlamına geldiğinin farkında. Bu bilinçle kendini yetiştirmiş profesyonel kadrolar ile yönetiliyor. Kurumun amacı, 2008 yılında Avrupa Komisyonu tarafından kabul edilen, Avrupa Birliği Katılım Öncesi Yardım Fonları ile desteklenecek Tarım ve Kırsal Kalkınma Programını (IPARD) uygulamak. Bu amaçla TKDK, hali hazırda var olan işletmelerinin gelişmesini sağlıyor, yeni kurulacak olan işletmelerin Avrupa Birliği'ne uygun, en iyi verim alınabilecek şekilde, en yeni teknolojilerle üretim yapmalarına yardım ediyor. 2011'den bu yana, 6,7 milyar TL gibi büyük bir oranda yatırım yapan kurum, yalnızca 42 ilde sağlanan destek ve hibe ile 10 binden fazla girişimciye destek sağladı. Peki siz, Tarım ve Kırsal Kalkınma Programını'ndan destek kredisi ve hibe almak ister misiniz? TKDK'nın başvuru koşulları nedir? Kime nasıl destek oluyor?
TKDK’YA BAŞVURU KOŞULLARI NELERDİR?
TKDK, “Tarım ve Kırsal Kalkınma Programı” doğrultusunda girişimcilere yüzde 70'lere varan hibe desteği veriyor. Farklı sektörlere destek verilecek şekilde yapılandırılan IPARD programı şu alanları kapsıyor: Tarımsal işletmelere yönelik olarak süt üretimi, et besiciliği ve yumurta tavukçuluğu, işleme ve pazarlama sektöründe et, süt, meyve sebze ve su ürünlerinin işlenmesi ve pazarlanması; kırsal ekonomik faaliyetlerin çeşitlendirilmesi kapsamında arıcılık, seracılık, tıbbi ve aromatik bitki yetiştiriciliği, yerel ürünler ve el sanatlarıyla kırsal turizm ve kültür balıkçılığı ve yenilenebilir enerji tesisleri ve makine parkları.
TKDK'dan destek kredisi alabilmeniz için, projenizin, kırsal alanda faaliyet göstermesi gerekiyor. Ayrıca, Afyon, Ağrı, Aksaray, Amasya, Ankara, Ardahan, Aydın, Balıkesir, Burdur, Bursa ve Çanakkale gibi proje kapsamında olan toplam 42 ilden birinde yatırımınızı gerçekleştirmeniz bekleniyor.
Şayet 65 yaşını doldurmadıysanız ve projeniz tüm bu kıstasları taşıyorsa; Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu'nun web sitesini ziyaret edip, tam 11 bin girişimci gibi hayallerinizi gerçekleştirebilirsiniz. İş kurmak isteyen destek kredisi ve hibe nasıl alır? Sorusunun yanıtı aslında sizde! Önce hayallerinizi projelendirin sonra TKDK'ya başvurun… Haydi… Projenizi hayata geçirmek için ne duruyorsunuz? (Kaynak:sözcü.com.tr)
Doğru adım atabilmenize yardımcı olabilmek ve aynı zamanda ülke ekonomisine katkıda bulunabilmek amacıyla projesini geliştirmek ve iş kurmak isteyenlere, pek çok kuruluş kol kanat geriyor. Devlet destekli kuruluşlar bu konuda başı çekiyor. Üstelik birçok maddi olanakla birlikte KDV istisnası ve kurumlar / gelir vergisi muafiyeti de sağlanıyor. Size yalnızca projenizi en ince ayrıntısına kadar detaylandırmak ve iş kurmak isteyenlere destek kredisi ve hibe veren kurumlara başvurmak kalıyor.
İŞ KURMAK İSTEYEN DESTEK KREDİSİ VE HİBE NASIL ALIR?
