Hakkında sınırdışı edilme kararı verilen Suriyeli sığınmacı Geri Gönderme Merkezi’ndeki fiziki koşullardan şikâyetçi olarak tahliyesini istedi, reddedildi. Yüksek Mahkeme ise şahsa 10 bin TL manevi tazminat ödenmesine hükmetti.
Gazete Habertürk'ten Fevzi Çakır'ın haberine göre, Suriye’nin Kamışlı Vilayeti’ne bağlı Serekaniye İlçesi’nde ikamet eden 30 yaşındaki K.A, ülkesindeki iç savaş nedeniyle 2013’te bir grup yabancı uyruklu şahısla birlikte Şanlıurfa’nın Viranşehir İlçesi yakınlarındaki bir bölgeden Türkiye’ye giriş yaptı. Jandarma tarafından yakalanarak Viranşehir’e götürülen K.A., serbest bırakıldı. Daha sonra İstanbul’a geçen K.A., Mardin Kızıltepe’de yaşanan bir olaya adı karıştığı iddiasıyla Zeytinburnu’nda gözaltına alındı. Sorgulanan Suriyeli, Kumkapı Geri Gönderme Merkezi’ne teslim edildi. K.A. hakkında, “kamu düzeni, güvenliği veya sağlığı açısından tehdit oluşturduğu” gerekçesiyle, sınırdışı etme ve 6 ay süreyle idari gözetim altında tutulma kararı verildi.
‘KOŞULLAR KÖTÜ’ DEDİ TAHLİYE İSTEDİ
Mahkemeye başvururak idari gözetim kararının kaldırılmasını isteyen K. A., Kumkapı Geri Gönderme Merkezi’ndeki fiziki koşullardan da şikâyetçi olarak, merkezden tahliyesini talep etti. K. A., “merkezde uyuşturucu bağımlılarıyla birlikte kaldıklarını, sürekli kavga çıktığını, 12-13 kişi yere sünger sererek yattıklarını, haftada 1 gün havalandırma izni olmasına rağmen 1 ay havalandırmaya çıkarılmadıklarını, doktor kontrolü yapılmadığını” savundu. Mahkeme, K.A.’nın merkezden tahliye talebini reddetti. Bunun üzerine K.A., Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) bireysel başvuruda bulundu.
SINIRDIŞI İŞLEMİ DURDURULDU
AYM, başvuruyla ilgili bir karar verilinceye kadar, K.A. hakkındaki sınırdışı işleminin uygulanmamasına hükmetti. Yüksek Mahkeme, başvurucunun gözetim altında tutulmasına 6 Ocak 2015’te son verdi. 8 ay 10 gün idari gözetim altında tutulan K.A, tahliye kararı sonrasında bir kez daha AYM’ye başvurdu. Bu defa da K.A’nın “özgürlük ve güvenlik hakkının ihlal edildiğine” karar veren 17 üyeli AYM Genel Kurulu, K.A.’ya 10 bin TL manevi tazminat ödenmesine hükmetti. Geri Gönderme Merkezi’nin koşullarının incelendiği belirtilen kararda, şöyle denildi: “Merkezin aşırı kalabalık olması, başvurucunun merkezde kaldığı dönemde maruz kaldığı koşullar, Anayasa’nın 17. maddesinde yasaklanan ‘insan haysiyetiyle bağdaşmayan’ muamele düzeyinin aşılmasına yol açabilecek niteliktedir. Merkez içinde, rahatlamaya imkân sağlayacak ortak kullanım alanlarının yetersiz ve daha da önemlisi açık havadan yararlanma imkânının çok sınırlı olmasının, başvurucunun bu şartlarda 8 ayın üzerinde bir süre idari gözetim altında tutulmasının Anayasa’nın 17. maddesinin ihlaline yol açtığı sonucuna varılmıştır.”
18 Aralık 2015 Cuma
17 Aralık 2015 Perşembe
AKP'li vekilden şoke eden gaf: Hırsız değiliz demiyoruz!
Ak Parti Grup Başkanvekili İlknur İnceöz, Meclis kürsüsünden aynen şunları söyledi: “Biz hırsız değiliz’ demiyoruz…. Çünkü değiliz!”
TBMM’de CHP Eskişehir Milletvekili Cemal Okan Yüksel, 17 Aralık’ın yıl dönümü nedeniyle Genel Kurul’da gündem dışı söz aldı. CHP’li Yüksel, konuşmasında şunları söyledi:
“Cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluk iddialarının ortaya çıktığı sürecin 2. yılını bitirdiğimiz bugün, bu konuyla ilgili söz almış bulunuyorum. Tüm Türkiye olanları biliyor. Bu süreçte Türk halkına bir hikaye anlatıldı…Erdoğan ve AKP’si Türkiye’yi uçuruyor. Ülkemizin yükselişinden memnun olmayan bir ‘üst akıl’ var. İşte o üst akıl 17 Aralık’ta emir verdi ve paralel yapı, AKP’yi devirmek için düğmeye bastı. Hikayenin ana fikri bu…
‘HIRSIZ DEĞİLİZ’ DEMİYORSUNUZ
17 Aralık’tan beri ‘Bize komplo kurdular’ diyorsunuz. ‘Bize darbe yapacaklardı’ diyorsunuz. Ama biriniz bile çıkıp da, ‘Biz hırsız değiliz; içimizde hırsız yok’ diyemiyorsunuz. Bu süre içinde dört seçim oldu. Meydanlarda ‘Paralel yapıyı kastederek’ hep ‘Hainliği mi hırsızlığı mı tercih edeceksiniz?’ diye sordunuz. Biz CHP olarak, bu oyunu bozmaya çalıştık. “Hainlerle hırsızlar dışında da seçeneğiniz var; CHP var” dedik. Ama vatandaşı ikna edemedik. Kabahatliyiz. Kabul… Paralel yapının niyeti kötü. Niyeti başka… Ona da tamam… Hainlik, hırsızlıktan çok daha kötü…
TAŞERONU TASFİYE ETTİNİZ
Allah aşkına çıkıp açıklayın olan biteni… Ya, “Bizimkiler hırsızlık yapmıştı, onu örtbas etmek için palavra attık. Üst akıl filan yok” deyin; ya da hikâyenizin hiç değilse bir bölümü doğruysa “Üst aklın taşeronu paralel yapıyı tasfiye ettik, aracıyı aradan çıkardık. Artık üst aklın taşeronu doğrudan doğruya biziz, onların planlarını biz hayata geçireceğiz” deyin. Bizi daha fazla merakta bırakmayın.”
‘HIRSIZ DEĞİLİZ’ DEMİYORUZ
AKP Grup Başkanvekili İlknur İnceöz, CHP’li Yüksel’in kendi gruplarını hırsızlıkla suçladığını belirterek, sataşma nedeniyle söz istedi. Oturumu yöneten TBMM Başkanvekili Akif Hamzaçebi, İnceöz’e söz verdi.
Kürsüye gelen İnceöz büyük bir gafa imza attı ve “Biz hırsız değiliz’ demiyoruz…” dedi. Milletvekilleri bu sözler üzerine gülmeye başladı. Gafını fark eden İnceöz gafı düzeltmeye çalıştı, bu defa da ‘Çünkü değiliz’ dedi.
(Sözcü-Veli Toprak)
Putin: Atatürk herhalde mezarında ters dönmüştür!
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin geleneksel yıl sonu basın toplantısında açıklama yaptı.
