Sosyal Haklar Derneği’nin hazırladığı Aladağ raporuna göre, yurtta çocuklara temizlik yaptırılıyor, zaman zaman şiddet uygulanıyordu. Ayrıca bazı ailelerin, bu yurdu devlet yurdu sandıkları da raporla ortaya çıktı.
Sosyal Haklar Derneği (SHD) Adana Aladağ’da 11’i çocuk ,12 kişinin can verdiği öğrenci yurdu yangını için bir rapor hazırladı SHD’nin, çocuklarını kaybeden sekiz ve çocukları yaralanan yedi aileyle görüşerek hazırladığı raporda çarpıcı bilgilere yer verildi.
Hürriyet'te İsmail Saymaz'ın haberine göre İlçede on yıl önce yapılan devlet yurdunun “çürük” olduğu gerekçesiyle yıkıldığı belirtilerek, “Yurttaşların iddiasına göre çürük raporu, yurda değil yan tarafındaki lojmanlara verilmiş olmasına rağmen yurt da yıkılmış. Barınma sorunu çözülmeden yurdun yıkılmasına herkesin tepkili olduğu gözlenmiştir” denildi.
Ailelerin tarikat yurduna mecbur bırakıldığı ifade edilerek, şöyle devam edildi: “Bazı aileler, söz konusu yurdu devlet yurdu zannetmektedir. Devlet yurdu yıkıldığında çocuklarının nerede kalacağını soran ailelere İlçe Milli Eğitim, bu yurdu adres göstermiştir.
‘Yurt talebi karşılanmadı’
“Kaymakam da dahil pek çok devlet yetkilisiyle görüşen aileler; defalarca yeni yurt talebinde bulunmuş ancak bu taleplerin hiçbiri karşılanmamıştır. Halkın yoksul olması nedeniyle çocuklarının eğitim alabilmelerini sağlamak için tek seçeneklerinin, yetkililerin devlet yurdu muamelesi yaptığı tarikat yurtlarına göndermeleri olduğu tespit edilmiştir.”
'Kızların okuması günah'
Rapora göre aileler, heyete şu bilgileri verdi:
- Çocuklara temizlik yaptırılıyor ve bulaşık yıkatılıyor. Çocuklar bulaşık yıkarken elektrik şalterinin attığı yönetime bildirilmesine rağmen önlem alınmadı.
- Her gün uzun saatler boyunca ağır din eğitiminden geçiriliyorlar. Çocuklar akşam ders çalışmak istediklerinde buna müsaade edilmiyor, hatta kimi çocuklara “Kız çocuklarının okuması günah zaten” deniyor.
- Çocuklara zaman zaman şiddet uygulanıyor.
- Çocuklarının nasıl ortamlarda kaldığını görmek isteyen babalara, erkek oldukları için müsaade edilmiyor.
21 Aralık 2016 Çarşamba
Trump'tan Rus büyükelçisine suikast yorumu: Haklı olduğumu gösterdi
ABD'de başkan seçilen Donald Trump, bu hafta Berlin ve Ankara'da meydana gelen saldırıların, Müslümanların ABD'ye göç etmesinin sınırlanmasını önermekle ne kadar haklı olduğunu gösterdiğini söyledi.
Berlin'de bir Noel pazarına giren kamyonla 12 kişinin öldürülmesi ve Ankara'da Rusya büyükelçisinin bir suikasta kurban gitmesi hakkında görüşü sorulan Trump, "Bu olanlar korkunç" dedi.
DEAŞ örgütü Berlin saldırısının sorumluluğunu üstlendi ancak Amerikalı yetkililer, olayın DEAŞ tarafından yönetildiğine dair bir kanıt görmediklerini söylüyor.
Ankara'da Rus Büyükelçisi Andrei Karlov'u öldüren kişi de eylem sırasında Suriye'deki savaşla ilgili sloganlar haykırmıştı.
cnntürk'ün haberine göre; Trump, bu şiddet olaylarının ardından Müslümanların ABD'ye girişi hakkındaki görüşünü soran gazetecilere, "Benim planlarımı öteden beri biliyorsunuz. Haklı olduğum kanıtlandı. Yüzde yüz kanıtlandı. Olanlar utanç verici" dedi.
Trump seçim kampanyası sırasında terörle mücadele yöntemi olarak geçici bir süre için Müslümanların ABD'ye girişinin yasaklanması önermiş, bu görüşü hem ABD'de hem de ülke dışında çok eleştirilmişti.
Trump daha sonra bu önerisini yumuşatarak terör ihraç ettiği bilinen bölgelerden gelen ve güvenlik kontrollerinin yapılması mümkün olmayan kişilerin girişine engel olunması gerektiğini söylemişti.
Trump Pazartesi günü meydana gelen Berlin saldırısıyla ilgili olarak yaptığı yazılı açıklamada, DEAŞ ve diğer militan İslamcı gruplar için, "Kendi küresel cihadları kapsamında sürekli olarak Hıristiyanları yaşadıkları yerlerde ve ibadet mekanlarında öldürüyorlar" demişti.
Ancak dün yaptığı açıklamada, daha önce Hıristiyanlara yaptığı atfı kullanmayan Trump bu kez, "Bu insanlığa karşı bir saldırıdır ve mutlaka durdurulmalıdır" dedi.
ABD yetkilileri, Trump'ın ilk sözlerinin Müslümanlar arasında Batı aleyhtarı duyguları körüklemesinden ve Müslüman toplumlarının şiddetle mücadelede gösterdikleri işbirliğini zayıflatmasından kaygı duymuşlardı.
Berlin'de bir Noel pazarına giren kamyonla 12 kişinin öldürülmesi ve Ankara'da Rusya büyükelçisinin bir suikasta kurban gitmesi hakkında görüşü sorulan Trump, "Bu olanlar korkunç" dedi.
DEAŞ örgütü Berlin saldırısının sorumluluğunu üstlendi ancak Amerikalı yetkililer, olayın DEAŞ tarafından yönetildiğine dair bir kanıt görmediklerini söylüyor.
Ankara'da Rus Büyükelçisi Andrei Karlov'u öldüren kişi de eylem sırasında Suriye'deki savaşla ilgili sloganlar haykırmıştı.
cnntürk'ün haberine göre; Trump, bu şiddet olaylarının ardından Müslümanların ABD'ye girişi hakkındaki görüşünü soran gazetecilere, "Benim planlarımı öteden beri biliyorsunuz. Haklı olduğum kanıtlandı. Yüzde yüz kanıtlandı. Olanlar utanç verici" dedi.
Trump seçim kampanyası sırasında terörle mücadele yöntemi olarak geçici bir süre için Müslümanların ABD'ye girişinin yasaklanması önermiş, bu görüşü hem ABD'de hem de ülke dışında çok eleştirilmişti.
Trump daha sonra bu önerisini yumuşatarak terör ihraç ettiği bilinen bölgelerden gelen ve güvenlik kontrollerinin yapılması mümkün olmayan kişilerin girişine engel olunması gerektiğini söylemişti.
Trump Pazartesi günü meydana gelen Berlin saldırısıyla ilgili olarak yaptığı yazılı açıklamada, DEAŞ ve diğer militan İslamcı gruplar için, "Kendi küresel cihadları kapsamında sürekli olarak Hıristiyanları yaşadıkları yerlerde ve ibadet mekanlarında öldürüyorlar" demişti.
Ancak dün yaptığı açıklamada, daha önce Hıristiyanlara yaptığı atfı kullanmayan Trump bu kez, "Bu insanlığa karşı bir saldırıdır ve mutlaka durdurulmalıdır" dedi.
ABD yetkilileri, Trump'ın ilk sözlerinin Müslümanlar arasında Batı aleyhtarı duyguları körüklemesinden ve Müslüman toplumlarının şiddetle mücadelede gösterdikleri işbirliğini zayıflatmasından kaygı duymuşlardı.
MEB'de 2 bine yakın personel açığa alındı
Milli Eğitim Bakanlığı'nca (MEB), FETÖ soruşturması kapsamında, bin 980 personel açığa alındı.
MEB'de aralarında öğretmenlerin de bulunduğu bin 980 personel hakkında, FETÖ terör örgütüyle irtibatlı oldukları gerekçesiyle görevden uzaklaştırma tedbiri alındı.
Bakanlıkta, "görevde bulunmasında sakınca görülmesi nedeniyle" uzaklaştırma tedbiri uygulanan personel hakkında inceleme ve araştırma çalışmaları devam ediyor.
MEB'de aralarında öğretmenlerin de bulunduğu bin 980 personel hakkında, FETÖ terör örgütüyle irtibatlı oldukları gerekçesiyle görevden uzaklaştırma tedbiri alındı.
Bakanlıkta, "görevde bulunmasında sakınca görülmesi nedeniyle" uzaklaştırma tedbiri uygulanan personel hakkında inceleme ve araştırma çalışmaları devam ediyor.
Etiketler:
darbe,
fethullah gülen,
haber,
ohal,
öğretmen
Ehliyet ve pasaport ücretlerine zam geldi
Muhasebat Genel Müdürlüğü, değerli kağıtlar tablosunda yer alan ücretleri 2017 yılı için yeniden belirledi. Belirlenen yeni fiyatlara göre 2016 yılında 87,5 lira olan pasaport defter bedeli 94 lira olarak güncellendi.
