6 Nisan 2016 Çarşamba

AKP’li başkandan skandal paylaşım

Derince AKP Gençlik Kolları Başkanı Tanju Yılmaz, Atatürk ve Kılıçdaroğlu için skandal bir paylaşım yaptı.

Kocaeli’nin Derince İlçesi’nde AKP Gençlik Kolları Başkanı Tanju Yılmaz, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na sosyal medyadan, “93 yıllık garabetin çocuğu. Atan ne ki, sen ne olacaksın” sözleri ile tepki gösterdi. Tanju Yılmaz bir süre sonra tepki gören paylaşımını kaldırdı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun çocuk tacizleriyle ilgili olarak Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu’nu eleştirmesinin ardından, AKP Derince Gençlik Kolları Başkanı Tanju Yılmaz, dün akşam sosyal paylaşım sitesinden cevap verdi. Tanju Yılmaz, “Senin de, senin gibi kaç tane zerzevat varsa hiçbirinizin yatacak yeriniz yok. Bu toprakların tarihindeki en kara lekesiniz. 93 yıllık garabetin çocuğu. Atan ne ki sen ne olacaksın. Ahlaksız Kılıçdaroğlu” paylaşımında bulundu. Tanju Yılmaz’ın, Cumhuriyet ve Atatürk üzerinden Kılıçdaroğlu’na tepki göstermesine sosyal medyada tepkiler doğdu. Tanju Yılmaz yaklaşık 2 saat sonra paylaşımını kaldırdı. DHA

Cumhurbaşkanlığı Sarayı'na 650 milyon liralık ek bina

Resmi Gazete’de yayınlanan yatırım programına göre bu yıl toplam 64 milyar 927 milyon liralık yatırım yapılacak. 2016-2019 yılları arasında Cumhurbaşkanlığı’na ek hizmet binaları için toplam 650 milyon lira kaynak ayrılacak.


Cumhurbaşkalığı'na ek hizmet binaları için 3 yıllığına 650 milyon liralık kaynak ayrıldı. 2016 yılı yatırım programına göre, 2016-2019 yılları arasında Cumhurbaşkanlığı’na ek hizmet binaları için ayrılan 650 milyon liralık kaynağın 120 milyon lirası bu yıl harcanacak. Yatırım programına göre, Kanal İstanbul’un bağlantı yollarının proje ve etüdüne yönelik 2016 yılı için 3 milyon liralık yatırım bütçesi ayrıldı.

65 MİLYAR LİRALIK YATIRIM

2016 yılı bütçe yasasının çıkmasının ardından bu yıl hangi kurumun, nereye yatırım yapacağını gösteren 2016 yılı yatırım programı da şekillendi. 31 Mart günü Resmi Gazete’nin mükerrer sayısında yayımlanan 2016 yılı yatırım programına göre, bu yıl toplam 64 milyar 927 milyon liralık yatırım yapılacak. Bunun 19.2 milyar lirası yeni yatırımlara, 44.5 milyar lirası devam eden projelere ve 1.2 milyar lirası da etüt işlerine harcanacak. Yatırımlarda aslan payını, ulaştırma sektörü alacak. Ulaştırma sektöründe 19.8 milyar liralık yatırım yapılacak. İktisadi ve sosyal alanlarda yapılacak diğer kamu hizmetleri için 11.9 milyar lira, eğitim için 11.7 milyar lira, tarım için 7.9 milyar lira, sağlık sektörü için 5.3 milyar lira, enerji sektörü için 4.9 milyar lira, madencilik için 1.5 milyar lira, imalat sektörü için 963 milyon lira, turizm için 490 milyon lira ve konut sektörü için de 426 milyon liralık yatırım harcaması yapılacak.

CUMHURBAŞKANLIĞI’NA 798.8 MİLYON LİRA 

Yatırım programında Cumhurbaşkanlığı’nın toplam yatırımları 798.8 milyon lira olarak gösterildi. Yatırım bütçesinin 673 milyon lirası yeni projelerden, 123 milyon 850 bin lirası devam eden projelerden, 2 milyon lirası da etüt-projelerden oluştu. Yatırım programına göre, Ankara ve İstanbul’da yapılacak inşaat bakım onarım yatırımları için 123 milyon 850 bin liralık kaynak ayrıldı. 2015-2016 yıllarını kapsayan bu yatırımlar için 2015 yılında 98 milyon 850 bin lira harcandı. 2016 yılı için 25 milyon liralık kaynak ayrıldı.

EK HİZMET BİNASI

Yatırım programında “Yeni projeler” başlığı altında iki kaleme yer verildi. 2016 yılından sonraya kalanlar kısmında yer alan ek hizmet binaları için toplam 650 milyon liralık kaynak tahsis edildi. 3 yıl sürecek bu projenin detayında “Ek hizmet binası (322.088 metrekare), etüt-proje, makine, teçhizat, peyzaj (112.210 metrekare)” bilgileri yer aldı. Ek hizmet binaları için 2016 yılında 120 milyon liralık harcama yapılması öngörüldü. Ayrıca taşıt alımları ve özel geliştirilmiş yazılım için de bu yıl 23 milyon liralık ödenek verildi. Yeni ve devam eden projelerle birlikte Cumhurbaşkanlığı bu yıl 170 milyon liralık yatırım harcaması yapacak. Geçen yıl Cumhurbaşkanlığı’nın yatırım bütçesi 158 milyon liraydı.

BAŞBAKANLIK 98 MİLYON LİRA

Başbakanlığın yatırım harcaması için 97 milyon 180 bin lira olarak belirlendi. Başbakanlık yatırım bütçesini bina bakım onarımı, güvenlik yazılımı, araç alımı ve özel geliştirilmiş yazılım için harcayacak.

