medya etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
medya etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

13 Ocak 2017 Cuma

Sosyal medyaya büyük gözaltı: 17 bin 862 dosya bekliyor

15 Temmuz darbe girişiminin ardından sosyal medyada terör yanlısı paylaşımlarda bulunduğu belirlenen  3 bin 861 kişi gözaltına alındı. Şüphelilerden bin 734'ü tutuklanırken, bin 317 kişi adli kontrol şartıyla, 810 kişi ise ifadeleri alındıktan sonra emniyetten serbest bırakıldı. Cumhuriyet Savcılıklarında gözaltı talimatı bekleyen 17 bin 862 dosyanın bulunuyor. 47 bin 24 sosyal paylaşım hesabının da kullanıcısının tespiti için çalışmalar sürüyor. Şüpheliler arasında Türkiye'nin ilk korku filmlerinden biri olan Dabbe'nin yönetmeni olan Hasan Karacadağ da bulunuyor

15 Temmuz darbe girişiminin ardından sosyal medyada terör yanlısı paylaşımlarda bulunduğu belirlenen 3 bin 861 kişi gözaltına alındı.
AA muhabirinin güvenlik kaynaklarından edindiği bilgiye göre, güvenlik güçlerince terör örgütlerine yönelik operasyonlar kararlılıkla sürdürülürken, diğer taraftan da sosyal medya üzerinden yapılan terör yanlısı paylaşımlar da yakın takibe alındı.
Son 6 ayda sosyal paylaşım sitelerinden Facebook ve Twitter üzerinden bu yönde paylaşımlar yaptıkları gerekçesiyle 68 bin 774 hesap hakkında ihbarda bulunuldu. Bu hesaplardan 21 bin 723'ünün kullanıcısı tespit edilirken, 47 bin 24 hesabı kullanan şüphelilerin tespiti için çalışmaların sürdüğü öğrenildi.
Yapılan tespitlerin ardından terör ekiplerince düzenlenen operasyonlarda internet üzerinden terör örgütü propagandası yaptığı tespit edilen 3 bin 861 kişi gözaltına alındı. Şüphelilerden bin 734'ü tutuklanırken, bin 317 kişi adli kontrol şartıyla, 810 kişi ise ifadeleri alındıktan sonra emniyetten serbest bırakıldı.
Konuya ilişkin çalışmaların sürdüğü ve Cumhuriyet Savcılıklarında gözaltı talimatı bekleyen 17 bin 862 dosyanın bulunduğu öğrenildi.
Aralarında ünlü isimler de var
Terör örgütü propagandası yapan, infial yaratıcı ve devlet büyüklerine hakaret içeren paylaşımlarda bulunan şüpheliler arasında Reina saldırısını "mezhep çatışmasına dönüştürmek isteyerek infial yaratıcı paylaşımda bulunduğu"gerekçesiyle tutuklanan Barbaros Şansal ile yine yaptığı paylaşım nedeniyle aranan, Türkiye'nin ilk korku filmlerinden biri olan Dabbe'nin yönetmeni olan Hasan Karacadağ da bulunuyor. Şansal, Reina'ya düzenlenen terör saldırısının ardından twitter'dan "İşletmecisi ve tüm çalışanları Alevi olduğu için Noel Baba kılığındaki Sünni Müslümanlar insanları silahla taradı. Özeti budur" yazılı açıklama yaparken, Can Batuta adını kullanan Karacadağ ise yine twitter üzerinden "2017 Nisan-Mayıs. Suriye batağında Türk askerini bekleyen kimyasal saldırı. Takip edin yazacağım" şeklinde paylaşımda bulunmuştu.
Şansal ve Karacadağ'ın yanı sıra haklarında işlem yapılan kişilerden bazılarının bölücü terör örgütü elebaşının açıklamalarını yazdığı ya da terörist fotoğrafları altında örgüt propagandası yaptığı, bazılarının da infial yaratacak (İzmir'de neden patlama olmuyor? / Patlama ve PKK ayaklanmalarının olacağı iller) şekilde paylaşımlarda bulunduğu görüldü. cnntürk

12 Ocak 2017 Perşembe

ABD basınından Obama değerlendirmesi: Hayal kırıklığı

Veda konuşmasının ardından ABD Başkanı Obama, gazeteler tarafından verdiği sözleri tutmamakla eleştirildi. Boston Herald gazetesi "Obama'yı tarif edecek en iyi kelime; hayal kırıklığı" derken Financial Times, "Obama, Ortadoğu konusunda verdiği sözleri yerine getiremedi" değerlendirmesinde bulundu.

ABD Başkanlığını 20 Ocak'ta devredecek Başkan Barack Obama'nın veda konuşmasını "Yes we did." (Evet yaptık.) diyerek tamamlamasını bazı gazeteciler eleştirdi. Barack Obama, 8 yıllık başkanlık döneminin son konuşmasını yaptığı Chicago'da, başkanlığı döneminde başta ekonomi olmak üzere birçok alanda başarılı olduğunu ve göreve geldiği günden daha iyi bir ülke bıraktığını savunarak, Amerikan halkına "umutlu ve dirayetli olmaları" çağrısında bulunmuştu.
"Timsah gözyaşları döküyor"
ABD ve dünya basınında Obama'nın verdiği sözler içinde başardıkları ve başaramadıkları konusu tartışılıyor. Bazı medya kuruluşları, Obama'nın verdiği birçok sözü yerine getirmediğini savundu. Siyasi yorumcu ve radyo programcısı Laura Ingraham, Fox News'e yaptığı açıklamada, veda konuşmasını yaparken duygusal anlar yaşayan Obama'yı "timsah gözyaşları" dökmekle itham etti.
Veda konuşması etkinliğinin iyi organize edildiğini ancak Obama'nın "işe yaramayan politikalarını" gizleyemediği değerlendirmesinde bulunan Ingraham, "Obama çok popüler ve bu beni şaşırtmıyor ama verimliliğimizi, canlı bir ekonomi ve pragmatik bir dış politika fikrini yerle bir etti." ifadesini kullandı. "ABD daha mı güçlü daha mı özgür, daha mı etkili? Ekonomi 2008'a bakarak daha mı iyi?" diye soran Ingraham, birçok fırsatın kaçırıldığı düşüncesinde olduğunu anlattı. Başkanlığının ilk döneminde birçok Amerikalının Obama'ya inandığını söyleyen Ingraham, "Obama'nın elinde ülkeyi daha iyi bir yere taşımak için büyük bir fırsat vardı ama maalesef bu fırsatı kaçırdı." dedi.
"ABD'nin Ortadoğu'da kredibilitesi düştü"
Financial Times gazetesinden David Gardner da Obama'nın vedasına ilişkin kaleme aldığı "Obama, Ortadoğu konusunda verdiği sözleri yerine getiremedi" başlıklı makalesinde, Başkan'ın bölgede bir travmaya neden olduğunu, bunun kolay kolay geçmeyeceğini ve birçok kişinin onu kolayca affedemeyeceğini belirtti. Obama döneminde özellikle Ortadoğu'da ve dünya genelindeki ABD nüfuzunun tehlikeli bir şekilde azaldığını kaydeden Gardner, "Bölgede eski müttefikler uzaklaştı ve Putin'in Rusya'sı Obama'nın gözü önünde Suriye'yi koruması altına aldı." yorumunu yaptı.
Suriye'de 2013 yılında Esed rejimi kimyasal silah kullanmasına rağmen "kırmızı çizgisi" aşılan Obama'nın onu cezalandırmamasını da eleştiren Gardner, makalesinde "Bu eylemsizlik ABD'nin kredibilitesi için bir felaketti. Putin bunu çok iyi istismar etti ve Halep'teki muhalifleri bitirerek Esed rejimini kurtardı." ifadelerine yer verdi. Thomas Walkom da The Star gazetesindeki makalesinde, Obama'nın yerine getiremediği sözlerine dikkati çekerek, Guantanamo'yu kapatamaması, Afganistan'daki savaşı kazanamaması, İsrail'in yeni yerleşim yeri kurmasını engelleyememesini bunlara örnek gösterdi.
Sağlık reformunun Obama daha görevden ayrılmadan başarısız olduğunun tescillendiğini vurgulayan Walkom, Obama'nın Kongreyle de sorunlar yaşadığını ve istediği düzenlemeleri geçiremediğini kaydetti. Walkom, birçok sözünü yerine getiremeyen Obama'nın yine de rasyonel bir kişi ve ABD'nin ilk siyahi başkanı olarak hatırlanacağına değindi.
- "Obama'yı en iyi tarif eden kelime; hayal kırıklığı"
Barack Obama'yı bazılarının kahraman, kimilerinin ise kötü adam olarak gördüğü yorumunu yapan Boston Herald gazetesi ise "Barack Obama'yı tarif edecek en iyi kelime; hayal kırıklığı." değerlendirmesinde bulundu. Obama'nın ülkeyi birleştirme sözlerine rağmen 8 yıl önceye göre ABD'nin daha da kutuplaşmış bir duruma geldiği öne sürülen haberde, "Obama, sağlık reformu olan Obamacare, terörle savaş ve işsizlik konularından çok verdiği sözleri tutmamasıyla hatırlanacak." ifadesi kullanıldı. ABD Başkanı'nın değişim sözü vermesine rağmen Washington'da hiçbir şeyin değişmediği de savunulan haberde, hala lobi gruplarının Kongre ve başkenti yönetmeyi sürdürdüğü belirtildi.

