16 Şubat 2015 Pazartesi

Canan Karatay: Beni de taciz ettiler

Diyetisyen Canan Karatay, konuk olduğu programda Özgecan Aslan cinayetine isyan etti.


Özgecan cinayetine isyan eden diyetisyen Canan Karatay, Show Tv’de yayınlanan Her Şey Dahil programına, yıllar önce Türk Tabipler Birliğine giderken bir çöpçü tarafından nasıl taciz edildiğini anlattı.

Karatay tacizi şöyle aktardı: "- Beni de taciz ettiler. Başımdan geçen olayı anlatmak istiyorum. 96-97 yıllarında, ya bir belge alacağım ya da vereceğim. Çekçekle çöp toplayan insanlar vardır hani. Ben 55 yaşındayım bana laf attı.

-Ay afedersiniz dedi, bana çimdik attı. "Ne güzel poponuz var" dedi.

-Ben çok sinirlendim suratına vurdum çantayla. Çantadakiler yere döküldü toplamaya başladım. O gün yüzük takmamıştım bana ne diyor bakın "Ay daha evli bile değilsin neden itiraz ediyorsun."

Türkiye'deki zihniyet bu. Böyle insanlar var.”

Ünlü avukat yaşadığı dehşeti anlattı "Belediye otobüsü şoförü beni kaçırdı"

Ünlü avukat Hülya Gülbahar üç yıl önce bir belediye otobüsü şoförü tarafından kaçırılmak istendiğini açıkladı.

Özgecan Aslan’ın hunharca katledilişinin ardından kadına yönelik taciz ve şiddete tepki çığ gibi büyüyor.

Kadınlar sosyal medya üzerinden yaşadıklarını anlatırken tacizcilere ve kadına şiddet uygulayanlara cezaların artırılması tartışılıyor.

Kanaltürk’te canlı yayına katılan kadın hakları savunucusu ünlü avukat Hülya Gülbahar da 3 yıl önce İzmir’de başından geçen kan donduran bir olayı izleyicilerle paylaştı.

Canlı yayına katılan ismini vermek istemeyen bir izleyicinin yaşadığı taciz olayını gözyaşlarıyla anlatmasının ardından Hülya Gülbahar “3 yıl önce İzmir’de bir belediye otobüsü şoförü beni kaçırdı. Telefonla avukat arkadaşımdan yardım isteyerek kurtulabildim” dedi.
Gülbahar, şoförün arkadaşlarının kendisini engellediğini ve “siz gittikten sonra aramızda tutanak tutar, ‘alkollüydü burada rezalet çıkardı’ yazarız” şeklinde tehdit ettiklerini söyledi.

Hülya Gülbahar avukat arkadaşının olayı takip ettiğini ve sendika üyesi olan şoförün bu süreç sonunda disiplin cezası aldığını sözlerine ekledi.

Anlattıkları ağlattı fenalaştı

Kayseri’de Kadın Dayanışma Derneği öncülünde bazı siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile birlikte toplananlar, Mersin’de minibüs şoförü tarafından öldürülüp yakılan üniversite öğrencisi Özgecan Aslan için eylem yaptı. Eylemde kadınlardan bazıları katillerin idam edilmesini isterken bazıları "Eğer yeterli ceza verilmeyecekse, onları buraya getirin, cezasını biz kadınlar verelim" dedi. Eylemde tecavüz mağduru olduğunu anlatan bir genç kızın sözleri herkesi ağlattı.


Cumhuriyet Meydanı’nda bir araya gelen grup ’Erkek adalet değil gerçek adalet’, ’Yaşasın kadın dayanışması’, ’Erkek yakıyor, devlet koruyor’, ’Susma, suça ortak olma’, ’Kadın, yaşam, özgürlük’ , ’Özgecan Aslan isyanımızdır’ diye slogan attı.

"TECAVÜZ ETMEK ERKEKLİKSE BİZ ERKEK DEĞİLİZ"

’Erkek-devlet-yargı-medya işbirliği ile kadın katliamlarına davetiye çıkaran bu düzene karşı yasımızla ve isyanımızla sokaklardayız’ yazılı pankartı açan Kadın Dayanışma Derneği üyeleri ve eyleme destek veren kadınlar, ayrıca ellerinde ’Özgecan Aslan’ın katillerinden hesap soracağız’, ’Erkek vuruyor sistem koruyor’, ’Özgecan’ın çığlığını duydunuz mu?’, ’Kadın katliamı var meclis acil toplansın’, ’Fıtratımızda ölüm yok adalet istiyoruz’, ’Çocuk katillerine idam’, ’Cinsel açlığın Afrikası’dır Türkiye’ yazılı dövizler dikkat çekti. Eylemde bir grup lise öğrencisi ’Tecavüz etmek erkeklikse biz erkek değiliz’ pankartı açtı.


Kayseri Kadın Dayanışma Derneği Başkanı Fatma Karaaslan, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam’ın, Özgecan’ın katilleri için yine "Elleri kırılsın" demekle mi yetineceğini sorarken, "İktidar sözcüleri tüm Türkiye’nin Özgecan için sokağa döküldüğünü görmezden gelerek, kadın katliamlarına rol oynayanların üstünü örtmek için mi uğraşıyor? Artık yeter" dedi.

Karaaslan, tecavüzlere karşı ‘çocuklarınıza çığlık atmayı öğretin’ diyen Bakanların Özgecan’ın çığlığını duyup- duymadığını sorduktan sonra "Tecavüzcü, kürtaj yaptıran tecavüz kurbanından daha masumdur?’ diyen AKP milletvekilleri Özgecan’ın katili sizler değil misiniz?" diye konuştu.

