1 Ocak 2015 Perşembe

Havai fişek 3 can aldı

Danimarka’da havai fişeklerin yerde patlaması sonucu üç kişi hayatını kaybetti, iki kişi ağır yaralandı. Ülkede 137 yangın meydana geldi.



Milliyet'in haberine göre: İlk olay ülkenin Jylland yarım adasında Mariager şehrine bağlı Assens’de meydana geldi. Krizantem bomba adı verilen güçlü havai fişek 37 yaşındaki bir şahsın elinde patladı ve şahıs olay yerinde hayatını kaybetti.

İkinci olay, Hobro şehrine bağlı Skjellerup’da meydana geldi. 24 ve 25 yaşlarında iki kişi yine güçlü bir havai fişeğin yaklaşık 1 metre mesafede patlaması sonucu hayatlarını yitirdi. Aynı şehrinde 24 ve 28 yaşlarında iki kişi ise ellerinde patlayan fişek yüzünden ağır yaralandı. Yaralı iki kişi helikopterle Kopenhag Üniversitesi hastanesine kaldırıldı. Üç olayda da olay yerine bomba uzmanları gönderildi. Fişeklerden yaralanmalarının daha çok olayların Jylland yarım adasında meydana gelmesi dikkat çekti.

137 YANGIN MEYDANA GELDİ

Ülkenin kurtarma kuruluşu Falck ise, havai fişekler yüzünden 137 yangının meydana geldiğini çok sayıda gencin yaralandığını bildirdi. Falck sözcüsü Jeppe Ilkjær:“Yeni yıla girerken çok yoğun başladık. Ülke çapında 155 kez yangın alarm aldık ancak bunlardan sadece 137’si ciddi şekilde yangındı.

Ancak gecenin tamamına baktığımızda geçtiğimiz yıla oranla daha az yangın meydana geldi” dedi. Odense ve Svendorg hastaneleri 24 kişinin ellerinden ve gözlerinden yaralandığını, bazı gençlerin ellerinde patlayan fişekler yüzünden parmaklarını kaybettiğini bildirdi. Lolland Falster bölgesinde bir polis memurunun yüzüne aldığı tekme sonucu yaralandığı bildirildi. Emniyet Genel müdürlüğü yılbaşı akşamı içkili kişiler arasında çatışmaların çıktığını ancak önceki yıllara oranla daha sakin bir yılbaşı akşamı geçirildiğini bildirdi.

Dünya 2015'e böyle girdi

2015 birçok ülkede görkemli bir şekilde karşılanıyor. Tayland ve Çin yeni yıl 2015'e ışık ve havai fişek gösterileriyle 'merhaba' dedi.

2015'E İLK GİRENÜLKELER: KRİBATİ VE SAMOA
Pasifik'teki ada ülkeleri Kiribati ve Samoa, 2015'e ilk giren ülkeler oldu. Her sene olduğu gibi dünyada yılbaşı, ilk olarak Kribati ve Samoa'da kutlandı. Adalar, Türkiye saati ile (TSİ) 12.00'de 2015'e merhaba dedi. Kiribati ve Samoa'nın ardından Yeni Zelanda ve Fiji de TSİ 13.00'te yeni yıla girdi.

TAYLAND
Tayland’ın başkenti Bangkok’ta bir araya gelen binlerce Taylandlı yeni yılı kutladı.
  2014’ün son saatlerinde bir araya gelen Taylandlılar konserlerle coşarken yeni yılın ilk dakikaları muhteşem havai fişek gösterileriyle kutlandı. Binlerce Taylandlı yeni yılın ilk dakikalarını alkışlar ve birbirlerine sarılarak kutladı. Öte yandan yetkililer Tayland’da dünden beri yapılan yeni yıl kutlamalarında en az 58 kişinin öldüğü ve 517 kişinin yaralandığını ifade etti. Yetkililer ölümlerin çoğunun alkollü araç kullanımı sonrası gerçekleştiğini ifade etti.


YENİ ZELANDA
Pasifik Okyanusu'ndaki ada ülkesi Yeni Zelanda, 2015'e girdi. Başkent Wellington'da kutlanan yeni yıl, havai fişeklerle karşılandı. Yeni Zelanda'nın en büyük şehri Auckland'da da havai fişek gösterisi düzenlendi. Auckland'da Sky Tower'den yapılan havai fişek gösterisi ise renkli görüntüler oluşturdu.

AVUSTRALYA
Avustralya, 2015 yılına girdiği ilk dakikaları havai fişeklerle kutladı. Avustralya, Yeni Zelanda'nın ardından görsel bir şölen eşliğinde 2015 yılına girdi. TSİ 15:00'te yeni yıla"merhaba" diyen Avustralya'da binlerce kişi Sydney limanı ve Sydney limanı köprüsünde düzenlenen geleneksel havai fişek gösterisini dakikalarca izledi. Limanda düzenlenen kutlamalarda birbirinden farklı havai fişek gösterileri gerçekleştirildi. Yeni Zelanda, TSİ 13:00'da 2015 yılına giren ilk ülke olmuştu.

KUZEY KORE
Kuzey Kore 2015 yılının ilk dakikalarını havai fişeklerin kullanıldığı görsel şölenle karşıladı.
Türkiye'nin yeni yıla girmesine saatler kala Kuzey Kore coğrafi konumu nedeniyle 2015 yılına ilk girenülkelerden oldu. Ülkenin başkenti Pyongyang'da bulunan 170 metre yüksekliğindeki Juche Tower'da fırlatılan havai fişekler eşliğinde yeni yıla giren Kuzey Koreliler, dakikalarca görsel şöleni izlediler. Kutlamalar kapsamında kule yakınlarında bulunan Taedong Irmağı'na yerleştirilen gemilerden de yüzlerce havai fişek ateşlendi.

JAPONYA
Yeni yıla ilk giren ülkelerden olan Japonya, 2015 yılının ilk dakikalarını balonlarla karşıladı.
Yeni Zelanda ve Avustralya'nın yeni yıla girmesinin ardından Japonya da 2015 yılına giren ilk ülkelerden biri oldu. Ülkenin başkenti Tokyo'da bir araya gelen binlerce kişi 2015 yılını renkli balonlarla karşıladı.
Tokyo'nun Minato-ku'daki Shiba parkında organize edilen konsere katılan Japonlar, 333 metre yükseklikteki Japonya Kulesi'nin ışıklandırmasının sunduğu görsel şölen eşliğinde yeni yılı kutladılar.

DUBAİ

Dubai’de yeni yıl binlerce kişinin katılımıyla dünyanın en yüksek gökdeleni olan Burç Halife’nin önünde kutlandı.

Yüz binlerce insan 828 metre uzunluğa sahip Burç Halife’nin önünde toplanırken yeni yılın ilk dakikalarıyla birlikte yapılan havai fişek ve ışıklandırma gösterilerini izledi. Özellikle Burç Halife’nin etrafına yerleştirilen 70 bin LED panelin kullanıldığı ışık gösterisi izleyenleri büyüledi. Dubai, 70 bin LED panelle Guinness Rekorlar Kitabı’na da başvuruda bulunmuş oldu. Dubai, geçen sene de dünyanın en büyük havai fişek gösterisi ile Guinness Rekorlar Kitabı’na girmeye hak kazanmıştı.

Öte yandan geri sayım öncesi bir araya gelen binlerce kişi fotoğraf ve videolar çekerek 2014’ün son anlarını kaydetti. Burç Halife’deki panellerde beliren Birleşik Arap Emirlikleri bayrağı da büyük beğeni topladı.

Korkunç! Yılbaşı akşamı 93 ölü, 559 yaralı...

Tayland'da yılbaşı eğlenceleri için içkinin dozunu kaçıran halk yüzlerce kaza yaptı. Tayland'da meydana gelen kazalarda 58 kişi öldü, 517 yaralandı. Çin'in Şangay kentindeki yılbaşı kutlamalarında ise 35 kişi öldü, 42 kişi yaralandı.

Tayland bir kaç saat önce 2015'e coşkuyla girdi ve eğlence mekanları hınca hınç doluydu. Gökyüzünü de havaifişekler saatler öncesinden itibaren süslemeye başladı. Ancak bu yıl ki eğlenceler trafik kazalarındaki ölümler ve yaralanmalarla gölgelendi.

Tayland'da yılbaşı eğlenceleri için içkinin dozunu kaçıran halk yüzlerce kaza yaptı. Yılbaşı bilançosu 58 ölü ve 517 yaralı. En çok kaza meydana gelen şehirler 23 kaza rekoruyla Chiang Mai ve Surat Thani oldu.

Polis trafik kurallarını ihlal eden toplam 71,168 kişi hakkında hukuki işlem başlattı. Kazaların yüzde 36,61'inin Alkol, yüzde 23,82'sinin de aşırı hız sebebiyle meydana geldiği öğrenildi.

Tüm kazalara rağmen eğlence hayatı hala devam ediyor.

