14 Temmuz 2016 Perşembe

Mustafa Sarıgül ve Emir Sarıgül'e hapis talebi

Eski Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül ve oğlu Emir Sarıgül hakkında, Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü ve eşi Nazlı İnönü’nün suç duyurusu üzerine başlatılan soruşturma tamamlandı.

Özel Soruşturma Bürosu’nca hazırlanan iddianamede Mustafa Sarıgül ve oğlu Emir Sarıgül ’şüpheli’ sıfatıyla, Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü ve eşi Nazlı İnönü ’müşteki sıfatıyla yer aldı.

MUSTAFA SARIGÜL’ÜN 8 YILA KADAR HAPSİ İSTENDİ 

İddianamede Mustafa Sarıgül’ün "Birden fazla kişi ile tehdit" ve "Kamu görevlisine hakaret" suçundan 3 yıldan 8 yıla kadar hapsi istendi. Emir Sarıgül hakkında ise "Birden fazla kişi ile tehdit" suçundan 2 yıldan 6 yıla kadar hapis talep edildi.

MAHKEME İDDİANAMEYİ KABUL ETTİ

İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’nca onaylanan iddianame mahkemeye gönderildi. İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi de iddianameyi kabul etti. Mustafa Sarıgül ve oğlu Emir Sarıgül Eylül ayında hakim karşısına çıkacak.

SORUŞTURMA İDDİALAR ÜZERİNE BAŞLATILMIŞTI 

Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü’nün eşi Nazlı İnönü, 18 Aralık’ta bir gazeteye verdiği röportajda, "Mustafa Sarıgül’ün kendilerini ölümle tehdit ettiğini, Sarıgül’ün ’mafya tutmaktan’ söz ettiğini, sadece Hayri İnönü ile kendisinin değil Amerika’da okuyan çocuklarının da tehdit edildiğini" iddia etmişti.  İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma kapsamında, Hayri İnönü ve eşi 
Nazlı İnönü "mağdur" sıfatıyla ifade vermişti.

KANUN YARARINA BOZMA İSTENMİŞİ

Savcılık Mustafa Sarıgül ve Emir Sarıgül hakkında verilen takipsizlik kararı  Mart 2015’de kesinleşti. Ancak Hayri İnönü, avukatı aracılığıyla Adalet Bakanlığı’na başvurarak savcılık kararına itiraz etti ve "Kanun yararına bozma" talebinde bulundu.  Yargıtay da 3 Aralık 2015’de savcılığın takipsizlik kararının kanun yararına bozulmasına karar verdi. Bunun üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı  dosyayı yeniden ele aldı.

Serpil KIRKESER-Özden ATİK/İSTANBUL,(DHA) 

Evlerinin balkonundan düşen küçük Eylül yaşamını yitirdi

Balıkesir'in Susurluk ilçesinde ikinci kattaki evlerinin balkonundan düşerek ağır yaralanan 2 yaşındaki Eylül Savut, kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi.


Balıkesir’in Susurluk ilçesinde oturan ve ikinci evliliklerini yapan Rukiye-İlhan Savut çiftinin tek çocukları olan Eylül Savut, önceki gün ikinci küat balkonundan beton zemine düştü.

Ağır yaralanan Eylül önce Susurluk Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Burada ilk müdahalesi yapılan talihsiz çocuk sevk edildiği Balıkesir Devlet Hastanesi’nde bugün yaşamını yitirdi.

Olayla ilgili soruşturma sürdürülürken, talihsiz çocuğun cenazesi toprağa verildi.


MİNİK ADA 5’İNCİ KATTAN DÜŞTÜ

Öte yandan, İzmir'in Torbalı İlçesi’ndeki bir apartmanın beşinci katında oturan Han çiftinin 3 yaşındaki kızı Ada Dila Han, tadilat nedeniyle cam balkon kısmında açık kalan 20 santimlik boşluktan kendini sarkıtınca düştü. Zemine çakılan ve ağır yaralanan minik kızın duran kalbi tekrar çalıştırılırken, tedavisi sürüyor.

Torbalı Mahallesi’nde yaşayan iki çocuklu Hasan-Leyla Han çiftinin kızı Ada Han, dün (çarşamba) akşam 18.30’da evinin balkonunda oynarken tadilat nedeniyle cam balkon kısmında açık kalan 20 santimlik boşluktan yere düştü. Kızının yere düştüğünü fark eden baba Hasan Han, vakit kaybetmeden çocuğunu otomobille Torbalı Devlet Hastanesi’ne kaldırdı. Kalbi duran minik Ada’ya müdahale yapıldı. Duran kalbi tekrar çalıştırılan minik Ada, daha sonra ambulans helikopterle İzmir Ege Üniversitesi’ne sevk edildi. Polis, olayla ilgili soruşturma başlattı. Baba Hasan Han, "Hastaneden hayırlı haberler bekliyoruz. Torbalı Devlet Hastanesi’ne getirdiğimizde kızımın kalbi durmuştu. Doktorların çabasını kutluyorum. Onlara çok teşekkür ederim. İnşallah buradan da hayırlı haberlerle döneriz. Şu an sağlık durumu kritik. Hayati tehlikeyi henüz atlatmadı. Duaya ihtiyacımız var. Bu süreçte bize destek veren herkese teşekkür ediyoruz" dedi. DHA


13 Temmuz 2016 Çarşamba

Tabipler Odası’ndan ‘Acil Servis’ tepkisi

İstanbul Tabip Odası, Başbakan Binali Yıldırım'ın Acil Servis ile ilgili açıklamasına tepki gösterdi.

