10 Kasım yayını nedeniyle tepki çeken Akit TV’ye para cezası veren RTÜK'ün ardından Facebook da Akit TV'ye ait Facebook sayfasını erişime kapattı.
Akittv 10 Kasım’da "Zulüm 1938'de son buldu" başlıklı yayın yaparak tepki çekmişti. Önce RTÜK tarafından para cezası verilen Akittv'ye kötü haber bu kez Facebook'tan geldi.
Sosyal medya devi 'Zulüm 1938'de sona erdi' altyazısıyla tepkileri üzerine çeken Akit TV'nin Facebook sayfasını Türkiye'de erişim kapattı.
Akit TV'nin Facebook sayfasına girmek isteyen kullanıcılar 'İçerik Türkiye'de engellendi' uyarısıyla karşılaşıyor.
YENİ BİR SAYFA AÇTI
Facebook'un sayfa engeliyle karşılaşan Akit TV ise yeni bir sayfa açtı. Şu an için 6 bin üyesi bulunan sayfada haberi hazırladığımız 10:06 sularında herhangi bir içerik paylaşılmamıştı.
Kaynak:hürriyet
12 Kasım 2015 Perşembe
11 Kasım 2015 Çarşamba
Mısır’a alternatif olarak Türkiye’de tatil yapınız
Mısır Sina'da meydana gelen uçak kazası sonrası, tatil yapmak isteyen Rus turistlere Türkiye'ye ve Kıbrıs'a gitmesi önerildi.
Rusya Federal Turizm Ajanslığı Rosturizm Başkanı Oleg Safonov, Mısır’a tatile gidemeyen Rus turistleri alternatif olarak Türkiye ve Kıbrıs Rum Kesimi’nde tatil yapmaya davet etti.
Bir Rus televizyonunda muhabirin soruları üzerine Safonov, Mısır’a yönelik Rus uçak seferlerinin geçici olarak yasaklanması ile ilgili konuları değerlendirdi. Mısır’a tatile gidemeyen Rus turistlere seslenen Safonov, “Turistlerimize başka ülkelere tatile gitmeyi önerirdim. Örneğin Türkiye ve Kıbrıs. Ayrıca ülkemiz Rusya’da da tatil yapmak ilgi çekici olur. Örneğin Kırım’da. Bu konuları dev Rus tur operatörleriyle görüştük.” şeklinde konuştu.
8 Kasım’da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya’dan Mısır’a giden uçak seferlerinin yasaklanmasını öngören kararı imzalamıştı.Sözcü
Rusya Federal Turizm Ajanslığı Rosturizm Başkanı Oleg Safonov, Mısır’a tatile gidemeyen Rus turistleri alternatif olarak Türkiye ve Kıbrıs Rum Kesimi’nde tatil yapmaya davet etti.
Bir Rus televizyonunda muhabirin soruları üzerine Safonov, Mısır’a yönelik Rus uçak seferlerinin geçici olarak yasaklanması ile ilgili konuları değerlendirdi. Mısır’a tatile gidemeyen Rus turistlere seslenen Safonov, “Turistlerimize başka ülkelere tatile gitmeyi önerirdim. Örneğin Türkiye ve Kıbrıs. Ayrıca ülkemiz Rusya’da da tatil yapmak ilgi çekici olur. Örneğin Kırım’da. Bu konuları dev Rus tur operatörleriyle görüştük.” şeklinde konuştu.
8 Kasım’da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya’dan Mısır’a giden uçak seferlerinin yasaklanmasını öngören kararı imzalamıştı.Sözcü
Tecavüzü evin kedisi engelledi
Diyarbakır'da 18 yaşındaki üvey teyzesine tecavüz etmek isterken evin kedisinin saldırısına uğrayan 20 yaşındaki S.B., 7.5 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Geçtiğimiz yıl nisan ayında, yeni evli 18 yaşındaki üvey teyzesini ziyarete giden 20 yaşındaki S.B., teyzesine tecavüz girişiminde bulunmuş ancak evin kedisinin saldırısıyla ve genç kadının bağırmasıyla paniğe kapılıp kaçmaya çalışırken yakalanmışdı. Diyarbakır 4′üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada S.B.’ye 7.5 yıl hapis cezası verildi.
İddialara göre olay şöyle gerçekleşti; S.B., 2014 yılının nisan ayında, bir süre önce evlenen üvey teyzesi H.T.’nin evine ziyarete geldi. Üvey teyzesiyle kahvaltı yapan S.B., iddiaya göre bir süre sonra H.T.’ye “Gel yanımda otur. Sana sarılıp bir şeyler anlatmak istiyorum” dedi. H.T.’nin teklifi reddederek başka yere oturması üzerine ısrarını sürdüren S.B., “Öz teyzem değilsin. Bir defa birlikte olabiliriz” diye teklifte bulundu. S.B. kendisinden kaçan üvey teyzesine, “Seninle birlikte olmak istiyorum. Kocan yakışıklı değil, seni hak etmiyor” diyerek saldırmaya başladı. S.B., üvey teyzesinin kıyafetlerini zorla çıkarmaya çalışırken H.T. direndi. İddianamede, boğuşma sırasında korkan kedinin, sanığın üzerine atladığı, mağdurun bundan yararlanarak kaçıp evdeki eşyaları üvey yeğeni S.B.’ye fırlattığı, evin dış kapısını açıp bağırarak yardım istediği, sanığın bu sırada evden dışarı çıktığı yer aldı.
‘GERİ DÖNÜP BOĞAZINI SIKTI’
İddianamede, evden çıktıktan bir süre sonra dönen S.B.’nin üvey teyzesi H.T.’nin boğazını sıkarak, “Seninle birlikte olmadan bu evden çıkmam” dediği öne sürüldü. H.T.’nin polisi araması ve komşuların gelmesi üzerine sanığın kaçtığı kaydedilen iddianamede, hastaneye sevk edilen kadının bilek, kol ve sırtında yara tespit edildiği, kaçan şüphelinin daha sonra yakalanarak tutuklandığı belirtildi.
SAVCI ‘TACİZ’ SUÇUNDAN CEZA İSTEDİ
Diyarbakır 4′üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde bir süre tutuklu kalıp tahliye edilen S.B. savunmasında kendisine iftira atıldığını öne sürdü. Esas hakkında görüşünü açıklayan savcı, mağdurun suç tarihinde Türk Ceza Kanunu’na göre çocuk sayıldığını, sanığın onu zorla yatağın üstüne yatırdığını, üzerine abanıp kendi pantolonunu indirdiğini, aynı zamanda da mağdurun üzerindeki kıyafetleri çıkarmaya çalıştığını belirterek, suçun ‘taciz’ olarak kabul edilmesini istedi.
