Yönetmen Sinan Çetin’in oğlu Rüzgar Çetin’in Beşiktaş’ta bir polisin şehit olmasına neden olan kazaya ilişkin tutuklu yargılandığı davada, yaralı polis memuru Emre Tetik’in şikayetinden vazgeçtiği ortaya çıktı. Çetin ailesinin, şehit polis memuru İsmet Alagöz’ün eşi Özlem Alagöz’e, mağduriyetlerinin giderilmesi teklifinde bulunduğu, ancak Alagöz’ün bu teklifi reddettiği öğrenildi.
Yönetmen Sinan Çetin’in oğlu Rüzgar Çetin, 29 Ocak 2016 tarihinde lüks aracıyla Beşiktaş’ta polis aracına çarpmış, kazada polis memuru İsmet Alagöz şehit olurken, polis memuru Emre Tetik ağır yaralanmıştı. Rüzgar Çetin’in 22 yıl 6 aya kadar hapis istemiyle tutuklu yargılandığı davada yeni bir gelişme yaşandı. Davanın müştekilerinden polis memuru İsmet Tetik’in avukatı aracılığıyla İstanbul 11’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ne bir dilekçe göndererek şikayetinden vazgeçtiği ortaya çıktı.
“ŞİKAYETİMDEN VAZGEÇİYORUM”
Tetik’in 2 Mayıs 2016 tarihli iki cümlelik dilekçesinde, “İstanbul 11’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2016/61 sayılı dosyasında, sanık Rüzgar Çetin hakkındaki şikayetimizden ve davaya katılma talebimizden feragat ediyoruz. Şikayetimizden ve davaya katılma talebimizden feragatimiz doğrultusunda gereğinin yapılmasını saygılarımla vekaleten arz ve talep ederim” denildi.
ŞEHİDİN EŞİNE DE TEKLİF YAPILDI
Konuya ilişkin polis memuru Emre Tetik’in avukatından herhangi bir açıklama yapılmazken, Çetin ailesinden şehit polis memuru İsmet Alagöz’ün eşi Özlem Alagöz’e de bir teklif yapıldığı öğrenildi.
Çetin ailesinin, ilk duruşmanın ardından avukatları aracılığıyla, Özlem Alagöz ve avukatlarını arayarak, “Başsağlığı için arıyoruz. Mağduriyetinizi giderelim. Çocuklarınızın geleceği için anlaşalım. Onlar bizim de çocuklarımız. Şikayetinizden ister vazgeçin ister vazgeçmeyin” şeklinde teklifte bulundukları belirtildi. Özlem Alagöz’ün bu başsağlığı ve teklifi reddettiği kaydedildi.
Rüzgar Çetin’in tutuklu yargılandığı davanın bir sonraki duruşması 16 Haziran tarihinde görülecek.
KAZANIN ARDINDAN TUTUKLANMIŞTI
Ünlü yönetmen Sinan Çetin'in işletmeci oğlu Rüzgar Çetin, Beşiktaş’ta lüks marka aracıyla, karşı yönden gelen polis aracıyla çarpışmış, araçtan fırlayan polis memuru İsmet Fatih Alagöz kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmişti. Olayda bir polis memuru da yaralanmıştı. Kaza esnasında alkollü olduğu öğrenilen Çetin, olayın ardından çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede Rüzgar Çetin’in “Bir kişinin ölümüne, bir kişinin yaralanmasına neden olmak” suçlarından 3 yıldan 22 yıl 6 aya kadar hapisle cezalandırılmasını talep ediliyor.
26 Mayıs 2016 Perşembe
25 Mayıs 2016 Çarşamba
Dizel mi almalı yoksa benzinli mi?
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Makina Mühendisliği Otomotiv Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Atilla Bilgin, yeni araç alacak ya da araçlarını değiştirecek kişilerin en çok "dizel araç mı benzinli araç mı?" ikileminde kaldığını belirterek, yeni araç alırken kullanıcının taşıdı ne kadar kullanacağının önemli olduğunu söyledi.
Çalışma teknolojisi bakımından dizel motorların benzinli motorlara göre çok daha verimli olduğunu anlatan Bilgin, bir dizel motorun verimi yüzde 40 iken, benzinli motorun veriminin yüzde 30'larda olduğuna dikkati çekti. Bilgin, "Bu demek oluyor ki aynı yakıtla dizel motor taşıt daha fazla yol gider. Bir de dizel yakıtı benzinden daha ucuz. Bu daha da cazip yapıyor ama dizel motor araç alırken benzinli motorlu araca göre daha fazla para ödüyorsun. Bu durumda kişinin aracı ne kadar kullanacağına bakmak gerekir." diye konuştu.
Kullanıcıların araçlarıyla ortalama yılda 15 bin kilometre yol yaptığına işaret eden Bilgin, şöyle devam etti: "Fiyat farkıyla ekonomiklik birbirine çok paralel çizgide ilerler. Yılda 15 bin kilometrenin üzerinde kullanıyorsanız dizel aracı alırken verdiğiniz fazla parayı 10 yıl içinde amorti etmiş oluyorsunuz. 10 yıl sonra da kara geçmiş oluyorsunuz. Yılda 15 bin kilometreden daha az kullanıyorsanız, benzinli taşıt almanızda hiçbir sakınca yok. Bir de bunun psikolojik boyutu var. İnsanlar ilk araç alırken çok daha büyük bir paraya kıyarken, günlük kullanımda cebinden çıkan paranın daha az olmasını ister. Öyle düşünüldüğü zaman dizel araç insana çok daha ekonomik gelir."
DİZEL MOTORLU ARAÇLAR DAHA MASRAFLI
Bilgin, araçların bakım masrafına bakıldığı zaman da dizel motorlu taşıtın bakım masrafının daha yüksek olduğunu belirterek, "Dizel motorlu araçlar daha yüksek teknolojiye sahip olduğu için bunların periyodik bakım maliyetleri daha yüksektir. Bakım masraflarını düşününce benzinli motorlu araçlar biraz daha cazip duruma geliyor." değerlendirmesinde bulundu. Dizel motorun periyodik bakımının aralıklarının çok daha kısa olduğunu da ifade eden Bilgin, "Ortalama benzinli bir motorda periyodik bakımlar 20 bin kilometrede iken tabi firmadan firmaya markadan markaya modelden modele değişir, bunlar dizel motorlu bir araçta 15 bin kilometreye kadar inebiliyor ve bakım masrafı da daha fazla oluyor." dedi.
İbrahim Bodur son yolculuğuna uğurlandı
Kale Grubu Kurucusu ve Onursal Başkanı İbrahim Bodur’u son yolculuğuna uğurlamak için Çanakkale Seramik Fabrikaları’nda tören düzenlendi. Üzerinde Kabe örtüsü bulunan tabut omuzlarda taşınarak fabrika içindeki camii önüne getirildi. Torunu İbrahim Bodur dedesi İbrahim Bodur’un fotoğrafını taşıdı. Bodur’un, temelini 1957 yılında attığı ilk tesisin kapısı önündeki törende gözyaşı dökerek konuşan kızı Zeynep Bodur Okyay, "Onun mirasını korumak hepimizin boynunun borcu" dedi.
İstanbul’da pazartesi günü yaşlılığa bağlı sağlık sorunları nedeniyle vefat eden Kale Grubu Kurucusu ve Onursal Başkanı 88 yaşındaki İbrahim Bodur için bugün Çan İlçesi’ndeki Çanakkale Seramik Fabrikaları’nda uğurlama töreni düzenlendi. Tören, duayen sanayici İbrahim Bodur’un, Çanakkale Seramik Fabrikaları’nda temelini 1957 yılında attığı tesisin kapısı önünde gerçekleştirildi. İbrahim Bodur’un eşi Sevim Bodur, kardeşi Süleyman Bodur, kızı Zeynep Bodur Okyay, damadı Osman Okyay, torunu İbrahim Bodur, Çanakkale Valisi Hamza Erkal, Balıkesir Valisi Mustafa Yaman, Malatya Valisi Süleyman Kamçı, Eskişehir Valisi Güngör Azim Tuna, Bitlis Valisi Ahmet Çınar, eski Başbakan Yıldırım Akbulut, Esnaf Odaları Konfederasyonu Genel Başkanı Bendevi Palandöken, eski bakanlar Ali Coşkun ve Faruk Nafiz Özak, milletvekilleri, kaymakamlar, belediye başkanları, fabrika çalışanları, Kaleseramik’in bayi ve iş ortakları ile çok sayıda kişi törene katıldı. Fabrika bahçesinde dökülen lokmalar, konuklara dağıtıldı.
