14 Ocak 2016 Perşembe

Evde çalışan gündelikçiye 100 TL'lik devlet desteği

Gündelikçiye sigorta sistemi sürerken asgari ücretteki artış dengeleri değiştirdi. Yeni asgari ücretle birlikte işveren sigorta primlerinin 100 TL’sinin Hazine tarafından karşılanmasını öngören yeni düzenleme, evde çalıştırılan hizmetlyi de kapsıyor
Asgari ücretin 1.300 TL olmasının ardından çalışma hayatında pek çok parametre değişti.
İşverenlerin ödeyecekleri prim miktarı ile buna bağlı olarak işçilik maliyetleri yüzde 30 arttı. Bu yılki ücret zamları dahi asgari ücretteki artış sonrası farklılaştı. Pek çok işveren bütçelerini revize edip bu yıl personel maliyetlerini yeniden gözden geçirmeye başladı. Asgari ücretteki artışın işsizliğe neden olmasını engellemek adına işveren sigorta primlerinin 100 TL’sinin Hazine tarafından karşılanmasını öngören düzenleme Meclis’e geldi. Destek, bu şekilde hayata geçerse evinde gündelikçi çalıştıran ev sahipleri de 2016 yılı boyunca 100 TL destekten yararlanabilecek.
NASIL HESAPLANACAK?
İşverenlerin ödeyecekleri sigorta primlerinin Hazine tarafından karşılanacak tutarına ilişkin hesap, 2015 yılında SGK’ya verilen aylık prim ve hizmet belgeleri üzerinden yapılacak. 2016 yılının Ocak ayında Hazine’nin karşılayacağı miktar, 2015 Ocak ayında işyerinden SGK’ya verilen aylık prim ve hizmet belgesinde prime esas kazancı 2 bin 550 TL ve altında bildirilen sigortalıların toplam gün sayısının 3.33 TL ile çarpılmasıyla bulunacak.
SOMUT ÖRNEK
Örneğin, 2015 Ocak ayında 10 kişinin SGK’ya bildirildiği bir işyerinde, bu kişilerin toplam prime esas kazançları 2 bin 550 TL’nin altındaysa bütün sigortalılar kapsamda olacak. Kapsamdaki sigortalıların  2015 yılı Ocak ayında SGK’ya bildirildiği toplam gün sayısı 300 ise, bu durumda 300x3.33= 999 TL, 2016 yılının Ocak ayında SGK’ya bildirilen toplam sigorta priminden indirilecek.
Bu şekilde hesaplanan toplam tutar, 2016 yılı Ocak ayında sigortalı SGK’ya asgari ücret düzeyinden bildirilmese de uygulanacak. Dolayısıyla, Hazine’nin desteğinden yararlanmak adına işverenlerin SGK’ya eksik prim bildirmesi riski olmayacak. Diğer yandan, 2016’da yeni açılan işyerlerinde, tüm sigortalılar için SGK’ya bildirilen toplam gün sayısı üzerinden destekten yararlanmak mümkün olacak.
HİLE YAPAN YANAR
Hazine desteği konusunda yeni açılan işyerleri avantajlı olduğundan, işverenlerin bu konuda hile yapmasının önüne geçilmesi için önergede konuya ilişkin hüküm var.
Buna göre mevcut bir işletmenin kapatılarak, değişik ad, unvan veya bir iş birimi olarak açılması, yönetim ve kontrolü elinde bulunduracak şekilde doğrudan veya dolaylı ortaklık ilişkisi bulunan şirketler arasında istihdamın kaydırılması, şahıs işletmelerinde işletme sahipliğinin değiştirilmesi gibi muvazaalı işlem tesis ettiği anlaşılan işyerlerinden, Hazine’nin verdiği tutar, gecikme cezası ve zammıyla birlikte geri alınacak. Ayrıca, bu tespitten sonraki aylar için de söz konusu işyerleri için Hazine desteği uygulanmayacak.
GÜNDELİKÇİLER İÇİN UYGULAMASI...
Hazine desteği konusunda işyerinde çalışan sayısı sınırı olmadığından, tek bir sigortalının uzun vadeli sigorta kollarına tabi olarak çalıştığı işyerleri de destekten yararlanabilecek. Bu da, gündelikçi çalıştırmak amacıyla açılan SGK dosyalarının da destek kapsamında olduğu anlamına geliyor.
Geçen yıl aylık 2 bin 550 TL’ye kadar ücretle gündelikçi çalıştıran ev sahipleri de 100 TL destekten yararlanacak. Bu durumda, asgari ücretten gündelikçi çalıştıran ev sahibi için toplam maliyet 1.935,23 TL yerine 1.835,23 TL olacak. Ev sahiplerinin 100 TL’si ceplerinde kalacak.
TUİK verilerine göre ev hizmetleri sektörünün de içinde yer aldığı “diğer hizmet faaliyetleri” işkolunda toplam 287 bin kadın çalışıyor. Bu sektördeki kadınlar arasında kayıt dışı oranı yüzde 59 ile çok yüksek. Sektör, toplamda yüzde 45’lik kayıt dışı istihdam oranıyla tarım, ormancılık ve balıkçılıktan sonra kayıt dışılığın en yüksek olduğu sektör konumunda. 2016’da yeni açılacak dosyalara sorgusuz sualsiz uygulanacak destek, ev hizmetlerinin de içinde bulunduğu “diğer hizmet faaliyetleri” sektöründe kayıt dışılığın azaltılması anlamında destek sağlayabilir.
BELGEDE YASAL SÜRE ÖNEMLİ
Hazine desteğinden yararlanmak için SGK’ya verilecek aylık prim ve hizmet belgesinin yasal süresinde verilmesi şart. Bu süre aşıldıktan sonra verilen bildirgeler için destek uygulanmayacak. Dolayısıyla, işverenlerin bir sonraki ayın 23’üne kadar aylık prim ve hizmet belgelerini SGK’ya vermeleri gerek. Aksi halde, destekten faydalanamayacaklar. Özellikle gündelikçi çalıştıran ev sahiplerinin bu süreye dikkat etmesi çok önemli. Kendi aylık prim ve hizmet belgelerini kendileri hazırlayan ev sahipleri, bu süreyi geçirmemeye dikkat etmeli.
Diğer yandan, denetim ve kontrolle görevli memurlarca kayıt dışı istihdam tespit edilen işyerleri ile SGK’ya prim ve idari para cezası borcu bulunan işyerleri de destekten yararlandırılmayacak. Ancak, prim ve idari para cezası borçları taksitlendirilmişse destek uygulanacak. Bu nedenle, işverenlerin hem aylık prim ve hizmet belgelerini zamanında vermeye, hem de primleri zamanında ödemeye dikkat etmeleri önemli. ntvmsnc

