16 Ağustos 2015 Pazar

Bu acının tarifi yok!


Hakkari'nin Şemdinli ilçesindeki çatışmada şehit olan komiser Ahmet Çamur'un cenazesi, Türk Yıldızları'na ait kargo uçağıyla Trabzon'a getirildi. Şehidin, 3, 7 ve 11 yaşlarındaki kızları, babaları Van'dan Trabzon'a getirilirken onu yalnız bırakmadı.


Şehit Çamur'un cenazesi, Van Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı Jandarma Pilot Yarbay Yusuf Turgut Kışlası Helikopter Filo Komutanlığında düzenlenen törenin ardından Trabzon'a gönderildi.

Çamur'un Türk bayrağına sarılı naaşının getirilişi sebebiyle Trabzon Havalimanı'nda tören düzenlendi.

Törene, şehidin yakınları, İçişleri Bakanı Sebahattin Öztürk, Trabzon Valisi Abdil Celil Öz, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, Ak Parti Trabzon milletvekilleri Adnan Günnar, Muhammet Balta, Ayşe Sula Köseoğlu, AK Parti Trabzon İl Başkanı Haydar Revi, MHP Trabzon İl Başkanı Muammer Demeli ile aralarında özel harekat polislerinin de bulunduğu askeri erkan katıldı.

Şehit Çamur'un Türk Havva Kuvvetlerine ait bir uçak ile havalimanına getirilen Türk bayrağına sarılı naaşı, tören mangası tarafından uçaktan alınıp, bir süre omuzlarda taşınarak cenaze aracına konuldu.



GÖZYAŞI SEL OLDU
Bu sırada şehidin yakınları ve çok sayıda vatandaşın gözyaşlarını tutamadığı gözlendi.

Çamur ile aynı uçakla, şehidin eşi Gökçen Çamur ve çocukları Zeynep Ala, Ayşe Begüm ve Elif Tuğçe ile elinde şehidin fotoğrafını taşıyan ikiz kardeşi Mehmet Çamur da Trabzon'a geldi.

İçişleri Bakanı Öztürk ve Trabzon Valisi Öz'ün de aralarında bulunduğu protokol üyeleri, Şehit Çamur'un cenazesinin araca konulması sonrası, tören alanında bekleyen kalabalığın yanına gelen şehit yakınlarına başsağlığı diledi.

Güçlükle ayakta durduğu gözlenen, şehidin eşi ve çocuklarına bazı kadın polislerin yardımcı olduğu gözlendi.


Şehit Çamur'un cenazesi, daha sonra havalimanında alınarak, baba ocağı Çaykara ilçesine götürmek üzere yola çıkarıldı. Şehit cenazesinin götürülmesi sırasında çok sayıda aracın eşlik ettiği konvoydaki bazı araçlara Türk bayrağı asıldı.

Şehit Çamur'un baba evinde yas var

Şehit Ahmet Çamur'un şehit olduğu haberini alan ailesi, Çaykara ilçesi Soğanlı Mahallesi'ndeki baba evine Türk bayrağı astı.

Ankara Özel Harekat Dairesi Başkanlığında görevli olan ve 45 günlüğüne geçici görevli olarak Şemdinli'ye giden Ahmet Çamur'un, Şemdinli'deki görevinin son gününde şehit düştüğü belirtildi. Ahmet Çamur'un 1990'lı yıllarda da 13 yıl Siirt'te görev yaptığı kaydedildi.

Şehidin ağabeyi Ömer Çamur, yaptığı açıklamada, kardeşi ile en son cuma günü sabah saatlerinde telefonla görüştüğünü belirterek, şehit Çamur'un kendisine yorgun olduğunu ve uyumak istediğini söylediğini anlattı.

Ömer Çamur, kardeşinden izin almasını istemesi üzerine de şehit Çamur'un "Buralar çok yoğun şu anda izin alıp gelemem" dediğini aktardı.

Çamur, kardeşi Ahmet Çamur'un Hakkari'ye 45 gün önce görevli olarak gittiğini ancak şehit olduğu alandaki görevinin son gününde şehitlik mertebesine yükseldiğini ifade ederek, "Vatan sağolsun. Kardeşim öleceğine ben ölseydim" dedi.


Şehit Çamur, hem öksüz hem yetim

Ankara'da hakim olan Gökçen Çamur ile evli olan ve Zeynep Ala, Ayşe Begüm ve Elif Tuğçe adında 3 kız çocuk sahibi şehit Ahmet Çamur'un, hem öksüz hem de yetim olduğu belirtildi.

Ahmet Çamur'un babası İbrahim Çamur'un 33 yıl önce, annesi Güzela Çamur'un da 21 yıl önce vefat ettiği öğrenildi. Mehmet Çamur'un ise şehit Ahmet Çamur'un ikiz kardeşi olduğu öğrenildi.

Çamur'un şehit olmadan önce sosyal paylaşım sitesindeki bir paylaşımın, "Sen gerçekten iyi bir insan olmaya bak. Musallada 'iyi biliriz' denmesi kimseyi kurtarmaz" yazdığı öğrenildi. Hürriyet

15 Ağustos 2015 Cumartesi

Tecavüze uğrayan 11 yaşındaki çocuk anne oldu

Paraguay'da tecavüze uğrayan 11 yaşındaki bir kız çocuğuna kürtaj izini verilmeyip, bebeğini doğurmak zorunda bırakılınca 11 yaşında anne oldu.

Kızıl Haç Kliniği Müdürü Maris Villalba basına yaptığı açıklamada doğumun sezeryanla sorunsuzca gerçekleştirildiğini ve 3,5 kilogram ağrılığındaki kız bebeğin durumunun iyi olduğunu açıkladı. Kız çocuğu, 10 yaşında iken 42 yaşındaki üvey babası tarafından tecavüz edilerek, hamile bırakılmıştı.