ŞANGHAY’DA YENİ YIL KUTLAMALARINDA İZDİHAM: 35 ÖLÜ, 42 YARALI

Çin'in Şanghay kentinde yeni yıl kutlamaları sırasında yaşanan izdihamda 35 kişi hayatını kaybetti, 42 kişi yaralandı.
  Konuyla ilgili açıklama yapan yetkililer yeni yılın ilk dakikalarıyla birlikte gerçekleşen kutlamalar sırasında izdiham yaşandığını ifade etti. Yetkililer olayda 35 kişinin öldüğünü, 42 kişinin de yaralandığını kaydetti. Milliyet

Kırmızıda geçene 189 TL gürültü edene 770 TL ceza

Yeni yıl; vergi, ceza ve harçlara zamla gelecek.


Pasaport harcı yatıranlar, trafik ve gürültü cezası alanlar, daha fazla para ödeyecek.
1-3 yaş grubunda yer alan ve motor silindir hacmi 1300 cm3’e kadar olan otomobillerin halen 537 lira olan motorlu taşıtlar vergisi, yılbaşında 591 liraya çıkacak. 1 yıllık pasaport harcı yeni yılda 140.50 liradan 154.70 liraya çıkacak. B sınıfı sürücü belgesi harcı da yeni yılda 381.75 lira olacak.

Trafik cezası cep yakacak
Yılbaşından itibaren trafik cezaları da artırılacak. Buna göre, kırmızı ışıkta geçmenin 172 lira olan cezası, yeni yılda 189 liraya yükselecek. Alkollü araç kullananlar yeni yılda ilk yakalamada 800 lira, ikinci yakalamada ise bin 3 lira ödemek zorunda kalacak. Hız sınırını yüzde 30’a kadar aşan sürücüler 189 lira, yüzde 30’un üzerinde aşanlar ise 392 lira ceza ödeyecek. Yeni yılda emniyet kemeri takmayanlar ve park yasağını ihlal edenler 88 liralık ceza ödeyecek. Emisyon ölçümü yaptırmayan motorlu taşıt sahiplerine uygulanan 500 TL’lik para cezası da 963 TL olacak. Standartlara aykırı emisyona sebep olan motorlu taşıt sahipleri için kesilen 1000 TL’lik para cezası bin 932 TL olarak uygulanacak.

Havayı kirletene 46 bin TL
Havayı kirletme riski bulunan tesisleri izinsiz kuranlara uygulanan veza 24 bin TL’den 46 bin 501 TL’ye çıkacak. Bu tesislerde emisyon miktarlarının yönetmelikle belirlenen sınırları aşması halinde, 48 bin TL olarak uygulanan ceza miktarı da 1 Ocak itibarıyla 93 bin 7 TL’ye çıkartıldı. Çevresel etki değerlendirmesi sürecinde verdikleri taahhütnameye aykırı davrananlara, her bir ihlal için verilen 10 bin TL’lik idari para cezası miktarı da 19 bin 372 TL olarak yeniden belirlendi. Kanunda ve yönetmelikte öngörülen yasaklara veya standartlara aykırı olarak veya önlemleri almadan atıkları toprağa verenlere uygulanan 24 bin TL’lik idari para cezası da 46 bin 501 TL olarak uygulanacak.

Ses limitini aşan işyerleri 23 bin TL ödeyecek

Kanunun belirlediği önlemleri almayan veya standartlara aykırı şekilde gürültüye neden olan konutlar için belirlenen idari para cezası 400 TL’den 770 TL’ye; ulaşım araçları için ödenen cezalar 1200 TL’den 2 bin 321 TL’ye; işyerleri ve atölyeler için uygulanan cezalar 4 bin TL’den 7 bin 746 TL’ye; fabrika, şantiye ve eğlence gürültüsü için belirlenen ceza miktarı da 12 bin TL’den 23 bin 249 TL’ye yükseltildi.
Umuma açık yerlerde her ne şekilde olursa olsun çevreyi kirletenlere verilen 100 TL’lik idari para cezası da 186 TL’ye çıkarıldı. Kanunun öngördüğü mali sorumluluk sigortasını yaptırmayanlara uygulanan 24 bin TL’lik idari para cezası da yeni yılla birlikte 46 bin 501 TL olarak uygulanacak.

Alkollü içki ve sigaraya vergi zammı!

Yeni yılın ilk günü vergi zammıyla başladı. Alkollü içki ve sigaraya vergi zammı geldi.

Hükümet, yılın ilk zamlarını sigara ve içkiden alınan maktu vergilere yaptı.
Resmi Gazate'nin bugünkü sayısında yayımlanan Bakanlar Kurulu kararına göre, alkollü içkiler, sigara ve tütün ürünlerinin vergi oranları artırıldı.

Hem alkollü içkilerde hem de sigarada vergi oranları aynen korunurken, asgari maktu vergi oranlarında artış oldu.

Bakanlar Kurulu kararına göre, birada 0.74 lira olan litre başına maktu vergi yüzde 15 artışla 0.85 kuruşa çıralırken, vergi oranı yüzde 63 olarak korundu.

Şaraptaki maktu vergi yüzde 16 artışla 3.97 liradan 4.59 liraya, köpüklü şarapta maktu vergi de yüzde 16 artışla, 26.83 liradan 31.02 liraya çıkarıldı.

Sigarade vergi oranı da yüzde 65.25 olarak korunurken, asgari maktu vergi yüzde 5 artışla 0.1875 liradan, 0.1971 liraya yükseltildi.

Üretici firmaların, bu artışları zam olarak fiyatlarına yansıtması bekleniyor.

Pasaport, sürücü belgesi ve nüfus cüzdanının ücreti belli oldu

Maliye Bakanlığı, değerli kağıtların 2015 yılında uygulanacak satış bedellerini belirledi.Buna göre, ilgili kanunda "değerli kağıt" olarak belirlenen noter kağıtları 8,30 lira ile 16,60 lira arasında satılacak. Bu yıl 75 lira olan pasaport bedeli ise yeni yıldan itibaren 82,50 lira olacak.

Yabancılar için ikamet tezkereleri 55 lira, nüfus cüzdanları 7,50 lira, aile cüzdanları 75 lira, sürücü belgeleri, sürücü çalışma belgeleri (karneleri) ve motorlu araç trafik belgesi 102 lira, motorlu araç tescil belgesi ile iş makinesi tescil belgesi 76,50 lira, her bir çek yaprağı için banka çekleri 5,25 lira, Mavi Kart ise 7,50 liradan satılacak.

Değerli kağıt bedelleri TL olarak şöyle:

Değerli Kağıdın Cinsi

1 - Noter kağıtları :        

a) Noter kağıdı : 8,30

b) Beyanname: 8,30

c) Protesto, vekaletname, re’sen senet: 16,60

2 - (Mülga:30/12/2004-5281/14.md)      

3 - Pasaportlar: 82,50

4- Yabancılar için ikamet tezkereleri: 55

5 - (Mülga:30/12/2004-5281/14.md)      

6 - Nüfus cüzdanları: 7,50

7 - Aile cüzdanları: 75

8 - (Mülga:30/12/2004-5281/14.md)      

9 - Sürücü belgeleri: 102

10 - Sürücü çalışma belgeleri (karneleri): 102

11 - Motorlu araç trafik belgesi: 102

12 - Motorlu araç tescil belgesi: 76,50

13 - İş makinesi tescil belgesi : 76,50

14 - Banka çekleri ( Her bir çek yaprağı): 5,25

15 - Mavi Kart (Ek: 9/5/2012-6304/9 md.): 7,50

Taksim'de taciz!

Bazı vatandaşlar ve turistler, yeni yıla Taksim Meydanı ve İstiklal Caddesi'ndeki kutlamalarla girdi. 

Öte yandan, Tacize uğrayan bir kadın, kendisini tekmeyle savunurken, İranlı kadınları taciz eden Iraklı turistler de gözaltına alındı.

İstanbul'da yılbaşı kutlamalarının önemli adreslerinden biri Taksim oldu. Polis ekipleri Taksim'de yoğun güvenlik önlemleri almıştı. Ancak yine bilindik taciz görüntüleri ortaya çıktı.

Taksim'de yılbaşı kutlamalarında İranlı kadın turistleri taciz eden 3 Irak uyruklu şahıs gözaltına alındı.
  Her yılbaşında, onlarca taciz olayının yaşandığı Taksim, bu kez farklı bir taciz olayına sahne oldu. Yer Taksim olmasına rağmen, hem tacizciler, hem de tacize uğrayanlar yabancı uyrukluydu. İddiaya göre, 3 şahsı şüpheli buldukları gerekçesiyle takibe alan İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Güven timleri, kısa süre içerisinde Sıraselviler Caddesi üzerinde İranlı 3 kadına tacizde bulunan şahısları gözaltına aldı. Gözaltına alınan şahısların Irak uyruklu oldukları, tatil için İstanbul’da oldukları belirlendi. Bu sırada, İranlı kadınlar, taciz edildikleri gerekçesiyle Iraklı turistlere saldırdı. İranlı kadınların, yumruklama anları İHA objektifleri tarafından saniye saniye görüntülendi.