Resmi gazete’nin bugünkü sayısında yer alan Muhasebat Genel Müdürlüğü değerli kağıtlar genel tebliğine göre, bir süre önce kamuoyunda tartışma konusu olan sürücü belgesi bedeli, tebliğ kapsamında 117 TL olarak belirlendi.
Buna göre, pasaport defteri 94 lira,, evlilik cüzdanı ise 86 lira olacak. Değiştirme nedeniyle verilen TC kimlik kartları için 16 TL, eğer kayıp nedeniyle düzenleniyorsa 32 TL'lik bedel talep edilecek. Gelecek yıl, noter kağıtları ve beyanname için 9.50 TL, protesto, vekaletname ve re'sen senet için 19 TL, her bir banka çeki yaprağı için ise 5.60 TL bedel ödenecek.
Değerli Kağıdın Cinsi / Bedel (TL)
1 - Noter kağıtları :
a) Noter kağıdı 9,50
b) Beyanname 9,50
c) Protesto, vekaletname, re’sen senet 19,00
2 - (Mülga:30/12/2004-5281/14.md)
3 - Pasaportlar 94,00
4-İkamet İzni (değişik:28/7/2016- 6735/27 md.) 63,00
5 - (Mülga:30/12/2004-5281/14.md)
6 – (Değişik:14/1/2016-6661/3.md.)
a) Kanuni bildirim süresi dışında doğum nedeniyle düzenlenen Türkiye Cumhuriyeti kimlik kartı 16,00
b) Değiştirme nedeniyle düzenlenen Türkiye Cumhuriyeti kimlik kartı16,00
c) Kayıp nedeniyle düzenlenen Türkiye Cumhuriyeti kimlik kartı 32,00
7 - Aile cüzdanları 86,00
8 - (Mülga:30/12/2004-5281/14.md)
9 - Sürücü belgeleri 117,00
10 - Sürücü çalışma belgeleri (karneleri) 117,00
11 - Motorlu araç trafik belgesi 117,00
12 - Motorlu araç tescil belgesi 88,00
13 - İş makinesi tescil belgesi 85,00
14 - Banka çekleri (Her bir çek yaprağı) 5,60
15 - Mavi Kart (Ek: 9/5/2012-6304/9 md.) 8,50
16 - Yabancı çalışma izni belgesi (Ek:28/7/2016-6735/27. md.) 63,00
17 - Yabancı çalışma izni belgesi (Ek:28/7/2016-6735/27. md.) 63,00
Resmi gazete’nin bugünkü sayısında yer alan Muhasebat Genel Müdürlüğü değerli kağıtlar genel tebliğine göre, bir süre önce kamuoyunda tartışma konusu olan sürücü belgesi bedeli, tebliğ kapsamında 117 TL olarak belirlendi.
Buna göre, pasaport defteri 94 lira,, evlilik cüzdanı ise 86 lira olacak. Değiştirme nedeniyle verilen TC kimlik kartları için 16 TL, eğer kayıp nedeniyle düzenleniyorsa 32 TL'lik bedel talep edilecek. Gelecek yıl, noter kağıtları ve beyanname için 9.50 TL, protesto, vekaletname ve re'sen senet için 19 TL, her bir banka çeki yaprağı için ise 5.60 TL bedel ödenecek.
Değerli Kağıdın Cinsi / Bedel (TL)
1 - Noter kağıtları :
a) Noter kağıdı 9,50
b) Beyanname 9,50
c) Protesto, vekaletname, re’sen senet 19,00
2 - (Mülga:30/12/2004-5281/14.md)
3 - Pasaportlar 94,00
4-İkamet İzni (değişik:28/7/2016- 6735/27 md.) 63,00
5 - (Mülga:30/12/2004-5281/14.md)
6 – (Değişik:14/1/2016-6661/3.md.)
a) Kanuni bildirim süresi dışında doğum nedeniyle düzenlenen Türkiye Cumhuriyeti kimlik kartı 16,00
b) Değiştirme nedeniyle düzenlenen Türkiye Cumhuriyeti kimlik kartı16,00
c) Kayıp nedeniyle düzenlenen Türkiye Cumhuriyeti kimlik kartı 32,00
7 - Aile cüzdanları 86,00
8 - (Mülga:30/12/2004-5281/14.md)
9 - Sürücü belgeleri 117,00
10 - Sürücü çalışma belgeleri (karneleri) 117,00
11 - Motorlu araç trafik belgesi 117,00
12 - Motorlu araç tescil belgesi 88,00
13 - İş makinesi tescil belgesi 85,00
14 - Banka çekleri (Her bir çek yaprağı) 5,60
15 - Mavi Kart (Ek: 9/5/2012-6304/9 md.) 8,50
16 - Yabancı çalışma izni belgesi (Ek:28/7/2016-6735/27. md.) 63,00
17 - Yabancı çalışma izni belgesi (Ek:28/7/2016-6735/27. md.) 63,00
İstanbul'un 10 ilçesinde elektrik kesintisi
İstanbul'un 10 ilçesinin bazı mahallelerine 23 Aralık'ta elektrik verilemeyecek.
İstanbul Anadolu Yakası Elektrik Dağıtım AŞ'den yapılan açıklamaya göre;
Ataşehir'de 09.00-17.00'de, Ferhatpaşa Mahallesi 15, 4, 6. sokaklar, Yeditepe, 5, 10, 3, 101, 1, 50 ve 54. ve Karadeniz sokakları, İçerenköy MahallesiKarsan, Başıbüyük Yolu, Esin, Bahçe, Duyarlı, Karsan, Tepelik, Cihan, Erkut, Magosa, Aydın, Akça, Kavaklar, Balin, Yücel, Mertlik, Baharım, Gülen, Özen, Demet, Kayışdağı, Derin, Şükran, Prof. Dr. Necmettin Erbakan sokakları, Mimar Sinan Mahallesi Tepe Sokağı,
Beykoz'da 09.30-11.30'da, Göztepe Mahallesi Atatürk Sokağı elektrik alamayacak.
Çekmeköy'de 09.00-18.00'de, Taşdelen Mahallesi Atabey, Cengaver, Can sokakları, 13.00-15.00'te, Mehmet Akif Mahallesi Afacan, Senem, Nazlı, Mesut, Alınteri, Ulubatlı Hasan, Aydın Menderes, Hasan Efendi sokakları, HamidiyeMahallesi Ulubatlı Hasan Sokağı, 13.00-16.00'da, Mimar Sinan Mahallesi Aşıklar Çayırı, Nil, Name, Mimar Sinan, Yalınay sokakları,
Kadıköy'de 09.30-11.00'de, Göztepe Mahallesi Tanzimat, Avcı sokakları, 15.30-17.00'de, Koşuyolu Mahallesi Koşuyolu, Lambacı sokakları, Kartal'da 09.00-17.00'de, Orhantepe Mahallesi Yaprak, Cami, Fethiye, Cumhuriyet, Derya, Taylan sokaklarında elektrik kesintisi uygulanacak.
Sancaktepe'de 09.00-11.00'de, Emek Mahallesi Onur, Sütlüce sokakları,
Şile'de 09.00-13.00'te, Ağva Merkez Mahallesi Plaj, Cansever, Cihannur, Deniz, Özçiçek, Yakuplu, Rıhtım, Hatıra, Korkut Bey, Gülnaz, Sağlık, Öğretmenler, Güzelyalı, Dirayet, Hasret, Kuzey, Hendek, Doktor, Beyaz Gelincik, Karaköy, Soydan, Sarraf, Park, Kara Ağaç, Ahmet Yesevi, Şile sokakları, 14.00-17.00'de, Ağva Merkez Mahallesi Nostalji, Baharat Yolu, Beyaz Akasya, Ayyıldız, Muşebak, Hazerfan, Anayurt, Adalar, Yakuplu, Rıhtım, Lise Yolu, İsmail Dinçer, Ilıca, Kuzey, Nihat Erim, Dereli, İlgi, Bosna, Mihrap, Postacı Hasan Uzun, Alper, Yeni Cami, PTT, Evliya Çelebi, Şile'de Dumlupınar, Göztepe sokaklarında elektrik kesintisi yapılacak.
Tuzla'da 09.00-14.00'te, Cami Mahallesi Şehitler Sokağı, 09.00-17.00'de, Tepeören Mahallesi Kirazlı, Şifa sokakları,
Ümraniye'de 09.00-12.00'de, Necip Fazıl Mahallesi Kübra, 19 Mayıs, Kooperatif sokakları, Yukarı Dudullu Mahallesi Nato Yolu, Ateş, Gülistan, Alev, Acısu sokakları, 16.00-18.00'de, Saray Mahallesi Akçakoca Sokağı,
Üsküdar'da 10.00-12.00'de, Mimar Sinan Mahallesi Katibim Azizbey, Durbalı, Bülbüldere Çıkmazı, Gümüş Arayıcı, Koltukçu Musa, Cambaz Ali, Kevakipzade, Solak Sinan Camii Önü, Hacı Mutlu, Toygar Hamza, Solak Çıkmazı, Halil Efendi Çeşmesi, Dibekçi Ahmet, Terlikçi, İsmail Dümbüllü, Bağlı Bahçe, Selamiali Efendi, Mumhane, Ethemağa, Hamam, Katibim Azizbey sokakları, 14.00-15.00'te, Mimar Sinan Mahallesi Durbalı, Şair Ruhi, Himmet Baba, Durbalı Cami, Zenciler Yeniyol, Hatmi, Zenciler, Selamiali Efendi, Güner sokakları, Murat Reis Mahallesi Hatmi, Şehit Nazmi Ermurat, Hatmiyan, Yan, Bilgi, Bostaniçi 1., Selamiali Efendi sokakları, 14.00-16.00'da, Burhaniye Mahallesi Kanuni Sultan Süleyman Sokağı elektrik alamayacak.
