İngiltere Manchester'daki konser alanına düzenlenen terör saldırısının üzerinden 2 hafta bile geçmeden yeni bir saldırının hedefi oldu. Başkent Londra 'da bir minibüs, Londra Köprüsü üzerindeki yayaların arasına daldı. Saldırganlar daha sonra bir restorana gidip bıçakla müşterilere saldırdı. 8 dakika süren saldırıda 6 kişi hayatını kaybetti, 3 saldırgan polis tarafından öldürüldü.
İngiltere Manchester'daki terör saldırısının üzerinden 2 hafta geçmeden yine terörün hedefi oldu.
Başkent Londra'da dün gece 3 saldırgan araçlarını yayaların üzerine sürdükten sonra bıçaklı saldırı gerçekleştirdi. Terör saldırısında 6 kişi yaşamını yitirirken, 48 kişi de yaralandı. 3 saldırgan polis tarafından vurularak öldürüldü.
Londra Köprüsü üzerinde beyaz bir minibüs yerel saatle 22.00'de köprü üzerinde yürüyen yayaların arasına daldı ve daha sonra araçtaki 3 saldırgan Borogh Market'te bir restoranda bıçaklı saldırı gerçekleştirdi.
Saldırıda 6 kişinin öldüğünü ve 48 kişinin yaralandığını duyuran Londra polisi, Londra Köprüsü'nde yaşanan olayın yanısıra Borough Market ve Vauxhall'da yaşanan olaylara da müdahale edildiğini açıkladı.
İngiliz polisi, 3 saldırganın vurularak öldürüldüğünü duyurdu.
Londra Köprüsü ve Borough Market'te 8 dakika süren terör saldırısı sonrası İngiliz polisi bomba ihbarı üzerine bölgedekilerin evlerini terk etmesini istedi.
LONDRA POLİSİ: ÜÇÜNCÜ OLAY BAĞLANTILI DEĞİL
Emniyet yetkilileri, Londra Köprüsü yakınlarındaki Vauxhall bölgesinde üçüncü bir olayın daha yaşandığını, olaya polis ekiplerinin müdahale ettiğini duyurmuştu. Fakat daha sonra yapılan açıklamada üçüncü olayın ilk iki saldırıyla bağlantılı olmadığı bilgisi verildi.
İNGİLTERE BAŞKANI MAY: TERÖR SALDIRI OLARAK DEĞERLENDİRİYORUZ
Olayla ilgili bilgi aldıktan sonra kısa bir açıklamada bulunan İngiltere Başbakanı Theresa May, "Olayı terör saldırısı olarak değerlendiriyoruz" dedi. May, bu sabah acil güvenlik toplantısı yapacak.
Başbakan May'in Muhafazakar Partisi Londra'daki terör saldırısı sonrası seçim kampanyasını askıya aldığını duyurdu.
Saldırıdan sonra May ile ABD Başkanı Trump arasında bir telefon görüşmesi gerçekleşti. Görüşmede ikili, saldırıya ilişkin fikir alışverişinde bulundu.
TRUMP: İNGİLTERE'NİN YANINDAYIZ
ABD Başkanı Trump'ın da danışmanlarından olaya dair bilgi aldığı öğrenildi. Trump, Twitter'dan yaptığı açıklamada "İngiltere'nin yanındayız" mesajı verdi.
ABD Başkanı Donald Trump'ın, İngiltere Başbakanı Theresa May'i telefonla arayarak, Londra'daki terör saldırısı nedeniyle taziyelerini ilettiği bildirildi.
Beyaz Saray, Trump'ın May'le gerçekleştirdiği görüşmeye ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Açıklamada, Trump'ın terör saldırısının ardından May'le telefonla konuştuğu belirtilerek, "Başkan, 3 Haziran'da Londra'da gerçekleştirilen vahşi terör saldırısı nedeniyle taziyelerini iletti." ifadelerine yer verildi. (Kaynak:ntvmsnc)
4 Haziran 2017 Pazar
3 Haziran 2017 Cumartesi
Ukrayna'ya pasaportsuz seyahat bugün başladı
Ukrayna ile Türkiye arasında pasaportsuz seyahat uygulamasının bugün resmen başlayacağı açıklandı.
Ukraynanın Ankara Büyükelçisi Andrey Sibiga, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Ukrayna ile Türkiye arasında çipli kimlik kartlarıyla karşılıklı pasaportsuz seyahat uygulamasının bugün resmen başlayacağını duyurdu.
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Ukrayna Bakanlar Kurulu Arasında Vatandaşların Karşılıklı Seyahatlerine İlişkin Usullere Dair Anlaşma, 14 Mart 2017 tarihinde Ankarada Dışişleri Bakanlığı Konsolosluk İşleri Genel Müdürü Büyükelçi Mehmet Samsar ile Ukraynanın Ankara Büyükelçisi Andriy Sıbiga tarafından imzalanmıştı.
Ukrayna, uygulamayı 17 Mayıs, Türkiye 20 Mayıs tarihinde onaylamıştı.DHA
Ukraynanın Ankara Büyükelçisi Andrey Sibiga, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Ukrayna ile Türkiye arasında çipli kimlik kartlarıyla karşılıklı pasaportsuz seyahat uygulamasının bugün resmen başlayacağını duyurdu.
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Ukrayna Bakanlar Kurulu Arasında Vatandaşların Karşılıklı Seyahatlerine İlişkin Usullere Dair Anlaşma, 14 Mart 2017 tarihinde Ankarada Dışişleri Bakanlığı Konsolosluk İşleri Genel Müdürü Büyükelçi Mehmet Samsar ile Ukraynanın Ankara Büyükelçisi Andriy Sıbiga tarafından imzalanmıştı.
Ukrayna, uygulamayı 17 Mayıs, Türkiye 20 Mayıs tarihinde onaylamıştı.DHA
Bosch bazı ev aletleri için uyardı: Patlayabilir!
Bosch kendi üretimi olan bazı eski ev aletleri hakkında bir uyarı yayınladı. Eski model bazı gazlı fırınlar ve ocaklar için nadir de olsa patlama görülebileceği bildirildi.
Dünyaca ünlü beyaz eşya markası Bosch kendi internet sitesi üzerinden yayınladığı uyarıyla bazı eski ev aletlerinin patlayabileceği uyarısında bulundu. “Potansiyel patlama riski” başlıklı uyarı birçok kullanıcıyı endişelendirdi.
BOSCH’DAN PATLAMA UYARISI
Bosch aşağıdaki uyarıyla ilgili ürünleri kullananların dikkatli olmasını talep etti;
Türkiye’de, aşağıdaki dönemde üretilmiş ve belirtilen özellikteki gazlı pişirme cihazları kampanya kapsamındadır: Ocak 2009-Ekim 2011 yılları arasında üretilmiş solo gazlı fırın, ankastre gazlı ocak ve LPG'li set üstü ocak ile Ocak 2004-Ekim 2011 tarihlerinde üretilmiş doğal gazlı set üstü ocak ve bunlara ilaveten Ocak 2004 tarihinden Ekim 2011 tarihine kadar gaz dönüşüm işlemine tabi tutulmuş tüm gazlı pişiriciler.
Bazı durumlarda, gaz sızıntısı kontrol edilemeyen bir şekilde gerçekleşebilir ve son derece nadir durumlarda bir patlama riski ortaya çıkabilir. Bunun nedeni, monte edilen gaz bağlantı parçalarının olası hasarıdır.
Herhangi bir potansiyel tehlikenin önüne geçmek amacıyla, kampanya kapsamına giren cihaz sahipleri, derhal cihaza gelen gazı kesmeli ve bağlantı parçaları değiştirilene kadar cihazı kullanmamalıdır.
BSH, tüm listelenmiş gazlı pişirme cihazları sahiplerine, cihazlarının bu güvenlik kampanya kapsamına girip girmediğini kontrol etme çağrısında bulunmaktadır. BSH, kampanya kapsamına giren tüm cihaz sahiplerine, yetkili bir servis teknisyeni tarafından cihaz sahibinin evinde ücretsiz gaz bağlantı parçası değişimi hizmeti sunmaktadır.
Neden olduğumuz tüm rahatsızlıklardan ötürü özür dileriz ve anlayışınız ve sabrınız için size teşekkür ederiz. Cihazınızın kampanya kapsamına girip girmediğini kontrol etme konusunda sorunlar yaşamanız veya başka bir sorunuz olması halinde lütfen bizi arayın.
İlgili duyuruyla ilgili detaylı bilgi için buraya aşağıdaki bağlantıya tıklayabilirsiniz:
Dünyaca ünlü beyaz eşya markası Bosch kendi internet sitesi üzerinden yayınladığı uyarıyla bazı eski ev aletlerinin patlayabileceği uyarısında bulundu. “Potansiyel patlama riski” başlıklı uyarı birçok kullanıcıyı endişelendirdi.
BOSCH’DAN PATLAMA UYARISI
Bosch aşağıdaki uyarıyla ilgili ürünleri kullananların dikkatli olmasını talep etti;
Türkiye’de, aşağıdaki dönemde üretilmiş ve belirtilen özellikteki gazlı pişirme cihazları kampanya kapsamındadır: Ocak 2009-Ekim 2011 yılları arasında üretilmiş solo gazlı fırın, ankastre gazlı ocak ve LPG'li set üstü ocak ile Ocak 2004-Ekim 2011 tarihlerinde üretilmiş doğal gazlı set üstü ocak ve bunlara ilaveten Ocak 2004 tarihinden Ekim 2011 tarihine kadar gaz dönüşüm işlemine tabi tutulmuş tüm gazlı pişiriciler.
Bazı durumlarda, gaz sızıntısı kontrol edilemeyen bir şekilde gerçekleşebilir ve son derece nadir durumlarda bir patlama riski ortaya çıkabilir. Bunun nedeni, monte edilen gaz bağlantı parçalarının olası hasarıdır.
Herhangi bir potansiyel tehlikenin önüne geçmek amacıyla, kampanya kapsamına giren cihaz sahipleri, derhal cihaza gelen gazı kesmeli ve bağlantı parçaları değiştirilene kadar cihazı kullanmamalıdır.