Taksim Meydanı'nda tacize uğrayan bir kadın, kendisini tekmeyle savundu.

Taksim Meydanı'nda yeni yılın kutlamalarında kalabalığın arasında tacize uğrayan bir kadın, duruma sert tepki gösterdi. Bir anda arkasını dönen ve tacizcisine tekme vuran kadın, "Ne yaptığını sanıyorsun" diyerek bağırdı. Genç kadın daha sonra arkadaşları ile birlikte uzaklaştı. Tacizci genç ise, kalabalığın arasında izini kaybettirdi.



TAKSİM’DE ŞÜPHELİ PAKET ALARMI

Taksim Meydanı’nda çevik kuvvet polislerinin ve TOMA’ların beklediği noktaya bırakılan şüpheli çanta polisi harekete geçirdi. Bomba imha uzmanı tarafından patlatılan çanta boş çıktı. Taksim'de yeni yılın ilk saatlerinde fark edilen şüpheli bir paket, hareketli dakikalar yaşanmasına neden oldu. Taksim Meydanı’ndaki çevik kuvvet polisinin ve TOMA’ların bekleme noktasına bırakılan şüpheli kadın kol çantası polisi harekete geçirdi. Çantadan şüphelenen polis ekipleri durumu bomba imha ekiplerine bildirdi. Bu esnada bekleme noktası güvenlik şeridiyle kapatılarak yaya ve araç trafiğine kapatıldı.

Ardından TOMA’lar olası bir patlamaya karşın Cumhuriyet Anıtı’na doğru siper edildi. Bir süre sonra olay yerine gelen bomba imha ekipleri, koruyucu kıyafeti giydi. Daha sonra şüpheline çantaya fünye bıraktı. Alınan tüm tedbirlerin ardından şüpheli çanta kontrollü bir şekilde patlatıldı. Patlatılan çantanın boş çıktığını öğrenildi.



BEŞİKTAŞ’DA YILBAŞI KUTLAMALARI

Beşiktaş Belediyesi tarafından düzenlenen yılbaşı kutlamaları, şiddetli rüzgar ve yağmura rağmen sürdü. Alanda toplanan kalabalık, Doğulu kardeşlerin canlı performansı eşliğinde doyasıya eğlendi.

Saat 18.00’de başlayan etkinlik nedeniyle Nispetiye Caddesi araç trafiğine kapatıldı. Vatandaşlar bu saatten itibaren alanı doldurmaya başladı. Bu sırada, büyük sahnenin önüne kırmızı halı sermeye çalışan belediye ekipleri şiddetli rüzgar nedeniyle zor anlar yaşadı. Serilen halılar, rüzgara savrulunca toplanarak kaldırıldı.

Kurulan "Video Mapping" sistemiyle dev ekrana dönen Akmerkez kulelerindeki gösteri büyük ilgi çekti. Kulelerden Zeki Müren’in bir klibi de seyrettirildi. Yağmura aldırmayarak sahne önünde toplanan vatandaşlar, saat 21.30’da sahne alan Ozan Doğulu’nun DJ performansıyla dans ederek eğlendi. Ozan Doğulu’nun ardından sahneye saat 23.00’de Kenan Doğulu çıktı. Kalabalık, Kenan Doğulu’nun canlı performansı eşliğinde 2015’i karşıladı.

Saatler 24.00 olduğunda Akmerkez’in kulelerinden geri sayım gerçekleştirildi; daha sonra da dakikalarca havai fişek ve ışık gösterisi yapıldı. Milliyet



31 Aralık 2014 Çarşamba

Elbisesi hayatını kurtardı

İngiltere'de bindiği taksi kaza yapan Zoe Turner adlı kadının elbisesi sayesinde hayatı kurtuldu.

İngiltere ’de bindiği taksi kaza yapan 21 yaşındaki Zoe Turner’ın 34.99 sterline satın aldığı elbisesi sayesinde hayatının kurtulduğu açıklandı. Buna göre, Turner’ın dar elbisesi, kadının kemiklerinin iç organlarını delmesini engelledi.



Daily Mail’de yer alan habere göre, internetten aldığı elbiseyi Noel partisinde giyen Turner’ın bindiği taksi, çimento kamyonuyla çarpıştı. Kaza sonucu genç kadın ve üç arkadaşının ağır yaralandığı bildirilirken, doktorlar, Turner’a, elbisesinin eski model bir korse görevi gördüğünü ve bu sayede kemiklerinin organlarını delmediği bilgisini verdi.


Turner, kazanın ardından yaptığı açıklamada, “Elbisemin hayatımı kurtardığına inanamıyorum. Bu harcadığım en iyi 35 sterlin. Kazadan hafif şekilde kurtulamasam da, çok daha ağır olabilirdi. Doktorlar bana, kaza anında bu kadar dar bir elbiseyi giymiyor olsaydım hayatî organlarımın delineceğini söyledi” ifadelerini kullandı. Turner, beş günlük tedavinin ardından taburcu edildi. Kaza anında Turner’ın şoförün yanındaki koltukta oturduğu ve kemer taktığı da bilgiler arasında. Milliyet

Bahçeli'den yeni yıl mesajında 'Atatürk' tepkisi

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yeni yıl mesajında, dün Beştepe'deki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda yapılan MGK toplantısını eleştirerek, "Ne acıdır ki, kaçak ve karanlık sarayda Atatürk resmini asmadan toplanan MGK’nın gerçek ve hakiki gündemi sanaldır, millet ve devlet menfaatiyle asla bağdaşmamaktadır" dedi. Cumhurbaşkanlığı kaynakları ise Saray'da çalışmaların devam ettiğini ve Atatürk portresinin de salona asılacağını belirttiler.


Bahçeli’nin yeni yıl mesajı şöyle; "2014 yılının bitmesine, yepyeni bir senenin başlamasına yalnızca saatler kalmıştır. Türk milleti ve insanlık zorluklar içinde geçen bir yılı geride bırakmıştır. 2014; tarihte eşine ve benzerine az rastlanır olayların vasat bulduğu bir yıl olarak akıllarda kalmıştır. Takvim yapraklarının 2015’i göstermesine az bir süre kala geçmiş gün ve ayların etraflıca muhasebesini yapmak, geleceğe dönük umutları yeni baştan güncellemek zannediyorum en akılcı yoldur. Türkiye 2014 yılında yerinde saymak şöyle dursun, gerilemiş, gerginliklere hapsolmuş ve önünü görememenin ağır sancılarını yaşamıştır. Önceki yılların fevkinde olacak şekilde, 2014 yılında adalet susmuş, hukuk yerlerde sürünmüş, insaf ve vicdan rafa kalkmıştır. İşbirliği kanalları tıkanmış, uzlaşma ve diyalog yolları kapanmıştır. Ahlaki ilkeler, demokratik teamüller, milli ve manevi değerler 17-25 Aralık failleri, rüşvet ve yolsuzluk zanlıları tarafından ötelenmiş, ölümcül operasyonlara tabi tutulmuştur. 2014 yılı; hırsızların, soygun çetelerinin, haram kadrolarının, devlet hazinesini yağmalayan, milli kaynakları zimmetine geçiren suç şebekelerinin taarruz, tahrik ve tertibine sahne olmuştur. Ne yazık ki, yetim malına el uzatan, fakir fukara hakkına göz koyan gayri milli ve gayri ahlaki zihniyet, 2014 yılını zehir etmiş, her değere, her emanete savaş açmıştır."

"Bu itibarla Türkiye’miz 2014 yılında hiç olmadığı, hiç görülmediği kadar yorulmuş ve hırpalanmıştır. Geride kalan aylar göstermiştir ki, ülkemiz çok kötü bir yönetimin baskı ve şantajı altında kıvranmıştır. AKP Hükümeti, milletimizle gönül ve mensubiyet bağını tamamıyla koparmıştır. Milli irade; haksızlığın, hukuksuzluğun, ilkesizliğin ve usulsüzlüğün kılıfı, saklandığı kisvesi haline getirilmiştir. 2014’de AKP’nin kirli çamaşırları, karanlık ilişkileri, kapalı devre sürdürdüğü irtibatları birer birer açığa ve ortaya çıkmıştır. Yolsuzluk batağına saplanan, yozlaşma çukuruna düşen Hükümet, doğruları çarpıtmak, adalet mekanizmasını çürütmek için inkar ve yalan yoluna başvurmuştur. Rüşvetçiler korumaya alınmış, kaçakçılar, kasacılar, kutucular, vurguncular, yüzdeciler, havuzcular güvenceye kavuşturulmuştur. 2014’de adalet kaybetmiş, ahlaksızlık kazanmıştır. Yolsuzluk şantiyesinin başında duran, organize soygunu sevk ve idare eden saray müdavimleri milletimizin güvenini kötüye kullanmış, hukuki süreçlere ’darbe yapılıyor’ iftirasıyla kara çalmıştır. Esasen darbe hukuk insanlarına yapılmıştır. Gerçek darbe emniyet güçlerini, milli beka ve demokrasiyi hedeflemiştir. Millet evlatları bir yanda yırtık ayakkabı giyip sefalet ve mağduriyet yaşarken, diğer yanda saraylar yaptırıp içine doluşanlar haksızlığın sembolü, vicdansızlığın numunesi olmuşlardır."