İstanbul Anadolu Yakası Elektrik Dağıtım AŞ'den yapılan açıklamaya göre;
Ataşehir'de 09.00-17.00'de, Ferhatpaşa Mahallesi 15, 4, 6. sokaklar, Yeditepe, 5, 10, 3, 101, 1, 50 ve 54. ve Karadeniz sokakları, İçerenköy MahallesiKarsan, Başıbüyük Yolu, Esin, Bahçe, Duyarlı, Karsan, Tepelik, Cihan, Erkut, Magosa, Aydın, Akça, Kavaklar, Balin, Yücel, Mertlik, Baharım, Gülen, Özen, Demet, Kayışdağı, Derin, Şükran, Prof. Dr. Necmettin Erbakan sokakları, Mimar Sinan Mahallesi Tepe Sokağı,
Beykoz'da 09.30-11.30'da, Göztepe Mahallesi Atatürk Sokağı elektrik alamayacak.
Çekmeköy'de 09.00-18.00'de, Taşdelen Mahallesi Atabey, Cengaver, Can sokakları, 13.00-15.00'te, Mehmet Akif Mahallesi Afacan, Senem, Nazlı, Mesut, Alınteri, Ulubatlı Hasan, Aydın Menderes, Hasan Efendi sokakları, HamidiyeMahallesi Ulubatlı Hasan Sokağı, 13.00-16.00'da, Mimar Sinan Mahallesi Aşıklar Çayırı, Nil, Name, Mimar Sinan, Yalınay sokakları,
Kadıköy'de 09.30-11.00'de, Göztepe Mahallesi Tanzimat, Avcı sokakları, 15.30-17.00'de, Koşuyolu Mahallesi Koşuyolu, Lambacı sokakları, Kartal'da 09.00-17.00'de, Orhantepe Mahallesi Yaprak, Cami, Fethiye, Cumhuriyet, Derya, Taylan sokaklarında elektrik kesintisi uygulanacak.
Sancaktepe'de 09.00-11.00'de, Emek Mahallesi Onur, Sütlüce sokakları,
Şile'de 09.00-13.00'te, Ağva Merkez Mahallesi Plaj, Cansever, Cihannur, Deniz, Özçiçek, Yakuplu, Rıhtım, Hatıra, Korkut Bey, Gülnaz, Sağlık, Öğretmenler, Güzelyalı, Dirayet, Hasret, Kuzey, Hendek, Doktor, Beyaz Gelincik, Karaköy, Soydan, Sarraf, Park, Kara Ağaç, Ahmet Yesevi, Şile sokakları, 14.00-17.00'de, Ağva Merkez Mahallesi Nostalji, Baharat Yolu, Beyaz Akasya, Ayyıldız, Muşebak, Hazerfan, Anayurt, Adalar, Yakuplu, Rıhtım, Lise Yolu, İsmail Dinçer, Ilıca, Kuzey, Nihat Erim, Dereli, İlgi, Bosna, Mihrap, Postacı Hasan Uzun, Alper, Yeni Cami, PTT, Evliya Çelebi, Şile'de Dumlupınar, Göztepe sokaklarında elektrik kesintisi yapılacak.
Tuzla'da 09.00-14.00'te, Cami Mahallesi Şehitler Sokağı, 09.00-17.00'de, Tepeören Mahallesi Kirazlı, Şifa sokakları,
Ümraniye'de 09.00-12.00'de, Necip Fazıl Mahallesi Kübra, 19 Mayıs, Kooperatif sokakları, Yukarı Dudullu Mahallesi Nato Yolu, Ateş, Gülistan, Alev, Acısu sokakları, 16.00-18.00'de, Saray Mahallesi Akçakoca Sokağı,
Üsküdar'da 10.00-12.00'de, Mimar Sinan Mahallesi Katibim Azizbey, Durbalı, Bülbüldere Çıkmazı, Gümüş Arayıcı, Koltukçu Musa, Cambaz Ali, Kevakipzade, Solak Sinan Camii Önü, Hacı Mutlu, Toygar Hamza, Solak Çıkmazı, Halil Efendi Çeşmesi, Dibekçi Ahmet, Terlikçi, İsmail Dümbüllü, Bağlı Bahçe, Selamiali Efendi, Mumhane, Ethemağa, Hamam, Katibim Azizbey sokakları, 14.00-15.00'te, Mimar Sinan Mahallesi Durbalı, Şair Ruhi, Himmet Baba, Durbalı Cami, Zenciler Yeniyol, Hatmi, Zenciler, Selamiali Efendi, Güner sokakları, Murat Reis Mahallesi Hatmi, Şehit Nazmi Ermurat, Hatmiyan, Yan, Bilgi, Bostaniçi 1., Selamiali Efendi sokakları, 14.00-16.00'da, Burhaniye Mahallesi Kanuni Sultan Süleyman Sokağı elektrik alamayacak.
20 Aralık 2016 Salı
FETÖ Clinton'ın kampanyasına milyon dolarlar yatırdı
FETÖ'nün yasa dışı faaliyetlerini soruşturan 'Amsterdam & Partners' hukuk firmasından Robert Amsterdam Fetullah Gülen'in ABD Başkan adayı Hillary Clinton’a milyon dolarlarca yardım aktardığını söyledi.
Sputnik’e konuşan Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) uluslararası yasa dışı faaliyetlerini hukuki olarak soruşturan Londra merkezli 'Amsterdam & Partners' hukuk firmasından Robert Amsterdam, “Demokratlar, sistemlerinin Ruslar tarafından hacklendiğine dair konuşacaklarına, aslında Gülen’le ilgili konuşmalılar. Hillary Clinton’a yardım etmek isteyen Gülen, başkan adayının kampanyasına milyonlarca dolar aktardı” dedi.
Gülen hareketinin ABD’nin Pensilvanya eyaletindeki bir vaizden daha fazlası olduğunun altını çizen Amsterdam, “Bu, milyarlarca dolarlık, çok boyutlu bir suç şebekesi ve aynı zamanda dünya düzeni için de gerçek bir tehdit” diye konuştu.
'Bu olay, Türkiye ve Rusya'yı daha da yakınlaştıracak'
Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov’a yönelik suikastin de detaylı bir şekilde incelenmesi gerektiğini ifade eden avukat, şöyle devam etti: “Seküler bir polis memurunun Halep’le ilgili açıklama yapmasının, izleyen herkes için kolay cevapların kabul edilmemesi, olayın daha derinden araştırılması için bir uyarı olduğunu düşünüyorum. Bu olay, Rusya ve Türkiye’yi daha da yakınlaştıracak. İki liderin de bunun provokasyon olduğunu gayet iyi anladığını görüyorum ve bu provokasyona verilebilecek en iyi yanıt da normalleşmeyi sürdürmek.”
Sputnik’e konuşan Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) uluslararası yasa dışı faaliyetlerini hukuki olarak soruşturan Londra merkezli 'Amsterdam & Partners' hukuk firmasından Robert Amsterdam, “Demokratlar, sistemlerinin Ruslar tarafından hacklendiğine dair konuşacaklarına, aslında Gülen’le ilgili konuşmalılar. Hillary Clinton’a yardım etmek isteyen Gülen, başkan adayının kampanyasına milyonlarca dolar aktardı” dedi.
Gülen hareketinin ABD’nin Pensilvanya eyaletindeki bir vaizden daha fazlası olduğunun altını çizen Amsterdam, “Bu, milyarlarca dolarlık, çok boyutlu bir suç şebekesi ve aynı zamanda dünya düzeni için de gerçek bir tehdit” diye konuştu.
'Bu olay, Türkiye ve Rusya'yı daha da yakınlaştıracak'
Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov’a yönelik suikastin de detaylı bir şekilde incelenmesi gerektiğini ifade eden avukat, şöyle devam etti: “Seküler bir polis memurunun Halep’le ilgili açıklama yapmasının, izleyen herkes için kolay cevapların kabul edilmemesi, olayın daha derinden araştırılması için bir uyarı olduğunu düşünüyorum. Bu olay, Rusya ve Türkiye’yi daha da yakınlaştıracak. İki liderin de bunun provokasyon olduğunu gayet iyi anladığını görüyorum ve bu provokasyona verilebilecek en iyi yanıt da normalleşmeyi sürdürmek.”