6 Ocak 2017 Cuma

Yayın kısıtlamalarına uymayanlara "yayın durdurma" cezası

680 sayılı KHK'ye göre, Basın Kanunu uyarınca getirilen yayın yasak vekısıtlamalarına aykırı olarak yayın yapılması halinde RTÜK, medya hizmetsağlayıcı kuruluşun programlarının yayınını bir gün durduracak

Olağanüstü hal (OHAL) kapsamında yayınlanan 680 sayılıKanun Hükmünde Kararname'ye (KHK) göre, Basın Kanunu uyarınca getirilen yayın yasak ve kısıtlamalarına aykırı olarak yayın yapılması halinde, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), medya hizmet sağlayıcı kuruluşun programlarının yayınını bir gün durduracak.
OHAL kapsamında hazırlanan 680 sayılı KHK, Resmi Gazete'nin mükerrer sayısında yayımlandı.
Yayın durdurma cezası KHK ile 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun'un olağanüstü dönemlerde yayınlarını düzenleyen 7'nci maddesine yeni bir fıkra eklendi. Buna göre, 5187 sayılı Basın Kanunu uyarınca getirilen yayın yasak ve kısıtlamalarına aykırı olarak yayın yapılması halinde, Üst Kurul tarafından medya hizmet sağlayıcı kuruluşun programlarının yayını birgün durdurulacak.
Bir yıl içinde aykırılığın tekrarı halinde medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayınlarının 5 güne kadar, ikinci kez tekrar edilmesi halinde 15 güne kadar durdurulmasına, üçüncü kez tekrar edilmesi halinde ise yayın lisansının iptaline karar verilebilecek.
Medya hizmet sağlayıcıları, terör eylemini, faillerini ve mağdurlarını terörün amaçlarına hizmet edecek sonuçlar doğuracak şekilde sunamayacak. RTÜK, lisans başvurularına ilişkin olarak ilgili kurumların görüşü de alınmak suretiyle milli güvenlik, kamu düzeninin korunması ve kamu yararı gereklerinden kaynaklanan sebeplerle lisans taleplerini reddedebilecek.
Ortakları ile yönetim kurulu başkan ve üyelerinin terör örgütlerine iltisakı veya bunlarla irtibatı olduğu Milli İstihbarat Teşkilatı veya Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından bildirilen medya hizmet sağlayıcı kuruluşların lisans başvuruları reddedilecek.

4 Ocak 2017 Çarşamba

OHAL süresince 41 bin kişi tutuklandı

Darbe girişiminden sonra ilan edilen ve 19 Ocak'tan itibaren 3 ay daha uzatılması kararlaştırılan OHAL süresince, Adalet Bakanlığı'nın verilerine göre 103 bin kişi şüpheli ilan edildi, 41 bin kişi tutuklandı, 49 kin kişi serbest bırakıldı.

Cumhuriyet'ten Sinan Tartanoğlu'nun haberine göre, darbe girişiminden sonra ilan edilen ve 3 ay daha uzatılması kararlaştırılan OHAL süresince 122 bin kişi hakkında işlem başlatıldı, 87 bin kişi ihraç edildi, 35 bin kişi açığa alındı, 17 bin kişi işine geri döndü. İdari ve adli soruşturmalar sonucunda 66 bin kişinin suçsuz olduğu belirlendi.
Medyada OHAL
177 medya kuruluşu kapatıldı, 2 bin 500’e yakın gazeteci ve medya çalışanı işsiz kaldı. 144 gazeteci tutuklandı.
Belediyelerde OHAL
50 belediyeye kayyım atandı. Eş başkanlarının da dahil olduğu 12 HDP milletvekili ve çok sayıda il ve ilçe yöneticisi tutuklandı.
Sosyal medyada OHAL
3 bin 750 sosyal medya kullanıcısı hakkında adli işlem başlatıldı, 656’sı tutuklandı, 10 bin kişinin dosyası savcılık masasında yer aldı.
OHAL ilan edildiği günden bu yana 13 terör saldırısında aralarında yabancıların, bir büyükelçinin, polis, asker ve sivil yurttaşların da olduğu 204 kişi yaşamını yitirdi, 767 kişi yaralandı. Hükümet OHAL’i 3 ay daha uzatma kararı alırken, Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, “yılbaşı saldırısı” ile birlikte terör örgütlerinin “2017’de de bela olmaya devam edeceğiz” mesajını verdiği değerlendirmesini yaptı.
Adalet Bakanlığı’nın verilerine göre, darbe girişiminin ardından 103 bin 850 şüpheli hakkında işlem yapıldı. Soruşturmalar çerçevesinde gözaltına alınanlardan 41 bin 326’sı cezaevlerine konuldu. 902 kişi ise halen gözaltında.
204 ölüm, 767 yaralanma
22 Temmuz’da başlayan OHAL döneminde terör saldırıları da durmadı. 1 Ağustos’ta Bingöl’de seyir halinde çevik kuvvet aracına PKK tarafından saldırı düzenlendi. 7 polis şehit oldu. 18 Ağustos’ta Elazığ Emniyet Müdürlüğü’ne düzenlenen PKK saldırısında üç polis şehit oldu, 217 kişi yaralandı. 20 Ağustos’ta Gaziantep’te sokakta yapılan düğünde kalabalığın arasına karışan canlı bomba 54 kişiyi öldürdü, 91 kişiyi yaraladı.
26 Ağustos’ta Cizre Emniyet Müdürlüğü’ne yapılan PKK saldırısında 11 polis şehit oldu, 78 kişi yaralandı.
6 Ekim’de İstanbul Yenibosna’da Polis Merkezi’ne TAK tarafından düzenlenen saldırıda 10 kişi yaralandı. 9 Ekim’de Hakkâri Şemdinli Durak jandarma karakoluna düzenlenen saldırıda 10’u asker 15 kişi şehit oldu, 13’ü asker 26 kişi yaralandı.
4 Kasım’da Diyarbakır’da hem IŞİD hem TAK tarafından üstlenilen emniyet müdürlüğü saldırısında 10 sivil, iki polis şehit oldu, 100 kişi yaralandı. 10 Kasım’da Mardin Derik Kaymakamlığı’na düzenlenen saldırıda Derik Belediyesi’ne kayyım olarak atanan kaymakam Muhammed Safitürk şehit oldu, 2 kişi yaralandı. 24 Kasım’da Adana Valiliği’ne düzenlenen saldırıda 2 kişi yaşamını yitirdi 33 kişi yaralandı.
10 Aralık’ta İstanbul Beşiktaş’ta düzenlenen TAK saldırısında 36’sı polis, 44 kişi yaşamını yitirdi, 155 kişi yaralandı. 17 Aralık’ta Kayseri’de Komando Tugay’ından hafta sonu iznine çıkan askerlerin bulunduğu otobüse düzenlenen canlı bomba saldırısında 15 asker şehit oldu, 56 kişi yaralandı. 19 Aralık’ta Rusya Büyükelçisi Andrey Karlov, Ankara’daki Çağdaş Sanatlar Merkezi’ndeki fotoğraf sergisi açılışı sırasında düzenlenen saldırı ile yaşamını yitirdi. Suikastçı Ankara Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü’nde görevli saldırgan Mevlüt Mert Altıntaş özel harekât polisleri ile girdiği çatışma sonrası öldürüldü. İstanbul Ortaköy’de Reina gece kulübünde 31 Aralık’ı 1 Ocak’a bağlayan yılbaşı gecesinde düzenlenen terörist saldırıda 1’i polis 39 kişi yaşamını yitirdi.