‘KEDİNİN SALDIRMASI GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURULMAMIŞ’
Mahkeme hakkında ‘nitelikli cinsel saldırı’ suçundan 15 yıla kada hapis istemiyle yargılanan sanık S.B.’nin, ‘cinsel istismar’ suçundan 7.5 yıl hapisle cezalandırılmasına hükmetti.Mağdur avukatı Deniz Emine Kayar kararı temyiz ettiklerini belirterek, “Savcılık mütalaası bizi hayrete düşürdü. Eylemin nitelikli cinsel saldırı eylemi olduğu açık olmasına rağmen, savcı bunu cinsel taciz olarak değerlendirdi. Biz karara itiraz ettik. Çünkü nitelikli cinsel saldırı eylemi ile basit cinsel saldırı arasında ceza olarak fark var. Orada kedinin sanığa saldırması ve o saldırı sonucunda eylemin gerçekleşmemesi hali mevcuttu. Sanığın gönüllü olarak vazgeçtiği sonucuna varılmış. Kedinin sanığa saldırması göz önünde bulundurulmamış. Bu gönüllü vazgeçme olmaz. Bu yönüyle kararı temyiz ettik.”
DHA
Geçtiğimiz yıl nisan ayında, yeni evli 18 yaşındaki üvey teyzesini ziyarete giden 20 yaşındaki S.B., teyzesine tecavüz girişiminde bulunmuş ancak evin kedisinin saldırısıyla ve genç kadının bağırmasıyla paniğe kapılıp kaçmaya çalışırken yakalanmışdı. Diyarbakır 4′üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada S.B.’ye 7.5 yıl hapis cezası verildi.
İddialara göre olay şöyle gerçekleşti; S.B., 2014 yılının nisan ayında, bir süre önce evlenen üvey teyzesi H.T.’nin evine ziyarete geldi. Üvey teyzesiyle kahvaltı yapan S.B., iddiaya göre bir süre sonra H.T.’ye “Gel yanımda otur. Sana sarılıp bir şeyler anlatmak istiyorum” dedi. H.T.’nin teklifi reddederek başka yere oturması üzerine ısrarını sürdüren S.B., “Öz teyzem değilsin. Bir defa birlikte olabiliriz” diye teklifte bulundu. S.B. kendisinden kaçan üvey teyzesine, “Seninle birlikte olmak istiyorum. Kocan yakışıklı değil, seni hak etmiyor” diyerek saldırmaya başladı. S.B., üvey teyzesinin kıyafetlerini zorla çıkarmaya çalışırken H.T. direndi. İddianamede, boğuşma sırasında korkan kedinin, sanığın üzerine atladığı, mağdurun bundan yararlanarak kaçıp evdeki eşyaları üvey yeğeni S.B.’ye fırlattığı, evin dış kapısını açıp bağırarak yardım istediği, sanığın bu sırada evden dışarı çıktığı yer aldı.
‘GERİ DÖNÜP BOĞAZINI SIKTI’
İddianamede, evden çıktıktan bir süre sonra dönen S.B.’nin üvey teyzesi H.T.’nin boğazını sıkarak, “Seninle birlikte olmadan bu evden çıkmam” dediği öne sürüldü. H.T.’nin polisi araması ve komşuların gelmesi üzerine sanığın kaçtığı kaydedilen iddianamede, hastaneye sevk edilen kadının bilek, kol ve sırtında yara tespit edildiği, kaçan şüphelinin daha sonra yakalanarak tutuklandığı belirtildi.
SAVCI ‘TACİZ’ SUÇUNDAN CEZA İSTEDİ
Diyarbakır 4′üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde bir süre tutuklu kalıp tahliye edilen S.B. savunmasında kendisine iftira atıldığını öne sürdü. Esas hakkında görüşünü açıklayan savcı, mağdurun suç tarihinde Türk Ceza Kanunu’na göre çocuk sayıldığını, sanığın onu zorla yatağın üstüne yatırdığını, üzerine abanıp kendi pantolonunu indirdiğini, aynı zamanda da mağdurun üzerindeki kıyafetleri çıkarmaya çalıştığını belirterek, suçun ‘taciz’ olarak kabul edilmesini istedi.
‘KEDİNİN SALDIRMASI GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURULMAMIŞ’
Mahkeme hakkında ‘nitelikli cinsel saldırı’ suçundan 15 yıla kada hapis istemiyle yargılanan sanık S.B.’nin, ‘cinsel istismar’ suçundan 7.5 yıl hapisle cezalandırılmasına hükmetti.Mağdur avukatı Deniz Emine Kayar kararı temyiz ettiklerini belirterek, “Savcılık mütalaası bizi hayrete düşürdü. Eylemin nitelikli cinsel saldırı eylemi olduğu açık olmasına rağmen, savcı bunu cinsel taciz olarak değerlendirdi. Biz karara itiraz ettik. Çünkü nitelikli cinsel saldırı eylemi ile basit cinsel saldırı arasında ceza olarak fark var. Orada kedinin sanığa saldırması ve o saldırı sonucunda eylemin gerçekleşmemesi hali mevcuttu. Sanığın gönüllü olarak vazgeçtiği sonucuna varılmış. Kedinin sanığa saldırması göz önünde bulundurulmamış. Bu gönüllü vazgeçme olmaz. Bu yönüyle kararı temyiz ettik.”
DHA
Nevşin Mengü’den tepki çeken 10 Kasım tweeti
Nevşin Mengü'nün 10 Kasım tweeti tartışma yarattı. Takipçilerinden bazıları Nevşin Mengü'yü 'Atatürk düşmanı olmakla' suçladı.
CNN Türk ana haber bültenini hazırlayıp sunan Nevşin Mengü’nün 10 Kasım tweeti tartışmaya yol açtı.
“En iyi yaptığımız şey fetişleştirmek, hem de anlamadan sorgulamadan, otomatik fetişleştirmek” diyen Mengü’ye bazı takipçilerinden tepki mesajları geldi. Takipçilerden bazıları Mengü’yü ‘Atatürk düşmanı olmakla’ suçladı.
sözcü.com.tr
CNN Türk ana haber bültenini hazırlayıp sunan Nevşin Mengü’nün 10 Kasım tweeti tartışmaya yol açtı.
“En iyi yaptığımız şey fetişleştirmek, hem de anlamadan sorgulamadan, otomatik fetişleştirmek” diyen Mengü’ye bazı takipçilerinden tepki mesajları geldi. Takipçilerden bazıları Mengü’yü ‘Atatürk düşmanı olmakla’ suçladı.
sözcü.com.tr
Putin'in küçük kızıyla ilgili çarpıcı iddia
Putin’in küçük kızı olduğu iddia edilen Katerina Tikhonova’nın bir bankerin oğluyla evli olduğu ve Katerina ile eşinin 2 milyar dolarlık bir serveti kontrol ettiği iddia edildi.
