24 Ocak 2016 Pazar

Mustafa Koç son yolculuğuna uğurlanıyor

Kalp krizi sonucu hayatını kaybeden Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, bugün son yolculuğuna uğurlanıyor. İş, sanat spor dünyasının büyük katılım gösterdiği Koç'un cenazesine Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Davutoğlu ve CHP Lideri Kılıçdaroğlu da cenazeye katıldı. Türkiye'yi yasa boğan cenaze nedeniyle bugün İstanbul'da bazı yollar kapalı. Cenaze töreni için özel güvenlik önlemleri alınırken, Mustafa Koç Zincirlikuyu Mezarlığı'nda aile kabristanında dedesi Vehbi Koç'un yanına defnedilecek.

OSMANLI SANCAĞI İLE UĞURLANIYOR    Mustafa Koç son yolculuğuna Sadberk Hanım Müzesi’nden getirilen Osmanlı sancağı ile uğurlanıyor. Aynı sancak daha önce de Mustafa Koç’un halası Sevgi Gönül’ün 2003 yılındaki cenaze töreninde kullanılmıştı.                      
SEVGİ GÖNÜL CENAZESİNDE DE KULLANILDI   
Mustafa Koç, Ömer Koç ve Ali Koç o tarihte halaları Sevgi Gönül’e son vazifelerini yapmışlardı.
Mustafa Koç’un tabutunun üzerine örtülen Osmanlı sancağında ise şunlar yazıyor:
Lâ ilâhe İllallâhu el-Melikü'l-hakku'l-mubîn Muhammedun resûlullâh sadiku'l-va'di'l-emîn.
"Hak ve gerçek olan kainatın sahibi Allah'tan başka ilah yoktur. güvenilir ve sözünde sadık Muhammed, onun elçisidir."
Tabutun üzerinde küçük Fenerbahçe flamasının yer aldığı da görüldü. 
İLK TÖREN KOÇ HOLDİNG'DE GERÇEKLEŞTİ                 Koç için ilk tören Üsküdar Nakkaştepe'deki Koç Holding Genel Müdürlük binasında düzenlendi.                        
Koç Holding'deki ilk tören yarım saat sürdü. Mustafa Koç'un törene beyaz bir cenaze arabasıyla getirildiği görüldü.    
Yaklaşık yarım saat süren tören sonrasında Koç'un cenazesi Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Tatbikat Camisi'ne doğru yola çıktı.       
ALİ KOÇ OMUZUNDA TAŞIDI    Üsküdar Nakkaştepe'deki Koç Holding Genel Müdürlük binasında düzenlenen törenin ardından Mustafa Koç'un cenazesi son yolcuğuna uğurlanacağı camiye kardeşi Ali Koç ve sevenlerinin omuzları üzerinde getirildi.
Mustafa Koç'un kardeşi, Koç Holding Yönetim Kurulu Üyesi Ali Koç, Mustafa Koç'un cezanesini omzunda taşıdı.   
MUSTAFA KOÇ ATKISI    
Ali Koç ve aileden başka isimlerin cenaze namazı sırasında omuzlarında "Seni unutmayacağız Mustafa Koç" yazan bir atkı ile bekledikleri görüldü.    
SEYMEN NÖBETİ   
Ankaralı olan Mustafa Koç için Ankaralı Seğmenler tabutun yanında nöbet tutmaya başladı. Tabut üzerine aile bireylerini temsilen çiçekler bırakıldı. Tabutun başına Mustafa Koç'un fotoğrafı ve Fenerbahçe logolu bayrak bulunuyor.  
SİYASİLER DE KATILDIMustafa Koç'un cenazesine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu ve CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu da katıldı. 

C
umhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, camiye gelip, Koç ailesine baş sağlığı diledi.   
Törene siyasilerden ilk önce Cumhurbaşkanı Erdoğan gelirken, Davutoğlu ve Kılıçdaroğlu ilerleyen dakikalarda peş peşe geldi.   
"MAVİ GÖZLÜ PATRON"Cenaze törenine Bursa'dan işçiler de yoğun katılım gösterdi. 
İşçilerin üzerinde "Mavi gözlü patron yazan" pankartla katıldıkları belirtildi.

Ankaralı olan Mustafa Koç'un cenaze töreninde Ankara'yı temsil eden seymenlerin nöbet tuttuğu da görüldü.
Cenazeye iş dünyasından da önemli isimler katılıyor. 
ORTAYLI: HER FANİYE NASİP OLMAZ
CNN Türk canlı yayınına katılan ünlü tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı
, “Her faniye nasip olmayacak bir seven kitlesi var, uğurlayanlar var. Allah rahmet eylesin” diye konuştu.
DURAK: BARDAĞIN DOLU TARAFINI GÖRÜRDÜ
Yine CNNTürk yayına katılan Koç Holding eski CEO'su Turgay Durak,
 "Mustafa Bey bizim için insanlarımızın hepsini kucaklayan çok iyi bir insandı. Bardağın hep dolu tarafını görüp, insanları motive ederdi. Büyük yatırımların onaylanmasında bizlere çok destek oldu. Çok üzgünüz. Dünyanın her yerinde işçilerin haklarını koruyan bir patron olmak çok önemli. Mustafa Bey, Rahmi Bey, Ali Bey, Ömer Bey dünyanın en saygın kurumların yönetim kurullarında bu nedenle bulunuyorlar" şeklinde konuştu. 
Aynı yayına katılan İKSV Genel Müdürü Görgün Taner, "Mustafa Koç'un İstanbul Bianeli'ne 10 yıl daha sponsor olduklarında yanındaydım. Kültür ve sanat dünyasına katkısı oldukça büyüktü" dedi.
ÖZYEĞİN: KAYBI BİZİ İNANILMAZ ETKİLEDİ     
NTV canlı yayınına katılan Fiba Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hüsnü Özyeğin,"Mustafa Koç'un kaybı bizi inanılmaz etkiledi. Buradaki kalabalığı da görüyorsunuz. Yaptıklarını söylemeyi çok sevmezdi. Çok acı bir kayıp" dedi.
KOMİLİ: ÇOK ÖNEMLİ DIŞ YÜZÜNÜ KAYBETTİKomili Şirketler Kurulu Yönetim Kurulu Başkanı Halis Komili, "Türkiye çok çok önemli dış dünyaya karşı yüzünü kaybetti. Türkiye için çok büyük çok önemli bir kayıp" dedi.  