1 Ocak 2017 Pazar

Şehit polisin son paylaşımı yürekleri dağladı

Ortaköy’de gece kulübüne düzenlenen saldırıda şehit olan polis memuru Burak Yıldız'ın, Beşiktaş'ta 10 Aralık'ta düzenlenen saldırıyla ilgili sosyal medya hesabından bir paylaşımda bulunduğu ortaya çıktı.

Beşiktaş Ortaköy’de gece kulübüne düzenlenen terör saldırısında 39 kişi hayatını kaybetti, 65 kişi yaralandı.
Saldırıda hayatını kaybedenlerin kimlikleri belirlenmeye başladı.
Saldırıda hayatını kaybedenler arasında henüz bir yıllık polis memuru da var.
Şehit olan polis memuru Burak Yıldız, 21 yaşındaydı.
Yıldız, 10 Aralık'ta Beşiktaş'ta Vodafone Arena yakınlarında çevik kuvvet polislerine yönelik bombalı saldırıların ardından, sosyal medyada "Yere düştü kaskınız, annenizin öpmeye kıyamadığı alnınızı koruyan; bir sedyeye konuldu hayalleriniz, kimbilir kaçtı yaşınız? 20,21,22..." diye yazmıştı.

22 Aralık 2016 Perşembe

Youtube ve Twitter’a girilemiyor

Dün geceden beri Twitter, Facebook ve Youtube gibi sosyal ağlara erişim sıkıntısı yaşanıyor. Sabah saatlerinde Facebook'a erişim sağlandı ancak diğer siteler için sıkıntı devam ediyor.

Türkiye Genelinde Sosyal Medya’ya erişim sıkıntıları baş gösterdi.  En çok kullanılan sosyal medya mecraları olan Facebook, Youtube, Twitter’a dün geceden beri erişim sağlanamıyor. Yaşanan sıkıntının nereden kaynaklandığı henüz netlik kazanmazken, kısıtlamanın saat 23:30’dan itibaren başladığı belirtiliyor.  Kısıtlama olup olmadığına yönelik resmi makamlardan henüz bir açıklama yapılmadı. Bazı kullanıcılar sosyal medyanın yanı sıra Google ve benzeri birçok siteye ulaşamadıklarını bildiriyor.
FACEBOOK AÇILDI AMA YOUTUBE VE TWITTER HÂLÂ KAPALI
Sabah saatlerinde facebook’a yönelik erişim sıkıntısı sona erdi. Ancak Youtube ve Twitter’a hâlâ erişim sağlanamıyor.  Herkes “Facebook neden açılmıyor? Facebook’a ne oldu? Facebook erişim yasağı mı var? Youtube’a girilemiyor. Youtube neden açılmıyor? Twitter’a erişim yasağı mı var?” gibi soruları soruyor.

20 Aralık 2016 Salı

'sahte psikolog" televizyon programına bile çıkmış

Sosyal medya şu sıralar ‘sahte psikolog’ iddiası ile çalkalanıyor. Özel bir üniversitenin psikoloji-sosyoloji bölümünde mezun olduğunu söyleyen Çağla Düvenci Sönmez, bu unvanla televizyon programlarına katıldı, bir çok ünlü firmaya ait ürünün tanıtımını yaptı.

hurriyet.com.tr'de yer alan habere göre Sosyal medyanın etkin bir kullanıcısı olan Sönmez’in Instagram’da takipçi sayısı 190 bine yakın. Sönmez, üyesi olduğu tüm sosyal medya alanlarında kendisini ‘psikolog-sosyolog’ olarak tanıtıyor. Danışmanlık hizmeti için fatura kestiğini belirten Sönmez, bir kadının, yemek problemi olan yakını için yönelttiği soruya, yüz yüze görüşmede 250 TL+KDV ücret aldığını belirtiyor.
Yine Sönmez’in paylaşımlarına göre, özellikle bebek ve çocuklara yönelik üretim yapan firmaların ürün tanıtımlarını yaptığı anlaşıldı. Ancak Sönmez ile ilgili yapılan araştırmalarda psikoloji bölümü mezunu olmadığı anlaşılıyor. Bilgi Üniversitesi Öğrenci İşleri’nden alınan yanıta göre Sönmez 27 Ocak 2010’da Sosyoloji Bölümü’nden mezun oldu. Okulun verdiği bilgiye göre Sönmez’in diploma numarası ise 127.. olarak kayıtlara girdi.
Başbakanlığa bildirdiler
Aralarında Sönmez’in takipçilerinin de olduğu çok sayıda kişinin BİMER başvurusunda, Sönmez hakkında gerekli araştırmanın yapılması istendi. Başvurularda, durumdan haberi olmayan çok sayıda kadının kandırıldığı öne sürüldü. Öte yandan, Sönmez ile bazı takipçileri arasında da sosyal medya hesapları üzerinde tartışmaların yaşandığı anlaşıldı. Sönmez’in, kendisini eleştiren bazı takipçilere ‘şişko’, ‘şizofren’ gibi ağır ifadeler kullandığı anlaşıldı.
Faturayı kestim vergiyi ödedim
Sönmez, Instagram hesabı üzerinden önceki akşam yaptığı açıklamada ise “Aklıselim bir insan psikolojik danışmanlık almadığı birinin diplomasını neden bu denli sorgular? Bugüne kadar benden danışmanlık almış kişiler danışmanlık şirketim tarafından faturalandırılmış, vergisi ödenmiş. 2 yıldır bloggerlığa ağırlık vermem sebebiyle danışmanlık da vermiyorum. Ben bloggerım. Şirketim var mı vergi borcum var mı merak eden girip ticaret odasından arayabilir. Geri kalan kısım çalıştığım markalarla beni ilgilendirir. Kimseye ispatlayacağım bir durum yok” dedi.
Psikologlar Derneği'ne iletildi
Öte yandan konu ile ilgili Türk Psikologlar Derneği’ne de başvurulduğu öğrenildi. Derneğin etik kurulunun konu ile ilgili bilgilendirildiği anlaşıldı. Konu ile ilgili Hurriyet.com.tr’ye konuşan psikologlar ise “Ne yazık ki, başka meslek gruplarında olduğu gibi bizim meslekte de bu noktada sorun var. Psikoloji mezunu olmayan bu konuda eğitimi olmayan kişilerin, çocuk psikolojisi gibi hassas bir alanda ‘hizmet’ veriyor olmaları oldukça sorunlu. Danışmanlık hizmeti ada altında alınan ücret de kesilen fatura da suç oluşturuyor” dedi.

17 Aralık 2016 Cumartesi

Adnan Oktar'a kötü haber

RTÜK, DEAŞ'ı masum göstermeye çalışan yayını nedeniyle Adnan Oktar'ın A9 TV kanalına müeyyide uygulanmasına karar verdi. 




Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), 13 Aralık'ta yaptığı toplantıda kamuoyunda "Adnan Hoca" olarak tanınan Adnan Oktar'ın A9 TV kanalında yayınlanan bir programda, "Terör örgütü DEAŞ'ın Türkiye'deki eylemlerinin, terör örgütü PKK tarafından yapıldığı ve DEAŞ'ın üzerine yıkılmak istendiği, örgüt üyelerinin öldürülmesinin haram olduğu ve örgütün fikirsel sorunu varsa bunun Diyanet İşleri Başkanlığınca bastırılan ve Kur'an-ı Kerim'den sonra temel kaynak olan Buhari, Müslüm, Tirmizi ve Nesai gibi temel hadis kitaplarından kaynaklandığı ifadeleri kullanılarak bu temel eserler ile Diyanet İşleri Başkanlığının töhmet altında bırakılması" konusunu ele aldı.Bu kapsamda, DEAŞ’ı masum göstermeye yönelik yayını nedeniyle, 6112 sayılı Kanun'un 8. maddesindeki "… Terör örgütlerini güçlü veya haklı gösteremez, …" hükmünü ihlalden A9 TV kanalına müeyyide uygulanması kararlaştırıldı.

AYRIMCILIK CEZASI

RTÜK, Aralık'ta yaptığı toplantıda, Show TV'de yayınlanan "Evleneceksen Gel" programında, Roman vatandaşları temsil ettiğini iddia eden bir katılımcının sürekli Roman vatandaşları rencide edecek şekilde davranışlar sergilemesine ilişkin şikayetleri ele aldı.Üst Kurul, 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesindeki "Irk, renk, din, tabiiyet, cinsiyet, özürlülük, siyasi ve felsefi düşünce, mezhep ve benzeri nedenlerle ayrımcılık yapan ve bireyleri aşağılayan yayınları içeremez ve teşvik edemez." hükmünün ihlali sebebiyle Show TV'ye ceza verdi.Bunun yanı sıra aynı program için, "Toplumun milli ve manevi değerlerine, genel ahlaka ve ailenin korunması ilkesine aykırı olamaz." ve "Türkçenin özellikleri ve kuralları bozulmadan doğru, güzel ve anlaşılır şekilde kullanılmasını sağlamak zorundadır; dilin düzeysiz, kaba ve argo kullanımına yer verilemez." hükümlerini ihlalden de müeyyide uygulanması kararlaştırıldı. Kararlar oy birliğiyle alındı.

