İstanbul Kartal'da bir rezidansa ait 3 katlı satış ofisinde yangın çıktı. Çok sayıda itfaiye ekibinin sevk edildiği yangın iki saatlik çalışmanın ardından kontrol altına alınabildi.
Yangın saat 23.00 sıralarında Kartal Yunus Mahallesi Ankara Caddesi üzerinde bulunan inşaat halindeki rezidansa ait 3 katlı satış ofisinde çıktı.
Binanın ikinci katındaki elektrik tesisatından çıktığı iddia edilen yangını gören inşaat çalışanları durumu itfaiye ekiplerine bildirdi. Kısa sürede olay yerine çok sayıda itfaiye ekipleri sevk edildi. Alev alev yanan satış ofisi yaklaşık iki saatlik çalışmanın ardından kontrol altına alınabildi.
Yanan satış ofisinin yanında bulunan Kartal Belediyesi'ne ait konutta ikamet eden Kartal Belediye Başkanı Altınok Öz de olay yerine gelerek söndürme çalışmalarını yerinde inceledi. Yangınla ilgili inceleme başlatıldı.
26 Şubat 2017 Pazar
24 Şubat 2017 Cuma
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın 2017 yılı hac kuraları çekildi
Merakla beklenen Hac kuraları çekildi. Kuraya, kayıt yenileme ve ön kayıt yaptıran toplam 1 milyon 892 bin 724 kişi katıldı. Kura sonuçları saat 23.00'ten itibaren Diyanet İşleri Başkanlığı'nın internet sitesinden yayımlandı.
Türkiye Diyanet Vakfı Konferans Salonu'nda yapılan kura çekimi Kur'an tilaveti okunmasıyla başladı.
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, hac ibadetine ilişkin, "Çıktığı, gitme imkanına kavuştuğumuzda sevinmeyi, coşmayı ne kadar haklı buluyorsak, çıkmadığında da üzülmeyi o kadar hak eden bir ibadet." değerlendirmesini yaptı.
Hac ibadetinin farklı ırkları, renkleri, coğrafyaları ve kültürleri olan ama aynı imanı, aşkı ve heyecanı olan müminleri senede bir defa Kabetullah'ın etrafında bir araya getiren "Muhteşem" bir ibadet olduğunu ifade eden Görmez, "Hac ibadeti hem kalbimize, hem ahiretimize, hem kardeşlerimize, hem Kabetullah'a yolculuktur. Ama hac ibadetinin en büyük gayesi Kabe'nin Rabb'ine yolculuktur, onun sahibine yolculuktur." dedi.
"Bu sisteme geçmek zorundaydık"
Görmez, hac ibadeti için talebin arttığına dikkati çekerek, başvurular arasında hacca gitmek isteyenlerin katsayılı kura sistemiyle belirlendiğini aktardı.
Bu sisteme ilişkin Görmez, şu bilgileri verdi: "Büyüklerimiz, 'neden sıra ile götürmüyorsunuz?' diye soruyor. Sırayla olduğu zaman sadece 9, 10 sene önce müracaat edenler gitmiş olacak. Yeni müracaat edene ise başkanlık 20, 25 yıl sonraya randevu vermiş olacak. Bu da toplumda her türlü hac talebini, hac heyecanının ortadan kaldıracak. Niyetini ortaya koymak ve müracaat etmek durumunda olan bütün insanları bu ibadetten men etmiş olacağız. Başkanlık olarak bu riski göz önünde bulundurmamız gerekiyor. Bu sisteme geçmek zorundaydık."
Hac ibadeti için şehit ailelerine tanınan 600 kişilik kotaya değinen Görmez, şunları söyledi: "Ancak bu sene ülkemizin içinden geçtiği zorlu süreçleri de dikkate alarak, onların bu taleplerini, gözyaşlarını dikkate alarak müracaat eden 4 bin 600 kardeşimizi...Yani evladını, yavrusunu, eşini, çocuğunu bu vatan için, bu milletin bekası ve bu ülkenin geleceği için feda eden anneye, babaya da müsaade edin bu önceliği tanıyalım. Bu sene 80 bin kardeşimiz hac ibadetini ifa edecek. İnşallah 4 bin 600 şehit ailemiz de gitme imkanına kavuşacaklar."
Hac ibadetinin dünya standartları dikkate alındığında çok pahalı bir ibadet olduğuna dikkati çeken Görmez, "Dünyanın en pahalı seyahati haline geldi. Ama bu bizim elimizde olan bir şey değil, bunu bilmenizi isterim. Sadece konaklama ve uçak masrafları yüzde 61'ini karşılıyor. Diğerlerinin hepsi rakam rakam bellidir. Bu bizi de üzüyor. Acaba ne yapılabilir? Bütün yollar ve imkanlar değerlendiriliyor." diye konuştu.
Görmez, başkanlığın hedefinin huzurlu ve güvenli bir şekilde bu ibadetin yapılmasının sağlanması olduğunu belirtti.
"Lütfen umre ibadeti var"
Görmez, kurada çıkan ve çıkmayan vatandaşlara da şunları söyledi: "Her birimiz Rabb'imizin bizim için çizdiği o plan içerisinde zaten aynı niyetle buraya gelmişiz. Çıkmadığı zaman 'ben vazifemi yaptım Rabb'im, sen bana emrettin ben de gittim peş peşe 10 sene müracaat ettim ama çıkmadı, senin rızanı kazanacak yüzlerce, binlerce, milyonlarca iş ve ibadet var. Ben de onlarla senin rızanı kazanmaya çalışırım...' Aynı şekilde çıkan kardeşlerimiz de büyük bir yola talip olmanın mesuliyetini üzerine alarak, hac ibadetini bir eğitime dönüştürerek ve şimdiden okumaya başlayarak, 'bu ibadeti en güzel şekilde nasıl yapabilirim' diyerek hazırlığını yapsın.
Ayrıca bu ibadeti yapmış olan hiçbir kardeşimizin ikinci defa bütün yolları zorlayarak, talip olması doğru değil. Bütün bu insanların hakkını, hukukunu, gözyaşını unutmayalım. Başka ülkelerden, başka yerlerden kapıları zorlayarak...Lütfen umre ibadeti var. Umre ibadetiyle bu hasretinizi gönderme imkanınız varsa...Ama 2 milyon kardeşiniz gözyaşıyla hacca gitmek için beklerken lütfen yolları zorlayarak...'Bir defa bu ibadeti yaptıktan sonra bu yanlışı yapmayın' diye istirhamda bulunmak istiyorum."
Bu arada ekranda kuradan isminin çıktığını gören vatandaşlardan bazıları sevinçten ağladı.
Sonuçlar internet sitesinde
Kuraların hayırlı olması temennisinde bulunulmasının ardından Görmez ve Bakanlıklar arası Hac ve Umre Kurulu üyelerinin de katılımıyla kura çekildi. Ankara'dan başlayan kura çekimi daha sonra illerin plaka sırasına göre devam etti.
Kura sonuçları, saat 23.00'ten itibaren Diyanet İşleri Başkanlığının internet sitesinden yayımlanacak.
Hac kesin kayıtları 3-13 Mart tarihleri arasında yapılacak. Belirlenen süre içerisinde kesin kayıt yaptırmayanların yerine, kura sırası gözetilerek 16-24 Mart arasında dağıtılan kontenjanlar çerçevesinde kayıtlar alınacak. cnntürk
Türkiye Diyanet Vakfı Konferans Salonu'nda yapılan kura çekimi Kur'an tilaveti okunmasıyla başladı.
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, hac ibadetine ilişkin, "Çıktığı, gitme imkanına kavuştuğumuzda sevinmeyi, coşmayı ne kadar haklı buluyorsak, çıkmadığında da üzülmeyi o kadar hak eden bir ibadet." değerlendirmesini yaptı.
