AK Parti'nin 3. Olağanüstü Büyük Kongresi Ankara'da yapıldı. Kongrede tek aday olarak yer alan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1414 oyla 3 yıl sonra yeniden genel başkan olarak seçildi. Teşekkür konuşması yapan Erdoğan, "Yeni bir döneme giriyoruz. Yeni ve çok daha büyük reformları hayata geçireceğiz" dedi. Kongrede genel başkan vekilliği için tüzük değişikliği de kabul edildi.
AK Parti 3. Olağanüstü Büyük Kongresi Ankara Spor Salonu'nda yapıldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, tek aday olarak yer aldığı kongrede 1414 oyla yeniden AK Parti Genel Başkanlığı'na seçildi.
Cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından 27 Ağustos 2014'te genel başkanlık koltuğunu Ahmet Davutoğlu'na bırakan Erdoğan, 998 gün aradan sonra genel başkanlığa dönüş yaptı.
Erdoğan'ın kurucusu olduğu partiye yeniden genel başkan seçilmesiyle cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçişte önemli bir adım da atıldı.
22 Mayıs 2016'da yapılan 2. Olağanüstü Büyük Kongre ile genel başkanlığa seçilen Başbakan Yıldırım, 364 gün genel başkanlık yapmış oldu.
"YENİ BİR DÖNEME GİRİYORUZ"
Teşekkür konuşması yapan Erdoğan şunları söyledi: "Şahsımı bir kez daha genel başkanlık görevine layık gördüğünüz için ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum. Bu kongre yeni bir başlangıçtır. Hizmetlerde yeni bir döneme giriyoruz. Yeni ve çok daha büyük reformları hayata geçireceğiz. Bundan sonraki dönem icraatta da sıçrama dönemi olacak. 2019 yılına kadar milletimizin talebi olan reformları süretla hayata geçirmekte kararlıyız. 2019'a kadar büyüme ve istihdam rakamlarını hızla yukarıya doğru çıkartacağız."
Kongre için hareketlilik sabahın erken saatlerinden itibaren başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım saat 11.20'de kongre alanına geldi.
Erdoğan ve Yıldırım, kongre için sabahın erken saatlerinden itibaren Ankara Spor Salonu önünde toplanan kalabalığı selamladı.
YILDIRIM: HASRETİN VUSLATA DÖNÜŞTÜĞÜ ANI YAŞIYORUZ
Kısa bir konuşma yapan Başbakan Yıldırım şunları söyledi: "Hoş geldiniz, sefalar getirdiniz. AK Parti kongreleri bir şölendir, bir bayramdır. Güzel bir bayramı bugün birlikte yaşıyoruz. AK Parti teşkilatının mensupları olarak hasretin vuslata dönüştüğü anı yaşıyoruz. Hoş geldiniz sayın cumhurbaşkanım."
ERDOĞAN: 998 GÜN SONRA YİNE BERABERİZ
Cumhurbaşkanı Erdoğan da konuşmasında şunları kaydetti: "Değerli yol arkadaşım, sayın Binali Yıldırım bey, sevgili yol arkadaşlarım sizleri 998 gün sonra en kalbi duygularla selamlıyorum. Fiili bir ayrılığımız vardı ama bugün yine sizlerle beraberiz. Sizlerin heyecanı heyecanımızdır, sizlerin coşkusu coşkumuzdur. 3. olağanüstü kongredeki heyecanı paylaşmak üzere buradasınız. Emaneti bugünlere kadar taşıyan gönüldaşım Binali Yıldırım'a tekrar teşekkür ediyorum. Önümüzde 2019 var. Martında yerel seçimler var. Kasımda parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimi var. Durmak yok yola devam. Kapı kapı dolaşmaya devam edeceğiz. Üzerimizdeki spekülasyonları sandıkta cevabını vererek yine yok edeceğiz."
SALONDA 15 TEMMUZ DEMOKRASİ MARŞI İLE KARŞILANDI
Konuşmaların ardından salona birlikte giriş yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Binali Yıldırım partilileri selamladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan'ı, salona girişinde Başbakan Binali Yıldırım ve eşi Semiha Yıldırım'ın yanı sıra bakanlar, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) ve Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) üyeleri karşıladı.
Erdoğan'ın gelişi sırasında "15 Temmuz Demokrasi Marşı" çalındı.
Yöresel kıyafetli çocuklar tarafından karşılanan Erdoğan daha sonra eşi, Başbakan Yıldırım ve eşi Semiha Yıldırım ile salondaki platform üzerinden izleyicilere beyaz ve kırmızı karanfiller dağıttı. Bu sırada Erdoğan'ın seslendirdiği "Beraber Yürüdük Biz Bu Yollarda" şiiri okundu
Salon içinde ve dışında AK Parti seçim şarkıları çalınırken, partililer şarkılara eşlik etti ve tezahüratlarda bulundu.
Dev Türk bayrağı asılan salonda, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım'ın posterleri yer aldı.
"Yeni Atılım Dönemi; Demokrasi, Değişim, Reform" temasını taşıyan kongrenin yapılacağı salonda, "Yürüyeceksin... Gençler yürüyecek arkandan", "Millete efendilik için değil millete hizmet için varız", "Hep birlikte yeni hedeflere", "Değişimin lideri, milletin partisi", "Kutlu dava, güçlü Türkiye", "Sağlam irade, güçlü Türkiye" pankartları asıldı.
ERDOĞAN DA OY KULLANDI
Kurucu genel başkan olan Cumhurbaşkanı Erdoğan da kongrede oy kullandı. Erdoğan partiye yeni üye olduğu için delege olamıyor.
11 MADDELİK TÜZÜK DEĞİŞİKLİĞİ
Kongrede, Tüzük Değişikliği Komisyonunca hazırlanan parti tüzüğünün 11 maddesine ilişkin değişiklik teklifi, yapılan oylamayla kabul edildi.
Buna göre, tüzüğün "Temel Amaçlar" başlıklı 4. maddesine, "AK Parti, köklü devlet geleneğimizin üzerine bina edildiği 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' ilkesini siyasetinin merkezi olarak görür. Milletin tüm fertleri, hiçbir ayrım gözetilmeksizin ülkemizin birinci sınıf vatandaşlarıdır. Türkiye Cumhuriyeti'nin tüm vatandaşları tek bir milleti teşkil eder. Bayrağımız bağımsızlığımızın ortak sembolüdür. Şehitlerimizin emaneti olan, milletimizin üzerinde yaşadığı, bayrağımızın özgürce dalgalandığı toprak, vatanımızdır. Devlet, milletimizin ortak eseridir. AK Parti, yukarıda belirtilen temel amaç ve hedefler doğrultusunda, 'tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet' anlayışını sarsılmaz bir ilke olarak kabul eder" fıkrası eklendi.
Tüzüğün 69. maddesinin 3. fıkrasına "Ancak en az 5 delegece imzalı yazılı teklif gelmesi halinde, genel başkan ve diğer bütün seçimlerin aynı anda yapılmasına büyük kongrece karar verilebilir. Bu halde 76. maddenin 3. fıkrası uygulanmaz" ibaresi eklendi. Değişiklikle genel merkez ve diğer merkez organ seçimlerinin aynı anda yapılmasına imkan sağlanacak.
Tüzüğün 73. maddesinin 3. fıkrasında yer alan "Genel Başkanın yokluğunda" ibaresi "Genel Başkanın veya Genel Başkan Vekilinin yokluğunda" şeklinde değiştirildi. Söz konusu maddeyle Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantılarına başkanlık etme konusundaki temel ilke düzenlendi.
Ayrıca tüzüğün 74. maddesinin 4. fıkrasında yer alan "Gerek görülen yerlerde teşkilat kurmak" ibaresinden sonra "kaldırma" ibaresi eklenirken, 14. fıkradaki "yürütme organlarının" ibaresi "yönetim ve yürütme organlarının" şeklinde yeniden düzenlendi.
"ÜÇ DÖNEM" KURALI ESNETİLEBİLECEK
İlgili maddenin 16. fıkrası "Anayasa ve Siyasi Partiler Kanunu ile diğer ilgili kanuni mevzuatın açıkça yasakladığı veya sınırladığı konular ile tüzükte belli bir Genel Merkez organının görev ve yetkisinde olan konular dışında parti politikaları, adaylık şartları ve kısıtlamaları, seçimler ve benzeri konularla ilgili her türlü prensip veya istisnai nitelikte kararlar almak ve uygulamak gibi görevler yapar, yetkiler kullanır" şeklinde değiştirildi.
