14 Ağustos 2015 Cuma

Dişini beyazlatırken canından oluyordu!

Diş beyazlatmak için İngiltere'de bir marketten ürün satın alan genç adam neredeyse canından oluyordu. 22 yaşındaki gencin çenesinin altında boşluk açıldı.

İngiltere'de yaşayan Jake Barrett isimli genç adam ünlü bir markanın diş temizleme kitini satın aldı. Amacı evde kendi başına dişlerini beyazlatmaktı. Ancak diş beyazlatma kiti 22 yaşındaki Barret'a öyle zarar verdi ki çenesinin altında boşluk açıldı.

Barret kiti kullandıktan 48 saat sonra dilinin altında sancı veren bir kist hissetti. Birkaç gün sonra doktora başvuran genç adamdaki kistin tamamen zehir dolu olduğu ve midesinde de patlama ihtimali olduğu ortaya çıktı.

Doktorlar üzüm büyüklüğünde kistin içinin hidrojen peroksit denilen kimyasal ile dolu olduğunu belirledi. 3 saatlik bir operasyon geçiren genç adamın çenesinin altındaki kist zor bir operasyonla tahliye edildi. Doktorlar eğer ameliyat olmasaydı bu kistin ölümcül bir yerde patlayabileceğini söyledi.

Barret dişlerini beyazlatmak uğruna 6 gün boyunca bu acıya katlandığını ve antibiyotiklerle ağrısını dindirmeyi denediğini belirtiyor, "Hollywood gülümsemesine sahip olmayı o kadar çok istiyordum ki tehlikeli olabileceğini düşünmedim." diyor.

cnntürk.com.tr

13 Ağustos 2015 Perşembe

Meteor yağmurundan büyüleyici görüntüler

Perseid meteor yağmuru dün ve bu gece en yüksek seviyeye çıktı

Halk arasında "yıldız kayması" olarak bilinen göktaşı yağmuru, dünyanın dört bir yanında büyüleyici görüntüler ortaya çıkardı.

Dün gece maksimum seviyeye ulaşan perseid meteor yağmurunda atmosferde 1 saatte 120'ye yakın meteor görüldü.

"Yıldız kayması" olarak da bilinen meteor yağmuru sırasında atmosfere giren meteorların yüksek hızla ısınması ve oksijenle yanmasıyla oluşuyor.

Türkiye'de ise birçok ilde izlenen meteor yağmuruna vatandaşlar tanıklık etti.

Perseid meteor yağmurları, 1992 yılında dünyanın yakınlarından geçen bir kuyruklu yıldızdan arda kalan kalıntılardan oluşuyor.

Uluslarası Meteor Organizasyonu, her geçen gün gökteki yıldız kaymasının azalacağını ve perseid meteor yağmuru olarak adlandırılan yıldız kaymasının 25 Ağustos'ta biteceğini belirtiyor.

Diğer bir deyişle meteor yağmurlarını izleyebilmeniz için sadece 12 gün kaldı.

12 Ağustos 2015 Çarşamba

Komşudan Atatürk Evi’nde evlilik teklifi

Ekonomik kriz yaşayan Yunanistan, can simidi olarak gördüğü turizmde yeni açılımlar yaratıyor. Yunanistan’ın en büyük turizm şirketlerinden biri olan Mouzenıdıs Group, İzmir’deki seyahat acentalarına Selanik’teki Atatürk Evi Müzesi’nde evlilik turu önerisinde bulundu. Acentalar, teklife sıcak baktı.


Yunanistan’da yaşanan mali kriz, işadamlarını farklı açılımlara yöneltti. Kriz turizmi de vurunca, farklı fikirler gelişti. Daha önce Rus pazarıyla ilgilenen bünyesinde 20 şirketin bulunduğu Mouzenıdıs Group, Türk pazarına ilginç bir teklifle girdi. Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TURSAB) İzmir Bölgesel Yürütme Kurulu (BYK) Başkanı Rıza Gencay ile görüşen şirketin sahibi Dimitrios Gkazıas, "Türkler gelsin, Selanik’teki Atatürk Evi Müzesi’nde evlensin" dedi. Rodos, Atina ve Santorini’ye evlenmek için giden Türkler’in Atatürk sevgisine vurgu yapan Gkazıas, evliliklerin Ulu Önder’in doğduğu anılarının olduğu bir evde gerçekleşmesiyle mutlulukların daha da artacağını söyledi.