KANAL İSTANBUL YOLLARINA 5.4 MİLYAR LİRA

Yatırım programında Kanal İstanbul bağlantı yolları etüt proje ve yapımı bölünmüş yol için Karayolları Genel Müdürlüğü’ne 3 milyon lira ödenek verildi. 2013-2019 yıllarını kapsayan projenin toplam büyüklüğü 5 milyar 380 milyon lira olarak belirlendi. 2015 yılında 2 milyar 539 milyon liralık harcama yapıldı. Hürriyet

6 yaşındaki Yasin’den haber alınamıyor

Konya’nın Akören İlçesi’ne bağlı eskiden köy olan Belkuyu Mahallesi’ndeki evinden dün oynamak için çıkan 6 yaşındaki Yasin Şahin’den bir daha haber alınamadı. Jandarma ve AFAD ekipleri ile köylüler, arama çalışmalarını aralıksız sürdürüyor.


Belkuyu Anaokulu öğrencisi Yasin Şahin, iki gün önce okuldan geldikten sonra evlerinin önünde oynamaya başladı. 4 çocuk babası Süleyman Şahin de saat 16.00 sıralarında hayvanları otlatıp eve döndü. Her gün hayvan otlatmadan dönerken kendisini karşılayan oğlu Yasin’i bu kez göremeyince eşine Yasin’in nerede olduğunu sordu. O da evin önünde oynadığını söyledi. Şahin Ailesi, minik Yasin’in, çevrede oynadığını düşünüp bir süre bekledi. Sonra yemek için toplandıkları sırada Yasin yine eve gelmeyince, bu kez aile çıkıp çevrede Yasin’i aradı. Herhangi bir ize rastlamayınca da Jandama ve AFAD’a haber verildi. Jandama, AFAD yaklaşık 20 kişilik ekiple, minik Yasin’in, elbiselerinin koklatıldığı köpek eşliğinde mahallenin çevresinde arama yapıldı. Ancak minik Yasin bulunamadı.

Dün sabah saatlerinde yeniden Jandarma, AFAD ve köylülerden oluşan yaklaşık 200 kişilik ekip, arama çalışması başlattı. Mahallenin çevresi yakındaki kanyon, dere yatağı ve Apa Barajı’nın etrafında didik didik arama yapıldı. Ancak henüz minik Yasin’in izine rastlanmadı.

’EVDEN UZAKLAŞMAZDI’

Minik Yasin dün okuldan döndüğünde o sırada bahçede ekmek yaptığını belirten babaanne 68 yaşındaki Akile Şahin, "Ben ekmek yapıyordum. Hatta ’Acıktın mı babaannem?’ dedim. O da acıktığını söyleyince. Ekmeğin üzerine tereyağı sürüp verdim. Yedikten sonra evin önünde oynuyordu. Bir ara Yasin’e, ’Gel bana çeşmeyi aç, buraları temizleyeyim’ dedim. Oyunu bırakıp, çeşmeyi açtı. Sonra tekrar oyununa devam etti. Ben hayvanlarla ilgileniyordum. Annesi de evde yukardaydı, bebekle ilgileniyordu. Yasin o sırada kaybolmuş. Evden hiç uzaklaşmazdı. Tek başına hiç bir yere gitmezdi. Kız kardeşleriyle giderdi. Okuluna da her zaman aynı yoldan gidip gelirdi" diye konuştu.

Akile Şahin, torununun evin giriş kapısının yanına astığı beslenme çantasını göstererek, "Yavrum gitti, beslenme çantası kaldı" diyerek gözyaşı döktü.


Ağlayan babaannesi Akile Şahin’e sarılıp, teselli etmeye çalışan Yasin’in 10 yaşındaki ablası Makbule Şahin "Ben ders çalışıyordum. O da bahçede oynuyordu. ’Sonra çizgi film izleyeceğim’ diye eve girdi. O sırada kardeşim Akile geldi. O da ders çalışacağını söyledi. Sonra kardeşim Yasin’in kaybolduğunu fark ettik" dedi.

ABLASININ TERLİKLERİNİ GİYMİŞ

Yasin’in annesi 26 yaşındaki Ümmü Şahin de "Yasin okuldan gelmişti. Evin önünde top oynuyordu. Bebek hastaydı ben de onunla ilgileniyordum. Yemek yiyecektik. Çocukları çağırdım. Kızlar geldi ama oğlum gelmedi. Her tarafı aradık bulamadık. Yasin’in ayakkabıları burada, ablasının terliklerini giymiş. Evden hiçbir zaman uzaklaşmazdı. En fazla babasıyla hayvanları otlatmaya giderdi. Şu ana kadar oğlumla ilgili hiç bir iz, işaret yok" dedi.

HELİKOPTERLE HAVADAN ARANDI

Konya’nın Akören İlçesi’nde dün evinin önünde oynarken kaybolan Yasin Şahin’in bulunması için 3’ünü Ana Jet Üstüne bağlı askeri helikopterle kanyonda arama yapıldı. AFAD ve Jandarma da Belkuyu Mahallesi’ndeki arazideki ağıl ve mağaraları tek tek aradı. Evlerinin yaklaşık 2 kilometre uzağındaki 1.70 metre derinliğindeki sarnıçtaki su itfaiye ekipleri tarafından tahliye edildi. Tahliye sonrası sarnıçıda yapılan kontrollede herhangi bir bulguya rastlanmadı. Çalışmalar sabaha kadar ara verildi. Hasan DÖNMEZ/KONYA, (DHA)

Rehin alınan pilotu sokak sokak dolaştırdılar

Kısmi ateşkesin devam ettiği Suriye’de El Kaide bağlantılı muhalifler, Halep’in güneyinde Suriye ordusuna ait Su-22 jetini düşürdü.


