Fransa etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Fransa etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

14 Kasım 2015 Cumartesi

Fransa Cumhurbaşkanı Hollande: Saldırıları IŞİD düzenledi

Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, dünyayı sarsan Paris saldırılarının sorumlusunun terör örgütü IŞİD olduğunu açıkladı.

Hollande açıklamasında, kentin farklı noktalarında gerçekleştirilen silahlı ve bombalı saldırılarda 127 kişinin öldüğünü belirtti. CNN International, saldırılarda en az 153 kişinin yaşamını yitirdiğini öne sürmüştü.

Paris saldırılarının plan ve organizasyonunun ülke dışında yapıldığını söyleyen Hollande, eyleme Fransa içinden yardım edildiğini belirtti.

Hollande ayrıca, Fransa'da katliam nedeniyle üç günlük ulusal yas ilan edildiğini söyledi.

Fransa Cumhrubaşkanı saldırıları "savaş nedeni" olarak tanımladı.

İŞBİRLİĞİ VURGUSU

Avusturya'nın başkenti Viyana'da Suriye görüşmeleri öncesi Paris saldırıları ile ilgili basına açıklama yapan Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius ise terörle mücadelede uluslararası işbirliğinin hiç olmadığı kadar gerekli olduğunu söyledi.

Fabius, "Buraya Cumhurbaşkanı adına geldim. Terörle mücadelede uluslararası işbirliği yapmak hiç olmadığı kadar gerekli. Viyana'daki görüşmelerde de IŞİD'le uluslararası mücadelede somut olarak nelere önem verilebileceği üzerine görüşmeler gerçekleştirilecektir" dedi. cnntürk.com.tr

Metalciler katliamdan kurtuldu mu?

Fransa'yı kana bulayan saldırılarda en çok ölüm Amerikalı Eagles of Death Metal (Death Metal Kartalları) topluluğunun konseri öncesinde yaşandı. Grup üyelerinin Bataclan konser salonundaki katliam sonrası akıbetleri bilinmiyordu. Grubun davulcusu Julian Dorio'nun eşi Washington Post gazetesine yaptığı açıklamada, grup üyelerinin kaçmayı başardığını söyledi.

Paris’e 11 Eylül terörünü yansıtan 13 Kasım saldırılarında en çok kurban, Amerikalı müzik grubu Eagles of Death Metal’in sahneye çıkacağı Bataclan konser salonunda yaşandı. Konsere bir saat kalan içeri giren saldırganlar otomatik silahlarla müzikseverleri taradı.

Salonun uzak bölümlerinde önce bu sesler şovun parçası sanıldı ama etraf kan gölüne dönünce gerçek anlaşıldı. Bir grup müzikseveri rehin alan saldırganlardan bir kısmı kendisini havaya uçurunca ölü sayısı arttı, ardından polis eylemi sonlandırdı.

ÖLDÜKLERİ YÖNÜNDE İDDİALAR VARDI

Birkaç saat boyunca Eagles of Death Metal üyelerinden haber gelmedi. Hepsinin öldürüldüğü iddiaları sosyal medyada dolaştı.
TSİ 02.00 sularında grubun Facebook sayfasından şu mesaj paylaşıldı: “Üyelerimizin ve ekip arkadaşlarımızın nerede olduğunu ve güvende olup olmadıklarını hala tespit etmeye çalışıyoruz. Düşüncelerimiz bu trajik olaydan etkilenenlerle beraber.”

Bir süre sonra grubun davulcusu Julian Dorio’nun eşi Washington Post gazetesine konuştu ve “Grup üyeleri güvende. Sahnedeki herkes kaçmayı başardı” dedi.  Sözcü

10 maddede Fransa’nın 11 Eylül’ü

Fransa'nın başkenti Paris, eş zamanlı gerçekleştirilen silahlı ve bombalı saldırılarla kana bulandı. En az 120 kişi hayatını kaybetti. CNN International, can kaybını 153 olarak duyurdu. Dünyayı şoke eden eylem, hem 11 Eylül 2001'den bu yana bir Batı başkentini vuran en kanlı, hem de İkinci Dünya Savaşı'ndan beri Fransa'da gerçekleşen en ölümcül saldırı olarak tarihe geçti. Fransa, ABD ve Türkiye’nin IŞİD’e karşı askeri operasyonları artırmaya hazırlandığı yönünde haberlerin yayınlandığı, G-20 zirvesi arifesinde gerçekleşen son yılların bu en büyük terör eylemi tüm dünyada kınandı. İşte şu ana dek uluslararası medyaya yansıyan bilgilere göre 10 maddede Fransa’nın 11 Eylül’ü:

NE BİLİYORUZ?

1) Silahlı saldırılar şehir merkezinde gerçekleşti. Fransa-Almanya maçının oynandığı, şehrin banliyölerindeki Stade de France yakınlarında da patlamalar oldu. Maçın ardından polis taraftarlardan statta kalmalarını istedi ve bir süre sonra güvenli kapılardan tahliye yapıldı.

2) Maskeli saldırganlar Paris’in 10. ve 11. bölgelerinde (arrondissement) bir dizi restoranın önünde oturanların üstüne ateş açtı.

3) Paris’in Bataclan konser salonunda açılan ateşin ardından 100’den fazla müziksever rehin alındı. Polis salona baskın düzenleyip rehineleri kurtardı. Tüm saldırılarda en çok ölüm Bataclan’da gerçekleşti.

4) Fransız başsavcılığına göre 7’si üstündeki bombaları patlatan toplam 8 saldırgan öldü, ancak polisin hala saldırganların işbirlikçilerinin peşinde olduğu belirtiliyor. Kaçan en az bir saldırgan olduğu söyleniyor. Saldırganların Kalaşnikof tipi silahlar kullanıldığı sanılıyor.

5) Fransa sınır kapılarında tekrar pasaport kontrolüne başladı, OHAL ilan etti. Cumhurbaşkanı François Hollande Türkiye’de yarın başlayacak G-20 zirvesi için gerçekleştireceği ziyareti iptal etti.

NEYİ BİLMİYORUZ?

6) IŞİD sempatizanı bazı hesaplar sosyal medyada saldırıya destek verse de, son yılların en kanlı terör eylemini üstlenen henüz olmadı.

7) Reuters’a konuşan ABD kaynakları, saldırıların koordineli olduğuna inandıklarını söyledi. Ancak saldırılar arasındaki ilişki henüz netleşmedi ve bilgiler yetersiz.

8) Saldırıların Türkiye’de düzenlenecek G-20’nin gündemini ve liderlerin katılımını nasıl etkileyeceği henüz belli değil.

9) Türkiye, ABD ve Fransa’nın da yer aldığı IŞİD karşıtı koalisyon, Suriye’de askeri operasyonları artırmaya hazırlanıyordu. Bu ülkelerin başsağlığı ve kınama açıklamaları dışında saldırılara nasıl tepki göstereceği bekleniyor.

10) Tam olarak kaç kişinin öldüğü hala belirsiz. Onlarca ağır yaralı var.
Saldırıların gerçekleştiği yerler
hürriyet.com.tr

Paris’te kanlı gece!

Fransa'nın başkenti Paris'te yaşanan silahlı ve bombalı saldırıların ardından şehir kana bulandı. 153 kişinin öldüğü Paris'te ordu sokağa indi.

