26 Temmuz 2016 Salı

Akdeniz’de peş peşe depremler

Akdeniz'de gece Richter Ölçeği'ne göre büyüklüğü 3.5 ile 4.1 arasında değişen 5 ayrı deprem meydana geldi.


Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) Deprem Dairesi’nin verilerine göre Akdeniz’de saat 02.17’de Richter Ölçeği’ne göre 3.5 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Antalya’nın Gazipaşa İlçesi açıklarında 8.5 kilometre derinlikte meydana gelen depremin ardından yakın noktada saat 02.29’da 3.8 büyüklüğünde bir deprem daha yaşandı. Ardından saat 02.33’te 3.7, 02.35’te 4.1, 02.41’de 3.6 büyüklüğünde depremler kaydedildi. Gazipaşa merkeze uzaklığı 73 ile 81 kilometre arasında değişen depremler ilk belirlemelere göre can veya mal kaybına neden olmadı.
DHA

25 Temmuz 2016 Pazartesi

Erdoğan Alman medyasına konuştu: ‘Halk idam diyor’

Alman ARD Televizyonu'na konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dünyanın birçok yerinde idam cezası var. Demokrasilerde söz halka ait. Halk idam diyor" dedi.


Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dünyanın birçok yerinde idam cezası var. Demokrasilerde söz halka ait. Halk idam diyor” şeklinde konuştu.

İşte Erdoğan’ın konuşmasından satırbaşları:

Yapılanların hepsi hukuk devleti çerçevesinde yapılan adımlar. Hiçbir şey bunun dışında algılanmamalı. Askeriye içerisine sızmışlar, belli noktalar var. Çok ciddiye alınacak bir örgüt yapıları var. Bunların kimlikleri şu an belli ve belli olduğu için çok hızlı tepki gösterilebildi.
20 bin 30 bin öğretmen, çok hızlı bir şekilde M.E.B. üzerinden ve şu anda belli bir takım işe alma sınavları yapılıyor. Çok hızlı bir şekilde telafi etmiş olacağız.

Bu bir terör örgütü ve bu terör örgütüne karşı devlet bir refleks gösterdi. Bu refleksle birlikte bu girişim önlenmiş oldu. Ama daha takip etmemiz gerekiyor ve rehavete kapılmamamız gerekiyor.
Bunları biz çok iyi biliyoruz, bizim istihbari bilgilerimiz var bu konuyla ilgili, itiraflar var elimizde. Askeriyenin içerisinde, bu örgütün ne şekilde yönetildiğini görebiliyoruz.

Gelişen şartları göz önünde bulundurmamız gerekiyor, eğer bir normalleşme olursa OHAL için ikinci bir süreye ihtiyacımız kalmaz. Fransa’da herhangi bir darbe bile olmadı. Türkiye’de olanlarla kıyaslayamazsınız. Burada devlete karşı yapılan girişimle kıyaslayamazsınız. Biz şu anda 3 aylık bir süre verdik, ve 3 ay içinde normalleşme görürsek o zaman bu süreyi uzatmaya ihtiyaç duymayız.

İDAM CEZASI TARTIŞMALARI

Bazı gerçekleri görmek gerekiyor, dünya gerçeklerinden uzaklaşamayız. Dünyanın ne kadar ülkesinde ölüm cezası var, bunu görmemiz gerekiyor. Sadece AB üyesi ülkelerde ölüm cezası yok, yoksa dünyanın birçok ülkesinde var. Bu bir gerçek. Biz 53 senedir AB kapısındayız, ölüm cezasını kaldırdık, ne değişti? Demokratik hukuk devletinde söz halka ait, halk idam cezası istiyor.
Parlamentoda bu talep yapılır, Meclis kararı kendi verir. Bu adım atılmazsa yapılacak bir şey yok. Bu darbe girişimi başarılı olsaydı, ölenlerin sayısı binlerce olurdu. Çok şükür ki başarılı olmadı. Bu olup bitenleri görmezden gelemeyiz. Halk diyor ki “ölüm cezası istiyoruz”, siyasetçi olarak “kabul etmiyoruz” diyemezsiniz.

Ben kral değilim, ben sadece Cumhurbaşkanıyım. Milletin seçtiği bir cumhurbaşkanıyım. Türkiye’de krallık yok, demokratik hukuk devleti içinde halkın taleplerini görmezden gelemezsiniz.
Güçlü olmak yasalara aykırı davranma hakkını doğurmaz ama halkı da dinlemeniz, onları hissetmeniz gerekiyor. Eğer halkı dinlemeseydim beni yüzde 52 ile cumhurbaşkanı seçmezdi.
Siyasetçi sürekli halkla birlikte hareket etmeli, bu da parlamenter meclisin bir özelliği.

“AVRUPA BİRLİĞİ SÖZÜNÜ TUTMADI”

Avrupa’daki hükümetler bize samimi davranmıyor. Avrupa Birliği mülteci bağlamında sözünü tutmadı. Bugüne kadar yaptığımız harcamalar 12 milyar dolar. STK’ları da hesaplarsak, bir o kadar daha tutar. Bu paralar devletin bütçesine girmeyecek, Suriyeli mülteciler için kullanılacak. Komşu ülke vatandaşlarına kullanılacak. Tabii ki Suriyeli kardeşlerimiz bizim komşularımız, Batılı ülkeler neden sorumluluk almıyor, neden sorumluluğu bizle paylaşmıyor? Batı bize dürüst davranmadı.
Şunu görmek lazım, bu röportaj umarım kesilmez, şunu açık açık söylemek istiyorum: Biz mülteciler konusunda verdiğimiz sözlerin arkasında dururuz. Avrupalılara sorum şu; az önce bahsettiğim rakamlar ortada, Avrupalı siyasetçilerin sorumluluklarını yerine getirmesi gerekiyordu. Biz bu insanları serbest bıraksaydı Avrupa ne yapardı? Şu an kim borçlu? AB üyesi ülkeler de para toplayıp Türkiye’ye aktarmak istiyordu, örneğin Yunanistan mali bir kriz yaşıyor, onlara 4 milyar euro üzerinde bir ödeme yapıldı. Biz bu parayı kendimize istemiyoruz, mülteciler için istiyoruz. Para gelsin gelmesin önemli değil, biz yine Suriyeli ve Iraklı mültecilere yardım etmeye devam edeceğiz ama toplam AB üyesi ülkeler insani açıdan bakıldığında şunu kendilerine sormalı: Şu ana kadar yaşanan durum doğru mu acaba? Hangi dili konuştuklarının bence hiçbir önemi yok ki.
2013 yılında bu karar verildi. 2015 itibariyle vize serbestisinin başlaması gerekiyordu. Ama vize liberalizasyonu olmadan geri kabul anlaşması konusunda böyle bir seviyeye gelinemedi. Sözler yerine getirilmiyor. Hala bu vize serbestisi gerçekleşmedi. Biz sözümüzün arkasındayız, ben Cumhurbaşkanı Erdoğan olarak hükümetimle uyum içerisindeyim. Hangi sözü verdiysek yerine getireceğiz, AB de yerine getirmeli.


“ÜLKENİN DURUMU GAYET İYİ”
Ekonomik olarak baktığımızda, 24 Temmuz’a baktığımızda çok daha iyi bir konumdayız. Ülkenin durumu gayet iyi. Büyüme rakamlarınabaktığımız zaman Türkiye, birçok AB ülkesine kıyasla çok daha iyi bir seviyede. Döviz rezervleri iyi durumda, ihracat sayılarımız yükseliyor.
Rusya ile olan ilişkilerimiz düzeliyor, burada da tekrar normalleşme içerisinde çaba gösteriyoruz. Türkiye kendi atmış olduğu adımlarla birlikte bu süreci güçlenerek devam edecektir ve bu durumdan kazanımlı olarak çıkacaktır. Şu an iş dünyasındaki bankalarımız iyi durumda, finans dünyasında bankaların herhangi bir sorunu yoktur. Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü açacağız, Boğaz’ın altında ikinci bir tünel açacağız, bu ekonomik durumu gösteriyor.