Hac ibadetinin farklı ırkları, renkleri, coğrafyaları ve kültürleri olan ama aynı imanı, aşkı ve heyecanı olan müminleri senede bir defa Kabetullah'ın etrafında bir araya getiren "Muhteşem" bir ibadet olduğunu ifade eden Görmez, "Hac ibadeti hem kalbimize, hem ahiretimize, hem kardeşlerimize, hem Kabetullah'a yolculuktur. Ama hac ibadetinin en büyük gayesi Kabe'nin Rabb'ine yolculuktur, onun sahibine yolculuktur." dedi.
"Bu sisteme geçmek zorundaydık"
Görmez, hac ibadeti için talebin arttığına dikkati çekerek, başvurular arasında hacca gitmek isteyenlerin katsayılı kura sistemiyle belirlendiğini aktardı.
Bu sisteme ilişkin Görmez, şu bilgileri verdi: "Büyüklerimiz, 'neden sıra ile götürmüyorsunuz?' diye soruyor. Sırayla olduğu zaman sadece 9, 10 sene önce müracaat edenler gitmiş olacak. Yeni müracaat edene ise başkanlık 20, 25 yıl sonraya randevu vermiş olacak. Bu da toplumda her türlü hac talebini, hac heyecanının ortadan kaldıracak. Niyetini ortaya koymak ve müracaat etmek durumunda olan bütün insanları bu ibadetten men etmiş olacağız. Başkanlık olarak bu riski göz önünde bulundurmamız gerekiyor. Bu sisteme geçmek zorundaydık."
Hac ibadeti için şehit ailelerine tanınan 600 kişilik kotaya değinen Görmez, şunları söyledi: "Ancak bu sene ülkemizin içinden geçtiği zorlu süreçleri de dikkate alarak, onların bu taleplerini, gözyaşlarını dikkate alarak müracaat eden 4 bin 600 kardeşimizi...Yani evladını, yavrusunu, eşini, çocuğunu bu vatan için, bu milletin bekası ve bu ülkenin geleceği için feda eden anneye, babaya da müsaade edin bu önceliği tanıyalım. Bu sene 80 bin kardeşimiz hac ibadetini ifa edecek. İnşallah 4 bin 600 şehit ailemiz de gitme imkanına kavuşacaklar."
Hac ibadetinin dünya standartları dikkate alındığında çok pahalı bir ibadet olduğuna dikkati çeken Görmez, "Dünyanın en pahalı seyahati haline geldi. Ama bu bizim elimizde olan bir şey değil, bunu bilmenizi isterim. Sadece konaklama ve uçak masrafları yüzde 61'ini karşılıyor. Diğerlerinin hepsi rakam rakam bellidir. Bu bizi de üzüyor. Acaba ne yapılabilir? Bütün yollar ve imkanlar değerlendiriliyor." diye konuştu.
Görmez, başkanlığın hedefinin huzurlu ve güvenli bir şekilde bu ibadetin yapılmasının sağlanması olduğunu belirtti.
"Lütfen umre ibadeti var"
Görmez, kurada çıkan ve çıkmayan vatandaşlara da şunları söyledi: "Her birimiz Rabb'imizin bizim için çizdiği o plan içerisinde zaten aynı niyetle buraya gelmişiz. Çıkmadığı zaman 'ben vazifemi yaptım Rabb'im, sen bana emrettin ben de gittim peş peşe 10 sene müracaat ettim ama çıkmadı, senin rızanı kazanacak yüzlerce, binlerce, milyonlarca iş ve ibadet var. Ben de onlarla senin rızanı kazanmaya çalışırım...' Aynı şekilde çıkan kardeşlerimiz de büyük bir yola talip olmanın mesuliyetini üzerine alarak, hac ibadetini bir eğitime dönüştürerek ve şimdiden okumaya başlayarak, 'bu ibadeti en güzel şekilde nasıl yapabilirim' diyerek hazırlığını yapsın.
Ayrıca bu ibadeti yapmış olan hiçbir kardeşimizin ikinci defa bütün yolları zorlayarak, talip olması doğru değil. Bütün bu insanların hakkını, hukukunu, gözyaşını unutmayalım. Başka ülkelerden, başka yerlerden kapıları zorlayarak...Lütfen umre ibadeti var. Umre ibadetiyle bu hasretinizi gönderme imkanınız varsa...Ama 2 milyon kardeşiniz gözyaşıyla hacca gitmek için beklerken lütfen yolları zorlayarak...'Bir defa bu ibadeti yaptıktan sonra bu yanlışı yapmayın' diye istirhamda bulunmak istiyorum."
Bu arada ekranda kuradan isminin çıktığını gören vatandaşlardan bazıları sevinçten ağladı.
Sonuçlar internet sitesinde
Kuraların hayırlı olması temennisinde bulunulmasının ardından Görmez ve Bakanlıklar arası Hac ve Umre Kurulu üyelerinin de katılımıyla kura çekildi. Ankara'dan başlayan kura çekimi daha sonra illerin plaka sırasına göre devam etti.
Kura sonuçları, saat 23.00'ten itibaren Diyanet İşleri Başkanlığının internet sitesinden yayımlanacak.
Hac kesin kayıtları 3-13 Mart tarihleri arasında yapılacak. Belirlenen süre içerisinde kesin kayıt yaptırmayanların yerine, kura sırası gözetilerek 16-24 Mart arasında dağıtılan kontenjanlar çerçevesinde kayıtlar alınacak. cnntürk
Akdeniz'de 3.1 büyüklüğünde deprem
Akdeniz'de Richter Ölçeği'ne göre 3.1 büyüklüğünde deprem meydana geldi.
Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) Deprem Dairesi'nin verilerine göre Akdeniz'de Richter Ölçeği'ne göre 3.1 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Deprem, saat 05.59'da Antalya Kaş İlçesi'nin 21.7 kilometre açığında, 23.7 kilometre derinlikte kaydedildi. Depremde can veya mal kaybı olmadı.
Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) Deprem Dairesi'nin verilerine göre Akdeniz'de Richter Ölçeği'ne göre 3.1 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Deprem, saat 05.59'da Antalya Kaş İlçesi'nin 21.7 kilometre açığında, 23.7 kilometre derinlikte kaydedildi. Depremde can veya mal kaybı olmadı.
Atatürk'e hakaret eden öğretmen görevden uzaklaştırıldı
Gaziantep'in İslahiye ilçesinde, sosyal medya hesabından Mustafa Kemal Atatürk'e hakaret eden öğretmen Muhammed T., görevinden uzaklaştırıldı.
Gaziantep Valiliği, sosyal medya hesabı üzerinden Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'e yönelik hakaret içerikli paylaşımlarından dolayı öğretmen Muhammed T. hakkında soruşturma başlatıldığını ve bu kapsamda görevinden uzaklaştırıldığını açıkladı.
Gaziantep Valiliği'nden yapılan açıklamada şöyle denildi: "İslahiye ilçemizde öğretmen olarak görev yapan M.T. adlı şahsa ait sosyal medya hesabından Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk aleyhine paylaşımda bulunulduğu yönündeki iddialar nedeniyle Valiliğimizce soruşturma başlatılmış ve adı geçen şahıs 24.02.2017 tarihi itibariyle görevinden uzaklaştırılmıştır." DHA
Gaziantep Valiliği, sosyal medya hesabı üzerinden Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'e yönelik hakaret içerikli paylaşımlarından dolayı öğretmen Muhammed T. hakkında soruşturma başlatıldığını ve bu kapsamda görevinden uzaklaştırıldığını açıkladı.