Suriye devlet televizyonu SANA, orduya ait uçağın düşürüldüğünü doğruladı. Haberde, keşif uçağının karadan havaya bir füzeyle vurulduğu, uçaktan kendini fırlatan pilotu kurtarma çalışmalarının devam ettiği belirtildi.

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'ne göre; düşürülen uçağın pilotu Halid Said, El Kaide bağlantılı El Nusra Cephesi’nin militanları tarafından yakalandı.

İlerleyen saatlerde ise El Kaide bağlantılı başka bir örgüt olan Ahrar'uş Şam, uçağı kendilerinin düşürdüğünü öne sürdü.

El Nusra Cephesi sosyal medyaya, pilotu yaralı halde gösteren video yükledi. Videoda bazı militanların, pilotun çevresinde “Utan kendinden, pis domuz” dediği duyuluyor. Militanları pilotu daha sonra İdlib sokaklarında dolaştırdı.

Jetin ilk önce Rusya’ya ait olduğu iddia edilmişti. Rusya Savunma Bakanlığı Sözcüsü İgor Konaşenkov ise dün yaptığı açıklamada, Rus hava güçlerinin, Suriye uçağının düşürüldüğü bölgede operasyon düzenlemediğini söyledi.

Suriyeli muhalifler, savaşın başladığı 2011’den bu yana birçok kez Suriye uçağını düşürmüştü. Son olayın ve Halep’teki çatışmaların, 27 Şubat’tan beri kısmen devam eden ateşkese zarar verebileceği belirtiliyor.

Üsküdar’da dehşet: Pitbull saldırdı

Üsküdar’da başıboş bir pitbull, sokakta bulunan vatandaşlara saldırdı. Olayda 3 kişi yaralanırken, köpek otomobili ile zincirine basan bir genç tarafından durduruldu


Mimar Sinan Mahallesi’nde yaşanan olayda sokak ortasında başıboş gezen bir pitbull, 3 gencin yaralanmasına neden oldu. Kaçtığı belirtilen ve sokak ortasında zinciri ile dolaşan pitbull, Müjdat Şakınay, Eyüp Kotan ve Mehmet Bolakan isimli gençleri ısırdı. Vücutlarının çeşitli yerlerinden ısırılan gençler olay yerinden güçlükle uzaklaşırken, Okan Ayın isimli gencin son anda arabası ile köpeğin zincirine basması büyük bir tehlikeyi önledi. Sokakta bulunan vatandaşlar olayın şokunu yaşarken, olay hemen belediye ekiplerine bildirildi. Olayın şokunu yaşayan vatandaşlar, “Arkadaşlar geçiyordu buradan  üzerlerine atladı. 3 arkadaş yaralandı. Arkadaşlar kasığından ve bacağından yaralandı. Böyle köpekleri sokağa salmasınlar. İnsanlara yazık günah. Başıboş hayvan, anlaşılan kaçmış. Aç olduğu belli” dedi.

Köpeğin zincirine aracının tekeri ile basarak durduran Okay Ayın, “Biz burada duruyorduk. Köpek zincirli bir şekilde geldi. Seveyim dediler. Bir anda bacaklarından tutmaya çalıştı. Zaten 3 kişiye birden saldırınca biz hepimiz almaya çalıştık. Arkadaşlara saldırdı. Arabanın etrafında durdu, bende zincirinin üzerine tekerle bastım. Yoksa çoluk çocuk herkesi ısırırdı” şeklinde konuştu.


PİTBULL BELEDİYE GÖREVLİLERİ TARAFINDAN İĞNE İLE UYUTULDU

Sokakta 3 kişiyi yaralayarak büyük bir panik yaşanmasına neden olan pitbull, belediye görevlileri gelinceye kadar bir süre vatandaşların meraklı bakışları arasında bekledi. Üsküdar Belediyesi’ne bağlı belediye ekipleri, olay yerine gelerek hazırlık yaptı. Uyuşturucu iğneyi köpeğe saplayan ekipler, bir süre bekledikten sonra köpeği kontrollü bir şekilde aldı. Köpek araca bindirildikten sonra hayvan barınağına götürüldü. Pitbullun saldırısı sonucu yaralanan Müjdat Şakınay, Eyüp Kotan ve Mehmet Bolakan ise Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Bulaşıcı Hastalıklar Kliniği’nde tedavi altına alındı.

Köpeğin saldırısı sonucu ayağından yaralanan Mehmet Bolakan, “Mahallede duruyorduk. Bir arkadaşımızın elinde köpek vardı. Sahipsiz sandık. Çocukları ısırmasın diye uzaklaştırmaya çalışıyorlardı. Birden üzerime saldırdı. Dişleri ayağıma geçti komple“ dedi.Diğer yaralı Müjdat Şakınay ise, “ Durumum şu an iyi ama pitbull çok sıkıntılı bir hayvan” şeklinde konuştu.
Hastanede gözlem altına alınan yaralıların tedavisi sürerken, polis pitbullun sahibine ulaşmak için soruşturma başlattı. Hürriyet

5 Nisan 2016 Salı

İlker Başbuğ: Atatürk böyle giderse 21 ve 22'nci yüzyılın da lideri olur

Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ, Atatürk’ün  20’nci yüzyılda lideri olarak tanımlandığını belirterek, "Böyle giderse 21. hatta 22’nci yüzyılın da lideri olur" dedi. 


Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ,  Antalya Genç İşadamları Derneği’nin (ANTGİAD) konuğu oldu. Akra Barut Hotel’deki toplantıda Başbuğ, 'Mustafa Kemal Atatürk Neden 20’nci yüzyılın en büyük lideridir?’ başlıklı sunum yaptı.  Toplantıya, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak  Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Davut Çetin ile iş dünyasının genç temsilcileri katıldı.

İlker Başbuğ, Atatürk’ü anlattığı konuşmasına, "Atatürk’ü 20’nci yüzyılın lideri olarak tanımlıyoruz ama böyle giderse 21, hatta 22’nci yüzyılın da lideri olur" sözleriyle başladı. Yüzyıllar boyunca Mustafa Kemal Atatürk’ten bahsedileceğini kaydeden Başbuğ,  "Ciddi  sorunlarla karşı karşıyayız, hep çıkış yolu arıyoruz, çıkış yolu ararken Mustafa Kemal Atatürk’e bakmaya çalışın. Büyük samimiyetle itiraf etmek isterim ki, çözüm yolunu onda bulacaksanız" dedi.

ATATÜRK, PRENSİP İNSANIYDI 

Mustafa Kemal Atatürk’ü 'bir kelimeyle nasıl tanımlarsınız’ şeklindeki soruları, 'prensip insanı’ olarak yanıtladığını anlatan İlker Başbuğ, "Prensip adamı demedim, bunu da yanlış kullanıyoruz. Antalya Genç İşadamları Derneği örneğin, niye adamları, burada kadınlar da var. Hayatta en önem verdiğim konu Türk kadınlarını en az erkekler kadar hayatta aktif hale getirmek. Kadınlarımız her alanda aktifler ama isimleri değiştirmekte biraz tutucuyuz, biraz muhafazakar davranıyoruz. ANTGİAD bu konuda belki öncü olur. Onun için diyorum ki Atatürk’e prensip insanıydı" diye konuştu.

Gençlere de hayatlarında benimsedikleri,  kabul ettikleri prensipler olmasını önerdiğini vurgulayan Başbuğ, sözlerini şöyle sürdürdü: 

"Ama bu prensiplerden hayatınız pahasına vazgeçmeyin. Siyasette prensip olsa ne güzel olur. İnandığınız, savunduğunuz fikirleri sonuna kadar savunacaksınız ama belki orada oy da kaybedeceksiniz. Ama siyaseti oyla, seçimle endekslerseniz o zaman prensiplerden ayrılma noktasına gidiyorsunuz. Bunun karşılığı da popülist olmak, güncel olaylara göre hareket etmek. Güncel olaylara göre popülist davranırsanız kısa vadede başarı sağlarsınız ama ölümsüz olamazsınız. İşte Atatürk’te bu var. Atatürk’ün dünyayı, çevreyi anlamaya başladıktan sonra kazandığı prensipleri var ve bunlardan geri adım atmamıştır. Lütfen prensipleriniz olsun ve bu prensiplere sahip çıkın."
İlker Başbuğ, Atatürk’ün sahip olduğu ve benimsediği bağımsızlık, devrimcilik, akıl ve bilimi rehber edinmek gibi prensiplerini anlattı. Atatürk’ün çok istisnai olan kişisel bağımsızlığa sahip olduğunu da belirten Başbuğ, "Akıl ve bilimi kendinize rehber edinirseniz bu laikliktir, laik düşüncenin temel noktası. Atatürk’ü emsalsiz kılan temel noktalardan biri de kişisel menfaatinin olmamasıdır.  Bu da çok istisnai, burada olan ben de dahil yanına yaklaşamayız. Onun için önemli olan ülke ve milletin menfaatidir" dedi.

'Cübbeli Ahmet' hakkında 'dini değerleri aşağılama' suçlamasıyla dava açıldı

Kamuoyunda, "Cübbeli Ahmet Hoca" olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü hakkında, yazdığı bir kitapta, “Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama” suçundan 1 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istemiyle dava açıldı.


Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, şüpheli Ahmet Mahmut Ünlü tarafından kaleme alınan, Tuana Basım Yayın tarafından dağıtımı yapılan “Şifa Ayetleri” isimli kitabın 42. ve 43. sayfalarında “erkeğin tenasül uzvu için okunacak dualar” başlığı altında halkın din duygularının alenen tahkir edildiği yönünde şikayette bulunulduğu belirtildi. 

İddianamede, Ünlü'nün savcılığa verdiği ifadeye de yer verilirken, şüpheli Ünlü'nün savunmasında soruşturmaya konu 42. ve 43. sayfalardaki bilgileri başka bir kitaptan alıntı yaptığını belirttiği ancak, sayfanın alt kısmında dipnot gösterilmediği, hangi sayfaların alıntı olduğuna dair bilgi verilmediği kaydedildi. 