Rusya Lideri Putin, iki kızını basından uzak tutmaya çalışırken Reuters Haber Ajansı, Katerina Tikhonova’nın (29) aslında Putin’in küçük kızı olduğunu ve Katerina ile eşinin 2 milyar dolarlık bir servete sahip olduğunu öne sürdü.
Dünyanın en güçlü kişileri arasında yer alan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in ailesi Batı basınının ilgi odağı olmaya devam ediyor. Putin’in kızları Maria ve Katerina genellikle ülke medyasında haber olmuyor ve neler yaptıkları fazla bilinmiyor. Reuters’ın özel araştırmasına göre yaşça Maria’dan küçük olan Katerina, Moskova elit tabakası içinde hızla parlayan yıldız. Ajans, Rusya’nın önde gelen bankalarından Gazprombank’ın başkan yardımcısı Andrey Akimov’a dayandırdığı haberinde Katerina’nın Tikhonova soyadını kullandığını yazdı.
Rus blog yazarı Oleg Kaşin de geçen ocakta Katerina’nın Moskova Devlet Üniversitesi’nde faal olduğunu ve ‘Tikhonova’ soyadını aldığını yazmıştı. Bu soyadı Katerina’nın büyükannesi Yekaterina Tikhonovna Shkrebneva’nın adından türetilmiş. Katerina, Moskova Devlet Üniversitesi’nde devletin fonladığı projeleri yönetiyor. Üniversitede yapılacak işler için milyonlarca dolarlık ihalelere imza atan Katerina’nın bu faaliyetlerden kişisel kazanç elde ettiğine dair bir işaret yok. Okulda üst düzey bir görevi olan Tikhonova kampüsü büyütmek için tahsis edilmiş 1.7 milyar dolarlık bütçe planını yönetiyor. Projeler arasında genç bilim insanlarını desteklemeyi amaçlayan ‘Innopraktika’ adlı bir girişim de var. Mütevelli heyeti üyeleri arasında petrol devi Rosneft’in başkanı Igor Selchin ile Gazprombank’tan Andrey Akimov var.
Eşi milyarder iş adamı
Bu yılın başında ise Reuters, Katerina’nın kendisini Putin’in eski arkadaşlarından Nikolai Şamalov’un oğlu Kirill Şamalov’un (33) eşi olarak tanıttığını öğrendi. Baba Şamalov, Bank Rossiya adlı bankanın ortağı. Reuters’ın mali uzmanlarına göre ise Kirill Şamalov ve eşi Katerina, aşağı yukarı 2 milyar dolar değerinde şirket varlığına sahip. Servetlerinin esas kaynağı Şamalov’un yine Putin’in eski bir arkadaşı olan oligark Gennady Timchenko’dan, sahibi olduğu büyük bir doğalgaz ve petrokimya şirketi olan Sibur’un yüzde 21’lik hissesini almasından kaynaklanıyor. Reuters’a göre Katerina-Kirill çiftinin sahip olduğu varlıklar arasında Fransa’nın sahil kasabası Biarritz’de bulunan ve değeri 3.7 milyon dolar olan bir villa yer alıyor. Bu mülk de Timchenko’dan alınmış. Forbes dergisine göre Timchenko 11.9 milyar dolarlık servetiyle dünyanın 118, Rusya’nın ise 9’uncu en zengin kişisi.
Dünyanın en güçlü kişileri arasında yer alan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in ailesi Batı basınının ilgi odağı olmaya devam ediyor. Putin’in kızları Maria ve Katerina genellikle ülke medyasında haber olmuyor ve neler yaptıkları fazla bilinmiyor. Reuters’ın özel araştırmasına göre yaşça Maria’dan küçük olan Katerina, Moskova elit tabakası içinde hızla parlayan yıldız. Ajans, Rusya’nın önde gelen bankalarından Gazprombank’ın başkan yardımcısı Andrey Akimov’a dayandırdığı haberinde Katerina’nın Tikhonova soyadını kullandığını yazdı.
Rus blog yazarı Oleg Kaşin de geçen ocakta Katerina’nın Moskova Devlet Üniversitesi’nde faal olduğunu ve ‘Tikhonova’ soyadını aldığını yazmıştı. Bu soyadı Katerina’nın büyükannesi Yekaterina Tikhonovna Shkrebneva’nın adından türetilmiş. Katerina, Moskova Devlet Üniversitesi’nde devletin fonladığı projeleri yönetiyor. Üniversitede yapılacak işler için milyonlarca dolarlık ihalelere imza atan Katerina’nın bu faaliyetlerden kişisel kazanç elde ettiğine dair bir işaret yok. Okulda üst düzey bir görevi olan Tikhonova kampüsü büyütmek için tahsis edilmiş 1.7 milyar dolarlık bütçe planını yönetiyor. Projeler arasında genç bilim insanlarını desteklemeyi amaçlayan ‘Innopraktika’ adlı bir girişim de var. Mütevelli heyeti üyeleri arasında petrol devi Rosneft’in başkanı Igor Selchin ile Gazprombank’tan Andrey Akimov var.
Eşi milyarder iş adamı
Bu yılın başında ise Reuters, Katerina’nın kendisini Putin’in eski arkadaşlarından Nikolai Şamalov’un oğlu Kirill Şamalov’un (33) eşi olarak tanıttığını öğrendi. Baba Şamalov, Bank Rossiya adlı bankanın ortağı. Reuters’ın mali uzmanlarına göre ise Kirill Şamalov ve eşi Katerina, aşağı yukarı 2 milyar dolar değerinde şirket varlığına sahip. Servetlerinin esas kaynağı Şamalov’un yine Putin’in eski bir arkadaşı olan oligark Gennady Timchenko’dan, sahibi olduğu büyük bir doğalgaz ve petrokimya şirketi olan Sibur’un yüzde 21’lik hissesini almasından kaynaklanıyor. Reuters’a göre Katerina-Kirill çiftinin sahip olduğu varlıklar arasında Fransa’nın sahil kasabası Biarritz’de bulunan ve değeri 3.7 milyon dolar olan bir villa yer alıyor. Bu mülk de Timchenko’dan alınmış. Forbes dergisine göre Timchenko 11.9 milyar dolarlık servetiyle dünyanın 118, Rusya’nın ise 9’uncu en zengin kişisi.
cnntürk.com.tr
10 Kasım 2015 Salı
Milletvekili adayından çıplak protesto
Şanlıurfa’nın Viranşehir ilçesinde bağımsız milletvekili adayı olan Lütfi Doğru, 62 oy aldığı seçimde itirazı kabul edilmeyince soyunarak tepki gösterdi.