Danimarka göçmenlerin değerli eşyalarına el koyacak

Danimarka Parlamentosu, göçmenlerin ziynet eşyalarına el konulmasına imkan veren tartışmalı yasa tasarısını görüşüyor

Tasarının onaylanması halinde, Danimarka yetkilileri, mültecilerin ülkeye getirdikleri 10 bin Danimarka Kronu’ndan (yaklaşık 1000 Euro) değerli eşya ya da nakit paralarına el koyabilecek. Hükümet böylece göçmenlerin bakım masraflarının bir kısmının karşılanacağını söylüyor.

Evlilik yüzükleri ve manevi değeri olan ziynet eşyalar ise kapsam dışında tutuluyor. Tasarının ağır şekilde eleştirilen bir diğer unsuru da, yasalaşması halinde, göçmenlerin ülkeye ailelerini getirebilmeleri için öngörülen sürenin bir yıldan üç yıla çıkarılması. Yasa tasarısının parlamentoda ay sonunda oylanması bekleniyor.

Tasarıyı Haziran ayında iktidara gelen göçmen politikasını sertleştirme sözü veren merkez sağdaki Venstre Partisi ile göçmen karşıtı Danimarka Halk Partisi, Liberal İttifak ve Muhafazakar Halk Partisi destekliyor. Entegrasyon Bakanı İnger Stojberg, düzenlemeyle göçmenlerin, işsizlik ödeneğine hak kazanmak için belli bir değerin üzerindeki eşyalarını satmak zorunda kalan Danimarkalı işsizlerle aynı koşullarla karşı karşıya kalmalarının sağlandığını söyledi. Stojberg, değerli eşyaların satışından elde edilecek gelirin barınma, sağlık ve eğitim giderlerinin bir kısmının karşılanmasında kullanılacağını savundu.

“NAZİ ALMANYASI GİBİ…”

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği, Kopenhag yönetimini planı nedeniyle kınamıştı. Bazı uluslararası yorumcular da girişimi, Nazi Almanyası’nın ikinci dünya savaşı sırasında Yahudilere yönelik benzer uygulamalarını andırdığını söylüyor.
Danimarka Göç Bakanlığı ise tasarıyı savunuyor, göçmenlerin bakım masraflarını karşılamalarının normal olduğunu belirtiyor. Başbakan Lars Lokke Rasmussen de, Danimarka’nın tarihinde, bu kadar yanlış anlaşılan bir yasa tasarısı olmadığını söyledi.

Danimarka’ya geçen yıl 21 bin kişi sığınma başvurusunda bulunmuştu. Bu yıl da başvurusu sayısının aynı düzeyde olması bekleniyor. Aynı sayı, komşu ülke İsveç’te ise geçen yıl 163 bindi.

İslam dünyası bu karikatürü konuşuyor

İstanbul Sultanahmet Meydanı'nda terör örgütü IŞİD tarafından gerçekleştirilen katliam tüm dünyada yankı uyandırdı.

