22 Mart 2017 Çarşamba

Londra'da saldırı dehşeti... Ölü ve yaralılar var

İngiltere'nin başkenti Londra'da sıcak saatler yaşanıyor. Silah sesleri duyulan parlamento binası yakınlarında çok sayıda kişi yaralandı. Westminster Köprüsü üzerinde yerde yatanların olduğu görüldü. Biri kadın, iki kişinin hayatını kaybettiği açıklandı. Bölgede iki ayrı saldırı gerçekleştirildiği anlaşıldı. Saldırılardan ilkinde, 10'dan fazla insan 4x4 araçla ezilerek yaralandı. Diğer olayda ise parlamento bahçesindeki polise bıçakla saldıran bir şüpheli vuruldu. Polis, terör soruşturması başlattı.


İngiltere'nin başkenti Londra bugün akşamüstü saatlerinde, parlamento ve civarında yaşanan saldırılarla sarsıldı. Saldırılardan birinde, parlamento bahçesinde bir polise bıçaklı saldırı düzenlendi. Polisin yaralandığı, parlamento binasına girmeye çalıştığı tahmin edilen saldırganın ise vurulduğu açıklandı.
İngiliz basındaki haberlerde, bölgedeki bir başka saldırıda ise 4x4 araçla Westminster Köprüsü üzerinde 10'dan fazla insanın ezildiği belirtildi. Reuters'ın servis ettiği bir fotoğrafta, bir otobüsün lastiğinin altında yatan bir kadının bedeni görüldü.
İki saldırının da aynı kişi tarafından gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği henüz bilinmiyor. Ancak iddiaya göre, saldırgan önce araçla sivilleri ezdi, ardından da parlamento bahçesindeki polise bıçakla saldırdı.
Anadolu Ajansı'nın haberine göre, saldırganın silahlı olduğu ve etrafa ateş açtığı yönünde iddialar da var.
GÖRGÜ TANIKLARI: ASYALI GÖRÜNÜMLÜ, 40'LI YAŞLARDA...
Bazı görgü tanıkları "Saldırgan Asyalı görünümlü, 40'lı yaşlardaydı. Aracını sivillere ve bisikletlilere çarpıp parlamento binasına sürdü" dedi.
PARLAMENTODA PANİK
Yerel saatle 14.35 sularında meydana gelen olayın ardından parlamento binası giriş ve çıkışlara kapatıldı. Milletvekillerinden parlamento binasından çıkmamaları söylendi.

ÖLÜ VE YARALILAR VAR
Reuters muhabiri, yaralı sayısının en az 12 olduğunu bildirdi. Yaralılardan bazılarının durumunun ciddi olduğu açıklandı. İlerleyen saatlerde ölüm haberi de geldi. Reuters'ın haberine göre, saldırılarda yaralanan bir kadın hayatını kaybetti. Daha sonra ise Sky News, ölü sayısının ikiye çıktığını bildirdi.
POLİSTEN HALKA UYARI YAPILDI: ORALARA GİTMEYİN
Scotland Yard’dan yapılan açıklamada ise halkın özellikle Parlamento Meydanı, bakanlıkların bulunduğu Whitehall, Westminster Köprüsü , Lambeth Köprüsü, Victoria Caddesi yakınlarında bulunmaması istendi.
İngiliz parlamentosu üzerinde helikopterler uçarken, yeni terör saldırılarının olabileceği şüphesiyle güvenlik güçleri İngiliz parlamentosunun kademeli olarak tahliyesine ara verdi.
BAŞBAKAN RESMİ KONUTA GETİRİLDİ
Öte yandan İngiltere Başbakanı Theresa May’in aracıyla resmi konutu 10 Numara'ya getirildiği, gelişmeleri burada takip ettiği kaydedildi.
"TERÖR SALDIRISI"
Londra polisi, aksi yönde bir bilgi edinilene dek, olayı "terör saldırısı" olarak değerlendirdiklerini açıkladı. Daha sonra yapılan polis açıklamasında ise olaya ilişkin terör soruşturması başlatıldı.
Olayın yaşandığı Westminster bölgesinde metro seferleri durduruldu, istasyonlar boşaltıldı. (hürriyet.com.tr)

Türk Hava Yolları ABD yolcularını uyardı: Yasak bugün başladı!

