Milli Savunma Bakanı Fikri IŞIK, TBMM Genel Kurulu'nda Fırat Kalkanı Operasyonu ile ilgili bilgi verdi. Işık, Fırat Kalkanı Harekatı'nda şehit sayısının 16'ya yükseldiğini açıkladı.
Bakan Işık'ın açıklamalarının satırbaşları şöyle:
"Dün hayatını kaybeden 16 şehidimize rahmet, gazilerimize acil şifalar diliyorum.
Bölgemiz 1. Dünya Savaşı'ndan sonra en büyük alt üst oluşu yaşamaktadır.
Bölgeye huzur ve demokrasi için yapılan bu operasyonlar tarihin en ciddi karmaşasına sürükledi. Kendi iktidarlarının devamı için kendi halklarına bomba atmaktan çekinmeyen diktatörler, bu feci tablonun oluşmasında başat rol oynadı. Uluslararası teşkilatlar bölgedeki yangını görmezden geldi.
Fırat Kalkanı harekatı meşru müdafaa hakkımıza ithafen, terör koridorunun oluşmasını engellemek için başlatılmıştır. DEAŞ'ın saldırılarına karşı misliyle mukabele etsek de, sınırın derinliklerine gizlenebilmekteydi. Suriye'den kaynaklanan terörden en fazla etkilenen ülke biz olduk. Yüzlerce vatandaşımız hayatını kaybetti. Türkiye sadece DEAŞ'a karşı değil, bazı üçüncü ülkelerden silah temin eden PKK/PYD/YPG'ye karşı da büyük mücadele vermektedir. Suriye'deki iç savaşta 600 bin kişinin hayatını kaybettiğini, ülke nüfusunun yarısını evini barkını terk etmek zorunda olduğunu biliyoruz.
Biz yıllardan beri Suriye'de güvenli bölge oluşturulması gerektiğini anlatmaya çalışıyoruz.
Fırat Kalkanı harekatı bu koşullarda halkımızın güvenliğini temin etmek ve güvenli bölge oluşturmak için uluslararası hukuka uygun olarak başlatılmıştır. Fırat Kalkanı uluslararası koalisyon tarafından da desteklenmektedir. ÖSO güçlerinin bizim desteğimizle mücadele etmesi sağlanarak, Suriye'nin kuzeyinin her türlü terör tehdidinden ardındırılması hedeflenmektedir. HABERTURK.COM
Bugüne kadar 1005 DEAŞ teröristi etkisiz hale getirilmiştir. PKK/PYD/YPG'li 299 terörist etkisiz hale getirilmiştir.
Mevcut aşamada El Bab'ın DEAŞ'tan temizlenmesi için büyük mücadele verilmektedir. Burada DEAŞ büyük direnç göstermektedir. Kuzeyinden ve batısında devam eden kuşatma, azami hassasiyetle icra edilmektedir. DEAŞ ise kalleşçe hareket etmektedir.
Fırat Kalkanı ile ulusal güvenliğimiz için büyük önem arz eden bölgede terör koridoru oluşturulmasına, oldu bittiye yol açılmasına rıza göstermeyeceğimizi ortaya koyduk. Bölgedeki bütün terör örgütlerine karşı en büyük mücadeleyi veren ülke Türkiye'dir. FETÖ de boş durmamaktadır. Sözcü
22 Aralık 2016 Perşembe
Elektrikte yeni dönem
EPDK, elektrikte serbest tüketici limitini 3 bin 600 kilovatsatten 2017 itibariyle 2 bin 400 kilovatsaate düşürdü. Bu çerçevede gelecek yıl aylık faturası 82 liranın üzerinde olan tüketici serbest tüketici olarak tedarikçisini seçebilecek.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu, elektrikte serbest tüketici limitini 3 bin 600 kilovatsatten 2017 itibariyle 2 bin 400 kilovatsaate düşürdü. Bu çerçevede gelecek yıl aylık faturası 82 liranın üzerinde olan tüketici serbest tüketici olarak tedarikçisini seçebilecek.
Elektrik tedarikçisi nasıl değiştirilir?
Aylık faturası 82 TL'nin üzerinde olan tüketici ilk olarak hizmet almak istediği elektrik tedarikçisini belirleyecek, sonra bu şirketle sözleşme yapacak. Değişiklik işlemi başvuru tarihine göre bir ya da iki ay sürebiliyor. Tedarikçi değiştirmek için eski aboneliğin iptali gerekli değil.
Elektrik şirketi değişikliği için; Son döneme ait birkaç fatura örneği, resmi kimlik fotokopisi, kullanım yeri ve abonenin adres bilgileri gerekiyor.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu, elektrikte serbest tüketici limitini 3 bin 600 kilovatsatten 2017 itibariyle 2 bin 400 kilovatsaate düşürdü. Bu çerçevede gelecek yıl aylık faturası 82 liranın üzerinde olan tüketici serbest tüketici olarak tedarikçisini seçebilecek.
Elektrik tedarikçisi nasıl değiştirilir?
Aylık faturası 82 TL'nin üzerinde olan tüketici ilk olarak hizmet almak istediği elektrik tedarikçisini belirleyecek, sonra bu şirketle sözleşme yapacak. Değişiklik işlemi başvuru tarihine göre bir ya da iki ay sürebiliyor. Tedarikçi değiştirmek için eski aboneliğin iptali gerekli değil.
Elektrik şirketi değişikliği için; Son döneme ait birkaç fatura örneği, resmi kimlik fotokopisi, kullanım yeri ve abonenin adres bilgileri gerekiyor.
Can Dündar hakkında yakalama kararı çıkarıldı
Kapatılan "Özgür Gündem" gazetesiyle ilgili davanın sanığı Can Dündar hakkında "yakalama kararı" çıkarıldı.
İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada Can Dündar'ın yurtdışında olduğu savunmasının ardından duruşma savcısı savunmasının alınabilmesi için Dündar hakkında yakalama kararı çıkarılmasını talep etti.
Heyet yakalama kararı çıkararak duruşmayı 11 Nisan 2017'ye erteledi.
İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada Can Dündar'ın yurtdışında olduğu savunmasının ardından duruşma savcısı savunmasının alınabilmesi için Dündar hakkında yakalama kararı çıkarılmasını talep etti.
Heyet yakalama kararı çıkararak duruşmayı 11 Nisan 2017'ye erteledi.
YÖK'ten öğretmenlik için flaş karar
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, Anadolu Ajansı Editör Masası toplantısında önemli açıklamalar yaptı. Saraç, öğretmenlik programları için alınan radikal kararları açıkladı.
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası toplantısında, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Saraç, "Bazı yükseköğretim programları, birinci aşama ile öğrenci alıyorlardı. Biz önce birinci aşama ile öğrenci alan öğretmenlik programlarını artık ikinci aşamaya nakletme kararı aldık. Bu çok radikal bir karar. YGS puanları ile öğrenci alan bu programları LYS puanlarına naklederken YGS'deki test içeriklerini dikkate alacağız. Bütün bu LYS'den öğrenci kabul edecek programlar için de başarı sıralaması şartı getirdik. Bu başarı sıralaması şartı da 240 bin. 240 binden aşağısının artık bu programlara girmesi söz konusu olmayacak." dedi.
'Açık uçlu soruya yavaş yavaş geçilecek'
Üniversiteye girişteki ikinci aşama olan LYS'de öğrencilerin açık uçlu sorularla tanışmasını sağlayacak şekilde az sayıda soru sorulacağını belirten Saraç, "Öğrencilerimizi hiçbir şekilde tedirginliğe sevk etmememiz lazım. Açık uçlu soruya yavaş yavaş geçilecek. Bu bağlamda öğrencilerimizin açık uçlu sorularla tanışmasını istiyoruz." diye konuştu.
'İlahiyat fakültelerinde ikinci aşamadan öğrenci alınacak'
YÖK Başkanı Saraç, şöyle konuştu:
"Yıllardan beri ilahiyat fakülteleri ile alakalı 'Niye ikinci aşamadan girilmiyor. Bu, niteliği yükseltici bir husustur halbuki' diyerek bize başvurular, raporlar sunuluyordu. Yükseköğretim Kurulu olarak ilahiyat fakültelerinde artık bu yıldan itibaren ikinci aşamadan öğrenci alınacağını burada açıklamak isterim."