Fransa’nın başkenti Paris, eş zamanlı gerçekleştirilen silahlı ve bombalı saldırılarla kana bulandı. Dünyayı şoke eden ve Fransa’da sınırların kapatılıp, olağan üstü hal ilan edilerek ordunun şehre inmesine yol açan terör saldırılarında 153 kişi hayatını kaybetti. AFP, yaralı 200 kişiden 80′inin durumunun ciddi olduğunu bildirdi. Başlatılan soruşturmalara yakın bir kaynak yaptığı açıklamada terörist saldırıyı düzenleyen sekiz militanın öldüğünü söyledi.

YEDİ NOKTAYA EŞ ZAMANLI SALDIRI

Yedi noktaya düzenlenen saldırılardan en kanlısı, Paris’teki bir rock konseri sırasında gerçekleşti. Yaklaşık 1500 kişinin olduğu Bataclan konser salonuna saldıran silahlı kişiler; önce el bombaları attı, ardından da içeri girerek yüzlerce kişiyi rehin aldı. Üzerlerinde patlayıcı düzenekler olan saldırganlar, rehin aldıkları kişilerden birçoğunu öldürürken; onlarca kişi de terörle mücadele ekiplerinin düzenlediği operasyonla kurtarıldı. Yetkililer, ABD’li grup Eagles of Death Metal’in (Death Metal Kartalları) verdiği konser sırasında gerçekleşen saldırıda en az 100 kişinin yaşamını yitirdiğini açıkladı.

TEK TEK İNFAZ ETTİLER

Alınan bilgilere göre dört saldırgan en az 87 genci vurarak öldürdü. Ardından terörle mücadele ekipleri operasyon düzenleyerek binaya girdi, saldırganlar da üzerlerindeki patlayıcıları infilak ettirdi ve can kaybı 100′ü buldu. Bataclan konser salonu, Ocak ayında terör saldırısına uğrayan karikatür dergisi Charlie Hebdo’nun eski ofisine sadece 200 metre uzaklıkta bulunuyor.

PARİS BELEDİYE BAŞKAN YARDIMCISI: EN AZ 118 ÖLÜ

Paris Belediye Başkan Yardımcısı ise yaptığı açıklamada Bataclan Konser Salonu’nda en az 118 kişinin öldürüldüğünü belirtti. Öte yandan Republik Meydanı’nda ağır silahlı kişilerin etrafa ateş açtığı ifade edilirken Europe 1 radyosuna göre Paris’te bulunan Les Halles Alışveriş Merkezi’nde güvenlik güçleri ile saldırganlar arasında çatışma çıktı.

‘SOKAĞA ÇIKMAYIN’ UYARISI

Fransız polisi saldırıların ardından güvenlik önlemlerine ilişkin uyarılarda bulundu. Polis tüm Fransa halkına gerekli olmadıkça sokağa çıkılmaması için uyarıda bulundu.

“KAPI AÇIK”

Öte yandan Parisliler, sosyal medyada açtıkları “KapıAçık” hashtag’iyle kentte panik halindeki turistleri evlerine davet ediyorlar.

“TEKBİR SESLERİYLE SALDIRDILAR”

Paris’te birçok farklı noktada bombalı saldırı gerçekleşti. Saldırılardan birinin metro istasyonunda olduğu belirtilirken silah sesleri ve patlamaların ardından maçı izleyen Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, özel ekiplerce stattan uzaklaştırıldı. Öte yandan görgü tanıkları, saldırganların “Allah-u ekber” sesleriyle bombaları patlattıklarını öne sürdü.

STADA GİRMEYE ÇALIŞMIŞLAR!

Stat etrafındaki saldırı esnasında başka bölgelerde 4 patlama yaşanırken saldırganların maç oynanırken stada girmeye çalıştıkları, ancak başarısız olunca bombaları stat kapısında patlattıkları ortaya çıktı. Öte yandan sabah saatlerinde Almanya Milli Takımı’nın kaldığı otele bomba ihbarı yapılmıştı. (cnntürk.com.tr)

1 Ekim 2015 Perşembe

Yere izmarit atana 68 euro ceza

Fransa'nın başkenti Paris'te yere izmarit atanlar bundan böyle 68 euro ceza ödeyecek.


Paris Büyükşehir Belediyesi tarafından alınan "yere izmarit atma yasağı" bugün yürürlüğe girdi.

Yasak belediyenin görevlendirdiği 96 müfettiş tarafından denetlenecek. Bu müfettişler Paris sınırları içinde yere izmarit atarken gördükleri kişilere 68 euro (yaklaşık 230 Türk Lirası) ceza kesecek.

Ceza zamanında ödenmediği takdirde 180 euroya (yaklaşık 610 Türk Lirası) çıkacak. Paris Büyükşehir Belediyesi yasak uygulamasının yürülüğe girmesinden önce, izmaritlerin yere atılmasına mazeret bulunmasın diye kentin değişik yerlerine çöp kutuları yerleştirdi.

Benzer bir izmarit yasağı Kanada'nın Montreal kentinde de yürürlükte bulunuyor. Bu kentte sokağa izmarit atanlara 115 euro (yaklaşık 390 Türk Lirası) ceza kesiliyor. (ntvmsnc.com.tr)

13 Eylül 2015 Pazar

Kalp cerrahı Alpler'den atlarken hayatını kaybetti

Doktor Mehmet Susam, Fransa Alp Dağları'nda wingsuit olarak adlandırılan paraşüt atlayışı sırasında geçirdiği kaza sonucu hayatını kaybetti. Kalp cerrahı olan Mehmet Susam, 20 yıldır paraşüt atlayışları gerçekleştiriyordu.

Adrenalin tutkunu 41 yaşındaki doktor Mehmet Susam'ın hafta sonu atlayış yapmak üzere Fransa'ya gittiği ve kazanın bu sabah meydana geldiği öğrenildi. Fransız Alp'lerinin zirvesinden atlayan Susam'ın serbest düşüş sonrasında sola dönerek kayalara çarptığı bildirildi. Bölgeye arama-kurtarma ve sağlık ekipleri yönlendirilirken Mehmet Susam'ın çarpmayla birlikte hayatını kaybettiği ortaya çıktı.

Olayla ilgili olarak Fransız havacılık yetkilileri soruşturma başlattı.

KASKINDAKİ GÖRÜNTÜLER SAVCILIK EL KOYDU

Kaskında kamera taşıyan Mehmet Susam'ın çektiği görüntülere savcılık tarafından el konuldu. Son 4 yıldır wingsuit olarak adlandırılan zirveden atlayıp üzerindeki özel kıyafet ile ortalama 2-3 dakika havada süzülen Susam, daha sonra paraşütünü açarak iniyordu.

Susam, Kokpit Havacılık Programına verdiği röportajda wingsuit atlayışını söyle anlatmıştı:

"Son dört yıldır yaptığım wingsuit ve mesleğim paralel şeyler. İkisinde de adrenalin yüksek miktarda. İkisinin de yanında stres ve yüksek başarı-mutluluk bir arada. İkisinde de yüksek konsantrasyon gerekiyor. Konsantrasyondaki ufacık bir kayıp ikisinde de ölümle sonuçlanıyor"

CENAZESİ GETİRİLECEK

Mehmet Susam'ın cenazesinin otopsi işlemlerinin tamamlanmasının ardından önümüzdeki günlerde Türkiye'ye getirilmesi bekleniyor. ntvmsnc

3 yaşındaki çocuğunu çamaşır makinesine attı

Fransa’da yaramazlık yaptığı gerekçesiyle üç yaşındaki oğullarını çamaşır makinesinde öldüren babaya 30, kayıtsız kalan anneye 12 yıl ceza verildi.