Bu olaydan etkilendiğini, sabaha kadar uyuyamadığını belirten Döne Demir, Özgecan Aslan’ın katiline en ağır cezanın verilmesini isterken bazı öğrenciler ailelerinin daha önce kendilerinden eylemlere katılmamalarını istemesine rağmen bu kez gitmelerini istediklerini söyledi.

ANLATTIKLARI AĞLATTI, FENALAŞTI
Tecavüz mağduru olduğunu ifade eden bir kadın da söz alarak, "Artık yeter, cinayetlerin, tecavüzlerin bunların sonu nereye kadar. Hakim, 16 yaşından gün aldı diye rıza diyor, artık yeter" diye konuştu. Mağdur olduğunu dile getiren ve yaşadığı dava sürecini ağlayarak anlatan bir kadın M.N., tecavüz davası açtığını hakimin "Rıza var" diye karar verdiği için sanığın elini kolunu sallayarak salondan ayrıldığını söyledikten sonra fenalaştı.

Yapılan basın açıklamasının ardından kadınlar sloganlarla Meydan’dan, Düvenönü yönüne doğru sloganlarla, yürüyüşe geçti. Bu sırada çevredeki bazı kişiler de alkışları ile eyleme destek verdi. (hürriyet.com.tr)

Benim kızımın başına böyle bir olay gelseydi elime silahı alır cezasını kendim verirdim

Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, Mersin'in Tarsus İlçesi'nde vahşice öldürülen Özgecan Aslan cinayetiyle ilgili konuştu. Bozkır, ''Şayet benim kızımın başına böyle bir olay gelseydi ben elime silahı alır bunun cezasını kendim verirdim. Bunun cezasına da katlanırdım. Ama devletlerin reaksiyonlarının bu şekilde olmaması gerekir. Devlete insan öldürmek bir anlamda yakışmaz diye düşünüyorum'' dedi. TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya da idam ve hadım seçeneklerinin tartışılması gerektiğini söyledi.

Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, Jean Monnet Kürsü Başkanları'nı kahvaltılı toplantıda ağırladı.

Ankara'daki toplantıda Özgecan Aslan cinayeti ile ilgili konuşan Bozkır, cinayetle gündeme gelen idam cezası hakkında değerlendirmede bulunarak "Hem bir insan olarak hem baba olarak beni de derinden yaralamıştır. Özgecan'a Allah'tan rahmet diliyorum. Acılı ailesinin de kederini yürekten paylaşıyorum. Ancak idam cezası konusunu değerlendirirken sanıyorum bugün içinde bulunduğumuz psikoloji içinde değil çok daha sağlıklı bir ortamda değerlendirmemizin doğru olacağını düşünüyorum. İdam cezası Türkiye'de 2000 yılında kaldırılırken çok uzun tartışılmış bir cezadır. 1986 yılından beri Türkiye'de idam cezası olmasına rağmen de bu gerçekleştirilmemiştir. Burada kişisel hislerle devletin reaksiyonunu ayırmak gerektiğini düşünüyorum. Şayet benim kızımın başına böyle bir olay gelseydi ben elime silahı alır bunun cezasını kendim verirdim. Bunun cezasına da katlanırdım. Ama devletlerin reaksiyonlarının bu şekilde olmaması gerekir. Devlete insan öldürmek bir anlamda yakışmaz diye düşünüyorum. Devletin görevi suçluyu yakalamaktır ve hak ettiği en ağır cezayı vermektir. Devlet herkese adalet çerçevesinde yaklaşmak durumundadır. Özgecan'ı öldürenleri lanetliyorum. Son günlerini cezaevinde acı, pişmanlık ve utanç içinde geçirmelerinin onlara verilecek en büyük ceza olduğunu düşünüyorum. Mevcut kanunlarımızdaki en ağırlaştırılmış müebbet cezasının bu tip suçlar için idam cezası yerine uygulanmasının daha doğru olacağını düşünüyorum" ifadelerini kullandı.

'İDAM VE HADIM TARTIŞILSIN' 
TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya, idam cezasıyla ilgili olarak açıklama yaptı.İyimaya, kadına karşı şiddete ve vahşete dayalı öldürmelerde idam cezası, ölümle sonuçlanmayan cinsel şiddette niteliğe göre süreli veya sürekli olarak erkeklik gücünü yok etme cezası seçeneklerinin yeniden tartışılması gerektiğini açıkladı.
 İyimaya, yaptığı yazılı açıklamada, Özgecan Aslan'ın muhatap olduğu cinsel şiddet ve vahşice öldürülmenin, insanlığa düşülmüş ağır bir leke olduğunu belirterek, "Hukukun mümkün kıldığı en katı cezayı katile tatbik etmek; bizleri sorumluluktan kurtarmaz. Ağır travmalardan ders çıkarmak ve sistemi buna göre düzeltmek; vicdanın, aklın ve bilimin gereğidir" dedi.
     
