30 Aralık 2015 Çarşamba

Askerler ve öğretmenlere müjde

12 bin 500 öğretmen kadroya alınıyor, askerler ve askeri öğrencilere zam yapılıyor.
TBMM Genel Kurulu’nda, öğretmen atamaları ve askerlere yapılacak zammı da içeren yasa teklifinin birinci bölümünde 6 madde kabul edildi.
TBMM’de kabul edilen maddelere göre, 12 bin 500 öğretmen kadroya alınacak. Öğretim üyeleri için 72 olan emeklilik yaşı uygulaması bir yıl uzatılacak. Er ve erbaşlar ile askeri öğrencilerin harçlıklarına yüzde 100 zam yapılacak.

Öğretim üyeleri için 72 olan emeklilik yaşı uygulaması bir yıl uzatılacak. Er ve erbaşlar ile askeri öğrencilerin harçlıklarına yüzde 100 zam yapılacak. Askeri öğrencilerin harçlıkları da artırılıyor.

Teklifle, 31 Aralık 2015 tarihinde sona erecek “Öğretim üyeleri için öngörülen emeklilik yaşı, devlet üniversitelerinde görev almaları şartıyla 72 yaşını doldurulduğu tarihtir” uygulaması 31 Aralık 2016′ya kadar uzatılıyor.Sözcü

29 Aralık 2015 Salı

Toprak ağası işçisinin ellerini kesti

Pakistan’da bir toprak ağası, maaşını isteyen işçinin ellerini kesti.


Pakistan’da Rana Israr isimli toprak ağası, maaşını isteyen Ekrem adlı işçinin ellerini kesti. İşçinin şikayeti üzerine, olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

Pakistan’ın Pencap eyaletinde Rana Israr ismindeki toprak ağası, maaşını isteyen işçisi Ekrem’in ellerini kesti. Ekrem’in, olay sonrası polise başvurduğu ve incelemelerin devam ettiği kaydedildi. İddiaya göre Israr’ın yanında iki ay çalışan Ekrem’in maaşını istediği ve karşılık bulamayınca talebini devam ettirdiği belirtildi. Daha sonra ise toprak ağasının, iki çocuk babası Ekrem’in ellerini kestiği ifade edildi.

Pencap Eyaleti Başbakanı Şehbaz Şerif’in, olayla ilgili rapor istediği ve mağdura gerekli tıbbi desteğin sağlanması talimatını verdiği belirtildi.

Boru döşerken toprak altında kalan 3 işçi öldü

Sivas’ın Yıldızeli İlçesi’nde sulama hattına boru döşeme çalışması yapılması çalışması sırasında meydana gelen toprak kayması sonucu 2’si kardeş 3 işçi yaşamını yitirdi.


Olay, saat 15.00 sıralarında Yıldızeli İlçesi’ne bağlı Menteşe Köyü yakınlarında yapımı devam eden DSİ’ye ait Nevruz Barajı sulama hattı çalışmasında meydana geldi. Müteahhit firmanın iş makinesiyle açılan kanalda çalışanların su tahliye borularını döşediği sırada toprak kayması oldu. Yaklaşık 5 metrelik hat içerisinde çalışmakta olan Kalender Ballı (40), kardeşi Muhterem Ballı (38) ve Murat Kıratlı (41), kayan toprak yığının ile boru arasında sıkıştı. Arkadaşları işçileri kurtarmak için çalışma başlattı.

Yardım talep edilmesi üzerine olay yerine İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü (AFAD) ekipleri ile itfaiye, ambulans ve jandarma ekipleri sevk edildi. Olay yerine ulaşan ekipler toprak altında kalan 2’si kardeş 3 işçinin kurtarılması için çalışma başlattı. Ancak 1 saat süren çalışmalarda 3 işçinin de cansız bedenine ulaşıldı. İşçilerin kanala bu sezon için son boruyu döşeme çalışması yaptığı, bu çalışmanın bitmesiyle kış nedeni ile çalışmalara son verileceği öğrenildi.