Arabi21 gazetesinde çizen Filistinli Ressam Ala El-Lakata'nın, 10 kişinin hayatını kaybettiği terör saldırısı sonrası olayı anlatan karikatürü ise sosyal medyaya damga vurdu.
Filistinli çizer söz konusu karikatürde, bir el olarak tasvir edilen Türkiye, Suriye'deki iç savaştan kaçan sığınmacıları taşıyor. Sırtında silah olan bir IŞİD teröristi ise yardım uzatan eli ısırıyor.
Sosyal medyada da oldukça ilgi gören karikatür, kısa sürede birçok kişi tarafından beğenildi. (Kaynak:medyafaresi.com.tr)

Kar yağışı bu gece bastıracak!

Meteoroloji'nin son raporlarına göre, bu gece başta Sivas, Eskişehir, Ankara, Konya ve Gümüşhane olmak üzere 16 ilde kar yağışı görülecek. Doğu'da kar yağışı çok etkili görülecek.

Hava durumu son raporlarını meteoroloji acil uyarı ile duyurdu. Başta Ankara, Sivas, Eskişehir, Kayseri ve Katamonu olmak üzere tam 16 ilde bu gece şiddetli kar yağışı görülecek. Kar yağışı gece yarısı başlayacak ve sabah karşı etkisini arttıracak. Yurdun doğusunda Muş, Bitlis, Ağrı, Erzurum ve Erzincan hava durumu için kritik uyarı geldi; kar fena bastıracak. 
YARIN OKULLAR TATİL OLUR MU?
Peki yoğun kar yağışı nedeniyle yarın, yani 14 Ocak Perşembe günü okullar tatil mi? Yarın okullar tatil mi sorusunun cevabı için gözler illerin valiliklerine çevrildi. Henüz illerden gelen kar tatili haberi yok.
BU İLLERE GECE YARISI KAR UYARISI!
Bu gece doğu bölgelerimizde başlayacak yağışların; yarın (Perşembe) Doğu Karadeniz'in iç kesimleri (Gümüşhane, Bayburt, Artvin ile Giresun, Trabzon ve Rize'nin iç ve yüksek kesimlerinde) ile Sivas'ın doğusu, Erzincan, Erzurum, Kars, Ardahan, Ağrı, Tunceli, Bingöl, Bitlis ve Muş'ta kuvvetli ve yoğun kar şeklinde olacağı tahmin edildiğinden meydana gelebilecek olumsuzluklara (ulaşımda aksamalar, buzlanma ve don, kuvvetli rüzgarla birlikte tipi şeklinde kar yağışı vb.) karşı dikkatli ve tedbirli olunması gerekmektedir.
YURTTA HAVA NASIL OLACAK?
DÜZCE'DE KAR YAĞIŞI BAŞLADI
TEM otoyolu ile D-100 karayolunun Bolu  Dağı geçişinde kar küreme ve tuzlama çalışması yapılıyor. Düzce'de, TEM otoyolu ve D-100 karayolunun Bolu Dağı  geçişinde kar yağışı etkili oluyor. Kent genelinde dün akşam saatlerinde etkili olan yağmur, yüksek  kesimlerde yerini kar yağışına bıraktı. TEM otoyolunun viyadükler ve tünel geçişlerinin yanı sıra D-100  karayolunun Bakacak ve Karanlıkdere mevkilerinde etkili olan kar, yer yer ulaşımı  güçleştiriyor. Karayolları ekipleri, güzergahlarda kar küreme ve tuzlama çalışması  yapıyor.
 Trafik ekipleri de sürücüleri dikkatli olmaları ve hız yapmamaları  konusunda uyarıyor. Meteoroloji yetkilileri, kar yağışının bölgede  etKisini artırarak devam edeceğini bildirdi.
 İSTANBUL'A YENİ UYARI
İSTANBUL hava durumu için yeni uyarı. Parçalı ve çok bulutlu, Edirne’nin akşam saatlerinden sonra, İstanbul, Tekirdağ ve Kırklareli’nin öğle saatlerinden itibaren olmak üzere bölge genelinin aralıklı yağmur ve sağanak yağışlı geçeceği tahmin ediliyor. Yağışların; öğle saatlerine kadar doğusunda (Yalova, Kocaeli ve Sakarya) kuvvetli olması bekleniyor. Bu sabah saatlerinde Trakya'da yer yer sis ve pus hadisesi bekleniyor.
HAFTA BAŞI KAR GELİYOR
 İstanbul'da haftasonu sıcaklıklar düşecek ve18 Ocak Pazartesi'den itibaren ise özellikle İstanbul ve Marmara Bölgesinde kar yağışı başlyacak.

