Öğretmen atamaları için gözler Milli Eğitim Bakanlığı'nda. 18 bin 506 sözleşmeli öğretmen ataması yapıldı. Atama sonuçları Milli Eğitim Bakanlığı'nın internet sitesinde açıklanıyor.
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından ilan edilen kadro ile dershane ve etüt merkezi için yapılan sözleşmeli öğretmenlik mülakat sonuçları 29 Eylül'de açıklanmıştı. Sözleşmeli öğretmen adayları, 4-7 Ekim tarihleri arasında sözleşmeli öğretmenlik için tercihlerini yaptı. MEB, 18 bin 506 sözleşmeli öğretmenin atama sonuçlarını saat 17.00 itibariyle internet sitesinde duyurdu.
Sonuçlar www.meb.gov.tr adresinden açıklanıyor. Adaylar atama sonuçlarını, MEBBİS üzerinden kullanıcı bilgileri ile giriş yaparak sorgulayabilecek.
42 bin 730 onaylı başvuru alındı
MEB yetkililerinden alınan bilgiye göre, ilan edilen kadrolar için 42 bin 730 onaylı başvuru alındı.
Bakanlığın internet sitesi "www.meb.gov.tr" adresinden ilan edilen sonuçlara göre, 14 bin 873 öğretmen ile dershane ve etüt merkezlerinde çalışan 3 bin 633 öğretmen olmak üzere toplam 18 bin 506 sözleşmeli öğretmenin ataması gerçekleştirildi.
20 bin kadro tamamen dolmadı
Bazı adayların "tercih dışı atanmak istiyorum" seçeneğini işaretlememesi nedeniyle Bakanlıkça daha önce ilan edilen 20 bin kadronun tamamının dolmadığı bildirildi.
Öte yandan sözleşme gereği dört yıllık çalışma süresini tamamlayarak adaylık sürecinde başarılı olanlar, talepleri halinde görev yaptığı okulda kadroya atanacak. Öğretmenler, atandıkları yerde iki yıl daha çalıştıktan sonra tayin isteyebilecek .
11 Ekim 2016 Salı
Türkiye'nin en yüksek oranda yaşlı göçü alan ili İzmir
İzmir'in Türkiye'de yaşlı nüfus göçünü en fazla alan kent olduğu ortaya çıktı. Geriatri sempozyumunda konuşan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı İzmir Müdürü Nesim Tanğlay, "İzmir olarak yüksek oranda yaşlı nüfus göçü de alıyoruz" dedi ve Türkiye'de 2023'te beklenen yaşlı nüfus oranına İzmir'in şimdiden ulaştığını söyledi.
İzmir'de düzenlenen Geriatri Sempozyumu, Türkiye'de en çok yaşlı nüfus göçünü bu kentin aldığını ortaya koydu. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı İzmir Müdürü Nesim Tanğlay, "İzmir olarak yüksek oranda yaşlı nüfus göçü de alıyoruz. 2023 yılında Türkiye'de beklenen yaşlı nüfus oranı yüzde 14. İzmir olarak şu anda bu orana sahibiz" dedi.
Geriatri Sempozyumunun dördüncüsü yapıldı
Yaşlılık dönemindeki sağlık sorunları ve bu sorunların tedavileriyle ilgilenen yaşlılık hekimliği ya da geriatri alanında sosyal ve bilimsel açıdan çalışmalar yapan İzmir Katip Çelebi Üniversitesi, Geriatri Hemşireliği Sempozyumu'nun dördüncüsünü gerçekleştirdi.
4. Geriatri Hemşireliği Sempozyumu, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü İç Hastalıkları ve Halk Sağlığı Hemşireliği ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Narlıdere Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi işbirliği ile düzenlendi. Başkanlığını Doç. Dr. Yasemin Tokem, Doç. Dr. Nil Tekin ile Doç. Dr. Medine Yılmaz'ın yaptığı sempozyuma 180 sağlıkçı katıldı.
'En yüksek oranda yaşlı nüfus göçü alan il İzmir'
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı İl Müdürü Nesim Tanğlay da İzmir özelinde tüm Türkiye oranından daha yüksek bir yaşlılık oranının görüldüğünü aktardı. Yüzde 12 ile yüzde 14 oranınında yaşlı bir İzmir olduğunu ifade eden Tanğlay, "İzmir olarak yüksek oranda yaşlı nüfus göçü de alıyoruz. 2023 yılında Türkiye'de beklenen yaşlı nüfus oranı yüzde 14. İzmir olarak şu anda bu orana sahibiz. Yaşlı nüfusun artmasıyla, sağlıklı yaşlanma, bakım kalitesi gibi birçok kavramla karşılaşıyoruz. Bu gibi bilimsel çalışmaların bu alana büyük katkı kazandırdığını, Geriatri Hemşireli'ğinin günümüzdeki öneminin git gide arttığını belirtmek isterim" diye konuştu.
Geriatri eğitiminin önemine işaret etti
İKÇÜ Rektörü Prof.Dr. Galip Akhan, Narlıdere Huzurevi ile 3 yıldır süren protokolün kendileri açısından bir şans olduğunu kaydetti. Rektör Prof.Dr. Akhan, Narlıdere Huzurevi'nin Tüm Türkiye'ye sunduğu hizmet kalitesi ve İKÇÜ'nün sağlık bölümlerinde okuyan, geleceğin sağlıkçılarına verdiği eğitimin önemine dikkat çekti. Prof.Dr. Akhan, "Sosyal devlet olmanın gelişmiş ülke olmanın gerektirdiği unsurların başında yaşlı ve engelli vatandaşlarımıza verilen hizmet gelmektedir. Yaşlılarımıza her konuda destek olmak birer sağlıkçı birer yönetici olarak en büyük sorumluluğumuzdur. Bunu görev olarak değil sevgiyle ve hürmetle yapmaktayız" dedi.
'Yaşlılar adeta küçülmüş çocuklar gibidir'
60-65 yaş arası hastalıkların erişkinlerden farklı seyir ettiğine dikkat çeken İKÇÜ Sağlık Bilimler Fakültesi Prof.Dr.Bumin Nuri Dündar, "Yaşlılar adeta küçülmüş çocuklar gibidir. Yaşlı nüfusun artması, yaşam sürelerinin uzaması ile kronik hastalıkların sıklaşması, Geriatri Hekimliği'nin ve hemşireliğinin önemini arttırdı" dedi.
'Yaşlılık olgusu sağlık politikalarında önemli yer tutuyor'
İKÇÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekan Yardımcısı ve Hemşirelik Bölüm Başkanı Doç. Dr. Yasemin Tokem, ise yaşlılık olgusunun ülkelerin sağlık politikalarında önemli bir yer tuttuğunu söyledi. 2015 verilerine göre Türkiye nüfusunun altı buçuk milyonluk kısmının yaşlılardan oluştuğunu aktaran Tokem, yakın bir gelecekte Avrupa'daki birçok ülkede olduğu gibi bu oranın yüzde 10'un üzerine çıktığında çok yaşlı nüfus oluşacağını söyledi.
'Türkiye yaşlı sorunlarını konuşan değil yaşayan bir ülke olacak'
Tokem, "Bu verilerden ülkemizin yaşlı nüfusun sorunlarını konuşan değil sorunlarını yaşayan bir ülke olacağını düşünmekteyiz. 2050 yılında tüm dünyada 60 yaş ve üstü bireylerin 2 milyar rakamına ulaşacağı belirtiliyor. Düşük ve orta gelirli ülkelerde bu yaşlanmanın ekonomik yükünün gelişmiş ülkelere göre daha ağır olması beklenmektedir" şeklinde konuştu.
Türkiye'nin en büyük kapasiteli huzurevi
Narlıdere Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Nil Tekin Avrupa'nın ve Türkiye'nin en büyük kapasiteli yaşlı bakım ve rehabilitasyon alanına sahip olduklarını söyledi. Yıllar içinde toplumun, yaşlı sağlığı ve bakımı profesyonellerine daha fazla ihtiyaç duyduğunu kaydeden Tekin, bu ihtiyacın en büyük unsurunun hemşireler olduğunu vurguladı. DHA
İzmir'de düzenlenen Geriatri Sempozyumu, Türkiye'de en çok yaşlı nüfus göçünü bu kentin aldığını ortaya koydu. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı İzmir Müdürü Nesim Tanğlay, "İzmir olarak yüksek oranda yaşlı nüfus göçü de alıyoruz. 2023 yılında Türkiye'de beklenen yaşlı nüfus oranı yüzde 14. İzmir olarak şu anda bu orana sahibiz" dedi.
Geriatri Sempozyumunun dördüncüsü yapıldı
Yaşlılık dönemindeki sağlık sorunları ve bu sorunların tedavileriyle ilgilenen yaşlılık hekimliği ya da geriatri alanında sosyal ve bilimsel açıdan çalışmalar yapan İzmir Katip Çelebi Üniversitesi, Geriatri Hemşireliği Sempozyumu'nun dördüncüsünü gerçekleştirdi.