Ölen Kalender ve Muhterem Ballı kardeşlerin Osmaniye, Murat Kıratlı’nın ise Ordu nüfusuna kayıtlı olduğu öğrenildi. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

Gökhan CEYLAN- Hüsnü Ümit AVCI/SİVAS, (DHA)

Amerikalılar en çok Obama ve Clinton'ı beğeniyor

Araştırma şirketi Gallup, 2015'te Amerikan halkının en beğendiği kadın ve erkekleri açıkladı.

Buna göre, ABD'de bu yıl Obama erkekler arasında, Clinton ise kadınlar arasında en çok beğeniler kişiler oldu. Obama, Amerikalıların yüzde 17'sinin desteğini alarak, her yıl yapılan bu listede sekizinci kez birinci oldu. 
-Trump ile Papa Franciscus ikinciliği paylaştı
Erkekler arasında Cumhuriyetçilerin başkan adaylarından Donald Trump ve Katolik dünyasının ruhani liderleri Papa Franciscus ikinciliği paylaştı.
-Nobel Barış Ödülü sahibi Malala da listede
Listenin üst sıralarında çoğunlukla Amerikalı siyasetçiler bulunurken, kız çocuklarının eğitimi için faaliyetler yürüten Pakistanlı Malala Yusufzay, Hillary Clinton'ın ardından Amerikan halkı tarafından en çok beğenilen kadın seçildi. Malala'yı televizyon yıldızı Oprah Winfrey ve Obama'nın eşi Michelle Obama takip etti.
Özellikle kız çocuklarının eğitimi konusunda sembol bir isim haline gelen Malala, aynı zamanda 2014'te Nobel Barış Ödülü'ne layık görülmüştü.

Sözün kesildiği yer...

Bütün dünyayı ağlatan Aylan bebeğin dramı hafızalardan çıkmazken, İzmir'in Dikili ilçesinden bugün gelen bir fotoğraf da adeta yürekleri dağladı.

İzmir'in Dikili ilçesı Bademli ve Salihleraltı sahilleri, yasa dışı yollardan Yunanistan'ın Midilli Adasi'na geçmeye çalışan kaçak göçmenler nedeniyle büyük insanlık dramına sahne oluyor.
Kaçak göçmenlerin arkalarında bıraktıkları hikayeler yürekleri burkuyor. Son olarak ailesiyle Midilli'ye geçen 10 yaşındaki bir Afgan kızından geriye, bindikleri botun batması halinde suda ıslanarak ağırlık yapmaması için kesilen sırma saçları kaldı.
Görenlerin yüreğini burdan bu fotoğraf, Ege sahillerinde yaşanan mülteci dramının boyutlarını gözler önüne seriyor.



Katilin adı ölüm ilanında

Ruh sağlığı yerinde olmayan ve tedaviyi reddeden Aslı Sönmezler annesi Belgin Hızal'ı boğarak öldürmüştü. Ölümünün ardından dede ve teyze sıradışı bir kara imza atarak Hızal'ın ölüm ilanına katil kızının adını da yazdı.

Amerika'da sanat eğitimi alan Aslı Sönmezler yurda dönüşte Bodrum'daki yazlıklarına yerleşmişti. Belgin Hızal telefonlarına çıkmayan kızına sosyal medya hesaplarından "Sait Faik gibi yalnızlığa özeniyorsun.

Ama o bile annesini arardı" diye sitem ediyordu. 3 ay önce kızını tedavi için İstanbul'a gelmeye razı etti. Ancak Aslı Sönmezler tedavi olmayı ısrarla reddetti. Sonunda da annesini boğarak öldürdü.


'KIZINI ÇOK SEVERDİ'

Babası Süha Hızal ve ablası Elvide Hızal, Belgin Hızal'ın ölüm ilanına katili olan kızı Aslı Sönmezler'in adının yazılmasını istedi. Gerekçeleri şuydu: "Belgin kızını çok severdi. Ayrıca Aslı hasta ve ne yaptığının bilincinde değil."
hürriyet.com.tr

Batman'da 12 bin 'grip'

Batman Bölge Devlet Hastanesi'nde son bir hafta içinde tam 11 bin 900 hasta, gribal enfeksiyon yüzünden acil servise başvurdu.

