Fazıl Say'dan Hükümet'e mektup

Çin'de turnede olan Fazıl Say, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası konserlerinin bakanlık tarafından programdan çıkarılmasıyla ilgili hükümete mektup yazdı. Say mektubunda şu ifadelere yer verdi:

Sayın Başbakan, Sayın Kültür Bakanı ve Tüm Yetkililer, 

Size bu mektubu Pekin'den yazıyorum, bu akşam Çin'de konserim var. Programda kendi eserlerim var. Ben Japonya'da turnedeyken, 3 eserim Ankara'da programdan çıkarılmış, olay Türkiye'de ve dünyada tepki ile karşılanmış. Hoş bir durum değil. Size söylemek istediklerim var. Umarım okursunuz ve bir insanı anlamaya çalışırsınız...

Ne zaman gerçekten "güçlü" olunur biliyor musunuz? Hem doğuyu, hem batıyı, hem de ikisinin sentezini en iyi şekilde varettiğinizde. Ankara'da çalınması yasaklanan "İstanbul Senfonisi" eseri işte bu yüzden dünyanın her yerinde çalındı. Daha geçen hafta Tokyo Senfoni Orkestrası çaldı. İstanbul Senfonisi, 80 kişilik batı orkestrasının en önünde, Ney, Kanun, Bendir ve Kudüm ile çalınan bir eserdir. İstanbul'u müzik ile anlatır. Eserin sözleri yoktur. 2010'daki ilk seslendirilişinden sonra dünya üzerinde 50'den fazla orkestra bu eseri repertuvarına almıştır. Hemen hemen tüm Türk orkestraları da çalmıştır. Bu eser ile ben 2013 ECHO Klassik ödülünü kazandım, klasik müzikteki en mühim ödüllerden biridir. Daha da önümüzdeki tarihte nice çalınışları olacak.

Bununla gurur duyabil. Korkma bundan, bu eser sadece bir müzik eseri. Gel bu bütün dünyada şaşkınlık ve öfke yaratan "yasakçı" tutumunu değiştirebil. Yıkıcı olma. Gel bu eseri Ankaralılar da dinleyebilsin. Bırak kim neyi seviyorsa sevsin. Destek ol buna. Fazıl Say'ın 56 eseri var. 3 tanesi Ankara'da çalınamadı diye hiç bir şey değişmiyor Fazıl Say için. Dünya, bu "yasakçı" tutumu ayıplıyor sadece. Türkiye'de de kimse daha iyi hissetmiyor bir müzisyene boykot uygulaması getirildiğinde. Sen de iyi hissetmiyorsun. Gel bunu değiştirebil. Kaybeden sadece bu kararı veren oluyor. Korkma el uzatabilmekten. Hatta "bu eseri orkestramız olmayan şehirlerimize de götürelim" diyebil. Uzat elini. Merak etme değeri bilinir. Katar'da bile dünyanın en pahalı opera prodüksiyonları yapılıyor...


Farklı yaşam tarzları korku ve tehtid altında kalırsa, bu çok sağlıksız bir toplum dokusu yaratmakta. Ne ezen mutlu olur ne de ezilen. Bırak Türkiye sanatta da dünya ile yarışsın. Gel operaları, tiyatroları, orkestraları kapatma, bırak izleyen izlesin, seven sevsin, halk karar versin neyin iyi olduğuna. Hatta, daha iyi olması için bütçelerini bile arttır, dünya yarışında varolsunlar, bırak ne yapıyorlarsa yapsınlar, 21. yüzyıldayız, özgür bir dünyadayız, pozitif kılabil dünyayı, "Türkiye'de iyi sanat yapılıyor" dedirt tüm dünyaya.

Korkma sanattan sanatçılardan, karşındaki "askeri güç" filan değil, karşındaki müzisyen, tiyatrocu, dansçı... İnsan... Sade vatandaş...

Yıllardır karşı karşıya geldik. Bu hükümet ile bir türlü anlaşamadık. Başka sansürler, konser iptalleri, hep bizi karşı karşıya getirdi. Hep tuhaf karşılandı. Kimse mutlu olmadı. Gel Antalya'da dünya çapında bir müzik festivali yaratmış bu ekibi işine geri koy, o festivali biz yarattık, emeğimizle, düşüncemizle, yaratıcılığımızla, hakkımızdır. Hatta bu başarılı ekibe başka imkanlar bile tanı, "gelin diğer başka şehirlerimizde de yeni festivaller yaratalım" diyebil. "Gelin beraber büyüyelim"diyebil. Korkma bundan.

Fazıl Say'ın dünya üzeri her yıl 100-130 konseri var. İstersen incele. "Kimdir bu?" diye bir kere olsun bak, anlamaya çalış. Bir Türk vatandaşı. Tüm eserlerinin konusu Türkiye olan bir sanatçı. Her yıl 30'dan fazla ülkede 100-130 konseri var. Bak, 3-4 konserimi iptal edince ne benim için bir şey değişiyor ne de başkası için. Sadece şaşkınlık ve küçümseme ile karşılanıyor bu tutum. İstediğin bu mu? Bu ülke on yıllarca bu yanlışlar yüzünden kaybetmedi mi? Dünya'da pek çok sanatçı var, aralarında dinlere inananı, inanmayanı, budist olanı, deist olanı, ateist olanı var. Kimse sanatçıları bu yüzden sorgulamıyor. Açık olabilelim.