Gaziantep Valiliği'nden yapılan açıklamada şöyle denildi: "İslahiye ilçemizde öğretmen olarak görev yapan M.T. adlı şahsa ait sosyal medya hesabından Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk aleyhine paylaşımda bulunulduğu yönündeki iddialar nedeniyle Valiliğimizce soruşturma başlatılmış ve adı geçen şahıs 24.02.2017 tarihi itibariyle görevinden uzaklaştırılmıştır." DHA
NASA açıkladı: Üçü yaşanabilir 7 yeni gezegen keşfedildi
ABD'nin Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA),Dünya’dan 40 ışık yılı uzakta 7 yeni gezegen keşfedildiğini açıkladı.
Güneş Sistemi dışında Samanyolu Galaksisi içindeki Kova takımyıldızı içindeki Trappist-1 ismi verilen yıldızın yörüngesinde keşfedilen gezegenlerin Dünya'ya benzerlik gösterdiği belirtildi.
Bilim adamları, gezegenlerden üçünün su varlığını ve canlı yaşamını destekleyebilecek yapıda olduğunu ifade etti. Yaklaşık Jüpiter büyüklüğünde sönük bir yıldız olan Trappist-1’in etrafında sıkı bir ağ oluşturan gezegenlerin karasal ve kayalık yapıda olduğu, canlı yaşamına olanak verip vermeyeceklerinin anlaşılması için atmosferlerinin daha detaylı incelenmesinin gerekeceği belirtildi.
Keşfi yapan Liege Üniversitesi Öğretim Üyesi Michael Gillon ve ekibi, yıldızın etki bölgesinde Dünya'ya benzeyen daha fazla gezegenin olabileceğini ileri sürdü. "Tüm bunlardan çıkarılacak sonuç şu ki dünya dışındaki yaşamları keşfetme yolunda tarihi bir adım attık." diyen araştırma ekibinden Cambridge Üniversitesi Öğretim Üyesi Amaury Triaud, "Samanyolu Galaksisi içinde Dünya büyüklüğünde çok sayıda başka gezegen olduğunu öğrenmek inanılmaz bir şey." dedi.
Diğer bir ekip üyesi Liege Üniversitesinden Emmanuel Jehin de "Galaksimizde 200 milyondan fazla yıldız var. Bunların her birinde 10 tane Dünya benzeri gezegen olsa artık gerisini siz hesap edin." diye konuştu. Gillon ve ekibi geçen baharda Trappist-1 ve çevresinde üç gezegen keşfettiklerini bildirmişti. Şimdiyse sayı yediye çıktı. Ekip, sayının yakın zamanda daha da artabileceğini vurguluyor.
Araştırmanın yeni bulguları “Nature” dergisinde yayınlanacak.
Güneş Sistemi dışında Samanyolu Galaksisi içindeki Kova takımyıldızı içindeki Trappist-1 ismi verilen yıldızın yörüngesinde keşfedilen gezegenlerin Dünya'ya benzerlik gösterdiği belirtildi.
Bilim adamları, gezegenlerden üçünün su varlığını ve canlı yaşamını destekleyebilecek yapıda olduğunu ifade etti. Yaklaşık Jüpiter büyüklüğünde sönük bir yıldız olan Trappist-1’in etrafında sıkı bir ağ oluşturan gezegenlerin karasal ve kayalık yapıda olduğu, canlı yaşamına olanak verip vermeyeceklerinin anlaşılması için atmosferlerinin daha detaylı incelenmesinin gerekeceği belirtildi.
Keşfi yapan Liege Üniversitesi Öğretim Üyesi Michael Gillon ve ekibi, yıldızın etki bölgesinde Dünya'ya benzeyen daha fazla gezegenin olabileceğini ileri sürdü. "Tüm bunlardan çıkarılacak sonuç şu ki dünya dışındaki yaşamları keşfetme yolunda tarihi bir adım attık." diyen araştırma ekibinden Cambridge Üniversitesi Öğretim Üyesi Amaury Triaud, "Samanyolu Galaksisi içinde Dünya büyüklüğünde çok sayıda başka gezegen olduğunu öğrenmek inanılmaz bir şey." dedi.
Diğer bir ekip üyesi Liege Üniversitesinden Emmanuel Jehin de "Galaksimizde 200 milyondan fazla yıldız var. Bunların her birinde 10 tane Dünya benzeri gezegen olsa artık gerisini siz hesap edin." diye konuştu. Gillon ve ekibi geçen baharda Trappist-1 ve çevresinde üç gezegen keşfettiklerini bildirmişti. Şimdiyse sayı yediye çıktı. Ekip, sayının yakın zamanda daha da artabileceğini vurguluyor.
Araştırmanın yeni bulguları “Nature” dergisinde yayınlanacak.
Gurbetçilere de konut satışında KDV istisnası
Çalışma veya oturma izni alarak 6 aydan daha fazla yurt dışında yaşayan Türk vatandaşları da yabancılar gibi, Türkiye'de aldıkları ilk konut ve iş yeri için KDV ödemeyecek.
TBMM Genel Kurulunda görüşülen Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin 7. maddesi üzerinde, AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş ve milletvekili arkadaşlarının önergesi kabul edildi.
Önergeyle, yabancılara, Türkiye'de aldıkları ilk konut ve iş yeri için tanınan KDV istisnası, çalışma veya oturma izni alarak 6 aydan daha fazla yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarına da tanındı.
KDV istisnasından yararlanarak Türkiye'de konut veya iş yeri satın alanlara, bu gayrimenkullerini bir yıl satmama şartı getirildi. Bu konut ve iş yerlerinin bir yıl içerisinde satılması halinde, zamanında alınmayan vergi tahsil edilecek.
İlk aldıkları iş yeri ve konutta KDV ödemeyecek
Önergeyle değiştirilen maddeye göre, Türkiye'ye yerleşmeyen yabancı uyruklu kişiler ile iş merkezi Türkiye'de olmayan iş yeri ya da Türkiye'de kazanç elde etmeyen kurumlar, satış bedelini yurt dışından getirilecek dövizle ödemeleri şartıyla, ilk aldıkları iş yeri ve konutta KDV ödemeyecek.
Çalışma veya oturma izni alarak 6 aydan daha fazla yurt dışında yaşayan Türk vatandaşları da Türkiye'den konut ya da işyeri almaları durumunda KDV ödemeyecek. Ancak, resmi daire ve müesseseler ile merkezi Türkiye'de bulunan teşekkül ve teşebbüslere bağlı olup; bu daire müessese, teşekkül ve teşebbüslerin işleri dolayısıyla yabancı memlekette oturan Türk vatandaşları bu haktan yararlanamayacak.
Düzenlemede yer alan şartları taşımadığı halde, yaptıkları satışlarda istisna uygulayanlar ile istisna hükmünden yararlananlar, zamanında alınmayan vergi, vergi ziyaı cezası ve gecikme faizinden müteselsilen sorumlu olacak. KDV istisnasından yararlanarak Türkiye'de konut veya işyeri satın alanlar bu gayrimenkullerini bir yıl satamayacak; bu konut ve işyerlerini bir yıl içerisinde satması halinde, zamanında alınmayan vergi tahsil edilecek.
TBMM Genel Kurulunda görüşülen Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin 7. maddesi üzerinde, AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş ve milletvekili arkadaşlarının önergesi kabul edildi.
Önergeyle, yabancılara, Türkiye'de aldıkları ilk konut ve iş yeri için tanınan KDV istisnası, çalışma veya oturma izni alarak 6 aydan daha fazla yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarına da tanındı.
KDV istisnasından yararlanarak Türkiye'de konut veya iş yeri satın alanlara, bu gayrimenkullerini bir yıl satmama şartı getirildi. Bu konut ve iş yerlerinin bir yıl içerisinde satılması halinde, zamanında alınmayan vergi tahsil edilecek.
İlk aldıkları iş yeri ve konutta KDV ödemeyecek
Önergeyle değiştirilen maddeye göre, Türkiye'ye yerleşmeyen yabancı uyruklu kişiler ile iş merkezi Türkiye'de olmayan iş yeri ya da Türkiye'de kazanç elde etmeyen kurumlar, satış bedelini yurt dışından getirilecek dövizle ödemeleri şartıyla, ilk aldıkları iş yeri ve konutta KDV ödemeyecek.