"Başta Soma ve Ermenek olmak üzere, bir dilim ekmek uğruna yerin metrelerce altında hayatını kaybeden kardeşlerimizin acısını yüreğinde duymayan, yasını kalben tutmayan kim varsa; kolay yoldan kazanmanın, çalarak servet elde etmenin peşine takılmıştır. Çalışmadan zenginleşmeyi, tasarruf etmeden kalkınmayı, yatırım yapmadan büyümeyi, sürekli borçlanarak refah içinde yaşamayı, dahası yolsuzluklara alışmayı kurumsallaştıran bir siyaset anlayışının bedelini gelecek nesiller ağır bir biçimde ödeyecektir. Bu yakın tehlikenin önlenmesi, Türkiye’nin adalet rayına tekrar oturması 2015 yılında mutlaka sağlanmalı, rüşvet ve yolsuzluk çamuruna bulaşanlar adil ve bağımsız yargı önünde kesinlikle hesap vermelidir. Diğer yandan, 2014 yılı bölücü terörün zirveye tırmandığı, ihanet sürecinin ve melanet müzakerelerin hız kazandığı kayıp bir dönem olarak hafızalarda kalacaktır. Hükümet PKK’ya ve bölücü çevrelere Türkiye’yi ikram etmek, milli varlığımızı ve kardeşliğimizi peşkeş çekmek için işbirlikçilerle beraber kuyruğa girmiştir."

"Şu anda Türkiye, çok ciddi risk ve tehditlerle boğuşmaktadır. Milli güvenliğimiz aşırı tehlikelerle karşı karşıyadır. Süreç ihaneti PKK’yı umutlandırmış, bölücülere ve bölücülüğe moral vermiş, motivasyon sağlamıştır. Cizre’de çıkan olaylar, PKK ile Hüda-Par arasındaki kanlı çatışma ülkemizin ne hallere düşürüldüğünün, egemenlik haklarımızın nasıl çiğnendiğinin çok açık delili olmuştur. ’Kandil’e nanik yapılıyor’ diyen çürümüş iktidar mensupları, Türkiye’nin çıkarları yerine PKK’nın hain emellerini savunacak kadar milli ahlak ve ruhtan uzaklaşmışlardır. Tıpkı Ayn el Arap bahanesiyle Ekim ayının ilk haftasında çıkarılan vahşet manzaraları gibi, Cizre ve hatta Silopi’de de terör kapkara yüzünü bir kez daha göstermiştir. Buna rağmen AKP Hükümeti vatan topraklarındaki terörist hesaplaşmasını sadece izlemekle, uzaktan uzağa seyretmekle yetinmiştir. Türkiye ateşe verilirken, Hükümet kısır gündemlerin, sonu olmayan hezeyanların, vahim nitelikli akıl tutulmalarının girdabına düşmüştür. Cizre’deki hain ve kanlı kamplaşmayı karanlık ellerin provokasyonu veya paralel yapılanmanın tezgahı olarak tevil ve izah edenler, aslında Türkiye’ye en büyük hüsranı yaşatan aciz ve teslimiyetçi zihniyettir. Ne acıdır ki, kaçak ve karanlık sarayda Atatürk resmini asmadan toplanan MGK’nın gerçek ve hakiki gündemi sanaldır, millet ve devlet menfaatiyle asla bağdaşmamaktadır."


Bahçeli, MGK'nın yapıldığı Cumhurbaşkanlığı Sarayı'ndaki Hilal Salonu'nda Atatürk portresi bulunmamasını eleştirdi

"Beklentimiz ve dileğimiz; 2015 yılında geçmişteki yanlış politikaların ve hatalı uygulamaların bir daha tekrarlanmaması, Türk milletinin tavizkar ve terör sevdalısı iktidardan kurtulmasıdır. Çözülme ve çöküşe neden olan sorunlardan arınabilmenin tek çaresi şüphesiz milletimizin azim ve kararında ki sarsılmaz isabete bağlı olacaktır. Bu çerçevede Türk milletinin muhteşem mazisinde göstermiş olduğu asil mücadelesinin bir benzerini 2015’de de ortaya koyacağına ve bunu onurlu tercihiyle tekrarlayacağına yürekten inanıyorum. Yeni yılda ve daha nice yıllarda büyük milletimizin gücüne inanarak, ümidimizi canlı tutarak, karamsarlığa kapılmadan, yorulmadan, kardeşlik hukukuna sadık kalarak medeniyetimizi hak ettiği mevkilere çıkaracağımızdan kimse kuşku duymamalıdır. Yeni ümitler ve yeni beklentilerle girilen yeni yılda öncelikle temennim ülkemiz ve tüm dünyada huzurun, sevginin ve hoşgörünün egemen olmasıdır. Bu duygu ve düşüncelerle aziz milletimin, Türk-İslam aleminin yeni yılını tebrik ediyor, Cenab-ı Allah’tan huzur ve esenlik içinde geçecek bir sene diliyorum."

CUMHURBAŞKANLIĞI KAYNAKLARI: ÇALIŞMALAR DEVAM EDİYOR
MGK toplantısının yapıldığı Cumhurbaşkanlığı Sarayı'ndaki Hilal salonu'nda Atatürk portresinin olmaması eleştiri konusu olmuştu. Cumhurbaşkanlığı kaynakları Saray'da çalışmaların devam ettiğini ve eksikliklerin hızla giderilmeye çalışıldığını belirtti. Kaynaklar, portre, tablo, saat gibi detayların da ilerleyen günlerde gerekli yerlere yerleştirilerek eksikliklerin giderileceğini ifade etti.

Diyanet'ten yılbaşı mesajı...

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Yılbaşı nedeniyle bir mesaj yayınladı.

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, “Yılbaşı, noel gibi konularda toplumda bir tartışma yaşanır. Gönül ister ki her sene bu mevsimler geldiğinde bu tartışmayı yapmak yerine iç içe geçmiş insanlıklarımızı sorgulamaya fırsat veren bir milat olsun her yılbaşı” dedi.

Görmez, Altındağ İlçe Müftülüğü yeni hizmet binasının açılış töreninde yaptığı konuşmasına, 2 gün sonra idrak edilecek Mevlit Kandili’ni kutlayarak başladı. Mekanların ve binaların değişmesinin önemli olduğunu belirten Görmez, estetik ve güzel olmasının da dinin emirleri arasında yer aldığını ifade etti. Görmez, “Ancak sadece mekanların, binaların değil, mühim olan yaptığımız hizmetlerin muhtevasını değiştirmemiz” değerlendirmesinde bulundu. Diyanet İşleri Başkanlığı olarak son yıllarda bütün görev tanımlarını yeniden değiştirmek için uğraştıklarına dikkati çeken Görmez, şöyle konuştu:

“Cami, sadece namaz kılma mekanı değil. İmam, sadece namaz kıldırmak için orada değildir. Toplumun bütün dertleriyle dertlenen, gözyaşlarını dindiren, sokak çocuklarıyla ilgilenen, yetimle fakirle dost olan, onunla kardeş olan, nerede derdi olan bir vatandaşımız, bir insanımız varsa hemen onun yanına gidip, onunla hemdert olan bir insandır, din gönüllüsüdür. Atanmış din görevlisi yok, adanmış din gönüllüsü olmalı. Bizim tanımımız bu. Hiç kimse namaz kıldırmak için sadece orada o vazifeyi ifa etmez.”

“MÜFTÜ SIRADAN BİR BÜROKRAT DEĞİL”
Namazın Allah’ın emri olduğunu vurgulayan Görmez, “Aynı şekilde müftü sıradan bir bürokrat değil. İmamların amiri, Diyanet’in o ildeki, o ilçedeki idarecisi değil, sadece o şehrin bütün dini hayatı, bütün manevi hayatıyla ilgilenen, kadınlarla, çocuklarla, gençlerle, ailelerle, onların her türlü sorunlarıyla ilgilenen, Din-i Mübin-i İslam’ın o rahmet mesajını her tarafa ulaştıran insandır aynı zamanda. Onun için mühim olan bu görev tanımlarımızı değiştirmemiz. Müftülükler, sıradan bir devlet dairesi değildir, asla olmamalıdır. Her türlü vatandaşın girdiği, derdiğini anlattığı, derdine çare aradığı, derdine derman aradığı bir mekan olmalıdır aynı zamanda. Orası bir şefkat yuvası, orası bir merhamet ocağı olmalıdır. Yüce dinimiz bize bunu emretmiştir” şeklinde konuştu.
Görmez, yolda insanlara eziyet veren bir şeyi kaldırıp, yerine koymayı imanın tarifi içine yerleştirmiş bir peygamberin ümmeti olduklarını dile getirdi. Ülkenin her tarafında bu görev tanımlarını değiştirmeye çalıştıklarına işaret eden Görmez, din hizmetinin sadece namaz, oruç ve hac gibi ibadetlere indirgenemeyeceğini anlattı. Sözcü

yılbaşında kar yağacak mı?