TURSAB İzmir BYK Başkanı Gencay, teklifin çok sempatik olduğunu vurgulayarak, "Düğün ya da nikah Atatürk’ün evinin içinde ya da bahçesinde olacak. Bu yolla turizm hareketliliği sağlanabilir. Bizim insanımız için çok cazip bir teklif. Kendilerinden fiyat ve kalite dengesini iyi kurarak paket hazırlamalarını istedik" diye konuştu.

Fotoğrafını çektiği evsiz babası çıktı!

Hawaii’li Diana Kim, O'ahu‘da stüdyosu olan bir fotoğrafçı ve hukuk öğrencisiydi. Sokaklarda evsizleri çekmeye başladı ve sonrasında inanılmaz bir olay meydana geldi.


Diana’nın babasıyla olan ilişkisi bundan birkaç yıl öncesine kadar hayal kırıklığı, acı ve eksiklik anlamında geliyordu.

Diana, “Çocukken annem ile her onu ziyaret ettiğimizde bana yüzük şeker vermesi aklımda kalmış. Şekerlere çok büyük bir arzum vardı ve babam, annemin arkasından gizlice bana jelibon ve yüzük şekerlerden verirdi” diyerek başlıyor bu dram dolu öyküye. Tabi bunlar 25 yıl önce ailesi hala birlikteykendi. Bundan sonra Diana’nın annesi ve babası daha o 5 yaşındayken ayrılmaya karar verdi ve sonrasında Diana zor bir çocukluk geçiriyor.


Gençliği arabalarda, akraba ve arkadaşlarının evlerinde kalmakla geçen Diana Kim, tüm bu zorluklara rağmen kendisine mutlu bir hayat inşa etti. Eşi ve 2 oğlu ile mutlu bir yaşam sürüp fotoğrafçılık, avukatlık ve hukuk konusundaki tutkularını geliştirmekle zamanını geçirdi. 2003 yılında öğrenci olan Diana, "Evsizler Cenneti" adını verdiği proje için evsiz insanların fotoğraflarını çekmeye başladı. Uzun soluklu bu projede 2012 yılına gelindiğinde inanılması güç bir olay meydana geldi.

2012’de Honolulu sokaklarında evsizleri çeken Diana gözlerine inanamadı. Fotoğrafını çektiği o adam... Evet, adam öz babasıydı. Onu sokakta, pasaklı ve aşırı zayıf bir halde buldu.Daha da kötüsü o babasını tanırken, babası onu hatırlayamadı.


Diana o anı “Onu bir köşede asfalta bakarken gördüm. Saçları birbirine dolanmıştı. Biraz tereddütün ardından cesaretimi topladım, yanına yaklaştım ve ona seslendim. Beni duymadı. Ardından daha da yaklaşıp omuzuna dokundum. Yine bir tepki yoktu. Bana bakmadı, dönmedi. Yoldaki birkaç insan benim çabalarımı görünce merakla bakmaya başladı. Ardından bana yaklaşan bir kadın ‘Boşuna uğraşma, günlerdir orada’ dedi.”

Bundan sonraki 2 yıl boyunca Diana, babasının evi olan sokaklarda onu görmeye gitti. Ağır şizofren olan babası, Diana’nın ilaç, tedavi, kıyafet, yiyecek gibi ona sunduğu her şeyi reddetti. Ancak durum ne kadar umutsuz olursa olsun Diana vazgeçmedi.


Diana babası ile yaptığı son “gerçek” konuşmada babasının ona “Diana hayatında olmadığım için çok üzgünüm. Ama kendine bir hayat ve aile kurduğun için mutluyum. Onlar için daha iyi ol. Benim için ve hakkımda dedikleri için endişelenme. Eğer beni mutlu etmek ve gururlandırmak istiyorsan, annenle benim yanında olamamızın aksine ailenin yanında ol. Herkesi kurtarmaya çalışma. Sadece kendin ve ailen için endişelen” dediğini söylüyor.


