29 Temmuz 2016 Cuma

Arınç’ın kayınbiraderi gözaltına alındı

Manisa İl Halk Sağlığı Müdürü görevinden dün itibariyle açığa alınan, TBMM eski Başkanı Bülent Arınç'ın kayınbiraderi Ziya Tay, bugün gözaltına alındı.


Darbe girişiminin ardından başlayan adli ve idari soruşturma çerçevesinde Manisa’da dün görevden uzaklaştırılan 154 sağlık personelinin arasında, TBMM eski Başkanı Bülent Arınç’ın kayınbiraderi İl Halk Sağlığı Müdürü Dr. Ziya Tay da yer aldı. Manisa İl Sağlık Müdürlüğü görevine 23 Aralık 2002’de atanan ve daha sonra 2012’de Halk Sağlığı İl Müdürlüğü’ne getirilen Ziya Tay, bu sabah evinde gözaltına alındı.

Halk Sağlığı İl Müdürü Tay ile birlikte Manisa Valiliği’nde Sosyal Etüd Proje Müdürü olarak görev yapan Melih Karakaş, Manisa Teknik Elemanları Derneği Başkanı Ziya Nur Köse ile Yunusemre Gıda Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürü Ferhat Bozkaya da gözaltına alınan isimler arasında yer aldı. Manisa Valiliği’nden dün yapılan yazılı açıklamada 1817 kamu görevlisinin görevden uzaklaştırıldığı, 34 kamu görevlisi ile 25 hakim ve savcının tutuklandığı duyurulmuştu. DHA

Gülen okullarının denetlenme talebine Almanya'dan tepki

Türkiye'nin Almanya‘daki Gülen kuruluşlarının denetlenmesi isteği tepkiyle karşılandı. Sosyal Demokrat Parti, OHAL uygulamaları nedeniyle Avrupa Konseyi'nin Türkiye'ye gözlemci göndermesini istiyor.

Baden Württemberg Eyalet Başbakanı Winfried Kretschmmann Türk hükümetinin Stuttgart Başkonsolosluğu kanalıyla Gülen hareketinin eyaletteki kuruluşlarının denetlenmesini talep ettiğini doğruladı.

Yeşiller Parti'li eyalet başbakanı bu talebi ‘son derece yadırgadığını' belirtti ve “Tabii ki böyle bir şey yapmayacağız. Bizden şüphe üzerine ve hiçbir neden olmadığı halde insanları takip etmemiz ve haklarını çiğnememiz isteniyor”, dedi. Kretsschmann ‘Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından ortaya atılan, darbe girişimine Gülen hareketinin ortak olduğuna dair hiçbir kanıt gösterilmediğini', belirtti.

Yeşiller Partisi eş başkanı Cem Özdemir de ‘Frankfurter Allgemeine Zeitung' gazetesine yaptığı açıklamada, Almanya üzerinde nüfuz kurmaya çalıştığı gerekçesiyle Türk hükümetini eleştirdi.

“Erdoğan kolunu Stuttgart, Berlin ve başka hiçbir yere uzatmasın”, diyen Özdemir aynı zamanda Diyanet İşleri Türk İslam Birliği'ni (DİTİB) de eleştirdi ve “DİTİB'in okullarımıza girmesine izin veren, Erdoğan'ı okullarımıza sokmuş olur”, dedi.

Barley: ‘Avrupa Konseyi gözlemci göndersin'

Alman Sosyal Demokrat Partisi Genel Sekreteri Katarina Barley, Türkiye'deki darbe girişiminin ardından ‘temizlik' hareketi başlatılmasını eleştirdi. Alman Editörler Grubu'nun yayın organına demeç veren Barley, ‘Erdoğan'ın devlette yaptığı tadilatın şoke edici olduğunu' belirtti ve temel insan haklarındaki durum hakkında bilgi toplamak üzere Avrupa Konseyi'nin Türkiye'ye gözlemci heyeti göndermesi gerektiğini', söyledi. Genel Sekreter Türkiye'deki tutuklama, azil ve takibatların Avrupa Konseyi'nin temel kurallarına aykırı olduğunu sözlerine ekledi.

21 Temmuz'da yürürlüğe giren olağanüstü hal uygulaması çerçevesinde şüpheliler hakkında alınan sert önlemler Avrupa Birliği tarafından da eleştiriliyor. Sözcü

Hillary Clinton'a Gülen suçlaması

ABD'deki başkanlık seçimi yarışındaki rakiplerin gündeminde Türkiye'deki darbe girişimi ve Fetullah Gülen de var. Cumhuriyetçi aday Donald Trump'ın danışmanı Demokrat rakibi Hillary Clinton'u Gülen ve Türkiye'deki darbeyle ilişkide olmakla suçladı.


Hürriyet'in haberine göre, 8 Kasım’da yapılacak ABD Başkanlık seçiminde Cumhuriyetçi Parti’nin adayı Donald Trump’ın siyasi danışmanı Peter Navarro, National Interest sitesinde yazdığı makalede Fethullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) Demokrat Parti’nin başkan adayı Hillary Clinton’a kampanyasına destek verdiği iddialarını gündeme getirdi.

Navarro, “Hillary’nin Türkiye’deki darbeyi (darbe girişimini) desteklemekle suçlanan gizemli İslami din adamıyla bağları” başlıklı yazısında “Eğer Gülen karşıtlarına inanırsak, Gülen ABD’ye karşı gizli ya da kültürel cihat tehdidi oluştururken, Türkiye’deki demokrasiye ve istikrara karşı da bir dış tehdit. Bu nedenle Hillary’nin potansiyel Gülenci finansal bağlantısı oldukça alarm verici” ifadelerini kullandı.