Viranşehir'de yaşayan ve 1 Kasım seçimlerinde Şanlıurfa'dan bağımsız milletvekili adayı olan Lütfi Doğru, seçimden sadece 62 oy alınca İlçe Seçim Kurulu'na itirazda bulundu. Yapılan itirazı kabul edilmeyen Doğru, aracıyla geldiği Cumhuriyet Meydanı'nda soyunarak aracının üzerine çıktı. Doğru, eline aldığı megafonla aracın üzerinden halka hitap etti. Hakkının yenildiğini öne süren Doğru, hakkı verilmezse her gün benzer eylemlerini sürdüreceğini belirtti. Doğru, "Hakkımı verin, yoksa sizi dünyaya rezil ederim” diyerek meydandan geçenlere seslendi.
Soğuk havaya rağmen üstünü çıkaran Doğru, zaman zaman ise trafiğin tıkanmasına neden oldu. Yaklaşık yarım saat eylemini sürdüren Doğru, polisler tarafından ikna edilerek aracın üstünden indirildi.
Viranşehir'de yaşayan ve 1 Kasım seçimlerinde Şanlıurfa'dan bağımsız milletvekili adayı olan Lütfi Doğru, seçimden sadece 62 oy alınca İlçe Seçim Kurulu'na itirazda bulundu. Yapılan itirazı kabul edilmeyen Doğru, aracıyla geldiği Cumhuriyet Meydanı'nda soyunarak aracının üzerine çıktı. Doğru, eline aldığı megafonla aracın üzerinden halka hitap etti. Hakkının yenildiğini öne süren Doğru, hakkı verilmezse her gün benzer eylemlerini sürdüreceğini belirtti. Doğru, "Hakkımı verin, yoksa sizi dünyaya rezil ederim” diyerek meydandan geçenlere seslendi.
Soğuk havaya rağmen üstünü çıkaran Doğru, zaman zaman ise trafiğin tıkanmasına neden oldu. Yaklaşık yarım saat eylemini sürdüren Doğru, polisler tarafından ikna edilerek aracın üstünden indirildi.
10 Kasım saat 9.05′te hayat durdu
Ulu Önder Atatürk'ün aramızdan ayrılış yıl dönümünde saat 9.05'te vatandaşlar saygı duruşunda bulundu.
Yurdun dört bir yanında 10 Kasım Atatürk’ü anma törenleri yapıldı. Ulu Önder’in hayata gözlerini yumduğu saat 09.05′te İstanbul’da da hayat durdu. Trafikte, metrobüslerde, sokaklarda, iş yerlerinde ve okullarda tüm vatandaşlar Ata için saygı duruşunda bulundu.
E-5 TRAFİĞİ VE METROBÜSLER DURDU
Atatürk’ün 77. ölüm yıl dönümünde vatandaşlar sabah mesaiye giden vatandaşlar, saatlerin 9.05′i gösterdiği anda durdu.
Vatandaşlar, siren ve araç kornaları eşliğinde saygı duruşuna geçti. E-5′te ve metrobüs hattında sürücüler araçlarını durdurdu. Araçlardan inenler 1 dakika süresince saygı duruşunda bulundu.
Metrobüs üstgeçidinde bulunan yayalar da sirenlerin çalmasıyla birlikte oldukları yerde durarak saygılarını gösterdi. İnşaatlarda çalışan işçiler de saygı duruşuna katıldı.
VATAN CADDESİ’NDE SAAT: 09.05
Saatler 09.05′i gösterdiği anlarda, Vatan Caddesi’nde de hayat durdu. Vatan Caddesi’nde araçlarıyla seyir halinde olan bazı sürücüler Ata’ya saygı için araçlarını durdurarak saygı duruşunda bulundu.
sözcü.com.tr
Liderlerin 10 Kasım mesajları
Çağdaş Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün aramızdan ayrılışının yıl dönümünde liderler şu mesajları paylaştı;
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün aramızdan ayrılışının 77. yıldönümünde yurdun dört bir yanında çeşitli anma törenleri yapılırken, Anıtkabir’e ise milyonlarca vatandaş akın ediyor. Türkiye’nin kurucusu ve yol göstericisi Atatürk’ü ANIYORUZ, ARIYORUZ…
Liderler de 10 Kasım için bu mesajları paylaştılar:
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan;
Tüm dünyanın takdirini kazanmış istisna şahsiyetlerden biri olan Gazi Mustafa Kemal, başkomutan olarak elde ettiği zaferler ve banisi olduğu Cumhuriyetimizle saygın bir lider olarak tarihe ismini yazdırmıştır. Gazi Mustafa Kemal’in ‘en büyük eserim’ dediği ve gelecek nesillere emanet ettiği Türkiye Cumhuriyeti’ni, ecdadımızdan aldığımız güç ve ilhamla daha ileriye taşımak, daha güçlü, daha müreffeh bir ülke haline getirmek için mücadele ediyoruz. Türkiye, demokraside ve kalkınma mücadelesinde, özellikle son 13 yılda çok önemli mesafe kat etmiştir. Bununla birlikte, coğrafyamızdaki bin yıllık varlığımızın her anında olduğu gibi bugün de, milletimizin birliğine, ülkemizin bütünlüğüne yönelik saldırılarla karşı karşıyayız. Ülke ve millet olarak, varlığımıza yönelik tehditlerin üstesinden gelmek için yürüttüğümüz mücadelede verdiğimiz kayıpların, özellikle de şehitlerimizin acısını yüreğimizde taşıyoruz. Bu saldırılar karşısında, ‘Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet’ ilkesi etrafında sürdürdüğümüz mücadelenin başarıya ulaşacağından asla şüphemiz yoktur. Gazi Mustafa Kemal, bu milletin en zor zamanında liderlik ettiği istiklal ve istikbal mücadelemizi başarıya ulaştırmıştı. Biz de bugün, ülkemizde ve bölgemizde yaşanan olaylar karşısında aynı dirayetle hareket ediyoruz.
Başbakan Ahmet Davutoğlu;
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün en büyük ideali, Türkiye’yi birlik ve beraberlik içinde, müreffeh bir ülke olarak muasır medeniyetler seviyesine çıkarmaktı. Bugün büyük Türkiye yolunda hızla ilerleyen ülkemiz, demokratik hak ve özgürlükler alanında büyük mesafeler kat ederek dünyanın en saygın ülkeleri arasında yer almıştır.
