27 Mart 2016 Pazar

Mülteci geçişleri azaldı

TÜRKİYE- AB arasında 20 Mart’ta yürürlüğe giren anlaşmadan 1 hafta sonra Yunanistan’a gelen mülteci ve göçmen sayısı önemli ölçüde azaldı.

Göçmen Krizi İçin Koordinasyon Kurulu, 20 Mart’tan itibaren Ege adalarına gelen mülteci sayısı ile ilgili şu rakamları verdi: Dün Ege adalarına 78 göçmen geldi. Yine dün itibariyle Yunanistan’da bulunan toplam mülteci sayısı 50 bin 236 oldu. Bunların 4 bin 807’si hâlâ adalarda bulunuyor.

TÜRK MEMURLAR TAKİPTE

Yunan medyası, Türkiye-AB arasındaki anlaşma çerçevesinde geçen hafta Midilli, Leros, Sakız, Sisam ve İstanköy adalarına gelen 25 Türk irtibat memurunu neredeyse adım adım takip ediyor. Haftalık Real News gazetesi, adalardaki Türk memurların yemek için gittikleri lokantaların adlarını bile yazdı. Hürriyet

Kanada hükümetinden Ankara için terör uyarısı

Kanada hükümeti resmi internet sitesinden 24-25 Mart tarihleri için Ankara'daki vatandaşlarına uyarıda bulundu: "Ulus ve Kızılay bölgelerinden uzak durun"


Kanada hükümeti, resmi internet sitesinden Ankara'daki vatandaşlarına Ulus ve Kızılay bölgeleri için zorunlu olmayan ziyaretten kaçınmalarını duyurdu. Gerekçe olaraksa terör tehdidini gösterdi.
Duyuruya Türkiye genelindeki terör saldırılarında ve devam eden gösterilerde oluşabilecek tehdit için vatandaşlarına genel bir uyarı yaparak başlayan Kanada, daha sonra ise şehri şehir ve bölge bölge vatandaşlarının uzak durması gereken yerleri açıkladı.

İşte Kanada hükümetinin uyarısı:

Suriye sınırına 10 km mesafede kalan yerlerden uzak durun.

Hakkari, Siirt, Şırnak, Mardin, Şanlıurfa, Kilis, Tunceli, Batman, Muş, Diyarbakır ve Hatay'da zorunlu olmayan seyahatlerinizi erteleyin.

Ankara'daki Kızılay ve Ulus bölgelerinden terör saldırılarına karşı uzak durun.


Bu sabah saatlerinizi kontrol ettiniz mi?

Saatler ne zaman ileri alınacak sorusunun yanıtı Bakanlar Kurulu'nun yönergesi ile belli olmuştu. Yaz saati uygulaması kapsamında saatler bu sabaha karşı 03.00'da 1 saat ileri alındı. Saatlerin ileri alınmasıyla birlikte memurların mesai saatleri de değişiyor.


Gün ışığından yararlanma süresini arttırmak ve bu şekilde daha fazla enerji tasarrufu sağlamak için Resmi Gazete'de yayınlanan 16 Mart tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla bu gece saat 03.00'te saatler bir saat ileri alındı.

Türkiye'de ilkbaharda başlayan yaz saati uygulaması sonbaharın ortasında bitiyor.
Bu yıl 30 Ekim Pazar günü saatler 04.00'ten itibaren 1 saat geri alınacak.

Yaz saati uygulamasıyla birlikte memurların mesai saatleri de değişecek. İstanbul Valiliği, kış saati uygulamasıyla birlikte memurların mesai saatlerini 08.00-12.00 ile 12.30-16.30 olarak belirlemişti. 2016 yaz saati uygulamasıyla birlikte çalışma saatleri 28 Mart Pazartesi gününden itibaren 08.30-12.30 ile 13.00-17.00 arasında olacak.

Tasarruf yaklaşık 1 milyar kilovatsaat     

Türkiye'de, 1925'te çıkarılan Günün Yirmi Dört Saate Taksimine Dair Kanun'a dayalı olarak uygulanan yaz saati uygulaması 27 Mart Pazar günü başladı. Gün ışığından daha fazla yararlanmak amacıyla 8 Kasım 2015 Pazar günü 04.00'dan itibaren 1 saat geri alınan saatler, 27 Mart Pazar günü 03.00'dan itibaren 1 saat ileri alınmış oldu.

Saat değişiminden beklenen fayda ve tasarruf yaz saati uygulamasında gerçekleşiyor. Bütün bu değişimler, AB'deki saat düzenlemesine birlikte yapılıyor. İlkbaharda başlayıp sonbaharın ortasında biten 7 aylık uygulama ile 800 milyon-1 milyar kilovatsaat arasında elektrik tasarrufu yapıldığı tahmin ediliyor. Bu tasarruf miktarı orta ölçekli bir hidroelektrik santralin yıllık üretimine karşılık geliyor.    