4. Geriatri Hemşireliği Sempozyumu, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü İç Hastalıkları ve Halk Sağlığı Hemşireliği ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Narlıdere Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi işbirliği ile düzenlendi. Başkanlığını Doç. Dr. Yasemin Tokem, Doç. Dr. Nil Tekin ile Doç. Dr. Medine Yılmaz'ın yaptığı sempozyuma 180 sağlıkçı katıldı.
'En yüksek oranda yaşlı nüfus göçü alan il İzmir'
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı İl Müdürü Nesim Tanğlay da İzmir özelinde tüm Türkiye oranından daha yüksek bir yaşlılık oranının görüldüğünü aktardı. Yüzde 12 ile yüzde 14 oranınında yaşlı bir İzmir olduğunu ifade eden Tanğlay, "İzmir olarak yüksek oranda yaşlı nüfus göçü de alıyoruz. 2023 yılında Türkiye'de beklenen yaşlı nüfus oranı yüzde 14. İzmir olarak şu anda bu orana sahibiz. Yaşlı nüfusun artmasıyla, sağlıklı yaşlanma, bakım kalitesi gibi birçok kavramla karşılaşıyoruz. Bu gibi bilimsel çalışmaların bu alana büyük katkı kazandırdığını, Geriatri Hemşireli'ğinin günümüzdeki öneminin git gide arttığını belirtmek isterim" diye konuştu.
Geriatri eğitiminin önemine işaret etti
İKÇÜ Rektörü Prof.Dr. Galip Akhan, Narlıdere Huzurevi ile 3 yıldır süren protokolün kendileri açısından bir şans olduğunu kaydetti. Rektör Prof.Dr. Akhan, Narlıdere Huzurevi'nin Tüm Türkiye'ye sunduğu hizmet kalitesi ve İKÇÜ'nün sağlık bölümlerinde okuyan, geleceğin sağlıkçılarına verdiği eğitimin önemine dikkat çekti. Prof.Dr. Akhan, "Sosyal devlet olmanın gelişmiş ülke olmanın gerektirdiği unsurların başında yaşlı ve engelli vatandaşlarımıza verilen hizmet gelmektedir. Yaşlılarımıza her konuda destek olmak birer sağlıkçı birer yönetici olarak en büyük sorumluluğumuzdur. Bunu görev olarak değil sevgiyle ve hürmetle yapmaktayız" dedi.
'Yaşlılar adeta küçülmüş çocuklar gibidir'
60-65 yaş arası hastalıkların erişkinlerden farklı seyir ettiğine dikkat çeken İKÇÜ Sağlık Bilimler Fakültesi Prof.Dr.Bumin Nuri Dündar, "Yaşlılar adeta küçülmüş çocuklar gibidir. Yaşlı nüfusun artması, yaşam sürelerinin uzaması ile kronik hastalıkların sıklaşması, Geriatri Hekimliği'nin ve hemşireliğinin önemini arttırdı" dedi.
'Yaşlılık olgusu sağlık politikalarında önemli yer tutuyor'
İKÇÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekan Yardımcısı ve Hemşirelik Bölüm Başkanı Doç. Dr. Yasemin Tokem, ise yaşlılık olgusunun ülkelerin sağlık politikalarında önemli bir yer tuttuğunu söyledi. 2015 verilerine göre Türkiye nüfusunun altı buçuk milyonluk kısmının yaşlılardan oluştuğunu aktaran Tokem, yakın bir gelecekte Avrupa'daki birçok ülkede olduğu gibi bu oranın yüzde 10'un üzerine çıktığında çok yaşlı nüfus oluşacağını söyledi.
'Türkiye yaşlı sorunlarını konuşan değil yaşayan bir ülke olacak'
Tokem, "Bu verilerden ülkemizin yaşlı nüfusun sorunlarını konuşan değil sorunlarını yaşayan bir ülke olacağını düşünmekteyiz. 2050 yılında tüm dünyada 60 yaş ve üstü bireylerin 2 milyar rakamına ulaşacağı belirtiliyor. Düşük ve orta gelirli ülkelerde bu yaşlanmanın ekonomik yükünün gelişmiş ülkelere göre daha ağır olması beklenmektedir" şeklinde konuştu.
Türkiye'nin en büyük kapasiteli huzurevi
Narlıdere Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Nil Tekin Avrupa'nın ve Türkiye'nin en büyük kapasiteli yaşlı bakım ve rehabilitasyon alanına sahip olduklarını söyledi. Yıllar içinde toplumun, yaşlı sağlığı ve bakımı profesyonellerine daha fazla ihtiyaç duyduğunu kaydeden Tekin, bu ihtiyacın en büyük unsurunun hemşireler olduğunu vurguladı. DHA
BTK uyardı: Saatlere dikkat!
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu akıllı telefon kullanıcılarına yönelik kış saati uygulamasının iptaliyle ilgili bir açıklamada bulundu.
BTK (Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu) kış saati uygulamasının iptali doğrultusunda 30 Ekim Pazar günü itibariyle saatlerin geri alınmayacağını hatırlatarak, kullanıcıları otomatik güncellemeler konusunda uyardı.
BTK yaptığı açıklamada 30 Ekim günü itibariyle saatlerin 1 saat geri alınması gerektiğini ama yeni uygulamayla birlikte saatlerle oynanmayacağını belirtti. Bununla birlikte yaşanacak olan karışıklığa karşı otomatik güncellemelerin devre dışı bırakılması uyarısı yapıldı.
‘Her yedi saniyede bir kız çocuğu evlendiriliyor’
Yardım kuruluşu Save the Children'a göre dünya genelinde her yedi saniyede 15 yaşın altındaki bir kız çocuğu evlendiriliyor.
Kuruluşun araştırmasına göre Afganistan, Yemen, Hindistan ve Somali’nin de aralarında bulunduğu bazı ülkelerde yaşları 10’a kadar düşen kız çocukları evlenmeye zorlanıyor.
Save the Children, erken evliliğin kızları yaşamının her kısmında dezavantajlı bir duruma sokabileceğini kaydetti.
BBC Türkçe’nin haberine göre; kız çocuklarını erken evliliğe zorlayan faktörler arasında, çatışma, yoksulluk ve insani krizler sayılıyor.
Save the Children’ın Yönetim Kurulu Başkanı Helle Thorning-Schmidt, “Çocuk yaşta evlilikler, kız çocuklarını en temel öğrenme, gelişme ve çocuk olma hakkından mahrum ediyor. Erken evlenen çocuklar okula gidemiyor ve aile içi şiddet, taciz ve tecavüzle karşılaşma ihtimalleri artıyor. Hamile kalıyorlar ve HIV de dâhil cinsel yolla bulaşan hastalıklara açık hale geliyorlar” dedi.
“Every Last Girl- Her bir kız çocuğu” adlı çalışmada ülkeler okullaşma, çocuk yaşta evlilik, hamile kalma, anne ölümleri ve parlamentodaki kadın sayısına göre sıralanıyor.
TÜRKİYE 144 ÜLKE ARASINDA 55.SIRADA
Sıralamanın en sonunda Çad, Nijer, Orta Afrika Cumhuriyeti, Mali ve Somali yer alıyor. 144 ülkenin yer aldığı listede Türkiye ise 55. sırada. İsveç, Finlandiya ve Norveç’in ilk üç sırada bulunduğu sıralamada bu ülkeleri Hollanda, Belçika ve Danimarka izliyor.
Listede İngiltere 15, ABD ise 32. sırada.
Raporda mülteci kamplarında yaşayan kız çocuklarının, erken evlenme tehlikesi altında olduğu söyleniyor. Çok sayıda mülteci ailenin kıç çocuklarını yoksulluktan ve cinsel tacizden korumak için erken evlendirdiği kaydediliyor.
Çalışmada Lübnan’da yaşayan 13 yaşındaki bir Suriyeli çocuğun yaşadıkları anlatılıyor. 20 yaşındaki bir erkekle evlendirilen Sahar takma adlı kız “Düğün günü harika bir gün olacak sandım ama değildi. Sefalet, mutsuzluk doluydu. Bebeğim olduğu için çok şanslıyım. Ama ben çocuk büyüten bir çocuğum” diyor.
UNICEF’in tahminlerine göre, 2030 itibariyle çocukken evlendirilen kadınların sayısı bugünkü 700 milyondan, 950 milyona çıkacak.
Türkiye Gazetesi yazarından 'Gülen evleniyor' iddiası
Türkiye Gazetesi Yazarı Fuat Uğur, FETÖ lideri Fetullah Gülen’in evlilik hazırlığı yaptığını, eş adayının ise 6 ay önce seçildiğini öne sürdü. Uğur'un iddiası sosyal medyayı salladı.
Türkiye gazetesi yazarı Fuat Uğur, bugünkü köşe yazısında FETÖ lideri Fetullah Gülen'in evleneceğini yazdı. Gülen'in bu meseleyi ilk olarak yeğeninin eşi olan Cevdet Türkyolu’na açtığını iddia eden Fuat Uğur, eş adayının da 6 ay önceden belli olduğunu öne sürdü.
Fuat Uğur bu bilgiyi kimden aldığını ise şöyle açıkladı: "Bu bilgi canı sıkılan eski FETÖ’cü bölge imamı tarafından bir başka ülke abisine aktarıldı. Onun yardımcısı da bilgiyi Ümit Akdemir’e sızdırdı. Şimdiye dek ondan gelen bilgileri bu köşede yayınladım. FETÖ’cülerin darbe hazırlığı yapmasından, MHP içindeki FETÖ’cü oluşuma dek. Hepsi doğru çıktı. Bu yüzden Ümit’e güveniyorum."
