5 Ekim 2016 Çarşamba

Son bir yılda doğan her 2 bebekten biri Suriyeli

Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi Uzmanı Doç. Dr. Emrah Can, son bir yılda hastanede doğan bebeklerin yüzde 50'ye yakınının Suriyeli olduğunu söyledi. Hastanede her yıl 5 bin bebek dünyaya geliyor.


Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde ‘1-7 Kasım Emzirme Haftası’ nedeniyle çeşitli etkinlikler düzenlendi.  Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi Uzmanı Doç. Dr. Emrah Can,  Suriyeli hastalara verilen hizmetler hakkında  bilgi verdi.

AVRUPA YAKASI’NDA EN FAZLA SURİYELİ BEBEĞİN DOĞDUĞU HASTANE

Hastanede her yıl ortalama 5 bin doğumun gerçekleştiğini kaydeden Doç. Dr. Emrah Can, 2015 Eylül ayından bu yana dünyaya gelen bebeklerin ise yaklaşık yüzde 50’sinin Suriyeli olduğunu belirtti.

Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin Suriyelilerin yoğun olarak yaşadığı bir bölgede bulunduğunu ifade eden Can, “Hastanemizde son 1 yılda yaklaşık 2 bin 500 Suriyeli bebek dünyaya geldi. Bunlardan da problemli vaka olan 250 bebeği Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi’ne alarak burada tedavilerini gerçekleştirdik. Hastanemiz için İstanbul’un Avrupa Yakası’nda en fazla Suriyeli bebeğin doğduğu hastane diyebiliriz. Hastanemizde sadece doğum ve yenidoğan yoğun bakım servisindeki tedavilerde değil, çocuk acil servislerine başvurularda da Suriyelilere yönelik önemli hizmetler veriliyor. Bu anlamda Bağcılar merkez diyebiliriz” diye konuştu.

PROF. DR. MÜSLÜMANOĞLU: SURİYELİLERE ÖNEMLİ HİZMETLER VERİLİYOR

Etkinliğe katılarak Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi’nde tedavi gören çocukların fotoğraflarının da yer aldığı resim sergisini açan Sağlık Bilimleri Üniversitesi Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yöneticisi Prof. Dr. Ahmet Yaser Müslümanoğlu ise , “Devletimizin politikalarıyla örtüşen bir şekilde ülkelerindeki savaştan kaçarak ülkemize gelen misafirlere hastanemizde önemli hizmetler veriyoruz” ifadelerini kullandı. DHA

Reza Zarrab yargıç karşısına çıkıyor

ABD'nin New York kentinde, tutuklu olarak yargılanan İran asıllı işadamı Reza Zarrab, bugün Türkiye saatiyle 17.30'da yargıç karşısına çıkacak.


Kara para aklama, bankacılık sahtekarlığı ve ABD'nin İran'a karşı uyguladığı yaptırımları delme gerekçeleri ile dava açılan Zarrab kendisini savunmalar için ABD'nin önde gelen avukatlarını tuttu ancak bugüne kadar yaptığı başvurulardan olumlu bir sonuç alamadı. Zarrab, avukatları aracılığıyla davanın temelden düşürülmesi, 50 milyon dolar kefalet karşılığı tutuksuz yargılanma, 'reddi hakim' taleplerinde bulunmuş, bu taleplerin hepsi de davaya bakan Yargıç Richard Berman tarafından geri çevrilmişti.

Yeraltı tünelinden mahkemeye

Zarrab, New York'un Manhattan bölgesinde kalmakta olduğu, mahkeme binasına yeraltından tünellerle bağlı olan cezaevinden sabah saatlerinde alınarak, getirilecek.

Zarrab, Türkiye saati ile 17.30'da Yargıç Berman'ın karşısında olacak. Mart ayında, ABD'nin Miami kenti havalimanına indiğinde, şimdi kendisinden boşanma girişimlerinde bulunan şarkıcı eşi Ebru Gündeş de yanındayken gözaltına alınan, New York'a getirildikten sonra mahkeme kararı ile tutuklanan Zarrab hakkında toplam 75 yıl hapis cezası isteniyor.

