ÇATIDER Başkanı Yavuz, yılın ilk 3 ayında 415 işçinin, son 10 yılda da 11 bin içinin iş kazalarında hayatını kaybettiğini belirtti.
Çatı Sanayici ve İşadamları Derneği (ÇATIDER) Başkanı M. Nazım Yavuz, ölümlü iş kazalarının önemli bir bölümünün inşaat sektöründe meydana geldiğini, Türkiye’de son 10 yılda 11 bini aşkın işçi iş kazasında hayatını kaybettiğini söyledi. Yavuz, “Geçtiğimiz yıl 423 işçinin inşaatlarda çalışırken, 298 işçi ise yüksekten düşme sonucu öldü. 2016 yılının ilk üç ayında ise 415 işçi iş kazasında hayatını yitirdi” dedi.
ÇATIDER Başkanı Yavuz, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Haftası nedeniyle yaptığı açıklamada ölümlü iş kazalarının önemli bölümünün inşaat sektöründe görüldüğünü bildirdi. Yavuz, şöyle konuştu:
“Türkiye’de son 10 yılda 11 bini aşkın işçi iş kazasında hayatını kaybetti. Geçtiğimiz yıl 423 işçi inşaatlarda çalışırken, 298 işçi ise, yüksekten düşme sonucu öldü. 2016 yılının ilk 3 ayında ise 415 işçi iş kazasında hayatını yitirdi. İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nda yapılan değişiklikler, iş kazalarının önlenmesine ilişkin hayati düzenlemeler getirdi. İnşaat ve yalıtım sektörünün de bulunduğu 40 meslekte yeterlilik belgesi olmayan, 26 Mayıs 2016’dan itibaren çalışamayacak.”
EN ÇOK ÖLÜMLÜ KAZA İSTANBUL’DA
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi verilerine göre 2015 yılında yine Türkiye’nin hemen hemen her yerinde iş ölümü görüldüğünü bildiren Yavuz, şöyle devam etti:
“En çok ölümlü kaza İstanbul’da meydana geldi. 2015 yılında 423 işçi inşaatlarda çalışırken, 298 işçi yüksekten düşerek hayatını kaybetti. 2016 yılının ilk üç ayında ise 415 iş ölümü yaşanırken, sadece Mart ayında düşme nedeniyle 28, nesne düşmesi ve çarpması nedeniyle 4 işçi öldü. Ülkemizde son 10 yılda yaklaşık 11 bin işçi, iş kazalarında hayatını kaybetti. İnşaat sektörü, en fazla işçi ölümünün yaşandığı iş kolları arasında yer alıyor. Bu konuda alınan yasal tedbirler kadar eğitim de çok önemli, yasal düzenlemeler tek başına sorunu çözemez. Bu kazalarının sık görülmesinin temel sebepleri arasında, eğitimsizlik, ihmal, iş yerlerinde güvenlik önlemlerinin alınmaması ve işverenin bu tür önlemleri maliyet olarak görmesi gibi nedenler var. Standart bir iskele, uygun bir emniyet kemeri, kenar korumaları ya da en basitinden bir ağ gerilmesi bile düşmeleri önemli bir oranda engelleyebilir. İş sağlığı ve güvenliği eğitimlerinin meslek içine yayılması ve bu konudaki bilinç düzeyinin, sektörde yer alan herkesi kapsayacak biçimde yükseltilmesi gerekiyor.”
İş kazalarının yüzde 98’inin insan hatasından kaynakladığını belirten Yavuz, şunları söyledi:
“İnşaat sektörünün en önemli kollarından biri olan çatılarda çalışacak kişilerin yüksekte çalışma ve iş güvenliği konularında eğitimleri ve sertifikaları olmalı. ÇATIDER olarak konuyla ilgili hem ustalara hem de işverenlere yönelik eğitimler veriyoruz. 2013 yılında Milli Eğitim Bakanlığı ile bir protokol imzaladık ve Antalya’dan Sinop’a, Gaziantep’ten İzmir’e kadar Türkiye genelinde, bünyesinde İnşaat Teknolojisi Çatıcılık Dalı olan toplam 19 meslek lisesinde sektöre yönelik ‘Çatıcılık Kursu’ açma yetkisi aldık. 2014 Aralık ayı içinde Antalya’da Halk Eğitim ve Muratpaşa Meslek Lisesi ile birlikte açtığımız ‘Uyum ve Geliştirme’ kursu ile 24 çatıcıya belge verdik. 2015 Şubat ayı içinde Ankara’da Mimar Sinan Meslek Lisesi ile birlikte açtığımız kursları başarı ile bitiren 25 çatı ustası belgelendirildi. Kursiyerler Milli Eğitim Bakanlığı onaylı belge ile “ağır ve tehlikeli iş sınıfındaki çatı işlerinde çalışma hakkını” elde ediyor. Kurslarımızda çatı sistemleri eğitiminin yanında önemli bir başlığı ‘iş güvenliği ve işçi sağlığı’ oluşturuyor.”
İş sağlığı ve güvenliği konusunda işverenlere büyük görev düştüğünü de söyleyen Yavuz, 2013 yılı itibarıyla yürürlüğe giren 6 bin 331 Sayılı Yeni İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) Kanunu’nun, 1 çalışanı bulunsa bile tüm işverenleri ilgilendirerek birçok yükümlülük getirdiğini, ağır cezai yaptırımlar öngördüğünü vurguladı. Yavuz, şöyle “Kanunla ilgili 23 Nisan 2015 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan değişikliklerin de, duyarlılığı artıracağına inanıyoruz” dedi.
Yavuz, yapılan yasal düzenlemeyle aralarında inşaat ve yalıtım sektörünün de bulunduğu 40 meslekte yeterlilik belgesi olmayanın, 26 Mayıs 2016’dan itibaren çalışamayacağını, tehlikeli ve çok tehlikeli işlerde çalışanların mutlaka belge sahibi olması gerektiğini yineledi. DHA
3 Mayıs 2016 Salı
Anayasa Mahkemesi'nden üç siyasi parti için karar
Anayasa Mahkemesi, Adaletçi Kurtuluş Partisi, Ergenekon Partisi ve Gönül Birliği Yeşiller Partisinin dağılmış sayılarak, hukuki varlıklarının sona erdiğine karar verdi.
Anayasa Mahkemesinin konuya ilişkin kararları Resmi Gazetede yayımlandı. Kuruluşuna dair bildirisini 15 Ocak 2010'da İçişleri Bakanlığına vererek tüzel kişilik kazanan Ergenekon Partisi hakkında, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen iddianame ile kendiliğinden dağılma halinin ve buna bağlı olarak hukuki varlığının sona erdiğinin tespitine karar verilmesi istendi.
Anayasa Mahkemesince yapılan incelemede, Siyasi Partiler Kanunu gereğince, kuruluşundan itibaren 2 yıl içinde ilk büyük kongresini toplamak zorunda olan partininin büyük kongresini yapmadığı ve zorunlu organlarını oluşturmadığı belirlendi. Bu nedenle Ergenekon Partisinin dağılmış sayılarak, hukuki varlığının sona erdiğine, partinin tüm mallarının Hazine'ye geçmesine karar verildi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca, 27 Şubat 2012'de tüzel kişilik kazanan Adaletçi Kurtuluş Partisinin de ilk büyük kongresini yapmadığı ve zorunlu organlarını oluşturmadığı gerekçesiyle kendiliğinden dağılma halinin ve buna bağlı olarak hukuki varlığının sona erdiğinin tespitine karar verilmesi istendi.