Bu konuşmanın ardından Diana, babasını affetti. 2014 Ekim’inde Diana kuzeninden bir telefon alıp babasının kalp krizi geçirdiğini öğreniyor. Hastanedeki birkaç ay boyunca Diana ve babası zorlu dönemden geçiyorlar. Bu zorlu süreç sonunda babası hayatını kontrol altına almayı ve tedavi olmayı kabul ediyor.


Aralık ayında Diana babasından kahve içmek için telefon alıyor ve babasının yıllardır yattığı sokaklarda tekrar buluşuyorlar. Babası sağlıklı ve eskisinden çok farklı görünüyordu. Diana o anları kendisine ait blogda, “Bugün babamla ilk kez tanışmış gibiyim” diye anlatıyor.

Şimdi her ikisi de mutlu ve Diana babasının hedefleri, hayalleri ve umutları olduğundan bahsediyor. Diana’nın babası şu an arkadaşları ile yeniden takılıyor, iş arıyor Kore’deki ailesini yakında tekrar görmeyi hedefliyor.

Diana olaylar için kısaca “Vazgeçmediğiniz sürece başarısızlık diye bir şey yoktur. O hiç pes etmedi. Ben de ondan vazgeçmedim” diyor.

kaynak:cnntürk.com.tr

11 Ağustos 2015 Salı

Patetes cipsiyle ilgili bilinmeyen gerçek

Patates fiyatları yükselirken cipsin fiyatını ‘aynı’ tutan üretici şirketler, aslında zammı hava ile yapmış. Cipsin fiyatı aynı olsa da paketlerin içindeki ürün miktarı neredeyse yarı yarıya azaldı. Üretici pakete havayı bastı!

Habertürk Gazetesi'nden Ünsal Ereke'nin haberine göre her yıl ramazan aylarında pidede meydana gelen gramaj-fiyat tartışmaları sonrası pide fiyatı değişmese de ağırlığın azalması artık Türkiye’de birçok tüketim maddeleri grubunda kendisini göstermeye başladı. Firmalar bazen rekabet koşulları gereği, bazen de psikolojik sınırı geçmemek adına fiyat yükseltmek yerine satılan ürünlerin gramajlarıyla oynayıp, paketin içi boş görünmesin diye ‘hava basar’ hale geldi.

Yaptığımız araştırmalara göre atıştırmalık olarak tercih edilen patates ve mısır cips kategorisindeki ‘hafifleme’ kendisini tüketiciye fazlasıyla hissettirdi. Buna göre üç yıllık süre içerisinde cipslerin fiyatlarında önemli bir değişiklik olmazken, paketlerin gramajlarında yüzde 28 ile 45 arasında değişiklikler meydana geldi.

ÜRETİCİ HAMMADDE ARTIŞINA BAĞLIYOR

3 yıllık süre öncesinde 50 kuruş değerindeki 35 gramlık cipsler yine aynı fiyata satılıyor ancak bunların ağırlıkları yaklaşık 20 grama kadar düştü. Paketlerin boş durmaması için de üretici firmalar ambalaj içine bastıkları hava miktarını artırdı. Neredeyse yarı yarıya meydana gelen bu düşüşe karşı gramaj düşüklüğünü kabul eden üretici firma temsilcileri hammaddeleri patates ve mısır fiyatlarındaki artışın kendilerini bu yola sevk ettiğini belirtiyor. Üreticiler bunun yanı sıra ambalaj başta olmak üzere dövize bağlı ara malı alımlarının maliyetlerini artıran başka bir unsur olduğunu ifade ediyor. Yetkililer, buna rağmen bir şikâyet almadıklarını, yurtdışındaki cips fiyatının Türkiye’den yüzde 20 pahalı durumda bulunduğunun da altını çiziyorlar.