BSH, tüm listelenmiş gazlı pişirme cihazları sahiplerine, cihazlarının bu güvenlik kampanya kapsamına girip girmediğini kontrol etme çağrısında bulunmaktadır. BSH, kampanya kapsamına giren tüm cihaz sahiplerine, yetkili bir servis teknisyeni tarafından cihaz sahibinin evinde ücretsiz gaz bağlantı parçası değişimi hizmeti sunmaktadır.
Neden olduğumuz tüm rahatsızlıklardan ötürü özür dileriz ve anlayışınız ve sabrınız için size teşekkür ederiz. Cihazınızın kampanya kapsamına girip girmediğini kontrol etme konusunda sorunlar yaşamanız veya başka bir sorunuz olması halinde lütfen bizi arayın.
İlgili duyuruyla ilgili detaylı bilgi için buraya aşağıdaki bağlantıya tıklayabilirsiniz:
2 Haziran 2017 Cuma
"Vatan sağ olsun sağ olmasına da..."
Hürriyet gazetesi köşe yazarı Ahmet Hakan, Şırnak'ta yaşanan helikopter kazasıyla ilgili bir yazı kaleme aldı. Ahmet Hakan'ın konuyla ilgili yazısı;
Biz esas oturup şu sorulara yanıt bulalım:
*
- Nasıl oluyor da... Bizde bu kadar kolay helikopter kazası olabiliyor?
*
- Nasıl oluyor da... Aynı helikopter modeli, üç ayrı kazaya karışabiliyor?
*
- Nasıl oluyor da... Helikopter, kalkıştan sadece üç dakika sonra yüksek gerilim tellerine takılabiliyor?
*
- Nasıl oluyor da... PKK’yı dize getiren beyin takımını bu kadar kolay kaybedebiliyoruz?
*
- Nasıl oluyor da... Hiç kimse “Bu kaza önlenemez miydi” sorusuna odaklanmıyor?
*
Nasıl oluyor da oluyor? Nasıl oluyor da oluyor? Nasıl oluyor da oluyor?
Yazının tamamını okumak için tıklayınız.
Biz esas oturup şu sorulara yanıt bulalım:
*
- Nasıl oluyor da... Bizde bu kadar kolay helikopter kazası olabiliyor?
*
- Nasıl oluyor da... Aynı helikopter modeli, üç ayrı kazaya karışabiliyor?
*
- Nasıl oluyor da... Helikopter, kalkıştan sadece üç dakika sonra yüksek gerilim tellerine takılabiliyor?
*
- Nasıl oluyor da... PKK’yı dize getiren beyin takımını bu kadar kolay kaybedebiliyoruz?
*
- Nasıl oluyor da... Hiç kimse “Bu kaza önlenemez miydi” sorusuna odaklanmıyor?
*
Nasıl oluyor da oluyor? Nasıl oluyor da oluyor? Nasıl oluyor da oluyor?
Yazının tamamını okumak için tıklayınız.
Trump Paris İklim Anlaşmasından çekileceğini açıkladı
ABD Başkanı Donald Trump, ABD'nin Paris İklim Anlaşması'ndan imzasını çektiğini duyurdu.
Trump, anlaşmanın “ABD’nin dezavantajına olduğunu, diğer ülkelere ABD’ye karşı ekonomik avantaj sağladığını” savundu.
ABD’nin yeni “daha adil bir anlaşma arayışında olacağını” ifade eden ABD lideri, “Bugünden itibaren anlaşmaya uymaya son veriyoruz” dedi.
Anlaşma, fosil yakıtlarının kullanımının kısıtlanması ve sera gazı emisyonlarının azaltılmasıyla, küresel sıcaklık artışının 1,5 ila 2 derecede kalması için ülkelerin çaba göstermesini öngörüyor.
Trump’ın bu kararıyla ABD, anlaşmaya taraf olmayan Suriye ve Nikaragua’nın ardından üçüncü ülke olarak tarihe geçti.
KÖMÜR MADENLERİ AÇACAK
Trump, seçim kampanyası süresince ABD başkanı olduktan sonra 100 gün içinde ülkenin kömür endüstrisini geliştirmek adına anlaşmadan çekileceği vaadinde bulunmuştu.
Beyaz Saray’da açıklama yapan Trump, anlaşmadan çekilmesinin ülkenin petrol ve kömür endüstrisine yardımcı olacağını savunuyor.
Anlaşma için “hiç adil değil” diyen Trump, yeni kömür madenleri açılacağını, Batı Virginia ve Pensilvanya’da planlamaya başladıklarını söyledi.
Paris İklim Anlaşması’yla çok sayıda ABDlinin işlerini kaybedeceğini belirten Trump “Bizim ihtiyacımız olan bu değil. Kömür madencilerini çok seviyorum” dedi.
Muhalifler, bu kararla beraber ABD’nin müttefikleriyle arasının açılacağı görüşünde.
PİTTSBURGH’DAN TRUMP’A YANIT
Trump konuşmasında “Ben Pittsburgh vatandaşlarını temsil etmek için seçildim, Paris değil” dedi.
Bunun üzerine Pittsburgh Belediye Başkanı Bill Peduto, Twitter hesabından Trump’a tepki gösterip “Pittsburgh Belediye Başkanı olarak, halkımız, ekonomimiz ve geleceğimiz için Paris Anlaşması’nın yönetmeliklerine uyacağımın teminatını veririm” mesajı paylaştı.
‘SÜREÇ 2019’DAN ÖNE BAŞLAYAMAZ’
BBC Washington muhabiri Anthony Zurcher, anlaşmadan çekilme kararının kolay uygulanamayacağını söylüyor. Zurcher, Trump’ın anlaşmadan imza çekme kararını tebliğ etse de, resmi sürecin bir sene sürdüğünü ve Kasım 2019’a kadar başlayamayacağını dile getirdi.
Fransa’nın başkenti Paris’te 2015 yılında yaklaşık 200 ülkenin katılımıyla imzalanan anlaşmada, küresel sıcaklık artışının yüzyılın sonuna kadar 2 derecenin altında tutulması konusunda uzlaşılmıştı.
Anlaşmada imzası olan ülkeler, küresel sera gazı emisyonunu düşürmeyi hedefliyor. Bu adım, fosil yakıtların yanması sonucu oluşan karbondiyoksit gazının da azaltılması anlamına geliyor.
Bilim insanları, küresel ısınma, deniz suyu seviyesinin yükselmesi, kuraklıklar ve sert fırtınalardan karbondiyoksit oranlarını sorumlu tutuyor.
Uzmanlar, ABD’nin anlaşmadan çekilmesinin küresel iklim değişimine etki edeceği, sıcak hava dalgaları, seller ve kuraklıkların daha sık yaşanabileceği uyarısında bulunuyor.
Anlaşmaya göre ABD’nin karbon emisyonlarını 2025 yılı itibarıyla 2005 seviyesinden yüzde 26-28 düşürmesi gerekiyordu.
İmzasını çeken ABD, Çin’den sonra karbondioksit emisyonunda ikinci sırada geliyor. Sözcü
Trump, anlaşmanın “ABD’nin dezavantajına olduğunu, diğer ülkelere ABD’ye karşı ekonomik avantaj sağladığını” savundu.
ABD’nin yeni “daha adil bir anlaşma arayışında olacağını” ifade eden ABD lideri, “Bugünden itibaren anlaşmaya uymaya son veriyoruz” dedi.
Anlaşma, fosil yakıtlarının kullanımının kısıtlanması ve sera gazı emisyonlarının azaltılmasıyla, küresel sıcaklık artışının 1,5 ila 2 derecede kalması için ülkelerin çaba göstermesini öngörüyor.
Trump’ın bu kararıyla ABD, anlaşmaya taraf olmayan Suriye ve Nikaragua’nın ardından üçüncü ülke olarak tarihe geçti.
KÖMÜR MADENLERİ AÇACAK
Trump, seçim kampanyası süresince ABD başkanı olduktan sonra 100 gün içinde ülkenin kömür endüstrisini geliştirmek adına anlaşmadan çekileceği vaadinde bulunmuştu.
Beyaz Saray’da açıklama yapan Trump, anlaşmadan çekilmesinin ülkenin petrol ve kömür endüstrisine yardımcı olacağını savunuyor.
Anlaşma için “hiç adil değil” diyen Trump, yeni kömür madenleri açılacağını, Batı Virginia ve Pensilvanya’da planlamaya başladıklarını söyledi.
Paris İklim Anlaşması’yla çok sayıda ABDlinin işlerini kaybedeceğini belirten Trump “Bizim ihtiyacımız olan bu değil. Kömür madencilerini çok seviyorum” dedi.
Muhalifler, bu kararla beraber ABD’nin müttefikleriyle arasının açılacağı görüşünde.
PİTTSBURGH’DAN TRUMP’A YANIT
Trump konuşmasında “Ben Pittsburgh vatandaşlarını temsil etmek için seçildim, Paris değil” dedi.
Bunun üzerine Pittsburgh Belediye Başkanı Bill Peduto, Twitter hesabından Trump’a tepki gösterip “Pittsburgh Belediye Başkanı olarak, halkımız, ekonomimiz ve geleceğimiz için Paris Anlaşması’nın yönetmeliklerine uyacağımın teminatını veririm” mesajı paylaştı.
‘SÜREÇ 2019’DAN ÖNE BAŞLAYAMAZ’
BBC Washington muhabiri Anthony Zurcher, anlaşmadan çekilme kararının kolay uygulanamayacağını söylüyor. Zurcher, Trump’ın anlaşmadan imza çekme kararını tebliğ etse de, resmi sürecin bir sene sürdüğünü ve Kasım 2019’a kadar başlayamayacağını dile getirdi.
Fransa’nın başkenti Paris’te 2015 yılında yaklaşık 200 ülkenin katılımıyla imzalanan anlaşmada, küresel sıcaklık artışının yüzyılın sonuna kadar 2 derecenin altında tutulması konusunda uzlaşılmıştı.
Anlaşmada imzası olan ülkeler, küresel sera gazı emisyonunu düşürmeyi hedefliyor. Bu adım, fosil yakıtların yanması sonucu oluşan karbondiyoksit gazının da azaltılması anlamına geliyor.