ÜLKEDE KÜRTAJ YASAK

Kız çocuğunun durumu, kürtajın anne sağlığının tehlikede olduğu durumlar haricinde yasalarca yasak olduğu koyu Katolik Paraguay’da din ve devlet adamlarını karşı karşıya getirmişti. Olay ortaya çıktığında devreye giren Uluslararası Af Örgütü ise küçük kızı korumak için kürtaj yapılması gerektiğini açıklamıştı. Tüm uluslararası girişimlere rağmen kürtaja izin verilmemişti. Örgütün Amerika sorumlusu Erika Guevara, yetkilileri kızın insan haklarını çiğnediğini söylerken, kızın tecavüze uğramış olduğunu, bu yaştaki çocuğun doğum yapmış olmasının sağlıksal tehlikelerine dikkati çekerek ” o daha çocuk” dedi.

ÜVEY BABA VE ANNE TUTUKLU

Kıza 10 yaşında iken tecavüz eden 42 yaşındaki üvey baba, Mayıs ayından beri hapishanede bulunuyor. Üvey babanın 12 ile 15 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması bekleniyor. Kız çocuğunun annesi de tutuklu bulunmasına rağmen, kızını ziyaretine izin verildi. Kız çocuğunun ve bebeğinin velayeti geçici olarak anneannesine verildi.

Paraguay’da 10 ile 14 yaş arası çocuklar, her yıl 700 bebek dünyaya getiriyor. Bu çocuk annelerin çoğunun tecavüz edilmiş oldukları bildirildi.

sözcü.com.tr

Teröre 40 günde 41 şehit verdik

Türkiye'de terör can almaya devam ediyor. Son 40 günde meydana gelen olaylarda 41, asker, polis ve korucu şehit oldu, 13 kişi de yaşamını yitirdi.

Türkiye’de son 40 gündeki terör saldırılarında ayrıca 154 kişi yaralanırken, 43 terörist öldürüldü, 9 terörist yaralı olarak ele geçirildi.

KCK’nın geçen ay “Barajlar ve baraj inşasında kullanılan araçların hedef alınacağını” açıklamasının ardından PKK ile gençlik yapılanması YDG-H ve terör örgütü DHKP-C, başta Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri olmak üzere ülke genelinde barış ve huzur ortamını bozan eylemlerini sürdürüyor.

AA muhabirinin derlediği bilgiye göre, 7 Temmuz-15 Ağustos’taki terör saldırılarında, Malazgirt Jandarma Komutanı Binbaşı Arslan Kulaksız ile Sultanbeyli’deki Fatih Polis Merkezine yönelik bombalı saldırının ardından çıkan çatışmada  şehit olan Bomba İmha ve İnceleme Şube Müdürü Beyazıt Çeken’in de aralarında bulunduğu 41 güvenlik görevlisi (asker, polis ve korucu)şehit edildi, biri İran uyruklu 13 kişi hayatını kaybetti, 3′ü İran uyruklu 160 kişi yaralandı.

Teröristlerce çoğunluğu tırdan oluşan 129 araç ateşe verildi. Çatışmalarda 43 terörist öldürüldü, 9 terörist yaralı ele geçirildi.

Büyük bölümü PKK ve gençlik yapılanması YDG-H’ye olmak üzere DAEŞ ve DHKP-C terör örgütlerine yönelik pek çok ilde gerçekleştirilen operasyonlarda, 24 Temmuz’dan bu yana bin 896 kişi gözaltına alındı ve bunlardan 413′ü tutuklandı.

TSK’NIN HAVA HAREKATLARIDNA 390 TERÖRİST…

TSK’nın hava harekatlarında 390 terörist etkisiz hale getirildi, 150′si ağır olmak üzere 400′ün üzerinde terörist yaralandı. Bölücü terör örgütüne ait hedeflere büyük zarar verildi. Bokriskan bölgesinde örgütün 4 büyük grup lideri öldürüldü, 30 terörist yaralandı.

Zargeli Kampı’na yönelik hava harekatında 20′nin üzerinde bölücü terör örgütü üyesi etkisiz hale getirildi. Enze’de barınma alanındaki bölümde ise terör örgütüne ait karargah olarak kullanılan binalar vuruldu. Harekatta yaklaşık 30 kadın terörist öldürüldü.

24 SAATTE NELER YAŞANDI?

Gaziantep’te bir eve düzenlenen operasyonda, terör örgütü DAEŞ’e katılmak üzere bekletilen 7′si yabancı uyruklu 22 kişi yakalandı. Şüphelilerin üzerinde 19 bin 950 ABD doları ele geçirildi.

Diyarbakır’ın Lice ilçesindeki Tepe Mahallesi Hacı Cemil mezrasında köy korucularının da içinde bulunduğu seyir halindeki minibüse, 4 PKK’lı teröristin bulunduğu pikaptan ateş açıldı. Korucuların anında karşılık vermesinin ardından teröristler kaçtı, olayda can kaybı ve yaralanan olmadı.

Eskişehir’de terör örgütü üyesi olmaktan ve terör örgütünün propagandasını yapmaktan arandığı belirlenen, canlı bomba eylemi gerçekleştirmek için Diyarbakır’a geldiği değerlendirilen B.D. tutuklandı.

Teröristler, Şanlıurfa’nın Viranşehir ilçesinde vatani görevini yapan Erzurumlu sivil askeri kaçırdı. Erzurum’a düğüne gitmek üzere birliğinden ayrıldığı öğrenilen askerin bulunması için geniş çaplı operasyon başlatıldı.

Van’da terör örgütü PKK/KCK’ya yönelik eş zamanlı operasyonlarda 6 kişi gözaltına alındı. İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, terör örgütü PKK’nın kuruluş yıl dönümü 15 Ağustos’ta düzenlenecek izinsiz gösterileri organize ettiği değerlendirilen kişilere yönelik Van ve Başkale’de eş zamanlı operasyon gerçekleştirdi. Van Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla düzenlenen operasyonda, şehir merkezinde 5, Başkale ilçesinde de bir kişi gözaltına alındı.