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası toplantısında, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Saraç, "Bazı yükseköğretim programları, birinci aşama ile öğrenci alıyorlardı. Biz önce birinci aşama ile öğrenci alan öğretmenlik programlarını artık ikinci aşamaya nakletme kararı aldık. Bu çok radikal bir karar. YGS puanları ile öğrenci alan bu programları LYS puanlarına naklederken YGS'deki test içeriklerini dikkate alacağız. Bütün bu LYS'den öğrenci kabul edecek programlar için de başarı sıralaması şartı getirdik. Bu başarı sıralaması şartı da 240 bin. 240 binden aşağısının artık bu programlara girmesi söz konusu olmayacak." dedi.
'Açık uçlu soruya yavaş yavaş geçilecek'
Üniversiteye girişteki ikinci aşama olan LYS'de öğrencilerin açık uçlu sorularla tanışmasını sağlayacak şekilde az sayıda soru sorulacağını belirten Saraç, "Öğrencilerimizi hiçbir şekilde tedirginliğe sevk etmememiz lazım. Açık uçlu soruya yavaş yavaş geçilecek. Bu bağlamda öğrencilerimizin açık uçlu sorularla tanışmasını istiyoruz." diye konuştu.
'İlahiyat fakültelerinde ikinci aşamadan öğrenci alınacak'
YÖK Başkanı Saraç, şöyle konuştu:
"Yıllardan beri ilahiyat fakülteleri ile alakalı 'Niye ikinci aşamadan girilmiyor. Bu, niteliği yükseltici bir husustur halbuki' diyerek bize başvurular, raporlar sunuluyordu. Yükseköğretim Kurulu olarak ilahiyat fakültelerinde artık bu yıldan itibaren ikinci aşamadan öğrenci alınacağını burada açıklamak isterim."
21 Aralık 2016 Çarşamba
Öğretmen emeklisine 3 yıllık ikramiye 1 lira 20 kuruş
MHP'li Fahrettin Oğuz, 33 yıl öğretmenlik yaptıktan sonra 1988'de emekli olan babasına 3 yıllık emekli ikramiyesi olarak bugünün parasıyla 1 lira 20 kuruş ödeneceğini belirtti. CHP ve MHP'li vekiller, 30 yılı aşan süreler için ödenecek emekli ikramiyelerinin bugünkü değerler üzerinden ödenmesi gerektiğini vurguladı.
TBMM Plan Bütçe Komisyonu’nda, 30 yıldan fazla çalışan memurlara emekli ikramiyesi ödenmesine ilişkin düzenleme sırasında ilginç tartışmalar yaşandı. Habertürk gazetesinde yer alan habere göre eski Maliye Bakanı CHP İzmir Milletvekili Zekeriya Temizel, emekli ikramiyelerinin 10-12 yıl önceki katsayılar üzerinden ödenmesini eleştirdi. Temizel, bu hesaplamayla bir yıllık hizmet karşılığı 85 kuruş gibi ikramiye ödemelerinin söz konusu olduğunu vurgulayarak, “Yapılması gereken, bu insanların o zamanki maaşlarının bugünkü karşılığını hesaplayarak ödeme yapmaktır” dedi.
85 kuruş rakamı bile yüksek
MHP’li Fahrettin Oğuz Tor, Temizel’in telaffuz ettiği 85 kuruş rakamının bile yüksek olduğunu belirterek, babasından örnek verdi. Tor, “Benim babam ilkokul öğretmeniydi, 33 yıl çalıştı. Hesaplattım, babam yıllık 40 kuruş alacak. Üç yıl üzerinden çarparsak 1 lira 20 kuruş alacak. Benim babamın beklentisi bu değil” diye konuştu.Daha önceki yıllarda emekli olanlar için ise yıllık 6, 7, 8 kuruş gibi ikramiye ödemelerinin söz konusu olduğunu ifade eden Tor, 1988 yılı ile bugünkü asgari ücret dikkate alındığında babasına her yıl için 3 bin 821 lira ödenmesi gerektiğini söyledi. Tor, “Yasa hak, hukuk, adaletle bağdaşmıyor ve meşru beklentiyi, kamu vicdanını tatmin etmez. Bunda vebal var, kul hakkı var” dedi.
AYM kararıyla gerçekleşti
Maliye Bakanı Naci Ağbal, getirilen düzenlemeyle 1989 yılında emekli olan bir memur için yıllık 60 kuruş ikramiye ödeneceğini kabul etti ancak yakın yıllara gelindiğinde bu rakamların 3 bin liraya çıktığını söyledi. Ağbal, 30 yıl üzerindeki çalışmalar için emekli ikramiyesi ödenmesi kararının Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) iptal kararı üzerine geldiğine dikkat çekerek, normalde AYM kararlarının geriye yürümediğini ancak idare mahkemelerinin AYM’nin iptal kararının yürürlüğe girdiği 7 Ocak 2015 tarihinden önce emekli olanlar için de ikramiye ödenmesi yönünde kararlar verdiğini ifade etti. Ağbal, “Ne zamandan beri Anayasa Mahkemesi’nin iptal ettiği hüküm geriye yürütülüyor? Danıştay, geriye doğru yürütülmesine dair hukuk normu üretiyor. Yasama organının yerine geçip hukuk normu üretebilir mi mahkeme” diye konuştu.
TBMM Plan Bütçe Komisyonu’nda, 30 yıldan fazla çalışan memurlara emekli ikramiyesi ödenmesine ilişkin düzenleme sırasında ilginç tartışmalar yaşandı. Habertürk gazetesinde yer alan habere göre eski Maliye Bakanı CHP İzmir Milletvekili Zekeriya Temizel, emekli ikramiyelerinin 10-12 yıl önceki katsayılar üzerinden ödenmesini eleştirdi. Temizel, bu hesaplamayla bir yıllık hizmet karşılığı 85 kuruş gibi ikramiye ödemelerinin söz konusu olduğunu vurgulayarak, “Yapılması gereken, bu insanların o zamanki maaşlarının bugünkü karşılığını hesaplayarak ödeme yapmaktır” dedi.
85 kuruş rakamı bile yüksek
MHP’li Fahrettin Oğuz Tor, Temizel’in telaffuz ettiği 85 kuruş rakamının bile yüksek olduğunu belirterek, babasından örnek verdi. Tor, “Benim babam ilkokul öğretmeniydi, 33 yıl çalıştı. Hesaplattım, babam yıllık 40 kuruş alacak. Üç yıl üzerinden çarparsak 1 lira 20 kuruş alacak. Benim babamın beklentisi bu değil” diye konuştu.Daha önceki yıllarda emekli olanlar için ise yıllık 6, 7, 8 kuruş gibi ikramiye ödemelerinin söz konusu olduğunu ifade eden Tor, 1988 yılı ile bugünkü asgari ücret dikkate alındığında babasına her yıl için 3 bin 821 lira ödenmesi gerektiğini söyledi. Tor, “Yasa hak, hukuk, adaletle bağdaşmıyor ve meşru beklentiyi, kamu vicdanını tatmin etmez. Bunda vebal var, kul hakkı var” dedi.
AYM kararıyla gerçekleşti
Maliye Bakanı Naci Ağbal, getirilen düzenlemeyle 1989 yılında emekli olan bir memur için yıllık 60 kuruş ikramiye ödeneceğini kabul etti ancak yakın yıllara gelindiğinde bu rakamların 3 bin liraya çıktığını söyledi. Ağbal, 30 yıl üzerindeki çalışmalar için emekli ikramiyesi ödenmesi kararının Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) iptal kararı üzerine geldiğine dikkat çekerek, normalde AYM kararlarının geriye yürümediğini ancak idare mahkemelerinin AYM’nin iptal kararının yürürlüğe girdiği 7 Ocak 2015 tarihinden önce emekli olanlar için de ikramiye ödenmesi yönünde kararlar verdiğini ifade etti. Ağbal, “Ne zamandan beri Anayasa Mahkemesi’nin iptal ettiği hüküm geriye yürütülüyor? Danıştay, geriye doğru yürütülmesine dair hukuk normu üretiyor. Yasama organının yerine geçip hukuk normu üretebilir mi mahkeme” diye konuştu.
SGK, Fethullah Gülen'den verdiği maaşları geri istedi
15 Temmuz Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu'na gelen belgeler Fethullah Gülen'in emeklilik için sahtecilik yaptığını gösterince SGK harekete geçti. SGK, Gülen'e ödenen 110 bin 547 lira 2 kuruşu geri istedi. Gülen yasal faiziyle beraber 155 bin lira geri ödeyecek.
Fethullah Gülen'in son 10 yılda kardeşi Salih Gülen'in Erzurum'daki Gülen Matbaası'nda kâğıt üzerinde redaktör olarak gösterilerek Sosyal Güvenlik Kurumu’dan (SGK) emekli olduğu ortaya çıktı. Sahte hizmeti ortaya çıkaran SGK, Gülen'den son 10 yılda ödenen emekli maaşını faiziyle birlikte geri istedi.