Meteoroloji'den sağanak uyarısı
Meteoroloji'den yapılan açıklamada Marmara ve Ege için sağanak yağış uyarısı yapıldı.
Yapılan son değerlendirmelere göre; ülkenin kuzey, iç ve batı kesimlerin parçalı yer yer çok bulutlu, Marmara'nın batısı ve Kıyı Ege ile Bursa, Yalova, Denizli, Burdur, Adana ve Hatay'ın kıyı ilçelerinin sağanak ve yer yer gök gürültülü sağanak yağışlı geçeceği tahmin ediliyor.
Hava sıcaklığının kuzeybatı kesimlerde 1 ile 4 derece artacağı, diğer yerlerde önemli bir değişiklik olmayacağı tahmin ediliyor. Rüzgarın genellikle kuzey ve kuzeydoğu, Ege kıyılarında güney ve güneydoğu, Akdeniz kıyıları ile Güneydoğu Anadolu'da batı ve güneybatı yönlerden hafif ara sıra orta kuvvette, Ege ve Batı Akdeniz'de yer yer kuvvetlice (30-50 km/sa) esmesi bekleniyor.
Bazı illerde beklenen hava durumuyla günün en yüksek sıcaklıkları ise şöyle:
Ankara: Az bulutlu ve açık, zamanla parçalı yer yer çok bulutlu 23
İstanbul: Parçalı yer yer çok bulutlu, sabah saatlerinde Avrupa Yakası, akşam saatlerinde il geneli aralıklı sağanak yağışlı 25
Bursa: Parçalı zamanla çok bulutlu, akşam saatlerinde sağanak yağışlı 27
İzmir: Parçalı yer yer çok bulutlu, öğle saatlerinde sağanak yağışlı 27
Adana: Parçalı yer yer çok bulutlu, sabah saatlerinde sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 30
Antalya: Parçalı bulutlu, zamanla yer yer çok bulutlu 27
Konya: Az bulutlu ve açık, zamanla parçalı yer yer çok bulutlu 25
Samsun: Parçalı yer yer çok bulutlu 21
Trabzon: Parçalı yer yer çok bulutlu 22
Erzurum: Parçalı bulutlu, zamanla yer yer çok bulutlu 20
Diyarbakır: Az bulutlu ve açık 29
Etiketler:
haber,
hava durumu,
istanbul,
meteoroloji
10 Ekim 2016 Pazartesi
1 yaşındaki bebek kolunu kıyma makinesine kaptırdı
Şanlıurfa’da kolunu kıyma makinesine kaptıran Suriye uyruklu 1 yaşındaki çocuk, ambulansa bindirilerek kıyma makinesiyle birlikte hastaneye getirildi. Tedavi altına alınan çocuğun elinde ve parmaklarında kopma olmadığı, sadece parmaklarının ezildiği öğrenildi.
Edinilen bilgiye göre olay, gece saatlerinde Şanlıurfa’nın Haliliye ilçesine bağlı Ahmet Erseven Mahallesi'nde yaşandı. Annesinin elektrikli kıyma makinesini kullandığı sırada kolunu makineye sokan 1 yaşındaki Mümin Ahmet Emin, kolunu kıyma makinesine kaptırdı. Kolu bilek kısmından itibaren makineye sıkışan çocuk, ambulansla Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı. Kolunu sıkıştırdığı kıyma makinesiyle birlikte ambulanstan sedye ile indirilen çocuğun sakin hali dikkat çekti.
1 yaşındaki bebek kolunu kıyma makinesine kaptırdı
HASTANEYE İTFAİYE ÇAĞIRILDI
Doktorlar, hastaneye getirilen çocuğun kolunu kıyma makinesinden çıkaramayınca itfaiyeye haber verildi. Hastaneye gelen itfaiye ekipleri, çocuğun kolunu sıkıştığı yerden çıkartmak için yoğun çaba harcadı. Ambulansla hastaneye gelen anne, kapıda çocuğunun kolunun makineden çıkartılmasını bekledi. Sakinleşmekte zorlanan anneye hastanede bulunan vatandaşlar destek olmaya çalıştı. İtfaiyenin yaklaşık yarım saat süren çalışmasının ardından kıyma makinesinin üst kısmı dişlilere kadar spiral makinesiyle kesilerek çocuğun kolu sıkıştığı yerden çıkartıldı.
Olay yaşandığı sırada evde olmadığı öğrenilen baba Ahmet Emin, özel bir araçla hastaneye geldi. Baba, itfaiye ekiplerinin verdiği kıyma makinesini kucaklayarak hastaneden çıkartıp çöpe attı. Tedavi altına alınan çocuğun elinde ve parmaklarında kopma olmadığı, sadece parmaklarının ezildiği öğrenildi.
Olayla ilgili soruşturma başlatıldı. Hürriyet
Edinilen bilgiye göre olay, gece saatlerinde Şanlıurfa’nın Haliliye ilçesine bağlı Ahmet Erseven Mahallesi'nde yaşandı. Annesinin elektrikli kıyma makinesini kullandığı sırada kolunu makineye sokan 1 yaşındaki Mümin Ahmet Emin, kolunu kıyma makinesine kaptırdı. Kolu bilek kısmından itibaren makineye sıkışan çocuk, ambulansla Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı. Kolunu sıkıştırdığı kıyma makinesiyle birlikte ambulanstan sedye ile indirilen çocuğun sakin hali dikkat çekti.
1 yaşındaki bebek kolunu kıyma makinesine kaptırdı
HASTANEYE İTFAİYE ÇAĞIRILDI
Doktorlar, hastaneye getirilen çocuğun kolunu kıyma makinesinden çıkaramayınca itfaiyeye haber verildi. Hastaneye gelen itfaiye ekipleri, çocuğun kolunu sıkıştığı yerden çıkartmak için yoğun çaba harcadı. Ambulansla hastaneye gelen anne, kapıda çocuğunun kolunun makineden çıkartılmasını bekledi. Sakinleşmekte zorlanan anneye hastanede bulunan vatandaşlar destek olmaya çalıştı. İtfaiyenin yaklaşık yarım saat süren çalışmasının ardından kıyma makinesinin üst kısmı dişlilere kadar spiral makinesiyle kesilerek çocuğun kolu sıkıştığı yerden çıkartıldı.
Olay yaşandığı sırada evde olmadığı öğrenilen baba Ahmet Emin, özel bir araçla hastaneye geldi. Baba, itfaiye ekiplerinin verdiği kıyma makinesini kucaklayarak hastaneden çıkartıp çöpe attı. Tedavi altına alınan çocuğun elinde ve parmaklarında kopma olmadığı, sadece parmaklarının ezildiği öğrenildi.
Olayla ilgili soruşturma başlatıldı. Hürriyet
OHAL Ceza Muhakemesi Kanunu'nda
Adalet Bakanlığı, yeni yargı paketiyle Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) ve Türk Ceza Kanunu’nda, darbe yargılamalarını hızlandırmaya dönük çarpıcı düzenlemeler yaparken, savcı yerine polise aynı olayla ilgili doğrudan yeniden ifade alma yetkisi tanınıyor. OHAL Kanun Hükmünde Kararnameleri (KHK) ile yetkisi arttırılan polisin yeniden ifade alma yetkisi, CMK’ya taşındığı için sürekli hale gelecek. Kaçak darbe sanıklarına ilişkin soruşturmada mallarına el koyma, şirketlerine kayyum atama yetkisi de CMK’ya taşındı. TCK 282’deki ‘Suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama suçu’, nispi terör suçları kapsamına alındı. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın açıkladığı ve bakanların imzasına açılan taslak özetle şöyle:
YARGISIZ DAVA NAKLİ: Şu anda ancak yargı hükmüyle davanın başka yere nakline karar verilebiliyor. Kamu güvenliği için tehlikeli olursa, davanın naklini Adalet Bakanı Yargıtay’dan istiyor. Darbe davalarında kolaylık için madde değişti. Duruşmalar il sınırları içinde başka bir yerde yapılabilecek.
TAHLİYE TALEBİ 15 GÜNDE DEĞERLENDİRİLECEK: Örgüt faaliyeti kapsamında işlenen suçlardan dolayı tutuklu olanların tahliye talepleri artık 3 gün yerine 15 gün içinde değerlendirilebilecek.
ASKERİ DARBE SUÇUNDAN POLİS ALACAK: Terör ve darbeye teşebbüs suçlarından yakalanan asker kişiler, adli kolluk görevlilerine teslim edilecek ve emniyetin nezarethanelerinde kalacak. Artık CMK gereği terör ve darbe suçundan yakalanan askerler Emniyet’e alınıp sivil cezaevine konacak.
HIRSIZLIK SUÇUNA DA UZLAŞMA: Uzlaşma kapsamındaki suçlar genişletildi. Etkin pişmanlık hükümlerinin uygulandığı suçlar da kapsama alındı. Uzlaşmanın uygulanacağı suçlar arasına tehdit, hırsızlık ve dolandırıcılık da eklendi. Suça sürüklenen çocuklar için lehe düzenleme getirilerek, üst sınırı 3 yılı geçmeyen hapis veya adli para cezasını gerektiren suçlarda uzlaştırma girişiminde bulunulacağı öngörüldü.