Söz konusu cinayet 2011 yılının kasım ayında başkent Paris’in doğusundaki Germigny-l’Eveque’de yaşandı. Acil servisi arayan Christophe Champenois (36) oğlunun küvette boğulduğunu öne sürerek yardım istedi. Ancak çocuğun beş yaşındaki ablası, “Babam okulda yaramazlık yapıyor diye Bastien’i çamaşır makinesine attı” dedi. Soruşturma sırasında küçük çocuğun sürekli babasından kötü muamele gördüğü anlaşıldı.

Çığlıklarına aldırmadılar

Sorgulamada 29 yaşındaki anne Charlene Cotte, oğlunun çığlıklarını duyduğunda kızıyla yap-boz oynadıklarını, eşinin de internette gezindiğini söyledi. Yargıç babayı 30 yıl, anneyi de cinayet ve şiddete destek olma suçlamasıyla 12 yıl hapis cezasına çarptırdı. (hürriyet.com.tr)

28 Temmuz 2015 Salı

Fransız parkında bikini dayağı

Fransa'nın Reims kentinde bir parkta bikinisiyle güneşlenen bir kadın, onu ‘ahlaksızlıkla’ suçlayan bir grup kadının saldırısına uğrayınca, ortalık karıştı.


Fransa’nın kuzeyindeki Reims kentindeki Léo Lagrange Parkı’nda bikiniyle güneşlenen 21 yaşındaki bir kadın, onu “ahlaksızca vücudunu göstermekle” suçlayan bir grup kadından dayak yedi.

Kurbanın yediği dayak sonucu hafif yaralandığını duyuran Fransız polisi, henüz saldırganların kimliklerini açıklamadı. Ancak sosyal medya üzerinden olaya büyük tepki gösteren yüzlerce kişi, dayakçı kadınların Müslüman olduğunu düşündüklerini dile getirince, Fransa’da ortam gerildi. Reims Belediye Başkanı Arnaud Robinet, “Tüm verileri elde etmeden bir sonuca varmamalıyız. Yine de insanların neden bu saldırının dini nedenlerle gerçekleştiğini düşündüğünü de anlayabiliyorum. Doğruysa, bu çok ciddi bir konu” dedi.



SALDIRGANLAR YAKALANDI

Yetkililer, yaşları 16 ila 24 arasında değişen beş saldırganın kısa sürede yakalandığını ve 18 yaşından büyük üç saldırganın eylül ayında hâkim karşısına çıkacağını duyurdu. Yaşları 16 ve 17 olan diğer iki saldırganın ise yeniden sorguya alınacağı ancak henüz resmi bir suçlama ile karşı karşıya olmadıkları açıklandı.

Olayın ardından bir sosyal medya kampanyası başlatan ırkçılık karşıtı SOS Racisme örgütü de Fransız kadınlarını olayın yaşandığı parkta bikini giymeye davet etti. Kötü hava koşulları bu protesto gösterisine katılımın çok düşük kalmasına neden olsa da, sosyal medyada “#jeportemonmaillotauparcleo (Mayomu parkta giyiyorum)” hashtag’iyle başlatılan kampanyayla, Fransız kadınlar kamuya açık yerlerde bikiniyle çektirdikleri fotoğrafları paylaşmaya başladı.

26 Mart 2015 Perşembe

Düşen uçakla ilgili flaş gelişme

Fransa'da 150 kişinin ölümüyle sonuçlanan Germanwings faciasına, uçağı kasten düşüren ikinci pilotun neden olduğu belirtildi. Soruşturmayla ilgili basın toplantısı düzenleyen Marsilya Savcısı Brice Robin, Andreas Lubitz isimli ikinci pilotun, uçağı "kasten alçalttığını" söyledi.

Kara kutuya ilişkin incelemelerde korkunç detaylar ortaya çıktı. Buna göre pilotlardan biri uçak irtifa kaybetmeden önce dışarı çıktı. Geri döndüğünde kokpit kapısı açılmadı. Pilot, kapıyı kırmaya çalıştı ama başaramadı.

Kokpitte tek başına kalan pilotun intihar etmiş olabileceği ihtimali de belirtiliyor.

Marsilya Başsavcısı Brice Robin, Fransa'nın güneyinde düşen Germanwings havayolu şirketinin Airbus A320 tipi uçağını düşüş anında kullanmakta olan pilotun uçağı bilinçli olarak alçalttığını açıkladı.


'Pilotun uçağı parçalamak istediğinin görüldüğünü' belirten Marsilya savcısının açıklamasına göre, kaptan pilot uçağı otomatik pilota aldıktan sonra "yetki senin" diyerek kokpitten ayrıldı. Fransız savcı, Alman vatandaşı olduğu belirtilen Lubitz'in, kaptan pilot yokken bir düğmeye basarak uçağı düşüşe geçirdiğini söyledi. Savcı, uçak yere çarpmadan önce yolcuların çığlık attığının kayıtlarda yer aldığını da açıkladı.

HAYATTAYDI, NEFES ALIYORDU

Marsilya savcısı Brice Robin’in öğle saatlerinde Marsilya’dan yaptığı açıklamada şu ifadeler yer aldı:

"Kokpitteki  sesleri kayıt eden karakutudan kazadan 30 dakika öncesi ile ilgili kayıtları dinledik. Pilotun koltuğunu geri çekip kalbinden ayrıldığı ve kokpitin kapısının kapandığı duyuluyor. Pilot kokpiti terk ettiğinde uçak otomatik pilota bağlı. Pilot Kokpiti terk ettikten sonra yardımcı pilot uçağın kontrolünü alıyor ve alçalma prosedürünü  başlatıyor. Pilot tekrar kabine dönmek için yardımcı pilotu uyarıyor. Pilotun Kokpit dışından yaptığı bütün çağrılar  yardımcı pilot tarafından cevapsız bırakılıyor. Yardımcı pilotun derin bir nefes aldığı duyuluyor, bu da bize uçak yerle temas ettiğinde yardımcı pilotun hayatta olduğunu ve şuurunun yerinde olduğunu ispatlıyor. Marsilya hava kontrolü uçaktan ‘acil yardım’ sinyalini vermesini istiyor, kontrol bu çağrısını bir çok kez yöneliyor. Kontrol Merkezi civarda bulunan uçaklardan bu mesajı Germanwings uçağına ulaştırmaları için devreye girmelerini  istiyor. Yardımcı pilot bu çağrıların hiç birine cevap vermiyor. İsminin Andreas Lubitz olduğu söylenen yardımcı pilotun bir ‘terörist’ olduğuna dair hiç bir kanıt bulunamadı, dolayısıyla ‘terörist bir saldırı’ tezi mümkün değil."

PİLOTUN KİMLİĞİ AÇIKLANDI
Bu arada dünyayı şoke eden yardımcı pilotun kimliği açıklandı. Alman vatanşaı olan 28 yaşındaki Andreas Lubitz...