4 Ekim 2016 Salı

Nazlı Ilıcak ve Mehmet Baransu ifade verdi

Gazeteci-Yazar Ahmet Altan ile kardeşi Prof. Dr. Mehmet Altan’ın tutuklandığı '15 Temmuz darbe girişimi soruşturması'nda yeni bir gelişme yaşandı. Nazlı Ilıcak ve Mehmet Baransu İstanbul Adalet Sarayı'na gelerek ifade verdi.


Nazlı Ilıcak ve Mehmet Baransu, Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu’nun bulunduğu 7. kata çıkarıldı. Ilıcak ve Baransu avukatları eşliğinde ifade verdikten sonra tekrar cezaevine götürüldü.

'Şüpheli sıfatıyla ifade verdi'

’Şüpheli’ sıfatıyla ifadesi alınan Nazlı Ilıcak’ın "FETÖ / PDY’nin nihai amacını 15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleşen darbe girişimiyle anlamış olduk. Bu tarihten önceki faaliyetleri suç konusu olarak düşünmüyordum. Fakat anladım ki 17 /25 Aralık yolsuzluk operasyonu gibi gözükse de darbe faaliyetinin ilk adımları olduğunu 15 Temmuz göstermiştir" dediği öğrenildi.

"Benim yaptığım televizyon yayını sunmaktan ibarettir"

14 Temmuz’da Can Erzincan TV’deki programda darbe çağrışımıyla subliminal mesaj içeren söylemlerde bulundukları iddiasına da reddeden Nazlı Ilıcak, "Benim yaptığım televizyon yayını sunmaktan ibarettir.

Can Erzincan Tv’de çalıştığım sürede birçok bürokrat ve siyasetçi program konuğum olmuştur. Muhtelif görüşlere yer verilmiştir. Ayrıca şunu da belirtmek istiyorum ki; yaptığım programa ilişkin FETÖ / PDY ’ye ilişkin herhangi bir ceza da verilmemiştir" dediği belirtildi. Silahlı Terör Örgütü FETÖ / PDY’ye üye olmadığını söylediği öğrenilen Nazlı Ilıcak, ifadesinin ardından tekrar Bakırköy Kadın Cezaevi’ne götürüldü. Mehmet Baransu’nun da Altan kardeşlerin tutuklandığı dosya kapsamında ifade verdiği öğrenildi

30 Temmuz’da tutuklanmıştı

Nazlı Ilıcak, darbe girişimi sonrasında FETÖ/ PDY silahlı terör örgütünün medya yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında 30 Temmuz’da "Silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan tutuklanmıştı. Mehmet Baransu ise "Balyoz davasında kumpas" iddialarına ilişkin açılan dava kapsamında tutuklu yargılanıyor.

Soruşturmanın geçmişi

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Savcısı Can Tuncay darbeden bir gün önce Özgür Düşünce TV’de yayınlanan programdaki konuşmalarla ilgili soruşturma başlatmıştı. Youtube üzerinden yayın yapan "Özgür düşünce" isimli TV programına darbeden bir gün önce konuk olarak katılan Ahmet Altan ile programı sunan Nazlı Ilıcak ve Mehmet Altan’ın bu programda, darbe çağrışımıyla subliminal mesaj içeren söylemlerde bulundukları belirtilmişti.

Bu söylemler kapsamında hükümeti ve Cumhurbaşkanı’nı tehdit ettikleri iddia edilmiş, şüphelilerin darbenin gerçekleşeceğini beyan ettikleri iddia edilmişti. Darbe girişiminin terör örgütüyle fikir ve eylem birlikteliği içinde olmadan bir gün öncesinden bilmelerinin mümkün olmayacağı, bu nedenle şüphelilerin, darbe girişiminde bulunan bir kısım terör örgütü mensubu askerlerle iştirak halinde atılı suçu işledikleri belirtilmişti. Altan kardeşler soruşturma kapsamında tutuklanarak Silivri Cezaevi’ne konulmuştu. DHA

Bekir Bozdağ: FETÖ mensupları Gülen için uygun ülke arıyor

Adalet Bakanı Bozdağ Fethullah Gülen'in başka ülkelere kaçacağı iddialarıyla ilgili konuştu. Bozdağ "Amerika Birleşik Devletleri'nin kendisini iade edebilme ihtimaline binaen 'Nerelere kaçabilirim' arayışında. Bunun için de örgüt mensuplarınca uygun ülke ve yer arayışı yapıldığına dair elimizde istihbari bilgiler var" dedi. 


Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Fetullah Gülen'in başka ülkelere kaçacağıyla ilgili istihbari bilgiler olduğunu belirterek, "Amerika Birleşik Devletleri'nin kendisini iade edebilme ihtimaline binaen 'Nerelere kaçabilirim' arayışında. Bunun için de örgüt mensuplarınca uygun ülke ve yer arayışı yapıldığına dair elimizde istihbari bilgiler var." dedi.

Bozdağ, TBMM'de AK Parti Grup Toplantısı öncesi gazetecilerin sorularını yanıtladı. Fetullah Gülen'in tutuklanması talebinin 10 Eylül'de ABD'de yetkili makamlara ulaştığını ve ABD'den de en kısa sürede cevap verecekleri yönünde yanıt aldıklarını anlatan Bozdağ, "Henüz bir cevap vermediler. O cevabı bekliyoruz. Bizden yeni bir bilgi ve belge talepleri olmadı. Esasında biz geçici tutuklama talebinde çok net deliller, bilgiler ve belgeler sunduk. Fetullahçı Terör Örgütü kurucusu ve yöneticisi, 15 Temmuz darbe teşebbüsünün sevk ve idare edicisi Fetullah Gülen'in suçluluğuna dair yeteri kadar bilgi, belge ve delil dosyada fazlasıyla mevcut." diye konuştu.

"Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD'de tutuklu bulunan Rıza Sarraf'ın şüphe üzerine tutuklandığı, ancak Fetullah Gülen ile ilgili net deliller olmasına rağmen tutuklanmadığı yönündeki açıklamalarını da tavsiye olarak dosyaya koymayı düşünüyor musunuz?" yönündeki soruya ise Bozdağ, gitmeden orada konuşulacak konular hakkında bilgi vermeyi doğru bulmadığını ifade etti.
Bozdağ, ABD'ye gidildiğinde ellerindeki belge ve bilgileri tekrar değerlendireceklerini dile getirerek, "Onun dışında, onların bize soracakları olabilir, bizim vereceğimiz cevaplar olabilir, bizim gündeme getireceğimiz konular olabilir ama onları şimdiden konuşmayı doğru bulmuyorum." dedi.

FETÖ'nün ABD dışında başka bir ülkeye kaçabileceği iddialarının hatırlatılması üzerine ise Bozdağ, "İstihbari bilgiler var bu konularla alakalı. Amerika Birleşik Devletleri'nin kendisini iade edebilme ihtimaline binaen 'Nerelere kaçabilirim' arayışında. Bunun için de örgüt mensuplarınca uygun ülke ve yer arayışı yapıldığına dair elimizde istihbari bilgiler var." ifadelerini kullandı. (ntvmsnc)

Rüzgar Çetin tahliye edildi

Polis arabasına çarparak polis memuru İsmet Fatih Alagöz'ün şehit olmasına, polis memuru Emre Tetik'in ise yaralanmasına neden olan yönetmen Sinan Çetin’in oğlu Rüzgar Çetin tahliye edildi.


Bugünkü davada savcının 22.5 yıl hapsini talep ettiği Rüzgar Çetin'in avukatları 92 promil alkolün müvekkillerinin güvenli sürüş yeteneğini etkilemediğini, düşürmediğini İfade etti.

Avukatlar ayrıca, Çetin'in otomobilini yüksek hızda kullanmadığını, basit taksirle ölüme ve yaralamaya sebep olmak suçundan 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezasıya cezalandırılabileceğini, bilinçli taksir suçunun unsurlarının oluşmadığını söyledi.