Türkiye’nin dört bir yanında televizyonu açtığınızda haberlere bakarsanız insanların meydanlarda demokrasiyi savunmak amacıyla, bütün etnik gruplarla bunu görüyor olmanız lazım. Alman televizyonlarının bunu gösteriyor olması lazım. Bütün insanlar demokrasi için o meydanlara çıkıyorlar. Meclis’te mevcut 4 siyasi parti darbe girişimini aynı şekilde eleştirdi. Medya dürüst olmalı bu konuda ve dezenformasyon olmamalı. İnsanlar her akşam meydanlarda toplanıyorlar. Türkiye’de bir sorun var demeniz demokrasiyle ilgili, endişe verici olur.

“TERÖR BİR DİNE MENSUP OLAMAZ”

Ben Almanya’daki saldırıları İslami saldırı olarak görmüyorum ve böyle adlandırmamak gerekiyor. İslam ile terörü bir araya getirdiğinizde, İslamcı dediğiniz zaman yanlış bir ifade oluyor. Terör bir dine mensup olamaz. Biz herhangi bir Hristiyan terörden bahsediyor muyuz?

Ben hep anti-semitizme karşı olduğumu ifade ettim. Böyle yaparsanız bütün Müslümanlar teröristmiş gibi ifade ediliyor. İslami terörden bahsedemezsiniz.

Ben bir Müslümanım. Halkının büyük bir çoğunluğu Müslüman olan bir ülkenin Cumhurbaşkanıyım. 35-40 yıldır teröre karşı mücadele ediyoruz. Teröristler Almanya tarafından destek görüyor. Ben Sayın Merkel’e dosya verdiğimde, “yargı süreci devam ediyor” dedi. Bakın Almanya’da, Belçika’da gelişmeleri görüyorsunuz. Dolayısıyla istihbari bilgileri paylaşmamız gerekiyor. Teröre karşı birlikte hareket edilmesi gerekiyor. Ortak mücadele vermezseniz bütün Avrupalı ülkelerde sorunlar yaşanacaktır.

Burada din, ırk, dil ayrımı yapmamamız gerekiyor. Bu şekilde barış sağlanmalı. Biz zaten bu mücadelenin içindeyiz, biz DAEŞ’e karşı, PKK’ya, PYD’ye karşı mücadele veriyoruz ama bizim dost ülkelerimizde bu mücadele yok. Almanya’da insanlar endişesiz hayatlarını sürdürebiliyorlar. Terör örgütleri mensupları ve bunlar serbestçe hareket edip para topluyor, nasıl mücadele edeceğiz? Sözcü

Nazlı Ilıcak yakalandı

Darbe soruşturması kapsamında hakkında gözaltı kararı çıkan gazeteci Nazlı Ilıcak, Bodrum’da aracıyla seyahat ederken yakalandı. Nazlı Ilıcak’ın Ankara’da olduğu yönünde çıkan haberlerin ardından daha rahat hareket ettiği ortaya çıktı.


İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu'nca FETÖ / PDY örgütünün medya ayağına yönelik başlatılan soruşturma kapsamında dün aralarında Nazlı Ilıcak’ın da bulunduğu 42 medya mensubu hakkında yakalama kararı çıkarılmıştı. 5 kişinin gözaltına alındığı ‘gazeteciler listesin’de birçoğunun da yurt dışına kaçtığı tespit edilmişti. Bodrum’da olduğu öğrenilen ancak evinde bulunamayan Nazlı Ilıcak için Bodrum polisi seferler olmuştu. Ünlü gazeteci bu sabah saatlerinde yakalandı.


ARACININ İÇİNDE YAKALANDI

Polis, Nazlı Ilıcak’ın bu sabah Bodrum- Torba Kavşağı’nda bir aracın içinde yakaladığını açıkladı. Aracında çok sayıda valiz ele geçirilen Ilıcak, sağlık kontrolünün ardından sorgulanmak üzere Bodrum İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne getirildi. Ilıcak'ın daha sonra İstanbul'a gönderileceği öğrenildi.

ARKADAŞININ EVİNDE SAKLANDI

İhlas Haber Ajansı Ilıcak’ın Milas'ta yaşayan bir arkadaşının evinde saklandığını duyurdu. Nazlı Ilıcak'ın emniyet yetkilileri tarafından dün gece saatlerinde Ankara'da olduğu yönünde bilinçli olarak paylaşılan bilginin ardından daha rahat hareket etmesinin sağlandığı da öne sürüldü. Emniyet tarafından ortaya atılan “Ankara’da olduğu değerlendiriyor” açıklamalarının ardından seyahat hazırlığı yaptığı öğrenilen Ilıcak'ın kendisine ait olan 34 ZS 8735 plakalı araçla Bodrum girişindeki araç tanıma sistemine takılması sonucu takibe alındığı ve yakalandığı ortaya çıktı.


İŞTE GÖZALTI LİSTESİ

Ilıcak dahil hakkında gözaltı kararı bulunan 42 gazetecinin ismi de basına yansıdı. İşte o liste…

ABDULLAH ABDULKADİROĞLU
ABDULLAH KILIÇ
AHMET DÖNMEZ
ALİ AKKUŞ
ARDA AKIN
NAZLI ILICAK
BAYRAM KAYA
BİLAL ŞAHİN
BÜLENT CEYHAN
BÜLENT MUMAY
BÜNYAMİN KÖSELİ
CEMAL AZMİ KALYONCU
CEVHERİ GÜVEN
CİHAN ACAR
CUMA ULUS
EMRE SONCAN
ERCAN GÜN
ERKAN AKKUŞ
ERTUĞRUL ERBAŞ
FATİH AKALAN
FATİH YAĞMUR
HABİB GÜLER
HANIM BÜŞRA ERDAL
HAŞİM SÖYLEMEZ
HÜSEYİN AYDIN
İBRAHİM BALTA
KAMİL MAMAN
KERİM GÜN
LEVENT KENES
MAHMUT HAZAR
MEHMET GÜNDEM
METİN YIKAR
MUHAMMET FATİH UĞUR
MUSTAFA ERKAN ACAR
MÜRSEL GENÇ
SELAHATTİN SEVİ
SEYİT KILIÇ
TURAN GÖRÜRYILMAZ
UFUK ŞANLI
UFUK EMİN KÖROĞLU
YAKUP SAĞLAM
YAKUP ÇETİN

4 milyon 250 bin kişinin trafik borcu için önemli karar

Maliye Bakanı Naci Ağbal, yeniden yapılandırma düzenlemesi kapsamına trafik para cezalarının da dahil edileceğini belirterek, "Bu kapsamda yaklaşık 4 milyon 250 bin vatandaşımızın trafik cezası borcu ve yaklaşık 6 milyar liralık alacak var" dedi.


Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) alçakça saldırısına karşı milletin büyük bir basiretle, vatanına, milletine, demokrasisine sahip çıktığını anlatan Ağbal, devletin olağanüstü hal (OHAL) çerçevesinde gösterdiği olağanüstü çaba, gayret bulunduğunu, vatandaşın normal hayatını sürdürmesini sağlayacak tedbirlerin alındığını ve ekonominin her geçen saat normalleştiğini kaydetti.

Söz konusu darbe girişiminin ekonomide de birtakım yansımaları olduğuna işaret eden Ağbal, bu konuda da ilk andan itibaren tam bir koordinasyon içinde kurumların gerekli tedbirleri aldığını, kimsenin endişe etmemesi gerektiğini söyledi.

YENİDEN YAPILANMAYA TRAFİK CEZALARININ DAHİL EDİLMESİ

Ağbal, ödenmemiş vergi, prim ve gümrük vergisi borçlarına yeniden yapılandırma imkanı getirildiğini anımsatarak, düzenlemenin cuma günü TBMM Genel Kurulu'nun gündemine gelmesinin planlandığını aktardı.

Söz konusu teklif içerisinde trafik para cezalarının yer almadığına işaret eden Ağbal, trafik para cezalarını da düzenleme kapsamına alacaklarını bildirdi. Ağbal, "Bugün yaptığımız değerlendirmede bu konuda da bir olumlu görüş oluşturduk. İstiyoruz ki vatandaşlarımızın vergi dairelerine olan trafik para cezalarını da yeniden yapılandırmaya dahil edelim. Bu kapsamda yaklaşık 4 milyon 250 bin vatandaşımızın trafik para cezası borcu varmış. Yaklaşık 6 milyar liralık alacak. İnşallah bunları da yapılandıralım." ifadelerine yer verdi.