Kar yağışı iyiden iyiye yüzünü gösterdi. Meteorolji İşleri hava durumu bilgilerine göre İstanbul, Düzce, Kütahya, Eskişehir, Çanakkale, Sakarya ile birlikte 15 ilde kuvvetli kar yağışı etkili olacak. Kar yağışı gece saatlerinde bastırdı ve bugün de etkisini sürdürecek. Peki yılbaşı gecesi kar yağışı olacak mı? Kar yağışı yüzünden hangi illerde okullar tatil oldu?

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, etkisini artırarak devam edecek kar yağışının, 1 Ocak Perşembe günü yağmura dönüşmesinin beklendiğini bildirdi.

Belediyeden yapılan açıklamaya göre, İstanbul Meteoroloji Genel Müdürlüğü ve AKOM meteoroloji biriminin tahminlerine göre, kentte kar yağışı etkisini arttırarak devam edecek. Yağış süresince rüzgârın da yer yer fırtına şeklinde olacağı (75 km/s) tahmin ediliyor. Kar yağışının 1 Ocak Perşembe günü yağmura dönüşerek etkisini yitirecek.

İstanbul’da, çok bulutlu ve aralıklı karla karışık yağmur ve kar yağışlı (Yağışların; yükseklerinde yer yer kuvvetli olması bekleniyor. Rüzgârın gece saatlerinden itibaren fırtına (80-100 km/s) şeklinde esmesi bekleniyor.)

İBB, İstanbul'daki kar kalınlığının 8 santimetre olduğunu ve barajlardaki doluluk oranının arttığını bildirdi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), kar yağışıyla ilgili yazılı açıklama yaptı.
İBB İstanbul'da kar yağışının bugün aralıklarla kuvvetli yağacağını açıkladı.

İBB, İstanbul'daki kar kalınlığının 8 santimetre olduğunu ve barajlardaki doluluk oranının arttığını duyurdu.

Açıklama şu şekilde:
"İstanbul'u etkisi altına alan kar yağışı sabaha karşı yerini sulu kara bıraktı. Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nden alınan bilgiye göre kar yağışının bugün gün boyu aralıklarla kuvvetli yağacağı ve fırtına ile birlikte kar yağışının tipiye dönüşeceği tahmin ediliyor. Rüzgârın poyraz yönünden kuvvetlice, aralıklarla fırtına şeklinde (40 ila100 km/saat) eseceği öngörülüyor"

KUVVETLİ KAR YAĞIŞI GÖRÜLECEK İLLER
Meteorolojinin hava durumu tahminine göre bugün kuvvetli kar yağışı görülecek 15 il şöyle sıralandı;
-Çanakkale,
-Balıkesir,
-Bursa,
-Bilecik,
-Kırklareli,
-Tekirdağ
-Edirne
-İstanbul,
-Kocaeli,
-Sakarya,
-Yalova'nın yüksek kesimleri,
-Düzce,
-Kütahya
-Eskişehir
-Manisa'nın kuzey kesimlerinde kuvvetli ve yer yer yoğun kar yağışları görülecek.

Kar yağışı etkisini göstermeye başladı, Peki kar yağışı nedeniyle okulların tatil olduğu iller hangileri? İstanbul'da okullar tatil edildi mi?

TEKİRDAĞ
Tekirdağ'da dün geceden bu yana etkili olan kar yağışı ve tipi nedeniyle il genelinde okulların tatil edildiği bildirildi.

Tekirdağ İl Milli Eğitim Müdürü Halis İşler, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dün geceden bu yana etkisini sürdüren kar yağışı ve tipi dolayısıyla okulların il genelinde tatil edildiğini kaydetti.

İşler, araya giren 2 günlük yılbaşı tatili de eklenince eğitim ve öğretime 5 Ocak Pazartesi gününe kadar ara verildiğini ifade etti.

KIRKLARELİ'DEN DE TATİL HABERİ
Kırklareli'nde etkili olan kar yağışı ve tipi nedeniyle Demirköy ile Vize ilçesine bağlı bazı köylerde okulların tatil edildiği bildirildi.

Demirköy Milli Eğitim Müdürü Oğuz Ak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yağış dolayısıyla okullarda eğitime ara verildiğini söyledi. Vize Milli Eğitim Müdürü Bayram Danacı da ilçeye bağlı 6 köy okulunda eğitime ara verildiğini belirtti.Danacı, eğitim ve öğretime 5 Ocak Pazartesi günü başlanacağını kaydetti.

SAKARYA'DA İLK VE ORTA DERECELİ OKULLARA KAR TATİLİ
Sakarya  Bölgesi'nde bugün okullar tatil. Araya yılbaşı ve Cuma günkü idari tatil de eklenince, Sakarya'daki ilk ve orta dereceli okul öğrencileri 5 gün tatil yapacaklar.

 MANİSA'NIN BAZI İLÇELERİNDE...
 Manisa Valisi Erdoğan Bektaş, yoğun kar yağışı sebebiyle  Demirci, Gördes ve Kırkağaç'ta okulların bir gün tatil edildiğini söyledi.

İZMİR'İN KINIK İLÇESİNDE...
İzmir'in Kınık İlçesi'nde, sabah saatlerinde başlayan ve gün boyunca aralıklarla devam eden kar yağışı hayatı olumsuz etkiledi. Okul servisleri mahsur kalırken, Kaymakamlık ilk ve orta dereceli okulları bugün için tatil etti.

DÜZCE
Düzce Valiliği'nin aldığı kararla kar yağışı nedeniyle çarşamba günü il genelinde okullar tatil edildi. Ayrıca hamile ve engelli memurlar yarın bir gün süreyle idari izinli sayılacak.

BALIKESİR
Balıkesir oğun kar yağışının  gece saatlerinden itibaren artarak devam etmesi beklendiğinden, bugün il  genelinde ilk ve orta dereceli okullarda eğitime ara verildi. Yılbaşı ve hafta sonu tatilleriyle de birleştiği için kentte eğitime 5  Ocak Pazartesi günü başlanacak.

BOLU
Bolu'da kar yağışı dolayısıyla, il genelinde eğitime  pazartesi gününe kadar ara verildi.

KASTAMONU
Kastamonu'da etkili olan kar yağışı nedeniyle bugün için okullar tatil edildi.

BURSA'NIN İKİ İLÇESİ
Bursa'nın Uludağ'ın eteklerindeki Büyükorhan ve Harmancık ilçelerindeki yoğun kar yağışı hayatı olumsuz yönde etkiliyor. Kar yağışının artması nedeniyle ilçedeki ilk ve orta dereceli okullar bugün öğleden sonra ve yarın tatil edildi.

ESKİŞEHİR
Eskişehir'de ilk ve orta dereceli okullar yoğun kar yağışı nedeniyle bugün öğleden sonra ve yarın tatil edildi.

ÇANAKKALE
Çanakkale'de etkili olan kar yağışının getirdiği olumsuz hava koşulları nedeniyle kentteki ilk ve orta dereceli okullar, saat 14.00'den itibaren tatil edildi. Bugün da okulların kapalı olacağı 1 Ocak yılbaşı tatili sonrası 2 Ocak'ta tekrar ders başı yapılacağı kaydedildi.

BİLECİK
Bilecik'te yoğun kar yağışı nedeniyle ilk ve orta  dereceli okullarda, bugün eğitime ara verildi.

KÜTAHYA
Kütahya'da yoğun kar yağışı nedeniyle eğitime  bugün ara verildi

EDİRNE
Alınan bilgiye göre, Keşan, İpsala ve Enez ilçelerinde aralıklarla devam eden kar yağışı ve yollardaki buzlanma sebebiyle 31 Aralık'ta ilk ve orta dereceli okullarda eğitime ara verildi.

Gezi raporu açıklandı

Gezi Hukuki İzleme Grubu tarafından hazırlanan 'Gezi Raporu'nda, Türkiye'nin giderek otoriter, hatta totaliter rejime doğru hızla yol aldığı belirtildi.

Gezi Hukuki İzleme Grubu'nun bir süredir üzerinde çalıştığı 'Demokrasi ve Totalitarizm Sarkacında Türkiye' başlıklı 'Gezi Raporu' tamamlandı. Akademisyenler, avukatlar, Türkiye Barolar Birliği, İstanbul Tabip Odası, Çevre Mühendisleri Odası ve DİSK başta olmak üzere çok sayıda kişi, meslek odası ve sivil toplum örgütünün çok yönlü olarak katkı sunduğu belirtilen raporu, Taksim Hill Otel'de düzenlenen basın toplantısıyla Gezi Hukuk İzleme Grubu Başkanı Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu açıkladı.

