İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden çekim izni alınması ardından yaklaşık 10 dakika yürüyerek gittikleri Avcılar Üniversite Kampusü istasyonundan metrobüse binen tümü öğrenci amatör tiyatrocular, yolcuların şaşkın bakışları arasında yolculuğa başladı. Koltukta veya ayakta hareketsiz duran ellerinde kitap bulunan, tepeden tırnağa yaldız renkli boyalı heykeli andıran gençleri görenler şaşırdı. Yolculardan biri altın renkli sanatçıların gerçekten kitap okuyarak altın gibi değerlendiklerini söylerken, önemli bölümü ne yapılmak istendiğini veya ne mesaj verilmeye çalışıldığını sormaktan kendilerini alamadı. Bir ara metrobüsten inerek durakta kitap okuyan heykel performansı sergileyen tiyatrocuları takdir edenler çıkarken bir kadın üzerlerindeki kokunun çok ağır olduğunu, gençlerin mesaj vermeye çalışırken kullandıkları boya nedeniyle kendilerini zehirlediğini söyledi. Genç bir kız şaşırarak izlediği tiyatrocuların amacını öğrendikten sonra okumayı sevdiğini ancak İstanbul’daki toplu taşıma amaçlarında ayakta durmakta zorlanıldığını bu nedenle kitap okumanın imkansız olduğunu ifade etti. Bir yolcu gençleri takdir ettiğini, toplu ulaşım araçlarında sesli okuma denemeleri de yapılabileceğini söyledi.
16 Eylül 2017 Cumartesi
Metrobüste şaşırtan görüntü!
Toplu ulaşım araçlarını kullananların kitap okuma yerine cep telefonlarını yaygın kullanmasına kaşılık toplumsal duyarlılık yaratmak isteyen bir grup amatör sanatçı harekete geçti. Özel boyalarla tepeden tırnağa boyanan ve metrobüse binerek ‘Kitap Okuyan Heykel’ gibi hareketsiz duran tiyatrocuları görenler şaşırdı. Metrobüste bulunan bir kadın ise performans sanatçısı gençlerin sürdükleri boyanın ağır koktuğunu belirterek "Bizi zehirleyecekler" diye tepki gösterdi.
İstanbul Avcılar’da amatör ‘Çığlık Sanat Atölyesi’nin genç oyuncuları, toplu ulaşım araçlarında yolculuk edenlerin kitap okuma alışkanlığının bulunmamasına dikkat çekmek amacıyla harekete geçti. Bugüne kadar Kurtuluş Savaşı’ndan, depreme, Seyit Onbaşı'dan Yunus Emre'ye, kadına şiddette kadar birçok konu ve özel günlerde sokakta hareketsiz durarak toplumsal farkındalık yaratmaya çalışan amatör tiyatro grubu kitap okumanın yagınlaştırılması için çaba harcamaya başladı. Çığlık Sanat Atölyesi Sanat yönetmeni Cemal Uçarman, çalıştırdığı genç oyunculara okumayan toplumların, gelişemeyeceğini ve bağımlı hale geleceğini anlatırken performanslarını sergilerken ellerinde tutacakları dünya klasikleri kitaplarının sayfalarını çevirmemelerini, hareket etmemelerini istedi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden çekim izni alınması ardından yaklaşık 10 dakika yürüyerek gittikleri Avcılar Üniversite Kampusü istasyonundan metrobüse binen tümü öğrenci amatör tiyatrocular, yolcuların şaşkın bakışları arasında yolculuğa başladı. Koltukta veya ayakta hareketsiz duran ellerinde kitap bulunan, tepeden tırnağa yaldız renkli boyalı heykeli andıran gençleri görenler şaşırdı. Yolculardan biri altın renkli sanatçıların gerçekten kitap okuyarak altın gibi değerlendiklerini söylerken, önemli bölümü ne yapılmak istendiğini veya ne mesaj verilmeye çalışıldığını sormaktan kendilerini alamadı. Bir ara metrobüsten inerek durakta kitap okuyan heykel performansı sergileyen tiyatrocuları takdir edenler çıkarken bir kadın üzerlerindeki kokunun çok ağır olduğunu, gençlerin mesaj vermeye çalışırken kullandıkları boya nedeniyle kendilerini zehirlediğini söyledi. Genç bir kız şaşırarak izlediği tiyatrocuların amacını öğrendikten sonra okumayı sevdiğini ancak İstanbul’daki toplu taşıma amaçlarında ayakta durmakta zorlanıldığını bu nedenle kitap okumanın imkansız olduğunu ifade etti. Bir yolcu gençleri takdir ettiğini, toplu ulaşım araçlarında sesli okuma denemeleri de yapılabileceğini söyledi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden çekim izni alınması ardından yaklaşık 10 dakika yürüyerek gittikleri Avcılar Üniversite Kampusü istasyonundan metrobüse binen tümü öğrenci amatör tiyatrocular, yolcuların şaşkın bakışları arasında yolculuğa başladı. Koltukta veya ayakta hareketsiz duran ellerinde kitap bulunan, tepeden tırnağa yaldız renkli boyalı heykeli andıran gençleri görenler şaşırdı. Yolculardan biri altın renkli sanatçıların gerçekten kitap okuyarak altın gibi değerlendiklerini söylerken, önemli bölümü ne yapılmak istendiğini veya ne mesaj verilmeye çalışıldığını sormaktan kendilerini alamadı. Bir ara metrobüsten inerek durakta kitap okuyan heykel performansı sergileyen tiyatrocuları takdir edenler çıkarken bir kadın üzerlerindeki kokunun çok ağır olduğunu, gençlerin mesaj vermeye çalışırken kullandıkları boya nedeniyle kendilerini zehirlediğini söyledi. Genç bir kız şaşırarak izlediği tiyatrocuların amacını öğrendikten sonra okumayı sevdiğini ancak İstanbul’daki toplu taşıma amaçlarında ayakta durmakta zorlanıldığını bu nedenle kitap okumanın imkansız olduğunu ifade etti. Bir yolcu gençleri takdir ettiğini, toplu ulaşım araçlarında sesli okuma denemeleri de yapılabileceğini söyledi.
Karikatürün olduğu sayfa nasıl imha edilecek?
Yeni müfredat ders kitapları yayımlandığında tartışılan konulardan biri de 6. Sınıf Türkçe Dersi Öğrenci Çalışma Kitabı’nda uygunsuz hareket yapan kutup ayısı karikatürü oldu.
Habertürk Gazetesi'nin haberine göre; karikatürist Selçuk Erdem’in kutup ayısının pençesi ile yaptığı uygunsuz karikatürün ders kitabına nasıl girdiği tartışılırken, MEB Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Alpaslan Durmuş karikatürün kitabın bir sayfasında bir milimetre civarında yer kapladığını söyleyerek, “Bu sayfanın imha edilmesi gerekiyor diye arkadaşlarımıza talimat gönderdik. Bütün il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerimiz öğrencilere dağıtılmak üzere bekletilen Türkçe 6. Sınıf kitaplarından sayfa 13’ü imha etmiş durumdalar. Öğrencilerimizin eline gitmeyecek” dedi.
ÖĞRETMENLER ÖĞRENCİLERE DAĞITMADAN ÖNCE YIRTACAK
Kitapların okullara ulaşmasıyla “kutup ayılı” karikatürün olduğu sayfanın “imha” edilmediği ortaya çıktı. Okul yönetimleri kitaplardan bu sayfaları yırtma görevini öğretmenlere verdi. Öğretmenler öğrencilere dağıtmadan önce bu sayfaları yırtacak.
Habertürk Gazetesi'nin haberine göre; karikatürist Selçuk Erdem’in kutup ayısının pençesi ile yaptığı uygunsuz karikatürün ders kitabına nasıl girdiği tartışılırken, MEB Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Alpaslan Durmuş karikatürün kitabın bir sayfasında bir milimetre civarında yer kapladığını söyleyerek, “Bu sayfanın imha edilmesi gerekiyor diye arkadaşlarımıza talimat gönderdik. Bütün il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerimiz öğrencilere dağıtılmak üzere bekletilen Türkçe 6. Sınıf kitaplarından sayfa 13’ü imha etmiş durumdalar. Öğrencilerimizin eline gitmeyecek” dedi.
ÖĞRETMENLER ÖĞRENCİLERE DAĞITMADAN ÖNCE YIRTACAK
Kitapların okullara ulaşmasıyla “kutup ayılı” karikatürün olduğu sayfanın “imha” edilmediği ortaya çıktı. Okul yönetimleri kitaplardan bu sayfaları yırtma görevini öğretmenlere verdi. Öğretmenler öğrencilere dağıtmadan önce bu sayfaları yırtacak.
14 Eylül 2017 Perşembe
18 Eylül'de Tüm Toplu Taşıma Araçları Ücretsiz !
İstanbul'da 18 Eylül'de toplu taşıma araçları 06.00-13.00 saatlerinde ücretsiz olacak. İETT tarafından yapılan açıklamada söz konusu karara gerekçe olarak okulların açılması gösterildi.
İETT tarafından konuya ilişlkin yapılan açıklamada:
“Okulların açılmasıyla birlikte trafiğe katılacak çok sayıda öğrenciyi göz önüne alan İstanbul Büyükşehir Belediyesinin aldığı karar uyarınca okulların açılacağı ilk gün toplu taşıma araçları 06.00-13.00 saatleri arasında ücretsiz hizmet verecek.
