5 Ocak 2017 Perşembe

Kanal D Haber, Ahmet Hakan'a emanet

Gazeteci Ahmet Hakan, Kanal D haber Dairesi Başkanlığı görevine getirildi. Ahmet Hakan, 16 Ocak 2017 Pazartesi gününden itibaren Kanal D Ana Haber bültenini de sunmaya başlayacak.

Uzun yıllardır Doğan Grubu bünyesinde görev yapan Ahmet Hakan yeni dönemde Kanal D Ana Haber bülteni ile izleyicilerin karşısına çıkacak. Hakan aynı zamanda CNN Türk'te "Tarafsız Bölge" programına ve Hürriyet gazetesinde köşe yazılarına devam edecek.
Şu an Kanal D Ana Haberi sunan Serdar Cebe, Mayıs ayına kadar Kanal D'de hafta sonları ana haber bültenini sunmaya devam edecek.
Serdar Cebe Mayıs ayından sonra ise Doğan Medya'nın Washington temsilcisi olarak Amerika'ya gidecek.
Serdar Cebe'nin ayrılmasından sonra ise hafta sonları haber sunma görevine Gözde Atasoy Kökçü devam edecek.

Kemal Kılıçdaroğlu: Pazartesiden itibaren televizyonları izleyin

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi'nin 45 dev yatırımının "Toplu Açılış Ve Temel Atma Töreni" ne katıldı. Kılıçdaroğlu, halka çağrıda bulundu. 'Pazartesiden itibaren Meclis TV'yi izleyin' dedi.

TBMM'de pazartesi günü anayasa görüşmeleri başlayacak. CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun gündeminde de bu konu vardı. Yeni anayasaya kesinlikle karşı çıkacaklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, 'Mücadelemizi TBMM'de sürdüreceğiz' dedi.
Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları:
Gazetelerin, televizyonların kapatıldığı bir Türkiye istemiyoruz. Bizim gibi düşünmeyenlerin bile düşüncelerini özgürce ifade edebildikleri bir Türkiye istiyoruz. Mustafa Kemal'in Türkiye'sini istiyoruz. 15 Temmuz darbe girişimi aydınlanmadı, bir daha söylüyorum, 15 Temmuz darbe girişimi tam aydınlanmış değildir. Sorduk, 15 Temmuz darbesinden haberiniz var mıydı, yok muydu. Cevabını almış değiliz. Bir kez daha soruyorum, ey hükümet yetkilileri, 15 Temmuz darbe girişiminden önceden haberiniz var mıydı, yok muydu?
Kim bu Adil Öksüz?
Hatırlarsınız sormuştum, bu Adil Öksüz kimdir diye. Askeri birliğin içinde yakalanıyor. Herkesin eline kelepçe takılırken buna takılmıyor. Herkesin cep telefonları toplanırken bununki alınmıyor. Herkesin konuşması yasakken bu beyefendi telefonla konuşmaya devam ediyor. Herkes tutuklanıyor, bu tutuklanmıyor. Telefonları eline veriyor, serbestsin deniyor. Kim bu Adil Öksüz, kim olduğunu ben de biliyorum, onlar da biliyorlar.
FETÖ terör örgütünün bütün olaylarını bilen bir kişi, üstelik bir akademisyen. Nasıl oluyor da bu GPS cihazıyla birlikte ellerine kelepçe vurulmadan serbest bırakılıyor. Bunu bilmeden bu olayı aydınlatamayız. TBMM'de darbe girişimini araştırma komisyonu kuruldu. Komisyonun AKP'li üyeleri eskiden Fethullah Gülen'e övgüler düzen kişilerdi. Bunun takipçisi olacağız, hesabını mutlaka soracağız. 20 Temmuz'da OHAL'i ilan ettiler. Şimdi, olağan hal üstünden yararlanarak anayasayı değiştirmek istiyorlar, rejimini değiştirmek istiyorlar. Dikta rejimine geçmek istiyorlar. Çok partili hayatı sınırlandırmak istiyorlar. Sen neden buna destek vermedin diyorlar. Bu proje, bu anayasa değişikliği Türkiye Cumhuriyeti tarihine ihanettir. Milli kurtuluş savaşının ruhuna ihanettir. CHP, ihanet içinde olmayan partidir. Önce itiraz ettiler, sonra itiraf ettiler "Evet biz bir rejim değişikliği yapıyoruz vesayetten kurtarıyoruz" diyorlar. Bir vesayetten kurtarıyorsun, çok daha ağır bir vesayete sokuyorsun. Pazartesi gününden itibaren parlamentoyu izleyin, CHP'nin değerlerimizi korumak için verdiğimiz mücadeleye tanık olacaksınız. Sizin için, ülkemiz için, bayrağımız için, bu ülkeyi bize emanet eden Mustafa Kemal Atatürk için bu mücadeleyi vereceğiz.
Pazartesi televizyonları izleyin
Kadınlarımıza sesleniyorum. 1934 yılında Yunanistan'dan İsviçre'den Japonya'dan önce seçme ve seçilme hakkını Atatürk size verdi. Bunu unutmayın. Çocuklarınız huzur içinde oyun oynayabiliyor, okununa gidebiliyorsa, gitmesini istiyorsunuz birlikte bu karanlık tabloyu değiştirebiliriz.
Milli Kurtuluş Savaşını yürüten bu Gazi Meclis, kendisini feshetme yetkisini başkasına veremez. Bu Meclis Atatürk'e bile başkomutanlık yetisini belli dönemlerde vermiştir. Pazartesinden itibaren televizyonları izleyin, ne kadar verirlerse, Mücadelemizi TBMM Genel Kurulu'nda vereceğiz. Demokrasiyi, rejili korumak için, bağımsız yargıyı, özgür medya bu mücadeleyi yapacağız.
Bir bedel ödenecekse o parlamentoda ilk bedeli önce CHP'li vekiller ödeyecektir. Anayasa kitapçığı herkesin kitabı olmak zorundadır.