Buna göre, partideki "üç dönem kuralı" devam edecek ancak MKYK, gerekmesi halinde istisnai nitelikte karar alabilecek donanıma kavuşturulacak. MKYK, bu alanlarda parti politikaları dikkate alınmak suretiyle inisiyatif kullanma yetkisiyle donatılacak.
Değişiklikle partinin il, ilçe ve belde teşkilatlarının kurulması yanında kaldırılmasına yönelik yetkiyle bu teşkilatların yönetim organ üye sayılarının tüzükte belirlenen asgari ve azami üye sayıları kapsamında belirlenmesi yetkisi MKYK'ya verildi.
GENEL BAŞKAN VEKİLLİĞİ GETİRİLDİ
AK Parti Tüzüğü'ne "77/A" sayılı yeni madde eklendi. Tüzüğe eklenen "Genel Başkan Vekili" başlıklı maddeye göre, genel başkan vekili, MKYK üyeleri arasından genel başkan tarafından belirlenecek. Genel başkan vekili, genel başkanın verdiği görevleri yürütecek, yetkileri kullanacak. Genel başkanın yokluğunda, genel başkan vekili MKYK ve MYK toplantılarına başkanlık edecek. Bu madde hükmü, yan kuruluşlarla genel merkez dışındaki teşkilat kademelerinde uygulanmayacak.
Düzenlemeye göre bir genel başkan vekili belirlenecek, alt kademeler ise "kademe başkanlarının vekili" şeklinde statü oluşturamayacak.
Tüzüğün 79. maddesinin birinci fıkrasına "Genel Başkan Vekili" ibaresi eklendi. İlgili maddenin ikinci fıkrası, "TBMM Parti Grup Başkanı ve Grup Başkan Vekilleri dışındaki MYK üyeleri, Genel Başkan tarafından MKYK üyeleri arasından belirlenir." şeklinde, üçüncü fıkrasındaki "Genel Başkanın yokluğunda" ibaresi ise "Genel Başkanın veya Genel Başkan Vekilinin yokluğunda" olarak değiştirildi.
Maddeyle MYK'nın oluşumu, üyelerinin belirlenmesi usulü ve toplantıya başkanlık etme konusu yeniden düzenlendi.
Ayrıca tüzüğün 81. maddesinin kenar başlığı "Genel Başkan Yardımcıları" şeklinde değiştirildi, "MYK'nın MKYK tarafından seçilen" ibaresi madde metninden çıkarıldı.
AK Parti 3. Olağanüstü Büyük Kongresi'nde, söz konusu tüzük değişikliğine ilişkin hükümler madde madde oylandı ve kabul edilerek yürürlüğe girdi.
GÜL'DEN KONGREYE MESAJ
Parti kurucuları, eski milletvekilleri, başbakan ve bakanlarla birlikte 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de davet edildi. Ancak Abdullah Gül, kongreye katılmadı.
Gül mesajında şu ifadelere yer verdi:
"Değerli gönüldaşlarım, kıymetli delegeler, fedakar ve cefakar çalışmalarıyla partimizi daima zafere ulaştıran teşkilat mensubu kardeşlerim, arkadaşlarım, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin 3. Olağanüstü Kongresi'nin memleketimiz, Türk demokrasisi ve kutlu davamız için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. 14 Ağustos 2001'de o günkü arkadaşlarımızla birlikte kurduğumuz AK Parti, 16 yıllık zaman sürecinde ülkemizde pek çok tabuları yıkmış, kronik sorunlara çözüm üretmiş, siyasi, ekonomik ve sosyal konularda çoklu reformlarla halkımıza çok büyük hizmetler yapmıştır. Kongremizin hayırlı olmasını diliyorum." (Kaynak:ntvmsnc.com.tr)
22 Mayıs 2017 Pazartesi
17 Mayıs 2017 Çarşamba
Emniyet'ten önemli pasaport harcı açıklaması
Emniyet Genel Müdürlüğü Pasaport ve Güvenli Belge Daire Başkanlığı, 10 Şubat 2016'dan beri eğitimi devam eden ve 25 yaşından küçük olan öğrencilerden pasaport harcı alınmadığını duyurdu.
Bordo pasaport, yani umumi pasaport almak isteyen 25 yaşın altındaki öğrenciler, herhangi bir neden göstermeksizin 6663 sayılı Kanunun 4. maddesine göre artık harç bedeli ödemeden pasaport alabiliyor. Uygulamadan açıköğretim öğrencileri de yararlanabiliyor.
Pasaport ve Güvenli Belge Daire Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada, "Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı resmi özel örgün ve yaygın eğitim-öğretim, yükseköğretim kurumlarında örgün, ikinci öğretim, açık öğretim ve uzaktan öğretim kapsamında ön lisans, lisans, lisansüstü düzeyde eğitim görmekte olan 25 yaşını doldurmamış aktif öğrenci durumunda bulunanlar illerimizde pasaport birimlerine, yurtdışında aynı statüde olan öğrenciler dış temsilciliklerimize müracaat edebileceklerdir. Reşit olmayan öğrencilere beş yıl süreli pasaport, reşit olan öğrencilere 25 yaşının ikmaline kadar pasaport verilecektir. Resmi veya özel kurumlarca açılan her türlü kurs, seminer, sertifika programlarına devam edenler öğrenci olarak kabul edilmeyecektir. Öğrencilerin öğrenim gördükleri kurumlarından getirecekleri ıslak imzalı, e-imzalı veya e-devlet kapısı üzerinden alınan 60 günü geçmemiş öğrenci belgeleri kabul edilecektir." ifadeleri yer aldı.
Bordo pasaport, yani umumi pasaport almak isteyen 25 yaşın altındaki öğrenciler, herhangi bir neden göstermeksizin 6663 sayılı Kanunun 4. maddesine göre artık harç bedeli ödemeden pasaport alabiliyor. Uygulamadan açıköğretim öğrencileri de yararlanabiliyor.
Pasaport ve Güvenli Belge Daire Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada, "Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı resmi özel örgün ve yaygın eğitim-öğretim, yükseköğretim kurumlarında örgün, ikinci öğretim, açık öğretim ve uzaktan öğretim kapsamında ön lisans, lisans, lisansüstü düzeyde eğitim görmekte olan 25 yaşını doldurmamış aktif öğrenci durumunda bulunanlar illerimizde pasaport birimlerine, yurtdışında aynı statüde olan öğrenciler dış temsilciliklerimize müracaat edebileceklerdir. Reşit olmayan öğrencilere beş yıl süreli pasaport, reşit olan öğrencilere 25 yaşının ikmaline kadar pasaport verilecektir. Resmi veya özel kurumlarca açılan her türlü kurs, seminer, sertifika programlarına devam edenler öğrenci olarak kabul edilmeyecektir. Öğrencilerin öğrenim gördükleri kurumlarından getirecekleri ıslak imzalı, e-imzalı veya e-devlet kapısı üzerinden alınan 60 günü geçmemiş öğrenci belgeleri kabul edilecektir." ifadeleri yer aldı.
16 Mayıs 2017 Salı
Kuveyt-Bodrum seferleri başlıyor
Türk Hava Yolları'nın(THY) Bodrum-Kuveyt seferleri başlıyor.
THY’den yapılan açıklamaya göre, haftada 1 frekans olarak planlanan seferlerin ilki 30 Haziran’da gerçekleştirilecek.
Seferler sadece yüksek sezonda icra edilecek. Seferlerin bitiş tarihi 7 Ekim olarak belirlendi.
THY’den yapılan açıklamaya göre, haftada 1 frekans olarak planlanan seferlerin ilki 30 Haziran’da gerçekleştirilecek.
Seferler sadece yüksek sezonda icra edilecek. Seferlerin bitiş tarihi 7 Ekim olarak belirlendi.
Sivas'ta Ebabil kuşu bulundu
Sivas’ta buldukları kuşun dünyanın en esrarengiz kuşlarından Ebabil kuşu olduğunu öğrenen vatandaşlar duruma inanmakta güçlük çekti.
Dünyanın en nadir kuşlarından biri olan, kendine has özellikleri ile halen esrarını koruyan Ebabil kuşu Sivas’ta merak uyandırdı.
Ebabil kuşu neredeyse tüm ömrünü uçarak geçirdiği için havada sıklıkla görülse de yerde çok nadir görülebiliyor.
Sami Gül isimli vatandaş, öğle namazının ardından Gaziosmanpaşa Camii’nin bahçesinde hareketsiz duran bir kuş gördü. Kuşun susuz kaldığını düşünen Gül, eline aldığı kuşu su içmesi için bir fiskiyenin başına getirdi. Gül, kuşun kendinden kaçmaması, sağlıklı olmasına rağmen tepki vermemesine bir hayli şaşırdı.