Çalışma veya oturma izni alarak 6 aydan daha fazla yurt dışında yaşayan Türk vatandaşları da Türkiye'den konut ya da işyeri almaları durumunda KDV ödemeyecek. Ancak, resmi daire ve müesseseler ile merkezi Türkiye'de bulunan teşekkül ve teşebbüslere bağlı olup; bu daire müessese, teşekkül ve teşebbüslerin işleri dolayısıyla yabancı memlekette oturan Türk vatandaşları bu haktan yararlanamayacak.
Düzenlemede yer alan şartları taşımadığı halde, yaptıkları satışlarda istisna uygulayanlar ile istisna hükmünden yararlananlar, zamanında alınmayan vergi, vergi ziyaı cezası ve gecikme faizinden müteselsilen sorumlu olacak. KDV istisnasından yararlanarak Türkiye'de konut veya işyeri satın alanlar bu gayrimenkullerini bir yıl satamayacak; bu konut ve işyerlerini bir yıl içerisinde satması halinde, zamanında alınmayan vergi tahsil edilecek.
THY eleman alıyor. İşte şartları...
Türk Hava Yolları, bu yıl planlanan büyüme ile ikinci pilot, tecrübeli-tecrübesiz kabin memuru ve mühendis almak üzere düğmeye bastı.
Açıklanan alımlara göre, 20 ikinci pilot, 50 tecrübesiz kabin memuru, 50 tecrübeli kabin memuru ve 2 mühendis olmak üzere toplam 122 kişi alınacak.
Bu yıl THY, tüm iştiraklerinde toplam bin kişiyi istihdam etmeyi planlıyor. Alımla ilgili detaylar ve istenilen özellikler THY'nin internet sitesinde yer alıyor.
Hangi iş kollarında çalışan aranıyor?
İkinci Pilot Adayı: THY, Boeing 737NG tipinde en az 1500 saat uçuş tecrübesine sahip ikinci pilot adayları arıyor. Toplam 20 kişi THY'ye alınacak. 22-53 yaş aralığında istihdam edilecek ikinci pilot adaylarının farklı merkezlerde ana üs olarak uçması isteniliyor.
Tecrübeli Kabin Memuru: 23-32 yaşlar arasındaki kadın ve erkek adayların başvuracağı pozisyon için İngilizce bilmek, en az iki yıl kabin memuru olarak tecrübe isteniliyor. Toplam 50 kişi alınacak.
Tecrübesiz Kabin Memuru: Toplam 50 kişinin alınacağı kabin memuru kadın/erkek adayları için yaş aralığı 21-30. En az ön lisans/meslek yüksek okulu mezunlarını başvuracağı pozisyon için iyi İngilizce isteniyor.
Mühendis: THY'nin Emniyet Bilgi Yönetimi bölümünde görev yapacak mühendislerin uçak, havacılık-uzay, uzay, uçak ve uzay mühendisliği bölümlerinden mezun olması, en fazla 38 yaşında olması isteniyor. Toplam iki kişinin alınacağı bölüm için adayların yüksek lisansa sahip olması tercih nedeni.
Açıklanan alımlara göre, 20 ikinci pilot, 50 tecrübesiz kabin memuru, 50 tecrübeli kabin memuru ve 2 mühendis olmak üzere toplam 122 kişi alınacak.
Bu yıl THY, tüm iştiraklerinde toplam bin kişiyi istihdam etmeyi planlıyor. Alımla ilgili detaylar ve istenilen özellikler THY'nin internet sitesinde yer alıyor.
Hangi iş kollarında çalışan aranıyor?
İkinci Pilot Adayı: THY, Boeing 737NG tipinde en az 1500 saat uçuş tecrübesine sahip ikinci pilot adayları arıyor. Toplam 20 kişi THY'ye alınacak. 22-53 yaş aralığında istihdam edilecek ikinci pilot adaylarının farklı merkezlerde ana üs olarak uçması isteniliyor.
Tecrübeli Kabin Memuru: 23-32 yaşlar arasındaki kadın ve erkek adayların başvuracağı pozisyon için İngilizce bilmek, en az iki yıl kabin memuru olarak tecrübe isteniliyor. Toplam 50 kişi alınacak.
Tecrübesiz Kabin Memuru: Toplam 50 kişinin alınacağı kabin memuru kadın/erkek adayları için yaş aralığı 21-30. En az ön lisans/meslek yüksek okulu mezunlarını başvuracağı pozisyon için iyi İngilizce isteniyor.
Mühendis: THY'nin Emniyet Bilgi Yönetimi bölümünde görev yapacak mühendislerin uçak, havacılık-uzay, uzay, uçak ve uzay mühendisliği bölümlerinden mezun olması, en fazla 38 yaşında olması isteniyor. Toplam iki kişinin alınacağı bölüm için adayların yüksek lisansa sahip olması tercih nedeni.
23 Şubat 2017 Perşembe
Abdülhamid tutkunu sarhoş kundakçı
Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, Müjdat Gezen Sanat Merkezi'ni kundaklayan zanlıyı köşesine taşıdı. Zanlının Abdülhamid'i çok sevdiğini yazan Hakan savcıları da uyarıyor. İşte Ahmet Hakan'ın bugünkü köşe yazısından bir bölüm:
Müjdat Gezen Sanat Merkezi’ni kundaklayan adam...
- Mehter marşlarını, kılıç şakırtılarını, Osmanlı’yı, padişahları, bilhassa Abdülhamid’i çok seviyormuş.
- Abdülhamid’in bilmem kaçıncı kuşaktan torunu olan Sultan Nilhan Hanım’a dil uzatıldığı için çok öfkelenmiş.
- “Yapılır mı ulan bu, Sultan Nilhan Abla’ya” diyerek kafayı çekmiş.
- Ve sarhoş olup benzin bidonunu kaptığı gibi... Müjdat Gezen Sanat Merkezi’ni yakıvermiş.
*
Recep İvedik 5’in rekor üstüne rekor kırdığı bir Türkiye’ye...
Ne kadar da yakışan bir tip bu böyle!
*
Buradan savcılarımızı, yargıçlarımızı uyarıyorum:
Sakın hemen salıvermeyin bu herifi.
Çünkü bu herif...
Yine kafayı çekip...
“Verin ulan Sultan Nilhan Abla’ya Suada’yı” falan diyerek...
Ankara’yı yakmaya kalkışabilir.
Müjdat Gezen Sanat Merkezi’ni kundaklayan adam...
- Mehter marşlarını, kılıç şakırtılarını, Osmanlı’yı, padişahları, bilhassa Abdülhamid’i çok seviyormuş.
- Abdülhamid’in bilmem kaçıncı kuşaktan torunu olan Sultan Nilhan Hanım’a dil uzatıldığı için çok öfkelenmiş.
- “Yapılır mı ulan bu, Sultan Nilhan Abla’ya” diyerek kafayı çekmiş.
- Ve sarhoş olup benzin bidonunu kaptığı gibi... Müjdat Gezen Sanat Merkezi’ni yakıvermiş.
*
Recep İvedik 5’in rekor üstüne rekor kırdığı bir Türkiye’ye...
Ne kadar da yakışan bir tip bu böyle!
*
Buradan savcılarımızı, yargıçlarımızı uyarıyorum:
Sakın hemen salıvermeyin bu herifi.
Çünkü bu herif...
Yine kafayı çekip...
“Verin ulan Sultan Nilhan Abla’ya Suada’yı” falan diyerek...
Ankara’yı yakmaya kalkışabilir.
e-Devlet kapısı resmileşti
e-Devlet kapısı üzerinden alınan nüfus kayıt örnekleri ve yerleşim yeri belgeleri, nüfus idarelerinden alınmış resmi belgeler ile aynı hukuki değere sahip olacak.
"Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik" Resmi Gazete'de yayımlandı. İçişleri Bakanlığının söz konusu yönetmelik değişikliğinin yürürlüğe konulması 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ile 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu hükümleri doğrultusunda 6 Şubat'ta Bakanlar Kurulunca kararlaştırıldı.
İlgili fıkra eklendi
Buna göre, 29 Eylül 2006 tarihli Bakanlar Kurulu kararı ile yürürlüğe konulan Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 151'inci maddesine, "Kişiler; kendilerine ve alt ya da üst soylarına ait nüfus kayıt örnekleri ile kendilerine ve velayeti altında bulunan ergin olmayan çocuklarına ait yerleşim yeri bölgelerini, güvenlik kimlik doğrulama araçlarını kullanarak e-Devlet kapısı üzerinden sorgulayabilir, sonucu fiziki veya elektronik ortamda merciine verebilir. E-Devlet kapısı üzerinden alınan belgeler, nüfus idarelerinden alınmış resmi belgeler ile aynı hukuki değere sahiptir." fıkrası eklendi.
Düzenleme ile e-Devlet kapısı üzerinden alınan nüfus kayıt örnekleri ve yerleşim yeri belgeleri, nüfus idarelerinden alınmış resmi belgeler ile aynı hukuki değerde olacak.
"Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik" Resmi Gazete'de yayımlandı. İçişleri Bakanlığının söz konusu yönetmelik değişikliğinin yürürlüğe konulması 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ile 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu hükümleri doğrultusunda 6 Şubat'ta Bakanlar Kurulunca kararlaştırıldı.
İlgili fıkra eklendi
Buna göre, 29 Eylül 2006 tarihli Bakanlar Kurulu kararı ile yürürlüğe konulan Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 151'inci maddesine, "Kişiler; kendilerine ve alt ya da üst soylarına ait nüfus kayıt örnekleri ile kendilerine ve velayeti altında bulunan ergin olmayan çocuklarına ait yerleşim yeri bölgelerini, güvenlik kimlik doğrulama araçlarını kullanarak e-Devlet kapısı üzerinden sorgulayabilir, sonucu fiziki veya elektronik ortamda merciine verebilir. E-Devlet kapısı üzerinden alınan belgeler, nüfus idarelerinden alınmış resmi belgeler ile aynı hukuki değere sahiptir." fıkrası eklendi.
Düzenleme ile e-Devlet kapısı üzerinden alınan nüfus kayıt örnekleri ve yerleşim yeri belgeleri, nüfus idarelerinden alınmış resmi belgeler ile aynı hukuki değerde olacak.
Tecavüzcülere ve teröristlere açık cezaevi yolu kapalı
Adalet Bakanlığı’nın, Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliği’ndeki yaptığı değişikliğe göre, 10 yıldan az hapis cezası alanların, sadece 1 ay kapalı cezaevinde yattıktan sonra açık cezaevine gönderilebilecekleri düzenlemesi; terör, uyuşturucu ve cinsel istismar suçlarını kapsamayacak.
Yönetmeliğin 6. maddesinde yapılan değişiklik, önceki gün yayınlandı ve derhal yürürlüğe girdi. Önceki günden itibaren, bugüne kadar cezaevlerinde bulunan ve önümüzdeki süreçte suç işleyip ceza alacak tüm hükümlüler artık bu açığa ayrılmayı kolaylaştıran hükümlerden yararlanacak. Hürriyet gazetesinde yer alan habere göre Adalet Bakanlığı tarafından yapılan değişiklikle 10 yıldan az hapis cezası alanların, sadece 1 ay kapalı cezaevinde yattıktan sonra açık cezaevine gönderilebilecekleri düzenlemesi; terör, uyuşturucu ve cinsel istismar suçlarını kapsamayacak. Yönetmelikten kaç mahkûmun yararlanıp açığa ayrılacağına ilişkin rakamların ise netleşmediği bildirildi.
Yeni yönetmeliğin, “Kapalıdan açığa ayrılmayı” düzenleyen 6/1-a maddesinde, “cezalarının” ibaresi, “cezaları 10 yıldan az olanlar bir ayını, on yıl ve yukarı olanlar ise...” olarak değiştirildi. Böylece, toplam cezası 10 yılın altında olan hükümlülere, sadece 1 ay kapalı cezaevinde sıkı infaz koşullarında hapis yattıktan sonra otomatik açığa gönderilme yolu açıldı. 10 yılın üstünde ceza alan mahkûmlar ise cezalarının onda birini yatıp açık cezaevine yollanacaklar.
Çalışabiliyorlardı
Eski yönetmeliğe göre, ancak “Toplam cezalarının beşte birini kapalı kurumlarda iyi hâlli olarak geçiren ve koşullu salıverilme tarihine altı yıl veya daha az süre kalanlar” açık cezaevine ayrılıyordu. Açık cezaevlerinde bulunanlar kurum dışında iş alanlarında çalışabiliyor, serbestçe ve kimse tarafından dinlenmeden telefonda konuşabiliyor. Kurum dışı etkinliklere katılabiliyor, aileleriyle bağlarını sürdürüp güçlendiriyor ve dış dünyaya uyumlarını sağlamak amacıyla izin alıp dışarı da çıkabiliyorlar.
'Çözüm geçici, sorun kalıcı'
Ceza hukukçusu Prof. Dr. Ersan Şen, uygulamayı, “Yönetmelik hükmü ile belki şu anda kapalı cezaevlerindeki doluluğa geçici çözüm bulunabilecek, fakat hukuk düzeni için gerekli müesseselerde kalıcı sorunların doğmasının yolu açılabilecek” diye yorumladı. Şen, Türkiye Cumhuriyeti’nin suç ve ceza siyasetine gereksinimi olduğunu vurgularken, kısa vadede sorun çözmeye dönük KHK ve yönetmeliklerle yapılan bu tip değişikliklerin sisteme zarar vereceğini söyledi.
Yönetmeliğin 6. maddesinde yapılan değişiklik, önceki gün yayınlandı ve derhal yürürlüğe girdi. Önceki günden itibaren, bugüne kadar cezaevlerinde bulunan ve önümüzdeki süreçte suç işleyip ceza alacak tüm hükümlüler artık bu açığa ayrılmayı kolaylaştıran hükümlerden yararlanacak. Hürriyet gazetesinde yer alan habere göre Adalet Bakanlığı tarafından yapılan değişiklikle 10 yıldan az hapis cezası alanların, sadece 1 ay kapalı cezaevinde yattıktan sonra açık cezaevine gönderilebilecekleri düzenlemesi; terör, uyuşturucu ve cinsel istismar suçlarını kapsamayacak. Yönetmelikten kaç mahkûmun yararlanıp açığa ayrılacağına ilişkin rakamların ise netleşmediği bildirildi.
Yeni yönetmeliğin, “Kapalıdan açığa ayrılmayı” düzenleyen 6/1-a maddesinde, “cezalarının” ibaresi, “cezaları 10 yıldan az olanlar bir ayını, on yıl ve yukarı olanlar ise...” olarak değiştirildi. Böylece, toplam cezası 10 yılın altında olan hükümlülere, sadece 1 ay kapalı cezaevinde sıkı infaz koşullarında hapis yattıktan sonra otomatik açığa gönderilme yolu açıldı. 10 yılın üstünde ceza alan mahkûmlar ise cezalarının onda birini yatıp açık cezaevine yollanacaklar.