İddianamede, şunlar kaydedildi:

'DOĞRULUĞUNU GÖSTEREN BİR BİLGİ BULUNMUYOR'

“Diyanet İşleri Başkanlığının 14 Ocak 2016 tarihli yazısında, 'Kuran-ı Kerim'deki bazı surelerin, ayetlerin ve Allah'ın isimlerinin suya okunması ve bu suyun tedavide kullanılmasına yönelik dile getirilen tertip ve yöntemlerin sahih kaynaklarımızda bir dayanağı olmadığı gibi Kur'an ve sünnette bu tertip ve uygulamaların doğruluğunu gösteren bir bilgi bulunmamaktadır. Mezkur Sure, ayet ve Esma-ı Celile'nin manalarından hareketle bu ve benzeri tertiplerin oluşturulması tasvip edilemez. Kur'an ayetlerinin ve Esma-ı Şerife'lerin bu gibi konularda istismar edilmesi Kuran'ın mehabetine yakışmayacağı gibi halk nazarında da olumsuz duygu ve anlayışlara yol açabilir.' denilmektedir. Dosya kapsamındaki bilgi, belge, savunma ve tüm delillere göre şüphelinin Kur'an, hadis ya da sünnete dayanmayan bir takım yöntemlere halkın dini duyguları incitecek şekilde yer verdiği, halk nazarında olumsuz duygu ve anlayışlara yol açabilecek bilgilerin doğruluğunu gösteren bir kaynak bulunmadığı, atılı 'dini duyguların alenen aşağılanması' suçunun işlendiği kanaatine varılmıştır.” denildi.

İddianamede, şüpheli Ahmet Mahmut Ünlü hakkında, “Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama” suçundan 6 aydan 1 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması isteniyor. Davanın duruşması önümüzdeki günlerde Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görülecek.  Hürriyet

Beratcan'ın annesi tutuksuz yargılanacak..

İstanbul Kartal'da kaybolduktan 15 gün sonra cesedi bulunan 10 yaşındaki Beratcan K.’nin annesi Türkan K.’nin serbest bırakılmasına ilişkin ikinci kez yapılan itiraz reddedildi. Bu kararın ardından anne Türkan K. tutuksuz yargılanacak.


İTİRAZ ÜSTÜNE İTİRAZ

Beratcan'ın annesi Türkan K. hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkardıktan sonra adli kontrol ile serbest bırakılması kararına soruşturma savcısı geçtiğimiz hafta itiraz etti. Savcının  itirazını değerlendiren Anadolu 3. Sulh Ceza Hakimliği kararında direnerek itirazı bir üst mahkeme olan Anadolu 4. Sulh Ceza Hakimliği'ne gönderdi.

İTİRAZ REDDEDİLDİ

Hakimlik, ilk etapta annenin 2. Sulh Ceza Hakimliği'nce serbest bırakıldığını ve bu serbest bırakılmaya itirazı da 3. Sulh Ceza Hakimliği'nin karara bağladığını belirtti. 3. Sulh Ceza Mahkemesi'nin tutuklamaya yönelik yakalama kararı vermesinin ardından Türkan K.'yı adli kontrolle serbest bırakma kararının artık kesin olduğunu belirten 4. Sulh Ceza Hakimliği, dosyaya yeni bir delil eklenmedikçe itirazın mümkün olmadığını belirterek itirazın reddine karar verdi.

KADIN SIĞINMA EVİNDE

Anadolu 3. Sulh Ceza Hakimliği geçtiğimiz hafta serbest bırakılan Türkan K. hakkında soruşturma savcısının talebi doğrultusunda tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarmış ancak annenin ifadesini aldıktan sonra yurt dışına çıkış yasağı koyarak serbest bırakmıştı. Hakimlik ayrıca Türkan K.'yı Bakırköy Kadın Sığınma Evi'ne yerleştirerek orayı terk etmeme yönünde karar vermişti.

Porn* yıldızı Amber Rayne evinde ölü bulundu

Bir süre önce meslektaşı James Deen'i kendisine tacizde bulunduğu suçlamasıyla gündemde olan p*rno yıldızı Amber Rayne evinde ölü bulundu.
31 yaşındaki Rayne'in San Fernando Vadisi'ndeki evinde araştırma yapan polis genç kadının aşırı dozda uyuşturucudan hayatını kaybetmesinin büyük ihtimal olduğunu söyledi.
Polis yetkilileri, Amber Rayne'in hayatını kaybettiği sırada yanında bir arkadasının bulunduğunu, genç kadının yanlışlıkla yüksek dozda uyuşturu almış olabileceğini açıkladı.
Amber Rayne'in yakınları, 10 yıldır porn* sektöründe çalışan Rayne'in "ya cumartesi gecesi geç saatlerde ya da pazar gününü ilk ışıklarında uykusunda hayata veda ettiğini" belirtti.
Gerçek adı Meghan Wren olan Amber Rayne, bir süre önce sektörün en ünlü aktörlerinden biri olan James Deen'in kendisini taciz ettiğini ileri sürmüştü.

Kılıçdaroğlu'ndan Bakan Ramazanoğlu'na sert sözler

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin haftalık grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu kamuoyunun tartıştığı çocuk tacizi olaylarıyla ilgili olarak Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu’nu sert sözlerle eleştirdi.


İşte Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satır başları:

CHP'ye yönelik saldırılar var. Bekledim geçen hafta Başbakan çıkıp bir açıklama yapacak mı?

“ALÇAK VE ŞEREFSİZDİRLER”

Bu saldırıyı yapanlar sözde CHP'yi terör örgütleriyle irtibatlandırarak yapıyorlar. CHP'yi terör örgütleriyle irtibatlandıranlar alçaklar ve şerefsizlerdir. Bu terör örgütleriyle masaya oturanlar kim?

“BİRİSİ ‘ÇÖZÜM MASASINA OTURACAĞIZ’ DİĞERİ ‘OTURMAYACAĞIZ’ DİYOR”

Türkiye Cumhuriyeti yönetilmiyor. Fiilen yönetilmiyor. Savruluyor. Cumhuriyet tarihinin en derin krizini yaşıyoruz. Birisi kalkıyor çözüm masasına oturacağız diyor birisi diyor hayır oturmayacağız. Sonra evet oturmayacağız diyor. Çark ediyor. Türkiye'nin geleceğinde bütün uygar dünya kaygı duyuyor. Haberleri izleyemez hale geldik. Böyle bir yönetim olamaz. 3. sınıf adamlarla 21. yüzyılın Türkiye'si yönetilemez. Tonlarca patlayıcı yükleyeceksiniz kimsenin haberi olmayacak?