 Büyük Meclis'in tabii misyonunun en başta yaşama hakkını korumak ve ona yönelik tehditleri caydırıcı-hukuk ile bertaraf etmek olduğunu kaydeden İyimaya, şunları kaydetti:
 "Bu anlayış içinde; kadına karşı şiddete ve vahşete dayalı öldürmelerde idam cezası, ölümle sonuçlanmayan cinsel şiddette niteliğe göre süreli veya sürekli olarak erkeklik gücünü yok etme cezası seçenekleri yeniden tartışılmalıdır. Bu tür cezalara, yasama organının af veya benzeri azaltıcı yasalarla müdahalesini önleyecek çekirdek Anayasa normlarını üretmeliyiz. (Aksi takdirde cezalar, çoğu kez ödüle dönüşmektedir). En başta yaşama hakkı olmak üzere, temel hakları koruma misyonu uhdesinde bulunan Büyük Meclisin değerli Başkanına, iş bu misyondan kaynaklanan görev düşmektedir: Partiler, Başkanımız tarafından bu gündemle ziyaret edilerek, toplumun güvenini tazeleyecek ve caydırıcı hukuku yürürlüğe koyacak kısa süreli ve sınırlı bir norm çalışmasının sağlanmasının uygun olacağını düşünmekteyim. Yasama iktidarı, daha çok bu günler için vardır. Türkiye'mizin, Özgecan'ın ailesinin, dostlarının, hepimizin başı sağolsun. Özgecan'a Allah'tan rahmet diliyorum." Hürriyet

Üniversite öğrencisi Esra Gündüz 7 gündür kayıp

Malatya’da ‘okula gidiyorum’ diyerek evden çıkan üniversite öğrencisi 21 yaşındaki Esra Gündüz’den 7 gündür haber alınamıyor.

Beydağı Mahallesi'nde yaşayan İnönü Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu öğrencisi Esra Gündüz, 7 gün önce 'okula gidiyorum' diyerek evden çıktı. Daha sonra eve dönmeyen Gündüz’ün yakınları kızlarının kayıp olduğunu polise bildirdi. Polis, genç kızın bulunması için çalışma başlattı. Mobese kameraları ve güvenlik kameraları incelendi. Ancak halen bir iz bulunamadı.

Baba Metin Gündüz, kızının ‘okula gidiyorum’ diyerek evden ayrıldığını ve geri dönmediğini belirtti. Yetkililere konuya eğilmeleri için çağrıda bulunan Gündüz, kızını gören vatandaşların da kendileriyle irtibata geçmesini istedi. Anne Saadet Gündüz de tek isteğinin kızının geri dönmesi olduğunu söyledi.  Hürriyet

Sibirya soğukları geliyor

Meteoroloji, bütün yurtta bugünden itibaren çok soğuk ve kar yağışlı bir havanın etkisini göstereceğini duyurdu. Peki ama hava durumu nasıl olacak. Kar yağışı hangi şehirlerde, ne kadar sürecek. Sibirya kökenli olan soğuk hava nedeniyle İstanbul'da sıcaklıklar bugün 8, yarın 3, çarşamba günü ise 2 derece hissedilecek. Benzer şekilde başta Ankara ve İzmir olmak üzere Türkiye'de genelinde düşüşler cuma gününe kadar devam edecek.

Meteoroloji tarafından yapılan yazılı açıklamada soğuk ve yağışlı havanın Sibirya kökenli olduğu belirtilerek "Yurdumuzun; bugünden itibaren Karadeniz üzerinden gelen Sibirya kökenli çok soğuk ve yağışlı havanın etkisine gireceği tahmin ediliyor. Yarın; Güney ve Kıyı Ege ile Van ve Hakkari dışında kalan ülke genelinde yağış bekleniyor. Yağışların; iç bölgelerde karla karışık yağmur ve kar, kıyı kesimlerde yağmur, akşam saatlerinden sonra Batı Karadeniz kıyı kesiminde de kar şeklinde olması tahmin ediliyor" ifadeleri kullanıldı.

"HAVA SICAKLIKLARI 6-10 DERECE AZALACAK"
Meteoroloji, yağışlı sistemin cuma günü yurdu terk edeceğini kaydederek "Yağışlı sistemin; cuma günü doğu bölgelerimizde etkili olduktan sonra yurdumuzu terk edeceği bekleniyor. Hava sıcaklıklarının; Salı gününden itibaren ülkemizin kuzey ve batı kesimlerinde hissedilir derecede (6 ila 10 derece) azalacağı ve mevsim normallerinin altında seyredeceği tahmin ediliyor.

HER GÜN DÜŞECEK
İstanbul'da hava sıcaklıkları bugün 8, salı 3, çarşamba 2 derece hissedilecek...

Başkent'te de benzer şekilde bugün 5, salı 1, çarşamba ise -1 derece olacak.

İzmir'de ise İstanbul ve Ankara kadar soğuk olmasa da sıcaklıklar benzer şekilde düşüş gösterecek. Bugün 11, yarın 8, çarşamba günü ise 6 derece hissedilecek.

Rüzgarın; bugün akşam saatlerinden itibaren hızını artırarak, Salı ve Çarşamba günleri Marmara, Ege, Batı Akdeniz ve Batı Karadeniz'de kuzey ve kuzeydoğu yönlerden kuvvetli ve zaman zaman fırtına (40-70 km/saat) şeklinde eseceği tahmin ediliyor. Bu hafta beklenilen kuvvetli ve yer yer yoğun kar yağışları ile hissedilir derecede azalacak hava sıcaklığına karşı ilgilileri ve vatandaşların dikkatli ve tedbirli olmaları gerekmektedir" açıklamasında bulundu. Meteoroloji Genel Müdürlüğü, ayrıca soğuk ve yağışlı hava nedeni ile buzlanma, don olayı, soba ve doğalgaz kaynaklı baca gazı zehirlenmesi, çığ tehlikesi ve ulaşımda aksamalar gibi oluşması muhtemel risklere karşı dikkatli olunması konusunda uyardı.