Rüzgar Çetin ise,  "Ben kazaya sebebiyet verecek bir harekette değildim.Trafik kurallarını ihlal etmedim. Önümdeki aracı geçmek için sollama yapıyordum. Aldığım alkol oranına dikkat ederek araca bindim. Zaten hızlı değilim. Çok üzgünüm. Bir insanın sevdiklerinden ayrılmasına neden olduğum için üzgünüm. Keşke böyle bir şey yaşanmasaydı" dedi.

Avukatları, tutuklu kaldığı sürenin de dikkate alınarak Rüzgar Çetin'in tahliyesine karar verilmesini talep etti.

6 yıl 3 ay hapis cezası ve tahliye edildi

Mahkeme heyeti Rüzgar Çetin'e 6 yıl 3 ay hapis cezası verdi. Rüzgar Çetin, yattığı süre göz önüne alınarak tahliye edildi. Kararın oy çokluğuyla alındığı öğrenildi.


Türkçe'nin en uzun kelimesi hangisidir

Fransa'nın Lyon kentinde her sene yapılan dünya dilleri forumunun bu yıl 7.si düzenlendi.


Daha önce 1. Lyon belediyesi tarafından düzenlenen forum bu sene 3. Lyon belediyesi tarafından organize edildi. Lyon başkonsolosluğu tarafından yapılan Türkçe standında ziyaretçiler 70 harften oluşan tek kelimeyi telaffuz etmeye çalıştılar. Standı ziyaret eden Lyon başkonsolosu Özgür Çakar, forumla ilgili şunları kaydetti:

Türkçe'nin en uzun kelimesi

"Konsolosluğumuzdan arkadaşlar burada görev yapıyorlar, Türkçenin zenginliğini ön plana çıkartan açıklamalar yapıyorlar, standımızda broşürlerimizde mevcut, burada bulunan diğer ülkelerde dillerini tanıtıyorlar. Mesela 70 harfli en uzun kelimemizi,(muvaffakiyetsizleştiricileştiriveremeyebileceklerimizdenmişsinizcesine) yabancılara okutmaya çalışmışlar henüz başaran olmamış ve bu misafirlerin çok ilgisini çekmiş. Bir takım deyimlerimizi açıklamaya çalışmışlar, mesela "burnu büyümek, yüz vermek",  gibi deyimler Fransızlara ilginç gelmiş. Gelen misafirlere "Fransız kalmak" ne demek onu açıklayın dedim. Fransız dilinde Türkiye ile ilgili olumlu deyimler var olumsuz deyimler var, bunlara da değinilmesi gerek. Standımız ziyaret ediliyor, tanıtımın kötüsü olmaz, bu bizim temel prensibimiz, eksiği de olsa tanıtım daima ülkeye fayda sağlayan bir şeydir. Faydalı bir etkinlik olduğunu düşünüyoruz, görevli arkadaşlarda bu konuda gereken her şeyi yapıyor" (Engin Akgürbüz - Lyon/DHA)

E-Okul Veli Bilgilendirme Sistemi | Eğitime dair tüm bilgiler

E-Okul sistemi, Türkiye'de İnternet sitesi üzerinden öğretmenlerin, öğrencilerin ve velilerin aktif olarak kullandığı bir uygulamadı. Bu uygulama sayesinde, öğretmen, öğrenci ve veliler sistem üzerinden yararlanabiliyor, hızlı ve sağlıklı bir şekilde sonuçları rahatça görebiliyor. Öğretmenler ile veliler arasındaki iletişim eskiden "veli toplantıları" üzerinden hareket edilirken, bu sistemle artık iletişim internet üzerinden yapılabiliyor. Veliler, çocuklarının okul hayatındaki durumlarını hızlı bir şekilde bu sistem sayesinde görebiliyor. Devamsızlık, sınav sonuçları, okuldaki başarı durumu ve birçok bilgiye sahip olabiliyor.