FİYAT YÜKSELTMEMEK İÇİN GRAMAJ AZALIYOR

Ancak piyasadan aldığımız bilgilere göre cipslerdeki bu ‘hafiflemenin’ en önemli nedeni fiyatların mevcut seviyelerinden daha yukarılara çıkarılmak istenmemesi. Sahadaki satış temsilcileri bu tür gramaj oyunlarının daha önceki yıllarda da yapıldığını, ancak son 2.5-3 yıldır pazardaki yoğun rekabetle birlikte en tepe noktaya ulaştığını ifade ediyorlar. Pazarın büyüklüğü 2012 yılında 800 milyon dolara ulaşırken, Frito Lay ve Doğuş Gıda pazarın önemli bölümünü domine ediyor.


Doğuş Yiyecek İçecek Grubu Başkanı ALPASLAN KARAKAN: “Cips üreticisi olarak son yıllarda maliyetlerimiz önemli derecede artış gösterdi. Örneğin patateste son dönemde fiyat artışı yüzde 40’ları buldu. Bununla birlikte ambalaj gibi ara malı ürün hizmet alımlarımız da artan dövizden etkilendi. Aslında tüm bunlar sektörde fiyat artışını zorunlu kılıyor. Ancak sektördeki dengeler nedeniyle fiyatta oynama yapmamız mümkün olamıyor. Bu da beraberinde bu tür gramaj hareketlerini ortaya çıkarıyor. Bunun karşısında tüketicilerden herhangi bir olumsuz geri dönüş almıyoruz. Alıyorlar ve yiyorlar. Aslında bizim için paketlerde yaptığımız bu gramaj hareketliliği yükleme esnasında daha fazla paket yoğunluğu oluşturduğu için maliyetlerimizi artırıyor. Öte yandan yurtdışına göre Türkiye’deki cips fiyatı hâlâ yüzde 20 düşük durumda bulunuyor."

YAPIŞTIRMA İLE BİLGİLENDİRME

Cipslerdeki gramaj değişikliği o kadar fazla oluyor ki, ağırlığı göstermek zorunda olan bazı üretici firmalar bunun kolayını da buldu. Sürekli ambalaj yenilemek istemeyen şirketler ayrı etiketler üreterek bunları ürünlerin üzerine yapıştırmaya başladı.

10 Ağustos 2015 Pazartesi

30 gün içinde evlenmezse hapse girecek!

ABD'de görülen davadan ilginç bir sonuç çıktı. Hakim karşısına çıkan adama hapse girmemesi için bir seçenek sunuldu. Bu karara göre, 30 gün içinde evlenen adam hapis cezasına çarptırılmayacak.

ABD, ülkenin Teksas eyaletinde alınan mahkeme kararını konuşuyor. Kız arkadaşının eski sevgilisi ile girdiği kavga nedeniyle hakim karşısına çıkarılan Josten Bundy, ilginç bir karara zorlandı.
İşlediği suçtan dolayı 15 gün hapis cezasına çarptırılan Bundy'e başka bir seçenek daha sunuldu. Hakim, Bundy'nin 19 yaşındaki kız arkadaşı ile evlenmesi durumunda suçlamaları düşüreceğini açıklayarak salondaki herkesi şaşırttı.

İşlerin hızlı ilerlemesi gerektiğinin altını çizen hakim, Bundy'nin Elizabeth Jaynes ile evlenmesi için ona maksimum 30 gün süre tanıdı.

Salondakilerin meraklı bakışları arasında evlilik üzerine fikir alışverişinde bulunan çift, hakimin teklifini kabul ederek evleneceklerini açıkladı ve duruşmadan 18 gün sonra, 20 Temmuz'da dünyaevine girdi.

Karara "Bu hakimin kararı değil. Bunu yapmak zorunda olmadıklarını onlara söyledim, ancak onlar genç. Korkmuşlardı ve başka seçeneklerinin olmadığını düşünüyorlardı" sözleriyle tepki gösteren Jaynes’in babası Kenneth Jaynes, düğüne katılmadı.