12 Aralık 2016 Pazartesi

Beşiktaş patlaması hakkında hemşireden ağlatan paylaşım

Sosyal medyada hızla paylaşılıyor... Yaralı polislerin tedavi gördüğü Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görev yaptığını belirten bir hemşirenin satırları gündeme oturdu, herkesi duygulandırdı...


İşte önce sağlık çalışanları arasında yayılan ve herkesi ağlatan o satırlar:

“Dün gece 26 yaşında bacağı ve kaburgaları kırılmış vücudu yanık et ve barut kokan polis bir hastam,
“Hemşire hanım çok ağrım var, dayanamıyorum bağırıyorum; diğer hastaları çok mu rahatsız ediyorum" dedi.

O durumda bile hala kendini değil, diğer insanları düşünüyordu.

Ara ara arkadaşlarının durumunu ve şehit sayısını soruyordu.

İsyan etmiyordu, özel ilgi istemiyordu, söylediklerimize harfiyen uyuyordu.

Yakınları da ortalığı yakıp yıkmıyor üstümüze yürümüyorlardı, yoğun bakımın kapısında metanetle bekliyorlardı.

Sadece o değil dün gece baktığım ve konuşabilecek durumda olan bütün hastaların tutumu böyleydi.

Çoğumuz gözyaşlarımızı tutamadan çalıştık bütün gece.

Televizyondan izlemek gibi değil orda olmak, çiçeği burnunda gençlerin ellerinizin arasından kayıp gitmelerini izlemek, yaşasalar bile sakat kalacaklarını bilerek yaralarını sarmak.

Televizyondaki birer sayıdan ibaret değil onlar, hepsinin bir hikayesi ve ellerinden alınmış bir gelecekleri var.

Nasıl kıydınız onlara!!!

Nasıl vicdanınız el verdi!!!

Nasıl hesabını vereceksiniz bu gencecik vatan evlatlarının!!!"

Özlem Şeko / Şişli Hamidiye Etfal E. A. Hastanesi”

9 Aralık 2016 Cuma

'65 yaş ve üstü otobüse bedava binemesin' kampanyası

Sosyal medya Change.org'da başlatılan bir imza kampanyasını konuşuyor. Bu güne kadar Giresunspor için stad yapılmasını sağlayan, yurtlardan ayrılma yaşını 20'ye yükselttiren, Phaselis Antik Kenti'ni kurtaran kampanyalara sahne olan Change.org'da bu kez herkesi şaşırtan bir imza kampanyası başlatıldı. 


Change.org'da başlatılan kampanya ses getirdi.

65 yaş üstüne bedava kart

Change.org'daki bilgilere göre ekşisözlük'teki bir entry'yle başlayan kampanyanın amacı '65 yaş üstü kişilere verilen ücretsiz toplu taşıma hakkının kaldırılması'. Nedeni ise 65 yaş üstü kişilerin bu haklarını suistimal ettikleri ve toplu taşıma araçlarında işe gidiş ve işten dönüş saatlerinde yoğunluk yarattıkları iddiası.

İsyan etti kampanya başladı

"Metinde 'Belediyelere ait toplu taşıma araçlarında uygulanan 65 yaş üstü kişilere verilen ücretsiz ulaşım hakkının kaldırılmasını ve yeniden düzenlenmesini talep ediyoruz' deniliyor ve şöyle devam ediliyor:

Herhangi bir geliri olmayan öğrencilerden bile ücret alındığı sistemde 65 yaş üstü kişilerin bu hakkı suistimal ettiği ve pik saatlerde yoğunluk yarattığı bilinmektedir.Mevcut toplu ulaşım sistemi bu yükü kaldıramamakta, çalışan ve okuyan yani ücretli binen kesim vaktinde ulaşmak istediği yere varamamaktadır. Bakanlığın bu israfa bir an önce önlem almasını istiyoruz.."

Her şey ekşisözlük'te başladı

Kampanyanın başlamasına neden olan ekşisözlük'teki entry'de ise işine ve okula giden insanların, 65 yaş üstü bireyler yüzünden otobüste yer bulamadıklarından yakınılıyordu.

Entry'yi atan kişi 'Mamak'ta otururyorum ve çevremde bulunan yaşlı kişilerin peynir, ekmek ve zeytin almak için otobüsle Ulus'a gidip geldiğine şahit oluyorum' diyerek durumdan şikayet etmiş ve bu durumun israf olduğunu çalışanlara ve okuyanlara saygısızlık olduğunu belirterek 65 yaş üstü bireylere ücretsiz seyahat hakkının kaldırılması gerektiğini savunmuş, bu kişilere indirimli kart verilmesini önermişti.

İsyan büyüdü

Aynı zamanda 65 yaş üstü olan herkesin bu karttan yararlandığını anlatan entry sahibi '20 tane evi olana da bu kart veriliyor, zar zor geçinene de' diyerek bir noktaya daha dikkat çekmişti.
Cumhurbaşkanı'na gönderecekler

7 bin 500 imza desteğini hedefleyen kampanyaya şu ana kadar 5 bin 642 imza geldi. Kampanya sonucu toplanan imzalar Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya teslim edilecek.

Kampanya sayfasında katılımcılar ilginç yorumlar ve önerilerde bulunuyor. 

Bir kısım bu bireylere saat kısıtlaması getirilmesini savunurken bir kısım da sadece belli meslek gruplarının emeklilerine bu hakkın verilmesi gerektiğini öne sürüyor.

İşte o yorumlardan bazıları: (İsim ve soyadların baş harfleri kullanılmıştır)

İşte yorumlar

Yetti artık yaşlıların beleşçiliği, yaşlılarda zaten para bol asıl öğrencilere ücretsiz olması gerek. Saçmalık.
A.G, Muğla

Öğrencilerden bile ücret alındığı sistemde 65 yaş üstü kişilerin bu hakkı suistimal ettiği ve pik saatlerde yoğunluk yarattığı bilinmektedir.Mevcut toplu ulaşım sistemi bu yükü kaldıramamakta, çalışan ve okuyan yani ücretli binen kesim vaktinde ulaşmak istediği yere varamamaktadır.
Bakanlığın bu israfa bir an önce önlem almasını istiyoruz.
C.C, İstanbul

İş çıkışı veya okul çıkış otobüse binmek bile imkansız hale geliyor. Otobüs içi nüfusun yaşlı oranı yüzde 80'i buluyor. indirimli kart uygulaması daha yerinde olur.
E.H, İstanbul

Böyle bir kampanya devam etmeli ise öğrenciler, işsizler ve asgari ücretle çalışanlar için de benzer düzenlemenin getirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Eğer yaşlı vatandaşlar için veriler bu hak uygulanmaya devam edecekse lütfen günün belirli saatlerini içerecek şekilde kapsamı daraltılmalıdır ya da otobüs seferleri sıklaştırılmalıdır. İşe-okula gidiş-dönüş saatlerinde aşırı yığılmaya sebep olmaktadır.
İ.Ü,Ankara

Manisa da otobüs sahibi olarak yazıyorum.devletin 65 yaş üstü bedava taşıma sözü üzerine,ben bedava yolcu taşıyorum..yakıt,şöför,amortisman ı ben veriyorum aylık 4000 kişiyi bedava taşımak zorunda değilim
A.Ö, Manisa

Duygu sömürlerine aldanmayın,babam dahil çevremde bir çok kişi bu durumdan faydalanmasına rağmen bu uygulama kaldırılsın, otobüslerde yer YOKKKK BİNEMİYORUZZZZZ......
V.İ, Ankara

Artık gençlerde sabır kalmadı, istem dışı saygı da kalmadı doğal olarak, bari indirimli olsun çünkü çok suistimal ediliyor artık buna bi çare bulunsun
Y.Y, Ankara

Kesinlikle doğru bir karar,yaşlı teyzeler amcalar otobüsün numarasına bile bakmadan biniyorlar migrosu görünce inip peynir alıp gerisi geriye dönüyorlar.Üstelik bunu sabahın 7.40 ında yapmaları çok güzel.
E.K. İzmir

