21 Haziran 2016 Salı

Fethullah Gülen’e 217 kez ağırlaştırılmış ömür boyu hapis istendi

İzmir'de görülen 'gizli bilgi ve belge bulundurma' davasının iddianamesinde, Fethullah Gülen hakkında 217 kez ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istendi.


İzmir merkezli gizli bilgi ve belge bulundurma soruşturmasında usulsüzlükler yaptıkları öne sürülen aralarında İl Emniyet eski Müdürü Ali Bilkay’ın da bulunduğu 22’si tutuklu, 68 sanığın yargılanmasına İzmir 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlandı. Eski polis ve bürokratların yargılanması, ‘gizli bilgi ve belge bulundurma’ davasının görüldüğü Sosyal Tesisler’deki salonda yapıldı. İddianamede, Fethullah Gülen hakkında 217 kez ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istendi.

İzmir Cumhuriyet Başsavcı Vekili Okan Bato, 2015’te Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması’na (FETÖ/PDY) yönelik, örgütün yönlendirmesi ve talimatları doğrultusunda, kamuoyunda casusluk davası olarak bilinen gizli bilgi ve belge bulundurma soruşturmasında, kasıtlı usulsüzlükler yapıldığı, zanlıların kamuoyunda itibarsızlaştırılarak devlet bürokrasisi ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nden (TSK) tasfiyesini amaçladıkları iddiaları üzerine operasyon başlattı. Bu kapsamda yapılan iki ayrı operasyonda, İzmir eski Emniyet Müdürü Ali Bilkay, Kaçakçılık ve organize Suçlarla Mücadele (KOM) Şube Müdürü Mehmet Ali Şevik, mülkiye müfettişleri Ferda İleri ve Ahmet Kaya’nın da aralarında bulunduğu 28 kişi tutuklandı.

FETHULLAH GÜLEN 1 NUMARALI SANIK

Tutuklamalardan sonra hazırlanan iddianamede, Fethullah Gülen için 217 kez ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istedi. İzmir 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen 19 klasör ve 984 sayfadan oluşan iddianamede, Fethullah Gülen bir numaralı sanık oldu. Soruşturmada, 28’i tutuklu toplam 68 sanığa, ‘Silahlı terör örgütü kuruculuğu, yöneticiliği, üyeliği, örgüt faaliyetleri kapsamında devlet ve ülkenin bütünlüğünü bozmak, hukuka aykırı kişisel verileri kaydetmek, iftira, kamu görevlisinin resmi evrakta sahteciliği, kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek ve yaymak, özel hayatın gizliliğini ihlal, suç delillerini yok etmek, gizlemek, değiştirmek ve suç uydurmak’ suçlamaları yöneltildi. İddianamenin hazırlanması süreci devam ettiği sırada yapılan itirazlar üzerine 8 sanığın tahliye edilmesiyle, tutuklu sayısı da 20’ye indi.

KENDİ OPERASYONLARIYLA AYNI SALONDA YARGILANIYORLAR

FETÖ/PDY üyesi oldukları ve örgütün yönlendirmesiyle faaliyet yürüttükleri ileri sürülen 20’si tutuklu, 68 sanık bugün ilk kez hakim karşısına çıktı. Ancak 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nin duruşma salonunun yetersiz olmasından dolayı sanıkların yargılanmalarına, kendi yaptıkları gizli bilgi ve belge bulundurma soruşturmasının ardından açılan davanın görüldüğü sosyal tesislerde başlandı. Geniş güvenlik önlemleri alan polis, duruşmaya gelenlerin üzerini tek tek arayıp içeriye aldı. Davaya 2’si başka suçtan olmak üzere 22 tutuklu sanığın yanı sıra aralarında merkez valisi Mehmet Oduncu’nun da bulunduğu tutuksuz sanıkların bir kısmı katıldı. Tarafların avukatlarının yanı sıra müşteki durumundaki Narin Korkmaz, Coşkun Başbuğ da yine duruşmada hazır bulundu.

GÜLEN’İN AVUKATI İTİRAZ ETTİ

Duruşma, Mahkeme Başkanı Halil İbrahim Kibar’ın avukatların isteklerini almasıyla başladı. Bu sırada söz alan Fethullah Gülen’in avukatı Nurullah Albayrak, usul yönünden itirazda bulundu. Nurullah Albayrak, AİHM sözleşmesinin 6’ncı maddesi ile Anayasa’nın 37’nci maddesine göre, mahkemenin bu yargılamayı yapmasının yasaya aykırı olduğunu öne sürdü. Davanın başka bir mahkemeye gönderilmesi gerektiğini anlatan Albayrak, şöyle dedi;

“Mahkeme ihtisas mahkemesi olarak görev yapıyor gözüküyorsa da, aslında özellikle bu davaya bakmak için kurulan özel bir mahkemedir. Görülmekte olan davanın suç tarihi 2012’dir. Sizin mahkemeniz ise 2015 yılında kuruldu. İstanbul’da bu yetkiyle kurulan ve Hrant Dink’in davasına bakan mahkeme görevsizlik kararı verip, davayı başka mahkemeye gönderdi. CMK 5’inci maddesine göre bu davaya da görevsizlik kararı verilmelidir. Müvekkilim hakkında 217 kez ağırlaştırılmış müebbet isteniyor. İstenen suçların hangisini işlemiştir? 30’a yakın eylem isnat edilmiştir. Sanıklar silahlı emniyet görevlisidir. Devlet adına görev yapmaktadır. Ruhsatlı silah taşıyan emniyet mensupları nasıl silahlı terör örgütü olurlar? Ruhsatlı silah taşıyanlar nasıl silahlı örgüt olarak lanse edilir? Bu nedenle mahkemeniz bu davaya bakmaya yetkili olmadığından, görevsizlik kararı verilmesini istiyorum.”