T24'ten Hülya Karabağlı'nın haberine göre, emeklilik hakkı da elde edemeyen Gülen'in sahte evrak kullanarak bu maaşı almaya hak kazandığı anlaşıldı. Sahtecilik olayının ortaya çıkması üzerine SGK, Gülen'e bu sürede ödenen 110 bin 547 lira 02 kuruşu, 45 bin 47 lira 83 kuruş yasal faiz olmak üzere toplam 155 bin 594 lira 85 kuruş olarak geri almak için harekete geçti.
Fethullah Gülen'in son 10 yılda kardeşi Salih Gülen'in Erzurum'daki Gülen Matbaası'nda kâğıt üzerinde redaktör olarak gösterilerek Sosyal Güvenlik Kurumu’dan (SGK) emekli olduğu ortaya çıktı. Sahte hizmeti ortaya çıkaran SGK, Gülen'den son 10 yılda ödenen emekli maaşını faiziyle birlikte geri istedi.
T24'ten Hülya Karabağlı'nın haberine göre, emeklilik hakkı da elde edemeyen Gülen'in sahte evrak kullanarak bu maaşı almaya hak kazandığı anlaşıldı. Sahtecilik olayının ortaya çıkması üzerine SGK, Gülen'e bu sürede ödenen 110 bin 547 lira 02 kuruşu, 45 bin 47 lira 83 kuruş yasal faiz olmak üzere toplam 155 bin 594 lira 85 kuruş olarak geri almak için harekete geçti.
Almanya'da memurlara burka yasağı yolda
Almanya'da Berlin saldırısının ardından güvenlik önlemleri sertleştiriliyor. Bakanlar kurulu, videolu gözetleme sistemlerinin genişletilmesinin yanı sıra memurlara burka yasağını öngören yasa tasarılarını kabul etti.
Pazartesi akşamı Berlin’deki Noel panayırına düzenlenen ve 12 kişinin hayatını kaybettiği saldırı, Almanya’da güvenlik açığına yönelik tartışmaları alevlendirdi. Federal Bakanlar Kurulu, doğrudan saldırı nedeniyle olmasa da bu gibi durumların önüne geçmek için bir dizi yeni güvenlik önlemi içeren bir yasa paketini kabul etti.
Hükümet Sözcüsü Steffen Seibert'in yasa paketine ilişkin yaptığı açıklamaya göre İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere’nin sunduğu tasarı, veri güvenliği yasasının, kameralı gözetleme sisteminde güvenlik hususlarının daha fazla dikkate alınacak biçimde değiştirilmesini öngörüyor. Seibert, videolu gözetleme sistemlerinin, olayın aydınlatılmasını kolaylaştırdığı için suçlular üzerinde caydırıcı olabileceğini de kaydetti.
Memurlara burka yasağı
Bakanlar Kurulu, çarşamba günkü oturumunda yeni güvenlik paketi ile birlikte kısmi burka yasağını öngören bir yasayı da kabul etti. Federal İçişleri Bakanlığı'ndan konuya ilişkin yapılan açıklamada yasa tasarısı, kamu personeli ve askerlere görev süresi içerisinde yüzlerini gizleme yasağı getiriyor. Böylece memur ve askerlerin burka ve peçe giymesinin önüne geçilmesi hedefleniyor.
Bakanlık açıklamasında sağlık ya da görev nedeniyle bazı istisnaların da mümkün olduğuna yer verildi. Ancak bunun yanı sıra yasanın genişletilmesinin mümkün olduğu da bildirildi. Açıklamada bir şahsın kimliğinin ispatlanması gerektiği durumlarda, söz konusu yasa ile o kişiye yüzünü gösterme zorunluluğu getirilebileceği de belirtildi.
Almanya Başbakanı Angela Merkel, aralık ayı başında yapılan parti kongresinde bazı alanlarda yüzün tamamen gizlenmesinin yasaklanabileceğini duyurmuştu.
Almanya’da okul ve üniversiteler gibi diğer kamusal alanlarda burka ve peçenin yasaklanıp yasaklanmamasından ise eyaletler sorumlu. DW Türkçe
Pazartesi akşamı Berlin’deki Noel panayırına düzenlenen ve 12 kişinin hayatını kaybettiği saldırı, Almanya’da güvenlik açığına yönelik tartışmaları alevlendirdi. Federal Bakanlar Kurulu, doğrudan saldırı nedeniyle olmasa da bu gibi durumların önüne geçmek için bir dizi yeni güvenlik önlemi içeren bir yasa paketini kabul etti.
Hükümet Sözcüsü Steffen Seibert'in yasa paketine ilişkin yaptığı açıklamaya göre İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere’nin sunduğu tasarı, veri güvenliği yasasının, kameralı gözetleme sisteminde güvenlik hususlarının daha fazla dikkate alınacak biçimde değiştirilmesini öngörüyor. Seibert, videolu gözetleme sistemlerinin, olayın aydınlatılmasını kolaylaştırdığı için suçlular üzerinde caydırıcı olabileceğini de kaydetti.
Memurlara burka yasağı
Bakanlar Kurulu, çarşamba günkü oturumunda yeni güvenlik paketi ile birlikte kısmi burka yasağını öngören bir yasayı da kabul etti. Federal İçişleri Bakanlığı'ndan konuya ilişkin yapılan açıklamada yasa tasarısı, kamu personeli ve askerlere görev süresi içerisinde yüzlerini gizleme yasağı getiriyor. Böylece memur ve askerlerin burka ve peçe giymesinin önüne geçilmesi hedefleniyor.
Bakanlık açıklamasında sağlık ya da görev nedeniyle bazı istisnaların da mümkün olduğuna yer verildi. Ancak bunun yanı sıra yasanın genişletilmesinin mümkün olduğu da bildirildi. Açıklamada bir şahsın kimliğinin ispatlanması gerektiği durumlarda, söz konusu yasa ile o kişiye yüzünü gösterme zorunluluğu getirilebileceği de belirtildi.
Almanya Başbakanı Angela Merkel, aralık ayı başında yapılan parti kongresinde bazı alanlarda yüzün tamamen gizlenmesinin yasaklanabileceğini duyurmuştu.
Almanya’da okul ve üniversiteler gibi diğer kamusal alanlarda burka ve peçenin yasaklanıp yasaklanmamasından ise eyaletler sorumlu. DW Türkçe
Aladağ'da çocuklara şiddet uygulanıyormuş
Sosyal Haklar Derneği’nin hazırladığı Aladağ raporuna göre, yurtta çocuklara temizlik yaptırılıyor, zaman zaman şiddet uygulanıyordu. Ayrıca bazı ailelerin, bu yurdu devlet yurdu sandıkları da raporla ortaya çıktı.
Sosyal Haklar Derneği (SHD) Adana Aladağ’da 11’i çocuk ,12 kişinin can verdiği öğrenci yurdu yangını için bir rapor hazırladı SHD’nin, çocuklarını kaybeden sekiz ve çocukları yaralanan yedi aileyle görüşerek hazırladığı raporda çarpıcı bilgilere yer verildi.
Hürriyet'te İsmail Saymaz'ın haberine göre İlçede on yıl önce yapılan devlet yurdunun “çürük” olduğu gerekçesiyle yıkıldığı belirtilerek, “Yurttaşların iddiasına göre çürük raporu, yurda değil yan tarafındaki lojmanlara verilmiş olmasına rağmen yurt da yıkılmış. Barınma sorunu çözülmeden yurdun yıkılmasına herkesin tepkili olduğu gözlenmiştir” denildi.
Ailelerin tarikat yurduna mecbur bırakıldığı ifade edilerek, şöyle devam edildi: “Bazı aileler, söz konusu yurdu devlet yurdu zannetmektedir. Devlet yurdu yıkıldığında çocuklarının nerede kalacağını soran ailelere İlçe Milli Eğitim, bu yurdu adres göstermiştir.
‘Yurt talebi karşılanmadı’
“Kaymakam da dahil pek çok devlet yetkilisiyle görüşen aileler; defalarca yeni yurt talebinde bulunmuş ancak bu taleplerin hiçbiri karşılanmamıştır. Halkın yoksul olması nedeniyle çocuklarının eğitim alabilmelerini sağlamak için tek seçeneklerinin, yetkililerin devlet yurdu muamelesi yaptığı tarikat yurtlarına göndermeleri olduğu tespit edilmiştir.”