AD YERİNE SİCİL YAZILACAK: Yüksek güvenlikli ceza infaz kurumlarında kalan tutuklu ve hükümlüler hakkında düzenlenen tutanaklara görevlilerin açık kimliği yerine sicili yazılacak. Bu görevlilere yönelik tebligatlar işyeri adresine yapılacak.
TCK 228. maddedeki kumar oynanması için yer ve imkân sağlama suçunun alt sınırı 1 aydan 1 yıla, üst sınırı ise 1 yıldan 3 yıla yükseltildi. Aynı suçun adli para cezasının alt sınırı da 5 gün yerine 200 gün olarak belirlendi.
FUHUŞ REKLAMINA CEZA: Fuhuşun reklamını yapmak amacıyla hazırlanmış görüntü, yazı ve sözleri içeren ürünleri verme, dağıtma veya yayma eylemi de TCK’nın 227. maddesi kapsamında suç olarak düzenlendi.
ADLİ SİCİL KANUNU’NDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER: TCK’nın hükümleri gereğince akıl hastalığı nedeniyle hükmedilen güvenlik tedbirine ilişkin bilgilerin adli sicil kaydına tesisinin yasal dayanağı yoktu. Adli Sicil Kanunu’nun 4. maddesinde yapılan değişiklikle bu kayıtlar silinecek.
YURTDIŞI ADLİ SİCİL KAYDI: Adli Sicil Kanunu’ndaki değişiklikle, Türk vatandaşları hakkında yabancı ülke mahkemelerince verilerek kesinleşmiş ve Türk kanunlarına göre suç sayılan fiillerden dolayı ceza veya güvenlik tedbirlerine ilişkin mahkûmiyet kararları, adli sicilde bunlara mahsus bir sisteme kaydedilecek. Bu mahkûmiyet kararlarının adli sicile kaydedilmesi ve hak mahrumiyeti doğurması için TCK 17’nci maddesi uyarınca tanınması gerekecek. Bu kayıtlar da diğerleri gibi yargı mercileri ile kamu kurum ve kuruluşlarına verilebilecek. Koşulların gerçekleşmesiyle adli sicil ve arşiv kayıtlarından tamamen silinebilecek.
HUKUK DAVALARINDA PARASAL SINIR YÜKSELTİLDİ: Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda düzenlenen, istinaf kanun yoluna başvuru sınırı 1500 TL’den 7 bin TL’ye; temyiz kanun yoluna başvuru sınırı 25 bin TL’den 50 bin TL’ye çıkarıldı. İş Mahkemeleri Kanunu’nda, istinaf kanun yoluna başvuru sınırı 1000 TL’den 7 bin TL’ye; temyiz kanun yoluna başvuru sınırı 5 bin TL’den 50 bin TL’ye çıkarıldı. Parasal sınırlar her yıl yeniden değerleme oranında arttırılacak.
SAVCILARA BİLGİSAYARA EL KOYMA YETKİSİ
SAVCILAR, bilgisayarlarda arama el koymaya ilişkin 134. maddeye göre mahkeme kararı olmadan bilgisayar ve verilere el koyabilecek.
Savcının gecikmesinde sakınca olması halinde bile hâkim kararı olmadan bilgisayar ve kütüklerinde arama ve el koyma yetkisi yoktu.
Bilgisayar ve kütüklerinde arama ve el koyma tedbirine gecikmesinde sakınca bulunan hallerde savcı tarafından karar verilebilecek. Kopyalama işleminin uzun sürecek olması veya teknik zorlukların bulunması durumunda, bilgisayar ve kütüklerine el konulabilecek. İşlem tamamlandıktan sonra bu araçlar iade edilecek.
MAHKEMESİZ TELEKULAK
CMK MADDE 135 İLETİŞİMİN TESPİTİ
Böyle bir düzenleme CMK’da şu anda yok. Organ veya doku ticareti, nitelikli dolandırıcı ve tefeci de teknik takiple yakalanacak.
‘Nitelikli dolandırıcılık’ suçunu işleyenler hakkında CMK’nın iletişimin tespiti ve teknik takibi düzenleyen 135 ve 140. maddelerindeki telefon dinleme, kayda alma, görüntü kaydı gibi koruma tedbirleri uygulanabilecek.
TCK 157. maddeye göre şu anda nitelikli dolandırıcılık katalog suç değil. Cezaları daha az.
Dolandırıcılık suçunun basit hali cezasının alt sınırı 1 yıldan 2 yıla; nitelikli halinin cezasının alt sınırı 2 yıldan 3 yıla çıkarıldı. Failin kendisini polis, hâkim, savcı, banka, sigorta ya da kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması, bu kurum ve kuruluşlarla ilişkili olduğunu söylemesi de nitelikli dolandırıcılık sayılacak ve en az 4 yıl hapis cezası verilecek.
CMK 307, DAVAYA YENİDEN BAKACAK MAHKEME İŞLEMLERİ
Şu anda mahkemelerin verdiği direnme kararlarına Yargıtay Ceza ve Hukuk Genel Kurulları bakıp karara bağlıyor.
Yargıtay bozma kararları üzerine mahkemelerce verilen direnme kararları kurullar yerine ilgili daireye gidecek.
CMK 128, TAŞINMAZLARA HAK VE ALACAKLARA EL KOYMA
Doku ticareti ve tefecilik suçlarında taşınmaz hak ve alacaklara el koyma tedbiri yoktu. İlk kez taslakla getiriliyor.
Taşınmazlara, hak ve alacaklara el koyma tedbiri organ veya doku ticareti ve tefecilik suçlarında da uygulanabilecek. Bu tedbire sulh ceza hâkimliği tarafından karar verilecek.
CMK 139, GİZLİ SORUŞTURMACI GÖREVLENDİRİLMESİ
Sulh ceza hâkimliğinin kararıyla gizli soruşturmacı görevlendirilmesi tedbiri, bireysel işlenen uyuşturucu madde ticareti suçunda da uygulanabilecek.
CMK 140, TEKNİK ARAÇLARLA İZLEME
Teknik araçlarla izleme tedbiri organ veya doku ticareti, nitelikli dolandırıcılık ve tefecilik suçlarında da uygulanabilecek. Bu tedbire sulh ceza hâkimliğince karar verilecek. Ayrıca, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde savcısı tarafından karar alınabilecek.
CMK 148, İFADE ALMA
Şüphelinin aynı olayla ilgili olarak yeniden ifadesinin alınması ihtiyacı ortaya çıktığında, bu işlemi ancak savcı yapabiliyor.
Şüphelinin aynı olayla ilgili olarak yeniden ifadesinin alınması gerekmesi halinde, bu işlem artık doğrudan kolluk tarafından yapılabilecek.
CMK 178, TANIK VE UZMANIN DOĞRUDAN DAVAYA GETİRİLMESİ
Mahkeme sanığın veya katılanın gösterdiği tanık veya uzman kişinin çağrılması hakkındaki dilekçeyi reddettiğinde, sanık veya katılan o kişileri mahkemeye getirebiliyor. Bu kişiler duruşmada dinleniyordu.
Mahkeme başkanı ya da hâkim bunun davayı uzatmak amacıyla yapıldığının tespiti halinde talebi reddedecek. Bu kişiler dinlenmeyecek.
CMK 188, DURUŞMADA HAZIR BULUNACAKLAR
Duruşma için hâkim, savcı, zabıt katibi gibi zorunlu müdafi şart.
Zorunlu müdafiin mazeretsiz olarak duruşmayı terk etmesi durumunda sadece bu duruşmaya devam edilebilmesi sağlandı.
CMK 191, DURUŞMANIN BAŞLAMASI
İddianame veya yerine geçen belge okunuyor. Bazen özetleniyor.
Darbe yargılaması gibi örgüt suçlarına da dönük olarak yargılamanın hızlandırılması amacıyla, iddianamenin okunması kaldırıldı. İsnada konu eylemlerin, delillerin ve hukuki nitelendirmenin anlatılmasıyla yetinilecek.
CMK 232, HÜKMÜN GEREKÇESİ
Karşı oy gerekçesinin yazılması için 15 günlük süre şartı getirildi.
CMK 247-248, KAÇAKLAR
CMK’da böyle bir düzenleme yoktu. Hakkındaki kovuşturmanın sonuçsuz kalmasını sağlamak amacıyla yurtiçinde saklanan veya yabancı ülkede bulunan ve bu nedenle mahkeme tarafından kendisine ulaşılamayan kişiye kaçak deniyordu. Ancak, kovuşturma sırasında tedbire başvuruluyordu. OHAL KHK’sı ile kaçakların mallarına el koyma düzenlemesi yapılmıştı.