"SON ANA KADAR NEFES ALDI"

Olaydan önceki son 30 dakikaya ait kokpit kayıtlarına ulaşabildiklerini ifade eden Robin, kayıtların ilk 20 dakikasındaki konuşmaların normal konuşmalar olduğunu söyledi. Kayıtların 20. dakikasından sonra pilotlardan birinin kokpiti terk ettiğinin anlaşıldığını ifade eden Robin, daha sonra uçağı kullanmaya devam eden pilotun "uçağı bilinçli olarak alçalttığını" bildirdi. Robin, uçağı kullanan pilotun çarpmanın son anına kadar nefes almaya devam ettiğini de kaydetti.

Pilotun psikolojik bir rahatsızlık sebebeiyle böyle bir şeyi yapmış olabileceği ihtimali üzerinde duruluyor. Uzmanlar zaman zaman pilotların bu gibi psikolojik rahatsızlıklar yaşadığını, kişisel sorunlar sebebiyle havada intihar etme ihtimallerinin her zaman olduğunu belirtiyor. Bu tür sorunlara karşı da 6 ayda bir pilotlar bazı psikolojik testlerden geçiriliyor.  Söz konusu yardımcı pilotun ise bilinen bir psikolojik sorunu olmadığı sıkı bir eğitim almış, genç bir pilot olduğu, 600 saatlik bir uçuş deneyimi olduğu belirtiyor. Bu sebeple yardımcı pilotun uçağı neden kasten düşürmüş olabileceği aydınlatılmaya çalışıyor.

Şu an için bir çok belirsizlik olsa da kesinleşen bilgi pilotun kokpitin dışımda kaldığı ve yardımcı pilot içerideyken kapıyı tekmelese bile açılmadığı yönünde...

PİLOT KOKPİTİN DIŞINDA KALDI

Kokpitte yapılan konuşmaları kaydeden kara kutudaki ses kayıtlarına göre, uçağın pilotlarından biri uçak irtifa kaybetmeye başlamadan önce, yolcuların da bulunduğu kabin tarafına geçti. Bir süre sonra geri dönerek kokpit kapısını tıklayan pilot, içerideki pilottan yanıt alamadı.

Kara kutu ses kayıtlarına göre, pilot daha sonra kapıyı yumruklamaya, tekmelemeye başladı, hatta kırmaya çalıştı ancak başarılı olamadı ve içerideki pilottan yine hiçbir tepki gelmedi.

Kazanın araştırılmasında görevli üst düzey bir askeri yetkiliye dayandırılan ve Amerikan medyasına yansıyan haberlere göre, 144 yolcu ve 6 mürettebatın ölümü ile sonuçlanan kazada çarpıcı bir gelişme ortaya çıktı. Uçak irtifa kaybetmeye başlamadan önce kokpitten ayrılan pilotlardan biri, geri döndüğünde içeriden kilitli olan kokpite giremedi.


Kazanın araştırılmasında görevli, adı açıklanmayan üst düzey bir Amerikalı askeri yetkilinin ses kayıtlarını dinledikten sonra verdiği bilgilere göre, kokpit kapısına geri dönen pilot, önce kapıyı tıklamaya başladı. İçerideki kapının açılmaması ve içerideki pilottan bir ses yada tepki gelmemesi üzerine, kapıdaki pilot kapıyı yumruklamaya, tekmelemeye başladı ve kırmaya çalıştı.

(milliyet.com.tr)

24 Mart 2015 Salı

Fransa'da uçak faciası! 150 ölü.. Türkler de var..

Barcelona-Düsseldorf seferini yapan Airbus A320 tipi bir yolcu uçağı, Fransız Alpleri'nin güneyinde düştü. Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, 144 yolcu ve altı mürettebat taşıyan uçakta kurtulan olmadığını söyledi. İspanya Başbakanı Mariano Rajoy, "Düşen uçakta çok sayıda İspanyol, Alman ve Türk var" dedi. Fransa İçişleri Bakanlığı, uçağın karakutularından birine ulaşıldığını açıkladı.

Lufthansa'ya bağlı Germanwings havayolu şirketine ait uçakta 150 kişi olduğu açıklandı.


Kaza yerinden geçilen ilk karelerden biri...
İspanya'nın Barcelona kentinden Almanya'nın Düsseldorf şehrine giden 4U 9525 sefer sayılı uçak, Nice kentinin kuzeyindeki Barcelonnette kasabasına 100 kilometre uzaklıkta düştü.



Gilbert Sauvan isimli yerel meclis üyesi, Les Echos gazetesine yaptığı açıklamada, "Uçak parçalara ayrılmış. En büyük enkaz parçası, bir otomobil büyüklüğünde" dedi. Yetkililer bölgeye ulaşımın sadece helikopterle sağlanabildiğini, yürüyerek ise en az 3 saatlik mesafe bulunduğunu açıklamıştı.



Kazanın yaşandığı yerin yakınlarında çalışan Rejane isimli görgü tanığı, BBC'ye yaptığı açıklamada, duyduğu gürültüyü "Küçük bir deprem gibiydi" sözleriyle tanımladı.

NEDENİ BELLİ DEĞİL
Köln-Bonn Havalimanı'nda basın toplantısı düzeleyen Germanwings CEO'su Thomas Winkelmann, "Düşmeden önce sekiz dakika boyunca iritfa kaybetti. Uçağın hangi sebeple alçaldığını bilmiyoruz. Uçağın düşme nedenini bir an önce bulmaya çalışacağız. Yolcular arasında iki bebek vardı. Uçağın son kontrolleri Lufthansa tarafından dün yapıldı. Uçağın kaptanı 10 yıllık tecrübesi olan bir kaptandı. Airbus uçağıyla 6 bin saatlik  tecrübesi olan bir pilottu. Uçak 1991'den beri kullanılıyordu" dedi.

"İSİMLERİ AÇIKLAYAMIYORUZ"
Winkelmann, "Acil durum sinyaliyle ilgili yeni bir bilgi veremiyoruz. Bir sinyal verildiğini doğrulamıyoruz. Uçaktaki yolcuların listesi önümüzde. Ancak gizlilik sebebiyle açıklamıyoruz. Önce ailelerine bildireceğiz" dedi.

Germanwings CEO'su, "Normal uçuşlarımıza devam edeceğiz. Uçağa binerken isim veriyorsunuz ancak yolcularla ilgili detayları biz de bilmiyoruz. İspanya Schengen ülkesi olduğu için pasaport kontrolü yapılmıyor. Yolcularla ilgili yalnızca genel bilgilere sahibiz" diye konuştu.

HOLLANDE "MUHTEMELEN" DEDİ AMA...
Paris'te İspanya Kralı 6'ncı Felipe ile basın toplantısı düzenleyen Hollande, uçaktaki yolcular arasında "Almanlar, İspanyollar ve muhtemelen Türkler var" dedi.
Anadolu Ajansı'nın haberine göre, İspanya Kralı ise Hollande'dan daha net bir ifade kullanarak, uçakta Türklerin olduğunu belirtti. CİHAN'a göre, Kral Felipe, "Türk yetkililere de taziyelerimi iletiyorum" derken; CNN International, İspanya Başbakanı Mariano Rajoy'un, "Düşen uçakta çok sayıda İspanyol, Alman ve Türk var" dediğini bildirdi.