Kaboğlu, "Türkiye'de seçimlerin demokrasi açısından anlamını, yargının demokrasi içindeki yerini, dil-devlet ilişkisine kadar, din özgürlüğüne kadar, demokratik rejim, hukuk devleti veya hukukun  üstünlüğü bağlamında bu konularını tartıştık. Bunları tartışırken, demokrasi anlayışı bakımından esasen çoğunlukçu demokrasinin öne çıktığını ve çoğunluk = milli irade şeklinde bir görünümün 2013-2014 Türkiye'sinde karşımıza çıktığını ve çoğu zaman hukukun üstünde bir görüntü yansıttığını saptamış bulunuyoruz" dedi.  
Kaboğlu, söz konusu milli iradenin, hukuk ve siyaset arasındaki çelişkinin ana eksenini oluşturduğunu ifade etti.

"TANZİMAT'TAN BU YANA..."

Prof. İbrahim Kaboğlu, demokratik devlet açısından bakıldığında din-devlet ilişkisinde yaşanan, dinin siyasete alet edilmesi şeklindeki uygulamaların, son Milli Eğitim Şurası'nda alınan tavsiye kararlarıyla iyice gün ışığına çıktığını belirterek, "Hatta Tanzimat'tan bu yana tanık olunan laikleşme yönündeki hareketler ilk kez bu kadar açık ve büyük bir dalgayla, dinselleşmeye doğru, dinsel eğitime doğru kayış şeklinde bir görünüm ortaya çıkmıştır. Burada demokratik rejim ve hukukun üstünlüğü üzerinde 3 yönlü tehdit veya kıskaç saptamasında bulunulmuştur. Birincisi, anayasal fren ve denge düzenekleri giderek bozulmuştur. İkincisi; merkeziyetçi eğilimle yani yetkilerin tek kişi üzerinde toplanması yönündeki eğilimle ülkedeki çevresel bozulma arasında tam bir paralellik saptanmaktadır. Bir tür yeşil neo-liberalizmin, kural tanımaz neo-liberalizmen çevresel ve doğal değerler üzerinde merkezileşme eğilimiyle birlikte musallat olduğunu söyleyebiliriz" dedi.

"GEREKLİ KORUMA ANAYASAMIZDA VARDIR"

Kaboğlu, hak ve özgürlükler alanının giderek daraltılması ve bunun da belirli bir mezhep bakış açısının belirleyici olmasının raporun birinci bölümünün nedenini oluşturduğunu belirtti. Kaboğlu, birinci bölümde Gezi'ye giden sonuçları tartıştıklarını ve Gezi'nin bir sonuç olduğunu ifade ederek, "Esasen Gezi ekseninde meydana gelen olayların bir daha meydana gelmemesi için gerekli koruma anayasamızda vardır. Çok eleştirdiğimiz, karşı çıktığımız 1982 Anayasası asgari güvenceleri koymaktadır. Sağlıklı ve düzenli bir kentleşmeden ormanların korunmasına kadar asgari güvenceleri koymaktadır. Bu çerçevede yurttaşlara sadece hak tanımamakta, ödevler yüklemektedir" dedi.

RAPOR...

Gezi Raporu'nda şu ifadeler yer aldı:  
"2013 yazında bir kent ve çevre savunması hareketi olarak başlayan Gezi protestoları kısa zamanda toplumun değişik kesimlerinden gelen siyasi tepki ve talepleri içerisine alarak güçlü bir toplumsal muhalefete dönüşmüştür. Bu muhalefetin siyasi iktidar tarafından şiddetle bastırılmaya çalışılması, temel hak ve özgürlüklerin sürekli bir şekilde ihlal edildiği, hukuk devleti ve demokrasiyle bağların koparıldığı bir siyasi ortam yaratılmıştır. Barışçıl sokak gösterileri ile dile getirilen demokratikleşme ve özgürleşme talepleri siyasi iktidar tarafından bir darbe girişimi olarak topluma sunulmuş, bu suçlama göstericilere karşı hazırlanan iddianamelerde de yer almıştır. Bu ve Gezi sonrası meydana gelen diğer gelişmeler demokrasiden uzaklaşılarak otoriter, hatta totaliter bir rejime doğru hızla yol alındığını göstermektedir. Gezi'de gün yüzüne çıkan toplumsal muhalefet bizzat iktidarın politikaları sonucu şekillenmiştir. Özellikle kentsel ve ekolojik talan, kişi özgürlüğü ve özel yaşama müdahaleler, kadın bedeni üzerinden siyaset, toplumu muhafazakarlaştırma çabası, artan polis şiddeti gibi faktörlerden beslenen Gezi muhalefetinin, milli irade karşıtlığı, darbe savunuculuğu veya komplolarla ilişkilendirilmesi mümkün değildir. Anayasa ve uluslararası insan hakları hukuku ışığında bakıldığında, Gezi protestoları geneli itibariyle  barışçıl eylemlerdir. Bu eylemlerin sistematik bir şekilde yasaklanması, zor kullanılarak bastırılması anayasa ve hukuka aykırıdır. Toplumsal muhalefetin tekrar canlanmasını önlemek amacıyla ifade ve örgütlenme özgürlüklerini kısıtlayıcı yeni düzenlemeler ivme kazanmıştır. Özgürlükler alanı daralırken, yasalaşma aşamasında olan iç güvenlik paketiyle kolluğun yetkileri genişletilmek istenmektedir."

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeni yıl mesajı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni yıl dolayısıyla bir mesaj yayınladı.

Erdoğan'ın mesajı şöyle:

“2014 yılını artık geride bırakıyor; yeni umutlarla, yeni heyecanlarla, hep birlikte yeni bir yıla hazırlanıyoruz.

Öncelikle, 2015 yılının, ülkemiz, milletimiz, tüm insanlık için hayırlı bir yıl olmasını; ülkemizde ve yeryüzünde, barışa, dostluğa, dayanışmaya vesile teşkil etmesini Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum.

Yeni yılın, öncekilerden çok daha bereketli ve huzurlu, sağlık, afiyet içinde geçmesi; güzellikleriyle unutulamayacak bir yıl olması, gönülden temennimizdir.

2014 yılı, bölgemizde ve ülkemizde yaşanan kimi müessif hadiseler nedeniyle buruk geçse de, geleceğe ilişkin umutlarımızı artıran bir yıl oldu.

Yıl içinde yaşanan sıkıntıları, acı hadiseleri, elim kazaları, millet olmanın verdiği güçle ve dirayetle, hep birlikte aştık.

Bir olarak, beraber olarak, 77 milyon hep birlikte kardeş olarak; karşımıza çıkan badireler karşısında kenetlendik, kucaklaştık, kardeşlik hukuku içinde sorunlarımıza çözümler ürettik.

Allah’a hamdolsun, 2014 yılı, sorunlarımızın çözümü yolunda önemli mesafeler kat ettiğimiz bir yıl oldu.

En önemlisi de 2014 yılı, demokrasi tarihimizde çok sevindirici bir dönüm noktası olarak da kayıtlara geçti.

İLK KEZ 10 AĞUSTOS'TA....
Cumhuriyet tarihimizde ilk kez, 10 Ağustos tarihinde, sizler, yani aziz milletimiz sandık başına gittiniz ve hür iradenizle, Cumhurbaşkanını sandıkta belirlediniz.

Ülkemizde, geçmişte Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde vuku bulan ve krize dönüşen tartışmaların hiçbiri bu süreçte yaşanmadı; son derece şeffaf bir şekilde, sandıkta Cumhurbaşkanı belirlendi.

Cumhurbaşkanı’nın da halk tarafından tayin edilmesiyle, ülkemizde demokrasi ve milli irade çok daha güçlü hale geldi.

İnşallah, daha güçlü bir demokrasiyle, daha güçlü bir milli iradeyle, artık mevcut sorunlarımızı çok daha kararlı şekilde çözecek, istikbalin daha da aydınlık olmasını temin edeceğiz.

Ülke olarak, enerjimizi sonu gelmeyen tartışmalarda, gereksiz münakaşalarda israf etmeyecek; bundan sonra tüm gücümüzü ülkemizin kalkınmasına, milletimizin refahına seferber edeceğiz.

Aynı zamanda 10 Ağustos seçimleri, 2013 yılı sonunda milli iradeye ve demokrasiye yönelik darbe girişimine de en güzel, en esaslı cevabı teşkil etti.

DARBE GİRİŞİMLERİNİN ERİYİP GİDECEĞİNİ HERKES GÖRMÜŞ OLDU
Türkiye’de hükümetlerin artık sandık dışında yollarla, milletin iradesinin dışında yöntemlerle görevden uzaklaştırılamayacağını; komploların, kumpasların, tuzakların, ahlak dışı darbe girişimlerinin milletin iradesi karşısında eriyip gideceğini herkes görmüş oldu.