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu;
10 Kasım sadece Mustafa Kemal Atatürk’ü anma değil, O’nun eserlerini geliştirerek geleceğe taşıma azmimizi yinelediğimiz gündür. Yolumuzu da kendisinin akıl ve bilimi temel alan düşünce sistemi aydınlatmakta, karşılaştığı güçlükleri yenmesini bilen direnci, bize güç vermektedir. Atatürk’ün mirası Türkiye Cumhuriyeti, çağdaş dünyada hak ettiği yere yükselecektir.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar;
Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları olarak ‘Büyük ölülere matem gerekmez; fikirlerine sadakat gerekir’ düşüncesinden hareketle, Ebedi Başkomutanımız Atatürk’ün maddi varlığının aramızdan ayrıldığı 10 Kasım tarihini bir matem günü olarak kabul etmek yerine, O’nun düşünce ve devrimlerini daha iyi anlamak ve anlatmak için bir fırsat olarak görüyoruz. Atatürk, aramızdan ayrılışından bu yana geçen 77 yıllık sürede, sadece Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu olmakla kalmayıp, bütün dünyada kabul gören engin düşünceleriyle, çağdaşlaşmayı hedefleyen toplumlar için de uyanışın öncüsü olmuştur. O’nun düşünce sistemi; insan sevgisi, bilim ve akılla beslenen birleştirici ve bütünleştirici yapısıyla milletimiz ve insanlık için kurtuluşun, bağımsızlığın, gelişmenin, ilerlemenin ve uygarca yaşamanın evrensel bir sembolü hâline gelmiştir. Atatürkçü Düşünce Sistemi, bu özellikleri ile Türkiye Cumhuriyeti’nin ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütün olarak yaşamasının teminatı olan değerler manzumesidir. Aziz Atatürk; Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları olarak, yolumuzu aydınlatan fikir ve düşüncelerinin ışığında; ciddiyet, samimiyet, diyalog ve koordinasyon içinde çalışıp etkin, caydırıcı, saygın bir ordu olan Silahlı Kuvvetlerimizin itibarına katkı sağlayarak milletimizin birlik ve beraberliğinin ve bayraklaşan kutsal vatan topraklarının bekasının en önemli teminatı olmaya devam edeceğimize, manevi huzurunuzda söz veriyoruz.”
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün aramızdan ayrılışının 77. yıldönümünde yurdun dört bir yanında çeşitli anma törenleri yapılırken, Anıtkabir’e ise milyonlarca vatandaş akın ediyor. Türkiye’nin kurucusu ve yol göstericisi Atatürk’ü ANIYORUZ, ARIYORUZ…
Liderler de 10 Kasım için bu mesajları paylaştılar:
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan;
Tüm dünyanın takdirini kazanmış istisna şahsiyetlerden biri olan Gazi Mustafa Kemal, başkomutan olarak elde ettiği zaferler ve banisi olduğu Cumhuriyetimizle saygın bir lider olarak tarihe ismini yazdırmıştır. Gazi Mustafa Kemal’in ‘en büyük eserim’ dediği ve gelecek nesillere emanet ettiği Türkiye Cumhuriyeti’ni, ecdadımızdan aldığımız güç ve ilhamla daha ileriye taşımak, daha güçlü, daha müreffeh bir ülke haline getirmek için mücadele ediyoruz. Türkiye, demokraside ve kalkınma mücadelesinde, özellikle son 13 yılda çok önemli mesafe kat etmiştir. Bununla birlikte, coğrafyamızdaki bin yıllık varlığımızın her anında olduğu gibi bugün de, milletimizin birliğine, ülkemizin bütünlüğüne yönelik saldırılarla karşı karşıyayız. Ülke ve millet olarak, varlığımıza yönelik tehditlerin üstesinden gelmek için yürüttüğümüz mücadelede verdiğimiz kayıpların, özellikle de şehitlerimizin acısını yüreğimizde taşıyoruz. Bu saldırılar karşısında, ‘Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet’ ilkesi etrafında sürdürdüğümüz mücadelenin başarıya ulaşacağından asla şüphemiz yoktur. Gazi Mustafa Kemal, bu milletin en zor zamanında liderlik ettiği istiklal ve istikbal mücadelemizi başarıya ulaştırmıştı. Biz de bugün, ülkemizde ve bölgemizde yaşanan olaylar karşısında aynı dirayetle hareket ediyoruz.
Başbakan Ahmet Davutoğlu;
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün en büyük ideali, Türkiye’yi birlik ve beraberlik içinde, müreffeh bir ülke olarak muasır medeniyetler seviyesine çıkarmaktı. Bugün büyük Türkiye yolunda hızla ilerleyen ülkemiz, demokratik hak ve özgürlükler alanında büyük mesafeler kat ederek dünyanın en saygın ülkeleri arasında yer almıştır.
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu;
10 Kasım sadece Mustafa Kemal Atatürk’ü anma değil, O’nun eserlerini geliştirerek geleceğe taşıma azmimizi yinelediğimiz gündür. Yolumuzu da kendisinin akıl ve bilimi temel alan düşünce sistemi aydınlatmakta, karşılaştığı güçlükleri yenmesini bilen direnci, bize güç vermektedir. Atatürk’ün mirası Türkiye Cumhuriyeti, çağdaş dünyada hak ettiği yere yükselecektir.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar;
Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları olarak ‘Büyük ölülere matem gerekmez; fikirlerine sadakat gerekir’ düşüncesinden hareketle, Ebedi Başkomutanımız Atatürk’ün maddi varlığının aramızdan ayrıldığı 10 Kasım tarihini bir matem günü olarak kabul etmek yerine, O’nun düşünce ve devrimlerini daha iyi anlamak ve anlatmak için bir fırsat olarak görüyoruz. Atatürk, aramızdan ayrılışından bu yana geçen 77 yıllık sürede, sadece Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu olmakla kalmayıp, bütün dünyada kabul gören engin düşünceleriyle, çağdaşlaşmayı hedefleyen toplumlar için de uyanışın öncüsü olmuştur. O’nun düşünce sistemi; insan sevgisi, bilim ve akılla beslenen birleştirici ve bütünleştirici yapısıyla milletimiz ve insanlık için kurtuluşun, bağımsızlığın, gelişmenin, ilerlemenin ve uygarca yaşamanın evrensel bir sembolü hâline gelmiştir. Atatürkçü Düşünce Sistemi, bu özellikleri ile Türkiye Cumhuriyeti’nin ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütün olarak yaşamasının teminatı olan değerler manzumesidir. Aziz Atatürk; Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları olarak, yolumuzu aydınlatan fikir ve düşüncelerinin ışığında; ciddiyet, samimiyet, diyalog ve koordinasyon içinde çalışıp etkin, caydırıcı, saygın bir ordu olan Silahlı Kuvvetlerimizin itibarına katkı sağlayarak milletimizin birlik ve beraberliğinin ve bayraklaşan kutsal vatan topraklarının bekasının en önemli teminatı olmaya devam edeceğimize, manevi huzurunuzda söz veriyoruz.”