Türkiye’yi Rusya’ya itebilir

Trump’ın danışmanı Navarro, bu durumun Hillary Clinton başkan seçilirse sorunlar oluşturacağını ifade ederken, şöyle devam etti: “Eğer Clintonlara Gülenci maddi destek iddiaları doğruysa, Hillary Clinton, Gülen’i Türkiye’ye iade edebilir mi? Eğer etmezse ve Gülen gerçekten Türk hükümetini devirmeye çalışıyorsa, bu durumda Hillary, kilit konumdaki bir NATO müttefikinde istikrarsızlık ve şiddetin suç ortağı olmaz mı?”

Navarro, “Gülenciler Clinton’a yozlaşmış kancalarını gerçekten atarsa, (Başkan seçildiği takdirde) Clinton, Erdoğan’ı devirmek için bir darbeye yardım eder mi? Erdoğan kesinlikle böyle düşünebilir ve Erdoğan’ın taşıdığı bu şüphe ya da paranoya Türkiye-ABD ilişkilerini zehirlemek için yeterli olabilir ve bu da Erdoğan’ı Rusya’nın kollarına itebilir” dedi.

Son FETÖ okulu ABD hava üssünde

Türkiye’de 15 Temmuz’daki darbe girişimiyle suçlanan Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ABD’deki en son okulunu Las Vegas’taki bir askeri üste açıyor. FETÖ’nün yeni okulu, ABD Hava Kuvvetleri Harp Merkezine ev sahipliği yapan ve dünyanın en büyük muharebe eğitim misyonuna sahip Nellis Hava Üssü’nde faaliyete başlayacak. ‘Coral Academy of Science Las Vegas’ adıyla faaliyete geçen okulun açılış töreninde üssün komutanı Albay William Norton, okulun müdürü Ercan Aydoğan’a törenle okulun anahtarını teslim etti. Temmuz ayında FETÖ’ye devredilen Nellis üssündeki okulun 22 Ağustos’ta yeni dönemine başlayacağı bildirildi.  

Kadir Topbaş'tan 'Hainler Mezarlığı' ve Toplu Kışlası açıklaması

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, darbe girişiminde öldürülenler için Pendik’te yapılan "Hainler Mezarlığı" ile ilgili Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez ile konuştuğunu belirterek, "Din İşleri Yüksek Kurulu'nda bir toplantı yapmışlar. Ailelerin rencide olma ihtimalinin çok yüksek olduğunu söyledi. 'Tabelayı kaldırmanız doğru olur' dedi. Ben de kaldırttım." diye konuştu.


İstanbul Büyükşehir Belediyesinden yapılan yazılı açıklamaya göre Topbaş, 15 Temmuz gecesi darbe girişimine karşı direniş gösteren Çengelköy'ü ziyaret etti.
Topbaş, Çengelköylülerin destanının unutulmaması için Çamlıca Camisinin yanına büyük bir park yapılarak, "Gazi Çengelköy Parkı" ismini vereceklerini kaydetti. Hainler Mezarlığı konusunda çeşitli eleştiriler olduğunu bildiğini ve bu konuda Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez ile konuştuğunu aktaran Topbaş, "Din İşleri Yüksek Kurulunda bir toplantı yapmışlar. Kendisi, ailelerin rencide olma ihtimalinin çok yüksek olduğunu söyledi. 'Tabelayı kaldırmanız doğru olur' dedi. Ben de kaldırttım" ifadelerini kullandı.
Topçu Kışlası açıklaması
Taksim Meydanı ile ilgili olarak da Osmanlı döneminde Topçu Kışlası'nın olduğunu, bir mimar olarak ön yargılı duruşu kabul edemediğini ifade ederek, şunları kaydetti:
"Taksim Topçu Kışlası'nı yapacağız. Cumhurbaşkanımız zaten net söylüyor. Fonksiyon olarak sanat galerisi düşünüyoruz. Onun için çok fazla ağaç kaldırılmıyor. O ağaçlar çok eski değil. Sanat galerisinin altında iç ve dışa bakan kafeler düşünüyoruz. İnsanların Şanzelize’ye gittiği gibi gelip orada kafelerde de geç saatlere kadar oturduğu gibi bir sanat galerisi olabilir. Bunun proje çalışmaları devam ediyor. Altında otoparkı da olacak. Bununla ilgili kurul kararları vardı. Mahkeme kararları da yapılabileceği yönünde netleşti. Sayın Cumhurbaşkanımız da bu eserin yapılmasının doğru olacağını söyledi. Kentin kültürüne hizmet edecek."
Taksim AKM'de her şeyin bir arada yapıldığını ve bunun yanlış olduğunu belirten Topbaş, "Sayın Cumhurbaşkanımız söylüyor. Orada İstanbul Büyükşehir Belediyemize ait otoparkı da katarak, mimarlarımızın güzel projesiyle bir opera binasının hayata geçmesi lazım. Yıllardan beri bu şekilde duruyor. Muhsin Ertuğrul Sahnesi’ne de karşı çıkıldı. Yaptık, şu anda mükemmel bir tiyatro salonu olarak hizmet veriyor." ifadelerini kullandı.
Kabataş Meydan Projesi
Kabataş Meydan Projesi'nin İstanbul için çok önemli olduğuna işaret eden Topbaş, açıklamada şunları kaydetti:
"Demokrasi nöbetleri biter bitmez inşaat başlayacak. Kabataş çok güzel bir yer olacak. Orada baraka tarzındaki vapur iskelelerine sahip çıkıyorlar.
Tenekeden yapılmış basit yapılar. Trafikten şikayet ediliyorsa, Kabataş bir düğüm noktasıysa bunlar yapılacak. Net söylüyorum, ne gerekiyorsa yapacağız." Topbaş, yeni ulaşım projelerine de değinerek, Tarihi Yarımada'da elektrikli otobüslerin çalışacağını bildirdi. cnntürk