DHA'nın haberine göre, Katalan televizyonu '24 Saat', Almanya kaynaklara dayanarak uçakta 39 Türk soyadlı kişinin bulunduğu bilgisine ulaştığını iddia etti.

BİR TÜRK'ÜN KİMLİĞİ BELLİ OLDU
İHA'nın haberine göre, kazada hayatını kaybedenler arasında yer alan Türk yolculardan birinin kimliği belli oldu. Yolculardan 36 yaşındaki Gülizar Çelik isimli Türk vatandaşının İstanbullu ve evli olduğu bilgisine ulaşıldı.
67 Alman yolcu taşıyan uçaktaki 45 kişinin İspanyol soyadına sahip olduğu açıklanmıştı.

DHA, Alman basınının "uçakta Gelsenkirchen kenti yakınlarındaki bir liseden 16 öğrenci ve iki de öğretmenin bulunduğunu" yönündeki haberlerini aktardı.



Fransız iTele televizyonuna konuşan bir havacılık yetkilisi, kazanın meydana geldiği dakikalarda hava şartlarının normal olduğunu söyledi.

Facianın ardından yaptığı ilk açıklamada, uçakta muhtemelen çok sayıda Alman yolcu olduğunu belirten Hollande, "Kaza, erişimin zor olduğu bir alanda oldu" dedi. "Bu, topraklarımızda yaşanmış bir trajedidir" diyen Hollande, kazaya ilişkin Almanya Başbakanı Angela Merkel'le telefon görüşmesi yaparak üzüntüsünü dile getirdi.

81 uçağıyla 86 noktaya uçan Germanwings'in, sahip olduğu filonun yaş ortalamasının 9.2 olduğu bildirildi. Düşen uçağın ise 24 yıllık olduğu açıklandı.

İngiliz medyasında yer alan haberlere göre; Germanwings hava yolu şirketi daha önce ölümcül bir kazaya karışmadı.

MERKEL PROGRAMINI İPTAL ETTİ
Almanya Başbakanı Angela Merkel'in Sözcüsü Steffen Seibert, Şansölye'nin kaza dolayısıyla "şoke olduğunu" söyledi. Seibert, Merkel'in Fransa Cumhurbaşkanı Hollande ve İspanya Başbakanı Rajoy'la telefonda görüştüğünü ve tüm programlarını iptal ettiğini duyurdu.
Merkel, Berlin'de düzenlediği basın toplantısında, "Hem kaza yerinde hem de havaalanlarında kriz merkezleri oluşturuldu. Ulaştırma ve dışişleri bakanlarımız bölgeye gidiyor. Kaza yerini bizzat görmek için yarın da ben gideceğim. Hepimiz yastayız" diye konuştu.



Airbus'tan yapılan açıklamada, “Uçak 46 bin 700 uçuşta yaklaşık olarak 58 bin 300 saat uçuş gerçekleştirmiştir. Uçak CFM 56-5A1 motorları ile güçlendirilmiştir. Şu anda elimizde başka kesin bilgi bulunmamaktadır” denildi.

(hürriyet.com.tr)

Fransa'da yolcu uçağı düştü

Barcelona-Düsseldorf seferini yapan Airbus A320 tipi bir yolcu uçağı, Fransız Alpleri'nin güneyinde düştü. Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, 148 kişi taşıyan uçakta kurtulan olmadığının tahmin edildiğini söyledi.

Lufthansa'ya bağlı Germanwings havayolu şirketine ait uçakta 142 yolcu ve altı mürettebat olduğu açıklandı.

Almanya'nın Düsseldorf kentinden İspanya'nın Barcelona şehrine giden 4U 9525 sefer sayılı uçağın, Nice kentinin kuzeyindeki Barcelonnette kasabasına 100 kilometre uzaklıkta düştüğü belirtildi.

Yetkililer bölgeye ulaşımın yalnız helikopterle sağlanabildiğini, yürüyerek ise en az 3 saatlik mesafe bulunduğunu açıkladı.

TÜRKİYE'DEN AÇIKLAMA
Düşen uçağa ilişkin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç, "Uçakta Türk var mı bilgimiz yok. Arkadaşlarımız araştırıyor. Olumlu ya da olumsuz bir şey şu anda söyleyemiyorum. Umarım yoktur" dedi.

Kaza, Barcelonnette kasabası yakınlarında meydana geldi.
Fransız iTele televizyonuna konuşan bir havacılık yetkilisi, kazanın meydana geldiği dakikalarda hava şartlarının normal olduğunu söyledi.

İLK AÇIKLAMALAR OLUMSUZ
Fransa Cumhurbaşkanı Hollande, kazadan sağ kurtulan olmadığının düşünüldüğünü söyledi. Uçakta muhtemelen çok sayıda Alman yolcu olduğunu belirten Hollande, "Kaza, erişimin zor olduğu bir alanda oldu" dedi.

"Bu, topraklarımızda yaşanmış bir trajedir" diyen Hollande, kazaya ilişkin Almanya Başbakanı Angela Merkel'le telefon görüşmesi yapacağını belirtti.


Grafik: Anadolu Ajansı
Fransa Başbakanı Manuel Valls ise, "Tabii ki kazanın sebebini bilmiyoruz. Açıkçası kazanın koşullarına bakıldığında, 142 ila 150 arasında yolcunun ölmüş olmasından korkuyoruz" dedi.


6 bin 800 feet'te (2 bin 72 metre) irtibatın kesildiği uçağın düştüğü nokta
Fransa Ulaştırma Bakanı Thierry Mariani uçağın TSİ 11.47'de acil durum sinyali gönderdiğini açıkladı.

DHA'nın haberine göre, bölgede uçuş yapan iki helikopter uçağın enkazını tespit etti. Fransa İçişleri Bakanı Bernard Cazeneuve, kurtarma ekiplerinin bölgeye doğru yola çıktığını söyledi.

ŞİRKETTEN İLK AÇIKLAMA
Düşen uçakla ilgili TSİ ile 15.00'da basın toplantısı düzenleyeceği duyurulan Germanwings'ten yapılan açıklamada, "Basında yer alan kaza haberleri konusunda henüz herhangi bir bilgiyi teyit edemiyoruz. Konuyla ilgili kesin bilgiler elimize ulaştıkça sizinle paylaşıyor olacağız" denildi.

81 uçağıyla 86 noktaya uçan Germanwings'in, sahip olduğu filonun yaş ortalamasının 9.2 olduğu bildirildi. Düşen uçağın ise 24 yıllık olduğu açıklandı.

İngiliz medyasında yer alan haberlere göre; Germanwings hava yolu şirketi daha önce ölümcül bir kazaya karışmadı. (hürriyet.com.tr)

22 Mart 2015 Pazar

Derin dondurucuda 5 bebek cesedi!

Fransa’nın Bordeaux kentinin 50 km. güneyinde yaklaşık 700 nüfuslu Louchats köyünde yaşayan Fransız çiftin evinde soğutucuda 5 bebek cesedi bulundu. 13 ile 15 yaşlarında iki kız çocuğu olan anne (35), beş bebeğini öldürmekle suçlanıyor.