4 Ocak 2017 Çarşamba

bdullah Gül'den Fethullah Gülen yanıtı

Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Darbe Komisyonu’nun Fethullah Gülen’le ilgili sorusuna, “Siyaset hayatımda bu yapı ve lideriyle ilişkim olmadı” yanıtını verdi. Gül, Hakan Fidan'a ilişkin olarak, "İfadeye çağrılan MİT Müsteşarı'na tek sahip çıkan bendim. Beni ilk rahatsız eden 2010'daki referandum süreciydi" dedi.

Hürriyet'in haberine göre, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Darbe Komisyonu’nun sorularını 9 sayfayla yanıtladı.
Gül, Komisyonun Fethullah Gülen’le ilgili sorusuna, “Siyaset hayatımda bu yapı ve lideriyle ilişkim olmadı” yanıtını verdi.
'Hakan Fidan'a tek sahip çıkan bendim'
Gül, Hakan Fidan'a ilişkin olarak, "İfadeye çağrılan MİT Müsteşarı'na tek sahip çıkan bendim" dedi.
Gül, "Bu yapıyla ilgili şahsi tecrübem veya kayda değer bilgim yok. Beni ilk rahatsız eden 2010'daki referandum süreciydi. 17-25 Aralık'ta organize bir hareket olduğu kanaatine vardım" ifadelerini kullandı.
Devletin güvenlik ve istihbarat birimleri rapor sunmadı
"Bu yapıyla ilgili şahsi tecrübem veya kayda değer bilgim yok" diyen Gül şu bilgileri verdi. "Fehmi Koru'yu davet ettim, ABD'ye gitmesi gündeme geldi. İş dünyasından yapılan açık yardımlar dışında bilgim yok. Devletin güvenlik ve istihbarat birimleri bana rapor sunmadı."

OHAL süresince 41 bin kişi tutuklandı

Darbe girişiminden sonra ilan edilen ve 19 Ocak'tan itibaren 3 ay daha uzatılması kararlaştırılan OHAL süresince, Adalet Bakanlığı'nın verilerine göre 103 bin kişi şüpheli ilan edildi, 41 bin kişi tutuklandı, 49 kin kişi serbest bırakıldı.