Bazı tutuklu sanık avukatları da aynı istemi mahkeme heyetine iletti. Cumhuriyet Savcısı Alpay Özbek ise, isteklerin reddedilmesini istedi. Mahkeme heyeti de, sanık ve avukatlarının istemlerini kabul etmedi.

AYNI SALONDA MAĞDUR OLARAK YER ALDILAR

Duruşmada, daha sonra sanıkların kimlik tespitine geçildi. İlk söz verilen İzmir eski Emniyet Müdürü Ali Bilkay, emekli emniyet müdürü ve aylık gelirinin 5 bin TL olduğunu söyledi. Duruşmada ilginç görüntüler de ortaya çıktı. Gizli bilgi ve belge bulundurma davasının sanıklarından olan, sonrasında beraat eden Narin Korkmaz, Coşkun Başbuğ gibi bazı mağdurlar, bu kez aynı solanda, sanık yakınlarının önünde bulunan koltuklara oturdu. 1 saatlik aran ardından duruşmada, iki katip iddianameyi okumaya başladı.

“BİZ HAKLI ÇIKTIK”

Duruşma öncesi gizli bilgi ve belge bulundurma davasında 2 numaralı sanık olarak yargılanan emekli albay Coşkun Başbuğ, “Biz bu kumpasla ilk yargılandığımız zaman, dönemin mahkeme heyetine bu işin kumpas olduğunu, bu işte büyük bir oyun olduğunu ifade etmiştik. Tabii o zamanlar bunları söylediğimizde zorlanıyorduk. Çünkü inanması güç olaylardı. Süreç itibarıyla haklı çıktık. Kumpas olduğu belgelendi. Bu kumpası kuranların hepsi adalet önünde hem de bu salonda gelip hesap vereceksiniz demiştik. Bugün o tarihi anı yaşıyoruz. Tam da gösterdiğimiz yerde, bize bu oyunları kuranlar; bir kısmı tutuklu, bir kısmı firarda, bir kısmı da tutuksuz yargılanıyor. Buraya gelip hesabını verecekler” dedi. DHA

Anlaşmazsa ocakta jüri karşısında

ABD’de tutuklu bulunan Reza Zarrab’ın dünkü duruşmasında 7 ay sonrasına yani 23 Ocak 2017’ye jürili yargılama tarihi belirlendi. 10 dakika süren duruşmada, dava sözlü savunma için ise 6 Eylül’e ertelendi.


Zarrab 23 Ocak 2017’ye kadar başsavcılıkla anlaşmazsa suçlu olup olmadığına 3 hafta içinde yani şubatta karar verilecek. Zarrab’ın avukatı, geçen hafta kefalet başvuruları yargıç tarafından reddedilse de New York’taki son duruşmada müvekkilinin suçsuz olduğunu savunmaya devam edeceğini açıkladı ve eğer arada savunma ve başsavcılık arasında bir anlaşma olmazsa, Zarrab’ın 23 Ocak 2017’de jüri karşısına çıkarılmasına karar verildi. Önce 16 Haziran için planlanan ancak daha sonra tarafların mutabakatıyla 20 Haziran’a kaydırılan duruşmada davanın hâkimi Richard Berman, Zarrab için 18 Mayıs’ta yapılan 50 milyon dolarlık kefaletle yargılanma başvurusunu geçen hafta reddettiğini hatırlattı. Berman, “Bunu yaparken, davanın daha hızlı ilerlemesi için bir ihtiyaç doğmuş olabileceğini kabul ediyorum ve benim buna hazır olduğumu bilmenizi isterim” dedi. Ardından planlandığı gibi taraflardan davanın jürili savunması için bir tarih vermelerini istedi.

TEMYİZİ DÜŞÜNÜYORUZ

Duruşmada ilk sözü Zarrab’ın avukatı Brafman aldı. Ve o da söze Berman’ın reddettiği kefalet başvurusuna ilişkin değerlendirmeyle başlayarak, “Mahkemenin kararını gözden geçiriyoruz ve şu aşamada bir temyiz başvurusu yapıp yapmamayı düşünüyoruz. Henüz yapmadık, ancak elbette eğer yaparsak mahkemeyi ve savcılığı bilgilendireceğiz” dedi. Zarrab’ın kefalet talebinin reddiyle ilgili temyiz başvurusu yapılırsa, bunun 2. Temyiz Dairesi’nde görüleceği öğrenildi. Kaynaklar başvurunun yüzde 90 yapılacağını ama bundan Zarrab lehine karar çıkmasının beklenmediğini aktardı.