Türkiye'nin nüfusu 80 milyonu aştı

İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürü Atilla Toros, dün itibariyle Türkiye’de kayıtlı Suriyeli sığınmacıların 2 milyon 503 bin 426, diğer ülkelerden sığınanların 137 bin kişi olduğunu açıkladı. Bu rakamlarla birlikte Türkiye'nin nüfusu 80 milyonu aştı.

Toros’un Meclis’te Mülteci Hakları Alt Komisyonu’na verdiği bilgiler, Türkiye’deki nüfusun resmi olarak 80 milyonu aştığını ortaya koydu. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 31 Aralık 2014 itibariyle nüfusu 77 milyon 695 bin 904 kişi olarak bildirmişti. TÜİK’in projeksiyonlu hesaplamasına göre Türkiye, 2015’i, 78 milyon 150 bin kişi dolayında tamamlayacaktı. Toros’un verdiği bilgilere göre, kayıtlı sığınmacı sayısıyla birlikte Türkiye’deki nüfus en az 80 milyon 336 bine ulaştı.

1923-1997 arasında Türkiye’nin 1 milyon 600 bin sığınmacı kabul ettiğini vurgulayan Toros, bu sayının 1997-2011 arasında 2 milyon sığınmacıya çıktığını bildirdi. Buna göre tüm Cumhuriyet tarihindekinden daha fazla sığınmacı son 5 yılda geldi. Toros, “Türkiye tarih boyunca göç hareketlerine maruz kalmıştır. Yaptığımız çalışmalara göre kalmaya da devam edecektir. Geçmişte transit ülkeyken artık hedef ülke konumuna da gelmiş durumdayız” dedi.

80 MİLYON AŞILDI

Nüfus ve Vatandaşlık İşleri verilerine göre Aralık 2014 itibariyle Türkiye’nin veri tabanında 81 milyon 129 bin 305 Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı kayıtlı. Vatandaşların 3 milyon 739 bin 669’u yurtdışında. Türkiye’ye yerleşen sığınmacılar da yıllar içinde vatandaşlığa kabul edildiğinde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları 84 milyonu bulacak. TÜİK bu rakama 2023’te ulaşılacağını öngörmüştü. Hürriyet

Kanada lideri Trudeau camide dua etmiş

Kanada’nın liberal demokrat çizgideki yeni seçilen Başbakanı Justin Trudeau’nun bir cami ziyaretine dair görüntüler ortaya çıktı.

2013 yılının ramazan ayında akşam çekildiği tahmin edilen video görüntülerinde o dönem Liberal Parti’nin lideri olan Justin Trudeau, Kanada’nın British Columbia eyaletinde Surrey kentindeki Jamea Masjid Camisi’nde müminlerle birlikte dua ediyor.

ENTARİ İLE GELMİŞ

Videoda geleneksel İslami kıyafetler giydiği görülen Trudeau camide bir konuşma da yapmış.


Konuşmasında müminlere, onlarla birlikte dua etme şerefini verdikleri için teşekkür eden Justin Trudeau, kutsal Ramazan ayının değerlerinin aynı zamanda Kanada değerlerini olduğunu da eklemiş.

Geçen yılın kasım ayında yani seçimi kazandıktan bir ay sonra Başbakan Trudeau, Müslüman Kanadalılara, Paris’teki terör saldırılarını takiben Ontario kentindeki Masjid al-Salaam camisinin kundaklanmasıyla ilgili sorumluların adalete teslim edilmesiyle ilgili yetkililerin ciddi çalışma yürüteceği yönünde güvence vermişti.

Trudeau 4 Kasım 2015’te Kanada Başbakanı olarak göreve başlamıştı.

Charlie Hebdo'dan tepki çeken Aylan Kurdi karikatürü

Fransız mizah dergisi Charlie Hebdo, cansız bedeni Bodrum sahiline vuran 3 yaşındaki Suriyeli Aylan Kurdi karikatürü nedeniyle bir kez daha eleştiri oklarının hedefi oldu.


'Riss', Laurent Sourisseau, imzalı karikatürde Aylan Kurdi'nin büyüdüğünde 'Almanya'daki tacizcilerden biri olabileceği' iması var.

"Göçmenler" başlıklı karikatürde Aylan Kurdi'nin kıyıya vuran cesedi bir balon içinde görünüyor ve yanında "Küçük Aylan büyüdüğünde ne olurdu?" diye soruluyor.

Bu sorunun altında da koşarak kaçan bir kadını, elleri açık halde kovalayan iki erkek görülüyor.

Karikatürün altında da Fransızca'da arkadan elle tacizde bulunanlar için kullanılan 'Tripoteur' kelimesi kullanılarak "Almanya'da tacizci" olabileceği ifade ediliyor.
Charlie Hebdo'nun bu karikatürü, Almanya'nın Köln kentindeki yılbaşı kutlamalarında 100'e yakın kadının göçmenlerden oluştuğu belirtilen gruplar tarafından toplu tacize uğramasının ardından geldi.