Kuşun cinsinin Ebabil olduğu anlaşılınca ise inanmakta güçlük çekti. Ebabil kuşunu görenlerin bir yıl boyunca sıkıntı yaşamayacağı söylentisini bilenler kuşun yanına gelerek, ona dokunarak incelediler.
Sami Gül, “Namazdan çıktığımda kuş bahçede ağaçların arasında yatıyordu. Su içmesi için alıp buraya getirdim. Ebabil kuşu olduğunu öğrendik. Bu kuş genelde hep havada olurmuş. Yere indiklerinde bir daha uçmazlarmış" dedi.
KUR'AN'DA ADI GEÇİYOR
Ebabil kuşu Kur'an-ı Kerim’de adından söz edilen ender kuşlardan bir tanesi. 570 yılında Yemen Valisi Ebrehe, Kabe’yi yıkmak için fil ordusu ile Kabe’ye hareket eder. Kabe’nin girişinde Ebabil kuşlarından oluşan sürü gagaları ile taşıdıkları taşları fil sürüsünün üzerine bırakır. Ebrehe’nin fil ordusu atılan taşlarla yenik düşer. Fil suresinde de bu olay anlatılmaktadır.
TÜM ÖMRÜNÜ UÇARAK GEÇİRİYOR
Ebabil kuşları diğer kuşlardan farklı olarak tüm ömürlerini uçarak geçiriyor. Sadece üremek için yere konuyorlar ve bir daha havalanmıyorlar. Kendilerine has kanat yapısı uçarken aynı zamanda uyumalarını sağlıyor. Tam canlı türlerinden kaçtıkları için nadir görülürler. Halk arasında Ebabil kuşu görenlerin o yıl hiçbir sıkıntı yaşamayacaklarına inanılıyor. ntvmsnc
Dünyanın en nadir kuşlarından biri olan, kendine has özellikleri ile halen esrarını koruyan Ebabil kuşu Sivas’ta merak uyandırdı.
Ebabil kuşu neredeyse tüm ömrünü uçarak geçirdiği için havada sıklıkla görülse de yerde çok nadir görülebiliyor.
Sami Gül isimli vatandaş, öğle namazının ardından Gaziosmanpaşa Camii’nin bahçesinde hareketsiz duran bir kuş gördü. Kuşun susuz kaldığını düşünen Gül, eline aldığı kuşu su içmesi için bir fiskiyenin başına getirdi. Gül, kuşun kendinden kaçmaması, sağlıklı olmasına rağmen tepki vermemesine bir hayli şaşırdı.
Kuşun cinsinin Ebabil olduğu anlaşılınca ise inanmakta güçlük çekti. Ebabil kuşunu görenlerin bir yıl boyunca sıkıntı yaşamayacağı söylentisini bilenler kuşun yanına gelerek, ona dokunarak incelediler.
Sami Gül, “Namazdan çıktığımda kuş bahçede ağaçların arasında yatıyordu. Su içmesi için alıp buraya getirdim. Ebabil kuşu olduğunu öğrendik. Bu kuş genelde hep havada olurmuş. Yere indiklerinde bir daha uçmazlarmış" dedi.
KUR'AN'DA ADI GEÇİYOR
Ebabil kuşu Kur'an-ı Kerim’de adından söz edilen ender kuşlardan bir tanesi. 570 yılında Yemen Valisi Ebrehe, Kabe’yi yıkmak için fil ordusu ile Kabe’ye hareket eder. Kabe’nin girişinde Ebabil kuşlarından oluşan sürü gagaları ile taşıdıkları taşları fil sürüsünün üzerine bırakır. Ebrehe’nin fil ordusu atılan taşlarla yenik düşer. Fil suresinde de bu olay anlatılmaktadır.
TÜM ÖMRÜNÜ UÇARAK GEÇİRİYOR
Ebabil kuşları diğer kuşlardan farklı olarak tüm ömürlerini uçarak geçiriyor. Sadece üremek için yere konuyorlar ve bir daha havalanmıyorlar. Kendilerine has kanat yapısı uçarken aynı zamanda uyumalarını sağlıyor. Tam canlı türlerinden kaçtıkları için nadir görülürler. Halk arasında Ebabil kuşu görenlerin o yıl hiçbir sıkıntı yaşamayacaklarına inanılıyor. ntvmsnc
Kamuya 61 bin 500 personel alınacak
2017 yılı için kamuya 61 bin 500 personel alımı yapılacak. İstihdam seferberliğine en büyük katkıyı veren kamu kurum ve kuruluşları alımlar için ilanlarını vermeye başladı bile; 20 bin öğretmen, 24 bin asker, 15 bin büro çalışanı ve 2 bin 500 polis.
Kamu kuruluşları ihtiyaç duyulan kadrolara alım için ilana çıktı. Bu kapsamda, milli savunma bakanlığına alınacak 24 bin personel için 3 Mart itibarıyla başlayan başvurular, 1 Aralık 2017’ye kadar devam edecek.
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 3 bin 570 sınıf öğretmeni, 2 bin 193 ingilizce öğretmeni, 2 bin 143 din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni başta olmak üzere toplam 20 bin öğretmen alımı yapılacak. Bakanlık ayrıca, Ağustos ayından sonra da ilave 10 bin öğretmen alımı için ilana çıkacak.
İçişleri Bakanlığı da valilik, kaymakamlık, il ve ilçe nüfus birimlerinde istihdam edilmek üzere bin 545 sözleşmeli büro personeli alımı yapacak.
Polis Akademisi Başkanlığı’na bağlı polis meslek yüksekokullarına da 2017-2018 eğitim-öğretim dönemi için 2 bin 250’si erkek, 250’si kadın olmak üzere toplam 2 bin 500 öğrenci alınacak.
Tüm kamu kurum ve kuruluşlarının personel alım ilanlarına Devlet Personel Başkanlığı’nın www.dpb.gov.tr internet sitesi üzerinden ulaşılabilecek. Sözcü
Kamu kuruluşları ihtiyaç duyulan kadrolara alım için ilana çıktı. Bu kapsamda, milli savunma bakanlığına alınacak 24 bin personel için 3 Mart itibarıyla başlayan başvurular, 1 Aralık 2017’ye kadar devam edecek.
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 3 bin 570 sınıf öğretmeni, 2 bin 193 ingilizce öğretmeni, 2 bin 143 din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni başta olmak üzere toplam 20 bin öğretmen alımı yapılacak. Bakanlık ayrıca, Ağustos ayından sonra da ilave 10 bin öğretmen alımı için ilana çıkacak.
İçişleri Bakanlığı da valilik, kaymakamlık, il ve ilçe nüfus birimlerinde istihdam edilmek üzere bin 545 sözleşmeli büro personeli alımı yapacak.
Polis Akademisi Başkanlığı’na bağlı polis meslek yüksekokullarına da 2017-2018 eğitim-öğretim dönemi için 2 bin 250’si erkek, 250’si kadın olmak üzere toplam 2 bin 500 öğrenci alınacak.
Tüm kamu kurum ve kuruluşlarının personel alım ilanlarına Devlet Personel Başkanlığı’nın www.dpb.gov.tr internet sitesi üzerinden ulaşılabilecek. Sözcü
15 Mayıs 2017 Pazartesi
Beşiktaş Gençlik Festivali başlıyor!
Beşiktaş Belediyesi, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı kapsamında "Beşiktaş Gençlik Festivali"nin 3’üncüsünü düzenliyor. Festival kapsamında Mabel Matiz, Adamlar, Can Bonomo, Pinhani, Redd gibi isimler katılımcılarla buluşacak.
Beşiktaş Belediyesi, 19 Mayıs'ta üçüncü kez ‘Beşiktaş Gençlik Festivali’ni düzenliyor. #GençlikBeşiktaşta etiketiyle duyurulan etkinlik, ‘İlk Adım Yürüyüşü’ ile yarın başlayacak. Mustafa Kemal Atatürk’ün Beşiktaş’tan milli mücadele için ilk adımı attığı noktaya gerçekleştirilecek olan yürüyüş, 19.30'da Akaretler'den başlayacak. Törenin ardından saat 21.00'de Barbaros Meydanı'nda Can Bonomo konseri düzenlenecek. 17 Mayıs Çarşamba günü saat 21.00'de ‘Adamlar’, 18 Mayıs Perşembe günü yine saat 21.00'de Mabel Matiz, Beşiktaş Gençlik Festivali kapsamında sahnede olacak. Konserler Barbaros Meydanı’nda düzenlenecek.