Alınan karar doğrultusunda İstanbul’da okulların açılacağı 18 Eylül Pazartesi günü, İETT, İstanbul Otobüs AŞ, özel halk otobüsleri, metrobüs, tünel, Şehir Hatları vapurları ile Metro İstanbul’a ait metro, hafif metro, tramvay ve füniküler araçları, 06.00-13.00 saatlerinde İstanbullulara ücretsiz hizmet verecek.” ifadeleri kullanıldı.
Öte yandan söz konusu açıklamada İETT’nin 16 Eylül tarihinde kış saati uygulamasına geçeceği bilgisine de yer verildi. Sözcü
İETT tarafından konuya ilişlkin yapılan açıklamada:
“Okulların açılmasıyla birlikte trafiğe katılacak çok sayıda öğrenciyi göz önüne alan İstanbul Büyükşehir Belediyesinin aldığı karar uyarınca okulların açılacağı ilk gün toplu taşıma araçları 06.00-13.00 saatleri arasında ücretsiz hizmet verecek.
Alınan karar doğrultusunda İstanbul’da okulların açılacağı 18 Eylül Pazartesi günü, İETT, İstanbul Otobüs AŞ, özel halk otobüsleri, metrobüs, tünel, Şehir Hatları vapurları ile Metro İstanbul’a ait metro, hafif metro, tramvay ve füniküler araçları, 06.00-13.00 saatlerinde İstanbullulara ücretsiz hizmet verecek.” ifadeleri kullanıldı.
Öte yandan söz konusu açıklamada İETT’nin 16 Eylül tarihinde kış saati uygulamasına geçeceği bilgisine de yer verildi. Sözcü
12 Eylül 2017 Salı
Atatürk’lü ’yaver’ paylaşımına soruşturma
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nde çalıştığı öğrenilen Salih Zeki Çakıroğlu, sosyal medya hesabında ’Ne geldiyse yaverlerden geldi’ başlığıyla Atatürk ile Sultan Vahdettin’in olduğu fotoğraf ile FETÖ’den yargılanan cumhurbaşkanı yaverleri ve Mısır Devlet Başkanı Sisi’nin fotoğraflarını paylaştı. Cumhuriyet savcılığı, Salih Zeki Çakıroğlu hakkında ’Atatürk’ün hatırasına alanen hakaret’ suçlamasıyla soruşturma başlattı.
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nde çalıştığı öğrenilen Salih Zeki Çakıroğlu, sosyal medya hesabından ’Ne geldiyse yaverlerden geldi’ başlığıyla üzerinde ’Ah şu yaverler’ yazan, yine üzerinde ’Tanıdınız mı Sultan Vahdettin ve yaveri’ yazan Sultan Vahdettin ve Atatürk’ün olduğu fotoğraf, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın FETÖ’den yargılanan yaverleri ile Mısır’ın devrik cumhurbaşkanı Mursi ile Mısır Cumhurbaşkanı Sisi’nin olduğu fotoğraf karelerini paylaştı. Salih Zeki Çakıroğlu’nun bu paylaşımı yerel basında yer alırken, Atatürk ile FETÖ’den yargılanan yaverlerle bir tutulması, büyük tepkilere yol açtı.
Cumhuriyet Savcılığı, Salih Zeki Çakıroğlu hakkında ’Atatürk’ün hatırasına alanen hakaret’ suçlamasıyla soruşturma başlattı. DHA
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nde çalıştığı öğrenilen Salih Zeki Çakıroğlu, sosyal medya hesabından ’Ne geldiyse yaverlerden geldi’ başlığıyla üzerinde ’Ah şu yaverler’ yazan, yine üzerinde ’Tanıdınız mı Sultan Vahdettin ve yaveri’ yazan Sultan Vahdettin ve Atatürk’ün olduğu fotoğraf, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın FETÖ’den yargılanan yaverleri ile Mısır’ın devrik cumhurbaşkanı Mursi ile Mısır Cumhurbaşkanı Sisi’nin olduğu fotoğraf karelerini paylaştı. Salih Zeki Çakıroğlu’nun bu paylaşımı yerel basında yer alırken, Atatürk ile FETÖ’den yargılanan yaverlerle bir tutulması, büyük tepkilere yol açtı.
Cumhuriyet Savcılığı, Salih Zeki Çakıroğlu hakkında ’Atatürk’ün hatırasına alanen hakaret’ suçlamasıyla soruşturma başlattı. DHA
Kılıçdaroğlu'nun oğlu yarın askere gidiyor...
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, yeni parti kurma aşamasında olan Meral Akşener'le ilgili 'Meral hanım siyasette uzun yıllar hizmet vermiş birisi. Diğer siyasi partilerine ne kadar saygı gösteriyorsak ona da saygı göstereceğiz. FETÖ'cüyü sağda solda aramalarına gerek yok ki, kendileri FETÖ'cü zaten' dedi. Kılıçdaroğlu, oğlunun yarın askere gideceğini belirterek gideceği kentin Sivas olduğunu açıkladı.
Kılıçdaroğlu özetle şunları söyledi: "Türkiye Cumhuriyeti'nin bir bakanının başka ülkede yargılanmasına üzülüyoruz. Dosyalar geldi, bu dosyalar kapatıldı. Yüce Divan'a gidecekti, yargılandım, aklandım deme hakkı olacaktı. Bunların o hakkı ellerinden alındı. AK Parti'nin içinden çok sayıda milletvekili, Yüce Divan parlamentoda oylanırken ellerini vicdanına koyarak oy kullanmadılar. Bu Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerin daha farklı boyutlara taşınmasına yol açabilir. Türkiye'den ödünler istenebilir. Hırsızın ödüllendirildiği bir süreci yaşadık.
DANIŞTAY BAŞKANI İÇİN DANIŞTAYA'A GİDİLECEK
Danıştay Başkanı iktidar partisinin Danıştay'daki sözcüsü konumundadır. Artık o makamda oturamaz, ayrılması lazım. Benimle ilgili bir dava Danıştay'a gittiğinde ne olacak? Çünkü Danıştay Başkanı bizi beğenmiyor. Yargının içinde namusu ile görev yapanlar var. Biz kamuoyu önüne çıkıp politik mesaj veren, kararlar veren, kendi bağımsız iradesi olmayan kişilere karşıyız. Danıştay'ın bütün üyelerine saygı gösteriyoruz. Yargıtay'a da, AYM'ye de saygı gösteriyoruz. Tarafsızlığını kaybetmiştir, bırakması lazım. Danıştay Başkanı hakkında, Danıştay'a disiplin başvurusunda bulunacağız.
"TERÖR SORUNUNU 4 YIL İÇİNDE ÇÖZEMEZSEM SİYASETİ BIRAKACAĞIM"
(Terör sorununun çözümü) Önce zemin. Nerede çözülecek bu? Meclis'te. Milli irade orada. Birlikte çözeceğiz. Kapalı kapılar ardında olmaz. 15 yılda çözemediler, hala koşturuyorlar. Ben net söylüyorum. 4 yıl içinde çözemezsem siyaseti bırakacağım. Terör olayını bitireceğim.
YURT SORUNUNU 1 YILDA ÇÖZERİM
Yurt sorununu 1 yıl içinde çözemezsem siyaseti bırakacağım. Şu ortamı Türkiye'de yakaladık. Bir araya gelelim, farklı görüşlerde olabiliriz ama oturup konuşalım. Eğitim Çalıştayı'nda da çok güzel sonuçlar çıktı. Bütün bunların hepsinden yararlanacağız.
MERAL AKŞENER VE FETÖ
(Devlet Bahçeli'nin Meral Akşener açıklamaları ve Akşener'in FETÖ'cülükle suçlanmasının sorulması üzerine) Meral hanım siyasette uzun yıllar hizmet vermiş birisi. Diğer siyasi partilerine ne kadar saygı gösteriyorsak ona da saygı göstereceğiz. FETÖ'cüyü sağda solda aramalarına gerek yok ki, kendileri FETÖ'cü zaten. Aynı menzile yürüyenler kimdi. İktidarın sağda solda FETÖ'cü aramasına gerek yok. Kendileri Fetö'cü zaten. Aynı menzile yürüyenler bunlar değil mi? Ne istedilerde vermedik diyen bunlar değil mi? Sırtı kalın olanlar, iktidara yakın olanlar dışarıda. Gariban olanların tamamı içeride. Şunu bunu FETÖ'cülükle suçlamanın manası yok. Yakalarsınız. Adalete teslim edersiniz. Bağımsız yargı karar verir. Bizi Ergenekoncu yapmışlardı şimdi FETÖ'cü diyorlar. İdam olsaydı o paşaları asacaklardı. AK Parti'ye oy veren vatandaşlarıma sesleniyorum. O davaların savcısıyım diyen kişi vardı. Bunun hesabı sorulmayacak mı? Bank Asya'ya para yatıranı vereni içeri atıyorsun, Bank Asya'nın kurulmasına izin verene dokunmuyorsun.
"BASKIN SEÇİM" İDDİALARI
Olabilir. Biz hazırlıklıyız. Baskın seçim de olabilir, zamanında da olabilir. Şu anda emin olun referandumda 'Evet' oyu verenlerin büyük bir kısmı pişman. Bizim ittifakımız şu. Kim demokrasiden yanaysa, kim tek adam rejimine karşıysa, kim parlamenter demokratik sistemden yanaysa, gelsin hep beraber mücadele edelim.
"ODTÜ'DEKİ AĞAÇLARI YOK ETMEK ÇOK ACI"
ODTÜ'deki ağaçları yok etmek çok acı. ODTÜ Ankara'nın nefes aldığı alanlardan biridir. Yol yaptılar diye karşı çıktık mı?