Hiciv tarzı mizahı benimseyen dergiye sosyal medyadan tepki yağdı ve dergi 'ırkçılık' yapmakla suçlandı.
Twitter kullanıcıları karikatürü "iğrenç", "zevksiz" sözleriyle eleştirdi ve 'İslamofobik' olmakla suçladı.

Tartışma yaran bu karikatür, derginin hedef olduğu ve aralarında ünlü karikatüristlerinde bulunduğu 10 kişinin öldüğü silahlı saldırının birinci yıldönümünden bir hafta sonra yayımlandı.

Geçen yıl Ocak ayındaki saldırının ardından yayımlanan provokatif karikatürler dergi içinde de tartışmalar doğurmuştu. Charlie Hebdo, önde gelen karikatüristlerinden ve saldırı sonrası ilk sayıyı tasarlayan Luz dergiden istifa etti.

BBC Türkçe

Suriyeliler asgari ücretin altında çalışmayacak

Suriyelilerin asgari ücretin altında çalıştırılabileceği iddialarına Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'ndan yanıt geldi. Bakan Süleyman Soylu Suriyelilerin asgari ücretin altında çalışmasının mümkün olmadığını ifade etti.

Suriyelilerin bazı sektörlerde asgari ücretin altında çalıştırılabileceği haberleri dikkat çekti. Sosyal medyada da gündem olan konuya Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu’dan yanıt geldi.

Soylu, Bizim vatandaşlarımız asgari ücretle çalışıyorsa geçici koruma statüsündeki Suriyeli de aynı maaşla çalışacak. “Mevzuat kapsamında bir maaş farklılığı olmayacak. Bu Kanuna da aykırı olur” açıklamasında bulundu. Hürriyet

Metin Feyzioğlu’ndan ‘aydın’ tepkisi!

Feyzioğlu, Çorum Barosu'nun 64. kuruluş yıldönümü nedeniyle kentteki bir otelde düzenlenen programa katıldı ve önemli açıklamalar yaptı.


Çorum Barosu’nun 64. kuruluş yıldönümünde konuşan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, “Devlet yıkılırsa ne adaletten, ne gelecekten, ne refahtan, ne insan haklarından ne de aydınlık bir gelecekten söz edebiliriz” dedi.

Çorum Baro Başkanı Altan Akpınar, çevre illerin baro başkanları, avukatlar ve ailelerinin katıldığı programda konuşan Feyzioğlu, geçtiğimiz kasım ayında öldürülen Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’yi özlemle andıklarını söyledi.

“TAHİR BAŞKAN SAĞDUYUNUN SESİYDİ”
“Aramızda onu tanımayanlar var” diyen Feyzioğlu, “Tahir başkan -görüşlerine katılırsınız katılmazsınız- sağduyunun sesiydi. ‘Burada silah istemiyoruz’ cümlesini, kanlı terör örgütü PKK’nın utanmazca kazdığı hendeklerin önünde, kanasların, keleşlerin gölgesi altında söyleyecek kadar cesur bir insandı. İstemiyoruz dediği silahlar o silahlardı. Siz bakmayın onun öldürülmesi ve cenazesi üzerinden birilerinin bir kısım propaganda yapmaya çalıştığını” dedi.


“DEVLET YIKILIRSA DEVLETTEN SÖZ EDEMEYİZ”

Ülke olarak zor bir dönemden geçtiğimizi ve devleti yıkmak isteyen her güce karşı tek vücut olmak gerektiğini ifade eden Barolar Birliği Başkanı Feyzioğlu, devletin yıkılması durumunda herkesin altında kalacağını söyledi. Devletin yıkılması durumunda adaletten, aydınlık gelecekten, refahtan ve insan haklarından söz etmenin mümkün olmadığını kaydetti. Feyzioğlu, “Bu noktada kanlı terör örgütü PKK’ya bir cümlecik dahi aleyhte konuşmadan sürekli Türkiye Cumhuriyetine söz söyleyenleri, mütareke döneminin işgal altındaki İstanbul’unun sözde aydınlarının kalıntıları olarak nitelendiriyorum” ifadelerini kullandı.