Kaçaklara ilişkin bu hükümlerin soruşturma aşamasında da uygulanabileceği, CMK’ya taşındı. Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar bakımından da kaçaklara ilişkin hükümler OHAL sonrası da CMK’ya taşındığı için uygulanmaya devam edilecek. Hakkında darbe suçundan soruşturma açılan kaçak sanığın duruşmaya gelmesini sağlamak amacıyla Türkiye’de bulunan mallarına, hak ve alacaklarına amaçla orantılı olarak mahkeme kararıyla el konulabilecek. Gerektiğinde idaresi için kayyum atanacak. (Kaynak:hürriyet.com.tr)
YARGISIZ DAVA NAKLİ: Şu anda ancak yargı hükmüyle davanın başka yere nakline karar verilebiliyor. Kamu güvenliği için tehlikeli olursa, davanın naklini Adalet Bakanı Yargıtay’dan istiyor. Darbe davalarında kolaylık için madde değişti. Duruşmalar il sınırları içinde başka bir yerde yapılabilecek.
TAHLİYE TALEBİ 15 GÜNDE DEĞERLENDİRİLECEK: Örgüt faaliyeti kapsamında işlenen suçlardan dolayı tutuklu olanların tahliye talepleri artık 3 gün yerine 15 gün içinde değerlendirilebilecek.
ASKERİ DARBE SUÇUNDAN POLİS ALACAK: Terör ve darbeye teşebbüs suçlarından yakalanan asker kişiler, adli kolluk görevlilerine teslim edilecek ve emniyetin nezarethanelerinde kalacak. Artık CMK gereği terör ve darbe suçundan yakalanan askerler Emniyet’e alınıp sivil cezaevine konacak.
HIRSIZLIK SUÇUNA DA UZLAŞMA: Uzlaşma kapsamındaki suçlar genişletildi. Etkin pişmanlık hükümlerinin uygulandığı suçlar da kapsama alındı. Uzlaşmanın uygulanacağı suçlar arasına tehdit, hırsızlık ve dolandırıcılık da eklendi. Suça sürüklenen çocuklar için lehe düzenleme getirilerek, üst sınırı 3 yılı geçmeyen hapis veya adli para cezasını gerektiren suçlarda uzlaştırma girişiminde bulunulacağı öngörüldü.
AD YERİNE SİCİL YAZILACAK: Yüksek güvenlikli ceza infaz kurumlarında kalan tutuklu ve hükümlüler hakkında düzenlenen tutanaklara görevlilerin açık kimliği yerine sicili yazılacak. Bu görevlilere yönelik tebligatlar işyeri adresine yapılacak.
TCK 228. maddedeki kumar oynanması için yer ve imkân sağlama suçunun alt sınırı 1 aydan 1 yıla, üst sınırı ise 1 yıldan 3 yıla yükseltildi. Aynı suçun adli para cezasının alt sınırı da 5 gün yerine 200 gün olarak belirlendi.
FUHUŞ REKLAMINA CEZA: Fuhuşun reklamını yapmak amacıyla hazırlanmış görüntü, yazı ve sözleri içeren ürünleri verme, dağıtma veya yayma eylemi de TCK’nın 227. maddesi kapsamında suç olarak düzenlendi.
ADLİ SİCİL KANUNU’NDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER: TCK’nın hükümleri gereğince akıl hastalığı nedeniyle hükmedilen güvenlik tedbirine ilişkin bilgilerin adli sicil kaydına tesisinin yasal dayanağı yoktu. Adli Sicil Kanunu’nun 4. maddesinde yapılan değişiklikle bu kayıtlar silinecek.
YURTDIŞI ADLİ SİCİL KAYDI: Adli Sicil Kanunu’ndaki değişiklikle, Türk vatandaşları hakkında yabancı ülke mahkemelerince verilerek kesinleşmiş ve Türk kanunlarına göre suç sayılan fiillerden dolayı ceza veya güvenlik tedbirlerine ilişkin mahkûmiyet kararları, adli sicilde bunlara mahsus bir sisteme kaydedilecek. Bu mahkûmiyet kararlarının adli sicile kaydedilmesi ve hak mahrumiyeti doğurması için TCK 17’nci maddesi uyarınca tanınması gerekecek. Bu kayıtlar da diğerleri gibi yargı mercileri ile kamu kurum ve kuruluşlarına verilebilecek. Koşulların gerçekleşmesiyle adli sicil ve arşiv kayıtlarından tamamen silinebilecek.
HUKUK DAVALARINDA PARASAL SINIR YÜKSELTİLDİ: Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda düzenlenen, istinaf kanun yoluna başvuru sınırı 1500 TL’den 7 bin TL’ye; temyiz kanun yoluna başvuru sınırı 25 bin TL’den 50 bin TL’ye çıkarıldı. İş Mahkemeleri Kanunu’nda, istinaf kanun yoluna başvuru sınırı 1000 TL’den 7 bin TL’ye; temyiz kanun yoluna başvuru sınırı 5 bin TL’den 50 bin TL’ye çıkarıldı. Parasal sınırlar her yıl yeniden değerleme oranında arttırılacak.
SAVCILARA BİLGİSAYARA EL KOYMA YETKİSİ
SAVCILAR, bilgisayarlarda arama el koymaya ilişkin 134. maddeye göre mahkeme kararı olmadan bilgisayar ve verilere el koyabilecek.
Savcının gecikmesinde sakınca olması halinde bile hâkim kararı olmadan bilgisayar ve kütüklerinde arama ve el koyma yetkisi yoktu.
Bilgisayar ve kütüklerinde arama ve el koyma tedbirine gecikmesinde sakınca bulunan hallerde savcı tarafından karar verilebilecek. Kopyalama işleminin uzun sürecek olması veya teknik zorlukların bulunması durumunda, bilgisayar ve kütüklerine el konulabilecek. İşlem tamamlandıktan sonra bu araçlar iade edilecek.
MAHKEMESİZ TELEKULAK
CMK MADDE 135 İLETİŞİMİN TESPİTİ
Böyle bir düzenleme CMK’da şu anda yok. Organ veya doku ticareti, nitelikli dolandırıcı ve tefeci de teknik takiple yakalanacak.
‘Nitelikli dolandırıcılık’ suçunu işleyenler hakkında CMK’nın iletişimin tespiti ve teknik takibi düzenleyen 135 ve 140. maddelerindeki telefon dinleme, kayda alma, görüntü kaydı gibi koruma tedbirleri uygulanabilecek.
TCK 157. maddeye göre şu anda nitelikli dolandırıcılık katalog suç değil. Cezaları daha az.
Dolandırıcılık suçunun basit hali cezasının alt sınırı 1 yıldan 2 yıla; nitelikli halinin cezasının alt sınırı 2 yıldan 3 yıla çıkarıldı. Failin kendisini polis, hâkim, savcı, banka, sigorta ya da kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması, bu kurum ve kuruluşlarla ilişkili olduğunu söylemesi de nitelikli dolandırıcılık sayılacak ve en az 4 yıl hapis cezası verilecek.
CMK 307, DAVAYA YENİDEN BAKACAK MAHKEME İŞLEMLERİ
Şu anda mahkemelerin verdiği direnme kararlarına Yargıtay Ceza ve Hukuk Genel Kurulları bakıp karara bağlıyor.
Yargıtay bozma kararları üzerine mahkemelerce verilen direnme kararları kurullar yerine ilgili daireye gidecek.
CMK 128, TAŞINMAZLARA HAK VE ALACAKLARA EL KOYMA
Doku ticareti ve tefecilik suçlarında taşınmaz hak ve alacaklara el koyma tedbiri yoktu. İlk kez taslakla getiriliyor.
Taşınmazlara, hak ve alacaklara el koyma tedbiri organ veya doku ticareti ve tefecilik suçlarında da uygulanabilecek. Bu tedbire sulh ceza hâkimliği tarafından karar verilecek.
CMK 139, GİZLİ SORUŞTURMACI GÖREVLENDİRİLMESİ
Sulh ceza hâkimliğinin kararıyla gizli soruşturmacı görevlendirilmesi tedbiri, bireysel işlenen uyuşturucu madde ticareti suçunda da uygulanabilecek.
CMK 140, TEKNİK ARAÇLARLA İZLEME
Teknik araçlarla izleme tedbiri organ veya doku ticareti, nitelikli dolandırıcılık ve tefecilik suçlarında da uygulanabilecek. Bu tedbire sulh ceza hâkimliğince karar verilecek. Ayrıca, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde savcısı tarafından karar alınabilecek.
CMK 148, İFADE ALMA
Şüphelinin aynı olayla ilgili olarak yeniden ifadesinin alınması ihtiyacı ortaya çıktığında, bu işlemi ancak savcı yapabiliyor.
Şüphelinin aynı olayla ilgili olarak yeniden ifadesinin alınması gerekmesi halinde, bu işlem artık doğrudan kolluk tarafından yapılabilecek.
CMK 178, TANIK VE UZMANIN DOĞRUDAN DAVAYA GETİRİLMESİ
Mahkeme sanığın veya katılanın gösterdiği tanık veya uzman kişinin çağrılması hakkındaki dilekçeyi reddettiğinde, sanık veya katılan o kişileri mahkemeye getirebiliyor. Bu kişiler duruşmada dinleniyordu.
Mahkeme başkanı ya da hâkim bunun davayı uzatmak amacıyla yapıldığının tespiti halinde talebi reddedecek. Bu kişiler dinlenmeyecek.