Gözaltına alınan gazeteciler adliyede

FETÖ soruşturması kapsamında aralarında gazeteci Nazlı Ilıcak ve Bülent Mumay'ın da bulunduğu 21 gazeteci adliyeye sevk edildi


FETÖ/PDY soruşturması kapsamında gözaltına alınan aralarında gazeteci Nazlı Ilıcak'ın da bulunduğu 21 gazeteci adliyeye sevk edildi.

Nazlı Ilıcak, Seyit Kılıç, Yakup Sağlam, Bayram Kaya, Cihan Acar, Bünyamin Köseli, Emre Soncan, Mustafa Erkan Acar, Cemal Azmi Kalyoncu, Abdullah Kılıç, Habip Güler, Mehmet Gündem, Cuma Ulus, Hanım Büşra Erdal, Hüseyin Aydın, Bülent Mumay, Haşim Söylemez, Ali Akkuş, Yakup Çetin, Arda Akın ve Ufuk Şanlı'nın emniyetteki işlemleri tamamlandı.

Gözaltında bulunan 21 gazeteci, Gayrettepe'deki Asayiş Şube Müdürlüğü'nden Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'ne gönderildi.

Firarilerin evinde 1 Dolar

Haklarında gözaltı kararı bulunan firari gazeteciler; Metin Yıkar, Bülent Ceyhan ve Abdullah Abdülkadiroğlu'nun evlerinde yapılan aramalarda "C-S-K" serisi 1 dolarlar bulundu.

Ilıcak'ın sekreteri takip edildi

Gazeteci Nazlı Ilıcak'ın sekreteri takip edilerek yakalandığı ortaya çıktı. Ilıcak en son telefonda sekreteri ile görüştü. Sekreteri, Ilıcak ile buluşmaya gittiğinde Nazlı Ilıcak polisler tarafından gözaltına alındı. DHA

Gelir testi borcunda 6 milyon kişiye af müjdesi

Gelir testi yaptırmayan yaklaşık 6 milyon kişiye af müjdesi geldi. Borca ait ceza ve faizler silinirken 12 ay da taksitli ödeme imkânı getirildi.


Meclis, Plan ve Bütçe Komisyonu'nda kabul edilen varlık barışı teklifiyle gelir testi yaptırmayan yaklaşık 6 milyon kişiye ceza ve faizleri silinerek 12 ay taksitli ödeme imkânı getirildi. Bu kişilerde 10 milyar 35 milyon lira alacak bulunuyor.

Sabah'ın haberine göre, komisyon görüşmeleri sırasında SGK Sigorta Primleri Genel Müdür Yardımcısı Özge Songül, SSK prim payını ödemeyen şirketlere ilişkin tabloyu anlattı. 
Songül, 1 milyon 750 şirketten 1 milyon 250 bininin yani üçte ikisinin SSK prim borçlarını ödemediğini açıkladı. Songül, "Toplam alacağımız 67 milyar. Bunun 17. 6 milyarı da gecikme cezası olmak üzere 85.3 milyar alacağımız söz konusu" diye konuştu. 

Yine Songül'ün verdiği bilgiye göre; genel sağlık sigortasını yaptırmamış 5 milyon 950 bin 394 kişiye yeniden yaptırma imkanı da getiriliyor. 

Bu kişilere prim borçlarını taksitlendirme imkânının yer verildiği düzenlemede, gelir testine girmek istemeyenlerin borçlarının faiz ve gecikme cezası silinerek ana parasını 12 ay taksitle ya da peşin olarak ödeme imkânı veriliyor.

Önerge ile Maliye, Gümrük Bakanlıklarının ve SSK'nın tahsil dairelerinde olan 50 liranın altındaki tutarların tahsilinden de vazgeçiliyor. 

Bu kapsamda 31/12/2011 tarihi öncesinde Maliye'de 21 milyon adet işlem tutarı bulunduğunu belirten Maliye Bakanı Ağbal, burada bekleyen tutarın 385 milyon lira olduğunu gecikme cezası tutarının 552 milyon olmak üzere toplam 937 milyon lira olduğunu kaydetti. 

Maliye bu alacağından vazgeçmiş olacak. Ayrıca, yeminli mali müşavirler odası ile TOBB'un oda aidat alacaklarının da yeniden yapılandırılması sağlandı.

Ağbal: Bankalar sorgulayacak

Maliye Bakanı Naci Ağbal ise, bazı varlıkların milli ekonomiye kazandırılması başlıklı maddeyi değerlendirirken, "Bu yasa kapsamında varlıklarını bankalar üzerinden Türkiye'ye getirenler açısından bankalarımız her türlü sorgulamayı yapacak" dedi. 