OĞLU KEREM KILIÇDAROĞLU YARIN ASKERE ASKERE GİDİYOR
Çocuğumu bedelli askerlik yapabilirdim. Ama siyaset yapan biri olarak vatandaş nasıl askerlik yapıyorsa öyle yapması gerektiğini söyledim. O da yarın Sivas'a gidecek ve askerlik yapmaya başlayacak. (hürriyet.com.tr)
DANIŞTAY BAŞKANI İÇİN DANIŞTAYA'A GİDİLECEK
Danıştay Başkanı iktidar partisinin Danıştay'daki sözcüsü konumundadır. Artık o makamda oturamaz, ayrılması lazım. Benimle ilgili bir dava Danıştay'a gittiğinde ne olacak? Çünkü Danıştay Başkanı bizi beğenmiyor. Yargının içinde namusu ile görev yapanlar var. Biz kamuoyu önüne çıkıp politik mesaj veren, kararlar veren, kendi bağımsız iradesi olmayan kişilere karşıyız. Danıştay'ın bütün üyelerine saygı gösteriyoruz. Yargıtay'a da, AYM'ye de saygı gösteriyoruz. Tarafsızlığını kaybetmiştir, bırakması lazım. Danıştay Başkanı hakkında, Danıştay'a disiplin başvurusunda bulunacağız.
"TERÖR SORUNUNU 4 YIL İÇİNDE ÇÖZEMEZSEM SİYASETİ BIRAKACAĞIM"
(Terör sorununun çözümü) Önce zemin. Nerede çözülecek bu? Meclis'te. Milli irade orada. Birlikte çözeceğiz. Kapalı kapılar ardında olmaz. 15 yılda çözemediler, hala koşturuyorlar. Ben net söylüyorum. 4 yıl içinde çözemezsem siyaseti bırakacağım. Terör olayını bitireceğim.
YURT SORUNUNU 1 YILDA ÇÖZERİM
Yurt sorununu 1 yıl içinde çözemezsem siyaseti bırakacağım. Şu ortamı Türkiye'de yakaladık. Bir araya gelelim, farklı görüşlerde olabiliriz ama oturup konuşalım. Eğitim Çalıştayı'nda da çok güzel sonuçlar çıktı. Bütün bunların hepsinden yararlanacağız.
MERAL AKŞENER VE FETÖ
(Devlet Bahçeli'nin Meral Akşener açıklamaları ve Akşener'in FETÖ'cülükle suçlanmasının sorulması üzerine) Meral hanım siyasette uzun yıllar hizmet vermiş birisi. Diğer siyasi partilerine ne kadar saygı gösteriyorsak ona da saygı göstereceğiz. FETÖ'cüyü sağda solda aramalarına gerek yok ki, kendileri FETÖ'cü zaten. Aynı menzile yürüyenler kimdi. İktidarın sağda solda FETÖ'cü aramasına gerek yok. Kendileri Fetö'cü zaten. Aynı menzile yürüyenler bunlar değil mi? Ne istedilerde vermedik diyen bunlar değil mi? Sırtı kalın olanlar, iktidara yakın olanlar dışarıda. Gariban olanların tamamı içeride. Şunu bunu FETÖ'cülükle suçlamanın manası yok. Yakalarsınız. Adalete teslim edersiniz. Bağımsız yargı karar verir. Bizi Ergenekoncu yapmışlardı şimdi FETÖ'cü diyorlar. İdam olsaydı o paşaları asacaklardı. AK Parti'ye oy veren vatandaşlarıma sesleniyorum. O davaların savcısıyım diyen kişi vardı. Bunun hesabı sorulmayacak mı? Bank Asya'ya para yatıranı vereni içeri atıyorsun, Bank Asya'nın kurulmasına izin verene dokunmuyorsun.
"BASKIN SEÇİM" İDDİALARI
Olabilir. Biz hazırlıklıyız. Baskın seçim de olabilir, zamanında da olabilir. Şu anda emin olun referandumda 'Evet' oyu verenlerin büyük bir kısmı pişman. Bizim ittifakımız şu. Kim demokrasiden yanaysa, kim tek adam rejimine karşıysa, kim parlamenter demokratik sistemden yanaysa, gelsin hep beraber mücadele edelim.
"ODTÜ'DEKİ AĞAÇLARI YOK ETMEK ÇOK ACI"
ODTÜ'deki ağaçları yok etmek çok acı. ODTÜ Ankara'nın nefes aldığı alanlardan biridir. Yol yaptılar diye karşı çıktık mı?
OĞLU KEREM KILIÇDAROĞLU YARIN ASKERE ASKERE GİDİYOR
Çocuğumu bedelli askerlik yapabilirdim. Ama siyaset yapan biri olarak vatandaş nasıl askerlik yapıyorsa öyle yapması gerektiğini söyledim. O da yarın Sivas'a gidecek ve askerlik yapmaya başlayacak. (hürriyet.com.tr)
11 Eylül 2017 Pazartesi
Nazlı Ilıcak, KKTC vatandaşlığından çıkarılıyor
KKTC’deki evini FETÖ’nün Kıbrıs yapılanması tarafından karargah olarak kullandırdığı öne sürülen Nazlı Ilıcak Kıbrıs vatandaşlığından çıkarılıyor.
KKTC Nazıl Ilıcak için düğmeye bastı. "FETÖ/PDY Medya Yapılanması" davasında tutuklu olarak yargılanan gazeteci Nazlı Ilıcak'ın KKTC vatandaşlığının iptal edileceği öğrenildi. Ilıcak 1995 yılında ülke vatandaşlığına kabul edilmişti.
KKTC VATANDAŞLIĞINA GEÇİŞİNİ BÖYLE ANLATMIŞTI
Sabah Gazetesş'nin haberine göre; KKTC'de 24 Nisan, 2004 tarihinde gerçekleşen Annan Planı ile ilgili referandum öncesinde, açıklamalarda bulunan ılıcak, şunları anlatmıştı;"1995 yılında Girne'de Bellapais dedikleri bir manastırın yanında, eskiden ev olan bir lokantada yemek yedim. Adı Abbey House olan bu lokantayı İngiliz eşcinsel olan çift işletiyordu ve ayrılacakları için lokantayı devretmek istiyorlardı. Fiyatı da Türkiye'ye göre daha düşük olduğu için burayı ev olarak satın aldım. İkametgahım olunca vatandaşlık için de başvurdum ve kabul edildim. Muhtara seçmen kaydını yaptırdım, referandumda da Kıbrıs'ta olacağım ve oyunu kullanacağım. Kıbrıs'ın AB'ye girmesini olumlu bulduğum için oyum evet olacak."
FETÖ KKTC'DEKİ EVİ KARARGAH OLARAK KULLANILDI
Gazeteci Nazlı Ilıcak'ın sahibi olduğu ev, FETÖ'nün KKTC yapılanmasının karargahı olarak kullanıldığı iddia ediliyor. Bu evde Türkiye'den gelen FETÖ mensubu yüksek rütbeli polis subayları ile KKTC polisinde görev yapan bazı polis subayları toplantılar yaptığı polis kayıtlarına geçti. FETÖ terör örgütünün 15 Temmuz akşamı gerçekleştirdiği darbe kalkışmasından sonra ise evin tamamen boşaltığı belirtildi. Sabah
KKTC Nazıl Ilıcak için düğmeye bastı. "FETÖ/PDY Medya Yapılanması" davasında tutuklu olarak yargılanan gazeteci Nazlı Ilıcak'ın KKTC vatandaşlığının iptal edileceği öğrenildi. Ilıcak 1995 yılında ülke vatandaşlığına kabul edilmişti.
KKTC VATANDAŞLIĞINA GEÇİŞİNİ BÖYLE ANLATMIŞTI
Sabah Gazetesş'nin haberine göre; KKTC'de 24 Nisan, 2004 tarihinde gerçekleşen Annan Planı ile ilgili referandum öncesinde, açıklamalarda bulunan ılıcak, şunları anlatmıştı;"1995 yılında Girne'de Bellapais dedikleri bir manastırın yanında, eskiden ev olan bir lokantada yemek yedim. Adı Abbey House olan bu lokantayı İngiliz eşcinsel olan çift işletiyordu ve ayrılacakları için lokantayı devretmek istiyorlardı. Fiyatı da Türkiye'ye göre daha düşük olduğu için burayı ev olarak satın aldım. İkametgahım olunca vatandaşlık için de başvurdum ve kabul edildim. Muhtara seçmen kaydını yaptırdım, referandumda da Kıbrıs'ta olacağım ve oyunu kullanacağım. Kıbrıs'ın AB'ye girmesini olumlu bulduğum için oyum evet olacak."
FETÖ KKTC'DEKİ EVİ KARARGAH OLARAK KULLANILDI
Gazeteci Nazlı Ilıcak'ın sahibi olduğu ev, FETÖ'nün KKTC yapılanmasının karargahı olarak kullanıldığı iddia ediliyor. Bu evde Türkiye'den gelen FETÖ mensubu yüksek rütbeli polis subayları ile KKTC polisinde görev yapan bazı polis subayları toplantılar yaptığı polis kayıtlarına geçti. FETÖ terör örgütünün 15 Temmuz akşamı gerçekleştirdiği darbe kalkışmasından sonra ise evin tamamen boşaltığı belirtildi. Sabah
Irma kasırgası vurdu milyonlar karanlığa gömüldü...
ABD'nin Florida eyaletinde etkili olan ve kuzey batıya doğru ilerleyen Irma kasırgasının şiddetli tropik fırtınaya dönüşmesinin beklendiği bildirildi. Miami'de yağma başladı. Polis 12 civarında yağmacıyı gözaltına aldı.