TİMURAY: HEPİMİZE İLHAM VERMEYE DEVAM EDECEK
Vodafone Grubu İcra Kurulu Üyesi ve AMAP Bölge CEO’su Serpil Timuray, "Mustafa Koç’u kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşıyoruz. Hem Türkiye hem de uluslarası iş dünyası tarafından takdir edilen saygın liderliği, sosyal sorumluluk girişimciliği ve örnek kişiliği ile hepimize ilham vermeye devam edecek. Allah’tan rahmet, ailesine, yakınlarına, Koç Topluluğuna başsağlığı ve sabırlar dilerim."
METRELERCE ÇELENK KUYRUĞU    Cenazenin düzenleneceği camiden canlı yayın yapan televizyon kanalları, camide iki kollu yüzlerce metrelik çiçek ve hayır kurumlarına bağış yapanların isimlerinin yer aldığı çelenklerin bulunduğunu belirtti. 
GENİŞ GÜVENLİK ÖNLEMİ       Törenin düzenleneceği caminin çevresinde polisin geniş güvenlik önlemi aldığı gözlendi. Bazı yollar trafiğe kapatılırken camiye girişler polis ekiplerinin araması ve x-ray cihazından geçişle sağlanıyor.  
VEHBİ KOÇ'UN YANINA DEFNEDİLECEKMustafa Koç'un Zincirlikuyu'daki aile mezarlığında dedesi Vehbi Koç'un yanına defnedilecek.
FENERBAHÇE'DEN SİYAH DESTEK    Fenerbahçe taraftarlarının bugün Darüşşafaka ile oynayacağı basketbol karşılaşmasına tamamen siyah kıyafetlerle gitme kararı aldığı belirtildi. 
Mustafa Koç koyu Fenerbahçeli olmasıyla biliniyor.

Kendisine zarar vermesin diye yatağa bağlanıyor

Beynindeki tümör nedeniyle 9 kez ameliyat olan 4 yaşındaki Selen Öztürk’ün sağlığı bir türlü düzelmedi.

Kızının sağlıklı dünyaya geldiğini 15 aylık olduktan sonra karşılaştığı rahatsızlıklar nedeniyle artık acı hissetmediğini anlatan Mehmet Özenç, "Acı hissetmeyen kızım vücuduna zarar vermeye başladı. Dişlerini, sağ gözünü ve burnunu parçaladı. Onu yatağa bağlamak zorunda kaldık" dedi.
Bursa’nın merkez Yıldırım İlçesi İsabey Mahallesi’nde çiftçi Mehmet Özenç ve ev kadını Nurdan Özenç, çiftinin iki erkek çocuktan sonra 2012 yılı Mart ayında kızları Selen dünyaya geldi. Selen Öztürk 15 aylık oluncaya kadar normal büyürken, aniden rahatsızlandı. Ayaklarının tutmamasıyla başlayan Selen’in üniversite Hastanesinde tedaviye alındı. Ailesinin ifadesine göre bugüne kadar 9 kez ameliyat oldu, ancak bir türlü sağlığına kavuşamadı.
Beyninde su toplanan daha sonra tümör teşhisi konulan Selen’in her ameliyattan sonra durumu daha kötüleşti. Acıyı hissetmeyen minik Selen, önce dişlerini söktü, sonra burnunu parçaladı, en son zarar verdiği sağ gözü ameliyatla alındı. Minik Selen, halen ailesi tarafından yatağa bez parçalarıyla bağlı tutuluyor. Elleri çözüldüğünde ise yüzü ve vücuduna zarar veriyor. Baba Mehmet Özenç, yatağa bağlı yaşayan küçük kızı için çare bulunmasını istedi.
Doktora gitmekten ve bir çözüm bulunamamasından yakınan Özenç, "Kimseden maddi yardım istemiyoruz. Kızımın rahatsızlığının ne olduğuna kesin teşhis konulsun ve derdine çare bulunsun. Gözümüzün önünde eriyip gidiyor. Ağabeylerinin de psikolojisi bozuldu. Bir hastane, bir doktor kızımıza çare bulsun ya da öleceğini söylesin" dedi.
Anne Nurdan Özenç ise kızının 15 aylık olana kadar hiçbir sorunu bulunmadığını anlatırken hastalığına çare bulunmasını istedi. DHA

Nafaka için bu drama değer mi

Kayseri'de 4 yıl önce eşinden boşanan ve 3 çocuğunun velayetini alan 46 yaşındaki Ahmet E.'ye , mahkemenin boşandığı eşine ödemesine hükmettiği nafakayı ödeyemediği için 3 ay hapis cezası verdi. Tutuklanan Ahmet E., çocuklarının sahipsiz kalmaması için yardım istedi.

Ahmet E., Melika D. ile 2003’te dünya evine girdi. Çiftin bu evliliklerinden, 11 yaşındaki S. ve şu anda 9 yaşında olan ikizler Y. ile H. dünyaya geldi. Aralarında anlaşmazlık çıkan çift, Kayseri 5’inci Aile Mahkemesi’ne başvurarak boşanma davası açtı. Mahkeme, 3 çocuğun velayetini babaya verirken, boşandığı eşine de aylık 300 TL nafaka ödemeye mahkum etti. Kuru temizleme işi yapan ve 4 yıl boyunca her ay nafakayı düzenli ödeyen Ahmet E., işleri kötüye gidince, 2015 yılı Ocak ayında işyerini kapatmak zorunda kaldı. Ahmet E., Nisan ayından sonra ödemelerini yapamadı.
Melika D.'nin 2’nci İcra Ceza Mahkemesi’ne şikayette bulunması üzerine, Ahmet E.'ye , parayı ödemediği takdirde 3 ay hapis cezası verildi. Kendisine verilen süre zarfında da, biriken nafakayı ödeyemeyen Ahmet E., çocukları ile vedalaştıktan sonra savcılık yoluyla güvenlik güçlerine teslim oldu. Çocuklarının karne aldığı gün tutuklanan Ahmet E., şunları söyledi:
"Boşandığım eşim, 2011 yılında aile etrafını kendi hevesi ve yanlış anlamalarını doğru gibi kabul ettirerek evi terk etmiştir. Mahkemede açılan davalar neticesinde, hakkımda aylık 300 TL nafaka tayin edildi. O yıllarda 3 çocuğuma annelik, hem de babalık yapmama rağmen işlettiğim işyerimden elde ettiğim kazançla bu nafakayı zor da olsa ödedim. Ocak 2015’te işyerimi kapatmak zorunda kaldım. 2015 yılı Nisan ayına kadar da bu nafakayı ödedim. Ancak, daha sonrasını ödeyemedim ve eski eşim Eylül ayında hakkımda ceza davası açtı. Bu dava sonunda da, 3 ay hapsime karar verildi."
"KADINI KORUYAN KANUN, ERKEĞİ MAĞDUR ETMEMELİ"
Nafakayı ödeyemeyen Ahmet E., kendisi ile birlikte 3 çocuğunun da mağdur edildiğini söyledi. Kanunların boşanma davalarında kadını koruduğunu belirten ancak, erkeğin durumunu göz ardı ettiğini dile getiren Ahmet E., şöyle konuştu:
"Bir kadının açmış olduğu bu davalardan sonra, zor günler yaşamaya başladık. Kanunda ve hiçbir yerde erkeğe zerre kadar değer verilmiyor. Konuştuğumuz anlaşılmıyor. 3 çocuğumun velayeti ve bütün her şeyiyle bende olduğu halde, beni 3 ay hapse gönderiyor. Nafaka iptali için avukatlara başvurduğumda, onlar bile yasanın kadının lehine olduğunu ve nafakanın iptal edilemeyeceğini söylüyor. İnsan, ömür boyu nafakaya tabi tutulamaz. Birçok kadın, belki haklı olabilir, onların yanında olmak lazım. Bu durum kanun, devlet için doğrudur. Ama mağduru ayırt etmeyen bir adalet  sistemini yadırgamaktayız."
Ağlayarak babalarının hapse girmesini istemediğini söyleyen 9 yaşındaki Y.E. ise, annelerinin kendilerine çile çektirdiğini anlatırken, "Biz onu istedik. Ama o bizi istemedi. Bize annelik yapmadı" diye konuştu. Avukat Metin Bayram ise, modern toplumlarda borç için hapis cezası verilmediğini, çocukların velayetinin babada olmasına rağmen, babanın cezaevine girmesinin çocukları da mağdur ettiğini belirtti.DHA