Ağbal, "Hangi kaynak getirilirse getirilsin, adrese teslim" iddiasını külliyen reddettiğini ifade etti. cnntürk

Darbe girişiminde Fethullah Gülen itirafları

İtirafçı olmak isteyen aralarında asker, hakim BDDK uzmanı, Başbakanlık uzmanlarının da olduğu birçok isim Fethullah Gülen'in darbe girişiminideki etkisini dile getirdi


Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın darbe girişiminde rehin alındığı esnada kendisine ‘Fethullah Gülen’le görüşme’ teklifi yaptığını söylediği Tuğgeneral Hakan Evrim, ifadesinde Gülen'i tanımadığını, örgütle bağlantısı olmadığını söyledi. Ancak 15 Temmuz'da darbe girişimi sonrasında etkin pişmanlıktan faydalanmak isteyen kritik isimler Fethullah Gülen ismini ifadelerinde dile getirdi.
Sabah Gazetesinden Yunus Emre Kavak ve Halit Turan'ın haberine göre darbe girişimini Gülen'in emri altında yaptıklarını itiraf eden tutuklu isimlerin ifadeleri şöyle:
"Kaydedip, abilere verdik"
Yarbay Levent Türkkan (Hulusi Akar'ın yaveri): Paralel Yapı üyesiyim. Fetullah Gülen Cemaatindenim.(...) Genelkurmay'da emir subaylığı görevine getirildikten sonra cemaat adına verilen görevleri yerine getirmeye başladım. Haftada bir cihazları götürüp 'Abi'ye veriyordum. Necdet Özel Paşa, Hulusi Akar Paşa ve Yaşar Güler Paşa döneminde dinleme yapıldı. Ben darbeyi 14 Temmuz 2016 Perşembe günü saat 10.00 sıralarında öğrendim. Cemaatte kesin şekilde gizlilik ve ketumiyet vardır.
"Emri uyguladım"
Tuğgeneral Özkan Aydoğdu (İstanbul 2. Zırhlı Tugay Komutanı): (FETÖ'nün darbe girişiminde görev aldı ve itirafçı oldu. Köprülere tankları nasıl yönlendirdiğini anlattı) "Bu vakte kadar emir gereğini yerine getirmek için yetiştirilmiş olduğumdan, emrin gereğini yerine getirmek için çalıştım. Doğru olduğuna inandığım bir emri uyguladım.
Gürsel Aktepe (Eski İstihbarat Daire Başkan Yardımcısı): Etkin pişmanlıktan yararlanmak istedi, İstihbarat Dairesi'ndeki onlarca FETÖ'cünün ismini verdi.
Kemal Işıklı (BDDK Uzmanı): Fetullah Gülen yapılanmasında abiyim. SAT komandolarını yönettim.
Binbaşı Erhan Karlıdağ (Ankara İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürü): TEM Daire Başkanı Turgut Arslan'ı ağır yaralayan ve korumasını şehit eden kişi Ramazan adlı bir yüzbaşıdır. Bu yüzbaşı FETÖ'cüdür. Bize jandarmada 3 bin kişilik bir liste oluşturulduğu ve gelecek ay yapılacak Yüksek Askeri Şûra'da (YAŞ) meslekten atılacağımız söylendi.
"Fetö'nün O3 imamıydım"
Ebubekir Başel (Danıştay Tetkik Hâkimi - itirafçı oldu): (Çekirdekten yetişti, örgütün nasıl yetiştiğini ve meşhur 'abiler'in her yere sızma yöntemlerini anlattı.) Gülen'e mensup insanlarla Sivas Selçuk Anadolu Lisesi'nde tanıştım. Işık evlerine gidip gelmeye, o yıllarda başladım. Bu yurtta kaldığım süre içinde "abi", imam veya bölge imamı veya O3 imamı (ortaokul öğrencilerini askeri okullara hazırlayan abiler) olarak görevlendirildim.
Kod adım Akif'ti
Mustafa Koçyiğit (Başbakanlık Uzmanı - tutuklandı, itirafçı oldu): Etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istiyorum. 'Fetullah Gülen cemaati' diye bildiğim yapıyla üniversitede tanıştım. Başarılı bir öğrenciydim, cemaatin dershanelerine gittim. Niğde birincisi olarak Ankara Siyasal Bilgiler Kamu Yönetimi bölümünü kazandım. Selman isimli kişi Etlik'te oturur. Evine bir kez gittim. Selman abi ilk görüştüğümüzde kullanacağım kod ismini benim belirlememi istedi. Ben de 'Akif' olarak belirledim ve ondan sonra bu çalışmalarda benim irtibatlı olduğum kişiler beni 'Akif' ismiyle tanıdılar.
'Silahları tuvalete atıp kaçtık'
Darbe girişimi sırasında Kadıköy'deki Moda Deniz Kulübü'ne baskın yaparak Hava Kuvvetleri Komutanı Abidin Ünal ile 8 generalin rehin alındığı kelepçeleyip rehin alan MAK timinden Astsubay Oğuz Haksal itiraflarda bulundu. Görevli olduğu Konya 3. Ana Jet Üs Komutanlığı'ndan FETÖ'nün hain kalkışmasına katılan ve İstanbul Moda Deniz Kulübü'ne baskın yapan Haksal pişmanlık yasasından faydalanmak istedi. Haksal, halkın sokaklara dökülüp, başaramayacaklarını anlayınca silah ve parça tesirli bombaları kadınlar tuvaletine atıp sivil kıyafetlerle kaçtıklarını söyledi. Haksal, FETÖ'nün üs imamı Astsubay Yılmaz Bahar'ın talimatı ardında iki helikoptere binerek Moda Deniz Kulübü'nün otoparkına iniş yaptıklarını söyledi. MAK timinde görevli Başçavuş Oğus Haksal, ifade işlemlerinin ardından tutuklanarak Ankara Sincan cezaevine gönderildi.
Darbe gecesi gelen mesaj
Darbe girişimi gecesi İstihbarat Dairesi Başkanlığı önünde yakalanarak tutuklanan eski Emniyet Müdürü Gürsel Aktepe itirafçı oldu. Aktepe, "Darbenin, Fethullah Gülen'in bilgisi ve talimatı olmadan gerçekleşmesi mümkün değildir. Telefonlara 'Tango' programı üzerinden mesaj geldi. Mesajda, 'Darbe oldu herkes destek için çıksın daha önce çalıştığı yerin yakınına geçsin, General Mehmet ile irtibata geçsin" itiraflarında bulundu.