Yüksek Mahkeme, bu partinin de büyük kongresini yapmadığı ve zorunlu organlarını oluşturmadığı tespitini yaparak, Adaletçi Kurtuluş Partisinin dağılmış sayılarak, hukuki varlığının sona erdiğine, partinin tüm mallarının Hazine'ye geçmesine karar verdi.
Partinin genel başkanı istedi
Gönül Birliği Yeşiller Partisi Genel Başkanı Eşref Yazıcıoğlu ise partisinin kendiliğinden dağılma halinin ve buna bağlı olarak hukuki varlığının sona erdiğinin tespitine karar verilmesini istedi. Yazıcıoğlu, 3 Kasım 2000'de tüzel kişiliğini kazanan ve 31 kurucu üye ile kurulan partiden tüm üyelerin istifa ettiğini, partinin kayıtlı üyesinin bulunmadığını, büyük kongrenin dahi yapılamayacak durumda olduğunu belirtti. Anayasa Mahkemesince bu başvuru yönünden yapılan incelemede de partinin hiçbir kayıtlı üyesinin bulunmadığının Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca da teyit edildiği belirtildi. Üyesi kalmaması nedeniyle Gönül Birliği Yeşiller Partisinin kuruluş amacının gerçekleşmesi olanaksız hale geldiğinden dağılmış sayılarak, hukuki varlığının sona erdiğine ve partinin tüm mallarının Hazine'ye geçmesine karar verildi. Üç siyasi partinin kapanmasıyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 14 Mart 2016 tarihi itibarıyla faaliyette bulunduğu tespit edilen siyasi partilerin sayısı 97'den 94'e indi. Hürriyet
Anayasa Mahkemesinin konuya ilişkin kararları Resmi Gazetede yayımlandı. Kuruluşuna dair bildirisini 15 Ocak 2010'da İçişleri Bakanlığına vererek tüzel kişilik kazanan Ergenekon Partisi hakkında, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen iddianame ile kendiliğinden dağılma halinin ve buna bağlı olarak hukuki varlığının sona erdiğinin tespitine karar verilmesi istendi.
Anayasa Mahkemesince yapılan incelemede, Siyasi Partiler Kanunu gereğince, kuruluşundan itibaren 2 yıl içinde ilk büyük kongresini toplamak zorunda olan partininin büyük kongresini yapmadığı ve zorunlu organlarını oluşturmadığı belirlendi. Bu nedenle Ergenekon Partisinin dağılmış sayılarak, hukuki varlığının sona erdiğine, partinin tüm mallarının Hazine'ye geçmesine karar verildi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca, 27 Şubat 2012'de tüzel kişilik kazanan Adaletçi Kurtuluş Partisinin de ilk büyük kongresini yapmadığı ve zorunlu organlarını oluşturmadığı gerekçesiyle kendiliğinden dağılma halinin ve buna bağlı olarak hukuki varlığının sona erdiğinin tespitine karar verilmesi istendi.
Yüksek Mahkeme, bu partinin de büyük kongresini yapmadığı ve zorunlu organlarını oluşturmadığı tespitini yaparak, Adaletçi Kurtuluş Partisinin dağılmış sayılarak, hukuki varlığının sona erdiğine, partinin tüm mallarının Hazine'ye geçmesine karar verdi.
Partinin genel başkanı istedi
Gönül Birliği Yeşiller Partisi Genel Başkanı Eşref Yazıcıoğlu ise partisinin kendiliğinden dağılma halinin ve buna bağlı olarak hukuki varlığının sona erdiğinin tespitine karar verilmesini istedi. Yazıcıoğlu, 3 Kasım 2000'de tüzel kişiliğini kazanan ve 31 kurucu üye ile kurulan partiden tüm üyelerin istifa ettiğini, partinin kayıtlı üyesinin bulunmadığını, büyük kongrenin dahi yapılamayacak durumda olduğunu belirtti. Anayasa Mahkemesince bu başvuru yönünden yapılan incelemede de partinin hiçbir kayıtlı üyesinin bulunmadığının Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca da teyit edildiği belirtildi. Üyesi kalmaması nedeniyle Gönül Birliği Yeşiller Partisinin kuruluş amacının gerçekleşmesi olanaksız hale geldiğinden dağılmış sayılarak, hukuki varlığının sona erdiğine ve partinin tüm mallarının Hazine'ye geçmesine karar verildi. Üç siyasi partinin kapanmasıyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 14 Mart 2016 tarihi itibarıyla faaliyette bulunduğu tespit edilen siyasi partilerin sayısı 97'den 94'e indi. Hürriyet
Yeni kimlik kartlarına yılda 90 lira kira
Pilot uygulaması Bolu’da gerçekleştirilen yeni kimlik kartlarına isteyenler e-imzasını kimliğine yükleyebilecek. Bunun karşılığında da yıllık 80-90 lira gibi bir ödeme yapacak.
Pilot uygulaması Bolu’da gerçekleştirilen yeni kimlik kartlarının dağıtımına Kırıkkale'de başlandı. 2018 yılına kadar dağıtımı tamamlanması beklenen ‘çip’li kimlik kartlarına yeni özelliklerin eklenmesiyle vatandaşlar kira ödemeye başlayacak
Yeni kimlikler bir çok özelliği içerisinde barındırıyor. Adeta bir USB görevi görecek olan akıllı kimlik kartı kişinin parmak izi, biyometrik bilgiler, avuç izi ve damar bilgisine kadar neredeyse tüm önemli bilgilerini içerecek. Kredi kartı büyüklüğünde olması sebebiyle taşınması daha kolay olan yeni kimlik kartları birçok işlemde de vatandaşa kolaylık sağlayacak. Hastane, eczane, okul, emniyet ve bankalardaki sistemlere entegre olacak kimlik kartlarıyla vatandaşların evrak işleri azalacak. Ayrıca e-devlet uygulamalarında kimlik doğrulama aracı olarak da kullanabilecek. Böylelikle kurumlara giderek vakit kaybının önüne geçilecek. Elektronik imza özelliği sayesinde elektronik ortamda işlemler daha hızlı ve kolay şekilde çözülecek. Tabi bütün bunlarında bir de bedeli olacak.
Türkiye’de e-imza hizmeti veren sayılı kuruluşlardan biri olan E-Güven’in Genel Müdürü Can Orhun, vatandaşların elektronik imzalarını yıllık bir ücret karşılığında bu kimliklerin içine entegre edebileceğini belirterek, “Yeni kimlik kartlarının üzerinde elektronik imzaya ayrılmış bir alan var. Bolu’da pilot uygulamada bu işi yaptık. İsteyenler e-imzasını kimliğine yükleyebilecek. Bunun karşılığında da yıllık 80-90 lira gibi bir ödeme yapacak. Bir anlamda kira ödeyecek” dedi. Konuyla ilgili olarak TÜBİTAK’la çalıştıklarını ifade eden Orhun, kimlik kartlarına e-imzanın yanı sıra farklı özelliklerin de eklenebileceğini söyledi. Orhun, bunun için kimlik kartlarının kullanımının yaygınlaşması gerektiğini kaydetti. Türkiye Gazetesi
Pilot uygulaması Bolu’da gerçekleştirilen yeni kimlik kartlarının dağıtımına Kırıkkale'de başlandı. 2018 yılına kadar dağıtımı tamamlanması beklenen ‘çip’li kimlik kartlarına yeni özelliklerin eklenmesiyle vatandaşlar kira ödemeye başlayacak
Yeni kimlikler bir çok özelliği içerisinde barındırıyor. Adeta bir USB görevi görecek olan akıllı kimlik kartı kişinin parmak izi, biyometrik bilgiler, avuç izi ve damar bilgisine kadar neredeyse tüm önemli bilgilerini içerecek. Kredi kartı büyüklüğünde olması sebebiyle taşınması daha kolay olan yeni kimlik kartları birçok işlemde de vatandaşa kolaylık sağlayacak. Hastane, eczane, okul, emniyet ve bankalardaki sistemlere entegre olacak kimlik kartlarıyla vatandaşların evrak işleri azalacak. Ayrıca e-devlet uygulamalarında kimlik doğrulama aracı olarak da kullanabilecek. Böylelikle kurumlara giderek vakit kaybının önüne geçilecek. Elektronik imza özelliği sayesinde elektronik ortamda işlemler daha hızlı ve kolay şekilde çözülecek. Tabi bütün bunlarında bir de bedeli olacak.