 ZARAR GÖREN KAMU BİNALARI

Darbe girişimi sonrasında zarar gören kamu binalarına ilişkin bir soru üzerine Ağbal, kamunun faaliyetlerinin hiçbir şekilde aksamayacağını vurguladı.

Ağbal, "Zarar gören bütün kamu binalarının nerede ihtiyacı varsa, ister hazırda olan kamu binaları olsun, gerekse kiralama yoluyla olsun, bütün yaraları süratle sarılacak. Mesela Ankara Emniyet Müdürlüğü binamız hasar gördü. Bugün daha sabahleyin İçişleri Bakanımız ile görüştük. Maliye Bakanlığı olarak bizim Milli Piyango Genel Müdürlüğüne yaptığımız bir bina vardı. İki bakan kendi aramızda görüştük. Ankara Emniyet Müdürlüğünü süratle o binaya taşıyoruz." şeklinde konuştu.

"MİLLETTEN ALINANLAR MİLLETE DÖNMÜŞ OLDU"
FETÖ'ye ait el konulan varlık ve kurumların nasıl değerlendirileceğinin sorulması üzerine Ağbal, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Şu anda esas olan, bu terör örgütünün elinde olan, ona bir ekonomik güç oluşturan, bir nüfuz alanı oluşturan bütün bu ekonomik varlıklarının devlete geçmesini sağlamak. El konulan varlıklar arasında faaliyetine devam etmesi gereken sağlık kuruluşlarını süratle Sağlık Bakanlığının tasarrufuna bıraktık. Eğitim kuruluşlarını Milli Eğitim Bakanlığının tasarrufuna bırakıyoruz. Bugün sanıyorum YÖK Genel Kurulu toplanıyor, üniversitelerle ilgili ne yapılacak o konuda da kararlar verilecek. Şu anda yapmaya çalıştığımız şey bütün bu paralel terör örgütünün sağlık, eğitim ve sivil toplum ayağındaki ekonomik varlıkları tekrar millete döndürmek. Milletten alınan, milletin paralarıyla oluşturulan yapılar vardı. Sevindirici olan paralel yapının milletten aldığını; Allah'ın takdiri, milletten alınanlar bu şekilde tekrar millete dönmüş oldu."

Söz konusu varlıkları tek tek tespit ettiklerini ve her birini kayda aldıklarını anlatan Ağbal, bu varlıkların kamunun ihtiyaç duyduğu noktalarda nasıl kullanılacağı konusunda önümüzdeki süreçte değerlendirme yapılacağını sözlerine ekledi.

Bakan Ağbal, kamudaki görevden uzaklaştırmalara değinerek, işlerin aksamaması için gereken çalışmaları yaptıklarını söyledi. Ağbal, "Kanun Hükmünde Kararnameye gerekli hükmü koyduk. Bütçe kanundaki sınırlamalara tabii olmaksızın bu şekilde boşalacak kadrolara Bakanlar Kurulu kararıyla açıktan atama yapma imkanı getirdik." ifadelerini kullandı.

Darbe girişimi sırasında şehit ve gazi olan vatandaşlara yönelik birtakım düzenlemeler yaptıklarına dikkati çeken Ağbal, "Bu kardeşlerimizden şehit olanlarla ilgili olarak, güvenlik güçlerimizden bugün şehit olanlarımıza hangi mali hakları sağlamışsak bu kardeşlerimize de aynı hakları sağladık. O insanların hepsi bunları yaparken sadece vatan ve millet için yaptılar ama devlet olarak biz onların geride kalanlarına ve yaralanan kardeşlerimize sahip çıkacağız." diye konuştu. Hürriyet

Yargıtay ve Danıştay’a 342 yeni üye: İşte o isimler

HSYK, Yargıtay'a 267, Danıştay'a ise 75 yeni üye atadı.


Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Adalet Bakanı Bekir Bozdağ başkanlığında olağanüstü toplandı. Darbe girişimi sonrası ve Cumhurbaşkanının onayladığı yargı paketi çerçevesinde görevden alınan isimlerin yerine Yargıtay ve Danıştay’da yeni atamalar yapıldı.

Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından cumartesi günü onaylanması ve Resmi Gazete’de yayımlanmasının ardından HSYK Genel Kurulu, Yargıtay ve Danıştay üyelerinin seçimi için olağanüstü bir araya geldi. 17 üyeyle toplanan HSYK Genel Kurulu, gizli oylamayla Yargıtay’a 267, Danıştay’a ise 75 üye seçti.

MADALYALI HAKİM

Yargıtay üyesi Ali Suat Ertosun, yeniden atanmadı. 2003'te Yargıtay üyeliğine seçilen Ertosun, 2004'te, Bakanlar Kurulu'nun takdiriyle Üstün Hizmet Madalyası almış, 2008'de, Yargıtay üyeleri tarafından birinci aday seçilerek dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün onayıyla HSYK'ya atanmıştı. Ertosun, yargı paketine karşı açıklama yaparak “Amaç yargıyı ele geçirmek” demişti.
Asuman Celkan, Veli Değirmenci, Ali Suat Ertosun, Kubilay Taşdemir, Saniye Tarhan, Rahmi Ünal, Mustafa Kaya, Gürsel Yalvaç, Halil Akdağ, Emel Kabasakal, Muvaffak Meşe gibi isimlerin Yargıtay üyelikleri son buldu.

DANIŞTAY ÜYELİĞİNE SEÇİLENLER

1 33778 ABDULLAH ARTUNÇ
2 33784 ABDURRAHMAN GENÇBAY
3 33609 ADİL MEMİŞ
4 32681 AHMET ARSLAN
5 27712 AHMET YAHYA ÖZDEMİR
6 26422 ALAİTTİN ALİ ÖĞÜŞ
7 32781 ALİ ALPAN
8 33599 ALİ İHSAN ŞAHİN
9 33595 ALİ KAZAN
10 33593 AYDEMİR TUNÇ
11 26445 AYPER GÖKTUNA
12 32819 BİLAL ÇALIŞKAN
13 32668 BİLGE APAYDIN
14 32649 BİRGÜL KURT
15 26783 BUKET ORAL
16 32691 CAFER ERGEN
17 33780 CEVDET ERKAN
18 33817 EKREM ÖZÜBEK
19 27393 EMEL CENGİZ
20 26446 EMİN CELALETTİN ÖZKAN
21 32698 EMİN SINMAZ
22 26429 EMİNE FAHRÜNNİSA TUNCA
23 33605 ERCAN AHİ
24 26779 EREN SONBAY
25 33622 ERHAN ÇAKAN
26 32726 ERHAN ÇİFTÇİ
27 26785 ERKAN CANTEKİN
28 26427 ESEN EROL
29 33798 EYÜP KAYA
30 27509 GÜLEN AYDINOĞLU
31 27481 GÜRSEL MEKİK
32 33597 GÜRSEL ÖZKAN
33 32690 HANİFİ DOĞAN
34 33628 HASAN GÜZELER
35 32750 HASAN ODABAŞI
36 33816 HASAN ÖNAL
37 27055 HATİCE NEŞE SARI
38 32680 HÜSEYİN ÜNAL KARA
39 33626 İBRAHİM TOPUZ
40 32739 İLHAN HANAĞASI
41 33587 KEZİBAN GÜLCAN KAYA
42 32744 MAHMUT DOĞAN
43 32737 MEHMET ALİ CERAN
44 32742 MEHMET ALİ GÜMÜŞ
45 27052 MEHMET ALİ SAMUR
46 32746 MEHMET AYDIN
47 32732 MEHMET GÖKPINAR
48 33766 METİN ARITI
49 33770 MUHSİN YILDIZ
50 32693 MUSA ALBAYRAK
51 33596 MUSTAFA GÖKÇEK
52 32688 MÜRTEZA GÜLER
53 27832 NAKİDDİN BUĞDAY
54 27713 NALAN TERZİ
55 33834 NEDRET ENGİN
56 26438 NİLGÜN İPEK
57 26431 NURBEN ÖMERBAŞ
58 33633 NURDANE TOPUZ
59 26428 NURİYE ZÜMRÜT ÖDEN
60 26453 NÜKET YOKLAMACIOĞLU
61 33627 OGUZ YAĞLICI
62 33617 SELBİ KOCA
63 32836 SEYFULLAH YILDIZTEKİN
64 26432 SUNA TÜRKOĞLU
65 33216 SÜLEYMAN HİLMİ AYDIN
66 26424 TURAN KARAKAYA
67 32697 TURGAY TUNCAY VARLI
68 33589 TÜLAY BULGURCU
69 26441 ÜLKÜ ERBÜK
70 33607 VAHİT KINALITAŞ
71 33603 YILMAZ AKÇİL
72 32660 YUNUS AYKIN
73 33610 YUSUF BİNİCİ
74 31192 YÜCEL BULMUŞ
75 27710 ZİYA ÖZCAN