SALI
Meteoroloji Genel Müdürlüğü: "Salı günü Marmara’nın güney ve doğusu, Karadeniz, İç Anadolu , Doğu ve Güneydoğu Anadolu, Doğu Akdeniz ile İç Ege ve Göller yöresinde görülecek yağışların genellikle kar, Doğu Akdeniz kıyıları ile Güneydoğu Anadolu’nun güney kesimlerinde yağmur şeklinde olması tahmin ediliyor"

ÇARŞAMBA

Meteoroloji Genel Müdürlüğü: "Çarşamba ve perşembe günleri Marmara’nın batısı, Kıyı Ege ve Batı Akdeniz kıyı kesimi dışında ülke genelinde devam etmesi beklenen yağışların; genellikle kar, Doğu Akdeniz kıyıları ile Güneydoğu Anadolu’nun güney kesimlerinde yağmur şeklinde olması tahmin ediliyor. Salı ve Çarşamba günü beklenen kar yağışlarının Marmara’nın doğusu, Karadeniz ile Doğu Anadolu bölgelerinde kuvvetli ve yer yer yoğun kar şeklinde olacağı tahmin ediliyor"

Kanımız dondu

ÖZGECAN Aslan’ın vahşice katledilmesi ile ayaklanan Türkiye’de, infial dün de sürdü.


İstanbul, Bursa, Edirne, Çanakkale, Kütahya Trabzon, Konya, Şanlıurfa, Elazığ, Sinop, Samsun, Zonguldak, Çorum, Karabük, Manisa, Adıyaman, Tokat ve Sivas’ta dün protesto gösterileri yapıldı. İstanbul’da Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) üyesi erkekler, Özgecan Aslan’ın öldürülmesini protesto etmek için “Erkekler eylemde” sloganıyla Galatasaray Meydanı’nda toplandı. “Erkeklik Özgecanları katlediyor, erkek yargı aklıyor, erk’eklik buysa biz erkek değiliz” yazılı pankartı açan grup, “Özgecan’ın katili erkek egemen sistemi” sloganı attı. “Kadına Şiddete Karşı Müslümanlar İnisiyatifi” adlı bir grup, Fatih Camisi’nde Özgecan Aslan için gıyabi cenaze namazı kıldı. DHA

5 kadına ‘Özgecan’ gözaltısı
TAKSİM’de de Özgecan Aslan’ın öldürülmesi protesto edildi.

Taksim Meydanı girişinde bir restoranın terasına çıkan ve kendilerini “Anarşist Kadınlar” oluşumu olarak tanıtan 5 kişi, “Katledilen kadınlar ve Özgecan isyanımızdır” yazılı pankart açtı, slogan attı. Eylemci gruba vatandaşlar da destek verdi. Polis 5 kadını gözaltına aldı. Polisin sert müdahalesi tepkiye neden oldu.

Kadınlar bugün siyah giyecek
Sosyal medyada 'Özgecan için siyah giy' kampanyası başlatıldı. Kadınlar bugün siyah giyinip sokağa çıkacak

ŞOK iddia! Fuat Avni o isim mi?

Akşam Gazetesi, Twitter'da 'Fuat Avni' rumuzuyla operasyonları önceden yazan kişinin eski emniyetçi ve Taraf Gazetesi yazarı Emre Uslu olduğunu iddia etti. Uslu, iddiaya kendi internet sitesinden yanıt verdi: ''Ben değilim''

Haberde, Emniyet'teki bazı polislerle irtibat halinde olan Uslu'nun operasyon bilgilerini sızdıran polislerin hesaplarına para yatırdığı ve terfi sözü verdiği ileri sürüldü.

Emre Uslu'nun polislerle Twitter üzerinden direkt mesaj iletişim kurduğu da öne sürüldü.

Akşam Gazetesi'ndeki iddialara kendi internet sitesinden yanıt veren Emre Uslu, şunları söyledi:
''Daha önce de Fuat Avni’nin ben olduğuma dair kumpas haberleri çıkmıştı. Bu haberlere karşı davalarımız açtık. Davalar devam ediyor. Erdoğan’la olaylı bir şekilde ayrılan Fidan veya çevresi Erdoğan cephesinden gelecek “Fuat Avni’yi bile bulamadı. Nasıl MİT müsteşarı?” eleştirilerinin önünü almak için böylesi bir girişimde bulunmuş olabilir. Eğer Fuat Avni ben isem, veya Fuat Avni hesabını ben kullanıyorsam, herhangi bir zamanda ben kullandıysam, Allah beni kahretsin, perma perişan etsin.''

Özgecan'ın katillerine avukat bulunamadı

Tarsus İlçe Jandarma Komutanı Yavuz Bulut, Mersin Barosu'na yazı yazarak, soruşturmanın resmi olarak tamamlanabilmesi için avukat tahsis edilmesini istedi. Baro Başkanı Alpay Antmen, "Avukat tahsis edilmesi kararına baro olarak direnmeyi düşünüyoruz ancak, saldırgan avukatsız olarak sorguya çıkarılamaz, bu ihtimal üzerine de düşünüyoruz" dedi. Gece saatlerinde cinayet zanlıları adliyeye çıkarıldı

Radikal'den İsmail Saymaz'ın haberine göre; Mersin’in Tarsus ilçesinde hunharca katledilen Özgecan Aslan cinayetine karışan 3 zanlı için avukat tahsis edilmemesi soruşturmayı çıkmaza soktu. Tarsus İlçe Jandarma Komutanı Yavuz Bulut, Mersin Barosu’na yazı yazarak, zanlılardan Necmettin Palandöken’e ısrarla talep edilmesine karşın baro tarafından avukat gönderilmediğini bildirdi.