'Kızların okuması günah'
Rapora göre aileler, heyete şu bilgileri verdi:
- Çocuklara temizlik yaptırılıyor ve bulaşık yıkatılıyor. Çocuklar bulaşık yıkarken elektrik şalterinin attığı yönetime bildirilmesine rağmen önlem alınmadı.
- Her gün uzun saatler boyunca ağır din eğitiminden geçiriliyorlar. Çocuklar akşam ders çalışmak istediklerinde buna müsaade edilmiyor, hatta kimi çocuklara “Kız çocuklarının okuması günah zaten” deniyor.
- Çocuklara zaman zaman şiddet uygulanıyor.
- Çocuklarının nasıl ortamlarda kaldığını görmek isteyen babalara, erkek oldukları için müsaade edilmiyor.
Sosyal Haklar Derneği (SHD) Adana Aladağ’da 11’i çocuk ,12 kişinin can verdiği öğrenci yurdu yangını için bir rapor hazırladı SHD’nin, çocuklarını kaybeden sekiz ve çocukları yaralanan yedi aileyle görüşerek hazırladığı raporda çarpıcı bilgilere yer verildi.
Hürriyet'te İsmail Saymaz'ın haberine göre İlçede on yıl önce yapılan devlet yurdunun “çürük” olduğu gerekçesiyle yıkıldığı belirtilerek, “Yurttaşların iddiasına göre çürük raporu, yurda değil yan tarafındaki lojmanlara verilmiş olmasına rağmen yurt da yıkılmış. Barınma sorunu çözülmeden yurdun yıkılmasına herkesin tepkili olduğu gözlenmiştir” denildi.
Ailelerin tarikat yurduna mecbur bırakıldığı ifade edilerek, şöyle devam edildi: “Bazı aileler, söz konusu yurdu devlet yurdu zannetmektedir. Devlet yurdu yıkıldığında çocuklarının nerede kalacağını soran ailelere İlçe Milli Eğitim, bu yurdu adres göstermiştir.
‘Yurt talebi karşılanmadı’
“Kaymakam da dahil pek çok devlet yetkilisiyle görüşen aileler; defalarca yeni yurt talebinde bulunmuş ancak bu taleplerin hiçbiri karşılanmamıştır. Halkın yoksul olması nedeniyle çocuklarının eğitim alabilmelerini sağlamak için tek seçeneklerinin, yetkililerin devlet yurdu muamelesi yaptığı tarikat yurtlarına göndermeleri olduğu tespit edilmiştir.”
'Kızların okuması günah'
Rapora göre aileler, heyete şu bilgileri verdi:
- Çocuklara temizlik yaptırılıyor ve bulaşık yıkatılıyor. Çocuklar bulaşık yıkarken elektrik şalterinin attığı yönetime bildirilmesine rağmen önlem alınmadı.
- Her gün uzun saatler boyunca ağır din eğitiminden geçiriliyorlar. Çocuklar akşam ders çalışmak istediklerinde buna müsaade edilmiyor, hatta kimi çocuklara “Kız çocuklarının okuması günah zaten” deniyor.
- Çocuklara zaman zaman şiddet uygulanıyor.
- Çocuklarının nasıl ortamlarda kaldığını görmek isteyen babalara, erkek oldukları için müsaade edilmiyor.
Trump'tan Rus büyükelçisine suikast yorumu: Haklı olduğumu gösterdi
ABD'de başkan seçilen Donald Trump, bu hafta Berlin ve Ankara'da meydana gelen saldırıların, Müslümanların ABD'ye göç etmesinin sınırlanmasını önermekle ne kadar haklı olduğunu gösterdiğini söyledi.
Berlin'de bir Noel pazarına giren kamyonla 12 kişinin öldürülmesi ve Ankara'da Rusya büyükelçisinin bir suikasta kurban gitmesi hakkında görüşü sorulan Trump, "Bu olanlar korkunç" dedi.
DEAŞ örgütü Berlin saldırısının sorumluluğunu üstlendi ancak Amerikalı yetkililer, olayın DEAŞ tarafından yönetildiğine dair bir kanıt görmediklerini söylüyor.
Ankara'da Rus Büyükelçisi Andrei Karlov'u öldüren kişi de eylem sırasında Suriye'deki savaşla ilgili sloganlar haykırmıştı.
cnntürk'ün haberine göre; Trump, bu şiddet olaylarının ardından Müslümanların ABD'ye girişi hakkındaki görüşünü soran gazetecilere, "Benim planlarımı öteden beri biliyorsunuz. Haklı olduğum kanıtlandı. Yüzde yüz kanıtlandı. Olanlar utanç verici" dedi.
Trump seçim kampanyası sırasında terörle mücadele yöntemi olarak geçici bir süre için Müslümanların ABD'ye girişinin yasaklanması önermiş, bu görüşü hem ABD'de hem de ülke dışında çok eleştirilmişti.
Trump daha sonra bu önerisini yumuşatarak terör ihraç ettiği bilinen bölgelerden gelen ve güvenlik kontrollerinin yapılması mümkün olmayan kişilerin girişine engel olunması gerektiğini söylemişti.
Trump Pazartesi günü meydana gelen Berlin saldırısıyla ilgili olarak yaptığı yazılı açıklamada, DEAŞ ve diğer militan İslamcı gruplar için, "Kendi küresel cihadları kapsamında sürekli olarak Hıristiyanları yaşadıkları yerlerde ve ibadet mekanlarında öldürüyorlar" demişti.
Ancak dün yaptığı açıklamada, daha önce Hıristiyanlara yaptığı atfı kullanmayan Trump bu kez, "Bu insanlığa karşı bir saldırıdır ve mutlaka durdurulmalıdır" dedi.
ABD yetkilileri, Trump'ın ilk sözlerinin Müslümanlar arasında Batı aleyhtarı duyguları körüklemesinden ve Müslüman toplumlarının şiddetle mücadelede gösterdikleri işbirliğini zayıflatmasından kaygı duymuşlardı.
Berlin'de bir Noel pazarına giren kamyonla 12 kişinin öldürülmesi ve Ankara'da Rusya büyükelçisinin bir suikasta kurban gitmesi hakkında görüşü sorulan Trump, "Bu olanlar korkunç" dedi.
DEAŞ örgütü Berlin saldırısının sorumluluğunu üstlendi ancak Amerikalı yetkililer, olayın DEAŞ tarafından yönetildiğine dair bir kanıt görmediklerini söylüyor.
Ankara'da Rus Büyükelçisi Andrei Karlov'u öldüren kişi de eylem sırasında Suriye'deki savaşla ilgili sloganlar haykırmıştı.
cnntürk'ün haberine göre; Trump, bu şiddet olaylarının ardından Müslümanların ABD'ye girişi hakkındaki görüşünü soran gazetecilere, "Benim planlarımı öteden beri biliyorsunuz. Haklı olduğum kanıtlandı. Yüzde yüz kanıtlandı. Olanlar utanç verici" dedi.
Trump seçim kampanyası sırasında terörle mücadele yöntemi olarak geçici bir süre için Müslümanların ABD'ye girişinin yasaklanması önermiş, bu görüşü hem ABD'de hem de ülke dışında çok eleştirilmişti.
Trump daha sonra bu önerisini yumuşatarak terör ihraç ettiği bilinen bölgelerden gelen ve güvenlik kontrollerinin yapılması mümkün olmayan kişilerin girişine engel olunması gerektiğini söylemişti.
Trump Pazartesi günü meydana gelen Berlin saldırısıyla ilgili olarak yaptığı yazılı açıklamada, DEAŞ ve diğer militan İslamcı gruplar için, "Kendi küresel cihadları kapsamında sürekli olarak Hıristiyanları yaşadıkları yerlerde ve ibadet mekanlarında öldürüyorlar" demişti.
Ancak dün yaptığı açıklamada, daha önce Hıristiyanlara yaptığı atfı kullanmayan Trump bu kez, "Bu insanlığa karşı bir saldırıdır ve mutlaka durdurulmalıdır" dedi.
ABD yetkilileri, Trump'ın ilk sözlerinin Müslümanlar arasında Batı aleyhtarı duyguları körüklemesinden ve Müslüman toplumlarının şiddetle mücadelede gösterdikleri işbirliğini zayıflatmasından kaygı duymuşlardı.
MEB'de 2 bine yakın personel açığa alındı
Milli Eğitim Bakanlığı'nca (MEB), FETÖ soruşturması kapsamında, bin 980 personel açığa alındı.
MEB'de aralarında öğretmenlerin de bulunduğu bin 980 personel hakkında, FETÖ terör örgütüyle irtibatlı oldukları gerekçesiyle görevden uzaklaştırma tedbiri alındı.