Çalışabiliyorlardı
Eski yönetmeliğe göre, ancak “Toplam cezalarının beşte birini kapalı kurumlarda iyi hâlli olarak geçiren ve koşullu salıverilme tarihine altı yıl veya daha az süre kalanlar” açık cezaevine ayrılıyordu. Açık cezaevlerinde bulunanlar kurum dışında iş alanlarında çalışabiliyor, serbestçe ve kimse tarafından dinlenmeden telefonda konuşabiliyor. Kurum dışı etkinliklere katılabiliyor, aileleriyle bağlarını sürdürüp güçlendiriyor ve dış dünyaya uyumlarını sağlamak amacıyla izin alıp dışarı da çıkabiliyorlar.
'Çözüm geçici, sorun kalıcı'
Ceza hukukçusu Prof. Dr. Ersan Şen, uygulamayı, “Yönetmelik hükmü ile belki şu anda kapalı cezaevlerindeki doluluğa geçici çözüm bulunabilecek, fakat hukuk düzeni için gerekli müesseselerde kalıcı sorunların doğmasının yolu açılabilecek” diye yorumladı. Şen, Türkiye Cumhuriyeti’nin suç ve ceza siyasetine gereksinimi olduğunu vurgularken, kısa vadede sorun çözmeye dönük KHK ve yönetmeliklerle yapılan bu tip değişikliklerin sisteme zarar vereceğini söyledi.
Avrupa'da radyasyon paniği
Ocak ayından bu yana Avrupa'nın kuzeyinde radyasyon ölçümlerinin yüksek çıkması yetkilileri harekete geçirdi. Artışın nedeni henüz belirlenemedi, uzmanlar kaçak yapılan nükleer çalışmalar olmasından kuşkulanıyor
Avrupa genelinde son haftalarda yapılan ölçümlerde atmosferde bulunan radyoaktif partiküller, yetkilileri endişelendirdi. Radyasyon dalgası, ilk olarak Ocak ayı başlarında Norveç’in kuzey kesimlerinde tespit edildi.
Vatan gazetesinde yer akan habere göre, geçen haftalar içerisinde radyoaktif parçacıklar, rüzgarlar aracılığıyla İspanya’ya kadar yayıldı. Uzmanlar, yapılan incelemelerde havada ‘İyodin-131’ adıyla bilinen radyoaktif partiküle rastlandığını duyurdu. Uzmanlar, İyodin-131’in Avrupa semalarına nereden geldiğinin belirlenmesi için araştırmalara başladı.
ABD Hava Kuvvetleri de, Avrupalı yetkililere yardım için geçen hafta radyasyon ölçüm ekipmanlarıyla donatılmış 2 adet WC-135 tipi araştırma uçağını İngiltere’ye gönderdi.
Şu ana kadar havada radyasyon artışı tespit edilen ülke sayısı yediye ulaştı. Uzmanlar, İyodin-131 maddesinin gücünün yarıya inmesi için geçmesi gereken sürenin en fazla 8 gün olduğunu, dolayısıyla kısa bir süre önce gerçekleşmiş bir olayda atmosfer aracılığıyla Avrupa ülkelerine yayılmış olabileceklerine işaret ediyor. Parçacıkların yayılımından hareketle, kaynağının Doğu Avrupa olabileceği ihtimali üzerinde durulsa da, radyoaktivitenin dağıldığı nokta henüz kesin olarak belirlenemedi.
Gizli deneme iddiası
Komplo teorisyenleri, atmosferdeki radyasyon artışının arkasında Rusya’nın olabileceğini öne sürüyor. İddiaya göre artış, Rusya’nın Kuzey Kutup bölgesinde gerçekleştirdiği gizli bir nükleer silah denemesi sonucunda yaşanmış olabilir.
Hayvanlarda radyasyon bulundu
Çek Cumhuriyeti Veterinerlik İdaresi, ülkenin kırsal bölgelerinde görülen yabani hayvanlarda radyasyona rastlandığını duyurdu. Uzmanlar, hayvanların, radyoaktif izotop emilimi yapan trüf mantarı yiyerek radyasyon almış olabileceklerini belirtti. Hayvanlarda görülen Sezyum-137 maddesinin, 1986’daki Çernobil faciasından sonra havaya yayılan maddelerden birisi olduğu vurgulanıyor.
Avrupa genelinde son haftalarda yapılan ölçümlerde atmosferde bulunan radyoaktif partiküller, yetkilileri endişelendirdi. Radyasyon dalgası, ilk olarak Ocak ayı başlarında Norveç’in kuzey kesimlerinde tespit edildi.
Vatan gazetesinde yer akan habere göre, geçen haftalar içerisinde radyoaktif parçacıklar, rüzgarlar aracılığıyla İspanya’ya kadar yayıldı. Uzmanlar, yapılan incelemelerde havada ‘İyodin-131’ adıyla bilinen radyoaktif partiküle rastlandığını duyurdu. Uzmanlar, İyodin-131’in Avrupa semalarına nereden geldiğinin belirlenmesi için araştırmalara başladı.
ABD Hava Kuvvetleri de, Avrupalı yetkililere yardım için geçen hafta radyasyon ölçüm ekipmanlarıyla donatılmış 2 adet WC-135 tipi araştırma uçağını İngiltere’ye gönderdi.
Şu ana kadar havada radyasyon artışı tespit edilen ülke sayısı yediye ulaştı. Uzmanlar, İyodin-131 maddesinin gücünün yarıya inmesi için geçmesi gereken sürenin en fazla 8 gün olduğunu, dolayısıyla kısa bir süre önce gerçekleşmiş bir olayda atmosfer aracılığıyla Avrupa ülkelerine yayılmış olabileceklerine işaret ediyor. Parçacıkların yayılımından hareketle, kaynağının Doğu Avrupa olabileceği ihtimali üzerinde durulsa da, radyoaktivitenin dağıldığı nokta henüz kesin olarak belirlenemedi.
Gizli deneme iddiası
Komplo teorisyenleri, atmosferdeki radyasyon artışının arkasında Rusya’nın olabileceğini öne sürüyor. İddiaya göre artış, Rusya’nın Kuzey Kutup bölgesinde gerçekleştirdiği gizli bir nükleer silah denemesi sonucunda yaşanmış olabilir.
Hayvanlarda radyasyon bulundu
Çek Cumhuriyeti Veterinerlik İdaresi, ülkenin kırsal bölgelerinde görülen yabani hayvanlarda radyasyona rastlandığını duyurdu. Uzmanlar, hayvanların, radyoaktif izotop emilimi yapan trüf mantarı yiyerek radyasyon almış olabileceklerini belirtti. Hayvanlarda görülen Sezyum-137 maddesinin, 1986’daki Çernobil faciasından sonra havaya yayılan maddelerden birisi olduğu vurgulanıyor.
Kod adı ortaya çıktı
FETÖ iddianamesinde dikkat çeken detay... İddianamede örgüt üyelerinin etraftan anlaşılmasın diye Gülen’den “Kaptan” kod adıyla bahsettiği belirtildi. Gülen’in Hava Harp Okulu öğrencilerine yaptığı bir toplantıda, “En az 20-30 sene sonra harekete geçtiğimizde kimsenin yapacak bir şeyi kalmayacak zaten” dediği de iddianamede yer aldı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin 'ana darbe soruşturması' önceki gün tamamlandı.
Başsavcılık onayının ardından mahkemeye gönderilen iddianamede FETÖ/PDY ve örgüt lideri Fetullah Gülen’e ilişkin çok çarpıcı bilgilere yer verildi.
İddianamede yer verilen bir ifadeye göre FETÖ/PDY terör örgütü lideri Fetullah Gülen’nden “Kaptan” kod adıyla bahsedildiği ortaya çıktı. FETÖ örgütünün Hava Kuvvetleri Komutanlığı yapılanmasına geçmişte mensup olduğu belirtilen emekli Yarbay Gürol Doğan savcılığa verdiği ifadede, Hava Harp Okulu’nda Fetullah Gülen’den bahsedilirken etraftan anlaşılmaması için ‘Kaptan’ kod isminin kullanıldığını belirtti.