Cumhuriyet'ten Sinan Tartanoğlu'nun haberine göre, darbe girişiminden sonra ilan edilen ve 3 ay daha uzatılması kararlaştırılan OHAL süresince 122 bin kişi hakkında işlem başlatıldı, 87 bin kişi ihraç edildi, 35 bin kişi açığa alındı, 17 bin kişi işine geri döndü. İdari ve adli soruşturmalar sonucunda 66 bin kişinin suçsuz olduğu belirlendi.
Medyada OHAL
177 medya kuruluşu kapatıldı, 2 bin 500’e yakın gazeteci ve medya çalışanı işsiz kaldı. 144 gazeteci tutuklandı.
Belediyelerde OHAL
50 belediyeye kayyım atandı. Eş başkanlarının da dahil olduğu 12 HDP milletvekili ve çok sayıda il ve ilçe yöneticisi tutuklandı.
Sosyal medyada OHAL
3 bin 750 sosyal medya kullanıcısı hakkında adli işlem başlatıldı, 656’sı tutuklandı, 10 bin kişinin dosyası savcılık masasında yer aldı.
OHAL ilan edildiği günden bu yana 13 terör saldırısında aralarında yabancıların, bir büyükelçinin, polis, asker ve sivil yurttaşların da olduğu 204 kişi yaşamını yitirdi, 767 kişi yaralandı. Hükümet OHAL’i 3 ay daha uzatma kararı alırken, Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, “yılbaşı saldırısı” ile birlikte terör örgütlerinin “2017’de de bela olmaya devam edeceğiz” mesajını verdiği değerlendirmesini yaptı.
Adalet Bakanlığı’nın verilerine göre, darbe girişiminin ardından 103 bin 850 şüpheli hakkında işlem yapıldı. Soruşturmalar çerçevesinde gözaltına alınanlardan 41 bin 326’sı cezaevlerine konuldu. 902 kişi ise halen gözaltında.
204 ölüm, 767 yaralanma
22 Temmuz’da başlayan OHAL döneminde terör saldırıları da durmadı. 1 Ağustos’ta Bingöl’de seyir halinde çevik kuvvet aracına PKK tarafından saldırı düzenlendi. 7 polis şehit oldu. 18 Ağustos’ta Elazığ Emniyet Müdürlüğü’ne düzenlenen PKK saldırısında üç polis şehit oldu, 217 kişi yaralandı. 20 Ağustos’ta Gaziantep’te sokakta yapılan düğünde kalabalığın arasına karışan canlı bomba 54 kişiyi öldürdü, 91 kişiyi yaraladı.
26 Ağustos’ta Cizre Emniyet Müdürlüğü’ne yapılan PKK saldırısında 11 polis şehit oldu, 78 kişi yaralandı.
6 Ekim’de İstanbul Yenibosna’da Polis Merkezi’ne TAK tarafından düzenlenen saldırıda 10 kişi yaralandı. 9 Ekim’de Hakkâri Şemdinli Durak jandarma karakoluna düzenlenen saldırıda 10’u asker 15 kişi şehit oldu, 13’ü asker 26 kişi yaralandı.
4 Kasım’da Diyarbakır’da hem IŞİD hem TAK tarafından üstlenilen emniyet müdürlüğü saldırısında 10 sivil, iki polis şehit oldu, 100 kişi yaralandı. 10 Kasım’da Mardin Derik Kaymakamlığı’na düzenlenen saldırıda Derik Belediyesi’ne kayyım olarak atanan kaymakam Muhammed Safitürk şehit oldu, 2 kişi yaralandı. 24 Kasım’da Adana Valiliği’ne düzenlenen saldırıda 2 kişi yaşamını yitirdi 33 kişi yaralandı.
10 Aralık’ta İstanbul Beşiktaş’ta düzenlenen TAK saldırısında 36’sı polis, 44 kişi yaşamını yitirdi, 155 kişi yaralandı. 17 Aralık’ta Kayseri’de Komando Tugay’ından hafta sonu iznine çıkan askerlerin bulunduğu otobüse düzenlenen canlı bomba saldırısında 15 asker şehit oldu, 56 kişi yaralandı. 19 Aralık’ta Rusya Büyükelçisi Andrey Karlov, Ankara’daki Çağdaş Sanatlar Merkezi’ndeki fotoğraf sergisi açılışı sırasında düzenlenen saldırı ile yaşamını yitirdi. Suikastçı Ankara Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü’nde görevli saldırgan Mevlüt Mert Altıntaş özel harekât polisleri ile girdiği çatışma sonrası öldürüldü. İstanbul Ortaköy’de Reina gece kulübünde 31 Aralık’ı 1 Ocak’a bağlayan yılbaşı gecesinde düzenlenen terörist saldırıda 1’i polis 39 kişi yaşamını yitirdi.

Çalışan anneler için yeni bir destek geliyor

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, milyonlarca çalışan anneyi yakından ilgilendiren bir açıklama yaptı.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, çalışan anneleri çok yakından ilgilendiren bir açıklama yaptı. Müezzinoğlu, büyükannelere bebek parası verileceğini açıkladı. Uygulamaya pilot iller olarak seçilen İzmir ve Bursa'dan başlanacak.

16 aylık Muhammed'in fotoğrafı Aylan bebeği hatırlattı

Myanmar'da kendilerine yönelik şiddetten kaçan Rohingya Müslümanları'nın umut yolculuğu trajediyle sonuçlandı. 16 aylık Muhammed bebeğin kıyıya vuran bedeni, mülteci krizinin simgesi Aylan Kurdi bebeği getirdi. Muhammed'in bu fotoğrafı, insanlık için utancın simgesi oldu...