Gaziantep İslahiye ilçesinde, İslahiye-Boğazici Jandarma Karakol Komutanlığı ekipleri, görev gereği Tandır ile Kayabaşı mahalleleri yol ayrımında seyir halindeyken köprü bitiminde yola döşenen el yapımı patlayıcıyı tespit etti. Patlayıcı, bomba imha ekiplerince uzaktan kumandayla infilak ettirildi.

Mardin’in Nusaybin ilçesinde terör örgütü PKK yandaşlarınca açılan hendeklerin kapatılması sırasında 2 polis memurunun yaralandığı patlamayla ilgili 14 kişi gözaltına alındı.

Öte yandan, aynı ilçede bölücü terör örgütüne yönelik operasyonda 14 kişi gözaltına alındı. Aramalarda 250 kilogram patlayıcı, 2 roketatar, 3 kalaşnikof, 1 pompalı tüfek, bomba süsü verilmiş 2 paket, 35 molotofkokteyli, çok sayıda şarjör ve mermi ele geçirildi.

İzmir’de, terör örgütü PKK’nın gençlik yapılanması YDG/H’ye yönelik 3 ilçede 23 adrese düzenlenen eş zamanlı operasyonda gözaltına alınanların sayısı 14′e yükseldi. İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekiplerinin, özel harekat ve çevik kuvvet destekli, Akrep ve TOMA araçlarının katılımıyla Buca, Karabağlar ve Konak ilçelerinde düzenlediği “şafak” operasyonu sonrası aranan bir kişi daha gözaltına alındı.

Terör örgütü PKK’nın gençlik yapılanması YDG/H’ye yönelik Samsun’un Atakum ilçesinde ve Gaziantep’te belirlenen adreslere düzenlenen eş zamanlı operasyonda gözaltına alınan A.İ. D. (22), A.İ. (24), R.G. (19) V.T. (22), J.S. (24), R.R. (24) ve R.Ö (23), emniyetteki işlemlerinin ardından çıkarıldıkları nöbetçi mahkemece serbest bırakıldı.

Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde teröristlerle güvenlik güçleri arasında çıkan çatışmada, 3 asker şehit oldu, 6 asker yaralandı. Yaralı askerler, helikopterlerle hastaneye kaldırılırken, çatışmanın halen devam ettiği bölgeye çok sayıda takviye kuvvet gönderildi. Teröristlerin etkisiz hale getirilmesi için bölgede hava destekli geniş çaplı operasyon başlatıldı. Çatışmada yaralanan askerlerden 2′si ilk müdahalenin ardından Van’a sevk edildi.

Helikopterle Van’a getirilen yaralı askerler, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Dursun Odabaş Tıp Merkezinde tedavi altına alındı. Şehit olan Jandarma Astsubay Üstçavuş Dursun Taştiken’in (27) “Ahmet” adında 2 yaşında çocuğu olduğu, ikinci çocuğunun doğumuna bir hafta kaldığı öğrenildi. Şehidin Konya’nın Doğanhisar ilçesindeki baba ocağına ateş düştü. Taştiken’in cenazesi, uçakla memleketi Konya’ya getirildi.

Saldırıda şehit olan Uzman Çavuş Yasin Gencer’in ise Tokat’ın Turhal ilçesindeki babaevine de acı haber ulaştı. Bu arada şehit Gencer’in ölmeden önce ailesine Kale Mezarlığı’na defnedilmek istediğini söylediği öğrenildi. Turhal ilçesinde hafta sonu yapılacak 14. Geleneksel Kocakavak Karakucak Güreşleri de iptal edildi.

Saldırıda şehit olan Uzman Çavuş İbrahim Taş’ın (24) Şanlıurfa’nın Harran ilçesindeki babaevinde ailesine acı haberi, askeri yetkililer verdi. Şehit İbrahim Taş’ın ölmeden 2 gün önce eşini aradığı ve herhangi bir sıkıntının bulmadığını söylediği öğrenildi. Yaklaşık 4 yıldır görev yapan Taş’ın biri 7 aylık, diğeri 2 yaşında iki kızı bulunuyor.

Terör örgütü DAEŞ’e yönelik Ankara merkezli Hatay, İstanbul ve Kırıkkale’de düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 13 kişi adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Siirt’te terör örgütü PKK tarafından el yapımı patlayıcı ve uzun namlulu silahla polis lojmanlarına yapılan saldırıda nöbet kulübesinde bulunan polis memurları Mustafa Toker (42) ve Ogun Kaya (42) yaralandı. Yaralı polisler, ambulansla Siirt Devlet Hastanesine kaldırıldı. Saldırının ardından başlatılan çalışma kapsamında M.K, B.D, E.S. ve Y.K. gözaltına alındı.

Bitlis’te Hizan-Tatvan karayolunun 25. kilometresindeki Hazro Deresi’nde yolu ulaşıma kapatan teröristler, sürücü ve yolcuları araçlardan indirerek terör örgütünün propagandasını yaptı. 2 kamyoneti benzin dökerek yakan teröristler, gecenin karanlığından faydalanarak kaçtı.

Bingöl’de terör örgütü PKK mensuplarınca açılan taciz ateşi sonucunda 2 özel harekat polisi hafif yaralandı. Bingöl Devlet Hastanesinde tedavi altına alınan polislerin durumunun iyi olduğu öğrenildi.

Erzurum’da terör örgütü mensuplarınca Pasinler İlçe Emniyet Müdürlüğüne roketatar ve uzun namlulu silahla saldırı düzenlendi. Olayda ölen ya da yaralanan olmadı. Saldırıya anında karşılık verilmesi üzerine teröristler olay yerinden kaçtı. Kaçan teröristlerden biri silahı ve 4 el bombasıyla yaralı ele geçirildi.

Şanlıurfa’nın Suruç ilçesindeki terör saldırısı sonrasında Şanlıurfa’da tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitiren Mert Cömert’in cenazesi, Samsun’un Bafra ilçesinde defnedildi.