İstanbul Tabip Odası, Başbakan Binali Yıldırım’ın ‘acil servislerde kız bakılmaya gidiliyor’ değerlendirmesine sert tepki gösterdi. Tabip Odasının açıklamasında, “Başbakan Binali Yıldırım partisinin grup toplantısında AKP’nin sağlık politikaları ile ilgili sunumunu yaparken vermiş olduğu örnekte “Acil servislere bayramda vatandaşlar gidiyorlarmış. Ne için gidiyorlarmış biliyor musunuz? Kız bakmaya gidiyorlarmış. Artık hastaneler o kadar şirin hale geldi ki, vatandaşlar oğullarını, kızlarını evlendirmek için acil servislere gidiyorlar, oralara yuvalar kurmak için ziyaretler yapıyorlar. Acil servisler artık sadece sağlık hizmeti vermiyor, yuva kurmak için de hizmet veriyor. İşte geldiğimiz nokta bu” şeklinde açıklama yaparak hastane acillerindeki ‘acil’ kavramından ne anladıklarını(!) bir kez daha gözler önüne sermiştir” denildi.

İstanbul Tabip Odası’nın basın açıklamasında, bugün saat 19.00’da Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servis önünde bir basın açıklaması ile binali Yıldırım’ın açıklamalarını protesto edeceklerini ifade etti.

Yabancılara çalışma kotası kalkıyor, mevsimlik işçi bile ithal edeceğiz

Uluslararası İşgücü Kanun Tasarısı ile yabancıların Türkiye'de çalışma koşulları sil baştan değiştiriliyor. Yabancı öğrencilere çalışma yolu açılırken, Türk işçileri korumak için olan yabancı kotası kaldırılacak, mimar ve mühendislik yapacak yabancılar için YÖK denkliği ve meslek odası görüşü alınmayacak. Mevsimlik tarım işçileri bile yurt dışından getirilebilecek.


Suriyelilere vatandaşlık tartışmaları sürerken, hükümet yabancı uyruklulara süresiz oturma ve çalışma izninin önünü açacak yeni bir uygulama başlatıyor.

“Turkuaz kart” adını taşıyan uygulama ile, Türkiye’de çalışmak isteyen yabancı uyruklulara önce üç yıl “geçici”, bu üç yılın sonunda ise süresiz oturma ve çalışma izni verilecek.

Tasarı ile, daha önce farklı pek çok kurumun ayrı ayrı verdiği çalışma izinleri tek elde toplanacak, izinleri Çalışma Bakanlığı verecek.

Hükümetin hazırladığı Uluslararası İşgücü Kanun Tasarısı ile ayrıca, yabancı çalışanların durumlarının değerlendirilmesi için de “Uluslararası İşgücü Politikası Danışma Kurulu” oluşturulacak.

Tasarı, yabancı bilim insanları ile, Türkiye’ye yatırım yapacaklar için çalışma izni konusunda önemli kolaylıklar sağlıyor. Ancak bununla birlikte, Türkiye’nin “mevsimlik tarım işçisi” ithal etmesinin bile önünü açacak düzenlemeler de içeriyor.

İşte tasarının ayrıntıları;

ÇALIŞMA İZİNLERİNİ SADECE ÇALIŞMA BAKANLIĞI VERECEK

Mevcut sistemde yabancılara çalışma izinleri Çalışma Bakanlığı dışında, Gençlik ve Spor Bakanlığı, YÖK, Devlet Opera ve Balesi gibi pek çok farklı devlet kurumu tarafından veriliyordu. Yeni tasarı ile, izinlerin verilme yetkisi tek elde, Çalışma Bakanlığı’nda toplanıyor.

TURKUAZ KART GELİYOR

Türkiye’ye yatırım getirip, şirket kurana ve nitelikli yabancı işçilere, üç yılın sonunda “süresiz çalışma ve oturma izni” sağlayan Turkuaz kart verilmesinin önü açılıyor.

YABANCI İSTİHDAMI İÇİN KURUL OLUŞTURULACAK

Yabancı istihdamının değerlendirilmesi, istatiklerinin tutulması için Uluslararası İşgücü Politikası Danışma Kurulu adı altında bir üst kurul oluşturulacak.*

İSTİHDAM KOTALARI ESNETİLİYOR, HER ALANDI YABANCI İŞÇİNİN ÖNÜ AÇILIYOR

Mevcut sistemde, aynı nitelikte Türk uzmanın bulunmadığı durumlar hariç, yabancı işçiler için “kotalar” uygulanıyordu. Şimdi bu kotalar ya kaldırılacak, ya da esnetilecek. Böylece yabancı işçilerin Türk istihdam alanına daha rahat girmelerinin önü açılacak.

MEVSİMLİK TARIM İŞÇİSİ BİLE “İTHAL” EDEBİLECEĞİZ !

Mevcut sistemde, Türkiye’de kısa süre çalışacak kişilere “çalışma izni muafiyeti” verilemiyordu. Kısa süre için bile Türkiye’ye çalışmaya gelenler için “çalışma izni muafiyeti” getirilecek. Böylece, yabancı stajyerlerden, yabancı mevsimlik tarım işçilerine kadar, yabancılara her alanda, kısa süre için bile olsa, çalışma imkanı getirilecek.