"ROL MODELDİ"
İbrahim Bodur’un kızı, Kale Grubu Başkanı ve Ceo’su Zeynep Bodur Okyay, törende gözyaşlarını tutamadığı duygusal bir konuşma yaptı. Babası için helallik alan Zeynep Bodur Okyay, konuşmasına başlarken, "Bugün Kale Grubu’nun kurucusu, Türk sanayinin ulu çınarı, sayın İbrahim Bodur’u; babamı son yolculuğuna uğurluyoruz" dedi. Okyay, şunları söyledi:
"Hepimizin acısı derin, üzüntümüz de sonsuz. Onun 1955 yılından itibaren başladığı çalışmaları, 1957 yılında temelini attığı ve bu sene Allah nasip edip bize aynı temelin üzerinde yenilediğimiz bu binanın önünde, bu kuruluşların ilk kapısının önünde ağırlamayı uygun bulduk. Ama ne kadar şanslı bir insanız ki, ulu çınarın gölgesinde yetişmeyi, sanayiciliği, iş adamlığını, her şeyden önce insan olmanın ne demek olduğunu onun gölgesinde öğrenme şansı bulduk. Babamın öğütlerini ömür boyu ben ve tüm Kale ailesi çalışanları olarak hatırlayacağız. Gerçekten ondan çok şey öğrendik. Bize rehberlik etti. Gerçekten yolumuzu da aydınlattı. Daima inandı, güvendi, cesaretlendirdi. Sevgi ve saygıyı öğreten çok yüce gönüllü bir insandı. Attığı her adımı insan sevgisi, memleket sevdasıyla atan gerçekten bir rol modeldi. Ömrüm boyunca onun gibi vatanperver, onun gibi bu millete inanan bir insan az gördüm. Onun mirasını gelecek kuşaklara, aynı değerleri koruyarak aktarmak bizim boynumuzun borcudur. Ben eminim ki, şimdi soruyorum, aynı düstur üzerine gitmeye tüm Kale Ailesi olarak var mısınız? Allah razı olsun. Onun mirasını korumak hepimizin boynumuzun borcu. Allah hepimize sabır versin. Gerçekten içimden bir parça kopuyor. Bir evlat olarak ondan bin kere razıyım. Allah’a şükrediyorum böyle bir babanın evladı olduğum için. Hepimiz inançlı insanlarız. Burada bitmediğine inanan insanlarız. Anneme de Allah’tan hayırlı uzun ömür niyaz ediyorum."
Zeynep Bodur Okyay’ın konuşması sırasında Ahmet Yaramaz isimli eski bir çalışan da "Buranın temelinde çalıştım. 1958 yılında bitti, bıraktım. 1983 yılında da emekli oldum. En son 40’ncı kuruluş yılında geldiğinde kendisiyle görüşmüştük" dedi. Okyay da babasıyla ilgili konuşan Ahmet Yaramaz’ın elini öpüp, teşekkür etti.
"KALE GİBİ İNSANDI"
Çanakkale Valisi Hamza Erkal ise, İbrahim Bodur’a Allah’tan rahmet diledi. Memleketin çok kıymetli bir insanı kaybettiğini anlatan Vali Erkal, sanayi duayeni Bodur’un bütün halkına, yaşadığı Çan’a, İstanbul’a ve bütün memlekete hizmet ettiğini vurguladı. Vali Erkal, İbrahim Bodur’un herkese öncülük ettiğini, bu yönüyle dev bir insan olduğunu belirterek, "İsminde de Kale vardı. Çanakkale’ye yakışır bir şekilde. Kale, gibi bir insandı. Bu memleketin kalesiydi. Sanayisi, yaptıkları hayırları, gönül insanı olmakla ve buradaki yaşayan herkese kucak açmakla kale gibi bir insandı. Bugün bu kale gibi insanı ahrete yolcu ediyoruz" dedi.
ÜZERİNE KABE ÖRTÜSÜ ÖRTÜLDÜ
Tören ardından üzerinde Kabe örtüsü bulunan İbrahim Bodur’un tabutu omuzlarda taşınarak fabrika içindeki camii önüne getirildi. Torunu İbrahim Bodur dedesi İbrahim Bodur’un fotoğrafını taşıdı. Bodur ailesi taziyeleri kabul etti. Namaz saatine kadar dualar okundu. Burada öğle namazının ardından kılınan cenaze namazı kılındı ve İbrahim Bodur’un cenazesi doğduğu köy olan Yenice İlçesi’ne bağlı Nevruz Köyü’ndeki aile kabristanında defnedilmek üzere yola çıkarıldı. DHA
"ROL MODELDİ"
İbrahim Bodur’un kızı, Kale Grubu Başkanı ve Ceo’su Zeynep Bodur Okyay, törende gözyaşlarını tutamadığı duygusal bir konuşma yaptı. Babası için helallik alan Zeynep Bodur Okyay, konuşmasına başlarken, "Bugün Kale Grubu’nun kurucusu, Türk sanayinin ulu çınarı, sayın İbrahim Bodur’u; babamı son yolculuğuna uğurluyoruz" dedi. Okyay, şunları söyledi:
"Hepimizin acısı derin, üzüntümüz de sonsuz. Onun 1955 yılından itibaren başladığı çalışmaları, 1957 yılında temelini attığı ve bu sene Allah nasip edip bize aynı temelin üzerinde yenilediğimiz bu binanın önünde, bu kuruluşların ilk kapısının önünde ağırlamayı uygun bulduk. Ama ne kadar şanslı bir insanız ki, ulu çınarın gölgesinde yetişmeyi, sanayiciliği, iş adamlığını, her şeyden önce insan olmanın ne demek olduğunu onun gölgesinde öğrenme şansı bulduk. Babamın öğütlerini ömür boyu ben ve tüm Kale ailesi çalışanları olarak hatırlayacağız. Gerçekten ondan çok şey öğrendik. Bize rehberlik etti. Gerçekten yolumuzu da aydınlattı. Daima inandı, güvendi, cesaretlendirdi. Sevgi ve saygıyı öğreten çok yüce gönüllü bir insandı. Attığı her adımı insan sevgisi, memleket sevdasıyla atan gerçekten bir rol modeldi. Ömrüm boyunca onun gibi vatanperver, onun gibi bu millete inanan bir insan az gördüm. Onun mirasını gelecek kuşaklara, aynı değerleri koruyarak aktarmak bizim boynumuzun borcudur. Ben eminim ki, şimdi soruyorum, aynı düstur üzerine gitmeye tüm Kale Ailesi olarak var mısınız? Allah razı olsun. Onun mirasını korumak hepimizin boynumuzun borcu. Allah hepimize sabır versin. Gerçekten içimden bir parça kopuyor. Bir evlat olarak ondan bin kere razıyım. Allah’a şükrediyorum böyle bir babanın evladı olduğum için. Hepimiz inançlı insanlarız. Burada bitmediğine inanan insanlarız. Anneme de Allah’tan hayırlı uzun ömür niyaz ediyorum."
Zeynep Bodur Okyay’ın konuşması sırasında Ahmet Yaramaz isimli eski bir çalışan da "Buranın temelinde çalıştım. 1958 yılında bitti, bıraktım. 1983 yılında da emekli oldum. En son 40’ncı kuruluş yılında geldiğinde kendisiyle görüşmüştük" dedi. Okyay da babasıyla ilgili konuşan Ahmet Yaramaz’ın elini öpüp, teşekkür etti.
"KALE GİBİ İNSANDI"
Çanakkale Valisi Hamza Erkal ise, İbrahim Bodur’a Allah’tan rahmet diledi. Memleketin çok kıymetli bir insanı kaybettiğini anlatan Vali Erkal, sanayi duayeni Bodur’un bütün halkına, yaşadığı Çan’a, İstanbul’a ve bütün memlekete hizmet ettiğini vurguladı. Vali Erkal, İbrahim Bodur’un herkese öncülük ettiğini, bu yönüyle dev bir insan olduğunu belirterek, "İsminde de Kale vardı. Çanakkale’ye yakışır bir şekilde. Kale, gibi bir insandı. Bu memleketin kalesiydi. Sanayisi, yaptıkları hayırları, gönül insanı olmakla ve buradaki yaşayan herkese kucak açmakla kale gibi bir insandı. Bugün bu kale gibi insanı ahrete yolcu ediyoruz" dedi.
ÜZERİNE KABE ÖRTÜSÜ ÖRTÜLDÜ
Tören ardından üzerinde Kabe örtüsü bulunan İbrahim Bodur’un tabutu omuzlarda taşınarak fabrika içindeki camii önüne getirildi. Torunu İbrahim Bodur dedesi İbrahim Bodur’un fotoğrafını taşıdı. Bodur ailesi taziyeleri kabul etti. Namaz saatine kadar dualar okundu. Burada öğle namazının ardından kılınan cenaze namazı kılındı ve İbrahim Bodur’un cenazesi doğduğu köy olan Yenice İlçesi’ne bağlı Nevruz Köyü’ndeki aile kabristanında defnedilmek üzere yola çıkarıldı. DHA
Zülfü Livaneli’den flaş istifa
Zülfü Livaneli, UNESCO iyi niyet elçiliğinden istifa etti.
Yaklaşık 20 yıldır UNESCO'nun iyi niyet elçiliği görevini yürüten Zülfü Livaneli, görevinden istifa ettiğini açıkladı.
1996'dan beri Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür kurumu UNESCO için çalışan Zülfü Livaneli istifasını, Genel Direktör Irina Bokova'ya gönderdiği bir mektupla bildirdi. UNESCO'nun yapısı gereği hükümetlerarası bir kuruluş olduğunu belirteren Livaneli, insan hakları ihlalleri, düşünce ve basın özgürlüğüne vurulan darbelere dikkat çekti.
“İKİYÜZLÜLÜK”
Birleşmiş Milletler'in uluslararası alanda atadığı tek Türk iyi niyet elçisi olan Zülfü Livaneli,
UNESCO’ya seslendi:
Bunlar karşısında susarak insanlık zirveleri yapmak ve soyut barış söylemlerinde bulunmak, UNESCO'nun temel idealleri ile çelişki oluşturuyor. Sur'daki tarih hazinesi yok edilirken İstanbul'da Dünya Kültür Mirasını Koruma konuşmaları yapmak ikiyüzlülük anlamına geliyor.”
Livaneli, iyi niyet elçiliğine 1996 yılında Federico Mayor tarafından “Müzik ve edebiyat alanında dünya barışına yaptığı katkılar” nedeniyle atanmıştı.
Yaklaşık 20 yıldır UNESCO'nun iyi niyet elçiliği görevini yürüten Zülfü Livaneli, görevinden istifa ettiğini açıkladı.
1996'dan beri Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür kurumu UNESCO için çalışan Zülfü Livaneli istifasını, Genel Direktör Irina Bokova'ya gönderdiği bir mektupla bildirdi. UNESCO'nun yapısı gereği hükümetlerarası bir kuruluş olduğunu belirteren Livaneli, insan hakları ihlalleri, düşünce ve basın özgürlüğüne vurulan darbelere dikkat çekti.