19 MAYIS’TA RENGARENK BİR KOŞU
Beşiktaş Belediyesi'nin Gençlik Festivali kapsamında ‘Colour Up’ koşusu organize edecek. 19 Mayıs Cuma günü saat 17.00'de Bebek girişinden başlayacak olan koşuda on binlerce genç boyaların içine girerek rengarenk görüntüler yaratacak. Kuruçeşme'de sona erecek olan koşunun ardından müzik eşliğinde ‘Colour’ gösterileri gençlerle buluşacak. Saat 18.00'den sonra ise Kuruçeşme'deki sahne gösterileri ve konserler ile Beşiktaş Gençlik Festivali sona erecek. 19 Mayıs günü festival kapsamında sahnede olacak isimler ve müzik grupları ise; DJ Mahmut Orhan, Piiz, Gece Yolcuları, Pinhani ve Redd…
Beşiktaş Belediyesi, 19 Mayıs'ta üçüncü kez ‘Beşiktaş Gençlik Festivali’ni düzenliyor. #GençlikBeşiktaşta etiketiyle duyurulan etkinlik, ‘İlk Adım Yürüyüşü’ ile yarın başlayacak. Mustafa Kemal Atatürk’ün Beşiktaş’tan milli mücadele için ilk adımı attığı noktaya gerçekleştirilecek olan yürüyüş, 19.30'da Akaretler'den başlayacak. Törenin ardından saat 21.00'de Barbaros Meydanı'nda Can Bonomo konseri düzenlenecek. 17 Mayıs Çarşamba günü saat 21.00'de ‘Adamlar’, 18 Mayıs Perşembe günü yine saat 21.00'de Mabel Matiz, Beşiktaş Gençlik Festivali kapsamında sahnede olacak. Konserler Barbaros Meydanı’nda düzenlenecek.
19 MAYIS’TA RENGARENK BİR KOŞU
Beşiktaş Belediyesi'nin Gençlik Festivali kapsamında ‘Colour Up’ koşusu organize edecek. 19 Mayıs Cuma günü saat 17.00'de Bebek girişinden başlayacak olan koşuda on binlerce genç boyaların içine girerek rengarenk görüntüler yaratacak. Kuruçeşme'de sona erecek olan koşunun ardından müzik eşliğinde ‘Colour’ gösterileri gençlerle buluşacak. Saat 18.00'den sonra ise Kuruçeşme'deki sahne gösterileri ve konserler ile Beşiktaş Gençlik Festivali sona erecek. 19 Mayıs günü festival kapsamında sahnede olacak isimler ve müzik grupları ise; DJ Mahmut Orhan, Piiz, Gece Yolcuları, Pinhani ve Redd…
Kadıköy’de ’19 Mayıs Gençlik ve Spor Şöleni’ zamanı
Kadıköy Belediyesi, 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı coşkusunu doyasıya yaşamak isteyenlere kapılarını açıyor. Yurttaşlar, bayram dolayısıyla hem Cumhuriyetimiz'in kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ü anacak, hem de etkinliklerde buluşacak.
Kadıköy Belediyesi, 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı için iyi bir program hazırladı. ’19 Mayıs Gençlik ve Spor Şöleni’ kutlamaları kapsamında Bisiklet Turu, Pop Orkestrası, DJ Performansından Rugby, Lakros, Frizbi maçlarının yanı sıra, ‘Ata’ya Saygı Gençlik Dalışı’ da yapılacak.
Kadıköy Belediyesi 19 Mayıs Gençlik ve Spor Şöleni 2017 temalı kutlamalar Kalamış Atatürk Parkı'nda 10.45'te Harman Folklor Kulübü'nün halkoyunları gösterisiyle başlayacak. Yurttaşlar dilerse, DJ eşliğinde müziklerle salto, trambolin, şut becerisi, balon futbolu oynayabilecek ve kurulacak olan tırmanma duvarında tırmanma yapabilecek.
12 KİLOMETRELİK BİSİKLET TURU
Etkinlikler kapsamında Bisiklet Turu da düzenlenecek. Yaklaşık 12 kilometrelik parkurdan oluşan Bisiklet Turu 11.00'de Kalamış Atatürk Parkı'ndan başlayacak ve 13.00'te Kalamış Atatürk Parkı'nda tamamlanacak.
“ATA'YA SAYGI GENÇLİK DALIŞI”
Derinlere Saygı Dalış Topluluğu, Marmara Üniversitesi Su Altı Topluluğu ile Koç Üniversitesi Su Altı Topluluğu 11.30'da “Ata'ya Saygı Gençlik Dalışı” gerçekleştirecek. 12.00'de Aikido ve Judo gösterileri, ardından 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı Kaykay Yarışması düzenlenecek. Ayrıca 13.00'te Piri Reis Üniversitesi Bando Takımı'nın gösterisiyle 18.00'de Kadıköy Belediyesi Çocuk Sanat Merkezi Pop Orkestrası'nın gösterileri programda yer alıyor. Kutlamaların en renkli bölümlerinden bir kaçı da Rugby ve Lakros gösteri maçları olacak. 13.00-14.00 arasında önce Kadıköy Bulls Kadın Rugby Takımı'nın, 14.00-15.00 arasında da Kadıköy Bulls ve Bosphorus gösteri maçları var.
15.00-16.00 arasında ise Türkiye Karması ile İstanbul Sultanlar arasında yapılacak olan Lakros gösteri maçıyla Lakros izlenebilir. Yaz gelince sahillerde keyifle oynanan frizbi de kutlama programında kendine yer buldu. 17.00'de Caddebostan Olympics Frizbi gösteri maçını izlenebilir.
COŞKU MÜZİKLE ARTACAK
Etkinlikler sırasında, Kalamış Atatürk Parkı’nda saat 19.30'da Özge Fışkın, 21.00'de de Manga konserleriyle coşku artacak. Kadıköy Belediyesi 17.00-19.00 saatleri arasında şölen alanına yarım saat arayla Haldun Taner Tiyatrosu, Söğütlüçeşme Metrobüs durağı, Bostancı Lunapark ve Göztepe SSK Hastanesi önünden ring seferleri düzenleyecek.
Kadıköy Belediyesi 19 Mayıs Gençlik ve Spor Şöleni 2017 temalı kutlamalar Kalamış Atatürk Parkı'nda 10.45'te Harman Folklor Kulübü'nün halkoyunları gösterisiyle başlayacak. Yurttaşlar dilerse, DJ eşliğinde müziklerle salto, trambolin, şut becerisi, balon futbolu oynayabilecek ve kurulacak olan tırmanma duvarında tırmanma yapabilecek.
12 KİLOMETRELİK BİSİKLET TURU
Etkinlikler kapsamında Bisiklet Turu da düzenlenecek. Yaklaşık 12 kilometrelik parkurdan oluşan Bisiklet Turu 11.00'de Kalamış Atatürk Parkı'ndan başlayacak ve 13.00'te Kalamış Atatürk Parkı'nda tamamlanacak.
“ATA'YA SAYGI GENÇLİK DALIŞI”
Derinlere Saygı Dalış Topluluğu, Marmara Üniversitesi Su Altı Topluluğu ile Koç Üniversitesi Su Altı Topluluğu 11.30'da “Ata'ya Saygı Gençlik Dalışı” gerçekleştirecek. 12.00'de Aikido ve Judo gösterileri, ardından 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı Kaykay Yarışması düzenlenecek. Ayrıca 13.00'te Piri Reis Üniversitesi Bando Takımı'nın gösterisiyle 18.00'de Kadıköy Belediyesi Çocuk Sanat Merkezi Pop Orkestrası'nın gösterileri programda yer alıyor. Kutlamaların en renkli bölümlerinden bir kaçı da Rugby ve Lakros gösteri maçları olacak. 13.00-14.00 arasında önce Kadıköy Bulls Kadın Rugby Takımı'nın, 14.00-15.00 arasında da Kadıköy Bulls ve Bosphorus gösteri maçları var.
15.00-16.00 arasında ise Türkiye Karması ile İstanbul Sultanlar arasında yapılacak olan Lakros gösteri maçıyla Lakros izlenebilir. Yaz gelince sahillerde keyifle oynanan frizbi de kutlama programında kendine yer buldu. 17.00'de Caddebostan Olympics Frizbi gösteri maçını izlenebilir.
COŞKU MÜZİKLE ARTACAK
Etkinlikler sırasında, Kalamış Atatürk Parkı’nda saat 19.30'da Özge Fışkın, 21.00'de de Manga konserleriyle coşku artacak. Kadıköy Belediyesi 17.00-19.00 saatleri arasında şölen alanına yarım saat arayla Haldun Taner Tiyatrosu, Söğütlüçeşme Metrobüs durağı, Bostancı Lunapark ve Göztepe SSK Hastanesi önünden ring seferleri düzenleyecek.