Josten Bundy (sağda) ve Elizabeth Jaynes evlendiklerini Facebook'ta paylaştıkları bu kareyle sevdikleriyle paylaştı.

ntvmsnc

9 Ağustos 2015 Pazar

Türkiye Kamu-Sen "açlık ve yoksulluk sınırı"nı açıkladı

Türkiye Kamu-Sen'in yaptığı "Açlık ve Yoksulluk Sınırı Araştırması"nda, çalışan tek kişinin yoksulluk sınırı 2 bin 112,84 lira, 4 kişilik ailenin asgari geçim haddi ise 4 bin 284,66 lira olarak belirlendi.

Türkiye Kamu-Sen Ar-Ge Merkezince her ay yapılan "Açlık ve Yoksulluk Sınırı Araştırması"nın 2015 Temmuz ayı sonuçları açıklandı.

Buna göre, çalışan tek kişinin yoksulluk sınırı 2 bin 112,84 lira, dört kişilik ailenin asgari geçim haddi ise 4 bin 284,66 lira oldu.

Çalışan tek kişinin açlık sınırı temmuzda bir önceki aya göre yüzde 0,20 oranında artarak bin 630,23 lira olurken, 4 kişilik ailenin ortalama gıda ve barınma harcamaları toplamı bin 674,58 lira hesaplandı.

Araştırmada, 4 kişilik ailenin sağlıklı biçimde beslenebilmesi için gerekli harcama tutarı günlük 34,26 lira olarak belirlendi.

Temmuzda 4 kişilik ailenin gıda harcaması toplamı bin 27,77 lirayı bulurken, ortalama 2 bin 407,22 lira ücret alan bir memurun, ailesi için yaptığı gıda harcaması maaşının yüzde 42,07'ini oluşturdu.

"MAAŞLAR YÜZDE 80 ARTIRILMALI"
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, yaptığı değerlendirmede, memur ve emeklilerin ortalama refah seviyesine ulaşması için maaşlarının yüzde 78 oranında artırılmasını istedi.?

Et ürünleri başta olmak üzere temel ihtiyaç maddelerindeki fiyat artışına dikkati çeken Koncuk, şunları kaydetti:

"Geçtiğimiz toplu sözleşme döneminde alınan yanlış kararlar neticesinde maddi kayba uğrayan memurlar ve emekliler, bu toplu sözleşmede zararlarını telafi edilmesini bekliyor. Unutulmamalıdır ki, memurlara bütçeden ayrılan kaynak yalnızca 3 milyon kamu görevlisi ve 2 milyon emekliye değil, aileleriyle birlikte toplam 20 milyon kişiye verilen bir rakamdır. Bu rakam da nüfusun dörtte birinden fazlası demektir. Alt gelir grubunda yer alan 20 milyon vatandaşın gelir düzeyinde yaşanacak artış, bütün toplumun gelir düzeyini artıracak ve adil bir paylaşımın önünü açacaktır."

8 Ağustos 2015 Cumartesi

Adını aldığı ağabeyi gibi ev kazasında öldü

Karaman’da annesinin temizlik için koyduğu su dolu kovanın içine düşen ve duran kalbi yeniden çalıştırıldıktan sonra hastanede tedaviye alınan Görkem Özdağ, bir günlük yaşam mücadelesini kaybetti. Görkem’in 4 yıl önce başı kanepeye sıkışarak ölen 2 yaşındaki ağabeyinin adını taşıdığı öğrenildi.


Fatma Özdağ, temizlik için banyodan aldığı su dolu kovayı salona bırakıp, başka bir odaya geçti. Bu sırada salonda oynayan oğlu Görkem Özdağ da, kovanın kenarında oynamaya başladı. Minik Görkem, dengesini kaybedip kovanın içine düştü.

Salona döndüğünde oğlunu kovanın içinde hareketsiz bulan anne Fatma Özdağ, komşularının yardımıyla minik Görkem’i Karaman Devlet Hastanesi’ne götürdü. Solunum yolları tıkandığı ve kalbi durduğu tespit edilen çocuk, yaklaşık 20 dakika süren müdahale sonucu yeniden yaşama döndürüldü. Görkem, ilk tedavisinin ardından Konya’ya Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne sevk edildi. Tedavi altına alına Görkem, yapılan müdahelere rağmen yaşamını yitirdi. Minik Görkem’in cenazesi ailesine teslim edildi.