Türkiye’de e-imza hizmeti veren sayılı kuruluşlardan biri olan E-Güven’in Genel Müdürü Can Orhun, vatandaşların elektronik imzalarını yıllık bir ücret karşılığında bu kimliklerin içine entegre edebileceğini belirterek, “Yeni kimlik kartlarının üzerinde elektronik imzaya ayrılmış bir alan var. Bolu’da pilot uygulamada bu işi yaptık. İsteyenler e-imzasını kimliğine yükleyebilecek. Bunun karşılığında da yıllık 80-90 lira gibi bir ödeme yapacak. Bir anlamda kira ödeyecek” dedi. Konuyla ilgili olarak TÜBİTAK’la çalıştıklarını ifade eden Orhun, kimlik kartlarına e-imzanın yanı sıra farklı özelliklerin de eklenebileceğini söyledi. Orhun, bunun için kimlik kartlarının kullanımının yaygınlaşması gerektiğini kaydetti. Türkiye Gazetesi
2 Mayıs 2016 Pazartesi
AK Partili vekil Radiye Sezer Katırcıoğlu'na şok haber
AK Parti Kocaeli Milletvekili Radiye Sezer Katırcıoğlu’nun eşi Abdürrezzak Katırcıoğlu’nun 4 gündür kayıp olan yeğeni 26 yaşındaki Burak Katırcıoğlu, dere yatağında ölü bulundu. Burak Katırcıoğlu’nun ölümü otopsi sonucu belli olacak.
Bugün öğle saatlerinde, Yahya Kaptan Mahallesi’ndeki Kumla Deresi’ndeki cesedi görenler polisi aradılar. Olay yerine gelen polis ekipleri yaklaşık 1 metre derinliğindeki suyun içerisinde bulunan cesedi çıkardılar. Yapılan inceleme sonucu ölen kişinin 4 gündür kayıp olan Burak Katırcıoğlu olduğu belirlendi. Burak Katırcıoğlu’nun cenazesi Asri Mezarlık Morgu’na kaldırıldı. Burak Katırcıoğlu’nun ilk belirlemelere göre 4 gün önce suda boğulması sonucu öldüğü tespit edilirken, Adli Tıp Kurumu’nda yapılacak otopsi sonucu kesin ölüm nedeni belli olacak.
Ak Parti Kocaeli Milletvekili Radiye Sezer Katırcıoğlu’nun eşi Abdürrezzak Katırcıoğlu’nun yeğeni olan Burak Katırcıoğlu’nun kaybolması üzerine ailesinin polise başvurduğu öğrenildi. Asri Mezarlığa teşhis için gelen Azmi Katırcıoğlu oğlu Burak Katırcıoğlu’nun ölümüyle yıkılırken, gözyaşlarına boğuldu. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
Faruk KIYAK-Orhan UZUN / DHA
Bugün öğle saatlerinde, Yahya Kaptan Mahallesi’ndeki Kumla Deresi’ndeki cesedi görenler polisi aradılar. Olay yerine gelen polis ekipleri yaklaşık 1 metre derinliğindeki suyun içerisinde bulunan cesedi çıkardılar. Yapılan inceleme sonucu ölen kişinin 4 gündür kayıp olan Burak Katırcıoğlu olduğu belirlendi. Burak Katırcıoğlu’nun cenazesi Asri Mezarlık Morgu’na kaldırıldı. Burak Katırcıoğlu’nun ilk belirlemelere göre 4 gün önce suda boğulması sonucu öldüğü tespit edilirken, Adli Tıp Kurumu’nda yapılacak otopsi sonucu kesin ölüm nedeni belli olacak.
Ak Parti Kocaeli Milletvekili Radiye Sezer Katırcıoğlu’nun eşi Abdürrezzak Katırcıoğlu’nun yeğeni olan Burak Katırcıoğlu’nun kaybolması üzerine ailesinin polise başvurduğu öğrenildi. Asri Mezarlığa teşhis için gelen Azmi Katırcıoğlu oğlu Burak Katırcıoğlu’nun ölümüyle yıkılırken, gözyaşlarına boğuldu. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
Faruk KIYAK-Orhan UZUN / DHA
Bulut: Tuncay Özkan’ın karaciğerinde DDT izine rastlandı
CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan’ın, 6 yıl kaldığı Silivri Cezaevi’ndeki koşullar nedeniyle hasar gören karaciğerine Almanya’nın Frankfurt kentinde kök hücre tedavisi uygulandı. Cumartesi gecesi İzmir’e dönen Özkan, 3 ay boyunca evinden çıkamayacak, maskeyle dolaşacak ve kimseye dokunmayacak. Özkan, Ağustos ayında kök hücre tedavisinin ikinci uygulaması için yeniden Almanya’ya gidecek. Yakın arkadaşı gazeteci Adnan Bulut, yapılan biyopside Özkan’ın karaciğerinde DDT bulunduğunu öne sürdü.
Ergenekon Soruşturması ardından 6 yıl cezaevinde kalan CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan’ın karaciğerine Almanya’nın Frankfurt kentinde kök hücre tedavisi uygulandı. Bu yöntem Türkiye’de uygulanmadığı için Almanya’ye giden ve tedavi olmadığı takdirde doktorların 2 yıl ömür biçtiği Özkan, cumartesi gecesi İzmir’e döndü. Eşi Duygu Dikmenoğlu Özkan ve 1 yaşındaki oğlu Güneş ile birlikte yaşayan Özkan’ın enfeksiyon riskine karşı evin içinde maskeyle dolaştığı ve kimseyle temas etmediği öğrenildi.
Yakın arkadaşı gazeteci Adnan Bulut, yapılan biyopside Özkan’ın karaciğerinde DDT bulunduğunu öne sürerek şöyle konuştu:
"Silivri’deki cezaevi koşulları nedeniyle Tuncay Özkan’ın karaciğeri 3’te 1 oranında hasar gördü. Kök hücre tedavisine karar verildi, ancak Türkiye’de uygulanmadığı için Almanya’ya gitti. Orada yapılan tahlillerde ve karaciğerinden alınan biyopside radyasyon ve yediği yiyeceklerden kaynaklı DDT (böcek ilacı) izine rastlandı. Bunda bir kasıt var mı yok mu bilmiyoruz. Bu nedenle karaciğere kök hücre yüklemeleri yapıldı. Karaciğerin temiz hücresi alındı ve kök hücre tedavisi ile karaciğere nakledildi. Bir hafta boyunca bu uygulama gerçekleşti. Üç ay sonra kök hücre yeniden yapılacak. Doktorlar tedavi olmazsa iki yıl içinde öleceğini söylediler. Şu anda evinin bir odasında karantinada gibi yaşıyor. Dokunmak yasak. Hasta olmaması gerekiyor." DHA
Ergenekon Soruşturması ardından 6 yıl cezaevinde kalan CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan’ın karaciğerine Almanya’nın Frankfurt kentinde kök hücre tedavisi uygulandı. Bu yöntem Türkiye’de uygulanmadığı için Almanya’ye giden ve tedavi olmadığı takdirde doktorların 2 yıl ömür biçtiği Özkan, cumartesi gecesi İzmir’e döndü. Eşi Duygu Dikmenoğlu Özkan ve 1 yaşındaki oğlu Güneş ile birlikte yaşayan Özkan’ın enfeksiyon riskine karşı evin içinde maskeyle dolaştığı ve kimseyle temas etmediği öğrenildi.