14 Mayıs 2017 Pazar
Diyanet İşleri Bakanı Görmez'den Twitter uyarısı
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, "sabah namazı buluşmaları" kapsamında geldiği Konya'da gençlere, "Sevgili gençler 140 karakterli lüzumsuz ifadelerden uzak durun. İnternette sosyal medyada beyninizi teslim alan yüreğinizi işgal eden her türlü görüntüden, lüzumsuz sözden ve yazıdan uzak durun." uyarısında bulundu.
Görmez, "Sabah namazı buluşmaları" kapsamında tarihi bedesten içerisinde yer alan Kapu Camisi'nde sabah namazını kıldırıp, vaaz verdi.
Vaazında sabah namazının faziletlerini anlatan Görmez, "Peygamber Efendimiz bir hadisi şerifinde, 'Eğer siz sabah namazını bu şekilde cemaatle kılmanın faziletini bilseydiniz ve gücünüz yetmeseydi sürünerek gelirdiniz.' buyuruyor. Elhamdülillah biz ayakta geliyoruz. Sürekli bu nimeti Yüce Mevlamızdan niyaz ediyorum. Sevgili gençler bu nimetten kendinizi mahrum bırakmayın." diye konuştu.
Gençlere çeşitli nasihatlarda bulunan Görmez, müminin hayatını cennete dönüştürmek için anlamsız, faydasız ve lüzumsuz sözlerden, davranışlardan, tartışmalardan uzak durması gerektiğini söyledi.
Günde beş vakit kılmanın önemine değinen Yılmaz, şu değerlendirmede bulundu:
"Sevgili gençler 140 karakterli lüzumsuz ifadelerden uzak durun. İnternette sosyal medyada beyninizi teslim alan yüreğinizi işgal eden her türlü görüntüden, lüzumsuz sözden ve yazıdan uzak durun. Ta ki kimse gelip kalbinizi cep telefonuyla işgal etmeye ve cep telefonuyla aklınızı ve ruhunuzu teslim almaya kalkmasın."
Kılınan beş vakit namazla Allah ile buluşulduğunu aktaran Görmez, gençlerden Onunla konuşmaktan, secdede muhabbet etmekten kendilerini mahrum bırakmamalarını isteyerek, "Cenabıhak bizleri bu büyük nimetten hiçbir zaman mahrum bırakmasın, Müslüman zürriyetini kıyamet sabahına kadar ibadetsiz, namazsız, niyazsız eylemesin inşallah." diye konuştu. Cumhuriyet
Görmez, "Sabah namazı buluşmaları" kapsamında tarihi bedesten içerisinde yer alan Kapu Camisi'nde sabah namazını kıldırıp, vaaz verdi.
Vaazında sabah namazının faziletlerini anlatan Görmez, "Peygamber Efendimiz bir hadisi şerifinde, 'Eğer siz sabah namazını bu şekilde cemaatle kılmanın faziletini bilseydiniz ve gücünüz yetmeseydi sürünerek gelirdiniz.' buyuruyor. Elhamdülillah biz ayakta geliyoruz. Sürekli bu nimeti Yüce Mevlamızdan niyaz ediyorum. Sevgili gençler bu nimetten kendinizi mahrum bırakmayın." diye konuştu.
Gençlere çeşitli nasihatlarda bulunan Görmez, müminin hayatını cennete dönüştürmek için anlamsız, faydasız ve lüzumsuz sözlerden, davranışlardan, tartışmalardan uzak durması gerektiğini söyledi.
Günde beş vakit kılmanın önemine değinen Yılmaz, şu değerlendirmede bulundu:
"Sevgili gençler 140 karakterli lüzumsuz ifadelerden uzak durun. İnternette sosyal medyada beyninizi teslim alan yüreğinizi işgal eden her türlü görüntüden, lüzumsuz sözden ve yazıdan uzak durun. Ta ki kimse gelip kalbinizi cep telefonuyla işgal etmeye ve cep telefonuyla aklınızı ve ruhunuzu teslim almaya kalkmasın."
Kılınan beş vakit namazla Allah ile buluşulduğunu aktaran Görmez, gençlerden Onunla konuşmaktan, secdede muhabbet etmekten kendilerini mahrum bırakmamalarını isteyerek, "Cenabıhak bizleri bu büyük nimetten hiçbir zaman mahrum bırakmasın, Müslüman zürriyetini kıyamet sabahına kadar ibadetsiz, namazsız, niyazsız eylemesin inşallah." diye konuştu. Cumhuriyet
Silikon mağduru hemşire ameliyat oldu
Silikon yaptırdıktan sonra dudaklarını kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya kalan hemşire Merve Keleş ameliyat oldu. Peki hemşirenin son durumu ne?
Adana’da kendisini doktor olarak tanıtan bayan kuaförüne dudak silikonu yaptırdıktan sonra dudaklarını kaybetme korkusu yaşayan hemşire Merve Keleş, sosyal paylaşım sitesinden ameliyat olduğunu ve iyileşmeye başladığını bildirdi.
Çukurova Üniversitesi Balcalı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Göğüs Hastalıkları Polikliniği'nde hemşire olarak görev yapan 22 yaşındaki Merve Keleş’in hayatı bir anda alt üst olmuştu. Keleş, yaklaşık 1.5 ay önce arkadaşı aracılığıyla internette kendisini estetik uzmanı olarak tanıtan bayan kuaförü Soner G. ile tanışmış, doğuştan sol alt dudağında şekil bozukluğu olduğu için dudağını kalınlaştırmak isteyerek, Azerbaycan’da eğitim gördüğünü öne süren Soner G.’ye önce 500 TL'ye geçici dolgu yaptırmış, daha sonra dolgu bir haftada eriyince, bu kez bin liraya silikon dolgu yapılması konusunda anlaşmış, kliniği tadilatta olduğu için işlemi evde yapacağını söyleyen kuaför, 12 Nisan Çarşamba günü hemşire Merve Keleş’e operasyonu yapmıştı. Operasyondan hemen sonra Keleş’in dudakları şişmeye başlamış ve dudaklarını kaybetme ile karşı karşıya kalınca hastaneye başvurmuştu. Keleş o günden beri hastanede kalıp dudaklarını kaybetmemek için tedavi görüyor. Keleş, geçtiğimiz günlerde sosyal paylaşım sitesinden dudağının fotoğrafını çekip “ameliyattan küçük bir iz” diye paylaşım yaptı. Daha sonra da yine fotoğrafını çekip “İyileşiyorum eve gideceğim günü iple çekiyorum” mesajını paylaştı.
Bayan kuaförü Soner G. bir süre önce hırsızlık suçundan 5 yıl 3 ay hapis cezası aldığı için yakalanıp cezaevine gönderilmişti. ‘Silikon’ vakasıyla alakalı da 4 kadın Cumhuriyet Savcılığı’na şikayette bulununca Soner G. hakkında “unvan dolandırıcılığı ve yaralama” suçundan soruşturma başlatıldı. Yapılan soruşturma sonucunda Soner G.’nin bu suçlardan da tutuklu yargılanmasına karar verildi. Sözcü
Çukurova Üniversitesi Balcalı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Göğüs Hastalıkları Polikliniği'nde hemşire olarak görev yapan 22 yaşındaki Merve Keleş’in hayatı bir anda alt üst olmuştu. Keleş, yaklaşık 1.5 ay önce arkadaşı aracılığıyla internette kendisini estetik uzmanı olarak tanıtan bayan kuaförü Soner G. ile tanışmış, doğuştan sol alt dudağında şekil bozukluğu olduğu için dudağını kalınlaştırmak isteyerek, Azerbaycan’da eğitim gördüğünü öne süren Soner G.’ye önce 500 TL'ye geçici dolgu yaptırmış, daha sonra dolgu bir haftada eriyince, bu kez bin liraya silikon dolgu yapılması konusunda anlaşmış, kliniği tadilatta olduğu için işlemi evde yapacağını söyleyen kuaför, 12 Nisan Çarşamba günü hemşire Merve Keleş’e operasyonu yapmıştı. Operasyondan hemen sonra Keleş’in dudakları şişmeye başlamış ve dudaklarını kaybetme ile karşı karşıya kalınca hastaneye başvurmuştu. Keleş o günden beri hastanede kalıp dudaklarını kaybetmemek için tedavi görüyor. Keleş, geçtiğimiz günlerde sosyal paylaşım sitesinden dudağının fotoğrafını çekip “ameliyattan küçük bir iz” diye paylaşım yaptı. Daha sonra da yine fotoğrafını çekip “İyileşiyorum eve gideceğim günü iple çekiyorum” mesajını paylaştı.