Putin karısını evlendirdi mi

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in 2013 yılında ayrıldığı eşi Ludmila’nın kendisinden 27 yaş küçük bir girişimciyle evlendiği öne sürüldü.

İki yetişkin kızları bulunan eski eşiyle iyi ilişkilerini sürdürdüğünü söyleyen Vladimir Putin’e 2014 yılında yeni bir first lady olup olmayacağı sorulmuştu. Putin ise “Önce eski karımı evlendireyim, sonra kendimi düşüneceğim” demişti. Şimdi ise Rus basınında Ludmila Putinova’nın evlendiği haberleri yer alıyor. Sobesednik gazetesine göre Putin’e annesinden kalan St. Petersburg’daki bir dairenin ‘Ludmila Oçeretnaja’ adına kayıtlı olduğu tespit edildi. Soyadı dışında tüm veriler eski first lady’nin kimlik bilgileriyle uyuşuyordu. 57 yaşındaki Ludmila’nın İnsanlararası İletişim Vakfı’nın başındaki 36 yaşındaki Artur Oçeretni ile evlendiği öne sürülüyor. Hürriyet

Cizre'deki operasyonda 1 üsteğmen şehit düştü

Şırnak'ın Cizre ilçesinde, terör örgütü PKK'ya yönelik operasyonda bir üsteğmen Uğur Taşçı şehit düştü. Şehidin öğretmen eşi Esra Taşçı, acı haberi tatil için geldiği baba evi olan Samsun’da öğrendi.

Terör örgütü PKK'ya yönelik operasyonların sürdüğü Cizre'de Dağkapı Mahallesi'nde güvenlik güçleri ile terör örgütü mensupları arasında çatışma çıktı. 
Çatışmada üsteğmen Uğur Taşçı, teröristlerce açılan ateş sonucu şehit düştü. 
EŞİNİN ŞEHİT OLDUĞUNU TATİLDE ÖĞRENDİ
Şırnak'ın Cizre İlçesi’nde, terör örgütü PKK’ya yönelik operasyonda şehit düşen Üsteğmen Uğur Taşçı’nın eşi Esra Taşçı, haberi tatil için geldiği baba evi olan Samsun’da öğrendi.
Terör örgütü PKK’ya yönelik operasyonların sürdüğü Cizre’nin Dağkapı Mahallesi’nde güvenlik güçleri ile terör örgütü arasında çıkan çatışmada şehit düşen Özel Kuvvetler Komutanlığı bünyesinde görev yapan bordo bereli Üsteğmen Uğur Taşçı’nın eşi İngilizce öğretmeni Esra Taşçı acı haberi tatil için geldiği baba evinde aldı.
Samsun’un İlkadım İlçesi’nde bulunan Bahçelievler Mahallesi’nde okulların yarıyıl tatiline girmesinin ardından bugün geldiği babası emekli polis memuru Mahmut Davulcu’nun evinde acı haberi alan Esra Taşçı ve aile yakınları gözyaşlarına boğulurken, 5 aylık evli olan çiftin Ankara’da yaşadığı bordo bereli şehit Üsteğmen Uğur Taşçı’nın cenazesinin ise İstanbul’a götürüleceği öğrenildi.
TSK'DAN AÇIKLAMA
Genelkurmay Başkanlığı Türk Silahlı Kuvvetleri, Şırnak'ın Cizre İlçesi'nde devam eden operasyonlar sırasında, PKK'lı teröristlerce yapılan silahlı saldırı sonucu 1 askerin şehit olduğunu açıkladı. Genelkurmay'ın açıklamasında ayrıca bugünkü operasyonlarda şu an itibariyle 7 PKK'lı teröristin etkisiz hale getirildiği belirtilerek operasyonlara devam edildiği bildirildi.
Genelkurmay Başkanlığı'nın internet sitesinden yapılan açıklama şöyle: "23 Ocak 2016 tarihinde Şırnak ili Cizre ilçesinde devam eden operasyonlar esnasında, bölücü terör örgütü mensubu teröristlerce yapılan silahlı saldırı sonucu bir kahraman silah arkadaşımız ağır yaralanmış, kaldırıldığı hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak saat 16.20'de şehit olmuştur.
Bugünkü operasyonlar esnasında şu an itibariyle yedi bölücü terör örgütü mensubu terörist etkisiz hale getirilmiş olup operasyonlara devam edilmektedir. Bizleri derin bir acı ve üzüntüye boğan bu saldırılarda hayatını kaybeden aziz şehidimize Allah'tan rahmet, şehidimizin değerli ailesine, yakınlarına, Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarımıza ve Yüce Türk Milletine başsağlığı ve sabır temenni ediyoruz" Hürriyet

En acı sömestr; Beyin ölümü gerçekleşti

Balıkesir'in Bandırma İlçesi’nde önceki gün karnesini alırken rahatsızlanan Hasan Atlı Ortaokulu öğrencisi Açelya Ergin’in, öğretmenleri tarafından götürüldüğü Bandırma Devlet Hastanesi’nde beyin ölümü gerçekleşti. Açelya’nın yoğun bakım ünitesindeki tedavisi devam ederken ailesinin tek çocukları olan kızlarının ölümü halinde organlarının bağışlanması için izin verdiği öğrenildi.