Oluşan aşırı yoğunluk yüzünden yatak kalmayınca, bazı hastalara koridorda serum takıldı. Gribal enfeksiyon salgını yaşandığını belirten Batman Bölge Devlet Hastanesi acil doktoru Talat Kardaş, “Ortalama günlük 900 hastaya bakarken son bir hafta içinde grip salgını nedeniyle bu sayı bin 700'e çıktı. Kısacası ciddi bir aşırı yoğunluk var. Özellikle vatandaşlardan isteğimiz kendilerini soğuktan korumaları ve bol bol sıvı tüketmeleridir" dedi.

Erdoğan'dan Demirtaş'a: Bu eş başkanın yaptığı ihanettir

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suudi Arabistan'a gerçekleştireceği ziyaret öncesinde Atatürk Havalimanı'nda açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın 'özerklik' açıklamalarıyla ilgili olarak ''Malum eş başkan hafta sonu Rusya ziyareti sonrasında kulaklarına üflenen suflelerinde etkisiyle olsa gerek bir takım hezeyanlar ifade etmiştir. Bu eş başkanın yaptığı açık ve net olarak bir provokasyondur, ihanettir'' dedi.

Erdoğan, şunları söyledi:

Suriye'de siyasi çözüm için çabaların yoğunlaştığı bu süreçte, Suudi Arabistan'la dayanışma ve istişare halinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Şunu bir kez daha vurgulamak isterim, bizim amacımız, başta Suriye olmak üzere tüm kriz bölgelerinde adaletli, sürdürülebilir ve kalıcı barışın tesisidir. Sorunun çözümü noktasında Türkiye'nin ortaya koyduğu tezler, teklifler ve tavsiyeler bellidir. Bölgenin dinamiklerini, sosyolojisini ve tarihini dikkate almadan atılacak adımların sadece zulüm ve gözyaşı getireceği açıktır

EMRİVAKİLERLE YOL ALINAMAYACAĞINI ARTIK HERKESİN İDRAK ETMESİ GEREKİR

Emrivakilerle yol alınamayacağını artık herkesin idrak etmesi gerekiyor. 400 bin masum insanı acımasızca, konvansiyonel, kimyasal silahlarla katleden bir rejime destek verilerek bir yere gidilemez. Ve bunlara destek verenler de bu rejimin ortağı konumundadır. PYD, YPG gibi terör örgütlerinin etnik temizlik faaliyetlerine göz yummak, terör örgütlerini sırf DAEŞ ile çatışıyor diye makbul görmek, bölgedeki yangının üzerine körükle gitmek demektir. Aslında bunlar görünürde çatışıyor ama birbirinin destekçisi ve birbirini adeta üreten, birbirine güç veren örgütler olduğunu da bir kenara koyamayız.

AĞIZLARINDAKİ BAKLAYI ÇIKARMAYA BAŞLADILAR

Bölücü örgütün siyasi uzantıları, mevcut konjonktürden istifade ile ağızlarındaki baklayı çıkarmaya başladılar. Bu süreç maskelerin düştüğü, gerçek yüzlerinde görüldüğü bir süreçtir

EŞ BAŞKANIN YAPTIĞI AÇIK VE NET İHANETTİR

Malum eş başkan hafta sonu Rusya ziyareti sonrasında kulaklarına üflenen suflelerinde etkisiyle olsa gerek bir takım hezeyanlar ifade etmiştir. Bu eş başkanın yaptığı açık ve net olarak bir provokasyondur, ihanettir. Türkiye üzerinde operasyon yapmak, ameliyat yapmak isteyen herkes boyunun ölücüsünü almıştır ev bunlarda alacaktır. Terör örgütü ve onun kuklası olan siyasetçiler bu noktada attıkları adımlarda bugüne kadar yaptığımız uyarılarla hep dikkatli olmalıdır derken bunlar tam aksini şu ana kadar icra etmişlerdir. Biz bu açıklamaların da gerçek sebebini biliyoruz. Bu tür açıklamalar kazdığı hendeğe gömülen terör örgütünün başarısızlıklarını örtme çabasının ürünüdür.