Muammer ŞEN/KARAMAN, (DHA)

Patlamaya hazır 250 ocak var

TMMOB Maden Mühendisleri Odası, madenlerde kullanılan malzemelerde Avrupa Birliği’ne uyum şartının 31 Aralık 2019’a ertelenmesine tepki gösterdi.


Kararın Soma ve Ermenek facialarında yargılanan firmalar tarafından koz olarak kullanılacağını öne süren TMMOB Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Torun, “Patlamaya hazır 250 kömür ocağı var. Kapalı madenler bile 2020’ye kadar ‘demek ki risk yok’ diyerek çalışmaya devam edecek” dedi.

Madenlerde koruyucu sistem kullanma şartının 5 yıl ertelenmesiyle ilgili düzenlemenin yeni facialar yaratacağına dikkat çeken Torun Hürriyet’e “Bu düzenleme yeniden ele alınmazsa Soma ve Ermenek gibi yeni facialar yaşarız” dedi. Soma faciasının ardından madenlerde yanmaz malzeme, yaşam odası, kaçış yolu gibi zorunluluklar getirilmesini istediklerini belirten eski Maden Mühendisleri Odası Başkanı Torun ertelemeyle büyük risk taşıdığı için kapatılan maden ocaklarının dahi açılabileceğini kaydetti. Torun “Bu düzenleme uluslararası normlara aykırı. Almanya, Polonya, Avustralya gibi gelişmiş ülkelerde hiç kaza olmuyor.”

7 Ağustos 2015 Cuma

Almanya yanıyor

Almanya'nın Bavyera eyaletindeki Kitzingen şehrinde hava sıcaklığı, mevsim normallerinin üzerinde 40,3 derece ölçüldü.

Meteoroloji Kurumu'nun açıkladığı değerlere göre, 40,3 derece, 1881 yılından beri hava durumu tahmini yapılan Almanya'da en yüksek sıcaklık değeri oldu.
     
Aynı sıcaklık değeri Kitzing şehirde 5 Temmuz'da da ölçülmüştü.

6 Ağustos 2015 Perşembe

Saçları havuzun havalandırma motoruna dolanan Sophia öldü

İsrailli işadamı ile Kolombiyalı ünlü bir spor spikeri, 11 yaşındaki kızları Sofia ile birlikte geçen ay tatil için Sarıgerme'ye geldi. Ancak küçük kız, saçları havuzun havalandırma motoruna dolanınca boğularak can verdi.


Sabah Gazetesi'nden Fatih Şendil'in haberine göre, Kolombiya'nın en ünlü spor spikerlerinden Jacquelıne Cepeda Perez ve İsrailli işadamı eşi Victor Enrıque El Khoury Sejnaui, geçen ay 11 yaşındaki kızları Sofia El Khoury Sejnaui ile birlikte tatil için Muğla-Sarıgermede'deki lüks bir otele geldi.

SAÇLARINI KESİP ÇIKARDI AMA...

Ailenin kızı, en çok otelin havuzundaki su kaydırağında zaman geçiriyordu. ramazan bayramı'nın son günü de anne ve baba havuzun kenarında arkadaşlarıyla güneşlenirken, küçük Sofia yine kaydırağa çıktı. Ancak bu kez hızla havuza düştükten sonra su yüzüne çıkmadı. Kızının yüzeye çıkmadığını gören baba, hemen havuza atladı.

Fakat Sofia'nın uzun saçları, havuzun dibindeki havalandırma motoruna dolanmıştı. Bunun üzerine hemen havuzdan çıkan baba, bir makas bulup tekrar havuza atladı ve saçlarını keserek kızını motordan kurtardı. Uzun süre nefessiz kalan küçük kız, havuz başında yapılan ilk müdahalenin ardından Ortaca'daki özel bir hastaneye kaldırılarak yoğun bakıma alındı. Günlerce yoğun bakımda kalan Sofia'nın durumunda bir iyileşme olmayınca baba son çare olarak özel uçakla İsrail'deki ünlü bir doktoru Ortaca'ya getirdi.

ÖZEL UÇAKLA İSRAİL'E...