Bandırma’da Hasan Atlı Ortaokulu 7’nci sınıfa giden Açelya Ergin önceki gün sömestre tatili nedeniyle okullarında düzenlenen törende karnesini alınca aniden rahatsızlandı. Bayılan Açelya Ergin öğretmenleri tarafından hemen Bandırma Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.
Erdek İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nde Şube Müdürü olarak görev yapan Bahadır Ergin’in kızı olan ve beyninde baloncuk oluşan Açelya Ergin’in bugün akşam saatlerinde beyin ölümü gerçekleşti.
Açelya’nın yoğun bakım ünitesindeki tedavisi devam ederken ailesinin tek çocukları olan kızlarının ölümü halinde organlarının bağışlanması için izin verdiği öğrenildi.

Mustafa Koç bugün son yolculuğuna uğurlanıyor

Kalp krizi sonucu hayatını kaybeden Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, bugün son yolculuğuna uğurlanıyor. Koç'un cenazesine Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Davutoğlu ve CHP Lideri Kılıçdaroğlu katılım gösterecek. Türkiye'yi yasa boğan cenaze nedeniyle bugün İstanbul'da bazı yollar kapalı.

Koç için ilk tören Üsküdar Nakkaştepe'deki Koç Holding Genel Müdürlük binasında düzenlendi.  
İLK TÖREN KOÇ HOLDİNG'DE GERÇEKLEŞTİKoç Holding'deki ilk tören yarım saat sürdü. Mustafa Koç'un törene beyaz bir cenaze arabasıyla getirildiği görüldü. 
Yaklaşık yarım saat süren tören sonrasında Koç'un cenazesi Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Tatbikat Camisi'ne doğru yola çıktı. 
TÜM HAZIRLIKLAR TAMAMMustafa Koç’un cenaze namazının kılınacağı Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Tatbikat Camisi'nde tüm hazırlıklar tamamlandı.
100 METRELİK ÇELENK KUYRUĞUCenazenin düzenleneceği camiden canlı yayın yapan televizyon kanalları, camide iki kollu 100 metrelik çiçek ve hayır kurumlarına bağış yapanların isimlerinin yer aldığı çelenklerin bulunduğunu belirtti. 
FENERBAHÇE'DEN SİYAH DESTEKFenerbahçe taraftarlarının bugün Darüşşafaka ile oynayacağı basketbol karşılaşmasına tamamen siyah kıyafetlerle gitme kararı aldığı belirtildi. 
Mustafa Koç koyu Fenerbahçeli olmasıyla biliniyor.
CUMHURBAŞKANI KATILIYOR
Törene, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da katılacak. 
Koç'un cenazesi Zincirlikuyu Mezarlığı'nda defnedilecek.

23 Ocak 2016 Cumartesi

'Gideceğim yerde para gerekmiyor' dedi 700 bin doları dağıttı

Sırbistan'ın dağlık bir köyünde, 70 dolarlık emeklilik maaşıyla kerpiç bir evde tek başına yaşayan 86 yaşındaki bir kadın, Avustralya'daki kocasından kalan yaklaşık 700 bin dolarlık (yaklaşık 2 milyon 100 bin TL) mirası kendisine yardım eden köylülere dağıttı.
Vecernje Novosti gazetesinin haberine göre, Mariya Zlatiç adlı kadının Avustralya'da marangozluk yapan kocasının 2011'de öldüğü ortaya çıktı. Zlatiç, köylülerin yardımıyla Avustralya'nın Belgrad Büyükelçiliği'ne başvuruda bulundu ve para hesabına yatırıldı.
Ancak Zlatiç, gazeteye açıklamasında "Yakında gideceğim yerde paraya ihtiyacım olmayacak. Bu yüzden tüm parayı dağıttım. Şimdilik emekli maaşım bana yetiyor" dedi.
Mariya Zlatiç ve kocası Momlica Zlatiç, 1956'da birlikte Avustralya'ya gitti. Ancak Mariya Zlatiç, iki yıl sonra hasta annesine bakmak için ülkesine geri döndü ve bir daha Avustralya'ya gitmedi.
Mariya Zlatiç'in, Avustralya'da sığır çiftlikleri satın alan kocasıyla birkaç kez görüştüğü belirtiliyor.
Mirasını alabilmesi için Zlatiç'e yardım eden bir kadın, "Mariya, parası olmasına rağmen, daha rahat bir eve geçmek istemedi" dedi. BBC Türkçe

Kamer Genç'ten unutulmaz Atatürk konuşması!

CHP Tunceli eski milletvekili Kamer Genç, Atatürk ilkelerine bağlılığını birçok konuşmasında dile getirmişti.

O gün TBMM Genel Kurulu, Başkanvekili Meral Akşener başkanlığında toplanmıştı.
CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç, gündemdışı konuşmalara geçilmeden önce yerinden kalkarak, geçen haftaki ifadelerini düzeltmek için söz istedi.
Genç, mevzuattan "sakat", "çürük" ve "özürlü" ibarelerin çıkarılmasını öngören düzenlemenin görüşmelerinde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin'e soru sorduğunu belirterek, "Geçen hafta Fatma Hanım'a soru sordum. Bakanlığın oturduğu binayı hangi holdingten kaça kiraladığını sordum?" dedi.
Genç'in, 18 Mart Çanakkale Zaferi nedeniyle hazırlanan dergiye işaret etmesi üzerine AK Parti'li milletvekilleri sıra kapaklarına vurarak tepki gösterdi.
AK Parti Gaziantep Milletvekili Mehmet Erdoğan'ın kürsüye yürümesine, CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce engel oldu. AK Parti'lilerin "özür dile" diye bağırmaları üzerine Akşener, birleşime ara verdi.
Arada Akşener, grup başkanvekilleri ile görüştü. Bu sırada TBMM İdare Amiri Malik Ecder Özdemir, AK Parti sıralarına giderek kendileriyle konuştu.
Aradan sonra Akşener birleşimi açarken Genç, yerinden kalkarak söz istedi. Akşener, Genç'e söz verirken, "Düzeltmek için geliyorsunuz. Lütfen sözlerinizi düzeltin" dedi.
İkinci kez kürsüye çıktı
Genç, kürsüye gelerek, geçen hafta yaptığı konuşmada Şahin'e soru sorduğunu belirterek, "18 Mart Çanakkale Zaferi için Çanakkale'ye gittim. Fatma Şahin bir dergi hazırlamış ve önsüzünde 'Çanakkale Zaferi'ni kıymetli komutanlar kazanmıştır' diyor. Çanakkale Zaferi'ni kazanan yüce Atatürk'tür. Yüce Atatürk lafını niye ağzınıza almıyorsunuz? O yüce Atatürk olmasaydı siz hangi devletin vatandaşı olurdunuz? Bu Atatürk'e neden bu kadar düşman gözüyle bakıyorsunuz?
Tarihi bir gerçeği de ifade ettim; eğer Atatürk İstiklal Savaşı'nı kazanmasaydı, Cumhuriyet'i kurmasaydı, kadınlara hakları tanımasaydı siz başka devletin vatandaşı olurdunuz. Gaziantep'i Fransızlar işgal etmişti. Fransız vatandaşı olurdunuz. Osmanlı devletindeki bir gerçeğe işaret ettim; orada fesli bir erkek önde gidiyor, 4 kara çarşaflı kadın arkasında. Şahin bakanlığıyla ilgili yönetmeliklerde Türk ve Atatürk ifadelerini çıkarmış. Bu ne demek; Atatürk'e yönelik özel bir kin..." diye konuştu. (medyafaresi.com.tr)