Geçtiğimiz Cuma günü 40 yaşındaki baba eşiyle birlikte yaşadığı müstakil evde soğutucu içinde torbaya konulmuş bebek cesedi görünce durumu polise ihbar etti. Polisin evde yaptığı aramada derin dondurucuda saklanmış 4 bebek cesedi daha ortaya çıktı. İfadesi alınan baba bebek cesetlerinden haberi olmadığını söyledi. Baba durumu öğrenince fenalık geçirdi. Hastaneye kaldırılan iki kız çocuk annesinin ise soruşturması halen devam ediyor.

Louchats köyünde yaşayan halk sakinleri durumu öğrenince adeta şok oldular. Köylüler “Aileyi hepimiz tanıyoruz, burada zaten herkes birbirini tanır. Böyle korkunç bir cinayet işleneceğine ihtimal veremiyoruz” diye konuştular. Narin yapılı anneyi hiç hamile olarak görmediklerini anlatan köy halkı, talihsiz bebeklerin akıbetini öğrenmeye çalışıyor. Büyük ihtimalle bebekleri kendi evinde doğuran annenin bebeklerin doğum esnasında ölüp, ölmediği araştırılıyor.

Levent GÜNDÜZ-FRANSA/DHA

15 Ocak 2015 Perşembe

Papa'dan şok Fransa yorumu! "Anneme küfreden..."

Charlie Hebdo katliamının ardından Papa Francis'den de bir yorum geldi. Papa "Düşünceyi ifade etmenin de sınırları vardır" dedi, şöyle örneklendirdi: Eğer arkadaşım Gasparri anneme küfrederse bir yumruk yemeyi bekleyebilir. Bu çok normaldir. İnsanların inançlarıyla dalga geçemezsiniz.

Milliyet'in haberine göre; Filipinler'e yapacağı ziyaret için uçakta gazetecilere açıklama yapan Papa Francis Charlie Hebdo katliamıyla ilgili konuştu. Düşünceyi ifade etmenin bazı sınırları vardır. Özellikle bir insanın inancına hakaret edilmesi ya da alay edilmesi durumunda” diyen Papa, düşünceyi ifade özgürlüğünü temel bir insan hakkı olduğunu ancak herkesin düşüncesini ifade ederken kamu yararını gözetmesi gerektiğini söyledi.

Daily News’da yer alan habere göre Papa duruma ilişkin ziyaretlerinde kendisine eşlik eden Alberto Gasparri üzerinden bir örnek verdi ve “Eğer iyi arkadaşım Dr. Gasparri anneme küfrederse bir yumruk yemeyi bekleyebilir. Bu çok normaldir. Kimseyi provoke edemezsiniz. Kimsenin inançlarına hakaret edemezsiniz. Kimsenin inançlarını dalga konusu yapamazsınız.” dedi.

14 Ocak 2015 Çarşamba

Schengen'le ilgili şok teklif

PARİS’te hiciv dergisi Charlie Hebdo’ya yapılan saldırının ardından küresel bir boyut kazanan “Je suis Charlie” protestosu Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu’nda da kendine yer bulurken kontrolsüz seyahat olanağı sağlayan Schengen sistemine yönelik tartışmalar iyiden iyiye kızışıyor.

Basına konuşan Fransa’daki aşırı sağcı Ulusal Cephe’nin lideri aynı zamanda da AP üyesi Marine Le Pen, “Fransa’nın sınırlarının kontrolünü ele almasının zamanı geldi. Silah tüccarlarına ve teröristlere yardımcı olan Schengen’i askıya almalıyız” dedi. Serbest dolaşımı “çılgın” bir fikir olarak değerlendiren ve Schengen’in ardında yatanın “ideolojik körlük” olduğunu savunan Le Pen, “Ülkemize giren ve çıkana karar vermekte özgür olmalıyız” diye konuştu.

Değişikliğe gerek yok

Le Pen’in bu açıklamaları yaptığı sırada AP Genel Kurulu’nda ülkesinin AB Dönem Başkanlığı’nın sona ermesi nedeniyle konuşma yapan İtalya Başbakanı Matteo Renzi ise “Düşmanlarımız bizi öldürmek değil, yaşam biçimimizi değiştirmek istiyor. Evet, düşman var, inkâr edilemez. Ama bu din değil; ideoloji, fanatizm” ifadelerini kullanıp Schengen’de değişikliğe ihtiyaç olmadığını belirterek, “Duvarları yükseltmek Avrupalılık olamaz” dedi. AP’deki ikinci büyük grup olan Sosyalistler Grubu’nun lideri Gianni Pittella ise Schengen’i askıya alma önerisinin “delice” olduğunu söyledi.
Neler değişebilir
Schengen konusunda kısa vadede atılabilecek en hızlı adımı dış sınırlardaki kontrollerin yasal düzenlemeler çerçevesinde AB vatandaşlarına da gerektiği gibi uygulanacak şekilde artırılması oluşturuyor. Schengen konusu başta olmak üzere terörle mücadele konusunda AB çapında kararların 12 Şubat’ta Brüksel’de yapılacak zirveden çıkması bekleniyor. Ulusal çapta ise şimdiden farklı öneriler söz konusu. Fransa’da cezaevindeki radikal İslamcı tutukluların izole edilmesi, İngiltere’de internette radikal faaliyetlere kısıtlama getirilmesi, İtalya’da terörizm için süper savcı uygulaması ve radikallerin 24 saat izlenmesi, Almanya’da ise istihbarat birimleri arasında işbirliğinin artırılması tartışılıyor.

Cumhuriyet önünde olağanüstü güvenlik

Fransız mizah dergisi Charlie Hebdo'nun bugünkü sayısından bir bölümünün Cumhuriyet Gazetesi'nde yayınlanacağı haberleri üzerine, gazete binası önünde polis güvenlik önlemi aldı. Gece yarısı gazeteye çıkan sokaklar tedbir amaçlı polis tarafından trafiğe kapatıldı. Gazete önündeki yolu kullanmak isteyen çok sayıda vatandaş geri dönmek zorunda kaldı. Sabah saat 09:00 sıralarında güvenlik önlemleri azaltıldı, sokaklar trafiğe açıldı. Gece yarısı matbaa çıkışında da kamyonlar durduruldu ve gazeteye bakıldı. Yaklaşık 40 dakika süren kontrollerin sonunda kamyonların dağıtıma çıkmasına izin verildi.

Fransa'da 12 kişinin ölümüyle sonuçlanan saldırının ardından, ilk sayısını çıkartacak olan Fransız mizah dergisi Charlie Hebdo'nun bir bölümünün Cumhuriyet gazetesinde yayınlanacağı haberleri üzerine, Şişli'de bulunan Cumhuriyet gazetesi binası önünde polis güvenlik önlemi aldı.