Brafman, başsavcılıkla “yargılama sürecinin hızlandırılması konusunda mutabakat sağladıklarını” belirterek, Zarrab aleyhine başsavcılık tarafından hazırlanan iddianamenin düşürülmesi için 15 Temmuz’a kadar bir dilekçe vereceklerini söyledi. Böylece Zarrab’ın suçsuz olduğunu savunmaya devam edeceklerini de gösterdi. Brafman, varılan mutabakat sonucu başsavcılığın 5 Ağustos’a kadar bu dilekçeye cevap vereceğini, 19 Ağustos’ta ise kendilerinin başsavcılığın cevabına karşı yeni bir dilekçe sunacaklarını ifade etti. Yargıç Berman da verilen tarihleri takvimine işleyerek sözlü savunma için 6 Eylül’e yeni bir duruşma tarihi belirledi.

ANLAŞMA NASIL OLUR

Reza Zarrab’ın önünde bundan sonra iki yol var:  Pazartesi günkü duruşmada olduğu gibi avukatı Zarrab’ın suçsuz olduğunu savunmaya devam edecek ve 23 Ocak’ta jürili yargılama başlayacak. Böylece Zarrab hakkında öne sürülen dört ayrı suçlamadan her biri için suçlu olup olmadığına vatandaşlardan oluşan bir jüri karar verecek. Bu suçların herhangi birinden suçlu görülmesi halinde de Zarrab, hâkimin belirleyeceği bir cezaya çarptırılacak.  Zarrab, jürili yargılama riskine girmeden başsavcılıkla başlayacak müzakerelerde suçlu olduğunu kabul edip başsavcılık ve Zarrab’ın avukatları arasında varılacak mutabakat sonucu belirlenecek bir cezaya çarptırılacak. Bu müzakerelerde tespit edilecek cezada da, Zarrab’ın başsavcılığa vereceği bilgiler, itirafçı olmayı kabul edip etmeyeceği gibi koşullar etkili olacak. (Tolga Tanış / Hürriyet)

Ukraynalı turizmciler: Zam yapmayın 1 milyon Ukraynalı gelsin

Ukrayna Turizm Acenteleri Birliği Başkanı Oleksandr Novikovskyy, geçen yıl ülkesinden Türkiye’ye 749 bin turist geldiğini belirterek, bu sayının bu yıl bir milyona çıkması için, Temmuz ve Ağustos aylarında paket tur fiyatlarına zam yapılmamasını istedi. Novikovskyy, "Zam yapmayın 1 milyon Ukraynalı gelsin" dedi.


Muğla’ya incelemeye gelen Ukrayna Turizm Acenteleri Birliği Başkanı Oleksandr Novikovskyy, turizmde yaşanan krize karşın Türkiye’nin Ukrayna’dan çok turist beklediğini bildiğini söyledi. Mayıs ve Haziran aylarında bir haftalık 250- 300 dolarlık paketlerin Ukraynalılar tarafından tercih edildiğini belirten Novikovskyy şunları söyledi:

"Ukrayna’da insanlar çok para kazanamıyor. Krizden sonra maaşlar 200 dolar civarına geriledi. Bu nedenle temmuz ve ağustos aylarında paket tur fiyatlarına büyük zam yapılmamalı. Geçen yıl Türkiye’ye acente çıkışlı olarak paket turlarla 318 bin, bireysel olarak da 431 bin olmak üzere toplam 749 bin Ukraynalı geldi. Zam yapmayın 1 milyon Ukraynalı gelsin. Türkiye bize en yakın tatil yeri. İnsanlarımız Türkiye’yi çok seviyor. Kaliteli servis var, deniz güzel, her şey çok güzel. Turlarla gelen 500 dolara paket aldıysa 200 dolar da alışveriş yapıp kentten ayrılıyor."

Türk hükümetinin tüm dünyadan, 1 Nisan- 31 Mayıs arasında turist getiren seyahat acentelerine uçuş başına 6 bin dolar destek vermesinin önemli olduğunu dile getiren Oleksandr Novikovskyy, böylece uçak biletinin kişi başı 180 dolardan 150 dolara indiğini belirtti.

HAFTADA 18 UÇAK GELİYOR

YDA Dalaman Havalimanı Dış Hatlar Genel Müdürü Hamdi Güvenç de, Ukrayna’dan haftada 18 uçakla yaklaşık 5 bin turist geldiğini belirterek şöyle dedi:

"Ukrayna parlayan pazar ve rekorlar kırıyor. Ukrayna’nın değişik şehirlerinden de seferler başladı. Bazı turistler Türkiye’ye birkaç defa gelmiş ve Türkiye müptelası olanlar. Dolayısıyla bunların gelmeyi sürdürmeleri olumlu bir gelişme. Bunlara sadık müşteri diyoruz. Her ülkenin bağımlı müşteri elde etmesi stratejik hedeflerden birisi. Bu nedenle krizden kısa zamanda çıkacağımıza inanıyorum." DHA

Ünlüler Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın iftar yemeğinde

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Tarabya Köşkü'nde verdiği iftara ünlü isimler akın ederken, gecenin en dikkat çeken ayrıntısı ise uzun zamandır ortalıkta görünmeyen İbrahim Erkal'ın 'çengelli iğnesi'ydi. Erdoğan'ı karşılarken objektiflere yansıyan bu kare günün en çok konuşulan konusu oldu. Bir yandan ise sanatçıların aylar önce söylediği sözlerden nasıl döndükleri...İşte tüm ayrıntılarıyla Erdoğan'ın iftar yemeğinden öne çıkanlar...



Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ev sahipliğinde verilen iftar yemeğine Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, sanatçılar Murat Boz, Yavuz Bingöl, Sibel Can, Seda Sayan, Gülben Ergen, Serdar Ortaç, Alişan, Bülent Ersoy, Murat Dalkılıç, Petek Dinçöz, Hakan Ural, Coşkun Sabah, Hakan Peker, Cengiz Kurtoğlu, Zara, Hande Yener, İbrahim Tatlıses, Burcu Esmersoy, Beşiktaş Başkanı Fikret Orman, Mustafa Ceceli, oyuncu Serdar Gökhan ile spor ve sanat camiasından birçok isim katıldı.

İftar yemeğine katılan bir diğer isim ise kıyafetindeki aksesuvarıyla geceye damgasını vuran İbrahim Erkal oldu. Ne Gülben Ergen'in Burcu Esmersoy'la aynı kıyafeti giyip pişti olması, ne de sanatçıların aylar önce söylediği sözlerin aksini yerine getirdiği 'duruş' olsun hiçbiri ama hiçbiri Erzurum'lu İbrahim Erkal'ın devasa boyuttaki çengelli iğnesi kadar dikkat çekemedi. Uzun zamandır ortalıkta görünmeyen şarkıcı Erkan, sosyal medyanın en çok konuşulan konuları arasına girdi.

Öte yandan iftara katılan bazı ünlü isimlerin daha önceden attığı tweetler, iftar sonrası sosyal medyada büyük ses getirdi.. Yüzbinlerce kişi ünlülerin attığı bu paylaşımları tekrar gündeme getirerek 'madem eleştiriyorsunuz neden iftara katılıyorsunuz?' yorumunda bulundu. (Kaynak:mynet)























20 Haziran 2016 Pazartesi

Ünlü oyuncu, zanlıyı görünce çılgına döndü

Eskişehir'de eski sevgilisi 36 yaşındaki T.K.’yı sokakta bıçakla yaraladıktan sonra kendini de bıçaklayan 33 yaşındaki Fatih S., tedavisinin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edildi. Adliye önünde T.K.'nın dizi oyuncusu kız kardeşi Şeyma Korkmaz, zanlıya saldırdı. Polisler genç kadın ve babasını güçlükle durdurdu.


Vişnelik Mahallesi Park Sokak’ta geçen Cuma günü meydana gelen olayda, bir fabrikada seramik mühendisi olarak çalışan Fatih S., bir süre ilişki yaşadıktan sonra kendisinden ayrılan, aynı işyerinde desinatör olarak çalışan T.K.’yı bıçakla çeşitli yerlerinden yaralayıp kaçtı. Bir çocuk annesi T.K., ambulansla Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırılırken Fatih S. de olay yerinin birkaç sokak ilerisine park ettiği otomobilin içerisinde kendini bıçaklayarak intihara kalkıştı. Polisler tarafından araç içerisinde bulunan Fatih S. ambulansla Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.

T.K.’nın hastanede tedavisi devam ederken, Fatih S. bu sabah taburcu oldu. Emniyet Müdürlüğü’ne götürülen Fatih S. yapılan sorgulamasının ardından adliyeye sevk edildi.

Adliye önünde T.K.’nın babası şüpheli Fatih S.’ya saldırdı. Polisler babayı uzaklaştırırken, bu kez T.K.’nın dizi oyuncusu kız kardeşi Şeyma Korkmaz şüpheliye saldırdı. Şeyma Korkmaz'ı araya giren polisler şüphelinin yanından uzaklaştırdı. Şüpheli Fatih S. çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak Eskişehir H Tipi Cezaevi’ne gönderildi.

Şeyma Korkmaz, 'Beni Affet' dizisindeki Feride rolüyle tanınıyor. (Hürriyet)









4. kattan düştü, mücize eseri kurtuldu

Antalya'nın Alanya İlçesi'nde annesi evde temizlik yaptığı sırada 4'üncü katın balkonundan düşen 2 yaşındaki Esra Küçükaslan, zemin kattaki pastanenin tentesi sayesinde hafif yaralı olarak kurtuldu.


Kadıpaşa Mahallesi Yakar Sokak’taki bir apartmanda dün saat 10.30 sıralarında meydana gelen olayda, anne Şükran Küçükaslan temizlik yaptığı sırada evde oynayan Esra Küçükaslan, açık kalan balkon kapısından dışarı çıktı.

Balkondan sarkan Esra’yı görenler bağırarak anneye sesini duyurmaya çalıştı. Bu sırada korkulukları aşan Esra, 4’üncü kattan düştü. Zemin kattaki pastanenin tentenesi üzerine, oradan da yuvarlanarak yere düşen küçük kıza ilk müdahale çevredekiler tarafından yapıldı.

Kızının düştüğünü gören anne ise gözyaşları içinde aşağı indi. Çevredekiler anneyi sakinleştirmeye çalışırken, ihbar üzerine gelen sağlık ekipleri yaralı haldeki minik Esra’yı Alanya Devlet Hastanesi’ne götürdü. Genel Cerrahi Çocuk Servisi’nde tedaviye alınan Esra Küçükaslan kazayı küçük sıyrıklarla atlattı. Esra’nın sağlık durumunun iyi olduğu belirtildi. DHA


Reza Zarrab'ın duruşması 6 Eylül'e ertelendi

Kara para aklama, dolandırıcılık ve İran'a uygulanan yaptırımları delme suçlamaları ile ABD'de tutuklanan İran asıllı Türkiye vatandaşı işadamı Reza Zarrab'ın New York'ta görülen davasının bir sonraki duruşması 6 Eylül'de yapılacak.