Bilim insanları, küresel ısınma, deniz suyu seviyesinin yükselmesi, kuraklıklar ve sert fırtınalardan karbondiyoksit oranlarını sorumlu tutuyor.
Uzmanlar, ABD’nin anlaşmadan çekilmesinin küresel iklim değişimine etki edeceği, sıcak hava dalgaları, seller ve kuraklıkların daha sık yaşanabileceği uyarısında bulunuyor.
Anlaşmaya göre ABD’nin karbon emisyonlarını 2025 yılı itibarıyla 2005 seviyesinden yüzde 26-28 düşürmesi gerekiyordu.
İmzasını çeken ABD, Çin’den sonra karbondioksit emisyonunda ikinci sırada geliyor. Sözcü
1 Haziran 2017 Perşembe
Ünlü alışveriş sitesi Markafoni kapatıldı
Türkiye'de 2008 yılından beri hizmet veren moda ve alışveriş sitesi Markafoni, bugün web sitelerinde kapandıklarını açıkladı.
Ünlü alışveriş sitesi, yayınladıkları duyuruda şu ifadeleri kullandı: '30 Haziran 2017 tarihinde itibarıyla sitemizde yürütmek zorunda olduğumuz faaliyetlere üzülerek son vermiş bulunuyoruz.
Kurulmuş olduğumuz 2008 yılından itibaren bize verdiğiniz destek için teşekkür ederiz.'
Ünlü alışveriş sitesi, yayınladıkları duyuruda şu ifadeleri kullandı: '30 Haziran 2017 tarihinde itibarıyla sitemizde yürütmek zorunda olduğumuz faaliyetlere üzülerek son vermiş bulunuyoruz.
Kurulmuş olduğumuz 2008 yılından itibaren bize verdiğiniz destek için teşekkür ederiz.'
31 Mayıs 2017 Çarşamba
Sanayi Bakanı’ndan Tarkan’a cevap
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü megastar Tarkan'ın zeytinlik tepkisi üzerine, "Tarkan’ın zeytinlikleri mi varmış, ne yapacakmış zeytinlikleri? Tarkan’ın şarkılarını seviyoruz. Tarkan şarkılarını söylesin" dedi.
Megastar Tarkan zeytinlik alanların imara ve sanayi tesislerine açılmasına tepki göstererek Twitter üzerinden bir mesaj yayımlamıştı.
"Bir ülkenin en büyük nimeti, değeri onun doğasıdır. Zeytin ağaçları Anadolu'nun hazinesidir belleğidir. Rant için zeytin ağaçlarına kıymayın"
Habertürk’ten Deniz Çiçek’in haberine göre; Tarkan’ın bu mesajı üzerine Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü’den cevap geldi. Üretim Reform Paketi ile ilgili TBMM Sanayi Komisyonu'ndaki görüşmelerde milletvekillerinin Tarkan'ın da düzenlemeye karşı çıktığını anımsatması üzerine Özlü, “Tarkan'ın ne işi var, Tarkan'ı niye karıştırıyorsunuz” dedi. Özlü, “Tarkan'ın zeytinlikleri mi varmış, ne yapacakmış zeytinlikleri? Tarkan'ın şarkılarını seviyoruz. Tarkan şarkılarını söylesin” dedi.
Megastar Tarkan zeytinlik alanların imara ve sanayi tesislerine açılmasına tepki göstererek Twitter üzerinden bir mesaj yayımlamıştı.
"Bir ülkenin en büyük nimeti, değeri onun doğasıdır. Zeytin ağaçları Anadolu'nun hazinesidir belleğidir. Rant için zeytin ağaçlarına kıymayın"
Habertürk’ten Deniz Çiçek’in haberine göre; Tarkan’ın bu mesajı üzerine Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü’den cevap geldi. Üretim Reform Paketi ile ilgili TBMM Sanayi Komisyonu'ndaki görüşmelerde milletvekillerinin Tarkan'ın da düzenlemeye karşı çıktığını anımsatması üzerine Özlü, “Tarkan'ın ne işi var, Tarkan'ı niye karıştırıyorsunuz” dedi. Özlü, “Tarkan'ın zeytinlikleri mi varmış, ne yapacakmış zeytinlikleri? Tarkan'ın şarkılarını seviyoruz. Tarkan şarkılarını söylesin” dedi.
Şırnak Şenoba’da helikopter düştü: 13 şehit!
Şırnak'ın Uludere İlçesi Şenoba İlçesi'ndeki askeri üs bölgelerini denetleyen üst rütbeli askerleri taşıyan Cougar tipi helikopter, kent merkezine dönüş için yaptığı kalkıştan kısa süre sonra yüksek gerilim hattına çarpıp düştü. Kazada, 23'üncü Jandarma Sınır Tümen Komutanı Tümgeneral Aydoğan Aydın'ın da aralarında bulunduğu, 2'si pilot, biri teknisyen, 13 asker şehit oldu. Helikopterde bulunan askerlerin hepsi terör örgütüne büyük darbe vurulan Kato operasyonunun kahramanıydılar... İşte yüreğimizi yakan kazanın detayları ve şehitlerimizin kimlikleri...
23. Jandarma Sınır Tümen Komutanı Tümgeneral Aydoğan Aydın ile beraberindeki askeri heyet, dün Uludere İlçesi Şenoba Beldesi’ndeki üs bölgelerini denetledi. Tümgeneral Aydın komutasındaki askeri heyet denetlemenin ardından Şırnak 23’üncü Jandarma Sınır Tümen Komutanlığı’na dönmek için saat dün akşam 20.50 sıralarında AS 532 Cougar tipi askeri helikopterle hareket etti. Şenoba Tugay Komutanlığı’ndan havalanan helikopter, kalkıştan 3 dakika sonra yüksek gerilim hattına çarparak düştü. Kazanın ardından olay yerine güvenlik güçleri eşliğinde UMKE, AFAD ve sağlık ekipleri sevk edildi. Dağlık alanda helikopterin enkazına ulaşan ekipler, Tümgeneral Aydoğan Aydın, Albay Oğuzhan Küçükdemir, Albay Gökhan Peker, Yarbay Songül Yakut, Binbaşı Koray Onay, Yüzbaşı İlker Acar, Yüzbaşı Nuri Şener, Kıdemli Başçavuş Mehmet Erdoğan, Uzman Çavuş Zeki Koç, Pilot Yüzbaşı Serhat Sığınak, Pilot Üstteğmen Abdülmüttalip Kesikbaş, Teknik Başçavuş Fevzi Kıral ve Piyade Uzman Çavuş Hakan İncekal’ın şehit olduğunu belirledi.
TSK AÇIKLADI: 13 ŞEHİT
Türk Silahlı Kuvvetleri de helikopter kazasında 13 askerin şehit olduğunu açıkladı. Açıklamada, şöyle denildi: “31 Mayıs 2017 Çarşamba günü, Şırnak/Şenoba Tugay Komutanlığından kalkış yapan ve içinde 13 personelimizin bulunduğu AS 532 COUGAR tipi bir helikopter, kalkışından kısa bir süre sonra, ilk alınan bilgilere göre, yüksek gerilim hatlarına takılması sonucunda saat 20.55 sularında kaza kırıma uğramıştır. Olayla ilgili inceleme devam etmektedir. Söz konusu elim kaza neticesinde; helikopterde bulunan kahraman silah arkadaşlarımızın şehit olduğu bilgisi alınmıştır. Bizleri derin bir acı ve üzüntüye boğan bu elim olayda şehit olan kahraman silah arkadaşlarımıza Allah’tan rahmet, değerli ailelerine, yakınlarına, Türk Silahlı Kuvvetleri ile Yüce Türk Milleti’ne başsağlığı ve sabır diliyoruz. Kamuoyuna saygı ile duyurulur.” (Sözcü)
23. Jandarma Sınır Tümen Komutanı Tümgeneral Aydoğan Aydın ile beraberindeki askeri heyet, dün Uludere İlçesi Şenoba Beldesi’ndeki üs bölgelerini denetledi. Tümgeneral Aydın komutasındaki askeri heyet denetlemenin ardından Şırnak 23’üncü Jandarma Sınır Tümen Komutanlığı’na dönmek için saat dün akşam 20.50 sıralarında AS 532 Cougar tipi askeri helikopterle hareket etti. Şenoba Tugay Komutanlığı’ndan havalanan helikopter, kalkıştan 3 dakika sonra yüksek gerilim hattına çarparak düştü. Kazanın ardından olay yerine güvenlik güçleri eşliğinde UMKE, AFAD ve sağlık ekipleri sevk edildi. Dağlık alanda helikopterin enkazına ulaşan ekipler, Tümgeneral Aydoğan Aydın, Albay Oğuzhan Küçükdemir, Albay Gökhan Peker, Yarbay Songül Yakut, Binbaşı Koray Onay, Yüzbaşı İlker Acar, Yüzbaşı Nuri Şener, Kıdemli Başçavuş Mehmet Erdoğan, Uzman Çavuş Zeki Koç, Pilot Yüzbaşı Serhat Sığınak, Pilot Üstteğmen Abdülmüttalip Kesikbaş, Teknik Başçavuş Fevzi Kıral ve Piyade Uzman Çavuş Hakan İncekal’ın şehit olduğunu belirledi.
TSK AÇIKLADI: 13 ŞEHİT
Türk Silahlı Kuvvetleri de helikopter kazasında 13 askerin şehit olduğunu açıkladı. Açıklamada, şöyle denildi: “31 Mayıs 2017 Çarşamba günü, Şırnak/Şenoba Tugay Komutanlığından kalkış yapan ve içinde 13 personelimizin bulunduğu AS 532 COUGAR tipi bir helikopter, kalkışından kısa bir süre sonra, ilk alınan bilgilere göre, yüksek gerilim hatlarına takılması sonucunda saat 20.55 sularında kaza kırıma uğramıştır. Olayla ilgili inceleme devam etmektedir. Söz konusu elim kaza neticesinde; helikopterde bulunan kahraman silah arkadaşlarımızın şehit olduğu bilgisi alınmıştır. Bizleri derin bir acı ve üzüntüye boğan bu elim olayda şehit olan kahraman silah arkadaşlarımıza Allah’tan rahmet, değerli ailelerine, yakınlarına, Türk Silahlı Kuvvetleri ile Yüce Türk Milleti’ne başsağlığı ve sabır diliyoruz. Kamuoyuna saygı ile duyurulur.” (Sözcü)
Afganistan'da büyük patlama: 80 ölü
Afganistan'ın başkenti Kabil'de yabancı elçilikler ve Başkanlık Sarayı'nın olduğu bölgede büyük bir patlama meydana geldi. Patlamada 80 kişi yaşamını yitirdi, 350'den fazla yaralı var.