YABANCI ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNE BİLE ÇALIŞMA İZNİ GELİYOR

Mevcut durumda, Türkiye’de lisans ya da lisans üstü eğitim gören yabancı uyruklulara çalışma izni verilemiyordu. Yeni tasarı ile, yabancı öğrencilerin de Türkiye’de çalışmalarının önü açılacak.

MİMAR VE MÜHENDİSLER ODALARI, YABANCI İSTİHDAMINDA DEVRE DIŞI KALACAK

Mevcut sistemde, yabancı uyruklu mühendis ya da mimarların Türkiye’de çalışma izni alabilmeleri için Mimarlar ve Mühendisler Odasından olumlu görüş isteniyor, yabancı mühendis ve mimarın diploması için YÖK denkliği aranıyordu. Yeni tasarı ile bu unsurlar kaldırılıyor. Türkiye’de yapılacak projelerde çalışacak yabancı mimar ve mühendisler için, Mimar ve Mühendisler odaları devre dışı bırakılıyor. Yabancı mimar ve mühendisler için YÖK’ün yaptığı denklik sınavlarından da vazgeçiliyor. (Zeynep Gürcanlı / Sözcü)

Binali Yıldırım’dan şok eden ‘Acil Servis’ açıklaması

Başbakan Binali Yıldırım, Türkiye'de sağlık sisteminin AKP iktidarı sayesinde dünya standartları üzerine çıktığını, herkesin örnek aldığını öne sürerek, duyanları hayrete düşüren bir örnekle hastanelerimizin durumunu anlattı.


Grup toplantısında partililerin bile anlamakta zorlandığı sözler şöyle;

“Geçenlerde biri anlattı. Bayramda vatandaşlar acil servislere gitmişler. Ancak tedavi olmak için değil, kız bakmaya… Hastanelerimiz o kadar şirin hale geldi ki, oğlunu kızını evlendirmek için, yuvalar kurmak için hastanelere gidiyorlar. Acil servis tedavi değil yuva kurmak için hizmet veriyor. İşte geldiğimiz nokta bu…”

Doktor Muzaffer Kuşhan cezaevinde

Kartal Cezaevi’ne konulan ünlü doktor, 18 Eylül 2018 tarihine kadar cezaevinde yattıktan sonra bir yıllık şartlı tahliye sürecinin ardından cezasını tamamlamış olacak.


İstanbul Polonezköy'de zayıflama kliniğinde 19 yaşındaki Dila Kurt'un ölümüyle ilgili “bilinçli taksirle ölüme neden olma” suçundan 3 yıl 6 ay 15 gün hapis cezasını alan doktor Muzaffer Kuşhan cezaevine girdi.

Habertürk’ün haberine göre, cezası iş ve özel durumu nedeniyle 2 kez erteleten Kuşhan, 9 Haziran'da infaz savcılığına teslim oldu. Kartal Cezaevi'ne konulan ünlü doktor, 18 Eylül 2018 tarihine kadar cezaevinde yattıktan sonra bir yıllık şartlı tahliye sürecinin ardından cezasını tamamlamış olacak. Kuşhan bu tarihten sonra da verilen meslekten men cezası nedeniyle 2 yıl doktorluk yapamayacak.

Mimar Sinan Üniversitesi Mimarlık Bölümü öğrencisi Dila Kurt (19), 2008'de Dr. Kuşhan'ın Polonezköy'deki zayıflama kliniğine gitmiş, 45 günde 14 kilo vermişti. Kurt, uygulanan diyete dayanamamış ve 7 Eylül 2008'de klinikteki havuz başında hayatını kaybetmişti.

12 Temmuz 2016 Salı

TOKİ Başkanı’ndan Suriyelilere ev açıklaması

Cumhurbaşkanı Erdoğan’nın “Suriyelileri TOKİ evine yerleştiririz” açıklamasından sonra bürokratlar eldeki konut envanterine ilişkin çalışma başlatırken, TOKİ Başkanı Ergün Turan "Henüz bize verilmiş bir görev yok. Ancak TOKİ’nin elindeki konutlardan, seçilen Suriyelilere bedeli karşılığında konut verilebilir. Yani kimseye bedava konut verilmeyecek.” dedi.


NATO Liderler Zirvesi dönüşünde gazetecilere açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Suriyeliler konusunda, “Biz bu mültecileri yıllarca kamplarda barınmaya, boş buldukları apartmanların bodrum katlarına mı mahkûm edeceğiz? Gerekirse, TOKİ'nin elinde boş konutlar var. Nasıl Ahıska Türklerine Erzincan'da krediyle konutlar verdiysek, ki onlar bunu taksitlendirdiler ve ödeyecekler, aynı şeyi yapabiliriz” sözleri üzerine gözler TOKİ'ye çevrildi.

TOKİ Başkanı Ergün Turan Hürriyet Gazetesi’nden Aysel Alp’e, şöyle konuştu: “Sayın Cumhurbaşkanı, Ahıska Türklerine verildiği gibi Suriyelilere de TOKİ konutu verilebileceğini söyledi. Bize henüz bir görevlendirme yapılmadı ama yapılırsa Ahıskalılara verildiği gibi,

Suriyelilere de borçlandırma suretiyle elimizdeki konutlardan verilebilir. Bu konutlar belli bölgelerde, herhalde seçilecek Suriyeli ailelere de verilebilir. Bedeli neyse o fiyattan uzun vadeli ödeme koşullarıyla verilebilir. Çünkü TOKİ kâr amacı gütmediği için zaten vatandaşa da maliyetinden konut satıyor. Suriyelilere de maliyet fiyatına olabilir. Ahıska Türklerine Erzincan'da 500-600 civarında konut, bedeli karşılığında verildi. Yani kimseye bedava konut verilmeyecek.”