“İKİYÜZLÜLÜK”
Birleşmiş Milletler'in uluslararası alanda atadığı tek Türk iyi niyet elçisi olan Zülfü Livaneli,
UNESCO’ya seslendi:
Bunlar karşısında susarak insanlık zirveleri yapmak ve soyut barış söylemlerinde bulunmak, UNESCO'nun temel idealleri ile çelişki oluşturuyor. Sur'daki tarih hazinesi yok edilirken İstanbul'da Dünya Kültür Mirasını Koruma konuşmaları yapmak ikiyüzlülük anlamına geliyor.”
Livaneli, iyi niyet elçiliğine 1996 yılında Federico Mayor tarafından “Müzik ve edebiyat alanında dünya barışına yaptığı katkılar” nedeniyle atanmıştı.
“Türk Bayrağı ve Atatürk birilerini yine rahatsız etmiş”
İmza kampanyasına CHP Yalova milletvekili Muharrem İnce'den de destek geldi: "Türk Bayrağı ve Atatürk birilerini yine rahatsız etmiş"
31 yıllık Kartal Anadolu Lisesi'nin yeni logosunda Ulu Önder Atatürk’ün resmi ve Türk Bayrağı’nın kaldırılmasına tepkiler devam ediyor. CHP Yalova milletvekili Muharrem İnce, eski logoya dönülmesi için başlatılan imza kampanyasını “Türk Bayrağı ve Atatürk birilerini yine rahatsız etmiş! Duyarlı Kartal Anadolu Lisesi öğrencilerimizi kutluyorum” ifadeleriyle paylaştı.
İstanbul Kartal Anadolu Lisesi, tepki çeken bir uygulamaya imza attı. Geçmişte, Ulu Önder Atatürk’ün resmi ve Türk Bayrağı bulunan lisenin logosu değiştirildi. Yeni logonun üzerinde kartal çizimi, kepli öğrenci figürü, ve ‘K’ harfinin yer aldığı “Kartal Anadolu Lisesi 1985” yazısı yer alıyor.
Bu değişikliğe tepki gösteren öğrenciler ve veliler eski logoya dönülmesi için ‘change.org’da bir imza kampanyası başlattı. Kampanya kısa sürede 2 bin imzaya ulaştı.
İmza kampanyasına CHP Yalova milletvekili Muharrem İnce’den de destek geldi.
CHP’li İnce, eski logoya dönülmesi için başlatılan imza kampanyasını twitter sayfasından şu ifadelerle paylaştı: “Türk Bayrağı ve Atatürk birilerini yine rahatsız etmiş! Duyarlı Kartal Anadolu Lisesi öğrencilerimizi kutluyorum”
“İstanbul Kartal Anadolu Lisesi Logosundan Atatürk ve Türk Bayrağı Kaldırılmasın!” başlıklı kampanyanın gerekçesinde şu ifadelere yer veriliyor:
“Okulumuz, Türk ve Alman Hükümetleri arasında yapılan protokol uyarınca Almanya´dan kesin dönüş yapan yurtdaşlarımızın çocuklarının eğitimi amacıyla 9 Ekim 1985 tarihinde eğitim ve öğretime açıldı.
Türkiye'de resmi okullar arasında İSO 9001 belgesini ilk alan okul olarak da gururluyuz.
Okulumuzda çağdaş ve görsel eğitim için her türlü olanak hazırlanmış durumdadır. Misyonumuz Atatürk İlkeleri ve İnkılapları doğrultusunda daima ileri daima yenilikçi ve daima çağdaş öğrenciler yetiştirmektir.
Ancak okulumuz öğrencileri ve öğretmenlerinin sosyal medya hesaplarından yaptıkları paylaşımlarda okulumuzun logosundan Ulu Önder Atatürk ve Türk Bayrağının kaldırılıp kurumsal kimliği ile alakası olmayan sadece bir logo tercih edilmiştir.
Yeni logo binlerce kişinin eğitim gördüğü, idari ve öğrenci kadrosu binlerle ifade edilecek sayıdaki KARTAL ANADOLU LİSELİ hiç kimsenin fikri alınmadan kullanılmaya başlamıştır.
OKULUMUZA, LOGOMUZA HER ŞEYDEN ÖNCE ATATÜRK’E VE BAYRAĞIMIZA SAHİP ÇIKALIM.”
“ATATÜRK VE TÜRK BAYRAĞI OLMAYAN BİR LOGO İSTEMİYORUZ”
Kampanyayı imzalayanların bazıları imzalama nedenlerini de belirtiyor. İşte dikkat çeken yorumlardan bazıları:
-İmzalıyorum çünkü değerlerimizi kaybetmeye başladığımız şu günlerde siyasal alanda bir hakkımız olmasa bile bu şekilde sesimizi belli edebileceğimize inanıyorum. Türk bayrağının ve Atatürk’ün kimseyi rahatsız etmemesi ve herkesin Türkiye’de yaşadığının farkına varması gerektiğini düşünüyorum.
– Çünkü biz Türküz ve benliğimizi korumamız gerekiyor bunu bayrağı kaldırarak değil göğüsümüzün üstünde hayatımız boyunca taşıyarak yapabiliriz.
– Türkiye Cumhuriyeti Devletinde eğitimin öncüsü olan Mustafa Kemal ATATÜRK ve al rengini şehitlerin kanından alan TÜRK BAYRAĞI olmayan bir logo istemiyoruz! Bu ülkede eğitim görme hakkını size tanıyan ulu önderi,uğruna günümüzde dahi onlarca şehit verilen bayrağı nasıl yok sayarsınız?
– Eğitim kurumu gibi bir yerde Atatürk ve Türk bayrağı olmasa o kurum öğrencilere hiçbirşey öğretemez.
– Bayrağımı Ata’mı Hangi Tarih Silebilmiş Ki Bunlar Silebileceğini Sanıyor.
– Atatürk’ün ilke ve inkilapları doğrultusunda yürüyen bir gençliğin ancak t-shirtlerinden baskıyı kaldırabilirsiniz, Atatürk sevgisini içimizden söküp alamayacaksınız.
31 yıllık Kartal Anadolu Lisesi'nin yeni logosunda Ulu Önder Atatürk’ün resmi ve Türk Bayrağı’nın kaldırılmasına tepkiler devam ediyor. CHP Yalova milletvekili Muharrem İnce, eski logoya dönülmesi için başlatılan imza kampanyasını “Türk Bayrağı ve Atatürk birilerini yine rahatsız etmiş! Duyarlı Kartal Anadolu Lisesi öğrencilerimizi kutluyorum” ifadeleriyle paylaştı.
İstanbul Kartal Anadolu Lisesi, tepki çeken bir uygulamaya imza attı. Geçmişte, Ulu Önder Atatürk’ün resmi ve Türk Bayrağı bulunan lisenin logosu değiştirildi. Yeni logonun üzerinde kartal çizimi, kepli öğrenci figürü, ve ‘K’ harfinin yer aldığı “Kartal Anadolu Lisesi 1985” yazısı yer alıyor.
Bu değişikliğe tepki gösteren öğrenciler ve veliler eski logoya dönülmesi için ‘change.org’da bir imza kampanyası başlattı. Kampanya kısa sürede 2 bin imzaya ulaştı.
İmza kampanyasına CHP Yalova milletvekili Muharrem İnce’den de destek geldi.
CHP’li İnce, eski logoya dönülmesi için başlatılan imza kampanyasını twitter sayfasından şu ifadelerle paylaştı: “Türk Bayrağı ve Atatürk birilerini yine rahatsız etmiş! Duyarlı Kartal Anadolu Lisesi öğrencilerimizi kutluyorum”
“İstanbul Kartal Anadolu Lisesi Logosundan Atatürk ve Türk Bayrağı Kaldırılmasın!” başlıklı kampanyanın gerekçesinde şu ifadelere yer veriliyor:
“Okulumuz, Türk ve Alman Hükümetleri arasında yapılan protokol uyarınca Almanya´dan kesin dönüş yapan yurtdaşlarımızın çocuklarının eğitimi amacıyla 9 Ekim 1985 tarihinde eğitim ve öğretime açıldı.
Türkiye'de resmi okullar arasında İSO 9001 belgesini ilk alan okul olarak da gururluyuz.
Okulumuzda çağdaş ve görsel eğitim için her türlü olanak hazırlanmış durumdadır. Misyonumuz Atatürk İlkeleri ve İnkılapları doğrultusunda daima ileri daima yenilikçi ve daima çağdaş öğrenciler yetiştirmektir.
Ancak okulumuz öğrencileri ve öğretmenlerinin sosyal medya hesaplarından yaptıkları paylaşımlarda okulumuzun logosundan Ulu Önder Atatürk ve Türk Bayrağının kaldırılıp kurumsal kimliği ile alakası olmayan sadece bir logo tercih edilmiştir.
Yeni logo binlerce kişinin eğitim gördüğü, idari ve öğrenci kadrosu binlerle ifade edilecek sayıdaki KARTAL ANADOLU LİSELİ hiç kimsenin fikri alınmadan kullanılmaya başlamıştır.
OKULUMUZA, LOGOMUZA HER ŞEYDEN ÖNCE ATATÜRK’E VE BAYRAĞIMIZA SAHİP ÇIKALIM.”
“ATATÜRK VE TÜRK BAYRAĞI OLMAYAN BİR LOGO İSTEMİYORUZ”
Kampanyayı imzalayanların bazıları imzalama nedenlerini de belirtiyor. İşte dikkat çeken yorumlardan bazıları:
-İmzalıyorum çünkü değerlerimizi kaybetmeye başladığımız şu günlerde siyasal alanda bir hakkımız olmasa bile bu şekilde sesimizi belli edebileceğimize inanıyorum. Türk bayrağının ve Atatürk’ün kimseyi rahatsız etmemesi ve herkesin Türkiye’de yaşadığının farkına varması gerektiğini düşünüyorum.