Afganistan'ın başkenti Kabil'de yabancı elçilikler ve Başkanlık Sarayı'nın bulunduğu Vazir Akbar Han bölgesinde bombalı saldırı düzenlendi.
Bomba yüklü bir aracın neden olduğu patlamada ilk belirlemelere göre 80 kişinin hayatını kaybettiği ve 350'den fazla yaralı olduğu ifade ediliyor.
Afgan yetkililer ölü sayısının artmasından endişe ediyor.
Almanya Büyükelçiliği'ne 300 metre mesafede park edilmiş bir su tankerine yerleştirildiği tahmin edilen bomba yerel saatle sabah 08:30'da patladı.
Almanya Dışişleri Bakanlığı, saldırıda büyükelçilik çalışanlarından bazılarının yaralandığını, Afgan güvenlik görevlisinin yaşamını yitirdiğini açıkladı.
Almanya temsilciliğinin yanı sıra Fransa Büyükelçiliği binasının da saldırıda zarar gördüğü aktarıldı.
TÜRK BÜYÜKELÇİLİĞİ'NDE CAN VE MAL KAYBI YOK
Saldırı bölgesine yakın yerde bulunan Türkiye'nin Kabil Büyükelçiliği'nde ise can ve mal kaybı olmadı. Binanın cam ve duvarlarında küçük çaplı hasar oluştu.
DIŞİŞLERİ'NDEN AÇIKLAMA: ŞİDDETLE KINIYORUZ
Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada Kabil'deki patlamada Türk Büyükelçiliği'nin de hasar gördü ancak personelin zarar görmediği belirtildi. Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, Kabil'deki saldırının şiddetle kınandığı da belirtildi.
135 ASKER KURŞUNA DİZİLMİŞTİ
Afganistan'da geçtiğimiz nisan ayında Taliban Mezar-ı Şerif'te bir askeri üssü baskın düzenlemiş ve 135 askeri kurşuna dizmişti.
Saldırı sonrası Afganistan savunma bakanı ve genelkurmay başkanı istifa etmek zorunda kalmıştı.
Afganistan yıllardır Taliban ve terör örgütü DAEŞ'le mücadele ediyor. Son dönemde Taliban'ın saldırılarında artış gözleniyor.
ABD'nin hala Afganistan'da 8 bin 400 ve NATO'nun 5 bin askeri bulunuyor. NATO bünyesinde Türk askerleri de görev yapıyor. (ntvmsnc)
Afganistan'ın başkenti Kabil'de yabancı elçilikler ve Başkanlık Sarayı'nın bulunduğu Vazir Akbar Han bölgesinde bombalı saldırı düzenlendi.
Bomba yüklü bir aracın neden olduğu patlamada ilk belirlemelere göre 80 kişinin hayatını kaybettiği ve 350'den fazla yaralı olduğu ifade ediliyor.
Afgan yetkililer ölü sayısının artmasından endişe ediyor.
Almanya Büyükelçiliği'ne 300 metre mesafede park edilmiş bir su tankerine yerleştirildiği tahmin edilen bomba yerel saatle sabah 08:30'da patladı.
Almanya Dışişleri Bakanlığı, saldırıda büyükelçilik çalışanlarından bazılarının yaralandığını, Afgan güvenlik görevlisinin yaşamını yitirdiğini açıkladı.
Almanya temsilciliğinin yanı sıra Fransa Büyükelçiliği binasının da saldırıda zarar gördüğü aktarıldı.
TÜRK BÜYÜKELÇİLİĞİ'NDE CAN VE MAL KAYBI YOK
Saldırı bölgesine yakın yerde bulunan Türkiye'nin Kabil Büyükelçiliği'nde ise can ve mal kaybı olmadı. Binanın cam ve duvarlarında küçük çaplı hasar oluştu.
DIŞİŞLERİ'NDEN AÇIKLAMA: ŞİDDETLE KINIYORUZ
Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada Kabil'deki patlamada Türk Büyükelçiliği'nin de hasar gördü ancak personelin zarar görmediği belirtildi. Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, Kabil'deki saldırının şiddetle kınandığı da belirtildi.
135 ASKER KURŞUNA DİZİLMİŞTİ
Afganistan'da geçtiğimiz nisan ayında Taliban Mezar-ı Şerif'te bir askeri üssü baskın düzenlemiş ve 135 askeri kurşuna dizmişti.
Saldırı sonrası Afganistan savunma bakanı ve genelkurmay başkanı istifa etmek zorunda kalmıştı.
Afganistan yıllardır Taliban ve terör örgütü DAEŞ'le mücadele ediyor. Son dönemde Taliban'ın saldırılarında artış gözleniyor.
ABD'nin hala Afganistan'da 8 bin 400 ve NATO'nun 5 bin askeri bulunuyor. NATO bünyesinde Türk askerleri de görev yapıyor. (ntvmsnc)
Bardakoğlu: "Öfkeli bir İslam dünyası oluştu"
Diyanet İşleri eski Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, bir arada yaşayan insanların birbirine düşman olduğunu belirterek "Öfkeli bir İslam dünyası oluştu" dedi.
Bursa Sanayicileri ve İş Adamları Derneği'nin (BUSİAD) toplantısında konuşan Diyanet İşleri eski Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu "İslam dünyasında bugüne kadar farklı mezhepler, farklı meşrepler farklı anlayışlar hep zenginlik olarak geldi. Ama şimdi aynı coğrafyada, aynı mahallede, aynı ülkede insanlar birbirine hayatı zindan etmeye başladılar, birbirinin boğazını sıkmaya başladılar. Öfkeli bir İslam dünyası oluştu" dedi.
BUSİAD'ın mayıs ayı Çekirge toplantısı ve geleneksel iftar programına konuşmacı olarak katılan Diyanet İşleri eski Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, 'Sevgi ve hoşgörü üzerine' konulu konuşma yaptı. 'İslam sevgi dinidir, İslam hoşgörü dinidir' demekle toplumda sevgi ve hoşgörü olmayacağını ifade eden Bardakoğlu "Birşeyi çok konuşmak, o şeyi yaşadığımız ve o şeye ulaştığımız anlamına gelmez. Mesela bizim toplumumuz ahlakı çok konuşur. Her cümlesinde ahlak kelimesi öyle veya böyle geçer. Sevgi geçer, barış geçer, ama bütün bu kelimeleri biz aşındırdık, yıprattık ve içi boşaldı bu kelimelerin. İslam sevgi dini barış dini diyoruz ama 57 İslam ülkesi var bunlara baktığımız vakit hiç böyle olmadığını görüyoruz. Sevgi dini, tölerans dini, hoşgörü dini diyoruz ama, insanlarımız birbirine öfke kusuyor, birbirinin boğazını sıkıyor. birbirinden nefret ediyor ve birbirine hep mesafe koyuyor. Bir türlü o huzuru, ahengi sağlayamadık" dedi.
"Allahın dediği dışında kişisel yorumlar anlatılmaya başladı"
Prof.Dr. Ali Bardakoğlu bugün İslam dünyasında Allah'ın ve peygamberin dediği dışında insanların kişisel yorumları ve kanaatlerinin de din olarak anlatılmaya başlandığını belirterek "Hatta insanlar kendi kanaaterini söylerken bile 'İslama göre', 'İslamda' diyerek cümleye başlıyorlar. Halbuki İslam'a göre deyince Allah'ın ve peygamberin dediği anlatılır. Ondan sonra kişisel yorumlar ve bakış açıları devreye girer" diye konuştu.
İslam dünyasında bugüne kadar farklı mezhepler, farklı meşrepler, farklı anlayışların hep zenginlik olarak geldiğini belirten Bardakoğlu şöyle devam etti:
"Ama şimdi aynı coğrafyada, aynı mahallede, aynı ülkede insanlar birbirine hayatı zindan etmeye başladılar, birbirinin boğazını sıkmaya başladılar. Öfkeli bir İslam dünyası oluştu. Şia dünyası 14 asırdır acı ve hüzünle ayakta duruyor. Kerbela acısı. Doğru, büyük bir acıdır. Ama bir kimliği acı ve kin üzerine oluşturamazsınız. Bu müsbet bir kimlik inşaası değildir. Maalesef hem şia dünyası hem sünni dünya hep öfke ve kin üzerine kimlikler oluşturmaya başladı. İşte İslam dünyası öfkeli. Niçin öfkeli? bir defa son derece geri kalmış görüyor. Son derece dünya standardının altında görüyor. Bilimde teknolojide fende hiçbir şey yapamadığını hep ötekinin yaptığını, onlara mahkum olduğunu görüyor. Üretme yani 'Sünnetullah' diye bildiğimiz Allah'ın dünya kuralları konusunda artık sınıfta kaldığını görüyor. Bu sefer sorumlu bulması lazım. Suçlu kimdir? Ötekidir. Öteki olmasaydı ben böyle olmayacaktım diyerek telafi mekanizmasını işletiyor ve kendine dönüp bakmıyor."
"Bireyler iki kişilikli olmaya başladı"
Günümüz İslam dünyasında bireylerin iki kişilikli olmaya başladığını ifade eden Ali Bardakoğlu "Bir, zihninde inandığı biriktirdiği dini bilgi açısından bir başka geçerlilik ölçüsü oluştu. Yaşadığı hayat itibariyle devletin kanunları kurallar, üyesi olduğu grubun kuralları itibariyle bir başka geçerlilik ölçütü var. Sıkıştığı vakit hangisi daha kolayına geliyor sa ona kaçabiliyor. Yeri geliyor 'devletin kanunu nizamı var' oluyor, yeri geliyor 'Tamam var ama dinen bu doğru' deyip kendi zihnindeki dini düşüncesini referans alarak bir başka meşruiyet arayışı bulabiliyor. Hatta birde cemaati tarikatı falan varsa, bağlı olduğu bir şeyh efendi varsa, bir de onun onayı geçerlilik ölçütü oluşursa, üç ayrı yolu olan bir insan tipi oluşturuyor. İslam dünyasında her an herşeyi yapabilir bir insan tipolojisi çıktı" diye konuştu.