İBB'de 768 kişinin iş akdi feshedildi

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) darbe girişiminin ardından 768 kişinin iş akdinin feshedildiğini duyurdu.

İBB'den yapılan yazılı açıklamaya göre, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İSKİ, İETT ve iştirakler dahil toplam 768 kişinin iş akdi feshedildi.

Açıklamada, memurlar için soruşturma açılması için de valiliğe yazı yazıldığı kaydedildi.


3 bin 49 hakim ve savcının mal varlıklarına el konulması talebi

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında haklarında gözaltı kararı verilen 3 bin 49 hakim ve savcının mal varlıklarına el konulması talep edildi.

Alınan bilgiye göre, Memur Suçları Soruşturma Bürosunca yürütülen soruşturma kapsamında, haklarında gözaltı kararı verilen ve Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nca açığa alınan 3 bin 49 hakim ve savcının mal varlıklarına el konulması istendi.

CNNTÜRK'ün haberine göre; Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, nöbetçi sulh ceza mahkemesine yapılan başvuruda, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 128. maddesi gereğince, şüpheli hakim ve savcıların taşınmazlarına, ulaşım araçlarına, banka veya diğer mali kurumlardaki her türlü hesaplarına, her türlü hak ve alacaklarına, kıymetli evrakına, ortağı bulunduğu şirketteki ortaklık paylarına, kiralık kasa mevcutlarına ve diğer mal varlığı değerlerine el konulması talep edildi.

CMK'nın 128. maddesinde "Soruşturma veya kovuşturma konusu suçun işlendiğine ve bu suçlardan elde edildiğine dair kuvvetli şüphe sebebi bulunan hallerde, şüpheli veya sanığa ait; taşınmazlara, kara, deniz veya hava ulaşım araçlarına, banka veya diğer mali kurumlardaki her türlü hesaba, gerçek veya tüzel kişiler nezdindeki her türlü hak ve alacaklara, kıymetli evraka, ortağı bulunduğu şirketteki ortaklık paylarına, kiralık kasa mevcutlarına, diğer mal varlığı değerlerine el konulabilir. Bu taşınmaz, hak, alacak ve diğer mal varlığı değerlerinin şüpheli veya sanıktan başka bir kişinin zilyetliğinde bulunması halinde dahi, el koyma işlemi yapılabilir." hükmü yer alıyor.

28 Temmuz 2016 Perşembe

FETÖ iddianamesinde yer alan çok çarpıcı detaylar

Edirne'de, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede çok çarpıcı detaylar yer aldı. Örgütün zeki ve başarılı öğrencileri hedef aldığı, bu öğrencilere IQ testi yaptırdığı ortaya çıktı. Ayrıca örgütün yetişmiş kadrosuna CIA ve FBI tarafından eğitimler verildiği iddianamede yer aldı.


Edirne'de, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında, örgütün elebaşı Fetullah Gülen'in de aralarında bulunduğu 19'u tutuklu 43 şüpheli hakkında hazırlanan iddianamede, örgütün eleman kazanma yöntemlerine yer verildi.
Edirne Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan ve 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Soruşturma Bürosunca yürütülen soruşturma kapsamındaki tanık ve müşteki beyanlarına atıfta bulunuldu.

Başarılı öğrenciler hedef alındı

Beyanlara göre, örgütün özellikle zeki ve başarılı öğrencileri seçtiği belirtilen iddianamede, örgüt eğitim kadrosunun nitelik ve nicelik açısından yeterli düzeye ulaşmasının ardından kendisine bağlı öğrencileri çağın gereksinimleri doğrultusunda yönlendirildiği ifade edildi. FETÖ/PDY'nin başarılı öğrencileri hedef aldığı vurgulanan iddianamede,şu ifadelere yer verildi:

"Eğitim gönüllüsü diğer kuruluşların ve dini referanslı yapıların aksine FETÖ/PDY, ihtiyaç sahibi olan öğrencileri değil, zeki ve başarılı öğrencileri hedef almış, hatta bu öğrencilere IQ testleri yaptırmıştır. Böylelikle örgütün devleti ele geçirme amacına ulaşmasına katkı sağlayacak kadrolaşma faaliyetlerinin önü açılmıştır. Sonuç olarak Fetullah Gülen'in 1970’lerin sonunda başlattığı uzun vadeli projenin ilk halkasını eğitim oluştururken, tedrisattan geçenler başta emniyet, yargı, TSK ve mülkiye olmaküzere devletin önemli kademelerine yerleştirilmiş, bir kısmı ise iş adamı olmaya aday gösterilmiştir. Örgüt bir yandan eğitimle kadro yetiştirip, bir yandan da diğer alanlarda etkinliğini artırmıştır."