“BU ÇOCUKLARI BU YOZ KÜLTÜRE SİZ NASIL TESLİM ETTİNİZ?”

Karaman'dan sonra Türkiye'nin dört bir yanında olaylar patladı. Bunlar sabah akşam Müslümanlıktan din imandan bahsediyorlardı. Bu çocukları bu yoz kültüre siz nasıl teslim ettiniz? Vakıfları savunuyorlar. Çocuklara sahip çıkın vakıflara değil. Bu çocuklar yasa dışı burada nasıl kaldı?

“AİLE BAKANI BİRİLERİNİN ÖNÜNE YATMIŞ DURUMDA”

Valisi konuşmuyor, Milli Eğitim Bakanı konuşmuyor. Aileden sorumlu Bakan da zaten birilerinin önüne yatmış vaziyette o da konuşmuyor. Bu yurtlara kim izin veriyor arkadaşlar... Biz izin vermedik diyorlar koro halinde. Siz izin vermediyseniz bunlar nasıl açılıyor?

“NİYE SAPIKLARA TESLİM EDİYORSUNUZ ÇOCUKLARIMIZI”

Bu işlerin baş sorumlusu Milli Eğitim Bakanı niye konuşmuyor? Niye sapıklara teslim ediyorsunuz çocuklarımızı. İtibar sahibi olmak yüksek ahlak sahibi olmakla başlar. Adalet duygularını içinde hissetmekle başlar. Ben büyük saraylarda oturuyorum benim itibarım yüksektir hiç olmaz. İtibar parayla pulla satın alınabilecek şey değildir...

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Bizim vatandaşımız dahi olamazlar'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Belki biz bir ölüyoruz ama en az 10 da, 20 de, 30 da onlardan öldürüyoruz. Bu, bu şekilde devam ediyor. Terör örgütünün yandaşlarını devre dışı bırakmak için vatandaşlıktan çıkartma dahil gereken tüm önlemleri almakta kararlı olmalıyız. Bunlar bizim vatandaşımız dahi olamazlar" dedi.


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avukatlar Günü nedeniyle avukatlara seslendi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasının satır başları şöyle:

"Gezi olayları da Paralel Yapı'nın darbe girişimi de 7 Haziran öncesi yaratılan ortam da birbirinden farklı gibi görünüyor. Ama aynı dosyanın birbirini takip eden duruşmalarından bahsediyoruz.
Bölücü terör örgütü temmuz ayında eylemlere başladığında örgütün zekasını aşan bir planlamasının olduğunu gördüm. Şehit olan güvenlik güçlerimiz olmasa terör örgütünün eylemleri bizim için Gezi olaylarından daha büyük bir tehdit değil.

BROOKINGS ENSTİTÜSÜNDE YAŞANANLAR

Orası özgürlükler ülkesi. Ama kısa süre önce aynı yerde Obama’ya ölüm tehdidi gönderen birisi 3 yıla mahkum oluyor. Özgürlükler ülkesi ya şu anda içeride. Bizde tweetten filan mahkum olanı görmedim. Sadece olsa olsa tazminat alıyoruz. Onu da ben almıyorum zaten avukat arkadaşlara 'bildiğiniz gibi yapın' diyorum.

Son seyahat. Brookings Enstitüsü'nde konuşmam var, malum yapılar gelmiş. 100-150 kişiler. Hayatta biraraya gelemeyecekler orada; PKK, PYD, ASALA, paralel devlet yapılanması ve Atatürkçü Düşünce Kuruluşu da orada. Kimisi YPG'nin paçavrasını sallıyor, paralel yapı temsilcisi orada. Önce hepsi bana saldırıyordu. Biraz sonra Atatürkçü Düşünce Kuruluşu'ndan birileri onlara saldırdı. Onlar birbirine girdi.

Öbür tarafta bizi destekleyen bir grup. Bağırdıkları kim Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı. Tablo açık ve net ortada. Kimler, kime, karşı nerede bir araya geliyor? Güvenlik güçlerinin müdahalesi söz konusu değil. Orası özgürlükler ülkesi. Obama'ya Twitter'dan ölüm tehdidi gönderen birisi 3 yıla mahkum oluyor. Özgürlükler ülkesi ya. Bana onca ölüm tehditleri oluyor, alsak alsak tazminat alıyoruz.

Kuzu postuna bürünmüş sırtlanlar terör örgütüne hizmet ediyorlar. Devletine milletine ihanet eden kimseyi sırtımızda taşımak zorunda değiliz. Şehitlerimiz oluyor. Ciğerimiz dağlanıyor. Gün geliyor bizler de anneler gibi mahzun hale düşüyoruz. Ama şunu biliyoruz bu araziler tapu kadastrosundaki yerler değildir. Bu topraklar şüheda kanıyla ıslanınca vatan olur.