Konuşmaların ardından BUSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Günay Baylan, Prof. Dr. Ali Bardakoğlu'na plaket verdi. (Kaynak:cnntürk.com.tr)
Bursa Sanayicileri ve İş Adamları Derneği'nin (BUSİAD) toplantısında konuşan Diyanet İşleri eski Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu "İslam dünyasında bugüne kadar farklı mezhepler, farklı meşrepler farklı anlayışlar hep zenginlik olarak geldi. Ama şimdi aynı coğrafyada, aynı mahallede, aynı ülkede insanlar birbirine hayatı zindan etmeye başladılar, birbirinin boğazını sıkmaya başladılar. Öfkeli bir İslam dünyası oluştu" dedi.
BUSİAD'ın mayıs ayı Çekirge toplantısı ve geleneksel iftar programına konuşmacı olarak katılan Diyanet İşleri eski Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, 'Sevgi ve hoşgörü üzerine' konulu konuşma yaptı. 'İslam sevgi dinidir, İslam hoşgörü dinidir' demekle toplumda sevgi ve hoşgörü olmayacağını ifade eden Bardakoğlu "Birşeyi çok konuşmak, o şeyi yaşadığımız ve o şeye ulaştığımız anlamına gelmez. Mesela bizim toplumumuz ahlakı çok konuşur. Her cümlesinde ahlak kelimesi öyle veya böyle geçer. Sevgi geçer, barış geçer, ama bütün bu kelimeleri biz aşındırdık, yıprattık ve içi boşaldı bu kelimelerin. İslam sevgi dini barış dini diyoruz ama 57 İslam ülkesi var bunlara baktığımız vakit hiç böyle olmadığını görüyoruz. Sevgi dini, tölerans dini, hoşgörü dini diyoruz ama, insanlarımız birbirine öfke kusuyor, birbirinin boğazını sıkıyor. birbirinden nefret ediyor ve birbirine hep mesafe koyuyor. Bir türlü o huzuru, ahengi sağlayamadık" dedi.
"Allahın dediği dışında kişisel yorumlar anlatılmaya başladı"
Prof.Dr. Ali Bardakoğlu bugün İslam dünyasında Allah'ın ve peygamberin dediği dışında insanların kişisel yorumları ve kanaatlerinin de din olarak anlatılmaya başlandığını belirterek "Hatta insanlar kendi kanaaterini söylerken bile 'İslama göre', 'İslamda' diyerek cümleye başlıyorlar. Halbuki İslam'a göre deyince Allah'ın ve peygamberin dediği anlatılır. Ondan sonra kişisel yorumlar ve bakış açıları devreye girer" diye konuştu.
İslam dünyasında bugüne kadar farklı mezhepler, farklı meşrepler, farklı anlayışların hep zenginlik olarak geldiğini belirten Bardakoğlu şöyle devam etti:
"Ama şimdi aynı coğrafyada, aynı mahallede, aynı ülkede insanlar birbirine hayatı zindan etmeye başladılar, birbirinin boğazını sıkmaya başladılar. Öfkeli bir İslam dünyası oluştu. Şia dünyası 14 asırdır acı ve hüzünle ayakta duruyor. Kerbela acısı. Doğru, büyük bir acıdır. Ama bir kimliği acı ve kin üzerine oluşturamazsınız. Bu müsbet bir kimlik inşaası değildir. Maalesef hem şia dünyası hem sünni dünya hep öfke ve kin üzerine kimlikler oluşturmaya başladı. İşte İslam dünyası öfkeli. Niçin öfkeli? bir defa son derece geri kalmış görüyor. Son derece dünya standardının altında görüyor. Bilimde teknolojide fende hiçbir şey yapamadığını hep ötekinin yaptığını, onlara mahkum olduğunu görüyor. Üretme yani 'Sünnetullah' diye bildiğimiz Allah'ın dünya kuralları konusunda artık sınıfta kaldığını görüyor. Bu sefer sorumlu bulması lazım. Suçlu kimdir? Ötekidir. Öteki olmasaydı ben böyle olmayacaktım diyerek telafi mekanizmasını işletiyor ve kendine dönüp bakmıyor."
"Bireyler iki kişilikli olmaya başladı"
Günümüz İslam dünyasında bireylerin iki kişilikli olmaya başladığını ifade eden Ali Bardakoğlu "Bir, zihninde inandığı biriktirdiği dini bilgi açısından bir başka geçerlilik ölçüsü oluştu. Yaşadığı hayat itibariyle devletin kanunları kurallar, üyesi olduğu grubun kuralları itibariyle bir başka geçerlilik ölçütü var. Sıkıştığı vakit hangisi daha kolayına geliyor sa ona kaçabiliyor. Yeri geliyor 'devletin kanunu nizamı var' oluyor, yeri geliyor 'Tamam var ama dinen bu doğru' deyip kendi zihnindeki dini düşüncesini referans alarak bir başka meşruiyet arayışı bulabiliyor. Hatta birde cemaati tarikatı falan varsa, bağlı olduğu bir şeyh efendi varsa, bir de onun onayı geçerlilik ölçütü oluşursa, üç ayrı yolu olan bir insan tipi oluşturuyor. İslam dünyasında her an herşeyi yapabilir bir insan tipolojisi çıktı" diye konuştu.
Konuşmaların ardından BUSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Günay Baylan, Prof. Dr. Ali Bardakoğlu'na plaket verdi. (Kaynak:cnntürk.com.tr)
Booking.com’un talebine ret
Mahkeme Booking.com'un rezervasyon yasağına yaptığı idari tedbirin kaldırılması başvurusunu reddetti.
Booking.com’dan konuyla ilgili şu açıklamada bulunuldu: Mahkemenin ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına yönelik yaptığımız itirazın reddine karar vermesi tarafımızda hayal kırıklığı yaratmıştır.
Gerekçeli kararın her bir tarafa tebliğini takiben 2 haftalık yasal süre içinde karara itiraz edeceğimizi bildiririz. Türkiye yasalarına ve hukukuna her zaman bağlı kalacağımızı bu vesileyle yinelemek isteriz.
‘KATMA DEĞER YARATTIĞINA İNANIYORUZ’
Dolayısıyla itirazımızın değerlendirileceği süre içerisinde Türkiye’den Türkiye içerisine yapılan işlemlere erişim mümkün olmayacaktır.
Ancak Türkiye’den yurt dışına ve yurt dışından Türkiye’ye yapılacak rezervasyon hizmetlerimiz kesintisiz devam edecektir. Hizmetlerimizin, Türk turizmine katkıda bulunmak adına bizimle işbirliği yapan 13 binden fazla otel için hatırı sayılır bir konaklama potansiyeli ve katma değer yarattığına inanıyoruz.
Birçok otel, ihtiyati tedbir kararının yol açtığı hizmet kesintisinden telafisi çok zor olan ölçekte zarar gördüğünü beyan etmiş ve davaya müdahil olmuştur. Dolayısıyla dava ile ilgili haklılığımıza dair inancımız devam etmektedir. Sözcü
Booking.com’dan konuyla ilgili şu açıklamada bulunuldu: Mahkemenin ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına yönelik yaptığımız itirazın reddine karar vermesi tarafımızda hayal kırıklığı yaratmıştır.
Gerekçeli kararın her bir tarafa tebliğini takiben 2 haftalık yasal süre içinde karara itiraz edeceğimizi bildiririz. Türkiye yasalarına ve hukukuna her zaman bağlı kalacağımızı bu vesileyle yinelemek isteriz.
‘KATMA DEĞER YARATTIĞINA İNANIYORUZ’
Dolayısıyla itirazımızın değerlendirileceği süre içerisinde Türkiye’den Türkiye içerisine yapılan işlemlere erişim mümkün olmayacaktır.
Ancak Türkiye’den yurt dışına ve yurt dışından Türkiye’ye yapılacak rezervasyon hizmetlerimiz kesintisiz devam edecektir. Hizmetlerimizin, Türk turizmine katkıda bulunmak adına bizimle işbirliği yapan 13 binden fazla otel için hatırı sayılır bir konaklama potansiyeli ve katma değer yarattığına inanıyoruz.
Birçok otel, ihtiyati tedbir kararının yol açtığı hizmet kesintisinden telafisi çok zor olan ölçekte zarar gördüğünü beyan etmiş ve davaya müdahil olmuştur. Dolayısıyla dava ile ilgili haklılığımıza dair inancımız devam etmektedir. Sözcü
27 Mayıs 2017 Cumartesi
1046 asker gıdadan zehirlendi
Manisa'da bulunan 1'inci Piyade Eğitim Tugay Komutanlığı'nda yaşanan ve 1046 askerin etkilendiği gıda zehirlenmesi olayıyla ilgili açıklama yapan Vali Hakan Güvençer, "Şu anda yaşanan hadisenin tam anlamıyla, bakteriyle bağırsak enfeksiyonu salgını olduğunu söyleyebiliyoruz." dedi.
Manisa Valisi Hakan Güvençer, 1’inci Piyade Eğitim Tugay Komutanlığı’ndaki gıda zehirlenmesi olayıyla ilgili açıklama yaptı. Olaydan etkilenen asker sayısının 1046 olduğunu, 211 askerin hastanelerde tedavi gördüğünü açıklayan Güvençer, 2 askerin yoğun bakımda olduğunu ayrıca 194 askerin bugün taburcu edileceğini bildirdi. Güvençer, açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“Sağlık Bakanlığı 15.00’ten itibaren Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkanlığımızdan uzman bir ekibi ilimize gönderdi. Bugün Halk Sağlığı Kurumu Başkanı da Manisa’da. Sebep olabilecek tüm kaynaklara ilişkin örnekler alındı. Birden fazla laboratuara gönderildi. Ön bilgi, bulgular alındı. Bizim ön değerlendirmelerimiz var. Ancak sebebe ilişkin kesin açıklamayı, netleşecek sonuçlara bağlı. Şu anda yaşanan hadisenin tam anlamıyla, bakteriyle bağırsak enfeksiyonu salgını olduğunu söyleyebiliyoruz. Halk sağlığı uzmanları bu bakterinin ve yarattığı rahatsızlığın mahiyeti gereği, ikinci 48 saat içinde, hatta önümüzdeki 5-6 gün içinde bu bakteri ile muhatap olan kişilerin bağışıklık sistemlerinin vereceği tepkilere bağlı olarak yeni küçük vakaların yaşanabileceğini söylüyorlar. Ama ikinci 48’inci saatin başlarında artık stabilite sağlandı.