'sahte psikolog" televizyon programına bile çıkmış
Sosyal medya şu sıralar ‘sahte psikolog’ iddiası ile çalkalanıyor. Özel bir üniversitenin psikoloji-sosyoloji bölümünde mezun olduğunu söyleyen Çağla Düvenci Sönmez, bu unvanla televizyon programlarına katıldı, bir çok ünlü firmaya ait ürünün tanıtımını yaptı.
hurriyet.com.tr'de yer alan habere göre Sosyal medyanın etkin bir kullanıcısı olan Sönmez’in Instagram’da takipçi sayısı 190 bine yakın. Sönmez, üyesi olduğu tüm sosyal medya alanlarında kendisini ‘psikolog-sosyolog’ olarak tanıtıyor. Danışmanlık hizmeti için fatura kestiğini belirten Sönmez, bir kadının, yemek problemi olan yakını için yönelttiği soruya, yüz yüze görüşmede 250 TL+KDV ücret aldığını belirtiyor.
Yine Sönmez’in paylaşımlarına göre, özellikle bebek ve çocuklara yönelik üretim yapan firmaların ürün tanıtımlarını yaptığı anlaşıldı. Ancak Sönmez ile ilgili yapılan araştırmalarda psikoloji bölümü mezunu olmadığı anlaşılıyor. Bilgi Üniversitesi Öğrenci İşleri’nden alınan yanıta göre Sönmez 27 Ocak 2010’da Sosyoloji Bölümü’nden mezun oldu. Okulun verdiği bilgiye göre Sönmez’in diploma numarası ise 127.. olarak kayıtlara girdi.
Başbakanlığa bildirdiler
Aralarında Sönmez’in takipçilerinin de olduğu çok sayıda kişinin BİMER başvurusunda, Sönmez hakkında gerekli araştırmanın yapılması istendi. Başvurularda, durumdan haberi olmayan çok sayıda kadının kandırıldığı öne sürüldü. Öte yandan, Sönmez ile bazı takipçileri arasında da sosyal medya hesapları üzerinde tartışmaların yaşandığı anlaşıldı. Sönmez’in, kendisini eleştiren bazı takipçilere ‘şişko’, ‘şizofren’ gibi ağır ifadeler kullandığı anlaşıldı.
Faturayı kestim vergiyi ödedim
Sönmez, Instagram hesabı üzerinden önceki akşam yaptığı açıklamada ise “Aklıselim bir insan psikolojik danışmanlık almadığı birinin diplomasını neden bu denli sorgular? Bugüne kadar benden danışmanlık almış kişiler danışmanlık şirketim tarafından faturalandırılmış, vergisi ödenmiş. 2 yıldır bloggerlığa ağırlık vermem sebebiyle danışmanlık da vermiyorum. Ben bloggerım. Şirketim var mı vergi borcum var mı merak eden girip ticaret odasından arayabilir. Geri kalan kısım çalıştığım markalarla beni ilgilendirir. Kimseye ispatlayacağım bir durum yok” dedi.
Psikologlar Derneği'ne iletildi
Öte yandan konu ile ilgili Türk Psikologlar Derneği’ne de başvurulduğu öğrenildi. Derneğin etik kurulunun konu ile ilgili bilgilendirildiği anlaşıldı. Konu ile ilgili Hurriyet.com.tr’ye konuşan psikologlar ise “Ne yazık ki, başka meslek gruplarında olduğu gibi bizim meslekte de bu noktada sorun var. Psikoloji mezunu olmayan bu konuda eğitimi olmayan kişilerin, çocuk psikolojisi gibi hassas bir alanda ‘hizmet’ veriyor olmaları oldukça sorunlu. Danışmanlık hizmeti ada altında alınan ücret de kesilen fatura da suç oluşturuyor” dedi.
hurriyet.com.tr'de yer alan habere göre Sosyal medyanın etkin bir kullanıcısı olan Sönmez’in Instagram’da takipçi sayısı 190 bine yakın. Sönmez, üyesi olduğu tüm sosyal medya alanlarında kendisini ‘psikolog-sosyolog’ olarak tanıtıyor. Danışmanlık hizmeti için fatura kestiğini belirten Sönmez, bir kadının, yemek problemi olan yakını için yönelttiği soruya, yüz yüze görüşmede 250 TL+KDV ücret aldığını belirtiyor.
Yine Sönmez’in paylaşımlarına göre, özellikle bebek ve çocuklara yönelik üretim yapan firmaların ürün tanıtımlarını yaptığı anlaşıldı. Ancak Sönmez ile ilgili yapılan araştırmalarda psikoloji bölümü mezunu olmadığı anlaşılıyor. Bilgi Üniversitesi Öğrenci İşleri’nden alınan yanıta göre Sönmez 27 Ocak 2010’da Sosyoloji Bölümü’nden mezun oldu. Okulun verdiği bilgiye göre Sönmez’in diploma numarası ise 127.. olarak kayıtlara girdi.
Başbakanlığa bildirdiler
Aralarında Sönmez’in takipçilerinin de olduğu çok sayıda kişinin BİMER başvurusunda, Sönmez hakkında gerekli araştırmanın yapılması istendi. Başvurularda, durumdan haberi olmayan çok sayıda kadının kandırıldığı öne sürüldü. Öte yandan, Sönmez ile bazı takipçileri arasında da sosyal medya hesapları üzerinde tartışmaların yaşandığı anlaşıldı. Sönmez’in, kendisini eleştiren bazı takipçilere ‘şişko’, ‘şizofren’ gibi ağır ifadeler kullandığı anlaşıldı.
Faturayı kestim vergiyi ödedim
Sönmez, Instagram hesabı üzerinden önceki akşam yaptığı açıklamada ise “Aklıselim bir insan psikolojik danışmanlık almadığı birinin diplomasını neden bu denli sorgular? Bugüne kadar benden danışmanlık almış kişiler danışmanlık şirketim tarafından faturalandırılmış, vergisi ödenmiş. 2 yıldır bloggerlığa ağırlık vermem sebebiyle danışmanlık da vermiyorum. Ben bloggerım. Şirketim var mı vergi borcum var mı merak eden girip ticaret odasından arayabilir. Geri kalan kısım çalıştığım markalarla beni ilgilendirir. Kimseye ispatlayacağım bir durum yok” dedi.
Psikologlar Derneği'ne iletildi
Öte yandan konu ile ilgili Türk Psikologlar Derneği’ne de başvurulduğu öğrenildi. Derneğin etik kurulunun konu ile ilgili bilgilendirildiği anlaşıldı. Konu ile ilgili Hurriyet.com.tr’ye konuşan psikologlar ise “Ne yazık ki, başka meslek gruplarında olduğu gibi bizim meslekte de bu noktada sorun var. Psikoloji mezunu olmayan bu konuda eğitimi olmayan kişilerin, çocuk psikolojisi gibi hassas bir alanda ‘hizmet’ veriyor olmaları oldukça sorunlu. Danışmanlık hizmeti ada altında alınan ücret de kesilen fatura da suç oluşturuyor” dedi.
150 bin emekli memura ikramiye farkı
Yeni çıkacak yasa ile 30 yıldan fazla hizmeti olan memur emeklilerine, çalıştıkları her fazla yıl için ikramiye ödenecek. Noyan Doğan Hürriyet gazetesinde yeni düzenlemeyi ele aldı.
Ek ikramiyenin 7 bin 500 liraya kadar olan kısmı, yasanın çıkması halinde ocak ayından itibaren 3 ay içinde, kalanı ise 2018’de ödenecek. En düşük memur emeklisi 10 bin liradan fazla ikramiye alabilecek.
Yıllardır memur emeklilerinin ne büyük sorunu, ne kadar çalışırlarsa çalışsınlar 30 hizmet yılından fazla ikramiye alamamalarıydı. Daha açık şöyle anlatayım. Memur emeklisi, ister 35 yıl çalışsın, ister 40 yıl, isterse de 45 yıl; emekli olduğunda 30 yıl üzerinden ikramiyeye hak kazanabiliyor; 10-15 yılı, hatta 20 yıllık çalışmasının karşılığını alamıyordu. Neden, diyecek olursanız; kanun böyleydi de ondan.
2015’in başında ise Anayasa Mahkemesi, kanunda yazan, ‘emekli ikramiyesinin hesabında 30 fiili hizmet yılından fazla süreler dikkate alınmaz’ maddesini iptal etti. Böylece yıllardır süren haksız uygulama son buldu. Bu tarihten sonra emekli olanlar, kaç yıl çalıştılarsa o süre üzerinden ikramiye aldılar. Ancak Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), mahkeme kararının geçmişe yönelik uygulanamayacağını gerekçe göstererek, 2015 öncesi emekli olanların, ikramiye farkı için yaptığı başvuruları geri çevirdi. Hal böyle olunca da emekliler birer birer dava açmaya başladı.
Ne kadar ikramiye alacaksınız
Şimdi ise hem mahkemelerde yaşanan sorunların çözümü hem de geçmişte emekli olanların hak kayıplarının telafisi için hükümet harekete geçti. Önümüzdeki günlerde çıkması beklenen torba yasa ile 30 yıldan fazla hizmeti olan memur emeklilerine, çalıştıkları her fazla yıl için emekli ikramiyesi ödenecek. Yasanın yıl sonuna yetişmesi halinde, emeklilere 2017’nin Ocak ayında ikramiyeleri ödenmeye başlayacak.