Yakın arkadaşı gazeteci Adnan Bulut, yapılan biyopside Özkan’ın karaciğerinde DDT bulunduğunu öne sürerek şöyle konuştu:
"Silivri’deki cezaevi koşulları nedeniyle Tuncay Özkan’ın karaciğeri 3’te 1 oranında hasar gördü. Kök hücre tedavisine karar verildi, ancak Türkiye’de uygulanmadığı için Almanya’ya gitti. Orada yapılan tahlillerde ve karaciğerinden alınan biyopside radyasyon ve yediği yiyeceklerden kaynaklı DDT (böcek ilacı) izine rastlandı. Bunda bir kasıt var mı yok mu bilmiyoruz. Bu nedenle karaciğere kök hücre yüklemeleri yapıldı. Karaciğerin temiz hücresi alındı ve kök hücre tedavisi ile karaciğere nakledildi. Bir hafta boyunca bu uygulama gerçekleşti. Üç ay sonra kök hücre yeniden yapılacak. Doktorlar tedavi olmazsa iki yıl içinde öleceğini söylediler. Şu anda evinin bir odasında karantinada gibi yaşıyor. Dokunmak yasak. Hasta olmaması gerekiyor." DHA
İlçede dev yılan korkusu
Rize’nin Çamlıhemşin ilçesinde bir ay arayla öldürülen ikinci büyük yılan korkuya neden oldu.
Rize’nin Çamlıhemşin ilçesi Dikkaya köyünde 2.5 metre uzunluğunda bir yılan ölü olarak bulundu.
Ölü olarak bulunan dev yılanın bölgede neredeyse hiç karşılaşılmayan bir yılan türü olduğu belirtildi.
Bir ay önce ayrı köyde yine 2 metre uzunluğunda başka bir yılan daha görülerek öldürülmüştü.
Köyde bir çok kişinin benzer büyüklükte yılanlar gördüğüne dair söylentilerin de artması ilçede korkuya neden oldu.
Rize’nin Çamlıhemşin ilçesi Dikkaya köyünde 2.5 metre uzunluğunda bir yılan ölü olarak bulundu.
Ölü olarak bulunan dev yılanın bölgede neredeyse hiç karşılaşılmayan bir yılan türü olduğu belirtildi.
Bir ay önce ayrı köyde yine 2 metre uzunluğunda başka bir yılan daha görülerek öldürülmüştü.
Köyde bir çok kişinin benzer büyüklükte yılanlar gördüğüne dair söylentilerin de artması ilçede korkuya neden oldu.
Obama’dan çok konuşulacak veda!
Yemeğe eşi Michelle Obama ile katılan Barack Obama; medya, siyaset, sanat, eğlence ve iş dünyasından çok sayıda ünlü ismi de davet etti.
ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden, Demokrat Parti’nin başkan aday adaylarından Vermont Senatörü Bernie Sanders ve IMF Başkanı Christine Lagarde gibi isimler de katılımcıların arasında yer aldı.
DONALD TRUMP’I TİYE ALDI
Yemeğe katılmayan Donald Trump’a da uzun uzun takılan Obama, “Bu akşam burada olmamasından biraz incindim. Geçen sefer çok eğlenmiştik.
Bu şaşırtıcı biraz, oda gazetecilerle, ünlülerle, kameralarla dolu ve o gelmiyor. Bu yemek Donald için çok mu sıradan? Ne yapıyor olabilir bu akşam yemeğe katılmanın yerine? Evde mi, Angela Merkel’e hakaret etmek için tweet mi atıyor?” dedi.
Basın özgürlüğünü de es geçmeyen Başkan Obama, Beyaz Saray muhabirlerine teşekkür etti.
ŞAŞIRTAN SON
Başkan Obama, konuşmasını sonlandırağı esnada, “Söyleyebileceğim iki kelime daha var: Obama kaçar” dedi ve elindeki mikrofonu aniden yere bıraktı. Bu hareket salonda büyük etki yarattı ve uzun süre alkışlandı.
ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden, Demokrat Parti’nin başkan aday adaylarından Vermont Senatörü Bernie Sanders ve IMF Başkanı Christine Lagarde gibi isimler de katılımcıların arasında yer aldı.
DONALD TRUMP’I TİYE ALDI
Yemeğe katılmayan Donald Trump’a da uzun uzun takılan Obama, “Bu akşam burada olmamasından biraz incindim. Geçen sefer çok eğlenmiştik.
Bu şaşırtıcı biraz, oda gazetecilerle, ünlülerle, kameralarla dolu ve o gelmiyor. Bu yemek Donald için çok mu sıradan? Ne yapıyor olabilir bu akşam yemeğe katılmanın yerine? Evde mi, Angela Merkel’e hakaret etmek için tweet mi atıyor?” dedi.
Basın özgürlüğünü de es geçmeyen Başkan Obama, Beyaz Saray muhabirlerine teşekkür etti.
ŞAŞIRTAN SON
Başkan Obama, konuşmasını sonlandırağı esnada, “Söyleyebileceğim iki kelime daha var: Obama kaçar” dedi ve elindeki mikrofonu aniden yere bıraktı. Bu hareket salonda büyük etki yarattı ve uzun süre alkışlandı.
Çayı geç koydun tokadına 2 yıl hapis
Ağrı'da ‘çayı geç koydun’ diye eşini tokatlayan adama 2 yıl hapis cezası verildi.
Ağrı’da, Türkiye’nin kanayan yarası “kadına şiddet vakaları” için emsal teşkil edecek bir karara imza atıldı. Mahkeme “çayı geç koyduğu için” eşini tokatlayan şahsı 2 yıl hapis cezasına çarptırdı.
habertürk’ten Fevzi Çakır’ın haberine göre; Diyadin İlçesi’nde ikamet eden M.Ç. ile Z.Ç. çiftinin arası, evlenmelerinin üzerinden kısa bir süre geçmesinin ardından bozulmaya başladı. Koca M.Ç., çayı geç koyduğu iddiasıyla hiddetlenerek, eşinin üstüne yürüdü. Eşi Z.Ç.’ye “Seni öldüreceğim” diyerek tehditler savuran M.Ç., bununla da yetinmeyerek kadını tokatladı. Olay sonrası evi terk ederek ailesinin yanına yerleşen Z.Ç., kocasından şikâyetçi oldu.