“HERKESİN SIĞINDIĞI BİR HUKUK OLMALI”

Konuşmasının sonunda hukukun üstünlüğüne de değinen Feyzioğlu, şunları söyledi: “Hukuk, üstünlerin hukuku şeklinde değil, herkesin sığındığı bir hukuk olmak zorundadır. Türkiye’nin ve mesleğimizin en önemli sorunu hukukun üstünlüğünün sağlanmasıdır. Bu 77 milyon yurttaşımızın adalet paydasında kucaklaşması için vazgeçilmez bir koşuldur. Bunu söylediğimiz için varsın birileri bizi inatla yanlış anlasın. Bu dönemde köprü olmak gerekir. Birbirinden uzaklaştırılmaya çalışılan insanları inatla, kararlılıkla birbirine kucaklaştırmaya çalışmamız gerekmektedir. Ülkemizde, biz avukatların tarihin hiçbir dönemde bu kadar ağır bir sorumluluk altına girdiği görülmemiştir. Herkesten önce her şeyden önce bizlerin birbirini anlaması ve ülkemizin birliği ve beraberliğimizin dört tarafımız ateş çemberiyken o ateşlerin ülkemizi yakmasını önlemek için çalışmamız zorunludur.” sözcü.com.tr

Üç yıl çalışan 1000 Euro’ya askerlik yapmış sayılacak

Yurt dışında oturma veya çalışma izniyle en az 3 yıl süreyle bulunan Türk vatandaşları 6 bin Euro yerine bin Euro’yu ödeyerek askerlik yapmış sayılacaklar.


Meclis Genel Kurulu’nda, Askerlik Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde (KHK) Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının ilk maddesi kabul edildi. Kabul edilen maddeye göre, yurt dışında oturma veya çalışma izniyle en az 3 yıl süreyle bulunan Türk vatandaşları bu uygulamadan yararlanabilecek. Bu kişiler, 38 yaşını tamamladıkları yılın sonuna kadar durumlarını gösteren belgelerle birlikte konsolosluk aracılığıyla askerlik şubelerine başvuracak. Bu kişiler 6 bin Euro yerine bin Euro’yu defaten ödeyerek askerlik yapmış sayılacaklar.

Askerlik Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Tasarının 1. Bölümünün görüşmelerine başladı. MHP Antalya Milletvekili Mehmet Günal, AK Parti’den Zonguldak Milletvekili Faruk Çaturoğlu Trabzon Milletvekili Salih Cora, HDP Mersin Milletvekili Dengir Mir Mehmet Fırat, CHP Grubu adına ise Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu söz aldı.

Teklifin birinci bölümü üzerindeki gruplar ve şahıslar adına konuşmalar tamamlandı. Bölüm üzerine soru-cevaba geçildi.

Tasarının birinci maddesi ile ilgili verilen önergeler görüşüldü. HDP, MHP ve CHP’nin madde üzerine verdiği önergeler yapılan oylama ile kabul edilmedi.

Kabul edilen maddeye göre; yurt dışında oturma veya çalışma izniyle en az 3 yıl süreyle bulunan Türk vatandaşları yararlanabilecek. Bu kişiler 6 bin Euro yerine bin Euro ödeyerek askerlik yapmış sayılacak. 38 yaşını tamamladıkları yılın sonuna kadar durumlarını gösteren belgelerle birlikte konsolosluk aracılığıyla askerlik şubelerine başvuracak olan kişiler bin Euro’yu defaten ödeyecek. Sözcü

13 Ocak 2016 Çarşamba

Okullara da cuma namazı ayarı

Milli Eğitim Bakanlığı, 81 ilin milli eğitim müdürlüklerine yazı gönderdi. Yazıda cuma namazı kılmak isteyen personele yardımcı olması istendi.

Geçtiğimiz hafta kamu çalışanları için uygulanan cuma namazı saatine mesai ayarı okulları da kapsadı. Başbakanlık tarafından mesai saatlerini cuma namazına göre ayarlayan genelgenin yürürlüğe girmesinin ardından Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) 81 ilin milli eğitim müdürlüklerine birer yazı gönderdi.

MEB’e bağlı her tür ve seviyedeki resmi ve özel öğretim kurumlarında, cuma namaz saatinin mesai ve ders saatleriyle çakışması halinde eğitim ve öğretim faaliyetlerinde herhangi bir aksaklığa meydan vermeden gerekli tedbirler alınarak, isteyen yönetici, öğretmen ve diğer personele gerekli kolaylığın sağlanması, mesai saatleri veya ders çizelgelerinin bu doğrultuda düzenlenmesi talep edildi.

Yani dileyen öğretmenler cuma günleri derse girmeyerek namaza gidebilecekler. (sözcü.com.tr)

Ölen nişanlısının cesediyle evlendi!

Tayland’da bir kadın, kalp krizi geçirerek yaşamını yitiren nişanlısı ile evlendi. Düğün töreninde gözyaşları sel oldu...

Bugün'de yer alan habere göre Nan Thippharat isimli bir kadın hayallerin dışında bir evlilik gerçekleştirdi. Nişanlısı Fiat’ın herhangi bir hastalığı bulunmamasına rağmen aniden kalp krizi geçirip hayatını kaybetmesi Thippharat ve ailesine büyük bir şok yaşattı.

Bunun üzerine nişanlısını son yolculuğuna güzel bir şekilde göndermek istediğini söyleyen Thippharat, cenaze töreninde düğün yaptı.

