18 Ekim 2014 Cumartesi

İşte hacdaki tehlikeli virüs; MERS

16. İç Hastalıkları Kongresi'nde Prof. Dr. Serhat Ünal MERS virüsünden ölen vaka ile ilgili bilgiler verdi. Ünal hac civarında gözlenen virüsün gribe benzediğini söyledi. MERS virüsü kabaca şiddetli bir üst solunum yolu enfeksiyonu ve oldukça şiddetli ateş yapıyor.



İşte Ünal’ın açıklamalarından satırbaşları: 

Dünya sars deneyimi yaşadı burada söz konusu corona virüs denilen bir grup var bu üst solunum yolu enfeksiyonu ve grip tablosuna benzer. Pek çok faktör nedeniyle virüs daha hızlı genetik değişim mutasyona giriyor ve insanlarda alt solunum yolu enfeksiyonu da yapıyor. Virüs Arap Yarım Adası’nda Suudi Arabistan, Katar başta olmak üzere birden bire insanlarda alt solunum yolu enfeksiyonu yapar ve öldürür hale geldi.

Hastalığın bulguları halsizlik bitkinlik ateş ve burun akıntısı. Yüzde 45 bir ölüm oranı var. Bulaştıktan sonra 15 gün pencere dönemi var. Hacdan döndükten sonra 15 gün içerisinde ateşi çıkmış her kişi mers için şüphelidir. Hemen maskesini takıp hastaneye yatırmak ve solunum cihazına bağlamak lazım.

Çünkü virüse özel bir tedavi yok. Ankara’da böyle bir tanım yapınca geçen hafta 70 yaşında hacdan dönmüş zatürree hastası geldi ve hıfzıssıhhada hemen test ile kesin tanısını koyduk ve negatif çıkmıştı ama biz ona MERS gibi muamele yaptık. Şu andaki vakanın tek olması aslında sevindirici çünkü muhtemelen bu hasta hastalanıp geldiği için develerle temas ettiğinden şüpheleniyoruz.

(Buse Özel / Hürriyet)

Bahçeli: Haram yiyen aranıyorsa...

MHP lideri Devlet Bahçeli, takipsizlik kararı verilen 17 ve 25 Aralık operasyonları hakkında konuştu.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Antalya'da Belediye Başkanları Toplantısı'nda konuştu. 

Bahçeli, şunları söyledi:

Haram yiyen aranıyorsa 17- 25 Aralık'ta suçüstü basılan faillere bakılmalıdır. Rüşvet ve yolsuzluk çeteleri, kara paracılar,  altın kaçakçıları kutucular, kasacılar, arazi yağmacıları, AKP'yi hücrelerine kadar ele geçirmiştir. Villada para eritemeyen soyguncular AKP'nin belgeli ve ispatlı hırsızları olarak tarihe geçmiştir. Çok şükür çiğ süt içmediğiniz için karnınızda ağrı da yoktur. Hesabını veremeyeceğimiz karanlık ilişkimiz altından kalkamayacağız. Bulanık ve sorumlu bir yönümüz acaba gün gelir karşımıza çıkar mı diye içten içe kaygılandığımız bir açığımız da bulunmamaktadır. MHP'li belediyeler tüyü bitmemiş yetimin hakkını yedirmeme konusunda bugüne kadar ahlak ve insanlık mücadelesini alnının akıyla vermiş ve vermeye de devam etmektedir.

Türkiye'de 6 Ekim'den 11 Ekim'e kadar süren bölücü şiddet her yere egemenlik kurmuşken hükümetin teröristlerle el altından müzakereye devam etmesi yenilir yutulur bir durum değildir. Anlaşılmaktadır ki 9 Ekim'de Bingöl'de şehit olan 2 emniyet mensubumuzun kanı ve canı üzerinde pazarlık yapılmıştır. DHA

Erdoğan'ı koruyan polisler kaza yaptı: 3 şehit, 40 yaralı

CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan’ın Gümüşhane programında görevlendirilen Malatya Emniyet Müdürlüğü bünyesi’ndeki Çevik Kuvet polislerinin bulunduğu otobüs, dönüş yolunda Sivas yakınlarında kaza yaptı. Yağış nedeniyle kayganlaşan yolda kontrolden çıkarak devrilen otobüste bulunan 3 polis şehit oldu, 40 kişi de yaralandı.

Kaza saat 01.30 sıralarında Sivas-Erzincan karayolu üzerinde İmranlı ilçe merkezine 25 kilometre mesafedeki Kızıldağ geçidi inişinde meydana geldi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dünkü Gümüşhane programında güvenlik önlemlerine destek olmak amacıyla Malatya Emniyeti’nden takviye çevik Kuvvet ekibi gönderildi. Program sonunda çevik kuvvet ekibi görev yeri olan Malatya’ya dönmek üzere yola çıktı.

Polis memurlarının bulunduğu Mehmet Oluk yönetimindeki plakalı otobüs, Sivas İmranlı ilçesi yakınlarında yağmur nedeniyle kayganlaşan yolda kontrolden çıktı. Direksiyon hakimiyetinin kaybolduğu otobüs yan yatarak devrildikten sonra bir süre sürüklendi.  

Can pazarının yaşandığı kazada polis memurları Beşir Kurt, Emrah Horoz ile Mersin nufusuna kayıtlı Fatih Çevik şehit oldu. Çoğu polis memuru 33 kişi ise yaralandı. Yaralılar İmranlı, Zara ve Sivas’ta bulunan çeşitli hastanelere sevk edilerek tedaviye altına alındı. Hastanelerin tümü alarm durumuna geçilirken, ilk müdahalesi İmranlı İlçesi’nde yapılan yaralıların çoğu Sivas kent merkezindeki hastanelere sevk edildi.