ÇALIŞMA BAŞLATILDI

Turan, Suriyeliler için özel projeler yapılabilir mi sorusuna ise “O da olabilir. TOKİ bu konuda uzman bir kuruluş, yurtiçinde olduğu gibi yurtdışında da Somali'de, Sri Lanka'da afette evlerini kaybedenlere konutlar yaptı” yanıtını verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sözlerinin gazetelerde yayınlanmasının ardından bürokratların da eldeki konut envanterine ilişkin çalışma başlattığı öğrenildi.

11 Temmuz 2016 Pazartesi

İngiltere’nin yeni başbakanı belli oldu: Theresa May

Britanya'da 23 Haziran referandumundan "AB'den ayrılık" sonucu çıkınca istifasını açıklayan Muhafazakâr Partili Başbakan David Cameron'ın yerine geçecek isim belli oldu.


Muhazafakâr Parti’li İçişleri Bakanı Theresa May’in, tek aday olan Andrea Leadsom’ın yarıştan çekilmesinin ardından İngiltere’nin yeni başbakanı olması kuvvetle muhtemel.

“Ülkesinin acilen güçlü bir liderliğe ihtiyaç duyduğunu” söyleyen Enerji Bakanı Leadsom, “Ben ülkemizin çıkarları için güçlü ve gerekli altyapıya sahip bir başbakanın atanması gerektiği sonucuna vardım. Bu yüzden adaylıktan çekiliyorum ve Theresa May’a başarılar diliyorum” dedi.

RESMEN BAŞBAKAN DEĞİL AMA…

Theresa May, henüz resmi olarak İngiltere Başbakanı olmuş değil. AFP’nin haberine göre; 

Muhafazakâr Parti’li vekillerin May’in karşısına yeni bir aday çıkarma ihtimali, düşük de olsa, hâlâ var.

Muhafazakâr Parti’de seçimi yürüten komitenin başındaki Graham Brady, Leadson’ın adaylıktan çekilmesinin ardından parti kurulunun toplanarak, May’in galibiyetini tartışacağını söyledi.

Brady, seçim yarışını tekrar başlatılabileceğine ya da May’in ne zaman onaylanacağına ilişkin bilgi vermedi.

May’in Muhafazakâr Parti Başkanı olarak onaylanacağını varsayılıyor. Böyle olursa, May’in birkaç gün içerisinde Başbakan olması bekleniyor.

THERESA MAY KİMDİR?

Oxford Üniversitesi Coğrafya Bölümü mezunu olan Theresa May (59), 1997 yılında Parlamento’ya girdi.

AB referandumu sürecinde, Britanya’nın Birlik’ten ayrılması yönünde kampanya yürüten May, 2010 yılında bu yana İçişleri Bakanlığı koltuğunda oturuyordu.

Partideki duruşu, disiplini ve sert mizacı dolayısıyla İngiltere’nin eski başbakanlarından Margaret Thatcher’a benzetilen May, İngiliz basınında “yeni Demir Leydi” olarak anlıyor.

May, İngiltere tarihinin ikinci kadın başbakanı olacak. İngiltere’nin ilk ve son kadın başbakanı, 1979-1990 yılları arasında görev yapan “Demir Leydi” lakaplı Margaret Thatcher idi.

Türkiye şehitlerine ağlıyor

Memleketin dört bir yerinde, 12 şehidin cenazeleri ağıtlarla uğurlandı.


Son birkaç günde, Türkiye’nin dört bir yanına acı haberler ulaştı. Geçtiğimiz haftasonu Mardin’in Cevizlik Jandarma Karakolu’na düzenlenen saldırıda iki asker şehit olurken, dün Van’daki Pay Jandarma Karakol Komutanlığına bomba yüklü araçla düzenlenen saldırıda bir asker ve bir korucu şehit oldu. Yine dün öğlen saatlerinde bu kez de Hakkari’de yola döşenen patlayıcılar 5 askerimizi daha şehit etti. Son olarak Şanlıurfa Otogarı’nda yaşanan elim olayda da 3 polis şehit edilirken, art arda gelen 12 acı haber yürekleri dağladı.

HAKKARİ’DE 5 ACI

10 Temmuz 2016 günü Hakkari’nin Şemdinli İlçesi’nde askeri aracın geçişi sırasında gerçekleşen patlamada 5 askerimiz şehit oldu. Aktütün yolunda meydana gelen saldırıda, PKK’lı teröristlerin önceden yola döşedikleri patlayıcı nedeniyle infilak eden araçta 5 asker can verdi. Acı haberleri ailelerine ulaştırılan şehitlerimiz yapılan törenlerin ardından son yolculuklarına uğurlanıyor.

BURSA ŞEHİDİNE AĞLADI

Hakkari’nin Şemdinli ilçesinde düzenlenen terör saldırısında şehit düşen 24 yaşındaki Sözleşmeli Piyade Er Yunus Yılmaz’ın acı haberi Bursa'daki baba ocağına ulaştı.