9 Kasım 2015 Pazartesi
Selam Tevhid iddianamesi kabul edildi
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, "Selam Tevhid'de kumpas" soruşturması kapsamında firari şüpheliler Fetullah Gülen ve Emre Uslu, eski emniyet müdürü Yurt Atayün ve muvazzaf subayların da bulunduğu 50'si tutuklu 122 şüpheli hakkında hazırlanan iddianameyi kabul etti.
Takipsizlik kararıyla ortadan kalkan Selam Tevhid Soruşturması'nda usülsüzlük iddiasına ilişkin yürütülen soruşturmada aralarında Fethullah Gülen, Emre Uslu ve eski emniyet müdürü Yurt Atayün'ün de bulunduğu 122 şüpheli hakkında hazırlanan iddianame kabul edildi. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, Fethullah Gülen ve Emre Uslu hakkında kaçak olarak yurtdışında bulundukları gerekçesiyle yakalama emirlerinin kaldırılarak gıyaplarında ayrı ayrı tutuklanmalarına karar verdi. Mahkeme duruşma tarihini 1-5 Şubat 2016 tarihleri olarak belirledi.
hürriyet.com.tr
Takipsizlik kararıyla ortadan kalkan Selam Tevhid Soruşturması'nda usülsüzlük iddiasına ilişkin yürütülen soruşturmada aralarında Fethullah Gülen, Emre Uslu ve eski emniyet müdürü Yurt Atayün'ün de bulunduğu 122 şüpheli hakkında hazırlanan iddianame kabul edildi. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, Fethullah Gülen ve Emre Uslu hakkında kaçak olarak yurtdışında bulundukları gerekçesiyle yakalama emirlerinin kaldırılarak gıyaplarında ayrı ayrı tutuklanmalarına karar verdi. Mahkeme duruşma tarihini 1-5 Şubat 2016 tarihleri olarak belirledi.
hürriyet.com.tr
Serra Yılmaz: Türk olmak benim suçum değil
Dünyaca ünlü Şef Aşçı Antony Bourdain’in programına konuk olan Serra Yılmaz, yaptığı açıklamayla büyük tepki gördü. 2005’te Travel Channel adlı TV kanalında “No Reservations” adlı bir TV serisi üreten Anthony Bourdain, Türkiye’ye geldi. Bourdain, Türk yemeklerini tadarken Serra Yılmaz’a ” Türk olmak nasıl bir duygu? Türk olmayı tarif edebilir misin?” sorusu üzerine Serra Yılmaz, ” Türk olmak benim suçum değil” cevabını verdi.
ABD´DEKİ TÜRKLERDEN SERRA YILMAZ’A TEPKİ VAR
Oyuncu Serra Yılmaz CNN International kanalında yayınlanan, dünyaca ünlü televizyon programcısı Antony Bourdain’in sunduğu “Parts Unkown” programına konuk oldu. Serra Yılmaz’ın, Bourdain’in ‘Türk olmak nasıl bir şey?’ sorusuna “Evet Türküm ama bu benim suçum değil” şeklinde verdiği cevap ise Amerika’da yaşayan Türkler tarafından büyük tepki ile karşılandı. Serra Yılmaz’a özellikle Twitter üzerinden tepki yağdı. Kendisine verilen tepkileri kendisine ait yorumları ile eleştiren Yılmaz, bir süre sonra çareyi yorum yapanları engellemekte buldu.
SERRA ŞAKA YAPMIŞ
Serra Yılmaz’a özellikle Twitter üzerinden tepki yağdı. Oyuncu Twitter hesabından, birçok eleştiriye tek tek cevap vererek espri yaptığını vurguladı.
ERMENİLERİN TÜRKİYE’DEKİ GELECEĞİNİ SORMUŞTU
Ünlü Şef Aşcı Antony Bourdain Amerika’da reyting rekorları kıran Parts Unkown programı ile Türkiye’ye ikinci defa geliyor. Son yaptığı programı İstanbul’da çeken ve genel olan program konsepti dışında daha çok Türkiye politikasını ve Gezi Parkı olaylarını ekrana taşıyan Bourdain bu sefer Türkiye’nin dış dünyadaki tanıtımında rol oynadı. Perşembe pazarında yaptığı çekimler sırasında Ermeni bir Türk vatandaşının işlettiği restoranı ziyaret eden Bourdain’in, “Ermenilerin Türkiye’deki geleceğini nasıl görüyorsunuz?” sorusuna, restoran sahibi “Yakında işler böyle giderse bu ülkede hiç bir Ermeni genci kalmaz hepsi bu ülkeyi terk eder” diye cevap verdi.
(Kaynak:sözcü.com.tr)
Beşiktaş ve Kadıköy 10 Kasım'da Atatürk için yürüyecek
Cumhuriyet’in kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün 77’nci ölüm yıldönümü nedeniyle Kadıköy ve Beşiktaş Belediyeleri öncülüğünde binler kişi saygı yürüyüşü yapacak.
1001 METRE UZUNLUKTA BAYRAKLA YÜRÜYECEKLER
Beşiktaş Belediyesi, 10 Kasım’da Beşiktaş’ta 1001 metre rekor uzunlukta Türk Bayrağı ile saygı yürüyüşü düzenleyecek. Yürüyüşe Beşiktaş Belediye Başkanı Av. Murat Hazinedar, çok sayıda STK temsilcileri ve binlerce vatandaş katılacak.
Anma töreni 10 Kasım 2015 Salı günü saat: 08.00’da Barbaros Bulvarı, Sabancı Lisesi önünde başlayacak ve Yüce Ata’mızın hayata gözlerini yumduğu Dolmabahçe Sarayı’nın kapısına dek sürecek…
“Sonsuza Dek” adını taşıyan Ata’ya saygı yürüyüşünde rekor büyüklükteki 1001 metre bayrak açılacak ve on binler Yüce Ata’mızı saygı ve minnetle anacak.
10 Kasım Atatürk'ü anma günü ve Atatürk haftası kapsamında 09 Kasım 2015 tarihinde akşam Saat: 20.00’de Fulya Sanat Kültür Merkezi’nde İDOB Atatürk Oratoryosu sahnelenecek.
Atatürk’ün hayata gözlerini yumduğu 10 Kasım günü akşamı Saat: 19.00’da ise yine Fulya Sanat Kültür Merkezi’nde Atatürk Fotoğrafları Sergisi, Aydın Doğan Güzel Sanatlar Lisesi Korosu ve Sarı Zeybek Belgesel Gösterimi gerçekleştirilecek.