İmzalıyorum çünkü gerçekten canımıza tak etti. Otobüste bazen tutunacak yer bile bulamıyoruz hatta bazen düşüyoruz resmen sağlık güvenliği diye bişey yok. Biz gençlere sürekli siz gençsiniz demekten başka yaptıkları hiçbir şey yok. Evet genciz ama herşeyden önce insanız. Bizde yoruluyoruz. Ben Hacettepe üniversitesinde okuyorum keçiören'de oturuyorum okula iki saat ayakta gidip geliyorum kitap yükleride cabası. Bize yer versinler diye gözümüzün içine bakana kadar birazda bizleri düşünseler. Kesinlikle ama kesinlikle bu konu hakkında birşeyler yapılsın artık yeter.
M.B, Ankara

cnntürk.com

7 Aralık 2016 Çarşamba

Facebook'tan cinsel tacize 7 yıl 4 ay hapis istendi

Sosyal paylaşım sitesi facebook üzerinden sahte hesap açarak O.C isimli kadına cinsel organının fotoğrafını yollayan ve hakaret ve tehdit eden Ö.D. isimli erkek hakkında 7 yıl 4 aya kadar hapis cezası istendi. Davanın ilk duruşmasına katılan O.C., sanık Ö.D.'nin telefon numarasını internette çıplak kadın fotoğrafları ile birlikte yayınladığını belirterek, bu olayın psikolojisini bozduğunu söyledi.

Facebook üzerinden tanıştığı O.C.'ye hakaret içerikli mesajlar ve cinsel organının fotoğrafını çekerek oluşturuduğu sahte hesapla yine Facebook üzerinden yollayan Ö.D. hakkında, "Sesli, yazılı veya görsel bir ileti ile hakaret", "Tehdit", "Cinsel taciz" suçlarından 7 yıl 4 aya kadar hapis cezası istemiyle açılan davanın ilk duruşması yapıldı.

Bursa'da oturan sanık Ö.D., İstanbul Anadolu 59. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen ilk duruşmaya katılmazken, müşteki O.C., hazır bulundu. Sanık ile facebook üzerinden 5 yıl önce tanıştığını belirten O.C., geçen yıl anlaşmazlığa düştüklerini belirtti. Bunun üzerine sanık Ö.D.'nin şahsına ait telefonu facebook sayfasından paylaştığını belirten O.C., "Çıplak kadın fotoğrafları ile sayfalar açarak telefonumu orada da paylaştı. Erkeklerin beni rahatsız etmesine neden oldu. Bu paylaşımları kendi adresinden ve farklı adreslerden yapıyor. Cinsel içerikli sözlerle benim numaramı paylaşıyordu. Kendisine ait profilden uyardım, yaptığının suç olduğunu söyledim. Cinsel organının resmini gönderdi. Ben de suç duyurusunda bulundum. Olaydan dolayı maddi zararım olmadı ancak manevi zararım oldu. Psikolojim bozuldu, ilaç kullandım, yüz felci geçirdim. Halen de tedavime devam ediyorum" dedi.

Duruşma, eksiklerin giderilmesi için ertelendi.

İddianameden

İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, şüpheli Ö.D.'nin Facebook sayfası üzerinden yaptığı paylaşımlarda şikayetçi O.C.'ye hakaret ettiği belirtildi. İddianamede, Ö.D.'nin, "Sesli, yazılı veya görsel bir ileti ile hakaret", "Tehdit", "Cinsel taciz" suçlarından 7 yıl 4 aya kadar hapsi isteniyor. cnntürk

4 Kasım 2016 Cuma

WhatsApp, Twitter, Instagram, Facebook ve YouTube'a erişim sağlanamıyor

Türkiye'de WhatsApp, Instagram, Facebook, Twitter, YouTube gibi uygulama ve web sitelerine gece 1.20'den beri erişim sağlanmasında güçlük çekiliyor. Ayrıca kullanıcılar genel olarak internete erişmekte de sorunlar yaşandığını rapor ediyor.


Sosyal medya uygulamalarına VPN yardımıyla ulaşan kullanıcılardan çok sayıda şikayet içeren mesaj atıldı.

Birçok kullanıcı adı geçen servislere ya hiç ulaşamıyor ya da güçlükle erişim sağlıyor.

WhatsApp kullanıcıları uygulamada sorun yokmuş gibi göründüğünü ancak hiç mesaj gelmediğini ve gönderdikleri mesajların da yerine gitmediğini teyit ettiler.

Resmi bir açıklama yapılmamakla birlikte erişimde yaşanan sıkıntıların ISP düzeyinde yapılan yavaşlatmadan kaynaklandığına dair teknoloji sitelerinde yorumlar yapılıyor.

1 Kasım 2016 Salı

Cumhuriyet Gazetesi yöneticilerine operasyon

Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu İstanbul'da, yazar Güray Öz Ankara'da gözaltına alındı. Gazetenin 16 yazar ve yöneticisi hakkında gözaltı kararı var. Şu ana kadar Aydın Engin'in de aralarında bulunduğu 11 kişi gözaltına alındı. Yazar Kadri Gürsel de akşam saatlerinde gözaltına alındı. Hakkında yakalama kararı çıkarılan gazetenin eski Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar'ın evinde de arama yapıldı.


Cumhuriyet Gazetesi yöneticilerine yönelik bu sabah operasyon düzenlendi.  Haklarında arama ve gözaltı kararı bulunan, gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu, okur temsilcisi Güray Tekin Öz, Turhan Günay, Bülent Utku, Aydın Engin, Hikmet Çetinkaya, Hakan Karasinir, Bülent Yener, Mustafa Kemal Güngör, Hacı Musa Kart ve Önder Çelik bu sabah gözaltına alındı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Bürosunca yürütülen soruşturma çerçevesinde, "FETÖ ve PKK terör örgütlerine üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" ve ''Örgütün cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde propaganda yapmak" suçlamasıyla hakkında gözaltı kararı bulunan gazetecilerin isimleri şöyle:

Cumhuriyet gazetesi yönelik operasyonda Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu, Cumhuriyet Kitap eki Genel Yayın Yönetmeni Turhan Günay, Yazar Hikmet Çetinkaya, Yazar Aydın Engin, Yazar Güray Öz, karikatürist Musa Kart, Avukat Bülent Utku (Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurul Üyesi), Avukat Mustafa Kemal Güngör (Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurul Üyesi), Önder Çelik (Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurul Üyesi), Bülent Yener (Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurul eski üyesi) Mali Müşavir Eser Sevinç (Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurul Üyesi) gözaltına alındı. Akşam saatlerinde Kadri Gürsel'in de gözaltına alındığı öğrenildi.

İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay yurtdışında olduğu için hakkında gözaltı kararı verildi. Hakkında gözaltı kararı bulunan isimlerden Nebil Özgentürk'ün de yurtdışında olduğu öğrenildi. Muhasebe müdürü Günseli Özaltay hakkında da gözaltı kararı çıkartıldı.

Cumhuriyet gazetesi internet sitesinden yapılan açıklamada; "Cumhuriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu, İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay ve Yazar Güray Öz'ün evine sabah saatlerinde polis baskın yaptı. Polis, Sabuncu ve Öz'ü gözaltına aldı" denildi.

Gözaltına alınanlar arasında yazar Aydın Engin de bulunuyor. Çizer Musa Kart'ın evinde arama yapılıyor.  Orhan Erinç hakkında da yaşlı olduğu için sadece evinde arama kararı alındığı öğrenildi.

Aydın Engin, sağlık kontrolünden geçirildi

Sabah saatlerinde gözaltına alınan Cumhuriyet Gazetesi yazarı Aydın Engin, sağlık kontrolünden geçirilirken gazetecilerin 'neden gözaltına alındınız' sorusu üzerine, "Bir şey söylemiyorum, Cumhuriyet'te çalıştığım için. Cumhuriyet'te çalışıyorum yetmez mi?" diye cevap verdi. Sağlık kontrolünün ardından Engin, polis eşliğinde hastane bahçesine çıktı ve burada bir süre oturarak sivil aracın gelmesini bekledi. Aydın Engin, sivil polis aracının gelmesinin ardından sorgulanmak üzere emniyete götürüldü.

Hikmet Çetinkaya sağlık kontrolünden geçirildi

Sabah saatlerinde gözaltına alınan Cumhuriyet Gazetesi yazarı Çetinkaya sağlık kontrolünün ardından emniyete götürüldü.  Gözaltına alınan avukat Mustafa Kemal Güngör de sağlık kontrolünün ardından emniyet müdürlüğüne götürüldü.