ABD tarafından getirilen elektronik cihaz yasağı kapsamında Türk Hava Yolları'ndan açıklama geldi. Yapılan açıklamada "İlk uygulama bugün sabah 08.30 New York uçağıyla başlıyor. Medikal cihazların hariç tutulduğu uygulama kapsamında elektronik eşyalar uçak altı kargo bölümünde taşınabilmektedir" denildi.

ABD Türkiye’nin de içinde bulunduğu Ortadoğu ve Afrika ülkelerine yönelik yeni bir yasak getirdi. Buna göre ABD’ye yapılan uçuşlarda, yolcuların akıllı telefonlardan büyük elektronik cihazları yanlarına almaları yasaklandı. Söz konusu yasak, İstanbul’un da içinde bulunduğu Ortadoğu ve Afrika ülkelerindeki 17 şehrinden kalkan ve varış noktaları New York, Chicago, Detroit ve Montreal olan uçuşları kapsıyor.
"Bu sabahtan itibaren..."
Alınan karadan sonra Türk Hava Yolları’ndan (THY) açıklama geldi. Yapılan açıklamada, “ABD’ye seyahat edecek yolcularımızın dikkatine. ABD varışlı seferlerimizde geçerli olmak üzere, cep telefonu veya akıllı telefondan daha büyük elektronik cihazların kabin içinde taşınmaması konusunda ilgili otoritelerce karar alınmıştır. Medikal cihazların hariç tutulduğu uygulama kapsamında elektronik eşyalar uçak altı kargo bölümünde taşınabilmektedir” denildi. THY yetkilileri ilk uygulamanın bugün sabah 08.30 New York uçağı ile başladığını açıkladı. Ürdün Kraliyet Havayolları, Twitter hesabından, Kuzey Amerika uçuşlarında çoğu elektronik cihazın kabinlere alınmasını yasaklayacaklarını açıkladı. Saudia Hava Yolları da, Twitter hesabı üzerinden bu iddiayı doğruladı.
Bakan Arslan: Doğru bir uygulama değil
ULAŞTIRMA, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, ABD’nin uyguladığı yasağa tepki gösterdi. Arslan, “Doğru bir uygulama değil. Yılda 80 milyon yolcunun uçtuğu İstanbul’u başkalarıyla karıştırmasınlar. Bizim derdimiz bu uygulamanın yolcunun konforunu da sayısını da etkileyebileceği. Bu uygulamadan geri adım atılmasını veya uygulamanın hafifletilmesini konuşuyoruz. Bu uygulama ülkemiz açısından da ABD açısından da doğru değil, ABD’nin ilgili otoriteleriyle de görüşüyoruz” dedi.

İstanbul en pahalı şehirler arasında hızla yükseldi

The Economist dergisinin hazırladığı "dünyanın en pahalı kentleri” araştırmasının sonuçları belli oldu.

Listede Singapur’u Hong Long ve Zürih takip etti. Tokyo, Osaka, Cenevre, Paris, New-York ve Kopenhag da en pahalı kentler sıralamasında ilk 10’da yer alan şehirler oldu.
Son dört yılda olduğu gibi zirvede Singapur’un yer aldığı listede, Moskova 15 basamak yükselerek 98’inci sıraya, İstanbul 16 basamak yükselerek 62’nci sıraya yerleşti.
Araştırmaya göre Moskova ve İstanbul, son bir yılda fiyatların en fazla arttığı kentler arasında yer aldı.

Her gün 800 çocuk susuzluktan ölüyor

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), su kaynaklarının hızla azalması nedeniyle 2040 yılına kadar dünya genelinde her 4 çocuktan birinin yani 600 milyon çocuğun ölüm ya da hastalık riski bulunacağı uyarısını yaptı. UNICEF tarafından hazırlanan rapora göre her gün 5 yaş altı 800 çocuk temiz su ve hijyene erişimi olmadığı için hayatını kaybediyor.