Annesi Mustafa Koç'un yanından ayrılmıyor!

Önceki gün kalp krizi nedeniyle hayatını kaybeden Mustafa Koç, Nişantaşı'ndaki Amerikan Hastanesi'nde bekletiliyor. Anne Çiğdem Simavi, 2 gündür hastaneden ayrılmıyor.

Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, önceki sabah İstanbulKanlıca’daki yalısında spor yaparken kalp krizi geçirmiş ve Nişantaşı Amerikan Hastanesi’nde 56 yaşında hayata veda etmişti.
Cenaze halen Koç Holding’e ait Amerikan Hastanesi’nde bekletiliyor. Oğlu Mustafa Koç’un ölüm haberini diğer oğulları Ömer ve Ali Koç’tan alan anne Çiğdem simavi hastaneden ayrılmıyor.
İKİ GECEDİR HASTANEDE
Çiğdem simavi, son iki geceyi Amerikan Hastanesi’nde kendisine ayrılan özel odada geçirdi. Çiğdem simavi’nin oğlunu yalnız bırakmamak için hastanede kaldığı öğrenildi. Mustafa Koç’un yarın Altunizade’deki Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde yapılacak cenaze törenine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanı sıra, Koç Holding’in ortağı yabancı şirketlerin yöneticileri de katılacak.
Çiğdem Simavi, üç oğlunun babası Rahmi Koç’tan 1973’te boşanmıştı.
BİR BABANIN EN ZOR SAATLERİ
Mustafa Koç’un babası Rahmi Koç, dün Taksim’de Koç Holding’e ait Divan Oteli’nde ailesiyle birlikte taziyeleri kabul etti. Bitkin görünen Rahmi Koç, iş, sanat, spor ve politika dünyasından çok sayıda isimle bir araya geldi. Aile, bütün hafta 16.00-19.00 arası Divan Otel’de taziyeleri kabul etmeye devam edecek.

Yılmaz Özdil'in İki Mustafa yazısı sosyal medyayı salladı

Sözcü gazetesi yazarı Yılmaz Özdil, dün kaleme aldığı Mustafa Koç yazısıyla büyük ses getirmiş, herkes onu konuşmuştu. Özdil, bugün de köşesinde Mustafa Koç'a yer verdi...


