FETÖ'nün avukat yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında aralarında Meral Akşener'in eski hukuk danışmanının da bulunduğu 30 şüpheli tukuklandı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen FETÖ’nün avukat yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında Meral Akşener’in, Erhan Tuncel’in ve eski emniyet müdürlerinin avukatlarının da aralarında bulunduğu 30 şüpheli tutuklandı.
5 Nisan 2017 Çarşamba
4 Nisan 2017 Salı
Melania Trump'ın resmi portresi sosyal medyayı salladı
ABD'nin First Lady'si Melania Trump'ın resmi portresi sosyal medyada gündeme oturdu...
Beyaz Saray, First Lady Melania Trump'ın resmi portresini yayımladı. Siyah elbise giymiş, siyah fularlı Trump'ın portresi, sosyal medyada da çok konuşuluyor.
Fotoğrafta Trump, eşinin evlenirken hediye ettiği 1.5 milyon dolar değerinde 13 karatlık elmaslı yüzüğünü taktığı görülüyor. Fotoğraf kısa sürede binlerce beğeni aldı.
Bazı sosyal medya kullanıcıları ise ünlülerin fotoğrafçısı olarak tanınan Regine Mahaux'nun çektiği fotoğrafla Melania Trump'ın yüzünün rötuşlandığını savundu.
Beyaz Saray özgeçmişini yayımladı
Beyaz Saray, ABD Başkanı Donald Trump'ın eşi Melania Trump'ın özgeçmişini yayınladı.
Beyaz Saray'ın resmi web sayfasında yayınlanan bilgilerde, 26 Nisan 1976'da Slovenya'da doğan Melania Trump'ın 16 yaşında modellik kariyerine başladığı belirtildi. Yayınlandıktan sonra sosyal medyayı da hareketlendiren, o zamanki adıyla Melania Knavs'ın Ljubliana Üniversitesi'nde eğitim almak istediği ancak modellik kariyerini ilerletmek için Milano ve Paris'te çalışmalar yaptığı, 1996 yılında da New York'a taşındığı öğrenildi. Model olarak yüksek profilli işlerde çalıştığı belirtilen Melania Trump'ın, uluslararası üne sahip fotoğrafçılarla çalıştığı, ünlü dergilerde fotoğraflarının yayınlandığı aktarıldı.'
New York'un kültürel zenginliği ile yoğrulan Melania Trump'ın, sanat, mimari, tasarım, moda ve güzellik konularına tutkulu olduğu, yardımseverlik, sadakat ve cömertliğin bazen bu tutkuları da aştığı' belirtildi. Beyaz Saray'ın resmi sitesinde fotoğraflar eşliğinde yayınlanan bilgilere göre, 2005 yılında Donald Trump ile evlenen Melania Trump, 2006 yılında bir erkek çocuk dünyaya getirdi.
Aynı yıl Amerikan vatandaşı olan Melania Trump, ABD dışında doğan ikinci 'First Lady' oldu.
Beyaz Saray, First Lady Melania Trump'ın resmi portresini yayımladı. Siyah elbise giymiş, siyah fularlı Trump'ın portresi, sosyal medyada da çok konuşuluyor.
Fotoğrafta Trump, eşinin evlenirken hediye ettiği 1.5 milyon dolar değerinde 13 karatlık elmaslı yüzüğünü taktığı görülüyor. Fotoğraf kısa sürede binlerce beğeni aldı.
Bazı sosyal medya kullanıcıları ise ünlülerin fotoğrafçısı olarak tanınan Regine Mahaux'nun çektiği fotoğrafla Melania Trump'ın yüzünün rötuşlandığını savundu.
Beyaz Saray özgeçmişini yayımladı
Beyaz Saray, ABD Başkanı Donald Trump'ın eşi Melania Trump'ın özgeçmişini yayınladı.
Beyaz Saray'ın resmi web sayfasında yayınlanan bilgilerde, 26 Nisan 1976'da Slovenya'da doğan Melania Trump'ın 16 yaşında modellik kariyerine başladığı belirtildi. Yayınlandıktan sonra sosyal medyayı da hareketlendiren, o zamanki adıyla Melania Knavs'ın Ljubliana Üniversitesi'nde eğitim almak istediği ancak modellik kariyerini ilerletmek için Milano ve Paris'te çalışmalar yaptığı, 1996 yılında da New York'a taşındığı öğrenildi. Model olarak yüksek profilli işlerde çalıştığı belirtilen Melania Trump'ın, uluslararası üne sahip fotoğrafçılarla çalıştığı, ünlü dergilerde fotoğraflarının yayınlandığı aktarıldı.'
New York'un kültürel zenginliği ile yoğrulan Melania Trump'ın, sanat, mimari, tasarım, moda ve güzellik konularına tutkulu olduğu, yardımseverlik, sadakat ve cömertliğin bazen bu tutkuları da aştığı' belirtildi. Beyaz Saray'ın resmi sitesinde fotoğraflar eşliğinde yayınlanan bilgilere göre, 2005 yılında Donald Trump ile evlenen Melania Trump, 2006 yılında bir erkek çocuk dünyaya getirdi.
Aynı yıl Amerikan vatandaşı olan Melania Trump, ABD dışında doğan ikinci 'First Lady' oldu.
'Pembe Yıldız' rekor fiyata yeni sahibini buldu
Hong Kong'da açık artırmaya çıkarılan dünyanın en büyük pembe elması 71,2 milyon dolara satıldı.
Sotheby’s Müzayede Evi, 59,6 karatlık oval "Pembe Yıldız"ın Hong Kong'da düzenlenen açık artırmada 71,2 milyon dolara satıldığını açıkladı.
Şimdiye kadar açık artırmada en yüksek fiyata satılan elmas yüzüğün yeni sahibi, müzayedeye telefonla katılan Hong Konglu mücevher firması Chow Tai Fook oldu.
De Beers şirketi tarafından 1999'da Güney Afrika'daki bir madenden çıkarılan Pembe Yıldız'a 60 milyon dolar değer biçilmişti.
Yontulmadan önce 132,5 karat olan elmasın kesimi, 20 aydan uzun sürmüştü.
Bilinen en büyük canlı pembe renkte elmas olarak tanımlanan Pembe Yıldız, 29 Mayıs 2003'te Monaco'da düzenlenen bir törenle kamuoyuna tanıtılmıştı.
Sotheby’s Müzayede Evi, 59,6 karatlık oval "Pembe Yıldız"ın Hong Kong'da düzenlenen açık artırmada 71,2 milyon dolara satıldığını açıkladı.
Şimdiye kadar açık artırmada en yüksek fiyata satılan elmas yüzüğün yeni sahibi, müzayedeye telefonla katılan Hong Konglu mücevher firması Chow Tai Fook oldu.
De Beers şirketi tarafından 1999'da Güney Afrika'daki bir madenden çıkarılan Pembe Yıldız'a 60 milyon dolar değer biçilmişti.
Yontulmadan önce 132,5 karat olan elmasın kesimi, 20 aydan uzun sürmüştü.
Bilinen en büyük canlı pembe renkte elmas olarak tanımlanan Pembe Yıldız, 29 Mayıs 2003'te Monaco'da düzenlenen bir törenle kamuoyuna tanıtılmıştı.
Dursun Çiçek'e "Balyoz" davasından tazminat
Balyoz Planı davası kapsamında beraatine karar verilen CHP İstanbul Milletvekili Dursun Çiçek'e, 39 bin 361 lira maddi, 50 bin lira manevi olmak üzere 89 bin 361 lira tazminatın yasal faiziyle ödenmesine karar verildi.
İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesi, Balyoz Planı davası kapsamında beraatine karar verilen CHP İstanbul Milletvekili Dursun Çiçek'e, yaşadığı mağduriyetler için 39 bin 361 lira maddi, 50 bin lira da manevi olmak üzere 89 bin 361 lira tazminatın yasal faiziyle ödenmesine hükmetti.
İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesindeki yedinci duruşmaya davacı Dursun Çiçek, avukat kızı İrem Çiçek ile katıldı.
Duruşmada, OYAK Genel Müdürlüğü ve ING Bank tarafından mahkemeye gönderilen yazılar üzerine bilirkişi heyeti oluşturulduğu ve dosyanın bu heyete gönderildiği belirtilerek, bilirkişi heyetinin hazırladığı 25 Ocak 2017 tarihli ek raporun dosyaya sunulduğu tutanağa geçirildi.
Beyanı sorulan davacı Çiçek, her ne kadar bazı aleyhe hususlar olsa da bilirkişi raporunun yerinde olduğunu kaydederek, "Bilirkişi raporuna göre mahkemece maddi tazminata, ayrıca dava dilekçemiz göz önüne alınarak manevi tazminata hükmedilmesini talep ediyorum." dedi.
Esas hakkında görüşü sorulan İstanbul Cumhuriyet Savcısı Gürsel Akpınar, davacı Çiçek'in tutuklu yargılandığı Balyoz Planı davasının beraatle sonuçlandığını ve buna ilişkin tazminat talepli dava açtığını belirterek, yasal şartların mevcut olması nedeniyle talebi kabul edilerek Çiçek'e tazminat ödenmesine hükmedilmesini istedi.
Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti, davacı Çiçek tarafından açılan maddi ve manevi tazminat talepli davanın kısmen kabulüne hükmederek, 31 bin 349, 28 liralık maaş farkı, 6 bin 270, 66 liralık emekli keseneği kaybı, bin 741,86 liralık OYAK Emeklilik yardım farkından oluşan 39 bin 361, 80 lira maddi ve 50 bin lira da manevi olmak üzere toplam 89 bin 361,80 liranın, haksız eylem tarihi olan 3 Ocak 2014'ten itibaren işleyecek faiziyle Hazine'den alınarak davacı Dursun Çiçek'e ödenmesini kararlaştırdı.