Birçok yaralının sağlık durumlarının ağır olduğu belirtildi. Kazanın hemen ardından Sivas Emniyet Müdürü Turgay Çalışkan da olay yerine gelerek inceleme yaptı.

VALİLİK: 3 ŞEHİT
Sivas Valiliği kazada 3 polisin şehit olduğunu açıkladı. Olay yerinde yapılan incelemelerin ardından hayatını kaybedenlerin cenazleri İmranlı Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı.

Öte yandan daha önce 33 olarak bildirilen yaralı sayısı son tespitlerle 40 olarak açıklandı:

Yaralıların isimleri şöyle:
Murat Güneş, Hikmet Kurt, Kazım Kızılbel, Hüseyin Çapan, Osman Demir, Mehmet Güler, Bekir İnci, Mesut Sezer, Yüksel Kevgi, Ali Seydi Özbay, Mustafa Çılgı, Habib Erdem, Osman Kucur, Mete Demirci, Ömür Çoban, Bilal Gündoğdu, Behçet Kaymaz, Hakan Mendeş, Mustafa Demir, Mehmet Özdiz, Sinan Çetin, Mehmet Oluk(Şoför), Ferhat Bülent Temurtaş, Ahmet Taştan, Arif Altaş, Muhammet Kılıç, Kadir Çetin, Serdar Zeybel, Ahmet Yiğit, Kerim Çibuk, Sebahattin Öztürk, Turan Evin, Kemal Uludağ, Ali İhsan Özgül, Tarkan Latifeci, Ökkeş Türk, Nuh Akdağ, Serkan Üçel, Aydın Savcıoğlu ve Zülküf Altuğ.

23 POLİS TABURCU EDİLDİ
Yaralı polislerden Murat Güneş, Hikmet Kurt, Kamber Kızılbel, Osman Demir, Mehmet Güler, Kerim Çıbık, Kadir Çetin, Mustafa Çılgı, Habip Erdem, Hakan Mendeş, Mehmet Özdiz, Ahmet Taştan, Arif Altaş, Serdar Zeybel, Ahmet Yiğit, Sebahattin Öztürk, Turan Evin, Kemal Uludağ, Ali İhsan Özgil, Tarkan Latifeci, Ökkeş Türk, Serkan Üçel ve Zülküf Altuğ kent merkezindeki çeşitli hastaneler ve Zara Devlet Hastanesi’nde gördükleri tedavi ardından taburcu edildi.

Bekir İnci, Mesut Sezer, Yüksel Kevgi, Ali Seydi Özbay, Osman Kucur, Mete Demirci, Ömür Çoban, Bilal Gündoğdu, Behçet Kaymaz, Ferhat Bülent Temurtaş, Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde, sürücü Mehmet Oluk ve Sinan Çetin Numune Hastanesi’nde, Muhammer Kılıç, Aydın Savcıoğlu ve Nuh Akdağ ise kentteki özel bir hastanede tedaviye alındı. Hüseyin Çapan ve Mustafa Demir ise ambulansla Malatya’ya sevk edildi.

Numune Hastanesi yoğun bakım servisinde bulunan yaralılardan Sinan Çetin’in hayati tehlikesi devam ediyor.

YAKINLARI FERYAT ETTİ
Kazanın duyulması ardından cenazelerini karşılamak için Sivas’a gelen şehit polislerden Emrah Horoz’un yakınları Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi girişinde büyük üzüntü yaşadı. Sinir krizi geçiren yakınlarına polisler ile hastane sağlık görevlileri müdahale etti. Babası Hakan Horoz, annesi Şahide ve ağabeyi Abbas Horoz ve ablası Gülçin Gün fenalık geçirdi. Fenalık geçiren 2 kadın acil servise kaldırılarak tedaviye alındı. Horoz’un cenazesinin Elazığ’ın Sivrice İlçesi’nde toprağa verileceği belirtildi.

OTOBÜS KALDIRILDI DAĞILAN SİLAHLAR TOPLANDI
Olay yerinde bulunan polislere ait cenazelerin kaldırılmasının ardından yan yatar vaziyetteki otobüs vinç yardımı ile kaldırılarak düzeltildi. Daha sonra jandarma ekipleri otobüsün içerisinde ve çevresinde incelemelerde bulundu. Polislere ait olan ve kaza ile birlikte çevreye dağılan silahlar da toplandı.

Bu arada hastanelerde tedavi altına alınan yaralılardan 2’sinin durumunun ağır olduğu öğrenildi.

AYNI OTOBÜSTE ŞEHİT OLDULAR, AYNI ARAÇLA OTOPSİYE GÖTÜRÜLDÜLER
Şehit düşen polis memurlarının cenazeleri İmranlı Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı.

Şehit polis memurları Beşir Kurt, Emrah Horoz ve Fatih Çevik’in cenazelerine savcılık tarafından incelenerek teşhis yaptırıldı. Cenazeler daha sonra Türk bayrağına sarılı tabutlara konulurken otopsi işlemi için aynı araçla Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne gönderildi.

Sivas Belediyesi’ne ait cenaze aracına konulan şehit polislerin cenazeleri İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri tarafından uğurladı. Sivas’ta otopsi işlemleri yapılacak olan 3 şehit polisin cenazeleri, görev yaptıkları Malatya’ya gönderilecek.

''ARAÇ VİRAJA GİRERKEN BİRAZ SÜRATLİYDİ''
      
Kazada yaralanan ve İmranlı İlçe Hastanesindeki ilk tedavisinin ardından Sivas'a sevk edilen polis memurlarından Yusuf Aydın, basın mensuplarının sorusu üzerine, "Araç, viraja girerken herhalde biraz süratliydi. Yorgunduk, uyumaya çalışıyordum. O esnada viraja girdi, viraja girerken araba sallandı. Ondan sonrasını hatırlamıyorum" diye konuştu.
Yaralaı polislerden Bilal Gündoğdu, virajlara sert girmemesi için 4 kez uyardıkları otobüs şoförünün uyarılarını dikkate almadığını öne sürdü.
      
Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi'nde tedavisi süren Gündoğdu, otobüsün süratli olduğunu iddia ederek, aracın virajı alamayarak şarampole devrildiğini belirtti.
      
Otobüsün arka koltuğunda oturduğunu ifade eden Gündoğdu, şoförü virajlara sert girmemesi konusunda uyardıklarını belirterek, "Kendisini 4 sefer ikaz ettik, virajlara sert giriyordu, fren yapıyordu. Araba sallıyordu, arkayı atıyordu" dedi.
      
Gündoğdu, şoförün Gümüşhane'ye gidiş yolunda da aynı hataları yaptığını iddia etti.

OTOBÜS ŞOFÖRÜ KAZAYI ANLATTI
Kazada yaralanan otobüs şoförü Mehmet Oluk, Sivas Numune Hastanesi Göğüs Cerrahi Servisi’nde tedavi altına alındı. Sağlık durumu iyi olan sürücü Oluk, kazayı DHA muhabirine anlatırken, "Yer biraz kaygandı, tam virajı dönüyordum. Süratim de gayet azdı. Virajı dönmüşüm, arkamdan koruma da geliyordu. Taksinin biri beni sıkıştırdı. ’Hafif sağa kırayım’ dedim, yer kaygan olduğu için otobüs aldı başını gitti. Toparlayamadım. Araç yan yattıktan sonra bayağı sürüklendi. Sonrasında iben yaralı çıktım, polis arkadaşları çıkardık. Bizi hastaneye getirdiler daha da bir şey hatırlamıyorum" dedi.

"TEK İSTEĞİM, CANLAR GİTMESİN"
Diğer şoför arkadaşının yattığını belirterek ve kendisinin direksiyonda olduğunu hatırlatan Oluk, şöyle devam etti:
"Cenab-ı Allah bize bir afet verdi bu sene. Kaç tane can kaybettik. Şu an benim durumum önemli değil, ben diğerlerinin derdine düşmüşüm. Benim tek isteğim canlar gitmesin. Başka bir şey istemiyorum. Onun üzüntüsünü yaşıyorum şu an. Akşamdan beri. İnsan birinin canına kıymak ister mi? İsterdik ki olmayaydı. Ama ne yapalım Allah’tan gelen bir şey."

CENAZELER SİVAS’TA
Öte yandan İmranlı Devlet hastanesi’nden alınarak cenaza aracına konulan şehit polislerin cenazeleri Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne getirildi. Şehitlerin tabutları burada görevlendirilen üniformalı polis mangası tarafından morg kısmına alındı. Morgda yapılacak otopsi ardından şehit cenazeleri görev yaptıkları Malatya’ya gönderilecek.

OTOBÜS ÖZEL ŞİRKETTEN KİRALANMIŞ

Polislerin Gümüşhane görevine özel bir şirketten kiralanan 3 otobüsle gönderildiğini belirten Kamçı, "Bu 3 otobüsten biri kaza yaptı" dedi.

Erraydın AYTEKİN- Halife YALÇINKAYA- Gökhan CEYLAN- Lokman SEVİNDİK/İMRANLI (Sivas), (DHA)

17 Ekim 2014 Cuma

Toplu sünnette çocuğun pipisini yaktılar

Batman’ın Kozluk İlçesi’nde 4 yıl önce, toplu sünnet töreninde penisi yanan 5 yaşındaki M.Ç.’nin ailesinin Sağlık Bakanlığı aleyhine açtığı tazminat davasında Batman İdare Mahkemesi anne ve babaya 100’er bin, çocuğa ise 400 bin lira manevi tazminat ödenmesini kararlaştırdı.

Kozluk’ta 2010 yılının Ağustos ayında yapılan toplu sünnet töreninde görevli doktor olmadığından bir sağlık teknisyeninin penisini yaktığı iddiasıyla M.Ç.’nin ailesi Sağlık Bakanlığı aleyhine toplam 2 milyon liralık tazminat davası açtı. Batman İdare Mahkemesi’nde görülen davada karar çıktı. Mahkeme, anne ve babaya 100’er bin, pesini yanan çocuğa da 400 bin lira tazminat ödenmesine kararlaştırdı.

BİR DE MADDİ TAZMİNAT DAVASI AÇACAKLAR

Ailenin avukatı Orhan Acar, 500 bini maddi olmak üzere Bakanlığa toplam 2 milyon liralık dava açıldığını belirterek şöyle dedi:

"Batman İdare Mahkemesi’nin kararını Danıştay’a gönderdik. Danıştay’ın büyük olasılıkla dosyayı bozmasını bekliyoruz. Bakanlık ilk etapta aileye 600 bin liralık manevi tazminat verdi. Dosyanın bozulmasıyla Bakanlığa bu kez maddi tazminat açacağız. Ayrıca toplu sünnet töreninde bulunmayan görevli doktor hakkında da suç duyurusunda bulunuldu. Toplu sünnetteki bir olayın vahametini mahkemede de anlattık." Medyafaresi

İstanbul'da hafta sonuna dikkat

Meteoroloji'nin tahminlerine göre hafta sonunda Marmara Bölgesi'nde yağışlı hava ile birlikte hava sıcaklığı 2 ila 4 derece düşecek.

Marmara Bölgesi'nde bugün başlayacak sağanak yağışın bu gece ve yarın gök gürültülü sağanak yağış olarak devam edeceği belirtiliyor.