Peki, ne kadar fark ödenecek? Emekli memurlar, ikramiye farklarını, emekli oldukları yıldaki maaş katsayısı üzerinden alacaklar. Çok basit bir örnekle anlatayım: 35 yıllık memuriyetiniz var, 2010 yılında emekli oldunuz ve 30 yıllık ikramiye alabildiniz. Diyelim ki, ikramiyeye konu olan maaşınız da o tarihte, 1200 lira. Alacağınız ikramiye farkı 6 bin liraya yakın olacak.
Ödemeler iki yılda yapılacak
Yasa çıktıktan sonra, bir yıl içinde başvuran emeklilere, alacakları ek ikramiyenin 7500 liraya kadar olan kısmı, başvuru tarihinden itibaren 3 ay içinde ödenecek. Kalan kısım ise, ertesi yılın aynı ayı içinde kanunu faiziyle birlikte ödenecek. Bunu da örnekleyeyim. Diyelim ki, 13 bin liralık ek ikramiye alacaksınız, 2017’nin Ocak ayında başvurdunuz. Bunun 7500 lirasını üç ay içinde SGK size ödeyecek, kalan 5500 lirayı da yasal faiziyle birlikte 2018’nin Ocak-Mart döneminde alacaksınız.
Daha iyi anlaşılması adına bir örnek daha vereyim. 40 yıllık hizmet yılınız var, 2000 yılında emekli oldunuz ve 30 yıllık ikramiye aldınız. Yeni düzenleme çerçevesinde, 2000 yılındaki maaşınıza göre hesaplanan emekli ikramiyesine göre siz ya da hak sahipleri 10 yıllık daha ikramiye alabilecek.
Bu haktan en düşük kademedeki memurdan en yüksek makamdaki memura kadar tüm emeklileri yararlanacak. Yasa ile çıkacak düzenlemenin ise yaklaşık 150 bin memur emeklisini ilgilendireceği tahmin ediliyor.
Ek ikramiyenin 7 bin 500 liraya kadar olan kısmı, yasanın çıkması halinde ocak ayından itibaren 3 ay içinde, kalanı ise 2018’de ödenecek. En düşük memur emeklisi 10 bin liradan fazla ikramiye alabilecek.
Yıllardır memur emeklilerinin ne büyük sorunu, ne kadar çalışırlarsa çalışsınlar 30 hizmet yılından fazla ikramiye alamamalarıydı. Daha açık şöyle anlatayım. Memur emeklisi, ister 35 yıl çalışsın, ister 40 yıl, isterse de 45 yıl; emekli olduğunda 30 yıl üzerinden ikramiyeye hak kazanabiliyor; 10-15 yılı, hatta 20 yıllık çalışmasının karşılığını alamıyordu. Neden, diyecek olursanız; kanun böyleydi de ondan.
2015’in başında ise Anayasa Mahkemesi, kanunda yazan, ‘emekli ikramiyesinin hesabında 30 fiili hizmet yılından fazla süreler dikkate alınmaz’ maddesini iptal etti. Böylece yıllardır süren haksız uygulama son buldu. Bu tarihten sonra emekli olanlar, kaç yıl çalıştılarsa o süre üzerinden ikramiye aldılar. Ancak Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), mahkeme kararının geçmişe yönelik uygulanamayacağını gerekçe göstererek, 2015 öncesi emekli olanların, ikramiye farkı için yaptığı başvuruları geri çevirdi. Hal böyle olunca da emekliler birer birer dava açmaya başladı.
Ne kadar ikramiye alacaksınız
Şimdi ise hem mahkemelerde yaşanan sorunların çözümü hem de geçmişte emekli olanların hak kayıplarının telafisi için hükümet harekete geçti. Önümüzdeki günlerde çıkması beklenen torba yasa ile 30 yıldan fazla hizmeti olan memur emeklilerine, çalıştıkları her fazla yıl için emekli ikramiyesi ödenecek. Yasanın yıl sonuna yetişmesi halinde, emeklilere 2017’nin Ocak ayında ikramiyeleri ödenmeye başlayacak.
Peki, ne kadar fark ödenecek? Emekli memurlar, ikramiye farklarını, emekli oldukları yıldaki maaş katsayısı üzerinden alacaklar. Çok basit bir örnekle anlatayım: 35 yıllık memuriyetiniz var, 2010 yılında emekli oldunuz ve 30 yıllık ikramiye alabildiniz. Diyelim ki, ikramiyeye konu olan maaşınız da o tarihte, 1200 lira. Alacağınız ikramiye farkı 6 bin liraya yakın olacak.
Ödemeler iki yılda yapılacak
Yasa çıktıktan sonra, bir yıl içinde başvuran emeklilere, alacakları ek ikramiyenin 7500 liraya kadar olan kısmı, başvuru tarihinden itibaren 3 ay içinde ödenecek. Kalan kısım ise, ertesi yılın aynı ayı içinde kanunu faiziyle birlikte ödenecek. Bunu da örnekleyeyim. Diyelim ki, 13 bin liralık ek ikramiye alacaksınız, 2017’nin Ocak ayında başvurdunuz. Bunun 7500 lirasını üç ay içinde SGK size ödeyecek, kalan 5500 lirayı da yasal faiziyle birlikte 2018’nin Ocak-Mart döneminde alacaksınız.
Daha iyi anlaşılması adına bir örnek daha vereyim. 40 yıllık hizmet yılınız var, 2000 yılında emekli oldunuz ve 30 yıllık ikramiye aldınız. Yeni düzenleme çerçevesinde, 2000 yılındaki maaşınıza göre hesaplanan emekli ikramiyesine göre siz ya da hak sahipleri 10 yıllık daha ikramiye alabilecek.
Bu haktan en düşük kademedeki memurdan en yüksek makamdaki memura kadar tüm emeklileri yararlanacak. Yasa ile çıkacak düzenlemenin ise yaklaşık 150 bin memur emeklisini ilgilendireceği tahmin ediliyor.
Meksika'da patlama: 29 ölü, 70'ten fazla yaralı
Meksika'nın ünlü havai fişek pazarında patlama meydana geldi. Olayda ilk belirlemelere göre 29 kişi hayatını kaybetti.
Meksika'nın başkenti Mexico City'de bir havai fişek mağazasında yaşanan patlamada en az 29 kişinin öldüğü, 70 kişinin yaralandığı bildirildi. Meksika Federal Polisi, kent merkezine 32 kilometre mesafedeki SanPablito bölgesinde bir havai fişek mağazasında patlama olduğunu açıkladı.Polis, ilk belirlemelere göre 29 kişinin hayatını kaybettiğini, 70 kişinin yaralandığını duyurdu. Patlama nedeniyle çevredeki binaların zarar gördüğünü de aktaran yetkililer, ölü ve yaralı sayısının artmasından endişe ediyor. cnntürk
Meksika'nın başkenti Mexico City'de bir havai fişek mağazasında yaşanan patlamada en az 29 kişinin öldüğü, 70 kişinin yaralandığı bildirildi. Meksika Federal Polisi, kent merkezine 32 kilometre mesafedeki SanPablito bölgesinde bir havai fişek mağazasında patlama olduğunu açıkladı.Polis, ilk belirlemelere göre 29 kişinin hayatını kaybettiğini, 70 kişinin yaralandığını duyurdu. Patlama nedeniyle çevredeki binaların zarar gördüğünü de aktaran yetkililer, ölü ve yaralı sayısının artmasından endişe ediyor. cnntürk
AVM’lere sivil polis kontrolü
Terör nedeniyle güvenliği en üst seviyeye çıkaran alışveriş merkezlerinde yeni bir uygulama daha başladı. AVM’lere müşteri gibi giden sivil polisler, güvenlik açıklarını tespit edip AVM yönetimlerine rapor sunuyor.
Hürriyet'in haberine göre son dönemlerde yaşanan terör saldırıları sonrası alışveriş merkezleri (AVM) de güvenlik önlemlerini arttırdı. Bu konuda Emniyet Genel Müdürlüğü ile de işbirlikleri yapıldığını anlatan İstinyepark Genel Müdürü Uğur Berk, “Bir yıl önce AVM’lerde güvenlik önlemleri azaltılsın tartışmaları vardı. Ancak artık bu alana yapılan yatırımlar da arttı. AVM’lerde güvenlik özel şirketler tarafından sağlanıyor. Ancak sivil polisler de müşteri gibi girip güvenlik zafiyetlerini tespit ediyor. Bunları AVM’lere rapor olarak sunuyor. Biz de bu raporlar doğrultusunda çalışma yapıyoruz” dedi.
Ziyaretçi sayısı
Türkiye’deki gelişmelerin sektöre etkisini değerlendiren Uğur Berk, şunları söyledi: “Özellikle terör saldırılarının olduğu dönemde AVM ziyaret sayılarında düşüş görüldü ancak ortalama sonuçlara baktığımızda seneyi normal seviyelerde tamamladık. AVM’deki güvenlikçilerin alanında uzman kişilerden seçiyoruz. Eski özel harekatçılar ve askerler tercih ediliyor. Bu gelişmeler Türkiye’de mağaza açmak isteyen yabancı markaları da etkiledi. Eskiden yabancı markalar İstinyepark’ta mağaza açmak için sıraya girerdi. Artık sadece yerli markalar sırada.”