Türkiye'nin dünya üzerinde tanınan bir kaç sanatçısı var. Ve bu noktaya şans eseri gelinmiyor, yarışmalar kazanılıyor, ödüller kazanılıyor, dünya üzeri yüzlerce şehirde binlerce konser vererek on yıllar süren bir emeğin karşılığında bir yere varılıyor ve hiç kolay değil o noktaya varmak.

Lütfen bir kere olsun anlamaya çalışın.

Saygılar,

Fazıl Say

14 yaşındaki çocuk bilgisayar başında ölü bulundu

Konya'da 14 yaşındaki çocuk, odasında bilgisayar oyunu oynadığı sırada ailesi tarafından ölü bulundu.

Olay, saat 23.30 sıralarında merkez Karatay ilçesi Sarıyakup Mahallesi Burhandede Caddedi'nde meydana geldi. İddiaya göre, 14 yaşındaki lise 1'inci sınıf öğrencisi Mustafa K. akşam üzeri okuldan gelerek annesine başının ağrıdığını söyledi. Annesinin verdiği ağrı kesiciyi içen Mustafa K, daha sonra bilgisayarda araba yarışı oyunu oynamak için odasına gitti.

Ailesiyle akşam yemeğini yedikten sonra tekrar bilgisayarındaki oyununa dönen Mustafa'dan ses çıkmayınca bir süre sonra ablası Melike K. kardeşinin yanına gitti. Kardeşi Mustafa'nın hareket etmediğini ve vücudunun morardığını gören abla, durumu annesine ve babasına haber verdi.

Anne Halime K. oğluna dokunmasının ardından Mustafa hareketsiz şekilde yere yığılınca olay yerine 112 Acil Servis görevlileri çağrıldı. Yapılan tetkiklerin ardından çocuğun hayatını kaybettiği belirlendi. (İHA)

Mustafa'nın cansız bedeni otopsi yapılmak üzere özel bir hastanenin morguna kaldırılırken, ölüm nedeni yapılacak otopsiden sonra belli olacak.

Polis, olayla ilgili soruşturma başlattı. (medyafaresi)

Marmaray projesi durdu mu?

Milyonlarca İstanbullu'nun dört gözle beklediği, Avrupa ve Anadolu yakasını Boğaz'ın altından tüplerle birleştiriren Marmaray'ı Halkalı'ya kadar uzatma projesinin durma noktasına geldiği için askıya alındığı iddia edildi.

Aydınlık Gazetesi'nden Mustafa Gürbüz'ün haberine göre proje, yüklenici İspanyol firmanın maddi sorunları gerekçe gösterilerek askıya alındı.

İstanbul'da ulaşım yükünün önemli bölümünü omuzlayan "Sirkeci-Halkalı" ve "Haydarpaşa-Gebze" banliyö treni hatları Marmaray projesi kapsamında 2012 yılında durdurulmuştu. Geçen yıl hizmete açılan Marmaray, sadece "Ayrılıkçeşme-Kazlıçeşme" arasındaki 14 km'lik bölümde ulaşım sağlıyor.

Projeye göre Kazlıçeşme-Halkalı ve Haydarpaşa-Gebze arasındaki banliyö hatları da elektriksel, mekaniksel ve yapısal olarak iyileştirilecek ve Marmaray'a entegre edilecekti.

İstanbul'un Avrupa ve Asya yakasında yıllardır ulaşımı sağlayan banliyö trenlerinin kaldırılmasıyla İstanbullular hattın Halkalı'ya kadar uzatılmasını bekliyor. Açıklanan plana göre Marmaray'ın 2015'te tamamen hizmete girmesi gerekiyor. Ancak banliyö hatlarının iyileştirilmesi çalışmaları iki yakada da neredeyse durmuş vaziyette.

Bu duruma gerekçe olarak ise projenin demiryolu raylarını döşeme ihalesini alan İspanyol OHL firmasının mali açıdan zor duruma düşmesi nedeniyle çalışmaları askıya alması ileri sürülüyor.

'2015'E YETİŞMESİ ZOR''

Konuyla ilgili bilgi veren üst düzey bir TCDD yetkilisi, İspanyol firmasına ihaledeki şartlara göre ödeme yapıldığını ancak OHL'nin proje maliyetlerinin artmasını bahane göstererek işi ağırdan aldığını hatta durdurduğunu öne sürdü.

Bu olumsuz gelişme nedeniyle bir süredir kriz yaşandığını ve henüz çözüm bulunamadığını anlatan yetkili, Marmaray'ın Halkalı'ya kadar olan etabının 2015 yılına yetişmesinin mümkün olmadığını söyledi.

''İSTANBUL - EDİRNE SEFERLERİ DURDU''

Marmaray projesi nedeniyle İstanbul-Edirne arasındaki tren seferlerinin de durduğunu belirten yetkili, "Önceden İstanbul'dan Edirne'ye günde en az üç karşılıklı sefer yapılırdı. Ciddi bir turizm hareketliliği vardı. Marmaray nedeniyle bu hat iptal edildi" diye konuştu.

39 cinayetin sebebini açıkladı!

Brezilya'da geçen hafta yakalanan ve sorgusu sırasında 39 kişiyi öldürdüğünü itiraf eden Tiago Henrique Gomes da Rocha, çocukken cinsel tacize uğradığı için katil olduğunu ileri sürdü.