YARGITAY ÜYELİĞİNE SEÇİLENLER

1 29132 ABBAS ÖZDEN
2 27749 ABDULKADİR GÜNGÖREN
3 30257 ABDULLAH ERGİN
4 34325 ABDULLAH FUAT GÖLCÜK
5 30658 ABDULLAH YAMAN
6 30702 ADEM ALBAYRAK
7 33418 ADEM ASLAN
8 29263 ADVİYE FÜSUN AYAZ
9 28471 AHMET ARSLAN
10 28275 AHMET DURU
11 28360 AHMET HAMDİ GÜLER
12 22923 AHMET KARAYİĞİT
13 35971 AHMET ÖMEROĞLU
14 21910 AHMET SIRRI ULAŞ
15 25231 AHMET TEVFİK ERGİNBAY
16 30642 AHMET TUNCAY
17 33351 AHMET YENER
18 25958 ALİ ALTINKAYA
19 31448 ALİ ÇOLAK
20 33463 ALİ İHSAN ÖZTEKİN
21 28124 ALİ İNCEMAN
22 31178 ALİ KARAISLI
23 34904 ALİ KEMAL ÜNSOY
24 23812 ALİ KINACI
25 29378 ALİ ORHAN
26 21271 ALİ SEÇKİN TOGAY
27 25212 ALİ SELMAN ERKUŞ
28 34864 ALİ ÜNSAT
29 34435 ALP ARSLAN
30 35905 ALPER YÜKSELEN BİKİRLİ
31 28543 ARİF ATILĞAN
32 23605 ARİF KELLECİOĞLU
33 33955 AYHAN TUNCAL
34 21984 AYSEL KOÇAK
35 26201 AYŞE ALBAYRAK DOĞAN
36 26126 AYŞE AYTEN GÜLLÜOĞLU
37 21740 AYŞE İNCİ ÖZDEN
38 27790 AYŞE TARTICI ÇEVİKBAŞ
39 27579 AYŞE ZEHRA TEPEDELENLİOĞLU
40 31569 BAHRİ AYDOĞAN
41 25535 BAKİ ÖZYÜREK
42 35935 BATTAL YILMAZ
43 32500 BAYAZIT AKÖZ
44 30887 BEKİR ŞAHİN
45 29973 BEKTAŞ KAR
46 30151 BELKIS KARAKAŞ
47 29272 BELMA AYDIN
48 31540 BERKÜN KÖKSAL
49 31426 BETÜL AZİZAĞAOĞLU
50 24456 BEYHAN AZMAN
51 27830 BİROL SONER
52 22880 BİRSEN KARAKAŞ
53 25989 BÜLENT ERENSEVİ
54 34949 BÜLENT SAVTOK
55 25132 CANAN ÇÖKE
56 29110 CENGİZ KÖKSAL
57 32338 CENGİZ TOPAKTAŞ
58 37324 CEVDET DOĞAN
59 31496 ÇETİN DURAK
60 21749 DİLAVER KAHVECİ
61 36112 DOĞAN KORKMAZ
62 35110 DUDU İREM TOROS
63 34413 DURAK ÇETİN
64 22884 EMEL ÖZGAN
65 24441 EMİNE GÜLER ELVERİCİ
66 24382 EMİNE SABA YALÇIN ERTUĞRUL
67 34215 EMİR ATEŞ
68 30671 ENDER ŞENER
69 25986 ERDEM MİRİCİ
70 34300 ERDEM ŞİMŞEK
71 34084 ERDOĞAN İSHAKOĞLU
72 31515 EROL GÜNGÖR YÜKSEL
73 35357 EROL TEKMEN
74 33578 ERTAN YÜZER
75 27636 EYÜP SABRİ BAYDAR
76 33409 EYÜP SARICALAR
77 23826 FADİME AKBABA
78 35230 FARUK ERŞEN YILMAZ
79 24481 FARUK GÖK
80 30839 FARUK KAYMAK
81 26164 FATMA AKYÜZ
82 30933 FATMA FEYZA ŞAHİN
83 26043 FETHİ ŞİMŞEK
84 32281 FEVZİ ARGIÇ
85 34938 FEYZA KIR
86 28272 FEYZİ EROĞLU
87 36124 FİDAN BALCI
88 30131 FİKRİYE ERNALBANT
89 27717 FİLİZ PINARCI
90 31000 GÖKHAN KARABURUN
91 23692 GÜLDEREN KAHRAMAN
92 31427 GÜLFEM SAYGILI
93 33869 GÜLSÜM MISIR
94 35063 GÜLŞEN HEYBET
95 24638 GÜNSAL ALBAYRAK
96 25979 H.GÜLGÜN VURALOĞLU
97 27850 H.NESRİN YILMAZCAN
98 35152 HAKAN YÜKSEL
99 33262 HALİL ÖZDEMİR
100 22819 HALİT BAYSOY
101 32450 HALİT DÖNMEZ
102 34464 HALİT SELÇUK ÖZBEN
103 25235 HALUK KIRCA
104 32226 HAMDİ KARAHAN
105 31577 HAMDULLAH PAKSOY
106 21835 HAMİT DÜNDAR
107 32232 HANEFİ KESKİN
108 34267 HARUN CAN
109 28288 HARUN KARA
110 32367 HASAN ARSLAN
111 31543 HASAN KAYA
112 30128 HATİCE GÜRSOY
113 33862 HATİCE KAMIŞLIK
114 31409 HAVA AYDINLI
115 25962 HAYDAR SAMİ KUZU
116 29859 HAYRİ KESKİN
117 33358 HİKMET KANIK
118 30912 HİKMET ONAT
119 34211 HULUSİ AKDERE
120 28214 HÜSEYİN CANAN
121 34446 HÜSEYİN KOCABEY
122 32289 HÜSEYİN TUZTAŞ
123 27811 HÜSNÜ UĞURLU
124 33339 İHSAN BAŞTÜRK
125 23094 İNCİ AYTAÇ
126 28357 İSMAİL KURT
127 29976 İSMET ŞİMŞEK
128 24006 KAMİL KARAHAN
129 27664 KENAN YUMUŞAK
130 31471 KÜRŞAT HAMURCU
131 23679 LEVENT YAVUZ
132 36464 LÜTFİ AKSOY
133 30772 MAHMUT COŞKUN
134 32470 MAHMUT FATİH ÖZARSLAN
135 22935 MAHMUT KAYA
136 27724 MAHMUT ÖZCAN
137 30617 MARUF ALİKANOĞLU
138 34272 MEHMET ADEMOĞLU
139 33404 MEHMET AKİF ÖNDAŞ
140 35211 MEHMET AKSU
141 24712 MEHMET BÜLENT SELÇUK
142 28162 MEHMET ÇAMUR
143 23080 MEHMET ERDOĞAN
144 29194 MEHMET EROL
145 32205 MEHMET FAİK ATEŞ
146 30900 MEHMET KASIM ÇETİN
147 25268 MEHMET KURT
148 24533 MEHMET KÜRTÜL
149 24379 MEHMET NURİ ÖZTÜRK
150 34339 MEHMET OSMANOĞLU
151 32201 MEHMET ÖZTUNÇ
152 30693 MEHMET REŞAT KOPARAN
153 29592 MEHMET UMUR TARHAN
154 34455 MEMET BORAN
155 27976 MEMİŞ SELÇUK GÜNEY
156 28356 MERYEM ÜSTÜNER
157 25990 MESUT BALCI
158 31551 METE DUMAN
159 23746 METHİYE ŞEBNEM GÜNAYDIN
160 30751 METİN BÖREKÇİ
161 24602 MUAMMER ÖZTÜRK
162 33494 MUHARREM AKKAYA
163 34065 MUHSİN ŞENTÜRK
164 34264 MURAT BULUT
165 32298 MURAT ESEN
166 28147 MURAT KIYAK
167 26189 MURTAZA DOLU
168 32401 MUSTAFA ABDULLAH COŞ
169 28028 MUSTAFA BULUT
170 32438 MUSTAFA CAN KORKARER
171 27803 MUSTAFA ÇAKMAK
172 34236 MUSTAFA ÇAVUŞ
173 31539 MUSTAFA İSMET YÖRÜK
174 30917 MUSTAFA KEMAL SEMERCİOĞLU
175 33410 MUSTAFA KURTARAN
176 32798 MUSTAFA ÖZER
177 30004 MUSTAFA ÖZMEN
178 33464 MUSTAFA TAŞ
179 32284 MUSTAFA USLU
180 33306 MUZAFFER SAYIN
181 32337 NADİR GÜNGÜNEŞ
182 30992 NAZMİYE BEYAZITOĞLU KUŞÇUOĞLU
183 26149 NEBAHAT ŞİMŞEK
184 25534 NEJDET ŞATIR
185 21355 NESLİHAN SEVER
186 35218 NESRİN ŞENGÜN
187 32864 NEVRUZ ÜSTÜN
188 34111 NEVZAT KARABABA
189 31518 NEVZAT ÖZSOY
190 24492 NİHAL KOYUNCU
191 32181 NİHAT ALTUNOK
192 31429 NİLGÜN TAŞ
193 22926 NURCAN TANLIK
194 22790 NURSUN KAYIRAN
195 26202 NURTEN ABACI UTKU
196 29429 OKTAY ERDOĞAN
197 29279 ORHAN ERDİM
198 34106 OSMAN ATALAY
199 33553 ÖMER FARUK HERDEM
200 28235 ÖMER KIZILKAYA
201 31635 ÖZCAN TURAN
202 30756 ÖZGÜR CEVAHİR
203 32139 ÖZNUR KAKİLLİOĞLU
204 25468 RAMAZAN TUNÇ
205 34060 RAMAZAN ÜLGER
206 32331 RAMAZAN YILMAZ
207 25251 REFATULLAH KARAKAYA
208 25177 REFİK CEMAL HANEDAN
209 25141 REFİK EĞRİ
210 26103 REMZİ BAŞKAYA
211 29296 REŞİT ÖZCAN
212 34138 RIDVAN GÜNDOĞDU
213 29890 RIZA AKBAL
214 29095 RIZA SARITAŞ
215 27599 RIZA ŞAHİN
216 33526 SABAHATTİN ÖZTEMİZ
217 33440 SADIK BAYINDIR
218 24474 SADIK DEMİRCİOĞLU
219 23831 SADİ GÜVEN
220 22805 SADİ SARIYILDIZ
221 25131 SALİH KOCALAR
222 34759 SALİM ÇEVİK
223 31586 SAMİ ÖZTÜRK
224 25134 SATI ATEŞEL
225 32635 SAVAŞ YILDIRIM
226 29873 SEDAT DEMİRTAŞ
227 25642 SELMA BELLEK
228 22834 SEVGİ SAKA
229 33189 SEVİL KARTAL
230 28220 SEVİM ÇAKIRBAY
231 24378 SEVİM ÇETİN
232 34891 SEVİNÇ TÜRKÖZMEN
233 30827 SEYDİ KAHVECİ
234 32419 SEYFETTİN TUNCER
235 30962 SİNAN ESEN
236 28352 SİNAN ZEKİ PİYALE
237 35916 SUAT ARSLAN
238 29198 SULTAN NAMAZCI
239 25163 SUNA TÜRE
240 35212 SÜLEYMAN ARSLAN
241 34029 SÜLEYMAN ÖZTÜRK
242 30607 ŞANVER KELEŞ
243 24959 ŞEFİK AKYILDIRIM
244 34986 ŞEHNAZ KIRMAZ
245 27988 ŞÜKRÜ BOZER
246 31463 TEKMAN SAVAŞ NEMLİ
247 30142 TİMUR GÜRSOY
248 33978 TÜMER TÜRKEŞ GENÇ
249 23573 TÜRKAN ERTURAN
250 27721 UĞUR SAYIN
251 25968 ULVİ YÜKSEL
252 37026 ÜMRAN GÖRMEZ
253 33361 ÜMÜT CEYHAN
254 34434 VELİ DALGALI
255 33317 VELİ ÖZDEK
256 32219 YAŞAR ŞİMŞEK
257 35462 YILMAZ KARABODUK
258 37602 YURDANUR BAKIRCI
259 31601 YUSUF HAKKI DOĞAN
260 30687 YUSUF KUZU
261 21288 YUSUF ZİYA AKSOY
262 32491 YUSUF ZİYAATTİN CENİK
263 32636 YÜKSEL KOCAMIŞ
264 29909 ZEKİ GÖZÜTOK
265 23011 ZEYNEP NİLGÜN HACIMAHMUTOĞLU
266 35148 ZEYNEP ŞAHİN
267 33310 ZİYA DİNLER