CMK 188, DURUŞMADA HAZIR BULUNACAKLAR
Duruşma için hâkim, savcı, zabıt katibi gibi zorunlu müdafi şart.
Zorunlu müdafiin mazeretsiz olarak duruşmayı terk etmesi durumunda sadece bu duruşmaya devam edilebilmesi sağlandı.
CMK 191, DURUŞMANIN BAŞLAMASI
İddianame veya yerine geçen belge okunuyor. Bazen özetleniyor.
Darbe yargılaması gibi örgüt suçlarına da dönük olarak yargılamanın hızlandırılması amacıyla, iddianamenin okunması kaldırıldı. İsnada konu eylemlerin, delillerin ve hukuki nitelendirmenin anlatılmasıyla yetinilecek.
CMK 232, HÜKMÜN GEREKÇESİ
Karşı oy gerekçesinin yazılması için 15 günlük süre şartı getirildi.
CMK 247-248, KAÇAKLAR
CMK’da böyle bir düzenleme yoktu. Hakkındaki kovuşturmanın sonuçsuz kalmasını sağlamak amacıyla yurtiçinde saklanan veya yabancı ülkede bulunan ve bu nedenle mahkeme tarafından kendisine ulaşılamayan kişiye kaçak deniyordu. Ancak, kovuşturma sırasında tedbire başvuruluyordu. OHAL KHK’sı ile kaçakların mallarına el koyma düzenlemesi yapılmıştı.
Kaçaklara ilişkin bu hükümlerin soruşturma aşamasında da uygulanabileceği, CMK’ya taşındı. Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar bakımından da kaçaklara ilişkin hükümler OHAL sonrası da CMK’ya taşındığı için uygulanmaya devam edilecek. Hakkında darbe suçundan soruşturma açılan kaçak sanığın duruşmaya gelmesini sağlamak amacıyla Türkiye’de bulunan mallarına, hak ve alacaklarına amaçla orantılı olarak mahkeme kararıyla el konulabilecek. Gerektiğinde idaresi için kayyum atanacak. (Kaynak:hürriyet.com.tr)
Sığınma kampında tecavüz ve gasp dehşeti
Midilli'nin Moria sığınmacı kampında 19, 20 ve 24 yaşlarında 3 Cezayirli göçmen, bir Faslı göçmene cinsel saldırıda bulundu. Dehşet verici bir diğer olay da 16 yaşındaki refakatsiz Pakistanlı bir çocuğun 17 yaşlarındaki 4 kişi tarafından tecavüze uğraması...
25 yaşındaki gence tecavüz eden ve 320 euro gasp eden, Cezayirliler polis tarafından yakalandı.
Çalınan paranın tümü 19 yaşındaki hırsızın üstünde bulununca üçü de gözaltına alındı. Gözaltındaki suçluların Midilli Savcılığı'na sevk edilmesi bekleniyor.
Avukatlar davadan çekildiler
Moria sığınmacı kampında dehşet verici bir olay daha yaşandı.
16 yaşındaki refakatsiz Pakistanlı bir çocuk, 17 yaşlarında dört kişi tarafından tecavüze uğradı. Pakistanlı tecavüzcüler yaptıklarını cep telefonlarıyla kaydederek, şiddet olayını ve tacizi gözler önüne serdi.
Taciz olayı çocuğun kendisi tarafından dile getirilince, mağdur çocuk doktor muayenesinden geçirildi ve tecavüz kanıtlandı.
Bunun üzerine 4 Pakistanlı gözaltına alındı, delil teşkil eden cep telefonlarına da el kondu.
Şok geçiren 16 yaşındaki çocuk psikolog gözetimi altına alındı. Dört Pakistanlının müdafaasını üstlenen avukatlar dava dosyasını okuduktan sonra davadan çekildiler.
Sınır Tanımayan Doktorlar refakatsiz çocukların Moria sığınmacı kampından uzaklaştırılmaları gerektiğini bir kez daha tekrarladı. DHA
25 yaşındaki gence tecavüz eden ve 320 euro gasp eden, Cezayirliler polis tarafından yakalandı.
Çalınan paranın tümü 19 yaşındaki hırsızın üstünde bulununca üçü de gözaltına alındı. Gözaltındaki suçluların Midilli Savcılığı'na sevk edilmesi bekleniyor.
Avukatlar davadan çekildiler
Moria sığınmacı kampında dehşet verici bir olay daha yaşandı.
16 yaşındaki refakatsiz Pakistanlı bir çocuk, 17 yaşlarında dört kişi tarafından tecavüze uğradı. Pakistanlı tecavüzcüler yaptıklarını cep telefonlarıyla kaydederek, şiddet olayını ve tacizi gözler önüne serdi.
Taciz olayı çocuğun kendisi tarafından dile getirilince, mağdur çocuk doktor muayenesinden geçirildi ve tecavüz kanıtlandı.
Bunun üzerine 4 Pakistanlı gözaltına alındı, delil teşkil eden cep telefonlarına da el kondu.
Şok geçiren 16 yaşındaki çocuk psikolog gözetimi altına alındı. Dört Pakistanlının müdafaasını üstlenen avukatlar dava dosyasını okuduktan sonra davadan çekildiler.
Sınır Tanımayan Doktorlar refakatsiz çocukların Moria sığınmacı kampından uzaklaştırılmaları gerektiğini bir kez daha tekrarladı. DHA
AK Parti Dicle İlçe Başkanı silahlı saldırıda hayatını kaybetti
Diyarbakır'ın Dicle İlçesi'nde AK Parti İlçe Başkanı Deryan Aktert, işyerinde PKK'lı terörist grubun silahlı saldırısı sonucu yaşamını yitirdi. AK Parti Diyarbakır Milletvekili Ebubekir Bal, olayın terör bağlantılı olduğunu değerlendirdiklerini belirtirken, Aktert"in işyerinin düaha öncede saldırıya uğradığını bildirdi.
AK Parti Dilce İlçe Başkanı Deryan Aktert, ilçenin Hani yolu çıkışında bulunan kendisine ait akaryakıt istasyonunda, saat 23.00 sıralarında silahlı saldırıya uğradı. İddiaya göre otomobillerle akarşyakıt istasyonuna gelen yaklaşık 7-8 kişilik PKK'lı bir grubun otomatik silahlarla gerçekleştirdiği saldırı sonucu Deryan Aktert, olay yerinde yaşamını yitirdi. Teröristler yine otomobillerle olay yerinden kaçarken, Aktert'in saldırı sonucu hayatını kaybettiği haberinin duyulması üzerine olay yerine akın eden yakınları, sinir krizleri geçirdi.
Saldırıyı gerçekleştiren PKK'lı grubun ormanlık ve dağlık alana kaçtığı öğrenilirken, teröristlerin yakalanması amacıyla geniş çaplı operasyon başlatıldı.
AK Parti Diyarbakır Milletvekili Ebubekir Bal, Deryan Aktert'in hayatını kaybettiğini doğrulayarak, saldırın Dicle ilçesinin Hani yolu çıkışında bulunan Aktert'e ait petrol istesyonunda gerçekleştiğini, saldırganların araçla gelip saldırıdan sonra tekrar araçla kaçtıklarını belirttti. Bal, Deryan Aktert'in işyerinin geçen yıl da silahlı saldırıya uğradığını söyledi. Suikastla ilgili soruşturma sürdürülüyor.
Valilik açıkladı
AK Parti Dicle İlçe Başkanı Deryan Aktert'in silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetmesiyle ilgili Diyarbakır Valiliği tarafından yapılan yazılı açıklamada, "İlimiz Dicle ilçesinde 10.10.2016 günü saat: 2.5 sıralarında Diyarbakır ili AK Parti Dicle İlçe Başkanı Deryan Aktert, ilçe merkezindeki akaryakıt istasyonu ofisinde bulunduğu esnada bölücü terör örgütü mensupları tarafından yapıldığı değerlendirilen silahlı saldırı sonucu ağır yaralanmış, kaldırıldığı Dicle Devlet Hastanesi'nde yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak yaşamını yitirmiştir. Merhuma Allah’tan rahmet, değerli ailesine sabırlar dileriz. Olayın fail yada faillerinin yakalanması için çok yönlü çalışmalar başlatılmıştır" denildi. (Ahmet Ün/DHA)
AK Parti Dilce İlçe Başkanı Deryan Aktert, ilçenin Hani yolu çıkışında bulunan kendisine ait akaryakıt istasyonunda, saat 23.00 sıralarında silahlı saldırıya uğradı. İddiaya göre otomobillerle akarşyakıt istasyonuna gelen yaklaşık 7-8 kişilik PKK'lı bir grubun otomatik silahlarla gerçekleştirdiği saldırı sonucu Deryan Aktert, olay yerinde yaşamını yitirdi. Teröristler yine otomobillerle olay yerinden kaçarken, Aktert'in saldırı sonucu hayatını kaybettiği haberinin duyulması üzerine olay yerine akın eden yakınları, sinir krizleri geçirdi.
Saldırıyı gerçekleştiren PKK'lı grubun ormanlık ve dağlık alana kaçtığı öğrenilirken, teröristlerin yakalanması amacıyla geniş çaplı operasyon başlatıldı.