Tahminlere göre bugün hava sıcaklığı gündüz 22 gece ise 17 olurken, yarın gündüz 20, gece ise 12 derece olacak. Tahminlere göre pazar günü hava sıcaklığı gündüz 16, gece ise 10 dereceye düşecek ancak yağmur beklenmiyor. Güneşli bir Pazartesi'den sonra ise sıcaklıklar 1 ila 2 derece artacak.

Yapılan son değerlendirmelere göre yurtta hava durumu şöyle.

Yapılan son değerlendirmelere göre; Marmara'nın doğusu, Karadeniz, İç Anadolu, Doğu Akdeniz, Doğu Anadolu, Afyon, Kütahya, Mardin, Batman, Siirt, Gaziantep, Kilis ile Şanlıurfa'nın batısı ve Diyarbakır'ın kuzey ve doğu çevrelerinin aralıklı sağanak ve yer yer gök gürültülü, sağanak yağışlı geçeceği tahmin ediliyor. Yağışların; Bartın, Zonguldak, Düzce, Karabük, Kastamonu'nun kıyı ilçeleri ve Sakarya çevreleri ile öğle saatlerinden itibaren Hatay çevrelerinde yerel olarak kuvvetli olması bekleniyor.

Yapılan son değerlendirmelere göre hava sıcaklığının kuzey, iç ve doğu kesimlerde 2 ila 4 derece azalacağı, sıcaklıklarda diğer yerlerde önemli bir değişiklik olmayacağı tahmin ediliyor. Rüzgarın genellikle güney ve batı, zamanla Batı ve Orta Karadeniz kıyılarında doğu ve güneydoğu, iç kesimlerde batı ve kuzeybatı yönlerden hafif, ara sıra orta kuvvette, öğle saatlerinden itibaren İç Ege, İç Anadolu'nun güney kesimleri, Batı Karadeniz ile Orta ve Doğu Karadeniz kıyılarında yer yer kuvvetli olarak (30-60 km/saat) esmesi bekleniyor. Bazı illerimizde beklenen hava durumuyla günün en yüksek sıcaklıkları ise şöyle:

Ankara: Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı sağanak yağışlı 19

İstanbul: Parçalı ve çok bulutlu, ilk saatler ile gece saatlerinden sonra hafif sağanak yağışlı 22

İzmir: Az bulutlu, zamanla parçalı yer yer çok bulutlu 28

Adana: Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 26

Antalya: Az bulutlu, zamanla parçalı bulutlu 27

Samsun: Parçalı ve çok bulutlu sağanak yağışlı 21

Erzurum: Parçalı ve çok bulutlu zamanla sağanak yağışlı 14

Diyarbakır: Parçalı çok bulutlu, kuzey ve doğu ilçeleri aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 23

İşte Cem Garipoğlu'nun koğuş görüntüleri

Silivri’de 5 No’lu Cezaevi’nde yatan Cem Garipoğlu’nu önce amcası Hayyam Garipoğlu’nun yakın arkadaşı işadamı Korkmaz Yiğit, ardından da yağma suçundan yatan Hakan Y. adlı hükümlü terk etti: “Çok pasaklı”

Akşam'ın haberine göre Silivri’de 5 No’lucezaevi’nde kalan Cem Garipoğlu, fotoğraflarda ilk koğuş arkadaşı işadamı Korkmaz Yiğit ve yağma suçundan hükümlü bulunan ikinci koğuş arkadaşı Hakan Y. ile volta atarken görülüyor.

Cem Garipoğlu, ilk olarak amcası Hayyam Garipoğlu’nun yakın arkadaşı işadamı Korkmaz Yiğit ile aynı koğuşta kaldı. Korkmaz Yiğit, Cem Garipoğlu’nun “pasaklı olduğu” iddiasında bulunarak koğuşunu değiştirmek istedi. Yaklaşık 2 ay Cem Garipoğlu ile aynı koğuşta kalan Yiğit, Garipoğlu’nun temizlik işlerine yardım etmemesini de gerekçe olarak gösterdi. Korkmaz Yiğit’in talebi yerine getirildi ve başka koğuşa yerleştirildi.

Cem Garipoğlu’nun koğuşuna geçen Hakan Y., bu duruma 3 ay dayanabildi. Cem Garipoğlu’ndan cezaevindeki temizlik işlerini yapma karşılığında para alan Hakan Y. de bu duruma isyan etti.

Cem Garipoğlu ile sohbet edemediğini, gece sergilediği tuhaf tavır ve davranışlarının kendisini korkuttuğunu da belirten Hakan Y.’nin bu talebi cezaevi yönetimi tarafından kabul edildi.





İkinci eşin ücreti 82 dolar

Nüfusu 3.5 milyonu aşan Lombok adasında erkek memurlara ikinci eş için 82 dolar ödeme şartı getirildi. Din İşleri Bakanlığı karara itiraz etti.

Endonezya Din İşleri Bakanlığı'nın bugün yaptığı açıklamaya göre, nüfusu 3.5 milyonu aşan Lombok Adası'nda devlet memuru olarak erkek çalışanların ikinci eşlerini alabilmeleri için yerel yönetime 82 Dolar ücret ödemeleri şartı getirildi.

DİN İŞLERİ BAKANLIĞI İTİRAZ ETTİ

Lombok Adası'nda başlatılan uygulamada, devlet memurları ikinci bir kadınla evlenmek istediğinde 1 milyon Rupi (82 Dolar) ücret ödemek zorunda. Din İşleri Bakanlığı, yerel yönetimden çok eşliliği engellemek için getirilmiş olduğu söylenilen bu kuralın iptal edilmesini istedi. Endonezyalı yerel halk ise kuralın çok saçma olduğunu, zaten var olan bir durumdan kâr elde etme amacı güdüldüğünü düşündüklerini belirttiler.