Myanmar'da kendilerine yönelik şiddetten kaçan Rohingya Müslümanları zor şartlar altında farklı ülkelere sığınıyor. Dünyanın görmeyi reddettiği bu mücadelenin en acı karelerinden biri önceki gün çekildi.
Henüz 16 aylık olan Rohingyalı Muhammed bebek, umuda yolculukta hayatını kaybetti. Rohingyalı bebek Muhammed'in hikayesi ve fotoğrafı Suriyeli aylan Kurdi'yi akıllara getirdi.
3 yaşındaki Aylan Kurdi 2015'in Eylül ayında ailesiyle birlikte Türkiye'den Yunanistan'a geçmeye çalışırken hayatını kaybetmişti. Onun bu fotoğrafı mülteci krizine yönelik farkındalığı artırmıştı.
'Ölmeyi tercih ederim'
Muhammed'in babası Zafor Alam CNN'ye verdiği demeçte, "Resmi gördüğümde, ölmeyi tercih ederim" dedi. "Bu dünyada yaşamak bana bir anlam ifade etmiyor." dedi.
Muhammed Shohayet ve ailesinin zulümden kaçarak Bangladeş'e ulaşma çabaları trajediyle sonuçlandı. Teknenin batması sonucu iki çocuk ve anne hayatını kaybetti.
Baba Alam 6 gün gece gündüz yürümüş, 4 gün hiçbir şey yememiş. Yolculuk sırasında ailesini geride bırakmak zorunda kalmış. Naf Nehri üzerindeki balıkçıların yardımıyla Bangladeş'e geçmiş. Burada eşi ve 2 çocuğu için de Bangladeş'e nehirden geçecek bir tekne ayarlamış. Ancak işler planladığı gibi gitmemiş ve güvenlik güçleri onları fark ederek ateş açmış. Teknenin batmasına neden olan ateş sonucu Alam'ın  eşi, 3 yaşındaki oğlu şufayet ve 16 aylık küçük oğlu Muhammed yaşamını yitirdi.
Myanmar'da bir süredir Rohingyalı Öüslümanlara karşı baskı ve şiddet uygulanıyor.27 yaşındaki Zafer Alam onlardan biri: Evinin yandığını, büyükbabasının ve büyükannesinin yakılarak öldürüldüğünü anlatan Alam, 'Köyümüz ordu tarafından yakıldı.' dedi.  cnntürk

3 Ocak 2017 Salı

Afganistan tezkeresi kabul edildi

TSK unsurlarının, NATO'nun Afganistan'da icra ettiği Kararlı Destek Misyonu ve devamı kapsamında yurt dışına gönderilmesiyle ilgili kararın 6 Ocak'tan itibaren 2 yıl uzatılmasına ilişkin Başbakanlık tezkeresi, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi.

TBMM Genel Kurulunda, TSK unsurlarının, NATO’nun Afganistan’da icra edeceği Kararlı Destek Misyonu ve devamı kapsamında yurt dışına gönderilmesi, aynı amaçlara yönelik yabancı silahlı kuvvetlerin anılan misyona katılmak için Türkiye üzerinden Afganistan’a intikali ile geri intikali kapsamında Türkiye’de bulunması ve bunlara imkan sağlayacak düzenlemelerin Hükümet tarafından belirlenecek esaslara göre yapılması için, 6 Ocak 2017 tarihinden itibaren iki yıl uzatılmasına ilişkin Başbakanlık Tezkeresi kabul edildi.