Şehit Sözleşmeli Piyade Er Yunus Yılmaz’ın Bursa’nın Osmangazi İlçesi Emek Mahallesi Menderes Sokak’ta ikamet ettiği öğrenildi. Yunus Yımaz’ın şehit olduğu haberinin duyulmasının ardından yakınları ve komşuları eve akın etti. Şehit evi Türk bayraklarıyla donatıldı.

Şehit Er Yunus Yılmaz’ın son paylaşımı olan “şehitler ölmez” videosu ise sevenlerinin yüreklerini bir kez daha dağladı.


UZMAN ÇAVUŞ MUSTAFA ALTINEL SONSUZLUĞA UĞURLANDI

Hakkari’de şehit olan 5 askerden biri de andarma Uzman Çavuş Mustafa Altınel… Kütahya’nın Tavşanlı İlçesi’nde gözyaşları içinde toprağa verilen Altınel, birkaç ay sonra evlenecekti. Törene katılanlar ‘Şehitler ölmez vatan bölünmez’ ve ‘Kahrolsun PKK’ sloganları atarken, şehitlerini omuzlarda taşımak isteyen gençler cenaze aracının hareket ettirmemek için kısa süre cenaze aracının kapısını tuttu. Daha sonra ise Tavşanlılı gençler tarafından omuzlarda şehitliğe götürüldü.

21 YAŞINDAKİ ŞEHİT OSMAN ER’İ BİNLERCE KİŞİ UĞURLADI

Hakkari'nin Şemdinli ilçesinde askeri aracın geçişi sırasında yola döşenen patlayıcının infilak ettirilmesi sonucunda şehit olan Osman Er’in şehit olmadan önce yayınladığı mesaj yürekleri dağladı.
Bilecik’teki baba evine getirilen Osman Er’i binlerce kişi uğurladı. Osmaneli İlçe Şehitliği’ne defnedilecek olan Er’in operasyondan önce bir arkadaşına “Yarın göreve gidiyorum, tehlikeli yere gideceğim” mesajını yazdığı öğrenildi.

ŞANLIURFA’DAN 3 ŞEHİRE ACI HABER GİTTİ

Dün gece saatlerinde, Şanlıurfa’da 17 yaşındaki Hüseyin Doğukan Erdoğan’ın ateş açması sonucu şehit olan Polis Memuru Sinan Akdemir, Mehmet Ünaldı ve Hasan Hüseyin Çalışkan için Şanlıurfa İl Emniyet Müdürlüğünde tören düzenlendi.

Tabutlara sarılıp gözyaşı döken aileleri yine yakınları teselli etmeye çalışırken, Şehit Polis Memuru Sinan Akdemir'in cenazesi memleketi Kilis'e, Mehmet Ünaldı'nın cenazesi ise Osmaniye'ye gönderildi. Aynı saldırıda şehit olan Şanlıurfalı polis memuru Hasan Hüseyin Çalışkan'ın cenazesi ise törenin ardından defnedilmek üzere Bediüzzaman Mezarlığına götürüldü.

3 ŞEHİT, 3 ŞEHİR

MEHMET ÜNALDI’NIN CENAZESİ OSMANİYE’DE

4 yaşında bir kız çocuğu babası Mehmet Ünaldı’nın acı haberi sevenlerini yasa boğdu. Şehidin evinin bulunduğu sokağa ve bahçeye dev Türk bayrağı asılırken, sağlık görevlileri de fenalaşan aile yakınlarına müdahalede bulundu.

SİNAN AKDEMİR BABA OLACAKTI

2 arkadaşı ile birlikte şehit edilen polis memuru Sinan Akdemir'in Kilis'teki evinde yas var. 4 aylık hamile eşini geride bırakan Şehit polis Sinan Akdemir’in köyündeki evine Türk bayrağı asıldı.

HASAN HÜSEYİN ÇALIŞKAN

Şanlıurfalı olan 2 çocuk babası Hasan Hüseyin Çalışkan’ın cenazesi ise cenaze töreni için Yusuf Paşa Camisi’ne uğurlandı.

ŞEHİDE GÖZÜYAŞLI VEDA…

Van Erciş'teki hain saldırıda şehit olan Jandarma Er Eyüp Öksüz, Ankara'da düzenlenen törenle toprağa verildi. Şehit erin cenaze törenine kardeşi, asker künyesi ile katıldı. Acılı aile de Öksüz'ü asker selamı ile uğurladı.

Cenaze töreninde Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar için alınan ek güvenlik önlemleri dikkat çekti. Gerektiğinde açılan ve kurşun geçirmez kalkan haline gelen çanta taşıyan bir koruma, Akar'ın yanından ayrılmadı. Şehit Er Öksüz’ün Türk bayrağına sarılı naaşı, tören mangasındaki askerlerin omuzlarında taşındı.

Kurban Bayramı tatili kaç gün ve ne zaman olacak?

Kurban Bayramı tatili kaç gün olacak? sorusunun yanıtı Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı verdi. Bakan Nabi Avcı, Kurban Bayramı tatilinin de muhtemelen 9 gün olacağını söyledi.


Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, NTV'de gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. 9 günlük Ramazan Bayramı tatilinin iç turizmde hareketlenmeye yol açtığını belirten Avcı, “Kurban Bayramı, pazartesi başlıyor, 4 gün sürüyor. Cuma günü de birleştirildiği zaman tatil yine 9 güne çıkıyor. Kurban Bayramı tatili muhtemelen 9 gün olacak” diye konuştu.