(Kaynak:sözcü.com.tr)

Elektrik akımına kapılan genç toprağa gömülerek kurtarıldı

Antalya'da elektrik akımına kapılan Hüseyin, akrabaları sayesinde ölümden döndü.


Antalya’nın Kaş ilçesinde yaşanan olayda, elektrik akımına kapılan genç, yakınlarının doğru müdahalesi sayesinde kurtuldu. Olaydan sonra vücudundaki elektriğin boşalması için toprağa yatırılan genç, ölümden döndü.

Kaş’a bağlı Kınık Mahallesi’nde oturan 16 yaşındaki Hüseyin Çolak, dün akşam evin içinden geçen bir elektrik kablosundan akıma kapıldı. Çırpındığını gören yakınları Çolak’ı kablodan kurtardı. Vücudu moraran genç bahçeye çıkarılarak toprak zemine yatırıldı ve üzerine de toprak atıldı. Çolak bu şekilde bir süre bekletilerek vücudundaki elektriğin boşalması sağlandı.

Yakınlarının çağırdığı sağlık ekipleri Hüseyin Çolak’ın sağlık durumunun iyi olduğunu görünce geri döndü.(DHA)

O okullar kapanmayacak…!

15 Temmuz darbe girişiminin ardından başlatılan OHAL kararnamesinde bin 43 özel öğretim kurumu kapatıldı. Kararnamede okullar Hazine'ye devredilirken, gözler bu okullarda okuyan öğrencilerin durumuna çevrildi. Konuyla ilgili Başbakan, Milli Eğitim Bakanı ve Milli Eğitim Bakanlığı müsteşarı açıklama yaptı.



15 Temmuz darbe girişiminin ardından başlayan OHAL kararnamesinde bin 43 özel öğretim kurumu kapatıldı. 21 bin öğretmenin de lisansı iptal edildi. 23 Temmuz’da yayınlanan kararnamede kapatılan okullar Hazine’ye devredildi. Bu okullarda okuyan öğrenciler içinse tam üç açıklama yapıldı…
Konuyla ilgili ilk açıklamayı OHAL kararnamesinden önce okulların kapatılmaya başlanmasıyla Milli Eğitim Müsteşarı Yusuf Tekin katıldığı televizyon programında yaptı. Tekin, okullarda eğitim gören öğrencilerin eğitimlerine Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı okullarda devam edeceğini ifade etti.

YILDIRIM: DEĞİŞEN SAHİPLİK

Daha sonra Başbakan Binali Yıldırım da katıldığı bir televizyon programında, kapatılan okullardaki öğrenciler için, “Bir sıkıntı olmaz. Milli Eğitim Bakanlığı’mız okullar için, Sağlık Bakanlığı’mız hastaneler için, İçişleri Bakanlığı’mız STK'lar için gereğini yapıyor. Değişen sahiplik. Terör örgütünün elindeyken devletin eline geçiyor kurumlar ama işleyiş devam ediyor.

“20 BİNİN ÜZERİNDE ÖĞRETMEN ALINACAK”

Konuyla ilgili en geniş açıklama ise Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’dan geldi. Yılmaz, açığa alınanların yerine 20 binin üzerinde öğretmen alınacağını açıkladı. Yılmaz, şunları söyledi: “Biliyorsunuz bugüne kadar Milli Eğitim Bakanı olarak öğretmen alımımızı sözleşmeli ve mülakata bağlı olarak Şubat ayında alınacağını söylemiştim. Ancak, yeni çıkan durum karşısında kamu görevlilerinden ilişiği kesilecek öğretmenlerin yerine bu yıl öğretmen alımı yapacağız. Dolayısıyla birinci husus bu. 2016 yılında sözleşmeli ve mülakatla öğretmen alacağız.”