Mahkeme heyeti, 10 bin 529 liralık vekalet ücretinin Hazine'den alınarak davacıya verilmesini hükme bağladı.
Mahkemenin bu kararının ardından konuşan Dursun Çiçek, "Dava kapsamında en çok mağdur olan benim ama bugüne kadar mahkemelerin verdiği tazminat miktarlarının en düşüğü de bu oldu" dedi.
Mahkeme Başkanı da Çiçek'e, mağdur edildiği 4 ayın dikkate alındığını belirterek, Yargıtay içtihatlarına göre karar verildiğini, itirazın istinaf mahkemelerine yapılabileceğini söyledi.
BEKTAŞ VE ALAN REKOR TAZMİNAT ALMIŞTI
Ergenekon ve Balyoz planı davaları kapsamında bin 223 gün (40 ay) tutuklu kalan Dursun Çiçek, hakkında verilen beraat kararının Yargıtay tarafından onanmasının ardındanBalyoz Planı davasındaki mağduriyetiyle ilgili avukatı İrem Çiçek aracılığıyla İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesine İçişleri Bakanlığı aleyhine 1 milyon 500 bin liralık tazminat talepli dava açmıştı.
Balyoz Planı davası kapsamında tutuklu yargılanan ve beraatlerine hükmedilen emekli subaylar, daha sonra ikamet ettikleri yerlerdeki ağır ceza mahkemelerine tazminat talepli davalar açmışlardı. Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi, emekli Tümgeneral Salim Erkal Bektaş'a toplam 1 milyon 499 bin, Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi ise emekli Korgeneral Engin Alan'a 1 milyon 363 bin lira maddi-manevi tazminat ödenmesine hükmetmiş ve bu miktarlar şu ana kadar ödenen en yüksek tazminat miktarları olarak dikkati çekmişti. ntvmsnc
İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesi, Balyoz Planı davası kapsamında beraatine karar verilen CHP İstanbul Milletvekili Dursun Çiçek'e, yaşadığı mağduriyetler için 39 bin 361 lira maddi, 50 bin lira da manevi olmak üzere 89 bin 361 lira tazminatın yasal faiziyle ödenmesine hükmetti.
İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesindeki yedinci duruşmaya davacı Dursun Çiçek, avukat kızı İrem Çiçek ile katıldı.
Duruşmada, OYAK Genel Müdürlüğü ve ING Bank tarafından mahkemeye gönderilen yazılar üzerine bilirkişi heyeti oluşturulduğu ve dosyanın bu heyete gönderildiği belirtilerek, bilirkişi heyetinin hazırladığı 25 Ocak 2017 tarihli ek raporun dosyaya sunulduğu tutanağa geçirildi.
Beyanı sorulan davacı Çiçek, her ne kadar bazı aleyhe hususlar olsa da bilirkişi raporunun yerinde olduğunu kaydederek, "Bilirkişi raporuna göre mahkemece maddi tazminata, ayrıca dava dilekçemiz göz önüne alınarak manevi tazminata hükmedilmesini talep ediyorum." dedi.
Esas hakkında görüşü sorulan İstanbul Cumhuriyet Savcısı Gürsel Akpınar, davacı Çiçek'in tutuklu yargılandığı Balyoz Planı davasının beraatle sonuçlandığını ve buna ilişkin tazminat talepli dava açtığını belirterek, yasal şartların mevcut olması nedeniyle talebi kabul edilerek Çiçek'e tazminat ödenmesine hükmedilmesini istedi.
Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti, davacı Çiçek tarafından açılan maddi ve manevi tazminat talepli davanın kısmen kabulüne hükmederek, 31 bin 349, 28 liralık maaş farkı, 6 bin 270, 66 liralık emekli keseneği kaybı, bin 741,86 liralık OYAK Emeklilik yardım farkından oluşan 39 bin 361, 80 lira maddi ve 50 bin lira da manevi olmak üzere toplam 89 bin 361,80 liranın, haksız eylem tarihi olan 3 Ocak 2014'ten itibaren işleyecek faiziyle Hazine'den alınarak davacı Dursun Çiçek'e ödenmesini kararlaştırdı.
Mahkeme heyeti, 10 bin 529 liralık vekalet ücretinin Hazine'den alınarak davacıya verilmesini hükme bağladı.
Mahkemenin bu kararının ardından konuşan Dursun Çiçek, "Dava kapsamında en çok mağdur olan benim ama bugüne kadar mahkemelerin verdiği tazminat miktarlarının en düşüğü de bu oldu" dedi.
Mahkeme Başkanı da Çiçek'e, mağdur edildiği 4 ayın dikkate alındığını belirterek, Yargıtay içtihatlarına göre karar verildiğini, itirazın istinaf mahkemelerine yapılabileceğini söyledi.
BEKTAŞ VE ALAN REKOR TAZMİNAT ALMIŞTI
Ergenekon ve Balyoz planı davaları kapsamında bin 223 gün (40 ay) tutuklu kalan Dursun Çiçek, hakkında verilen beraat kararının Yargıtay tarafından onanmasının ardındanBalyoz Planı davasındaki mağduriyetiyle ilgili avukatı İrem Çiçek aracılığıyla İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesine İçişleri Bakanlığı aleyhine 1 milyon 500 bin liralık tazminat talepli dava açmıştı.
Balyoz Planı davası kapsamında tutuklu yargılanan ve beraatlerine hükmedilen emekli subaylar, daha sonra ikamet ettikleri yerlerdeki ağır ceza mahkemelerine tazminat talepli davalar açmışlardı. Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi, emekli Tümgeneral Salim Erkal Bektaş'a toplam 1 milyon 499 bin, Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi ise emekli Korgeneral Engin Alan'a 1 milyon 363 bin lira maddi-manevi tazminat ödenmesine hükmetmiş ve bu miktarlar şu ana kadar ödenen en yüksek tazminat miktarları olarak dikkati çekmişti. ntvmsnc
Etiketler:
chp,
dava,
haber,
istanbul,
milletvekili
Booking neden kapandı?
Booking neden kapandı, sorusuna yanıt aranıyor. Türkiye'de tatilcilerin kendi bütçelerine uygun otel, pansiyon gibi konaklayacak yer bulmak için kullandıkları Booking.com için Türkiye'deki faaliyetlerinin durdurulması yönünde karar alındı. Bu kararın alınmasının ardından artık kullanıcılar Booking'den Türkiye'deki tesisler için rezervasyon hizmeti alamıyor. TÜRSAB tarafından açılan dava sonrasında Booking.com'un Türkiye faaliyetlerinin durdurulmasına sosyal medya kullanıcıları tepki gösterdi. Peki Booking neden kapandı?
TÜRSAB'ın açtığı davanın sonucunda Booking.com'un Türkiye'deki faaliyetleri durduruldu. Bu gelişmenin yaşanmasının ardından kullanıcılar, Booking neden kapandı, sorusuna yanıt aramaya başladı. İnternet üzerinden hizmet veren, otel ve pansiyon arayanların en çok tercih ettiği web sitelerinin başında gelen, sağladığı kolaylıklar sayesinde kullanıcılarını memnun eden Booking'in kapatılması soru işaretlerine neden oldu. Çok sayıda kullanıcı Booking.com'un kapatılmasına sosyal medya üzerinden tepki gösterdi. Mahkeme kararının uygulanmaya başlanmasının ardından Booking'ten rezevasyon yapmak isteyenler istedikleri tesislere ulaşamadı, hizmet alamadı. Peki Booking neden kapatıldı? İşte detaylar...
TÜRSAB dava açmıştı
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB), birlik üyesi seyahat acentalarına karşı gerçekleştirilen haksız rekabetin önlenmesi amacıyla açığı davada mahkeme Booking.com'un Türkiye'dek faaliyetlerini tedbiren durdurma kararı aldı. Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Genel Sekreteri Çetin Gürcün, online rezervasyon portalı Booking.com'un Hollanda menşeli olması nedeniyle Türkiye'deki faaliyetlerinin durdurulması kararı verildiği iddialarına yönelik, "Bunlarla hiç alakası yok. Bu dava 2015 yılında açıldı. O zaman Türkiye ile Hollanda'nın ilişkileri lale gibiydi." dedi. Gürcün, Booking.com'un, Türkiye'de, Türk vatandaşlarına Türkiye sahillerindeki otelleri (rezervasyon) satmaya başladığını ifade ederek, "Mahkemeye bu nedenle başvurduk. (Mahkeme) Haksız rekabet nedeniyle Booking.com'un faaliyetlerini durdurma kararı aldı." dedi.
Booking.com'dan rezervasyon yapılamıyor
TÜRSAB'ın başvurusunun ardından alınan kararın ardından 30 Mart'ta Booking.com'un Türkiye'deki faaliyetleri durduruldu. Kullanıcılar artık siteden rezervasyon yapmak istediklerinde tesislere ulaşamıyor. İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde 2015'te açılan davanın bugünkü duruşmasında portalın, Türkiye'de yerleşik otel, konaklama tesislerinin pazarlanması ve pazarlanmasına aracılık edilmesi yönündeki faaliyetinin durdurulmasına ve bu konuda Bilgi Teknolojileri Kurumu'na (BTK) yazı yazılması kararı da çıktı. Portala erişim engelinin ise mahkeme kararının tebliğ edilmesinin ardından uygulanması bekleniyor.
Booking.com'dan ilk açıklama geldi
Yasaklanma kararı sonrası ilk açıklamasını yapan booking.com, daha önce yapılmış rezevasyonların akıbeti ile de ilgili bilgi verdi.