SAATLERİN İLERİ ALINMASIYLA MESAİ SAATLERİ DEĞİŞECEK

Saatlerin ileri alınmasıyla birlikte memurların mesai saatleri de değişecek. İstanbul Valiliği kış saati uygulamasıyla birlikte memurların mesai saatlerini 08.00-12.00 ile 12.30-16.30 olarak belirlemişti. Yaz saati uygulamasıyla birlikte çalışma saatleri 28 Mart Pazartesi gününden itibaren yeniden 08.30-12.30 ile 13.00-17.00 arasında olacak.

SAATLERLE OYNAMA FİKRİ BENJAMIN FRANKLIN'DEN ÇIKTI

Günışığından daha çok faydalanmak için ortaya çıkan yaz/kış saati uygulaması fikri 1700'lü yıllara dayanıyor.

Benjamin Franklin, Amerika Birleşik Devletleri'nden Fransa'ya elçi olarak yollandığı sırada, Paris halkının mum israfını önlemesi ve gün ışığından daha çok yararlanması için The Journal of Paris adlı gazetede imzasız bir mektup yayımladı.

PANJURLU EVLERE EK VERGİ PAKETİ BİLE ÖNERMİŞTİ

Hatta daha sonra bu mektubundaki önerileri 1784 yılında Fransa hükümetine israfı önlemesi için yeni bir vergi paketi olarak önerdi. Panjurları vergilemek, mumları karneye bağlamak ve insanları gün doğumu sırasında kilise çanları ve top ateşiyle uyandırmak gibi öneriler içermekteydi. Sonradan ABD'ye döndüğünde saatlerin kışın geri alınması yazın da ileri alınmasıyla gün ışığından daha çok faydalanılacağını ispatlayarak bu işin mucidi olarak tarihe geçti.

İLK OLARAK ALMANYA'DA BAŞLADI

Gün ışığından daha çok faydalanmak için yaz/kış saati uygulamasına ilk geçen ülke 1916 yılında Almanya oldu. ABD'de ise ilk olarak 1918'de Başkan Woodrow Wilson tarafından yürürlüğe sokuldu.

26 Mart 2016 Cumartesi

Atilla Taş Reza Zarrab’la ilgili paylaştı

Atilla Taş'tan Reza Zarrab soruşturmasıyla ilgili paylaşım.


Reza Zarrab’ın Amerika’da tutuklanmasının ardından tüm Türkiye’nin gözü kulağı Savcı Bharara’nın yürüttüğü soruşturmaya çevrildi. Geride bıraktığımız gün savcının soruşturmasında iki de Türk’ün adının geçtiğine dair haberler çıkması üzerine, yaptıkları hükümet yanlısı yayınlarla dikkat çeken gazeteler, neredeyse birbirinin aynı başlıklarla çıkarak Savcı Bharara’yı karalamaya yönelik haberler yaptı. Son derece ciddi suçlamaların da bulunduğu o haberler Atilla Taş’ın da dikkatinden kaçmamış. Muhalif kimliği ve sivri diliyle öne çıkan Atilla Taş, gazetelerdeki başlıkları bir araya getirerek, “O değil de, birileri çok fena tutuşmuş, şimdiden yer yapıyorlar!” yorumunda bulunmuş.


BELA OKUDULAR

Atilla Taş ayrıca olay ilk patlak verdiğinde Reza Zarrab’ı tanımadıklarını ilan edenler hakkında da şu paylaşımı yapmış: “İktidar ve çevresi,tam bi suçlu psikozuyla hareket ediyor. Reza’yı,önce tanımadılar, Sonra bela okudular, şimdi sahip çıkmaya başladılar!”

Davutoğlu’ndan “Karaman’daki cinsel istismar” yorumu

Davutoğlu: "Paralel yapının öncülüğünde bir algı operasyonu yapılıyor. Biz Ensar Vakfı’nın insanlığa ve ülkemize hizmet ettiğine şahitlik ediyoruz.”


Başbakan Ahmet Davutoğlu Manisa’daki toplu açılış töreninde konuştu. Tüm Türkiye’nin kanını donduran Karaman’daki “çocuklara cinsel istismar” olayı ile ilgili açıklamalarda bulunan Davutoğlu “Karaman’da yaşanan olaydan haberimiz var. Biz bu cani sapığın hak ceza ne yazık ki kanunlarımızda yok ama biz en ağır cezanın verilmesi için takipçisi olacağız. Vicdanımızı yaralayan çocuk istismarı konusunda tek bir aydınlatılmamış nokta kalmayacak. Bir sapık üzerinden siyasi rant devşirmeye çalışanlar var. Paralel yapının öncülüğünde bir algı operasyonu yapılıyor. Biz Ensar Vakfı’nın insanlığa ve ülkemize hizmet ettiğine şahitlik ediyoruz” dedi.