Öğretmen alımının ilişiği kesilen öğretmenlerin sayısı kadar yapılacağını belirten Yılmaz, şöyle devam etti: “O öğretmenlerin öğretmenlik lisansları iptal olmuştur. Açığa alınan öğretmen sayısı artı bir de bu özel okullar devlete geçtikten sonraki ihtiyaç olan öğretmen sayısı kadar öğretmen alınacaktır. Bu da 20 binin üzerinde bir rakam demektir, ilerleyen süreçte bu rakam kesinleşecektir.”
Bakan Yılmaz, FETÖ/PDY soruşturması kapsamında kapatılan okulların ve bu okuldaki öğrencilerin durumunun sorulması üzerine ise şunları söyledi:

“O OKULLARI DA BİZ İŞLETECEĞİZ”

“Öğrenciler bizim öğrencilerimiz ve hiç birini mağdur etmeyeceğiz. Birçoğu özel okula gidiyor. Devletin malı olan o okulları da biz işleteceğiz. Ama öğretmenlerin öğretmen lisansları iptal edilmiştir. O öğretmenlerle değil, Milli Eğitim Bakanlığı'nın yeni alacağı öğretmenlerle eğitime devam edeceğiz. Öğrencilere şunu söylüyoruz; hiç kimse mağdur olmayacak. Evlatlarımıza devlet eliyle eskisinden çok daha iyi bir eğitim vereceğiz.” Sözcü

Cezaevinde kendini asan yarbay ezan beklenmeden defnedildi

Darbeci iddiasıyla tutuklanan Silivri Cezaevi'nde kendini asan yarbay ezan beklenmeden 
defnedildi.

Darbe girişimine katıldığı iddiasıyla tutuklanan ve konulduğu Silivri Cezaevi'nde çarşafla asılı cesedi bulunan Yarbay İsmail Çakmak’ın cenazesi, memleketi Rize’nin İyidere İlçesi’nde ikindi vakti toprağa verileceği duyurulmasına rağmen, ezan beklenmeden sessiz sedasız defnedildi. İyidere İlçesi Yapraklar Mahallesi'nde ikindi vakti defnedileceği duyurulan Yarbay İsmail Çakmak'ın cenazesi, tepkiler olabileceğini düşünen ailesince, Adatepe Camisi'nde ezan beklenmeden kılınan cenaze namazı sonrası toprağa verildi. Cenaze namazına aile yakınları dışında katılan olmadı. Evli olan Yarbay İsmail Çakmak'ın çocuğunun bulunmadığı belirtildi.

YARBAY İSMAİL ÇAKMAK'IN İFADESİ ORTAYA ÇIKTI

Yakınları, Yarbay İsmail Çakmak'ın gözaltına alındığı gece polise verdiği ifadenin tutanaklarını basınla paylaştı. 23'üncü Motorlu Piyade Alayı'nda Tabur Komutanı olarak görev yapan Yarbay İsmail Çakmak'ın, 15 Temmuz gecesi Alay Komutanı Albay Ömer Faruk Köse'nin emri ile, ‘toplumsal olay var’ denilerek birliği ile Kartal Köprüsü’ne gönderildiğini belirtiği tutanakta yer alan ifadesi şöyle:

“Kartal köprüsüne geldiğimizde vatandaş birikmesi yoktu. Gelen vatandaşlara da ‘olay ihbarı var’ dedik. Sonrasında Alay Komutanı yanında 4 yüzbaşı ve 1 binbaşı ile geldi. Bana, ‘İhtilal oluyor arkadaşlar. Seni bilgilendirecekler. Talimatlara uyalım’ emri verdi. Ben de Alay Komutanı'na, ‘Ben bu işte yokum. Böyle bir emri kabul etmiyorum. Bu işe girişmem’ diyerek birliklerime ‘geri dön emri’ verdim. Ancak yol kesilmesinden dolayı kışlaya intikal edemeyen birliğimin bir kısmı Maltepe askeri lojmanlarına, bir kısmı da Tuzla'ya gitti. Ben sivil bir araçla kışlaya döndüm. Biz Kartal köprüsüne giderken silahlarımızla değil kalkan ve coplarımızla gittik. Kesinlikle ihtilal gibi bir olaydan haberim yoktu. İhtilal lafını ilk defa Alay Komutanı Kartal köprüsünde bana ve vatandaşlara söyledi. Ben Alay Komutanına ’emre itaat etmeyeceğim’ dedim. Sonrasında kendi yanındaki subayları ve vatandaşlar da beni destekleyince Alay Komutanı oradan ayrıldı. Suçlamaları asla kabul etmiyorum. ‘Olay var, müdahale edin’ dediler. Niyetlerini öğrenince geri döndük. Serbest bırakılmak istiyorum.” DHA

Tansu Çiller’den FETÖ açıklaması

Eski Başbakanlardan Tansu Çiller: Başbakanlığım döneminde devlet içinde paralel yapılanmaya hiç bir şekilde sıcak bakılmamıştır.


Eski Başbakanlardan Tansu Çiller, yazılı açıklama yaparak 15 Temmuz darbe girişiminin ardından gündeme gelen “Fethullah Gülen-DYP ilişkisi”ne ilişkin iddialara yanıt verdi.

Çiller’in yazılı olarak yaptığı açıklaması şöyle: “Son günlerde bazı basın organlarında, Başbakanlığım döneminde Gülen cemaatinin devlet içindeki paralel yapılanmasına göz yumulduğu anlamını taşıyan spekülatif ifade ve beyanlara yer verilmektedir.

Başbakan olarak görev yaptığım dönemde devlet içinde paralel yapılanmaya hiç bir şekilde sıcak bakılmamıştır. Bu çerçevede, cemaate yakın bazı askeri öğrencilerin korunmasına yönelik olarak dönemin Genelkurmay Başkanı’ndan istekte bulunduğum şeklindeki beyanların gerçekle ilgisi yoktur. Ayrıca, Başbakanlığım sırasındaki Yüksek Askeri Şura toplantılarında alınan kararlara tarafımdan konulmuş herhangi bir şerh bulunmamaktadır. Bu da ordumuz içinde paralel yapılanmaya karşı duruşumuzun somut bir kanıtıdır.

Bu arada, gündeme taşınan konulardan bir diğeri Bank Asya’nın açılışında hazır bulunmam konusudur. O dönemde himmet paralarının kayıt dışı olarak tutulduğuna dair istihbarati bilgiler ulaşmıştır. Bu paraların ülkemizin finans sistemine dahil edilerek, kayıt altına alınmasının gerekliliği dikkate alınarak, bunu sağlayacak bir adım olarak değerlendirilen Bank Asya’nın açılışına katılınmıştır.

Her vatandaşın din ve inanç hürriyeti ile kişisel özgürlüklerine saygılı; ama, devlet içinde paralel yapılanmaya kesinlikle karşı bir yönetim anlayışı ve inancı içinde olduğumuz hususunu saygıdeğer kamuoyu ile paylaşır, saygılarımı sunarım.” Sözcü

Son liste az önce açıklandı! İşte açığa alınanlar

FETÖ darbe girişimi sonrası birçok kamu kurum ve kuruluşunda yürütülen çalışmalar kapsamında bugüne kadar 45 bin 954 personel görevden uzaklaştırıldı.


Başbakanlık, Kalkınma Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Türksat AŞ, ekonomi bakanlığı, Milli eğitim Bakanlığı (MEB), Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Başbakanlık Toplu konut İdaresi (TOKİ), Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdürlüğü, Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumunun (TAPDK) da aralarında bulunduğu birçok kamu kurum ve kuruluşunda görevden uzaklaştırma işlemi gerçekleştirildi.


Kalkınma Bakanlığında açığa alınan personel sayısı 82'ye ulaştı. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile bağlı, ilgili ve ilişkili kurumlarında toplam 560 personel; Ekonomi Bakanlığında 15, TÜİK'te 21 personel açığa alındı.