SORUŞTURMANIN TAMAMLANMASI İÇİN...

Jandarma Komutanı Bulut, soruşturmanın resmi olarak tamamlanabilmesi ve savcılığa sevk işleminin bitirilebilmesi için acilen avukat atamasının yapılmasını istedi.

Bu yazı üzerine Mersin Barosu Başkanı Alpay Antmen, baro olarak toplantı yaptıklarını belirterek, “Yarın sabah 15.00’e kadar gözaltı süresi bulunuyor. Kendisine avukat tahsis edilmesi gerekiyor. Avukat tahsis edilmesi kararına baro olarak direnmeyi düşünüyoruz ancak, saldırgan avukatsız olarak sorguya çıkarılamaz, bu ihtimal üzerine de düşünüyoruz” dedi.

Türk kadınların taciz öyküleri dünyada TT oldu

Özgecan Aslan cinayeti sonrası oyuncu Beren Saat'in kendi başına gelenleri anlattığı bir yazıyı paylaşmasının ardından, #sendeanlat etiketiyle bir kampanya başladı. Kısa sürede yüzlerce kadın kendilerinin ve tanıdıklarının başına gelen taciz, tehdit ve şiddet olaylarını Twitter'da yazdı.

Mersin'de üniversite öğrencisi Özgecan Aslan'ın vahşice öldürülmesi tüm Türkiye'de adeta infial yarattı. Kadına yönelik hız kesmeyen, bir türlü dur durak bilmeyen şiddetin ardından yaşanan bu cinayet de büyük tepkiye yol açtı. Herkes 'Artık yeter' diyor. Özgecan cinayeti Türkiye'nin dört bir yanında protesto edilirken sosyal medyada da dikkat çekici bir kampanya başlatıldı.

Bugün oyuncu Beren Saat'in kendi başına gelenleri anlattığı bir yazıyı sosyal medyada paylaşmasının ardından Twitter'da #sendeanlat etiketiyle yüzlerce kişi, kendisinin veya yakınlarının başlarına gelen taciz ve şiddet olaylarını anlatmaya başladı.

DÜNYADA TT OLDU

Yaşanan o kadar çok rezalet var ki #sendeanlat etiketi kısa sürede dünya genelinde TT oldu...

15 Şubat 2015 Pazar

Fatma Şahin: Hadım cezası uygulansın

Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Mersin'de üniversite öğrencisi Özgecan Aslan'ın öldürülmesiyle ilgili, "Bakanken benim de üzerinde çalıştığım hadım etme cezası, bu olayda uygulanmalı" dedi.

Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, 20 yaşındaki üniversite öğrencisi Özgecan Aslan'ın ölümü nedeniyle tüm ülkevatandaşları gibi kendisinin de derin bir üzüntü yaşadığını söyledi.

Yaşanan vahşetin unutulamayacağını ifade eden Şahin, " Genç kızımızın masum yüzü, insafsız, vicdansız katillerin elinde son nefesini verdi. Yaşananlar tam anlamıyla insanlık suçudur. Toplum vicdanı bir şekilde rahatlatılmalı. Katiller hak ettikleri cezayı almalı" diye konuştu.

Belediye başkanlığından önce Türkiye 'nin kurucu Aile ve SosyalPolitikalar Bakanlığı görevini yürüttüğünü söyleyen Şahin, şöyle konuştu:

"Bakanlık dönemimizde cinsel istismar olaylarıyla ilgili bir dizi çalışma hayata getirmiştik. İstismarla ilgili her türlü olayı önlemeye yönelik yeni bir yasal altyapının çalışmasına başlamıştık. Bu çalışmalar kapsamında hadım konusu da gündeme gelmişti. Hatta o zamanlar bazı kesimler, açıklamalarımıza ve çalışmalarımıza 'Hangi çağda yaşıyoruz' diye tepki göstermişti.

Türkiye'yi yasa boğan Özgecan Aslan olayı da bu çalışmanın gerekliliğini bir kez daha gösterdi. Bakanlık dönemimde hazırlık aşamalarında benim de çalıştığım hadım etme cezası bu olayda uygulanmalı. Çünkü halkın vicdanını rahatlatacak, suça meyilli olacak kişileri caydırıcı bir çalışmanın hayata geçirilmesi gerektiğini düşünüyorum."

Diyanet başkanından Özgecan açıklaması

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Özgecan'ın vahşetle öldürülmesiyle ilgili tweetler attı.


Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, Mersin'de öldürülen Özgecan Aslan'la ilgili Diyanet İşleri BaşkanıMehmet Görmez'i eleştiren bir yazı kaleme aldı. Yazısında "Bu konuda verilecek bir fetvan yok mu" diye Görmez'e yüklenen Ahmet Hakan'a ders niteliği taşıyan açıklama twitter üzerinden yapıldı.

MELEKLER ALEMİ DE AĞLADI

Görmez, Mersin'de Özgecan'ın katledilmesiyle ilgili, "Bu insanlığını kaybetmiş habis ruhların nasıl bu kadar pervasız olabildiklerinin müzakere edilmesi gerektiği açıktır" ifadelerini kullandı. Görmez, melekler aleminin de bu acıya ağladığını söyledi.

İşte Mehmet Görmez'in o açıklamaları:

Masum ve pak kardeşimiz Özgecan'ın zalim ve gaddar bir kültür tarafından acımasızca yok edilmesi karşısında sadece biz kardeşlerinin değil melekler aleminin de bu acıya ağladığını düşünüyorum.