İstanbul’da terör örgütü PKK’nın gençlik yapılanması YDG/H’ye yönelik 13 ilçede 23 adrese düzenlenen eş zamanlı operasyonda 15 kişi gözaltına alındı. Şüphelilerin eylem hazırlığı içinde oldukları öne sürüldü. Aramalarda bir ruhsatsız tabanca, çok sayıda mermi, örgütsel dokümanlar, dijital malzemeler ve poşular ele geçirildi.

Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinde yol kesen terör örgütü PKK üyeleri, bir tırı ateşe verdi. Suluçem köyüne ulaşımı sağlayan yolu kapatan terör örgütü mensupları, Ağrı’dan Doğubayazıt’da giden 80 FT 940 plakalı tırı durdurdu. Araçtan indirdikleri sürücüyü bir süre alıkoyan teröristler, tırı benzin dökerek yaktı. Teröristlerin yakalanması için bölgede geniş çaplı operasyon başlatıldı.

Denizli’de Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, terör örgütü PKK’nın gençlik yapılanması YDG/H’ye yönelik kent merkezinde 12 adrese eş zamanlı operasyon düzenledi. Özel harekat polislerinin katılımıyla yapılan operasyonda 12 kişi gözaltına alındı.

Bingöl-Erzurum karayolunu Karlıova ilçesinde ulaşıma kapatıp kimlik kontrolü yapan terör örgütü PKK mensuplarıyla güvenlik güçleri arasında çatışma çıktı. Zırhlı aracın geçişi sırasında yola döşenen patlayıcının infilak ettirilmesi sonucu 3 asker şehit oldu, 6 asker yaralandı.

sözcü.com.tr

14 Ağustos 2015 Cuma

Dişini beyazlatırken canından oluyordu!

Diş beyazlatmak için İngiltere'de bir marketten ürün satın alan genç adam neredeyse canından oluyordu. 22 yaşındaki gencin çenesinin altında boşluk açıldı.

İngiltere'de yaşayan Jake Barrett isimli genç adam ünlü bir markanın diş temizleme kitini satın aldı. Amacı evde kendi başına dişlerini beyazlatmaktı. Ancak diş beyazlatma kiti 22 yaşındaki Barret'a öyle zarar verdi ki çenesinin altında boşluk açıldı.

Barret kiti kullandıktan 48 saat sonra dilinin altında sancı veren bir kist hissetti. Birkaç gün sonra doktora başvuran genç adamdaki kistin tamamen zehir dolu olduğu ve midesinde de patlama ihtimali olduğu ortaya çıktı.

Doktorlar üzüm büyüklüğünde kistin içinin hidrojen peroksit denilen kimyasal ile dolu olduğunu belirledi. 3 saatlik bir operasyon geçiren genç adamın çenesinin altındaki kist zor bir operasyonla tahliye edildi. Doktorlar eğer ameliyat olmasaydı bu kistin ölümcül bir yerde patlayabileceğini söyledi.

Barret dişlerini beyazlatmak uğruna 6 gün boyunca bu acıya katlandığını ve antibiyotiklerle ağrısını dindirmeyi denediğini belirtiyor, "Hollywood gülümsemesine sahip olmayı o kadar çok istiyordum ki tehlikeli olabileceğini düşünmedim." diyor.

cnntürk.com.tr

13 Ağustos 2015 Perşembe

Meteor yağmurundan büyüleyici görüntüler

Perseid meteor yağmuru dün ve bu gece en yüksek seviyeye çıktı

Halk arasında "yıldız kayması" olarak bilinen göktaşı yağmuru, dünyanın dört bir yanında büyüleyici görüntüler ortaya çıkardı.

Dün gece maksimum seviyeye ulaşan perseid meteor yağmurunda atmosferde 1 saatte 120'ye yakın meteor görüldü.

"Yıldız kayması" olarak da bilinen meteor yağmuru sırasında atmosfere giren meteorların yüksek hızla ısınması ve oksijenle yanmasıyla oluşuyor.

Türkiye'de ise birçok ilde izlenen meteor yağmuruna vatandaşlar tanıklık etti.

Perseid meteor yağmurları, 1992 yılında dünyanın yakınlarından geçen bir kuyruklu yıldızdan arda kalan kalıntılardan oluşuyor.

Uluslarası Meteor Organizasyonu, her geçen gün gökteki yıldız kaymasının azalacağını ve perseid meteor yağmuru olarak adlandırılan yıldız kaymasının 25 Ağustos'ta biteceğini belirtiyor.

Diğer bir deyişle meteor yağmurlarını izleyebilmeniz için sadece 12 gün kaldı.

12 Ağustos 2015 Çarşamba

Komşudan Atatürk Evi’nde evlilik teklifi

Ekonomik kriz yaşayan Yunanistan, can simidi olarak gördüğü turizmde yeni açılımlar yaratıyor. Yunanistan’ın en büyük turizm şirketlerinden biri olan Mouzenıdıs Group, İzmir’deki seyahat acentalarına Selanik’teki Atatürk Evi Müzesi’nde evlilik turu önerisinde bulundu. Acentalar, teklife sıcak baktı.


Yunanistan’da yaşanan mali kriz, işadamlarını farklı açılımlara yöneltti. Kriz turizmi de vurunca, farklı fikirler gelişti. Daha önce Rus pazarıyla ilgilenen bünyesinde 20 şirketin bulunduğu Mouzenıdıs Group, Türk pazarına ilginç bir teklifle girdi. Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TURSAB) İzmir Bölgesel Yürütme Kurulu (BYK) Başkanı Rıza Gencay ile görüşen şirketin sahibi Dimitrios Gkazıas, "Türkler gelsin, Selanik’teki Atatürk Evi Müzesi’nde evlensin" dedi. Rodos, Atina ve Santorini’ye evlenmek için giden Türkler’in Atatürk sevgisine vurgu yapan Gkazıas, evliliklerin Ulu Önder’in doğduğu anılarının olduğu bir evde gerçekleşmesiyle mutlulukların daha da artacağını söyledi.