Gerçek bir düğün şeklinde yapılan organizasyonda Thippharat gelinlik giyerek nişanlısının elini tuttu.

Misafirler ise gözyaşları içerisinde bir yandan taziyelerini sunup bir yandan tebrik etti.

Sosyal medyada düğün fotoğraflarını paylaşan gelin, “Rüyamda evlendiğimizi görmüştüm. El ele tutuşuyorduk. Huzur içinde yat ve lütfen bil ki hayallerimiz gerçekleşti” yorumunu yazdı.

"IŞİD'in seks kölesi haline gelmişti"

IŞİD’e katılmak için Suriye’ye giden 17 yaşındaki genç kızın ölmeden önce, örgütün seks kölesi olmaya zorlandığı iddia edildi.

Avusturya'da yaşayan Bosna asıllı iki genç kız, Viyana'da tanıştıkları Çeçenlerden etkilenerek  cihada katılmak için Suriye'ye gitmiş ve umduklarını bulamadıkları için geri dönmek istemişti.
Genç kızlar örgüte katıldıktan sonra örgütün propaganda malzemesi haline gelmişti. IŞİD’in tutsaklarından biri ise 17 yaşındaki Samra Kesinovic’in öldürülmeden önce örgütün seks kölesi haline getirildiğini söyledi. Tunuslu eski esir, kızların birlikte aynı evde kaldıklarını ve örgüte yeni katılan militanlara “hediye” olarak sunulduğunu sözlerine ekledi.
Kızlar 2014’te Suriye’ye geçmiş ve ailelerine “bizi aramayın, Allah’a hizmet edeceğiz ve Allah için öleceğiz” mesajı göndermişti.
IŞİD’de aradığını bulamayan Kesinovic, örgütün en güçlü olduğu şehirlerden biri olan Rakka’dan kaçmak isterken yakalanarak öldürülmüştü. 
ntvmsnc.com.tr

Alerjilerin sorumlusu Neanderthaller

Modern insanlarda görülen bazı alerjilerin, binlerce yıl önce atalarımızın Neanderthal’ler ve Denisonvan’lar ile cinsel ilişkiye girmiş olmasından kaynaklanabileceği öne sürüldü.


Söz konusu tez, American Journal of Human Genetics adlı saygın akademik dergide işlendi. Araştırmayı gerçekleştiren Almanya’daki Max Planck Evrimsel Antropoloji Enstitüsü’nden uzmanlar, Denisovan ve Neanderthal’lerin modern insanın Avrupa ve Batı Asya’ya ulaşmasından yüz binlerce yıl önce bu bölgelere yerleşmiş ve burada karşılaştıkları patojenlere karşı bağışıklık geliştirdiğini söyledi.

Bilim insanları, modern insanın bu türler ile cinsel ilişkiye girip kırma çocuklar doğurarak bu yerel patojenlere karşı doğal bağışıklık sağlayan genleri elde etmeyi başardığını ve bu genler sayesinde hastalanmadan dünyanın dört bir yanına göç edebildiğini belirtti.

O DEĞERLİ GENLER ARTIK ALERJİ KAYNAĞI  

Ancak insan ırkının Avrupa ve Asya’da başarıyla varlığını sürdürebilmesinde rol oynayan bu genlerin, şu anda bile bizleri etkileyen bazı yan etkilerinin olduğu keşfedildi.

1000 Genom Projesi kapsamında toplanmış insan DNA’larını inceleyen uzmanlar, Neanderthal’ler ve Denisovan’lardan miras alınmış olan bu genlerden üçünün hâlâ insan bağışıklığında rol oynadığını ve alerjilere neden olduğunu gördüklerini açıkladı.

Uzmanlar, bağışıklık sisteminin tehlikeli patojenlere tepki göstermesini sağlayan bu genlerin kimi zaman polen ve hayvan kılı gibi zararsız maddelere karşı da vücudun ağır reaksiyonlar göstermesine neden olabildiğini söyledi. (hürriyet.com.tr)

12 Ocak 2016 Salı

Kılıçdaroğlu'ndan Beyaz'a: Sende hiç yürek yok mu?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, hakkında terör propagandası yapmaktan soruşturma başlatılan Beyaz Show'un sunucusu Beyazıt Öztürk hakkında açıklamada bulundu.


Beyaz Show'da  bir kadın öğretmenin ‘Çocuklar ölmesin’ dediğini belirten Kılıçdaroğlu, "Vay efendim sen nasıl çocuklar ölmesin dersin? Programı yapan arkadaş da, sanatçı arkadaş da özür diliyor.. Kardeşim neden özür diliyorsun sen? Yürek yok mu sende? Cesaret yok mu? Ne özürü diliyorsun?” diye konuştu.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) partisinin grup toplantısında konuştu. 