Bakanlıkta, "görevde bulunmasında sakınca görülmesi nedeniyle" uzaklaştırma tedbiri uygulanan personel hakkında inceleme ve araştırma çalışmaları devam ediyor.
MEB'de aralarında öğretmenlerin de bulunduğu bin 980 personel hakkında, FETÖ terör örgütüyle irtibatlı oldukları gerekçesiyle görevden uzaklaştırma tedbiri alındı.
Bakanlıkta, "görevde bulunmasında sakınca görülmesi nedeniyle" uzaklaştırma tedbiri uygulanan personel hakkında inceleme ve araştırma çalışmaları devam ediyor.
Etiketler:
darbe,
fethullah gülen,
haber,
ohal,
öğretmen
Ehliyet ve pasaport ücretlerine zam geldi
Muhasebat Genel Müdürlüğü, değerli kağıtlar tablosunda yer alan ücretleri 2017 yılı için yeniden belirledi. Belirlenen yeni fiyatlara göre 2016 yılında 87,5 lira olan pasaport defter bedeli 94 lira olarak güncellendi.
Resmi gazete’nin bugünkü sayısında yer alan Muhasebat Genel Müdürlüğü değerli kağıtlar genel tebliğine göre, bir süre önce kamuoyunda tartışma konusu olan sürücü belgesi bedeli, tebliğ kapsamında 117 TL olarak belirlendi.
Buna göre, pasaport defteri 94 lira,, evlilik cüzdanı ise 86 lira olacak. Değiştirme nedeniyle verilen TC kimlik kartları için 16 TL, eğer kayıp nedeniyle düzenleniyorsa 32 TL'lik bedel talep edilecek. Gelecek yıl, noter kağıtları ve beyanname için 9.50 TL, protesto, vekaletname ve re'sen senet için 19 TL, her bir banka çeki yaprağı için ise 5.60 TL bedel ödenecek.
Değerli Kağıdın Cinsi / Bedel (TL)
1 - Noter kağıtları :
a) Noter kağıdı 9,50
b) Beyanname 9,50
c) Protesto, vekaletname, re’sen senet 19,00
2 - (Mülga:30/12/2004-5281/14.md)
3 - Pasaportlar 94,00
4-İkamet İzni (değişik:28/7/2016- 6735/27 md.) 63,00
5 - (Mülga:30/12/2004-5281/14.md)
6 – (Değişik:14/1/2016-6661/3.md.)
a) Kanuni bildirim süresi dışında doğum nedeniyle düzenlenen Türkiye Cumhuriyeti kimlik kartı 16,00
b) Değiştirme nedeniyle düzenlenen Türkiye Cumhuriyeti kimlik kartı16,00
c) Kayıp nedeniyle düzenlenen Türkiye Cumhuriyeti kimlik kartı 32,00
7 - Aile cüzdanları 86,00
8 - (Mülga:30/12/2004-5281/14.md)
9 - Sürücü belgeleri 117,00
10 - Sürücü çalışma belgeleri (karneleri) 117,00
11 - Motorlu araç trafik belgesi 117,00
12 - Motorlu araç tescil belgesi 88,00
13 - İş makinesi tescil belgesi 85,00
14 - Banka çekleri (Her bir çek yaprağı) 5,60
15 - Mavi Kart (Ek: 9/5/2012-6304/9 md.) 8,50
16 - Yabancı çalışma izni belgesi (Ek:28/7/2016-6735/27. md.) 63,00
17 - Yabancı çalışma izni belgesi (Ek:28/7/2016-6735/27. md.) 63,00
Resmi gazete’nin bugünkü sayısında yer alan Muhasebat Genel Müdürlüğü değerli kağıtlar genel tebliğine göre, bir süre önce kamuoyunda tartışma konusu olan sürücü belgesi bedeli, tebliğ kapsamında 117 TL olarak belirlendi.
Buna göre, pasaport defteri 94 lira,, evlilik cüzdanı ise 86 lira olacak. Değiştirme nedeniyle verilen TC kimlik kartları için 16 TL, eğer kayıp nedeniyle düzenleniyorsa 32 TL'lik bedel talep edilecek. Gelecek yıl, noter kağıtları ve beyanname için 9.50 TL, protesto, vekaletname ve re'sen senet için 19 TL, her bir banka çeki yaprağı için ise 5.60 TL bedel ödenecek.
Değerli Kağıdın Cinsi / Bedel (TL)
1 - Noter kağıtları :
a) Noter kağıdı 9,50
b) Beyanname 9,50
c) Protesto, vekaletname, re’sen senet 19,00
2 - (Mülga:30/12/2004-5281/14.md)
3 - Pasaportlar 94,00
4-İkamet İzni (değişik:28/7/2016- 6735/27 md.) 63,00
5 - (Mülga:30/12/2004-5281/14.md)
6 – (Değişik:14/1/2016-6661/3.md.)
a) Kanuni bildirim süresi dışında doğum nedeniyle düzenlenen Türkiye Cumhuriyeti kimlik kartı 16,00
b) Değiştirme nedeniyle düzenlenen Türkiye Cumhuriyeti kimlik kartı16,00
c) Kayıp nedeniyle düzenlenen Türkiye Cumhuriyeti kimlik kartı 32,00
7 - Aile cüzdanları 86,00
8 - (Mülga:30/12/2004-5281/14.md)
9 - Sürücü belgeleri 117,00
10 - Sürücü çalışma belgeleri (karneleri) 117,00
11 - Motorlu araç trafik belgesi 117,00
12 - Motorlu araç tescil belgesi 88,00
13 - İş makinesi tescil belgesi 85,00
14 - Banka çekleri (Her bir çek yaprağı) 5,60
15 - Mavi Kart (Ek: 9/5/2012-6304/9 md.) 8,50
16 - Yabancı çalışma izni belgesi (Ek:28/7/2016-6735/27. md.) 63,00
17 - Yabancı çalışma izni belgesi (Ek:28/7/2016-6735/27. md.) 63,00
İstanbul'un 10 ilçesinde elektrik kesintisi
İstanbul'un 10 ilçesinin bazı mahallelerine 23 Aralık'ta elektrik verilemeyecek.
İstanbul Anadolu Yakası Elektrik Dağıtım AŞ'den yapılan açıklamaya göre;
Ataşehir'de 09.00-17.00'de, Ferhatpaşa Mahallesi 15, 4, 6. sokaklar, Yeditepe, 5, 10, 3, 101, 1, 50 ve 54. ve Karadeniz sokakları, İçerenköy MahallesiKarsan, Başıbüyük Yolu, Esin, Bahçe, Duyarlı, Karsan, Tepelik, Cihan, Erkut, Magosa, Aydın, Akça, Kavaklar, Balin, Yücel, Mertlik, Baharım, Gülen, Özen, Demet, Kayışdağı, Derin, Şükran, Prof. Dr. Necmettin Erbakan sokakları, Mimar Sinan Mahallesi Tepe Sokağı,
Beykoz'da 09.30-11.30'da, Göztepe Mahallesi Atatürk Sokağı elektrik alamayacak.
Çekmeköy'de 09.00-18.00'de, Taşdelen Mahallesi Atabey, Cengaver, Can sokakları, 13.00-15.00'te, Mehmet Akif Mahallesi Afacan, Senem, Nazlı, Mesut, Alınteri, Ulubatlı Hasan, Aydın Menderes, Hasan Efendi sokakları, HamidiyeMahallesi Ulubatlı Hasan Sokağı, 13.00-16.00'da, Mimar Sinan Mahallesi Aşıklar Çayırı, Nil, Name, Mimar Sinan, Yalınay sokakları,
Kadıköy'de 09.30-11.00'de, Göztepe Mahallesi Tanzimat, Avcı sokakları, 15.30-17.00'de, Koşuyolu Mahallesi Koşuyolu, Lambacı sokakları, Kartal'da 09.00-17.00'de, Orhantepe Mahallesi Yaprak, Cami, Fethiye, Cumhuriyet, Derya, Taylan sokaklarında elektrik kesintisi uygulanacak.
Sancaktepe'de 09.00-11.00'de, Emek Mahallesi Onur, Sütlüce sokakları,
Şile'de 09.00-13.00'te, Ağva Merkez Mahallesi Plaj, Cansever, Cihannur, Deniz, Özçiçek, Yakuplu, Rıhtım, Hatıra, Korkut Bey, Gülnaz, Sağlık, Öğretmenler, Güzelyalı, Dirayet, Hasret, Kuzey, Hendek, Doktor, Beyaz Gelincik, Karaköy, Soydan, Sarraf, Park, Kara Ağaç, Ahmet Yesevi, Şile sokakları, 14.00-17.00'de, Ağva Merkez Mahallesi Nostalji, Baharat Yolu, Beyaz Akasya, Ayyıldız, Muşebak, Hazerfan, Anayurt, Adalar, Yakuplu, Rıhtım, Lise Yolu, İsmail Dinçer, Ilıca, Kuzey, Nihat Erim, Dereli, İlgi, Bosna, Mihrap, Postacı Hasan Uzun, Alper, Yeni Cami, PTT, Evliya Çelebi, Şile'de Dumlupınar, Göztepe sokaklarında elektrik kesintisi yapılacak.