TURSAB İzmir BYK Başkanı Gencay, teklifin çok sempatik olduğunu vurgulayarak, "Düğün ya da nikah Atatürk’ün evinin içinde ya da bahçesinde olacak. Bu yolla turizm hareketliliği sağlanabilir. Bizim insanımız için çok cazip bir teklif. Kendilerinden fiyat ve kalite dengesini iyi kurarak paket hazırlamalarını istedik" diye konuştu.

Fotoğrafını çektiği evsiz babası çıktı!

Hawaii’li Diana Kim, O'ahu‘da stüdyosu olan bir fotoğrafçı ve hukuk öğrencisiydi. Sokaklarda evsizleri çekmeye başladı ve sonrasında inanılmaz bir olay meydana geldi.


Diana’nın babasıyla olan ilişkisi bundan birkaç yıl öncesine kadar hayal kırıklığı, acı ve eksiklik anlamında geliyordu.

Diana, “Çocukken annem ile her onu ziyaret ettiğimizde bana yüzük şeker vermesi aklımda kalmış. Şekerlere çok büyük bir arzum vardı ve babam, annemin arkasından gizlice bana jelibon ve yüzük şekerlerden verirdi” diyerek başlıyor bu dram dolu öyküye. Tabi bunlar 25 yıl önce ailesi hala birlikteykendi. Bundan sonra Diana’nın annesi ve babası daha o 5 yaşındayken ayrılmaya karar verdi ve sonrasında Diana zor bir çocukluk geçiriyor.


Gençliği arabalarda, akraba ve arkadaşlarının evlerinde kalmakla geçen Diana Kim, tüm bu zorluklara rağmen kendisine mutlu bir hayat inşa etti. Eşi ve 2 oğlu ile mutlu bir yaşam sürüp fotoğrafçılık, avukatlık ve hukuk konusundaki tutkularını geliştirmekle zamanını geçirdi. 2003 yılında öğrenci olan Diana, "Evsizler Cenneti" adını verdiği proje için evsiz insanların fotoğraflarını çekmeye başladı. Uzun soluklu bu projede 2012 yılına gelindiğinde inanılması güç bir olay meydana geldi.

2012’de Honolulu sokaklarında evsizleri çeken Diana gözlerine inanamadı. Fotoğrafını çektiği o adam... Evet, adam öz babasıydı. Onu sokakta, pasaklı ve aşırı zayıf bir halde buldu.Daha da kötüsü o babasını tanırken, babası onu hatırlayamadı.


Diana o anı “Onu bir köşede asfalta bakarken gördüm. Saçları birbirine dolanmıştı. Biraz tereddütün ardından cesaretimi topladım, yanına yaklaştım ve ona seslendim. Beni duymadı. Ardından daha da yaklaşıp omuzuna dokundum. Yine bir tepki yoktu. Bana bakmadı, dönmedi. Yoldaki birkaç insan benim çabalarımı görünce merakla bakmaya başladı. Ardından bana yaklaşan bir kadın ‘Boşuna uğraşma, günlerdir orada’ dedi.”

Bundan sonraki 2 yıl boyunca Diana, babasının evi olan sokaklarda onu görmeye gitti. Ağır şizofren olan babası, Diana’nın ilaç, tedavi, kıyafet, yiyecek gibi ona sunduğu her şeyi reddetti. Ancak durum ne kadar umutsuz olursa olsun Diana vazgeçmedi.


Diana babası ile yaptığı son “gerçek” konuşmada babasının ona “Diana hayatında olmadığım için çok üzgünüm. Ama kendine bir hayat ve aile kurduğun için mutluyum. Onlar için daha iyi ol. Benim için ve hakkımda dedikleri için endişelenme. Eğer beni mutlu etmek ve gururlandırmak istiyorsan, annenle benim yanında olamamızın aksine ailenin yanında ol. Herkesi kurtarmaya çalışma. Sadece kendin ve ailen için endişelen” dediğini söylüyor.


Bu konuşmanın ardından Diana, babasını affetti. 2014 Ekim’inde Diana kuzeninden bir telefon alıp babasının kalp krizi geçirdiğini öğreniyor. Hastanedeki birkaç ay boyunca Diana ve babası zorlu dönemden geçiyorlar. Bu zorlu süreç sonunda babası hayatını kontrol altına almayı ve tedavi olmayı kabul ediyor.


Aralık ayında Diana babasından kahve içmek için telefon alıyor ve babasının yıllardır yattığı sokaklarda tekrar buluşuyorlar. Babası sağlıklı ve eskisinden çok farklı görünüyordu. Diana o anları kendisine ait blogda, “Bugün babamla ilk kez tanışmış gibiyim” diye anlatıyor.

Şimdi her ikisi de mutlu ve Diana babasının hedefleri, hayalleri ve umutları olduğundan bahsediyor. Diana’nın babası şu an arkadaşları ile yeniden takılıyor, iş arıyor Kore’deki ailesini yakında tekrar görmeyi hedefliyor.

Diana olaylar için kısaca “Vazgeçmediğiniz sürece başarısızlık diye bir şey yoktur. O hiç pes etmedi. Ben de ondan vazgeçmedim” diyor.

kaynak:cnntürk.com.tr

11 Ağustos 2015 Salı

Patetes cipsiyle ilgili bilinmeyen gerçek

Patates fiyatları yükselirken cipsin fiyatını ‘aynı’ tutan üretici şirketler, aslında zammı hava ile yapmış. Cipsin fiyatı aynı olsa da paketlerin içindeki ürün miktarı neredeyse yarı yarıya azaldı. Üretici pakete havayı bastı!