Akın Atalay yurt dışında

Açıklamada Hikmet Çetinkaya'nın evine de sabah saatlerinde polisin baskın yaptığı belirtildi. Hakkında gözaltı kararı bulunanlardan Günseli Özaltay'ın evini de polis bastı, ancak Özaltay'ın adresinde olmadığı öğrenildi. İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay'ın ise yurt dışında olduğu kaydedildi. Atalay'ın dün Almanya'nın Köln kentine gittiği belirtildi.

Can Dündar için yakalama kararı

Hakkında gözaltı kararı bulunanlardan Nebil Özgentürk'ün Tarık Akan'ı anma etkinliği için Almanya'da olduğu öğrenilirken; gazetenin eski Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar hakkında da yurt dışında bulunduğu gerekçesiyle yakalama kararı çıkarıldı. Ayrıca Terörle Mücadele Şubesi ekipleri Dündar'ın Çengelköy'deki evinde arama yaptı. Polisler sabah saatlerinde gittikleri evde kimseyi bulamadı. Daha sonra Can Dündar'ın eşi Dilek Dündar'a ulaşıldı. Dündar, İzmir'den ilk uçakla İstanbul'a geldi. Öğle saatlerinde taksi ile evine gelen Dilek Dündar, kapıları polislere açtı. İçeriye giren Terörle Mücadele Şube Ekipleri arama yaptı. Can Dündar'ın evinde arama yapıldığını öğrenen gazeteci Banu Güven de destek için Dilek Dündar'ın yanına geldi.

Cumhuriyet Başsavcılığından açıklama

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığından soruşturmaya ilişkin yapılan açıklamada, Cumhuriyet gazetesinin ve gazetenin imtiyaz sahibi konumundaki vakıf yöneticileri hattında PKK/KCK ve FETÖ/PDY terör örgütlerine müzahir olduklarına, 2 Nisan 2013 tarihli yönetim kurulu toplantısında alınan vakıf üyeliğine seçim kararının usulsüz olduğuna, 15 Temmuz darbe girişiminden kısa bir süre önce darbe meşrulaştırıcı yayınlar yapıldığına dair iddia ve tespitler üzerine, "FETÖ ve PKK terör örgütlerine üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" suçlarından bir kısım şüpheliler hakkında 18 Ağustos'ta soruşturma başlatıldığı belirtildi.

Açıklamada, soruşturma kapsamında alınan MASAK ve Vakıflar Genel Müdürlüğü bilirkişi raporları doğrultusunda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Soruşturma Bürosunun talebiyle Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğinden şüpheliler hakkında arama ve gözaltı kararı alındığı, soruşturmanın devam ettiği kaydedildi.

CHP'li Tanal: Operasyon, hukuki değil, tamamen siyasidir

Cumhuriyet Gazetesi’nin Şişli’deki binasına gelen Mahmut Tanal, yaptığı açıklamada "Operasyon, hukuki değil, tamamen siyasidir " dedi.

Tanal, şunları söyledi:

“Cumhuriyet Gazetesi’nin bugüne kadar kuruluş felsefesi ve misyonuna baktığımızda çizgisi hep Atatürk devrimlerini savunmak, demokrasiyi savunmak, temel hak ve özgürlükleri savunmaktır. Bu uğurda verdiği şehitlere baktığımız zaman, Ahmet Taner Kışlalı, Uğur Mumcu, Bahriye Üçok, Muammer Aksoy. Hep yazarları demokrasi, hukuk adına hep bedelini ödeyen insanlardır. Cumhuriyet Gazetesi o çizgisi o günden bugüne kadar şaşmaz vaziyette devam etmiş durumdadır. Mevcut olan bu soruşturmalara baktığımız zaman darbe girişiminin arkasına sığınarak demokratik, laik hukuk devletinin mücadelesini veren basına yönelik bu soruşturma bu operasyon, hukuki değil, tamamen siyasidir” dedi.

Soruşturma kapsamında Cumhuriyet Kitap Eki yöneticisi Turan Günay’ın gözaltına alındığı, Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Aydın Engin ile Cumhuriyet Gazetesi eski yöneticisinin evinde arama yapıldığı öğrenildi.

Karikatürist Musa Kart açıklama yaptı, emniyete gitti

Cumhuriyet Gazetesi'ne yönelik operasyon kapsamında gözaltı kararı çıkartılan, Cumhuriyet Vakfı yönetim Kurulu Üyesi, karikatürist Musa Kart, "Yıllardır bu ülkede yaşadıklarımızı karikatüre dönüştürmeye çalışıyorum. Ama inanın şu an kendim bir karikatürün içerisinde yaşıyorum, öyle hissediyorum" dedi.

Cumhuriyet Gazetesi binasından çıkışta açıklama yapan Musa Kart, "Bugüne kadar FETÖ ve PKK ile ilgili yüzlerce binlerce karikatür çizdim. Ama bugün öne sürülen gerekçeye baktığımızda gerçekten bir komiği yaşıyoruz. Şunu söylemek istiyorum, yaşanan gülünç bir durum. Bu baskılarla kimseyi korkutamayacaksınız, onu söylemek istiyorum. Bu tabloyu vicdan sahibi insanların kabul etmesi mümkün değildir. Dünyaya anlatamazsınız bunu" diye konuştu.

Musa Kart, aralarında CHP milletvekili Barış Yarkadaş'ın da bulunduğu bina önünde bulunanlarla vedalaştı. Daha sonra İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne gittiğini söyleyerek Cumhuriyet Gazetesi'nden ayrıldı. (cnntürk)

31 Ekim 2016 Pazartesi

Cumhuriyet Gazetesi’ne operasyon

Türkiye güne Cumhuriyet gazetesine yönelik operasyon ile uyandı. Gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu gözaltına alındı. Gözaltı listesinde 15 kişinin olduğu öğrenildi.


İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı; Cumhuriyet Gazetesi ve Cumhuriyet Vakfı yöneticileri hakkında,  “FETÖ/PDY ve PKK/KCK terör örgütlerine üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek” suçlarından bir kısım şüpheliler hakkında soruşturma başlatıldığını duyurdu. Cumhuriyet Gazetesi yönetim kadrosuna  düzenlenen operasyon kapsamında Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu ile gazetenin yazarı Güray Öz, İbrahim Aydın Engin ile bazı Cumhuriyet Vakfı yöneticileri gözaltına alındı.

EVLERDE ARAMA YAPILIYOR

Operasyon kapmasında Cumhuriyet Vakfı İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay,  Cumhuriyet Vakfı’nın Yönetim Kurulu üyeleri Musa Kart ve Mustafa Kemal Güngör ile yazar Hikmet Çetinkaya’nın evinde de arama yapıldığı öğrenildi. Akın Atalay’ın yurtdışında olduğu için hakkında gözaltı kararı verildiği bildirildi. Yurt dışında bulunan gazetenin eski yayın yönetmeni Can Dündar hakkında da yakalama kararı çıkarıldığı kaydedildi.

15 İSİM VAR

Gözaltı listesinde gazetenin yazar ve yöneticilerinin de bulunduğu 15 kişinin isminin olduğu öğrenildi. Şu ana kadar 9 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan yönetici ve yazarlar, Emniyet’teki işlemlerin ardından Vatan Caddesi'ndeki İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü.

Hükümete yakın Sabah gazetesi, operasyonun “Cumhuriyet Gazetesi hakkında Ağustos ayı içerisinde başlatılan ve gazetenin terör örgütleri FETÖ ve PKK adına suç işledikleri iddiasıyla yürütülen bir soruşturma kapsamında gerçekleştirildiğini” duyurdu. Sözcü

26 Ekim 2016 Çarşamba

ABD'ye gideceklerin sosyal medya hesapları da incelenecek

ABD'yi ziyaret edeceklerin sosyal medya hesapları da yakında incelenmeye başlanacak ve vize başvurusunda bulunanlardan sosyal medya hesaplarını da bildirmeleri istenecek. ABD'deki yurttaş hakları savunucuları bunun yol açacağı fişleme ve hak ihlalleri nedeniyle itirazda bulunuyor.

ABD Gümrük ve Sınır Muhafaza kurumu ülkeye gelecek olanların sosyal medya hesaplarında yer alan bilgileri de toplamak istiyor. Yönetim ve Bütçe Dairesi eğer talebi onaylarsa, Avrupa Birliği ve diğer ülkelerden ABD'ye gitmek için vize başvurusunda bulunanlar, başvuru formlarına sosyal medya platformlarındaki kimlik ve hesaplarına ilişkin bilgileri de yazacak. Uygulama onaylanması halinde Aralık ayından itibaren başlayacak.