Darbe girişiminden ötürü "okullar ne zaman açılacak" sorusu yaz boyu gündemde kaldı. Sosyal medyada okulların geç açılacağına dair bazı iddialar atıldı. Başbakan Binali Yıldırım ve Milli Eğitim Bakanlığı okulların zamanında açılacağını açıkladı. Ve bugün 19 Eylül, okulların açıldığı ilk gün. Bugün sadece okullar açılmadı, eğitim sistemin vazgeçilmezi olan E-Okul'da yeni döneme hazırlandı.
Dokuz yıldır faaliyetini sürdüren e-okul veli, öğretmen, öğrenci arasındaki ilişkiyi teknolojik açıdan en iyi yere getirmeye çalışıyor. 2007 yılından önceki süreçlerde, koodirnasyon eksikliği yüzünden birçok öğrenci tam olarak kendini yetiştirememiştir. Öğretmen ve veli arasındaki kopukluğun en büyük bedelini öğrenciler yaşamıştır. Her ne kadar veli toplantıları gerçekleşse de, bu toplantılar birebir değil, genel olarak gerçekleşmiştir. Bu da öğrencinin gerek ders başarısını gerek ahlaki durumunu oldukça etkilemiştir. Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu sistemi sayesinde daha profesyonel, daha modern ve en önemlisi öğrencinin üzerinden daha iyi bir eğitim sağlanmıştır. 2007 yılında açılan  site, ilk başlarda sadece öğrencinin sınav notalarına göre sistemini kurarken, ilerleyen yıllarda büyük bir yol katetmiştir. Bu da veli açısından oldukça önem taşımaktadır. Evladını en iyi şekilde takip edebilmekte ve ona göre tedbir sağlayabilmektedir. Sistemin üç farklı girişi bulunmaktadır.

Öğretmen/idari giriş, öğrenci girişi, veli bilgilendirme sistemi girişi. Öğretmenler ve idareciler, öğrencilerin notlarını, davranışlarını, başarı grafiğini kendi sistemi üzerinden girebilmektedir. Öğrenci girişi ise okuldaki sınav notlarını, başarısını veya başarısızlığını öğrenci sistemi içerisinde görebilir. Veli, ise bilgilendirme sistemi üzerinden öğrencinin görmediği, öğretmenin öğrenciyle alakalı düşüncelerini bu sistem üzerinden görebilmektedir. Veli ve öğrenci TC Kimlik üzerinden sistemi kaydedebilmektedir. Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri bu sistemin daha çok yararlı olabilmesi içinde dünya üzerindeki eğitim sistemi üzerinden hareket etmektedir. Yetkililer, öğrencilerin başarısının daha iyi olabilmesi için teknolojinin tüm imkanlarından yararlanmaktadır. Avrupa’daki ve Amerika’daki sistemler incelenmektedir ve bu inceleme üzerinden Türkiye’deki sistemi daha iyi bir şekilde entegre edebilmektedir. MEB, e-okul sistemini 2016-2017 yıllarında görsel olarak değiştirmiştir ve görsellik açısından daha rahat ve daha hızlı sonuçlar almayı bekliyor. İlerleyen zamanlarda bu sistemin daha çok gelişmesi beklenilmektedir.

KYK kredi ve burs başvuruları başladı

Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Yükseköğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) kredi ve burs başvurularının başladığını bildirdi.



Kılıç, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, KYK kredi ve burs başvurularının başladığını, faydalanmak isteyen öğrenciler için son günün 12 Ekim olduğunu belirtti.

Gençlik ve Spor Bakanlığından yapılan açıklamada da burs ve kredi için, yurt içinde ve KKTC'de okuyanların, diğer yabancı ülkelerde önlisans, lisans, yüksek lisans ve doktora yapan öğrencilerin "e-Devlet" üzerinden veya "kyk.gsb.gov.tr" adresinden başvuru yapabileceği ifade edildi.

Açıklamada, başvuruların, 12 Ekim Çarşamba günü saat 23.59'da sona ereceği kaydedildi.

Başbakan Yıldırım: Tam gün eğitime geçilecek

Orta Vadeli Programı açıklayan Başbakan Binali Yıldırım, 2019 yılının sonuna kadar ikili eğitimin sona ereceğini ve tam gün eğitim yapılacağını söyledi.


Başbakan Yıldırım yaptığı açıklamada, 'Öğrencilere kötü haber. Yarım gün okuyacaklardı tam gün okuyacaklar. 2019'un sonuna kadar bunu yapacağız" dedi.