– Çünkü biz Türküz ve benliğimizi korumamız gerekiyor bunu bayrağı kaldırarak değil göğüsümüzün üstünde hayatımız boyunca taşıyarak yapabiliriz.
– Türkiye Cumhuriyeti Devletinde eğitimin öncüsü olan Mustafa Kemal ATATÜRK ve al rengini şehitlerin kanından alan TÜRK BAYRAĞI olmayan bir logo istemiyoruz! Bu ülkede eğitim görme hakkını size tanıyan ulu önderi,uğruna günümüzde dahi onlarca şehit verilen bayrağı nasıl yok sayarsınız?
– Eğitim kurumu gibi bir yerde Atatürk ve Türk bayrağı olmasa o kurum öğrencilere hiçbirşey öğretemez.
– Bayrağımı Ata’mı Hangi Tarih Silebilmiş Ki Bunlar Silebileceğini Sanıyor.
– Atatürk’ün ilke ve inkilapları doğrultusunda yürüyen bir gençliğin ancak t-shirtlerinden baskıyı kaldırabilirsiniz, Atatürk sevgisini içimizden söküp alamayacaksınız.
Piton talihsiz adamı tuvalette cinsel organından ısırdı
Tayland'da bir adam, tuvalette piton saldırısına uğradı. Devasa yılan, Atthaporn Boonmakchuay adlı talihsiz adamı cinsel organından ısırdı.
İngiliz The Mirror gazetesinin Banpakong News sitesinden aktardığı habere göre; bu sabah yaşanan talihsiz olay şöyle gelişti:
Boonmakchuay, uyandıktan sonra tuvalete girdi. Klozete oturduğu sırada cinsel organının ucunda bir acı hisseti. Refleks olarak elini aşağı götüren 38 yaşındaki adam, penisini ısıran şeyin büyük bir yılan olduğunu anlayınca adeta şoke oldu.
Çığlıklar içinde eşine seslenen adam, akabinde cinsel organını bırakmayan sürüngenle mücadele etmeye başladı. Dehşetengiz olay sırasında banyo sanki az önce bir cinayete sahne olmuşçasına kana bulandu.
Saniyeler içinde yılandan kurtulmak için dahice bir plan yapan Boonmakchuay, eline geçirdiği iple dört metre uzunluğundaki yılanı kafasından yakaladı. Sonrasında ise kendinden geçerek bayıldı.
Hastaneye kaldırılan talihsiz adamın sağlık durumunun stabil olduğu belirtilirken, yılanın beş iftaiye personeli tarafından tuvaletten çıkarıldığı aktarıldı. Borulardan tırmandığı tahmin edilen pitonun doğaya bırakılacağı öğrenildi.
İngiliz The Mirror gazetesinin Banpakong News sitesinden aktardığı habere göre; bu sabah yaşanan talihsiz olay şöyle gelişti:
Boonmakchuay, uyandıktan sonra tuvalete girdi. Klozete oturduğu sırada cinsel organının ucunda bir acı hisseti. Refleks olarak elini aşağı götüren 38 yaşındaki adam, penisini ısıran şeyin büyük bir yılan olduğunu anlayınca adeta şoke oldu.
Çığlıklar içinde eşine seslenen adam, akabinde cinsel organını bırakmayan sürüngenle mücadele etmeye başladı. Dehşetengiz olay sırasında banyo sanki az önce bir cinayete sahne olmuşçasına kana bulandu.
Saniyeler içinde yılandan kurtulmak için dahice bir plan yapan Boonmakchuay, eline geçirdiği iple dört metre uzunluğundaki yılanı kafasından yakaladı. Sonrasında ise kendinden geçerek bayıldı.
Hastaneye kaldırılan talihsiz adamın sağlık durumunun stabil olduğu belirtilirken, yılanın beş iftaiye personeli tarafından tuvaletten çıkarıldığı aktarıldı. Borulardan tırmandığı tahmin edilen pitonun doğaya bırakılacağı öğrenildi.
C.D. olayını duyan isyan etti
Otobüste yaşanan mastürbasyon skandalı gündeme damgasını vurdu. Olayın ardından şirket yetkililerince yapılan açıklamada muavin hakkında hukuki işlem başlatılacağı bildirdi. C.D isimli üniversite öğrencisinin maruz kaldığı cinsel taciz olayı toplumda büyük yankı uyandırdı. Twitter ve Ekşi Sözlük'te vatandaşlar cinsel taciz olaylarına isyan etti!
Türkiye’nin hafızasında maalesef bu tür olay çok. Kadının neredeyse seyahat özgürlüğü hakkı kalmadı. Türkiye’nin bir an önce kadınların can ve seyahat güvenliğini sağlayacak önlemleri almaya başlamalı. İşte yakın dönemde Türkiye’nin gündemine damga vuran utanç verici olaylar:
EVİNE DÖNÜYORDU ÖLDÜRÜLDÜ
Mersin’in Tarsus ilçesinde cinayetin yaşandığı 11 Şubat 2015 tarihinde Özgecan Aslan, okuldan çıktıktan sonra Tarsus’ta bir alışveriş merkezinde arkadaşıyla birlikteydi. Alışveriş merkezinde arkadaşından ayrıldı ve ikamet ettiği Mersin’e gitmek için şehirlerarası sefer yapan minibüse bindi. Özgecan’ın bindiği minibüsün şoförü Suphi Altındöken Özgecan’a cinsel tacizde bulunmaya çalıştı daha sonra genç kızı öldürdü. Özgecan’ın ardından Türkiye’de büyük bir sosyal patlama yaşandı. Geçen haftalarda müebbet hapse çarptırılan Özgecan’ın katili Suphi Altındöken cezaevinde başka bir mahkum tarafından öldürüldü.
YOLDA YÜRÜYEN KIZA TECAVÜZ ETTİ 65 TL’SİNİ ALDI
Trafik kazalarıyla gündemden düşmeyen Kadıköy Bağdat Caddesi 26 Ocak 2016 tarihinde yolda yürüyen bir genç kıza tecavüz edildi. İstanbul'un en kalabalık semtlerinden olan bölgede eli bıçaklı saldırgan, üniversiteli genç kıza bir apartmanın arka bahçesinde tecavüz etti. Saldırgan, polisin Pendik’te yaptığı operasyonla yakalandı. Servis şoförü olduğu öğrenilen şüphelinin poliste verdiği ifadesinde “Şeytana uydum” dediği öğrenildi. Tecavüzcü genç kızın çantasındaki 65 TL ve cep telefonunu almıştı.
NİŞANLISININ YANINDA DEHŞETİ YAŞADI
İzmir’in Buca ilçesinde 11 Nisan 2014’te H.Ç. ve kız arkadaşı R.F, otomobilleriyle gittikleri ormanlık alanda üç kişinin saldırısına uğradı. Saldırganlar H.Ç’yi ormanlık alanda yüzüstü yatırıp etkisiz hale getirdikten sonra otomobildeki R.F’ye silah zoruyla tecavüz etti.
HALK OTOBÜSÜ ŞOFÖRÜ TECAVÜZ ETTİ!
Geçtiğimiz Eylül ayında yaşanan korkunç olayda ise, İstanbul Şehir Üniversitesi öğrencisi Yemen asıllı S.G., Çamlıca'daki kız yurdunda dönmek için Üsküdar'dan halk otobüsüne bindi. S.G.'nin iddiasına göre, içinde kendisinden başka yolcu bulunmayan otobüs, bir süre sonra güzergâh değiştirdi. Ardından da şoför otobüsü durdurup, elindeki bıçakla tehdit ederek üniversiteli kıza arka koltukta tecavüz etti. Yemenli öğrenci, olayın ardından bilmediği bir yerde otobüsten inmeyi başardığını ve arkadaşlarına haber verdiğini öne sürdü. Polis, genç kızın şikâyetçi olmasından bir gün sonra halk otobüsü şoförü 48 yaşındaki A.K.'yı yakaladı. Hırsızlıktan sabıkası olduğu belirlenen A.K. ise sevk edildiği savcılıkta, genç kadınla kendi rızasıyla birlikte olduğunu iddia etti. Olayla ilgili soruşturma devam ediyor.
KISA ŞORT DAYAĞI
Beşiktaş kadın voleybol takımı alt yapı oyuncusu 19 yaşındaki Nurcan İbrahimoğlu, 2011 yılında antrenman çıkışı basketbol şortu ile otobüse binmiş, erkek yolculardan biri İbrahimoğlu'nun yanından geçerken önce uzattığı ayaklarına vurmuş, ardından da “Bu otobüste çıplak bacaklarını uzatarak oturamazsın. Terbiyesiz” diye bağırmıştı. Genç kızın “Asıl terbiyesiz sizsiniz” demesi üzerine sinirlenen adam, genç kıza yumruk atarak dudağını patlatmıştı.
SOSYAL MEDYA LANETLEDİ
Türkiye’nin hafızasında maalesef bu tür olay çok. Kadının neredeyse seyahat özgürlüğü hakkı kalmadı. Türkiye’nin bir an önce kadınların can ve seyahat güvenliğini sağlayacak önlemleri almaya başlamalı. İşte yakın dönemde Türkiye’nin gündemine damga vuran utanç verici olaylar:
EVİNE DÖNÜYORDU ÖLDÜRÜLDÜ
Mersin’in Tarsus ilçesinde cinayetin yaşandığı 11 Şubat 2015 tarihinde Özgecan Aslan, okuldan çıktıktan sonra Tarsus’ta bir alışveriş merkezinde arkadaşıyla birlikteydi. Alışveriş merkezinde arkadaşından ayrıldı ve ikamet ettiği Mersin’e gitmek için şehirlerarası sefer yapan minibüse bindi. Özgecan’ın bindiği minibüsün şoförü Suphi Altındöken Özgecan’a cinsel tacizde bulunmaya çalıştı daha sonra genç kızı öldürdü. Özgecan’ın ardından Türkiye’de büyük bir sosyal patlama yaşandı. Geçen haftalarda müebbet hapse çarptırılan Özgecan’ın katili Suphi Altındöken cezaevinde başka bir mahkum tarafından öldürüldü.