Memurların zamlı maaşları belli oldu

Memur maaş katsayıları, yüzde 3'lük ocak ayı zammına göre yeniden belirlendi. Buna göre, 13'üncü derecenin 3'üncü kademesindeki memur maaşı, 2 bin 767 liraya yükseldi. 7'nci derecenin 1'inci kademesindeki öğretmen maaşı 3 bin 106 lira, 8'inci derecenin 1'inci kademesindeki polis memuru maaşı da 3 bin 942 lira oldu.
Maliye Bakanlığından edinilen bilgiye göre, açıklanan enflasyon rakamlarının ardından geçen yılın ikinci yarısına ilişkin enflasyon farkı çıkmadı, memur maaş katsayısı ocak ayı itibarıyla 0,096058'e, taban aylık katsayısı 1,503595'e, yan ödeme katsayısı da 0,030462'ye çıkarıldı.
Söz konusu düzenlemenin ardından aile ve çocuk yardımı almak kaydıyla müsteşar maaşı, 9 bin 498 liradan 9 bin 787 liraya, genel müdür maaşı ise 8 bin 335 liradan 8 bin 589 liraya çıktı. Böylece müsteşar ve genel müdür maaşında yüzde 3,04 artış meydana geldi.
12'nci derecenin 1'inci kademesinden maaş alan hizmetlinin temmuzda 2 bin 517 lira olan maaşı 2 bin 601 liraya, 13'üncü derecenin 3'üncü kademesindeki devlet memurunun 2 bin 678 lira olan maaşı 2 bin 767 liraya yükseldi. Buna göre, her iki çalışan kesimindeki maaş artışı yüzde 3,3 oldu.
7'nci derecenin 1'inci kademesindeki öğretmenin temmuzda 3 bin 7 lira olan maaşı 99 lira yükselerek 3 bin 106 liraya, 8'inci derecenin 1'inci kademesindeki polis memurunun 3 bin 818 lira olan maaşı da 124 lira artışla 3 bin 942 liraya çıktı. Böylece 7'nci derecenin 1'inci kademesindeki öğretmenin maaşı yaklaşık yüzde 3,3, 8'inci derecenin 1'inci kademesindeki polisin maaşı ise yüzde 3,2 arttı.

Bu arada Kamu İktisadi Teşebbüsünde (KİT) sözleşmeli personel ücret tavanı da 5 bin 257,87 liraya yükseldi. Memurların mevcut maaşı ile 2017'nin ilk yarısında alacakları maaşları (lira) tablodaki gibi oldu.
Emeklilerin maaşları
Bu arada, memur emeklileri de maaşlarını toplu sözleşme gereği yüzde 3 zamlı alacak. SSK ve Bağ-Kur emekliler ise maaşlarını geçen yılın son 6 aylık enflasyonu olan yüzde 4,73 zamlı alacak. Devlet memurları ve sözleşmeliler, zamlı maaşlarını 15 Ocak'ta alacak.
Maaş hesaplamalarına, bölgesel ödemeler, ek ders ücreti, vekalet ücreti, döner sermaye ödemesi ve yabancı dil tazminatı gibi ödemeler dahil edilmedi, aile ve çocuk yardımı ödeneği ise dahil edildi. Aile yardımı ödeneği hesabında eşi çalışmayan ve 2 çocuk (0-6 yaş grubu ve diğer) esas alındı.
Bu çerçevede söz konusu rakamlar içinde, eş için, 2016 yılı ikinci yarısında 199,01 lira, 2017 yılı ilk yarısında 204,99 lira tutarında aile yardımı ödeneği, 0-6 yaş grubu çocuklar için 2016 yılı ikinci yarısında 46,63 lira, 2017 ilk yarısında 48,03 lira tutarında, diğer yaş gruplarında yer alan çocuklar için 2016 yılı ikinci yarısında 23,31 lira, 2017 yılı ilk yarısında 24,01 lira tutarında aile yardımı ödeneği, aile yardımı ödeneğine bağlı olarak 66,66 lira asgari geçim indirim tutarı yer alıyor.
Ancak rakamlar içinde avukatların kazandıkları davalar nedeniyle 2016 yılı ikinci yarısında bin 178 liraya kadar, 2017 yılı ilk yarısında bin 214 liraya kadar ödenebilen vekalet ücreti, öğretmenlere branşlarına ve girdikleri ek ders saatine bağlı olarak değişen tutarlarda ek ders ücreti ödenebiliyor. Bir ilkokul öğretmenine bu kapsamda 2016 yılı temmuz ayı itibarıyla net 659,92 liraya, 2017 yılı ocak ayı itibarıyla net 679,73 liraya kadar kadar ödenebilen ek ders ücreti yer almıyor.

OHAL 3 ay daha uzatılıyor

19 Ocak Perşembe günü itibariyle 3 ay süre ile uzatılmasına ilişkin Başbakanlık Tezkeresi bugün TBMM Genel Kurulunda görüşülecek.