"Türkiye bizimle iletişim kurmak yerine yerine NATO'nun arkasına saklandı"
Bir problemle karşılaşıldığında insanlar normalde birbiriyle iletişim kurup açıklama yaparlar. Ancak uçağımızı düşürdükten sonra Türkiye, bunun yerine NATO'nun arkasına saklandı.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, "Bir problemle karşılaşıldığında insanlar normalde birbiriyle iletişim kurup açıklama yaparlar. Ancak uçağımızı düşürdükten sonra Türkiye, bunun yerine NATO'nun arkasına saklandı" dedi. "Şu anda bize mevcut durum gösteriyor ki anlayış sağlamak Türk hükümetiyle biraz zor. Onlar bizi arkamızdan vurdular bu durumla" diyen Putin, "Bu yüzden de hükümetler arasında şunu görüyorum ki, gelecek görmüyorum" ifadesini kullandı. Putin, "Türk yönetiminin İslamlaştırma politikası yüzünden Atatürk herhalde mezarında ters dönmüştür" diye konuştu.
Putin, geleneksel yılsonu basın toplantısında Türkiye-Rusya krizine ilişkin değerlendirmede bulundu.
Putin'in açıklamalarından satır başları şöyle:
Türkiye yönetiminin uçağımızı düşürmesini, dostça bir adım olarak değil düşmanca bir adım olarak değerlendiriyoruz.
"Türkiye bizimle iletişim kurmak yerine yerine NATO'nun arkasına saklandı"
Bir problemle karşılaşıldığında insanlar normalde birbiriyle iletişim kurup açıklama yaparlar. Ancak uçağımızı düşürdükten sonra Türkiye, bunun yerine NATO'nun arkasına saklandı.
Biz Türkiye ile işbirliğini reddetmedik. Antalya’ya G20 zirvesine gittim ve orada birçok Türk yöneticiyle görüştüm. Bizim önümüze uluslararası hukuka uymayan Türkiye hakkında çok hassas konular koydular. Türkmenler hakkında ise hiçbir şey duymadım. Türkmenlere saldırılarla ilgili soru sorabilirlerdi. Biz de “Tamam anlıyoruz. Size yardım etmeye hazırız” diyebilirdik.
Türk hükümetinin yaptıkları durumu zorlaştırdı. Terör örgütü IŞİD ikinci bir sorun. Öncelikli sorun, 10 yıl 12 yıl önceye baktığımızda Irak'taki savaşta her şey tahrip edildi. Daha sonra petrol endüstrisi, petrol ihracatı gelişti. Bütün bu petrol kaçakçılığını önlemek için bir çeşit altyapı oluşturmak elbette önemli ki IŞİD'e karşı. Ancak terör örgütü IŞİD'in bu şekilde, bu yakıt sektörüyle, potansiyeliyle daha da kendini büyütmesi buna neden oldu. Buradaki kaçakçılıktan bahsedersek, bu konvoyları bombalarken amacımız buydu. Onların stratejilerini ve hareketlerini değiştirmeleri gerektiğini düşünüyoruz. Şimdi değiştirmeleri gerektiğini anladılar, sadece geceleri taşıyorlar.
Türkiye-Suriye sınırı yakınlarında 11 bin yakıt tankeri gördük. Bütün bunlar yasal olmayan gelirler. Türk hükümeti radikalize etmeye çalışıyor. Bu radikal İslam değil ancak ılımlı İslam. Belki bu açıdan bakıldığında Türk hükümeti ılımlı İslam getirmeye çalışıyor ülkenin geleceğine. Baktığımızda durum daha da kötüleşti.
"Türk hükümetiyle ilişkilerde bir gelecek görmüyorum, bizi arkamızdan vurdular!"
Rusya'daki, Tataristan'daki Türkler, Türk dili elbette bu ilişkilerin kopmasını istemiyoruz, hazır değiliz. Şu anda bize mevcut durum gösteriyor ki anlayış sağlamak Türk hükümetiyle biraz zor. Onlar bizi arkamızdan vurdular bu durumla. Bu yüzden de hükümetler arasında şunu görüyorum ki, gelecek görmüyorum Türkiye - Rusya ilişkilerinin geliştirilmesi. İnsanlık anlamında, halklar açısından bakıldığında elbette insanlar iyi ilişkilerini devam ettirmeli. Turistler sorun yaşamamalı. (medyafaresi.com.tr)
Rusya'daki, Tataristan'daki Türkler, Türk dili elbette bu ilişkilerin kopmasını istemiyoruz, hazır değiliz. Şu anda bize mevcut durum gösteriyor ki anlayış sağlamak Türk hükümetiyle biraz zor. Onlar bizi arkamızdan vurdular bu durumla. Bu yüzden de hükümetler arasında şunu görüyorum ki, gelecek görmüyorum Türkiye - Rusya ilişkilerinin geliştirilmesi. İnsanlık anlamında, halklar açısından bakıldığında elbette insanlar iyi ilişkilerini devam ettirmeli. Turistler sorun yaşamamalı. (medyafaresi.com.tr)
Etiketler:
haber,
putin,
recep tayyip erdoğan,
rusya
Ekrem Dumanlı için yakalama kararı!
Ankara 8. Sulh Ceza Hakimliği, FETÖ/PYD ana soruşturması kapsamında eski Zaman Gazetesi İmtiyaz Sahibi Alaeddin Kaya ile eski Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı'nın da arasında bulunduğu 6 kişi hakkında yakalama kararı çıkardı. (Kaynak:medyafaresi.com.tr)
Vladimir Putin’den şaşırtan öneri!
Hakkında rüşvet aldığı gerekçesiyle soruşturma başlatılan Sepp Blatter ile ilgili konuşan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ilginç bir öneride bulundu.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, FIFA Başkanı Sepp Blatter’i savundu. Blatter’in dünya futboluna çok büyük katkıları olduğunu söyleyen Putin, ilginç bir de önerinde bulundu.
FIFA Etik Komitesi tarafından rüşvet aldığı gerekçesiyle hakkında soruşturma başlatılan Blatter’in geleceği ile ilgili açıklamalarda bulunan Putin “Blatter çok saygı duyduğum bir insan… Dünyada futbolun gelişmesi için önemli hizmetlerde bulundu. Bence ona Nobel Barış Ödülü vermemiz gerekiyor “dedi.
Bilindiği üzere 2018 Dünya Kupası’nı düzenleyecek olan Rusya’nın ev sahipliğinin elinde alınacağı iddiları gündeme gelmiş, ancak soruşturmayı yürüten FIFA Etik Komitesi, henüz böyle bir karar almadı. (sözcü.com.tr)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, FIFA Başkanı Sepp Blatter’i savundu. Blatter’in dünya futboluna çok büyük katkıları olduğunu söyleyen Putin, ilginç bir de önerinde bulundu.
FIFA Etik Komitesi tarafından rüşvet aldığı gerekçesiyle hakkında soruşturma başlatılan Blatter’in geleceği ile ilgili açıklamalarda bulunan Putin “Blatter çok saygı duyduğum bir insan… Dünyada futbolun gelişmesi için önemli hizmetlerde bulundu. Bence ona Nobel Barış Ödülü vermemiz gerekiyor “dedi.
Bilindiği üzere 2018 Dünya Kupası’nı düzenleyecek olan Rusya’nın ev sahipliğinin elinde alınacağı iddiları gündeme gelmiş, ancak soruşturmayı yürüten FIFA Etik Komitesi, henüz böyle bir karar almadı. (sözcü.com.tr)
Can Dündar için beraat kararı
Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar 25 Aralık yolsuzluk soruşturması haberleri nedeniyle yargılandığı davada beraat etti.
MİT TIR’ları haberi yüzünden Silivri’de tutuklu bulunan Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar, yargılandığı bir başka dava nedeniyle bugün hakim karşısına çıktı. Dündar için, ‘tekzip yayınlamama’ davasında beraat kararı çıktı.