Bayan kuaförü Soner G. bir süre önce hırsızlık suçundan 5 yıl 3 ay hapis cezası aldığı için yakalanıp cezaevine gönderilmişti. ‘Silikon’ vakasıyla alakalı da 4 kadın Cumhuriyet Savcılığı’na şikayette bulununca Soner G. hakkında “unvan dolandırıcılığı ve yaralama” suçundan soruşturma başlatıldı. Yapılan soruşturma sonucunda Soner G.’nin bu suçlardan da tutuklu yargılanmasına karar verildi. Sözcü
Türkiye Barolar Birliği Başkanı yeniden Metin Feyzioğlu oldu
Türkiye Barolar Birliği (TBB) 34'üncü Olağan Genel Kurulu'nun kesin olmayan sonuçlarına göre, Metin Feyzioğlu, 419 oyla TBB başkanlığına yeniden seçildi,
TBB Olağan Genel Kurulu'nda başkanlık seçimleri için 504 delegeden 486'sı oy kullanırken, 420 geçerli oy sayıldı. Kesin olmayan sonuçlara göre, Metin Feyzioğlu, 419 oyla TBB başkanlığına yeniden seçildi.
TBB Olağan Genel Kurulu'nda başkanlık seçimleri için 504 delegeden 486'sı oy kullanırken, 420 geçerli oy sayıldı. Kesin olmayan sonuçlara göre, Metin Feyzioğlu, 419 oyla TBB başkanlığına yeniden seçildi.
Donald Trump’ın satışa çıkardığı 28 milyon dolarlık evi
ABD Başkanı Donald Trump, 20 milyon dolara satın aldığı malikanesini 28 milyon dolara satışa çıkardı.
ABD Başkanı Donald Trump, Karayipler’deki lüks malikanesini satışa çıkardı.
Trump, Le Château des Palmiers adlı malikaneyi 2013 yılında satın almıştı.
Beş dönümlük arazide ana ev ve misafir evi olmak üzere iki ev ve toplam 11 yatak odası bulunuyor.
Trump, 2013 yılında 20 milyon dolara satın aldığı malikanesini 28 milyon dolara satıyor.
Trump bu malikanede hiç oturmadı, sadece kiraya verdi.
Başkanın kiralamadan yılsa 100 bin dolar ile bir milyon dolar arasında gelir elde ettiği öğrenildi.
İşte Trump’ın satışa çıkardığı malikanesinin fotoğrafları…
ABD Başkanı Donald Trump, Karayipler’deki lüks malikanesini satışa çıkardı.
Trump, Le Château des Palmiers adlı malikaneyi 2013 yılında satın almıştı.
Beş dönümlük arazide ana ev ve misafir evi olmak üzere iki ev ve toplam 11 yatak odası bulunuyor.
Trump, 2013 yılında 20 milyon dolara satın aldığı malikanesini 28 milyon dolara satıyor.
Trump bu malikanede hiç oturmadı, sadece kiraya verdi.
Başkanın kiralamadan yılsa 100 bin dolar ile bir milyon dolar arasında gelir elde ettiği öğrenildi.
İşte Trump’ın satışa çıkardığı malikanesinin fotoğrafları…
13 Mayıs 2017 Cumartesi
Genelkurmay Başkanı Akar'dan 'Zübeyde Hanım'lı Anneler Günü mesajı
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, 14 Mayıs Anneler Günü mesajında, "Milletimizin, devletimizin kurtuluş ve kuruluşunun mimarı Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü yetiştiren Zübeyde Hanım; köklü tarihimize değer katan büyüklerimizi yetiştiren annelerimiz ile şehit ve gazi anneleri başta olmak üzere hepimizin, bütün annelere daima en yüksek saygı ve en derin sevgiyi göstermesi, en anlamlı görevlerimiz arasında yer almaktadır" ifadelerini kullandı.
Orgeneral Hulusi Akar, 14 Mayıs Anneler Günü mesajı şöyle:
"Türk Silahlı Kuvvetlerinin Değerli Mensupları ve Çok Kıymetli Annelerimiz,Asil Türk milletinin köklü ve birleştirici değerlerinden olan aile kurumunu; sevgisi, şefkati, merhameti ve özverisi ile ayakta tutan; özüne bağlı, başarılı ve sağlıklı nesillerin yetiştirilmesinde en önemli paya sahip olan; son derece onurlu ve bir o kadar da sorumluluk gerektiren annelik vazifesini fedakârca yerine getiren saygıdeğer annelerimizin 'Anneler Günü'nü, en içten duygularımla kutluyorum. Ebedi Başkomutanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 'Bu millet, esas terbiyesini aileden almaktadır. Türk milleti öyle analara sahiptir ki her devrin büyük adamlarını, bu analar yetiştirmiştir. Türk kadını, daha yüksek nesiller yetiştirmeye kabiliyetlidir.' vecizesi; değerli annelerimizin millet, toplum ve aile hayatı için taşıdığı önemi, açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Milletimizin, devletimizin kurtuluş ve kuruluşunun mimarı Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü yetiştiren Zübeyde Hanım; köklü tarihimize değer katan büyüklerimizi yetiştiren annelerimiz ile şehit ve gazi anneleri başta olmak üzere hepimizin, bütün annelere daima en yüksek saygı ve en derin sevgiyi göstermesi, en anlamlı görevlerimiz arasında yer almaktadır. Türk aile yapısının asli unsuru olan annelerimiz, yüreğinde taşıdığı evlat sevgisini kendisine yaşam kaynağı yapmış; hiçbir karşılık beklemeden ömrünü evladına adamış ve başka annelerin çocuklarına da kendi çocukları gibi şefkat göstermekten kaçınmamıştır. Yeri geldiğinde ise Kurtuluş Savaşı'nın unutulmaz kahramanlarından Şerife Bacı gibi, evladının üzerinden alıp cephanenin üzerine örttüğü yorganla milletin selametini, daima kendi evladının selametinden bile önce tutmuştur. Türk Silahlı Kuvvetleri; gözbebekleri gibi bakıp yetiştirdikleri Mehmetçiklerimizi, 'önce vatan' diyerek peygamber ocağına uğurlamanın haklı gururunu yaşayan fedakâr annelerimizin sevgi, güven ve desteğinden aldığı güçle bayraklaşan vatan topraklarının, millî birlik ve beraberliğin, ülke huzur ve güvenliğinin en önemli güvencesi olmaya devam edecektir. Bu anlamlı gün vesilesiyle başta bizleri vatan, millet ve yüksek değerlerimiz uğrunda sorumluluk ve görev üstlenmek üzere yetiştiren saygıdeğer annelerimiz; çocuklarımızı millî kültürümüz çerçevesinde yetiştiren ve huzur içerisinde çalışmamıza imkân tanıyan sevgili eşlerimiz ve annelik vasfını taşıyan kıymetli personelimiz olmak üzere, sevgili annelerimizin 'Anneler Günü'nü bir kez daha kutluyor; ebediyete intikal etmiş bütün annelerimizi de saygı ve rahmetle anıyorum. Her türlü sevginin kaynağı çok kıymetli annelerimizin; aileleri, evlatları ve tüm sevdikleriyle birlikte sağlık, mutluluk ve huzur dolu bir ömür geçirmeleri dileklerimle sevgi ve saygılarımı sunuyorum."