KADIKÖY’DE 4. KEZ ATA’YA SAYGI ZİNCİRİ OLUŞTURULACAK
10 Kasım'da Kadıköy Belediyesi'nin organizasyonuyla Fenerbahçe Orduevi ile Bostancı Sahili Yürüyüş Yolu arasında yaklaşık 6.5 kilometrelik "ATA'ya Saygı Zinciri" oluşturulacak.
Kadıköy Belediyesi'nden yapılan açıklamaya göre, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün vefatının 77. yılında binlerce kişi Fenerbahçe Orduevi ile Bostancı Sahil yürüyüş yolunda bir araya gelip "ATA'ya Saygı Zinciri" oluşturacak. Kadıköy Belediyesi Gönüllüleri'nin öncülüğünde dördüncüsü düzenlenen ATA'ya Saygı Zinciri'nde, binlerce insan bir araya gelerek Mustafa Kemal Atatürk'ün ölümsüzleştiği an olan saat 9'u 5 geçe saygı duruşunda bulunacak.
Saygı zinciri sonrasında tekneler de sahil boyunca kıyıya yanaşarak sirenleriyle destek verecek. Su jetleri geçiş yapacak, paramotorcular da havada bayrak açacaklar. "ATA'ya Saygı Zinciri" saygı duruşunun ardından hep birlikte söylenecek İstiklal Marşı ile sona erecek.
1001 METRE UZUNLUKTA BAYRAKLA YÜRÜYECEKLER
Beşiktaş Belediyesi, 10 Kasım’da Beşiktaş’ta 1001 metre rekor uzunlukta Türk Bayrağı ile saygı yürüyüşü düzenleyecek. Yürüyüşe Beşiktaş Belediye Başkanı Av. Murat Hazinedar, çok sayıda STK temsilcileri ve binlerce vatandaş katılacak.
Anma töreni 10 Kasım 2015 Salı günü saat: 08.00’da Barbaros Bulvarı, Sabancı Lisesi önünde başlayacak ve Yüce Ata’mızın hayata gözlerini yumduğu Dolmabahçe Sarayı’nın kapısına dek sürecek…
“Sonsuza Dek” adını taşıyan Ata’ya saygı yürüyüşünde rekor büyüklükteki 1001 metre bayrak açılacak ve on binler Yüce Ata’mızı saygı ve minnetle anacak.
10 Kasım Atatürk'ü anma günü ve Atatürk haftası kapsamında 09 Kasım 2015 tarihinde akşam Saat: 20.00’de Fulya Sanat Kültür Merkezi’nde İDOB Atatürk Oratoryosu sahnelenecek.
Atatürk’ün hayata gözlerini yumduğu 10 Kasım günü akşamı Saat: 19.00’da ise yine Fulya Sanat Kültür Merkezi’nde Atatürk Fotoğrafları Sergisi, Aydın Doğan Güzel Sanatlar Lisesi Korosu ve Sarı Zeybek Belgesel Gösterimi gerçekleştirilecek.
KADIKÖY’DE 4. KEZ ATA’YA SAYGI ZİNCİRİ OLUŞTURULACAK
10 Kasım'da Kadıköy Belediyesi'nin organizasyonuyla Fenerbahçe Orduevi ile Bostancı Sahili Yürüyüş Yolu arasında yaklaşık 6.5 kilometrelik "ATA'ya Saygı Zinciri" oluşturulacak.
Kadıköy Belediyesi'nden yapılan açıklamaya göre, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün vefatının 77. yılında binlerce kişi Fenerbahçe Orduevi ile Bostancı Sahil yürüyüş yolunda bir araya gelip "ATA'ya Saygı Zinciri" oluşturacak. Kadıköy Belediyesi Gönüllüleri'nin öncülüğünde dördüncüsü düzenlenen ATA'ya Saygı Zinciri'nde, binlerce insan bir araya gelerek Mustafa Kemal Atatürk'ün ölümsüzleştiği an olan saat 9'u 5 geçe saygı duruşunda bulunacak.
Saygı zinciri sonrasında tekneler de sahil boyunca kıyıya yanaşarak sirenleriyle destek verecek. Su jetleri geçiş yapacak, paramotorcular da havada bayrak açacaklar. "ATA'ya Saygı Zinciri" saygı duruşunun ardından hep birlikte söylenecek İstiklal Marşı ile sona erecek.
En temiz hava Eskişehir'in
Türkiye'nin havası en kirli şehri Afyonkarahisar, en temizi ise Eskişehir...
Radikal'in Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın hava izleme raporundan derlediği verilere göre, Afyonkarahisar'ın yanısıra Iğdır, Osmaniye, Gaziantep, Bitlis ve Siirt'in havası da Dünya Sağlık Örgütü'ne göre kirli.
Marmara Bölgesi'nde havası en kirli ilçeler Keşan ve İnegöl. İstanbul'da hava kirliliğinin en yoğun yaşandığı ilçe ise Esenyurt.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın verilerine göre Türkiye'de havası en temiz il ise Eskişehir. Şile İstanbul'un havası en temiz ilçesi durumunda.
Hava kirliliğinde en önemli etken fosil yakıtlar ve egzoz gazları... Kömür gibi fosil yakıtlar hava kirliliğini yüzde 50, trafik ise yüzde 30 etkiliyor.
Dünyada her sene 3 buçuk milyona yakın kişi hava kirliliğine bağlı nedenlerle hayatını kaybediyor.
Yıldız Sarayı, Erdoğan’a çalışma ofisi olacak
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, İstanbul’daki Yıldız Sarayı’nı başbakanlığı döneminde temaslarını gerçekleştirdiği Dolmabahçe Çalışma Ofisi’ne benzer şeklinde kullanmaya hazırlanıyor.
Yıldız Sarayı’nın Cumhurbaşkanlığı’na tahsis edilmesinin ardından kapsamlı bir restorasyondan geçirileceği belirtildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gelecek yıldan itibaren Yıldız Sarayı’nı yurtiçi ve yurtdışı görüşmeler için resmi olarak kullanabileceği belirtiliyor. Erdoğan, İstanbul’da resmi kabuller için Yıldız Sarayı’ndaki Mabeyn Köşkü ve Tarabya’daki Huber Köşkü’nü kullanıyor. Erdoğan, Almanya Başbakanı Angela Merkel’le koltukları tartışılan görüşmesini Yıldız Sarayı’nda yapmıştı.