Reza, kara parayı böyle akladı!

İran asıllı Türk işadamı Reza Zarrab’ın ABD’de tutuklanmasıyla birlikte gözler İran’a yönelik uluslararası ambargonun nasıl delindiğine çevrildi.


Zarrab’ın ortağı olduğu iddia edilen Babek Zencani, İran’da ‘devletin parasını çaldığı’ gerekçesiyle idama mahkum oldu. Türkiye, Reza Zarrab’ın ilişki ağını ve İran’ın yasadışı petrol satışından elde ettiği gelirleri, işadamı üzerinden nasıl akladığını üzeri kapatılan 17-25 Aralık soruşturmaları döneminde öğrenmişti. O dönemde hazırlanan iddianameler, “paralel yapı darbesi” olarak nitelendirilip ortadan kaldırılmasına rağmen, Reza Zarrab ve ilişkileri Türk insanının hafızasına kazındı.

İşte 17-25 Aralık döneminde iddianamelerle ortaya çıkan Zarrab’ın kara para ve ambargo delme sistemi:

Türkiye’de 10 paravan şirket kuruldu, bu şirketler adına banka hesapları açıldı.

Bu şirketler, sahte evrakla “ihracat yapmış” gibi gösterildi. Olmayan bu ihracatın bedeli olarak şirketlerin hesabına yüklü miktarda döviz havalesi yapıldı.

Sahte gümrük beyannameleri ve buna uygun düzenlenen faturalarla, bankalardan döviz satım belgeleri alındı.

Ardından bankalara yatan paralar çekildi, bavullarla Rusya’ya gönderildi, oradan da yeniden Türkiye’ye sokuldu.

Benzer bir sistem Çin’le de oluşturuldu; Çin’de paravan şirketler kuruldu.

Çin’deki paravan şirketlerin banka hesaplarına İran’dan havaleler yapıldı. Bunlar olmayan ihracatların bedelleri gibi gösterildi. Hayali ihracatlar için sahte evrak düzenlendi. Çin’e gönderilen bu paralar, Türkiye’ye aktarıldı.

Türkiye’ye aktarılan paraların bir bölümü altına çevrildi, bir bölümü yeniden İran’a havale yoluyla gönderildi, bir bölümü de çekildi.

Çekilen paralar bavullara koyularak, kuryelerle doğrudan ya da Dubai üzerinden İran’a gönderildi.
Altına çevrilen paralar yine sahte belgelerle Türkiye-Dubai-İran arasında havale edildi. Havaleler için ise sahte ihracat belgeleri üretildi. Sonunda para İran’a “aklanmış” olarak girdi. Aracılar da “aklanan” her para için komisyon aldı. (Kaynak:sözcü.com.tr)


Atları dört nala götürmüş

Zarrab, tutuklanmadan önce iki yarış atını yurtdışına çıkardı. Jokey Kulübü kayıtlarına göre Zarrab, safkanlardan 1 milyon 846 bin 100 lira kazanmıştı.



Geçen hafta tatil için gittiği Miami’de tutuklanan Reza Zarrab hakkındaki iddianameyi hazırlayan New York Güney Bölge Başsavcısı Preet Bharara, işadamının mal varlığına el konulmasını istedi. Yaklaşık 500 milyon liralık mal varlığı bulunduğu öne sürülen Reza Zarrab’ın binlerce lira değerindeki yarış atlarından ikisini kısa süre önce Türkiye’den götürdüğü ortaya çıktı.

EBRU GÜNDEŞ’E HEDİYE ETTİ

İran asıllı işadamı, atçılık dünyasına, 2012’de Kitapçı ekürisinden Dutyfree adlı yarış atını 800 bin liraya alarak giriş yapmıştı. Zarrab bu atı eşi şarkıcı Ebru Gündeş’e armağan etmişti. 4 yaşında satın alınan İngiliz safkan Dutyfree, Zarrab’a, kazandığı 5 ve dereceye girdiği 14 koşuyla 1 milyon 47 bin 700 lira kazandırdı.

Zarrab, Dutyfree’den 2 ay sonra, kendisine 552 bin 800 lira daha kazandıracak 2 yaşındaki El Ganador isimli tayı satın aldı. Zarrab ardından Forget Me Not, Dayım Benim ve Sadio isimli İngiliz taylarını da ekürisine kattı. Türkiye Jokey Kulübü kayıtlarına göre Zarrab, bu safkanlardan kısa sürede 1 milyon 846 bin 100 lira kazandı. Zarrab’ın tutuklanmasından kısa süre önce ekürisinin en kaliteli iki safkanı Dutyfree ve El Ganador’u yurtdışına götürdüğü öne sürüldü.