Habertürk Gazetesi'nden Ünsal Ereke'nin haberine göre her yıl ramazan aylarında pidede meydana gelen gramaj-fiyat tartışmaları sonrası pide fiyatı değişmese de ağırlığın azalması artık Türkiye’de birçok tüketim maddeleri grubunda kendisini göstermeye başladı. Firmalar bazen rekabet koşulları gereği, bazen de psikolojik sınırı geçmemek adına fiyat yükseltmek yerine satılan ürünlerin gramajlarıyla oynayıp, paketin içi boş görünmesin diye ‘hava basar’ hale geldi.

Yaptığımız araştırmalara göre atıştırmalık olarak tercih edilen patates ve mısır cips kategorisindeki ‘hafifleme’ kendisini tüketiciye fazlasıyla hissettirdi. Buna göre üç yıllık süre içerisinde cipslerin fiyatlarında önemli bir değişiklik olmazken, paketlerin gramajlarında yüzde 28 ile 45 arasında değişiklikler meydana geldi.

ÜRETİCİ HAMMADDE ARTIŞINA BAĞLIYOR

3 yıllık süre öncesinde 50 kuruş değerindeki 35 gramlık cipsler yine aynı fiyata satılıyor ancak bunların ağırlıkları yaklaşık 20 grama kadar düştü. Paketlerin boş durmaması için de üretici firmalar ambalaj içine bastıkları hava miktarını artırdı. Neredeyse yarı yarıya meydana gelen bu düşüşe karşı gramaj düşüklüğünü kabul eden üretici firma temsilcileri hammaddeleri patates ve mısır fiyatlarındaki artışın kendilerini bu yola sevk ettiğini belirtiyor. Üreticiler bunun yanı sıra ambalaj başta olmak üzere dövize bağlı ara malı alımlarının maliyetlerini artıran başka bir unsur olduğunu ifade ediyor. Yetkililer, buna rağmen bir şikâyet almadıklarını, yurtdışındaki cips fiyatının Türkiye’den yüzde 20 pahalı durumda bulunduğunun da altını çiziyorlar.

FİYAT YÜKSELTMEMEK İÇİN GRAMAJ AZALIYOR

Ancak piyasadan aldığımız bilgilere göre cipslerdeki bu ‘hafiflemenin’ en önemli nedeni fiyatların mevcut seviyelerinden daha yukarılara çıkarılmak istenmemesi. Sahadaki satış temsilcileri bu tür gramaj oyunlarının daha önceki yıllarda da yapıldığını, ancak son 2.5-3 yıldır pazardaki yoğun rekabetle birlikte en tepe noktaya ulaştığını ifade ediyorlar. Pazarın büyüklüğü 2012 yılında 800 milyon dolara ulaşırken, Frito Lay ve Doğuş Gıda pazarın önemli bölümünü domine ediyor.


Doğuş Yiyecek İçecek Grubu Başkanı ALPASLAN KARAKAN: “Cips üreticisi olarak son yıllarda maliyetlerimiz önemli derecede artış gösterdi. Örneğin patateste son dönemde fiyat artışı yüzde 40’ları buldu. Bununla birlikte ambalaj gibi ara malı ürün hizmet alımlarımız da artan dövizden etkilendi. Aslında tüm bunlar sektörde fiyat artışını zorunlu kılıyor. Ancak sektördeki dengeler nedeniyle fiyatta oynama yapmamız mümkün olamıyor. Bu da beraberinde bu tür gramaj hareketlerini ortaya çıkarıyor. Bunun karşısında tüketicilerden herhangi bir olumsuz geri dönüş almıyoruz. Alıyorlar ve yiyorlar. Aslında bizim için paketlerde yaptığımız bu gramaj hareketliliği yükleme esnasında daha fazla paket yoğunluğu oluşturduğu için maliyetlerimizi artırıyor. Öte yandan yurtdışına göre Türkiye’deki cips fiyatı hâlâ yüzde 20 düşük durumda bulunuyor."

YAPIŞTIRMA İLE BİLGİLENDİRME

Cipslerdeki gramaj değişikliği o kadar fazla oluyor ki, ağırlığı göstermek zorunda olan bazı üretici firmalar bunun kolayını da buldu. Sürekli ambalaj yenilemek istemeyen şirketler ayrı etiketler üreterek bunları ürünlerin üzerine yapıştırmaya başladı.

10 Ağustos 2015 Pazartesi

30 gün içinde evlenmezse hapse girecek!

ABD'de görülen davadan ilginç bir sonuç çıktı. Hakim karşısına çıkan adama hapse girmemesi için bir seçenek sunuldu. Bu karara göre, 30 gün içinde evlenen adam hapis cezasına çarptırılmayacak.

ABD, ülkenin Teksas eyaletinde alınan mahkeme kararını konuşuyor. Kız arkadaşının eski sevgilisi ile girdiği kavga nedeniyle hakim karşısına çıkarılan Josten Bundy, ilginç bir karara zorlandı.
İşlediği suçtan dolayı 15 gün hapis cezasına çarptırılan Bundy'e başka bir seçenek daha sunuldu. Hakim, Bundy'nin 19 yaşındaki kız arkadaşı ile evlenmesi durumunda suçlamaları düşüreceğini açıklayarak salondaki herkesi şaşırttı.

İşlerin hızlı ilerlemesi gerektiğinin altını çizen hakim, Bundy'nin Elizabeth Jaynes ile evlenmesi için ona maksimum 30 gün süre tanıdı.

Salondakilerin meraklı bakışları arasında evlilik üzerine fikir alışverişinde bulunan çift, hakimin teklifini kabul ederek evleneceklerini açıkladı ve duruşmadan 18 gün sonra, 20 Temmuz'da dünyaevine girdi.

Karara "Bu hakimin kararı değil. Bunu yapmak zorunda olmadıklarını onlara söyledim, ancak onlar genç. Korkmuşlardı ve başka seçeneklerinin olmadığını düşünüyorlardı" sözleriyle tepki gösteren Jaynes’in babası Kenneth Jaynes, düğüne katılmadı.