Ciro arttı
Berk, şöyle konuştu: “Yıllık 16.5 milyon ziyaretçi sayısıyla İstinyepark İstanbul’da lüks tüketimin en önemli merkezlerinden biri konumunda. AVM’deki turist sayısı bu yıl yüzde 30 düştü ancak ciro yıl boyunca yüzde 4 arttı. Yerli tüketici de lüks ürünlere yöneldi. Özellikle genç nüfus indirimler sayesinde lüks ürünleri tercih etti. Kasım ayında ciro bir önceki yıla oranlar yüzde 15 arttı.”
AVM’deki C&A mağazasıyla ilgili de bilgi veren Berk, “Bu marka Defacto bünyesine geçti ancak mağaza LC Waikiki oldu” dedi.
Liraya geçmediler ama kuru sabitlediler
Son dönemlerde AVM ve perakendeciler arasında yaşanan kira tartışmalarını da değerlendiren Uğur Berk, şöyle konuştu: “Markaların ciroları arttı ama bunda kampanyaların etkisi büyüktü. Bu yüzden de karlılıklar düştü. Biz 4 ay önce kuru sabitledik. Doları 2.75 TL, Euro’yu ise 3.00 TL’ye sabitledik. Biz bu konuda her zaman markaların yanında olduk.” Berk, İzmir’de 250 milyon dolarlık yatırımla gerçekleştirilen, İzmir İstinyepark’ın 2018’de açılacağını bildirdi.
Hürriyet'in haberine göre son dönemlerde yaşanan terör saldırıları sonrası alışveriş merkezleri (AVM) de güvenlik önlemlerini arttırdı. Bu konuda Emniyet Genel Müdürlüğü ile de işbirlikleri yapıldığını anlatan İstinyepark Genel Müdürü Uğur Berk, “Bir yıl önce AVM’lerde güvenlik önlemleri azaltılsın tartışmaları vardı. Ancak artık bu alana yapılan yatırımlar da arttı. AVM’lerde güvenlik özel şirketler tarafından sağlanıyor. Ancak sivil polisler de müşteri gibi girip güvenlik zafiyetlerini tespit ediyor. Bunları AVM’lere rapor olarak sunuyor. Biz de bu raporlar doğrultusunda çalışma yapıyoruz” dedi.
Ziyaretçi sayısı
Türkiye’deki gelişmelerin sektöre etkisini değerlendiren Uğur Berk, şunları söyledi: “Özellikle terör saldırılarının olduğu dönemde AVM ziyaret sayılarında düşüş görüldü ancak ortalama sonuçlara baktığımızda seneyi normal seviyelerde tamamladık. AVM’deki güvenlikçilerin alanında uzman kişilerden seçiyoruz. Eski özel harekatçılar ve askerler tercih ediliyor. Bu gelişmeler Türkiye’de mağaza açmak isteyen yabancı markaları da etkiledi. Eskiden yabancı markalar İstinyepark’ta mağaza açmak için sıraya girerdi. Artık sadece yerli markalar sırada.”
Ciro arttı
Berk, şöyle konuştu: “Yıllık 16.5 milyon ziyaretçi sayısıyla İstinyepark İstanbul’da lüks tüketimin en önemli merkezlerinden biri konumunda. AVM’deki turist sayısı bu yıl yüzde 30 düştü ancak ciro yıl boyunca yüzde 4 arttı. Yerli tüketici de lüks ürünlere yöneldi. Özellikle genç nüfus indirimler sayesinde lüks ürünleri tercih etti. Kasım ayında ciro bir önceki yıla oranlar yüzde 15 arttı.”
AVM’deki C&A mağazasıyla ilgili de bilgi veren Berk, “Bu marka Defacto bünyesine geçti ancak mağaza LC Waikiki oldu” dedi.
Liraya geçmediler ama kuru sabitlediler
Son dönemlerde AVM ve perakendeciler arasında yaşanan kira tartışmalarını da değerlendiren Uğur Berk, şöyle konuştu: “Markaların ciroları arttı ama bunda kampanyaların etkisi büyüktü. Bu yüzden de karlılıklar düştü. Biz 4 ay önce kuru sabitledik. Doları 2.75 TL, Euro’yu ise 3.00 TL’ye sabitledik. Biz bu konuda her zaman markaların yanında olduk.” Berk, İzmir’de 250 milyon dolarlık yatırımla gerçekleştirilen, İzmir İstinyepark’ın 2018’de açılacağını bildirdi.
FETÖ’nün emniyet şeması ortaya çıktı
İstanbul Emniyet Müdürlüğü bünyesinde oluşturulan özel ekip tarafından Fetullahçı Terör Örgütü’nün emniyet yapılanmasının şeması ortaya çıkarıldı.
15 Temmuz hain Darbe Girişimin ardından İstanbul İl Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan’ın talimatıyla özel 100 kişilik ekip kurularak, Fetullahçı Terör Örgütü’nün emniyet yapılanması ortaya çıkarılması için çalışma başlatılmıştı. Özel ekip tarafından yürütülen çalışma kapsamında örgütün sözde ‘Abi’ ve ‘İmam’ konumundaki örgüt yöneticileri belirlenerek bir şema oluşturuldu.
Fetullah Gülen’in Kainat İmamı olarak gösterildiği şemada, Türkiye İmamı Kozanlı Ömer olarak bilinen Osman Hilmi Özdil, Polis memurları Türkiye İmamı’nın ise Süleyman Uysal olduğu öğrenildi. Şemada Rütbeliler Türkiye İmamı olarak görev yapan kişinin kimliğinin henüz belirlenemediği öğrenildi. Ayrıca şemada FETÖ’nün bölgelere ayrıldığı değerlendirilen çalışmada Polisler Marmara İmamı olarak ‘Mehmet’ kod adını kullanan Muhammet Alıç, altında bulunan Polisler Marmara Bölge Sekreteri olarak ‘Mesut’ kod adıyla Bülent Ecevit Bahadır’ın bulunuyor. Bülent Ecevit Bahadır’a bağlı olan kısımda ise evlilik imamı ‘Hasan’ kod adlı Hüseyin Sarı, Bilişim İmamı ‘Sinan’ kod adlı Salih Cömert ile Arayapıcı imam ‘Ali’ kod adlı Ahmet Şahsuvaroğlu’nun bulunduğu görülüyor.
Özel ekip tarafından yürütülen çalışma kapsamında, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde görev yapan 456 polis çıkartıldıkları mahkemeler tarafından tutuklanırken, 550 polis hakkında yürütülen soruşturmaların ise devam ettiği öğrenildi. Öte yandan yürütülen çalışma kapsamında emniyet ağabeyliği yaptığı tespit edilen 166 kişiden 105’i tutuklanırken, 61’inin ise yurt dışında olduğu öğrenildi. cnntürk
15 Temmuz hain Darbe Girişimin ardından İstanbul İl Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan’ın talimatıyla özel 100 kişilik ekip kurularak, Fetullahçı Terör Örgütü’nün emniyet yapılanması ortaya çıkarılması için çalışma başlatılmıştı. Özel ekip tarafından yürütülen çalışma kapsamında örgütün sözde ‘Abi’ ve ‘İmam’ konumundaki örgüt yöneticileri belirlenerek bir şema oluşturuldu.
Fetullah Gülen’in Kainat İmamı olarak gösterildiği şemada, Türkiye İmamı Kozanlı Ömer olarak bilinen Osman Hilmi Özdil, Polis memurları Türkiye İmamı’nın ise Süleyman Uysal olduğu öğrenildi. Şemada Rütbeliler Türkiye İmamı olarak görev yapan kişinin kimliğinin henüz belirlenemediği öğrenildi. Ayrıca şemada FETÖ’nün bölgelere ayrıldığı değerlendirilen çalışmada Polisler Marmara İmamı olarak ‘Mehmet’ kod adını kullanan Muhammet Alıç, altında bulunan Polisler Marmara Bölge Sekreteri olarak ‘Mesut’ kod adıyla Bülent Ecevit Bahadır’ın bulunuyor. Bülent Ecevit Bahadır’a bağlı olan kısımda ise evlilik imamı ‘Hasan’ kod adlı Hüseyin Sarı, Bilişim İmamı ‘Sinan’ kod adlı Salih Cömert ile Arayapıcı imam ‘Ali’ kod adlı Ahmet Şahsuvaroğlu’nun bulunduğu görülüyor.
Özel ekip tarafından yürütülen çalışma kapsamında, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde görev yapan 456 polis çıkartıldıkları mahkemeler tarafından tutuklanırken, 550 polis hakkında yürütülen soruşturmaların ise devam ettiği öğrenildi. Öte yandan yürütülen çalışma kapsamında emniyet ağabeyliği yaptığı tespit edilen 166 kişiden 105’i tutuklanırken, 61’inin ise yurt dışında olduğu öğrenildi. cnntürk
Beşiktaş saldırısında 1 şehit daha
Beşiktaş'ta meydana gelen terör saldırısında ağır yaralanan Çevikkuvvet polisi Ufuk Bozgeyik tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti.
Saldırıda şehit olanların sayısı 45 oldu. Bozgeyik Bağcılar Eğitim Araştırma Hastanesi yoğun bakım servisinde tedavi görüyordu.
Saldırıda şehit olanların sayısı 45 oldu. Bozgeyik Bağcılar Eğitim Araştırma Hastanesi yoğun bakım servisinde tedavi görüyordu.