MİLLETVEKİLLERİ VE MESLEKTAŞLARI DESTEK İÇİN GELDİ
‘MİT TIR’ları ile ilgili haberi nedeniyle tutuklanan Can Dündar, ’25 Aralık soruşturması’ ile ilgili haberleri nedeniyle hakim karşısına çıktı. Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’ndaki duruşma öncesi CHP’li milletvekilleri, sanatçılar ve meslektaşları destek için adliyeye geldi.
Saat 11.00’de başlaması gereken duruşma, yaklaşık bir saat gecikmeyle 12.05′te başladı. Can Dündar, duruşma salonuna alkışlar eşliğinde alındı. Dündar için, ‘tekzip yayınlamama’ davasında beraat kararı çıkarken, duruşma devam ediyor.
Öte yandan Can Dündar’ın Silivri cezaevinde sakal bıraktığı da görüldü. Can Dündar’ın sakallı hali kameralara böyle yansıdı:
MİT TIR’ları haberi yüzünden Silivri’de tutuklu bulunan Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar, yargılandığı bir başka dava nedeniyle bugün hakim karşısına çıktı. Dündar için, ‘tekzip yayınlamama’ davasında beraat kararı çıktı.
MİLLETVEKİLLERİ VE MESLEKTAŞLARI DESTEK İÇİN GELDİ
‘MİT TIR’ları ile ilgili haberi nedeniyle tutuklanan Can Dündar, ’25 Aralık soruşturması’ ile ilgili haberleri nedeniyle hakim karşısına çıktı. Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’ndaki duruşma öncesi CHP’li milletvekilleri, sanatçılar ve meslektaşları destek için adliyeye geldi.
Saat 11.00’de başlaması gereken duruşma, yaklaşık bir saat gecikmeyle 12.05′te başladı. Can Dündar, duruşma salonuna alkışlar eşliğinde alındı. Dündar için, ‘tekzip yayınlamama’ davasında beraat kararı çıkarken, duruşma devam ediyor.
Öte yandan Can Dündar’ın Silivri cezaevinde sakal bıraktığı da görüldü. Can Dündar’ın sakallı hali kameralara böyle yansıdı:
Barışı başlatabiliriz
CUMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Türkiye’de görev yapan yabancı misyon şeflerinin eşlerine Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda yemek verdi.
Emine Erdoğan, yemekteki konuşmasında, “Arşivlerimiz en az 30 ülkenin tarihini aydınlatacak tarihi belgelerle doludur” diyerek özetle şunları söyledi:
“Bu belgelerin tozunu silkelediğinizde bir arada yaşamanın şifreleri ortaya dökülür. Böyle bir coğrafyadan ‘medeniyetler çatışması’ değil, diyalog çıkar. Her ne kadar savaş çığırtkanları bu doğal dengeyi bozmaya çalışsa da, medeniyetler diyalog kurdukça kendini yeniler.
Bugün medeni bir dünyada yaşadığımızı iddia etsek de ne yazık ki bu iddiayı geçersiz kılan manzaralar görüyoruz. Korkarım, 2015 yılı, medeniyet iddiamızın yerle bir olduğu bir zaman dilimi olarak tarihe geçecektir.
Hangi medeniyet anlayışı, savaştan kaçan çocukları denizin azgın dalgalarına teslim edebilir? Hangi medeniyet anlayışı, çaresiz insanlara tel duvarlar örebilir?
Aylan Kurdi bebeğin, kıyılarımıza vuran cesedi eminim hepinizin hafızasındadır. O fotoğraf karesi, uluslararası camia için büyük bir utançtır. Medeniyet iddiasının iflas ettiğinin resmidir.
Mülteciler meselesi, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra yaşanan en büyük insani krizdir. Türkiye din, dil, ırk ayrımı yapmadan 2,5 milyon Suriyeli ve Iraklı’ya topraklarını açtı. Batının bu kriz karşısında daha insani ve vicdani bir tutum sergilemesi hepimizin beklentisidir.
Dünya son yıllarda çok talihsiz bir kavramla tanıştı, İslamofobya. Bir barış dininin, korku, şiddet ve terör kelimeleriyle yan yana anılması, bütün dinlere karşı işlenen bir suçtur. Hazreti İsa’nın, Hazreti Musa’nın mirasına da ihanettir. İslam’ın adının, terör ve şiddetle birlikte kullanılması, bir Müslüman olarak beni fazlasıyla yaralıyor. Gerçek bir Müslüman’ın terör düşüncesiyle alakası olamaz. Müslümanların, kendi aleyhlerindeki algıyla mücadele etmesi gerekir. Fakat Batı’nın da İslamofobya’yı bir endüstriye, bir ideolojiye dönüştürme gayretkeşliğinden acilen uzaklaşması icap eder. Birkaç şuursuz yüzünden, dünyadaki 1.5 milyar Müslüman’ı zan altında bırakmanın hiçbir medeniyet anlayışında yeri yoktur. Birileri savaşı başlatıyorsa, biz de barışı başlatabiliriz. Belki kötülükleri tamamen bitiremeyiz ama iyilikleri çoğaltabiliriz.” DHA
Emine Erdoğan, yemekteki konuşmasında, “Arşivlerimiz en az 30 ülkenin tarihini aydınlatacak tarihi belgelerle doludur” diyerek özetle şunları söyledi:
“Bu belgelerin tozunu silkelediğinizde bir arada yaşamanın şifreleri ortaya dökülür. Böyle bir coğrafyadan ‘medeniyetler çatışması’ değil, diyalog çıkar. Her ne kadar savaş çığırtkanları bu doğal dengeyi bozmaya çalışsa da, medeniyetler diyalog kurdukça kendini yeniler.
Bugün medeni bir dünyada yaşadığımızı iddia etsek de ne yazık ki bu iddiayı geçersiz kılan manzaralar görüyoruz. Korkarım, 2015 yılı, medeniyet iddiamızın yerle bir olduğu bir zaman dilimi olarak tarihe geçecektir.
Hangi medeniyet anlayışı, savaştan kaçan çocukları denizin azgın dalgalarına teslim edebilir? Hangi medeniyet anlayışı, çaresiz insanlara tel duvarlar örebilir?
Aylan Kurdi bebeğin, kıyılarımıza vuran cesedi eminim hepinizin hafızasındadır. O fotoğraf karesi, uluslararası camia için büyük bir utançtır. Medeniyet iddiasının iflas ettiğinin resmidir.
Mülteciler meselesi, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra yaşanan en büyük insani krizdir. Türkiye din, dil, ırk ayrımı yapmadan 2,5 milyon Suriyeli ve Iraklı’ya topraklarını açtı. Batının bu kriz karşısında daha insani ve vicdani bir tutum sergilemesi hepimizin beklentisidir.
Dünya son yıllarda çok talihsiz bir kavramla tanıştı, İslamofobya. Bir barış dininin, korku, şiddet ve terör kelimeleriyle yan yana anılması, bütün dinlere karşı işlenen bir suçtur. Hazreti İsa’nın, Hazreti Musa’nın mirasına da ihanettir. İslam’ın adının, terör ve şiddetle birlikte kullanılması, bir Müslüman olarak beni fazlasıyla yaralıyor. Gerçek bir Müslüman’ın terör düşüncesiyle alakası olamaz. Müslümanların, kendi aleyhlerindeki algıyla mücadele etmesi gerekir. Fakat Batı’nın da İslamofobya’yı bir endüstriye, bir ideolojiye dönüştürme gayretkeşliğinden acilen uzaklaşması icap eder. Birkaç şuursuz yüzünden, dünyadaki 1.5 milyar Müslüman’ı zan altında bırakmanın hiçbir medeniyet anlayışında yeri yoktur. Birileri savaşı başlatıyorsa, biz de barışı başlatabiliriz. Belki kötülükleri tamamen bitiremeyiz ama iyilikleri çoğaltabiliriz.” DHA
Putin tehditlerini sürdürdü
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, "Türkiye'nin uçağımızı neden düşürdüğünü anlayamıyoruz" dedi. Putin, "Türkiye, Suriye'nin hava sahasını sürekli ihlal etti. Şimdi isterse bunu yeniden yapsın. Suriye'de artık hava savunma sistemi var" ifadesini kullandı.