Alınan bilgiye göre, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bugün Genel Kurulu, "son günlerdeki gelişmeler ve iç güvenlikle ilgili" bilgilendirecek.
Genel Kurulda; Türk Silahlı Kuvvetleri unsurlarının, NATO'nun Afganistan'da icra edeceği kararlı destek misyonu ve devamı kapsamında yurtdışına gönderilmesi, aynı amaçlara yönelik olmak üzere yabancı silahlı kuvvetlerin anılan misyona katılmak için Türkiye üzerinden Afganistan'a intikali ile geri intikali kapsamında Türkiye'de bulunması ve bunlara imkan sağlayacak düzenlemelerin hükümet tarafından belirlenecek esaslara göre yapılması için, 6 Ocak 2017 tarihinden itibaren iki yıl uzatılmasına ilişkin Başbakanlık Tezkeresi görüşülecek.
Tezkere üzerinde hükümet adına Milli Savunma Bakanı Fikri Işık konuşacak.
Genel Kurulda, TBMM'nin 21 Temmuz 2016 tarihli kararı ile ülke genelinde ilan edilen, 11 Ekim 2016 tarihli kararı uyarınca devam etmekte olan olağanüstü halin, 19 Ocak 2017 Perşembe günü saat 01.00'den geçerli olmak üzere 3 ay süre ile uzatılmasına ilişkin Başbakanlık Tezkeresi de ele alınacak. Tezkere üzerinde Hükümet adına Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş söz alacak.
TBMM Genel Kurulunda ayrıca, HDP'nin, İçişleri Bakanı Soylu hakkında verdiği gensoru önergesinin gündeme alınıp alınmamasına ilişkin görüşmeler ve Kişisel Verileri Koruma Kuruluna üye seçimi yapılacak.

Yaz saati uygulaması değişmeyince mesai saatleri değişti

Balıkesir Valiliği, bu yıl kaldırılan kış saati uygulamasından kamu çalışanlarının etkilenmemesi için mesai saatinde değişikliğe gitti.

Balıkesir Valiliği, bu yıl kaldırılan kış saati uygulamasından kamu çalışanlarının etkilememesi için mesai saatinde değişikliğe gitti.
Balıkesir Valiliği, bu yıl kış saati uygulamasının kaldırılmasından dolayı memurların mesai saatlerinin yeniden düzenlemeye gidildiğini açıkladı.
Düzenlemeye göre ’08.00-12.00- 13.00-17.00 arası olan mesai saatlerinin "08.30-12.30- 13.30-17.30" olarak değiştirildi.
Valiliğin mesai saatleriyle ilgili açıklamasında, “İlimizde uygulanacak mesai saatleri, 657 sayılı devlet memurları kanununun 100. maddesi uyarınca yeniden düzenlenmiş olup, Balıkesir ili kamu kurum ve kuruluşlarında çalışma saatleri 02.01.2017 Pazartesi gününden itibaren Sabah: 08:30 - 12:30, Öğle: 13:30 – 17:30 olarak uygulanacak” denildi.

2 Ocak 2017 Pazartesi

Türkiye Satranç Federasyonu'ndan suç duyurusu

Türkiye Satranç Federasyonu kamuoyunda ’Cübbeli Ahmet Hoca’ olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü’nün, satranç ile ilgili yaptığı açıklamaların ardından hukuki yaptırımlara baş vuracağını açıkladı.