YOLDA YÜRÜYEN KIZA TECAVÜZ ETTİ 65 TL’SİNİ ALDI
Trafik kazalarıyla gündemden düşmeyen Kadıköy Bağdat Caddesi 26 Ocak 2016 tarihinde yolda yürüyen bir genç kıza tecavüz edildi. İstanbul'un en kalabalık semtlerinden olan bölgede eli bıçaklı saldırgan, üniversiteli genç kıza bir apartmanın arka bahçesinde tecavüz etti. Saldırgan, polisin Pendik’te yaptığı operasyonla yakalandı. Servis şoförü olduğu öğrenilen şüphelinin poliste verdiği ifadesinde “Şeytana uydum” dediği öğrenildi. Tecavüzcü genç kızın çantasındaki 65 TL ve cep telefonunu almıştı.
NİŞANLISININ YANINDA DEHŞETİ YAŞADI
İzmir’in Buca ilçesinde 11 Nisan 2014’te H.Ç. ve kız arkadaşı R.F, otomobilleriyle gittikleri ormanlık alanda üç kişinin saldırısına uğradı. Saldırganlar H.Ç’yi ormanlık alanda yüzüstü yatırıp etkisiz hale getirdikten sonra otomobildeki R.F’ye silah zoruyla tecavüz etti.
HALK OTOBÜSÜ ŞOFÖRÜ TECAVÜZ ETTİ!
Geçtiğimiz Eylül ayında yaşanan korkunç olayda ise, İstanbul Şehir Üniversitesi öğrencisi Yemen asıllı S.G., Çamlıca'daki kız yurdunda dönmek için Üsküdar'dan halk otobüsüne bindi. S.G.'nin iddiasına göre, içinde kendisinden başka yolcu bulunmayan otobüs, bir süre sonra güzergâh değiştirdi. Ardından da şoför otobüsü durdurup, elindeki bıçakla tehdit ederek üniversiteli kıza arka koltukta tecavüz etti. Yemenli öğrenci, olayın ardından bilmediği bir yerde otobüsten inmeyi başardığını ve arkadaşlarına haber verdiğini öne sürdü. Polis, genç kızın şikâyetçi olmasından bir gün sonra halk otobüsü şoförü 48 yaşındaki A.K.'yı yakaladı. Hırsızlıktan sabıkası olduğu belirlenen A.K. ise sevk edildiği savcılıkta, genç kadınla kendi rızasıyla birlikte olduğunu iddia etti. Olayla ilgili soruşturma devam ediyor.
KISA ŞORT DAYAĞI
Beşiktaş kadın voleybol takımı alt yapı oyuncusu 19 yaşındaki Nurcan İbrahimoğlu, 2011 yılında antrenman çıkışı basketbol şortu ile otobüse binmiş, erkek yolculardan biri İbrahimoğlu'nun yanından geçerken önce uzattığı ayaklarına vurmuş, ardından da “Bu otobüste çıplak bacaklarını uzatarak oturamazsın. Terbiyesiz” diye bağırmıştı. Genç kızın “Asıl terbiyesiz sizsiniz” demesi üzerine sinirlenen adam, genç kıza yumruk atarak dudağını patlatmıştı.
SOSYAL MEDYA LANETLEDİ
Açıköğretim mezunları artık THY'de pilot olabilecek
Türk Hava Yolları'ndan (THY) Açıköğretim Fakültesi mezunları için sevindirici bir haber geldi. THY'de artık Açıköğretim mezunları da pilot olabilecek.
Sürekli artan uçak sayısıyla her yıl 500 yeni pilota ihtiyacı olan Türk Hava Yolları, ihtiyacı karşılayabilmek için pilot alım şartlarını revize ediyor. 2021'e kadar ihtiyaç duyacağı 4 binden fazla pilotu ağırlıklı olarak yurt içi kaynağından karşılamayı hedefleyen Türk Hava Yolları, yetiştirilmek üzere alım yapacağı ikinci pilot aday adaylarında aranan şartlarda yeni bir düzenlemeye daha gitti. Daha önce üniversitelerin 4 yıllık sayısal ve eşit ağırlık puan türlerinden öğrenci kabul eden bölümlerden mezun adayların başvurularını kabul eden, geçen yıldan itibaren ise ilk kez sözel bölümlerden mezun adaylara da kapılarını açan THY, bu kez açıköğretim mezunlarını pilot alım sürecine dahil etti.
30 HAZİRAN'A KADAR BAŞVURU YAPABİLECEKLER
Habertürk'ten Gökhan Artan'ın haberine göre, THY, 30 Haziran 2016 tarihine kadar yayında olacak yetiştirilmek üzere 2. pilot aday adaylarında açıköğretim mezunu olan adayların da başvurularının kabul edileceğini duyurdu. Türkiye'de yetişen pilot sayısı yetersiz kaldığı için, yurt dışından yabancı pilot alımı da yapan THY'nin bu yöndeki arayışları devam ediyor. Birçok ülkede düzenlediği Road show'lar (tanıtım turları) ile pilot arayan THY, pilot bulmak için bu kez 1-2 Haziran tarihleri arasında Cidde'de düzenleyeceği Road show ile Suudi Arabistan'da pilotlar ile bir araya gelecek. Toplantılarda THY'nin pilotlara sunduğu imkanlar tanıtılacak ve başvurular için yapılacak işlemler anlatılacak.
Sürekli artan uçak sayısıyla her yıl 500 yeni pilota ihtiyacı olan Türk Hava Yolları, ihtiyacı karşılayabilmek için pilot alım şartlarını revize ediyor. 2021'e kadar ihtiyaç duyacağı 4 binden fazla pilotu ağırlıklı olarak yurt içi kaynağından karşılamayı hedefleyen Türk Hava Yolları, yetiştirilmek üzere alım yapacağı ikinci pilot aday adaylarında aranan şartlarda yeni bir düzenlemeye daha gitti. Daha önce üniversitelerin 4 yıllık sayısal ve eşit ağırlık puan türlerinden öğrenci kabul eden bölümlerden mezun adayların başvurularını kabul eden, geçen yıldan itibaren ise ilk kez sözel bölümlerden mezun adaylara da kapılarını açan THY, bu kez açıköğretim mezunlarını pilot alım sürecine dahil etti.
30 HAZİRAN'A KADAR BAŞVURU YAPABİLECEKLER
Habertürk'ten Gökhan Artan'ın haberine göre, THY, 30 Haziran 2016 tarihine kadar yayında olacak yetiştirilmek üzere 2. pilot aday adaylarında açıköğretim mezunu olan adayların da başvurularının kabul edileceğini duyurdu. Türkiye'de yetişen pilot sayısı yetersiz kaldığı için, yurt dışından yabancı pilot alımı da yapan THY'nin bu yöndeki arayışları devam ediyor. Birçok ülkede düzenlediği Road show'lar (tanıtım turları) ile pilot arayan THY, pilot bulmak için bu kez 1-2 Haziran tarihleri arasında Cidde'de düzenleyeceği Road show ile Suudi Arabistan'da pilotlar ile bir araya gelecek. Toplantılarda THY'nin pilotlara sunduğu imkanlar tanıtılacak ve başvurular için yapılacak işlemler anlatılacak.
İhracatın lideri Koç, Zarrab listede
Geçtiğimiz yılın en fazla ihracat yapan ilk 10 şirketi içerisinde Koç Grubu’nun 4 şirketi yer aldı. Zarrab’ın da şirketi yine listeye girdi. Reza Zarrab'ın şirketi Roysar Gıda en fazla ihracat yapan 25. şirket oldu.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) geçen yılın en başarılı 1000 ihracatçı firmasını açıkladı. TİM verilerine göre 2015'te en fazla ihracat yapan şirket Ford Otomotiv oldu. 3.8 milyar dolar ihracata imza atan Ford'u bir diğer Koç Grubu şirketi 2.9 milyar dolarla TÜPRAŞ takip etti. Üçüncü sırada da 2.6 milyar dolar ile OYAK Renault yer aldı.
Reza Zarrab geçen sene ticari başarısından dolayı Ekonomi Bakanı ve Başbakan Yardımcısı tarafından ödüllendirilmişti.
KOÇ DÖRTLEDİ
En fazla ihracat yapan 10 şirket arasında ise toplam 4 Koç Grubu şirketi yer aldı. Türkiye genel ihracatında geçen yıl ilk üç sırayı paylaşan firmaları sırasıyla Kibar Dış Ticaret 2 milyar 433 milyon, Vestel Ticaret 2 milyar 155 milyon, TOFAŞ 2 milyar 57 milyon, Arçelik 1 milyar 783 milyon, Toyota Otomotiv 1 milyar 184 milyon, Bosch Sanayi 1 milyar 59 milyon ve TGS Dış Ticaret de 1 milyar 4 milyon dolarlık ihracatla takip etti.
Geçtiğimiz yıl ihracat ödülü alan ve şu anda ABD'de tutuklu olan Reza Zarrab'ın şirketi yine ihracat şampiyonları listesine girdi. Zarrab'ın Roysar Gıda firması, en fazla ihracat yapan 25'inci şirket oldu. Zarrab, bir önceki yıl listeye 13'üncü sıradan girmişti. Roysar ayrıca mücevher sektöründe en fazla ihracat yapan firma oldu. Roysar'ın ihracatı 2014'te 847 milyon dolarken, 2015'te 395 milyon dolara geriledi.