CIA ve FBI eğitim verdi

Yabancı gizli servislerin "cemaat"e ait kültür merkezlerinde yetişmiş kadroya değişik konularda eğitim verdiği öne sürülen iddianamede, şunlar kaydedildi:

"CIA ve FBI tarafından, hükümete yönelik faaliyetlerine ilişkin geliştirdiği strateji gereği cemaate ait kültür merkezlerinde yetiştirilmiş kadroya değişik konularda eğitimler verildi. Bunun en iyi örneklerini ise 17 Aralık sürecinde savcılar ve güvenlik güçlerinin yapmış olduğu operasyonları içine alabiliriz. Bu girişim, tamamen hükümeti ortadan kaldırarak devleti tüm kurumlarıyla zayıf düşürmek amacı taşımaktaydı. Bahsedilen eğitimlere dahil olan adli ve güvenlik kurumlarında çalışan ancak cemaat kadrosu içerisinde yer alan şahıslar bu görevi üstlenerek harekete geçmiştir."

"Mafyanın ağzına azıcık bal sürün"

İddianamede, örgütün elebaşı Gülen'in "devletin içine sızmaya yönelik planları"na ilişkin açıklamalarına da yer verildi. FETÖ elebaşı Gülen'in, 1970'li yıllardan itibaren devlet içerisine sızarak özellikle mülkiye, adliye, emniyet, Milli Eğitim ve Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde kendi özel hiyerarşisi ile illegal kadrolaşmaya gidilmesinin öneminin altını çizdiği konuşmaları şöyle:
"Esnek olun, sivrilmeden can damarları içinde dolanın. Bütün güç merkezlerine ulaşıncaya kadar hiç kimse varlığınızı fark etmeden sistemin ana damarlarında ilerleyin.Türkiye'deki güç ve kuvveti cephenize çekeceğiniz ana kadar her adım erken sayılır.

Adliye, mülkiye veya başka hayati bir müessesede bizim arkadaşlarımızın mevcudiyeti öyle ferdi mevcudiyetler şeklinde ele alınıp değerlendirilmemelidir. Yani bunlar gelecek adına bizim o ünitelerde garantimizdir. Bir ölçüde onlar bizim varlığımızın teminatıdır. Yani siz hakim değilsiniz, başka kuvvetler var. Bu ülkede değişik kuvvetleri hesap edecek, dengeli, dikkatli, tedbirli, temkinli yürümekte yarar var ki geriye adım atmayalım. Yani her şey bir oyundur. Kungfu gibi oyun, tekvando gibi bir oyun, judo gibi bir oyun, her zaman insanın hasmını yenmesi, öyle yumruk vurup yere sermesi gibi bir şey değildir. Bazen hasımdan kaçmak bile çok önemli bir manevra. Çok iyi bilecek, çok iyi planlayacak, ona göre yürüyeceksiniz, kuvvet dengesi olmadığı bir yerde kuvvete başvurmayacaksınız. Teknik, taktik yerine sizin kalbiniz önemlidir.

Ben yine kuvvet dengesi olmadığı için şahsen o yol yerine kendi düşüncemi yayma, kendi düşünce sistemim adına varlığı her tarafı fethetme, ele geçirme yolunu tercih ederim. Zaman henüz uygun değil, bütün dünyayı omuzlayıp, taşıyabileceğiniz zamana dek, tamam olacağınız ve koşulların uygun olacağı zamana dekbeklemelisiniz. Bilhassa haber alma hususunda her zaman hasım cephenin çok önünde olunmalıdır. Her yerde hususen geri kalmış yerlerde mafyanın ağzına azıcık bal sürülebilir.
Yüzlerce arkadaşlar, yüzlerce diyorum tabii, Türkiye'nin içinde binlerce yurt dışında burs veriyorlar.

Amerika'da otuz küsur değişik üniversitelerde kariyer yapıyorlar. Kariyerin yapılmasının yanında kariyer yapmanın yanında aynı zamanda bu arkadaşlarımız orada hizmet de yapıyorlar ve bu iki üç senelik ömrü olan bir şey. Daha önce de vardı üç beş arkadaş ama fakat bunlar Allah'a çok şükür organize edildi. Himmetler belli bir noktada (kesinti) edildi ve şimdi orada çok iyi güdülüyorlar. Allah'ın inayet ve keremiyle her sene de besleniyorlar. İngiltere’den Almanya’ya oradan Avustralya’ya oradan Amerika’ya kadar her yerde kariyer yapan arkadaşlarımız besleniyorlar ve bu arkadaşlar bizim gayeyi hayalimize göre gelecekte o dünyalardaki üniversitelerdeki bizim tebliğcilerimiz olacaklardır. Türkiye'ye döndükleri zaman da burada el üstündeüniversitelerdeki olacaklar." cnntürk

SGK'dan uyarı: Son gün 29 Temmuz

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), kamu ve özel kurumların teslim etmesi gereken evrakların teslim tarihini 29 Temmuz'a kadar uzattı.