Booking'den yapılan açıklamada, "Bir elektronik ticaret ve teknoloji şirketi olarak, Türk müşterilerin tüm dünyadan konaklama karşılaştırma ve rezervasyonları yapmalarını şeffaf ve kolay bir platformda sunarak pazarda sağlıklı bir rekabetin oluşmasına katkıda bulunuyoruz" denildi.
Rezervasyonu olanların akıbeti ne olacak?
Booking.com hakkında alınan kararın ardından kullanıcılar rezervasyonlarında bir sorun yaşayıp yaşamayacağını merak ediyor. Bu durumdaki rezervasyonları ile ilgili bir sorun yaşamayacaklar.
Yurtdışı rezervasyonu yapılabilecek
Kullanıcılar Booking.com'dan Türkiye rezervasyonlarını yapamayacak ancak yurtdışındaki otellere rezervasyon yaptırabilecekler.
TÜRSAB'ın açtığı davanın sonucunda Booking.com'un Türkiye'deki faaliyetleri durduruldu. Bu gelişmenin yaşanmasının ardından kullanıcılar, Booking neden kapandı, sorusuna yanıt aramaya başladı. İnternet üzerinden hizmet veren, otel ve pansiyon arayanların en çok tercih ettiği web sitelerinin başında gelen, sağladığı kolaylıklar sayesinde kullanıcılarını memnun eden Booking'in kapatılması soru işaretlerine neden oldu. Çok sayıda kullanıcı Booking.com'un kapatılmasına sosyal medya üzerinden tepki gösterdi. Mahkeme kararının uygulanmaya başlanmasının ardından Booking'ten rezevasyon yapmak isteyenler istedikleri tesislere ulaşamadı, hizmet alamadı. Peki Booking neden kapatıldı? İşte detaylar...
TÜRSAB dava açmıştı
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB), birlik üyesi seyahat acentalarına karşı gerçekleştirilen haksız rekabetin önlenmesi amacıyla açığı davada mahkeme Booking.com'un Türkiye'dek faaliyetlerini tedbiren durdurma kararı aldı. Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Genel Sekreteri Çetin Gürcün, online rezervasyon portalı Booking.com'un Hollanda menşeli olması nedeniyle Türkiye'deki faaliyetlerinin durdurulması kararı verildiği iddialarına yönelik, "Bunlarla hiç alakası yok. Bu dava 2015 yılında açıldı. O zaman Türkiye ile Hollanda'nın ilişkileri lale gibiydi." dedi. Gürcün, Booking.com'un, Türkiye'de, Türk vatandaşlarına Türkiye sahillerindeki otelleri (rezervasyon) satmaya başladığını ifade ederek, "Mahkemeye bu nedenle başvurduk. (Mahkeme) Haksız rekabet nedeniyle Booking.com'un faaliyetlerini durdurma kararı aldı." dedi.
Booking.com'dan rezervasyon yapılamıyor
TÜRSAB'ın başvurusunun ardından alınan kararın ardından 30 Mart'ta Booking.com'un Türkiye'deki faaliyetleri durduruldu. Kullanıcılar artık siteden rezervasyon yapmak istediklerinde tesislere ulaşamıyor. İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde 2015'te açılan davanın bugünkü duruşmasında portalın, Türkiye'de yerleşik otel, konaklama tesislerinin pazarlanması ve pazarlanmasına aracılık edilmesi yönündeki faaliyetinin durdurulmasına ve bu konuda Bilgi Teknolojileri Kurumu'na (BTK) yazı yazılması kararı da çıktı. Portala erişim engelinin ise mahkeme kararının tebliğ edilmesinin ardından uygulanması bekleniyor.
Booking.com'dan ilk açıklama geldi
Yasaklanma kararı sonrası ilk açıklamasını yapan booking.com, daha önce yapılmış rezevasyonların akıbeti ile de ilgili bilgi verdi.
Booking'den yapılan açıklamada, "Bir elektronik ticaret ve teknoloji şirketi olarak, Türk müşterilerin tüm dünyadan konaklama karşılaştırma ve rezervasyonları yapmalarını şeffaf ve kolay bir platformda sunarak pazarda sağlıklı bir rekabetin oluşmasına katkıda bulunuyoruz" denildi.
Rezervasyonu olanların akıbeti ne olacak?
Booking.com hakkında alınan kararın ardından kullanıcılar rezervasyonlarında bir sorun yaşayıp yaşamayacağını merak ediyor. Bu durumdaki rezervasyonları ile ilgili bir sorun yaşamayacaklar.
Yurtdışı rezervasyonu yapılabilecek
Kullanıcılar Booking.com'dan Türkiye rezervasyonlarını yapamayacak ancak yurtdışındaki otellere rezervasyon yaptırabilecekler.
Yargıtay'dan ikinci el araç alacaklar için flaş karar
Milyonlarca kişiyi ilgilendiren ikinci el araç kararı Mersin'de yaşanan bir araç satışı üzerine alındı. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun oy birliğiyle aldığı karara göre, pert (hurdaya çıkartılan) ikinci el aracı satan kişinin, alıcıya aracın hasarını söylediğini ispat etmesi gerekiyor.
H.F. yıllardır hayalini kurduğu aracı 24 Mayıs 2010'da Mersin'de faaliyet gösteren bir şirketten 20 bin 63 lira 50 kuruşa satın aldı. Aracı sürekli arızalanan H.F. Mersin 2. Sulh Hukuk Mahkemesinde tespit davası açtı.
Mahkemece alınan bilirkişi raporunda aracın 23 Aralık 2007 tarihinde karıştığı kaza sonucunda pert olduğu ortaya çıktı. Bunun üzerine H.F. Mersin 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde avukatları vasıtasıyla aracı satın aldığı şirket aleyhine dava açtı. Mahkemede beyanda bulunan H.F., noter sözleşmesiyle aldığı aracın pert olduğunun kendisinden gizlendiğini belirtti. Aracın davalıya iadesi ile satış bedeli olarak ödediği 20 bin 63 lira 50 kuruşun yasal faiziyle tahsiline mümkün olmadığı taktirde, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10 bin 563 lira 35 kuruşun faizi ile tahsil edilmesini talep etti.
KARARI TEMYİZ ETTİ
Mahkemede savunma yapan şirket avukatları, aracı 6 Kasım 2008'de 3. kişiden aldığını, aracın pert olmasına sebep olan kazanın 2007 yılında meydana geldiğinden sorumluluklarının bulunmadığını, davacının mevcut hali görüp beğenip aldığını savunarak davanın reddini istedi. Aracın pert olmasına neden olan kazanın 23 Aralık 2007'de meydana geldiğine dikkat çeken mahkeme, kaza tarihinde aracın davalı şirkete ait olmadığına kanaat getirip satıcının sorumluluğunun bulunmadığına, davacı H.F.'nin aracı mevcut hali ile görüp beğenip aldığına hükmetti. Mersin 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin davayı reddetmesiyle sarsılan H.F. kararı temyiz etti.
Dava dosyasını yeniden ele alan Yargıtay 13. Hukuk Dairesi emsal bir karara imza attı. Yargıtay, alıcının, satın aldığı araçla ilgili olarak Trafik Şube Müdürlüğünce tutulan kaza tutanakları ve aracın sigorta kayıtlarını inceleme yükümlülüğü olmadığına hükmetti. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi satıcının, satış öncesi alıcıyı aracın pert olduğu konusunda bilgilendirdiğini veya alıcının bu hususu bildiğini ispatlayamadığından iyi niyetli olduğunun söylenemeyeceğine karar verdi. Satışa konu aracın hukuki ayıplı olduğuna hükmeden daire, satıcı ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumlu olduğuna karar verip Mersin 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin kararını bozdu.
HUKUK GENEL KURULU SON SÖZÜ SÖYLEDİ
Bozma kararı üzerine davanın yeniden görüldüğü Mersin 1. Asliye Hukuk Mahkemesi, ilk kararında direnip sorumluluğun alıcıda olduğuna hükmetti. H.F.'nin temyizi üzerine bu kez devreye Yargıtay Hukuk Genel Kurulu girdi. Borçlar Kanunu ve Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanuna atıfta bulunan Hukuk Genel Kurulu, emsal bir karara imza attı. Satıcının, satış öncesi aracın ayıplı olup olmadığı konusunda alıcıyı bilgilendirdiğini veya alıcının bu hususu bildiğini ispatlayamadığına dikkat çekti. Ortaya çıkan ayıptan bunun varlığını bilmese bile satıcının sorumlu olduğuna hükmeden Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, alıcının talep ettiği miktar konusunda bilirkişi raporu hazırlanıp karar verilmesi gerektiğini bildirdi. Davacının itirazlarını değerlendiren Hukuk Genel Kurulu oy birliğiyle mahalli mahkemenin kararını bozdu. Dava, önümüzdeki günlerde Mersin 1. Asliye Mahkemesinde yeniden görüşülmeye başlanacak.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun oy birliğiyle verdiği kararı değerlendiren avukat Fatih Karamercan, "İkinci el araç satışlarında satıcının, aracın pert yani tümüyle hasarlı olduğu konusunda alıcıyı bilgilendirmesi şarttır. Bu hususun ihtilaf konusu olması durumunda satıcının bilgilendirme yapması durumunda bile aracın pert olduğu hususunda alıcıyı bilgilendirdiğini açıkça ispatlaması gerektiği kanunen mecburi kılınmıştır" dedi. Hürriyet
H.F. yıllardır hayalini kurduğu aracı 24 Mayıs 2010'da Mersin'de faaliyet gösteren bir şirketten 20 bin 63 lira 50 kuruşa satın aldı. Aracı sürekli arızalanan H.F. Mersin 2. Sulh Hukuk Mahkemesinde tespit davası açtı.