ALS hastaları nefessiz kalmayacak!
ALS hastaları için düzenlenen “Yaşatmak İçin Adım At” projesi hayata geçti. Proje kapsamında ALS hastaları için jeneratör ve hasta taşıma lifti alın
ALS-MNH Derneği, 38. İstanbul Maratonuyla başlattıkları “Yaşatmak İçin Adım At” projesini tamamladı. Yaklaşık iki ay süren kampanya ile ALS hastaları için jeneratör ve hasta taşıma lifti alındı. Cihazların teslim töreni, kampanyanın her aşamasında destek ve emeklerini esirgemeyen koşucu ve destekçilerle birlikte gerçekleştirildi.
ALS Derneği Başkanı İsmail Göçek, hastaların ilerleyen safalarda solunum cihazlarına bağlandığını ve elektrik kesintilerinin ALS hastaları için ölümcül olabildiğini hatırlattı. Göçek, “Yaşamak İçin Bir Adım At” projesi kapsamında kendilerine destek veren 215 koşucu ve 639 bağışçı ile 53 bin TL’lik bağış topladıklarını söyledi. Bağışlarla, 20 jeneratör ve 10 taşıma lifti alındığını belirtti. Göçek, kampanyaya ve kendilerine destek veren herkese teşekkür etti.
ALS MNH Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Nilüfer Şeftalicioğlu, hastaların yaşam kalitesini arttırmak için çalıştıklarını, hedeflerinin bir bakım merkezi kurmak olduğunu söyledi. Şeftalicioğlu derneklerinin, anne-babası ALS hastası olan çocuklara burs verdiğini de belirtti.
Törende, Çekmece Kamu Hastaneleri Birliği; İstanbul Fizik, Tedavi, Rehabilitasyon Eğitim Araştırma Hastanesi; İstanbul Sağlık Bilimleri Üniversitesi; Kanuni Sultan Süleyman Eğitim Araştırma Hastanesi; Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF), Bağcılar Belediyesi; Kemerburgaz Üniversitesi; Küçükçekmece Rehberlik ve Araştırma Merkezi; Mehmet Akif Ersoy Göğüs Kalp Damar Cerrahisi Eğitim Araştırma Hastanesi; Gaziosmanpaşa Belediyesi; Başakşehir Devlet Hastanesi; Maltepe Beledeyisi; Kartal Belediyesi, Kadıköy Belediyesi ve Unilever temsilcilerine ALS Hastaları adına koştukları için teşekkür edilerek plaketleri ve madalyaları teslim edildi.
ALS Nedir?
Kaslarda erime ve güç kaybına neden olan ALS, Stephen Hawking hastalığı olarak da biliniyor. Birkaç yıl “Ice Bucket Challenge” adlı buz dökme kampanyasıyla hastalığın tüm dünyada bilinirliliği arttı. Hastalığın kökeninde, beyin sapı ve omurilikte bozulma yatıyor. Hastalık, bir süre sonra kaslarda erime ve güç kaybına neden oluyor. ALS hastaları tek başlarına hareket etmekte güçlük çekiyor, yatarak ya da tekerlekli sandalyede yaşamlarını sürdürüyorlar. Hastalığın ilerleyen aşamasında solunum kasları güçsüzleşiyor. Nefes alıp vermede güçlük çeken hastalar, aynı zamanda yeterli şekilde beslenemiyor. Solunum cihazlarına bağlı yaşayan hastalar için elektrik kesintileri hayati önem taşıyor.
ALS-MNH Derneği, 38. İstanbul Maratonuyla başlattıkları “Yaşatmak İçin Adım At” projesini tamamladı. Yaklaşık iki ay süren kampanya ile ALS hastaları için jeneratör ve hasta taşıma lifti alındı. Cihazların teslim töreni, kampanyanın her aşamasında destek ve emeklerini esirgemeyen koşucu ve destekçilerle birlikte gerçekleştirildi.
ALS Derneği Başkanı İsmail Göçek, hastaların ilerleyen safalarda solunum cihazlarına bağlandığını ve elektrik kesintilerinin ALS hastaları için ölümcül olabildiğini hatırlattı. Göçek, “Yaşamak İçin Bir Adım At” projesi kapsamında kendilerine destek veren 215 koşucu ve 639 bağışçı ile 53 bin TL’lik bağış topladıklarını söyledi. Bağışlarla, 20 jeneratör ve 10 taşıma lifti alındığını belirtti. Göçek, kampanyaya ve kendilerine destek veren herkese teşekkür etti.
ALS MNH Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Nilüfer Şeftalicioğlu, hastaların yaşam kalitesini arttırmak için çalıştıklarını, hedeflerinin bir bakım merkezi kurmak olduğunu söyledi. Şeftalicioğlu derneklerinin, anne-babası ALS hastası olan çocuklara burs verdiğini de belirtti.
Törende, Çekmece Kamu Hastaneleri Birliği; İstanbul Fizik, Tedavi, Rehabilitasyon Eğitim Araştırma Hastanesi; İstanbul Sağlık Bilimleri Üniversitesi; Kanuni Sultan Süleyman Eğitim Araştırma Hastanesi; Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF), Bağcılar Belediyesi; Kemerburgaz Üniversitesi; Küçükçekmece Rehberlik ve Araştırma Merkezi; Mehmet Akif Ersoy Göğüs Kalp Damar Cerrahisi Eğitim Araştırma Hastanesi; Gaziosmanpaşa Belediyesi; Başakşehir Devlet Hastanesi; Maltepe Beledeyisi; Kartal Belediyesi, Kadıköy Belediyesi ve Unilever temsilcilerine ALS Hastaları adına koştukları için teşekkür edilerek plaketleri ve madalyaları teslim edildi.
ALS Nedir?
Kaslarda erime ve güç kaybına neden olan ALS, Stephen Hawking hastalığı olarak da biliniyor. Birkaç yıl “Ice Bucket Challenge” adlı buz dökme kampanyasıyla hastalığın tüm dünyada bilinirliliği arttı. Hastalığın kökeninde, beyin sapı ve omurilikte bozulma yatıyor. Hastalık, bir süre sonra kaslarda erime ve güç kaybına neden oluyor. ALS hastaları tek başlarına hareket etmekte güçlük çekiyor, yatarak ya da tekerlekli sandalyede yaşamlarını sürdürüyorlar. Hastalığın ilerleyen aşamasında solunum kasları güçsüzleşiyor. Nefes alıp vermede güçlük çeken hastalar, aynı zamanda yeterli şekilde beslenemiyor. Solunum cihazlarına bağlı yaşayan hastalar için elektrik kesintileri hayati önem taşıyor.
İğne yapılınca fenalaşan minik Yasin, yaşam mücadelesi veriyor
Kahramanmaraş'ın Pazarcık İlçesi'nde 6 yaşındaki Yasin Efe Kabasakal'ın boğaz ağrısı şikayetiyle gittiği sağlık ocağında yapılan iğnenin ardından kalbinin durduğu iddia edildi.
Kahramanmaraş'ın Pazarcık İlçesi'nde 6 yaşındaki Yasin Efe Kabasakal'ın boğaz ağrısı şikayetiyle gittiği sağlık ocağında yapılan iğnenin ardından kalbinin durduğu iddia edildi. Yapılan müdahaleyle yaşama döndürülen Yasin Efe Kabasakal, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Tıp Fakültesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi'nin yoğun bakım servisinde tedaviye alındı.
İlkokul birinci sınıf öğrencisi Yasin Efe Kabasakal, dün sabah okula gittikten sonra rahatsızlanınca annesi Neslihan Kabasakal tarafından Pazarcık 2 Nolu Aile Sağlığı Merkezi'ne götürüldü. Boğazı ağrıyan küçük çocuğu muayene eden doktor İ.E., iğne yazarak anneden eczaneden almasını istedi. Neslihan Kabasakal, iğneyi alıp Aile Sağlığı Merkezi'ne tekrar geri döndü. İddiaya göre hemşire minik Yasin'e iğneyi yaptı. Ancak kısa süre sonra çocuğun dudakları morarıp kusmaya başladı, ardından da kalbi durdu. Hemen sağlık görevlileri tarafından ilk müdahalesi yapılan Yasin Efe Kabasakal, ambulansla Pazarcık Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Burada da kalbi duran minik Yasin daha sonra Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Tıp Fakültesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edildi.
Beyin oksijensiz kalmış
Hastanede, iyi haber almayı bekleyen 2 çocuk babası Beytullah Kabasakal, oğlunun yoğun bakımda olduğunu ve doktorların kendilerinden her an her şeye hazırlıklı olmalarını istediğini söyledi. Doktorların kendisine olayla ilgili adli işlem başlatıldığını ifade eden baba Kabasakal, "Tek isteğim oğlumun sağlığına kavuşması. İyileşirse şikayetçi de olmam" dedi.