Florida eyaletininin güney kıyılarını dün saatte 210 kilometre hızla 4'üncü kategoride vuran Irma kasırgasının şiddeti, kuzey batıya doğru ilerledikçe önce 3'üncü, sonra 2'nci kategoriye düştü.
ABD Ulusal Kasırga Merkezinden yapılan açıklamada, kasırganın şiddetinin azaldığı ancak hala tehlikeli bulunan Irma'nın saatte 160 kilometre hızla Florida'nın kuzey batısında yer alan 3 milyon nüfuslu Tampa'ya doğru ilerlediği belirtildi.
Açıklamada, kasırganın yerel saatle sabah saatlerinde Florida'nın kuzeyinde ve Georgia'nın güneyinde tropikal fırtınaya dönüşmesinin beklendiği de ifade edildi.
Geçtiği yerlerlerde büyük hasara, su baskını ve sele yol açan kasırga nedeniyle yaklaşık 4 milyon ev ve iş yerinin elektriği kesildi. Elektrik kesintileri dolayısıyla eyalette sabaha kadar sokağa çıkma yasağı ilan edildi.
Ancak sokağa çıkma yasağı işe yaramadı. Miami'de yağmacılar dükkanlara girmeye başladı. Polis hırsızlık yapmaya çalışan kişileri gözaltına aldı.
Kasırgayla gelen şiddetli rüzgar ağaçların devrilmesine ve evlerin çatılarının uçmasına neden oldu. Şiddetli rüzgarın etkisiyle Miami'de iki, Fort Lauderdale'de ise bir vinç devrildi.
Kasırga nedeniyle eyalette hafta sonu yaklaşık 9 bin uçuş da iptal edildi. Irma kasırgasından zarar gören Uluslararası Miami Havalimanı'nın bugün de kapalı kalacağı bildirildi.
6.5 MİLYON KİŞİ İÇİN TAHLİYE KARARI ALINMIŞTI
Yetkililer, Irma kasırgası nedeniyle üç kişinin öldüğünü açıklamıştı. Kasırga, ABD'ye ulaşmadan önce Karayipler'de 28 kişinin hayatını kaybetmesine neden olmuştu. Irma kasırgasının ülke tarihin en büyük tahliyesine yol açtığı açıklanmış, Florida eyaletinde nüfusun yaklaşık üçte biri (6,5 milyon kişi) için zorunlu tahliye kararı alınmıştı.
Kuzey Carolina, Güney Carolina, Georgia ve Virginia eyaletlerinde de kısmen veya eyalet genelinde acil durum ilan edilmişti.
Son dakika Irma kasırgası vurdu milyonlar karanlığa gömüldü... Yağmacılar ortaya çıktı
TARİHİN EN BÜYÜK ATLAS OKYANUSU KASIRGASI
ABD Başkanı Donald Trump, doğal afet ilanı bildirisini imzaladı ve federal acil yardım mekanizmasının harekete geçirilmesi için onay verdiğini duyurdu.
Irma Kasırgası'nın "kocaman canavar" şeklinde tasvir eden Trump, "çok yakında" eyaleti ziyeret edeceğini de söyledi.
Doğal afet ilanı, eyelet sakinlerinin geçici barınaklara yerleştirilmeyi talep edebileceği ve ev ile işyerlerinin tamiri için hibe alabileceği anlamına geliyor.
Florida Valisi Rick Scott, tahliye emri verilen yaklaşık 6 buçuk milyon kişiye "evlerinizi hemen terk edin" uyarısı yapmıştı. Bu sayı, eyalet nüfusunun yaklaşık yüzde 30'una denk geliyor.
Irma, tarihin kayda geçen en büyük Atlas Okyanusu kasırgası. Özellikle Karayipler'de büyük yıkıma neden olan kasırgada, en az 27 kişi hayatını kaybetti.
ABD Ulusal Kasırga Merkezinden yapılan açıklamada, kasırganın şiddetinin azaldığı ancak hala tehlikeli bulunan Irma'nın saatte 160 kilometre hızla Florida'nın kuzey batısında yer alan 3 milyon nüfuslu Tampa'ya doğru ilerlediği belirtildi.
Açıklamada, kasırganın yerel saatle sabah saatlerinde Florida'nın kuzeyinde ve Georgia'nın güneyinde tropikal fırtınaya dönüşmesinin beklendiği de ifade edildi.
Geçtiği yerlerlerde büyük hasara, su baskını ve sele yol açan kasırga nedeniyle yaklaşık 4 milyon ev ve iş yerinin elektriği kesildi. Elektrik kesintileri dolayısıyla eyalette sabaha kadar sokağa çıkma yasağı ilan edildi.
Ancak sokağa çıkma yasağı işe yaramadı. Miami'de yağmacılar dükkanlara girmeye başladı. Polis hırsızlık yapmaya çalışan kişileri gözaltına aldı.
Kasırgayla gelen şiddetli rüzgar ağaçların devrilmesine ve evlerin çatılarının uçmasına neden oldu. Şiddetli rüzgarın etkisiyle Miami'de iki, Fort Lauderdale'de ise bir vinç devrildi.
Kasırga nedeniyle eyalette hafta sonu yaklaşık 9 bin uçuş da iptal edildi. Irma kasırgasından zarar gören Uluslararası Miami Havalimanı'nın bugün de kapalı kalacağı bildirildi.
6.5 MİLYON KİŞİ İÇİN TAHLİYE KARARI ALINMIŞTI
Yetkililer, Irma kasırgası nedeniyle üç kişinin öldüğünü açıklamıştı. Kasırga, ABD'ye ulaşmadan önce Karayipler'de 28 kişinin hayatını kaybetmesine neden olmuştu. Irma kasırgasının ülke tarihin en büyük tahliyesine yol açtığı açıklanmış, Florida eyaletinde nüfusun yaklaşık üçte biri (6,5 milyon kişi) için zorunlu tahliye kararı alınmıştı.
Kuzey Carolina, Güney Carolina, Georgia ve Virginia eyaletlerinde de kısmen veya eyalet genelinde acil durum ilan edilmişti.
Son dakika Irma kasırgası vurdu milyonlar karanlığa gömüldü... Yağmacılar ortaya çıktı
TARİHİN EN BÜYÜK ATLAS OKYANUSU KASIRGASI
ABD Başkanı Donald Trump, doğal afet ilanı bildirisini imzaladı ve federal acil yardım mekanizmasının harekete geçirilmesi için onay verdiğini duyurdu.
Irma Kasırgası'nın "kocaman canavar" şeklinde tasvir eden Trump, "çok yakında" eyaleti ziyeret edeceğini de söyledi.
Doğal afet ilanı, eyelet sakinlerinin geçici barınaklara yerleştirilmeyi talep edebileceği ve ev ile işyerlerinin tamiri için hibe alabileceği anlamına geliyor.
Florida Valisi Rick Scott, tahliye emri verilen yaklaşık 6 buçuk milyon kişiye "evlerinizi hemen terk edin" uyarısı yapmıştı. Bu sayı, eyalet nüfusunun yaklaşık yüzde 30'una denk geliyor.
Irma, tarihin kayda geçen en büyük Atlas Okyanusu kasırgası. Özellikle Karayipler'de büyük yıkıma neden olan kasırgada, en az 27 kişi hayatını kaybetti.
8 Eylül 2017 Cuma
Bu mahallenin girişi kapıdan
Muğla'nın Marmaris İlçesi'nin Çiftlik Koyu'nda bulunan 53 haneli Ilgın Mahallesi'nin sakinleri, yerleşimi vahşi hayvan ve satıcılardan uzak tutmak için tel örgülerle çevirip girişe de kapı koydu.
Çiftlik Koyu’nda otel ve restoranların arkasında 2 cadde ve 6 sokaktan oluşan 53 haneli, yaklaşık 250 nüfuslu Ilgın Mahallesi, tertemiz caddeleri, bakımlı bahçeleri ve meydanındaki kitaplığıyla dikkat çekiyor. Mahallenin sakinleri, yerleşimi vahşi hayvan ve satıcılardan uzak tutmak için tel örgülerle çevirip girişe de kapı koydu.
Ilgın Mahallesi’ne 200 metre uzaklıktaki Çiftlik Adası’nı 2015’te 30 milyon dolara satın alan işadamı Ali Ağaoğlu’nun komşu olduğu mahalleli, izole ettikleri yerleşimin daha korunaklı ve güvenli olduğunu söyledi.
Mahallede 1974’ten beri yaşayan Gülseren Eroğlu şunları anlattı: “Burayı babam ve arkadaşları keşfetti ve 1974 yılında arsalarımızı aldık. Buraya evler yapılmaya başlandığında karayolu yoktu ve tüm malzemelerimiz denizyoluyla getirildi. 1983’te evler bitti. Elektrik ve su yoktu. Yolunu imece usulüyle burada yaşayanlar olarak yaptık. Suyu da öyle getirdik diyebilirim.”
“Burada yaşayanların sayısı yükselince o zaman köy olan Bayır’a bağlı bir mahalle olduk. Hızla sayımız çoğaldı ve çocuklarımız sokak aralarında oyun oynamaya başlayınca araçların giriş çıkışı, sokak aralarında hız yapmalarından rahatsız olduk. Tüm mahalle yaşayanları olarak birlikte karar alıp çevreyi tel örgülerle çevirdik.”
“Bir de satıcıların sokak aralarında dolaşmasını da istemediğimiz için girişe de kapı koyduk. Evlerin önü zaten plaj ve oradan giriş çıkışlarda sorun yok. Burada yaşayan herkes birbirini tanıdığı için kapı sorun olmadı ve hatta herkes bundan mutlu oldu.”