Mahkemece alınan bilirkişi raporunda aracın 23 Aralık 2007 tarihinde karıştığı kaza sonucunda pert olduğu ortaya çıktı. Bunun üzerine H.F. Mersin 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde avukatları vasıtasıyla aracı satın aldığı şirket aleyhine dava açtı. Mahkemede beyanda bulunan H.F., noter sözleşmesiyle aldığı aracın pert olduğunun kendisinden gizlendiğini belirtti. Aracın davalıya iadesi ile satış bedeli olarak ödediği 20 bin 63 lira 50 kuruşun yasal faiziyle tahsiline mümkün olmadığı taktirde, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10 bin 563 lira 35 kuruşun faizi ile tahsil edilmesini talep etti.
KARARI TEMYİZ ETTİ
Mahkemede savunma yapan şirket avukatları, aracı 6 Kasım 2008'de 3. kişiden aldığını, aracın pert olmasına sebep olan kazanın 2007 yılında meydana geldiğinden sorumluluklarının bulunmadığını, davacının mevcut hali görüp beğenip aldığını savunarak davanın reddini istedi. Aracın pert olmasına neden olan kazanın 23 Aralık 2007'de meydana geldiğine dikkat çeken mahkeme, kaza tarihinde aracın davalı şirkete ait olmadığına kanaat getirip satıcının sorumluluğunun bulunmadığına, davacı H.F.'nin aracı mevcut hali ile görüp beğenip aldığına hükmetti. Mersin 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin davayı reddetmesiyle sarsılan H.F. kararı temyiz etti.
Dava dosyasını yeniden ele alan Yargıtay 13. Hukuk Dairesi emsal bir karara imza attı. Yargıtay, alıcının, satın aldığı araçla ilgili olarak Trafik Şube Müdürlüğünce tutulan kaza tutanakları ve aracın sigorta kayıtlarını inceleme yükümlülüğü olmadığına hükmetti. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi satıcının, satış öncesi alıcıyı aracın pert olduğu konusunda bilgilendirdiğini veya alıcının bu hususu bildiğini ispatlayamadığından iyi niyetli olduğunun söylenemeyeceğine karar verdi. Satışa konu aracın hukuki ayıplı olduğuna hükmeden daire, satıcı ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumlu olduğuna karar verip Mersin 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin kararını bozdu.
HUKUK GENEL KURULU SON SÖZÜ SÖYLEDİ
Bozma kararı üzerine davanın yeniden görüldüğü Mersin 1. Asliye Hukuk Mahkemesi, ilk kararında direnip sorumluluğun alıcıda olduğuna hükmetti. H.F.'nin temyizi üzerine bu kez devreye Yargıtay Hukuk Genel Kurulu girdi. Borçlar Kanunu ve Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanuna atıfta bulunan Hukuk Genel Kurulu, emsal bir karara imza attı. Satıcının, satış öncesi aracın ayıplı olup olmadığı konusunda alıcıyı bilgilendirdiğini veya alıcının bu hususu bildiğini ispatlayamadığına dikkat çekti. Ortaya çıkan ayıptan bunun varlığını bilmese bile satıcının sorumlu olduğuna hükmeden Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, alıcının talep ettiği miktar konusunda bilirkişi raporu hazırlanıp karar verilmesi gerektiğini bildirdi. Davacının itirazlarını değerlendiren Hukuk Genel Kurulu oy birliğiyle mahalli mahkemenin kararını bozdu. Dava, önümüzdeki günlerde Mersin 1. Asliye Mahkemesinde yeniden görüşülmeye başlanacak.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun oy birliğiyle verdiği kararı değerlendiren avukat Fatih Karamercan, "İkinci el araç satışlarında satıcının, aracın pert yani tümüyle hasarlı olduğu konusunda alıcıyı bilgilendirmesi şarttır. Bu hususun ihtilaf konusu olması durumunda satıcının bilgilendirme yapması durumunda bile aracın pert olduğu hususunda alıcıyı bilgilendirdiğini açıkça ispatlaması gerektiği kanunen mecburi kılınmıştır" dedi. Hürriyet
Denize bir havalimanı daha yapılacak
Deniz doldurularak yapılan Ordu-Giresun Havalimanı'nın ardından bir havalimanı daha geliyor. 2021 yılı sonunda hizmete girmesi planlanan ve yılda yaklaşık 3 milyon yolcuya hizmet vermesi beklenen havalimanı Rize-Artvin Havalimanı'nın temelini Erdoğan telekonferans yoluyla attı.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin Ordu-Giresun Havalimanı’ndan sonra ikinci denize dolgu havalimanı olacak Rize-Artvin Havalimanı’nın temelini telekonferans yoluyla attı.
Havalimanı 2021 yılı sonunda hizmete girecek ve yılda 3 milyon yolcuya hizmet verecek. Havalimanını yapacak yüklenici firmalardan projeyi “erken bitirme” sözü alan Erdoğan, Rize’nin tıpkı Karadeniz gibi kabına sığmadığını belirterek “Yatırımlarımızla Rize tüm bölgenin cazibe merkezi haline geliyor. Suudi Arabistan’dan Kuveyt’e kadar onbinlerce turist Ayder Yaylası’nı Fırtına ve İkizdere vadilerini şelaleleri, akarsuları gezmek, Rize’nin güzelliklerini görmek için her yıl şehrimize akın ediyor” dedi. Erdoğan, Ovit Tüneli’nin çalışmalarının son sürat devam ettiğini dile getirerek “Millet şirin bizde Ferhat. Dağları delerek yolumuza devam ediyoruz. Şimdi geliyorum asıl müjdemize. Rize-Artvin hizmet verecek havalimanının tüm hazırlıkları bitti ihale yapıldı. Biraz sonra buradan kumandayla ‘bismillah’ deyip temelini atıyoruz ve inşasına başlıyoruz” dedi.
1.3 milyar liraya mal olacak
Proje bedeli 1 milyar 350 milyon lira olan bu proje Ordu-Giresun Havalimanı’ndan sonra deniz doldurularak yapılan Türkiye’deki ikinci, dünyada üçüncü havalimanı olduğunu söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti: “Havalimanımızı en geç 2021 sonu tamamlayacağız. Yüklenici firmalara dedik daha önceye bunu çekerseniz bizleri ve hemşehrilerimizi mutlu edersiniz dedik. Bütün temennimiz rabbimden kazasız belasız bu eserin tamamlanmasıdır. İki yüklenici firma verdikleri sözü tutacaklar. Verilen tarihte bu işi bitirmiş olalım diyoruz.”Öte yandan Rize-Artvin Havalimanı için 85 milyon ton taş dolgu yapılacak. Havalimanı dünyada konvansiyonel havalimanları için gereken 3 bine 45 metrelik piste sahip olacak. Terminal binasının kapalı alanı 25 bin metrekare olacak. Diğer kapalı alanlarla birlikte yaklaşık 40 bin metrekareye ulaşacak.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin Ordu-Giresun Havalimanı’ndan sonra ikinci denize dolgu havalimanı olacak Rize-Artvin Havalimanı’nın temelini telekonferans yoluyla attı.
Havalimanı 2021 yılı sonunda hizmete girecek ve yılda 3 milyon yolcuya hizmet verecek. Havalimanını yapacak yüklenici firmalardan projeyi “erken bitirme” sözü alan Erdoğan, Rize’nin tıpkı Karadeniz gibi kabına sığmadığını belirterek “Yatırımlarımızla Rize tüm bölgenin cazibe merkezi haline geliyor. Suudi Arabistan’dan Kuveyt’e kadar onbinlerce turist Ayder Yaylası’nı Fırtına ve İkizdere vadilerini şelaleleri, akarsuları gezmek, Rize’nin güzelliklerini görmek için her yıl şehrimize akın ediyor” dedi. Erdoğan, Ovit Tüneli’nin çalışmalarının son sürat devam ettiğini dile getirerek “Millet şirin bizde Ferhat. Dağları delerek yolumuza devam ediyoruz. Şimdi geliyorum asıl müjdemize. Rize-Artvin hizmet verecek havalimanının tüm hazırlıkları bitti ihale yapıldı. Biraz sonra buradan kumandayla ‘bismillah’ deyip temelini atıyoruz ve inşasına başlıyoruz” dedi.
1.3 milyar liraya mal olacak
Proje bedeli 1 milyar 350 milyon lira olan bu proje Ordu-Giresun Havalimanı’ndan sonra deniz doldurularak yapılan Türkiye’deki ikinci, dünyada üçüncü havalimanı olduğunu söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti: “Havalimanımızı en geç 2021 sonu tamamlayacağız. Yüklenici firmalara dedik daha önceye bunu çekerseniz bizleri ve hemşehrilerimizi mutlu edersiniz dedik. Bütün temennimiz rabbimden kazasız belasız bu eserin tamamlanmasıdır. İki yüklenici firma verdikleri sözü tutacaklar. Verilen tarihte bu işi bitirmiş olalım diyoruz.”Öte yandan Rize-Artvin Havalimanı için 85 milyon ton taş dolgu yapılacak. Havalimanı dünyada konvansiyonel havalimanları için gereken 3 bine 45 metrelik piste sahip olacak. Terminal binasının kapalı alanı 25 bin metrekare olacak. Diğer kapalı alanlarla birlikte yaklaşık 40 bin metrekareye ulaşacak.
3 Nisan 2017 Pazartesi
Bedelli askerlik çıkacak mı?
Bedelli askerlikle ilgili konuşan Başbakan Binali Yıldırım, "Böyle bir şey programımızda, gündemimizde yok." dedi.
Yıldırım, bir televizyon kanalında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.
Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin ekonomiyi nasıl etkileyeceğine ilişkin soru üzerine Başbakan Yıldırım, güçlü iktidarla engellerin, zaman kayıplarının ortadan kalkacağını milletin önünü görebileceğini söyledi. Yıldırım, yeni iş yerlerinin kurulacağını, yatırımcıların geleceğini, faizlerin kontrol altında olacağını belirterek, "Daha çok iş, daha çok aş. Türkiye 2023 hedeflerine güle oynaya gidecek, bu kadar basit." ifadesini kullandı.