'HAREKETE GEÇTİĞİMİZDE KİMSENİN YAPACAK BİR ŞEYİ OLMAYACAK'
Bir gün Fetullah Gülen’in İstanbul’a gelerek Hava Harp Okulu 3. veya 4. Sınıf öğrencilerine konuşma yaptığını anlatan Doğan bu konuşmada Gülen’in, “Bizim işimiz çok uzun soluklu bir iş, acele etmeyin ve kendinizi belli etmeyin. Askeriyede maarifte, emniyette, yargıda ve bunların en etkin yerlerinde yerimizi alacağız. En az 20-30 sene sonra harekete geçtiğimizde kimsenin yapacak bir şeyi kalmayacak zaten” dediğini söyledi.
O GENERAL DE TOPLANTIDA
Doğan, bu toplantıya katılanlar arasında 15 Temmuz gecesi darbeciler tarafından rehin alınan Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın, “Beni Fetullah Gülen ile görüştürmek istedi” dediği Akıncı Üssü Komutanı Tuğgeneral Hakan Evrim’in de olduğunu ifadesinde söyledi.
2006 yılında Albay Selçuk Başyiğit ile Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın bahçesinde konuştuğunu anlatan Doğan, bu konuşma sırasında Başyiğit’in kendisine, “Cemaat olarak Silahlı Kuvvetlerde Tümgeneral seviyesine gelindi. Kaptan emir verdiğinde aynı anda havaya kalkacak birçok F16’mız var” dediğini iddia etti. (Damla Güler / Hürriyet)
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin 'ana darbe soruşturması' önceki gün tamamlandı.
Başsavcılık onayının ardından mahkemeye gönderilen iddianamede FETÖ/PDY ve örgüt lideri Fetullah Gülen’e ilişkin çok çarpıcı bilgilere yer verildi.
İddianamede yer verilen bir ifadeye göre FETÖ/PDY terör örgütü lideri Fetullah Gülen’nden “Kaptan” kod adıyla bahsedildiği ortaya çıktı. FETÖ örgütünün Hava Kuvvetleri Komutanlığı yapılanmasına geçmişte mensup olduğu belirtilen emekli Yarbay Gürol Doğan savcılığa verdiği ifadede, Hava Harp Okulu’nda Fetullah Gülen’den bahsedilirken etraftan anlaşılmaması için ‘Kaptan’ kod isminin kullanıldığını belirtti.
'HAREKETE GEÇTİĞİMİZDE KİMSENİN YAPACAK BİR ŞEYİ OLMAYACAK'
Bir gün Fetullah Gülen’in İstanbul’a gelerek Hava Harp Okulu 3. veya 4. Sınıf öğrencilerine konuşma yaptığını anlatan Doğan bu konuşmada Gülen’in, “Bizim işimiz çok uzun soluklu bir iş, acele etmeyin ve kendinizi belli etmeyin. Askeriyede maarifte, emniyette, yargıda ve bunların en etkin yerlerinde yerimizi alacağız. En az 20-30 sene sonra harekete geçtiğimizde kimsenin yapacak bir şeyi kalmayacak zaten” dediğini söyledi.
O GENERAL DE TOPLANTIDA
Doğan, bu toplantıya katılanlar arasında 15 Temmuz gecesi darbeciler tarafından rehin alınan Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın, “Beni Fetullah Gülen ile görüştürmek istedi” dediği Akıncı Üssü Komutanı Tuğgeneral Hakan Evrim’in de olduğunu ifadesinde söyledi.
2006 yılında Albay Selçuk Başyiğit ile Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın bahçesinde konuştuğunu anlatan Doğan, bu konuşma sırasında Başyiğit’in kendisine, “Cemaat olarak Silahlı Kuvvetlerde Tümgeneral seviyesine gelindi. Kaptan emir verdiğinde aynı anda havaya kalkacak birçok F16’mız var” dediğini iddia etti. (Damla Güler / Hürriyet)
22 Şubat 2017 Çarşamba
Sapphire'deki 47 daireyi 90 milyon dolara satın aldı
Kiler GYO, 47 adet İstanbul Sapphire rezidans dairesini 90.59 milyon dolar bedelle İranlı işadamı Mehrdad Safari'ye sattı.
Kiler GYO, satışa ilişkin Kamuyu Aydınlatma Platformu'na (KAP) açıklama yaptı. Şirkete yapılan açıklama şöyle;
"Şirketimizin kamuya açıklanmış son finansal tablolarında stoklar ve diğer duran varlıklar hesabında 111,8 milyon TL kayıtlı değeri ile taşınan 47 adet İstanbul Sapphire rezidans dairesinin 90,59 milyon dolar +KDV bedel ile Mehrdad Safari' ye toplu satışı gerçekleştirilmiştir" denildi. Değerleme raporları sonucu 101,27 milyon dolar olarak belirlenen daireler toplu satış nedeniyle iskontolu satıldı.
261 metre yüksekliğinde 66 katlı
İstanbul'un Kâğıthane ilçesinin Çeliktepe Mahallesi'nde bulunan, 261 metre anten yüksekliğiyle Sapphire, Avrupa'nın (Rusya toprakları hariç) Shard London Bridge'den sonra en yüksek 17. binasıdır.
Toplam 165.169 metrekarelik inşaat alanına sahip binada 10 katı zemin altı olmak üzere toplam 66 kat bulunuyor. 30 metre anten ile yüksekliği 261 metreye erişmektedir. Binanın ana fonksiyonları olarak kamuya açık bir alışveriş merkezi ve otoparka ek olarak rezidans kulesi de yer almaktadır. Otoparklar zemin altındaki 6 katta, alışveriş merkezi ise zemin altındaki 4 katta ve zeminde yer alıyor.
Binanın ana fonksiyonları olarak kamuya açık bir alışveriş merkezi ve otoparka ek olarak rezidans kulesi de yer almaktadır. Otoparklar zemin altındaki 6 katta, alışveriş merkezi ise zemin altındaki 4 katta ve zeminde yer alıyor.
"Şirketimizin kamuya açıklanmış son finansal tablolarında stoklar ve diğer duran varlıklar hesabında 111,8 milyon TL kayıtlı değeri ile taşınan 47 adet İstanbul Sapphire rezidans dairesinin 90,59 milyon dolar +KDV bedel ile Mehrdad Safari' ye toplu satışı gerçekleştirilmiştir" denildi. Değerleme raporları sonucu 101,27 milyon dolar olarak belirlenen daireler toplu satış nedeniyle iskontolu satıldı.
261 metre yüksekliğinde 66 katlı
İstanbul'un Kâğıthane ilçesinin Çeliktepe Mahallesi'nde bulunan, 261 metre anten yüksekliğiyle Sapphire, Avrupa'nın (Rusya toprakları hariç) Shard London Bridge'den sonra en yüksek 17. binasıdır.
Toplam 165.169 metrekarelik inşaat alanına sahip binada 10 katı zemin altı olmak üzere toplam 66 kat bulunuyor. 30 metre anten ile yüksekliği 261 metreye erişmektedir. Binanın ana fonksiyonları olarak kamuya açık bir alışveriş merkezi ve otoparka ek olarak rezidans kulesi de yer almaktadır. Otoparklar zemin altındaki 6 katta, alışveriş merkezi ise zemin altındaki 4 katta ve zeminde yer alıyor.
Binanın ana fonksiyonları olarak kamuya açık bir alışveriş merkezi ve otoparka ek olarak rezidans kulesi de yer almaktadır. Otoparklar zemin altındaki 6 katta, alışveriş merkezi ise zemin altındaki 4 katta ve zeminde yer alıyor.
Kapalı cezaevleri doldu, açık cezaevlerine yolculuk başlıyor
FETÖ’den tutuklu sayısı 42 bini, cezaevlerindeki toplam mahkûm sayısı 197 bini aşınca açık cezaevlerine geçişi kolaylaştırmak için yönetmelik değişikliği yapıldı.
