Darbe sonrası başlatılan soruşturmada tanık olarak ifade veren eski bir öğretmen, cemaat okullarında derslere her sabah, aslında "Recep Tayyip Erdoğan'a bir beddua seansı" olan "Hacet duası" ile başlandığını ileri sürdü. Tanık eski öğretmen, okullarda denetimlere karşı teneffüs zili sesinin değiştirilerek önlem alındığını da anlattı. Kırklareli'ndeki soruşturmada da okul, kolej ve dershanelerdeki öğrenciler ile velilerinin örgüte yakınlığına göre "1" ila "5" arasında numaralandırılarak fişlendikleri ortaya çıktı.
Çorum Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) soruşturması kapsamında ifade veren ve örgüte ait bir okulda belgesiz olarak çalıştırılan öğretmen A.K., cemaat okullarında her sabah derslere, aslında "Recep Tayyip Erdoğan'a bir beddua seansı" olan "Hacet duası" ile başlandığını iddia etti. A.K. ayrıca örgüte ait eğitim kurumlarında yasal olmayan uygulamaların nasıl yapıldığını da anlattı. Tanık sıfatıyla ifade veren A.K., kurumlarda görev yapan öğretmenlerin bazılarının belgesiz olarak çalıştırıldığını, kendisinin de belgesi olmadan öğretmenlik yaptığını söyledi.
'Müfettiş geleceğinde zil sesinin tonu değiştiriliyordu'
Kurumda belgesiz öğretmenlerin çalıştırılması nedeniyle okullarda denetim yapılacağı zaman farklı bir yolla görevlilerin uyarıldığını söyleyen A.K, şunları ifade etti:
"Okula müfettiş geleceği zaman teneffüs zili normalden farklı bir tonda çalıyordu. Biz bu zil sesini duyduğumuzda okula denetlemeye gelindiğini anlıyorduk. Benden, bu zili duyduğum zaman normal günlük kıyafetlerimle dışarı çıkmam, 'bir öğrencinin velisi olduğumu ve sınıfın asıl öğretmeninin de raporlu olduğunu' söylemem isteniyordu. Bu şekilde denetlemeler atlatılıyordu. Çoğu denetlemelerde zaten müdürlerimiz 'Bizden birisi geliyor' diyorlardı."
Samsun'da, örgütün okullarda görev yapanları toplayarak bölge toplantısı yaptığını belirten A.K, bu toplantılara girişte cep telefonlarının toplandığını, erkeklerin önde, kadınların arkada oturtulduğunu anlattı. Söz konusu toplantılarda Fetullah Gülen'in videolarının izlettirildiğini aktardı. A.K, toplantılarda himmetin nasıl toplanması gerektiği, Zaman gazetesinin tirajının yüksek olması gerektiği, kurban, zekat ve fitrelerin toplanmasına ilişkin meseleler ile velilerin nasıl ikna edileceğinin ele alındığını söyledi.
Her gün Gülen'in kitaplarından 100'er sayfa okutturulduğunu ifade eden A.K, bilgileri toplanan velileri meslek gruplarına göre ayırdıklarını, sohbetlere asker eşlerinin alınmadığını belirtti. A.K., "asker eşlerine güvenmeyin" şeklinde talimatlar verildiğini dile getirdi. Pazartesi günleri Ankara'dan gündem geldiğini ve Salı günleri de mesai çıkışında okulda toplantı yapıldığını aktaran A.K, şöyle devam etti:
"Toplantılarda Fetullah Gülen tarafından yayımlanan 'Bam Teli' sohbetleri zorunlu olarak dinlettiriliyordu. Bu sohbetlerden notlar almamız zorunlu kılınıyordu. Sonra Ankara'dan gündem geliyordu. Bu gündemi bölge abisi Ankara'ya gidip bizzat alıp geliyordu. Bölge abisi bizi iki ayda bir denetliyordu."
Okullarda görevli kadrolu öğretmenlerin her yıl 2 bin lira himmet verdiğini ve bazı öğretmenlerin maaşlarından bu rakamların tahsil edildiğini bildiren A.K, 2012-2013 yıllarında örgüte yönelik operasyonlar yapıldığı sıralarda yurt dışına gitmek isteyenlerin "hicret etmek" istediklerine yönelik bölge sorumlularına yazılar yazdıklarını anlattı.
Günlük zorunlu beddua okutmuşlar
Tanık A.K, örgüte ait okulların, operasyon yapıldığı dönemlerde gözetlendiği gerekçesiyle, toplantıların başka yerlerde yapıldığını bildiren A.K, "Her hafta kim müsait ise onun evinde toplantı yapılıyordu. Okul açılışlarında 'Hacet duası' diye bir dua okunuyordu. Bu dua aslında Recep Tayyip Erdoğan'a bir beddua seansı idi. Her sabah zorunlu olarak topluca bu dua okunur, sonra da derslerimize geçerdik" ifadelerini kullandı.
Öğrencileri numaralandırarak fişliyorlarmış
Öte yandan Kırklareli Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturmada da FETÖ'ye ait okul, kolej ve dershanelerde eğitim gören öğrenciler ile velilerinin örgüte yakınlığına göre "1" ila "5" arasında numaralandırılarak fişlendikleri ortaya çıktı.
Cemaatin dershanesinde öğretmenlik yapan M.Y, emniyet ifadesinde, öğrencilerin numaralandırılmasına ilişkin bilgi verdi. M.Y. ifadesinde, örgütün kolej, okul ve dershanelerinde eğitim gören öğrencilere öğretmenler tarafından 1'lik, 2'lik, 3'lük, 4'lük ve 5'lik şeklinde numaralar verildiğini söyledi.
"1" numara verilen öğrencilerin örgütle ilgisinin bulunmadığını, 5 numara verilen öğrencilerin ise tamamen örgüte yakın olduklarını anlatan M.Y, numaralandırma işlemlerinden öğretmen Ö.Ş'nin sorumlu olduğunu öne sürdü. Okul ve kolejde sürekli FETÖ ile ilgili toplantılar düzenlendiğini aktaran M.Y, şu bilgileri verdi:
"FETÖ'nün dershanesinde öğretmenlik yapan Ö.Ş, dershanedeki öğrencilerle yakından ilgilenirdi. Yapının içerisinde öğrencilere 1'lik, 2'lik, 3'lük, 4'lük ve 5'lik şeklinde numaralar verilirdi. 5'lik denilen öğrencilerle Ö.Ş. daha iyi ilgileniyordu. 1'lik öğrenci, yapıyla hiçbir alakası olmayan ve bu yapının fikri yapılarına uymayan ve karşı görüş sergileyen öğrenciydi. Sigara ve alkol kullanan, erkek arkadaşı olan öğrenciler bu gruptaydı. 2'lik öğrenci, 1'lik öğrencilere göre daha ılımlı olan ancak erkek arkadaşı olan öğrencilerdi. 3'lük öğrenci, Kur'an bilen ve okuyan, üzerinde çalışılırsa kazanılabilecek
öğrencilerdendi, bunlar tesettürlü olabilirdi, olmayabilirdi. 4'lük öğrenci, tesettürlü ve namazını 5 vakit kılanlardı. 5'lik öğrenciler ise tesettürlü ve namazını 5 vakit kılan, bu yapıya bağı sıkı olan, ailesi de bu yapıyla bağı bulunan, yapının rahatlıkla kullanabileceği ve Fetullah Gülen'i tanıyan öğrencilerdi." cnntürk.com.tr