“CEZALANDIRILSIN”
Olayı soruşturan Diyadin Cumhuriyet Başsavcılığı, dayakçı koca M.Ç. hakkında “kasten yaralama” ve “tehdit” suçundan dava açtı. M.Ç., Diyadin Asliye Ceza Mahkemesi’nde hâkim karşına çıktı. Suçlamaları reddeden M.Ç., “Şiddet uygulamadım” diyerek beraatını istedi. Bu arada Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın davaya müdahilliği de kabul edildi. Mağdur eş Z.Ç. ise eşinin “Çayı geç koydun” tartışması sonrası kendisini hakaretler eşliğinde darp ettiğini belirterek, “Şikâyetim devam ediyor, cezalandırılsın” dedi.
Hâkim Tolga Onur, eşine şiddet uygulayan kocayı “kasten basit yaralama” ve “tehdit” suçlarından üst sınırdan 2 yıl hapis cezasına çarptırdı. M.Ç. hakkında iyi hal indirimi uygulanmasına yer olmadığına karar veren Hâkim Onur, ayrıca hükmün açıklanmasının geri bırakılması talebini de kabul etmedi. Karar Yargıtay tarafından onanırsa dayakçı koca cezaevine girecek.
‘OLUMLU KANAAT OLUŞMADI’
Kararın gerekçesinde, “Kadına karşı şiddet uygulayan sanığın sosyal ilişkileri yönünden mahkememizce olumlu kanaat oluşmasının mümkün olmaması nedeniyle ve hükmonulan cezanın sanık ve toplum açısından olumlu sonuçları olacağı kanaatine varıldığından, hükmonulan cezada Türk Ceza Kanunu’nun 62. maddesi uyarınca takdiri indirim uygulanmasına yer olmadığına… Sanığın kişilik özellikleri yönünden yeniden suç işlemeyeceği yönünde mahkememizce olumlu kanaat oluşmadığından hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve hapis cezasının seçenek yaptırıma çevrilmesine yer olmadığına karar verilmiştir” denildi.
Ağrı’da, Türkiye’nin kanayan yarası “kadına şiddet vakaları” için emsal teşkil edecek bir karara imza atıldı. Mahkeme “çayı geç koyduğu için” eşini tokatlayan şahsı 2 yıl hapis cezasına çarptırdı.
habertürk’ten Fevzi Çakır’ın haberine göre; Diyadin İlçesi’nde ikamet eden M.Ç. ile Z.Ç. çiftinin arası, evlenmelerinin üzerinden kısa bir süre geçmesinin ardından bozulmaya başladı. Koca M.Ç., çayı geç koyduğu iddiasıyla hiddetlenerek, eşinin üstüne yürüdü. Eşi Z.Ç.’ye “Seni öldüreceğim” diyerek tehditler savuran M.Ç., bununla da yetinmeyerek kadını tokatladı. Olay sonrası evi terk ederek ailesinin yanına yerleşen Z.Ç., kocasından şikâyetçi oldu.
“CEZALANDIRILSIN”
Olayı soruşturan Diyadin Cumhuriyet Başsavcılığı, dayakçı koca M.Ç. hakkında “kasten yaralama” ve “tehdit” suçundan dava açtı. M.Ç., Diyadin Asliye Ceza Mahkemesi’nde hâkim karşına çıktı. Suçlamaları reddeden M.Ç., “Şiddet uygulamadım” diyerek beraatını istedi. Bu arada Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın davaya müdahilliği de kabul edildi. Mağdur eş Z.Ç. ise eşinin “Çayı geç koydun” tartışması sonrası kendisini hakaretler eşliğinde darp ettiğini belirterek, “Şikâyetim devam ediyor, cezalandırılsın” dedi.
Hâkim Tolga Onur, eşine şiddet uygulayan kocayı “kasten basit yaralama” ve “tehdit” suçlarından üst sınırdan 2 yıl hapis cezasına çarptırdı. M.Ç. hakkında iyi hal indirimi uygulanmasına yer olmadığına karar veren Hâkim Onur, ayrıca hükmün açıklanmasının geri bırakılması talebini de kabul etmedi. Karar Yargıtay tarafından onanırsa dayakçı koca cezaevine girecek.
‘OLUMLU KANAAT OLUŞMADI’
Kararın gerekçesinde, “Kadına karşı şiddet uygulayan sanığın sosyal ilişkileri yönünden mahkememizce olumlu kanaat oluşmasının mümkün olmaması nedeniyle ve hükmonulan cezanın sanık ve toplum açısından olumlu sonuçları olacağı kanaatine varıldığından, hükmonulan cezada Türk Ceza Kanunu’nun 62. maddesi uyarınca takdiri indirim uygulanmasına yer olmadığına… Sanığın kişilik özellikleri yönünden yeniden suç işlemeyeceği yönünde mahkememizce olumlu kanaat oluşmadığından hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve hapis cezasının seçenek yaptırıma çevrilmesine yer olmadığına karar verilmiştir” denildi.
Yedi şehit daha!
Hainler 1 Mayıs'ta da ülkeyi kana buladı. Askerimizi polisimizi şehit etti. Son 24 saatte yedi güvenlik görevlimiz şehit düştü, 63 kişi de yapılan saldırılarda yaralandı.
IŞİD’li teröristler Gaziantep’te Emniyet Müdürlüğüne bombalı araçla saldırdı 2 kahraman polisimiz şehit düştü. Mardin Nusaybinde PKK’lı hainler ilçeyi hendek ve bombalı tuzaklardan temizlemeye çalışan askerlerimize roket attı… Yine ocaklara ateş düştü, yine yüreğimiz yandı 3 askerimiz şehit düştü. Diyarbakır Lice’de PKK’lı teröristler Jandarma Tabur Komutanlığı’na bombalı araçla saldırdılar 1 askerimiz şehit düştü. Şırnak’ta operasyonlarda da yine PKK’lılarla çıkan çatışmada 1 askerimiz şehit düştü. Tüm bu kahpe saldırılarda 59’u güvenlik görevlisi 63 kişi de yaralandı.
GAZİANTEP’TE IŞİD BOMBALI ARAÇLA EMNİYET BİNASINA SALDIRDI
Teröristler emniyet müdürlüğünü önce silahla taradı… Ardından bir terörist bombalı araçla binaya daldı… Ortalık savaş alanına döndü…
Dinci terör örgütü IŞİD; Diyarbakır, Şanlıurfa, Ankara, İstanbul ve Bursa’dan sonra dün de Gaziantep’i hedef aldı. Emniyet Müdürlüğü, vergi dairesi ve belediyenin bulunduğu kentin kalbinde saldırı gerçekleştirdi.
PATLAMA TÜM KENTTE DUYULDU
Önce taranan sonra bombalı araçla patlatılan kamu binaları harabeye döndü… Arkadaşları için kendini feda eden polis memuru Serdar Şakir (46) ve polis memuru Yusuf Erin (33) isimli kahraman polislerimiz şehit oldu. 15’i polis 19 kişi de yaralandı.
BÖLÜCÜ PKK NUSAYBİN’DE SALDIRDI
Türkiye dün ikinci terör şokunu Nusaybin’den gelen acı haberle yaşadı. Çağçağ Caddesi’ne tuzaklanan bombayı imha etmeye çalışan askerlere roketli saldırı düzenlendi. Şiddetli patlamada Uzman Çavuş Hakan Duyğal (35), Uzman Çavuş Serdar Yıldırım (25) ve Uzman Çavuş Sinan Oruç şehit düştü. 14 askerimiz de yaralandı… Yaralı askerler tedaviye alınırken bölücü hainler etkisiz hale getirildi.