SGK, darbe girişimi nedeni ile yerine getirilemeyen işlemler için uyarıda bulundu.
Kamu ve özel kurumlarının teslim etmesi gereken evrakların teslim tarihinin 29/07/2016 tarih saat 23:59'a kadar uzatıldığını duyaran SGK, konuya ilişkin şu açıklamayı yaptı:

"Bilindiği üzere, 15 Temmuz 2016 tarihinde FETÖ/PDY terör örgütüne bağlı bir grup asker tarafından kalkışılan darbe girişimi Devlet-millet dayanışması ile önlenmiş olup ancak yarattığı olumsuz şartlar halen devam etmektedir. 
Bu kapsamda Kurumumuzun değişik birimlerine ulaşan taleplerden 5604 sayılı mali tatil kanununun öngördüğü 1 ila 20 Temmuz arasındaki mali tatil süresine denk gelen yükümlülüklerin en son 27 Temmuz tarihi itibariyle, mali tatilin bitimini müteakip 21 ila 25 Temmuz tarihleri arasında yerine getirilmesi gereken yükümlülüklerin de en son 25 Temmuz tarihi itibariyle yerine getirilmesi gerekmekte iken, darbe girişiminden kaynaklanan olağanüstü durumdan dolayı yerine getirilemediği anlaşılmıştır. 

Bu nedenle 5510 sayılı Kanun kapsamındaki özel sektör işverenleri ile kamu kurum ve kuruluşlarının 5510 sayılı Kanun gereğince, 5604 sayılı Kanunun öngördüğü en son 25 Temmuz ve 27 Temmuz tarihlerinde vermek zorunda oldukları 

1) 2016/Haziran ayına ilişkin düzenlenecek aylık prim ve hizmet belgelerinin,

2) Sigortalı işe giriş bildirgelerinin ve işyeri bildirgelerinin, 

3) Özel sektör işyerlerinde, 2016/Haziran ayında imzalanan toplu iş sözleşmelerine istinaden düzenlenen ek nitelikteki aylık prim ve hizmet belgelerinin, 2016/Haziran ayında istirahatli olan sigortalılara ilişkin çalışmadığına dair bildirim girişlerinin ve 2016/Haziran ayına ilişkin Ek-10 sigortalıların eksik gün bildirim formlarının,
Verilme süresi 29/07/2016 tarih saat 23:59'a kadar uzatılmıştır."

Fethullah Gülen'in akrabası cemaat ablası evleri boşaltırken yakalandı

15 Temmuz darbe girişiminin ardından yürütülen operasyonlar kapsamında İzmit'te Fethullah Gülen’in akrabası olduğu öne sürülen ve cemaatte ’abla’ olarak tanımlanan Ş.G. ile E.D. yakalandı.

Kocaeli Emniyet Müdürlüğü ekipleri darbe girişiminin ardından operasyonlara devam ediyor. Terör örgütünün elebaşı Fethullah Gülen’in akrabası olduğu iddia edilen ve cemaatte "abla" olarak tanımlanan Ş.G. ile E.D. gözaltına alındı. Cemaate yakınlığıyla bilinen dershane ve okullarda eğitim gören öğrencilerin kaldığı yaklaşık 10 evden sorumlu olan Ş.G. ile E.D. cemaat evlerini boşaltırken yakalandı.

Cemaat evlerinde kalan öğrencilerden kişi başı 350 TL aldıkları iddia edilen Ş.G. ile E.D.’nin üstlerinde yapılan aramalarda evlerin anahtarları bulundu. Evlerde 4 ile 6 arasında kız öğrencinin kaldığı, her eve bir isim verildiği, öğretmenlerin isimlerle kodlanan evlere öğrencileri yönlendirdiği tespit edildi.

Gözaltına alınarak Kocaeli Emniyet Müdürlüğü’ne götürülen Ş.G. ile E.D. emniyetteki işlemlerin ardından adliyeye sevk edildi. DHA

Mevlüt Çavuşoğlu "Bir darbe daha yapabilirler"

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Gülen'in iade edilmemesi halinde iki ülke ilişkilerinin kötü etkileneceğini söyledi. Bakan Çavuşoğlu "Paralelin bazı hakim ve savcıları Almanya'da, onların da iadesi gerekiyor" dedi. Çavuşoğlu ayrıca Kırgızistan'da da devletin kurumlarına sızdıklarını ve orada da darbe yapabileceklerini söyledi.


Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu CNN TÜRK Ankara Temsilcisi Hande Fırat'ın sorularını yanıtlıyor.

Bakan Çavuşoğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle: 
- Toplam sayı 300 civarında, ihbarlar geliyor, iki ya da üç büyükelçi daha olabilir
- Müsteşarımızı hedef almak doğru değil, FETÖ'ye karşı olduğunu biliyorum
 ABD'ye gidişimiz dosyaların hazırlanmasına bağlı
- Türkiye'de Amerikan karşıtlığında artış var, bu artıştan memnun değiliz
- Mısır ile ilgili somut bilgi yok ama bazı ülkelere gidebileceğine dair bilgi var. Mısır'ın BM Güvenlik Konseyi'ndeki yaklaşımı manidardır.
- Rusya'dan bize gönderilen, elimize geçen bir rapor yok
Gülen'in iadesi
- Kötü senaryo içinde söylemek istemiyorum ama ABD'den iade gerçekleşmezse ilişkilerimiz etkilenir
- Paralelin bazı hakim ve savcıları Almanya'da, onların da iadesi gerekiyor
- Kırgızistan'da bir darbe olursa bunu FETÖ yapar. Orada da devletin kurumlarına sızmışlar. Arayıp devlet yetkililerine söyledik. Kırgızistan’da daha önce birçok darbeler oldu. Son beş yılda iki parlamento iki cumhurbaşkanlığı seçimi oldu. İstikrarlı bir döneme gidiyor. Şimdilik Kırgızistan'da esas tehdit FETÖ'nün varlığıdır.
- Dünyada terör örgütleri ile mücadele nasıl yapılıyorsa bizde de aynı. OHAL'de Fransa ne yaptıysa aynısını yapıyoruz. AB'den bizi tehdit eder gibi açıklamalar gelmemeli. Rusya ile ilişkilerimizi düzeltince rahatsız olanlar var.