Hak grupları karşı çıkıyor

The Intercept'in haberine göre, bu talebe karşı çıkan kişisel mahremiyeti savunan gruplar, insanların düşüncelerini online platformlarda açıklamaktan çekineceklerine işaret ederek, Ulusal Güvenlik ve Gümrük ve Sınır Muhafaza'dan ne tür online faaliyetlerin ABD için riskli ya da kötü amaçlı olarak değerlendirileceğini açıklamalarını istedi.

BM raporu risklere işaret etti

BM'nin geçen hazırlanan ifade hürriyetine ilişkin raporunda, toplanacak bilginin ne amaçla kullanılacağının şüpheli ve ucu açık bir durum olduğuna işaret edilerek, planlanan değişimden duyulan kaygı dile getirildi. Raporda, "Hükümet yetkilileri seyahat edenler ve onların online partnerleri hakkında hassas kişisel bilgilere sınırsız bir erişim, bilgi toplama, analiz, paylaşım ve depolama imkanına kavuşabilir" denildi.

'Sosyal medyadaki arkadaşı nedeniyle başvuru reddedilebilir'

ABD'de faaliyet gösteren 11 yurttaş hakları kuruluşu, konuya ilişkin yaptıkları açıklamada, "Başvurucunun doğrudan bağlantıda olmadığı sosyal medyadaki bir arkadaşı ya da bağlantısı nedeniyle bile başvurusunun reddedilmesi ya da geri gönderilmesi gibi olaylar yaşanacak. Eğer takipçilerinden birisi Gümrük ve Sınır Muhafaza Kurumu tarafından riskli olarak nitelendirilirse, başvurucunun ABD'ye seyahat talebi reddedilebilir" denildi.

Gümrük ve Sınır Muhafaza: 'Teröristleri ve suçluları önleyebiliriz'

Gümrük ve Sınır Muhafaza Kurumu ile onun ortak kuruluşu Ulusal Güvenlik'ten yapılan açıklamada ise sosyal medya hesaplarına yönelik soruların isteğe bağlı olacağı, bu kuruluşların sadece online platformlardaki açık bilgilere erişeceği ve bu platformların gizlilik kurallarına uygun davranacakları belirtildi. Kurum adına açıklamada bulunan yetkili, "Sosyal medya bilgisinin toplanması, potansiyel tehditlerin bertaraf edilmesine yardımcı olabilir çünkü yaşananlar gösteriyor ki, suçlular ve teröristler kasıtlı ya da değil, öncesinde eylemlerine ilişkin paylaşımlarda bulunuyor. Sosyal medyadan toplanan bilgiler başvurucunun politik görüşü, ırkı ya da dini nedeniyle ABD'ye gelmesinin engellenmesi için kullanılmayacak" diye konuştu.

Risklilere dahi ileri inceleme yapılacak mı?

Yetkili, başvuran kişinin riskli olarak nitelendirilmesi durumunda daha ileri bir izlemenin yapılıp yapılmayacağı sorusunu ise yanıtsız bıraktı. ABD basınına yansıyan bilgilere göre, FBI ile yolcuların izlenmesi konusunda yakın çalışma yürüten Gümrük ve Sınır Muhafaza Kurumu, seyahat kayıtları ve ikincil izleme verilerini güvenlik kurumlarıyla paylaşıyor. Bu bilgiler doğrultusunda FBI belgelerinde kişilere ilişkin fişlemeler yapılıyor.

Arkadaşının arkadaşı da izlenecek

Ortaya çıkan bu fişleme belgelerine ilişkin Amerikan Yurttaş Özgürlükleri Birliği'nden yapılan açıklamada, Gümrük ve Sınır Muhafaza Kurumunun kişi haklarını ihlal ettiği ve sınırları masum insanlar hakkında istihbarat toplamak için bir trol ağı olarak kullandığı belirtildi. Birlik, sosyal medya hesaplarına ilişkin tasarlanan uygulama içinse, ABD'ye seyahat edenlerle ilgili toplanacak verilerin sıradan insanların online-yaşamını sınır yetkililerinin denetimine sokacağı endişesini dile getirdi.
İnternet özgürlüklerini savunan gruplardan Erişim Şimdi'den Nathan White, "Biliyoruz ki yetkililer bunu bir 'ilişki zinciri' ya da 'iki aşamalı' çözümleme için kullanacaklar. Sadece bir kişinin ilişkilerine değil, onun ilişkilerinin ilişkilerine de bakacaklar" dedi.

Hak savunucuları ayrıca Ulusal Güvenlik'in elde edeceği bu verileri başka kurumlarla paylaşacağını, fişlemelerde kullanacağını ve seyahat edecek kişilerle temastaki Amerikalıları da bu zincire dahil edeceği endişesini taşıyor. cnntürk

18 Ekim 2016 Salı

Hemşireden skandal paylaşım

Bir hemşirenin sosyal medya paylaşımlarında hastaların fotoğrafını paylaştığını ve bunun Hasta Hakları Yönetmeliği ve tüm insanı kural ve aidiyetlere aykırı olduğunu belirten CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, Sağlık Bakanı'na çağrıda bulunarak bu kişi hakkında idari işlem yapılmasını istedi.


Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde çalışıyor

Yarkadaş, hemşirenin paylaşımlarından Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde görevli E.G. olduğunun anlaşıldığını söyledi:

'Sağlık Bakanı'na çağrıda bulunuyorum'

Hemşireden skandal paylaşım Sosyal medyada yer alan söz konusu fotoğrafları da açıklamasına ekleyen Barış Yarkadaş, şu ifadeleri kullandı:


"Skandal olayla ilgili birçok şikayet geldi. Tıp etiği ve hasta haklarından haberi olmayan bir hemşire ölüm döşeğindeki hastalarla edep ve etik dışı paylaşımlarda bulunmuş. Hastaların fotoğrafını teşhir edip onlarla alay etmiş. Hasta Hakları Yönetmeliği ve tüm insanı kural ve aidiyetlere aykırı bu duruma sağlık bakanlığının acilen el atmasını bekliyorum. Bu kişinin gelen tepkilerden dolayı sosyal medya hesabını kapattığını da öğrendik. Buradan Sağlık Bakanı Sayın Recep Akdağ'a çağrıda bulunuyor ve bu kendini bilmez hakkında gerekli idari işlemin yapılmasını milletimiz adına talep ediyorum."

Hastaneye şikayet yağıyor

Fotoğraf sosyal medyaya düştüğünden beri sosyal medya kullanıcıları da hastaneyi arayıp hemşire hakkında şikayette bulunuyor. Hemşire E.G ise sosyal medya hesaplarını kapattı.


13 Ekim 2016 Perşembe

ByLock nedir?

Fetullahçı Terör Örgütü'ne yönelik soruşturmalar, ByLock yazılımı üzerine yoğunlaştı. İstanbul merkezli operasyonlara "çözülme 1" ve "çözülme 2" adları verildi. Şifreli mesajlaşma sistemini kullandığı tespit edilen şüpheliler gözaltında. Peki ByLock nedir, nasıl geliştirildi?


ByLock operasyonlarına, Kütahya'da bir bodrum katında saklanırken yakalanan TÜBİTAK uzmanı İhsan Taşkın'ın verdiği ifade ışık tuttu.

Taşkın'ın verdiği bilgiler, MİT'in sistemi kırarak elde ettiği veriler ve polisin yaptığı çalışmayla uyuştu. Operasyon bunun üzerine başlatıldı.

Çözülme 2'nin hedefindeki 30 komiser yardımcısından 10'unun FETÖ ile mücadelenin etkin bir şekilde yürütülmeye çalışıldığı 2014 ve 2015 yıllarında komiser yardımcılığına getirildiği ortaya çıktı.

10 polisten 4'ünün üniversite mezunu olarak mülakatla alındığı, diğerlerinin de polislikten sınavla komiser yardımcılığına getirildiği belirtildi.

FFTÖ ile bağlantı olmaması için titizlikle seçilen komiser yardımcılarında ByLock çıkması emniyette şaşkınlık yarattı.

 ByLocknedir? Programın yaratıcısı Hollandalı bir grup genç.. Yoğun gizlilik ve kullanım alanı sınırlı olduğundan aslında pek rağbet görmüyor.

FETÖ mühendisleri ise programı internette keşfetmiş.Sonra da TÜBİTAK'taki örgüt üyelerinden programın geliştirilmesi istenmiş. Ve ByLock, geliştirilerek adeta yeni bir program haline gelmiş.