EŞ BAŞKANIN AÇIKLAMALARIYLA İLGİLİ SORUŞTURMA BAŞLATILDI

Bölgedeki kardeşlerimizin sağduyusu, güvenlik kuvvetlerimizin başarılı operasyonlarıyla adım adım yok olan terör örgütüne bu tür provokasyonlarla suni teneffüs yapmaya çalışmaktadırlar. Ne örgüt ne de onun kuklası olanlar kendilerini bekleyen akıbetten kurtaramayacaklardır. Bu eş başkanın açıklamalarıyla ilgili Diyarbakır ve Ankara başsavcılıklarımız gerekli soruşturmayı bildiğiniz gibi başlatmışlardır. Daha önce diğer eşbaşkanın da buna benzer birçok açıklamaları olmuştu. Bölge insanı da bu terörist ve siyasetçi güruhunun hangi senaryoların figüranlığını yaptığını gördükçe onlarla arasına mesafe koymuştur

DEMİRTAŞ'IN ÖZERKLİK AÇIKLAMASI: NİŞANTAŞI'NDA TUR ATMAKLA TÜRKİYE PARTİSİ OLUNMUYOR

Bu açıklamalar maalesef ismi demokratik ama uygulamaları demokrasiyle yakından uzaktan alakası olmayan bir yapı bunlar ve şunu bir defa kendileri kesinlikle bilmesi gerekiyor, halkın iradesi silahtan güçlüdür ama bunlar parlamentoya inanmış değiller, bunlar bir taraftan 'Biz Türkiye partisiyiz veya Türkiyeliyiz' demeye başladılar 7 Haziran seçimleri öncesinde, bunların bir Türkiye partisi olmadığı ortaya çıktı yani ele saz almakla veya Nişantaşı'nda tur atmakla Türkiye partisi olunmuyor.

AÇTIKLARI ÇUKURLARDA BOĞULMAYA DEVAM EDERLER

Hangi hakla kalkıp da Türkiye'nin bu mevcut üniter yapısı içerisinde, yani Güneydoğu'da, Doğu'da bu bölgelerde bir devlet kurmaktan bahsediyorsun. Anayasamızın biliyorsunuz 14. maddesi, bir defa bunların attığı bu adımlara karşı konulmuş bir maddedir. Siz böyle bir adımı bir defa atamazsınız. Böyle bir şeye zaten bu ülkenin ne milli iradesi müsaade eder ne güvenlik güçlerimiz, silahlı kuvvetleriyle, polisiyle, köy korucularıyla buna müsaade eder. Anında bizler gereğini bugüne kadar nasıl yaptıysak bundan sonra da yaparız ve nasıl o açtıkları çukurlarda şu anda kendileri boğuluyorsa, bundan sonra da boğulmaya devam ederler.

ETKİSİZ HALE GETİRİLEN TERÖRİST SAYISI 3 BİNİ AŞMIŞ VAZİYETTE

Şu an güvenlik güçlerimiz son derece başarılı operasyonlara imza atıyorlar. Yurtiçinde ve yurtdışında etkisiz hale getirilen terörist sayısı 3 bini aşmış vaziyette. Bu operasyonlar ülkemizde terörü tamamıyla yok edene kadar ve bu noktada bölgeye refah, huzur getirinceye kadar kararlı bir şekilde, milli güvenliğimiz için bunu tehdit olmaktan çıkarıncaya kadar devam edecektir."      

YPG'NİN FIRAT'IN BATISINA GEÇTİĞİ İDDİASI

Henüz Teşrin Barajı'ndan batıya doğru geçtiklerine yönelik kesin bir haber söz konusu değil. Bu bazı kaynakların yapmış olduğu açıklamalardır. Burada özellikle Cerablus'ta, DAİŞ'e yönelik koalisyon güçleri olarak attığımız bir adım var, birinci derece Cerablus'u DAİŞ'ten temizlemek ve bu adım devam etmektedir, bu kesinlikle başarılacaktır

YENİ ANAYASA ÇALIŞMALARI

Anayasa çalışmaları konusunda malum, tüm siyasi partilerin Türkiye'de toplumsal mutabakatın sağlandığı bir yeni anayasa beklentisi var. Hemen hemen bütün siyasi partiler de bunun sözünü siyasi seçimlerde meydanlarda verdiler ve seçimlerde verilen bu sözün temenni ederiz ki yerine geldiğini görürüz. hürriyet.com.tr

Putin'in sözleri yılbaşı hediyesi oldu

Guardian gazetesinde yer alan bir haberde, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in konuşmalarından oluşan 400 sayfalık bir kitabın milletvekilleri ve diğer siyasilere yılbaşı hediyesi olarak dağıtıldığı belirtiliyor.