“ÖLÜM TEHDİDİ İLE KARŞI KARŞIYA DEĞİLİZ”
Bugün 5 bin askerin yemin merasiminin tamamlandığını ve aileleriyle buluştuklarını duyuran Vali Güvençer, “Şu anda hastanede yatanlar değil ama geçmiş günler içinde hastaneye müracaat edip tedavi olan çocuklardan aileleri huzurunda yemin merasimine katılanlar oldu” dedi.
Sosyal medyada bilgi kirliliği yaratıldığını belirten Güvençer, “Karşı karşıya kaldığımız bu enfeksiyon ölümcül değil. Basit bir antibiyotik tedavisiyle çözülebilir. Maalesef bir çocuğumuzu kaybettik. Ancak bu çocuğun vefat sebebinin bu enfeksiyondan olduğuna dair bir bilgi, bulgu yok. Daha önceden mevcut herhangi bir rahatsızlığın bu enfeksiyonla tetiklenmesi söz konusu olabilir. Çocuğumuzun vefatını bu enfeksiyona bağlamak yanlış ve tedirgin edici olur. Bundan sonra muhtemel ya da birden fazla ölüm tehdidi ile karşı karşıya değiliz” dedi.
Olayı gıda zehirlenmesi olarak tanımlamadıklarını söyleyen Güvençer, “Sebep gıda olabilir mi? ‘Evet’ ihtimallerden biri. Su ihtimali de söz konusu. Ancak yine tıbbi açıdan baktığımızda ilk laboratuar tetkiklerinde, eğer su ve gıdayı yan yana koyup kıyaslama yapacak olursak suyun bu hastalığa sebep olma ihtimali çok zayıf. Ama gıda zehirlenmesi demek ya da yenilenlerden kaynaklı bir enfeksiyon salgını demek için henüz erken” diye konuştu.
TEDAVİ GÖREN ASKERLERE ZİYARET
Şehzadeler Kaymakamı İsmail Çorumluoğlu ve Şehzadeler Belediye Başkanı Ömer Faruk Çelik, enfeksiyon sonucu hastaneye kaldırılan askerleri ziyaret ederek durumları hakkında bilgi aldı. Hastanenin farklı servislerde tedavi gören askerleri tek tek ziyaret eden Kaymakam Çorumluoğlu ve Başkan Çelik, askerlere geçmiş olsun dileklerini iletti. Yapılan ziyarette tedavi gören askerlerin durumlarının iyi gittiği bilgisini alan Kaymakam Çorumluoğlu, hastane yetkilileri ile kısa bir toplantı yaptı.
DHA
Manisa Valisi Hakan Güvençer, 1’inci Piyade Eğitim Tugay Komutanlığı’ndaki gıda zehirlenmesi olayıyla ilgili açıklama yaptı. Olaydan etkilenen asker sayısının 1046 olduğunu, 211 askerin hastanelerde tedavi gördüğünü açıklayan Güvençer, 2 askerin yoğun bakımda olduğunu ayrıca 194 askerin bugün taburcu edileceğini bildirdi. Güvençer, açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“Sağlık Bakanlığı 15.00’ten itibaren Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkanlığımızdan uzman bir ekibi ilimize gönderdi. Bugün Halk Sağlığı Kurumu Başkanı da Manisa’da. Sebep olabilecek tüm kaynaklara ilişkin örnekler alındı. Birden fazla laboratuara gönderildi. Ön bilgi, bulgular alındı. Bizim ön değerlendirmelerimiz var. Ancak sebebe ilişkin kesin açıklamayı, netleşecek sonuçlara bağlı. Şu anda yaşanan hadisenin tam anlamıyla, bakteriyle bağırsak enfeksiyonu salgını olduğunu söyleyebiliyoruz. Halk sağlığı uzmanları bu bakterinin ve yarattığı rahatsızlığın mahiyeti gereği, ikinci 48 saat içinde, hatta önümüzdeki 5-6 gün içinde bu bakteri ile muhatap olan kişilerin bağışıklık sistemlerinin vereceği tepkilere bağlı olarak yeni küçük vakaların yaşanabileceğini söylüyorlar. Ama ikinci 48’inci saatin başlarında artık stabilite sağlandı.
“ÖLÜM TEHDİDİ İLE KARŞI KARŞIYA DEĞİLİZ”
Bugün 5 bin askerin yemin merasiminin tamamlandığını ve aileleriyle buluştuklarını duyuran Vali Güvençer, “Şu anda hastanede yatanlar değil ama geçmiş günler içinde hastaneye müracaat edip tedavi olan çocuklardan aileleri huzurunda yemin merasimine katılanlar oldu” dedi.
Sosyal medyada bilgi kirliliği yaratıldığını belirten Güvençer, “Karşı karşıya kaldığımız bu enfeksiyon ölümcül değil. Basit bir antibiyotik tedavisiyle çözülebilir. Maalesef bir çocuğumuzu kaybettik. Ancak bu çocuğun vefat sebebinin bu enfeksiyondan olduğuna dair bir bilgi, bulgu yok. Daha önceden mevcut herhangi bir rahatsızlığın bu enfeksiyonla tetiklenmesi söz konusu olabilir. Çocuğumuzun vefatını bu enfeksiyona bağlamak yanlış ve tedirgin edici olur. Bundan sonra muhtemel ya da birden fazla ölüm tehdidi ile karşı karşıya değiliz” dedi.
Olayı gıda zehirlenmesi olarak tanımlamadıklarını söyleyen Güvençer, “Sebep gıda olabilir mi? ‘Evet’ ihtimallerden biri. Su ihtimali de söz konusu. Ancak yine tıbbi açıdan baktığımızda ilk laboratuar tetkiklerinde, eğer su ve gıdayı yan yana koyup kıyaslama yapacak olursak suyun bu hastalığa sebep olma ihtimali çok zayıf. Ama gıda zehirlenmesi demek ya da yenilenlerden kaynaklı bir enfeksiyon salgını demek için henüz erken” diye konuştu.
TEDAVİ GÖREN ASKERLERE ZİYARET
Şehzadeler Kaymakamı İsmail Çorumluoğlu ve Şehzadeler Belediye Başkanı Ömer Faruk Çelik, enfeksiyon sonucu hastaneye kaldırılan askerleri ziyaret ederek durumları hakkında bilgi aldı. Hastanenin farklı servislerde tedavi gören askerleri tek tek ziyaret eden Kaymakam Çorumluoğlu ve Başkan Çelik, askerlere geçmiş olsun dileklerini iletti. Yapılan ziyarette tedavi gören askerlerin durumlarının iyi gittiği bilgisini alan Kaymakam Çorumluoğlu, hastane yetkilileri ile kısa bir toplantı yaptı.
DHA
Ankara yakınlarında yolcu otobüsü devrildi: 8 ölü, 34 yaralı
Kastamonu'dan Ankara'ya giden yolcu otobüsünün Kalecik ilçesinde devrilmesi sonucu meydana gelen trafik kazasında 8 kişi hayatını kaybetti, 11'i ağır 34 kişi yaralandı. Kazaya otobüs şoförünün uyumasının neden olduğu belirtildi.
Kaza, sabah saat 06:00 sıralarında Kalecik ilçesi Çankırı-Çandır yol ayrımında meydana geldi. Kastamonu’dan Ankara’ya giden Sedat Gürer idaresindeki 06 FR 0311 plakalı yolcu otobüsü, sürücüsünün uyuması sonrası kontrolden çıkarak yolun sağ tarafında bulunan ağaçlara çarparak şarampole devrildi. Feci kazada 8 kişi olay yerinde hayatını kaybetti, 11'i ağır 34 kişi ise yaralandı.
Kaza sonrası bölgeye çok sayıda ambulans, polis ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Kaza yerine giden ekipler ilk olarak yaralı kişileri otobüs içerisinden çıkarttı. Ardından yaralılar ambulanslarla çevredeki hastanelere kaldırıldı. Feci kaza sonrası jandarma ve savcı tarafından inceleme yapıldı. Yapılan inceleme sonrası cenazeler olay yerinden alınarak cenaze araçları ile kaldırıldı. İçerisinde 42 kişinin bulunduğu otobüste jandarma ekipleri tarafından inceleme sürüyor.
VALİLİK AÇIKLADI: SÜRÜCÜ UYUMUŞ
Ankara Valiliği’nin kazaya ilişkin yaptığı yazılı açıklama şöyle:
"27.05.2017 Cumartesi günü saat 06.00 sularında, Kastamonu-Ankara seferini yapan bir yolcu otobüsü, Çankırı-Çandır yol ayrımında, sürücüsünün uyuması sonucu kaza yapmıştır. İlk tespitlere göre 8 vatandaşımız olay yerinde hayatını kaybetmiş, 11'i ağır yaralı olmak üzere 32 vatandaşımız yaralanmıştır. Yaralılar, hastanelere nakledilerek tedavi altına alınmıştır. Kaza ile ilgili olarak soruşturma başlatılmıştır. Kazada hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allahtan rahmet, yaralı vatandaşlarımıza da acil şifalar dileriz. Kamuoyuna saygıyla duyurulur."
KİMLİKLERİ BELLİ OLDU
İlk belirlemelere göre kazada hayatını kaybeden 4 kişinin İlknur Bideci (26), İlhan Özdemir (42), Ali Yıldız (19) ve Gamze Duru (25) olduğu, ölen diğer yolcuların kimlik tespitine çalışıldığı bildirildi. (hürriyet.com.tr)
Kaza, sabah saat 06:00 sıralarında Kalecik ilçesi Çankırı-Çandır yol ayrımında meydana geldi. Kastamonu’dan Ankara’ya giden Sedat Gürer idaresindeki 06 FR 0311 plakalı yolcu otobüsü, sürücüsünün uyuması sonrası kontrolden çıkarak yolun sağ tarafında bulunan ağaçlara çarparak şarampole devrildi. Feci kazada 8 kişi olay yerinde hayatını kaybetti, 11'i ağır 34 kişi ise yaralandı.