"Bunlar akla ziyan şeyler"
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine karşı yapılan, "Cumhurbaşkanı kararname çıkartarak her şeyi bir gecede kapatır" söylemlerini hatırlatan Yıldırım, "Bunlar akla ziyan şeyler." dedi.
Başbakan Yıldırım, kişisel ve temel haklara yönelik cumhurbaşkanı kararnamesi çıkarılamayacağını vurgulayarak, şu görüşlere yer verdi: "Çıkardığın kararname kanuna aykırıysa geçersiz oluyor, kanun geçerli oluyor. Ona rağmen diyelim ki çıkardın, Meclis bu kararnameyi Anayasa Mahkemesine götürüyor, orada yanlışsa iptal ettiriyor. Her türlü denetim var. Cumhurbaşkanı ne ile ilgili kararname çıkaracak? Bakanları atayacak, üst düzey bürokratları, valileri, büyükelçileri atayacak."
"Sen kimsin"
Vatandaşlarla bir araya gelerek cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini anlattıklarını hatırlatan Yıldırım, şunları ifade etti: "Anlatırken korkutarak, tehdit ederek değil. CHP'nin densiz bir milletvekili çıkmış kürsüde diyor ki 'Nasıl 1919'da Samsun'a çıktık, Amasya'ya, Erzurum'a, Sivas'a gittik, oradan Ankara'ya geldik, Polatlı'ya, Sakarya'da, Dumlupınar'da, İzmir'de düşmanı denize doldurduysak 'evet' verenler de düşünsün yine aynısını yapacağız.' 'Evet' çıkarsa millete aklı sıra bu gerzek, yani kuş beyniyle koca bir milleti denize dökecekmiş. Sen kimsin be. Bu millet Kurtuluş Savaşı'nda düşmana dersini verdi, 15 Temmuz'da içerideki hainlere dersini verdi, sen ne oluyorsun da öyle milleti tehdit ediyorsun. Milletvekili olmakla bu hakkı nerede buluyorsun? Bunlar asla kabul edilebilebilir şey değil."
"Türkiye'nin kabul edeceği şeyler değil"
Başbakan Binali Yıldırım, taşeron çalışanlarının kadroya geçirilmesine ilişkin bir soru üzerine, kamu ve çeşitli kurumlarda 800 bine yakın hizmet alımı şeklinde çalışan bulunduğuna işaret ederek, bu işçilerin çalışma şartlarının kadrolu memurlarından kötü olduğunu bildirdi.
Taşeronun çok zor ve sıkıntılı bir konu olduğuna belirten Yıldırım, bu konunun öneminin bilincinde olduklarını ve çalışmalarının devam ettiğini anlattı.
Bedelli askerlik gündemimizde yok"
Yıldırım, bedelli askerliğe ilişkin bir soru üzerine ise "Böyle bir şey programımızda, gündemimizde yok." dedi. (cnntürk)
Yıldırım, bir televizyon kanalında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.
Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin ekonomiyi nasıl etkileyeceğine ilişkin soru üzerine Başbakan Yıldırım, güçlü iktidarla engellerin, zaman kayıplarının ortadan kalkacağını milletin önünü görebileceğini söyledi. Yıldırım, yeni iş yerlerinin kurulacağını, yatırımcıların geleceğini, faizlerin kontrol altında olacağını belirterek, "Daha çok iş, daha çok aş. Türkiye 2023 hedeflerine güle oynaya gidecek, bu kadar basit." ifadesini kullandı.
"Bunlar akla ziyan şeyler"
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine karşı yapılan, "Cumhurbaşkanı kararname çıkartarak her şeyi bir gecede kapatır" söylemlerini hatırlatan Yıldırım, "Bunlar akla ziyan şeyler." dedi.
Başbakan Yıldırım, kişisel ve temel haklara yönelik cumhurbaşkanı kararnamesi çıkarılamayacağını vurgulayarak, şu görüşlere yer verdi: "Çıkardığın kararname kanuna aykırıysa geçersiz oluyor, kanun geçerli oluyor. Ona rağmen diyelim ki çıkardın, Meclis bu kararnameyi Anayasa Mahkemesine götürüyor, orada yanlışsa iptal ettiriyor. Her türlü denetim var. Cumhurbaşkanı ne ile ilgili kararname çıkaracak? Bakanları atayacak, üst düzey bürokratları, valileri, büyükelçileri atayacak."
"Sen kimsin"
Vatandaşlarla bir araya gelerek cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini anlattıklarını hatırlatan Yıldırım, şunları ifade etti: "Anlatırken korkutarak, tehdit ederek değil. CHP'nin densiz bir milletvekili çıkmış kürsüde diyor ki 'Nasıl 1919'da Samsun'a çıktık, Amasya'ya, Erzurum'a, Sivas'a gittik, oradan Ankara'ya geldik, Polatlı'ya, Sakarya'da, Dumlupınar'da, İzmir'de düşmanı denize doldurduysak 'evet' verenler de düşünsün yine aynısını yapacağız.' 'Evet' çıkarsa millete aklı sıra bu gerzek, yani kuş beyniyle koca bir milleti denize dökecekmiş. Sen kimsin be. Bu millet Kurtuluş Savaşı'nda düşmana dersini verdi, 15 Temmuz'da içerideki hainlere dersini verdi, sen ne oluyorsun da öyle milleti tehdit ediyorsun. Milletvekili olmakla bu hakkı nerede buluyorsun? Bunlar asla kabul edilebilebilir şey değil."
"Türkiye'nin kabul edeceği şeyler değil"
Başbakan Binali Yıldırım, taşeron çalışanlarının kadroya geçirilmesine ilişkin bir soru üzerine, kamu ve çeşitli kurumlarda 800 bine yakın hizmet alımı şeklinde çalışan bulunduğuna işaret ederek, bu işçilerin çalışma şartlarının kadrolu memurlarından kötü olduğunu bildirdi.
Taşeronun çok zor ve sıkıntılı bir konu olduğuna belirten Yıldırım, bu konunun öneminin bilincinde olduklarını ve çalışmalarının devam ettiğini anlattı.
Bedelli askerlik gündemimizde yok"
Yıldırım, bedelli askerliğe ilişkin bir soru üzerine ise "Böyle bir şey programımızda, gündemimizde yok." dedi. (cnntürk)
Etiketler:
asker,
başbakan,
binali yıldırım,
tsk
Rusya’da iki metro istasyonu arasında patlama
Rusya'nın St. Petersburg kenti metroda yaşanan patlamayla sarsıldı... Kentin önemli noktalarında bulunan iki istasyonda meydana gelen patlamalarda 9 kişi yaşamını yitirdi, 20 kişi ise yaralandı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in olaylar esnasında patlamanın yaşandığı kentte bulunduğu öğrenildi. Baş savcılık ofisi olayın "terör saldırısı" olduğunu açıkladı.
Sputnik, kentin önemli noktalarından biri olan Sennaya Meydanı’ndaki metro istasyonu ile bir durak ötedeki “Tehnologiçeski İnstitut” istasyonunda iki patlama yaşandığını duyurdu.
Ancak Ulusal Terörle Mücadele Komitesi bu haberin aksine “tek bir patlama” meydana geldiğini açıkladı. İki metro istasyonu arasında hareket halindeyken vagonda meydana gelen patlamada 9 kişi yaşamını yitirdi.
“TERÖR SALDIRISI”
Baş savcılık ofisinden yapılan açıklamada olayın bir terör saldırısı olduğu ifade edildi.
Kentteki tüm metro istasyonları önlem olarak kapatıldı.
İKİNCİ BOMBA BULUNDU
Rusya’nın TASS haber ajansı, olaya parça tesirli patlayıcının neden olduğunu duyurdu.
Öte yandan saldırının yaşandığı istasyonun birkaç durak ötesinde patlamamış bir bomba bulundu ve etkisiz hâle getirildi.
Olay sonrasında çekilen ve Twitter’a yüklenen fotoğraflarda bir vagonun ağır hasarlı olduğu ve Sennaya istasyonunun yoğun bir dumanla kaplı olduğu görülüyor.
IŞİD TARAFINDAN BİRKAÇ HAFTA ÖNCE YAYINLANAN TEHDİTKAR AFİŞ
Rusya'da St Petersburg'da iki ayrı metro istasyonunda meydana gelen patlamaya ilişkin iki hafta önce yayınlanan bir afişte IŞİD'in tehdit ettiği görülüyor.
“Rusya'yı yakacağız” yazılı afişin üzerine bugün meydana gelen patlamada IŞİD'in parmağı olduğu iddia ediliyor.
PUTİN: TERÖRİZM DAHİL HER İHTİMALİ DEĞERLENDİRİYORUZ
Patlamanın yaşandığı St. Petersburg’da bulunan Rusya Devlet Başkanı Putin’in yaptığı ilk açıklama şöyle:
“St. Petersburg yetkilileri ve federal yetkililer, metrodaki patlamalarda yaralananlara destek vermek için her şeyi yapıyor. Patlamanın nedenlerinden bahsetmek için erken. Terörizm dahil her ihtimali değerlendiriyoruz.” Sözcü
Sputnik, kentin önemli noktalarından biri olan Sennaya Meydanı’ndaki metro istasyonu ile bir durak ötedeki “Tehnologiçeski İnstitut” istasyonunda iki patlama yaşandığını duyurdu.
Ancak Ulusal Terörle Mücadele Komitesi bu haberin aksine “tek bir patlama” meydana geldiğini açıkladı. İki metro istasyonu arasında hareket halindeyken vagonda meydana gelen patlamada 9 kişi yaşamını yitirdi.