Din İşleri Bakanlığı İslami Rehberlik Departmanı Başkanı Muhammadiyah Amin "Bu kuralı hemen kaldırmalılar" derken çok eşlilik konusunda ülke genelinde düzenlemelerin yapılmış olduğunu, bu tarz bir kuralın koyulamayacağını belirtti. Endonezyalı bir erkek, ilk eşinin müsaadesi olması halinde ikinci bir eş alabiliyor.

İKİNCİ EŞ İÇİN AMİRDEN DE İZİN GEREKİYOR

Endonezyalı devlet memurlarının ise ilk eşlerinin yanı sıra iş yerindeki amirinden de izin alması şartı var. Tüm aksi söylemlere rağmen Doğu Lombok İlçe Başkanı Ali Bin Dahlan "Bu kural kadınları koruyor. Eğer ben bu düzenlemeyi yapmasaydım, erkeklerin çok eşliliği daha kolay hale gelecekti." diyerek kuralı savundu. Endonezya'da asgari ücret aylık 82 Dolar.

Çocuk doktoru tecavüzcü çıktı!

Almanya'da bir çocuk doktoru Münih, Augsburg ve Hannover kentlerinde çocuklara cinsel istismar suçuyla tutuklandı.


İddialara karşı, susma hakkını kullanan doktorun, çocuklara hastanede de tecavüz edip etmediği henüz saptanamadı. Augsburglu doktorun, Haziran 2012 ve Ağustos 2014 zaman diliminde 4 ile 7 yaş arası çok sayıda çocuğa tecavüz ettiği iddia ediliyor. Salı günü polisin evinde arama yaptığı, tecavüzler ve cinsel istismarlarla ilgili çok sayıda kanıt bulduğu doktor tutuklandı.

Doktorun, son olarak 18 Ağustos'ta Hannover-Garbsen'de 5 yaşındaki çocuğu kandırıp arabasına alarak tecavüz ettiği iddia edildi. Hannover'de oluşturulan 20 kişilik dedektif ekibi doktorun izini Bavyera'da bulurken, zanlının ele geçirilmesinin Augsburg, Münih ve Hannover polisinin ortak çalışmasının sonucu olduğu vurgulandı.

Doktorun DNA izleri ve cep telefonundan elde edilen delillerle tutuklandığı bildirilirken, başka kurbanları olup olmadığı araştırılıyor.
(DHA)

Suriyeliler'den sonra şimdi de onlar geliyor...

İşsizlik oranı çift haneye dayanırken, hazırgiyim Batı’da Suriyelilere yöneldi. İHKİB Başkanı Tanrıverdi, “Düz işçiye maliyet nedeniyle asgari ücretin üstünde maaş veremiyoruz. Daha önce Bangladeşli getirme planı vardı. Suriyelilerden sonra onlara da sıra gelecek” dedi.

Habertürk'ten Seçkin Ürey'in haberine göre Türkiye’de 3 milyona dayanan işsiz sayısında ve eylül ayı bütçesinde kendini gösteren Suriyeli göçmenler, tekstil ve hazırgiyim sektöründe ‘ucuz işgücü’ nedeniyle tercih nedeni oldu. Üstelik bu durum Suriyeliler ile de sınırlı kalacak gibi görünmüyor. Bangladeş’ten de ucuz işçi getirilmesi gündemde. Türkiye’deki işsizlik problemi ve Suriyeli göçmenlerle ilgili konuştuğumuz İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Hikmet Tanrıverdi, “Suriyeli göçmenlerin Doğu’da istihdam bakımından sorun yarattığını kabul ediyorum. Ancak Marmara Bölgesi’nde bizim sektör bakımından önemli bir kaynak oluşturuyorlar, bölgeyi onlar kurtarıyor” diyerek sektördeki Suriyelilerin yoğunluğunu doğruladı.


Mevcut koşullarda Suriyeli işçilerin sektörün Batı’da yaşadığı istihdam ve maliyet darboğazını aşmayı sağladığını öne süren Tanrıverdi, “Göç dalgası başlamadan önce sektörde düz işçi bulunamadığı için Bangladeş’ten çalışan getirmek için planlama yapanlar vardı. Suriyeliler belli bir dönem sorunun aşılmasını sağlayacak. Sonrasında ise sıra er geç Bangladeşlilere gelecek” dedi. İşsizlikteki rekor yükselişe rağmen kendi sektörünün düz işçi bulmakta büyük sıkıntılar çektiğini söyleyen Tanrıverdi, “Biz de hizmet sektörü de düz işçiye asgari ücret veriyoruz. Bu yüzden fabrikada çalışmak yerine hizmet sektöründe çalışmayı tercih ediyorlar. Fabrikada üstlerinin başlarının kirlenmesi ve makine başında durmak yerine hizmet sektöründe üniformalarıyla rahat koşulları tercih ediyorlar” diye konuştu.

BÖLGEDE YATIRIM KARARI SEÇİM SONRASINA KALIR 
Kendi sektörleri için teşvik sisteminin, Güneydoğu ve Doğu Anadolu’yu kapsayan 6. Bölge’ye yatırım yapılmasına yönelik dizayn edildiğini söyleyen Tanrıverdi, “Son çıkan olaylardan sonra bölgede yeni yatırım kararı alınması için huzurun tekrar tam olarak sağlanmasının ardından 6 ay geçmesi beklenir. Seçimler de geliyor. Bu yüzden yatırım kararları seçim sonrasına kalır. Üretime artık Türkiye’nin her yerinde bölge ve sektör farkı olmadan destek verilmeli” değerlendirmesinde bulundu.
 

BİR AVM'DE 5 BİN KİŞİ ÇALIŞIYOR
İkitelli bölgesindeki Mall of İ stanbul’dan örnek veren Tanrıverdi, “Sadece orada 5 bin kişi çalışıyor” dedi. Neden daha fazla ücret vermedikleri sorumuza da Tanrıverdi, “Kalifiye eleman zaten dolgun ücret alıyor. Ancak düz işçilerde asgari ücretin üzerine çıkmak maliyeti kurtarmaz” yanıtını verdi.