Habere göre, "Dünyayı değiştiren sözler" adlı kitabı basan Kremlin yanlısı gençlik grubundan, "Bir yıl önce Putin'in eski konuşmalarını okurken öngörülerinin tamamen gerçekleştiğini fark ettik. Bunun üzerine tüm konuşmalarını incelemeye karar verdik. Ve gördük ki, daha önce söylediği şeyler ya oluyor ya da olmak üzere" diyor.

Volodin şöyle devam ediyor:

"Tüm bu konuşmaları okuyunca, söylem ve düşüncelerinin açık bir sistemi olduğunu görüyorsunuz. Birçok kişi onun ne yapacağı kestirilemeyen ve tutarsız biri olduğunu söylüyor. Oysa tamamen şeffaf, açık ve mantıklı."

'PUTİN RUSLARIN BABASI'

Kitapta 19 makale ve konuşma yer alıyor. Putin'in 2003'teki bir konuşmasıyla başlayan kitap, Rus liderin bu yıl Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmayla sona eriyor.

Volodin, kitabın masraflarını kimin üstlendiğini söylemedi.

Haberde, grubun Kremlin'e yakın olduğunun bilindiği belirtiliyor. Grubun internet sitesinde Vladimir Putin "Rusların babası" olarak niteleniyor:

"Babayla birlikteyiz. Onunla aynı fikirdeyiz. Babanın gücüyle savaşmayız. O gücü paylaşır, kullanmayı öğrenir ve babayla birlikte enerjisini günümüze ve geleceğe yönlendiririz."

'KEFİR İÇERİM'

Putin'in sözcüsü Dimitri Peskov, kitaptan dün haberi olduğunu söyledi. Kitabın kapağında Putin'in "Vuruldukça daha da güçleniyoruz", "Rusya benim hayatım" ve "Kefir içerim" gibi sözleri yer alıyor.

Guardian, kitabın Ocak sonunda satışa sunulacağını aktardığı haberinde ekonomik durumun kötüleşmesine rağmen Putin'e desteğin tüm zamanların en yüksek seviyesinde seyrettiğini ve yeni bir kişilik kültünün ortaya çıkmaya başladığını belirtiyor.

PUTİN PARFÜMÜ

Haberde şöyle deniyor:

"Tüm ülkede, havaalanlarında Putin'in fotoğrafının yer aldığı tişörtler, kupalar, buzdolabı mıknatısları, hatta Putin'den esinlenilen bir parfüm bile satılıyor. Kokuyu çıkaran şirket, parfümü 'yumuşak ama aynı zamanda çok sert' diye tanımlıyor."

BBC Türkçe

28 Aralık 2015 Pazartesi

Tayland kralının meşhur köpeğinin bugün öldüğü duyuruldu

Tayland Kralı Bhumibol Adulyadej'in en sevdiği köpeği olarak bilinen Copper adlı köpek 17 yaşında, veterinerlerin açıklamasına göre yaşlılıktan öldü. Geçtiğimiz günlerde Tayland Kralı Adulyadej'in köpeği Cooper'a hakaret ettiği gerekçesiyle bir vatandaşın 37 yıla kadar hapsi istenmişti.

Copper'ın hikayesi de oldukça etkileyici. 17 yıl 1 ay önce Rama 9 caddesinde bir sokak kenarında doğdu. Sıradan bir sokak köpeği olarak doğan Copper ileride olacaklardan habersiz Tayland Kralı'nın açılışını yapacağı Medikal Geliştirme Kliniği etrafında dolaşıyordu. Doktorlardan birisi onu alıp kliniğin içine getirdi ve açılıştaki ziyareti sırasında Copper'ı Kral'a gösterdi.