Yerel saatle 09.00'da (Türkiye saatiyle 16.00) başlayan ve 10 dakika süren duruşmada, Zarrab'ın avukatı Brafman, iddianameye itiraz ederek, davanın düşürülmesini isteyeceklerini söyledi. Davanın düşürülmesine ilişkin duruşma 6 Eylül'de yapılacak.

6 Eylül'de davanın düşürülmesine karar verilmezse, 23 Ocak'ta 2017'de Zarrab'ın yargılanmasına başlanacak.

Davaya bakan Yargıç Richard Berman, Zarrab'ın avukatı Benjamin Brafman aracılığıyla yaptığı kefaletle serbest kalma başvurusunu; Türkiye, İran ve Makedonya pasaportları bulunan Zarrab'ın kefaletle serbest bırakılması durumunda kaçma riski bulunduğu gerekçesiyle geri çevirmişti.

Brafman'ın, kefalet talebinin reddini de temyize götürmesi bekleniyor.

New York'taki Metropolitan Cezaevi'nde tutuklu bulunan ve hakkında 75 yıl hapis cezası istenen işadamı Zarrab'ın, 16 Haziran'da görülmesi gereken duruşması, iddianameyi hazırlayan New York Güney Bölgesi Başsavcısı Preet Bharara'nın iş seyahatlerinin yoğunluğu gerekçesiyle 20 Haziran tarihine ertelenmişti. DHA

Nihat Hatipoğlu'ndan çok sert tepki!

İlahiyatçı Nihat Hatipoğlu, Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim ve kızı Buse Terim'e sosyal medyada yapılan hakaretlere çok sert tepki gösterdi.



Kağıthane Belediyesi tarafından Ramazan ayına özel düzenlenen programa konuşmacı olarak ünlü ilahiyatçı Nihat Hatipoğlu, Türkiye'nin İspanya ile oynadığı maç sonrası aldığı yenilgi üzerine, Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim'i sosyal medya üzerinden küfür ederek eleştiren taraftarlara ateş püskürdü.

Fatih Terim'e yapılan eleştirilerin dozunun kaçtığını belirten Hatipoğlu, şunları söyledi:

"Bizim çocuklar kazansaydı keşke, ama bu bir müsabaka kaybederler, kazanırlar. Spor adamı değilim ama maçlarda üç ihtimal var, ya berabere kalırlar, ya yenerler, ya yenilirler. Keşke bizim çocuklarımız dünyanın birincisi olsa, ama olmamış. Arkadaşlar sosyal medyaya bakıyorsunuz, milli takım antrenörünün kendisine, eşine, kızına, kızının doğacak kızına iğrenç ifadeler kullanmışlar. Allah aşkına nedir bu ya! Ya öyle sözler var ki ben burada tekrar edemiyorum. Bir kesim bu kadar sefahate düştü, hiçbir iffet namus kalmadı. İnsanları nasıl kirletiyorlar, Allah sizi muhafaza eylesin, Allah çocuklarımız muhafaza eylesin. Bu artık sosyal medya falan değil, dünyanın hiçbir yerinde bu kadar sefil ve yoldan çıkmış bir kitleyi bulamazsınız."

Kandilli'den İstanbul için çok önemli deprem açıklaması

Boğaziçi Üniversitesi koordinatörlüğünde hayata geçirilen MARSite Projesi çerçevesinde Marmara Bölgesi 3.5 yıl boyunca karadan, denizaltı ve uzaydan izlendi. Elde edilen bulguları Prof. Nurcan Meral Özel anlattı: “Marmara'daki fay tek segmentten oluşmuyor ve her değişik segment farklı etkili farklı depremler üretebiliyor. Bu da tek segmentin oluşturacağından daha düşük enerjili deprem demek." Özel, "Avcılar'da heyelan izleme altyapısı kuruldu. Burada ve Beylikdüzü'ndeki kaymanın önemsenmesi gerekiyor. Adalar civarında 4 ayrı fay segmentinde bulduğumuz 2.5-3.7'ye kadar çıkan yer değiştirmelerin en fazla 7 büyüklüğünde depremler üretebileceğini gösteriyor" dedi.


Deprem, tsunami ve heyelan gibi doğal felaketlerin tehlike analizlerinin son teknolojiler kullanılarak yapılması ve risk azaltımı için Avrupa Birliği'nin 5.9 milyon Euro'luk fonuyla hayata geçirilen ve 42 ay süren Marmara Süpersite (MARSİte) Projesi tamamlandı. Yapılan çalışmalar ve elde edilen bulgular dün Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü'nde yapılan bir toplantıyla açıklandı. Araştırma çerçevesinde Tekirdağ Şarköy'de kurulan Derin Kuyu Sistemi, yerin 150 metre altına doğrudan fayın içine yerleştirilerek anlık yer hareketlerini ve faylar üzerindeki gerilmelerini aynı anda hassas olarak sürekli izleyerek çok küçük sistemleri bile saptayabilecek.