İş kurmak ve projesini hayata geçirmek isteyenler için karşılıksız kredi desteği pek çok kurum mevcut. Özel sektörde gerek bankalar gerekse dev şirketler kredi desteği sunsa da kamu kurumları bu konuda oldukça güvenilir ve istikrarlı. Bu kurumların başında; ülke ekonomisinin hacmini büyütmek ve özellikle kırsal alanda ekonomik kalkınmayı sağlama yönünde girişimcileri destekleyerek büyük adımlar atan: Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) bulunuyor. Bu kurumun, Türkiye'deki varlık amacı AB ve uluslararası kuruluşlardan sağlanan kaynakların Türkiye'de kırsal kalkınma programlarının uygulanmasına yönelik faaliyetlerde kullanılmasını sağlamak. Kurum, tarımsal kalkınmanın, Türkiye'nin kalkınması anlamına geldiğinin farkında. Bu bilinçle kendini yetiştirmiş profesyonel kadrolar ile yönetiliyor. Kurumun amacı, 2008 yılında Avrupa Komisyonu tarafından kabul edilen, Avrupa Birliği Katılım Öncesi Yardım Fonları ile desteklenecek Tarım ve Kırsal Kalkınma Programını (IPARD) uygulamak. Bu amaçla TKDK, hali hazırda var olan işletmelerinin gelişmesini sağlıyor, yeni kurulacak olan işletmelerin Avrupa Birliği'ne uygun, en iyi verim alınabilecek şekilde, en yeni teknolojilerle üretim yapmalarına yardım ediyor. 2011'den bu yana, 6,7 milyar TL gibi büyük bir oranda yatırım yapan kurum, yalnızca 42 ilde sağlanan destek ve hibe ile 10 binden fazla girişimciye destek sağladı. Peki siz, Tarım ve Kırsal Kalkınma Programını'ndan destek kredisi ve hibe almak ister misiniz? TKDK'nın başvuru koşulları nedir? Kime nasıl destek oluyor?
TKDK’YA BAŞVURU KOŞULLARI NELERDİR?
TKDK, “Tarım ve Kırsal Kalkınma Programı” doğrultusunda girişimcilere yüzde 70'lere varan hibe desteği veriyor. Farklı sektörlere destek verilecek şekilde yapılandırılan IPARD programı şu alanları kapsıyor: Tarımsal işletmelere yönelik olarak süt üretimi, et besiciliği ve yumurta tavukçuluğu, işleme ve pazarlama sektöründe et, süt, meyve sebze ve su ürünlerinin işlenmesi ve pazarlanması; kırsal ekonomik faaliyetlerin çeşitlendirilmesi kapsamında arıcılık, seracılık, tıbbi ve aromatik bitki yetiştiriciliği, yerel ürünler ve el sanatlarıyla kırsal turizm ve kültür balıkçılığı ve yenilenebilir enerji tesisleri ve makine parkları.
TKDK'dan destek kredisi alabilmeniz için, projenizin, kırsal alanda faaliyet göstermesi gerekiyor. Ayrıca, Afyon, Ağrı, Aksaray, Amasya, Ankara, Ardahan, Aydın, Balıkesir, Burdur, Bursa ve Çanakkale gibi proje kapsamında olan toplam 42 ilden birinde yatırımınızı gerçekleştirmeniz bekleniyor.
Şayet 65 yaşını doldurmadıysanız ve projeniz tüm bu kıstasları taşıyorsa; Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu'nun web sitesini ziyaret edip, tam 11 bin girişimci gibi hayallerinizi gerçekleştirebilirsiniz. İş kurmak isteyen destek kredisi ve hibe nasıl alır? Sorusunun yanıtı aslında sizde! Önce hayallerinizi projelendirin sonra TKDK'ya başvurun… Haydi… Projenizi hayata geçirmek için ne duruyorsunuz? (Kaynak:sözcü.com.tr)
3 Ağustos 2017 Perşembe
Artık e-Devlet’te, internetten yapılabilecek
e-Devlet üzerinden 10 yeni işlem daha yapılabilecek. Kullanıcılara e-posta ile bilgilendirme yapan e-Devlet Kapısı üzerinden su analizi, arıza ve bakım bilgisi sorgulama ve fatura işlemleri gibi hizmetler verilecek.
e-Devlet bünyesine yeni bir hizmet daha ekledi. Su ve Kanalizasyon İdaresi’nin eklendiği e-Devlet’ten artık yeni abonelik başvurusu, borç ödeme, fatura bilgileri sorgulama gibi işlemler yapılacak. Ayrıca su analizi raporu ve barajların doluluk oranları da takip edilebilecek.
Yapılan bilgilendirme şöyle;
İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi tarafından e-Devlet Kapısı üzerinden 10 adet yeni hizmet sunulmaya başlanmıştır.