YDS'ye gireceklere 'yaz saati' uyarısı

ÖSYM'den, yarın YDS'ye girecek adaylara, yaz saati uygulaması nedeniyle saatlerin bir saat ileri alınacağı hatırlatmasında bulunuldu.

ÖSYM'den, yarın yapılacak ilkbahar dönemi Yabancı Dil Bilgisi Seviye Tespit Sınavı (YDS) için yaz saati uyarısı yapıldı.

ÖSYM'den yapılan duyuruya göre, YDS, saat 9.30'da başlayacak ve 2,5 saat sürecek. Sınava başvuran adayların, sınava girecekleri bina ve salonlara atanma işlemleri tamamlandı.

Adayların, sınava girecekleri yer bilgisini gösteren sınava giriş belgesini, TC kimlik numaraları ve aday şifreleri ile ÖSYM'nin "https://ais.osym.gov.tr" internet adresinden edinmeleri gerekiyor.
Duyuruda, yaz saati uygulaması kapsamında yarın saatlerin 03.00'ten itibaren bir saat ileri alınacağı hatırlatıldı.

YDS, Almanca, Arapc?a, Bulgarca, C?ince, Danimarkaca (Danish Dili), Ermenice, Farsc?a, Fransızca, Gu?rcu?ce, Hollandaca (Dutch Dili), I?ngilizce, I?spanyolca, I?talyanca, Japonca, Korece, Lehc?e, Macarca, Portekizce, Rumence, Rusc?a, Sırpc?a, Ukraynaca ve Yunanca dillerinden yapılacak.

25 Mart 2016 Cuma

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 300 şehit verdik

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Erdoğan, Yozgat'taki toplu açılış töreninde vatandaşlara seslendi.


Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasının satır başları şöyle:

"Allah yolunda ölenlere öldürülenlere ölüler demeyin. Teröre yönelik operasyonlarında Yozgat şehadet mertebesine ulaşarak 7'si asker, 3'ü polis, 10 kişiyi şehit verdi. Buradan şehit olan Osman Berkaya kardeşimize rahmet, yakınlarına hemşehrilerine başsağlığı diliyorum."

"Operasyonlarda ülke genelinde verdiğimiz şehit sayısı 300'ü geçti. Teröristlerin verdiği kayıplar bunun en az 10 katı. Şehidimizin kanını yerde bırakmadık, bırakmayacağız. Milletimiz bayrağımız vatanımız, devletimiz saldırı altındayken, 'haydi yavrum git ya gazi ol ya şehit diyerek' evlatlarını vazifeye gönderen tüm annelerin ellerinden öpüyorum."

"Bakıyorsunuz Pensilvanya’dan beddualar yolluyor. Tutmaz, tutmaz o salladığın beddualar, tutmaz. Samimi değilsin çünkü, bu ümmeti parçaladın. Biz sadece Rabbimize kulluk ederiz, kula kulluk etmeyiz, böyle bilinsin. Ama bakıyorsunuz o dediyse doğrudur mantığıyla hareket edenler var."

"Terörle son ana kadar sonuna kadar mücadeleyi sürdüreceğiz. Yozgat'ta topla yatırım tutarı 321 milyon lira olan projelerin açılışını gerçekleştireceğiz."

''Vatandaşlarımıza doğdukları yerde iş ve aş imkanlarını oluşturmak durumundayız. Tarımıyla, ticaretiyle Sorgun parlayan yıldızlardan biri haline gelecektir. Var mıyız gece gündüz çalışmaya? Entresan bir şey yazmışlar burada pankarta... Güneydoğu’ya çukurlar hendekler kazdılar. ‘Hendek sahipleri helak edildi.’ Oraları halkıma zindan edenler bunun bedelini ödedi, ödeyecek. Biz dünyaya sesleniyoruz; Dikkat edin diyorduk, bedel ödedik yanlış yapıyorsunuz dedik. Ama bunlar teröristlere çadır kurduruyorlar. Eee ne oldu? 2 gün sonra ne oldu? Alma mazlumun ahını… Böyle…Yazık oldu o insanlara... Bu tür aciz yönetimler, yakaladık gönderdik beyefendiler teröristi serbest bıraktılar. Hadi bakalım şimdi verin hesabını... Terör sadece belli bir ülkenin değil dünyanın sorunudur.''
''Yeni Türkiye yolundaki yürüyüşümüzü, önümüze çıkan engellerin tepesine basa basa devam ettireceğiz'' DHA

Bir haftada 26 şehit!

Son bir haftada Hakkari,Mardin, Şırnak ve Diyarbakır'da 11'i polis 15'i asker olmak üzere 26 güvenlik görevlisi şehit oldu, onlarcası da yaralandı.