ÇOK SEGMENT AZ ENERJİ

Proje Koordinatörü Prof. Nurcan Meral Özel, proje sayesinde Marmara Bölgesi'nin AB nezdinde öncelikli olarak izlenmesi gereken üç bölgeden biri olarak tanımlandığını söyleyerek elde edilen önemli sonuçları özetle şöyle anlattı:

"Avrupa'dan 21 Enstitü Marmara'yı inceledi. Üç buçuk yıl veri topladık. Bu süre içinde 33 bilimsel yayın çıktı. Marmara'yı yerden, uzay ve denizden inceledik. 72 farklı termal kaynak, soğuk göl ve kaynaklardan 120 örnek toplandı. 500 analitik tanımlama yapıldı. Gazların çıkışları izlendi. Kabuk deformasyonları Marmara'daki fayın gerilmeleri sürekli izlendi. İstanbul'u etkileyen yeryüzü değişimleri sorgulandı. Neticede Marmara'daki fayın tek segmentten oluşmadığı ve her değişik segmentin farklı etkili farklı depremler üretebileceği sonucuna ulaştık. Bu da tek segmentin oluşturacağından daha düşük enerjili deprem demek."


İKİ METRELİK DALGALAR

Özel şöyle devam etti:

"Gerçek zamanlı deprem ve tsunamı tehlikelerinin belirlenmesi üzerine de çalışıldı. 16 noktada GPS istasyonları yenilendi. Depremden hemen sonra kaynak parametrelerini en doğru şekilde belirleyerek hazırlık senaryoları oluşturduk. Marmara'da dalga yükseklikleri maksimum 2 metre civarına çıkabilir. İlk dalga varış zamanı 15 dakikadan az. Tsunami erken uyarı sisteminin deprem uyarı sistemine entegre olması ve yurttaşların bilinçlendirilmeleri gerekiyor. Bununla beraber Avcılar'da heyelan izleme altyapısı kuruldu. Burada ve Beylikdüzü'ndeki kaymanın önemsenmesi gerekiyor.  Adalar civarında 4 ayrı fay segmentinde bulduğumuz 2.5-3.7'ye kadar çıkan yer değiştirmelerin en fazla 7 büyüklüğünde depremler üretebileceğini gösteriyor."

Üniversite öğrencisi motosiklet kazasında öldü

Kastamonu'nun Tosya ilçesi'nde otomobilin çarptığı motosikletin sürücüsü yaralanırken arkasında oturan üniversite öğrencisi arkadaşı 24 yaşındaki Semih Anbarcı yaşamını kaybetti.


Kaza, saat 17.30 sularında Tosya – Kastamonu yolunda meydana geldi. Kastamonu istikametinden Tosya yönüne giden 55 yaşındaki Mehmet Yiğit idaresindeki 37 KC 657 plakalı otomobil, karşı şeritten gelen 25 yaşındaki Yunus Karaca idaresindeki

37 KF 823 plakalı motosiklet ile çarpıştı. Kazanın etkisiyle savrulan motosikletin sürücüsü Yunus Karaca yaralanırken, arkasında oturan arkadaşı Semih Anbarcı yaşamını yitirdi. Yunus Karaca olay yerine gelen 112 Acil ekibi tarafından kaldırıldığı Tosya Devlet Hastanesi’nde tedavi altına alınırken sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi. Otomobil sürücüsü Mehmet Yiğit ifadesi alınmak İlçe Jandarma Komutanlığı’na götürüldü.

Kazada yaşamını yitiren Semih Anbarcı’nın Kıbrıs Doğu Akdeniz Üniversitesi Yazılım Mühendisliği Bölümü öğrencisi olduğu öğrenildi. Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı. DHA

Aydın’da 2 günlük sıcak tatili

Aydın'da mevsim normallerinin 5 ila 9 derece üzerinde seyreden hava sıcaklıkları nedeniyle hamile olanlar ile sağlık sorunu bulunan kamu görevlilerine Valilik tarafından, bugün ve yarın için iki gün idari izin verildiği bildirildi.


Aydın Valisi Ömer Faruk Koçak, konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada, “Aydın’da 20 Haziran Pazartesi günü sıcaklığın 44 derece civarında olması beklenmektedir. Vatandaşların sıcak çarpmasına maruz kalmamaları için başta hastaneler ve tüm sağlık kurum ve kuruluşları olmak üzere, kamu kurum ve kuruluşlarınca gerekli tedbirlerin alınması gerekmektedir. Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan engelli, hamile, kalp damar hastalığı, hipertansiyon, KOAH, diyabet, kanser gibi kronik hastalığı olan kamu görevlilerinin 20 -21 Haziran 2016 pazartesi ve salı günleri idari izinli sayılmaları, mecbur kalınmadıkça sıcaklığın yoğun olarak hissedileceği 10.00-16.00 saatleri arasında dışarı çıkılmaması hususunda bilgi ve gereğini rica ederim” dedi.Meteoroloji Genel Müdürlüğü Meteoroloji 2. Bölge Müdürlüğü’nden edinilen bilgiye göre Aydın’ın önümüzdeki bir hafta boyunca Kuzey Afrika üzerinden gelen kuvvetli sıcak hava dalgasının etkisinde kalacağı tahmin edildiği bildirildi. DHA

ABD’li anne çocuğunu aslanın ağzından aldı!

ABD'nin Colorado eyaletinde 5 yaşında bir çocuk, annesi tarafından aslanın ağzından kurtarıldı.

CNN’nin haberine göre; korkunç olay, Cuma günü Aspen bölgesinin yaklaşık 16 kilometre kuzeyinde yaşandı.