OKUL ÖNCESİ EĞİTİM ZORUNLU HALE GELİYOR

Yıldırım, "Önümüzdeki dönemde okul öncesi eğitimi zorunlu hale getireceğiz' diye konuştu. 
Yıldırım, "Millet, Türkiye'de yabancı dil bilme oranı yüksek sanıyor. Öyle değil. 4+4+4 sisteminde 5. yılda yabancı dil zorunlu hale gelecek" dedi.

"YEMEKLERİNİ YİYİP DEVAM EDECEKLER"

Başbakan Binali Yıldırım, bir gazetecinin sorusu üzerine tam gün eğitimle ilgili şu açıklamayı yaptı:

"Tek tip değil, başka şey anlaşılabilir. Tam zamanlı eğitim. Yani öğlenciler, sabahçılar diye bir şey vardı ya. Hem sabahçıyım hem öğlenciyim. Öğlenleyin okulda olacaklar, yemeklerini yiyip aynen çalışanlar gibi. Nasıl işe gidiyorsun, sabah gidip akşam geliyorsun. Okula da sabah gidip akşam geliyorsun.'

Maliye, konutlarını değerinin altında alanı, satanı çağıracak

Maliye, konut kredileri ile tapudaki satış bedellerini karşılaştırıp konut alınıp satılan konutların değerinin altında gösterenleri tespit ediyor. Bu tespitler sonucu Maliye, konut alırken değerini düşük gösterip daha az tapu harcı ödeyenden de, satarken düşük gösterip daha az vergi ödeyenden de bunun nedenini izah etmelerini isteyecek. İzah edemezse ceza ödeyecek.


Maliye’nin yeni uygulaması izaha davet için geri sayım başladı. 6728 sayılı Yatırım Ortamının İyileştirilmesi amacıyla çıkarılan yasada altyapısı kurulan izaha davet uygulamasına yönelik şimdi de tebliğ taslağı hazırlandı. Tebliğ taslağında konutlarını değerinin altında gösterenlerin izaha davet edilmesi ayrı bir başlık altında yer aldı. Buna göre Maliye’nin bankalardan elde ettiği bilgilere göre kullanılan konut kredi tutarları ile tapu dairelerinden elde edilen satış bedellerinin karşılaştırılması sonucunda satış bedelinin düşük beyan edilmesine dair haklarında ön tespit yapılan mükellefler izaha davet edilecek.

Bu yolla Maliye, “Gel aradaki farkı izah et” diyecek. Yani alırken konut alırken değerini düşük gösterip daha az tapu harcı ödeyen de, satarken düşük gösterip daha az vergi ödeyen de bunun nedenini izah edecek.

ZARARIN YÜZDE 20’Sİ ÖDENECEK

Vergi Usul Genel tebliğ taslağında, vergiye gönüllü uyum amacıyla izaha davet müessesesinin getirildiği belirtilerek, “İzaha davet; İdarenin verginin ziyaa uğramış olabileceğini harici karinelerle tespit edildiği hallerde, haklarında vergi incelemesine veya takdir işlemlerine başlanılmamış mükelleflerden yetkili merciler tarafından izahat talep edilmesidir” olarak tanımlandı. Buna göre Maliye, bir mükellefle ilgili başka veriler kullanarak vergi zararı olabileceğini tespit etmesi halinde mükellefe çağrı yapılacak. Eğer mükellef vergiyi ziyaa uğrattığını yani daha düşük gösterdiğini kabul ederse beyanname verecek. Tahakkuk eden vergiler ile izahat zammını süresinde öderse vergi zararının yüzde 20’sini ödeyecek. Bunun sonucunda mükellef vergi incelemesine tabi tutulmayacak ve takdir komisyonuna sevk edilmeyecek.

Maliye, konutlarını değerinin altında alanı, satanı çağıracak

NELER KAPSAMDA?