2014 yılında, küresel ekonomideki tüm dalgalanmalara rağmen, ekonomimiz sağlam bir zemin üzerinde ilerlemeyi sürdürdü.

Ekonomimize yönelik olarak içerden ve dışardan yapılan tüm algı operasyonları sonuçsuz kaldı; pozitif yöndeki büyümemiz muhafaza edildi.

2014, yakın coğrafyamızda, özellikle de komşularımız Suriye ve Irak’ta acıların zirveye çıktığı bir yıl oldu.

Dünyanın bütün umursamazlığına, ilgisizliğine rağmen, Suriye ve Irak’ta barışın egemen olması için elimizden geleni yaptık, yapıyoruz.

Bu ülkelerden bize sığınan bütün kardeşlerimize de kapılarımızı açıyor, insani, vicdani, üzerimize düşen neyse, hakkıyla yerine getiriyoruz.

ÇÖZÜM SÜRECİ
2014 yılı, yapılan provokasyonlara, girişilen sabotaj girişimlerine rağmen, Çözüm Süreci’nin, yani, Milli Birlik ve Kardeşlik Projemizin de hedeflediğimiz doğrultuda kararlılıkla ilerlediği bir yıl oldu.

Türkiye’nin bu en büyük kardeşlik projesini bozmak, bulandırmak, bu süreci yeniden kan ve çatışmaya tahvil etmek isteyenler tekrar hayal kırıklığı yaşadılar.

Şunu burada ifade etmek isterim ki, Türkiye, özellikle Çözüm Süreci’nde, hiç bir tehdide, hiç bir şantaja boyun eğmeyecek, bunun yanında şımarıklığa da asla müsaade etmeyecektir.

Sokak eylemlerinden, çatışmalardan, kandan ve gözyaşından medet umarak ayakta kalmaya çalışan ya da siyaset üretme gayretinde olanlar, demokrasi ve hukuk içinde gereken cevabı mutlaka alacaktır.

Çözüm Süreci, Türkiye’nin en büyük sosyal projesi, en büyük kardeşlik projesidir.

Ülkemizi ve milletimizi bu büyük barış projesiyle kucaklaştırmak için, sabırla, kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz.

2023 HEDEFİ
Şurada artık, 2023 yılına, yani Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100’üncü yıldönümüne sadece 8 yıl kaldı.

2023 yaklaşırken, bir yandan heyecanımız artıyor, ama bir yandan da umudumuz, gayretimiz, mücadelemiz güç kazanıyor.

Bu aziz millet, birlik içinde olduğu müddetçe, önüne koyduğu her hedefe mutlaka ve mutlaka ulaşacaktır.

Tarihimiz, bunun güzel örnekleriyle doludur.

Elbette, bizi, ülke olarak, millet olarak, bu kutlu yoldan ayırmak, bu güzel hedeflerden uzaklaştırmak için mücadele edenler de olacaktır.

İÇİMİZDEKİ HAİNLER, YURTDIŞINDAKİ HASIMLAR...
Kimi zaman içimizdeki hainler, kimi zaman yurt dışındaki hasımlar, büyük bir Türkiye’nin inşa ediliyor olmasından, bölgesinde ve dünyada öncü bir Türkiye’nin yükseliyor olmasından rahatsızlıklarını dile getireceklerdir.

Biz, bu hainlere aldanmayacağız; bu hainlerin ipini elinde tutan karanlık odaklara asla boyun eğmeyeceğiz.

Tarihimiz boyunca, nasıl yılmadan, yıkılmadan, kararlı bir yürüyüş gerçekleştirdiysek, bundan sonra da, güçlü, itibarlı, bölgesinde ve dünyada söz sahibi, etki sahibi, güç sahibi bir ülke olarak geleceğe ilerleyeceğiz.

Umudumuzun, heyecanımızın, millet mefkûremizin ve kardeşliğimizin hiç kimse, hiç bir güç tarafından zedelenmesine izin vermeyeceğiz.

Ekonomimize, demokrasimize, aktif ve barışçı dış politikamıza, içerde huzurumuza, refahımıza, hiç bir karanlık elin dokunmasına göz yummayacağız.

Bu düşüncelerle, 2015 yılının, bir kez daha hayırlara vesile olmasını; inşallah, 2014’ten çok daha huzurlu, bereketli, umut dolu olmasını niyaz ediyorum.

SOMA VE ERMENEK
2014 yılında kaybettiğimiz aziz vatandaşlarımızın tümüne Allah’tan rahmet niyaz ediyorum.

Soma’da yitirdiğimiz kardeşlerimize, Ermenek’te yitirdiğimiz kardeşlerimize özellikle rahmet niyaz ediyor, yakınlarına bir kez daha sabır diliyorum.

2014 yılının en acı kayıplarından biri, kuşkusuz, Kurban Bayramı’nda alçakça saldırılar neticesinde yitirdiğimiz genç kardeşlerimizdi.

YASİN BÖRÜ'NÜN ÖLÜMÜ
Başta Yasin Börü olmak üzere, bu genç kardeşlerimizi de bugün bir kez daha rahmetle yadediyorum.

Elbette, bugün, tarihimizdeki elim bir hadiseyi de milletçe hatırlamak durumundayız.

100 yıl önce, tam da bugünlerde, Allahu Ekber dağlarında on binlerce askerimizi vatan savunmasında şehit vermiştik.

Şehadetlerinin 100’üncü yıldönümünde Sarıkamış şehitlerimizi de rahmetle anıyor, tüm şehit ve gazilerimizden Allah razı olsun, mekânları inşallah Cennet olsun diyorum.

Ailenizle, sevdiklerinizle, huzurlu, barış, sıhhat ve afiyet içinde bir yıl geçirmenizi temenni ediyor, hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.”

Türkiye yolda kaldı

Türkiye önceki gece başlayan şiddetli kar ve fırtına ile birlikte soğuk havanın etkisine girdi. Yağışlar, yılbaşı tatilcileri ve otomobillerine zincir takmayan sürücülerin de etkisiyle, yollar felç oldu. İzmir-İstanbul, Bursa-Ankara ve Afyonkarahisar-Kütahya-Uşak karayollarında trafik durdu. Binlerce araç yolda kaldı. Dün 20:00'de İstanbul'dan çıkan ve 14 saatten fazla süreder yolda olan bir yolcu yaşadıklarını "Daha Balıkesir'deyiz. Perişan olduk" diyerek özetledi. Çanakça'da mahsur kalan sürücüler "Aç, susuz kaldık"diye isyan etti. AFAD ekipleri kumanya dağıtmaya başlarken Ulaştırma Bakanı Lütfü Elvan, mahsur kalanların yardım için 0312 415 80 00 ve 0312 425 47 12 numaralı Yol Danışma Hatları'nı aramalarını istedi.



YÜZLERCE ARAÇ YOLDA
Dün Balıkesir, Manisa arasında bir TIR kaza yapınca Türkiye'nin en işlek karayollarından İzmir-İstanbul karayolu çift taraflı trafiğe kapandı. Yolda ulaşım gece saat 23.00 sularında yeniden sağlandı. Ancak gece yarısı yol yeniden ulaşıma kapandı. Yüzlerce otobüs ve otomobil yolda mahsur kaldı. Çatısı akan Balıkesir terminalinde saatlerdir bekleyen yolcular ile firma yetkilileri arasında gerginlik yaşanıyor.  Yaşlılar ve çocuklar perişan oldu. Terminalden çıkışları ne zaman yapılacağı ise bilinmiyor.

Dün İstanbul’dan İzmir’e gitmek için yola çıkan Ayşegül Basmacı yaşadıklarını hurriyet.com.tr’ye anlattı:          

"ÇATI AKIYOR"
Şehir içi trafik yüzünden dün akşam 20:00’de Esenler’den kalkan otobüs 23:30’da Kartal’daydı. Bursa yolunda trafik yoğunlaştı. Sabah 04:00’te Balıkesir’e geldik ve o 5,5 saattir Balıkesir Terminali’ndeyiz.  Bizi buraya aldıkları için şanslıyız. Yolda otobüslerde ve otomobillerde mahsur kalan insanlar var.

100’den fazla otobüs dışarıda bekliyor. Terminalde bütün peronlar dolmuş durumda. İkili üçlü sıra oluştu. Hava çok soğuk. Terminalde olmamıza rağmen üşüyoruz. Çatı akıyor, kar ve su içindeyiz. Yaşlılar ve çocuklar perişan durumda.  Bu yüzden görevlilerle yolcular arasında sıkı sık gerginlik yaşanıyor.