Ramazan Bayramı’nda verilen dokuz günlük tatilde yerli turistin ülke içinde seyahat etme imkanı kazandığını belirten Bakan Nabi Avcı, Kurban Bayramı’nda da muhtemelen 9 gün tatil olacak” ifadelerini kullandı.

Bakan Avcı, “Kurban Bayramı, pazartesi başlıyor, dört gün sürüyor. Cuma günü de birleştirildiği zaman tatil yine dokuz güne çıkıyor. Kurban Bayramı tatili muhtemelen 9 gün olacak” dedi.
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş da bugün yaptığı basın toplantısında kişisel düşüncesi olduğunu ifade ederek Kurban Bayramı’nda da uzun bir tatil olacağını belirtmişti.

KURBAN BAYRAMI TATİLİ NE ZAMAN?

Kurban Bayramı 2016 yılında Eylül ayının ikinci pazartesi gününe denk geliyor. 11 Eylül 2016 Pazar arife gününe denk geliyor. 12 Eylül Pazartesi günü başlayacak olan Kurban Bayramı dört gün sürecek ve perşembe günü sona erecek. Bakan Avcı’nın verdiği bilgiler dikkate alındığında Kurban Bayramı tatili 10 Eylül -18 Eylül 2016 tarihlerinde olacak.

Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı’nın konuşmasından diğer satır başları şöyle: “UNESCO bünyesinde bulunan en önemli komite Dünya Miras Komitesi’dir. Dünya üzerinde 1031 alan var bu listeye alınan. UNESCO Dünya Miras Komitesi, her yıl listeyi elden geçiriyor. Türkiye geçen sene rekor oyla geçici komiteye kabul edildi. Tehlike altında olan mirasların durumunu tekrardan kontrol ediyor. Bunlar için nasıl tedbirler alınabilir bunlara bakıyor. Bu üyelik iki aşamalı yapılıyor öncelikle geçici liste ve ardından kalıcı liste oluşturuluyor. İstanbul’da yapılan UNESCO zirvesinin ardından Ani’nin de bu listeye alınmasını sağlamak istiyoruz.

Bu komiteye önerilen projeler genellikle birçok ülke tarafından hazırlanır. Şu an biz İpek Yolu projesini öneriyoruz ve bu nedenle aynı medeniyet havzasını oluşturduğumuz ülkelerle birlikte çalışıyor.

Açılışını yaptığımız UNESCO toplatısından önce TÜRKSOY toplantısını yaptık. TÜRKSOY ne? Türksoy Türk dili konuşanların ortak çatı kuruluşu. Biz bu TÜRKSOY’u kurarken UNESCO bünyesinde bulunan Türkçe konuşan ülkelere dedik ki, gelin beraber ortak bir platform kuralım, bunu Nordik ülkeler, Latin Amerika ülkeleri ve Arap ülkeleri yaptı. Birlikte hareket edelim, birlikten kuvvet doğar diye bu TÜRKSOY’u oluşturduk. Bugün sadece Türkçe konuşan ülkeler değil, Balkan ülkelerini de içine alacak şekilde genişleteceğiz. Bosna-Hersek ve Moldova gözlemci olarak TÜRKSOY’a katıldı.

TURİZMDE FİYATLAR NEDEN DÜŞMEDİ?

Yerli ve yabancı turistlere farklı fiyat politikasının uygulanmasının şöyle bir boyutu var. Yabancı turistler bir yıl öncesinden rezervasyonlarını yaptırıyor, ama yerli turist planlarını son dakikada yaptığı için yüksek fiyat politikasına takılıyor.

Turist konusunda da yaptığımız hatayı anladık. Böyle bir sektörü birkaç ülkeye endekslememek lazım. Yani Pazarı sadece Almanya, Rusya gibi ülkelerden oluşturmamamız gerekiyor. Hindistan gibi, Latin Amerika gibi ülkelere de açılıp kendimi onlara tanıtmamız lazım. Rusya ile ilişkileri düzeltme konusunda erken davrandık. Henüz daha sezonun başında sayılırız dolayısıyla inşallah sadece Rusya’ya yönelik olarak değil Almanya’ya da yönelik yakında Almanya’ya da gideceğiz. Rusya’dan 1 milyondan fazla turist gelmesini bekliyoruz. Geçen yılı büsbütün telafi edemeyiz ama 2017’yi kurtaralım düşüncesi vardı turizmcilerle yapılan toplantılarda.

Erdoğan’dan yeni Suriyeli açıklaması

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriyeliler ile ilgili tartışma yaratacak yeni bir açıklama yaptı. Erdoğan, TOKİ'nin elinde bulunan boş evlerin Suriyelilere verilebileceğini açıkladı.