DİYARBAKIR’DA TABUR KOMUTANLIĞINA BOMBALI SALDIRI
Diyarbakır Dicle’de PKK’lı teröristler Jandarma Tabur Komutanlığı’na bombalı araçla saldırı düzenlendi. Hain saldırıda 35 yaşındaki Jandarma Özel Harekat Uzman Çavuş Hacı Osman Ayyıldız şehit düştü. Lojmanlar ve komutanlıkta bulunan 30 kişi de yaralandı.
ŞIRNAK’TA BİR ŞEHİT
Şırnak kent merkezinde patlayıcılarla tuzaklanan çukurların ve barikatların bertaraf edilmesi için yapılan operasyonlarda çıkan çatışmada teröristlerin ateş açması sonucu bir asker ağır yaralandı. Şırnak Askeri Hastanesi’ne kaldırılan asker, burada yapılan tüm müdahalelere rağmen şehit oldu. Kentteki operasyonda etkisiz hale getirilen terörist sayısı 281 olarak açıklandı.
IŞİD’li teröristler Gaziantep’te Emniyet Müdürlüğüne bombalı araçla saldırdı 2 kahraman polisimiz şehit düştü. Mardin Nusaybinde PKK’lı hainler ilçeyi hendek ve bombalı tuzaklardan temizlemeye çalışan askerlerimize roket attı… Yine ocaklara ateş düştü, yine yüreğimiz yandı 3 askerimiz şehit düştü. Diyarbakır Lice’de PKK’lı teröristler Jandarma Tabur Komutanlığı’na bombalı araçla saldırdılar 1 askerimiz şehit düştü. Şırnak’ta operasyonlarda da yine PKK’lılarla çıkan çatışmada 1 askerimiz şehit düştü. Tüm bu kahpe saldırılarda 59’u güvenlik görevlisi 63 kişi de yaralandı.
GAZİANTEP’TE IŞİD BOMBALI ARAÇLA EMNİYET BİNASINA SALDIRDI
Teröristler emniyet müdürlüğünü önce silahla taradı… Ardından bir terörist bombalı araçla binaya daldı… Ortalık savaş alanına döndü…
Dinci terör örgütü IŞİD; Diyarbakır, Şanlıurfa, Ankara, İstanbul ve Bursa’dan sonra dün de Gaziantep’i hedef aldı. Emniyet Müdürlüğü, vergi dairesi ve belediyenin bulunduğu kentin kalbinde saldırı gerçekleştirdi.
PATLAMA TÜM KENTTE DUYULDU
Önce taranan sonra bombalı araçla patlatılan kamu binaları harabeye döndü… Arkadaşları için kendini feda eden polis memuru Serdar Şakir (46) ve polis memuru Yusuf Erin (33) isimli kahraman polislerimiz şehit oldu. 15’i polis 19 kişi de yaralandı.
BÖLÜCÜ PKK NUSAYBİN’DE SALDIRDI
Türkiye dün ikinci terör şokunu Nusaybin’den gelen acı haberle yaşadı. Çağçağ Caddesi’ne tuzaklanan bombayı imha etmeye çalışan askerlere roketli saldırı düzenlendi. Şiddetli patlamada Uzman Çavuş Hakan Duyğal (35), Uzman Çavuş Serdar Yıldırım (25) ve Uzman Çavuş Sinan Oruç şehit düştü. 14 askerimiz de yaralandı… Yaralı askerler tedaviye alınırken bölücü hainler etkisiz hale getirildi.
DİYARBAKIR’DA TABUR KOMUTANLIĞINA BOMBALI SALDIRI
Diyarbakır Dicle’de PKK’lı teröristler Jandarma Tabur Komutanlığı’na bombalı araçla saldırı düzenlendi. Hain saldırıda 35 yaşındaki Jandarma Özel Harekat Uzman Çavuş Hacı Osman Ayyıldız şehit düştü. Lojmanlar ve komutanlıkta bulunan 30 kişi de yaralandı.
ŞIRNAK’TA BİR ŞEHİT
Şırnak kent merkezinde patlayıcılarla tuzaklanan çukurların ve barikatların bertaraf edilmesi için yapılan operasyonlarda çıkan çatışmada teröristlerin ateş açması sonucu bir asker ağır yaralandı. Şırnak Askeri Hastanesi’ne kaldırılan asker, burada yapılan tüm müdahalelere rağmen şehit oldu. Kentteki operasyonda etkisiz hale getirilen terörist sayısı 281 olarak açıklandı.
Meteoroloji saat vererek uyardı
Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nden alınan son bilgilere göre, akşam saatlerinden itibaren sağanak ve yer yer gök gürültülü sağanak geliyor. Yağışlı havanın yurdun büyük bölümünde cumartesi gününe kadar devam edeceği tahmin ediliyor.
Meteorolojinin hava tahmini verilerine göre yurdun büyük bölümünde yağışlı hava yine etkili olacak. Yağışların cumartesi gününe kadar devam edeceği tahmin ediliyor. Bugün ise akşam saatlerinde başlayacak yağışın gece şiddetini artıracağı ifade edildi. Özellikle Doğu Anadolu’nun doğusu, Edirne ve Çanakkale ile öğleden sonra Afyonkarahisar ve Isparta çevrelerinin, akşam ve gece saatlerinde ise Marmara'nın batısı ve Kuzey Ege kıyılarının aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı geçeceği belirtiliyor.
Yağışların; gece saatlerinde Edirne ve Çanakkale çevreleri ile Balıkesir'in batı kıyı ilçelerinde ve İzmir'in kıyı kesimlerinde yerel olarak kuvvetli olması bekleniyor.
Hava sıcaklığının yurt genelinde artarak mevsim normallerinin üzerinde seyretmeye devam edeceği tahmin ediliyor. Rüzgar, batı kesimlerde kuzey ve kuzeydoğu, iç ve güney kesimlerde batı ve güneybatı yönlerden hafif, ara sıra orta kuvvette, Marmara ile Batı Karadeniz kıyılarında kuvvetlice (30-50 km/sa) esmesi bekleniyor.
Bazı illerde beklenen hava durumuyla günün en yüksek sıcaklıkları ise şöyle:
Ankara: Az bulutlu ve açık, zamanla parçalı bulutlu 25
İstanbul: Parçalı yer yer çok bulutlu, gece saatlerinden itibaren sağanak ve yer yer gök gürültülü sağanak yağışlı 18
İzmir: Parçalı zamanla çok bulutlu, akşam saatlerinden itibaren aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı (Yağışların; gece saatlerinde kıyı ilçelerinde yerel olarak kuvvetli olması bekleniyor) 23
Bursa: Parçalı yer yer çok bulutlu 23
Adana: Parçalı bulutlu 30
Antalya: Parçalı bulutlu 25
Samsun: Az bulutlu ve açık, zamanla parçalı bulutlu 17
Trabzon: Parçalı bulutlu 18
Erzurum: Parçalı ve çok bulutlu, yerel olmak üzere sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 17
Diyarbakır: Parçalı yer yer çok bulutlu 27
Meteorolojinin hava tahmini verilerine göre yurdun büyük bölümünde yağışlı hava yine etkili olacak. Yağışların cumartesi gününe kadar devam edeceği tahmin ediliyor. Bugün ise akşam saatlerinde başlayacak yağışın gece şiddetini artıracağı ifade edildi. Özellikle Doğu Anadolu’nun doğusu, Edirne ve Çanakkale ile öğleden sonra Afyonkarahisar ve Isparta çevrelerinin, akşam ve gece saatlerinde ise Marmara'nın batısı ve Kuzey Ege kıyılarının aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı geçeceği belirtiliyor.