Anne polise verdiği ifadede, çocuğunun ağabeyiyle oynadığı sırada çığlıkları duyduğunu ve hemen dışarı çıkarak oğlunu dağ aslanının (puma) ağzından çıkardığını söyledi.

Haberde adı anılmayan çocuğun Denver’daki Çocuk Hastanesi’nde tedavi altına alındığı belirtildi.

Minik çocuğun yüzü, başı ve boynunda yaralar olduğu, annenin ise el ve ayaklarında ufak sıyrıklar olduğu aktarıldı.

Vahşi yaşamı koruma yetkilileri, evin yakınlarında küçük bir aslanı öldürdüklerini ve birkaç saat sonra bölgede başka bir aslan gördüklerini söyledi.

Colorado’da 4 bin 500 civarında dağ aslanı olduğu belirtiliyor.

Reza Zarrab bugün hakim karşısına çıkıyor

Hakkında 75 yıl hapis istenen Reza Zarrab, bugün New York'ta hakim karşısına çıkacak.


Karapara aklama, dolandırıcılık ve İran’a uygulanan yaptırımları delme suçlamaları ile ABD’nin New York kentinde tutuklu olarak yargılanan İran asıllı Türkiye vatandaşı işadamı Reza Zarrab, bugün New York’ta hakim karşısına çıkacak. Davaya bakan Yargıç Richard Berman, Reza Zarrab’ın avukatı aracılığıyla yaptığı kefaletle serbest kalma başvurusunu, Türkiye, İran ve Makedonya pasaportları bulunan Zarrab’ın kefaletle serbest bırakılması durumunda kaçma riski bulunduğu gerekçesiyle geri çevirmişti.

ABD’nin New York kentinde tutuklu olarak yargılanan ve hakkında 75 yıl hapis cezası istenen işadamı Reza Zarrab’ın, 16 Haziran’da görülmesi gereken duruşması, iddianameyi hazırlayan  New York Güney Bölgesi Başsavcısı Preet Bharara’nın iş seyahatlerinin yoğunluğunu gerekçesiyle 20 Haziran tarihine ertelenmişti.

New York’ta, Metropolitan Cezaevi’nde tutuklu bulunan Zarrab, yerel saatle 09:00’da, Türkiye saatiyle saat 16:00’da duruşmaya çıkacak. (DHA)

19 Haziran 2016 Pazar

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Gezi Parkı’na o tarihi eseri inşa edeceğiz

Cumhurbaşkanı Erdoğan İstanbul'la ilgili kitabın tanıtım töreninde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gezi Parkı'nı yeniden gündeme getirdi. Erdoğan, 'Gezi Parkı'na tarihi eseri yeniden inşa edeceğiz' dedi.

Konuşmasına salondakileri selamlayarak başlayan Erdoğan, “Dünya üzerinde binlerce yıldır önemini ve liderlik vasfını kaybetmeyen çok az sayıdaki yerden biri olan İstanbul her yönüyle anlatmak böyle hacimli bir eser için bile elbette mümkün değildir. Hakikaten İstanbul’a hizmet etmek çok farklı bir heyecan, zevk ve gurur. Bu eserin yeni ve daha iddialı çalışmalar için örnek teşkil etmesini de diliyorum. İstanbul dünyanın en kadim şehirlerinden biri olarak bu tür çalışmaları, araştırmaları, eserleri ziyadesiyle hak ediyor. Ülkemizde şehir tarihi çalışmaları alanında maalesef çok ciddi eksiklerimiz var. Son yıllarda bu yönde bir çabanın varlığını gözlüyoruz. Ama yine de halen önemli eksiklerimiz olduğu bir gerçektir” dedi.

“ŞU ANDA GENÇLİĞİMİZ ÇOK SIKINTILAR YAŞIYOR”

“Yaşadığımız olayları, ülkemizdeki, bölgemizdeki gelişmeleri tarihin bize tuttuğu ışık doğrultusunda sürekli yeniden yorumlamak, değerlendirmek mecburiyetindeyiz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizim tarih çalışmalarımızın en önemli eksiğinin işte bu boyut olduğunu düşünüyorum. Şuanda gençlimizin içinde bulunduğu sıkıntının altında da bu yatmıyor mu? Şuanda gençliğimiz çok sıkıntılar yaşıyor. Ve hele hele son dönemlerde liselere, ortaokullara yönelik yapılan saldırıların altında da bu var. Onun için bizim lisede ve ortaokuldaki yavrularımızı tarih bilinciyle çok daha güçlü bir şekilde yetiştirmemiz gerekiyor” diye konuştu.

“DOĞDUĞUM BÜYÜDÜĞÜM BU ŞEHRE BEN AŞIĞIM, HASTASIYIM”

Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kendisiyle mukayese edilebilecek şehirler içinde İstanbul gerçekten de farklı bir yere farklı bir güzelliğe sahip. Dünyada eşi benzeri yok. Kim ne derse desin. Bu şehir farklı bir şehir. Onun için doğduğum büyüdüğüm bu şehre ben aşığım, hastasıyım. Hastası olunmayacak bir şehir değil. Ama biz bu şehre çok zulüm, haksızlık ettik. Halen bu haksızlıklar devam ediyor. Evinin içinde bu şehirde inek besleyenler var. Ya yapma etme, artık bak süt marketten satılıyor işte. Yapmayın bizi bunu devredin, biz buralarda güzel evler yapalım. Sizi oralara yerleştirelim. ‘Sen benim ineğimi aldığın zaman ben anama ne diyeceğim’. Mantık bu. Ve bunu da İstanbul’un en güzel yerinde yapıyor” dedi.