AK Parti Diyarbakır Milletvekili Ebubekir Bal, Deryan Aktert'in hayatını kaybettiğini doğrulayarak, saldırın Dicle ilçesinin Hani yolu çıkışında bulunan Aktert'e ait petrol istesyonunda gerçekleştiğini, saldırganların araçla gelip saldırıdan sonra tekrar araçla kaçtıklarını belirttti. Bal, Deryan Aktert'in işyerinin geçen yıl da silahlı saldırıya uğradığını söyledi. Suikastla ilgili soruşturma sürdürülüyor.
Valilik açıkladı
AK Parti Dicle İlçe Başkanı Deryan Aktert'in silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetmesiyle ilgili Diyarbakır Valiliği tarafından yapılan yazılı açıklamada, "İlimiz Dicle ilçesinde 10.10.2016 günü saat: 2.5 sıralarında Diyarbakır ili AK Parti Dicle İlçe Başkanı Deryan Aktert, ilçe merkezindeki akaryakıt istasyonu ofisinde bulunduğu esnada bölücü terör örgütü mensupları tarafından yapıldığı değerlendirilen silahlı saldırı sonucu ağır yaralanmış, kaldırıldığı Dicle Devlet Hastanesi'nde yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak yaşamını yitirmiştir. Merhuma Allah’tan rahmet, değerli ailesine sabırlar dileriz. Olayın fail yada faillerinin yakalanması için çok yönlü çalışmalar başlatılmıştır" denildi. (Ahmet Ün/DHA)
Sosyal medyada tepki yağdı, Defne bebeğe randevu verildi
Denizli'de prematüre doğduğu için acil göz muayenesi yapılması gereken Defne Taşçı'nın tedavisi için sosyal medyadan Pamukkale Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Hüseyin Bağ'a yapılan yardım çağrısına, Rektör'ün verdiği "Twitter'dan hastane sıra alma servisini almadık" yanıtı tepkilere neden oldu. Sosyal medya üzerinden gelen tepkiler üzerine Rektör Bağ, konuyu araştıracağını belirtti. Pamukkale'de oturan Taşçı ailesi aranarak muayene için yarın için randevu verildi.
Antalya'da bir markette çalışan Halit Taşçı ve eşinin prematüre ikiz kız bebeği dünyaya geldi.
'Defne' ve 'Cemre' adları verilen bebeklerde, prematüre dünyaya geldikleri için sağlık sorunları yaşanmaya başladı.
Baba Halit Taşçı, çocuklarının tedavisi için Antalya'dan Denizli'ye yerleşti. Özel bir hastanede bir süre kuvözde kalan çocuklardan Cemre, bağırsakları yapıştığı için ameliyat oldu. Suni bağırsak takıldı. Yaşam mücadelesi süren minik Cemre'nin tedavisi Pamukkale Üniversitesi'nde sürüyor.
Tedavi gördüğü hastaneden bir süre önce taburcu edilen Defne bebeğin ise gözlerine log testi yapılması gerekiyor. Çocuklarının tedavisi için işinden olan ve Denizli'ye yerleşen ailenin durumu sosyal medyada konu olunca bir sosyal medya takipçisi dün Twitter üzerinden Pamukkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Bağ'a randevu alımı için yardımcı olmasını istedi.
Sosyal medya kullanıcısının, "Sayın Hocam prematüre bebeğimiz Defne'nin acilen göz muayenesi olması lazım. Randevuyu gün aşırı veriyorlar. Sıra için yardım lütfen" mesajına Rektör Bağ, "Twitter'dan hastane sıra alma servisi başlatmadık" yanıtı verdi.
Pamukkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Bağ'ın talebe verdiği yanıt sosyal medyada tepkilere neden oldu. Paylaşım üzerinden çok sayıda kişi Rektör'ün tutumuna tepki gösterdi. Tepkiler üzerine Pamukkale Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Hüseyin Bağ, çok sayıda paylaşım yaparak durumu araştıracağını, gerekenin yapılacağını belirtti.
Antalya'da bir markette çalışan Halit Taşçı ve eşinin prematüre ikiz kız bebeği dünyaya geldi.
'Defne' ve 'Cemre' adları verilen bebeklerde, prematüre dünyaya geldikleri için sağlık sorunları yaşanmaya başladı.
Baba Halit Taşçı, çocuklarının tedavisi için Antalya'dan Denizli'ye yerleşti. Özel bir hastanede bir süre kuvözde kalan çocuklardan Cemre, bağırsakları yapıştığı için ameliyat oldu. Suni bağırsak takıldı. Yaşam mücadelesi süren minik Cemre'nin tedavisi Pamukkale Üniversitesi'nde sürüyor.
Tedavi gördüğü hastaneden bir süre önce taburcu edilen Defne bebeğin ise gözlerine log testi yapılması gerekiyor. Çocuklarının tedavisi için işinden olan ve Denizli'ye yerleşen ailenin durumu sosyal medyada konu olunca bir sosyal medya takipçisi dün Twitter üzerinden Pamukkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Bağ'a randevu alımı için yardımcı olmasını istedi.
Sosyal medya kullanıcısının, "Sayın Hocam prematüre bebeğimiz Defne'nin acilen göz muayenesi olması lazım. Randevuyu gün aşırı veriyorlar. Sıra için yardım lütfen" mesajına Rektör Bağ, "Twitter'dan hastane sıra alma servisi başlatmadık" yanıtı verdi.
Pamukkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Bağ'ın talebe verdiği yanıt sosyal medyada tepkilere neden oldu. Paylaşım üzerinden çok sayıda kişi Rektör'ün tutumuna tepki gösterdi. Tepkiler üzerine Pamukkale Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Hüseyin Bağ, çok sayıda paylaşım yaparak durumu araştıracağını, gerekenin yapılacağını belirtti.
Bağ, şöyle konuştu:
"Bugüne kadar sosyal medya üzerinden gelen bildirimler maalesef gerçeği yansımıyordu. Hep olduğundan farklıydı. Durumunu araştıracağım, gerçekten böyle bir olay varsa gereken mutlaka yapılacaktır. Haber detayına bakılırsa bebek hali hazırda zaten hastanede bulunuyor.
O hastaneden PAÜ'ye sevki gerekiyorsa bu kurumlar gerçekleştirilir. Henüz bu durumun gerçek olduğu kanıtlanmadı. Sadece tweetteki resim ve ifadeye bakarak çok erken yargılama yapılıyor. Benim kişiliğimle uyuşmayan tanımlamalar. Kurumumla ilgili her şeye duyarlıyım, konu sağlıksa daha fazla. Gerçek olduğunu anlayalım yeter ki.
Beni bilen bilir, bilmek isteyen de öğrenebilir. Her sorunun çözümüne duyarlı olduğum aşikardır. Kötü söz sahibine aittir. Ben sürekli Twitter kontrol eden biri değilim. Çalışıyordum, o sürede kontrol etmedim. Başka bir nedeni yok. Mesai saatlerinde de bakmam."
Pamukkale'de Zümrüt Mahallesi'nde oturan, ekonomik durumu iyi olmayan Taşçı Ailesi, bugün Pamukkale Üniversitesi'nden telefonla arandı ve yarın için randevu verildi.
Çocuklarının sağlığı için işinden olan ve maddi durumu iyi olmadığı öğrenilen ailenin ev eşyaları da Denizli Büyükşehir Belediyesi Sevgi Eli tarafından karşılandı. (Osman Nuri Boyacı / DHA)
9,5 ay sonra yeniden aranıyorlar
Tokat'ın Reşadiye ilçesinde yaklaşık 9,5 ay önce kaybolan 8 yaşındaki Bayram Erol ile 5 yaşındaki Dursun Kağan için yeniden arama çalışmaları başlatıldı.
Reşadiye'nin Çermik Mahallesi'nde oturan Adile ve Ömer Erol çiftinin çocukları Bayram ile komşuları Nafize ve İbrahim Taşçı çiftinin çocukları Dursun Kağan, geçen yıl 29 Aralık'ta saat 09.00 sıralarında evlerinden oynamak için çıktıktan sonra ortadan kayboldu. Bayram ve Dursun Kağan, evlerine dönmeyince, AFAD ve jandarma ekiplerinin de katılımıyla arama çalışmaları başlatıldı. Aylarca yapılan tüm aramalara rağmen çocukların izine rastlanamadı.
Aileler yeniden arama istedi
Kayıp çocukların aileleri önceki hafta Tokat Valisi Cevdet Can'ı ziyaret ederek yeniden arama çalışması yapılmasını istedi. Bunun üzerine AFAD ekipleri bugün Kelkit çayı üzerine arama çalışması başlattı. Ekipler çocukların en son görüldüğü yer ile hidroelektrik santralinin bulunduğu yaklaşık 25 kilometrelik alanda çalışmalarını sürdürüyor. Arama çalışması kapsamında yarında Kelkit çayı kenarında bulunan hafriyat alanında çalışma yapılacağı öğrenildi.
Reşadiye'nin Çermik Mahallesi'nde oturan Adile ve Ömer Erol çiftinin çocukları Bayram ile komşuları Nafize ve İbrahim Taşçı çiftinin çocukları Dursun Kağan, geçen yıl 29 Aralık'ta saat 09.00 sıralarında evlerinden oynamak için çıktıktan sonra ortadan kayboldu. Bayram ve Dursun Kağan, evlerine dönmeyince, AFAD ve jandarma ekiplerinin de katılımıyla arama çalışmaları başlatıldı. Aylarca yapılan tüm aramalara rağmen çocukların izine rastlanamadı.