NATO Liderler Zirvesi'ne katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,dönüş yolunda gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan, Vatandaşlık hakkı verilmesi tartışılan Suriyelilerin TOKİ'nin elindeki boş konutlara yerleştirilebileceğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz günlerde yaptığı 3.5 milyon Suriyeliye vatandaşlık verilmesi önerisini tekrarlayarak öneriyi eleştiren muhalefete tepki gösterdi. Erdoğan, Suriyelilerin, yıllarca kamplara mahkûm edilemeyeceğini belirterek halka ucuz konut sağlamak için kurulan kurulan TOKİ’nin elinde bulunan boş konutların Suriyelilere verilebileceğini açıklayarak yeni bir tartışmanın fitilini ateşledi. İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Varşova dönüşü uçakta yaptığı açıklama…

Şu anda vatanlarından hicret ederek, ensar olarak bizi görmüş bize sığınmışlar. Biz bu mültecileri yıllarca kamplarda barınmaya, boş buldukları apartmanların bodrum katlarına mı mahkûm edeceğiz? Bakıyorsunuz bir bodrumda 10-15 kişi tıkış tıkış kalıyor. Böyle olacağına, ilgili bakanlıklarımız, istihbarat teşkilatımız bir çalışma yapsınlar. Kamplar, evler, buralardaki insanlar bir gözden geçirilsin ve bu gelmiş olan Suriyelileri ülkemizin belli yerlerine yerleştirelim. Hatta gerekirse, TOKİ'nin elinde boş konutlar var. Biz nasıl Ahıska Türklerine Erzincan'da konutlar verdiysek, ki onlar bunu taksitlendirdiler ve ödeyecekler, biz bunlara da belirli bir iskân ve istihdam politikası uygulamak suretiyle aynı şeyi yapabiliriz. Mesela çoğu şu an kaçak çalıştırılıyor. Biz diyoruz ki bunlara bir çözüm üretilmeli. Bu insanların içinde doktoru var, mühendisi var, avukatı var, sağlık elemanları, öğretmenleri var, bütün bunlardan ülkemiz istifade edebilir; bunlara vatandaşlık verilebilir.

BAHOZ ERDAL ÖLDÜRÜLDÜ İDDİASI

Bize ulaşan bilgiler de bu yönde. Suriye tarafında, 14 kişilik bir ekiple birlikteyken öldürüldüğü biçiminde bilgiler söz konusu. Bu yöndeki haberlerin teyidine yönelik çalışmalar halen devam ediyor. Sözcü

Ali Ağaoğlu’nun Rolls Royce’u uçuruma uçtu

Ali Ağaoğlu'nun 800 bin euroluk Rolls Royce marka aracı şoförü direksiyon hakimiyetini kaybedince çalılık alana uçtu.


Çeşme’de yaz tatilini geçiren ünlü iş adamı Ali Ağaoğlu, dün öğle saatlerinde tatsız bir olay yaşadı. Şoförü, Ali Ağaoğlu’nu Çeşme Aya Yorgi Koyu’ndaki yatına bıraktıktan sonra dönüş yolunda trafik kazası yaptı.

800 BİN EURO’LUK ARAÇ PERT OLDU

Aya Yorgi yolundaki dar virajda direksiyon hakimiyetini kaybeden Ağaoğlu’nun şoförü, fiyatı 800 bin Euro olduğu öğrenilen ve Türkiye’de çok az kişide bulunan son model Rolls-Royce ile çalılık alana uçtu.


ŞOFÖR HAFİF YARALANDI

Olay sonrası Ağaoğlu’nun şoförü hafif şekilde yaralanırken, otomobil kullanılamaz hale geldi.

TÜRKİYE’DE SADECE 2 KİŞİDE VAR

Ağaoğlu’nun Türkiye'de sadece iki kişide olan son model Rolls-Royce arabasını genellikle kendi kullanıyor.


Sigara tiryakilerine kötü haber

İki haftadır zam gelecek söylentileri ortada dolaşan sigaraya bugün zam geldi.


Philippe Morris’e bağlı sigara markalarına zam yapıldı. 10 TL’ye satılan bir sigaranın fiyatı 11 TL’ye yükseldi. 11 TL’ye satılan bir markanın da fiyatı 12 TL’ye çıktı. 11.5 TL’ye satılan sigaralar ise 11.5’tan 12.5 liraya çıktı.

İranlılar Van Gölü’ne plaj istiyor

Van ekonomisine büyük katkı sağlayan İranlıların, Van Gölü'ne girmek istediklerini, ancak halk plajı ve uygun tesis olmadığından kenti dolşamak ve alış veriş yapmakla yetindiklerini belirtti. Van Gölü Havzası Turizim Derneği Başkanı Abdullah Tunçdemir ise turistlere bu imkanı sunamamanın Van için büyük bir eksiklik olduğunu söyledi.


Geçen yıl yaklaşık 50 bin, bu yıl ise sadece Ramazan Bayramı nedeniyle yaklaşık 20 bin İranlı Van’ı ziyaret etti. Sınıra sadece 80 kilometre uzaklıkta bulunduğu için özellikle resmi ve dini bayramların büyük bölümünü Van’a gelerek geçiren İranlı’lar, tesis azlığından yakınıyor.

Van’da göl kıyısındaki bir otel ve özel şahıslara ait bazı küçük tesisler dışında halk plajı bulunmuyor. Yaz aylarında Van Gölü’e girmek istediklerini belirten İranlı’lar, ancak göl kıyısında kendilerine hitap edecek plaj ve uygun tesis bulunmadığını bu nedenle kentten erken ayrılmak zorunda kaldıklarını söyledi. Kenti dolşamak ve alış veriş yapmakla yetindiklerini anlatan İranlılar, güzel bir kent olan Van’ın bu eksikliğinin giderilmesini istiyor.