Kral'ın da çok hoşuna giden sokak köpeği Copper tüm bakımları yapılıp Chitrlada Sarayı'na götürüldü. Son 17 yıldır Tayland Kralı dışarı gezmeye çıktığında çoğunlukla köpeğini yanına alırdı. Zamanla kraliyet sarayının bir parçası haline gelen Copper bugün hayatını kaybetti.

Enis Aksu / Bangkok DHA

Yürüyüşe çıktı 3 gündür kayıp

Alzheimer hastası 70 yaşındaki emekli bahçıvan Mehmet Hasan Demirkaya’dan üç günden haber alamayan ailesi yetkilerden yardım istedi: “Havalar soğuk, üzerinde kalın elbise yoktu. Hayatından endişe ediyoruz.”

Sarıyer’de yaşayan emekli bahçıvan Mehmet Hasan Demirkaya’dan üç gündür haber alınamıyor. Cumartesi günü sabah saatlerinde evinden çıkan Demirkaya, son olarak Emirgan’da oğlu Şevki Demirkaya’nın çalıştığı iş yerine uğradı. Oğluyla bir süre konuşan yaşlı adam daha sonra Sarıyer yönüne doğru yürümeye başladı. Babasının yürüyerek Fatih Sultan Mehmet Mahallesi’ndeki evlerine gittiğini düşünen Şevki Demirkaya, akşam eve geldiğinde babasının kaybolduğunu öğrendi. Hemen polise haber veren Şevki Demirkaya, kardeşi Ali Demirkaya ile günlerdir babasını arıyor. “Sabah çıkar akşam gelirdi”Babasının hastalığı nedeniyle unutkan olduğunu söyleyen Şevki Demirkaya “Babamın üzerinde kahverengi bir pantolon ile siyah ince bir mont vardı. Ben bir restoranda çalışıyorum. Son olarak öğle saatlerinde yanıma geldi. Daha sonra haber alamadık. Neredeyse her gün yürüyerek yanıma gelip gider. Evde canı sıkıldığı için, gün içinde çıkıp dolaşır. Ama daha önce hiç kaybolmamıştı. Hayatından endişe ediyoruz” dedi. Yaşlı adamın altı çocuğundan biri olan Ali Demirkaya ise “Babam eve gelmeyince polise kayıp başvurusu yaptık. Sahil yolunda yürümeyi sevdiği için Sarıyer’e kadar her gün yürüyerek gidip geliyorum. Sahil üzerindeki parklarda babamı arıyorum. Önümüzdeki günlerde Beykoz tarafında da arayacağız. Belki vapurla karşıya geçmiştir” dedi.Demirkaya ailesi babalarının bulunması için yetkililerden yardım istedi.

Kırbaçlı infaza alkışlı destek

Endonezya'da iki genç, evlilik öncesi cinsel ilişki yaşadıkları gerekçesiyle kırbaçlandı.



Endonezya'nın şeriatla yönetilen tek vilayeti olan Açe'nin başkenti Banda Açe'deki 'ceza infaz merasimi', Baiturrahim Camii'nde gerçekleşti.

Üniversite öğrencisi olduğu belirtilen 23 yaşındaki Vahyudi Saputra ile 20 yaşındaki Nur Elita'ya hintkamışından yapılan bir sopayla 5'er kez vuruldu. Nur Elita, kırbaçlandıktan sonra ambulansla hastaneye kaldırıldı.

Halka açık merasimde, dört kişi de kumar oynadıkları gerekçesiyle 5'er kez kırbaçlandı.


Endonezya basınındaki haberlerde, "Suçlular kırbaçlanmak üzere sahneye getirilirken, izleyenlerin alkışlarla bu uygulamaya destek verdiği görüldü" denildi.

Banda Açe Belediye Başkanı, verilen bu cezalardan "herkesin ders alması gerektiğini" söyledi.

Endonezyalı belediye başkanı, "Bu suçluların yaptıkları, örnek alınmamalı. Umarım bu son kırbaç cezası olur" dedi. (hürriyet.com.tr)

Minik kızın dans hayallerini de çaldılar

Samsun'un İlkadım ilçesinde yaşayan Uysal çiftinin doğuştan felçli kızları 8 yaşındaki Zeynep, hafta sonu piknik yapmak için gittikleri parkta dans ederken ihtiyacı olan özel yapım tekerlekli sandalyesinin çalınmasının hüznünü yaşıyor.