Kaza sonrası bölgeye çok sayıda ambulans, polis ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Kaza yerine giden ekipler ilk olarak yaralı kişileri otobüs içerisinden çıkarttı. Ardından yaralılar ambulanslarla çevredeki hastanelere kaldırıldı. Feci kaza sonrası jandarma ve savcı tarafından inceleme yapıldı. Yapılan inceleme sonrası cenazeler olay yerinden alınarak cenaze araçları ile kaldırıldı. İçerisinde 42 kişinin bulunduğu otobüste jandarma ekipleri tarafından inceleme sürüyor.
VALİLİK AÇIKLADI: SÜRÜCÜ UYUMUŞ
Ankara Valiliği’nin kazaya ilişkin yaptığı yazılı açıklama şöyle:
"27.05.2017 Cumartesi günü saat 06.00 sularında, Kastamonu-Ankara seferini yapan bir yolcu otobüsü, Çankırı-Çandır yol ayrımında, sürücüsünün uyuması sonucu kaza yapmıştır. İlk tespitlere göre 8 vatandaşımız olay yerinde hayatını kaybetmiş, 11'i ağır yaralı olmak üzere 32 vatandaşımız yaralanmıştır. Yaralılar, hastanelere nakledilerek tedavi altına alınmıştır. Kaza ile ilgili olarak soruşturma başlatılmıştır. Kazada hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allahtan rahmet, yaralı vatandaşlarımıza da acil şifalar dileriz. Kamuoyuna saygıyla duyurulur."
KİMLİKLERİ BELLİ OLDU
İlk belirlemelere göre kazada hayatını kaybeden 4 kişinin İlknur Bideci (26), İlhan Özdemir (42), Ali Yıldız (19) ve Gamze Duru (25) olduğu, ölen diğer yolcuların kimlik tespitine çalışıldığı bildirildi. (hürriyet.com.tr)
26 Mayıs 2017 Cuma
SMA hastaları için bakanlık devreye girdi!
SMA hastaları için Sağlık Bakanlığı devreye girdi. SGK'nın SMA ilaçlarını karşılaması için yazı yazıldı.
Bakanlık, SGK'nın SMA hastalarının ilaçlarını karşılaması için yazı gönderdi.
Sağlık Bakanlığı’nın SGK’ya ilettiği yazı şöyle:
“08/05/2017 tarihli 23642684-010.99- E.903 sayılı yazımız ile, bilimsel kanıtlar çerçevesinde, oluşturulan kullanım kriterlerine uyan SMA Tip 1 vakalarında, Nusinersen etkin maddeli Spinraza isimli ilacın kullanımının uygun olacağının değerlendirildiğini belirten görüşümüz kurumunuza iletilmişti.
22/05/2017 tarihi itibarı ile Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK) Başkanlığına Spinraza isimli ilaç için, 253 hasta adına yurt dışı ilaç kullanım başvurusu ulaşmıştır (253 hastanın 132'si SMA Tip 1 tanılıdır). Bu başvurular; ilgili yazıda belirtilen 05/04/2017 tarihli toplantıda belirlenen yurt dışı ilaç kullanım kriterleri doğrultusunda TİTCK bünyesindeki bilimsel komisyon tarafından değerlendirilmiştir. Bu değerlendirme sonucunda, ülkemizde ruhsatı ve ruhsat başvurusu bulunmayan ilgili ilacın 31 hastada (Erken erişim programı kapsamına alınan 10 hasta dışında) yükleme dozu olan ilk 4 dozunun kullanımına onay verilmiştir. Onay yazıları başvuruyu yapan hekimlere ve ilacın temininin sağlanması amacıyla Türk Eczacıları Birliği'ne (TEB) iletilmiştir.
132 SMA Tip 1 tanılı hastamız, İnsani Amaçlı İlaca Erken Erişim Programı kriterlerine göre değerlendirildiğinde ise, bu hastaların 114'ünün bu kriterleri karşıladığı görülmüştür (31 yurt dışı ilaç kullanım onayı alan hastamız dahil).
İlgili yazı kapsamındaki kriterlere uyan hastalarımız ile birlikte İnsani Amaçlı İlaca Erken Erişim Programı kriterlerine uygun SMA Tip 1 tanılı hastalarımız için de ilgili ilacın geri ödeme kapsamına alınması çalışmalarının yapılmasının uygun olacağı kanaatine varılmıştır.”
Bakanlık, SGK'nın SMA hastalarının ilaçlarını karşılaması için yazı gönderdi.
Sağlık Bakanlığı’nın SGK’ya ilettiği yazı şöyle:
“08/05/2017 tarihli 23642684-010.99- E.903 sayılı yazımız ile, bilimsel kanıtlar çerçevesinde, oluşturulan kullanım kriterlerine uyan SMA Tip 1 vakalarında, Nusinersen etkin maddeli Spinraza isimli ilacın kullanımının uygun olacağının değerlendirildiğini belirten görüşümüz kurumunuza iletilmişti.
22/05/2017 tarihi itibarı ile Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK) Başkanlığına Spinraza isimli ilaç için, 253 hasta adına yurt dışı ilaç kullanım başvurusu ulaşmıştır (253 hastanın 132'si SMA Tip 1 tanılıdır). Bu başvurular; ilgili yazıda belirtilen 05/04/2017 tarihli toplantıda belirlenen yurt dışı ilaç kullanım kriterleri doğrultusunda TİTCK bünyesindeki bilimsel komisyon tarafından değerlendirilmiştir. Bu değerlendirme sonucunda, ülkemizde ruhsatı ve ruhsat başvurusu bulunmayan ilgili ilacın 31 hastada (Erken erişim programı kapsamına alınan 10 hasta dışında) yükleme dozu olan ilk 4 dozunun kullanımına onay verilmiştir. Onay yazıları başvuruyu yapan hekimlere ve ilacın temininin sağlanması amacıyla Türk Eczacıları Birliği'ne (TEB) iletilmiştir.
132 SMA Tip 1 tanılı hastamız, İnsani Amaçlı İlaca Erken Erişim Programı kriterlerine göre değerlendirildiğinde ise, bu hastaların 114'ünün bu kriterleri karşıladığı görülmüştür (31 yurt dışı ilaç kullanım onayı alan hastamız dahil).
İlgili yazı kapsamındaki kriterlere uyan hastalarımız ile birlikte İnsani Amaçlı İlaca Erken Erişim Programı kriterlerine uygun SMA Tip 1 tanılı hastalarımız için de ilgili ilacın geri ödeme kapsamına alınması çalışmalarının yapılmasının uygun olacağı kanaatine varılmıştır.”
Mardin'de 1400 yıllık galeri ilk defa ziyaretçilere açıldı
Mardin merkeze bağlı Dara Antik Kenti’nde arkeolojik kazı çalışmaları sonucu bulunan 1400 yıllık galeri mezarlık, yapılan çalışmalardan sonra ilk defa ziyaretçilere açıldı.
Mardin'e 30 kilometre uzaklıkta bulunan Dara Mahallesi'nde yer alan ve tarihte Yukarı Mezopotamya’nın en önemli yerleşim yerlerinden biri olan Dara Antik Kenti’nde, 7 yıl önce ortaya çıkarılan ve Roma döneminde, yeniden diriliş törenlerinin yapıldığı, binlerce kişinin bir arada olduğu 1400 yıllık galeri mezarlık ilk defa ziyarete açıldı.
YENİDEN DİRİLİŞ AYİNLERİ YAPILIYORDU
Dara'da yapılan kazılarda, Nekropol alanının uzun dönemler kullanıma tabi tutulduğu, çeşitli dönemlerde farklı kültür ve inançlara ait gömüler yapıldığı anlaşılmış ve 2010 yılında galeri mezarda yapılan kazılar sırasında, mezarın alt katında yüzlerce insana ait mezar açığa çıkarılmıştı.
Bu mezarların kutsal kitaplarda ruhlara nefes verilmesi ve yeniden dirilişin canlandırıldığı, "Ezekiel-Ölüleri Dirilten Peygamber" ile ilişkilendirildiği ve bu insanların yeniden dirileceklerine inandıkları gün için bu mezarda toplandıkları tespit edilmişti.
Milattan sonra 6’ncı yüzyılda oluşturulan bu alanın Hristiyanlık inancındaki, yeniden diriliş ayinleri için Romalılarca inşa edildiği, toplu bir mezarlık alanı olduğu ve dünyada başka örneğinin olmadığı anlaşıldığından, buluntuların insitü olarak korunmasına karar verilmişti.
85 BİN LİRA HARCANDI
Dicle Kalkınma Ajansı (DİKA) doğrudan 85 bin lira denekle restorasyonu yapılan Galeri Mezarı, rahat ve uygun koşullarda ziyaret edebilmesi için; girişi cam cephe ile kapatılarak, ziyaretçiler için yürüyüş platformu oluşturuldu. Galeri mezar, avlusunda yürütülen kazı çalışmaları ve alt katında yapılan restorasyon çalışmaları tamamlanarak ziyarete açıldı.
Galeri mezar hakkında bilgi veren Kültür ve Turizm İl Müdürü Alaaddin Aydın, şunları söyledi:
"Burası 6 ve 7'inci yüzyıllarda kullanılmış bir mezarlık alanı. Yeniden dirileceklerine inanan insanların kemikleri var. Yapılan kazı çalışmasıyla çok sayıda insanın kemikleri ortaya çıkarıldı. Kutsal kitaplarda bahsedilen Ezekiel Peygamber’in ruhlara nefes vermesi ve yeniden diriliş mucizesinin kapı girişinde işlendiği galeri mezar, 573 yılında Sasaniler tarafından savaşta öldürülenlere itafen, Doğu Romalılar tarafından 591 yılında yaptırılmıştır. 2010 yılında Mardin Müze Müdürlüğü tarafından yapılan arkeolojik kazı çalışmalarında yapının alt katında yüzlerce insana ait kemik ile birlikte kandiller ve su kapları açığa çıkartılmıştır. Kandilleri ruhun cennete geçişinde rol aldığına inanıldığı için her mezarlık için bir kandil bulundurulmuş."