İNSANLIĞINI KAYBETMİŞ HABİS RUHLAR

Bu insanlığını kaybetmiş habis ruhların nasıl bu kadar pervasız olabildiklerinin hemen her düzlemde müzakere edilmesi gerektiği açıktır.

İNSAN YETİŞDİRME DÜZENİMİZİ GÖZDEN GEÇİRELİM

Artık devlet ve toplum olarak nerede nasıl hata yapıldığının ve insan yetiştirme düzenimizin sıkı bir şekilde gözden geçirilmesi gerektiğini düşünüyorum.

YALNIZ BIRAKMAYACAĞIZ

Özgecan kardeşimize Cenabı Allah’tan rahmet, kederli ve acılı ailesine sabır ve başsağlığı dilerken bu meş'um kültürün tehditleri altında yaşayan hiçbir kadın kardeşimizi yalnız bırakmayacağımızı buradan duyurmak isterim

AHMET HAKAN NE DEMİŞTİ?


Kaynak:  Ensonhaber

#ÖzgecanAslan ve #sendeanlat Twitter'ı salladı

Üniversiteli Özgecan Aslan’ın hunharca katledilişinin ardından sosyal medya ayağa kalktı. #Özgecan Aslan hashtagi Twitter'da Dünya TT listesinde 1.sıraya çıktı ve hakkında 2 milyondan fazla tweet atıldı. Birçok kadın da başından geçen taciz hikayelerini ‘Sen de anlat‘ diyerek paylaşmaya başladı.


Twitter’da #sendeanlat etiketi başlatan kadınlar, erkeklerden gördüğü şiddeti, cinsel şiddeti ve tacizleri anlatıyor. Kadınların başlattığı #sendeanlat dünyada en çok konuşulan konularda ilk sıraya yükseldi.

Kadınlar başka Özgecan’ların da öldürülmemesi için başlarından geçenleri cesur bir şekilde anlatmaları gerektiğini vurguladı.

#sendeanlat etiketiyle yazılanlardan bazıları şöyle:

Taksiden-arabadan-otobüsten önce çantandan anahtarı çıkarıp inmek, karanlık sokağı koşar adam arşınlamak #sendeanlat

babanla maça gidersin, o maçtan çok sana bakar, sonra başka bir adama tokadı basıp 'senin ağzına sıçarım' der, sonra anlarsın #sendeanlat

başörtülü bi kadını sözle taciz eden adama "naapıyosun" diye çıkıştım, "onların da kendini güzel hissetmeye ihtiyacı var" dedi #sendeanlat

Arkamdan yaklaşıp laf atan adam, onunla yüzleştiğimde "Ben deliyim abla" demişti. Yemedim.

İlkokul 5. sınıfta, sınıf arkadaşım tarafından takip edilip apartmanımda sıkıştırıldım. 10 yaşında çakı taşıyordu

Sen is yemegi zanneder, isini iyi yaptigin icin sevinerek gidersin. Oysa karsindakinin derdi "seni en yakin otele atmaktir!

dövülerek araca bindirilen kadın için polise ifade verdiğimde alınan telefon numarama "modelmişsiniz ile başlayan taciz msjları

5 Yıl önce staj yaptığım yerde müdür göğüslerimi ellemişti. Şikayet etmeme rağmen benim hakkım da tutanak tutuldu

Eve sipariş geldiğinde yalnızsanız, kapıdaki kurye yalnız olduğunuzu anlamasın diye sanki bir erkek varmış gibi içeri seslenmek

Yalniz yasayan kadina "Bir ihtiyacin olursa gece gunduz buradayiz abla!" Diyen bakkalin gozundeki o tiksindirici bakis

mide bulantısı kusma şikayetiyle gittiğim hastanede doktor ve hemşireler gizlice hamile misin diye sormuşlardı yaşım 15ti #sendeanlat

#sendeanlat Staj yaptığım okulun önünde "durağa kadar arabayla bırakayım mı hoca hanım"deyip sonra yoldan sapıp üzerime kapı kilitleyen amca

Hiçbir tacize uğramadım diyebilen bir kadın var mı? Bence yoktur...#sendeanlat

Ne acayip ki şu yaşımda #sendeanlat tagine yazarkan hala ben suçluymuşum gibi utanıyorum, midem ağrıyor. Anlatsak ve keşke değişse dünya

Bu kadar utanıyor ve asabınız bozuluyorsa okurken, siz de kadınlarla birlikte sokağa çıkın, isyan edin, sesinizi çıkarın. #sendeanlat

yazin cok sicak havalarda arkadaslarimla sort giydigimde,imansiz diye laflara maruz kalmak #sendeanlat

bi kız arkadaşımla kalmaya gittiğim ev sahibinin arkadaşı,herkes uyuduktan sonra yanıma gelip birlikte olmaya çalıştı  #sendeanlat

Metroya, otobüse biner binmez refleks olarak kapı yakını köşelere gidiyorum. Babam yaşında adamlar taciz etmesin diye. #sendeanlat

Yıllarönce biri bizim evin camına yapışmış iceriyi izliyordu,camı açıp ne var dedigimde elini kemerine götürdü.Bagırıncada kaçtı #sendeanlat

17 yaşımdayken lisede derslerimize girilen yaslı matematik hocası tarafından zorla opulmustum adam 59 yaşındaydı #sendeanlat

pavyonda çalışan kadın tecavüze uğradığında "iffetli kadına tecavüzle iffetsiz kadına tecavüz bir değildir" diyen mahkemeler #sendeanlat

tecavüzden kaçmak için apartmanın 8. katından atlayan kadın için mahkemenin rızası var demesi #sendeanlat

Kız arkadaşınız ya da karınızla "evlilik cüzdanı" göstermeden otelde kalacağınız zaman "Güvenliğinizi garanti edemem" denilmesi #sendeanlat

Bi herif evime girmeye çalıştı, darp edildim kimse yardıma gelmedi. Alt kattaki teyze sonra gelip alışçan kızım bunlara dedi #sendeanlat

#sendeanlat Muhtemelen giydiğim beyaz çocuk atleti onu tahrik etmişti, ben suçluydum.