“TERÖR SALDIRISI”
Baş savcılık ofisinden yapılan açıklamada olayın bir terör saldırısı olduğu ifade edildi.
Kentteki tüm metro istasyonları önlem olarak kapatıldı.
İKİNCİ BOMBA BULUNDU
Rusya’nın TASS haber ajansı, olaya parça tesirli patlayıcının neden olduğunu duyurdu.
Öte yandan saldırının yaşandığı istasyonun birkaç durak ötesinde patlamamış bir bomba bulundu ve etkisiz hâle getirildi.
Olay sonrasında çekilen ve Twitter’a yüklenen fotoğraflarda bir vagonun ağır hasarlı olduğu ve Sennaya istasyonunun yoğun bir dumanla kaplı olduğu görülüyor.
IŞİD TARAFINDAN BİRKAÇ HAFTA ÖNCE YAYINLANAN TEHDİTKAR AFİŞ
Rusya'da St Petersburg'da iki ayrı metro istasyonunda meydana gelen patlamaya ilişkin iki hafta önce yayınlanan bir afişte IŞİD'in tehdit ettiği görülüyor.
“Rusya'yı yakacağız” yazılı afişin üzerine bugün meydana gelen patlamada IŞİD'in parmağı olduğu iddia ediliyor.
PUTİN: TERÖRİZM DAHİL HER İHTİMALİ DEĞERLENDİRİYORUZ
Patlamanın yaşandığı St. Petersburg’da bulunan Rusya Devlet Başkanı Putin’in yaptığı ilk açıklama şöyle:
“St. Petersburg yetkilileri ve federal yetkililer, metrodaki patlamalarda yaralananlara destek vermek için her şeyi yapıyor. Patlamanın nedenlerinden bahsetmek için erken. Terörizm dahil her ihtimali değerlendiriyoruz.” Sözcü
Vukuatlı nüfus kayıt belgesi e-devlet alınabilecek
Miras, aylık bağlatma gibi işlemler için istenen aile nüfus kayıt örneği e-devlet şifresi ile internetten alınmaya başladı.
E-devlet şifresi ile birçok işlemi gerçekleştirilebilmesine rağmen, internet üzerinden vukuatlı nüfus kayıt örneği belgesi 2012'den bu yana alınamıyordu. Bu belgeye sahip olabilmek için genelde kaymakamlık binalarında bulunan nüfus müdürlüklerine bizzat giderek kimlikle başvuruda bulunulması gerekiyordu.
Yapılan düzenleme ile artık e-devlet kapısı üzerinden vatandaşlar nüfus kayıt örneği veya yerleşim yeri belgelerinin çıktısını alarak ilgili mercilerde kullanabilecek. Nüfus müdürlüklerine asılan yazıda, e-devletten alınan çıktıların, nüfus müdürlüklerinden alınan belgeler ile aynı hukuki vasfı taşıdığı ifade edildi. Bakanlar Kurulu tarafından, Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelikte yapılan değişiklik geçen şubat ayı sonunda Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmişti. Düzenlemeyle, bürokratik bir dizi işlemi azaltan nüfus kayıt örneği alma gibi hizmetin 7 gün 24 saat işlem yapabilme kolaylığı sağlanmış oldu.
E-devlet şifresi ile birçok işlemi gerçekleştirilebilmesine rağmen, internet üzerinden vukuatlı nüfus kayıt örneği belgesi 2012'den bu yana alınamıyordu. Bu belgeye sahip olabilmek için genelde kaymakamlık binalarında bulunan nüfus müdürlüklerine bizzat giderek kimlikle başvuruda bulunulması gerekiyordu.
Yapılan düzenleme ile artık e-devlet kapısı üzerinden vatandaşlar nüfus kayıt örneği veya yerleşim yeri belgelerinin çıktısını alarak ilgili mercilerde kullanabilecek. Nüfus müdürlüklerine asılan yazıda, e-devletten alınan çıktıların, nüfus müdürlüklerinden alınan belgeler ile aynı hukuki vasfı taşıdığı ifade edildi. Bakanlar Kurulu tarafından, Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelikte yapılan değişiklik geçen şubat ayı sonunda Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmişti. Düzenlemeyle, bürokratik bir dizi işlemi azaltan nüfus kayıt örneği alma gibi hizmetin 7 gün 24 saat işlem yapabilme kolaylığı sağlanmış oldu.
2 Nisan 2017 Pazar
İstanbul’da minibüs ve taksi dolmuşlara kamera geliyor
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) metro ve otobüslerin içini an be an kaydeden kamera takip sistemlerinin ardından, tüm minibüs ve taksi dolmuşlara da kamera ile takip sistemi kurulmasına karar verdi.
Toplu Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğü tarafından hazırlanan bu proje kapsamında tüm minibüs ve taksi dolmuş araçlarına aracın içerisinde kör nokta bırakmayacak şekilde kameralar yerleştirilecek. Araç takip ünitesi ve panik butonunun yerleştirileceği araçlar 7 gün 24 saat izlenecek. Bu sistemle güvenli yolculuğun yanı sıra, güzergah ve konum takibi yapılması, toplu ulaşımın denetlenmesi, hız takibi ile kaza riskinin düşürülmesi hedefleniyor.
Yerinden hızına kadar tek bir merkezden takip edilecek
Sistem kapsamında veriler tek bir merkezde, “Toplu Ulaşım Yönetim ve Denetim Merkezi”nde izlenecek. Bu sistem için hazırlanmış özel bir yazılım ile toplu ulaşım araçlarına ait görsel raporlama, 7 gün 24 saatlik konum ve hız bilgisi, kaza ve acil durum bilgisi ve güzergâh kontrolü yapmak mümkün olacak. Merkeze eş zamanlı olarak gönderilen veriler arasında plaka numarası, son veri gönderme zamanı, hız, adres ve yer bilgisi, son uğranılan durak, aracın çalışma süresi ve sürücü bilgileri yer alacak. Taksi dolmuşlarda aracın kendi güzergahını takip edip etmediği, duraklarda bekleme süresi de hesaplanacak.
Hem yolcuyu hem şöforu koruyacak
Araçlara kurulacak kameralar, başta terör olayları olmak üzere, meydana gelebilecek adli olayların araştırılması, delillere ve faillere ilişkin bilgilere hızlı ulaşılması ve suçların aydınlatılabilmesi için de kullanılacak. Bu takip sistemi ile can güvenzlık, gasp, kayıp-çalıntı kontrolü ile kural ihlallerinin kontrolünün sağlanması planlanıyor. Öte yandan şikâyet nedeniyle doğabilecek mağduriyetlerin de önlenmesi hedefleniyor. Cana ve mala zarar verecek suçlarda azalmanın hedeflendiği proje ile İBB Beyaz Masa’ya yöneltilen şikayetlerin de hızlı sonuçlandırılması planlanıyor.
Uygulama nasıl olacak
Tüm Minibüs ve Taksi Dolmuş araçlarının dâhil olacağı sisteme katılım için Toplu Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğü internet sitesi üzerinden randevu alınması ve ardından aracın kurulum alanına götürülmesi gerekiyor. Araçların servislerinin aksamaması için kurulumlar gece saat 21.00 ile 07.00 saatleri arasında yapılacak.
Şu ana kadar 172 araçta kullanılmaya başlandı
Şu ana kadar 85’i minibüs, 87’si taksi-dolmuş olmak üzere toplam 172 aracın montajı tamamlandı. Sistemin tamamlanması ile birlikte şehir içerisinde çalışmakta olan 6 bin 460 minibüs ve 572 taksi-dolmuşta toplam bin 032 araçta, 28 bin 128 kamera ile tüm hareketlilik izlenebilir hale gelecek. Montaj çalışmaları devam ediyor.
Toplu Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğü tarafından hazırlanan bu proje kapsamında tüm minibüs ve taksi dolmuş araçlarına aracın içerisinde kör nokta bırakmayacak şekilde kameralar yerleştirilecek. Araç takip ünitesi ve panik butonunun yerleştirileceği araçlar 7 gün 24 saat izlenecek. Bu sistemle güvenli yolculuğun yanı sıra, güzergah ve konum takibi yapılması, toplu ulaşımın denetlenmesi, hız takibi ile kaza riskinin düşürülmesi hedefleniyor.
Yerinden hızına kadar tek bir merkezden takip edilecek
Sistem kapsamında veriler tek bir merkezde, “Toplu Ulaşım Yönetim ve Denetim Merkezi”nde izlenecek. Bu sistem için hazırlanmış özel bir yazılım ile toplu ulaşım araçlarına ait görsel raporlama, 7 gün 24 saatlik konum ve hız bilgisi, kaza ve acil durum bilgisi ve güzergâh kontrolü yapmak mümkün olacak. Merkeze eş zamanlı olarak gönderilen veriler arasında plaka numarası, son veri gönderme zamanı, hız, adres ve yer bilgisi, son uğranılan durak, aracın çalışma süresi ve sürücü bilgileri yer alacak. Taksi dolmuşlarda aracın kendi güzergahını takip edip etmediği, duraklarda bekleme süresi de hesaplanacak.
Hem yolcuyu hem şöforu koruyacak
Araçlara kurulacak kameralar, başta terör olayları olmak üzere, meydana gelebilecek adli olayların araştırılması, delillere ve faillere ilişkin bilgilere hızlı ulaşılması ve suçların aydınlatılabilmesi için de kullanılacak. Bu takip sistemi ile can güvenzlık, gasp, kayıp-çalıntı kontrolü ile kural ihlallerinin kontrolünün sağlanması planlanıyor. Öte yandan şikâyet nedeniyle doğabilecek mağduriyetlerin de önlenmesi hedefleniyor. Cana ve mala zarar verecek suçlarda azalmanın hedeflendiği proje ile İBB Beyaz Masa’ya yöneltilen şikayetlerin de hızlı sonuçlandırılması planlanıyor.