Orgeneral Hulusi Akar, 14 Mayıs Anneler Günü mesajı şöyle:
"Türk Silahlı Kuvvetlerinin Değerli Mensupları ve Çok Kıymetli Annelerimiz,Asil Türk milletinin köklü ve birleştirici değerlerinden olan aile kurumunu; sevgisi, şefkati, merhameti ve özverisi ile ayakta tutan; özüne bağlı, başarılı ve sağlıklı nesillerin yetiştirilmesinde en önemli paya sahip olan; son derece onurlu ve bir o kadar da sorumluluk gerektiren annelik vazifesini fedakârca yerine getiren saygıdeğer annelerimizin 'Anneler Günü'nü, en içten duygularımla kutluyorum. Ebedi Başkomutanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 'Bu millet, esas terbiyesini aileden almaktadır. Türk milleti öyle analara sahiptir ki her devrin büyük adamlarını, bu analar yetiştirmiştir. Türk kadını, daha yüksek nesiller yetiştirmeye kabiliyetlidir.' vecizesi; değerli annelerimizin millet, toplum ve aile hayatı için taşıdığı önemi, açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Milletimizin, devletimizin kurtuluş ve kuruluşunun mimarı Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü yetiştiren Zübeyde Hanım; köklü tarihimize değer katan büyüklerimizi yetiştiren annelerimiz ile şehit ve gazi anneleri başta olmak üzere hepimizin, bütün annelere daima en yüksek saygı ve en derin sevgiyi göstermesi, en anlamlı görevlerimiz arasında yer almaktadır. Türk aile yapısının asli unsuru olan annelerimiz, yüreğinde taşıdığı evlat sevgisini kendisine yaşam kaynağı yapmış; hiçbir karşılık beklemeden ömrünü evladına adamış ve başka annelerin çocuklarına da kendi çocukları gibi şefkat göstermekten kaçınmamıştır. Yeri geldiğinde ise Kurtuluş Savaşı'nın unutulmaz kahramanlarından Şerife Bacı gibi, evladının üzerinden alıp cephanenin üzerine örttüğü yorganla milletin selametini, daima kendi evladının selametinden bile önce tutmuştur. Türk Silahlı Kuvvetleri; gözbebekleri gibi bakıp yetiştirdikleri Mehmetçiklerimizi, 'önce vatan' diyerek peygamber ocağına uğurlamanın haklı gururunu yaşayan fedakâr annelerimizin sevgi, güven ve desteğinden aldığı güçle bayraklaşan vatan topraklarının, millî birlik ve beraberliğin, ülke huzur ve güvenliğinin en önemli güvencesi olmaya devam edecektir. Bu anlamlı gün vesilesiyle başta bizleri vatan, millet ve yüksek değerlerimiz uğrunda sorumluluk ve görev üstlenmek üzere yetiştiren saygıdeğer annelerimiz; çocuklarımızı millî kültürümüz çerçevesinde yetiştiren ve huzur içerisinde çalışmamıza imkân tanıyan sevgili eşlerimiz ve annelik vasfını taşıyan kıymetli personelimiz olmak üzere, sevgili annelerimizin 'Anneler Günü'nü bir kez daha kutluyor; ebediyete intikal etmiş bütün annelerimizi de saygı ve rahmetle anıyorum. Her türlü sevginin kaynağı çok kıymetli annelerimizin; aileleri, evlatları ve tüm sevdikleriyle birlikte sağlık, mutluluk ve huzur dolu bir ömür geçirmeleri dileklerimle sevgi ve saygılarımı sunuyorum."
İnsanı yaşat ki devlet yaşasın
Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan'ın gündeminde bugün Ankara'da KHK ile işten çıkartılan iki akademisyenin yürüttüğü açlık grevini var.
NURİYE ve Semih isimli iki akademisyen...
65 gündür açlık grevindeler.
Her geçen gün ölüme doğru koşuyorlar.
Bir teklifim var:
İçinde dört partiden isimlerin yer aldığı bir arabulucu ekibi kurulsun...
Bu ekip hem devlet yetkilileriyle hem de iki akademisyenle görüşsün.
Ve açlık grevinin son bulmasını sağlasın.
Bu ekip için teklif ettiğim isimler şunlardır:
AK Parti’den: Mehmet Ali Şahin, Ayşenur Bahçekapılı ve Metin Külünk...
MHP’den: Ruhi Ersoy, Abdurrahman Başkan ve Erkan Haberal...
CHP’den: Bülent Tezcan, Engin Altay ve Aykut Erdoğdu...
HDP’den: Ahmet Türk, Altan Tan ve Meral Danış Beştaş...
Haydi! Bir şeyler yapın.
Harekete geçin.
İnsanı yaşatın ki devlet yaşasın.
Haydi!
NURİYE ve Semih isimli iki akademisyen...
65 gündür açlık grevindeler.
Her geçen gün ölüme doğru koşuyorlar.
Bir teklifim var:
İçinde dört partiden isimlerin yer aldığı bir arabulucu ekibi kurulsun...
Bu ekip hem devlet yetkilileriyle hem de iki akademisyenle görüşsün.
Ve açlık grevinin son bulmasını sağlasın.
Bu ekip için teklif ettiğim isimler şunlardır:
AK Parti’den: Mehmet Ali Şahin, Ayşenur Bahçekapılı ve Metin Külünk...
MHP’den: Ruhi Ersoy, Abdurrahman Başkan ve Erkan Haberal...
CHP’den: Bülent Tezcan, Engin Altay ve Aykut Erdoğdu...
HDP’den: Ahmet Türk, Altan Tan ve Meral Danış Beştaş...
Haydi! Bir şeyler yapın.
Harekete geçin.
İnsanı yaşatın ki devlet yaşasın.
Haydi!
12 Mayıs 2017 Cuma
Atlara fayton işkencesi
Adalar'da tur yapmak için kullanılan faytonlara koşulan atlar Hayvan Hakları İzleme Komitesi'nin (HAKİM) raporuna göre en fazla iki yıl yaşayabiliyor.
Bianet'ten Çiçek Tahaoğlu'nun haberine göre, atların faytonda çalıştırılması Adalar’a has bir gelenek değil. Antalya, Kuşadası, Eskişehir, İzmir, birçok ilde fayton hala turistik bir ulaşım aracı. Yine de en çok sömürü Adalar’da, Kınalı Ada hariç. Faytona Binme Atlar Ölüyor İnisiyatifi'ne göre, Adalar toplamındaki 272 faytonun yaklaşık 230’u Büyükada’da bulunuyor.
Elif Narin, “Atların ortalama ömrü 20 yıl. Faytonda çalıştırılan atlar ise çalıştırılmaya başladıktan sonra en fazla iki yıl yaşıyor” diyor:
“Adalar’ın çok dik yokuşları var. Asfalt yolda ve dik yokuşlarda koşmak atların doğasına aykırı. Özetle Adalar’da faytonda çalıştırılmak atların doğasına aykırı. Ayrıca asfaltlar parçalandığında, atların ayağı takılıyor ve yaralanıyorlar. Yaralandıklarında da artık koşamayacakları için ölüme terkediliyorlar.”
Aç ve susuz koşmak zorundalar
Elif Narin, koşturulan atların çok fazla yememesi ve su içmemesi gerektiğini söylüyor.
“Atlarda ‘çatlama’ diye bir durum var. Eğer yemek yiyip, su içip üzerine koşarlarsa çatlama yaşayabilirler. Bu nedenle aç ve susuz koşturuluyorlar. Çok acı bir şey bu. İnsanlar da sıraya giriyor, sonra üstlerine binip geziyorlar. Hamile atlar, yeni doğum yapmış atları koşturuyorlar.”
Adalar’a teknelerle taşınıyorlar
Bu atların Adalar’a nasıl getirildiğini Narin şöyle anlatıyor:
“Yurdun çeşitli yerlerinde yetiştirilen atlar önce Kartal’a getiriliyor. Burada teknelere yüklenip Adalar’a taşınıyorlar, köle gibi tıklım tıklım teknelerde… Yaralanmış, koşamayacak durumda olan atların denize atıldığına dair duyumlar da alıyoruz. Bunlar ne kadar doğru bilmiyoruz ama denizin dibinde at cesetlerinin görüntülendiği fotoğrafları gördük.”
“Taksi plakası gibi kiralıyorlar”
Narin, Büyükada’da faytonculuğun tekelleştiğini ve faytonların taksi plakası gibi kiralandığını anlatıyor:
“Büyükada’daki faytonların tümü birkaç kişinin elinde. Taksi plakası kiralandığı gibi faytonlar da kiralanıyor. Mesela 6 aylığına belli bir ücret karşılığında faytonu kiralıyorlar, alan kişi de verdiği parayı çıkartabilmek için atları canı çıkana kadar sömürüyor.
“Atlar faytonu kullanan kişilerle birlikte kalıyor. Kaldıkları yerleri ziyaret ettik ve ne hayvan ne de insan için uygun olmayan yerler olduğunu gördük. İnsan sağlığı için de atlarla beraber yaşam koşulları uygun değil.”
Büyükada’da atlar için sağlık merkezi yok
Narin’in dikkat çektiği bir diğer konu, faytonlarıyla ünlü Adalar’da atlara yönelik bir tedavi merkezi olmaması.
“Her yerde faytonlar var ama atların bakımını yapacak bir merkez, bir veteriner yok. Atlara araç muamelesi yapılıyor, faytonlar İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı ve fiyat tarifeleri belirleniyor ama sağlıklarına dair bir çalışma yok.
“Adalar’ın elektrikli araçlar, bisikletler ve faytonların oluşturduğu keşmekeşinde sürekli fayton kazaları oluyor. At düşüp bacağı kırıldığında, inşaattan kepçe çağrılıyor ve at kepçeyle taşınıp ormana atılıyor. Orada kaderine terkediliyor.”