Küçük kızın durumunu inceleyen ve meslektaşlarından bilgi alan İsrailli doktor, tedaviye İsrail'de devam etmeye karar verdi. Bunun üzerine küçük kız, özel bir hava ambulansıyla İsrail'e götürüldü. Ancak tüm çabalara rağmen kurtarılamayarak yaşamını yitirdi. Sofia, İsrail'de düzenlenen ve beyaz güvercinlerle beyaz balonların uçurulduğu bir törenle son yolculuğuna uğurlandı. Sarıgerme Jandarma Komutanlığı'nın olayla ilgili başlattığı soruşturma sürerken, ailenin dava açmaya hazırlandığı öğrenildi. Anne Jacquelıne Cepeda Perez'in arkadaşı Galatasaray'ın Uruguaylı kalecisi Muslera'nın da olayı duyunca aileyi arayarak üzüntülerini dile getirdiği bildirildi.

5 Ağustos 2015 Çarşamba

15 yaşında uyuşturucu batağında

Henüz 15 yaşında ama uyuşturucu batağına saplanmış. Arkadaşlarının tuzağına düşen C.Ş. "Pişmanım, ölmek istemiyorum" dedi ve yetkililerden yardım eli uzatılmasını istedi.


Hürriyet'in haberine göre; Alanya'da kötü arkadaş kurbanı olarak 13 yaşında esrar ve daha sonra eroin kullanmaya başlayan 15 yaşındaki C.Ş. adlı kız, uyuşturucudan kurtulmak için yetkililerden yardım istedi. Alanya'da ailesiyle birlikte yaşayan ve 4 kardeşin en küçüğü olan 15 yaşındaki C.Ş., 13 yaşında esrarla tanıştığını söyledi. Zehir tacirlerinin tuzağına düşen C.Ş., bir süre sonra ise eroine alıştırıldı ve bağımlı hale geldi. Esrar ve eroinle tanıştığında 55 kilo olan C.Ş., 35 kiloya düştü. C.Ş., "Arkadaş ortamında beni esrara alıştırdılar. Sigara içer gibi içiyor ve bulmakta zorlanmıyordum. 2 yıldır da hem esrar hem eroin kullanıyorum. Günden güne eriyorum" dedi.

"OKUMAK, İŞ SAHİBİ OLMAK İSTİYORUM"

Tedavi olmak istediğini ve okula da gidemediğini ifade eden talihsiz kız, en büyük desteği ailesinden gördüğünü belirterek, "Ailem şükürler olsun ki beni bu illetten kurtarmak için çok mücadele etti. Ama her seferinde arkadaşlarım beni kandırmayı başardılar. Ben yine onların tuzağına düştüm ve ailemi üzdüm. Şu an ise çok pişmanım, ölmek istemiyorum. Okuyamadım, okumak ve iş sahibi olmak istiyorum" şeklinde konuştu.

"NE OLUR KIZIMI KURTARIN"

Kızının günden güne eridiğini ve 55 kilodan 35 kiloya düştüğünü söyleyen 41 yaşındaki anne A.D. ise, gözyaşları içinde yetkililere seslenerek ,"Ne olursunuz kurtarın kızımı, yalvarıyorum size" dedi. Kızını bu zor günlerinde hiç yalnız bırakmayan anne A.D, "Kızım arkadaş kurbanı. Bu illete 13 yaşında başladı. Hep yardımcı olmak, onu kurtarmak istedik ama her seferinde kandırdılar. Şu an kızıma baktığımda günden güne eridiğini görüyorum. Kızımın bu illetten kurtulmasını istiyorum. Yetkililere yalvarıyorum kızımı ne olur kurtarın" dedi.

3 Ağustos 2015 Pazartesi

Pakistan’daki sel şimdiye kadar 140 can aldı

Pakistan'da devam eden muson yağmurlarının neden olduğu sel felaketinde ölenlerin sayısı 140'a yükseldi.