Hapishanede bazı gazetecilerle görüşmesine izin verilen 26 yaşındaki Da Rocha, 11 yaşına kadar normal bir çocukluk yaşadığını, daha sonra bir komşunun cinsel tacizine uğrayınca her şeyin değiştiğini söyledi.

Da Rocha, "O günden sonra içimde giderek büyüyen bir öfke hissettim. 22 yaşına geldiğimde artık kendimi durduramayacağım bir noktaya geldim. Ne yaparsam yapayım içimdeki öfkeden kurtulamadım" dedi.

Kaldığı tek kişilik hücrede kırık bir ampul parçasıyla bileklerini keserek intihara teşebbüs eden Da Roca'nın, önümüzdeki günlerde mahkemeye çıkması bekleniyor. Polis Şefi Eduardo Prado, yeni bir intihar teşebbüsüne karşı Da Rocha'nın hücresinin 24 saat gözlem altında tutulduğunu belirtti.

Ülkenin orta kesimlerindeki Goiania kentinde bir motosikletin plakasını çalmaya çalışırken yakalanan Da Rocha, dokuz ayda 16'sı kadın 39 kişiyi silahla öldürdüğünü itiraf etmişti.

Da Rocha'nın evinde yapılan araştırmalarda cinayetle kullanılan 38 kalibrelik tabancanın yanı sıra çok sayıda kesici alet ve çalıntı plakalar bulunmuştu. Da Rocha'nın aralarında 14 yaşında bir genç kızın da bulunduğu kurbanlarını rastgele seçtiği sanılıyor.  (Medyafaresi)

Gökçek'in şikayet ettiği twitter kullanıcısı gözaltına alındı

Kur'an-ı Kerim'in üzerine bastığı ve bu fotoğrafı Twitter hesabından paylaştığı iddia edilen kişi Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in şikayeti üzerine gözaltına alındı.

Fotoğrafı paylaşan kişi olduğu öğrenilen G.A. (38), Asayiş Şube Müdürlüğü’nde ifade vermeyi kabul etmedi. G.A., savcılık talimatıyla serbest bırakılırken soruşturma evrakı adliyeye gönderildi.

Ankara Büyük Şehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, avukatı aracılığı ile yaptığı müracaatta Twitter üzerinde Kur’an-ı Kerim’e ayak basarken fotoğrafını paylaşan "kedibiti" adlı kullanıcıdan şikayetçi olmuştu. Savcılığı harekete geçiren bu olayın ardından olayla ilgili polis soruşturması başlatılmıştı. Yapılan IP adresi takibi sonucu İstanbul’da oturduğu belirlenen şüpheliyi yakalamak için Asayiş Şube Müdürlüğü, Bilişim Suçları Bürosu tarafından dün gece bir operasyon yapıldı. Adresi tespit edilen ve isminin G.A. olduğu öğrenilen şüpheli, gözaltına alındı.

Asayiş Şube Müdürlüğü’ne getirilen G.A’nın polise şikayetle ilgili ifade vermediği öğrenildi. İfade vermeyen G.A., savcılık talimatıyla serbest bırakılırken soruşturma evrakı adliyeye gönderildi. Şüpheli G.A., hakkında Ankara’da daha öncede sosyal medya üzerinden hakaret ettiği iddiasıyla birçok dava açıldığı öğrenildi.

Söz konusu kullanıcının twitter hesabı

Yaşanan olaya ilişkin açıklama yapan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, "Geçtiğimiz günlerde kutsal kitabımızı ayağı altına alarak çektiği fotoğrafı paylaşan @kedibiti isimli Twitter hesabı kullanıcısına onu bulacağımı ve yakalatacağımı Twitter hesabım üzerinden söylemiştim. Avukatlarım aracılığıyla suç duyurusunda bulunduk ve işin sürekli takipçisi olduk. Şimdi İstanbul'dan haber geldi. İstanbul Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri bu kadını yakalamış ve telefonu ile bilgisayarına el koymuş" dedi.

Gökçek, belediye bünyesinde çalışan bilişim uzmanlarının, kendilerine yapılan hakaretlerin yanı sıra dini ve toplumsal değerlere gerçekleştirilen çirkin saldırıların da takipçisi olduklarını ifade etti.

Ali Aksoyer / DHA

Pasaportla ilgili kritik açıklama

Avrupa Komisyonu, Türkiye Cumhuriyeti tarafından vatandaşlarına verilen pasaportların Avrupa Birliği (AB) standartlarına uygun olmadığı uyarısında bulundu ve "yüksek güvenlik düzeyli" pasaportlar kullanılmasını önerdi.

İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) Genel Sekreter Yardımcısı ve Araştırma Müdürü Melih Özsöz, Avrupa Komisyonu, Türkiye ile vize serbestliğine ilişkin yol haritasının Birinci Değerlenme Raporu’na ilişkin analizinde, "Rapor ile, 16 Aralık 2013 tarihinde Türkiye ile AB arasında imzalanan Geri Kabul Anlaşması sonrasında resmiyet kazanan Türk vatandaşları için vize serbestliği diyaloğunda kritik ilk dönemeç alınmış oldu" dedi ve ekledi: "Raporda 72 kriter genel itibariyle değerlendirildiğinde Türkiye’nin 22 kriteri karşılamış veya karşılamaya yakın olduğu; 40 kriterin bir bölümünün karşılandığı; 10 kriterin ise karşılanmadığı görülmektedir. Bu çerçeveden bakıldığında 72 kriterden 62’sinde Türkiye yol haritası kriterleri ile belli seviyelerde uyumu yakalamıştır."