Taylan Büyükşahin / sözcü.com.tr
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) geçen yılın en başarılı 1000 ihracatçı firmasını açıkladı. TİM verilerine göre 2015'te en fazla ihracat yapan şirket Ford Otomotiv oldu. 3.8 milyar dolar ihracata imza atan Ford'u bir diğer Koç Grubu şirketi 2.9 milyar dolarla TÜPRAŞ takip etti. Üçüncü sırada da 2.6 milyar dolar ile OYAK Renault yer aldı.
Reza Zarrab geçen sene ticari başarısından dolayı Ekonomi Bakanı ve Başbakan Yardımcısı tarafından ödüllendirilmişti.
KOÇ DÖRTLEDİ
En fazla ihracat yapan 10 şirket arasında ise toplam 4 Koç Grubu şirketi yer aldı. Türkiye genel ihracatında geçen yıl ilk üç sırayı paylaşan firmaları sırasıyla Kibar Dış Ticaret 2 milyar 433 milyon, Vestel Ticaret 2 milyar 155 milyon, TOFAŞ 2 milyar 57 milyon, Arçelik 1 milyar 783 milyon, Toyota Otomotiv 1 milyar 184 milyon, Bosch Sanayi 1 milyar 59 milyon ve TGS Dış Ticaret de 1 milyar 4 milyon dolarlık ihracatla takip etti.
Geçtiğimiz yıl ihracat ödülü alan ve şu anda ABD'de tutuklu olan Reza Zarrab'ın şirketi yine ihracat şampiyonları listesine girdi. Zarrab'ın Roysar Gıda firması, en fazla ihracat yapan 25'inci şirket oldu. Zarrab, bir önceki yıl listeye 13'üncü sıradan girmişti. Roysar ayrıca mücevher sektöründe en fazla ihracat yapan firma oldu. Roysar'ın ihracatı 2014'te 847 milyon dolarken, 2015'te 395 milyon dolara geriledi.
Taylan Büyükşahin / sözcü.com.tr
Etiketler:
haber,
reza zarrab,
rıza sarraf,
Türkiye
24 Mayıs 2016 Salı
Van’da hain tuzak: 6 şehit
Van'ın Çaldıran ilçesinde teröristlerin yere tuzakladığı bombanın patlaması sonucu 6 asker şehit oldu.
Van’ın Çaldıran ve Ağrı’nın Doğubayazıt ilçeleri arasındaki karayolunda bugün aralarında TIR’ların da bulunduğu 12 aracı ateşe veren PKK’lı teröristlerin, zırhlı askeri araca bombalı ve roketatarlı saldırısında 1’i binbaşı 4 asker şehit oldu, 4 asker yaralandı. Yaralı askerlerden 2’si de kaldırıldıkları hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı ve şehit sayısı 6’ya yükseldi.
PKK’lı teröristler Çaldıran- Doğubayazıt karayolunu saat 13.00 sıralarında kesti. Çaldıran’a yaklaşık 60 kilometre uzaklıkta bulunan Tendürek Dağı eteklerindeki Soğuksu bölgesinde araçları durduran teröristler sürücüleri indirdi. Teröristler, aralarında uluslararası nakliyat TIR’larının da bulunduğu 12 aracı ateşe verdi.
OPERASYON BAŞLATILDI
Olayın haber alınması üzerine bölgeye takviye birlikler sevk edildi ve helikopter destekli operasyon başlatılırken, Çaldıran- Doğubayazıt kara yolu güvenlik gerekçesiyle kapatıldı.
Saat 17.00 sıralarında bölgeye giden zırhlı askeri araçların geçişi sırasında teröristler yola önceden tuzakladıkları el yapımı patlayıcıyı, uzaktan kumandayla infilak ettirdi, ardından da roketatarla ateş açtı. Askerler de karşılık verince çatışma çıktı.
Teröristlerin açtığı ilk ateşle 1’i binbaşı 6 asker şehit oldu, 2 asker de yaralandı. Yaralılar helikopterle Van’a getirilerek tedavi altına alındı.
Olay üzerine bölgeye çok sayıda asker sevk edilerek, teröristlerin etkisizi hale getirilmesi için geniş kapsamlı operasyon başlatıldı.
VALİLİKTEN AÇIKLAMA
“İlimiz Çaldıran İlçesi’nde 24.05.2016 günü Çaldıran-Doğu Bayazıt karayolu üzerinde bolücü terör örgütü mensuplarınca durdurulan araçların ateşe verildiği bilgisi üzerine olay yerine güvenlik kuvvetlerimiz sevk edilmiştir. Bölücü terör örgütü mensuplarınca önceden yola döşyenen patlayıcı, zırhlı aracın geçişi sırasında infilak ettirilmiş. Patlamanın etkisiyle 6 askerilmiz şehit olmuş, 2 askerimiz yaralanmıştır. Bölgede başlatılan hava destekli operasyon sürdürülmeaktedir.” DHA
Van’ın Çaldıran ve Ağrı’nın Doğubayazıt ilçeleri arasındaki karayolunda bugün aralarında TIR’ların da bulunduğu 12 aracı ateşe veren PKK’lı teröristlerin, zırhlı askeri araca bombalı ve roketatarlı saldırısında 1’i binbaşı 4 asker şehit oldu, 4 asker yaralandı. Yaralı askerlerden 2’si de kaldırıldıkları hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı ve şehit sayısı 6’ya yükseldi.
PKK’lı teröristler Çaldıran- Doğubayazıt karayolunu saat 13.00 sıralarında kesti. Çaldıran’a yaklaşık 60 kilometre uzaklıkta bulunan Tendürek Dağı eteklerindeki Soğuksu bölgesinde araçları durduran teröristler sürücüleri indirdi. Teröristler, aralarında uluslararası nakliyat TIR’larının da bulunduğu 12 aracı ateşe verdi.
OPERASYON BAŞLATILDI
Olayın haber alınması üzerine bölgeye takviye birlikler sevk edildi ve helikopter destekli operasyon başlatılırken, Çaldıran- Doğubayazıt kara yolu güvenlik gerekçesiyle kapatıldı.
Saat 17.00 sıralarında bölgeye giden zırhlı askeri araçların geçişi sırasında teröristler yola önceden tuzakladıkları el yapımı patlayıcıyı, uzaktan kumandayla infilak ettirdi, ardından da roketatarla ateş açtı. Askerler de karşılık verince çatışma çıktı.
Teröristlerin açtığı ilk ateşle 1’i binbaşı 6 asker şehit oldu, 2 asker de yaralandı. Yaralılar helikopterle Van’a getirilerek tedavi altına alındı.
Olay üzerine bölgeye çok sayıda asker sevk edilerek, teröristlerin etkisizi hale getirilmesi için geniş kapsamlı operasyon başlatıldı.
VALİLİKTEN AÇIKLAMA
“İlimiz Çaldıran İlçesi’nde 24.05.2016 günü Çaldıran-Doğu Bayazıt karayolu üzerinde bolücü terör örgütü mensuplarınca durdurulan araçların ateşe verildiği bilgisi üzerine olay yerine güvenlik kuvvetlerimiz sevk edilmiştir. Bölücü terör örgütü mensuplarınca önceden yola döşyenen patlayıcı, zırhlı aracın geçişi sırasında infilak ettirilmiş. Patlamanın etkisiyle 6 askerilmiz şehit olmuş, 2 askerimiz yaralanmıştır. Bölgede başlatılan hava destekli operasyon sürdürülmeaktedir.” DHA
Erdoğan'dan vize resti
AB ile vize serbestisine ilişkin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan flaş açıklamalar geldi. Erdoğan, "30 Haziran itibarıyla vize noktasında adım atılacaktı. Arkadaşlarımız görüşmeleri yapacak. Bu görüşmelerde netice alındı alındı, alınmadığı taktirde bu Türkiye Cumhuriyeti Parlamentosu'nda geri kabul anlaşmasına ilişkin yasa çıkmaz" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan BM Dünya İnsani Zirvesinde BM Genel Sekreteri Ban ki Mun’la ortak basın toplantısı düzenledi.
Erdoğan AB’nin Suriyeli mülteciler için Türkiye’ye vermeyi taahhüt ettiği 3 milyar Euro ile ilgili soruya cevap verdi.
Erdoğan şunları söyledi:
Temmuz ayına kadar 1 milyar Euro’nun verileceğine dair arkadaşlarımdan dün bana bir bilgi geldi.
Bu para Türkiye’ye bir lütuf değil. Türkiye zaten yardımları yapıyor. Ama biz dürüstlük bekliyoruz.Bu bir yere kadar tahammül edilir. Bir yere kadar çekilir. Ondan sonra Türkiye kararını verir. Ondan sonra da siz düşünün denir.
Vize konusunda. Latin Amerika ülkelerine Türkiye’den istenen şartlar isteniyor mu? Hayır.
Türkiye’den müzakereci bir ülke ve gümrük birliğine üye bir ülke olması hasebiyle siz neden bunları istiyorsunuz.
1 Haziran itibarıyla geri kabul anlaşmasına yönelik bir adım 30 Haziran itibarıyla da vize konusunda bir adım atılacaktı.
Arkadaşlarımız görüşmeleri yapacaklar. AB bakanımız, Dışişleri bakanlarımız…
Ve bu görüşmelerde netice alındı alındı. Alınamadığı takdirde bu, Türkiye parlamentosunda geri kabul anlaşmasına yönelik yasa çıkmaz. Hürriyet
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan BM Dünya İnsani Zirvesinde BM Genel Sekreteri Ban ki Mun’la ortak basın toplantısı düzenledi.