Bir televizyon programında bir kadın öğretmenin ‘Çocuklar ölmesin’ dediğini belirten Kılıçdaroğlu, “Vay efendim sen nasıl çocuklar ölmesin dersin? Özür üzerine özür. Programı yapan arkadaş da sanatçı arkadaş da özür diliyor.. Kardeşim neden özür diliyorsun sen? Yürek yok mu sende? Cesaret yok mu? Ne özürü diliyorsun? Kimi üzersin sen, ancak üzsen üzsen çocuk katillerini üzersin sen başka kimi üzeceksin? Ben merak ediyorum. Bu sanatçı arkadaşımızın üzerine gidenler, gitsinler annelerine bir sorsunlar, ‘anne benim önemim nedir senin güzünde’ desinler. Bir evladın önemi nedir annenin gözünde, bir sorsunlar. Bir sorsunlar bakalım. Sen kalkıyorsun bunu acımasız bir propaganda aleti olarak kullanıyorsun. Bir de savcı soruşturma açıyor terör örgütü propagandası yapmaktan.” dedi.


'ORALAR SİLAH DEPOSU HALİNE GELİRKEN BU ANKARA’DAKİ BEYLERİN HABERİ YOK MUYDU, SORUŞTURMA AÇACAKSAN BUNA AÇ'

“Ne zamandan beri ‘çocuklar ölmesin’ demek terör örgütü propagandası oldu.” diyen Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: “Yıllar önce bunu Nazım yazmıştı, ‘çocuklar ölmesin, şeker yesinler’ diye yıllar önce. Ülke bu hale gelirse, savcı da Ankara’daki beylerin savcısı olur, cumhuriyetin savcısı olmaz. Cumhuriyetin savcısı farklı.

O savcıya sormak istiyorum, şehir merkezlerini ilçe merkezlerini terör örgütü silah deposu haline getirirken, valilere ‘dokunmayın’ diyen adam teröre yardım ve yataklık yapan adam değil mi? niye soruşturma açılmıyor? Oralar silah deposu haline gelirken bu Ankara’daki beylerin haberi yok muydu? Soruşturma açacaksan buna aç. Sorarsın bürokrasiye dünyanın belgesi gelir. Sen bunları bırakıyorsun, talimatın gereğini yapıyorsun. Hitlerin adalet danışmanı vardı ya. Diyor ki hakimlere ‘bir hakim nasıl karar verecekse Führer nasıl karar verecekse öyle karar verin’ diyor. Benzeri var. Erdoğan nasıl karar verecekse öyle karar vereceksin. Böyle bir düzen olabilir mi?”

DÜNYANIN EN AZ GELİŞMİŞ SON 20 ÜLKESİNİN 15 TANESİNDE BAŞKANLIK SİSTEMİ VAR

Türkiye’de her gün terör olaylarıyla şehit verirken birisinin derdinin başkanlık olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: “Sadece başkanlık. Başkanlığı getirmek için ne gerekiyorsa yapıyor. Vatandaşa doğru bilgi vermiyor. Bir siyasetçinin temel görevi vatandaşa doğru bilgi vermektir.


Bilgiyi doğru vereceksiniz ki vatandaş size güvensiz siyasetçiye güvenebilsin. Başkanlık için ilk başta şu örneği verdi Sayın Erdoğan, ‘gelişmiş ülkelere bakarsak tamamında başkanlık sistemi var’ diyor, tamamı yalan. Gelişmiş 20 ülkenin 16 tanesinde parlamenter sistem var. Sadece 2’sinde başkanlık sistemi var. Neden millete doğru söylemiyorsun?
Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturuyorsun, o koltukta oturan halka doğru bilgi vermez zorunda değil mi? İsteyebilirsin başkanlık sistemini, ama vatandaşa doğru bilgi ver. Niye doğru bilgi vermiyorsun? Dünyanın en az gelişmiş son 20 ülkesinin 15 tanesinde başkanlık sistemi var. Söylediğinin tam tersi. Az gelişmiş ülkelerin, gelişmemiş ülkelerin çoğunluğunda başkanlık sistemi, gelişmiş ülkelerin çoğunluğunda parlamenter sistem var. Sonra kalktı ‘İngiltere’de başkanlık sistemi var’ dedi. Herhalde İngiliz kraliçesi de ‘ben başkanım’ dedi. Yok. Parlamenter sistem var yıllardır. Neden halka doğruyu söylemiyorsun? Bunlar yetmedi bir şey daha söyledi. Baktı ki bu örnekler fazla tutmuyor, bu sefer Hitler örneği verdi, ‘mesela Hitler parlamenter sistemi başkanlık sistemine dönüştürdü’ dedi. Ne oldu başkanlık sistemine dönüştü, milyonlarca insan hayatını kaybetti. Söylediği lafın farkına vardı, internet sitelerini sansürledi. Kendi internet sitesinde kendi sözlerini sansürledi.”