Yağışların; gece saatlerinde Edirne ve Çanakkale çevreleri ile Balıkesir'in batı kıyı ilçelerinde ve İzmir'in kıyı kesimlerinde yerel olarak kuvvetli olması bekleniyor.
Hava sıcaklığının yurt genelinde artarak mevsim normallerinin üzerinde seyretmeye devam edeceği tahmin ediliyor. Rüzgar, batı kesimlerde kuzey ve kuzeydoğu, iç ve güney kesimlerde batı ve güneybatı yönlerden hafif, ara sıra orta kuvvette, Marmara ile Batı Karadeniz kıyılarında kuvvetlice (30-50 km/sa) esmesi bekleniyor.
Bazı illerde beklenen hava durumuyla günün en yüksek sıcaklıkları ise şöyle:
Ankara: Az bulutlu ve açık, zamanla parçalı bulutlu 25
İstanbul: Parçalı yer yer çok bulutlu, gece saatlerinden itibaren sağanak ve yer yer gök gürültülü sağanak yağışlı 18
İzmir: Parçalı zamanla çok bulutlu, akşam saatlerinden itibaren aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı (Yağışların; gece saatlerinde kıyı ilçelerinde yerel olarak kuvvetli olması bekleniyor) 23
Bursa: Parçalı yer yer çok bulutlu 23
Adana: Parçalı bulutlu 30
Antalya: Parçalı bulutlu 25
Samsun: Az bulutlu ve açık, zamanla parçalı bulutlu 17
Trabzon: Parçalı bulutlu 18
Erzurum: Parçalı ve çok bulutlu, yerel olmak üzere sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 17
Diyarbakır: Parçalı yer yer çok bulutlu 27
Etiketler:
ankara,
haber,
hava durumu,
istanbul,
meteoroloji
1 Mayıs 2016 Pazar
5 aylık bebek süt içerken boğuldu
Siirt'in Eruh ilçesinde gece bebeğine süt verdiği esnada uyuduğu öne sürülen kadının 5 aylık bebeği öldü.
İddiaya göre, Eruh İlçesine bağlı Kalender Köyünde ikamet eden B.Y, gece saat 00.30 sıralarında yeni doğan 5 aylık Arin isimli bebeğine süt verdiği sırada uyuyakaldı. B.Y, gece 03.00 sıralarında uyandığı esnada çocuğunun hayatını kaybettiğini farketti.
Bebeğin cesedi, yapılan otopsinin ardından köy mezarlığına defnedildi.
Otopsi raporunda, "Baş bölgesinde herhangi bir darp cebir, travma izine rastlanmadı. Siirt Devlet Hastanesinde yapılan klasik otopsi sonucunda, kesin ölüm nedeninin mide içeriği aspirasyonuna bağlı mekanik askfiksi sonucu meydana geldiği." ifadelerine yer verildi. Hürriyet
İddiaya göre, Eruh İlçesine bağlı Kalender Köyünde ikamet eden B.Y, gece saat 00.30 sıralarında yeni doğan 5 aylık Arin isimli bebeğine süt verdiği sırada uyuyakaldı. B.Y, gece 03.00 sıralarında uyandığı esnada çocuğunun hayatını kaybettiğini farketti.
Bebeğin cesedi, yapılan otopsinin ardından köy mezarlığına defnedildi.
Otopsi raporunda, "Baş bölgesinde herhangi bir darp cebir, travma izine rastlanmadı. Siirt Devlet Hastanesinde yapılan klasik otopsi sonucunda, kesin ölüm nedeninin mide içeriği aspirasyonuna bağlı mekanik askfiksi sonucu meydana geldiği." ifadelerine yer verildi. Hürriyet
Salıncağın ipine dolanıp öldü
Karaman’da 8 yaşındaki Emine Uluer, evlerinin önündeki ağaca kurulan salıncakta sallandığı sırada boynunu ipe dolaması sonucu boğularak yaşamını yitirdi. Emine Uluer’in cenazesi bugün Akpınar Köyü’nde toprağa verildi.
Olay, dün saat 18.30 sıralarında merkeze bağlı Akpınar Köyü’nde meydana geldi. Emine Uluer, evlerinin önündeki ağaca kurulan salıncakta sallandığı sırada, salıncağın ipi boynuna dolandı. Kendi imkanlarıyla dolanan ipi çözmeyi başaran Emine, yere düştü.
Bu sırada durumu fark eden baba Ali Uzuner, yere düşen kızını otomobille hastaneye götürmek için yola çıktı. Minik Emine, yolda çağrılan ambulansla nakletildi. Ambulansla Karaman Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Emine, yapılan tüm müdahaleye rağmen yaşamını yitirdi. Boynunun ipe dolanması sonucu boğularak öldüğü saptanan Emine’nin cenazesi bugün Akpınar Köyü’nde gözyaşları içinde köy mezarlığına defnedildi. Emine Uluer’in yakınları cenaze sırasında sinir krizi geçirdi.
Ali Ağaoğlu kredi kartı limitini açıkladı
Ünlü iş adamı Ali Ağaoğlu, canlı yayında kredi kartı limitinin 50 bin TL olduğunu söyledi. Sunucunun isteğiyle cebindeki paraları saydırdı. Ağaoğlu'nun üzerinden 8 bin 400 lira çıktı.
CNN Türk'te Ekin Olcayto'nun sunduğu 'Bazı Şeyler' programına konuk olan iş adamı Ali Ağaoğlu, kredi kartı limitinin 50 bin TL olduğunu söyledi.
Tek kartı olduğunu ve bunun kendisine yettiğini söyleyen Ağaoğlu, "Hayatımda alış verişte hiç taksit yaptırmadım. Kartımın limitini söylesem inanmazsınız. 50 bin lira ve bir tane kredi kartım var." dedi.
CEBİNDEN 8400 LİRA ÇIKTI
Sunucu Olcayto'nun "cebinizde kaç para var" sorusu üzerine "Valla bilmiyorum" diyen Ağaoğlu, sunucunun "Valla bir şey istemiyeceğim" demesi üzerine "çıkarayım mı" diye sorduktan sonra cebindeki paraları çıkarttı.
Ağaoğlu sunucuya "Baya var, istersen say" dedi, sunucu canlı yayında paraları saydı.
Türkiye'nin en zengin iş adamlarından olan Ali Ağaoğlu'nun cebinden 8 bin 400 lira çıktı.
CNN Türk'te Ekin Olcayto'nun sunduğu 'Bazı Şeyler' programına konuk olan iş adamı Ali Ağaoğlu, kredi kartı limitinin 50 bin TL olduğunu söyledi.
Tek kartı olduğunu ve bunun kendisine yettiğini söyleyen Ağaoğlu, "Hayatımda alış verişte hiç taksit yaptırmadım. Kartımın limitini söylesem inanmazsınız. 50 bin lira ve bir tane kredi kartım var." dedi.
CEBİNDEN 8400 LİRA ÇIKTI
Sunucu Olcayto'nun "cebinizde kaç para var" sorusu üzerine "Valla bilmiyorum" diyen Ağaoğlu, sunucunun "Valla bir şey istemiyeceğim" demesi üzerine "çıkarayım mı" diye sorduktan sonra cebindeki paraları çıkarttı.
Ağaoğlu sunucuya "Baya var, istersen say" dedi, sunucu canlı yayında paraları saydı.
Türkiye'nin en zengin iş adamlarından olan Ali Ağaoğlu'nun cebinden 8 bin 400 lira çıktı.