"PASAPORTLAR UYUMLU DEĞİL"

Yol haritasının "Belge Güvenliği" başlıklı bölümünde en dikkat çekici başlığı, Türk vatandaşları tarafından kullanılan pasaportların AB standartları ile uyumlu olmadığı yönündeki değerlendirme olduğuna dikkat çeken Özsöz, "Komisyon, değerlendirmesinde Türkiye’ye AB ile uyumlu; parmak izi ve dijital fotoğraf gibi biyometrik verileri içeren ve yüksek güvenlik düzeyine sahip pasaportların kullanılması tavsiyesinde bulunuyor" uyarısında bulundu.

"AB VATANDAŞLARINA VİZE SON BULMALI"

Komisyon’un, Türkiye’nin AB üye ülke vatandaşlarına yönelik vize uygulamasına son vermesini istediğine de işaret eden Özsöz, "Komisyon, kimi AB üye ülke vatandaşlarına yönelik ayrımcı uygulamaların kaldırılması ve ayrıca E-vize kapsamında resmi internet sitesinde ‘GKRY’ olarak kullanılan ifadenin ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’ olarak değiştirilmesini talep ediyor" saptaması yaptı.

"GERİ KABUL ANLAŞMASINA UYULSUN"

Vize yol haritasında belirtilen kriterlere ek olarak Avrupa Komisyonu, göç ve vizeye ilişkin yayımladığı güncel istatistiklerle, Türkiye’deki mevcut durumun ortaya koyulduğuna işaret eden Özsöz analizinde, şu değerlendirmeye de yer verdi:

"Bu çerçevede neredeyse tüm temel istatistiki göstergelerde Türkiye’nin olumlu bir tablo çizdiği ortaya çıkıyor. Komisyon sadece, geri kabul kapsamında Yunanistan tarafından Türkiye’ye iade edilmesi talep edilen yasadışı göçmenlerin Türkiye tarafından ret oranının halen yüksek seviyelerde olduğu uyarısında bulunuyor."

"RAPOR OLUMLU VE TEŞVİK EDİCİ"

Analizinde, "AB üye ülkelerinin Türk vatandaşlarına yönelik zorunlu vize uygulaması konusunda yoğun emek harcayan İktisadi Kalkınma Vakfı olarak, Komisyon tarafından kamuoyuna açıklanan Birinci Değerlenme Raporunu, içeriği ve formatı açısından olumlu, yapıcı ve teşvik edici olarak karşılıyoruz" değerlendirmesine de yer veren Özsöz şöyle devam ediyor:

"Aynı şekilde Komisyon, oldukça teknik olan söz konusu kriterlerdeki değerlendirmelerinde, sürecin objektif, net ve tam bir fotoğrafını çekerek Türkiye’ye sunmaktadır. Bu çerçevede teknik kriterlerin açık şekilde ortaya koyulduğu ve değerlendirildiği yol haritası, Türkiye’ye vize serbestliği sürecinde daha olumlu ve yapıcı bir ortamda seyir imk?nı sağlayacağı açıktır." Hürriyet

10 kişinin öldüğü kazada flaş gelişme!

Mecidiyeköy’deki Torun Center inşaatında 6 Eylül’de 10 işçinin ölümüyle sonuçlanan asansör faciasıyla ilgili dava açıldı. İddianame ile Torunlar İnşaat'ın sahiplerine takipsizlik kararı verildiği de ortaya çıktı.

İstanbul Cumhuriyet Savcısı Erdal Bağcı’nın hazırladığı 31 sayfalık iddianamede sanıklara 10 kişinin taksirle ölümüne neden olmak suçlaması yöneltildi.

İddianameyle bir gerçek de su yüzüne çıktı.

Torunlar GYO Yönetim Kurulu Başkanı Aziz Torun, Torunlar GYO Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdür Yardımcısı Yunus Emre Torun, Yönetim Kurulu Başkan Vekili Mehmet Torun, Torunlar GYO Muhasebe Müdürü Lütfü Vardı, Torunlar İnşaat Satın Alma Müdürü Abdülvahit Kaplan, Torun Center Proje Koordinatörü Tuncer Akarçay, İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı Haluk Okur ile Bektaş Ateş ve Özmen Özmenoğlu hakkında takipsizlik kararı verilmiş. (hürriyet)

Ankara Üniversite'si karıştı

Sıhhiye'deki DTCF'de karşıt görüşlü öğrenciler arasında dün başlayan gerilim kavgaya dönüştü. Taş ve sopaların kullanıldığı kavgada bazı öğrencilerin yaralandığı öğrenildi. Kavga üzerine üniversite yerleşkesine çok sayıda polis ve ambulans sevk edilirken eğitime bir gün ara verildi.

Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi'nde (DTCF) karşıt görüşlü öğrenciler arasında çıkan kavgada 4 kişi yaralandı. Çıkan olaylar nedeniyle üniversitede eğitime bir gün ara verildi.