Adalet Bakanlığı, FETÖ’den tutuklu sayısı 42 bini, cezaevlerindeki toplam hükümlü/tutuklu sayısı 197 bin 297’yi aşınca kapalı cezaevlerini boşaltmak için açık cezaevine ayrılmayı kolaylaştıran yönetmelik değişikliği yaptı. Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ‘Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliği’ndeki değişikliğe göre, toplam cezası 10 yılın altında olan hükümlüler kapalı cezaevinde 1 ay sıkı infaz koşullarında hapis yatacak; sonra infaz koşulları rahat olan açık cezaevlerine gönderilebilecek.
10 yılın üstünde ceza alan mahkûmlar, cezalarının 10’da birini (1/10 oranı) yatıp açık cezaevine yollanacaklar. Bakanlık kaynakları Hürriyet’ten Oya Armutçu'ya, “Eski düzenlemede toplam cezanın 1/10’u kapalı kurumlarda çekiliyor sonra açığa ayrılma işlemi yapılıyordu. Yeni düzenleme ile ikili bir ayrım ve bu düzenleme yapıldı” dedi.
Eski yönetmeliğe göre 3 defa hücre disiplin cezası alanlar cezalarının kaldırılmasından sonra açık cezaevi için 3 yıl bekliyordu. Yeni düzenlemede 5 defa hücre cezası alanların açık cezaevine ayrılmak için cezanın kaldırılmasından itibaren 1 yıl beklemesi gerekecek.
Eski yönetmelikte disiplin nedeniyle açık kurumdan kapalı kuruma bir defa iade edilen mahkûmlar, disiplin cezasının kaldırılma tarihinden itibaren 6 ay, birden fazla iade edilenler ise cezalarının kaldırılma tarihinden itibaren 1 yıl geçtikten sonra açık cezaevine ayrılabiliyordu. Beklenmesi gereken 6 ay ve 1 yıllık süre kaldırıldı.
Yeni yönetmelikte, “Açık kurumda cezası infaz edilmekteyken ilk kez firar edip yakalanan ve hücreye koyma disiplin cezası verilmek suretiyle kapalı kuruma iade edilen hükümlüler, cezanın kaldırılmasından itibaren bir daha firar etmeyeceği değerlendirildiği takdirde açık kuruma ayrılabilir” düzenlemesi yapıldı.
Adalet Bakanlığı, FETÖ’den tutuklu sayısı 42 bini, cezaevlerindeki toplam hükümlü/tutuklu sayısı 197 bin 297’yi aşınca kapalı cezaevlerini boşaltmak için açık cezaevine ayrılmayı kolaylaştıran yönetmelik değişikliği yaptı. Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ‘Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliği’ndeki değişikliğe göre, toplam cezası 10 yılın altında olan hükümlüler kapalı cezaevinde 1 ay sıkı infaz koşullarında hapis yatacak; sonra infaz koşulları rahat olan açık cezaevlerine gönderilebilecek.
10 yılın üstünde ceza alan mahkûmlar, cezalarının 10’da birini (1/10 oranı) yatıp açık cezaevine yollanacaklar. Bakanlık kaynakları Hürriyet’ten Oya Armutçu'ya, “Eski düzenlemede toplam cezanın 1/10’u kapalı kurumlarda çekiliyor sonra açığa ayrılma işlemi yapılıyordu. Yeni düzenleme ile ikili bir ayrım ve bu düzenleme yapıldı” dedi.
Eski yönetmeliğe göre 3 defa hücre disiplin cezası alanlar cezalarının kaldırılmasından sonra açık cezaevi için 3 yıl bekliyordu. Yeni düzenlemede 5 defa hücre cezası alanların açık cezaevine ayrılmak için cezanın kaldırılmasından itibaren 1 yıl beklemesi gerekecek.
Eski yönetmelikte disiplin nedeniyle açık kurumdan kapalı kuruma bir defa iade edilen mahkûmlar, disiplin cezasının kaldırılma tarihinden itibaren 6 ay, birden fazla iade edilenler ise cezalarının kaldırılma tarihinden itibaren 1 yıl geçtikten sonra açık cezaevine ayrılabiliyordu. Beklenmesi gereken 6 ay ve 1 yıllık süre kaldırıldı.
Yeni yönetmelikte, “Açık kurumda cezası infaz edilmekteyken ilk kez firar edip yakalanan ve hücreye koyma disiplin cezası verilmek suretiyle kapalı kuruma iade edilen hükümlüler, cezanın kaldırılmasından itibaren bir daha firar etmeyeceği değerlendirildiği takdirde açık kuruma ayrılabilir” düzenlemesi yapıldı.
Müjdat Gezen Sanat Merkezi'nin kundaklanmasında 1 gözaltı
İstanbul'ın Kadıköy ilçesindeki Müjdat Gezen Sanat Merkezi'nin kundaklanmasıyla ilgili bir son dakika gelişmesi yaşandı. Olayla Mehmet Ali Aligül gözaltına alındı. Aligül'ün suçunu itiraf ettiği öğrenildi.
İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Kadıköy'deki Müjdat Gezen Sanat Merkezi'ni kundaklayan bir kişiyi Sancaktepe'de yakalayarak gözaltına aldı.
Kadıköy'deki Müjdat Gezen Sanat Merkezi'ni 20 Şubat Pazartesi günü saat 01.30 sıralarında kimliği belirsiz bir kişi tarafından kundaklandı.
İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü (TEM) ekipleri konuyla ilgili yaptığı çalışmalarda güvenlik kameralarından bir kişiyi tespit etti.
TEM ekipleri, bunun üzerine operasyon düzenleyerek 39 yaşındaki Mehmet Ali Aligül'ü Sancaktepe'deki evinde gözaltına alındı. Aligül, Vatan Caddesi'nde bulunan Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne getirilerek ifadesinin burada alınacağı öğrenildi.
Öte yandan; şüphelinin, sosyal medyadaki hesabından olayın ardından kundaklamayı övücü paylaşımlarda bulunduğu görüldü.
Suçunu itirfa etti
Aligül, TEM ekiplerine verdiği ilk ifadesinde “Müjdat Gezen'in Osmanlı padişahlarından Abdülhamit Han'ın torununa hakaret ettiği için buna tepki olarak yaptım, alkollü olduğum için bunun etkisiyle olayı gerçekleştirdim" dediği öğrenildi. DHA
İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Kadıköy'deki Müjdat Gezen Sanat Merkezi'ni kundaklayan bir kişiyi Sancaktepe'de yakalayarak gözaltına aldı.
Kadıköy'deki Müjdat Gezen Sanat Merkezi'ni 20 Şubat Pazartesi günü saat 01.30 sıralarında kimliği belirsiz bir kişi tarafından kundaklandı.
İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü (TEM) ekipleri konuyla ilgili yaptığı çalışmalarda güvenlik kameralarından bir kişiyi tespit etti.
TEM ekipleri, bunun üzerine operasyon düzenleyerek 39 yaşındaki Mehmet Ali Aligül'ü Sancaktepe'deki evinde gözaltına alındı. Aligül, Vatan Caddesi'nde bulunan Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne getirilerek ifadesinin burada alınacağı öğrenildi.
Öte yandan; şüphelinin, sosyal medyadaki hesabından olayın ardından kundaklamayı övücü paylaşımlarda bulunduğu görüldü.
Suçunu itirfa etti
Aligül, TEM ekiplerine verdiği ilk ifadesinde “Müjdat Gezen'in Osmanlı padişahlarından Abdülhamit Han'ın torununa hakaret ettiği için buna tepki olarak yaptım, alkollü olduğum için bunun etkisiyle olayı gerçekleştirdim" dediği öğrenildi. DHA
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)