Okulda rahatsızlanmış
Oğlunun sadece boğazının ağrıdığını onun dışında hiçbir sağlık probleminin olmadığını belirten Beytullah Kabasakal, yaşadıklarını söyle anlattı:
"Sabah okula gitmişti, daha sonra öğretmeni beni arayarak 'Yasin rahatsızlandı, annesini arayın gelsin' dediler. Ben de annesini aradım, o da okula giderek çocuğu alıp sağlık ocağına gitti. Orada doktor bir iğne yazıyor. İğneyi eczaneden alıyor ve çocuğa vurulunca çocuk orada ölüp gidiyor. Ambulansı arıyorlar ama 20- 25 dakika beyin oksijensiz kalmış. Daha sonra Pazarcık Devlet Hastanesi'ne götürülüyor ve orada tekrar kalbi duruyor. Şu an çocuğum yoğun bakımda ölümle pençeleşiyor. Doktorlar 'Her an her şey olabilir, beyin ölümü gerçekleşebilir her şeye hazırlıklı olun' diyorlar."
5 / 5 İğne yapılınca fenalaşan minik Yasin, yaşam mücadelesi veriyor Öte yandan Halk Sağlığı Müdürlüğü yetkilileri ailenin yanlış iğne yazmakla suçladığı doktor İ.E. hakkında idari soruşturma başlatıldığını bildirdi. DHA
İlkokul birinci sınıf öğrencisi Yasin Efe Kabasakal, dün sabah okula gittikten sonra rahatsızlanınca annesi Neslihan Kabasakal tarafından Pazarcık 2 Nolu Aile Sağlığı Merkezi'ne götürüldü. Boğazı ağrıyan küçük çocuğu muayene eden doktor İ.E., iğne yazarak anneden eczaneden almasını istedi. Neslihan Kabasakal, iğneyi alıp Aile Sağlığı Merkezi'ne tekrar geri döndü. İddiaya göre hemşire minik Yasin'e iğneyi yaptı. Ancak kısa süre sonra çocuğun dudakları morarıp kusmaya başladı, ardından da kalbi durdu. Hemen sağlık görevlileri tarafından ilk müdahalesi yapılan Yasin Efe Kabasakal, ambulansla Pazarcık Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Burada da kalbi duran minik Yasin daha sonra Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Tıp Fakültesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edildi.
Beyin oksijensiz kalmış
Hastanede, iyi haber almayı bekleyen 2 çocuk babası Beytullah Kabasakal, oğlunun yoğun bakımda olduğunu ve doktorların kendilerinden her an her şeye hazırlıklı olmalarını istediğini söyledi. Doktorların kendisine olayla ilgili adli işlem başlatıldığını ifade eden baba Kabasakal, "Tek isteğim oğlumun sağlığına kavuşması. İyileşirse şikayetçi de olmam" dedi.
Okulda rahatsızlanmış
Oğlunun sadece boğazının ağrıdığını onun dışında hiçbir sağlık probleminin olmadığını belirten Beytullah Kabasakal, yaşadıklarını söyle anlattı:
"Sabah okula gitmişti, daha sonra öğretmeni beni arayarak 'Yasin rahatsızlandı, annesini arayın gelsin' dediler. Ben de annesini aradım, o da okula giderek çocuğu alıp sağlık ocağına gitti. Orada doktor bir iğne yazıyor. İğneyi eczaneden alıyor ve çocuğa vurulunca çocuk orada ölüp gidiyor. Ambulansı arıyorlar ama 20- 25 dakika beyin oksijensiz kalmış. Daha sonra Pazarcık Devlet Hastanesi'ne götürülüyor ve orada tekrar kalbi duruyor. Şu an çocuğum yoğun bakımda ölümle pençeleşiyor. Doktorlar 'Her an her şey olabilir, beyin ölümü gerçekleşebilir her şeye hazırlıklı olun' diyorlar."
5 / 5 İğne yapılınca fenalaşan minik Yasin, yaşam mücadelesi veriyor Öte yandan Halk Sağlığı Müdürlüğü yetkilileri ailenin yanlış iğne yazmakla suçladığı doktor İ.E. hakkında idari soruşturma başlatıldığını bildirdi. DHA
YÖK'e 19 üniversite için 358 kişi rektör adaylığı başvurusu yaptı
Yükseköğretim Kurulu'na (YÖK) 19 üniversitenin rektör aday adaylığı için 358 başvuru yapıldı. İzmir Demokrasi Üniversitesi 43 başvuru ile en fazla, Siirt Üniversitesi ise 4 başvuru ile en az rektör aday adaylığı başvurularının yapıldığı üniversiteler oldu.
Yükseköğretim Kuruluna (YÖK), 19 üniversite rektör aday adaylığı için 358 başvuru yapıldı. İzmir Demokrasi Üniversitesi 43 başvuru ile en fazla, Siirt Üniversitesi ise 4 başvuru ile en az rektör aday adaylığı başvurularının yapıldığı üniversiteler oldu.
YÖK'ten yapılan açıklamada, YÖK üyelerinin rektör ataması yapılacak üniversiteleri gruplar halinde ziyaret ettiği, bu üniversitelerin öğretim üyelerinin yanı sıra araştırma görevlileri, idari personeli ve öğrencileri ile de ayrı ayrı görüştüğü ifade edildi.
Kurul üyelerinin bu ziyaretlerinde ayrıca o ilin valisi, sanayi ve ticaret odası başkanları, kalkınma ajansı temsilcileri ile de görüştüğü, bu temaslarını bir rapor haline getirerek YÖK'e sunduğu bildirildi.
Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Bu süreç, adaylar ile görüşme maksadını taşımamaktadır. Rektör ataması yapılacak üniversitelerin tüm bileşenlerinden alınan görüşleri içeren bu rapor neticesinde üniversitenin ihtiyaçlarına uygun bir rektör profili ortaya çıkarılmıştır. Bu profile göre başvuru yapan adaylar arasından bir seçim yapılacaktır. Süreç sağlıklı bir şekilde yürütülmektedir."
YÖK'e toplam 19 üniversite için 358 kişi, rektör aday adaylığı başvurusu yaptı.
43 başvurunun geldiği İzmir Demokrasi Üniversitesi en fazla, 4 başvurunun yapıldığı Siirt Üniversitesi ise en az rektör aday adaylığı başvurularını alan üniversiteler oldu.
Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesine 12, Ardahan Üniversitesine 13, Artvin Çoruh Üniversitesine 15, Bartın Üniversitesine 18, Batman Üniversitesine 10, Bitlis Eren Üniversitesine 9, Çankırı Karatekin Üniversitesine 30, Gümüşhane Üniversitesine 15, Hakkari Üniversitesine 8, Iğdır Üniversitesine 22, İzmir Bakırçay Üniversitesine 28, İzmir Demokrasi Üniversitesine 43, Karamanoğlu Mehmet Bey Üniversitesine 19, Kırklareli Üniversitesine 20, Kilis 7 Aralık Üniversitesine 8, Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesine 26, Osmaniye Korkutata Üniversitesine 18, Siirt Üniversitesine 4, Yalova Üniversitesine 40 rektör aday adaylığı başvurusu geldi.
Yükseköğretim Kuruluna (YÖK), 19 üniversite rektör aday adaylığı için 358 başvuru yapıldı. İzmir Demokrasi Üniversitesi 43 başvuru ile en fazla, Siirt Üniversitesi ise 4 başvuru ile en az rektör aday adaylığı başvurularının yapıldığı üniversiteler oldu.
YÖK'ten yapılan açıklamada, YÖK üyelerinin rektör ataması yapılacak üniversiteleri gruplar halinde ziyaret ettiği, bu üniversitelerin öğretim üyelerinin yanı sıra araştırma görevlileri, idari personeli ve öğrencileri ile de ayrı ayrı görüştüğü ifade edildi.
Kurul üyelerinin bu ziyaretlerinde ayrıca o ilin valisi, sanayi ve ticaret odası başkanları, kalkınma ajansı temsilcileri ile de görüştüğü, bu temaslarını bir rapor haline getirerek YÖK'e sunduğu bildirildi.
Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Bu süreç, adaylar ile görüşme maksadını taşımamaktadır. Rektör ataması yapılacak üniversitelerin tüm bileşenlerinden alınan görüşleri içeren bu rapor neticesinde üniversitenin ihtiyaçlarına uygun bir rektör profili ortaya çıkarılmıştır. Bu profile göre başvuru yapan adaylar arasından bir seçim yapılacaktır. Süreç sağlıklı bir şekilde yürütülmektedir."
YÖK'e toplam 19 üniversite için 358 kişi, rektör aday adaylığı başvurusu yaptı.
43 başvurunun geldiği İzmir Demokrasi Üniversitesi en fazla, 4 başvurunun yapıldığı Siirt Üniversitesi ise en az rektör aday adaylığı başvurularını alan üniversiteler oldu.
Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesine 12, Ardahan Üniversitesine 13, Artvin Çoruh Üniversitesine 15, Bartın Üniversitesine 18, Batman Üniversitesine 10, Bitlis Eren Üniversitesine 9, Çankırı Karatekin Üniversitesine 30, Gümüşhane Üniversitesine 15, Hakkari Üniversitesine 8, Iğdır Üniversitesine 22, İzmir Bakırçay Üniversitesine 28, İzmir Demokrasi Üniversitesine 43, Karamanoğlu Mehmet Bey Üniversitesine 19, Kırklareli Üniversitesine 20, Kilis 7 Aralık Üniversitesine 8, Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesine 26, Osmaniye Korkutata Üniversitesine 18, Siirt Üniversitesine 4, Yalova Üniversitesine 40 rektör aday adaylığı başvurusu geldi.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)