Ankara Üniversitesi DTCF'de  birkaç gündür karşıt öğrenciler arasında süren gerilim yerini kavgaya bıraktı. Türkiye Gençlik Birliği (TGB) ile karşıt görüşlü olan öğrenciler arasında yerleşkenin orta bahçesinde taşlı, sopalı, bıçaklı kavga çıktı. İhbar üzerine üniversite yerleşkesine çok sayıda çevik kuvvet ekibi ve ambulans sevk edildi.

Okul dışarısına çıkan TGB üyeleri bir süre slogan attı. Okul dışarısında slogan atan TGB'liler çevik kuvvet ekipleri tarafından uzaklaştırıldı. Çıkan olaylar nedeniyle okul tatil edilerek, yerleşke boşaltıldı. Yaralanan öğrenciler ambulanslarla hastanelere kaldırıldı.

Tahsin GÜNER / ANKARA (DHA)

Vatandaşın kimlik ücreti isyanı

Yeni çipli kimlik kartlarının aralık ayından itibaren vatandaşlara 18 TL karşılığında dağıtılmaya başlanacak olmasına tüketicilerden şikayet yağıyor.

Kimliklerin ücretsiz olmasını talep eden tüketiciler “Vatandaşlığın simgesi olan kimlikler için bu kadar ücret ödemek istemiyoruz” diyerek tepki gösterdiler.

Şikayetvar’ın haberine göre: Yeni çipli kimliklerden talep edilen 18 liralık ücret vatandaşları çileden çıkardı. Maliyeti 5 lira olan kimlikler için talep edilen ücret çok fazla şikayet alırken 3 katı fazla para alınacak olmasına da tepki yağdı. 76 milyon vatandaştan toplanacak olan kimlik ücretlerinde düzenleme yapılmasını isteyen tüketicilerin şikayetleri şöyle:


“KENDİ ÜLKEMDE KENDİ KİMLİĞİM İÇİN PARA VERMEK İSTEMİYORUM”

“Kendi ülkemde kendi kimliğim için bu kadar fazla ücret alınacak olmasını anlayamıyorum. Pasaport ücretlerinde de aynı sorunu yaşamıştık tepkimizi gören yetkililer ücretlerde düzenle yaptı şimdi yine aynısını bekliyoruz. ”

“MALİYETİ 5 LİRA OLAN KİMLİK İÇİN NEDEN 18 LİRA ÖDEYELİM?”

“Yeniliklere mutlu oluyoruz ne kadar güzel birçok özelilik tek kart üzerinde toplanacak. Ancak maliyeli 5 lira olan bu karta 18 lira ücret istenmesinin nedeni ne? Bu ücret haksız kazanç olmuyor mu? Zaten zor geçiniyoruz ve bu paraları ödemek istemiyoruz”

“ÖDEYEMEZSEM KİMLİKSİZ Mİ KALACAĞIM?”

“Ben kalabalık bir ailenin babasıyım. Ayın sonunu zor getiriyorum ve inanın cebime 18 lira bile kalmadığı zamanlar oluyor. Şimdi 4 çocuğum, eşim ve kendim için 18 lira ödeyemezsem ne olacak? Kimliksiz mi kalacağım? Bu ücretler kalabalık aileleri zorluyor. Geçim zorluğu yaşayan her bireyi zorluyor. Lütfen düzenleme getirilsin.”

“DEVLETİN BU HİZMETİ ÜCRETSİZ SUNMASI GEREKMEZ Mİ?”

“Devletin kendi vatandaşı olduğuma dair bana verdiği belge için ücret istemesine anlam veremiyorum. Maliyeti belli olan kimlik için istenilen ücret haksızlık. Devletin ücretsiz bu hizmeti vermesi gerektiğini düşünüyorum.”

“YENİ DOĞAN BEBEKLERDEN DE ÜCRET ALIN MADEM”

“Bugünleri gördüysek yeni doğan bebekler için de kimlik ücreti alındığını görürüz diye düşünüyorum. Devletin kendi hizmetine ücret istemesinden şikayetçiyim. 3 yıl içerisinde dağıtılacak yeni çipli kimliklere ücret ödemek istemiyorum. Hizmet güzel ama ücret çok fazla…” (Milliyet)

Cinsel güç artırıcılar toplatılıyor

Sağlık Bakanlığı, cinsel gücü artırıcı "bitkisel" veya "doğal" ürün diye internette ve merdiven altı satılan ürünlerde yüksek ve gelişigüzel miktarda ilaç etken maddesi tespit edilmesi üzerine toplatma kararı verdi.

Sağlık Bakanlığı, cinsel gücü  artırıcı "bitkisel" veya "doğal" ürün diye internette ve merdiven altı satılan  ürünlerde yüksek ve gelişigüzel miktarda ilaç etken maddesi tespit edilmesi  üzerine toplatma kararı verdi.

Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu, gelen şikayetler  ve ülkeye Kaçak yollarla sokulmak istenen ürünler ele geçirilmesi üzerine  harekete geçti.

Yapılan analizlerde, söz konusu ürünlerin, iktidarsızlık tedavisinde  kullanılan sildenafil sitrat, tadalafil ve verdanafilin yanı sıra zayıflama ilaçlarında bulunan sibutramin etken maddesini yüksek ve gelişigüzel miktarda  içerdiği belirlendi.