Dikkat tazminatsız işten atılabilirsiniz

Son şekli verilecek çalışma paketinde, iş güvenliğine ikazlara rağmen uymayan işçinin tazminatsız işten çıkarılma yolunun açılmasından, iş güvenliği uzmanlarının ücretlerinin ödenmesi için bir fon kurulmasına, kamuda asıl işi yapan işçilerin kadroya alınmasına kadar birçok düzenleme var.

Çalışma hayatında milyonlarca insanı yakından ilgilendiren yeni paketin detayları netleşmeye başladı. Taraflarla görüşülerek son şekli verilecek pakette, iş güvenliğine ikazlara rağmen uymayan işçinin tazminatsız işten çıkarılma yolunun açılmasından, iş güvenliği uzmanlarının ücretlerinin ödenmesi için bir fon kurulmasına, kamuda asıl işi yapan işçilerin kadroya alınmasına kadar birçok düzenleme var.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik de Hürriyet’e, “Kiralık işçi diye hiçbir sosyal güvencesi olmadan insanların çalıştırılması kabul edilemez. Sendikalara da söyledim; ‘Formül bulun bu pakete koyalım’ diye. Çalışma süresinin 3-4 ayı geçmemesi gerekiyor, böylece örgütlenmelerinin önünde de engel olmaz. Ama 12 aya ulaşırsa o zaman sömürü olur. 100 binlerce mevsimlik işçi, yüz binlerce ev çalışanı bu durumda, kayıt dışı gözüküyorlar. Bu kişilerin istihdam bürolarıyla ilişkilendirilmesi gerekiyor. Bu boşluğun işçi lehine doldurulması için iyi bir fırsat olduğunu onlara da söyledim” açıklamasında bulundu.

OVİT TÜNELİ’NDE FAALİYET SÜREMEYECEK
Paketle ilgili olarak başbakanla iki toplantı yaptıklarını ve öncelikli konuları içeren bir çalışma paketinin TBMM’ye geleceğini kaydeden Çelik, “İş güvenliği ihmallerine ceza arttırımı, sertifikalı işçi çalıştırma zorunluluğu, kapatma ve faaliyeti durdurma cezalarına uymayıp mühür kıran işletme sahiplerine verilecek para cezasının hapis cezasına çevrilmesi gibi ciddi düzenlemeler olacak. Örneğin Ovit Tüneli’nde şu anda faaliyet sürüyor, böyle olamayacak” dedi.
2015 Temmuz ayına kadar belli meslek dallarında tüm işçilerin sertifikalı olması zorunluluğu geleceğini belirten Çelik, bunun tek istisnasının meslek ve sanat okulu mezunları olacağını ifade etti. Çelik, baret bulundurma zorunluluğunun geleceğini ve iki taraf için de bu kurala uymamanın cezası olacağını söyledi.

Çalışanlara mesleki yeterlilik belgesi zorunluluğu getirilecek

İHALELERDEN İŞVEREN MEN EDİLECEK
Bakan Çelik’in ipuçları verdiği pakette yer alan düzenlemelerin başında ölümlü iş kazası yaşanan işyerinde, işverenin kusurlu bulunması halinde bir yıl boyunca kamu ihalelerinden men edilmesi bulunuyor. İşverenin kusurlu olduğu kazalardan sonra yapı müteahhitliği yetki belgesi bir yıldan 2 yıla kadar askıya alınacak. Rödövans veya götürü usülü ile yapılan işlerde, üretim zorlamaması olmaması için gerekli planlama yapılacak, aksi durumda ihale sözleşmesi feshedilecek.

Kamuda taşerona kadro yolu açılıyor 
YAPILMASI öngörülen düzenlemeye göre, kamuda asıl işi yaptığı tespit edilen işçiler kazanılmış haklarından vazgeçerlerse kadrolu olabilecekler. Bu düzenleme, dava açarak taşeron işçi olarak asıl işi yaptığını mahkeme kararıyla tespit ettiren kamudaki çalışanları kapsıyor. Karayolları Genel Müdürlüğü, sağlık bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve Türkiye Petrolleri Anonim Şirketi’nde çalışan taşeron işçiler bu madde kapsamına giriyor. Kamuda belirlenen asıl işler kapsamında taşeron olarak çalışan işçiler için de kadro yolu açılacak. Fabrika, şantiye, atölye, çiftlik ve arazi gibi işyerlerindeki işçiler eliyle gördürülmesi gerekli olan işlerde fiilen çalışanlar sürekli işçi kadrosuna alınacak. Diğerleri ise sözleşmeli personel olacak. Bunun için ihale sözleşmesinin bitiş tarihi geçerli olacak, bu tarihten itibaren çalışanlar idareleri tarafından yeni işlerine atanacak.

İSG FONU KURULACAK
İşyerlerinde denetim yapan iş güvenliği uzmanlarının ücretinin işveren tarafından ödenmesi, son dönemde tartışılan konuların başında geliyor. Pakette bu konuda da radikal bir değişikliğe yer veriliyor. Buna göre iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimlerinin ücretlerinin ödenebileceği bir iş sağlığı ve güvenliği fonu kurulacak. İşyerinin çalışan sayısı ve tehlike sınıfı dikkate alınarak belirlenecek ve işverenlerce aylık olarak ödenecek ücretler bir fonda toplanacak. Fonun işveren, çalışan ve iş sağlığı-güvenliği profesyonellerinin temsilcilerinden oluşacak bir kurul tarafından yönetilmesi sağlanacak. Bu alandaki profesyonelerin her bir saati için ücretleri belirlenecek ve iş güvenliği uzmanları ile iş yeri hekimlerinin ücretleri bu fondan ödenecek. Çalışanların iş sağlığı ve güvenliği kanununda belirtilen yükümlülüklerden herhangi birini, yazılı olarak hatırlatıldığı halde yerine getirmemesi, yazılı uyarıya rağmen iş güvenliği kurallarına uymaması durumunda haklı fesih gündeme gelecek. Bir başka deyişle tazminatsız işten çıkarma uygulanabilecek.
 