Bianet'ten Çiçek Tahaoğlu'nun haberine göre, atların faytonda çalıştırılması Adalar’a has bir gelenek değil. Antalya, Kuşadası, Eskişehir, İzmir, birçok ilde fayton hala turistik bir ulaşım aracı. Yine de en çok sömürü Adalar’da, Kınalı Ada hariç. Faytona Binme Atlar Ölüyor İnisiyatifi'ne göre, Adalar toplamındaki 272 faytonun yaklaşık 230’u Büyükada’da bulunuyor.
Elif Narin, “Atların ortalama ömrü 20 yıl. Faytonda çalıştırılan atlar ise çalıştırılmaya başladıktan sonra en fazla iki yıl yaşıyor” diyor:
“Adalar’ın çok dik yokuşları var. Asfalt yolda ve dik yokuşlarda koşmak atların doğasına aykırı. Özetle Adalar’da faytonda çalıştırılmak atların doğasına aykırı. Ayrıca asfaltlar parçalandığında, atların ayağı takılıyor ve yaralanıyorlar. Yaralandıklarında da artık koşamayacakları için ölüme terkediliyorlar.”
Aç ve susuz koşmak zorundalar
Elif Narin, koşturulan atların çok fazla yememesi ve su içmemesi gerektiğini söylüyor.
“Atlarda ‘çatlama’ diye bir durum var. Eğer yemek yiyip, su içip üzerine koşarlarsa çatlama yaşayabilirler. Bu nedenle aç ve susuz koşturuluyorlar. Çok acı bir şey bu. İnsanlar da sıraya giriyor, sonra üstlerine binip geziyorlar. Hamile atlar, yeni doğum yapmış atları koşturuyorlar.”
Adalar’a teknelerle taşınıyorlar
Bu atların Adalar’a nasıl getirildiğini Narin şöyle anlatıyor:
“Yurdun çeşitli yerlerinde yetiştirilen atlar önce Kartal’a getiriliyor. Burada teknelere yüklenip Adalar’a taşınıyorlar, köle gibi tıklım tıklım teknelerde… Yaralanmış, koşamayacak durumda olan atların denize atıldığına dair duyumlar da alıyoruz. Bunlar ne kadar doğru bilmiyoruz ama denizin dibinde at cesetlerinin görüntülendiği fotoğrafları gördük.”
“Taksi plakası gibi kiralıyorlar”
Narin, Büyükada’da faytonculuğun tekelleştiğini ve faytonların taksi plakası gibi kiralandığını anlatıyor:
“Büyükada’daki faytonların tümü birkaç kişinin elinde. Taksi plakası kiralandığı gibi faytonlar da kiralanıyor. Mesela 6 aylığına belli bir ücret karşılığında faytonu kiralıyorlar, alan kişi de verdiği parayı çıkartabilmek için atları canı çıkana kadar sömürüyor.
“Atlar faytonu kullanan kişilerle birlikte kalıyor. Kaldıkları yerleri ziyaret ettik ve ne hayvan ne de insan için uygun olmayan yerler olduğunu gördük. İnsan sağlığı için de atlarla beraber yaşam koşulları uygun değil.”
Büyükada’da atlar için sağlık merkezi yok
Narin’in dikkat çektiği bir diğer konu, faytonlarıyla ünlü Adalar’da atlara yönelik bir tedavi merkezi olmaması.
“Her yerde faytonlar var ama atların bakımını yapacak bir merkez, bir veteriner yok. Atlara araç muamelesi yapılıyor, faytonlar İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı ve fiyat tarifeleri belirleniyor ama sağlıklarına dair bir çalışma yok.
“Adalar’ın elektrikli araçlar, bisikletler ve faytonların oluşturduğu keşmekeşinde sürekli fayton kazaları oluyor. At düşüp bacağı kırıldığında, inşaattan kepçe çağrılıyor ve at kepçeyle taşınıp ormana atılıyor. Orada kaderine terkediliyor.”
Bordo Bereli subay ABD'nin verdiği madalyayı reddetti
ABD'li Albay Kevin Leahy, İncirlik Üssü'nde gösterdiği üstün başarılarından ötürü Bordo Bereli Türk Subay'a madalya ve berat verdi. Düzenlenen törende konuşan Türk subay, "Bu madalyayı verenler, benim düşmanım olan YPG ile işbirliği içindedir. Onurum bu madalyayı kabul etmeme müsaade etmemektedir” diyerek kabul etmedi.
İncirlik Üssü'nde görevli bir Türk subay, ABD’li komutanın kendisine verdiği madalya ve beratı, “Bu madalyayı verenler, benim düşmanım olan YPG ile işbirliği içindedir. Onurum bu madalyayı kabul etmeme müsaade etmemektedir” diyerek kabul etmedi. Subayın Suriye’de DEAŞ’la mücadelede kurulan Türkiye-ABD Ortak Koalisyon Karargâhı’nda görevli Özel Kuvvetler (Bordo Bereli) mensubu olduğu öğrenildi.
Hürriyet gazetesinde yer alan habere göre Güvenlik uzmanı Abdullah Ağar’ın sosyal medyada paylaştığı ve ilgili makamlarca doğrulanan olay İncirlik’teki koalisyon karargâhında önceki gün yaşandı. ABD Komutanlığı tarafından, gösterdiği üstün başarılarından ötürü bir Türk subayına madalya ve berat takdimi için veda ve madalya töreni düzenlendi.
Salon buz kesti
Alanında en üst ikinci düzeyde olan madalyayı, ‘Doğal Kararlılık Harekâtı Komutanlığı’ adına ABD’li Albay Kevin Leahy, Türk subaya takıp beratı takdim etti. Ardından Türk subayı tören usulünce konuşmaya başladı. Türk subayın, konuşmasının son bölümündeki sözleri ise bir anda salonda buz gibi bir havanın esmesine neden oldu. Ağar’ın paylaşımına göre, Türk subayı şunları söyledi: “Sizleri yaralamak ve üzmek istemem. Fakat bu madalyayı kabul etmem mümkün değildir. Çünkü bu madalyayı verenler, benim düşmanım olan YPG ile işbirliği içindedir. Onurum bu madalyayı kabul etmeme müsaade etmemektedir.”
Tebrik mesajları yağdı
Türk subayı konuşmasını tamamladıktan sonra kendisine verilmiş olan madalya ve beratı iade etti. Törene katılanlar bu tutum karşısında sessizliğe büründü. Türk subayı madalya ve beratı masaya bıraktıktan sonra salondan ayrıldı. Türk subaya bu davranışı sonrası Türkiye’nin birçok askeri birliğinden de tebrik mesajları yağdığı öğrenildi.
İncirlik Üssü'nde görevli bir Türk subay, ABD’li komutanın kendisine verdiği madalya ve beratı, “Bu madalyayı verenler, benim düşmanım olan YPG ile işbirliği içindedir. Onurum bu madalyayı kabul etmeme müsaade etmemektedir” diyerek kabul etmedi. Subayın Suriye’de DEAŞ’la mücadelede kurulan Türkiye-ABD Ortak Koalisyon Karargâhı’nda görevli Özel Kuvvetler (Bordo Bereli) mensubu olduğu öğrenildi.
Hürriyet gazetesinde yer alan habere göre Güvenlik uzmanı Abdullah Ağar’ın sosyal medyada paylaştığı ve ilgili makamlarca doğrulanan olay İncirlik’teki koalisyon karargâhında önceki gün yaşandı. ABD Komutanlığı tarafından, gösterdiği üstün başarılarından ötürü bir Türk subayına madalya ve berat takdimi için veda ve madalya töreni düzenlendi.
Salon buz kesti
Alanında en üst ikinci düzeyde olan madalyayı, ‘Doğal Kararlılık Harekâtı Komutanlığı’ adına ABD’li Albay Kevin Leahy, Türk subaya takıp beratı takdim etti. Ardından Türk subayı tören usulünce konuşmaya başladı. Türk subayın, konuşmasının son bölümündeki sözleri ise bir anda salonda buz gibi bir havanın esmesine neden oldu. Ağar’ın paylaşımına göre, Türk subayı şunları söyledi: “Sizleri yaralamak ve üzmek istemem. Fakat bu madalyayı kabul etmem mümkün değildir. Çünkü bu madalyayı verenler, benim düşmanım olan YPG ile işbirliği içindedir. Onurum bu madalyayı kabul etmeme müsaade etmemektedir.”
Tebrik mesajları yağdı
Türk subayı konuşmasını tamamladıktan sonra kendisine verilmiş olan madalya ve beratı iade etti. Törene katılanlar bu tutum karşısında sessizliğe büründü. Türk subayı madalya ve beratı masaya bıraktıktan sonra salondan ayrıldı. Türk subaya bu davranışı sonrası Türkiye’nin birçok askeri birliğinden de tebrik mesajları yağdığı öğrenildi.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)