Uygulama nasıl olacak
Tüm Minibüs ve Taksi Dolmuş araçlarının dâhil olacağı sisteme katılım için Toplu Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğü internet sitesi üzerinden randevu alınması ve ardından aracın kurulum alanına götürülmesi gerekiyor. Araçların servislerinin aksamaması için kurulumlar gece saat 21.00 ile 07.00 saatleri arasında yapılacak.
Şu ana kadar 172 araçta kullanılmaya başlandı
Şu ana kadar 85’i minibüs, 87’si taksi-dolmuş olmak üzere toplam 172 aracın montajı tamamlandı. Sistemin tamamlanması ile birlikte şehir içerisinde çalışmakta olan 6 bin 460 minibüs ve 572 taksi-dolmuşta toplam bin 032 araçta, 28 bin 128 kamera ile tüm hareketlilik izlenebilir hale gelecek. Montaj çalışmaları devam ediyor.
1 Nisan 2017 Cumartesi
Booking.com'dan sonra iki turizm devi daha kapatılabilir!
Booking.com’un Türkiye’deki faaliyetlerini mahkeme kararı ile durduran TÜRSAB, mahkeme kararını Alman trivago.com, Amerikalı tripadvisor.com gibi diğer tüm online rezervasyon sitelerine de gönderecek, uymayanlar hakkında yasal yola başvuracak.
Dünyaca ünlü online rezervasyon sitesi booking.com’un Türkiye’deki faaliyetlerinin durdurulmasını sağlayan Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB), diğer online rezervasyon siteleri için de kolları sıvadı.
Dünya gazetesine açıklama yapan TÜRSAB Genel Sekreteri Çetin Gürcün, booking.com kararının bir emsal niteliğinde olduğunu ve aynı kararın benzer online rezervasyon siteleri için de uygulanması gerektiğini belirtti. Çetin, mahkeme kararını önümüzdeki günlerde Alman trivago.com, Amerikalı tripadvisor.com gibi diğer tüm online rezervasyon sitelerine de göndereceklerini, uymayanlar hakkında yasal yollara başvuracaklarını vurguladı.
Booking.com’un Türkiye’de Türk vatandaşlarına otel ve tatil sattığını ancak bunun ilgili yasalara uymadığını ifade eden Gürcün, dava açmadan önce defalarca siteyi uyardıklarını Aralık 2015’te de mahkeme yoluna gitmek zorunda kaldıklarını ifade etti. İlk olarak bu hizmeti vermesi gereken firmaların ruhsat alıp, TÜRSAB’a üye olmaları ve devlete bazı teminatlar vermesi gerektiğini dile getiren Gürcün, sitenin piyasada büyük bir ağırlığa sahip olduğunu ve vergi vermediği gibi haksız rekabete neden olduğunu söyledi.
TÜRSAB Genel Sekreteri Çetin Gürcün, sürecin henüz bitmediğini ifade ederek şöyle devam etti: “Booking.com dünyaca ünlü bir oluşum, Türkiye’de bu gücünü kullanarak otellerle sözleşme imzalamak için yüzde 50 komisyon ve belli sayıda oda kontenjanı gibi garantiler istiyordu. Bunun sonucunda elindeki odaları kullanarak en ucuz fiyatı gösterip düşük fiyat garantisi veriyordu. Rekabet Kurulu bu yönde bir ceza kesti ancak yeterli olmadı. Biz de meslek örgütü olarak bu konuda bir savaş başlattık. Bu tamamen kendi işletmecilerimizi korumaya yönelik bir girişim. İlk olarak algı oluşması amacıyla sadece booking.com için başvurduk. Çünkü dünya genelinde bilinen bir site. Ancak bu karardan sonra hepsi kendi üstüne düşeni yapacak, yapmak zorunda.”
Öte yandan BTK Başkanı Ömer Fatih Sayan’ın “Bizim ‘rekabet’ konusunda site engelleme yetkimiz yok” açıklaması için Gürcün, BTK’nın eline mahkeme kararının ulaşmasının ardından sitenin kapatılacağını savundu. Gürcün, bağcıyı dövmek gibi bir niyetlerinin olmadığını belirterek booking.com’um yapacakları itirazda kendini haklı göstermek için BTK kararını beklemeden Türkiye operasyonlarını kendisinin durdurduğunu ifade etti.
Booking.com’um faaliyetlerinin askıya alınması kararını DÜNYA’ya değerlendiren tatilsepeti.com Genel Müdürü Koray Küçükyılmaz ise bu şekilde bir uygulamanın Türkiye’deki vatandaşları önemli derecede etkilemeyeceğini söyledi. Booking.com sitesinin dünya çapında bir büyüklüğe sahip olduğunu ve belli bir müşteri kitlesine sahip olduğunu vurgulayan Küçükyılmaz, şirketin Türkiye’de faaliyet göstermesine rağmen komisyon faturasının Hollanda’ya kesildiğine işaret etti. Küçükyılmaz sözlerine şöyle devam etti: Bana göre, Türkiye’de verilen bir hizmet ve yine buradan alınan bir maddi karşılık varsa, hizmet vergisi Türkiye’de ödenmeli. Mahkeme sürecinde bu nasıl ele alınacak bundan tam emin değiliz. Geçtiğimiz dönemde Rekabet Kurulu tarafından kesilen cezanın bir anlamı vardı. Burada booking.com’a tekelleşme cezası kesildi. Sadece Türkiye’de değil diğer ülkelerde de aynı şekilde faaliyet gösteremez. En iyi fiyat garantisi sunuyorlardı. Bu Rekabet Kurulu tarafından uygunsuz bulundu. İleriki dönemde nasıl olacak bekleyip göreceğiz." (cnntürk)
Dünyaca ünlü online rezervasyon sitesi booking.com’un Türkiye’deki faaliyetlerinin durdurulmasını sağlayan Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB), diğer online rezervasyon siteleri için de kolları sıvadı.
Dünya gazetesine açıklama yapan TÜRSAB Genel Sekreteri Çetin Gürcün, booking.com kararının bir emsal niteliğinde olduğunu ve aynı kararın benzer online rezervasyon siteleri için de uygulanması gerektiğini belirtti. Çetin, mahkeme kararını önümüzdeki günlerde Alman trivago.com, Amerikalı tripadvisor.com gibi diğer tüm online rezervasyon sitelerine de göndereceklerini, uymayanlar hakkında yasal yollara başvuracaklarını vurguladı.
Booking.com’un Türkiye’de Türk vatandaşlarına otel ve tatil sattığını ancak bunun ilgili yasalara uymadığını ifade eden Gürcün, dava açmadan önce defalarca siteyi uyardıklarını Aralık 2015’te de mahkeme yoluna gitmek zorunda kaldıklarını ifade etti. İlk olarak bu hizmeti vermesi gereken firmaların ruhsat alıp, TÜRSAB’a üye olmaları ve devlete bazı teminatlar vermesi gerektiğini dile getiren Gürcün, sitenin piyasada büyük bir ağırlığa sahip olduğunu ve vergi vermediği gibi haksız rekabete neden olduğunu söyledi.
TÜRSAB Genel Sekreteri Çetin Gürcün, sürecin henüz bitmediğini ifade ederek şöyle devam etti: “Booking.com dünyaca ünlü bir oluşum, Türkiye’de bu gücünü kullanarak otellerle sözleşme imzalamak için yüzde 50 komisyon ve belli sayıda oda kontenjanı gibi garantiler istiyordu. Bunun sonucunda elindeki odaları kullanarak en ucuz fiyatı gösterip düşük fiyat garantisi veriyordu. Rekabet Kurulu bu yönde bir ceza kesti ancak yeterli olmadı. Biz de meslek örgütü olarak bu konuda bir savaş başlattık. Bu tamamen kendi işletmecilerimizi korumaya yönelik bir girişim. İlk olarak algı oluşması amacıyla sadece booking.com için başvurduk. Çünkü dünya genelinde bilinen bir site. Ancak bu karardan sonra hepsi kendi üstüne düşeni yapacak, yapmak zorunda.”
Öte yandan BTK Başkanı Ömer Fatih Sayan’ın “Bizim ‘rekabet’ konusunda site engelleme yetkimiz yok” açıklaması için Gürcün, BTK’nın eline mahkeme kararının ulaşmasının ardından sitenin kapatılacağını savundu. Gürcün, bağcıyı dövmek gibi bir niyetlerinin olmadığını belirterek booking.com’um yapacakları itirazda kendini haklı göstermek için BTK kararını beklemeden Türkiye operasyonlarını kendisinin durdurduğunu ifade etti.
Booking.com’um faaliyetlerinin askıya alınması kararını DÜNYA’ya değerlendiren tatilsepeti.com Genel Müdürü Koray Küçükyılmaz ise bu şekilde bir uygulamanın Türkiye’deki vatandaşları önemli derecede etkilemeyeceğini söyledi. Booking.com sitesinin dünya çapında bir büyüklüğe sahip olduğunu ve belli bir müşteri kitlesine sahip olduğunu vurgulayan Küçükyılmaz, şirketin Türkiye’de faaliyet göstermesine rağmen komisyon faturasının Hollanda’ya kesildiğine işaret etti. Küçükyılmaz sözlerine şöyle devam etti: Bana göre, Türkiye’de verilen bir hizmet ve yine buradan alınan bir maddi karşılık varsa, hizmet vergisi Türkiye’de ödenmeli. Mahkeme sürecinde bu nasıl ele alınacak bundan tam emin değiliz. Geçtiğimiz dönemde Rekabet Kurulu tarafından kesilen cezanın bir anlamı vardı. Burada booking.com’a tekelleşme cezası kesildi. Sadece Türkiye’de değil diğer ülkelerde de aynı şekilde faaliyet gösteremez. En iyi fiyat garantisi sunuyorlardı. Bu Rekabet Kurulu tarafından uygunsuz bulundu. İleriki dönemde nasıl olacak bekleyip göreceğiz." (cnntürk)
Okullarda el yazısı uygulaması kaldırılıyor
Sıkça tartışılan ‘bitişik eğik el yazısı' 2017-2018 eğıitim-öğretim döneminde uygulanmayacak mı? Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz'dan okullardaki el yazısıyla ilgili bir son dakika açıklaması geldi.