Türkiye Satranç Federasyonu kamuoyunda ’Cübbeli Ahmet Hoca’ olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü’nün "Satranç oynamaktansa ateşi tutmak daha hayırlı. Oynayanlar lanetlenmiştir. Bu oyunları oynayacağınıza elinize tesbih alın, sübhanallah çekin" şeklindeki ifadeleri üzerine yazılı bir açıklama yaparak, hukuki sürecin başlatıldığını belirtti.
Türkiye Satranç Federasyonu’ndan yapılan yazılı açıklama şu şekilde:
"TSF olarak, satranç sporu ile ilgili bugün (2 Ocak 2017) negatif değerlendirmelerin yer aldığı bir videonun internet sitelerine ve sosyal paylaşım sitelerine yansıması üzerine, bu konuda açıklama yapılması gereği duyulmuştur. Videoda yer alan ’söz konusu kişi’nin satrançla ilgili sözleri kabul edilemez nitelik taşımaktadır ve camiamız tarafından da tepkiyle karşılanmıştır.
Birliğe, beraberliğe, barışa ve satranç sporunun felsefesine en çok gereksinim duyduğumuz bugünlerde, binlerce sporcumuzu ve ailelerimizi de etkileyen, ’hiçbir temele dayanmayan bu yorum ve değerlendirmeler’ ile ilgili Türkiye Satranç Federasyonu olarak hukuki süreç başlatılmıştır. Ayrıca tüm yetkili merciler nezdinde de girişimlerimiz sürdürülmektedir.
Türkiye Satranç Federasyonu, Türkiye Cumhuriyeti’nin bir spor federasyonudur. Satranç sporu, bu ülkenin en gözde spor dallarından biridir. Satranç ailesi ise satrancın hayata kattığı değerlerle büyüyen, aklı ve bilimi esas alan temeller üzerinde yürüyen büyük bir ailedir. Türkiye’de son yıllarda satranç sporuna artan ilgi rakamlara yansımıştır ve şu anda 700 bini aşkın lisanslı sporcumuz mevcuttur. TSF olarak hedefimiz 1 milyon lisanslı sporcuya ulaşmaktır. Türk satranç sporcuları, son yıllarda Olimpiyatlardan, Avrupa ve Dünya Şampiyonluklarına kadar ülkemize gurur tablosu oluşturan çok sayıda başarıya imza atmıştır.
Satranç, bu topraklarda tarih boyunca çok sayıda devlet büyüğümüzün ve liderimizin de önemsediği ve oynadığı bir spordur. TSF olarak, Türkiye’yi satranç ülkesi yapmak için çıktığımız bu yolda bize en büyük desteği yine değerli devlet büyüklerimiz sağlamıştır ve sözleriyle, dağıttıkları satranç takımlarıyla, katıldıkları organizasyonlarla da bu sevginin, bu sporun büyümesine katkı sağlamaya devam etmektedirler.
Önümüzdeki günlerde de satranç sporunun yine tüm güzelliklerinin sergileneceği organizasyonlarımızı camiamıza yakışır şekilde, her türlü ayrıntıyı düşünerek, gerekli tedbirleri alarak, güvenli ve huzurlu bir ortamda gerçekleştirebilmek için çalışmalarımızı büyük bir titizlikle sürdürüyoruz. Satranç sporu taşıdığı değerleri hayatın her alanına aktaran bir spordur. Bu spor aynı zamanda analitik düşünen, stratejik bakış açısına sahip, çalışkan, vizyoner, başarılı, öz güveni yüksek, Türkiye’nin geleceğine imza atacak nesiller oluşturulmasına aracılık etme yoludur. Ülkemizin içeride ve dışarıda çok sayıda hainlikle, karanlıkla boğuştuğu bugünlerde, satranç sporunun ışığı ile yürüyen, alt yapısı sağlam, ülke sevgisi ile dolu, pırıl pırıl çocuklarımızla, gençlerimizle geleceğe dair umutlarımızı güçlendiriyoruz.
Sporcularımız, antrenörlerimiz, hakemlerimiz, il temsilcilerimiz, kulüplerimiz, çalışanlarımız, yönetim kurulu üyelerimiz, ailelerimiz, sponsorlarımız ve satranç dostlarımızla barış için, kardeşlik için, hoşgörü için, sevgi için, birlik ve beraberlik için bu sporun güzelliklerini yaymaya devam edeceğiz. Türk satrancının büyümesi ile Türk sporunun ve Türkiye’nin kazanacağına yürekten inanıyoruz. Saygılarımızla..."

Barbaros Şansal polise ifade verdi.

Kuzey Kıbrıs'tan sınırdışı edilmesinin ardından geldiği Atatürk Havalimanı'nda gözaltına alınan Barbaros Şansal poliste ifade verdi. Şansal bugün savcılığa çıkartılacak.

Havalimanında gözaltına alınması sırasında linç girişimine maruz kalan Barbaros Şansal ifadesi alınmak üzere Güvenlik Şube'ye götürüldü. Polis sorgusunda Şansal'a bazı sosyal medya mesajları ile ilgili sorular soruldu.
Reina baskını sonrası "işletmecisi ve tüm çalışanları alevi olduğu için noel baba kılığındaki sünni müslümanlar istanbul'da silahla insanları taradı, özeti budur" şeklinde mesaj attığı mesaj ile ilgili soruya Şansal, "Bu twit bana ait değildir. Caps olarak paylaşıldığını gördüm ve hemen hesaplarımı kontrol ettim ve timeline'ım da böyle bir twit görmedim" yanıtını verdi. Şansal'ın avukatı Efkan Bolaç ise söz konusu ekran görüntüsünde, tweetin Türkiye'den ve henüz saldırı yapılmadan atılmış olarak görüldüğünü dile getirdi.
Çeşitli hakaretlerin yer aldığı video ile ilgili sorulara ise Şansal, videonun çarpıtıldığı yanıtını verdi. Emniyet ifadesini tamamlanan Şansal'ın Türk Ceza Kanunu'nun 216. maddesi uyarınca "Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama" suçlaması ile bugün adliyeye sevk edilmesi bekleniyor. Avukat Efkan Bolaç, Şansal'ın uğradığı saldırı sonrası genel sağlık durumunun iyi olduğu ancak beline, kasıklarına ve böbreklerine darbe aldığı, ellerind eve vücudunda çizikler olduğu bilgisi verdi.
cnntürk

Kılıçdaroğlu'na suikast ihbarı

Başbakan Binali Yıldırım’ın, Ortaköy’de yaşanan katliamdan kısa bir süre önce CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na suikast ihbarlarının arttığı yönünde bilgi verdiği öğrenildi. Kılıçdaroğlu, acil boyuttaki ihbarlar nedeniyle zaman kaybedilmemesi için yüz yüze görüşme beklenmeden telefonla bilgilendirildi.