Bu ürünlerin toplatılarak imha edilmesine karar verildi. 

"Ölüme bile yol açabilir" 

Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Başkan Yardımcısı  Hüseyin Yılmaz, belirli biyolojik etkinliği bulunan ve bazı hastalıkların  tedavisinde, teşhisinde, iyileştirilmesinde kullanılan tüm ürünlerin yıllar süren  araştırmalar ve klinik çalışmalar sonrasında üretilip Bakanlık onayı sonrası  piyasaya sürüldüğünü belirtti.

Söz konusu ürünlerin, Bakanlıktan izinsiz ve ruhsatsız üretildiği,  içeriğindeki ilaç etken maddelerinin yüksek veya gelişigüzel dozda bulunduğu,  üretim yeri, saklama ve dağıtım koşulları bilinmediği göz önüne alınarak  kesinlikle kullanılmaması gerektiğini vurgulayan Yılmaz, "Bunların kullanılması  halinde pek çok istenmeyen etkilere sebep olabileceği, hatta ölümle  sonuçlanabilecek durumlarla karşılaşılabileceği unutulmamalıdır" dedi.

Türkiye'de ilaçların tek yasal satış yerinin eczaneler olduğunu,  ilaçların hekim görüşleri doğrultusunda eczanelerden alınması, ambalajların  üzerinde de mutlaka sağlık Bakanlığı ruhsat tarih ve numarasıyla kare barkodunun  bulunması gerektiğini anımsatan Yılmaz, "Ürünlerde tarih ve numara olmaması  durumunda durumun il sağlık müdürlüklerine ya da sahteilac@titck.gov.tr e-posta adresine bildirilmesi büyük önem taşıyor" dedi.

Yılmaz, vatandaşlardan, karşılaştıkları her türlü sağlık sorunlarında  öncelikle ve mutlaka eczacıları veya aile hekimlerine başvurmalarını, Bakanlığın  ruhsatı veya izin belgesi bulunmayan hiçbir ürüne itibar etmemelerini, bu tür  ürünlerin kullanımının sağlık açısından son derece tehlikeli olduğunu bilmelerini  istedi.

Toplatma kararı verilen ürünler 

Sağlık Bakanlığının toplatılması karar verdiği sahte ürünler ve  içeriklerindeki ilaç etken maddeleri şöyle: 

-Çin Topu (Sildenafil Sitrat)
 -Kamagra Oral Jelly Saşe (Sildenafil Sitrat)
 -Degra 100 mg Tb. (Sildenafil Sitrat)
 -Lacoste Tablet Kırmızı (Sildenafil Sitrat)
-Lacoste Tablet Mavi (Sildenafil Sitrat)
-Ginseng For Tablet (Sildenafil Sitrat)
-K.L.G. Tablet (Sildenafil Sitrat)
-Red Viagra Cialis Tablet (Sildenafil Sitrat)
-Sex Men Tablet (Sildenafil Sitrat)
-Vegah Cobra 120 Tablet (Sildenafil Sitrat)
-Maxman Capsules (Sildenafil Sitrat)
 -Vega 100 Tablet (Sildenafil Sitrat)
-Vigour 300mg Tablet (Sildenafil Sitrat)
-İmpotuous Man Kapsül (Sildenafil Sitrat)
-Shark Essence Tablet (Sildenafil Sitrat-Tadalafil)
-Magna Rx Tablet (Sildenafil Sitrat)
-Australia Tablet (Sildenafil Sitrat)
 -Kamagra 100mg Jel (Sildenafil Sitrat)
-Deer Penis Top (Sildenafil Sitrat)
-Cafe D'activite Toz (Sildenafil Sitrat)
-Ginex 72 Flakon (Sildenafil Sitrat)
-Bioflame Kapsül (Sildenafil Sitrat)
-Red Lion Kapsül (Tadalafil)
-Çin Topu Sarı Kutu (Sildenafil Sitrat)
-Five Stars Tablet (Sildenafil Sitrat)
-Vega 100 Tb (Kare Blister) (Sildenafil Sitrat)
-Vega 100 Tb (Yuvarlak Blister) (Sildenafil Sitrat)
-Vega 100 Tb The Boos (Sildenafil Sitrat)
-Vegah Extra 120 Tablet (Sildenafil Sitrat)
-C/Finegra Tablet (Sildenafil Sitrat)
-Starya 100 Tablet (Sildenafil Sitrat)
-Five Stars Mavi Tablet (Sildenafil Sitrat)
-Five Stars Kırmızı Tablet (Sildenafil Sitrat)
-Rising Power Tablet Kırmızı (Sildenafil Sitrat-Tadalafil)
-Rising Power Tablet Kırmızı (Sildenafil Sitrat)
-Tiger 120 Tablet (Sildenafil Sitrat)
-Tiger 100 Tablet (Sildenafil Sitrat)
-Jaguar 120 Tablet (Sildenafil Sitrat)
-Scorpion 130 mg Tablet Mavi (Sildenafil Sitrat)
-Scorpion 130 mg Tablet Kırmızı (Sildenafil Sitrat)
 -Vega 100 Sildenafil Tablet (Sildenafil Sitrat)
 -Vegah Extra Tiger 120 Tablet (Sildenafil Sitrat)
 -America Long Effect Viagra (Sildenafil Sitrat)
 -Usa Only For Male Bichunyuan Tablet (Sildenafil Sitrat)
-Only For Male Kapsül (Sildenafil Sitrat)
-Kamagra Tablet (Sildenafil Sitrat)
 -Cobra 120 Tablet Kırmızı (Sildenafil Sitrat)
-Cobra 120 Tablet Mavi (Sildenafil Sitrat)
 -Sildenafil 100 Tablet (Sildenafil Sitrat)
-Signature 130 Tablet (Sildenafil Sitrat)
 -Longer Wider kapsül (Sildenafil Sitrat-Tadalafil)
-Bichunyuan Tablet (Sildenafil Sitrat-Tadalafil)
-Can't Be Harder Kapsül (Sildenafil Sitrat-Tadalafil)
-Ferrari 130 Tablet (Sildenafil Sitrat-Tadalafil)
-Nahtbin 8 Cokpobnw Tablet (Sildenafil Sitrat-Tadalafil)
 -Happy Men Kapsül (Sildenafil Sitrat-Tadalafil)
-Play Boy 125 Tablet (Sildenafil Sitrat)
 -Vega 100 Asia Tablet (Sildenafil Sitrat)
-Vigraz 100 Tablet (Sildenafil Sitrat)
-Vegah Exrta Cobra 120 Tablet (Sildenafil Sitrat)
-Vegah Extra Signature 130 Tablet (Sildenafil Sitrat)
-Camel 125 Tablets (Sildenafil Sitrat)
-Vigrix Kapsül (Sildenafil Sitrat)
-Vegon 100 Tablet (Sildenafil Sitrat)
-Close Tightly Kapsül (Sildenafil Sitrat)
-Supra Pe Kapsül (Sildenafil Sitrat)
 -Feel Well Kapsül (Sildenafil Sitrat)
-Toporckon Oxothnk Kapsül (Sildenafil Sitrat-Tadalafil)
-JB Hongkong Brand Tablet (Sildenafil Sitrat-Tadalafil)
-Magna Rx Kapsül (Sildenafil Sitrat)
 -Golden Viagra Kapsül (Sildenafil Sitrat)
-King Tiger Tablet (Sildenafil Sitrat)
-SDF 100 Tablet (Sildenafil Sitrat)
-Silda 100 Tablet (Sildenafil Sitrat)
 -Levitra 20 mg Tablet (Sildenafil Sitrat)
-Tadalafilo Tablet (Sildenafil Sitrat)
 -La Jıao Shou Shen (Sibutramin)
 -Maurers Kapsül (Sibutramin)
-Red Ant  (Vardenafil)