Erdoğan AB’nin Suriyeli mülteciler için Türkiye’ye vermeyi taahhüt ettiği 3 milyar Euro ile ilgili soruya cevap verdi.
Erdoğan şunları söyledi:
Temmuz ayına kadar 1 milyar Euro’nun verileceğine dair arkadaşlarımdan dün bana bir bilgi geldi.
Bu para Türkiye’ye bir lütuf değil. Türkiye zaten yardımları yapıyor. Ama biz dürüstlük bekliyoruz.Bu bir yere kadar tahammül edilir. Bir yere kadar çekilir. Ondan sonra Türkiye kararını verir. Ondan sonra da siz düşünün denir.
Vize konusunda. Latin Amerika ülkelerine Türkiye’den istenen şartlar isteniyor mu? Hayır.
Türkiye’den müzakereci bir ülke ve gümrük birliğine üye bir ülke olması hasebiyle siz neden bunları istiyorsunuz.
1 Haziran itibarıyla geri kabul anlaşmasına yönelik bir adım 30 Haziran itibarıyla da vize konusunda bir adım atılacaktı.
Arkadaşlarımız görüşmeleri yapacaklar. AB bakanımız, Dışişleri bakanlarımız…
Ve bu görüşmelerde netice alındı alındı. Alınamadığı takdirde bu, Türkiye parlamentosunda geri kabul anlaşmasına yönelik yasa çıkmaz. Hürriyet
'Kadınları aşağılama' suçundan ifade verdi
Bir televizyon kanalında kadınlara yönelik sarf ettiği sözlerde, “Halkın bir kesimini sosyal sınıf, ırk, din, mezhep, cinsiyet veya bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılama” suçunu işlediği gerekçesiyle hakkında soruşturma başlatılan işadamı Ali Ağaoğlu, ifade verdi.
İfadesinde soruşturmaya neden olan cümleyi kurmadığını, sadece gecelik ilişkilerden hoşlanmadığını anlatmaya çalıştığını belirten Ağaoğlu, “Konuşmada, ‘gecelik ilişkilerden hoşlansaydım İstanbul’da şeyler yetmez’ dedim. Orada kast ettiğim kadınlar değildi” dedi.
İşadamı Ali Ağaoğlu, bir televizyon kanalında kadınlara yönelik sarf ettiği sözleri nedeniyle Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hakkında başlatılan soruşturma kapsamında ifade verdi.
Sabah saatlerinde Bakırköy Adalet Sarayı’na gelen Ağaoğlu, Avukatı Murat Balcı ile birlikte soruşturmayı yürüten Bakırköy Cumhuriyet Savcısı Ertuğrul Sarıyar’ın odasına çıktı. Savcının yanında yaklaşık 20 dakika süreyle kalan Ağaoğlu’nun ifadesinde, 30 Nisan 2016 tarihinde bir televizyon kanalında yayınlanan bir programa konuk olduğunu, bu programda kendisine özel hayatıyla ilgili bazı soruların sorulduğunu söyledi. Programda kendisine, “Çapkın mısınız?” şeklinde bir soru sorulduğunu belirten Ağaoğlu, bu soruyu,“Gecelik ilişkilerden hoşlanmıyorum” diyerek yanıtladığını söyledi.
‘GECELİK İLİŞKİLERDEN HOŞLANSAYDIM İSTANBUL’DA ŞEYLER YETMEZ DEDİM’
Ağaoğlu, ifadesinin devamında şunları söyledi:
“Konuşmanın devamında, ‘gecelik ilişkilerden hoşlansaydım İstanbul’da şeyler yetmez’ dedim. Orada kast ettiğim kadınlar değildi. Soyut bir kavramdan bahsettim. Bizim örf ve ananemize göre kadın kutsaldır. Maksadım kendimi ifade etmekti. Gecelik ilişkilerden hoşlanmadığımı anlatmaya çalışıyordum. Buradan yanlış bir anlam çıkmışsa benim suç işleme kastım yoktur. Ben sadece çapkın olmadığımı anlatmaya çalışıyordum. Bunu anlatırken yanlış bir anlam çıkmışsa da bu olayı çarpıtarak halka yanlış bir şekilde sundular. Atılı suçlamayı kesinlikle kabul etmiyorum.”
BASIN AÇIKLAMASI YAPTI
Ali Ağaoğlu, ifadesinin ardından adliyenin önünde bekleyen basın mensuplarına kısa bir açıklama yaptı. Bir televizyon programında yaptığı konuşma ile ilgili olarak ifade vermeye geldiğini söyleyen Ağaoğlu, “Bir programla ilgili ifade verdim. Programda kadın diye bir kelime kesinlikle söylemedim. Orada söylediğim, ben gecelik ilişki yaşamam, sevmem. Lafım bu. Kadın kelimesi kesinlikle geçmiyor. Ben kadınlara çok saygı duyan bir insanım. Kadının kutsal olduğuna inanan bir insanım. Bu kültürden gelen bir insanım. Orada benim ifade etmek istediğim gecelik ilişki yaşamayı ben sevmiyorum. Söylediğim de bu. Programı bir daha izleyin, kadın kelimesi ağzımdan çıkan bir kelime kesinlikle değildir. Anam var, karım var, kızım var. Kadınlara hakaret kesinlikle söz konusu değil.
Yeni kabinenin tek kadın bakanı
Başbakan Binali Yıldırım başkanlığında kurulan 65. hükümetin tek kadın bakanı, İstanbul Milletvekili Fatma Betül Sayan oldu.
Sayan, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu'nun yerine getirildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 2012 yılına kadar Ak Parti Genel Başkan Danışmanı olarak görev yapan Sayan, New York Üniversitesi’nde Biyomedikal Mühendisliği Fakültesi’nden doktora bursu kazandı, meme kanserinin termal görüntülenmesi üzerine çalışmalar yaptı. AK Parti İstanbul İl Teşkilatı’nın Sosyal Medya Yapılanmasını kurdu.
Yeni bakanlar açıklandı.. İşte bakanların tam listesi...
Bakanlar Kurulu az önce belli oldu.. Başbakan Binali Yıldırım, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın onayladığı 65. Hükümet'in Bakanlar Kurulu listesini Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde açıkladı. 65. Hükümette Başbakan Yardımcıları Nurettin Canikli, Mehmet Şimşek, Numan Kurtulmuş, Tuğrul Türkeş ve Veysi Kaynak oldu.Listede Yalçın Akdoğan, Sema Ramazanoğlu, Volkan Bozkır gibi 8 isim yok. Merak edilen isimlerden Mehmet Şimşek kabinedeki yerini korudu. Recep Akdağ, Sağlık Bakanı olarak geri döndü. Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Milli Eğitim Bakanlığı görevine getirildi. Milli Savunma Bakanlığı ise Fikri Işık'a emanet. Berat Albayrak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı olarak devam edecek. Kayseri Milletvekili Mehmet Özhasaki de Çevre Bakanı olarak kabineye girdi. Binali Yıldırım'ın Ulaştırma Bakanlığı koltuğuna ise Ahmet Arslan getirildi. Süleyman Soylu da yerini koruyan isimlerden. Ekonomi Bakanlığı görevi ise Nihat Zeybekçi'nin.
Başbakan olarak görevlendirilen Binali Yıldırım Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın onayladığı yeni kabineyi az önce açıkladı. 8 Bakan yeni kabinede yer almazken, bazı bakanların da görev yerleri değiştirildi. İşte koltuğundan olan bakanlar: Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal, AB Bakanı Volkan Bozkır, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu, Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı, Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan
KABİNEYE YENİ GİREN BAKANLAR
Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, AB Bakanlığı'na Ömer Çelik, Ekonomi Bakanlığı'na Nihat Zeybekci, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'na Fatma Betül Sayan Kaya, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na Mehmet Özhaseki, Başbakan Yardımcılığı'na Veysi Kaynak, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'na da Faruk Özlü, Sağlık Bakanlığı'na Recep Akdağ, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı'na Ahmet Arslan.
YERİ DEĞİŞENLER
Kabinedeki bazı isimler ise farklı bakanlık koltuğuna oturdu.
İşte o isimler:
Lütfi Elvan: Başbakan Yardımcılığı’ndan ayrıldı, Kalkınma Bakanı oldu.
Nabi Avcı: Milli Eğitim Bakanlığı’ndan ayrıldı, Kültür ve Turizm Bakanı oldu.
İsmet Yılmaz: Milli Savunma Bakanlığı’ndan ayrıldı, Milli Eğitim Bakanı oldu.
Fikri Işık: Bilim sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan ayrıldı, Milli Savunma Bakanı oldu.
İLK TOPLANTI CUMHURBAŞKANLIĞI SARAYI'NDA
Binali yıldırım başbakanlığında kurulan 65. Hükümetin ilk bakanlar kurulu toplantısı yarın Cumhurbaşkanlığı sarayında yapılacak
KABİNEYE YENİ GİREN BAKANLAR
Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, AB Bakanlığı'na Ömer Çelik, Ekonomi Bakanlığı'na Nihat Zeybekci, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'na Fatma Betül Sayan Kaya, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na Mehmet Özhaseki, Başbakan Yardımcılığı'na Veysi Kaynak, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'na da Faruk Özlü, Sağlık Bakanlığı'na Recep Akdağ, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı'na Ahmet Arslan.
YERİ DEĞİŞENLER
Kabinedeki bazı isimler ise farklı bakanlık koltuğuna oturdu.
İşte o isimler:
Lütfi Elvan: Başbakan Yardımcılığı’ndan ayrıldı, Kalkınma Bakanı oldu.
Nabi Avcı: Milli Eğitim Bakanlığı’ndan ayrıldı, Kültür ve Turizm Bakanı oldu.