•Yeni Abonelik Başvurusu
•Abonelik İptali Başvurusu
•İndirimli Abonelik Başvurusu
•Başvuru Takibi ve İptali
•Abonelik Borç Ödeme
•Baraj Doluluk Oranları
•Su Analiz Raporu
•Abone Bilgileri Sorgulama
•Arıza ve Bakım Bilgisi Sorgulama
•Fatura Bilgileri Sorgulama
e-DEVLET’TE İŞLEMLER
www.turkiye.gov.tr adresinden kullanıcı adı ve şifrenizle girerek Kamu Kurumları sekmesinden Kurumlar başlığı altında sırayla Belediyeler- İstanbul- İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi’ni seçebilirsiniz. “İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi” başlığı altındaki seçeneklerle ilgili işlem yapabilirsiniz. Ya da bağlantı linkimizden ilgili sayfaya direk geçebilirsiniz.
e-Devlet yeni hizmet sayfasına gitmek için tıklayınız…
Açılacak ekran görüntüsü:
İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi başlığı altında yapabileceğiniz 10 işlem sayfada aşağıdaki gibi bildiriliyor
E-DEVLET YENİ ABONELİK BAŞVURUSU
Yeni abonelik yaptırmak istiyorsanız karşınıza çıkacak sayfa şöyle;
e-Devlet bünyesine yeni bir hizmet daha ekledi. Su ve Kanalizasyon İdaresi’nin eklendiği e-Devlet’ten artık yeni abonelik başvurusu, borç ödeme, fatura bilgileri sorgulama gibi işlemler yapılacak. Ayrıca su analizi raporu ve barajların doluluk oranları da takip edilebilecek.
Yapılan bilgilendirme şöyle;
İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi tarafından e-Devlet Kapısı üzerinden 10 adet yeni hizmet sunulmaya başlanmıştır.
•Yeni Abonelik Başvurusu
•Abonelik İptali Başvurusu
•İndirimli Abonelik Başvurusu
•Başvuru Takibi ve İptali
•Abonelik Borç Ödeme
•Baraj Doluluk Oranları
•Su Analiz Raporu
•Abone Bilgileri Sorgulama
•Arıza ve Bakım Bilgisi Sorgulama
•Fatura Bilgileri Sorgulama
e-DEVLET’TE İŞLEMLER
www.turkiye.gov.tr adresinden kullanıcı adı ve şifrenizle girerek Kamu Kurumları sekmesinden Kurumlar başlığı altında sırayla Belediyeler- İstanbul- İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi’ni seçebilirsiniz. “İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi” başlığı altındaki seçeneklerle ilgili işlem yapabilirsiniz. Ya da bağlantı linkimizden ilgili sayfaya direk geçebilirsiniz.
e-Devlet yeni hizmet sayfasına gitmek için tıklayınız…
Açılacak ekran görüntüsü:
İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi başlığı altında yapabileceğiniz 10 işlem sayfada aşağıdaki gibi bildiriliyor
E-DEVLET YENİ ABONELİK BAŞVURUSU
Yeni abonelik yaptırmak istiyorsanız karşınıza çıkacak sayfa şöyle;
28 Temmuz 2017 Cuma
Cumhuriyet Gazetesi davasında 7 isme tahliye
"Cumhuriyet Gazetesi Davası" nda mahkeme ara kararını açıkladı: 7 kişi için tahliye
Cumhuriyet Gazetesi yazar ve yöneticilerinin yargılandığı davada, savcı mütalaasını açıkladı. Başsavcıvekili Hacı Hasan Bölükbaşı, tutuklu sanıklar Bülent Utku, Mustafa Kemal Güngör, Güray Öz, Musa Kart ile Turhan Günay'ın tahliyelerini talep etti.
Akın Atalay, Ahmet Şık, Kadri Gürsel, Murat Sabuncu, Hakan Karasinir, Önder Çelik ve Ahmet Kemal Aydoğdu'nun ise tutukluluk halinin devamı talep etti. Savcı, Ahmet Şık'ın ise duruşmada yaptığı savunması nedeniyle suç duyurusunda bulunulmasını talep etti.
MÜTALAASINI AÇIKLADI
Cumhuriyet Gazetesi davasında sanık ve avukatlarının savunmalarının tamamlanmasının ardından duruşmanın savcısı Hacı Hasan Bölükbaşı mütalaasını açıkladı. Tutuklu sanıklar; Bülent Utku, Mustafa Kemal Güngör, Güray Öz ile Musa Kart'ın tutuklulukta geçirdikleri sürenin dikkate alınarak adli kontrol şartıyla tahliyelerini talep etti. Savcı, tutuklu sanık Turhan Günay'ın ise suç vasfının değişme ihtimali nedeniyle adli kontrol şartı olmaksızın tahliyesini istedi.