UNICEF, "Dünya Su Günü"nde yayımladığı raporunda iklim değişikliği, giderek artan kuraklıklar ve dünyanın birçok yerinde yaşanan çatışmalar nedeniyle güvenli su kaynaklarının hızla tükenmesinin çocuklar üzerindeki etkilerine dikkati çekti.
Rapora göre, her geçen yıl suya olan talep arttığı ancak güvenli su kaynaklarının azaldığı dünyada 36 ülke "son derece ciddi su sıkıntısı" yaşıyor.  Dünyada her gün 5 yaş altı 800'den fazla çocuk temiz su ve hijyene erişimi olmadığı için ishalden hayatını kaybediyor.
600 milyon çocuk risk altında
Su kaynaklarının hızla azalması dolayısıyla 2040 yılına kadar dünya genelinde her 4 çocuktan biri yani 600 milyon çocuk ölüm ya da hastalık riski yaşayacak. Raporda ayrıca kuraklığın vurduğu bölgelerdeki birçok çocuğun her gün saatlerce temiz içme suyu bulmaya çalışırken okula gidememesi ve kız çocuklarının bazen saldırılara maruz kalmasına dikkat çekiliyor.
Kuraklığa bağlı kıtlığın yaşandığı Somali, Güney Sudan ile Nijerya ve çatışmaların yaşandığı Yemen'de 1,4 milyon çocuğun aşırı derecede yetersiz beslenme nedeniyle ölüm riski bulunuyor. Etiyopya'da 9 milyondan fazla kişinin bu yıl temiz içme suyuna erişimde sıkıntı yaşayabileceği belirtiliyor.
Rapora göre, dünya nüfusunun yarısı ise 2050'de su kaynaklarına yeterli derecede ulaşamayacak.

21 Mart 2017 Salı

Stephen Hawking uzaya gidiyor

Ünlü İngiliz evrenbilimci ve fizik profesörü Stephen Hawking, iş adamı Richard Branson'ın uzay aracıyla seyahat edeceğini açıkladı.

İngiltere’de bir televizyon programına konuşan dünyanın önde gelen bilim insanlarından Hawking, uzaya yolculuk yapabileceğini hiçbir zaman hayal edemediğini söyleyerek, “Branson ne zaman ki bana Virgin Galactic’te bir koltuk teklif etti, hemen ‘Evet’ dedim” diye konuştu.
BBC Türkçe’nin haberine göre, Richard Branson’ın sahibi olduğu Virgin Havayolları Virgin Galactic adında bir uzay gemisi inşa ediyor. Şirket uzaya yolcu taşıyacak.
Hawking röportajda, üç çocuğunun kendisine büyük bir neşe verdiğini, uzaya yolculuk etmenin ise mutluluğu getireceğini söyledi.
‘TRUMP’IN ABD’SİNE GİREBİLİR MİYİM BİLMİYORUM’
Stephen Hawking, Donald Trump’ın yönettiği bir ABD’de bundan sonra isteneceğinden ise emin olamadığını belirtti.
“ABD’ye tekrar gidip diğer bilim insanlarıyla konuşmayı çok isterdim ama artık hoş karşılanmayabilirim diye korkuyorum” diyen Hawking, Trump’ın seçmenlerini memnun etmek adına daha sağa ve otoriter bir dile kayabileceğini söyledi.
Hawking, 2009 yılında dönemin ABD Başkanı Barack Obama’dan başkanlık madalyası almıştı.
İŞÇİ PARTİSİ LİDERİ CORBYN’İ ELEŞTİRDİ
Ünlü bilim insanı aynı zamanda İngiltere’de İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn’i de eleştirdi.
Hawking, Corbyn’in öyle olmadığı halde kendini aşırı solcu gösterdiğini, bu yüzden hiç seçim kazanamayacağını söyledi. Ancak yine de İşçi Partisi’ne destek vereceğini ekledi.
ALS (Amyotrofik Lateral Skleroz) hastalığı olan dahi fizikçi yapay zeka teknolojisi aracılığıyla konuşabiliyor.
Intel’e ait bir akıllı telefon klavye uygulaması olarak çalışan bu teknoloji, Prof. Hawking’in ne düşündüğünü anlayabiliyor ve kullanmak isteyebileceği kelimeleri önerebiliyor.