Yasa çıkarken Maliye Bakanlığı’na izaha davetin kapsamını belirleme yetkisi verilmişti. Tebliğ taslağında da kapsama giren konular tek tek sıralandı. Buna göre tapu daireleri ve bankalardan elde edilen bilgilerin karşılaştırılması sonucu ulaşılan bulgulardan hareketle mükellefler izaha davet edilebilecek. Bilanço esasına göre defter tutan mükellefler, 5 bin lira üzerindeki mal ve hizmet alım ve satışlarına ilişkin Ba ve Bs formları veriyorlar. Maliye bu formlar üzerinden çapraz kontroller yapıyor. Gerçek alış-satışların beyan edilip edilmediği inceleniyor. Bu konu ile ilgili de Maliye, mükellefleri izaha davet edebilecek.

İzah nasıl istenecek?

*Mükelleflerin faaliyet grupları ve sektörlerine göre Vergi Denetim Kurulu risk analizleri yapıyor.

*Yapılan risk analizleri sonucunda vergi zararı olabildiğine ilişkin ön tespit yapılırsa mükellef, izaha çağrılabilecek.

*50 bin liranın altında sahte belge düzenleyenler için de izaha davet uygulaması devreye girebilecek.

*Ancak bu mükelleflerin ilgili yıldaki toplam mal ve hizmet alımlarının yüzde 5’ini aşması halinde izaha davet uygulaması geçerli olmayacak.  (hürriyet.com.tr)

3 Ekim 2016 Pazartesi

Cerattepe'de ÇED davasına ret kararı

Artvin'in Cerattepe bölgesinde 38 hektar alandaki bakır ve açık ocak altın işletme projesi için hazırlanan "ÇED olumlu" raporunun iptali için açılan davanın reddine karar verildi.


Cerattepe bölgesinde bakır ve açık ocak altın işletme projesi için daha önce Rize İdare Mahkemesi'nce 'ÇED olumlu' kararına karşı dava açılmıştı.

Yeşil Artvin Derneği öncülüğündeki 751 kişi ve 61 avukat Rize İdare Mahkemesi'ne başvurarak yürütmenin durdurulması ve iptali istemiyle başvurdu.

Rize İdare Mahkemesi, ÇED iptal davasının reddine karar verdi. Mahkeme, kararın Danıştay'a temyiz yolunun açık olduğunu bildirdi.

45 sayfalık kararda önceki duruşmada davacı tarafın, reddi hakim talebi de kabul edilmedi.
Mahkeme kararında, önceki ret kararına gerekçe olan eksiklikleri şirket tarafından giderildiği ve proje alanının yasaklı alanlar içerisine girmediği belirtildi.

Rize İdare Mahkemesi'nin Cerattepe ile ilgili verdiği ret kararını değerlendiren Yeşil Artvin Derneği Yönetim Kurulu üyesi ve avukatı Bedrettin Kalın, kararın henüz kendilerine tebliğ edilmediğini belirterek, "Beklemediğimiz ama bu mahkemeden beklediğimiz karar. Fakat usul kurallarını bu kadar ihlal eden bir karar verilmesini beklemiyorduk. Duruşmada reddi hakim talebinde bulunmuştuk.

Bunun Samsun Bölge İdare Mahkemesi'nde görülmesi gerekirken Rize İdare Mahkemesi’nin kendisinin karar verdiğini anlıyoruz. Usul acısından son derece hukuka ve adalete aykırı bir karar olduğu ortadadır. Karar bize tebliğ edildikten sonra temyiz edeceğiz" dedi.

Best FM programcılarından Cem Arslan bıçaklı saldırıya uğradı

İstanbul-Gümüşsuyu'nda program çıkışı bir kadının bıçaklı saldırısına uğrayan Best FM'in programcılarından Cem Arslan sırtından yaralandı. Hastaneye götürülen Cem Arslan'ın durumunun iyi olduğu ve ayakta tedavi gördüğü öğrenildi.


Olay, Gümüşsuyu İnönü Caddesi üzerinde saat 20.10'da meydana geldi.

Özel bir radyoda program yapan ünlü radyocu Cem Arslan, akşamki programının ardından binadan çıkarak Taksim yönüne yürümeye başladı.

Bu sırada, Arslan'ı takip eden Müge Arcan (40) adlı kadın, sol eliyle omzunu tuttuktan sonra elindeki ekmek bıçağıyla ünlü radyocuyu bıçaklamaya başladı.