İsmet Yılmaz: Milli Savunma Bakanlığı’ndan ayrıldı, Milli Eğitim Bakanı oldu.
Fikri Işık: Bilim sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan ayrıldı, Milli Savunma Bakanı oldu.
İLK TOPLANTI CUMHURBAŞKANLIĞI SARAYI'NDA
Binali yıldırım başbakanlığında kurulan 65. Hükümetin ilk bakanlar kurulu toplantısı yarın Cumhurbaşkanlığı sarayında yapılacak
İŞTE YENİ KABİNE (BAKANLAR)
Başbakan Yardımcıları: Nurettin Canikli, Mehmet Şimşek, Numan Kurtulmuş, Tuğrul Türkeş, Veysi Kaynak
Adalet Bakanı: Bekir Bozdağ
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı: Fatma Betül Sayan Kaya
Avrupa Birliği Bakanı: Ömer Çelik
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı: Faruk Özlü
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı: Süleyman Soylu
Çevre ve Şehircilik Bakanı: Mehmet Özhaseki
Dışişleri Bakanı: Mevlüt Çavuşoğlu
Ekonomi Bakanı: Nihat Zeybekci
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı: Berat Albayrak
Gençlik ve Spor Bakanı: Akif Çağatay Kılıç
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı: Faruk Çelik
Gümrük ve Ticaret Bakanı: Bülent Tüfenkci
İçişleri Bakanı: Efkan Ala
Kalkınma Bakanı: Lütfi Elvan
Kültür ve Turizm Bakanı: Nabi Avcı
Maliye Bakanı: Naci Ağbal
Milli Eğitim Bakanı: İsmet Yılmaz
Milli Savunma Bakanı: Fikri Işık
Orman ve Su İşleri Bakanı: Veysel Eroğlu
Sağlık Bakanı: Recep Akdağ
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı: Ahmet Arslan
Etiketler:
ak parti,
başbakan,
binali yıldırım,
haber
Sivil plakayla geldi '0002' ile çıktı
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne sivil plakalı araçla gelen Başbakan Binali Yıldırım, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmesinin ardından '0002' plakalı araçla çıkış yaptı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a kabine listesini sunan AK Parti Genel Başkanı Binali Yıldırım, sivil plakalı araçla girdiği Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nden 0002 plakalı Başbakanlık makam aracıyla çıktı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın onayından sonra 65. Hükümet'te Başbakan Binali Yıldırım, Başbakan Yardımcıları ile Bakanlar ve üst düzey bürokratlar, yüksek yargı organlarının başkanlarının makam araçlarında kullanacağı kırmızı plakaların numaraları da belli oldu.
İşte kırmızı plaka sıralaması:
0001 İSMAİL KAHRAMAN TBMM BAŞKANI
0002 BİNALİ YILDIRIM BAŞBAKAN
0003 ZÜHTÜ ARSLAN ANAYASA MAHKEMESİ BAŞKANI
0004 HULUSİ AKAR GENELKURMAY BAŞKANI
0005 NURETTİN CANİKLİ BAŞBAKAN YARDIMCISI
0006 MEHMET ŞİMŞEK BAŞBAKAN YARDIMCISI
0007 NUMAN KURTULMUŞ BAŞBAKAN YARDIMCISI
0008 TUĞRUL TÜRKEŞ BAŞBAKAN YARDIMCISI
0009 VEYSİ KAYNAK BAŞBAKAN YARDIMCISI
0010 İSMAİL RÜŞTÜ CİRİT YARGITAY BAŞKANI
0011 ZERRİN GÜNGÖR DANIŞTAY BAŞKANI
0012 BEKİR BOZDAĞ ADALET BAKANI
0013 FATMA BETÜL KAYA AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI
0014 ÖMER ÇELİK AVRUPA BİRLİĞİ BAKANI
0015 FARUK ÖZLÜ BİLİM SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI
0016 SÜLEYMAN SOYLU ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI
0017 MEHMET ÖZHASEKİ ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI
0018 MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU DIŞİŞLERİ BAKANI
0019 NİHAT ZEYBEKÇİ EKONOMİ BAKANI
0020 BERAT ALBAYRAK ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI
0021 AKİF ÇAĞATAY KILIÇ GENÇLİK VE SPOR BAKANI
0022 FARUK ÇELİK GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI
0023 BÜLENT TÜFENKCİ GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI
0024 EFKAN ALA İÇİŞLERİ BAKANI
0025 LÜTFİ ELVAN KALKINMA BAKANI
0026 NABİ AVCI KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI
0027 NACİ AĞBAL MALİYE BAKANI
0028 İSMET YILMAZ MİLLİ EĞİTİM BAKANI
0029 FİKRİ IŞIK MİLLİ SAVUNMA BAKANI
0030 VEYSEL EROĞLU ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI
0031 RECEP AKDAĞ SAĞLIK BAKANI
0032 AHMET ASLAN ULAŞTIRMA DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI
0033 SALİH ZEKİ ÇOLAK KARA KUVVETLERİ KOMUTANI
0034 BÜLENT BOSTANOĞLU DENİZ KUVVETLERİ KOMUTANI
0035 ABİDİN ÜNAL HAVA KUVVETLERİ KOMUTANI
0036 GALİP MENDİ JANDARMA GENEL KOMUTANI
0037 YAŞAR GÜLER GENELKURMAY İKİNCİ BAŞKANI
0038 RECAİ AKYEL SAYIŞTAY BAŞKANI
0039 MEHMET AKARCA YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCISI
0040 SERDAR ÖZGÜLDÜR UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ BAŞKANI
0041 DANIŞTAY CUMHURİYET BAŞSAVCISI
0042 YEKTA SARAÇ YÖK BAŞKANI
0043 FERİDUN SİNİRLİOĞLU DIŞİŞLERİ MÜSTEŞARI
0044 SEYFULLAH HACIMÜFTÜOĞLU MGK GENEL SEKRETERİ
0045 MEHMET GÖRMEZ DİYANET İŞLERİ BAŞKANI
0046-0051 YABANCI KONUKLAR
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın onayından sonra 65. Hükümet'te Başbakan Binali Yıldırım, Başbakan Yardımcıları ile Bakanlar ve üst düzey bürokratlar, yüksek yargı organlarının başkanlarının makam araçlarında kullanacağı kırmızı plakaların numaraları da belli oldu.
İşte kırmızı plaka sıralaması:
0001 İSMAİL KAHRAMAN TBMM BAŞKANI
0002 BİNALİ YILDIRIM BAŞBAKAN
0003 ZÜHTÜ ARSLAN ANAYASA MAHKEMESİ BAŞKANI
0004 HULUSİ AKAR GENELKURMAY BAŞKANI
0005 NURETTİN CANİKLİ BAŞBAKAN YARDIMCISI
0006 MEHMET ŞİMŞEK BAŞBAKAN YARDIMCISI
0007 NUMAN KURTULMUŞ BAŞBAKAN YARDIMCISI
0008 TUĞRUL TÜRKEŞ BAŞBAKAN YARDIMCISI
0009 VEYSİ KAYNAK BAŞBAKAN YARDIMCISI
0010 İSMAİL RÜŞTÜ CİRİT YARGITAY BAŞKANI
0011 ZERRİN GÜNGÖR DANIŞTAY BAŞKANI
0012 BEKİR BOZDAĞ ADALET BAKANI
0013 FATMA BETÜL KAYA AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI
0014 ÖMER ÇELİK AVRUPA BİRLİĞİ BAKANI
0015 FARUK ÖZLÜ BİLİM SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI
0016 SÜLEYMAN SOYLU ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI
0017 MEHMET ÖZHASEKİ ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI
0018 MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU DIŞİŞLERİ BAKANI
0019 NİHAT ZEYBEKÇİ EKONOMİ BAKANI
0020 BERAT ALBAYRAK ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI
0021 AKİF ÇAĞATAY KILIÇ GENÇLİK VE SPOR BAKANI
0022 FARUK ÇELİK GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI
0023 BÜLENT TÜFENKCİ GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI
0024 EFKAN ALA İÇİŞLERİ BAKANI
0025 LÜTFİ ELVAN KALKINMA BAKANI
0026 NABİ AVCI KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI
0027 NACİ AĞBAL MALİYE BAKANI
0028 İSMET YILMAZ MİLLİ EĞİTİM BAKANI
0029 FİKRİ IŞIK MİLLİ SAVUNMA BAKANI
0030 VEYSEL EROĞLU ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI
0031 RECEP AKDAĞ SAĞLIK BAKANI
0032 AHMET ASLAN ULAŞTIRMA DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI
0033 SALİH ZEKİ ÇOLAK KARA KUVVETLERİ KOMUTANI
0034 BÜLENT BOSTANOĞLU DENİZ KUVVETLERİ KOMUTANI
0035 ABİDİN ÜNAL HAVA KUVVETLERİ KOMUTANI
0036 GALİP MENDİ JANDARMA GENEL KOMUTANI
0037 YAŞAR GÜLER GENELKURMAY İKİNCİ BAŞKANI
0038 RECAİ AKYEL SAYIŞTAY BAŞKANI
0039 MEHMET AKARCA YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCISI
0040 SERDAR ÖZGÜLDÜR UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ BAŞKANI
0041 DANIŞTAY CUMHURİYET BAŞSAVCISI
0042 YEKTA SARAÇ YÖK BAŞKANI
0043 FERİDUN SİNİRLİOĞLU DIŞİŞLERİ MÜSTEŞARI
0044 SEYFULLAH HACIMÜFTÜOĞLU MGK GENEL SEKRETERİ
0045 MEHMET GÖRMEZ DİYANET İŞLERİ BAŞKANI
0046-0051 YABANCI KONUKLAR
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)