“O TARİHİ ESERİ ORAYA YENİDEN KURDURACAĞIZ’

“İnşallah devam eden ve hazırlıkları süren yeni projelerle İstanbul’u çok daha ileriye taşıyacağız” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ben sayın başkanıma söylüyorum ‘Cesur olacaksın’ diyorum. Eğer cesur olmazsan biz bu işi başaramayız. Ve cesur olmamız gerekenlerden bir tanesi. Bak bugün burada yine söylüyorum; Taksim’deki Gezi Parkı, oraya o tarihi eseri inşa edeceğiz. Eğer tarihimize sahip çıkacaksak orada tarihi bir eser vardı, o tarihi eseri oraya yeniden kurduracağız. Ve adı bunun ister tarih müzesi olur, ister şehir müzesi olur. Bunu orada yapmamız lazım. İçeriği hakkında çok ilginç bilgilerimiz var. Geçenlerde Nabi hocamızla da biraz onları dertleştik. Ve bunun için de hani şuanda dünyada birçok şeyler konuşuluyor ediliyor ya. İşte yok bilmem Almanya’dakiler bir şeyler söylüyor. Onlara bir köşe yaparız orada. Ve o köşede onların neler yaptığını dünyaya tanıtırız. Fransızlara bir köşe yaparız, onları orada tanıtırız. Amerikalılara yaparız, onları da orada tanıtırız. Dünya hepsini tanısın, nerede neler yapmışlar hepsini görelim. Ama bu millete iftira atanlar bu milleti de orada görsün. Bizim tarihimiz kara tarih değil, ak tarihtir. Bunu görsün” ifadesini kullandı.

“AKM İLGİLİ DE ÖN HAZIRLIKLAR, PROJE HER ŞEY VAR”

Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü.

“Bir diğeri Maksem. Maksem’in olduğu yere de inşallah, Taksim Meydan’ın ihtiyacı var, orada bir selatin cami oraya yerleşmesi lazım. Bunların projesi falan her şeyi hazır. Bir diğeri de AKM… AKM ilgili de ön hazırlıklar, proje her şey var. Daha güzeli de yapılabilir. Arkada devasa bir yer var. Oraya gerçekten dev bir opera binasını da oraya yerleştirmek suretiyle bizim sanat anlayışımız bu bunu da görün demek lazım. Şuandaki bina zaten depreme dayanıklı değil. O yönden sıkıntısı var, gitti gider. Ve Gümüşsuyu’ndan çıkarken araçlar yerin altına girecek, Mete Caddesi’nden de Taşkışla’nın oradan çıkacak. Taksim Meydanı da tamamen yayalaştırılmış olacak. Böyle güzel bir meydana bizim ihtiyacımız yok mu? Var. Taksim Meydanı’nı bu hale getirmemiz lazım. Onun için de cesaret. Kültür Bakanımız, Belediye Başkanımız burada; Cumhurbaşkanı olarak ben de buradayım. Başbakanımız zaten ‘evet’ dedi. Adımı atacağız biran önce yürüyeceğiz. Şunlar şöyle demiş bunlar böyle. Bırakın millet ne diyor biz ona bakalım. Dünyada her ülke bu tür meydanlarla anılır. Bizim doğru dürüst bir meydanımız yok.”  DHA

17 Haziran 2016 Cuma

İzmir’de hamile, engelli ve hastalara sıcak izni

İzmir Valiliği, hava sıcaklıklarının önümüzdeki günlerde mevsim normallerinin 5 ile 9 derece üzerinde olmasının beklendiğini belirterek, alınması gereken önlemler konusunda uyarıda bulundu.

Kamu kurum ve kuruluşlarında görevli personelden hamile, engelli ve kronik hastalıkları olanların, 20 Haziran Pazartesi günü idari izinli sayılacağı bildirildi.

İzmir Valisi Erol Ayyıldız imzasıyla kurumlara da gönderilen yazıda, Meteoroloji 2’nci Bölge Müdürlüğünden alınan bilgiler paylaşıldı. Buna göre, İzmir ve çevresinde 16 Haziran Perşembe günü başlayan sıcak havanın 1 hafta sürmesinin beklendiği, sıcaklığın 41 dereceye kadar ulaşacağı kaydedildi. Açıklamada, sıcaklık değerlerinin mevsim normallerinin 5 ile 9 derece üzerinde seyretmesinin beklendiği uyarısı yapıldı. Açıklamada, şöyle denildi:

“Pazartesi günü sıcaklığın 41 derece civarında olacağı beklenmekte olup vatandaşlarımızın sıcak çarpmasına maruz kalmamaları adına başta hastaneler ve tüm sağlık kurum ve kuruluşları olmak üzere kamu kurum ve kuruluşlarınca gerekli tedbirlerin alınması; kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan engelli, hamile, kalp damar hastalığı, hipertansiyon, KOAH, diyabet ve kanser gibi kronik hastalığı olan kamu görevlilerinin 20 Haziran 2016 Pazartesi günü idari izinli sayılmaları, mecbur kalınmadıkça sıcaklığın yoğun olarak hissedileceği 10.00- 16.00 saatleri arasında dışarı çıkılmaması gerekmektedir.”

İŞTE O DUYURU