Bıçağı 4-5 kere sallayan Arcan, Cem Arslan'ın yere düşmesinin ardından, başında bekledi.
Olayı gören bir vatandaş, ünlü radyocuyu, aracıyla Gümüşsuyu Askeri Hastanesi (GATA)'ne götürdü.
Saldırgan Müge Arcan, vatandaşların ihbarı üzerine gelen polis tarafından yakalanarak gözaltına alındı.

Üstündeki montu kurtardı

Üstündeki montun kalın olması sayesinde, saldırıyı ölümcül yara almadan atlattığı öğrenilen Cem Arslan'ın hastanedeki tedavisinin sürdüğü öğrenildi.

Olayı duyar duymaz hastaneye koşan aynı radyoda program yapan Serdar Gökalp, saldırıyı ucuz atlattıklarını belirterek "Bundan önce de bizim radyomuzda başka arkadaşlarımıza, keza sevgili Cem Arslan'a aynı kişi tarafından böyle bir saldırı olmuştu. Bundan sonra inşallah olmayacak böyle şeyler. Yarayı gördüğüm zaman ucuz atlatılmış bir saldırı olduğunu anlıyoruz" diye konuştu.

Best FM'den açıklama

Konuyla ilgili Best FM'den yapılan açıklama şöyle: Türkiye'nin en çok dinlenen ve sevilen radyocularından değerli programcımız Cem Arslan, saat 20.10'da "Gazor" programı çıkışında önce sözlü taciz ardından bıçaklı saldırıya uğrayarak yaralandı. Sırtından bıçakla yaralanan programcımız Cem Arslan, mesai arkadaşları tarafından Sağlık Bilimleri Üniversitesi Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Gümüşsuyu Ek Binası Acil Servisine kaldırıldı. İlk müdahalesi burada yapılan programcımız Cem Arslan'ın sağlık durumu iyi. Öte yandan, programcımız Cem Arslan'a saldıran şahıs kısa sürede yakalanmıştır." DHA

Emniyet'te büyük FETÖ operasyonu: 12 bin 801polis açığa alındı

Emniyet'te OHAL kapsamında FETÖ ile ilişkili olduğu değerlendirilen, 2523'i amir olmak üzere 12 bin 801 personel görevden uzaklaştırıldı.


Emniyet Genel Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada, "667 sayılı Olağanüstü Hal kapsamında alınan tedbirlere ilişkin Kanun Hükmünde Karaname'nin 2. maddesinde zikredilen ve milli güvenliğe tehdit oluşturduğu tespit edilen Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ / PDY) ile iltisakı veya irtibatı olduğu değerlendirilen 2523'i amir sınıfı olmak üzere toplamda 12 bin 801 personel görevden uzaklaştırılmıştır" ifadesinde bulunuldu.

İçişleri Bakanlığı'nda 37 personel görevden uzaklaştırıldı

Bu arada İçişleri Bakanlığı'nda da 37 personel görevden uzaklaştırıldı.

Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) aidiyeti, iltisakı veya örgütle irtibatı olduğu değerlendirilen İçişleri Bakanlığı merkez birimlerinde görevli 37 personel, görevlerinden el çektirildi.    

Numan Kurtulmuş: 20 bin öğretmen 9 Ekim’de atanacak!

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.


Numan Kurtulmuş, Ekim ayının 9’unda 20 bin öğretmenin Milli Eğitim Bakanlığına alınacağını açıkladı. Kurtulmuş ayrıca, geçtiğimiz Ocak ayında 30 bin alımın yapıldığını da belirtti.

OHAL uygulaması 3 ay daha uzatıldı

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş Bakanlar Kurulu sonrası açıklama yaptı. OHAL uygulamasının 90 gün süreyle uzatıldığını açıkladı. 


Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş Bakanlar Kurulu toplantısı hakkında açıklama yaptı. Kurtulmuş şunları söyledi:

"Bakanlar Kurulu’nun almış olduğu kararlardan bir diğeri de, 90 günlük OHAL’in uzatılması ve 19 Ekim günü gece yarısı 01’den itibaren OHAL’in yenilenmesi kararıdır.