Annem tam 20 yıl,ben 12 yıl babamdan dayak şiddeti gördük. Kapalı alanlarda da merhamet,delikanlılık ve vicdan taşıyın #sendeanlat




Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kızlarından Özgecan'ın ailesine ziyaret

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kızları Sümeyye Erdoğan ve Esra Albayrak, Tarsus'ta öldürülen üniversite öğrencisi Özgecan Aslan'ın ailesine taziye ziyaretinde bulundu. Sümeyye Erdoğan: "Bizim asıl amacımız bu canilerin, bu canavarların en ciddi ve etkili şekilde cezalarını almaları. Biz bunun peşinde olacağız" dedi



Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kızları Sümeyye Erdoğan ve Esra Albayrak ile Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) Başkanı Sare Aydın Yılmaz, Tarsus'ta öldürülen 20 yaşındaki üniversite öğrencisi Özgecan Aslan'ın ailesine taziye ziyaretinde bulundu.

Adana'ya uçakla gelen, karayoluyla Mersin'e geçen Sümeyye Erdoğan, Esra Albayrak ve KADEM Başkanı Yılmaz, taziye evini ziyaret etti. Anne Songül Aslan'ın elini öperek başsağlığı ve sabır dileyen Erdoğan ve Albayrak, gözü yaşlı annenin acısını paylaştıklarını belirtti. Erdoğan ve Albayrak, "Allah sizi kötü insanlardan korusun" diyen anneyi, ellerini tutarak teskin etmeye çalıştı.

Ziyaretten dolayı teşekkür eden Songül Aslan, şöyle konuştu:

"Melek yüzlü kızım benim, canilerle mücadele etmiş, ne emeklerle büyüttüm ben onları, ne zorluklarla büyüttüm çocuklarımı okusunlar diye. İyi yerlerde, iyi bir yerde meslek sahibi olsunlar diye. Bir cani gelip çocuğuma nasıl kıyıyor. Çocuğuma 'eline, diline sahip ol' derdim. Bu niyetle yetiştirdim onları. Çocuğum namusunu korumak için kendini feda etmiş. Bunların, cezalarını en şiddetle çekilmesini istiyorum. Benim çocuğum bunu hak etmedi. Çocuğumun tek suçu dolmuşa binip evine gelmek. Benim çocuğumu elimden kimse alamaz. Buna akıl sır erdiremiyorum, düşündükçe deli oluyorum. Böyle bir hakları yok."


Annenin konuşması sırasında onu sakinleştirmeye çalışan Esra Albayrak, "Allah sabır versin" dedi. Sümeyye Erdoğan da "Senin her zaman yanında olacağız" ifadesini kulandı.

KADEM Başkanı Yılmaz ise gözyaşları içinde anneye şunları söyledi:

"Songül hanım, hiç merak etmeyin biz, gereken neyse kadınlar olarak canımızla başımızla bu caninin, o vahşinin en ağır şekilde yargılanması, cezasını alması için elimizden geleni yapacağız. Bunu takip edeceğiz. Asla bu işin peşini bırakmayacağız. Ben de bir anneyim. Kadınlar, sivil toplum örgütleri, devlet olarak, toplum olarak, hepimiz üzüntünü kalbimizin en derinlerinde yaşıyoruz. Rabbim sana çok büyük sabır versin ama sen de bırakmayacaksın bu mücadeleyi. Sen de bize bu mücadelede yardım edeceksin. Kızın için yapacaksın bunu."

Daha sonra basına kapalı devam eden ziyarette, taziye evinde Kur'an-ı Kerim okundu. Yaklaşık 1 saat süren ziyaret sonrası Sümeyye Erdoğan, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Çok acı bir durumu kelimelerle ifade etmenin zor olduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti: "Çok korkunç bir durum. Biz olabildiğince acılarını paylaşmak için buraya geldik. Çok güzel ve asil insanlar. Bizim asıl amacımız bu canilerin, bu canavarların en ciddi ve etkili şekilde cezalarını almaları. Biz bunun peşinde olacağız. Biz KADEM olarak da buradayız aynı zamanda. Dernek olarak da bunun takipçisi olacağız. Elimizden geleni yapacağız." Hürriyet


Cübbeli: Sevgililer günü, yılbaşı gibi sapık bir gün..

Cübbeli Ahmet Hoca, Vahdet gazetesindeki köşesinde çok konuşulacak Sevgililer Günü yazısına imza attı.

İşte Cübbeli Hoca'nın o yazısının bir kısmı...

 SEVGİLİLER GÜNÜ ZİNAKÂRLAR GÜNÜDÜR

Hiç İslam'da "Şunların günü" diye bir gün olabilir mi? "Yetimler günü" diye bir gün olabilir mi? Bu "Bir gün onları hatırlayın, diğer günler sallayın" demektir. İslam "Her gün, her saat herkese hakkını ver" diyor.