‘SINIR KAPISINDA ÇOK BEKLİYORLAR’

Yaklaşık 5 yıldır Van’a turist getirdiğini belirten İranlı Tur Operatörü Vahid Rostami, İranlıların Van’ı çok sevdiklerini anlattı. İran’dan Van’a gelen turistlerin standartlarının yüksek olduğunu, havasına, denizine hayran kalındığını ancak tesis sıkıntısı yaşadıklarını belirten Rostami, şunları söyledi:

“Van, bize çok yakın. İnananılmaz bir havası ve çok güzel bir denizi var. Kente gelenler otelleri, alışveriş merkezlerini beğeniyor. Ancak çok güzel bir suyu olan Van Gölü’ne sadece bakmakla yetiniyorlar. Serinlemek isteyen, ya da uzun süreli göl kıyısında kalmak isteyenler için böyle bir imkan yok. İranlı’lar olarak Van Gölü kıyısına plaj yapılmasını istiyoruz. Bu arada, sınır kapıları için de yeni düzenlemeler yapılmalı. Bir çok İranlı saatlerce sınır kapısında beklediği için gelmekten vazgeçiyor.”

‘HALK PLAJLARI YAPILMALI’

Van Gölü Havzası Turizim Derneği Başkanı Abdullah Tunçdemir de kent ekonomisine büyük katkı sunan İranlı’lara istedikleri ölçülerde imkan sunamadıkları için üzgün olduğunu söyledi. Tunçdemir, bunu kent için büylük bir eksiklik olduğunu belirterek şöyle dedi:

“Buraya gelenler istedikleri gibi alışveriş yapmak istiyorlar. Bir diğer istekleri ise eğlenebilecekleri veya dinlebilecekleri mekanlar. Malesef, eğlence ve dinlenme için yeterli imkan sunamıyoruz. 450 kilometre sahili olan Van Gölü çevresinde tek bir halk plajı bile yok. Bu sadece İranlılar için de değil. Çevre illerden gelen insanlarımıza da bu imkmanı sunamıyoruz. Bunu defalarca yetkililere bildirdik. Van ekonomise büyük katkı sunan turistler için ve kendi insanımız için göl çevresinde herkesin rahat bir şekilde suya girmesini sağlayacak uygun mekanlar ve halk plajları bir an önce yapılmalı. Bunu olması halinde yaz aylarında Van’ı ziyaret eden turistler daha uzun süreli kalacaktır.” DHA

Suriyelilere Reza Zarrab tipi vatandaşlık

Hükümetin Suriyelilere Reza Zarrab tipi 'istisnai vatandaşlık' vereceği öğrenildi.


Suriyeliler’e “Reza Zarrab tipi vatandaşlık” geliyor. Bunun anlamı şu; AKP hükümeti, Türkiye’de “geçici sığınmacı” statüsünde bulunan Suriyelileri, daha önce Reza Zarrab’a uygulanan “istisnai vatandaşlık” kapsamında vatandaşlığa kabul edecek.

İstisnai vatandaşlık sistemi, herhangi bir hükümet üyesi bakan tarafından önerilen yabancı uyruklu kişilerin, Bakanlar Kurulu’nun onayı ile vatandaşlığa kabulünü içeriyor. Reza Zarrab’ın vatandaşlığa alınması, dönemin İçişleri Bakanı Muammer Güler’in önerisi ile gerçekleştirilmiş, Bakanlar Kurulu’nun kararıyla Kasım 2013’te Zarrab, “istisnai vatandaşlık” kapsamında Türk vatandaşlığına kabul edilmişti. AKP hükümeti, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın gündemde tuttuğu, Suriyeli sığınmacılara vatandaşlık konusunda da aynı yolu izleyecek.

Bu çerçevede, herhangi bir bakanın “vatandaşlığa alınsın” önerisi getirdiği Suriyeli’nin durumu Bakanlar Kurulu’nda ele alınıp, karar verilecek. Suriyelilere “toplu” değil, tek tek, durumları değerlendirilerek vatandaşlık verilecek.

5 YIL BEKLEME SÜRESİ SURİYELİLER İÇİN GEÇERLİ DEĞİL

Sözcü'de yer alan habere göre; İstisnai vatandaşlık sistemi çerçevesinde Türk vatandaşlığa kabul işlemi dışında, yabancı uyruklular için bir de normal yoldan vatandaş olma imkanı bulunuyor. Bunun için ise, yabancı uyruklu kişinin Türkiye’de, ikamet izni alarak, en az beş yıl yaşamış olması gerekiyor. Türk vatandaşlarıyla evlenen yabancı uyruklular için ise, en az üç yıl Türk vatandaşı ile evli kalmak ve bu evliliğin Türk makamlarına kaydedilmiş olması gerekiyor.
Ancak Suriyeliler için, Türkiye’de beş yıl geçirmiş olmak, vatandaşlık için başvuru yapabilme hakkı getirmiyor.

Çünkü Türkiye’deki Suriyeliler, “geçici koruma statüsü” ile Türkiye’de bulunuyor. Bu statüde bulundukları süre de, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı alabilmek için bekleme süresine sayılmıyor. Yani Suriyeliler Türkiye’de beş yıl da, çok daha fazla da Türkiye’de ikamet etseler, geçici koruma statüsü nedeniyle yasal olarak vatandaşlık için başvuruda bulunamıyorlar.

Suriyelilere verilen çalışma izni de bu durumu değiştirmiyor. Suriyelilere yönetmelikle verilen çalışma izinlerinde de, Türkiye’deki durumlarının “geçici koruma statüsü” çerçevesinde olduğu, dolayısıyla vatandaşlık için beş yıl bekleme sistemine dahil olmadıkları kayıtlara geçiriliyor.