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, tartışmalara neden olan ve öğrencileri zorladığı savunulan ‘bitişik eğik el yazısı’na son verileceğini, onun yerine dik temel harfler kullanılacağını açıkladı.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın Twitter adresinden açıklama yapan Bakan Yılmaz: "Yazma eğitiminde önümüzdeki yıl (2017-2018) bitişik eğik el yazısıyla öğretim yerine dik temel harfler kullanılacak." dedi.
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, tartışmalara neden olan ve öğrencileri zorladığı savunulan ‘bitişik eğik el yazısı’na son verileceğini, onun yerine dik temel harfler kullanılacağını açıkladı.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın Twitter adresinden açıklama yapan Bakan Yılmaz: "Yazma eğitiminde önümüzdeki yıl (2017-2018) bitişik eğik el yazısıyla öğretim yerine dik temel harfler kullanılacak." dedi.
Ege adalarına kapıda vize 1 Nisan'da başlıyor
Yunanistan'ın İzmir Başkonsolosluğu internet sitesinden yaptığı açıklamada, 'kapıda vize' olarak adlandırılan geçici vize uygulamasının 1 Nisan itibariyle başlayıp 30 Eylül'de sona ereceğini duyurdu.
Yunanistan'ın İzmir Başkonsolosluğu önceki gün internet sitesinden yaptıkları duyuruda uygulamanın 1 Nisan itibariyle başlayıp 30 Eylül'de sonlanacağını açıkladı.
Açıklamada şu bilgiler yer aldı:
"Doğu Ege Adaları΄na (Lezvos/Midilli, Hios /Sakız, Samos, Kos, Rodos, Simi ve Kastellorizo) Kapıda Giriş Vizesi Programı, 1 Nisan 2017 tarihinden, 30 Eylül 2017 tarihine kadar geçerli olacaktır. Bu program, vize almak zorunda olup gerekli seyahat belgelerini taşıyan, Türkiye'de kanuni şekilde ikamet eden ve Türkiye'den Yunanistan'a giden kişilere özeldir. Daha önceden incelenmesi gereken şahıslar kategorisine ait olan ülkelerinin vatandaşları, bu uygulama dışında kalırlar. Geçen yıl olduğu gibi, Vizeler Kodu'nun öngördüğü kurallara uygun bir şekilde uygulanacak olan vizeler, 1 girişli, sadece Yunanistan için kısıtlı alanda geçerliliği olan, en fazla 15 gün süreli olacaklardır. Vize yeni elektronik sistem 'VIS' üzerinden, başvuranların biyometrik verilerinin teslim alınması ve başvuruların elektronik kontrolü akabinde verilecektir."
Adalarda yaşayanlar 'kapıda vize' uygulamasının kaldırılmasına tepki gösteriyordu
Ege'deki Yunan adalarına seyahatte kolaylık sağlayan geçici vize (kapı vizesi) uygulamasının kaldırıldığının açıklanması üzerine adalarda yaşayanlar uygulamanın kaldırılmasına tepki göstermişti.
Avrupa Birliği Komisyonu'nun uygulamaya yeni turizm sezonu için onay vermediğinin kaydedilmesi üzerine Yunanistan'ın Avrupa İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Vekili Yorgos Katrougalos, söz konusu adaların milletvekillerine gönderdiği mektupta, bakanlığın tüm ısrarlarına rağmen kararın engellenemediğini ifade etmişti.
Bunun üzerine yapılan çalışmalar sonrası kapıda vize uygulamasına AB'den yeniden onay verildiği ay başında açıklanmıştı.
Yunanistan'ın İzmir Başkonsolosluğu önceki gün internet sitesinden yaptıkları duyuruda uygulamanın 1 Nisan itibariyle başlayıp 30 Eylül'de sonlanacağını açıkladı.
Açıklamada şu bilgiler yer aldı:
"Doğu Ege Adaları΄na (Lezvos/Midilli, Hios /Sakız, Samos, Kos, Rodos, Simi ve Kastellorizo) Kapıda Giriş Vizesi Programı, 1 Nisan 2017 tarihinden, 30 Eylül 2017 tarihine kadar geçerli olacaktır. Bu program, vize almak zorunda olup gerekli seyahat belgelerini taşıyan, Türkiye'de kanuni şekilde ikamet eden ve Türkiye'den Yunanistan'a giden kişilere özeldir. Daha önceden incelenmesi gereken şahıslar kategorisine ait olan ülkelerinin vatandaşları, bu uygulama dışında kalırlar. Geçen yıl olduğu gibi, Vizeler Kodu'nun öngördüğü kurallara uygun bir şekilde uygulanacak olan vizeler, 1 girişli, sadece Yunanistan için kısıtlı alanda geçerliliği olan, en fazla 15 gün süreli olacaklardır. Vize yeni elektronik sistem 'VIS' üzerinden, başvuranların biyometrik verilerinin teslim alınması ve başvuruların elektronik kontrolü akabinde verilecektir."
Adalarda yaşayanlar 'kapıda vize' uygulamasının kaldırılmasına tepki gösteriyordu
Ege'deki Yunan adalarına seyahatte kolaylık sağlayan geçici vize (kapı vizesi) uygulamasının kaldırıldığının açıklanması üzerine adalarda yaşayanlar uygulamanın kaldırılmasına tepki göstermişti.
Avrupa Birliği Komisyonu'nun uygulamaya yeni turizm sezonu için onay vermediğinin kaydedilmesi üzerine Yunanistan'ın Avrupa İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Vekili Yorgos Katrougalos, söz konusu adaların milletvekillerine gönderdiği mektupta, bakanlığın tüm ısrarlarına rağmen kararın engellenemediğini ifade etmişti.
Bunun üzerine yapılan çalışmalar sonrası kapıda vize uygulamasına AB'den yeniden onay verildiği ay başında açıklanmıştı.
6 yaşındaki çocuk kalp krizinden öldü
Zonguldak'ın Ereğli ilçesinde 6 yaşındaki Ömer Yıldırım, kalp krizinden ölen dedesi toprağa verilirken oyun oynamak için gittiği parkta kalp krizi geçirerek öldü.
Sibel Yıldırım'ın babası Ramiz Yıldırım, önceki gün kalp krizinden hayatını kaybetti. Sibel ve Yener Yıldırım çifti, dün cenaze namazı kılındıktan sonra defin için mezarlığa giderken, 2 çocuklarından büyük olan Ömer Yıldırım'ı da evlerinin yakınındaki parka gönderdi. Ömer Yıldırım, saat 17.00 sıralarında kaydırağa çıkacağı sırada fenalaşarak yere yığıldı. Çocukların haber verdiği çevrede bulunanlar, Ömer Yıldırım'ı kamyonetle Ereğli Devlet Hastanesi'ne kaldırdı. Kalp krizi geçirdiği belirlenen Minik Ömer, doktorların müdahalesine rağmen kurtarılamadı.
Ömer Yıldırım'ın cenazesi, yapılan otopsiden sonra ailesine teslim edildi. Yıldırım'ın cenazesi bugün öğlen, önceki gün kalp krizi geçirerek ölen dedesi Ramiz Avşar'ın mezarının yanında toprağa verildi.
Ömer Yıldırım'ın dayısı İsmail Avşar, aynı gün çifte acı yaşadıklarını anlatırken, "Babamın vefatından dolayı cenazemiz vardı. Saat 17.00 sıralarında yeğenim parkta oynarken düşüp bayılmış. Hastaneye götürmüşler, kalp krizi geçirmiş. Hastanede vefat etti. Onu da bugün toprağa verdik. Bir rahatsızlığı yoktu. Perişan olduk, çifte acı yaşadık" diye konuştu. DHA
Sibel Yıldırım'ın babası Ramiz Yıldırım, önceki gün kalp krizinden hayatını kaybetti. Sibel ve Yener Yıldırım çifti, dün cenaze namazı kılındıktan sonra defin için mezarlığa giderken, 2 çocuklarından büyük olan Ömer Yıldırım'ı da evlerinin yakınındaki parka gönderdi. Ömer Yıldırım, saat 17.00 sıralarında kaydırağa çıkacağı sırada fenalaşarak yere yığıldı. Çocukların haber verdiği çevrede bulunanlar, Ömer Yıldırım'ı kamyonetle Ereğli Devlet Hastanesi'ne kaldırdı. Kalp krizi geçirdiği belirlenen Minik Ömer, doktorların müdahalesine rağmen kurtarılamadı.
Ömer Yıldırım'ın cenazesi, yapılan otopsiden sonra ailesine teslim edildi. Yıldırım'ın cenazesi bugün öğlen, önceki gün kalp krizi geçirerek ölen dedesi Ramiz Avşar'ın mezarının yanında toprağa verildi.
Ömer Yıldırım'ın dayısı İsmail Avşar, aynı gün çifte acı yaşadıklarını anlatırken, "Babamın vefatından dolayı cenazemiz vardı. Saat 17.00 sıralarında yeğenim parkta oynarken düşüp bayılmış. Hastaneye götürmüşler, kalp krizi geçirmiş. Hastanede vefat etti. Onu da bugün toprağa verdik. Bir rahatsızlığı yoktu. Perişan olduk, çifte acı yaşadık" diye konuştu. DHA
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)