Tuzla'da 09.00-14.00'te, Cami Mahallesi Şehitler Sokağı, 09.00-17.00'de, Tepeören Mahallesi Kirazlı, Şifa sokakları,
Ümraniye'de 09.00-12.00'de, Necip Fazıl Mahallesi Kübra, 19 Mayıs, Kooperatif sokakları, Yukarı Dudullu Mahallesi Nato Yolu, Ateş, Gülistan, Alev, Acısu sokakları, 16.00-18.00'de, Saray Mahallesi Akçakoca Sokağı,
Üsküdar'da 10.00-12.00'de, Mimar Sinan Mahallesi Katibim Azizbey, Durbalı, Bülbüldere Çıkmazı, Gümüş Arayıcı, Koltukçu Musa, Cambaz Ali, Kevakipzade, Solak Sinan Camii Önü, Hacı Mutlu, Toygar Hamza, Solak Çıkmazı, Halil Efendi Çeşmesi, Dibekçi Ahmet, Terlikçi, İsmail Dümbüllü, Bağlı Bahçe, Selamiali Efendi, Mumhane, Ethemağa, Hamam, Katibim Azizbey sokakları, 14.00-15.00'te, Mimar Sinan Mahallesi Durbalı, Şair Ruhi, Himmet Baba, Durbalı Cami, Zenciler Yeniyol, Hatmi, Zenciler, Selamiali Efendi, Güner sokakları, Murat Reis Mahallesi Hatmi, Şehit Nazmi Ermurat, Hatmiyan, Yan, Bilgi, Bostaniçi 1., Selamiali Efendi sokakları, 14.00-16.00'da, Burhaniye Mahallesi Kanuni Sultan Süleyman Sokağı elektrik alamayacak.
İstanbul Anadolu Yakası Elektrik Dağıtım AŞ'den yapılan açıklamaya göre;
Ataşehir'de 09.00-17.00'de, Ferhatpaşa Mahallesi 15, 4, 6. sokaklar, Yeditepe, 5, 10, 3, 101, 1, 50 ve 54. ve Karadeniz sokakları, İçerenköy MahallesiKarsan, Başıbüyük Yolu, Esin, Bahçe, Duyarlı, Karsan, Tepelik, Cihan, Erkut, Magosa, Aydın, Akça, Kavaklar, Balin, Yücel, Mertlik, Baharım, Gülen, Özen, Demet, Kayışdağı, Derin, Şükran, Prof. Dr. Necmettin Erbakan sokakları, Mimar Sinan Mahallesi Tepe Sokağı,
Beykoz'da 09.30-11.30'da, Göztepe Mahallesi Atatürk Sokağı elektrik alamayacak.
Çekmeköy'de 09.00-18.00'de, Taşdelen Mahallesi Atabey, Cengaver, Can sokakları, 13.00-15.00'te, Mehmet Akif Mahallesi Afacan, Senem, Nazlı, Mesut, Alınteri, Ulubatlı Hasan, Aydın Menderes, Hasan Efendi sokakları, HamidiyeMahallesi Ulubatlı Hasan Sokağı, 13.00-16.00'da, Mimar Sinan Mahallesi Aşıklar Çayırı, Nil, Name, Mimar Sinan, Yalınay sokakları,
Kadıköy'de 09.30-11.00'de, Göztepe Mahallesi Tanzimat, Avcı sokakları, 15.30-17.00'de, Koşuyolu Mahallesi Koşuyolu, Lambacı sokakları, Kartal'da 09.00-17.00'de, Orhantepe Mahallesi Yaprak, Cami, Fethiye, Cumhuriyet, Derya, Taylan sokaklarında elektrik kesintisi uygulanacak.
Sancaktepe'de 09.00-11.00'de, Emek Mahallesi Onur, Sütlüce sokakları,
Şile'de 09.00-13.00'te, Ağva Merkez Mahallesi Plaj, Cansever, Cihannur, Deniz, Özçiçek, Yakuplu, Rıhtım, Hatıra, Korkut Bey, Gülnaz, Sağlık, Öğretmenler, Güzelyalı, Dirayet, Hasret, Kuzey, Hendek, Doktor, Beyaz Gelincik, Karaköy, Soydan, Sarraf, Park, Kara Ağaç, Ahmet Yesevi, Şile sokakları, 14.00-17.00'de, Ağva Merkez Mahallesi Nostalji, Baharat Yolu, Beyaz Akasya, Ayyıldız, Muşebak, Hazerfan, Anayurt, Adalar, Yakuplu, Rıhtım, Lise Yolu, İsmail Dinçer, Ilıca, Kuzey, Nihat Erim, Dereli, İlgi, Bosna, Mihrap, Postacı Hasan Uzun, Alper, Yeni Cami, PTT, Evliya Çelebi, Şile'de Dumlupınar, Göztepe sokaklarında elektrik kesintisi yapılacak.
Tuzla'da 09.00-14.00'te, Cami Mahallesi Şehitler Sokağı, 09.00-17.00'de, Tepeören Mahallesi Kirazlı, Şifa sokakları,
Ümraniye'de 09.00-12.00'de, Necip Fazıl Mahallesi Kübra, 19 Mayıs, Kooperatif sokakları, Yukarı Dudullu Mahallesi Nato Yolu, Ateş, Gülistan, Alev, Acısu sokakları, 16.00-18.00'de, Saray Mahallesi Akçakoca Sokağı,
Üsküdar'da 10.00-12.00'de, Mimar Sinan Mahallesi Katibim Azizbey, Durbalı, Bülbüldere Çıkmazı, Gümüş Arayıcı, Koltukçu Musa, Cambaz Ali, Kevakipzade, Solak Sinan Camii Önü, Hacı Mutlu, Toygar Hamza, Solak Çıkmazı, Halil Efendi Çeşmesi, Dibekçi Ahmet, Terlikçi, İsmail Dümbüllü, Bağlı Bahçe, Selamiali Efendi, Mumhane, Ethemağa, Hamam, Katibim Azizbey sokakları, 14.00-15.00'te, Mimar Sinan Mahallesi Durbalı, Şair Ruhi, Himmet Baba, Durbalı Cami, Zenciler Yeniyol, Hatmi, Zenciler, Selamiali Efendi, Güner sokakları, Murat Reis Mahallesi Hatmi, Şehit Nazmi Ermurat, Hatmiyan, Yan, Bilgi, Bostaniçi 1., Selamiali Efendi sokakları, 14.00-16.00'da, Burhaniye Mahallesi Kanuni Sultan Süleyman Sokağı elektrik alamayacak.
20 Aralık 2016 Salı
FETÖ Clinton'ın kampanyasına milyon dolarlar yatırdı
FETÖ'nün yasa dışı faaliyetlerini soruşturan 'Amsterdam & Partners' hukuk firmasından Robert Amsterdam Fetullah Gülen'in ABD Başkan adayı Hillary Clinton’a milyon dolarlarca yardım aktardığını söyledi.
Sputnik’e konuşan Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) uluslararası yasa dışı faaliyetlerini hukuki olarak soruşturan Londra merkezli 'Amsterdam & Partners' hukuk firmasından Robert Amsterdam, “Demokratlar, sistemlerinin Ruslar tarafından hacklendiğine dair konuşacaklarına, aslında Gülen’le ilgili konuşmalılar. Hillary Clinton’a yardım etmek isteyen Gülen, başkan adayının kampanyasına milyonlarca dolar aktardı” dedi.
Gülen hareketinin ABD’nin Pensilvanya eyaletindeki bir vaizden daha fazlası olduğunun altını çizen Amsterdam, “Bu, milyarlarca dolarlık, çok boyutlu bir suç şebekesi ve aynı zamanda dünya düzeni için de gerçek bir tehdit” diye konuştu.