"ÇAY İLE ISINIYORUZ"
Gece 01:00’den beri terminalde bekleyen insanlar var. Ne zaman gideceğimizi bilmiyoruz. Saat 10:00 çıkabileceğimizi söylemişlerdi ancak hiçbir hareketlilik yok. Açıklama yapan bir yetkili bulamadığımız için de söylenenler güven vermiyor.  Perişan haldeyiz.  Çay, tuvalet paralı.  Simit ve çay ile karnımızı doyurup ısınıyoruz. Şanslı olanlar telefonlarını şarj edebiliyorlar. Yolda kalıp, buraya telefon şarj etmeye gelenler var. Bu çileyi İstanbul- İzmir yolunda yaşıyoruz. Ne yazık ki olanları kabullenmiş durumdayız.

"AÇLIKTAN BAYILACAK DURUMA GELDİK"
Çanakça mevkisinde yolda kalan sürücüler canlı yayında isyan etti. CNN Türk'ün yayınına bağlanan sürücülerden Yusuf Topalca, "Açlıktan bayılacak duruma geldik. Yakıtımız bitmek üzere. Küçük yaşta bebekler var arabalarda. Yakıtları bitmiş olanlar var, arabalarımıza aldık" diye isyan etti. Topalca, İstanbul Gebze'den İzmir'e gitmek için yola çıktığını belirtti.

TÜRKİYE YOLDA KALDI
Perşembe günü gece saatlerinden sonra etkisini yitirmesi beklenen fırtınanın meydana getirebileceği ulaşımda aksamalar, ağaç ve direklerin devrilmesi, çatı uçması, kar yağışıyla birlikte tipi gibi olumsuzluklara karşı ilgililerin ve vatandaşların dikkatli ve tedbirli olunması istendi. Akhisar-Balıkesir arasındaki kapanan yol nedeniyle şehir girişinde araçlar durduruldu ve uyarılar yapıldı.

ZİNCİRSİZ ARAÇLAR ENGELLEDİ
Araçların yoğunluğu nedeniyle Kırkağaç-Soma kavşağında tıkanma yaşandı. Karayolları ekiplerinin çalışmaları devam ederken, yüksek kesimlerdeki yağışların sürmesi nedeniyle bir çok araç Akhisar giriş ve çıkışlarında bekletildi. Yolcu otobüsleri ise ilçe terminalinde uzun süre mola vermek zorunda kaldı. Yola hazırlıksız çıkan araçlar ise zor anlar yaşadı. Özellikle zincirsiz yola çıkan kamyon ve kamyonet gibi araçların gidememesi nedeniyle yolda kaldıkları bildirildi.

Karayollarından edinilen bilgiye göre ise yolların her iki yönünde açık olduğu ancak zincirsiz araçlar ve kayan TIR’ların yolu kapattığı bildirildi. Bazı vatandaşlar ise 12 saattir yolda kaldıklarını ve mağduriyetlerinin giderilmesini istedi.

KÜTAHYA-AFYONKARAHİSAR KARAYOLU TEKRAR KAPANDI
Kütahya'da dün yaklaşık 8 saat süreyle kapanan ve geceleyin ulaşıma açılan Kütahya-Afyonkarahisar karayolu bu sabah saatlerinde tekrar ulaşımına kapandı.

Yetkililer Kütahya- Afyonkarahisar karayolunun 17'nci kilometresindeki 'Pusan Rampaları'nda oluşan aşırı buzlanma nedeniyle araçların kaldığını ve yolun trafiğe kapandığını belirtti. Karayolları ekipleri ile Emniyet Müdürlüğü Bölge Trafik Şubesi ekiplerinin yolu trafiğe açma çalışmaları sürüyor.

TEM VE D-100 AÇIK
Bolu Dağı’nın D-100 Karayolu ve TEM Otoyolu geçişleri ile Bolu ve Ankara arasındaki TEM Otoyolu ve D-100 Karayolu’nda kar yağışı etkili olurken, Karayolları’nın çalışması sonucu yollar ulaşıma açık tutuldu. Zaman zaman araçların kayması ve maddi hasarlı kazalar nedeniyle ulaşımda aksamalar meydana geldi. Trafik polisleri, kar yağışının etkili olduğu bölgelere Karayolları ekiplerini yönlendirirken, güzergahlarda da el işaretleriyle sürücüleri yavaş gitmeleri konusunda uyardı. Hürriyet

Bakan Çağlayan: Van depremi için açılan hesaba...

5 Ocak’ta haklarında Yüce Divan oylaması yapılacak olan AK Partili dört eski bakandan Zafer Çağlayan, Muammer Güler ve Egemen Bağış, 22 Aralık’ta karar oturumunun ertelenmesine neden olan itiraz dilekçelerinin ardından, Meclis Soruşturma Komisyonu’na gönderdikleri ek belgelerde malvarlıklarına ilişkin yeni açıklamalar yaptı.



Çağlayan, 40 bin Euro’luk piyanoya mal bildiriminde yer vermemesinin gerekçesini açıklarken, toplam gelir hesabında 20 bin lira dolayındaki milletvekili maaşının değil, aylık 3 bin 525 liralık Başbakanlık harcırahı ile 15 bin liralık ‘çeşitli hesaplardan aylık katılım gelirinin’ de dikkate alınmasını istedi.

FORMULA 1’DEN 66 BİN 
Yasaya göre kamu görevlileri aylık net gelirlerinin 5 katını geçen mal artışını bir ay içinde beyan etmek zorundalar. Güler de komisyona gönderdiği hesap cetveliyle, 8 yıllık valilik dönemindeki 1 milyon 357 bin liralık toplam gelirinin 1 milyon liradan fazlasının Organize Sanayi Bölgeleri, ÖZİDAŞ, Vilayetler Turizm AŞ gibi il özel idaresi şirketlerindeki yöneticilik görevi ve Formula organizasyonundan kaynaklandığını beyan etti. Güler, Formula organizasyonundaki görevinden 66 bin 633 lira gelir elde etti. Üç bakanın komisyona 26 Aralık’ta gönderdikleri son yazılar, MASAK uzmanınca hazırlanan bilirkişi raporunda ‘orantısız’ bulunan ve ‘izahı’ istenen malvarlıklarıyla ilgili ikinci açıklama serisi oldu.
Çağlayan avukatı aracılığıyla gönderdiği ek beyanlar özetle şöyle:

40 BİN TL AYLIK 
“Eylül 2013 itibariyle milletvekili maaşı 13 bin 393 lira, emeklilik maaşı 6 bin 973 lira, bakanlık döneminde aylık yurtdışı Başbakanlık harcırahı 3 bin 525 lira ve temsil ödeneği olarak 383 lira olmak üzere aylık net ödeme 24 bin 276 lira. Bu miktarın 5 katı ise 121 bin 383 lira. Ayrıca çeşitli hesaplardan aylık katılım geliri ortalama 15 bin lira. Bu katılım geliri hesaba dahil edildiğinde aylık net geliri yaklaşık 40 bin lira olup, yasaya göre alınması gereken 5 katı da 200 bin liradır. Eylül 2013 itibariyle döviz kurlarına göre 1 Euro’nun alış-satış kuru 2,66 lira olduğu gözetildiğinde, piyano bedeli olarak ödenen 40 bin Euro’nun Türk Lirası karşılığı 106 bin 400 liradır. Piyanonun, aylık net gelirinin 5 katının altında olması nedeniyle mal bildirimine konu teşkil etmeyeceği açıktır. Kaldı ki müvekkilim düzenli olarak verdiği tüm mal bildirimlerinde ev eşyalarını göstermemiştir. Aynı şekilde piyanoyu da ev eşyası kapsamında değerlendirerek mal bildiriminde belirtmemiştir.

DÜĞÜN TAKILARI
(2 milyon 537 bin ve 1 milyon 55 bin liralık düğün takıları) Taşınmazların edinimlerinin, Çağan Çağlayan’ın düğün tarihi olan 28 Ekim 2011 ve Kaan Çağlayan’ın düğün tarihi olan 12 Nisan 2013’ten sonra olduğu açıkça görülmektedir. Oğlunun (Çağan) düğününe yaklaşık 5 bin kişi katılmış olup, önemli miktarda altın, mücevherat, döviz ve TL cinsinden hediyeler gelmiştir. Düğün tarihinden önce Van depremi yaşanmış idi. Bu sebeple müvekkilim ve oğlu, davetlilere düğüne çiçek göndermemelerini, çiçek paralarını Van depremzedeleri için açılan yardım hesabına yatırmalarını istemişti. Bu istem sonucu bazı davetliler, Van depremzedeleri için açılan hesaba, düğüne gönderecekleri çiçek yerine 359 bin lira yatırmışlardır. Çiçek bedeli karşılığı yardımın bile boyutu bu düğüne olan ilgiyi ve düğüne gelen hediyelerin büyüklüğünü açıklamaktadır. Kaan Çağlayan yaklaşık 4 bin 500 kişinin katılımıyla yapılan düğünle evlenmiştir. Düğünden gelen takılarının bir kısmını (2 milyon 537 bin lira) bozdurmuştur.” (hürriyet.com.tr)