Çocuklarına vermediği parayı yankesiciye kaptırdı
Adana’da 86 yaşındaki İzzettin Arslan, ’Çocuklar alıp harcar’ korkusuyla cebinde taşıdığı bütün birikimi olan 12 bin 800 lirayı yankesiciye kaptırdı. Yankesicinin parasını aldığını son anda fark edip müdahale etmeye çalışırken düşüp kolundan yaralanan Arslan, "Çocuklarıma vermedim, yankesiciye nasip oldu. Kısmetten çıkmış" dedi.
Merkez Seyhan İlçesi’nin Dağlıoğlu Mahallesi’nde oturan İzzettin Arslan’ın çocukları paraya ihtiyaç duyduklarını söyleyerek babalarından yardım istedi. Arslan ise 12 bin 800 lirası olmasına rağmen hiç parasının kalmadığını söyledi. Parayı evinde saklayan Arslan, çocuklarının almasından korkarak 12 bin 800 TL’yi gömlek cebine koydu.
’DEDECİĞİM NASILSIN’ DEYİP SARILDI, PARAYI ALDI
Obalar Caddesi’nde yürüyen yaşlı adamın yanına hiç tanımadığı iki genç yaklaştı. Gençlerden biri, ’Dedeciğim nasılsın’ diyerek Arslan’ın boynuna sarıldı. Gencin yakınlık göstermesine sevinen Arslan da karşılık verdi. Dede- torun gibi bir süre samimi şekilde kucaklaşma devam etti. Tanımadığı genç, İzzettin Arslan’a fark ettirmeden gömlek cebindeki bütün parasını aldı. Gençler arkasını dönüp İzzettin Arslan’ın yanından uzaklaştı. Birkaç adım attıktan sonra gömlek cebindeki parasının yerinde olmadığını fark eden Arslan, gençleri yakalamak için hamle yaptı, ancak başarılı olamadı.
İzzettin Arslan, yankesicinin arkasından koşmak isterken düşüp kolundan yaralandı.
’KISMETTEN ÇIKMIŞ’
Çocuklarına vermediği bütün birikimini yankesicilere kaptıran Arslan, polisten yardım istedi. Yaşlı adam sağlık kontrolü için getirildiği Adli Tıp Birimi’nde başından geçenleri anlatırken, "Çocuklar istedi vermedim. Onlar alıp harcamasın diye de yanımda taşıyordum. Başkası cebimden alıp gitti, o para kısmetten çıkmış" diye konuştu. Polis, Arslan’ın parasını alıp kaçan yankesiciyi yakalamak için çalışmasını sürdürüyor.
Fatih KARAÇALI / ADANA, (DHA)
Merkez Seyhan İlçesi’nin Dağlıoğlu Mahallesi’nde oturan İzzettin Arslan’ın çocukları paraya ihtiyaç duyduklarını söyleyerek babalarından yardım istedi. Arslan ise 12 bin 800 lirası olmasına rağmen hiç parasının kalmadığını söyledi. Parayı evinde saklayan Arslan, çocuklarının almasından korkarak 12 bin 800 TL’yi gömlek cebine koydu.
’DEDECİĞİM NASILSIN’ DEYİP SARILDI, PARAYI ALDI
Obalar Caddesi’nde yürüyen yaşlı adamın yanına hiç tanımadığı iki genç yaklaştı. Gençlerden biri, ’Dedeciğim nasılsın’ diyerek Arslan’ın boynuna sarıldı. Gencin yakınlık göstermesine sevinen Arslan da karşılık verdi. Dede- torun gibi bir süre samimi şekilde kucaklaşma devam etti. Tanımadığı genç, İzzettin Arslan’a fark ettirmeden gömlek cebindeki bütün parasını aldı. Gençler arkasını dönüp İzzettin Arslan’ın yanından uzaklaştı. Birkaç adım attıktan sonra gömlek cebindeki parasının yerinde olmadığını fark eden Arslan, gençleri yakalamak için hamle yaptı, ancak başarılı olamadı.
İzzettin Arslan, yankesicinin arkasından koşmak isterken düşüp kolundan yaralandı.
’KISMETTEN ÇIKMIŞ’
Çocuklarına vermediği bütün birikimini yankesicilere kaptıran Arslan, polisten yardım istedi. Yaşlı adam sağlık kontrolü için getirildiği Adli Tıp Birimi’nde başından geçenleri anlatırken, "Çocuklar istedi vermedim. Onlar alıp harcamasın diye de yanımda taşıyordum. Başkası cebimden alıp gitti, o para kısmetten çıkmış" diye konuştu. Polis, Arslan’ın parasını alıp kaçan yankesiciyi yakalamak için çalışmasını sürdürüyor.
Fatih KARAÇALI / ADANA, (DHA)
Kayınvalide ile yaşamak boşanma sebebi
Yargıtay kararıyla kayınvalide ile aynı evde yaşamak boşanma sebebi sayılabilecek. Karar mahkemeler için bağlayıcı örnek karar niteliği taşıyor.
Dava dosyasına göre Osmaniye’de yeni evlenen çift, damadın ailesiyle aynı evde yaşamaya başladı. Durumdan rahatsız olan gelin, eşine ayrı bir eve çıkma talebini iletti. Ancak kocasından olumsuz yanıt alan gelin “Kayınvalidemle aynı evde yaşamak istemiyorum” diyerek boşanma davası açtı.
MAHKEME BOŞAMADI
Yerel mahkeme davayı reddederek çiftin bu sebepten boşanamayacağına hükmetti. Davacı gelin kararı Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nda (YHGK) temyiz etti. Kurul, boşanmak isteyen davacı gelini haklı buldu. Yargıtay, Türk Medeni Kanunu’na göre, kocanın ayrı bir konut açmamasını “kusurlu bir hareket” olarak değerlendirdi.
'KARISINI OTURMAYA ZORLADI'
YARGITAY Hukuk Genel Kurulu oy çokluğuyla aldığı kararda özetle şöyle dedi: “Kadının bağımsız konutta oturma isteğine rağmen kocanın bu isteği karşılamada yeterli çabayı sarf etmediği, eşini kendi ailesiyle birlikte oturmaya zorladığı anlaşıldığına göre, boşanmaya karar verilmesine işaret eden ve YHGK’ca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi yerinde değildir.” Hürriyet
Dava dosyasına göre Osmaniye’de yeni evlenen çift, damadın ailesiyle aynı evde yaşamaya başladı. Durumdan rahatsız olan gelin, eşine ayrı bir eve çıkma talebini iletti. Ancak kocasından olumsuz yanıt alan gelin “Kayınvalidemle aynı evde yaşamak istemiyorum” diyerek boşanma davası açtı.
MAHKEME BOŞAMADI
Yerel mahkeme davayı reddederek çiftin bu sebepten boşanamayacağına hükmetti. Davacı gelin kararı Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nda (YHGK) temyiz etti. Kurul, boşanmak isteyen davacı gelini haklı buldu. Yargıtay, Türk Medeni Kanunu’na göre, kocanın ayrı bir konut açmamasını “kusurlu bir hareket” olarak değerlendirdi.
'KARISINI OTURMAYA ZORLADI'
YARGITAY Hukuk Genel Kurulu oy çokluğuyla aldığı kararda özetle şöyle dedi: “Kadının bağımsız konutta oturma isteğine rağmen kocanın bu isteği karşılamada yeterli çabayı sarf etmediği, eşini kendi ailesiyle birlikte oturmaya zorladığı anlaşıldığına göre, boşanmaya karar verilmesine işaret eden ve YHGK’ca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi yerinde değildir.” Hürriyet
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)