İşte FETÖ soruşturması kapsamında tutuklanan iş adamları

Başarısız darbe girişimi sonrası iş dünyasının önde gelen isimleri FETÖ/PDY soruşturması kapsamında tutuklandı. Gözaltına alınan kişiler arasında Nakıboğlu, Takmaklı ve Boydak ailelerine mensup isimler de bulunuyor.


15 Temmuz’da gerçekleşen kanlı başarısız darbe girişimi sonrası düzenlenen operasyonlar kapsamında iş dünyasından birçok ünlü isim tutuklanarak cezaevine gönderildi. Darbe girişiminin ardından iş dünyasından pek çok isim gözaltına alındı. Gaziantepli NAKSAN Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cahit Nakıboğlu ve oğlu NAKSAN Holding Yönetim Kurulu üyesi Taner Nakıboğlu tutuklandı.

1960 yılında kurulan Naksan Holding 7000 çalışana sahip. 140 ülkeye ihracat yapan şirket plastik ambalaj, tekstil ve enerji gibi sektörlerde hizmet veriyor.

ALİYE BOYDAK’A TUTUKLAMA

Kayseri’de darbe girişimi sonrası başlatılan FETÖ/PDY operasyonları kapsamında gözaltına alınan 15 kişi arasında yer alan Boydak Holding Yönetim Kurulu üyesi Şükrü Boydak’ın eşi Aliye Boydak, çıkarıldığı Nöbetçi Sulh Ceza Mahkemesi tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Daha önce Kayseri’de FETÖ/PDY soruşturması kapsamında gözaltına alınan Boydak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hacı Boydak ile Yönetim Kurulu Üyesi Memduh Boydak, tutuklanmış, ardından Hacı Boydak tahliye edilmişti.

Kuruluşu 1957 yılına uzanan Boydak Holding’in bünyesinde, İstikbal Mobilya HES kablo ve Bellona gibi markalar bulunuyor.

UĞUR DERİN DONDURUCU’NUN SAHİPLERİNE TUTUKLAMA

Aydın'ın Nazilli ilçesinde FETÖ operasyonlarında gözaltına alınan ve “Uğur Derin Dondurucu” markasıyla da bilinen Uğur Şirketler Grubu yöneticileri İş adamı Mehmet, Ali ve Ünal Takmaklı çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Şirket 1954 yılında Aydın Nazilli’de kuruldu. 2000’den fazla çalışanı olan Uğur Soğutma Sistemleri 850 satış noktasında hizmet veriyor.

ÖNCE İSTİFA SONRA GÖZALTI

FETÖ/PDY soruşturması kapsamında gözaltına alınan bir diğer iş adamı ise PETKİM’in Genel Müdürü Saadettin Korkut. İzmir'in Aliağa ilçesinde bulunan Petrokimya Holding AŞ (PETKİM)'in Genel Müdürü Saadettin Korkut Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile bağlantısı olduğu iddiasıyla gözaltına alındı. Korkut gözaltına alınmadan hemen önce istifa ettiğini duyurmuştu.

Temelleri 1962 yılında atılan PETKİM 2008 yılında özelleştirildi. PETKİM’in ürettiği petrokimya ürünleri tarım, otomotiv, elektrik ve tekstil sektöründe kullanılıyor. 

(Kaynak:sözcü.com.tr)

Boks antrenmanında Fetullah Gülen'i yumrukluyorlar

Samsun'da bulunan özel bir spor salonunda 30 kursiyer, kum torbalarına yapıştırdıkları Fethullah Gülen'in fotoğrafına yumruk atarak boks antrenmanı yapıyor.


Türk Silahlı Kuvvetleri'nde bir gurubun 15 Temmuz gecesi yaptığı darbe girişi sonrasında Samsun'un Canik İlçesi'nde bulunan özel bir salonda boks kursu gören yaşları 10 ile 16 arasındaki 30 sporcu, antrenman yaptıkları kum torbalarının üzerine FETÖ/PDY'nin örgüt lideri Fethullah Gülen'in fotoğrafını yapıştırdı.


Haftanın 3 günü 2 saat süreyle boks antrenmanı yapan kursiyerler, kum torbalarının üzerinde bulunan Fethullah Gülen'in fotoğrafını yumrukluyor.

Bu salonda yaklaşık 3.5 yıldır boks antrenmanı yaptığını söyleyen 13 yaşındaki bir kursiyer "Devletimize ve milletimize haince saldıran bu kişi, hak ettiği cezayı en kısa zamanda alacaktır. Bizler buna inanıyoruz. Bu haine olan tepkimizi ve öfkemizi de bu şekilde gösteriyoruz" dedi.

DHA