İşte Yılmaz Özdil'in bugünkü yazısı...
Sene 2004.
Londra’daki Madame Tussauds Müzesi’nde Mustafa Kemal’in balmumu heykeli vardı. Ancak, Mustafa Kemal olduğuna bin şahit isterdi. Raşitik bir vücut, alakasız bir surat, ne saçı benziyordu, ne göz rengi tutuyordu. Üstelik, müzede sergilendiği yer adeta kıyıda köşedeydi, büyük devlet adamlarına ayrılan bölümde değildi.
*
Müzeyi her sene bir milyon kişi ziyaret ediyordu, Türk vatandaşları gördükçe kahroluyor, yabancılar ise Atatürk’ü böyle tanıyordu.
*
Londra’ya her giden aynı şikayetle dönüyordu ama, sayın devletimiz, sayın hükümetimiz kılını kıpırdatmıyordu…
Mustafa Koç el koydu!
*
(Madame Tussauds müzesindeki tuhaf heykelden rahatsızlık hissedenlerin başında, varlığıyla onur duyduğumuz Profesör Yılmaz Büyükerşen geliyordu. Kendimiz yapmazsak, elaleme bırakırsak, olacağı bu diye düşünmüş ve sırf bu nedenle balmumu heykel çalışmaya başlamıştı. Büyükerşen’in çabalarından önce Türkiye’de balmumu heykel yapmak için malzeme bile üretilmiyordu. Dönemin hava kuvvetleri komutanı İbrahim Fırtına, Eskişehir’de görev yaptığı sırada, Profesör Büyükerşen’in çabalarına şahit olmuştu. Bir vesileyle biraraya geldiklerinde Mustafa Koç’a anlattı. Fikri ateşledi. Mustafa Koç, balmumu heykelde en yetkin ismimiz Profesör Büyükerşen’i aradı, projenin başına geçer misiniz diye sordu. Cevap, elbette evetti.)
*
Koç grubu, Madame Tussaud müzesiyle temas kurdu, resmi teklifini iletti: “Atatürk heykelini değiştirmek istiyoruz, Profesör Yılmaz Büyükerşen’in kontrolünde olacak, gereken neyse yapmaya hazırız.”
*
Müze tarihinde böyle bir değişikliğin örneği yoktu. Mırın kırın ettiler, olmaz öyle şey filan dediler. Koç grubu bastırdı.
*
Müze yönetimi iki şartla kabul etti. Müzenin başheykeltıraşı, Profesör Büyükerşen’le birlikte çalışacaktı, Koç grubu tüm masrafları karşılayacak, üstüne 70 bin pound ödeyecekti.
*
Derhal kabul edildi. İki şarta, iki karşı şartla cevap verildi. Müzenin heykeltıraşı öncelikle Lord Kinross’un Atatürk biyografisini okuyacak, ardından Anıtkabir’i görecek, sonra heykele başlayacaktı. Çünkü Atatürk, sadece vücut ölçülerinden, fotoğraflarından ibaret değildi. Atatürk’ün dehasını, ışıltısını tanımadan, Türk milletinin Atatürk’e sevgisini, saygısını tanımadan, Atatürk’ü Atatürk’e benzetebilmesi mümkün değildi.
*
Atatürk’ün 50 yaşındaki hali yansıtılacaktı. 10 Kasım 1938’de vefatından hemen sonra alınan ve Anıtkabir’de korunan birebir yüz maskı kopyalandı. Vücut ölçülerini ve karizmasını ortaya koyan fotoğraflarını Profesör Büyükerşen verdi.
*
(Parantez açalım… Bu projeye vesile olan İbrahim Fırtına, asrın iftirasıyla Silivri’ye tıkıldı. Bu projenin, Atatürk’e dair tüm askeri organizasyonunu üstlenen, değerli arkadaşım kurmay albay İsmet Çınkı, asrın iftirasıyla Maltepe’de yatırıldı. Bu memlekette Atatürk’ü sevmenin maalesef ciddi bedeli var… Parantezi kapatalım.)
*
Bir sene çalışıldı.
Gerçeğe yakışır, muhteşem bir heykel ortaya çıktı.
*
Ayrıca…
Koç Grubu’nun sözleşmesi gereğince, heykelin yeri değiştirildi. Ana salon tabir edilen, büyük liderlerin sergilendiği bölüme taşındı.
*
Törenle açılışı yapılacaktı.
Gününü Mustafa Koç belirledi.
*
10 Kasım 2005.
Ölüm yıldönümünde, doğacaktı.
*
O zamanlar atv haber’in başındaydım. Atv de henüz havuz medyası değildi. Madame Tussauds müzesinden özel izinle canlı yayın yaptık. Koç Grubu tarafından yenilenen Atatürk’ün balmumu heykelini, açılışından bir saat önce Türkiye’ye gösterme onurunu yaşadık.
*
(30 dakika yayın yaptık. İzlenme rekoru kırıldı. Telefonlarımız kilitlendi. Yurttaşlar ağlayarak arıyor, tekrarını istiyordu. Ana haber bülteni, o gün ve ertesi gün, üç defa tekrar yayınlandı.)
*
Mustafa Koç canlı yayınımıza katıldı. Yandaş medyaya biat etmediği için işten çıkarılacak olan değerli arkadaşım Korcan Karar’ın sorularını yanıtladı. Neden bu işe el koyduğunu anlattı.
*
“Atamızı aklımızda ve kalbimizde taşıdığımız biçimde, yani gerçek hatlarıyla tanıtmak istedik. Gururluyum, heyecanlıyım. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ulu önder Mustafa Kemal Atatürk, fiziken aramızda olmasa da, 20’nci yüzyılın liderleri arasında, peşinden kitleleri sürükleyebilecek karizmaya ve öngörüye sahip… İdealleri halen yaşayan, fikirleri ölümsüz bir başka lider yok. Atatürk Türkiyesi’ni çağdaş uygarlığın ilerisine taşımak, ülkemizi ve tarihimizi uluslararası platforma doğru tanıtmak için, üzerimize düşenleri yapmayı bir borç biliyoruz.”
*
2003’te Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı olan Mustafa Koç’un, bu koltukta bizzat gerçekleştirdiği ilk sosyal sorumluluk projesi buydu. İlk imzasını Mustafa Kemal’le atmıştı.
*
Ailesi ona mübarek bir isim verdi.
O da isminin hakkını verdi.
*
Ve önceki gün, sosyal medyadan hayatının son paylaşımlarını yaptı.
Bu defa Havana’da adaşı’nın yanındaydı.
*
Güle güle Mustafa Koç.
Nur içinde yat.
Seni hep güzel hatırlayacağız.
Hep Mustafa’yla hatırlayacağız.

Kadın popçuya erkek arkadaş yasağı kalktı

Japonya’da genç kadınlardan oluşan pop gruplarının üyelerine getirilen “erkek arkadaş yasağı” mahkeme kararıyla iptal oldu.

Adı açıklanmayan 23 yaşındaki kadın şarkıcının bir erkek arkadaşının olduğu ortaya çıkınca, bağlı olduğu müzik şirketi, bu duruma karşı önceden hazırladığı anlaşmayı gündeme getirerek, 59 bin sterlin (250 bin TL) tazminat talep etti. Ancak mahkeme, anlaşmaya rağmen bunun Japon anayasasının garanti altına aldığı kişinin bireysel özgürlüğünün ihlali olduğuna karar vererek, şirketin talebini reddetti. 

Nihat Özdemir’in eşi vefat etti

Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir’in eşi Gülseren Özdemir bir süredir tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti.
Hayatını kaybeden Gülseren Özdemir'in eşi Nihat Özdemir uzun yıllar Fenerbahçe Spor Kulübü'nde yöneticilik yapmıştı. Gülseren Özdemir'in vefatından sonra Fenerbahçe yayımladığı taziye mesajında Gülseren Özdemir'in uzun süredir Amerika'da bir hastanede tedavi gördüğünü belirtti.
İşte Fenerbahçe'nin o açıklaması: 

Dondu, 13 gün sonra dirildi

Donarak öldüğü sanılan genç, doktorların çabasıyla 13 gün sonra uyandırıldı. Uzmanlar, donan insanların günler sonra bile hayatlarının kurtarılma şansı olduğunu açıkladı.


ABD'nin Pennsylvania eyaletinin Tresckow kasabasında bir yıl önce donmuş halde bulunan ve doktorların müdahalesi sonucu 13 gün sonra uyanan Justin Smith (26), yaşadıklarını “Bir rüyadan uyanmış gibiydim ama rüya değildi” diye anlattı.
Smith, bir eğlence mekânından eve yürüyerek dönerken yolda donmuş ve onu aramaya çıkan babası tarafından bulunmuştu.
ÖNCE ÖLDÜĞÜNÜ SANDILAR
İlk işaretler 12 saattir kar altında kaldığı düşünülen gencin öldüğünü gösteriyordu.
Lehigh Valley Hastanesi’nden Dr. Gerald Coleman, saatlerce kalp masajı yapmış ve bedene kan pompalayan bir makinenin yardımıyla Justin Smith’in kalbini yeniden çalıştırmayı başarmıştı.
13 gün sonra da gözlerini açan Smith yaşama döndü.