Putin, bin 390 gazetecinin akredite olduğu yıllık basın toplantısında yaptığı açıklamada, Rus uçağının düşürülmesini "düşmanca bir eylem" olarak niteledi.
Putin, "Ellerine ne geçti? Belki de Suriye'den kaçacağımızı düşündüler. Ama Rusya böyle bir ülke değil" diye konuştu. Putin, “Türk liderler ABD ve AB’ye güvenilir bir müttefik olduklarını göstermek istemiş olabilirler” iddiasında bulundu.
Rus resmi haber ajansı Sputnik'e göre, Türkiye'deki mevcut durum nedeniyle "Atatürk'ün mezarında ters döndüğünü" iddia eden Putin; hakarete varan ifadeler kullanarak, Ankara'nın Washington'a yaranmaya çalıştığını da öne sürdü.
Türkiye ile ilişkilerin düzeleceğine ilişkin umudu olmadığını belirten Rus lider ayrıca, mevcut Türk yönetimiyle anlaşmaya varmanın zor olacağını savundu.
TÜRKİYE'YE ÜSTÜ KAPALI TEHDİT
Sputnik, Putin'in şu sözlerine de yer verdi:
"Türkiye, Suriye'nin hava sahasını sürekli ihlal etti. Şimdi isterse bunu yeniden yapsın. Suriye'de artık hava savunma sistemi var. Rusya, uçağı düşürüldükten sonra bölgeden geri çekilecek bir ülke değil."
KONUYU ÇARPITTI
Rusya'ya ait savaş uçağının 24 Kasım'da Türkiye-Suriye sınırında düşürülmesinin ardından Türk yetkililer, Rus mevkidaşlarıyla görüşmek için girişimlerde bulunmuş fakat uzun süre olumlu yanıt alamamışlardı. Ancak Putin, konuşmasında bu gelişmeleri göz ardı ederek, "Bir problemle karşılaşıldığında insanlar normalde birbiriyle iletişim kurup açıklama yaparlar. Ancak uçağımızı düşürdükten sonra Türkiye, bunun yerine NATO'nun arkasına saklandı" dedi.
2001'den beri yıllık basın toplantıları düzenleyen Putin'in 2008'deki programı, 4 saat 40 dakika sürerek rekor kırmıştı. Bu sürede Putin, 106 soruya cevap vermişti. Geçen sene yapılan toplantı ise 3 saat 10 dakika sürdü. Putin, 30 Rus ve sekiz yabancı gazetecinin 53 sorusuna cevap vermişti.
Putin, bin 390 gazetecinin akredite olduğu yıllık basın toplantısında yaptığı açıklamada, Rus uçağının düşürülmesini "düşmanca bir eylem" olarak niteledi.
Putin, "Ellerine ne geçti? Belki de Suriye'den kaçacağımızı düşündüler. Ama Rusya böyle bir ülke değil" diye konuştu. Putin, “Türk liderler ABD ve AB’ye güvenilir bir müttefik olduklarını göstermek istemiş olabilirler” iddiasında bulundu.
Rus resmi haber ajansı Sputnik'e göre, Türkiye'deki mevcut durum nedeniyle "Atatürk'ün mezarında ters döndüğünü" iddia eden Putin; hakarete varan ifadeler kullanarak, Ankara'nın Washington'a yaranmaya çalıştığını da öne sürdü.
Türkiye ile ilişkilerin düzeleceğine ilişkin umudu olmadığını belirten Rus lider ayrıca, mevcut Türk yönetimiyle anlaşmaya varmanın zor olacağını savundu.
TÜRKİYE'YE ÜSTÜ KAPALI TEHDİT
Sputnik, Putin'in şu sözlerine de yer verdi:
"Türkiye, Suriye'nin hava sahasını sürekli ihlal etti. Şimdi isterse bunu yeniden yapsın. Suriye'de artık hava savunma sistemi var. Rusya, uçağı düşürüldükten sonra bölgeden geri çekilecek bir ülke değil."
KONUYU ÇARPITTI
Rusya'ya ait savaş uçağının 24 Kasım'da Türkiye-Suriye sınırında düşürülmesinin ardından Türk yetkililer, Rus mevkidaşlarıyla görüşmek için girişimlerde bulunmuş fakat uzun süre olumlu yanıt alamamışlardı. Ancak Putin, konuşmasında bu gelişmeleri göz ardı ederek, "Bir problemle karşılaşıldığında insanlar normalde birbiriyle iletişim kurup açıklama yaparlar. Ancak uçağımızı düşürdükten sonra Türkiye, bunun yerine NATO'nun arkasına saklandı" dedi.
2001'den beri yıllık basın toplantıları düzenleyen Putin'in 2008'deki programı, 4 saat 40 dakika sürerek rekor kırmıştı. Bu sürede Putin, 106 soruya cevap vermişti. Geçen sene yapılan toplantı ise 3 saat 10 dakika sürdü. Putin, 30 Rus ve sekiz yabancı gazetecinin 53 sorusuna cevap vermişti.
Konya'da Mevlana fırsatçılığı
Mevlana Haftası, Konya’daki fırsatçıları harekete geçirdi. Geceleme fiyatını 11 bin TL’ye kadar çıkaran bazı oteller Konyalıların tepkisini çekti. Turizmciler şehre kötülük yapıldığını belirtti.
Milliyet Gazetesi'nden Hanife Baş'ın haberine göre Konya otellerinde Mevlana Haftası ve Şeb-i Arus fırsatçılığı yaşanıyor. Mevlana’nın Kandil yakma ve sevgi yürüyüşü ile başlayan 742. Vuslat Yıldönümü törenleri devam ediyor. 7-17 Aralık tarihleri arasında süren sema törenleri nedeniyle şehre turist akını yaşanıyor. Törenlere 70 bin kişinin katılması bekleniyor. Bu durumu fırsat gören bazı otellerin gecelik fiyatlarını 11 bin TL’ye kadar çıkartması ise herkesi şaşkına çevirdi.
'11 BİN TL'YE ÇIKTIĞINI GÖRDÜK'
Konya TÜRSAB Başkanı Kazım Yanar, şehirde çok düzgün ve kurumsal oteller bulunduğunu ancak bazı fırsatçıların da bulunduğunu söyledi. Yanar, “Şehirde normal dönemde dört ve beş yıldızlı otellerde geceleme fiyatları 130-140 TL düzeyinde. Etkinlik dönemlerinde her şehirde olduğu gibi burada da normal oteller iki ya da en fazla üç katına fiyatlarını çıkartıyor. Ancak bu yıl bazı fırsatçı otellerde bir gecelik fiyatların 11 bin TL’ye çıktığını gördük. Bu odaları da bu fiyattan sattılar. Maalesef bu tarz işletmeler şehrimize zarar veriyor” dedi.
'ŞEHRE KÖTÜLÜK'
Şehirdeki kurumsal otellerin kesinlikle fırsatçılık yapmadığını ve günler öncesinde rezervasyonlarının dolduğunu dile getiren Yanar, “Özellikle Mevlana civarındaki oteller bu fırsatçılık yapıyor. Geçen yıllarda 2 bin TL’lik geceleme fiyatlarını görmüştük ama bu yıl ilk kez 11 bin TL’ye oda satan otel var. Serbest piyasa ekonomisi olduğu ve internet üzerinden bir online rezervasyon sitesi üzerinden satıldığı için bir müdahelede bulanamıyoruz. Yaptırım gücümüz yok” diye konuştu.