Cumhuriyet gazetesinden Erdem Gül'ün haberine göre, 2016’nın ardından 2017’ye de katliam ve terör saldırılarıyla giren Türkiye’de tehlikenin daha da ciddi olduğunu gösteren bir gelişme yaşandı. Hükümetin en üst düzeyinden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve muhalefet liderlerine saldırı ve suikast uyarısı yapıldı.
Kılıçdaroğlu’na saldırı ve suikast uyarısı yılın son günlerinde geldi. Uyarı, yılın ilk saatlerinde İstanbul’da Reina’ya düzenlenen saldırı öncesinde yapıldı.
Başta ana muhalefet lideri olarak Kılıçdaroğlu ve muhalefet partilerinin liderlerini hedef alacak suikast ihbarlarının arttığı uyarısı iletildi. Acil boyuttaki ihbarlar nedeniyle zaman kaybedilmemesi için yüz yüze görüşme beklenmeden Kılıçdaroğlu telefonla bilgilendirildi.
Çok gizli tutulan uyarının bizzat Başbakan Binali Yıldırım’dan geldiği ve MHP lideri Devlet Bahçeli’nin de aynı yönde bilgilendirilmiş olabileceği belirtiliyor. Kılıçdaroğlu’na ihbarlar ve değerlendirmelerin ciddi olduğu belirtilerek, her türlü önlemin alınması gerektiği, bu çerçevede zırhlı araç tahsis edileceği bilgisi verildi. Ancak Kılıçdaroğlu’nun halen zırhlı aracı kullanmaya başlamadığı öğrenildi.

Dünyaca ünlü yazar hayatını kaybetti

Dünyaca ünlü İngiliz yazar ve sanat eleştirmeni John Berger, 90 yaşında hayatını kaybetti.

Sanat yaşamına ressam olarak başlayan ve daha sonra sanat eleştirmenliği de yapan dünyaca ünlü İngiliz yazar John Berger, 90 yaşında hayatını kaybetti.
"G." adlı kitabıyla, dünyanın en saygın edebiyat ödüllerinden biri olan "Man Booker Prize"ı 1972 yılında kazanan Berger, "Golden PEN" ve "Petrarca-Preis" ödüllerine de layık görüldü.
"G."nin yanı sıra "Görme Biçimleri", "Yedinci Adam", "Düğüne" gibi önemli eserlerin de sahibi olan John Berger, çağın en etkili yazarlarından biri olarak gösteriliyordu. DHA

Reina saldırısında milyarder iş adamı Muhammed el-Sarraf da ölmüş

Reina'da 39 kişinin can hain saldırı sonrasında ölenlerin kimlikleriyle ilgili yeni detaylar ortaya çıkıyor. Ölenler arasında Ürdün'ün en zengin isimlerinden Muhammed el-Sarraf da var.

İstanbul'da dünyaca ünlü gece kulübü Reina'da meydana gelen terör saldırısında, Ürdünlü milyarder işadamı Muhammed el-Sarraf da hayatını kaybetti.
Ülkesinin en zengin isimlerinden biri
Irak asıllı Ürdünlü işadamı ve ülkenin en zengin isimlerinden Muhammed el-Sarraf da Reina saldırısında öldü. Ürdün ve Irak’ta yatırımları olan El-Sarraf’ın, Ürdün’de 13 şirketi bulunduğu öğrenildi.
Arkadaşı da ölenler arasında
Telekomünikasyon, güvenlik ve su arıtma tesisleri yatırımları bulunan El-Sarraf, Ürdün hükümetiyle çalışan işadamlarından biri olarak biliniyordu. Edinilen bilgilere göre, El-Sarraf’ın arkadaşı olan Nawras Affas da ölenler arasında.
Ürdün’ün başkenti Umman’da Pi Lounge adlı kulübün işletmecisi olan Affas, işadamı El-Sarraf’la birlikte yılbaşı için İstanbul’a gelmişti.