Gazeteci Tayfun Talipoğlu hayatını kaybetti

Tayfun Talipoğlu'nun Konak ilçesi Güzelyalı Mahallesi'ndeki evinde fenalaşması üzerine yakınları tarafından sağlık ekiplerine haber verildi.Sağlık görevlilerince İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırılan Talipoğlu, müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Tayfun Talipoğlu'nun vefat haberi her kesimden insanı yasa boğdu. 
Evinde dün gece fenalaşarak İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılan 55 yaşındaki gazeteci Tayfun Talipoğlu, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
Alınan bilgiye göre, Talipoğlu saat 01.00 sıralarında Konak ilçesi Güzelyalı Mahallesi'ndeki evinde rahatsızlandı. Evde bulunan bir arkadaşının haber vermesi üzerine gelen sağlık ekipleri Talipoğlu'na ilk müdahaleyi olay yerinde yaptı. Daha sonra Talipoğlu, ambulansla İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi kaldırıldı. Tedavi altına alınan Talipoğlu, yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Talipoğlu'nun cenazesi, savcılık incelemesinin ardından otopsi yapılmak üzere İzmir Adli Tıp Morgu'na kaldırıldı.

TAYFUN TALİPOĞLU KİMDİR?
1962 yılında Kars'ta doğan Tayfun Talipoğlu, İlkokulu Malatya Şeker İlkokulu ve Eskişehir Yunus Emre İlkokulu'nda okudu. Ortaokulu Eskişehir'de, liseyi Ankara Atatürk Lisesi'nde tamamladı. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü'nden 1983 yılında mezun oldu. Siyasi görüşleri nedeniyle kaymakam yapılmadı ve bu süreçte kargoculuk, Ankara düğün salonlarında ve pavyonlarında orkestra solistliği gibi birçok değişik iş yaptı. Milliyet Gazetesi'nde muhabir olarak başladığı gazetecilik yaşamına önce Star1'de, sonra ATV'de haber muhabiri olarak devam etti. 1995 yılından itibaren önce ATV'de, 1999'dan beri de NTV'de Bam Teli programını hazırlayıp sunarak mesleğine devam etti. Takvim, Yeni Yüzyıl, Cumhuriyet gazetelerinde köşe yazarlığı da yapan Talipoğlu evli ve bir çocuk babasıydı.
Benim Yolum, Ne Çoktular Ne Kadar Çocuktular, Eskiyen Yüzümün Yeni Gülümseyişi, Çoluk Çocuk Yazıları, Eşekle Gelen Aydınlık adlı kitapları bulunan Talipoğlu'nun, Seyyah ve Bam Teli Yol Müzikleri adlı şiir ve türkü kasetleri de vardı.

Haziran 2008'den itibaret TRT-1 de Bam Teli programının yanı sıra Nasılsınız isimli bir tartışma programı da sunan Talipoğlu, aynı zamanda Ekim 2007'den beri UNICEF Türkiye İyi Niyet Elçisi'ydi. Tayfun Talipoğlu 2015 Genel Seçimleri'nde CHP'nin 5. sıradan Aydın Milletvekili adayıydı.

TAYFUN TALİPOĞLU İÇİN ÇOK SAYIDA MESAJ GELİYOR
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu: Mesleğini onuruyla yaparak kendini Türkiye’ye kabul ettiren, duayen bir gazeteciydi. Tayfun Talipoğlu’na rahmet sevenlerine sabır diliyorum
LÖSEV: Değerli gönüllümüz Tayfun Talipoğlu'nu kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşıyoruz. Kendisine Allah'tan rahmet, sevenlerine sabırlar dileriz.
Sabahat Akkiraz: "Gelmez yola gidiyorum" demişti Aşık Veysel. Bugün bir dostu kaybettik sevgili Tayfun Talipoğlu hakka yürüdü. Çok üzgünüm
Yosi Mizrahi: Bam telimiz koptu… Tayfun Talipoğlu’nu kaybettik… Hoşçakal Tayfun Abi… Hoşçakal Güzel İnsan… Mekanın Cennet Olsun…
Fikri Sağlar: Anadolu'nun sesi, yüreği güzel insan, dost Tayfun Talipoğlu zamansız ayrıldın aramızdan. Mekanın cennet olsun