YÜZDE 80'LERİN ÜZERİNDE
Kazım Yanar, yapılanları Konya’ya kötülük olarak nitelerken, bu yıl törenler için otellerde dolulukların yüzde 70’lerde bulunduğunu, geçen yılların doluluklarını da aradıklarını vurguladı. Yanar, fırsatçıların turisti kaçırdığının, geçen yıllarda otel doluluklarının yüzde 80’lerin üzerinde olduğunun altını çizdi.
RESTORANA DİKKAT
Kazım Yanar, sadece otellerin değil Mevlana civarındaki restoranlar arasında da bazı fırsatçıların bulunduğunu, onların da turistlere yüklü fatura çıkartmak için uğraştığını aktardı. Yanar, bu fırsatçıların şehri temsil etmediğini çok düzgün esnafın da bulunduğunu dile getirerek, şehre bu yıl yurtiçi yanında İran ve Afganistan’dan da ciddi oranda turist geldiğini, gelecek yıl Hindistan pazarına da açılmak istediklerini belirtti.
Milliyet Gazetesi'nden Hanife Baş'ın haberine göre Konya otellerinde Mevlana Haftası ve Şeb-i Arus fırsatçılığı yaşanıyor. Mevlana’nın Kandil yakma ve sevgi yürüyüşü ile başlayan 742. Vuslat Yıldönümü törenleri devam ediyor. 7-17 Aralık tarihleri arasında süren sema törenleri nedeniyle şehre turist akını yaşanıyor. Törenlere 70 bin kişinin katılması bekleniyor. Bu durumu fırsat gören bazı otellerin gecelik fiyatlarını 11 bin TL’ye kadar çıkartması ise herkesi şaşkına çevirdi.
'11 BİN TL'YE ÇIKTIĞINI GÖRDÜK'
Konya TÜRSAB Başkanı Kazım Yanar, şehirde çok düzgün ve kurumsal oteller bulunduğunu ancak bazı fırsatçıların da bulunduğunu söyledi. Yanar, “Şehirde normal dönemde dört ve beş yıldızlı otellerde geceleme fiyatları 130-140 TL düzeyinde. Etkinlik dönemlerinde her şehirde olduğu gibi burada da normal oteller iki ya da en fazla üç katına fiyatlarını çıkartıyor. Ancak bu yıl bazı fırsatçı otellerde bir gecelik fiyatların 11 bin TL’ye çıktığını gördük. Bu odaları da bu fiyattan sattılar. Maalesef bu tarz işletmeler şehrimize zarar veriyor” dedi.
'ŞEHRE KÖTÜLÜK'
Şehirdeki kurumsal otellerin kesinlikle fırsatçılık yapmadığını ve günler öncesinde rezervasyonlarının dolduğunu dile getiren Yanar, “Özellikle Mevlana civarındaki oteller bu fırsatçılık yapıyor. Geçen yıllarda 2 bin TL’lik geceleme fiyatlarını görmüştük ama bu yıl ilk kez 11 bin TL’ye oda satan otel var. Serbest piyasa ekonomisi olduğu ve internet üzerinden bir online rezervasyon sitesi üzerinden satıldığı için bir müdahelede bulanamıyoruz. Yaptırım gücümüz yok” diye konuştu.
YÜZDE 80'LERİN ÜZERİNDE
Kazım Yanar, yapılanları Konya’ya kötülük olarak nitelerken, bu yıl törenler için otellerde dolulukların yüzde 70’lerde bulunduğunu, geçen yılların doluluklarını da aradıklarını vurguladı. Yanar, fırsatçıların turisti kaçırdığının, geçen yıllarda otel doluluklarının yüzde 80’lerin üzerinde olduğunun altını çizdi.
RESTORANA DİKKAT
Kazım Yanar, sadece otellerin değil Mevlana civarındaki restoranlar arasında da bazı fırsatçıların bulunduğunu, onların da turistlere yüklü fatura çıkartmak için uğraştığını aktardı. Yanar, bu fırsatçıların şehri temsil etmediğini çok düzgün esnafın da bulunduğunu dile getirerek, şehre bu yıl yurtiçi yanında İran ve Afganistan’dan da ciddi oranda turist geldiğini, gelecek yıl Hindistan pazarına da açılmak istediklerini belirtti.
Yaşar Nuri Öztürk’ten Putin’e övgüler
İlahiyat profesörü Yaşar Nuri Öztürk'ün, Türkiye-Rusya krizinin sürdüğü bir dönemde televizyonda Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i övmesi tartışma yarattı.
Ulusal Kanal'da ekrana gelen Söz ve Işık programında Gülgün Feyman'ın konuğu olan Öztürk şunları söyledi:
- "Ben Putin'in mümin kokusu yaydığını, Putin'den Kur'an mümini kokularının geldiğini 2008'de yazmıştım. Kaç yıl var arada? 7 yıl.
- “Ben sana gayet delikanlı bir şey söyleyeyim. Yaşar Nuri jargonunda: Putin'in tırnağı olacak bir tane adam İslam dünyasında yok.”
- “Putin'i dünyanın tanıması lazım. Putin insanlık için bir şans."
Yaşar Nuri Öztürk’ün bu sözleri sosyal medyada hararetli bir tartışmayı tetikledi. İlahiyat profesörünün ismi bugün Twitter’ın trend konularından biri haline geldi.
Ulusal Kanal'da ekrana gelen Söz ve Işık programında Gülgün Feyman'ın konuğu olan Öztürk şunları söyledi:
- "Ben Putin'in mümin kokusu yaydığını, Putin'den Kur'an mümini kokularının geldiğini 2008'de yazmıştım. Kaç yıl var arada? 7 yıl.
- “Ben sana gayet delikanlı bir şey söyleyeyim. Yaşar Nuri jargonunda: Putin'in tırnağı olacak bir tane adam İslam dünyasında yok.”
- “Putin'i dünyanın tanıması lazım. Putin insanlık için bir şans."
Yaşar Nuri Öztürk’ün bu sözleri sosyal medyada hararetli bir tartışmayı tetikledi. İlahiyat profesörünün ismi bugün Twitter’ın trend konularından biri haline geldi.
Aylan’ın fotoğrafı ders olarak anlatılacak
Sahile vuran cansız bedeniyle tüm dünyayı derinden yaralayan Aylan Kürdi'nin fotoğrafı ders olarak anlatılacak.
DHA muhabiri Nilüfer Demir’in çektiği Suriyeli minik Aylan’ın fotoğrafının sosyal medya analizini gerçekleştiren İngiltere Sheffield Üniversitesi Görsel Sosyal Medya Laboratuvarı başkanı Dr. Farida Vis, analiz sonuçlarını üniversitede ders olarak okutacaklarını söyledi.
Sheffield Üniversitesi’nde sosyal medya dersinde, sosyal medyada paylaşılan görseller ile farklı türdeki sosyal medya görselleri üzerine ders anlattığını ifade eden Dr. Vis, analiz sonucunu derslerinde de öğrencilerle paylaşacağını kaydetti. Vis raporun ilave yayınlarını da hazırlayacaklarını söyledi.
Raporla ilgili DHA muhabirine açıklamalarda bulunan Dr. Farida Vis, Aylan’ın fotoğraflarını gördüklerinde tüm ekip arkadaşlarının duygusal olarak çok etkilendiğini ve bu fotoğrafın neden bu kadar etki yarattığını anlamaya çalıştıklarını bu yüzden analiz etmeye başladıklarını belirtti.