Josten Bundy (sağda) ve Elizabeth Jaynes evlendiklerini Facebook'ta paylaştıkları bu kareyle sevdikleriyle paylaştı.

ntvmsnc

9 Ağustos 2015 Pazar

Türkiye Kamu-Sen "açlık ve yoksulluk sınırı"nı açıkladı

Türkiye Kamu-Sen'in yaptığı "Açlık ve Yoksulluk Sınırı Araştırması"nda, çalışan tek kişinin yoksulluk sınırı 2 bin 112,84 lira, 4 kişilik ailenin asgari geçim haddi ise 4 bin 284,66 lira olarak belirlendi.

Türkiye Kamu-Sen Ar-Ge Merkezince her ay yapılan "Açlık ve Yoksulluk Sınırı Araştırması"nın 2015 Temmuz ayı sonuçları açıklandı.

Buna göre, çalışan tek kişinin yoksulluk sınırı 2 bin 112,84 lira, dört kişilik ailenin asgari geçim haddi ise 4 bin 284,66 lira oldu.

Çalışan tek kişinin açlık sınırı temmuzda bir önceki aya göre yüzde 0,20 oranında artarak bin 630,23 lira olurken, 4 kişilik ailenin ortalama gıda ve barınma harcamaları toplamı bin 674,58 lira hesaplandı.

Araştırmada, 4 kişilik ailenin sağlıklı biçimde beslenebilmesi için gerekli harcama tutarı günlük 34,26 lira olarak belirlendi.

Temmuzda 4 kişilik ailenin gıda harcaması toplamı bin 27,77 lirayı bulurken, ortalama 2 bin 407,22 lira ücret alan bir memurun, ailesi için yaptığı gıda harcaması maaşının yüzde 42,07'ini oluşturdu.

"MAAŞLAR YÜZDE 80 ARTIRILMALI"
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, yaptığı değerlendirmede, memur ve emeklilerin ortalama refah seviyesine ulaşması için maaşlarının yüzde 78 oranında artırılmasını istedi.?

Et ürünleri başta olmak üzere temel ihtiyaç maddelerindeki fiyat artışına dikkati çeken Koncuk, şunları kaydetti:

"Geçtiğimiz toplu sözleşme döneminde alınan yanlış kararlar neticesinde maddi kayba uğrayan memurlar ve emekliler, bu toplu sözleşmede zararlarını telafi edilmesini bekliyor. Unutulmamalıdır ki, memurlara bütçeden ayrılan kaynak yalnızca 3 milyon kamu görevlisi ve 2 milyon emekliye değil, aileleriyle birlikte toplam 20 milyon kişiye verilen bir rakamdır. Bu rakam da nüfusun dörtte birinden fazlası demektir. Alt gelir grubunda yer alan 20 milyon vatandaşın gelir düzeyinde yaşanacak artış, bütün toplumun gelir düzeyini artıracak ve adil bir paylaşımın önünü açacaktır."

8 Ağustos 2015 Cumartesi

Adını aldığı ağabeyi gibi ev kazasında öldü

Karaman’da annesinin temizlik için koyduğu su dolu kovanın içine düşen ve duran kalbi yeniden çalıştırıldıktan sonra hastanede tedaviye alınan Görkem Özdağ, bir günlük yaşam mücadelesini kaybetti. Görkem’in 4 yıl önce başı kanepeye sıkışarak ölen 2 yaşındaki ağabeyinin adını taşıdığı öğrenildi.


Fatma Özdağ, temizlik için banyodan aldığı su dolu kovayı salona bırakıp, başka bir odaya geçti. Bu sırada salonda oynayan oğlu Görkem Özdağ da, kovanın kenarında oynamaya başladı. Minik Görkem, dengesini kaybedip kovanın içine düştü.

Salona döndüğünde oğlunu kovanın içinde hareketsiz bulan anne Fatma Özdağ, komşularının yardımıyla minik Görkem’i Karaman Devlet Hastanesi’ne götürdü. Solunum yolları tıkandığı ve kalbi durduğu tespit edilen çocuk, yaklaşık 20 dakika süren müdahale sonucu yeniden yaşama döndürüldü. Görkem, ilk tedavisinin ardından Konya’ya Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne sevk edildi. Tedavi altına alına Görkem, yapılan müdahelere rağmen yaşamını yitirdi. Minik Görkem’in cenazesi ailesine teslim edildi.

Muammer ŞEN/KARAMAN, (DHA)

Patlamaya hazır 250 ocak var

TMMOB Maden Mühendisleri Odası, madenlerde kullanılan malzemelerde Avrupa Birliği’ne uyum şartının 31 Aralık 2019’a ertelenmesine tepki gösterdi.


Kararın Soma ve Ermenek facialarında yargılanan firmalar tarafından koz olarak kullanılacağını öne süren TMMOB Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Torun, “Patlamaya hazır 250 kömür ocağı var. Kapalı madenler bile 2020’ye kadar ‘demek ki risk yok’ diyerek çalışmaya devam edecek” dedi.

Madenlerde koruyucu sistem kullanma şartının 5 yıl ertelenmesiyle ilgili düzenlemenin yeni facialar yaratacağına dikkat çeken Torun Hürriyet’e “Bu düzenleme yeniden ele alınmazsa Soma ve Ermenek gibi yeni facialar yaşarız” dedi. Soma faciasının ardından madenlerde yanmaz malzeme, yaşam odası, kaçış yolu gibi zorunluluklar getirilmesini istediklerini belirten eski Maden Mühendisleri Odası Başkanı Torun ertelemeyle büyük risk taşıdığı için kapatılan maden ocaklarının dahi açılabileceğini kaydetti. Torun “Bu düzenleme uluslararası normlara aykırı. Almanya, Polonya, Avustralya gibi gelişmiş ülkelerde hiç kaza olmuyor.”

7 Ağustos 2015 Cuma

Almanya yanıyor

Almanya'nın Bavyera eyaletindeki Kitzingen şehrinde hava sıcaklığı, mevsim normallerinin üzerinde 40,3 derece ölçüldü.