Taşkın'ın iki arkadaşıyla geliştirdiği ByLock programının, Litvanya'da bir server üzerine kayıtlı olduğu tespit edilmişti.

Üç ayrı şifreleme ile korumaya alınan sisteme, kodlama ile girilirken,  programı her isteyen internet üzerinden yükleyemiyor.

Örgüt abilerinin oluruyla yükleyecek abinin adresine gidilerek burada program cihaza kuruluyor, şifreleniyor ve kodlanıyor.

ByLock programı, ancak akredite olan bir başka kişinin referansıyla kullanılabiliyor. (cnntürk.com.tr)

16 Ağustos 2016 Salı

Özgür Gündem gazetesi kapatıldı

Özgür Gündem gazetesi, terör örgütü PKK'nın propagandasını yaptığı gerekçesiyle, İstanbul 8. Sulh Ceza Mahkemesi tarafından kapatıldı.


İstanbul 8. Sulh Ceza Hakimliği, "terör örgütü PKK propagandası yapıldığı ve örgütün yayın organı gibi hareket edildiği" iddiasına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında Özgür Gündem gazetesinin geçici olarak kapatılmasına karar verdi.

7 Ağustos 2016 Pazar

"FETÖ’nün imamları ayda 45 bin TL maaş alıyordu"

Eskişehir’de başlatılan FETÖ soruşturmasında ‘Adil Gerçek’ kod adlı gizli tanık, kentte erkek öğrenciler için 250, kızlar için 100 ev bulunduğunu söyledi. Yılda 6-7 milyon TL himmet toplandığını anlatan tanık, imamların 45 bin TL maaş aldığını iddia etti.


Eskişehir Valiliği, 20 Mart 2015’te Eskişehir Yöneticileri Derneği hakkında bir rapor hazırladı. Habertürk'te yeralan habere göre, Derneğin Fethullah Gülen Cemaati’nin kolu gibi faaliyet gösterdiği anlatılan raporda, “Afrika ülkelerindeki Cemaat’e ait okullara yardım parası toplandığı, il müdürlerine dağıtılan toplu zarflarla kamu kurumlarının etkisinden faydalanarak maddi yardım sağlandığı ve kayıt tutulmadığı” bilgileri yer aldı. Bu bilgiler üzerine Eskişehir Cumhuriyet Savcısı Hasan Karagöz, FETÖ/PDY’nin Eskişehir’deki yapılanması hakkında soruşturma başlattı.

Savcı Karagöz, 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunduğu ve mahkemece kabul edilen FETÖ/PDY iddianamesinde FETÖ’cü memurların, 17/25 Aralık’ın ardından ‘Zaman Gazetesi aboneli- ğini iptal edenlere’, ‘Cemaat sohbetlerine gitmeyenlere’, ‘burs vermekten vazgeçenlere’ ve ‘Bank Asya’nın pos cihazını iptal edenlere’ çeşitli bahanelerle cezalar yazıldığını ileri sürdü.

"350 cemaat evi var"

Savcı Karagöz’ün hazırladığı soruşturma dosyasında, ‘Adil Gerçek’ kod adlı gizli tanık, FETÖ’nün Eskişehir ayağı hakkında çarpıcı bilgiler verdi. Kentte Cemaat’e ait yurtlar ve evler bulunduğunu anlatan gizli tanık, “Üniversite kayıt dönemlerinde Eskişehir dışından gelen öğrencilerle iletişim kurularak güvenleri kazanılmaktadır” dedi. Gizli tanık, kentte erkekler için yaklaşık 250, kızlar içinse 100 ev olduğunu iddia etti.

Eskikşehir'de 25 imam

Örgütün Eskişehir’de biri Osmangazi, diğeri Anadolu Üniversitesi’ne atanmış 2’si eyalet imamı olmak üzere 25 civarında imamı oldu- ğunu ileri süren Adil Gerçek, “Bu imamlar toplanan paralardan aylık 45 bin TL maaş almaktadırlar” diye konuştu. Gizli tanık, FETÖ’nün mali işlerini düzenleyen ve kayıt larını tutan özel bir ekip olduğunu söyledi.

Kod isim kullanan abi ve ablaların Cemaat evlerinde ve yurtlarında toplantılar yaptığını belirten gizli tanık, FETÖ’nün Eskişehir’de yıllık 6-7 milyon TL himmet parası topladığını ileri sürdü. Gizli tanık, “Eskişehir’de 200 kadar ‘mütevelli’ denilen örgüt yöneticisi işadamı var. Ayrıca yaklaşık 150 işçi mütevelli, 100 civarında da memur mütevelli bulunmaktadır. Eyalet imamı kendisine bağlı mütevellilere her yıl için toplamaları gereken himmetin oranını bildirir. Eskişehir’de toplanan himmet her yıl bir ülkeye gönderilir. Son olarak da Yemen’e gönderildi” diye ifade verdi.

"Haberleşme gizlidir"

FETÖ’cülerin, sık sık telefon hattı değiştirdi- ğini belirten gizli tanık Ger- çek, Facebook, WhatsApp gibi uygulamaları kullanmadıklarını ‘Kakao Talk’ ve ‘ByLock’ gibi şifreli programları tercih ettiklerini ileri sürdü. İddianameye yansıyan telefon görüşmelerinde Eskişehir’de büyük bölge imamı olduğu iddia edilen F.G., Enes kod adlı kişiyle yaptığı görüşmede, iletişimin ByLock’tan yapılması talimatı veriyor. İddianamede Eskişehir’deki FETÖ yapılanmasının listesi de çıkarıldı. Listeye göre eyalet imamı, il imamı, büyük bölge ve küçük bölge imamları ile ev imamları şeklinde FETÖ’nün yapılandığı belirlendi. Listeye göre il imamı olduğu ileri sürülen Mehmet M.’nin tutuklu olduğu öğrenildi.

"Sorular verildi"

2010 yılında hem KPSS hem de polislik sınavının yazılı sorularının FETÖ tarafından ele geçirildi- ğini belirten Adil Gerçek, “Eskişehir’de memurluğa girecek kişilerle yapılacak görüşmelerin, Metin isimli kişi tarafından yapılmakta olduğunu biliyorum. 2011, 2012 ve 2013 yıllarında da soruların verilmiş olma ihtimalini yüksek görüyorum” ifadesini kullandı.  

28 Temmuz 2016 Perşembe

Taraf ve Zaman'ın yanı sıra 16 televizyon kanalı da kapatıldı

Olağanüstü Hal Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler ile Bazı Kurum ve Kuruluşlara Dair Düzenleme Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye göre, 3 haber ajansı, 16 televizyon, 23 radyo, 45 gazete, 15 dergi, 29 yayınevi ve dağıtım kanalı kapatıldı. Taraf da kapatılan gazeteler arasında.


Söz konusu kanun hükmünde kararname (KHK), Resmi Gazete'nin mükerrer sayısında yayımlandı.

Kararnameye göre, 3 haber ajansı, 16 televizyon, 23 radyo, 45 gazete, 15 dergi, 29 yayınevi ve dağıtım kanalı kapatıldı.

Kapatılan gazeteler arasında Zaman, Taraf, Bugün, Meydan ve Today's Zaman da bulunurken, Kanaltürk, Mehtap TV, Samanyolu Haber, Samanyolu TV, Yumurcak TV, Barış TV, Can Erzincan TV de kapatılan televizyonlar arasında.

Cihan Haber Ajansı, Muhabir Haber Ajansı, Sem Haber Ajansı da kapatıldı.

İŞTE KAPATILAN AJANSLAR VE TELEVİZYONLAR

İŞTE KAPATILAN GAZETELER

İŞTE KAPATILAN DERGİLER VE YAYINEVLERİ

Kocaeli'de 3 yerel gazete kapatıldı

Olağanüstü Hal Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler ile Bazı Kurum ve Kuruluşlara Dair Düzenleme Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname kapsamında Kocaeli'de günlük yayınlanan Bizim Kocaeli, Kocaeli Manşet ve Gebze Demokrat gazeteleri kapatıldı.

Kocaeli Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Şube Müdürlüğü ekipleri kararın yayınlanmasının ardından gece saatlerinde gazete binalarına gelerek bilgisayar, hard diskler ve evraklarda inceleme yaptı. Gazetelerin kapandığını öğrenen çalışanlar gazetelere gelirken, polislerin arama yaptığı sırada dışarıda bekledi.

Gebze Demokrat Gazetesi'nin sahibi Murat Dağdeviren geçtiğimiz günlerde FETÖ/PDY soruşturması kapsamında gözaltına alındı. Bizim Kocaeli Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Güngör Arslan ise bu akşam gözaltına alındı.