Son bir yıldır Türkiye’yi alev alev yakan terör ateşi; polis,asker, sivil demeden  gencecik fidanları toprağa düşürmeye devam ediyor. Ankara Kızılay ve İstanbul İstiklal Caddesi’ndeki bombalı saldırıların şokunu yaşayan Türkiye’de Güneydoğu’dan da hemen her gün acı haberler geliyor. Öyle ki son bir haftada 11′i polis, 15′i asker 26 güvenlik görevlisi şehit düştü.
İşte kanlı haftanın bilançosu;

18 MART: 1 POLİS ŞEHİT 6 POLİS YARALI

Sokağa çıkma yasağının sürdüğü Mardin Nusaybin’in Dicle Mahallesi’nde polis ekibine bombalı saldırı yapıldı. Saldırıda, 1 özel harekat polisi şehit oldu, 6 özel harekat polisi de yaralandı.

19 MART: 2′Sİ ASKER 1′İ POLİS 3 ŞEHİT

Mardin’in Nusaybin İlçesi’nde yürütülen operasyon sırasında PKK’lı teröristlerle çıkan çatışmada 1 polis memuru ile 1 asker şehit oldu. Akşam saatlerinde de Fırat Mahallesi’nde yaşanan çatışmada 1 uzman çavuş daha şehit düştü.

20 MART: 2′Sİ POLİS 1′İ ASKER 3 ŞEHİT

Şırnak’ta barikat ve hendeklerin kaldırılması ve il merkezinde bulunan PKK’lıların etkisiz hale getirilmesi için başlatılan operasyon devam ederken, Yeşilyurt mahallesinde çıkan çatışmada 1 asker ve 1 polis şehit oldu.

Mardin’in Nusaybin İlçesi’nde de PKK’lı teröristlerin tuzakladığı el yapımı patlayıcının infilak ettirilmesi sonucu 1 özel harekat polisi şehit oldu, 7 güvenlik görevlisi de yaralandı.

21 MART: 2′Sİ POLİS 4′Ü ASKER 5 ŞEHİT

Mardin’in Nusaybin İlçesi’nde sürdürülen operasyonlarda, Dicle Mahallesi’nde zırhlı aracın geçişi sırasında teröristlerin yerleştirdiği patlayıcının infilak ettirilmesi sonucu zırhlı araç içerisindeki 2 özel harekat polis memuru şehit oldu. Bu hain saldırının ardından devam eden operasyonlarda, teröristlerle sıcak temas sağlandı. Çıkan çatışmada, PKK’lıların patlayıcı ve silahlı saldırısında 3 asker daha şehit oldu.

22 MART : 3′Ü ASKER 3′Ü POLİS 6 ŞEHİT!

Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde meydana gelen terör saldırısında 2’si polis 3 kişi şehit oldu, 1’i polis 9 kişi de yaralandı. Aynı gün Mardin’in Nusaybin ve Mazıdağı ilçelerinde düzenlenen kalleş saldırılarda da biri polis 2′si asker 3 güvenlik görevlisi şehit oldu.

24 MART: 2′Sİ POLİS, 3′Ü ASKER 5 ŞEHİT

Mardin’in Nusaybin İlçesi’ndeki operasyonlarda 3 asker şehit düştü. Şırnak merkezde PKK’lı teröristlerle çıkan çatışmada ise 2 Özel Harekat polisi şehit oldu.

25 MART: 3 ŞEHİT

Son olarak bugün, Diyarbakır’da Mermerli Jandarma Karakolu’na bomba yüklü araçla düzenlenen saldırıda  3 asker şehit oldu, 24 asker de yaralandı.
(sözcü.com.tr)

Mültecilerin ayaklarını yıkayıp öptü

Papa Françesko, pazar günü kutlanacak Paskalya Yortusu öncesi ayak yıkama ritüeli için Roma yakınlarındaki Castelnuovo di Porto’da 900 kadar mültecinin bulunduğu kampı seçti.



Papa, Müslüman, Hindu, Kıpti ve Katolik Hıristiyan’ın da bulunduğu  12 göçmen ve 1 İtalyan’ın ayaklarını yıkadı, havluyla kurulayıp tek tek öptü. Konuşmasında Brüksel’deki terör saldırılarına değinen Papa Françesko şunları söyledi: “Bugün burada, hep bir aradayız. Kardeşiz, barış içinde yaşamak isteyen aynı Rabbin çocuklarıyız. Bu olayın arkasında (Brüksel’deki saldırı), kan isteyen silah tüccarları var. Onlar savaş istiyor.”