HEM ÇEVRE DÜZENLEMESİ HEM RESTORASYONU YAPILDI
Dara Antik Kenti'ni, MS 507 yılında Romalılar'ın, "askeri garnizon şehri" olarak kurulduğunu hatırlatan Aydın, 2010 yılından bu yana şehrin mezarlık alanında çalışmalar yürüttüklerini, burada yeniden diriliş törenlerinin yapıldığı antik Roma Mezarlığı'nın hem restorasyonunu, hem de çevre düzenlemesini yaptıklarını anlattı.
KAZDIKÇA TARİH FIŞKIRIYOR
Kesintisiz yaklaşık 1400 yıldır mezarlık olarak kullanılan alanın turizm için çok önemli bir değer taşıdığını ifade eden Aydın, yapılan düzenlemelerle antik kentin turizme daha da entegre olduğunu aktardı. Roma Dönemi'ne yolculuk yapmak isteyenlerin şehirde tur atmaları ile birçok ayini görebileceğini kaydeden Aydın, "Dara kazıldıkça daha da zenginleşiyor, kazıldıkça tarih fışkırıyor ve özüne dönüyor. Herkesi buraya ziyarete bekliyoruz" diye konuştu.
MEZARLIKTA 3 BİN KİŞİYE AİT İNSAN KEMİĞİ BULUNDU
Mezarda bulunan 3 binin üzerinde kişiye ait olan insan kemiklerinin yeniden dirilecekleri gün için bu mezarda toplandıklarının tahmin ettiklerini dile getiren Aydın, şöyle konşutu:
"Büyük galeri mezarın kireçtaşı anakayanın oyulmasıyla üç kattan oluştuğu görülmektedir. Katlar işlevsel olarak birbirinden ayrılmıştır. Üst kat, ritüel sahnelerinin sergilendiği alan, orta kat, dört kenarında bulunan tonozlu mezarlarda çoklu gömülerin yapıldığı alan, alt kat ise toplu gömüler için kullanılmıştır. "
"Büyük galeriye giriş, üzerinde kabartmalar bulunan görkemli bir kapıyla sağlanıyor. Kabartmanın üzerinde ölülerin yeniden diriltilmesi sahnesi işlenmiştir. Kabartmanın sol tarafında kanatlı bir figür bulunmaktadır. Kanatlı figürün sol alt köşesinde insan kafataslarından oluşan ve ölüleri simgeleyen bir kemik yığını yer almaktadır."
"Kanatlı insan tasvirinin üzerinde kanatlı melek tasviri ve bu melek tasvirlerinin hemen sağ köşesinde ise aşağıya doğru bulutların arasından uzanan ve Tanrı’nın elini simgelediği düşünülen bir kabartma yer almaktadır. Kapının sağ tarafında, hayat ağacının yanında yer alan Hz. Meryem ve kucağında Hz. İsa olduğu düşünülen tasvirler yer almaktadır. Bu tasvirlerin üzerinde ise kiliseyi simgeleyen çatı rölyefi bulunmaktadır."
Dara Mahalle Muhtarı İbrahim Bilgiç, bölgeye huzur ve güvenin gelmesiyle Dara'ya da ziyaretçi artışının olduğunu belirterek, herkesi antik kenti gezmeye davet etti.
Açılıştan sonra Dara Antik Kenti'nde zindan olarak tabir edilen mekanda Türkçe ve Kürtçe bir müzik dinletisi düzenlendi.
Mardin'e 30 kilometre uzaklıkta bulunan Dara Mahallesi'nde yer alan ve tarihte Yukarı Mezopotamya’nın en önemli yerleşim yerlerinden biri olan Dara Antik Kenti’nde, 7 yıl önce ortaya çıkarılan ve Roma döneminde, yeniden diriliş törenlerinin yapıldığı, binlerce kişinin bir arada olduğu 1400 yıllık galeri mezarlık ilk defa ziyarete açıldı.
YENİDEN DİRİLİŞ AYİNLERİ YAPILIYORDU
Dara'da yapılan kazılarda, Nekropol alanının uzun dönemler kullanıma tabi tutulduğu, çeşitli dönemlerde farklı kültür ve inançlara ait gömüler yapıldığı anlaşılmış ve 2010 yılında galeri mezarda yapılan kazılar sırasında, mezarın alt katında yüzlerce insana ait mezar açığa çıkarılmıştı.
Bu mezarların kutsal kitaplarda ruhlara nefes verilmesi ve yeniden dirilişin canlandırıldığı, "Ezekiel-Ölüleri Dirilten Peygamber" ile ilişkilendirildiği ve bu insanların yeniden dirileceklerine inandıkları gün için bu mezarda toplandıkları tespit edilmişti.
Milattan sonra 6’ncı yüzyılda oluşturulan bu alanın Hristiyanlık inancındaki, yeniden diriliş ayinleri için Romalılarca inşa edildiği, toplu bir mezarlık alanı olduğu ve dünyada başka örneğinin olmadığı anlaşıldığından, buluntuların insitü olarak korunmasına karar verilmişti.
85 BİN LİRA HARCANDI
Dicle Kalkınma Ajansı (DİKA) doğrudan 85 bin lira denekle restorasyonu yapılan Galeri Mezarı, rahat ve uygun koşullarda ziyaret edebilmesi için; girişi cam cephe ile kapatılarak, ziyaretçiler için yürüyüş platformu oluşturuldu. Galeri mezar, avlusunda yürütülen kazı çalışmaları ve alt katında yapılan restorasyon çalışmaları tamamlanarak ziyarete açıldı.
Galeri mezar hakkında bilgi veren Kültür ve Turizm İl Müdürü Alaaddin Aydın, şunları söyledi:
"Burası 6 ve 7'inci yüzyıllarda kullanılmış bir mezarlık alanı. Yeniden dirileceklerine inanan insanların kemikleri var. Yapılan kazı çalışmasıyla çok sayıda insanın kemikleri ortaya çıkarıldı. Kutsal kitaplarda bahsedilen Ezekiel Peygamber’in ruhlara nefes vermesi ve yeniden diriliş mucizesinin kapı girişinde işlendiği galeri mezar, 573 yılında Sasaniler tarafından savaşta öldürülenlere itafen, Doğu Romalılar tarafından 591 yılında yaptırılmıştır. 2010 yılında Mardin Müze Müdürlüğü tarafından yapılan arkeolojik kazı çalışmalarında yapının alt katında yüzlerce insana ait kemik ile birlikte kandiller ve su kapları açığa çıkartılmıştır. Kandilleri ruhun cennete geçişinde rol aldığına inanıldığı için her mezarlık için bir kandil bulundurulmuş."
HEM ÇEVRE DÜZENLEMESİ HEM RESTORASYONU YAPILDI
Dara Antik Kenti'ni, MS 507 yılında Romalılar'ın, "askeri garnizon şehri" olarak kurulduğunu hatırlatan Aydın, 2010 yılından bu yana şehrin mezarlık alanında çalışmalar yürüttüklerini, burada yeniden diriliş törenlerinin yapıldığı antik Roma Mezarlığı'nın hem restorasyonunu, hem de çevre düzenlemesini yaptıklarını anlattı.
KAZDIKÇA TARİH FIŞKIRIYOR
Kesintisiz yaklaşık 1400 yıldır mezarlık olarak kullanılan alanın turizm için çok önemli bir değer taşıdığını ifade eden Aydın, yapılan düzenlemelerle antik kentin turizme daha da entegre olduğunu aktardı. Roma Dönemi'ne yolculuk yapmak isteyenlerin şehirde tur atmaları ile birçok ayini görebileceğini kaydeden Aydın, "Dara kazıldıkça daha da zenginleşiyor, kazıldıkça tarih fışkırıyor ve özüne dönüyor. Herkesi buraya ziyarete bekliyoruz" diye konuştu.
MEZARLIKTA 3 BİN KİŞİYE AİT İNSAN KEMİĞİ BULUNDU
Mezarda bulunan 3 binin üzerinde kişiye ait olan insan kemiklerinin yeniden dirilecekleri gün için bu mezarda toplandıklarının tahmin ettiklerini dile getiren Aydın, şöyle konşutu:
"Büyük galeri mezarın kireçtaşı anakayanın oyulmasıyla üç kattan oluştuğu görülmektedir. Katlar işlevsel olarak birbirinden ayrılmıştır. Üst kat, ritüel sahnelerinin sergilendiği alan, orta kat, dört kenarında bulunan tonozlu mezarlarda çoklu gömülerin yapıldığı alan, alt kat ise toplu gömüler için kullanılmıştır. "
"Büyük galeriye giriş, üzerinde kabartmalar bulunan görkemli bir kapıyla sağlanıyor. Kabartmanın üzerinde ölülerin yeniden diriltilmesi sahnesi işlenmiştir. Kabartmanın sol tarafında kanatlı bir figür bulunmaktadır. Kanatlı figürün sol alt köşesinde insan kafataslarından oluşan ve ölüleri simgeleyen bir kemik yığını yer almaktadır."
"Kanatlı insan tasvirinin üzerinde kanatlı melek tasviri ve bu melek tasvirlerinin hemen sağ köşesinde ise aşağıya doğru bulutların arasından uzanan ve Tanrı’nın elini simgelediği düşünülen bir kabartma yer almaktadır. Kapının sağ tarafında, hayat ağacının yanında yer alan Hz. Meryem ve kucağında Hz. İsa olduğu düşünülen tasvirler yer almaktadır. Bu tasvirlerin üzerinde ise kiliseyi simgeleyen çatı rölyefi bulunmaktadır."
Dara Mahalle Muhtarı İbrahim Bilgiç, bölgeye huzur ve güvenin gelmesiyle Dara'ya da ziyaretçi artışının olduğunu belirterek, herkesi antik kenti gezmeye davet etti.
Açılıştan sonra Dara Antik Kenti'nde zindan olarak tabir edilen mekanda Türkçe ve Kürtçe bir müzik dinletisi düzenlendi.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)