CUMHURİYET'TE BUGÜN NE VAR? 
FRANSA’da 12 kişinin ölümüyle sonuçlanan saldırının ardından, Fransız mizah dergisi Charlie Hebdo yeni sayısıyla çıktı; raflarda yerini aldı. Cumhuriyet gazetesi de, dünya genelinde 16 dilde 3 milyon basılan 16 sayfalık Charlie Hebdo Dergisi’nden 4 sayfa yazı ve karikatür seçkisine yer verdi.
Gazetede yayımlanan bölümlerde, saldırıyı kınamak için sokaklara çıkanların resimlerinin üzerine konuşma baloncuğu açılarak "özgürlük" ve "demokrasi" yazıları yazıldı. Dergide Katoliklerin dini lideri Papa Francisco karikatürleri yer aldı. Bir karikatürde Nijerya’da Boko Haram örgütünün öldürdüğü 2 bin kişiden bahsedildi. Derginin yazarı Antonio Fischetti "Ölmediler İşte" başlıklı yazısında, silahlı saldırıda hayatını kaybeden arkadaşlarından bahsetti; onlara özlemini dile getirdi. Saldırıda hayatını kaybeden yazar ve çizerlerin karikatürlerine de yer verildiği görüldü.

Saat 24.00 sıralarında "akrep" diye tabir edilen zırhlı polis aracı gazete binası önünde beklemeye başladı. Saat 01.00'dan itibaren de gazeteye çıkan Şişli Büyükdere Caddesi'ni Abide-i Hürriyet Caddesi'ne bağlayan yol, Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sokağı ve İstiklal Sokak güvenlik şeridi ve demir bariyerlerle araç trafiğine kapatıldı. Sabah saatlerinde kapanan yolları kullanarak işe ve okula gitmek isteyen çok sayıda vatandaş geri dönmek zorunda kaldı. (Hürriyet)

13 Ocak 2015 Salı

Tokalaşmayan Müslüman yandı

17 kişinin öldüğü terör saldırılarının ardından başta Fransa olmak üzere Avrupa ülkeleri, 11 Eylül olayından sonra ABD’nin yaptığı gibi küresel güvenlik planını tartışıyor.
Artık Fransa da 'kulak' kesilecek 

Paris’teki AB bakanları toplantısından çıkan mesajlar, Schengen koşullarının sertleşeceğini gösterdi. Fransa'da ise bundan sonra kritik kurumların başına polis dikilecek, “dinleme” ve internet kontrolü yasasında değişikliğe gidilecek. Dinlemelerin kapsamı genişletilecek. Dünden itibaren Fransa’daki 700 Yahudi okuluna 5 bin polis takviyesi yapıldı.

Tokalaşmayan Müslüman yandı

İspanya'da 'Cihatçılara karşı şok plan' başlığı altında hazırlanan bir tasarıda, komşu, öğretmen ve hatta doktorlar çevresinde gördüğü, eğitim verdiği veya muayene ettiği "radikal dinci"leri en yakın yetkiliye ihbar edebilecek. Plan ilk olarak Müslüman ağırlıklı semtlerde uygulanacak. Bölgenin öğretmenlerine ve doktorlarına özel yetkiler verilecek. Bu kişiler elini tokalaşmaya vermeyen, doktor muayanesinde soyunmak istemeyen Müslümanları fişleyebilecek.  (Akşam)

11 Ocak 2015 Pazar

O kadınla ilgili flaş gelişme! Türkiye'de...

Fransa’da 7 Ocak’ta Charlie Hebdo dergisinin basılarak 12 kişinin öldürülmesiyle başlayan olaylara yönelik iddialar Türkiye’ye kadar uzandı.

12 kişiyi öldüren Cherif ve Said Kouachi kardeşlerin Dammartin’de polise direndikleri sırada bir marketi basan Amedy Coulibaly’nin imam nikahlı eşi Hayat Boumeddiene’nin (26) 2 Ocak’ta Türkiye’ye Sabiha Gökçen Havaalanı’ndan yanında kimliği belirlenemeyen bir kişiyle birlikte giriş yaptığı ortaya çıktı. 2-3 Ocak tarihlerinde İstanbul’da bulunan Boumeddiene’nin 4 Ocak’ta Şanlıurfa’ya gittiği saptandı. Ancak Boumeddiene’nin bu tarihten sonra nereye gittiği bilinmiyor. Boumeddiene’nin yasadışı yollardan Suriye’ye geçtiği sanılıyor. Elindeki bilgileri Fransız makamları ile de paylaşan güvenlik birimlerinin konuyla ilgili çalışmaları sürüyor.

Dergi saldırısının ardından Amedy Coulibaly, bir kadın polisi öldürmüştü. Kouachi kardeşler Dammartin’de polise direnirken, şehrin öte tarafında bir Coulibaly bir marketi basmıştı. Polis saatler sonra iki bölgede de yaptığı operasyonla saldırganları öldürmüştü. Fransız yetkililer, önce Boumeddiene’nin, kadın polisi vurduğu sırada Coulibaly’nin yanında olduğunu düşünüyordu. Ancak Fransız haber ajansı AFP’ye açıklama yapan polis kaynakları, kadının saldırı sırasında Türkiye’de olduğunu ve daha sonra Suriye’ye geçtiğini bildirdi. Le Figaro gazetesine konuşan bir yetkili, kadının Madrid üzerinden Türkiye’ye girdiğini söyledi. Gazete, Türk istihbarat yetkililerine dayandırdığı bir iddiaya göre de, Boumeddiene’in 8 Ocak’ta Suriye sınırını geçtiğini belirtti. Kadının 9 Ocak tarihine aldığı dönüş biletini de kullanmadığına dikkat çekildi.

Koruyucu ailede büyüdü
Diğer teröristlerin öldürülmesinden sonra bir anda ülkenin en çok aranan suçlusu haline gelen Boumeddiene hakkındaki bilgiler de su yüzüne çıkmaya başladı. 26 yaşındaki Cezayir asıllı Boumeddiene’in, Coulibaly’yi tanımasıyla radikalleştiği tahmin ediliyor. Yedi çocuklu bir ailenin üyesi olarak dünyaya gelen Boumeddiene’in annesi o henüz altı yaşındayken hayatını kaybetti. Babasının kötü ekonomik durumu nedeniyle bir koruyucu aileye verilen Boumeddiene, 2009 yılında Amedy Coulibaly ile imam nikahı kıydı. Çift, Coulibaly’nin Mayıs 2014’te hapishaneden çıkmasından sonra tekrar beraber yaşamaya başladı. Paris’in güneyindeki yoksul bir semtte yaşayan çiftin silah ve ok kullanmak için Fransa’nın merkez bölgesinde bir ormana gidiyordu. Boumeddiene, kasiyer olarak çalıştığı işyerinden ‘çarşaf giyme ısrarı’ nedeniyle 2009’da atıldı.

500 kez aradı
Genç kadının partneri Coulibaly ile birlikte polis takibi altında olduğu ve daha önce sorguya çekildiği ortaya çıktı. İkili aynı yıl Kouachi kardeşlerle beraber cihatçı Djamel Beghal’i ziyaret ederken görüntülenmiş. Paris Başsavcısı François Molins, düzenlediği basın toplantısında, Hayat Boumeddiene’nin 2014’te Said Kouachi’nin sevgilisi Izzana Hamyd’i telefonla 500 kez aradığını belirterek, bu ikilinin yakın arkadaş olduğunun altını çizdi. (kaynak:milliyet.com.tr)




10 Ocak 2015 Cumartesi

Canlı bomba Diana'yı IŞİD göndermiş!

Sultanahmet'te bir polisin şehit olduğu saldırıyı düzenleyen Diana Ramazova'nın nişanlısının Kobani'de IŞİD için savaşırken ölmesi üzerine örgüt tarafında bu eyleme ikna edildiği ortaya çıktı.