Vis ”Bu fotoğrafı gördükten sonra üzerinde bir proje yapmaya karar verdik. Fotoğrafın ortaya çıktığı günlerde İngiltere’de de fotoğraf ile ilgili çok fazla tartışma vardı. Bizde de laboratuvar olarak bu fotoğrafın nasıl yayıldığını, insanların neden bu kadar tepki verdiğini ve fotoğrafla ilgili diğer hangi konuların dikkate alınması gerektiğini daha iyi anlamak için böyle bir çalışma başlattık” diye konuştu.
Dr. Farida Vis başkanlığındaki yürütülen Aylan’ın fotoğrafının sosyal medya üzerindeki etkisi analizinde, Aylan’ın yürek burkan fotoğrafının yayınlanmaya başlamasından 12 saat sonra dünya genelinde 20 milyon ekranda gösterildiği sonucu çıkarıldı. Analiz sonuçlarında ayrıca Aylan’ın fotoğrafından sonra, sosyal medyada kullanıcıların ‘göçmen’ kelimesi yerine ‘mülteci’ kelimesini kullanmaya başlayarak ‘göçmenlik’ ve ‘mültecilik’ kelimelerinin yer değiştirdiği gözlendi.
Dr. Vis ayrıca fotoğrafın Suriyeli mültecilerin Avrupa’ya göçü ışığında 2015 yılının e büyük hikayelerinden biri olduğunu sözlerine ekledi.
DHA muhabiri Nilüfer Demir’in çektiği Suriyeli minik Aylan’ın fotoğrafının sosyal medya analizini gerçekleştiren İngiltere Sheffield Üniversitesi Görsel Sosyal Medya Laboratuvarı başkanı Dr. Farida Vis, analiz sonuçlarını üniversitede ders olarak okutacaklarını söyledi.
Sheffield Üniversitesi’nde sosyal medya dersinde, sosyal medyada paylaşılan görseller ile farklı türdeki sosyal medya görselleri üzerine ders anlattığını ifade eden Dr. Vis, analiz sonucunu derslerinde de öğrencilerle paylaşacağını kaydetti. Vis raporun ilave yayınlarını da hazırlayacaklarını söyledi.
Raporla ilgili DHA muhabirine açıklamalarda bulunan Dr. Farida Vis, Aylan’ın fotoğraflarını gördüklerinde tüm ekip arkadaşlarının duygusal olarak çok etkilendiğini ve bu fotoğrafın neden bu kadar etki yarattığını anlamaya çalıştıklarını bu yüzden analiz etmeye başladıklarını belirtti.
Vis ”Bu fotoğrafı gördükten sonra üzerinde bir proje yapmaya karar verdik. Fotoğrafın ortaya çıktığı günlerde İngiltere’de de fotoğraf ile ilgili çok fazla tartışma vardı. Bizde de laboratuvar olarak bu fotoğrafın nasıl yayıldığını, insanların neden bu kadar tepki verdiğini ve fotoğrafla ilgili diğer hangi konuların dikkate alınması gerektiğini daha iyi anlamak için böyle bir çalışma başlattık” diye konuştu.
Dr. Farida Vis başkanlığındaki yürütülen Aylan’ın fotoğrafının sosyal medya üzerindeki etkisi analizinde, Aylan’ın yürek burkan fotoğrafının yayınlanmaya başlamasından 12 saat sonra dünya genelinde 20 milyon ekranda gösterildiği sonucu çıkarıldı. Analiz sonuçlarında ayrıca Aylan’ın fotoğrafından sonra, sosyal medyada kullanıcıların ‘göçmen’ kelimesi yerine ‘mülteci’ kelimesini kullanmaya başlayarak ‘göçmenlik’ ve ‘mültecilik’ kelimelerinin yer değiştirdiği gözlendi.
Dr. Vis ayrıca fotoğrafın Suriyeli mültecilerin Avrupa’ya göçü ışığında 2015 yılının e büyük hikayelerinden biri olduğunu sözlerine ekledi.
16 Aralık 2015 Çarşamba
Televizyonda evlendiği eşini 3 ay sonra öldürdü!
İstanbul Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi, televizyon programında evlendiği eşini henüz 3 aylık evliyken öldüren Rıfat Günaydın’ı ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme sanığa, 'haksız tahrik' indirimi ise uygulamadı.
İstanbul Avcılar’da elektrik teknikerliğinden emekli olan 57 yaşındaki Rıfat Günaydın, iki kez evlenip boşandıktan sonra üçüncü kez evlenmek için televizyonda yayınlanan bir evlilik programına katıldı. Bir ay boyunca programa çıkan Rıfat Günaydın, burada 47 yaşındaki Selime Günaydın ile tanıştı ve kendisine talip oldu. İlk eşinden ayrılan üç çocuk annesi kadın, Rıfat Günaydın’ın evlilik teklifini kabul etti.
BIÇAKLAYARAK ÖLDÜRDÜ
Çift, 10 Nisan’daki programda canlı yayında nikâh kıydı. Şahitlerden biri de kadının 20 yaşındaki kızı oldu. Çift, nikâhtan sonra Selime Günaydın’ın kiralık olarak oturduğu evinde yaşamaya başladı. Çift arasında, Selime Günaydın’ın 10 yaşındaki oğlunun yanlarında kalmasıyla ilgili tartışma çıktı. Yaşanan son tartışmada Rıfat Günaydın, ekmek bıçağıyla karısını altı yerinden bıçaklayıp öldürdü. Zanlı polise teslim oldu.
Rıfat Günaydın, savcılık ifadesinde olayı şöyle anlattı:
“Evlilik programında tanışıp evlendik. Daha sonra da onun yaşadığı kiralık eve gittim. İlk evliliğinden 10 yaşında bir çocuğu vardı. Genellikle babasında kalıyordu. Bize de geliyordu. ‘Bir daha bizim yanımıza gelmesin’ deyince tartıştık. Mutfaktan aldığım bıçağı rastgele sapladım.”
'HAKSIZ TAHRİK' İSTEDİ, MAHKEME İNANMADI
Sanık, haksız tahrik nedeniyle cezada indirim istedi. Ancak bugün hükmü açıklayan Bakırköy 4.Ağır Ceza Mahkemesi, sanığı ağırlaştırılımış müebbet hapis ile cezalandırdı.
Kadın cinayetlerinde, “haksız tahrik” ve “iyi hal” gibi nedenlerle son dönemde katillere yapılan ceza indirimleri tepki çekiyordu. Özgecan Aslan cinayetinde üç sanığa da en ağır cezanın verilmesi ise kadın hakları örgütleri tarafından alkışlanmıştı. Aslan ailesinin avukatı Efkan Bolaç da “Bu ceza örnek olur diye düşünüyoruz” demişti. Habertürk
İstanbul Avcılar’da elektrik teknikerliğinden emekli olan 57 yaşındaki Rıfat Günaydın, iki kez evlenip boşandıktan sonra üçüncü kez evlenmek için televizyonda yayınlanan bir evlilik programına katıldı. Bir ay boyunca programa çıkan Rıfat Günaydın, burada 47 yaşındaki Selime Günaydın ile tanıştı ve kendisine talip oldu. İlk eşinden ayrılan üç çocuk annesi kadın, Rıfat Günaydın’ın evlilik teklifini kabul etti.
BIÇAKLAYARAK ÖLDÜRDÜ
Çift, 10 Nisan’daki programda canlı yayında nikâh kıydı. Şahitlerden biri de kadının 20 yaşındaki kızı oldu. Çift, nikâhtan sonra Selime Günaydın’ın kiralık olarak oturduğu evinde yaşamaya başladı. Çift arasında, Selime Günaydın’ın 10 yaşındaki oğlunun yanlarında kalmasıyla ilgili tartışma çıktı. Yaşanan son tartışmada Rıfat Günaydın, ekmek bıçağıyla karısını altı yerinden bıçaklayıp öldürdü. Zanlı polise teslim oldu.