Kamer Genç'in vasiyeti

Türk siyasi hayatının en renkli isimlerinden olan eski CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç 76 yaşında hayatını kaybetti. Genç, bir süredir kanser tedavisi görüyordu. 76 yaşındayken hayatını kaybeden Kamer Genç için pazar günü saat 14.00'te Kartal Cemevi'nde cenaze töreni düzenlenecek. Genç'in cenazesi Pazartesi günü ise Tunceli Cemevi'nde saat 10.00'da, Nazimiye Cemevi'nde de saat 12.00'de yapılacak törenlerin ardından, vasiyeti üzerine Ramazan Köyü'nde toprağa verilecek. Genç'in son günlerinde yakınlarına ''Beni Tunceli'ye tabutuma sarılı Türk bayrağı ile götürün'' dediği öğrenildi.

Pankreas kanseri nedeniyle İstanbul Gayrettepe’deki Florance Nightingale Hastanesi’nde tedavi gören Genç, dün akşam 17.10 sıralarında yaşamını yitirdi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da dün öğle saatlerinde Genç’i hastanede ziyaret ederek, “Allah şifalar versin, sağlık versin demenin ötesinde bir şey söylemek çok zor” demişti.
Hastalığı nedeniyle, 7 Haziran 2015 seçimlerinde milletvekili adayı gösterilmeyen Genç, tedavi için ABD’ye gitmişti. 28 Ekim 2015 tarihinde Pankreas kanseri teşhisiyle bir süre ABD’de tedavi gören Genç, Sağlık Bakanlığı’na ait bir ambulans uçakla New York’tan Türkiye’ye getirilmişti. Siyasi yaşamı boyunca renkli simalardan biri olan Genç, siyasi tartışmalarıyla hafızalarda yer edinmişti.
4 DÖNEM VEKİL SEÇİLDİ
23 Şubat 1940’ta Tunceli Nazimiye’de doğan Genç, 1960’da Ankara’da Maliye Okulu’na yatılı olarak girdi. 1966’da Ankara İktisadi Ticari İlimler Akademisi’ni bitirdi. Yüksek lisansını Paris Uluslararası Amme İdaresi Enstitüsü’nde tamamladı.
1966 yılında girdiği Danıştay sınavını kazanan tek isim oldu. Danıştay Tetkik Hâkimliği ve Savcılığı görevlerinde bulundu. 1983-1987’de mali müşavirlik yapan Genç, 4 dönem peş peşe milletvekili seçildi.
14 Aralık 1987 tarihinde 18.dönem SHP Tunceli milletvekili seçilen Kamer Genç, ardınan 6 Kasım 1991 tarihinde 19. Dönem SHP Tunceli milletvekili, 8 Ocak 1996 tarihinde 20. Dönem DYP Tunceli milletvekili, 18 Nisan 1999 tarihinde 21. Dönem DYP Tunceli milletvekili seçildi.
23. ve 24. dönem CHP Tunceli milletvekilliği yapan Genç, 1993’ten 1995’e kadar, 1996’dan 1999’a kadar ve 2001-2002 arası TBMM Başkanvekilliği yaptı.
İyi düzeyde Fransızca bilen Genç, 1967 yılında Sevim Genç ile evlenmiş, Seçkin ve Seçil adında iki çocuğu bulunuyordu.
VASİYETİ TUNCELİ’DE SONSUZLUĞA UĞURLANMAK
İstanbul'da tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden CHP eski Tunceli Milletvekili 76 yaşındaki Kamer Genç'in vasiyeti üzerine memleketi Tunceli'nin Nazımiye İlçesi Ramazan Köyü'nde toprağa verilmesi bekleniyor.
Genç'in son anlarında yanında ailesi ve yakın arkadaşlarının bulunduğu belirtildi. Genç'in son anlarında yakınları ile sürekli Tunceli'nin Nazımiye ve Pülümür ilçelerindeki akrabalarından bahsettiği öğrenildi. 
TÜRK BAYRAĞI İSTEĞİ

Tuncelilerden kente sahip çıkmalarını istediği belirtilen Genç'in daha önce Tunceli'de defnedilmesi vasiyet ettiği ortaya çıkmıştı. Genç, yakınlarına, "Ben iyileşmezsem ve ölüme yenik düşersem beni kesinlikle memleketim Tunceli'nin Nazımiye İlçesi Ramazan Köyü'nde gömün. Beni Tunceli'ye tabutuma sarılı Türk bayrağı ile götürün" dediği öğrenildi.
Kamer Genç'in yakınları ile CHP genel merkezi yetkilileri cenaze programı yaptıkları ve Ankara'da yapılacak törenlerin ardından Tunceli'ye getirileceği belirtildi.
PAZAR GÜNÜ KARTAL CEMEVİ'NDE TÖREN
76 yaşındayken hayatını kaybeden Kamer Genç için pazar günü saat 14.00'te Kartal Cemevi'nde cenaze töreni düzenlenecek. Genç'in cenazesi Pazartesi günü ise Tunceli Cemevi'nde saat 10.00'da, Nazimiye Cemevi'nde de saat 12.00'de yapılacak törenlerin ardından, vasiyeti üzerine Ramazan Köyü'nde toprağa verilecek. 
BAHÇELİ'DEN KAMER GENÇ'İN EŞİNE TAZİYE MESAJI