Pakette yer alan diğer düzenlemeler neler?
1.Çok tehlikeli işlerden başlayarak bakanlık tarafından yayınlanan mesleklerde çalışanlara belirli bir sürenin sonunda mesleki yeterlilik belgesi zorunluluğu getirilecek. Bunun için gerekli belge ve sınav ücretinin tamamı 2018 yılı sonuna kadar işsizlik sigortası fonundan karşılanacak. 

2.İdari para cezaları yeniden düzenlenecek. Artık cezalar çalışan sayısı ile çarpılarak bulunacak. 250’den fazla çalışanı olan ve çok tehlikeli sınıfta faaliyet gösteren bir işyerinde cezalar yüzde 400 artırılacak.

3.Maden kanununda değişiklik yapılarak maden işyerlerinin iş sağlığı ve güvenliği teftişi Enerji Bakanlığı’na verilecek. İnşaatlarda ise iş sağlığı ve güvenliği konusunda yapı denetim firmalarına  sorumluluk verilecek.

4.Bir yıl boyunca ölümlü iş kazası olmayan tehlikeli ve çok tehlikeli işyerlerinde işverene yüzde 1 prim kolaylığı sağlanacak. Kamu kurum ve kuruluşları tarafından verilecek teşviklerde iş sağlığı ve güvenliği tedbirleri de sunulacak projelerde yer alacak.

5.Durdurma kararı verilen işyerinde bu kararın uygulanmasını engelleyen veya savsaklayan kamu görevlileri hakkında da ali veya idari soruşturma açılacak.

6.Müfredat da gerekli düzenlemeler yapılacak.,

(Hürriyet.com.tr)

Ethem Sarısülük’ün annesi ve 3 kardeşi sanık sandalyesinde

Gezi olayları sırasında polisin silahından çıkan kurşunla hayatını kaybeden Ethem Sarısülük’ün annesi Sayfı Sarısülük, kardeşleri İkrar, Cem ve Mustafa Sarısülük hakkında savcılık "hakaret" ve "yaralama" suçunda dava açtı. Davanın ilk duruşması şu dakikalarda başladı. İddianamede sanık polis Ahmet Ş.’den müşteki olarak bahsediliyor.

Ethem Sarısülük’ün öldürülmesine ilişkin görülen davanın 23 Eylül 2013 tarihli duruşmasında olaylar çıkmıştı. Duruşma salonunda çıkan olaylar nedeniyle sanık polis Ahmet Ş, Ethem’in annesi ve kardeşleri tarafından darp edildiği iddiasıyla şikayetçi olmuştu.

Savcılık, şikayet üzerine başlattığı soruşturmayı tamamlayarak, Ethem’in annesi Sayfı Sarısülük Mustafa, Cem ve İkrar Sarısülük hakkında sanık Ahmet Ş.’ye ve mahkeme heyetine yönelik eylemleri nedeniyle "kasten yaralama ve hakaret" suçunda dava açmıştı. İddianamede, olay günü yapılan duruşmada şüphelilerin, sanık Ahmet Ş.’nin duruşma salonuna gözlüklü ve peruklu olarak getirilmesine tepki gösterdikleri anlatılarak, şöyle denilmişti :

'ALENEN HAKARET ETTİLER'

"Şüpheliler mahkeme heyetinden duruşma salonunda buluna polis memurlarını çıkarılmasını, Ahmet Ş’nin peruk ve gözlüğünü çıkartılmasını talep etmişlerdir. Mahkeme heyetince taleplerinin kabullenmemesi üzerine şüphelilerin mahkeme heyetine hitaben ‘hakim davayı kaça sattın, satılmış köpekler şerefsizler’ şeklinde alenen hakaret ettikleri ve müşteki Ahmet Ş’nin üzerine yürüyerek kendisini yumruk ve tekme ile vurmak suretiyle darp etmişlerdir."
Duruşma az önce başladı.Sanıkların kimlik tespitiden sonra ifadeleri alınacak.

Sarısülük'ün aile üyelerinin hakaret ve yaralama iddiasıyla 10 yıla kadar hapisleri isteniyor. Sanık polis Ahmet Ş. Ethem Sarısülük'ü öldürmek suçlamasıyla yargılandığı davada 7 yıl hapis cezası almıştı.

(Mustafa Hasan Benli / Hürriyet)

16 Ekim 2014 Perşembe

İşte memura yapılacak zam oranı

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek Şimşek, 2015 yılında memura yapılacak zammı açıkladı.

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek bütçe toplantısında 2015 yılında memura yapılacak zam oranlarını da açıkladı. Şimşek 2015 yılında memura yüzde 3+3 şeklinde zam yapılacağını kaydetti.

Mehmet Şimşek'in konuşmasından satır başları şöyle:

ELEKTRİK VE doğalgaz'A ZAM VAR MI?

Hala Avrupanın en ucuz doğalgaz ve elektriğini sağlayan ülkeyiz. Avrupa'nın gelir düzeyi yüksek ama o da ithal ediyor, biz de. Neden zengini sübvanse edelim? Fakire gereken desteği veriyoruz. Genel sübvansiyonları doğru bulmuyoruz. Maliyetin karşılanması lazım.