Yıldız Sarayı, Sultan 3. Selim’in annesi Mihrişah Sultan için yaptırılmıştı. Saray, 2. Abdülhamid döneminde Osmanlı’nın ana sarayı olarak kullanılmıştı. Saray, Sultan Abdülhamid’in 1909 yılında 31 Mart Vakası’ndan sonra tahttan indirilmesinden sonra yağmalanmıştı. Saray yerleşkesinde 2. Abdülhamid döneminde yaptırılan Yıldız Cami de yer alıyor. (cnntürk.com.tr)
Yıldız Sarayı’nın Cumhurbaşkanlığı’na tahsis edilmesinin ardından kapsamlı bir restorasyondan geçirileceği belirtildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gelecek yıldan itibaren Yıldız Sarayı’nı yurtiçi ve yurtdışı görüşmeler için resmi olarak kullanabileceği belirtiliyor. Erdoğan, İstanbul’da resmi kabuller için Yıldız Sarayı’ndaki Mabeyn Köşkü ve Tarabya’daki Huber Köşkü’nü kullanıyor. Erdoğan, Almanya Başbakanı Angela Merkel’le koltukları tartışılan görüşmesini Yıldız Sarayı’nda yapmıştı.
Yıldız Sarayı, Sultan 3. Selim’in annesi Mihrişah Sultan için yaptırılmıştı. Saray, 2. Abdülhamid döneminde Osmanlı’nın ana sarayı olarak kullanılmıştı. Saray, Sultan Abdülhamid’in 1909 yılında 31 Mart Vakası’ndan sonra tahttan indirilmesinden sonra yağmalanmıştı. Saray yerleşkesinde 2. Abdülhamid döneminde yaptırılan Yıldız Cami de yer alıyor. (cnntürk.com.tr)
Pitbull 9 yaşındaki çocuğu parçalayarak öldürdü
ABD'nin New York kentinde 9 yaşında bir kız çocuğu pitbull cinsi bir köpek tarafından parçalanarak öldürüldü.
Lond İsland semtinin Elmont mahallesinde gerçekleşen olay, 9 yaşındaki kız çocuğu ile ailesinin bir eve misafirliğe gittiği sırada meydana geldi.
Evin arka bahçesinde iki kız çocuğu ile oynayan kız çocuğuna, pitbull cinsi köpek vahşice saldırdı. Evden çıkarak küçük kızın yardımına koşan bir kadının müdahalesi de sonuç vermeyince, evde bulunan kişiler 911'i arayarak polisten yardım istedi. Olay yerine gelen polis ekipleri, küçük kızı hırpalamayı sürdüren ve kendilerine de saldıran köpeği vurarak öldürdü. Hastaneye kaldırılan 9 yaşındaki kız çocuğu, aldığı yaralar ve kan kaybı nedeniyle kurtulamayarak yaşamını yitirdi. Polis, köpeğin sahibini, saldırı ile ilgisi bulunmayan başka bir suçtan dolayı gözaltına aldı. cnntürk.com.tr
Lond İsland semtinin Elmont mahallesinde gerçekleşen olay, 9 yaşındaki kız çocuğu ile ailesinin bir eve misafirliğe gittiği sırada meydana geldi.
Evin arka bahçesinde iki kız çocuğu ile oynayan kız çocuğuna, pitbull cinsi köpek vahşice saldırdı. Evden çıkarak küçük kızın yardımına koşan bir kadının müdahalesi de sonuç vermeyince, evde bulunan kişiler 911'i arayarak polisten yardım istedi. Olay yerine gelen polis ekipleri, küçük kızı hırpalamayı sürdüren ve kendilerine de saldıran köpeği vurarak öldürdü. Hastaneye kaldırılan 9 yaşındaki kız çocuğu, aldığı yaralar ve kan kaybı nedeniyle kurtulamayarak yaşamını yitirdi. Polis, köpeğin sahibini, saldırı ile ilgisi bulunmayan başka bir suçtan dolayı gözaltına aldı. cnntürk.com.tr
8 Kasım 2015 Pazar
Polisi 6 yaşındaki çocuğu öldürdü
ABD polisi Louisiana Marksville'de peşine düştüğü aracın içindeki 6 yaşındaki Jeremy Mardis Few isimli çocuğu öldürdü.
ABD’nin Louisiana eyaletine bağlı Marksville kentinde, nedeni henüz belirlenemeyen bir nedenle bir aracın peşine düşen polisler, araç içinde bulunan 6 yaşındaki çocuğu 5 kurşunla başından ve göğsünden vurarak öldürdü. Aracı kullanan baba da ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldı. Olaya karışan polisler ikinci dereceden cinayet suçlamasıyla gözaltına alındı.
ABD’ni Louisiana eyaletine bağlı Marksville kentinde, bir polis ekini henüz belirlenemeyen bir nedenle bir aracın peşine düştü. Araca ulaşan polisler, sürücü Chris Few ve araç içinde bulunan 6 yasındaki oğluna kurşun yağdırmaya başladı. Baba Chris Few, polislerin açtığı ateş sonucu ağır yaralanırken, 6 yasındaki oğlu Jeremy Mardis Few, basına ve göğsüne isabet eden beş kurşun sonucu araç içinde oldu.
Konu ile ilgili soruşturulma başlatıldığını belirten Louısına Eyalet Polisi yetkilisi Michael Edmonson, polis memurları Norris Greenhouse ve Derrick Stafford hakkında ikinci dereceden cinayet suçlamasıyla dava açıldığını söyledi. Edmonson, “Polislerin üzerindeki kameralardan görüntüler izledik. Size ayrıntılar vermeyeceğim ama bana göre çok rahatsız edici görüntülerdi” diye konuştu. sözcü.com.tr
ABD’nin Louisiana eyaletine bağlı Marksville kentinde, nedeni henüz belirlenemeyen bir nedenle bir aracın peşine düşen polisler, araç içinde bulunan 6 yaşındaki çocuğu 5 kurşunla başından ve göğsünden vurarak öldürdü. Aracı kullanan baba da ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldı. Olaya karışan polisler ikinci dereceden cinayet suçlamasıyla gözaltına alındı.
ABD’ni Louisiana eyaletine bağlı Marksville kentinde, bir polis ekini henüz belirlenemeyen bir nedenle bir aracın peşine düştü. Araca ulaşan polisler, sürücü Chris Few ve araç içinde bulunan 6 yasındaki oğluna kurşun yağdırmaya başladı. Baba Chris Few, polislerin açtığı ateş sonucu ağır yaralanırken, 6 yasındaki oğlu Jeremy Mardis Few, basına ve göğsüne isabet eden beş kurşun sonucu araç içinde oldu.
Konu ile ilgili soruşturulma başlatıldığını belirten Louısına Eyalet Polisi yetkilisi Michael Edmonson, polis memurları Norris Greenhouse ve Derrick Stafford hakkında ikinci dereceden cinayet suçlamasıyla dava açıldığını söyledi. Edmonson, “Polislerin üzerindeki kameralardan görüntüler izledik. Size ayrıntılar vermeyeceğim ama bana göre çok rahatsız edici görüntülerdi” diye konuştu. sözcü.com.tr
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)