Meteoroloji Kurumu'nun açıkladığı değerlere göre, 40,3 derece, 1881 yılından beri hava durumu tahmini yapılan Almanya'da en yüksek sıcaklık değeri oldu.
     
Aynı sıcaklık değeri Kitzing şehirde 5 Temmuz'da da ölçülmüştü.

6 Ağustos 2015 Perşembe

Saçları havuzun havalandırma motoruna dolanan Sophia öldü

İsrailli işadamı ile Kolombiyalı ünlü bir spor spikeri, 11 yaşındaki kızları Sofia ile birlikte geçen ay tatil için Sarıgerme'ye geldi. Ancak küçük kız, saçları havuzun havalandırma motoruna dolanınca boğularak can verdi.


Sabah Gazetesi'nden Fatih Şendil'in haberine göre, Kolombiya'nın en ünlü spor spikerlerinden Jacquelıne Cepeda Perez ve İsrailli işadamı eşi Victor Enrıque El Khoury Sejnaui, geçen ay 11 yaşındaki kızları Sofia El Khoury Sejnaui ile birlikte tatil için Muğla-Sarıgermede'deki lüks bir otele geldi.

SAÇLARINI KESİP ÇIKARDI AMA...

Ailenin kızı, en çok otelin havuzundaki su kaydırağında zaman geçiriyordu. ramazan bayramı'nın son günü de anne ve baba havuzun kenarında arkadaşlarıyla güneşlenirken, küçük Sofia yine kaydırağa çıktı. Ancak bu kez hızla havuza düştükten sonra su yüzüne çıkmadı. Kızının yüzeye çıkmadığını gören baba, hemen havuza atladı.

Fakat Sofia'nın uzun saçları, havuzun dibindeki havalandırma motoruna dolanmıştı. Bunun üzerine hemen havuzdan çıkan baba, bir makas bulup tekrar havuza atladı ve saçlarını keserek kızını motordan kurtardı. Uzun süre nefessiz kalan küçük kız, havuz başında yapılan ilk müdahalenin ardından Ortaca'daki özel bir hastaneye kaldırılarak yoğun bakıma alındı. Günlerce yoğun bakımda kalan Sofia'nın durumunda bir iyileşme olmayınca baba son çare olarak özel uçakla İsrail'deki ünlü bir doktoru Ortaca'ya getirdi.

ÖZEL UÇAKLA İSRAİL'E...

Küçük kızın durumunu inceleyen ve meslektaşlarından bilgi alan İsrailli doktor, tedaviye İsrail'de devam etmeye karar verdi. Bunun üzerine küçük kız, özel bir hava ambulansıyla İsrail'e götürüldü. Ancak tüm çabalara rağmen kurtarılamayarak yaşamını yitirdi. Sofia, İsrail'de düzenlenen ve beyaz güvercinlerle beyaz balonların uçurulduğu bir törenle son yolculuğuna uğurlandı. Sarıgerme Jandarma Komutanlığı'nın olayla ilgili başlattığı soruşturma sürerken, ailenin dava açmaya hazırlandığı öğrenildi. Anne Jacquelıne Cepeda Perez'in arkadaşı Galatasaray'ın Uruguaylı kalecisi Muslera'nın da olayı duyunca aileyi arayarak üzüntülerini dile getirdiği bildirildi.

5 Ağustos 2015 Çarşamba

15 yaşında uyuşturucu batağında

Henüz 15 yaşında ama uyuşturucu batağına saplanmış. Arkadaşlarının tuzağına düşen C.Ş. "Pişmanım, ölmek istemiyorum" dedi ve yetkililerden yardım eli uzatılmasını istedi.


Hürriyet'in haberine göre; Alanya'da kötü arkadaş kurbanı olarak 13 yaşında esrar ve daha sonra eroin kullanmaya başlayan 15 yaşındaki C.Ş. adlı kız, uyuşturucudan kurtulmak için yetkililerden yardım istedi. Alanya'da ailesiyle birlikte yaşayan ve 4 kardeşin en küçüğü olan 15 yaşındaki C.Ş., 13 yaşında esrarla tanıştığını söyledi. Zehir tacirlerinin tuzağına düşen C.Ş., bir süre sonra ise eroine alıştırıldı ve bağımlı hale geldi. Esrar ve eroinle tanıştığında 55 kilo olan C.Ş., 35 kiloya düştü. C.Ş., "Arkadaş ortamında beni esrara alıştırdılar. Sigara içer gibi içiyor ve bulmakta zorlanmıyordum. 2 yıldır da hem esrar hem eroin kullanıyorum. Günden güne eriyorum" dedi.

"OKUMAK, İŞ SAHİBİ OLMAK İSTİYORUM"

Tedavi olmak istediğini ve okula da gidemediğini ifade eden talihsiz kız, en büyük desteği ailesinden gördüğünü belirterek, "Ailem şükürler olsun ki beni bu illetten kurtarmak için çok mücadele etti. Ama her seferinde arkadaşlarım beni kandırmayı başardılar. Ben yine onların tuzağına düştüm ve ailemi üzdüm. Şu an ise çok pişmanım, ölmek istemiyorum. Okuyamadım, okumak ve iş sahibi olmak istiyorum" şeklinde konuştu.

"NE OLUR KIZIMI KURTARIN"

Kızının günden güne eridiğini ve 55 kilodan 35 kiloya düştüğünü söyleyen 41 yaşındaki anne A.D. ise, gözyaşları içinde yetkililere seslenerek ,"Ne olursunuz kurtarın kızımı, yalvarıyorum size" dedi. Kızını bu zor günlerinde hiç yalnız bırakmayan anne A.D, "Kızım arkadaş kurbanı. Bu illete 13 yaşında başladı. Hep yardımcı olmak, onu kurtarmak istedik ama her seferinde kandırdılar. Şu an kızıma baktığımda günden güne eridiğini görüyorum. Kızımın bu illetten kurtulmasını istiyorum. Yetkililere yalvarıyorum kızımı ne olur kurtarın" dedi.