BTK merkez ve taşra teşkilatında görev yapan 170 kişi açığa alınırken, kurum destek hizmetlerinde çalışan 58 personele görevden el çektirildi.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığında toplam açığa alınan personel sayısı 599 oldu.

DHMİ Genel Müdürlüğünde 139, TAPDK'da 8 personel görevden uzaklaştırıldı.

TOKİ Başkanlığında görevli 22 personel açığa alındı, TÜRKSAT AŞ'de 29 kişinin iş akitleri feshedildi.

Hazine Müsteşarlığında 2 genel müdür, bir genel müdür yardımcısı ve 5 daire başkanı dahil toplam 62 kişi açığa alındı.

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığına bağlı ilgili ve ilişkili kurumlardan 529 kişi görevden uzaklaştırıldı.

Orman ve Su İşleri Bakanlığında merkez ve taşra teşkilatında görevden uzaklaştırılan personel sayısı 197 oldu.

42 BİN 767

MEB'de merkez ve taşra teşkilatında görev yapan FETÖ ile irtibatlı kamu personeline yönelik yürütülen çalışma kapsamında açığa alınan personel sayısı 21 bin 738'e ulaştı. Ayrıca, 21 bin 29 öğretmen açığa alındı. Böylece MEB'de görevden uzaklaştırılan toplam personel 42 bin 767 oldu.

Milli Savunma Bakanlığınca 262 askeri hakim ve savcı görevden uzaklaştırıldı.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığında FETÖ ile irtibatlı 58'i Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünden olmak üzere çeşitli unvanlarda toplam 70 personel görevden el çektirildi.

Ankara Üniversitesinde görevli 4 öğretim elemanı açığa alındı.

Bülent Ecevit Üniversitesinde 20'si öğretim üyesi 11'i idari personel olmak üzere 31 kişi açığa alındı.

TRT'de 300, RTÜK'te de çeşitli unvanlardaki 29 personel görevlerinden uzaklaştırıldı.Hürriyet

Binali Yıldırım'dan 'TSK'da yeniden yapılanma' açıklaması

Başbakan Binali Yıldırım, "Bu darbe girişiminde de gördük ki burada bir güvenlik zafiyeti var. Hiyerarşi, komuta kademesiyle alt kademe arasında bazı sorunlar var. Bu sorunları ortadan kaldıracak şekilde yeniden yapılanmaya gideceğiz." dedi.


Başbakan Yıldırım, Bloomberg News'te katıldığı programda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.

Türkiye'nin büyük bir felaketin eşiğinden döndüğünü belirten Yıldırım, şöyle devam etti:

"Maalesef silahlı, kanlı bir darbe girişimi, milletimizin direnciyle, hükümetimizin ve Cumhurbaşkanımızın dirayetiyle başarısız hale getirildi ve ülkede işler normale döndü. Bu darbeye sebep olanların bu işten kolay kurtulmalarını kimse beklemesin. Çünkü arkada 246 şehidimiz, binlerce yaralımız var. Bunların hesabı sorulacak. Hesap sorarken intikam duygusuyla hareket etmeyeceğiz, adalet ile hareket edeceğiz. Çünkü Türkiye bir hukuk devleti. Hukuk devletinin gereği neyse o yapılacak."

Başbakan Yıldırım, Fethullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin yürütülen soruşturmanın ne kadar derine gideceğini yargının belirleyeceğine dikkati çekerek, şu ifadeleri kullandı:

"Bizim belirlememiz söz konusu değil. Biz sadece yargının işini yapması için gerekli desteği vereceğiz. Ama zannediyorum büyük oranda zaten bu işin içinde olanlar, bu işe karışanlar, fiilen bu darbe girişimini yönetenler halihazırda zaten adalete teslim oldu. Geriye kalan çok fazla insan olduğunu düşünmüyorum. Şu anda zaten çatışma yok. Çatışma dediğiniz, 15 Temmuz gecesi saat gece 10.00'da başladı ve olay, ertesi günü sabah 04.00'te, 05.00'te bitti. Onun dışında herhangi bir çatışma, herhangi bir can kaybı söz konusu değil. 04.00'ten itibaren de artık bu işe karışan bütün zanlılar, şüpheliler toplanmaya başlandı. Şu anda onların sorguları devam ediyor. Bazılarının sorguları sürüyor, bazıları tutuklandı, bazıları da halen aranıyor."

Darbe girişimi sonrasında ilan edilen OHAL uygulaması

FETÖ'nün darbe girişiminin ardından çıkarılan olağanüstü hal (OHAL) durumunun üç aydan daha fazla uzatılıp uzatılmayacağına yönelik soruya Başbakan Yıldırım, "Şöyle, Fransa'yı düşünün, Fransa'da bir terör hadisesi oldu. Birinci sefer yetmedi, ikinci sefer uzadı. Şimdi üçüncü kez de uzattılar. Altı ay daha uzattılar. Yani biz uzatmaktan yana değiliz. Bir kere bunu söyleyeyim. Ama üç ay içinde bütün bu işleri yoluna koyarsak, kaldırırız. Ama hala yapmamız gereken işler varsa, ihtiyaç varsa şüphesiz uzatmayı da gözardı etmeyiz, bunun bilinmesi gerekir." dedi.

"Fransa'da yaşanan olay ile Türkiye'de yaşanan olay kıyas bile kabul etmez." ifadesini kullanan Yıldırım, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Çünkü orada sadece bir terör hadisesi oldu, insanlar hayatını kaybetti. Burada ülkenin rejimini değiştirmeye, demokrasiyi yok etmeye yönelik ciddi bir silahlı darbe girişimi var. Dolayısıyla bizim bu anlamda OHAL'de, Fransa'ya göre çok daha haklı gerekçelerimiz var. Bu OHAL, şunu özellikle ifade etmek isterim ki anayasaya dayanarak yapılmış bir iştir. Bizim anayasamıza göre dört şekilde OHAL veya sıkıyönetim var. Bir, ağır ekonomik koşular, ülkede büyük sıkıntılar varsa temel ihtiyaçlar karşılanamıyorsa olağanüstü hal ilan edilebilir. İki, büyük bir afet, felaket veya toplumsal şiddet olayları yaygınlaşmışsa olağanüstü hal ilan edilebilir. Bir de ülkenin rejimine, meşru hükümetine karşı bir darbe girişimi varsa olağanüstü hal ilan edilebilir. Biz bu durumu kullanarak olağanüstü hal ilan ettik."

Binali Yıldırım, olağanüstü hal uygulamasının vatandaş için değil, devlet için ilan edildiğini vurgulayarak, "Yani devlet için, hükümet için olağanüstü hal ilan ettik. Niye? Bu darbeye sebep olanları, bu darbenin doğurduğu sonuçları ortadan kaldırmak için gerekli hukuki süreçleri, reformları, yapısal değişiklikleri hızlı bir şekilde halletmek, bir daha darbe yaşanacak şartları ortadan kaldırmak... İşin özü, esası budur." dedi.

"Darbe girişimine karışan binlerce insan var"

"OHAL durumunda bir takım özel tedbirler devreye sokacak mısınız?" sorusu üzerine Yıldırım, "Bir kere gayet tabii ilk kanun hükmünde kararnameyi çıkardık. Bu kanun hükmünde kararnamede neler var? Bir kere çok sayıda insan gözaltına alındığı için, bunların sorgulaması için zaman lazım. 4 gündü, bunu 30 güne çıkardık. Sadece bu işle ilgili, yani darbe girişimine karışmış, ülkenin rejimini yıkmaya çalışanlarla ilgili binlerce insan var. Bunların sorgulamasının sağlıklı yapılması için bu süreyi uzattık." karşılığını verdi. Darbe girişimi sırasında hayatını kaybedenlerin şehit sayılması ve şehitlik, gazilik haklarından yararlanmaları için bir düzenleme yapıldığını anımsatan Yıldırım, söz konusu kişilerin yakınlarına da bir takım haklar sağlandığını bildirdi.