Son iki haftadır devam eden muson yağmurları, pek çok bölgede sellere neden oldu. Pakistan’da devam eden yağışlar, özellikle Afganistan sınırındaki Hayber-Pakthunkva eyaleti ve Pencap eyaletinin güneyinde bulunan pek çok toprak evin sular altında kalmasına yol açtı. Bölgede bazı yollar ve köprüler de kullanılmaz hale geldi.

Ulusal Afet Koordinasyon Merkezi’nden edinilen bilgiye göre, selden etkilenenlerin sayısı ülke çapında 800 bini buldu, ölü sayısının şimdiye kadar 140 olduğu açıklandı.  kişi sellerden etkilendi, ölü sayısı yeni sel baskınlarıyla 140′a yükseldi.

Sivil ekipler ve ordu birlikleri, bazı bölgelerde selden etkilenen vatandaşları güvenli bölgelere taşımak için çalışmaya devam ediyor.

Geçen yıl yine muson yağmurlarının neden olduğu sellerde, Pakistan’da Çenab nehrinin taşmasıyla beraber Pencap eyaletinde 300′den fazla kişi hayatını kaybetmişti. Ülkede yaşanan en büyük sel felaketi ise, 2010 yılında İndus nehrinin taşması sonucu 2 bin kişinin hayatını kaybetmesiyle yaşanmıştı.

sözcü.com.tr

Yüzlerce erkek sütyen giyerek protesto etti!

Çin Halk Cumhuriyeti'nin güney kıyısında bulunan Hong Kong’da ilginç bir eyleme sahne oldu. Göğüslerini kullanarak polise muhavemet ettiği suçlamasıyla 3,5 ay hapse mahkum edilen Nh Lai-Ying isimli kadını desteklemek için ‘göğüs yürüyüşü’ düzenlendi.


Üzerlerine rengarenk sütyenler giymiş olan aktivistler ilgi topladı. Yapılan açıklamada bir kadının göğüsleri ile saldırıda bulunmasının mümkün olmadığı, alınan bu kararın çok saçma olduğu vurgulanırken, bu karara göre göğüslerin saldırı silahı listesine alınması gerektiğini söylediler.



Wan Chai bölgesinde toplanan göstericiler, “Polis, kendinden utan!”, “Göğüsler silah değildir” sloganları eşliğinde olayı protesto etti.



Gösteriye katılan James Hon isimli bir adam, “Hayatımda ilk defa sütyen giyiyorum. Dünyaya bu saçmalığı göstermek için oldukça tuhaf bir yöntem uygulamak durumunda kaldık” dedi.



 Lai-Ying, polise göğüsleriyle vurduğu suçlaması nedeniyle Salı günü açıklanan karar ile hapis cezasına suçlu bulunmuş ve mahkûm edilmişti.  Hürriyet

Hava sıcaklığı bugün 60 derece hissedilecek!

Antalya'da hava sıcaklığı bugün, yılın rekor seviyesine ulaşacak. Gölgede 39 dereceyi bulacak sıcaklık, 60 derece olarak hissedilecek.


Antalya Meteoroloji Bölge Müdürlüğü, Antalya için 'tehlikeli sıcaklık' uyarısı yaptı. Bugün kentte 39 dereceye kadar yükselmesi beklenen hava sıcaklığı 60 derece olarak hissedilecek. Meteorolojinin uyarısı nedeniyle bölgedeki turistik tesisler de sıcak günü serin atlatabilmek adına çeşitli önlemler aldı.

Türkiye'de yabancı turistin en çok rağbet gösterdiği merkez

olan kentte, yine birçok ilden tatile gelen yerli turistlerle birlikte kent halkının da sahillere ve su parklarına akın etmesi bekleniyor.

Başta Konyaaltı ve Lara plajları sabah saatlerinden itibaren yoğunluk yaşamaya başladı. Deniz suyu sıcaklığının 29 derece kaydedildiği kentteki su parkı ve havuzlar da yoğun taleple karşı karşıya kaldı.

Uzmanlar, özellikle solunum sıkıntısı çeken, kronik akciğer hastaları, astım, KOAH ve bronşit hastalığı olan hastalar için riskli gün olduğunu söyledi. Özellikle yüksek nemim bu gruptaki hastalar için sıkıntı yaratabileceğine dikkat çekildi.