Hülya ve Özkan Uysal çiftinin iki çocuğundan biri olan Zeynep, belden aşağısı felçli olarak dünyaya geldi. Annesi olmadan ihtiyaçlarını karşılayamayan Zeynep, 5 ay önce kendisine hediye edilen özel yapım tekerlekli sandalye sayesinde engelini bir nebze olsun unuttu.

Tekerlekli sandalyeye kavuştuktan sonra Amisos 55 Engelliler Gençlik ve Spor Kulübü Tekerlekli Sandalye Dans Grubu'na da katılan Zeynep, bir ay önce dans eğitimi almaya başladı.

Hafta sonu piknik yapmak için ailesiyle Batı Park'a giden Zeynep'in tekerlekli sandalyesi, babasının dalgınlığıyla parkta unutulunca, Zeynep'in de dans hayalleri yarım kaldı.

Hürriyet'in haberine göre; Anne Hülya Uysal, yaptığı açıklamada, kızının doğuştan belden aşağısının felçli olduğunu, okula giden küçük kızın dans eğitimi aldığını söyledi. Kızının özel yapım tekerlekli sandalyesinin piknik için gittikleri parkta çalındığını anlatan anne Uysal, şöyle konuştu:

"Dün parka gittik. Orada arabanın yanındaydı. Eşime almasını söyledim ama dalgınlığına gelmiş, unutmuş. Döndükten sonra arabanın olmadığını fark ettik. Polise başvurduk. Ama maalesef bulunamadı. Sandalye özel yapım, zaten 5 ay önce bağış yapılmıştı bize. Normalde çok pahalı bir sandalye. Ben kucağımda taşıyordum. Kızımın ilk söylediği, 'O benim her şeyimdi, ben şimdi nasıl gezeceğim, ne yapacağım'. Allah'a havale ediyorum. Nasıl bir vicdanları var, sonuçta tekerlekli sandalye o. Söyleyecek söz bulamıyorum."

"BU SEVİNCİNİ ELİNDEN ALMALARINA MÜSAADE ETMEYİZ"

Atakum Belediye Başkanı İshak Taşçı da Uysal'ın özel yapım tekerlekli sandalyesinin çalınmasının kabul edilebilir olmadığını belirterek küçük kıza yeni bir tekerlekli sandalye alınması talimatı verdiğini açıkladı.

Olayı "vicdansızlık" olarak nitelendirilen Taşçı, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Tekerlekli sandalyesiyle hayata tutunmaya çalışan, son olarak belediyemizde engellilere yönelik sürdürülen dans kurslarına katılarak farklı bir aktiviteyle yaşama sevinci kazanan yavrumuzun bu sevincini elinden almalarına müsaade etmeyiz. Minik Zeynep'in yeni bir tekerlekli sandalyeye sahip olması için gerekli talimatı verdim. En kısa sürede özel yapım yeni bir tekerlekli sandalyesi olacak. Atakum Belediyesi olarak bu mağduriyeti biz gidereceğiz. O tekerlekli sandalyeyi çalarak engelli bir yavrumuzun umutlarını da çalan kişi ya da kişilere ise söyleyecek söz bulamıyorum. Allah'a havale ediyorum."

Zeynep Uysal, 24 Aralık'ta Samsun'da düzenlenen "Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne Üyelik Süreci" konulu sivil toplumla diyalog toplantısında sahnede küçük bir gösteri düzenlemiş, dansı sonrası programa katılan Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır ile hatıra fotoğrafı çektirmişti.

Mustafa Altıoklar'a Erdoğan'a hakaret cezası

Yönetmen Mustafa Altıoklar, Gezi eylemleri sırasında katıldığı bir televizyon programında Başbakanlığı döneminde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret ettiği gerekçesi ile 10 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Altıoklar'ın bu cezası 6 bin TL para cezasına çevrildi.Bakırköy 4. Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılanan Mustafa Altıoklar, bugün görülen karar duruşmasına katılmadı.