(Medyafaresi)

Yunan dansçının ölüm bilmecesi

Yunanistan’dan gelip İstanbul’da dansçılıkla hayatını kazanan Xenya Foudataki, Cihangir’deki evinde ölü bulundu. Başında yara vardı, ama evde boğuşma izi yoktu.

YUNANLI dansçı Xenya Foudataki (38), 2014’ün Ocak ayında, Cihangir, Bostanbaşı Caddesi’nde arkadaşı Mehmet Emin K. İle birlikte ev kiraladı. İddialara göre Mehmet Emin K., iki ay sonra evi terk etti. Foudataki de, 1200 TL kira ödediği evde tek başına yaşamaya başladı. Ancak Foudataki’nin dairesinden geçen 18 Ekim’de, ağır kokular gelmeye başladı.

HER ŞEY NORMAL, O ÖLÜ
Komşular evin sahibi olan emlakçıya, emlakçı da polise haber verdi. Polisler ilk olarak evin dışını kontrol etti. Tüm camlar açıktı. İçeriden yoğun bir koku geliyordu ancak olumsuz bir şey görünmüyordu.

Cumhuriyet savcısının talimatıyla dairenin kapısı çilingire açtırıldı. İçeride, Foudataki holde, sırt üstü cansız yatarken bulundu. Üzerinde geceliği vardı. Cesedi morarmış ve şişmişti. Polisin dikkatini çeken, başındaki koyu yara iziydi. Kulağından da kan gelmişti. Ancak evde boğuşma izi yoktu.

İçeriden kilitli kapı zorlanmamıştı. Pencereler de demir parmaklık takılıydı. Bu bulgular, detektifleri, ölümün uyuşturucu krizi ya da alkol koması kaynaklı olabileceği şüphesine götürdü. Bunun belirlenmesi için Foudataki’den kan alınarak tahlile gönderildi. Başındaki yaranın, bir saldırı sonucu gerçekleştiği ihtimali göz ardı edilmezken, düşme ihtimali de değerlendiriliyor. Savcının da ölümünü şüpheli bulduğu Foudataki’nin, kesin ölüm nedeni Adli Tıp otopsisinde ortaya çıkacak.

(Çetin Aydın Hürriyet)

IŞİD'ın zincire vurduğu kadınlar konuştu

"50 yaşında bir adam beni satın almaya geldi. O günden beri yaşamak istemiyorum."

BBC Türkçe'de yer alan habere göre Guardian gazetesi, IŞİD tarafından kaçırılan kadınları yazıyor. Yazı, Amsha'nın hikayesiyle başlıyor:

"50 yaşında bir adam beni satın almaya geldi. O günden beri yaşamak istemiyorum."
Amsha'nın kocası gözlerinin önünde öldürülüyor. Bir oğlu var ve o sırada ikinci çocuğuna hamile.
IŞİD onu 12 dolara (yaklaşık 27 Türk Lirası) satıyor.