İKİMİZİ HEP KARIŞTIRIRLARDI
Yonca Lodi: Ah ya! Tayfun Talipoğlu vefat etmiş. Ne erken ve ne büyük bir kayıp. Yüzünü güldürdüğü çocukların hatrına ne güzel bir yerdedir şimdi…
Gani Müjde: Hep ikimizi karıştırırlardı. Bir gün karşılaştık “Abicim rahat dur. Senin yüzünden sopa yiyicem birgün demiştim” gülüşmüştük. Sevenlerine sabır.
Halil Sezai: Çok erken… Mekanı cennet olsun
Aykut Erdoğdu: Bam telimiz koptu... Tayfun Talipoğlu'nu kaybettik...Hoşçakal Tayfun Abi...Hoşçakal Güzel İnsan... Mekanın Cennet Olsun...
Metin Feyzioğlu: Yollar artık öksüz. Dostum, Türkiye sevdalısı Tayfun Talipoğlu'nu genç yaşında ani bir rahatsızlık sonucu kaybettik. Mekanı cennet olsun.
Muharrem İnce: "Yol hikayeleri" bitti, "bam teli" koptu. Ailesinin, sevenlerinin başı sağolsun. Mekanın cennet olsun Tayfun Talipoğlu
Hayri İnönü: Bam telimiz koca yürekli Tayfun Talipoğlu'nu kaybetmişiz. Yolların hikayesi yarım kaldı...

Twitter'da Tayfun Talipoğlu için paylaşılan bazı mesajlar şöyle:
-Bamteli koptu... Bir yol hikayesi yarım kaldı...Sevgili abim Tayfun Talipoğlu nu kaybettik. Mekanı cennet olsun.. Başımız sağolsun.
-Canım "Tayfun Talipoğlu" abim. Seni izleyerek memleket hasretini giderirdik.Çok üzüldüm Mekanın cennet olsun.
-Gönlünün ateşinde insan sevgisi ve Anadolu tüten candostum, kardeşim Tayfun Talipoğlu'nu kaybettik. Çok üzgünüm.Nur içinde yatsın.
-Bir yol hikayesi daha burada sona erdi.Tayfun Talipoğlu 55 yaşında hayata veda etti.
-Bam telimiz koptu... Tayfun Talipoğlu'nu kaybettik... Hoşçakal Tayfun Abi... O güzel insanlar gibi sende o güzel atlara binip gittin...
-Tayfun Talipoglu ölmüş. İçim cız etti. Ankara'da komşu sayılırdık, oğlu sınıf arkadaşımdı.
-Anadolu'nun içinden gelen ve Anadolu'yu her daim içinde yaşayan usta gazeteci Tayfun Talipoğlu'na Allah'tan rahmet dilerim.

20 Mart 2017 Pazartesi

Canan Karatay'dan GDO'lu ekmek açıklaması

Prof. Dr. Canan Karatay, GDO'lu ekmek haberleriyle ilgili konuştu. Adana’da bir firmanın fırınlara sattığı, ekmeği olduğundan hacimli gösteren ve geç bayatlatan katkı maddesinden GDO’lu soya çıktı. Sık sık 'ekmek yemeyin!' uyarısında bulunan Prof. Dr. Canan Karatay, GDO'nun zararlarına da değindi.

Canan Karatay şöyle konuştu: 
Ucuz olsa dahi yemememiz lazım. Çünkü içinde çok katkı maddesi, kimyasallar var. Tarım Bakanlığı'nın izniyle bütün unlara yüzde 10 katkı maddesi koymak zorundayız diyor uncular.  Bunun üzerine bir de GDO çıktı. İthalatına izin veriliyor, yazık. Ülkemizde GDO'suz herşeyi yetişterebiliriz diye düşünüyorum. Bunun mücadelesini veriyorum. GDO'lu yiyecekler bilhassa soya mutlaka GDO'lu oluyor, çok tehlikeli. Her türlü hazır yiyeceğin içinde bulunuyor. Soyada yalancı östrojen var.  Bütün hastalıkların sebebi, başında da meme kanserinin ve kısırlığın sebebi.
Yalnız GDO değil. Ekmek Türkiye'de 1950'lerden sonra hayatını kaybetti. Buğdayın kendisindeki guleten, lektün proteini o kadar tehlikeli ki.
Lektün proteini insülin hormonu salgılatıyor, şeker hastalığı,  karaciğer yağlanması yapıyor. Lektin denilen protein hazmolduğu zaman aynı boğmaca virüsüne benzer bir formüle dönüşüyor.  Çocuklarda öksürüğün sebeplerinden biri de budur.
"KESİN OLARAK SÖYLÜYORUM, EKMEK YEMEYİN"
Ekmek tüketiminin kesinlikli bitirilmesi gerektiğinin altını çizen Canan Karatay, sözlerine şöyle devam etti: Yüzde 10 katkı maddesinin içinde bromür var, ağır metaldir. Bütün canlılar için tehlikelidir. Kesin olarak söylüyorum. Ekmek yemeyin. Geleneksel buğday kalmadı. Ben senelerdir söylüyorum. İran'da geleneksel ekmek yalnız lavaştır halkımızı kandırmayalım.
Hakiki besin vücuda girecek. Sağlıklı karbonhidrat yiyeceğiz. Kuru fasülye, mercimekte de vardır. Yumurta en önemli besindir.