Rıfat Günaydın, savcılık ifadesinde olayı şöyle anlattı:
“Evlilik programında tanışıp evlendik. Daha sonra da onun yaşadığı kiralık eve gittim. İlk evliliğinden 10 yaşında bir çocuğu vardı. Genellikle babasında kalıyordu. Bize de geliyordu. ‘Bir daha bizim yanımıza gelmesin’ deyince tartıştık. Mutfaktan aldığım bıçağı rastgele sapladım.”
'HAKSIZ TAHRİK' İSTEDİ, MAHKEME İNANMADI
Sanık, haksız tahrik nedeniyle cezada indirim istedi. Ancak bugün hükmü açıklayan Bakırköy 4.Ağır Ceza Mahkemesi, sanığı ağırlaştırılımış müebbet hapis ile cezalandırdı.
Kadın cinayetlerinde, “haksız tahrik” ve “iyi hal” gibi nedenlerle son dönemde katillere yapılan ceza indirimleri tepki çekiyordu. Özgecan Aslan cinayetinde üç sanığa da en ağır cezanın verilmesi ise kadın hakları örgütleri tarafından alkışlanmıştı. Aslan ailesinin avukatı Efkan Bolaç da “Bu ceza örnek olur diye düşünüyoruz” demişti. Habertürk
Vladimir Putin, Dracula mı?
Sosyal medyada ortaya çıkan bazı inanılmaz tarihi fotoğraflar komplo teorisyenlerini birbirine düşürdü.
Akşam'dan Can Hakman'ın haber şöyle,
Paylaştığımız ilk fotoğraf yaklaşık 100 yıl önce çekilmiş bir askerin fotoğrafı. Asker, Rusya Devlet Başkanı Putin’e tıpatıp benziyor.
İkinci fotoğraf ise 1941 yılında çekilmiş. Fotoğraftaki Rus hava pilotu 63 yaşındaki judo düşkünü Putin’e tıpatıp benziyor.
UFO sitesi Disclose.tv “Sosyal medyada yer alan bu fotoğrafların Rus Başkanı Vladimir Putin’e olan benzerliği şüphe götürmez bir gerçek.” şeklinde bir açıklamada bulundu.
Akşam'dan Can Hakman'ın haber şöyle,
Paylaştığımız ilk fotoğraf yaklaşık 100 yıl önce çekilmiş bir askerin fotoğrafı. Asker, Rusya Devlet Başkanı Putin’e tıpatıp benziyor.
İkinci fotoğraf ise 1941 yılında çekilmiş. Fotoğraftaki Rus hava pilotu 63 yaşındaki judo düşkünü Putin’e tıpatıp benziyor.
UFO sitesi Disclose.tv “Sosyal medyada yer alan bu fotoğrafların Rus Başkanı Vladimir Putin’e olan benzerliği şüphe götürmez bir gerçek.” şeklinde bir açıklamada bulundu.
Erdoğan yeniden sahaya iniyor!
Bursaspor'un yeni stadı olan Timsah Arena gelecek hafta kapılarını açacak. Stadın açılış maçında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da forma giyecek.
Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırılan Timsah Arena, diğer adıyla Bursa Büyükşehir Belediye Stadyumu, kapılarını 21 Aralık Pazartesi günü yapılacak görkemli bir törenle açıyor. Açılışın eksiksiz yapılabilmesi için Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe ve kurmayları her gününü burada geçirerek, eksiklerin giderilmesi için büyük bir çaba harcıyor.
Açılışın saat 15.00'de başlayacağı belirtilen Altepe, şunları söyledi: "21 Aralık Pazartesi günü inşallah güzel programı ile Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla stadyumun açılışını gerçekleştireceğiz. Burası zaten Cumhurbaşkanımızın başbakanlığı dönemindeki projesiydi. Bu stadın ayrı yere yapılması, mevcut stadın yerini, kentte olmayan meydan olarak değerlendirilmesi de Sayın Cumhurbaşkanımızın fikriydi. Cumhurbaşkanımızın 50 milyon TL'lik desteğiyle bu stadın yapımına başladık. Stadyum, Büyükşehir Belediyemiz tarafından yapılmış oldu.
2011'de başladık
Hazırlıkların, tahliye işlemlerinin bitirilmesinin ardından 2011 yılında stadın inşaatına başlayabildik; 2015 yılında açılışını gerçekleştiriyoruz. Stadyum inşaatları, dünya gündeminde olan en önemli ve herkesin büyük ilgisini çeken inşaatlar. Bursa'nın yeni stadı, şimdiki adıyla Bursa Büyükşehir ile gündeme geldik. Dünya basını da bunu yakından takip etti. Adım adım buradaki gelişmeler kameralarla tüm dünyaya aktarıldı ve bugün son aşamaya gelindi. Şu an dünya standartlarında en üst seviyede. Almanya gibi ülkede bulunan statlar tabii dünyanın en önemli stadyumları. Burası da Türkiye'nin en önemli stadı oldu. Burada her şeyi özenerek yaptık. Yani tüm sistem, tribünlerin bütünlüğünden, çatı sisteminden, aydınlatmasından, saha zeminine, giriş çıkışlarından tüm organizasyona kadar, buranın modern bir stat olması, ambiyansın çok iyi olması, locaların en üstte olması, en güzel şekilde değerlendirildi. Gerçekten de modern bir stat oldu.
44 bin kapasiteli
Çatının estetiği, dünyanın en son üretilen malzemeleri ve sistemiyle yapıldı. Burası Türkiye'ye teknoloji gelişimini sağlayan önemli bir adım oldu. 44 bin kişilik stadyumumuzun 90 kapısı bulunuyor ve stat 7-8 dakika içerisinde doluyor ve boşalıyor. Her yerden maçı istediğiniz kaliteden izleyebiliyorsunuz. Hiçbir yerde görüş kaybı yok, kör nokta yok. 21 Aralık Pazartesi günü saat 16.00'da açılışa Sayın Cumhurbaşkanımız katılacak. Saat 15.00'da ise açılış etkinlikleri başlayacak. Bu esere layık bir şekilde güzel bir açılış yapacağız. Açılışta her şeyin en güzel şekilde olabilmesi için de her şeyi düzenliyoruz. Burada her türlü ikramlar da yapılacak. Burada tam bir görsel şölen olacak.
Cumhurbaşkanı forma giyecek
Buradaki açılışın en güzel şekilde olabilmesi için her imkanımızı seferber ettik. Tören adeta olimpiyatların açılışına benzer şekilde olacak. Burada önce çeşitli müzik etkinlikleri yapılacak. Değişik toplulukların gösterileri olacak, sanatçılarımızın performansları olacak. Bunun yanında ses ve ışık gösterileri yapılacak. Sportif aktiviteleri olacak. Konuşmalardan sonra burada şöhretler maçı olacak. Açılış töreninden sonra Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın da forma giyeceği güzel bir gösteri karşılaşması da olacak. Bu maçta Türkiye'nin tanınmış futbolcuları olacak. Bursaspor'da oynayan eski futbolcularla birlikte maç yapacaklar. Burası 180 bin metrekaresiyle Bursa'nın en büyük eseri oldu."
Başakşehir'de hat-trick yaptı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başakşehir Fatih Terim Stadı'nın açılışında yapılan maçta da forma giymişti. Aynı zamanda eski bir amatör futbolcu olan Erdoğan, o maçta üç golle hat-trick'e imza atmıştı.
Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırılan Timsah Arena, diğer adıyla Bursa Büyükşehir Belediye Stadyumu, kapılarını 21 Aralık Pazartesi günü yapılacak görkemli bir törenle açıyor. Açılışın eksiksiz yapılabilmesi için Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe ve kurmayları her gününü burada geçirerek, eksiklerin giderilmesi için büyük bir çaba harcıyor.
Açılışın saat 15.00'de başlayacağı belirtilen Altepe, şunları söyledi: "21 Aralık Pazartesi günü inşallah güzel programı ile Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla stadyumun açılışını gerçekleştireceğiz. Burası zaten Cumhurbaşkanımızın başbakanlığı dönemindeki projesiydi. Bu stadın ayrı yere yapılması, mevcut stadın yerini, kentte olmayan meydan olarak değerlendirilmesi de Sayın Cumhurbaşkanımızın fikriydi. Cumhurbaşkanımızın 50 milyon TL'lik desteğiyle bu stadın yapımına başladık. Stadyum, Büyükşehir Belediyemiz tarafından yapılmış oldu.
2011'de başladık
Hazırlıkların, tahliye işlemlerinin bitirilmesinin ardından 2011 yılında stadın inşaatına başlayabildik; 2015 yılında açılışını gerçekleştiriyoruz. Stadyum inşaatları, dünya gündeminde olan en önemli ve herkesin büyük ilgisini çeken inşaatlar. Bursa'nın yeni stadı, şimdiki adıyla Bursa Büyükşehir ile gündeme geldik. Dünya basını da bunu yakından takip etti. Adım adım buradaki gelişmeler kameralarla tüm dünyaya aktarıldı ve bugün son aşamaya gelindi. Şu an dünya standartlarında en üst seviyede. Almanya gibi ülkede bulunan statlar tabii dünyanın en önemli stadyumları. Burası da Türkiye'nin en önemli stadı oldu. Burada her şeyi özenerek yaptık. Yani tüm sistem, tribünlerin bütünlüğünden, çatı sisteminden, aydınlatmasından, saha zeminine, giriş çıkışlarından tüm organizasyona kadar, buranın modern bir stat olması, ambiyansın çok iyi olması, locaların en üstte olması, en güzel şekilde değerlendirildi. Gerçekten de modern bir stat oldu.
44 bin kapasiteli
Çatının estetiği, dünyanın en son üretilen malzemeleri ve sistemiyle yapıldı. Burası Türkiye'ye teknoloji gelişimini sağlayan önemli bir adım oldu. 44 bin kişilik stadyumumuzun 90 kapısı bulunuyor ve stat 7-8 dakika içerisinde doluyor ve boşalıyor. Her yerden maçı istediğiniz kaliteden izleyebiliyorsunuz. Hiçbir yerde görüş kaybı yok, kör nokta yok. 21 Aralık Pazartesi günü saat 16.00'da açılışa Sayın Cumhurbaşkanımız katılacak. Saat 15.00'da ise açılış etkinlikleri başlayacak. Bu esere layık bir şekilde güzel bir açılış yapacağız. Açılışta her şeyin en güzel şekilde olabilmesi için de her şeyi düzenliyoruz. Burada her türlü ikramlar da yapılacak. Burada tam bir görsel şölen olacak.
Cumhurbaşkanı forma giyecek
Buradaki açılışın en güzel şekilde olabilmesi için her imkanımızı seferber ettik. Tören adeta olimpiyatların açılışına benzer şekilde olacak. Burada önce çeşitli müzik etkinlikleri yapılacak. Değişik toplulukların gösterileri olacak, sanatçılarımızın performansları olacak. Bunun yanında ses ve ışık gösterileri yapılacak. Sportif aktiviteleri olacak. Konuşmalardan sonra burada şöhretler maçı olacak. Açılış töreninden sonra Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın da forma giyeceği güzel bir gösteri karşılaşması da olacak. Bu maçta Türkiye'nin tanınmış futbolcuları olacak. Bursaspor'da oynayan eski futbolcularla birlikte maç yapacaklar. Burası 180 bin metrekaresiyle Bursa'nın en büyük eseri oldu."
Başakşehir'de hat-trick yaptı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başakşehir Fatih Terim Stadı'nın açılışında yapılan maçta da forma giymişti. Aynı zamanda eski bir amatör futbolcu olan Erdoğan, o maçta üç golle hat-trick'e imza atmıştı.
Rusya'da kediden belediye başkanı
Sibirya'nın Barnaul kentinde siyasetçilerin yolsuzluklarından ve adam kayırmasından bunalan halk, bir kedinin belediye başkanı olmasını istiyor.
Guardian gazetesinin haberine göre, Barsık adındaki kedi yerel sosyal medya ağının yaptığı ankette belediye başkanı adayı olarak tüm insanları geride bıraktı.
Yevgeni Kuznetsov adındaki bir emekli, halkın sevgilisi haline gelen Barsık'ın bu popülaritesini "insanların artık kime güveneceğini bilememesine borçlu olduğunu" söylüyor.
Rus sosyal medya ağı VK'nin 'Altay Online' sayfasında yapılan oylamada, Barsık şimdiye kadar kullanılan 5 bin 400'den fazla oyun yaklaşık yüzde 91'ini aldı.
Barnaul, Moskova'nın 3 bin 600 km doğusunda, Altay Dağları yakınlarında 700 bin nüfuslu bir kent.
Kentin Belediye Başkanı İgor Savintsev, belediye arazilerini yakınlarının şirketlerine satmakla suçlanmasının ardından Ağustos ayında istifa etti.
Yerel basında yer alan haberlere göre, Savintsev'in dolandırıcılık ve zimmetine para geçirmekle suçlanan oğlu Maksim de Tayland'a kaçtı.
Belediye meclisi ve bölge valisi Aleksander Karlin'den oluşan komisyon gelecek hafta toplanarak, kentin yeni belediye başkanını atayacak.
Sosyal medya sitesinde, Barsık'ın 'seçim kampanyası' için şimdiye kadar yaklaşık 20 dolar bağış toplanmış.
Kedinin sloganı da daha şimdiden belli: "Sadece fareler Barsık'a oy vermez."
Guardian gazetesinin haberine göre, Barsık adındaki kedi yerel sosyal medya ağının yaptığı ankette belediye başkanı adayı olarak tüm insanları geride bıraktı.
Yevgeni Kuznetsov adındaki bir emekli, halkın sevgilisi haline gelen Barsık'ın bu popülaritesini "insanların artık kime güveneceğini bilememesine borçlu olduğunu" söylüyor.
Rus sosyal medya ağı VK'nin 'Altay Online' sayfasında yapılan oylamada, Barsık şimdiye kadar kullanılan 5 bin 400'den fazla oyun yaklaşık yüzde 91'ini aldı.
Barnaul, Moskova'nın 3 bin 600 km doğusunda, Altay Dağları yakınlarında 700 bin nüfuslu bir kent.
Kentin Belediye Başkanı İgor Savintsev, belediye arazilerini yakınlarının şirketlerine satmakla suçlanmasının ardından Ağustos ayında istifa etti.
Yerel basında yer alan haberlere göre, Savintsev'in dolandırıcılık ve zimmetine para geçirmekle suçlanan oğlu Maksim de Tayland'a kaçtı.
Belediye meclisi ve bölge valisi Aleksander Karlin'den oluşan komisyon gelecek hafta toplanarak, kentin yeni belediye başkanını atayacak.
Sosyal medya sitesinde, Barsık'ın 'seçim kampanyası' için şimdiye kadar yaklaşık 20 dolar bağış toplanmış.
Kedinin sloganı da daha şimdiden belli: "Sadece fareler Barsık'a oy vermez."
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)