"Silahlı Kuvvetler başta olmak üzere, ciddi bir yeniden yapılanma ihtiyacı var"

Başbakan Yıldırım, ayrıca darbe girişiminde bulunan FETÖ'nün bütün okulları, hastaneleri, dernekleri ve vakıflarına el konulduğuna dikkati çekerek, "Devlet el koydu ama mülkiyetine el koydu. Ancak faaliyetleri kesintiye uğramayacak. Devletin kontrolünde okullar, hastaneler çalışmaya devam edecek ve sorumlu olan dernek, vakıf yöneticileri de yargıda hesaplarını verecekler. Bu da yaptığımız bir şey. Ayrıca bu darbe girişimine fiilen FETÖ ile ilgili iştirak eden askeri, sivil personel ve yargı mensupları... Bunların da görevlerine son verilmesi için yine bir düzenleme yaptık, bunu da hayata geçirdik." diye konuştu.

Bunun dışında ilerleyen süreçte başka düzenlemelerin hayata geçirileceğini belirten Yıldırım, "Nedir bu düzenlemeler? Bir kere kurumlarda, Silahlı Kuvvetler başta olmak üzere, ciddi bir yeniden yapılanma ihtiyacı var. Bu darbe girişiminde de gördük ki burada bir güvenlik zafiyeti var, hiyerarşi, komuta kademesiyle alt kademe arasında bazı sorunlar var. Bu sorunları ortadan kaldıracak şekilde yeniden yapılanmaya gideceğiz. Demokratikleşme yönünde atmamız gereken daha çok adımlar var, onları da bu sürede tamamlamış olacağız. Ayrıca ekonomiyle ilgili düzenlemeler var ancak ekonomiyle ilgili düzenlemeleri bu olağanüstü hal kapsamında düşünmüyoruz. Onlar ayrıca parlamentonun normal çalıma takvimi içerisinde yapılmaya devam edecek. Onların detaylarına isterseniz gireriz." ifadesini kullandı.

"Yapılacak reformlar, bu durum, istihbarat başkanlarını da kapsayacak mı?" sorusuna Yıldırım, şöyle yanıt verdi:

"Biz öncelikle tabii kurumların buradaki yapısal sorunları neyse onları halledeceğiz. Tabii şu anda bu darbe girişimi esnasında görev başında bulunanlarla ilgili de herhangi bir zafiyet, herhangi bir hata varsa veya kasıt varsa bunları da tabii ki araştırıyoruz. Peşinen kimseyi suçlu ilan etmek bizim görevimiz değil ama bilinen bir gerçek var. Bu darbe öncesi bir istihbarat zafiyeti yaşanmıştır. Bu darbeye müdahale konusunda bir zafiyet yaşanmıştır. Bütün bunlar araştırılacak, sebepleri ortaya çıkarılacak, sorumluları ortaya çıkarılacak ve bunun hesabı hukuk sistemimiz içerisinde sorulacak."

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan 3 parti başkanına davet

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve AK Parti Genel Başkanı Binali Yıldırım'ı, darbe girişimi karşısındaki kararlı tutumları sebebiyle teşekkür etmek ve son gelişmeleri değerlendirip önerilerini almak üzere yarın saat 14.00'te Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne davet etti.


Cumhurbaşkanlığı kaynaklarından edinilen bilgiye göre, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga, CHP Genel Sekreteri Kamil Okyay Sındır, MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman ve AK Parti Genel Sekreteri Abdülhamit Gül'e gönderdiği mektupta, Türkiye'nin, 15 Temmuz'da, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensubu, asker elbisesi giymiş bir grup terörist tarafından gerçekleştirilen silahlı ve kanlı darbe girişimine maruz kaldığını belirtti.

Mektupta, "FETÖ mensubu teröristler tarafından cebir ve şiddet kullanmak suretiyle, anayasa ile kurulan hür demokrasi düzenini, temel hak ve hürriyetleri, meşru Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmak amacıyla gerçekleştirilen, silahlı darbe teşebbüsü milletimizin demokrasisine sahip çıkarak, ortaya koyduğu kahramanca direniş sayesinde engellenmiştir." ifadesine yer verildi.
Milletin, darbe girişimi karşısında gösterdiği kararlı tutumu, siyasi partilerden de beklediği vurgulanan mektupta, şunlar kaydedildi: "Bu zorbalığa karşı gösterdiği kararlı tutumla, tüm kurumlarımıza çok önemli sorumluluklar yükleyen milletimiz, birlik ve beraberliğimizin en üst düzeyde olması gereken bu kritik dönemde, diğer kuruluşlarımızla birlikte, siyasi partilerimizden de bunun gereğini yerine getirmesini beklemektedir.

Bu çerçevede, Sayın Cumhurbaşkanımız 25 Temmuz Pazartesi günü saat 14.00'te CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli ile AK Parti Genel Başkanı Sayın Binali Yıldırım'ı, hem darbe girişimi karşısındaki kararlı tutumu sebebiyle kendilerine teşekkür etmek, hem de son gelişmeleri değerlendirip, önerilerini almak üzere, Beştepe Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne davet etmektedir."

Bahçeli ve Kılıçdaroğlu gidiyor

MHP Genel Başkanı Bahçeli ve CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın daveti üzerine yarın 14.00'te Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne gideceği bildirildi.

TRT'de Tijen Karaş'a darbe bildirisi okutan yarbay tutuklandı

Darbe girişimi sırasında TRT'de spiker Tijen Karaş'a darbe bildirisini okutan Yarbay Ümit Gençer'in tutuklandığı öğrenildi.

Edinilen bilgiye göre, Gençer, dün getirildiği Ankara Adliyesinde, savcılık sorgusu sonrasında tutuklama talebiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edildi.

Gençer, Ankara 2. Sulh Ceza Hakimliğindeki ifadesinin ardından tutuklandı.

Ankara'da, çeşitli rütbelerdeki 339 asker dün tutuklanmıştı.


Darbe girişimi gecesi Erdoğan'ı İstanbul'a böyle getirdiler

15 Temmuz gecesi darbecileri şaşırtmak için Dalaman Havalimanı'ndan 3 uçağın havalandığı ortaya çıktı.

15 Temmuz darbe girişiminden saatler önce darbeci askerler Ankara'daki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nden Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 15 yıllık özel pilotunu arayarak 'Cumhurbaşkanı'nın tatil
dönüşü Ankara'ya gelirken kullanacağı rota' istemiş.

İlk kez sorulan soru

Erdoğan'ın eski bir asker olan özel pilotu ise rotanın henüz belli belirterek "Rota belli olsa bile kimseye vermem. Hem siz rotayı ne yapacaksınız? Bugüne kadar kimse bize uçuştan önce böyle bir şey sormadı. Güvenlik için rotayı sadece pilotların bilmesi gerekir" diyor. Karşı taraf bir kaç kez daha ısrar etse de pilottan rotayı alamıyor.

3 ayrı uçak havalandı

Posta Gazetesi'nin haberine göre o geceye ilişkin bir diğer çarpıcı ayrıntı ise Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İstanbul'a götürülmesi ile alakalı. 15 Temmuz gecesi helikopterle gizlice Dalaman'a ulaşan Cumhurbaşkanı Erdoğan için Dalaman Havalimanı'ndan 3 ayrı uçak bekletiliyor. Erdoğan teknik özelliklerini çok iyi bildiği TC-ATA uçağını tercih ediyor. Ve bu uçağa binip yola çıkıyor.

İnegöl üstünde gelen emir

ATA uçağının hemen ardından Cumhurbaşkanlığı'na ait diğer uçaklar da Dalaman Havalimanı'ndan kalkıyor. Amaç hainleri şaşırtmak. Cumhurbaşkanı'nın hangi uçak içinde olduğunu anlayamamaları. İnegöl'ün üstüne gelene kadar uçağın nereye ineceğini kimse bilmiyor. İnegöl üstündeyken Erdoğan İstanbul'a inin emrini veriyor.

Nazlı Ilıcak için gözaltı kararı

Darbe soruşturması kapsamında gazeteci Nazlı Ilıcak'ın da aralarında bulunduğu 42 gazeteci için gözaltı kararı verildi.

Paralel yapının medya ayağı ile ilgili bu sabah saatlerinde operasyonlar için düğmeye basıldı. İstanbul Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Başsavcıvekili İrfan Fidan'ın talebi üzerine gözaltı kararı verildi. FETÖ/PDY örgütünün medya ayağı kapsamında 42 kişi hakkında gözaltı kararı verildi. Gazeteci Nazlı Ilıcak'ın İstanbul'daki evinde bulunamadığı belirtildi. Ilıcak'ın Bodrum'da olabileceğini değerlendiren İstanbul polisi, Muğla polisi ile temasa geçti.