Duruşmada hazır bulunan Altıoklar'ın Avukatı Nihal Hande Ünal, daha önceki savunmalarını tekrarladığını belirterek, müvekkili hakkında beraat kararı verilmesini isterken, Erdoğan'ın avukatı Ferah Yıldız da sanığın cezalandırılmasını talep etti.Avukatların talebinin ardından duruşmaya yaklaşık 10 dakika ara veren Hakim Mehmet Sami Haznedar, suçu sabit olduğu gerekçesiyle Altıoklar'a “Hakaret" suçundan 3 ay hapis cezası verdi.

İDDİANAMEDEN

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, Gezi eylemleri sırasında bir özel televizyon kanalında katıldığı bir programda dönemin Başbakanı olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında bazı sözler nedeniyle Mustafa Altıoklar hakkında 2014 yılında iddianame hazırlamıştı.

İddianamede Altıoklar'ın “Kamu görevlisine hakaretö suçundan 1 yıldan 2 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması istenmişti.

Yüksel KOÇ/İSTANBUL, (DHA)

İkbal Gürpınar: Gülen öldürülüp klonlandı!

Samanyolu Televizyonu'nda ve Türkçe Olimpiyatları'nda bir dönem sunuculuk yapan İkbal Gürpınar tartışma yaratacak açıklamalarda bulundu.

Samanyolu Televizyonu'nda ve Türkçe Olimpiyatları'nda bir dönem sunuculuk yapan İkbal Gürpınar, Akit'e yaptığı açıklamada Fethullah Gülen'in öldürüldüğünü, yerine ona benzer birinin klonlandığını düşündüğünü söyledi.
GÜLEN’İN ÖLDÜRÜLÜP YERİNE BENZERİNİN KLONLANDIĞINI DÜŞÜNÜYORUM
Yeni Akit gazetesinden Mehmet Özmen'e konuşan İkbal Gürpınar, "Fethullah Gülen’le hiç karşılaşmanız oldu mu? Sizce Fethullah Gülen kimdir?" sorusuna şu yanıtı verdi: "Hayır kendisi ile hiç karşılaşmadım. Fethullah Gülen’in öldürülüp yerine benzerinin klonlandığını düşünüyorum. Çünkü Amerika böyle bir teknolojik güce sahip. İnsanlar geçmişte böylesine aşkla bağlandıkları birinin şimdilerde böyle işler yapabileceğine inanmıyor. Açıkçası ben de öyle düşünüyorum. Dolayısıyla böyle bir şey olabileceğini düşünüyorum."
EN AZ 4 TRİLYON TOPLUYORDUM
Cemaat'e yönelik yaptığı her toplantıda trilyonların toplanmasını sağladığını iddia eden Gürpınar, "Şimdi bana ‘ekmek yediğin yere laf söyleme‘ şeklinde yorumlar geliyor. Ben onlardan kazandığımın çok daha fazlasını kendilerine yardım olarak geri iade ettim. Her toplantı da 3 trilyon para topluyordum. Anadolu yakasında bir restorantta yapılıyordu toplantılar. Genellikle zengin iş adamları ve eşleri geliyordu." ifadelerini kullandı.
BABAMI TEHDİT ETTİLER
Babasının tehditle gazeteye abone yapıldığını iddia eden Gürpınar şöyle devam etti:
"Bakın ben size Babamın bana anlattığı bir meseleyi aktarmak istiyorum. 17 aralık öncesi Zaman Gazetesi aboneliğini iptal ettirdiği zaman, işyerine Vergi Dairesi'nden bir adam gelip ‘Neden aboneliğinizi sonlandırdınız? Bak biz sizi kontrole gelmiyoruz, sizi hiç sıkmıyoruz. Tekrar Zaman aboneliğine devam edin’ deyip üstü kapalı tehdit ettiler. Sonrasında kıramayacağı kişiler devreye girip yeniden abone yaptırmışlar. Bu kez 17 Aralık sonrası yine aboneliği iptal ettirdiğinde Kırıkkale'deki ağabey olan bir pastahanenin sahibi "Hocam, iptal ettirmek şöyle dursun,daha çok abone olmalı,destek vermelisin" demiş. Babam ise ,artık yaşlandığını,gazetelerin hepsini okuma fırsatı olmadığını söyleyip reddetmiş. Görüyorsunuz şu yaptıklarını değil mi?"