1 tutuklama 3 şifre

Reza Zarrab’ın tutuklanmasına neden olan iddianamenin 15 Aralık 2015’ten beri mühürlü tutulduğunun ortaya çıkması, ABD’ye neden geldiği sorusuna dair en önemli ipucu haline geldi. Cevap bekleyen diğer iki önemli soru ise Zarrab’ın şimdiye kadar ABD Hazine Bakanlığı tarafından neden kara listeye alınmadığı ve ABD vizesini nasıl aldığı.


1-Mühürlü iddianame

2-Kara listeye alınmaması

3-ABD vizesini nasıl aldığı

HAFTA sonu ABD’nin Miami Kenti’ne indiğinde Amerikan Federal Soruşturma Bürosu (FBI) tarafından yakalanan İran asıllı Türk işadamı Reza Zarrab hakkındaki yasal sürecin üç ay önce başladığının ortaya çıkması, ABD’ye neden geldiği sorusuna ışık tutacak en önemli detay haline geldi. Hürriyet’in Amerikan Adalet Bakanlığı kayıtlarından elde ettiği belge, Zarrab ve onun suç ortağı oldukları iddia edilen İranlı Kamelya Cemşidi (29) ile yine İranlı Hüseyin Necefzade (65) hakkında 21 Mart 2016 günü Miami mahkemesine sunulan iddianamenin bire bir kopyası.

HAKİM ADI DEĞİŞMEDİ

Buna göre New York Güney Bölge Başsavcısı Preet Bharara, Zarrab ve diğer iki zanlı hakkında toplanan dellilerden oluşan 21 sayfalık iddianameyi, Türkiye’deki 17 Aralık 2013 rüşvet soruşturmalarının yıldönümünden iki gün önce New York Güney Bölge federal hâkimi Richard Berman’a sundu. Mahkeme de, Bharara’nın iddianamesini “1:15-cr-00867-RMB-1” dosya numarasıyla kayda aldı. Zarrab’ın Miami’de yargıç karşısına çıkarılacağı 21 Mart 2016 günü, New York’taki sulh hâkimi Andrew Peck dosya üzerindeki mührü kaldırdı. Bharara, New York’taki hâkim Berman’a hitaben hazırlanan ilk iddianameyi, bu ayrıntıyı atlayarak ilgili hâkimin adını bile değiştirmeden olduğu gibi Zarrab’ın dosyasına bakacak Miami’deki federal hâkim John O’Sullivan’a sundu. Miami federal mahkemesinin beşinci katında görülen pazartesi günkü duruşmada hâkim O’Sullivan iddianameyi kabul edip “1:16-mj-02352-JJO-1” dosya numarasıyla kayda işletti. Sonra da Zarrab’ı kefalet olmaksızın tutuklu yargılanmak üzere hapse gönderdi.

4 NİSAN’DA BELLİ OLACAK

Zarrab’ın ABD’ye tutuklanacağını bilerek gidip gitmediği konusundaki varsayımlar halen netlik kazanmamışken, ABD’nin Zarrab’ı üç aydır mühürlü tutulan bir iddianameyle bekliyor oluşu, işin hazırlığının önceden yapıldığını gösteriyor. Zarrab’ın ABD’li yetkililerle bir anlaşma yapıp yapmadığı sorusunun cevabı ise Miami’deki hâkim O’Sullivan’ın 4 Nisan’daki duruşmada Zarrab hakkında vereceği kararlarda yatıyor. Eğer Yargıç O’Sullivan, Zarrab’ın kefaletle serbest bırakılmasına karar verirse, üç aydır mühürlü bekleyen iddianame de dikkate alındığında Zarrab’ın FBI ile önceden bir anlaşma yaptığı ihtimali ağırlık kazanacak.

AVUKATLAR KESİNLEŞMEDİ

Yine O’Sullivan’ın 10 gün sonra vereceği karar doğrultusunda ortaya çıkacak, Zarrab’ın New York’ta mı yoksa Miami’de mi yargılanacağı sorusunun cevabı, Zarrab’ın kalıcı avukatlarının kimler olacağını da belirleyecek. Zarrab’ı 21 Mart’taki duruşmada dünyanın en ünlü avukatlık bürolarından Baker&McKenzie’nin Miami ofisindeki ortağı Lee Stapleton ve aynı ofisten Isabella de la Guardia savundu. Her iki avukat da görüşme taleplerimizi geri çevirdi. Ancak davanın New York’a alınması durumunda, büyük çaplı uluslararası bir dava olduğundan hazırlığı yaklaşık 1.5-2 yıl sürmesi beklenen jürili yargılamaya kadar Başsavcı Bharara ile müzakereleri yürütecek avukatların New York merkezli olması ihtimali ağırlık kazanacak.