'VATANDAŞIMIZ DAHİ OLAMAZLAR'

Belki biz bir ölüyoruz ama en az 10 da, 20 de, 30 da onlardan öldürüyoruz. Bu, bu şekilde devam ediyor. Terör örgütünün yandaşlarını devre dışı bırakmak için vatandaşlıktan çıkartma dahil gereken tüm önlemleri almakta kararlı olmalıyız. Bunlar bizim vatandaşımız dahi olamazlar."  Hürriyet

Gülhane Parkı'nda duvar çöktü, enkazdan iki ceset çıktı

Gülhane Parkı'ndaki bir çay bahçesinin duvarı çöktü. Duvarın altında kalanların bulunduğunun belirtilmesi üzerine çok sayıda itfaiye ekibi olay yerine sevk edildi. Enkaz altında kalan 7 kişiden 5'i toprak altından kurtarılarak hastaneye gönderildi. İtfaiyenin olay yerindeki çalışması devam ederken enkaz altındaki iki kişinin cesedi çıkarıldı.


5 KİŞİ HASTANEYE KALDIRILDI

Enkaz altında kalan 7 kişiden 3'ü kendi imkanlarıyla, 2 kişi ise itfaiye ekipleri tarafından toprak altından kurtarıldı. Enkazdan çıkarılan Gülben Aydın, Gökçe Çataloluk Asal, Barkın Asal çevrede bulunanların araçlarıyla İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi'ne; Beyza Adıgüzel ile ismi henüz öğrenilemeyen 1 kişi de ambulanslarla Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı.

CESETLER ÇIKARILDI

AFAD ve itfaiye ekipleri, göçük altında kalan İsa Kılıç ile adı henüz öğrenilemeyen bir kadının cesedine saat 16.00 sıralarında ulaştı. 2 kişinin cesedi enkaz altından çıkarıldı.

VALİ ŞAHİN: NİYE YIKILMIŞ ARAŞTIRILIYOR

İstanbul Valisi Vasip Şahin, Gülhane Parkı'na gelerek göçüğün meydana geldiği bölgede incelemelerde bulundu. Çıkışta gazetecilere açıklamalarda bulunan Vali Şahin, "Oradaki duvarın yıkılması suretiyle olmuş ama niye yıkılmış araştırılıyor. Burası set üstü diye bilinen bir çay bahçesinin bir bölümü. Arkadaşlar incelemelerden sonar yıkılma sebebini de ortaya çıkaracaklardır" ifadelerini kullandı.Hürriyet


Antalya'da Nisan sıcağı plajları doldurdu

Hava sıcaklığının 26 dereceye yükseldiği Antalya’da sahiller dolup taştı. Evcil hayvanını alıp sahile koşanlar nisan güneşinin tadını çıkardı.


Kadınların çoğunlukta olduğu plaj, podyumları aratmadı.
Birbirinden farklı model ve renkte bikinileri ile göze hitap eden turistler, güzellikleriyle dikkat çekti. Kimi zaman denize giren, kimi zaman cep telefonlarıyla selfie çeken turistler, renkli görüntüler oluşturdu.

Deniz sezonunu açmanın mutluluğunu yaşayan bazı tatilcilere evcil hayvanları da eşlik etti.
Yanlarında getirdikleri köpekleri ile denize giren tatilciler, güneşli havanın tadını çıkardı. DHA


 



Yıllık izinde yeni dönem

Yeni düzenlemeye göre yıllık izin 5’e bölünebilecek ve bir bölümü 6 günden az olmayacak. İşçiler bayramlarda tatillerini uzatabilecekler.


Mevcut kanunlara göre; yıllık izin en çok 3’e bölünüp bir bölümü 10 günden az olmuyor. Meclis’teki tasarı yasalaşırsa yıllık izin 5’e bölünebilecek ve bir bölümü 6 günden az olmayacak. Ayrıca işçiler bayramlarda tatil olmayan günler için izin kullanıp tatillerini uzatabilecekler.

Meclis’te görüşülecek tasarı çalışanları yakından ilgilendiriyor.

Geçtiğimiz hafta içinde Meclis’e gelen kanun tasarısı, çalışma hayatında pek çok konuda değişiklik öngörüyor. Çalışanlar açısından tasarının en önemli maddesi, yıllık izin kullanımında değişiklik öngören madde. 

İşte Milliyet’ten Cem Kılıç’ın detaylarını yazdığı tasarıdan öne çıkanlar…

Hem çalışanlardan, hem işverenlerden gelen talepler sonucunda yıllık izin kullanım koşullarının değiştirilmesi gündeme gelmişti. Tasarının bu yöndeki talepler sonucunda hazırlandığı öğrenildi. 

Peki, tasarı bu haliyle yasalaşırsa yıllık izinler nasıl kullanılacak?

İş Kanununa göre işçi yıllık izin hakkını 1 yılın sonunda elde eder. Aynı işverene bağlı olarak en az 1 yıl çalışmış işçi, 1 yılın sonunda yıllık izin kullanma hakkına kavuşur. Aynı işverene bağlı (A) işyerinde 6 ay, (B) işyerinde 6 ay çalışmış işçi de yıllık izin hakkına kavuşur. Yıllık izin hakkı için kriter aynı işyerinde değil, aynı işverene bağlı olarak çalışmadır. İşyerinde kıdemi 1 ila 5 yıl olan işçiye (5 yıl dahil) 14 gün, 5 yıldan fazla 15 yıldan az olan işçiye 20 gün, 15 yıl ve daha fazla olan işçiye ise 26 gün yıllık ücretli izin verilmelidir.

EN ÇOK 3′E BÖLÜNÜYOR

Bu süreler, yıllık izin verilebilecek en az sürelerdir. İşveren isterse işyerinde yıllık izin sürelerini daha uzun belirleyebilir. Diğer yandan, 18 yaş ve altı kişilerle 50 ve daha yukarı yaştaki işçilere en az 20 gün yıllık izin verilmesi gerekir. Yer altı işlerinde çalışan işçilerin yıllık izin süreleri de kıdemlerine göre belirlenen süreye 4 gün eklenerek belirlenir.