'Bu olay, Türkiye ve Rusya'yı daha da yakınlaştıracak'
Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov’a yönelik suikastin de detaylı bir şekilde incelenmesi gerektiğini ifade eden avukat, şöyle devam etti: “Seküler bir polis memurunun Halep’le ilgili açıklama yapmasının, izleyen herkes için kolay cevapların kabul edilmemesi, olayın daha derinden araştırılması için bir uyarı olduğunu düşünüyorum. Bu olay, Rusya ve Türkiye’yi daha da yakınlaştıracak. İki liderin de bunun provokasyon olduğunu gayet iyi anladığını görüyorum ve bu provokasyona verilebilecek en iyi yanıt da normalleşmeyi sürdürmek.”
Sputnik’e konuşan Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) uluslararası yasa dışı faaliyetlerini hukuki olarak soruşturan Londra merkezli 'Amsterdam & Partners' hukuk firmasından Robert Amsterdam, “Demokratlar, sistemlerinin Ruslar tarafından hacklendiğine dair konuşacaklarına, aslında Gülen’le ilgili konuşmalılar. Hillary Clinton’a yardım etmek isteyen Gülen, başkan adayının kampanyasına milyonlarca dolar aktardı” dedi.
Gülen hareketinin ABD’nin Pensilvanya eyaletindeki bir vaizden daha fazlası olduğunun altını çizen Amsterdam, “Bu, milyarlarca dolarlık, çok boyutlu bir suç şebekesi ve aynı zamanda dünya düzeni için de gerçek bir tehdit” diye konuştu.
'Bu olay, Türkiye ve Rusya'yı daha da yakınlaştıracak'
Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov’a yönelik suikastin de detaylı bir şekilde incelenmesi gerektiğini ifade eden avukat, şöyle devam etti: “Seküler bir polis memurunun Halep’le ilgili açıklama yapmasının, izleyen herkes için kolay cevapların kabul edilmemesi, olayın daha derinden araştırılması için bir uyarı olduğunu düşünüyorum. Bu olay, Rusya ve Türkiye’yi daha da yakınlaştıracak. İki liderin de bunun provokasyon olduğunu gayet iyi anladığını görüyorum ve bu provokasyona verilebilecek en iyi yanıt da normalleşmeyi sürdürmek.”
'sahte psikolog" televizyon programına bile çıkmış
Sosyal medya şu sıralar ‘sahte psikolog’ iddiası ile çalkalanıyor. Özel bir üniversitenin psikoloji-sosyoloji bölümünde mezun olduğunu söyleyen Çağla Düvenci Sönmez, bu unvanla televizyon programlarına katıldı, bir çok ünlü firmaya ait ürünün tanıtımını yaptı.
hurriyet.com.tr'de yer alan habere göre Sosyal medyanın etkin bir kullanıcısı olan Sönmez’in Instagram’da takipçi sayısı 190 bine yakın. Sönmez, üyesi olduğu tüm sosyal medya alanlarında kendisini ‘psikolog-sosyolog’ olarak tanıtıyor. Danışmanlık hizmeti için fatura kestiğini belirten Sönmez, bir kadının, yemek problemi olan yakını için yönelttiği soruya, yüz yüze görüşmede 250 TL+KDV ücret aldığını belirtiyor.
Yine Sönmez’in paylaşımlarına göre, özellikle bebek ve çocuklara yönelik üretim yapan firmaların ürün tanıtımlarını yaptığı anlaşıldı. Ancak Sönmez ile ilgili yapılan araştırmalarda psikoloji bölümü mezunu olmadığı anlaşılıyor. Bilgi Üniversitesi Öğrenci İşleri’nden alınan yanıta göre Sönmez 27 Ocak 2010’da Sosyoloji Bölümü’nden mezun oldu. Okulun verdiği bilgiye göre Sönmez’in diploma numarası ise 127.. olarak kayıtlara girdi.
Başbakanlığa bildirdiler
Aralarında Sönmez’in takipçilerinin de olduğu çok sayıda kişinin BİMER başvurusunda, Sönmez hakkında gerekli araştırmanın yapılması istendi. Başvurularda, durumdan haberi olmayan çok sayıda kadının kandırıldığı öne sürüldü. Öte yandan, Sönmez ile bazı takipçileri arasında da sosyal medya hesapları üzerinde tartışmaların yaşandığı anlaşıldı. Sönmez’in, kendisini eleştiren bazı takipçilere ‘şişko’, ‘şizofren’ gibi ağır ifadeler kullandığı anlaşıldı.
Faturayı kestim vergiyi ödedim
Sönmez, Instagram hesabı üzerinden önceki akşam yaptığı açıklamada ise “Aklıselim bir insan psikolojik danışmanlık almadığı birinin diplomasını neden bu denli sorgular? Bugüne kadar benden danışmanlık almış kişiler danışmanlık şirketim tarafından faturalandırılmış, vergisi ödenmiş. 2 yıldır bloggerlığa ağırlık vermem sebebiyle danışmanlık da vermiyorum. Ben bloggerım. Şirketim var mı vergi borcum var mı merak eden girip ticaret odasından arayabilir. Geri kalan kısım çalıştığım markalarla beni ilgilendirir. Kimseye ispatlayacağım bir durum yok” dedi.
Psikologlar Derneği'ne iletildi
Öte yandan konu ile ilgili Türk Psikologlar Derneği’ne de başvurulduğu öğrenildi. Derneğin etik kurulunun konu ile ilgili bilgilendirildiği anlaşıldı. Konu ile ilgili Hurriyet.com.tr’ye konuşan psikologlar ise “Ne yazık ki, başka meslek gruplarında olduğu gibi bizim meslekte de bu noktada sorun var. Psikoloji mezunu olmayan bu konuda eğitimi olmayan kişilerin, çocuk psikolojisi gibi hassas bir alanda ‘hizmet’ veriyor olmaları oldukça sorunlu. Danışmanlık hizmeti ada altında alınan ücret de kesilen fatura da suç oluşturuyor” dedi.
hurriyet.com.tr'de yer alan habere göre Sosyal medyanın etkin bir kullanıcısı olan Sönmez’in Instagram’da takipçi sayısı 190 bine yakın. Sönmez, üyesi olduğu tüm sosyal medya alanlarında kendisini ‘psikolog-sosyolog’ olarak tanıtıyor. Danışmanlık hizmeti için fatura kestiğini belirten Sönmez, bir kadının, yemek problemi olan yakını için yönelttiği soruya, yüz yüze görüşmede 250 TL+KDV ücret aldığını belirtiyor.
Yine Sönmez’in paylaşımlarına göre, özellikle bebek ve çocuklara yönelik üretim yapan firmaların ürün tanıtımlarını yaptığı anlaşıldı. Ancak Sönmez ile ilgili yapılan araştırmalarda psikoloji bölümü mezunu olmadığı anlaşılıyor. Bilgi Üniversitesi Öğrenci İşleri’nden alınan yanıta göre Sönmez 27 Ocak 2010’da Sosyoloji Bölümü’nden mezun oldu. Okulun verdiği bilgiye göre Sönmez’in diploma numarası ise 127.. olarak kayıtlara girdi.
Başbakanlığa bildirdiler
Aralarında Sönmez’in takipçilerinin de olduğu çok sayıda kişinin BİMER başvurusunda, Sönmez hakkında gerekli araştırmanın yapılması istendi. Başvurularda, durumdan haberi olmayan çok sayıda kadının kandırıldığı öne sürüldü. Öte yandan, Sönmez ile bazı takipçileri arasında da sosyal medya hesapları üzerinde tartışmaların yaşandığı anlaşıldı. Sönmez’in, kendisini eleştiren bazı takipçilere ‘şişko’, ‘şizofren’ gibi ağır ifadeler kullandığı anlaşıldı.
Faturayı kestim vergiyi ödedim
Sönmez, Instagram hesabı üzerinden önceki akşam yaptığı açıklamada ise “Aklıselim bir insan psikolojik danışmanlık almadığı birinin diplomasını neden bu denli sorgular? Bugüne kadar benden danışmanlık almış kişiler danışmanlık şirketim tarafından faturalandırılmış, vergisi ödenmiş. 2 yıldır bloggerlığa ağırlık vermem sebebiyle danışmanlık da vermiyorum. Ben bloggerım. Şirketim var mı vergi borcum var mı merak eden girip ticaret odasından arayabilir. Geri kalan kısım çalıştığım markalarla beni ilgilendirir. Kimseye ispatlayacağım bir durum yok” dedi.
Psikologlar Derneği'ne iletildi
Öte yandan konu ile ilgili Türk Psikologlar Derneği’ne de başvurulduğu öğrenildi. Derneğin etik kurulunun konu ile ilgili bilgilendirildiği anlaşıldı. Konu ile ilgili Hurriyet.com.tr’ye konuşan psikologlar ise “Ne yazık ki, başka meslek gruplarında olduğu gibi bizim meslekte de bu noktada sorun var. Psikoloji mezunu olmayan bu konuda eğitimi olmayan kişilerin, çocuk psikolojisi gibi hassas bir alanda ‘hizmet’ veriyor olmaları oldukça sorunlu. Danışmanlık hizmeti ada altında alınan ücret de kesilen fatura da suç oluşturuyor” dedi.