Kara liste bilmecesi

REZA Zarrab olayıyla ilgili, şimdi hikâyenin üzerindeki esrar perdesini aralayacak, cevap bekleyen iki önemli soru daha var:

1-Zarrab’a yönelik hazırlanan iddianamede Zarrab’ın İran yaptırımlarını ihlal ettiğine dair güçlü deliller olmasına rağmen, Amerikan Hazine Bakanlığı Zarrab’ı bu yüzden neden şimdiye kadar kara listeye almadı? Örneğin Zarrab’ın ortağı olduğu iddia edilen Babek Zencani, bu yüzden 11 Nisan 2013’de kara listeye alınmış ve Zencani’yle ilişkili şirketler sıralanıp ABD vatandaşlarının Zencani’yle iş yapmaları yasaklanmıştı. Hazine Bakanlığı’nın yaptırımlar konusunu takip eden Terör ve Finansal İstihbarat biriminin sözcüsü Betsy Bourassa, Hürriyet’in bu yöndeki sorusuna cevap vermedi.

2-Zarrab, ABD’ye gelişi için gerekli vizeyi ne zaman ve nasıl aldı? ABD Dışişleri Bakanlığı, daha önce vize konularında mahremiyet gerekçesiyle açıklama yapmadığını duyurdu. Mühürlü iddianame kadar bu iki soru da Zarrab’ın 19 Mart’ta İstanbul-Miami uçağına binmeden ABD’li yetkililerle önceden bir anlaşma yapıp yapmadığının anlaşılmasında en önemli detaylar olarak öne çıktı. Tolga Tanış / Hürriyet

Bharara iki Türk’ün daha peşinde

‘WALL Street Şerifi’ lakaplı New York Bölge Başsavcısı Preet Bharara’nın Reza Zarrab dışında peşinde olduğu iki Türk daha var.

Bunlardan birisi, İran’a uranyum zenginleştirmede kullanılan karbon fiber maddesi satmaya çalışan Murat Taşkıran, diğerinin ise ABD’deki Alman bankası Deutsche Bank ile ABD Eximbank’tan aldığı kredilerde usulsüzlük yapmakla suçlanan Hasan Besneli. Bharara’nın hazırladığı iddianamelerle haklarında dava açılan her iki Türk’te halen Türkiye’de yaşıyorlar.

Başsavcı Bharara’nın isteği ile New York Eyaleti Güney Bölgesi Bölge Mahkemesi, geçtiğimiz ay Türkiye’deki gazetelere verdiği ilanda, Besneli’ye karşı açılan bir davanın olduğu belirtilerek, Besneli’nin belirlenen süre içinde yanıt vermemesi halinde, gıyabında karar verileceği belirtilmişti. Bharara, Hasan Besneli’nin, Alman Deutsche Bank ile ABD Eximbank’dan aldığı 38 milyon dolarlık kredide usulsüzlük tespit etti.

Bharara’nın 22 sayfalık iddianamesinde ‘sahtecilik, dolandırıcılık ve hile’ yapıldığına ilişkin ve kredi fonlarında oynama yapıldığı, malların piyasa değerinin fazla gösterildiği, inşaat bütçesi, ve maliyeti ve KDV hakkında yanlış bilgilendirme gibi çok sayıda iddia yer alıyor. Hasan Besneli’nin söz konusu kredileri, Darüşşafaka Cemiyeti için İstanbul ve İzmir Urla’da yapacağı inşaatlarda kullanacağı bilgisini verdiği kaydediliyor.

40 YIL HAPİS İSTENİYOR

Başsavcı Bharara’nın peşinde olduğu diğer Türk Murat Taşkıran, ABD’ye uranyum zenginleştirmede kullanılan karbon fiber maddesi almak için giriş yaparken Federal Soruşturma Bürosu (FBI) ajanları tarafından yakalanan İranlı Hamit Rıza Haşemi’ye aracı olma suçlamasıyla aranıyor. Başsavcı Bharara, Türkiye’de olduğunu tahmin ettiği ve hakkında suç duyurusunda bulunduğu Taşkıran’ın yakalandığı takdirde 40 yıla kadar hapsinin isteneceğini duyurmuştu. 2012 yılında açılan soruşturmada bir ilerleme kaydedilmezken, İran’a satışı yasak olan karbon fiber maddesini teslim almak için JFK havalimanından ABD’ye giriş yapan İranlı Hamit Rıza Haşemi’yi yakalarken, Murat Taşkıran da uranyum zenginleştirmesi için kullanılan karbon fiberi ABD’de temin eden kişi olarak suçlanmıştı. Hamit Rıza Haşemi’yi Avrupa’daki aracı kişiye gönderdiği mesajlardan yola çıkarak yakalayan FBI, Murat Taşkıran’ın ise Türkiye ya da Avrupa’da olabileceğini düşünüyor. Bharara’nın yönelttiği suçlara göre Murat Taşkıran’ın ise yakalandığı takdirde 40 yıl hapis cezası bekliyor. Hürriyet

'Mezdeke'nin dansçısı Aynur Kanbur öldürüldü

Ünlü dans grubu 'Mezdeke'nin dansçılarından Aynur Kanbur (49), Fulya'daki evinde tabancayla öldürülmüş halde bulundu.Kanbur'un vücuduna 5, yüzüne de 1 kurşun isabet ettiği öğrenildi. Kanbur’un ablası ile ünlü dansöz Asena Adli Tıp Kurumu’na götürülmek üzere cenaze aracına konulan tabuta sarılarak ağladı.