'Tek dileğim ölmek'

Haberde, Amisha'nın yüzlerce Ezidi kadından sadece biri olduğu belirtiliyor. Ve IŞİD'in düşmanlarına ait kadınları köleleştirdiği ve zorla evlendirdiğine dair internet üzerinden yayımladığı makale hatırlatılıyor.

Amasha'nın hikayesi devam ediyor. Günlerce hapis tutuldukları, önce genç ve güzel kızların seçilip satıldığını söylüyor Amisha.

Daha sonraysa Amisha zorla evlendiriliyor ve annesini arayıp, ona söylemesi isteniyor. Amisha gibi birkaç kadının kaçtığını veya saklandığını belirten gazete, hala yüzlercesinin IŞİD'in elinde olduğunu yazıyor.

Amisha kaçtıysa da devam edebilecek gücü olmadığını söylüyor ve "Tek dileğim ölmek" diyor.

Ankara-Aksaray karayolunda kaza: 5 ölü

Ankara- Aksaray karayolunda iki otomobilin çarpışması sonucu 5 kişi öldü, 1 kişi yaralandı.

Kaza, saat 01.30 sıralarında Ankara- Aksaray karayolu Kulu Makası yakınlarında meydana geldi. 34 yaşındaki Turgut Yapılcan yönetimindeki 34 JD 2404 plakalı otomobil, bilinmeyen nedenle kontrolden çıkıp karşı şeride geçerek, 32 yaşındaki Mustafa Günce yönetimindeki 41 SE 784 plakalı otomobille kafa kafaya çarpıştı.

Kazada sürücü Turgut Yapılcan, aynı otomobilde bulunan 23 yaşındaki Mustafa Sert ve Aksaray Üniversitesi öğrencileri 24 yaşındaki Ayşegül Dağıstan, 23 yaşındaki Gizem Ezgi Özen ile diğer otomobilde bulunan 32 yaşındaki Adnan Yılmaz yaşamını yitirdi. Kazada ağır yaralanan sürücü Mustafa Günce ise ambulansla Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne kaldırıldı.

Kazada yaşamını yitiren Turgut Yapılcan ile Mustafa Sert memleketleri Aksaray’da, öğle vakti Ulu Cami’nde kılınan cenaze namazı sonrası Evrah Mezarlığı’nda toprağa verildi.

Hasan BÖLÜKBAŞ/ AKSARAY, (DHA)

50 yaşındaki adama 27 liraya satıldı!

IŞİD yüzlerce Ezidi kadına yaptığı korkunç muamelede kadınları 12 dolara yani 27 liraya satıyor. Seçtikleri güzel ve genç kızların tek isteği ise artık ölüm.

Guardian gazetesi, IŞİD tarafından kaçırılan kadınları yazıyor. Yazı, Amsha'nın hikayesiyle başlıyor: "50 yaşında bir adam beni satın almaya geldi. O günden beri yaşamak istemiyorum." Amsha'nın kocası gözlerinin önünde öldürülüyor. Bir oğlu var ve o sırada ikinci çocuğuna hamile.

IŞİD onu 12 dolara (yaklaşık 27 Türk Lirası) satıyor.

'Tek dileğim ölmek'

Haberde, Amisha'nın yüzlerce Ezidi kadından sadece biri olduğu belirtiliyor.Ve IŞİD'in düşmanlarına ait kadınları köleleştirdiği ve zorla evlendirdiğine dair internet üzerinden yayımladığı makale hatırlatılıyor.

Amasha'nın hikayesi devam ediyor. Günlerce hapis tutuldukları, önce genç ve güzel kızların seçilip satıldığını söylüyor Amisha.

Daha sonraysa Amisha zorla evlendiriliyor ve annesini arayıp, ona söylemesi isteniyor.Amisha gibi birkaç kadının kaçtığını veya saklandığını belirten gazete, hala yüzlercesinin IŞİD'in elinde olduğunu yazıyor.

Amisha kaçtıysa da devam edebilecek gücü olmadığını söylüyor ve "Tek dileğim ölmek" diyor.

(Kaynak: BBC Türkçe/ Mİlliyet)

3 yavru kediyi ocakta pişirdi!

İngiltere’nin Birmingham kentinde bir eve giren hırsız, evdeki 3 kediyi ocakta pişirdi. Yakalanan adam, 2.5 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Cani hırsız, İngiltere’nin Birmingham kentinde yaşayan ev sahibinin dışarıda olmasını fırsat bilererek camı kırarak eve girdi.

20 yaşındaki Omar Hussain, girdiği evdeki değerli eşyaları çalmakla yetinmedi ve evdeki 3 yavru kediyi ocakta pişirerek öldürdü.

Olayla ilgili çalışma başlatan polis, olay yerinde bulduğu parmak izleri sayesinde cani hırsızı yakaladı. Tutuklanan Omar Hussain, mahkeme tarafından işlediği suçtan dolayı 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Somali asıllı olduğunu belirten Omar Hussain, 10 yıldır İngiltere’de yaşıyordu. Hussain neden böyle bir suç işlediğine dair sorulan soruları ise, yanıtsız bıraktı. (Kaynak:NTV)