Ilgın Mahallesi’ne 200 metre uzaklıktaki Çiftlik Adası’nı 2015’te 30 milyon dolara satın alan işadamı Ali Ağaoğlu’nun komşu olduğu mahalleli, izole ettikleri yerleşimin daha korunaklı ve güvenli olduğunu söyledi.
Mahallede 1974’ten beri yaşayan Gülseren Eroğlu şunları anlattı: “Burayı babam ve arkadaşları keşfetti ve 1974 yılında arsalarımızı aldık. Buraya evler yapılmaya başlandığında karayolu yoktu ve tüm malzemelerimiz denizyoluyla getirildi. 1983’te evler bitti. Elektrik ve su yoktu. Yolunu imece usulüyle burada yaşayanlar olarak yaptık. Suyu da öyle getirdik diyebilirim.”
“Burada yaşayanların sayısı yükselince o zaman köy olan Bayır’a bağlı bir mahalle olduk. Hızla sayımız çoğaldı ve çocuklarımız sokak aralarında oyun oynamaya başlayınca araçların giriş çıkışı, sokak aralarında hız yapmalarından rahatsız olduk. Tüm mahalle yaşayanları olarak birlikte karar alıp çevreyi tel örgülerle çevirdik.”
“Bir de satıcıların sokak aralarında dolaşmasını da istemediğimiz için girişe de kapı koyduk. Evlerin önü zaten plaj ve oradan giriş çıkışlarda sorun yok. Burada yaşayan herkes birbirini tanıdığı için kapı sorun olmadı ve hatta herkes bundan mutlu oldu.”
'ABD'de Çağlayan ve Aslan hakkında tutuklama kararı verildi'
ABD'de tutuklu yargılanan Rıza Zarrab davasına, dün yayınlanan ek iddianameyle 'sanık' olarak eklenen eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan ve eski Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Aslan hakkında tutuklama kararı verildi.
New York Güney Bölgesi Başsavcılığı tarafından dava dosyasına konan ek iddianamede Zafer Çağlayan ve eski Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Aslan’ın yanı sıra aynı bankanın uluslararası operasyonlardan sorumlu genel müdür yardımcısı Levent Balkan ve Rıza Zarrab’ın çalışanı Abdullah Happani de bulunuyor.
Washington Hattı’nın haberine göre; Sanık sayısının ikisi tutuklu olmak üzere 9 kişiye çıktığı davada, jüri tarafından Zafer Çağlayan ile birlikte Süleyman Aslan hakkında da tutuklama kararı verildiği bildirildi.
Öte yandan davanın hakimi Yargıç Richard Berman, davaya Çağlayan’ın da dahil edilmesiyle ‘dosyanın seyrinin değiştiğini’, söz konusu iddianame ile bir devlet kuruluşu olan Halk Bankası’nın ‘kurum olarak öne çıktığını’ ifade etmişti. Sözcü
New York Güney Bölgesi Başsavcılığı tarafından dava dosyasına konan ek iddianamede Zafer Çağlayan ve eski Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Aslan’ın yanı sıra aynı bankanın uluslararası operasyonlardan sorumlu genel müdür yardımcısı Levent Balkan ve Rıza Zarrab’ın çalışanı Abdullah Happani de bulunuyor.
Washington Hattı’nın haberine göre; Sanık sayısının ikisi tutuklu olmak üzere 9 kişiye çıktığı davada, jüri tarafından Zafer Çağlayan ile birlikte Süleyman Aslan hakkında da tutuklama kararı verildiği bildirildi.
Öte yandan davanın hakimi Yargıç Richard Berman, davaya Çağlayan’ın da dahil edilmesiyle ‘dosyanın seyrinin değiştiğini’, söz konusu iddianame ile bir devlet kuruluşu olan Halk Bankası’nın ‘kurum olarak öne çıktığını’ ifade etmişti. Sözcü
İlber Ortaylı: Türkiyeli diye bir ırk yoktur. Türk vardır.
Sivas Valiliği ve diğer kamu kuruluşları tarafından organize edilen 6'ncı Sivas Kitap Günleri kapsamından kente gelen ünlü tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı Buruciye Medresesi içerisinde okurlarıyla buluştu.
8-14 Eylül arasında düzenlenen Sivas Kitap Günleri kapsamında fuarın onur konuğu olarak kente gelen tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı, imza ve söyleşi programında sevenleriyle bir araya geldi. Burada konuşan İlber Ortaylı, "Bu memleket dünyayı tanımıyor. Bizim coğrafya ve tarih kültürümüz çok eksiktir. İnsan bilgimiz eksiktir. Bunları yapamadığımız takdirde ne kendimizi çizebilir ne de kendimizi savunabiliriz. Her zaman böyle bölümlemeler yapılır. Cumhuriyet diyor, Osmanlı milleti diyor.
OSMANLI MİLLETİ DİYE BİR ŞEY YOK
Osmanlı milleti diye bir şey yok. Osmanlılık bir pasaportla verilir. Biz hiçbir şekilde yeni bir dünyada yenisine geçmedik. Böyle Osmanlılıkmış, Türklükmüş bunlar manasız şeyler. Biz Türk'üz. Osmanlı imparatorluğu Türklerin imparatorluğu, Cumhuriyet de Türklerin Cumhuriyeti. Bu kadar açık. Bunun arasında fark yok. Bunları değiştirmeniz mümkün değildir. Biz rejim değiştirdik. Çok önemli bir şey bu yani saltanatın muhtelif aşamaları vardır. Ondan sonra Cumhuriyet'in de kendine göre bir yapılanması vardır. Bunun yapısı çok açık bir şey. Biz bunu konuşuyoruz. Yoksa devlet ortadan kalkar mı? Devlet dediğin kökeni hala tartışılan sosyolojik ve felsefi olarak ama aynı zamanda da varlığı olarak garip bir aparattır. Ve insanlar onun içindedirler. Onunla şekillenirler. Onun için son günlerde bir politikacının yanlış kullandığı bir tabir var 'Biz yeni devlet kuruyoruz' lafı hem etrafta hem de o parti içerisinde tepki uyandırdı. Bazı tabulara çomak sokamazsınız. Soktuğunuz taktirde çok fena felaketler çıkar" dedi.
"Türkiyeli diye bir ırk yoktur"
Anadolu'da birçok kan toplandığını vurgulayarak, "Doktorun biri bir sürü Anadolu'da kan topladı. Bilmiyorum ne yaptı bunları. Hepsinin pratik ticari amaçları vardır dünyada bunları bilmek gerek. Bilim için bu kadar masrafa girmiyor kimse. Hele toplum bilimleri için. Bunlar mümkün değil. Türkiyeli diye bir ırk yoktur. Türk vardır. Bu Türkler de Türkçe konuşurlar. Bu kadar basittir. Bunlar derhal bir araya gelir. Ne yapsanız yapın derhal bir araya gelirler. Ana dili ne konuşuyor? Çok önemli bir şey Ruslaşmadan bahsettiler. Doğrudur, çaresi yoktur. Bir Özbek'le bir Litvanyalı kadın evleniyor. Evde ikisi de bazen Rusları tenkit ediyorlar. Çünkü Litvanyalılar Rusları sevmez Özbekler de sevmez. Ama evde Rusça konuşuyorlar. Tabi biriniz Özbekçe bildiği yok diğerinin de Litvanya'nın dilini konuşacak hali yok. Bunlar Rusça konuşuyor. Çocuklar da Rus olarak büyüyor" şeklinde konuştu.
Söyleşiye Vali Davut Gül, Adalet Komisyonu Başkanı Mehmet Burçin Çetinkaya, protokol üyeleri ile çok sayıda davetli katıldı. Program sonunda Vali Gül tarafından İlber Ortaylı'ya hediye takdim edilerek günün anısına hatıra fotoğrafı çektirildi. Hürriyet
OSMANLI MİLLETİ DİYE BİR ŞEY YOK
Osmanlı milleti diye bir şey yok. Osmanlılık bir pasaportla verilir. Biz hiçbir şekilde yeni bir dünyada yenisine geçmedik. Böyle Osmanlılıkmış, Türklükmüş bunlar manasız şeyler. Biz Türk'üz. Osmanlı imparatorluğu Türklerin imparatorluğu, Cumhuriyet de Türklerin Cumhuriyeti. Bu kadar açık. Bunun arasında fark yok. Bunları değiştirmeniz mümkün değildir. Biz rejim değiştirdik. Çok önemli bir şey bu yani saltanatın muhtelif aşamaları vardır. Ondan sonra Cumhuriyet'in de kendine göre bir yapılanması vardır. Bunun yapısı çok açık bir şey. Biz bunu konuşuyoruz. Yoksa devlet ortadan kalkar mı? Devlet dediğin kökeni hala tartışılan sosyolojik ve felsefi olarak ama aynı zamanda da varlığı olarak garip bir aparattır. Ve insanlar onun içindedirler. Onunla şekillenirler. Onun için son günlerde bir politikacının yanlış kullandığı bir tabir var 'Biz yeni devlet kuruyoruz' lafı hem etrafta hem de o parti içerisinde tepki uyandırdı. Bazı tabulara çomak sokamazsınız. Soktuğunuz taktirde çok fena felaketler çıkar" dedi.