Sevgililer günü nereden başlamış? Ona göre bir şey anlatalım ki ayet ve hadislerde hükmü nedir bakalım. Roma İmparatorluğu zamanına uzanıyor. Uzanmasa şaşardım zaten. Eski Roma'da 14 Şubat bütün Roma halkı için çok önemliymiş. Roma'nın tanrı ve tanrıçalarının… Erkek tanrı yetmedi karıdan da tanrı var. Yaptığın işin nereye gittiğini bilmiyorsun. Tanrılara, tanrıçalara saygı günü falan, şirk bunlar.

"Bunun benimle ne alakası var hocam. Ben karımı tatile götüreceğim" dersiniz şimdi. Karını tatile götür de 364 gün bitti de bugün mü kaldı tatil için? Neye benziyorsun sen? Biz sana hindi yeme demedik ki. "Noel gecesi hindi yeme, bir gün evvel ye" dedik. Ama o gece yersen hindiyi, yedin naneyi. Bu da aynı. Senin ne işin var sevgililer gününde tatile gitmekle?

Zaten laf kötü. Nikâhsız ilişkileri çağrıştıran bir laf.

HİNDİ GİBİ DÜŞÜNME

Tamamen haram. Arada nikâh olmayan bir kadın ile erkeğin birbirine hediye göndermesi, konuşması, kafede buluşması caiz değil. Ancak evlenilecek olur da aileler arasında falan görüşülür. Şeriat elbiseleri giyinmiş vaziyette görmek falan var. Evlilikle ilgili kitaplarımızda yazdık. Ama dini nikâhı yokken samimi olmalar falan caiz değil. "Kafede görüşüyoruz ama halvet olmuyor başkaları da olduğu için" derler. Tamam, halvet olmuyor. Halvet olsa tam haram.

"Yarın bir gün evlilik düşünüyorum ben bununla" derler. Tamam, evlilik düşünüyorsun da hindi gibi düşünme kaç sene boyunca.

CİDDİYET GİDER

Bakarsın, görürsün evlenirsen evlenirsin. Kızla evleneceğim diye 5 sene boyunca kafeye mi gidilir? Deli misin nesin sen? Bakıyorsun, şehvetleniyorsun doğal olarak. Karşındaki normal biri değil ki. Evlilik düşündüğüne göre cinsel manada bir temayül var. Kafede oturup sürekli suratına bakılır mı? Tamam, kaşını, gözünü görmek caiz. Kaç defa bakacaksın? Her gün değişmiyor ya bu! Yani işi de rayından çıkarttılar. "Ben nasıl olsa evleneceğim" diyerek kaç sene görüşmek olmaz. Ciddiyeti, her şeyi gider. Zaten o bakımdan sevgililik diye bir şey İslam'da yoktur.

Eşinse tamam. Habib kelimesi Arapça'da sevgilim manasındadır. Sahabe bunu Rasûlüllâh (Sal­lâllâhu Aleyhi ve Sellem)e söylüyordu.

BENZEMEK YASAK

Dostum, sevdiğim zat manalarında olur. Hanımınsa da aranızda bu ifadeler kullanılabilir. Ama şu an örfte "Sevgilim" dediğin zaman hiç kimse "Karım" manasında anlamıyor. Onun için bu laflardan sakınmak lazım. Mesela sen birinin yanında telefon edersin "Nasılsın sevgilim?" dersin. Karına da "Sevgilim" desen yanındaki adam "Bu başka işler karıştırıyor" der. Yani milleti de günaha sokmaya lüzum yok. Örfe göre sevgili lafı şu an eş için kullanılmıyor.

Nikâhsız da kullanılıyor. Dolayısıyla haramdır nikâhsız sevgililik. Sevgilim demek haramdır demiyoruz ama fitneye sebep olabiliyor.

Hediye aldığın, tatile çıktığın, kafede oturup konuştuğun senin karın değilse tamamen haram var bu işte. "Peki, ben hanımıma bu günde hediye alacağım veya tatile, yemeğe götüreceğim. Bunda ne var?" diyorsan bu da caiz değil. 14 Şubat'ta olmasından dolayı caiz diyemeyiz. Çünkü burada teşebbüh yani benzemek var. Benzemek bize yasak edilmiş.

ATEŞ SİZE DOKUNACAK

Bu Hristiyanlardan geldi bize. İslam âleminde bu konuşulalı çok sene olmadı. 100 sene evvel böyle bir konu bile belki de yoktur. Eski zamanlarda duymuyorduk biz bunu. Sonradan yoğunlaşmaya başladı bu günün kutlanması. Hristiyanlardan geldiği açık. Günün tanrıçalardan, papazlardan belirlendiği açık. Adlarının papazlarla anılmasını isteyen o zaman ki gençlerin kurdukları bir yapı. Bizim ne işimiz var bunlarla? "O şirk koşanlara azıcık dahi meyletmeyin" (Hûd Sûresi:113) buyuruluyor. Yani şekil, gün, gece, moda hepsi giriyor buna. Ne olur sonra? "Onları yakan ateş size de dokunacak." Siz kâfir değilsiniz ama onlar ebedi yanacak, size de dokunacak. "Sizin Allah'tan gayrı dostunuz olamaz." Ne işiniz var Yahudi ve Hristiyanların dostluğuyla?

Sevgililer günü diye bir şey çıkartmışlar. Kim çıkarttı bunu? Papaz Valentine diye biri. Bizim Müslümanlar da birbirine hediye almaya başlamış. Bu papazın çıkarttığı gün, aynı yılbaşı gibi sapık bir gündür. Anneler günü de, babalar günü de böyledir. Medyafaresi