HAKİM, SAVCI VE AKADEMİSYEN MAAŞ ZAMLARI

Akademisyenlere 726 lira ile 835 lira arasında bir zam yapılacak Yasa Meclis'e gönderildi. Performansı ölçülecek 2016'da uygulanacak. Hakim ve sacılara ise yüzde 10 ile yüzde 35 arasında olmak üzere seyyanen 1155 lira olacak. Akademisyenlere yapılacak zamların bütçeye maliyeti 1,1 milyar lira, hakim ve savcılara yapılacak zamların bütçeye maliyeti ise 220 milyon lira olacak.

Kamuya alınacak 74 bin personelin dağılımına henüz karar verilmedi. OVP lojman ve taşıt kısıtlamaları hemen gönderdik. Geliştireceğiz. (Milliyet)

Bedelli askerlik için 'son kez' açıklaması

Bedelli askerlik beklentisi için hükümetten bir açıklama daha geldi.



Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, bedelli askerlik beklentisine ilişkin Posta Gazetesi Ankara Temsilcisi Hakan Çelik'e açıklamalarda bulundu. Kurtulmuş, 'son bir kez' bedelli askerlik sinyali verdi.

Kurtulmuş, "Bunun kararını verecek olan Bakanlar Kurulu'dur. İyi Ordu demek çok fazla piyadeye sahip ordu demek değildir. Bir seferlik ve son kerelik olmak üzere birikmiş olanların bedelliden istifade etmesi gerektiğini düşünüyorum" derken, "Böylece biriken beklentiler de karşılanmış olur" ifadelerini kullandı.

Ağabeyinin mezarı başında kendini yaktı

Denizli’nin Acıpayam İlçesi’nde, bunalıma giren 25 yaşındaki S.Y.H., bir süre önce öldürülen ağabeyinin mezarı başında bir bidon benzinle kendini ateşe verdi. Vücudunun büyük bölümü yanan S.Y.H., kaldırıldığı hastanede tedaviye alındı.

Olay, bugün saat 08.30 sıralarında, Acıpayam ilçe mezarlığında meydana geldi. Gölhisar İlçesi’nde bir gazinoda garsonluk yapan S.Y.H., geçen şubat ayında çıkan bir kavgada öldürülen ağabeyinin mezarı başında üzerine bir bidon benzin dökerek kendini ateşe verdi. Çevredekiler durumu fark edince, bir sürücü, aracındaki yangın söndürme tüpüyle alevler içinde kalan S.Y.H.’ye müdahale etti. İhbar üzerine gelen acil yardım ekipleri ağır yaralı S.Y.H.’yi, ambulansla Denizli Devlet Hastanesi’ne kaldırdı. Tedaviye alınan S.Y.H.’nin hayati tehlikesinin bulunduğu belirtildi. S.Y.H.’nin geçen yıl tecavüze uğradığı, yakalanan şüpheli H.Ç.’nin ise bir süre önce tahliye edildiği öğrenildi. S.Y.H.’nin hayatta olan üç ağabeyinin daha bulunduğu belirtildi. Polis olayla ilgili soruşturma başlattı.

FACEBOOK’TAKİ PAYLAŞIMLARI DİKKAT ÇEKTİ
S.Y.H.’nin sosyal paylaşım sitesi Facebook’ta başka bir isimle açtığı profilinde; ’Çoook zalimsin insanoğlu çok sevmiyorum darbe vuranları yıkamadınız bizleri sadece uyku tutmadı. Abim aklıma düştü. Sevdiklerini zamansız kaybettiğim içindir üzüntüm. Allah kimseye çekemeyeceği derdi vermezmiş bide en sevdiğini alır sınarmış’, ’Senin üç tane Tuğçe, Tuğban, Tuncay’ın var. Olmadı be abim bu acı. Ölümü sana yakıştıran perişan olsun. Canımızı yaktılar canları yansın’ ve ’Ben seni çok özledim abi kalk ben yatammmmm’ şeklindeki paylaşımları dikkati çekti.

Yediği saç kılları midesinde yumak oldu

Bursa'da, kilo kaybı, zayıflık, kusma ve iştahsızlık şikayetleriyle hastaneye başvuran bir kadının midesini tamamen dolduran kitlenin, saç kıllarını yemesi sonucu oluştuğu belirlendi.

Ağırlığı yaklaşık 850 gram olan kitle, ameliyatla alındı. Operasyonu gerçekleştiren Şevket Yılmaz Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Volkan Arayıcı, gazetecilere, adının açıklanmasını istemeyen 30 yaşındaki kadının, aşırı kilo kaybı, zayıflık, kusma ve iştahsızlık şikayetleriyle kendilerine başvurduğunu söyledi. Hastaya endoskopi uygulayıp midesini tamamen kaplayan bir kitle gördüklerini belirten Arayıcı, şöyle konuştu:

"Hastayla görüşmemizde, yaklaşık 15 yıldır saç kıllarını yediğini öğrendik. Öncelikle kitleyi endoskopi yöntemiyle almayı düşündük ancak bunun mümkün olmadığını görünce ameliyata karar verdik. Midesini açtığımızda saç kılıyla dolduğunu gördük. Yıllardır saç yeme alışkanlığı olan bir hasta ve psikolojik rahatsızlıkları var. Midesindeki kitleyi tamamen çıkardık. Hasta şu anda servisimizde yatıyor. Durumu iyi. Yaklaşık 850 gram ve 32 santimetre uzunluğunda bir kitle. Tamamen midenin şeklini almış durumda. Tıp literatüründe çok az görülen bir durum. Meslek hayatımda ilk kez böyle bir şeyle karşılaştım. Kitaplardan okuduğumuz bir konuydu."

Ameliyata katılan doktorlardan Bülent Özçetin ise operasyonun bir saat sürdüğünü anlattı. Bu kitlenin uzun sürede oluştuğunu dile getiren Özçetin, "Midenin içine alçı döküp kalıbını çıkartmış gibisiniz" ifadesini kullandı.