"Türkiyeli diye bir ırk yoktur"
Anadolu'da birçok kan toplandığını vurgulayarak, "Doktorun biri bir sürü Anadolu'da kan topladı. Bilmiyorum ne yaptı bunları. Hepsinin pratik ticari amaçları vardır dünyada bunları bilmek gerek. Bilim için bu kadar masrafa girmiyor kimse. Hele toplum bilimleri için. Bunlar mümkün değil. Türkiyeli diye bir ırk yoktur. Türk vardır. Bu Türkler de Türkçe konuşurlar. Bu kadar basittir. Bunlar derhal bir araya gelir. Ne yapsanız yapın derhal bir araya gelirler. Ana dili ne konuşuyor? Çok önemli bir şey Ruslaşmadan bahsettiler. Doğrudur, çaresi yoktur. Bir Özbek'le bir Litvanyalı kadın evleniyor. Evde ikisi de bazen Rusları tenkit ediyorlar. Çünkü Litvanyalılar Rusları sevmez Özbekler de sevmez. Ama evde Rusça konuşuyorlar. Tabi biriniz Özbekçe bildiği yok diğerinin de Litvanya'nın dilini konuşacak hali yok. Bunlar Rusça konuşuyor. Çocuklar da Rus olarak büyüyor" şeklinde konuştu.
Söyleşiye Vali Davut Gül, Adalet Komisyonu Başkanı Mehmet Burçin Çetinkaya, protokol üyeleri ile çok sayıda davetli katıldı. Program sonunda Vali Gül tarafından İlber Ortaylı'ya hediye takdim edilerek günün anısına hatıra fotoğrafı çektirildi. Hürriyet
Meksika'da 8.1'lik deprem
ABD Sismik Araştırmalar Merkezi’nin (USGS) verilerine göre, Meksika açıklarında 8.1 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Meydana gelen depremin ardından tsunami alarmı verildiği gelen ilk bilgiler arasında. Uyarıların özellikle Orta Amerika kıyıları için yapıldığı bildiriliyor. Tsunami alarmının ardından MekMeksika açıklarında 8.1 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Depremin ardından Orta Amerika kıyıları için tsunami alarmı verildi. Meksika İçişleri Bakanı depremde en az 5 kişinin hayatını kaybettiğini bildirdi. Ölenlerin Chiapas eyaletinden olduğu açıklandı.
ABD Jeolojik Araştırma Merkezi (USGS), merkez üssü Pijijiapan kentinin 123 kilometre güneybatısındaki depremin 33 kilometre derinlikte kaydedildiğini açıkladı.
8 ÜLKE İÇİN TSUNAMİ ALARMI
Pasifik Tsunami Uyarı Merkezi,, Mekiska Guatemala, Panama, El Salvador, Costa Rica, Nikaragua, Honduras ve Ekvador ülkelerini tsunamiye karşı hazırlıklı olma çağrısında bulundu.
Başkent sakinleri, panik içinde evlerini terk ederek sokağa döküldü.
1985'TEN SONRAKİ EN BÜYÜK DEPREM
Yaşanan deprem, ülkeyi vuran en büyük deprem olarak da bilinen ve binlerce kişinin ölümüne sebep olan 1985’teki depremden sonra en büyük sarsıntı olduğu açıklandı. Reuters haber ajansına konuşan 31 yaşındaki mimar Carlos Briceno, “Başta gülüp geçtim ama depremin bitmemesi ve ışıkların sönmesiyle ne yapacağımı şaşırdım. Neredeyse düşüyordum” dedi.
Meksika İçişleri Bakanı ilk gelen bilgilere göre depremde en az 5 kişinin öldüğünü bildirdi.sika'da dalgaların boyu 0.7 metreye yükseldi.
Başkent Meksiko'da da hissedilen deprem, halk arasında korkuya neden oldu. Başkent sakinleri, panik içinde evlerini terk ederek sokağa döküldü.
Reuters haber ajansına konuşan görgü tanıkları bölgede büyük bir korku ve panik yaşandığını duyururken, depremin merkez üssünün Pijijiapan kentinin 123 kilometre güneybatısı olduğu belirtildi.
ABD Jeolojik Araştırma Merkezi (USGS), merkez üssü Pijijiapan kentinin 123 kilometre güneybatısındaki depremin 33 kilometre derinlikte kaydedildiğini açıkladı.
8 ÜLKE İÇİN TSUNAMİ ALARMI
Pasifik Tsunami Uyarı Merkezi,, Mekiska Guatemala, Panama, El Salvador, Costa Rica, Nikaragua, Honduras ve Ekvador ülkelerini tsunamiye karşı hazırlıklı olma çağrısında bulundu.
Başkent sakinleri, panik içinde evlerini terk ederek sokağa döküldü.
1985'TEN SONRAKİ EN BÜYÜK DEPREM
Yaşanan deprem, ülkeyi vuran en büyük deprem olarak da bilinen ve binlerce kişinin ölümüne sebep olan 1985’teki depremden sonra en büyük sarsıntı olduğu açıklandı. Reuters haber ajansına konuşan 31 yaşındaki mimar Carlos Briceno, “Başta gülüp geçtim ama depremin bitmemesi ve ışıkların sönmesiyle ne yapacağımı şaşırdım. Neredeyse düşüyordum” dedi.
Meksika İçişleri Bakanı ilk gelen bilgilere göre depremde en az 5 kişinin öldüğünü bildirdi.sika'da dalgaların boyu 0.7 metreye yükseldi.
Başkent Meksiko'da da hissedilen deprem, halk arasında korkuya neden oldu. Başkent sakinleri, panik içinde evlerini terk ederek sokağa döküldü.
Reuters haber ajansına konuşan görgü tanıkları bölgede büyük bir korku ve panik yaşandığını duyururken, depremin merkez üssünün Pijijiapan kentinin 123 kilometre güneybatısı olduğu belirtildi.
3 Eylül 2017 Pazar
Vatandaşlığa geçişte 'ikinci eş' yasaya takıldı
Türk vatandaşlığına alınan ancak ülkelerinde yasal olan ikinci, üçüncü evlilikleri ve bu evliliklerden çocukları olanlar, Nüfus Hizmetleri Kanunu’na takıldı. Meclis’te görüşülmeyi bekleyen kanun tasarısıyla, aile kütüklerinde yer alacak bilgilere, ‘velayet ve vesayete’ ilişkin detaylar eklenecek
Habertürk gazetesinden Bülent Aydemir'in haberine göre, Bakanlar Kurulu kararıyla Türk vatandaşlığına kabul edilenlerin nüfus aile kütüğü kayıtları, velayet ve vesayete ilişkin işlemlerde bazı güçlükler yaşanıyor. Suriyeli, Suudi ya da başka bir ülke vatandaşı olup Türk vatandaşlığına alınan bazı kişilerde, kendi ülkelerinde yasal olan ikinci veya üçüncü evlilikleri ve bu evliliklerden olma çocukları, Türk Medeni Kanunu, Nüfus Hizmetleri Kanunu ve diğer mevzuata takıldı. Şikâyetler üzerine ilgili bakanlıkların da görüşü alınarak Meclis’e gönderilen Nüfus Hizmetleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’na sorunu çözmeye dönük maddeler konuldu. Talepler ve öneriler doğrultusunda, Türk vatandaşlığına kabul edilenlerin sorunlarına çözüm getiriliyor.
UYGULANABİLİR BULUNMADI
İçişleri Bakanlığı, Nüfus ve Vatandaşlık Genel Müdürlüğü’nün tesis edeceği işlemler ve aile kütüklerinde yer alacak bilgilere ilişkin ilgili bakanlıklardan görüş aldı. Aile kütüğünde, “görüş ve öneriler” bölümüne Türk vatandaşlığını sonradan kazanmış kişilerin varsa birden fazla eşi ve bunlardan olma çocuklarının kaydedilmesi önerisi uygulanabilir bulunmadı. Bu konuda yasa değişikliğine gidilmesi kararlaştırıldı.
YENİ TASARIDA ÇÖZÜM
Meclis’e sevk edilen kanun tasarısında bu tür sorunlara çözüm getirilebileceği belirtiliyor. Aksi durumda Türk vatandaşlığına alınmış olanların, eşlerinin ve çocuklarının mağdur olacakları, velayet ve vesayete ilişkin sorunlar çıkacağı, miras haklarından yararlanamayacakları ifade ediliyor. TBMM’de görüşülmeyi bekleyen kanun tasarısının 3’üncü maddesinde; 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 7. maddesinde yapılan değişiklikle aile kütüklerinde yer alacak bilgilere, “velayet ve vesayete” ilişkin detaylar da ilave ediliyor. Bu kayıtlar sadece elektronik ortamda tutulacak.
Yine Kanun’un 8. maddesinde yapılan değişiklikle ikamet izni olmayan yabancılara da kimlik numarası verilmesi ayrıca yabancıların Türkiye’de meydana gelen nüfus olaylarına ilişkin başvuruları üzerine ilgili olay formlarının düzenlenmesi ve formların bir örneğinin kendilerine verilmesi öngörülüyor. Bu formlar özel bir dosyada saklanacak.
ŞARTLARI BAKANLIK BELİRLEYECEK
Kanun tasarısıyla, 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun 10’uncu maddesine eklenen fıkra ile Türk vatandaşlığının sonradan kazanılmasında uygulanacak temel ilke ve esasları, günün değişen şartlarına göre İçişleri Bakanlığı belirleyecek. Milli güvenlik bakımından engel teşkil edecek hali bulunanların talepleri bakanlıkça reddedilebilecek. Türk vatandaşlığını kazanmak isteyen yabancılardan evlilik öncesi genel ahlaka aykırı faaliyetlerde bulunmuş olanların Türk vatandaşlığını kazanmalarını önleme amacıyla “kamu düzeni” kriteri, “kamu düzeni ve genel ahlak” olarak değiştiriliyor.