Sultanahmet bombacısı Diana Ramazova'nın nişanlısının 1.5 ay önce Kobani'deki çatışmalarda hayatını kaybetti öğrenildi.

Akşam gazetesinden Devrim Tosunoğlu'nun haberine göre, Ramazova'nın bu dramını kullanan IŞİD'in onu bombalı eylem için ikna ettiği öne sürüldü. Terör polisi Ramazova'nın üzerinden çıkan telefonunda kayıtlı herkesi incelemeye aldı. Ramazova'nın bulunduğu binlerce saatlik kamera görüntüleri de deşifre edilerek kimlerle irtibatlı olduğu çözülmeye çalışılıyor. MİT tarafından da takip edilen soruşturmada Ramazova'nın son 6 ay içerisinde nişanlısıyla birlikte Suriye'ye Kilis üzerinden iki defa giriş çıkış yaptığı belirlenmişti. Ramazova'nın nişanlısının 1.5 ay önce Kobani'de öldürüldüğü, örgütün genç kadını bombacı olmaya ikna ettiği öğrenildi.

EYLEMLER ÖRTÜŞÜYOR

İstihbarat uzmanları, Paris ve İstanbul eylemlerindeki ana unsurun, Türkiye ve Fransa'nın, Suriye politikalarının örtüşmesi olabileceğini kaydetti.


9 Ocak 2015 Cuma

3 bin polis peşlerinde...

Paris’te hiciv dergisi Charlie Hebdo’ya düzenlenen 12 kişinin öldüğü saldırının ardından polis zanlıların peşinde.

Hürriyet'te yer alan habere göre; 18 yaşındaki bir genç teslim olurken, polis Cezayir asıllı Fransız vatandaşı kardeşler Cherif (32) ve Said Kouachi’nin (34) yakalanması için zamanla yarışıyor.

FRANSA’da polis önceki gün hiciv dergisi Charlie Hebdo’nun ofisini basarak 12 kişinin öldürdükleri sanılan Cezayir asıllı Fransız vatandaşı kardeşler Cherif (32) ve Said Kouachi’nin (34) yakalamak için ülke çapında geniş çaplı aramalara devam ediyor. AFP ajansına konuşan bir kaynak, Fransa’nın kuzeyindeki Aisne bölgesindeki Villers-Cotteret yakınlarındaki benzin istasyonu işletmecisinin dün sabah iki kardeşi teşhis ettiğini söyledi. Maskeli ve silahlı olduğu belirtilen şüphelilerin bıraktıkları araçta cihatçı sloganların yazılı olduğu bayraklar ve molotofkokteylleri bulunduğu belirtildi. Fransız basını ayrıca şüphelilerin soydukları işletmeden yiyecek ve benzin çaldığını öne sürdü. Saldırganların yakalanması için bölgeye polis takviyesi yapıldı. Terörle mücadele timleri de olası bir çatışma için alarma geçirildi. Kouachi kardeşler için “tehlikeli ve silahlı” uyarısı yapılıyor. Öğleden sonra iki firarinin Paris’in 80 km kuzeydoğusundaki Crepy-en Valois’te bir evde sıkıştırıldığı, bölgede devriye helikopterlerinin uçtuğuna dair haberler geldi. İçişleri Bakanı Manuel Valls, kardeşleri bulmak için yedi kişinin önceki gece gözaltına alındığını söylemişti.

Bir saldırı daha

Öte yandan dün sabah saatlerinde başkentte silahlı bir kişi, kentin güneyindeki Montrouge kasabasında bir kadın polise ateş açarak öldürdü. Montrouge Belediye Başkanı Pierre Brossollette, iki polisin bir trafik kazası sonrası gittikleri bölgede bir aracı durdurduklarını, araçtan çıkan şoförün de ateş açarak kaçtığını belirtti. Elysee Sarayı’ndaki güvenlik zirvesinden ayrılarak bölgeye giden Fransa İçişleri Bakanı Bernard Cazeneuve olayla dergiye yapılan saldırı arasında hemen bir bağlantı kurulmaması gerektiğini söyledi. Savcılık ise dün ilerleyen saatlerde olayın “terör saldırısı” olarak soruşturulduğunu açıkladı. ransa’nın doğusunda yer alan Villefranche-sur-Saone’da cami yakınındaki bir kebapçıya sabaha karşı bombalı saldırı düzenlendi. 

Hollande Sarkozy ile görüştü

Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, ülkeyi sarsan terör saldırılarının ardından önceki gün selefi, anamuhalefetteki Halk Hareketi Birliği (UMP) lideri Nicolas Sarkozy ile görüştü. Sarkozy, görüşmeden sonra yaptığı açıklamada, terörle mücadele konusunda Hollande ile görüşlerinin aynı yönde olduğunu söyleyerek “Terör tehdidi artarken teröre karşı alınacak önlemler de artırılmalı” dedi.

İki camiye saldırı düzenlendi

Charlie Hebdo dergisi sonrasında Fransa’da iki cami saldırıya uğradı. Ülkenin kuzeybatısındaki Le Mans’ta bir camiye silahla ateş açıldı ve eğitimlerde kullanılan el bombalarından atıldı. Fransa’nın güneyindeki Narbonne’da da önceki akşam namazı sonrasında bir caminin ibadet bölümüne ateş açıldı. Şans eseri saldırılarda ölen ya da yaralanan olmadı. Fransa’da genel anlamda olası saldırılara karşı güvenlik arttırıldı.

IŞİD'den Charlie Hebdo saldırganlarına övgü

Fransız polisinin yakalamak için geniş çaplı operasyon yürüttüğü Charlie Hebdo saldırganlarına IŞİD'den büyük övgü geldi.

Başta Fransa olmak üzere tüm dünyayı şoke eden saldırının üzerinden tam iki gün geçti.

Fransız polisi, Kouachi kardeşleri yakalamak için ülke tarihinde görülmemiş kapsamda operasyon başlattı. Özel kuvvetler ve termal kameraların da kullanıldığı operasyondan henüz bir sonuç alınamadı.

Radikal İslamcı örgütleri izleyen SITE Inteligence'dan yapılan açıklamada ise IŞİD'in saldırganlara övgüler yağdırdığı bildirildi.

SITE'a göre, IŞİD; Twitter ve bazı forumlarda yayımladığı günlük haber bülteninde şu ifadeleri kullandı:

"Bugünkü bültenimize Fransa ise başlıyoruz. Kahraman cihatçılar 12 gazeteciyi öldürdü ve Fransız dergisi Charlie Hebdo'da çalışan diğer 10 kişiyi de yaraladı" denildi.

Fransız mizah dergisi Charlie Hebdo'nun Paris'teki merkezine Çarşamba sabahı düzenlenen silahlı saldırıda; ikisi polis, 10'u dergi çalışanı 12 kişi öldürülmüştü.

EL ŞEBAB: DOĞRU DAVRANDILAR
Somali'deki El Şebab örgütü ise saldırıyla ilgili, "Milyonlarca Müslümanı mutlu ettiler. Yanlış yönlendirilen bazı insanlar ifade özgürlüğünin saldırıya uğradığını iddia etti ama konu beğil. Eylemciler doğru davrandı" açıklaması yaptı. Hürriyet