İzin sürelerinin kullanımında 2 kriter söz konusu. İlk olarak, işçinin hak ettiği yıllık iznin bir bölümü 10 günden az olmamalı. Yani, 14 gün yıllık izin hakkı olan işçiye işveren 14 günün 10′unu kesintisiz kullandırmak zorunda. İkinci kriter ise yıllık izin süresinin en fazla 3′e bölünebilmesi. Dolayısıyla, 14 günlük yıllık izin hakkı olan işçinin iznini 10 gün, 1 gün ve 3 gün şeklinde kullanması mümkündür. İşçiye 10 gün, 1 gün, 1 gün, 2 gün şeklinde yıllık izin kullandırılamaz. Böyle olunca da dini bayramlar ve resmi tatil günlerinin hafta sonu ile birleştirilmesi durumunda işçi bir gün yıllık izin kullanarak 10 gün tatil yapma şansını kaçırıyordu.

ŞİMDİ NE DEĞİŞECEK?

Kanun tasarısı bu haliyle yasalaşırsa, yıllık izinlerin kullanım kriteri değişecek. Yıllık izinler bugünitibarıyla en fazla 3′e bölünüp bir bölümü 10 günden az olamazken, değişiklik sonrası yıllık izinler 5′e bölünebilecek ve bir bölümü 6 günden az olamayacak. Dolayısıyla, değişiklik sonrası 14 günlük yıllık izin hakkı olan işçi iznini, 6 gün, 1 gün, 1 gün, 1 gün, 5 gün şeklinde kullanabilecek. Bu değişikliğin amacı, genel tatil ve ulusal bayram günlerinin öncesinde ve sonrasında tatil olmayan günler için işçilerin yıllık izin kullanarak tatili uzatmaları.
Bu durumda, işçi yıllık izninden kullanıp tatili uzatmak istiyor. Ancak bugünkü haliyle İş Kanunu bir günlük yıllık izin kullanımına yılda en fazla bir kez müsaade ediyor. Değişiklik sonrası işçiler yıllık izinlerini 5 seferde kullanabileceği için bu tip durumlarda tatili uzatma şansına kavuşacaklar.

İŞVERENLER RAHATLAYACAK

İş Kanunu’nun bugünkü haliyle yıllık iznin bir bölümünün 10 günden az olamaması işverenlerin pek çok işçiye yıllık izin kullandıramaması sonucunu doğuruyor. Özellikle üst düzey görevlerde yer alan çalışanların önemli bir bölümü “10 gün izne gidersem döndüğümde işlerin altından kalkamam” diyerek yıllık izin kullanmıyor. Yıllık izinler iş sözleşmesi feshedildiğinde paraya çevrilebileceği için işverenlerin de yıllık izin maliyeti artmış oluyor. Kanun tasarısının hayata geçmesi ile birlikte bu durumdaki işçilerin yıllık izin kullanımlarının artması bekleniyor.

PAZAR GÜNÜ…

Yıllık izin konusunda işçilerin kafalarını karıştıran önemli bir nokta pazar gününün yıllık izinden düşülüp düşülmeyeceğidir. İşyerinde haftanın 6 günü çalışılıyor ve pazar günü tatilse, bir haftalık yıllık izin alan işçi 7 gün değil, 6 gün yıllık izin kullanmış sayılır. Yıllık ücretli izin günlerinin hesabında izin süresine rastlayan ulusal bayram, hafta tatili ve genel tatil günleri izin süresinden sayılmaz. Dolayısıyla, kanun tasarısı sonrası haftanın 5 günü çalışılan ve cumartesi pazar günü tatil olan bir işyerinde 20 Mayıs 2016 tarihinde bir günlük yıllık izin alan işçi 4 gün tatil yapabilecek.
İşçinin dinlenme hakkının engellenmemesi için yıllık izinlerin kullanılmasını sağlayacak bir işyeri düzeninin kurulması çok önemli. Yılın tamamında çalışan bir işçinin verimliliği düşecektir. İşçinin dinlenme hakkını kullanarak dinlenip tazelenerek işyerine geri gelmesi belki izin döneminde işlerin yavaşlamasına neden olabilir. Ancak döndüğünde işçinin hem verimliliği artacak, hem de işçi ailesine ve kendisine işten ayrı bir zaman ayırabilmiş olacaktır. Diğer yandan, işverenlerin işçilere 1 günlük yıllık izin kullandırma hakkını kötü niyetli kullanmamaları ve dinlenme hakkının sağlanması için uygulamalar geliştirmeleri çok önemli. Aksi taktirde, tasarı amacına ulaşamayacaktır. 

Kadın cinayetlerinde korkunç rakamlar!

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, Mart ayı kadın cinayetleri raporunda 31 günde 31 kadının öldürüldüğünü açıkladı.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, Mart ayı kadın cinayetleri raporunu açıkladı. 31 günde 31 kadının öldürüldüğünü duyuran platform, raporu “Her gün bir kadın öldürüldü” değerlendirmesiyle sundu.

YÜZDE 97′SİNDE KATİL TANIDIK!

Dehşet dolu verilere sahip rapora göre; katillerin sadece yüzde 3′ünün kadınların tanımadığı kişiler olduğu belirtildi. Bunun dışındaki katillerin kadının kocası, erkek arkadaşı gibi tanıdık erkekler olduğu kaydedildi. Raporda, bu yılın ilk üç ayında ise toplam 94 kadın cinayeti işlendiği bildirildi.