Mevzuattaki bu boşluk, sonradan Türk vatandaşlığı hakkı kazanmış olan sadece Arap ülkeleri veya Müslüman ülke vatandaşları için söz konusu değil. Aynı cinsle evliliğin yasal olduğu bir Avrupa ülkesi vatandaşının Türk vatandaşlığına geçmesi durumunda, bilgilerin nüfus kaydına ve kütüğüne işlenmesinde yasal engeller var. Bu kimselerin, kendi ülkelerindeki kanunlarla Türk Medeni Kanunu arasında; kazanılmış haklar, uluslararası hukuk ve mütekabiliyet ilkesi açısından aykırılıklar bulunuyor. Türkiye’de tek eşlilik var ve eşcinsel evliliklerin mevzuatta karşılığı yok.
Habertürk gazetesinden Bülent Aydemir'in haberine göre, Bakanlar Kurulu kararıyla Türk vatandaşlığına kabul edilenlerin nüfus aile kütüğü kayıtları, velayet ve vesayete ilişkin işlemlerde bazı güçlükler yaşanıyor. Suriyeli, Suudi ya da başka bir ülke vatandaşı olup Türk vatandaşlığına alınan bazı kişilerde, kendi ülkelerinde yasal olan ikinci veya üçüncü evlilikleri ve bu evliliklerden olma çocukları, Türk Medeni Kanunu, Nüfus Hizmetleri Kanunu ve diğer mevzuata takıldı. Şikâyetler üzerine ilgili bakanlıkların da görüşü alınarak Meclis’e gönderilen Nüfus Hizmetleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’na sorunu çözmeye dönük maddeler konuldu. Talepler ve öneriler doğrultusunda, Türk vatandaşlığına kabul edilenlerin sorunlarına çözüm getiriliyor.
UYGULANABİLİR BULUNMADI
İçişleri Bakanlığı, Nüfus ve Vatandaşlık Genel Müdürlüğü’nün tesis edeceği işlemler ve aile kütüklerinde yer alacak bilgilere ilişkin ilgili bakanlıklardan görüş aldı. Aile kütüğünde, “görüş ve öneriler” bölümüne Türk vatandaşlığını sonradan kazanmış kişilerin varsa birden fazla eşi ve bunlardan olma çocuklarının kaydedilmesi önerisi uygulanabilir bulunmadı. Bu konuda yasa değişikliğine gidilmesi kararlaştırıldı.
YENİ TASARIDA ÇÖZÜM
Meclis’e sevk edilen kanun tasarısında bu tür sorunlara çözüm getirilebileceği belirtiliyor. Aksi durumda Türk vatandaşlığına alınmış olanların, eşlerinin ve çocuklarının mağdur olacakları, velayet ve vesayete ilişkin sorunlar çıkacağı, miras haklarından yararlanamayacakları ifade ediliyor. TBMM’de görüşülmeyi bekleyen kanun tasarısının 3’üncü maddesinde; 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 7. maddesinde yapılan değişiklikle aile kütüklerinde yer alacak bilgilere, “velayet ve vesayete” ilişkin detaylar da ilave ediliyor. Bu kayıtlar sadece elektronik ortamda tutulacak.
Yine Kanun’un 8. maddesinde yapılan değişiklikle ikamet izni olmayan yabancılara da kimlik numarası verilmesi ayrıca yabancıların Türkiye’de meydana gelen nüfus olaylarına ilişkin başvuruları üzerine ilgili olay formlarının düzenlenmesi ve formların bir örneğinin kendilerine verilmesi öngörülüyor. Bu formlar özel bir dosyada saklanacak.
ŞARTLARI BAKANLIK BELİRLEYECEK
Kanun tasarısıyla, 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun 10’uncu maddesine eklenen fıkra ile Türk vatandaşlığının sonradan kazanılmasında uygulanacak temel ilke ve esasları, günün değişen şartlarına göre İçişleri Bakanlığı belirleyecek. Milli güvenlik bakımından engel teşkil edecek hali bulunanların talepleri bakanlıkça reddedilebilecek. Türk vatandaşlığını kazanmak isteyen yabancılardan evlilik öncesi genel ahlaka aykırı faaliyetlerde bulunmuş olanların Türk vatandaşlığını kazanmalarını önleme amacıyla “kamu düzeni” kriteri, “kamu düzeni ve genel ahlak” olarak değiştiriliyor.
Mevzuattaki bu boşluk, sonradan Türk vatandaşlığı hakkı kazanmış olan sadece Arap ülkeleri veya Müslüman ülke vatandaşları için söz konusu değil. Aynı cinsle evliliğin yasal olduğu bir Avrupa ülkesi vatandaşının Türk vatandaşlığına geçmesi durumunda, bilgilerin nüfus kaydına ve kütüğüne işlenmesinde yasal engeller var. Bu kimselerin, kendi ülkelerindeki kanunlarla Türk Medeni Kanunu arasında; kazanılmış haklar, uluslararası hukuk ve mütekabiliyet ilkesi açısından aykırılıklar bulunuyor. Türkiye’de tek eşlilik var ve eşcinsel evliliklerin mevzuatta karşılığı yok.
Bilecik'te 3,7 büyüklüğünde deprem
Bilecik'te 3,7 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Deprem paniğe neden olurken, bazı ailelerin çocuklarıyla birlikte sokakta battaniyelere sarılmış halde bekledikleri görüldü.
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının (AFAD) internet sitesinde yer alan bilgiye göre, Bilecik'te saat 06.23'de 3,7 büyüklüğünde deprem kaydedildi.
Merkez ve ilçe yetkililerinden alınan bilgiye göre, depremde herhangi bir maddi yada yaralamalı olay yaşanmadı. Bazı ailelerin, çocuklarıyla birlikte sokakta battaniyelere sarılmış halde bekledikleri görüldü.
Öte yandan yaşanan 3, 7 büyüklüğünde deprem ardından merkeze bağlı Çakırpınar köyünde 1,7, Bilecik merkeze bağlı Selöz köyünde 1,2 ve Bilecik merkezli 1,7 büyüklüğünde 3 adet artçı deprem daha meydana geldi. Hürriyet
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının (AFAD) internet sitesinde yer alan bilgiye göre, Bilecik'te saat 06.23'de 3,7 büyüklüğünde deprem kaydedildi.
Merkez ve ilçe yetkililerinden alınan bilgiye göre, depremde herhangi bir maddi yada yaralamalı olay yaşanmadı. Bazı ailelerin, çocuklarıyla birlikte sokakta battaniyelere sarılmış halde bekledikleri görüldü.
Öte yandan yaşanan 3, 7 büyüklüğünde deprem ardından merkeze bağlı Çakırpınar köyünde 1,7, Bilecik merkeze bağlı Selöz köyünde 1,2 ve Bilecik merkezli 1,7 büyüklüğünde 3 adet artçı deprem daha meydana geldi. Hürriyet
27 Ağustos 2017 Pazar
Usta yazar Muzaffer İzgü hayatını kaybetti
Türkiye’nin en usta kalemlerinden olan 84 yaşındaki Muzaffer İzgü hayatını kaybetti.
Bir süredir hasta olan usta yazar Muzaffer İzgü, İzmir’de hayatını kaybetti.
İzmir’de Temmuz ayında aşırı kilo kaybı şikayetiyle Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılan çocuk kitapları yazarı Muzaffer İzgü’ye yapılan tetkiklerin ardından kanser teşhisi konulmuştu.
Burada kendisine kanser teşhisi konulan İzgü, tedaviyi kabul etmeyip, evine döndü. 3 çocuk babası Muzaffer İzgü, bugün evinde hayatını kaybetti.
Muzaffer İzgü hastanede yattığı dönem, öldükten sonra kendisi için “Muzaffer İzgü doğdu, okudu, düşler kurdu, yazdı ve gitti” denilmesini istemişti.
‘GÜLMECENİN SON ÜÇLÜSÜNÜ KAYBETTİK’
84 yaşındaki Yazar Muzaffer İzgü’nün oğlu Ahmet Şahin İzgü ile gelini Muhterem İzgü büyük üzüntü yaşadıklarını belirtti.
Türk Edebiyatı’nın gülmecenin son üçlüsünü kaybettiğini söyleyen Ahmet Şahin İzgü, “Türk okurunun başı sağolsun. Sevgili babamızı kaybettik. Babamızı kaybetmemizle gülmecenin son üçlüsünü de kaybetmiş bulunuyoruz. Rıfat Ilgaz, Aziz Nesin ve Muzaffer İzgü. Cenazeyi Pazartesi öğlen Hocazade Camii’nde kaldırmayı düşünüyoruz. Babamız Doğançay Mezarlığı’nda eşi Gülümser İzgü’nün yanına defnedilecek” dedi.
Ayrıca Muzaffer İzgü’nün yazar dostu Bekir Yurdakul da acılı aileyi yalnız bırakmadı.
PAZARTESİ TOPRAĞA VERİLECEK
Muzaffer İzgü, Pazartesi günü Hocazade Camii’nde kılınacak cenaze namazının ardından Doğançay Mezarlığı’nda, eşinin mezarının yanına defnedilecek.
MUZAFFER İZGÜ KİMDİR?
29 Ekim 1933 günü Adana'da doğdu. Babası, Elazığ'ın Dişidi mahallesinden çalışmak üzere Adana'ya gelen ve Adana Kız Lisesi'nde hademelik yapan Şam doğumlu Ahmet İzgü, annesi Antakya'dan Adana'ya gelmiş olan Havva İzgü'dür. Yoksul bir çocukluk geçirdi. İzgü'nün ifadesine göre babası Adana'da ilk gecekonduyu yapan kişidir.
Bir süredir hasta olan usta yazar Muzaffer İzgü, İzmir’de hayatını kaybetti.