150 bin emekli memura ikramiye farkı
Yeni çıkacak yasa ile 30 yıldan fazla hizmeti olan memur emeklilerine, çalıştıkları her fazla yıl için ikramiye ödenecek. Noyan Doğan Hürriyet gazetesinde yeni düzenlemeyi ele aldı.
Ek ikramiyenin 7 bin 500 liraya kadar olan kısmı, yasanın çıkması halinde ocak ayından itibaren 3 ay içinde, kalanı ise 2018’de ödenecek. En düşük memur emeklisi 10 bin liradan fazla ikramiye alabilecek.
Yıllardır memur emeklilerinin ne büyük sorunu, ne kadar çalışırlarsa çalışsınlar 30 hizmet yılından fazla ikramiye alamamalarıydı. Daha açık şöyle anlatayım. Memur emeklisi, ister 35 yıl çalışsın, ister 40 yıl, isterse de 45 yıl; emekli olduğunda 30 yıl üzerinden ikramiyeye hak kazanabiliyor; 10-15 yılı, hatta 20 yıllık çalışmasının karşılığını alamıyordu. Neden, diyecek olursanız; kanun böyleydi de ondan.
2015’in başında ise Anayasa Mahkemesi, kanunda yazan, ‘emekli ikramiyesinin hesabında 30 fiili hizmet yılından fazla süreler dikkate alınmaz’ maddesini iptal etti. Böylece yıllardır süren haksız uygulama son buldu. Bu tarihten sonra emekli olanlar, kaç yıl çalıştılarsa o süre üzerinden ikramiye aldılar. Ancak Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), mahkeme kararının geçmişe yönelik uygulanamayacağını gerekçe göstererek, 2015 öncesi emekli olanların, ikramiye farkı için yaptığı başvuruları geri çevirdi. Hal böyle olunca da emekliler birer birer dava açmaya başladı.
Ne kadar ikramiye alacaksınız
Şimdi ise hem mahkemelerde yaşanan sorunların çözümü hem de geçmişte emekli olanların hak kayıplarının telafisi için hükümet harekete geçti. Önümüzdeki günlerde çıkması beklenen torba yasa ile 30 yıldan fazla hizmeti olan memur emeklilerine, çalıştıkları her fazla yıl için emekli ikramiyesi ödenecek. Yasanın yıl sonuna yetişmesi halinde, emeklilere 2017’nin Ocak ayında ikramiyeleri ödenmeye başlayacak.
Peki, ne kadar fark ödenecek? Emekli memurlar, ikramiye farklarını, emekli oldukları yıldaki maaş katsayısı üzerinden alacaklar. Çok basit bir örnekle anlatayım: 35 yıllık memuriyetiniz var, 2010 yılında emekli oldunuz ve 30 yıllık ikramiye alabildiniz. Diyelim ki, ikramiyeye konu olan maaşınız da o tarihte, 1200 lira. Alacağınız ikramiye farkı 6 bin liraya yakın olacak.
Ödemeler iki yılda yapılacak
Yasa çıktıktan sonra, bir yıl içinde başvuran emeklilere, alacakları ek ikramiyenin 7500 liraya kadar olan kısmı, başvuru tarihinden itibaren 3 ay içinde ödenecek. Kalan kısım ise, ertesi yılın aynı ayı içinde kanunu faiziyle birlikte ödenecek. Bunu da örnekleyeyim. Diyelim ki, 13 bin liralık ek ikramiye alacaksınız, 2017’nin Ocak ayında başvurdunuz. Bunun 7500 lirasını üç ay içinde SGK size ödeyecek, kalan 5500 lirayı da yasal faiziyle birlikte 2018’nin Ocak-Mart döneminde alacaksınız.
Daha iyi anlaşılması adına bir örnek daha vereyim. 40 yıllık hizmet yılınız var, 2000 yılında emekli oldunuz ve 30 yıllık ikramiye aldınız. Yeni düzenleme çerçevesinde, 2000 yılındaki maaşınıza göre hesaplanan emekli ikramiyesine göre siz ya da hak sahipleri 10 yıllık daha ikramiye alabilecek.
Bu haktan en düşük kademedeki memurdan en yüksek makamdaki memura kadar tüm emeklileri yararlanacak. Yasa ile çıkacak düzenlemenin ise yaklaşık 150 bin memur emeklisini ilgilendireceği tahmin ediliyor.
Ek ikramiyenin 7 bin 500 liraya kadar olan kısmı, yasanın çıkması halinde ocak ayından itibaren 3 ay içinde, kalanı ise 2018’de ödenecek. En düşük memur emeklisi 10 bin liradan fazla ikramiye alabilecek.
Yıllardır memur emeklilerinin ne büyük sorunu, ne kadar çalışırlarsa çalışsınlar 30 hizmet yılından fazla ikramiye alamamalarıydı. Daha açık şöyle anlatayım. Memur emeklisi, ister 35 yıl çalışsın, ister 40 yıl, isterse de 45 yıl; emekli olduğunda 30 yıl üzerinden ikramiyeye hak kazanabiliyor; 10-15 yılı, hatta 20 yıllık çalışmasının karşılığını alamıyordu. Neden, diyecek olursanız; kanun böyleydi de ondan.
2015’in başında ise Anayasa Mahkemesi, kanunda yazan, ‘emekli ikramiyesinin hesabında 30 fiili hizmet yılından fazla süreler dikkate alınmaz’ maddesini iptal etti. Böylece yıllardır süren haksız uygulama son buldu. Bu tarihten sonra emekli olanlar, kaç yıl çalıştılarsa o süre üzerinden ikramiye aldılar. Ancak Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), mahkeme kararının geçmişe yönelik uygulanamayacağını gerekçe göstererek, 2015 öncesi emekli olanların, ikramiye farkı için yaptığı başvuruları geri çevirdi. Hal böyle olunca da emekliler birer birer dava açmaya başladı.
Ne kadar ikramiye alacaksınız
Şimdi ise hem mahkemelerde yaşanan sorunların çözümü hem de geçmişte emekli olanların hak kayıplarının telafisi için hükümet harekete geçti. Önümüzdeki günlerde çıkması beklenen torba yasa ile 30 yıldan fazla hizmeti olan memur emeklilerine, çalıştıkları her fazla yıl için emekli ikramiyesi ödenecek. Yasanın yıl sonuna yetişmesi halinde, emeklilere 2017’nin Ocak ayında ikramiyeleri ödenmeye başlayacak.
Peki, ne kadar fark ödenecek? Emekli memurlar, ikramiye farklarını, emekli oldukları yıldaki maaş katsayısı üzerinden alacaklar. Çok basit bir örnekle anlatayım: 35 yıllık memuriyetiniz var, 2010 yılında emekli oldunuz ve 30 yıllık ikramiye alabildiniz. Diyelim ki, ikramiyeye konu olan maaşınız da o tarihte, 1200 lira. Alacağınız ikramiye farkı 6 bin liraya yakın olacak.
Ödemeler iki yılda yapılacak
Yasa çıktıktan sonra, bir yıl içinde başvuran emeklilere, alacakları ek ikramiyenin 7500 liraya kadar olan kısmı, başvuru tarihinden itibaren 3 ay içinde ödenecek. Kalan kısım ise, ertesi yılın aynı ayı içinde kanunu faiziyle birlikte ödenecek. Bunu da örnekleyeyim. Diyelim ki, 13 bin liralık ek ikramiye alacaksınız, 2017’nin Ocak ayında başvurdunuz. Bunun 7500 lirasını üç ay içinde SGK size ödeyecek, kalan 5500 lirayı da yasal faiziyle birlikte 2018’nin Ocak-Mart döneminde alacaksınız.
Daha iyi anlaşılması adına bir örnek daha vereyim. 40 yıllık hizmet yılınız var, 2000 yılında emekli oldunuz ve 30 yıllık ikramiye aldınız. Yeni düzenleme çerçevesinde, 2000 yılındaki maaşınıza göre hesaplanan emekli ikramiyesine göre siz ya da hak sahipleri 10 yıllık daha ikramiye alabilecek.
Bu haktan en düşük kademedeki memurdan en yüksek makamdaki memura kadar tüm emeklileri yararlanacak. Yasa ile çıkacak düzenlemenin ise yaklaşık 150 bin memur emeklisini ilgilendireceği tahmin ediliyor.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)