Diğer tutuklu sanıklar; Akın Atalay, Ahmet Şık, Kadri Gürsel, Murat Sabuncu, Hakan Karasinir, Önder Çelik ve Ahmet Kemal Aydoğdu'nun ise kuvvetli suç şüphesinin varlığı, adli kontrol ile tahliye edilmeleri durumunda delilleri karartma ihtimallerinin bulunması, tutuklama gerekçesinin henüz ortadan kalkmamış olması, mevcut delil durumu, delillerin tamamının henüz toplanmamış olması, kanunda ön görülen cezaların alt ve üst sınırları, tutuklama tarihi ve tutuklulukta geçen süre ve tüm dosya kapsamına göre tutukluluk hallerinin devamını talep etti. Savcı Ahmet Şık hakkında, "Duruşmada yapmış olduğu savunmanın iddiaları yanıtlamaktan uzak olması, esasa ilişkin savunma yapmaktan ısrarla kaçınması, bu kapsamda suç işleme kastının yoğunluğunun dikkate alınarak tutukluluk halinin devamında karar verilmesini" talep etti.
AHMET ŞIK HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNMA TALEBİ
Savcı Bölükbaşı ayrıca, Ahmet Şık'ın, "savunmaya ilişkin olmayan, devleti ve yargı organları ile yargı görevi yapanlara yönelik yapmış olduğu beyanlarla ilgili suç unsuru bulunup bulunmadığı açısından değerlendirme yapılması için savcılığa suç duyurusunda bulunulmasını" talep etti. Savcı tutuksuz sanıklardan Bülent Yener'in ise duruşmalardan vareste tutulmasını talep etti. Sözcü
Cumhuriyet Gazetesi yazar ve yöneticilerinin yargılandığı davada, savcı mütalaasını açıkladı. Başsavcıvekili Hacı Hasan Bölükbaşı, tutuklu sanıklar Bülent Utku, Mustafa Kemal Güngör, Güray Öz, Musa Kart ile Turhan Günay'ın tahliyelerini talep etti.
Akın Atalay, Ahmet Şık, Kadri Gürsel, Murat Sabuncu, Hakan Karasinir, Önder Çelik ve Ahmet Kemal Aydoğdu'nun ise tutukluluk halinin devamı talep etti. Savcı, Ahmet Şık'ın ise duruşmada yaptığı savunması nedeniyle suç duyurusunda bulunulmasını talep etti.
MÜTALAASINI AÇIKLADI
Cumhuriyet Gazetesi davasında sanık ve avukatlarının savunmalarının tamamlanmasının ardından duruşmanın savcısı Hacı Hasan Bölükbaşı mütalaasını açıkladı. Tutuklu sanıklar; Bülent Utku, Mustafa Kemal Güngör, Güray Öz ile Musa Kart'ın tutuklulukta geçirdikleri sürenin dikkate alınarak adli kontrol şartıyla tahliyelerini talep etti. Savcı, tutuklu sanık Turhan Günay'ın ise suç vasfının değişme ihtimali nedeniyle adli kontrol şartı olmaksızın tahliyesini istedi.
Diğer tutuklu sanıklar; Akın Atalay, Ahmet Şık, Kadri Gürsel, Murat Sabuncu, Hakan Karasinir, Önder Çelik ve Ahmet Kemal Aydoğdu'nun ise kuvvetli suç şüphesinin varlığı, adli kontrol ile tahliye edilmeleri durumunda delilleri karartma ihtimallerinin bulunması, tutuklama gerekçesinin henüz ortadan kalkmamış olması, mevcut delil durumu, delillerin tamamının henüz toplanmamış olması, kanunda ön görülen cezaların alt ve üst sınırları, tutuklama tarihi ve tutuklulukta geçen süre ve tüm dosya kapsamına göre tutukluluk hallerinin devamını talep etti. Savcı Ahmet Şık hakkında, "Duruşmada yapmış olduğu savunmanın iddiaları yanıtlamaktan uzak olması, esasa ilişkin savunma yapmaktan ısrarla kaçınması, bu kapsamda suç işleme kastının yoğunluğunun dikkate alınarak tutukluluk halinin devamında karar verilmesini" talep etti.
AHMET ŞIK HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNMA TALEBİ
Savcı Bölükbaşı ayrıca, Ahmet Şık'ın, "savunmaya ilişkin olmayan, devleti ve yargı organları ile yargı görevi yapanlara yönelik yapmış olduğu beyanlarla ilgili suç unsuru bulunup bulunmadığı açısından değerlendirme yapılması için savcılığa suç duyurusunda bulunulmasını" talep etti. Savcı tutuksuz sanıklardan Bülent Yener'in ise duruşmalardan vareste tutulmasını talep etti. Sözcü
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)