Aileler yeniden arama istedi
Kayıp çocukların aileleri önceki hafta Tokat Valisi Cevdet Can'ı ziyaret ederek yeniden arama çalışması yapılmasını istedi. Bunun üzerine AFAD ekipleri bugün Kelkit çayı üzerine arama çalışması başlattı. Ekipler çocukların en son görüldüğü yer ile hidroelektrik santralinin bulunduğu yaklaşık 25 kilometrelik alanda çalışmalarını sürdürüyor. Arama çalışması kapsamında yarında Kelkit çayı kenarında bulunan hafriyat alanında çalışma yapılacağı öğrenildi.
20 bin sözleşmeli öğretmenin atamasıyla ilgili flaş gelişme
Öğretmen atamaları için gözler Milli Eğitim Bakanlığı'nda. 20 bin sözleşmeli öğretmen atması saat 17.00'de yapılacak. Atama sonuçları Milli Eğitim Bakanlığı'nın internet sitesinde açıklanacak.
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından ilan edilen 15 bin kadro ile dershane ve etüt merkezine 5 bin kadro için yapılan sözleşmeli öğretmenlik mülakat sonuçları 29 Eylül'de açıklanmıştı. Sözleşmeli öğretmen adayları, 4-7 Ekim tarihleri arasında sözleşmeli öğretmenlik için tercihlerini yaptı. MEB, atama sonuçlarını ise bugün saat 17.00'da açıklanacağını bildirdi.
Sonuçlar www.meb.gov.tr adresinden açıklanacak. Adaylar atama sonuçlarını, MEBBİS üzerinden kullanıcı bilgileri ile giriş yaparak sorgulayabilecek.
Öte yandan sözleşme gereği dört yıllık çalışma süresini tamamlayarak adaylık sürecinde başarılı olanlar, talepleri halinde görev yaptığı okulda kadroya atanacak. Öğretmenler, atandıkları yerde iki yıl daha çalıştıktan sonra tayin isteyebilecek.
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından ilan edilen 15 bin kadro ile dershane ve etüt merkezine 5 bin kadro için yapılan sözleşmeli öğretmenlik mülakat sonuçları 29 Eylül'de açıklanmıştı. Sözleşmeli öğretmen adayları, 4-7 Ekim tarihleri arasında sözleşmeli öğretmenlik için tercihlerini yaptı. MEB, atama sonuçlarını ise bugün saat 17.00'da açıklanacağını bildirdi.
Sonuçlar www.meb.gov.tr adresinden açıklanacak. Adaylar atama sonuçlarını, MEBBİS üzerinden kullanıcı bilgileri ile giriş yaparak sorgulayabilecek.
Öte yandan sözleşme gereği dört yıllık çalışma süresini tamamlayarak adaylık sürecinde başarılı olanlar, talepleri halinde görev yaptığı okulda kadroya atanacak. Öğretmenler, atandıkları yerde iki yıl daha çalıştıktan sonra tayin isteyebilecek.
Dağda aç kalan ayı köye inerken aracın altında kaldı
Doğal ortamında beslenemeyen hayvanların şehirde yiyecek araması çoğu kez bir felaketle sonuçlanıyor. Son olarak Şırnak'ta bir yaban ayısı köye inince, araç altında kalarak öldü. Ağır yaralanan ayıya korkudan yaklaşamayan sürücü, yaralanan hayvanı orada bırakıp kaçtı.
Olay dün akşam Beytüşşebap ilçesine bağlı Günyüzü köyü yakınlarında meydana geldi. Ayı seyir halinde olan bir aracın altında kalarak ağır yaralandı.
Edinilen bilgilere göre, saat 19.00 sularında Günyüzü köyü kırsalında aç kalan yaban ayısı dağdan inerek köyde yiyecek bir şeyler aramaya başladı. Beytüşşebap Şırnak karayolunda gezinen ayıya seyir halinde olan bir kamyon çarptı. Ağır yaralanan ayıya korkudan yaklaşamayan kamyon sürücüsü olay yerinden kaçarken, köylülere haber verdi. Olay yerine giden köylüler ayının öldüğünü gördü. Köylüler ayıyı kenara çekerek yolu trafiğe açtı.
Olay dün akşam Beytüşşebap ilçesine bağlı Günyüzü köyü yakınlarında meydana geldi. Ayı seyir halinde olan bir aracın altında kalarak ağır yaralandı.
Edinilen bilgilere göre, saat 19.00 sularında Günyüzü köyü kırsalında aç kalan yaban ayısı dağdan inerek köyde yiyecek bir şeyler aramaya başladı. Beytüşşebap Şırnak karayolunda gezinen ayıya seyir halinde olan bir kamyon çarptı. Ağır yaralanan ayıya korkudan yaklaşamayan kamyon sürücüsü olay yerinden kaçarken, köylülere haber verdi. Olay yerine giden köylüler ayının öldüğünü gördü. Köylüler ayıyı kenara çekerek yolu trafiğe açtı.
Türkiye’de beklenen yaşam süresi 78 yıl
TÜİK verilerine göre, Türkiye'de doğuşta beklenen yaşam süresi 78 yıl olarak hesaplandı.
Türkiye’de doğuşta beklenen yaşam süresi, 78 yıl olarak hesaplandı.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), "Hayat Tabloları, 2013-2015" istatistiklerini açıkladı. Buna göre, doğuşta beklenen yaşam süresi, Türkiye geneli için toplamda 78 yıl olarak belirlendi. Söz konusu rakam 2014 yılında da 78 yıl olarak hesaplanmıştı.
Doğuşta beklenen yaşam süresi, erkeklerde 75,3, kadınlarda 80,7 yıl olarak saptandı. Genel olarak kadınlar erkeklerden daha uzun süre yaşarken, doğuşta beklenen yaşam süresi farkı 5,4 yılı buluyor.
Çalışma çağının başlangıcı olan 15 yaşındaki kişilerin ortalama kalan yaşam süresi 64,2 yıl olurken, bu süre erkekler için 61,6 yıl, kadınlar için 66,9 yıl oldu.
Türkiye'de 30 yaşındaki bir kişi için ortalama 49,7 yıl olan kalan yaşam süresi, erkeklerde 47,1 yıl, kadınlarda 52,1 yıl olarak belirlendi. Bu yaş için kadın ve erkek arasındaki beklenen yaşam süresi farkı 5 yıl olarak hesaplandı.
Türkiye genelinde 50 yaşındaki bir kişinin kalan yaşam süresi ortalama 30,6 yıl, bu süre erkeklerde 28,3 yıl, kadınlarda 32,8 yıl olarak belirlendi.
Türkiye'de 65 yaşında olan bir kişinin kalan yaşam süresi ortalama 17,8 yıl olarak kayıtlara geçerken, bu süre erkeklerde 16,1 yıl, kadınlarda 19,4 yılı buluyor.
Bu arada, TÜİK'in internet sayfasında bugünkü veri yayınlama takviminde yer alan "Küçük ve Orta
Büyüklükteki Girişim İstatistikleri"nin daha sonra duyurulacağı öğrenildi.
Türkiye’de doğuşta beklenen yaşam süresi, 78 yıl olarak hesaplandı.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), "Hayat Tabloları, 2013-2015" istatistiklerini açıkladı. Buna göre, doğuşta beklenen yaşam süresi, Türkiye geneli için toplamda 78 yıl olarak belirlendi. Söz konusu rakam 2014 yılında da 78 yıl olarak hesaplanmıştı.
Doğuşta beklenen yaşam süresi, erkeklerde 75,3, kadınlarda 80,7 yıl olarak saptandı. Genel olarak kadınlar erkeklerden daha uzun süre yaşarken, doğuşta beklenen yaşam süresi farkı 5,4 yılı buluyor.
Çalışma çağının başlangıcı olan 15 yaşındaki kişilerin ortalama kalan yaşam süresi 64,2 yıl olurken, bu süre erkekler için 61,6 yıl, kadınlar için 66,9 yıl oldu.
Türkiye'de 30 yaşındaki bir kişi için ortalama 49,7 yıl olan kalan yaşam süresi, erkeklerde 47,1 yıl, kadınlarda 52,1 yıl olarak belirlendi. Bu yaş için kadın ve erkek arasındaki beklenen yaşam süresi farkı 5 yıl olarak hesaplandı.
Türkiye genelinde 50 yaşındaki bir kişinin kalan yaşam süresi ortalama 30,6 yıl, bu süre erkeklerde 28,3 yıl, kadınlarda 32,8 yıl olarak belirlendi.
Türkiye'de 65 yaşında olan bir kişinin kalan yaşam süresi ortalama 17,8 yıl olarak kayıtlara geçerken, bu süre erkeklerde 16,1 yıl, kadınlarda 19,4 yılı buluyor.
Bu arada, TÜİK'in internet sayfasında bugünkü veri yayınlama takviminde yer alan "Küçük ve Orta
Büyüklükteki Girişim İstatistikleri"nin daha sonra duyurulacağı öğrenildi.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)