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Kamer Genç'in eşine taziye mesajı gönderdi.
Bahçeli, baş sağlığı mesajında Kamer Genç'e Allah'tan rahmet dileyerek "Değerli Siyaset Adamı Eski Tunceli Milletvekili Saygıdeğer Eşiniz Kamer Genç Bey'in vefatını derin bir üzüntü ile öğrenmiş bulunmaktayım. Türk Siyasi hayatına büyük katkıları olan Merhum Kamer Genç Bey'e Yüce Allah'tan rahmet; başta şahsınız olmak üzere, tüm yakınlarına, sevenlerine ve aziz milletimize başsağlığı diliyorum" ifadelerini kullandı. 
KILIÇDAROĞLU: BİR VEDANIN YAŞANDIĞINI HİSSETMİŞTİM
 CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Tunceli eski Milletvekili Kamer Genç'in vefatı dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Kılıçdaroğlu, "Kendisini bugün tedavisinin sürdüğü hastanede ziyaret ettiğimde, bir son buluşmanın, bir vedanın yaşandığını hissetmiştim. Ancak Cemal Süreya'nın 'Her ölüm erken ölümdür' dizesinin anımsattığı duyguyla anmak isterim ki ölümü kendisine yakıştırmak istememiştim" dedi.
"KAMER GENÇ'İ DOĞDUĞU TOPRAKLARA, TUNCELİ'YE DEFNEDECEĞİZ"
İstanbul'da tedavi gördüğü hastanede 76 yaşında hayatını kaybeden Kamer Genç için taziye mesajı yayımlayan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, Genç'i tedavisinin sürdüğü hastanede ziyaret ettiğinde hissettiklerini anlattı. Kılıçdaroğlu'nun baş sağlığı mesajı şöyle:
"Türkiye siyasetinin, demokrasi mücadelesiyle özdeş ismi Sayın Kamer Genç'i kaybettik. 1940 yılında Tunceli'nin Nazimiye ilçesinde doğan Kamer Genç, son nefesini verdiği bugüne kadar Cumhuriyetimizin kurucu ilkelerine bağlı bir Cumhuriyet çocuğu olarak yaşadı.
İnşaat işçiliğiyle başlayan yaşam mücadelesini, Vergi Denetmenliği, Danıştay Tetkik Hâkimliği ve Serbest Müşavirlik yaparak sürdürdü. 12 Eylül Askeri Darbesi sonrasında üyesi olduğu Danışma Meclisi'nde parlamenter demokrasinin ve insan haklarının yılmaz savunucusu oldu. Danışma Meclisi'nden istifa ettiği 1983 yılına kadar inandığı ilkelerden vazgeçmeksizin görev yaptı. TBMM'de görev aldığı 6 yasama döneminde de hakkın, adaletin, eşitliğin ve siyasi ahlakın öncüsü oldu. Tunceli'nin 'Kamer Ağabeyi' Kamer Genç, benim için her zaman 'Kamer Bey' diye hitap etmekten onur duyduğum örnek bir isimdi. Kendisini bugün tedavisinin sürdüğü hastanede ziyaret ettiğimde, bir son buluşmanın, bir vedanın yaşandığını hissetmiştim. Ancak Cemal Süreya'nın 'Her ölüm erken ölümdür' dizesinin anımsattığı duyguyla anmak isterim ki ölümü kendisine yakıştırmak istememiştim. Cumhuriyet Halk Partisi ailesinin eşsiz üyelerinden biri olan Sayın Kamer Genç'i doğduğu topraklara, Tunceli'ye defnedeceğiz. O'nun yokluğunun yaratacağı eksikliği, kendisini yürekten bağlı hissettiği Cumhuriyetimizi daha da yücelterek gidereceğiz. Bu duygularla Sayın Kamer Genç'e Allah'tan rahmet; ailesine, tüm sevdiklerine, Tuncelililere ve Türkiye Cumhuriyeti'nin tüm vatandaşlarına başsağlığı diliyorum"
KAMER GENÇ KİMDİR
Kamer Genç, 23 Şubat 1940'da Tunceli Nazimiye'de doğdu. Babasının adı Ali, annesinin adı Hadice'dir.
Vergi Denetmenliği, Danıştay Tetkik Hâkimliği ve Savcılığı; Ankara İktisadî ve Ticarî İlimler Akademisini bitirdi. Yüksek lisansını Paris Uluslararası Amme İdaresi Enstitüsü'nde tamamladı.

Danıştay Tetkik Hâkimliği ve Savcılığı görevlerinde bulundu. Serbest mali müşavir olarak çalıştı. İki kitabı yayınlandı.

Danışma Meclisi Tunceli Üyesi oldu. 1983'de Danışma Meclisi Üyeliğinden istifa etti. Danışma Meclisi Başkanlık Divanı Kâtip Üyeliği görevinde bulundu. 

18, 19, 20, 21 ve 23. Dönemde Tunceli Milletvekili seçildi. 20 ve 21. Dönemde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanvekilliği görevini yürüttü.
İyi düzeyde Fransızca bilen Genç, evli ve 2 çocuk babasıydı.
EŞİ, KAMER GENÇ’İ BÖYLE ANLATMIŞTI
Kamer Genç’in eşi, emekli öğretmen Sevim Genç, 2011’de Hürriyet’e verdiği bir röportajda ünlü siyasetçiyi şöyle anlatmıştı:
“Siyasi hayatımız 1981’de Danışma Meclisi üyeliğiyle başladı. Bir gün arabada gidiyoruz. Radyoda haberler var. ‘Mehmet Ali Ağca’nın idam dosyası oylamasında 149 kabule karşılık bir ret oyu çıktı’ denildi. 
‘Hangi akılsız Ağca’nın idamına ret oyu verdi’ dedim. Eşim ‘Ben’ dedi. Eşim tüm idamlara karşıydı, Ağca’ya mahsus değildi bu tepkisi. Askeri dönemde de çok çıkışları oldu ve Danışma Meclisi üyeliğinden istifasını vererek ayrıldı. Bir albayla konuşurken eşimin askerlere çıkışından çok endişe ettiğimi söylemiştim. ‘Askerler cesur insanları sever, hiç merak etmeyin’ demişti. Çok da takdir görmüştü o dönem. Sonra milletvekili olarak girdi TBMM’ye.
Bir keresinde uçakta rahmetli Alparslan Türkeş ile ihtilaf olmuş aralarında. Bir sürü ölüm tehditleri aldık. Çok endişeye kapıldığım anlar oldu. Telefon geceyarısı da gelse hiçbir zaman kapatmadık. Hemşerilerimizi evde ağırladığımız da olmuştur.
Bir keresinde kadının biri Almanya’ya gidecek, hırkayla gelmiş, montumu giydirip göndermiştim. Ben de severim insanları, kimseyle kırgınlığımız olmadı, hep memnun ayrılmışlardır. Ama terör olayları nedeniyle ben Kamer’le birlikte hiç gidemedim Tunceli’ye. Kamer istemedi daha doğrusu. Orada PKK yüzünden ev yapmayı da düşünmedik.
Eşime ‘Siyasete girme ya da yeter bırak’ demedim hiç. İnsanlara faydalı olmayı seviyor. Ailede özveri daha çok kadınlara kalıyor. İki çocuk ve bütün evin sorumluluğunu yıllardır ben taşıdım, hâlâ da öyle. Gel ocağı yak desen yakamaz. Herhalde ben de fırsat vermedim ev işleriyle ilgilenmesine.
Tatillere de hep çocuklarımla gittim. Eşimle doğru dürüst tatil yapamadık. Hatta çocuklar küçükken ‘Anne, babam da olsa aile oluruz değil mi’ diyorlardı. Şimdi kız ABD’de, oğlan burada. Hâlâ evlenmediler. Eşimin milletvekilliği bize insanların saygısını, sevgisini kazandırdı. Milletvekili eşleri tanıtılırken ‘Kamer Genç’in eşi’ dendiğinde en fazla alkışı ben alırdım.” Hürriyet