İzmir’de Temmuz ayında aşırı kilo kaybı şikayetiyle Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılan çocuk kitapları yazarı Muzaffer İzgü’ye yapılan tetkiklerin ardından kanser teşhisi konulmuştu.
Burada kendisine kanser teşhisi konulan İzgü, tedaviyi kabul etmeyip, evine döndü. 3 çocuk babası Muzaffer İzgü, bugün evinde hayatını kaybetti.
Muzaffer İzgü hastanede yattığı dönem, öldükten sonra kendisi için “Muzaffer İzgü doğdu, okudu, düşler kurdu, yazdı ve gitti” denilmesini istemişti.
‘GÜLMECENİN SON ÜÇLÜSÜNÜ KAYBETTİK’
84 yaşındaki Yazar Muzaffer İzgü’nün oğlu Ahmet Şahin İzgü ile gelini Muhterem İzgü büyük üzüntü yaşadıklarını belirtti.
Türk Edebiyatı’nın gülmecenin son üçlüsünü kaybettiğini söyleyen Ahmet Şahin İzgü, “Türk okurunun başı sağolsun. Sevgili babamızı kaybettik. Babamızı kaybetmemizle gülmecenin son üçlüsünü de kaybetmiş bulunuyoruz. Rıfat Ilgaz, Aziz Nesin ve Muzaffer İzgü. Cenazeyi Pazartesi öğlen Hocazade Camii’nde kaldırmayı düşünüyoruz. Babamız Doğançay Mezarlığı’nda eşi Gülümser İzgü’nün yanına defnedilecek” dedi.
Ayrıca Muzaffer İzgü’nün yazar dostu Bekir Yurdakul da acılı aileyi yalnız bırakmadı.
PAZARTESİ TOPRAĞA VERİLECEK
Muzaffer İzgü, Pazartesi günü Hocazade Camii’nde kılınacak cenaze namazının ardından Doğançay Mezarlığı’nda, eşinin mezarının yanına defnedilecek.
MUZAFFER İZGÜ KİMDİR?
29 Ekim 1933 günü Adana'da doğdu. Babası, Elazığ'ın Dişidi mahallesinden çalışmak üzere Adana'ya gelen ve Adana Kız Lisesi'nde hademelik yapan Şam doğumlu Ahmet İzgü, annesi Antakya'dan Adana'ya gelmiş olan Havva İzgü'dür. Yoksul bir çocukluk geçirdi. İzgü'nün ifadesine göre babası Adana'da ilk gecekonduyu yapan kişidir.
26 Ağustos 2017 Cumartesi
Polis ve bekçi alımı için kadrolar verildi!
Emniyet Genel Müdürlüğü'ne (EGM) 32 bin kadro ihdas edilmesinin ardından gözler, bekçi ve polis alımı duyurusuna çevrildi. OHAL kapsamında Resmi Gazete'de yayımlanan Yeni KHK içerisinde Emniyet Genel Müdürlüğü'ne tahsis edilen 32 bin kişilik kadro, ilan açılmasını bekleyenlerde heyecan uyandırdı. 20 bin polis ve 7 bin 500 bekçi alımı kadrosu için duyuru beklenmeye başlandı. Peki, uzun zamandır açılması beklenen bekçi ve polis alımı duyurusu ne zaman yapılacak? İşte, bazı detaylar
Bekçi ve polis alımı başvurularının ne zaman yapılacağı yüz binlerce vatandaş tarafından en çok merak edilen ve araştırılan konulardan birisi haline geldi. Resmi Gazetede yayınlanan KHK açıklamasıyla birlikte vatandaşlar müjdelerini aldı. KHK tarafından yapılan açıklamayla birlikte Emniyet Genel Müdürlüğü merkez teşkilatında ve Genel Müdürlüğün taşra teşkilatında çalışacak binlerce kişi alınacak. Peki, bekçi ve polis alımı başvuruları ne zaman yapılacak? İşte, KHK tarafından yapılan o açıklama.
Polis ve bekçi alımı için vatandaşların sürdürdüğü bekleyiş, Resmi Gazete'de yayımlanan Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile netlik kazandı. OHAL kapsamında yayımlanan Resmi Gazete duyurusunda, Emniyet Genel Müdürlüğü kadrolarına toplam 32 bin memur alımı yapılacağı yer aldı. 7 bin 500 bekçi ve 20 bin polis alımı dışında, komiser yardımcılığı, özel harekat müdürü gibi pozisyonlar da alım yapılacak alanlar arasında yer alıyor. İşte, bekçi ve polis alımı kadrolarının da arasında yer aldığı kadrolar hakkında detaylı bilgiler..
20 BİN POLİS, 7 BİN 500 BEKÇİ DAHİL 32 BİN KİŞİ ALINACAK
KHK'ya göre, Emniyet Genel Müdürlüğü merkez teşkilatında bir özel harekat başkanı, 3 özel harekat başkan yardımcısı, bin komiser muavini, 2 bin polis memuru olmak üzere toplam 3 bin 4 kadro oluşturuldu. Genel Müdürlüğün taşra teşkilatına ise 8 özel harekat müdürü, bin 500 komiser muavini, 20 bin polis memuru, 7 bin 500 çarşı ve mahalle bekçisi olmak üzere toplam 29 bin 8 kadro ihdas edildi. Böylece, Emniyet Genel Müdürlüğüne toplam 32 bin 12 kadro verildi.
Alımlar ile ilgili Polis Akademi Başkanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü'nün ilerleyen süreçte duyuru yapması bekleniyor.
ÖNLİSANS MEZUNU POLİS MESLEK EĞİTİM MERKEZLERİNE ALINACAK
Toplam kontenjanın yüzde 20'sini aşmamak kaydıyla Bakanlıkça belirlenecek sayıda önlisans mezunu, Polis Meslek Eğitim Merkezlerine alınabilecek.
EMNİYET TEŞKİLAT KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILDI
Emniyet Teşkilat Kanunu’nda değişiklik Emniyet Teşkilat Kanunu’nda yer alan “Görev Unvanları” başlıklı sütuna, “Polis Akademisi Başkanı İbaresi”nden sonra gelmek üzere “Özel Harekat Başkanı” ibaresi, “Polis Akademisi Başkan Yardımcısı” ibaresinden sonra gelmek üzere “Özel Harekat Başkan Yardımcısı” ibaresi gelmesi ve “Havacılık Müdürü” ibaresinden sonra gelmek üzere “Özel Harekat Müdürü” ibaresi eklendi. (hürriyet.com.tr)
Bekçi ve polis alımı başvurularının ne zaman yapılacağı yüz binlerce vatandaş tarafından en çok merak edilen ve araştırılan konulardan birisi haline geldi. Resmi Gazetede yayınlanan KHK açıklamasıyla birlikte vatandaşlar müjdelerini aldı. KHK tarafından yapılan açıklamayla birlikte Emniyet Genel Müdürlüğü merkez teşkilatında ve Genel Müdürlüğün taşra teşkilatında çalışacak binlerce kişi alınacak. Peki, bekçi ve polis alımı başvuruları ne zaman yapılacak? İşte, KHK tarafından yapılan o açıklama.
Polis ve bekçi alımı için vatandaşların sürdürdüğü bekleyiş, Resmi Gazete'de yayımlanan Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile netlik kazandı. OHAL kapsamında yayımlanan Resmi Gazete duyurusunda, Emniyet Genel Müdürlüğü kadrolarına toplam 32 bin memur alımı yapılacağı yer aldı. 7 bin 500 bekçi ve 20 bin polis alımı dışında, komiser yardımcılığı, özel harekat müdürü gibi pozisyonlar da alım yapılacak alanlar arasında yer alıyor. İşte, bekçi ve polis alımı kadrolarının da arasında yer aldığı kadrolar hakkında detaylı bilgiler..
20 BİN POLİS, 7 BİN 500 BEKÇİ DAHİL 32 BİN KİŞİ ALINACAK
KHK'ya göre, Emniyet Genel Müdürlüğü merkez teşkilatında bir özel harekat başkanı, 3 özel harekat başkan yardımcısı, bin komiser muavini, 2 bin polis memuru olmak üzere toplam 3 bin 4 kadro oluşturuldu. Genel Müdürlüğün taşra teşkilatına ise 8 özel harekat müdürü, bin 500 komiser muavini, 20 bin polis memuru, 7 bin 500 çarşı ve mahalle bekçisi olmak üzere toplam 29 bin 8 kadro ihdas edildi. Böylece, Emniyet Genel Müdürlüğüne toplam 32 bin 12 kadro verildi.
Alımlar ile ilgili Polis Akademi Başkanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü'nün ilerleyen süreçte duyuru yapması bekleniyor.
ÖNLİSANS MEZUNU POLİS MESLEK EĞİTİM MERKEZLERİNE ALINACAK
Toplam kontenjanın yüzde 20'sini aşmamak kaydıyla Bakanlıkça belirlenecek sayıda önlisans mezunu, Polis Meslek Eğitim Merkezlerine alınabilecek.
EMNİYET TEŞKİLAT KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILDI
Emniyet Teşkilat Kanunu’nda değişiklik Emniyet Teşkilat Kanunu’nda yer alan “Görev Unvanları” başlıklı sütuna, “Polis Akademisi Başkanı İbaresi”nden sonra gelmek üzere “Özel Harekat Başkanı” ibaresi, “Polis Akademisi Başkan Yardımcısı” ibaresinden sonra gelmek üzere “Özel Harekat Başkan Yardımcısı” ibaresi gelmesi ve “Havacılık Müdürü” ibaresinden sonra gelmek üzere “Özel Harekat Müdürü” ibaresi eklendi. (hürriyet.com.tr)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)