Olay, dün saat 20.30'da Şişli Fulya, Narçiçeği Sokak'ta bulunan Mimoza Apartmanı'nın giriş katında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, kimliği belirsiz bir kişi 'Mezdeke' dans ekibi üyesi Aynur Kanbur'a evinde 6 el ateş etti. Kurşunlardan 5'i Kanbur'un vücuduna, 1'i  de yüzüne isabet etti. Saldırı sonrasında Aynur Kanbur olay yerinde yaşamını yitirdi.


ŞÜPHELİ KAYIPLARA KARIŞTI

Kimliği belirsiz saldırgan ise kayıplara karıştı. İhbar üzerine bölgeye gelen polis ekipleri kaçan katil zanlısını yakalamak için çalışma başlattı.


YAKINLARI VE ARKADAŞLARI GÖZYAŞLARINA BOĞULDU

Kanbur'un cinayate kurban gittiğini öğrenen yakınları, sevenleri ve arkadaşları olay yerine akın etti. Abla Dilek Kıymış kız kardeşinin cenazesi evden çıkarılırken sinir krizleri geçirdi. Abla Kıymış ile ünlü oryantal Asena, Adli Tıp Kurumu'na götürülmek üzere cenaze aracına konulan tabuta sarılarak uzun süre ağladı.

POLİS ŞÜPHELİNİN PEŞİNDE
Olay yerindeki incelemelerini tamamlayan polisin olayla ilgili başlattığı soruşturma sürüyor.

ASENA TABUTA SARILDI

Mezdeke dans grubu üyelerinden Aynur Kanbur’un cinayate kurban gittiğini öğrenen yakınları ve arkadaşları olay yerine akın etti. Kanbur’un ablası ile ünlü dansöz Asena Adli Tıp Kurumu’na götürülmek üzere cenaze aracına konulan tabuta sarılarak ağladı.


Akşam saatlerinde Şişli’deki evinde uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden Mezdeke dans grubu üyesi Aynur Kanbur’un cenazesi savcının incelemesinin ardından Adli Tıp Kurumu’na kaldırıldı. Haberi alan Kanbur’un yakınları ve sevenleri evin önüne akın etti. Abla Dilek Kıymış kız kardeşinin cenazesi evden çıkarılırken sinir krizleri geçirdi.

Dilek Kıymış ile ünlü dansöz Asena, Adli Tıp Kurumu’na götürülmek üzere cenaze aracına konulan tabuta sarılarak ağladı. DHA

Emekliye 381 TL müjdesi!

Bağ-Kur kapsamında çalışmaya devam eden emeklilerden yapılan yüzde 10'luk Sosyal Güvenlik Destek Primi kesintinin kaldırılması, maaşlara yansımaya başladı.


Halen Bağ-Kur kapsamında çalışan memur emeklileri bu ay kesintisiz maaşlarını aldı. SSK ve Bağ-Kur'dan emekli olup kendi işini yapanlar da kesintisiz maaşlarına Nisan'da kavuşacak.

Maaştan yüzde 10'luk kesinti yapılmayacak, böylece emekliler yüzde 11.1 gelir artışı elde etmiş olacak. Bu düzenleme sayesinde SSK ve Bağ-Kur'dan emekli olup kendi işini kuran emekliler, 87 ile 381 lira arasında gelir artışı sağlayacak. Halen en düşük emekli aylığı (Bağ- Kur tarım) 874 lira 19 kuruş. Bu maaşı alan emeklilerden Bağ-Kur kapsamında çalışmaya devam edenlerin eline kesinti nedeniyle 786 lira 77 kuruş geçiyor.
Kesintinin kalkması ile bu emeklinin eline artık maaşı tam olarak geçecek. En yüksek emekli maaşı
da (SSK) halen 3 bin 814 lira. Ancak bu maaşı alan emeklilerden Bağ-Kur kapsamında çalışmaya devam edenlerin eline kesinti ile 3 bin 431 lira 60 kuruş geçiyordu. Bu kalkınca, emeklinin eline artık her ay 3 bin 814 lira geçmeye başlayacak.