Dünyanın en mutlu ülkesi açıklandı

Sürdürülebilir Kalkınma Çözümleri Ağı'nın bugün açıklanan 2017 Dünya Mutluluk Raporu'na göre Norveç, Danimarka'yı geride bırakarak dünyanın en mutlu ülkesi oldu. Türkiye 69. sırada yer aldı. İsrail ve Kosta Rika ise sürpriz şekilde ilk 15 ülke arasında yer alıyor.

Birleşmiş Milletler (BM) tarafından 2012 yılında başlatılan bir girişim olan Sürdürülebilir Kalkınma Çözümleri Ağı'nın (SDSN) ürettiği rapora göre Kuzey Avrupa ülkeleri en mutlu ülkeler.
Sahra altı Afrika'daki ülkeler ile Suriye ve Yemen listede yer alan 155 ülke içerisinde en mutsuz ülkeler arasında yerlerini aldılar.

SDSN direktörü ve BM Genel Sekreteri özel danışmanı Jeffrey Sachs, "Mutlu ülkeler sağlıklı refah dengesine ve sosyal sermayeye, yani toplum içerisinde yüksek derecede güven, düşük eşitsizlik ve hükümete güvene sahipler" dedi.
Raporda ilk 10'u Norveç'in yanında Danimarka, İzlanda, İsviçre, Finlandiya, Hollanda, Kanada, Yeni Zelanda, Avustralya ve İsveç oluşturdu.

Listenin en sonunda ise Güney Sudan, Liberya, Gine, Togo, Ruanda, Tanzanya, Burundi ve Orta Afrika Cumhuriyeti oluşturdu.
Avrupa ülkelerinden Almanya 16. sırada, İngiltere 19. sırada ve Fransa 31. sırada yer aldı. ABD ise bir sıra gerileyerek 14. oldu. Türkiye listede 69. sırada yer alabildi.
İşte o liste:



Okulda tepki çeken gösteri

Bağcılar'da bulunan Vali Cahit Bayar İlkokulu 2. sınıf öğrencilerine Çanakkale Savaşı'nın 102. yılı kapsamında hazırlatılan etkinlikte sahneye tabutlar koyuldu, tabutların üzerine ise çocukların fotoğrafları yerleştirildi.

İstanbul Bağcılar’da bulunan Vali Cahit Bayar İlkokulu öğrencilerinin Çanakkale Savaşı’nın 102. yılı kapsamında hazırladığı temsilde, skandal görüntüler ortaya çıktı. Savaş temsilinde hayatını kaybedenler için sahneye tabutlar yerleştirildi, tabutların üzerine de temsilde yer alan erkek çocukların fotoğrafları koyuldu.

SAVAŞ VE ÖLÜM TEMSİLİ
Birgün gazetesinden Deniz Sarı’nın haberine göre; İlkokul ikinci sınıf çocukları tarafından hazırlanan ve Bağcılar Mehmet Akif Ersoy Kültür Merkezi’nde düzenlenen “Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü 102. Yıl Programı” isimli etkinlik çerçevesinde, erkek öğrencilere asker kıyafeti giydirilerek, temsili savaş anı sergilendi. Ardından savaşta hayatını kaybedenler için sahneye tabutlar yerleştirildi. Tabutların üzerine ise asker kıyafeti giydirilen ve savaş temsili sergileyen erkek çocuklarının fotoğrafları koyuldu. Yerleştirilen tabutların üzerine ise, etkinliği hazırlayan sınıfta bulunan erkek çocuklarının fotoğrafları koyuldu. Kız çocukları ise, tabutların başında toplanarak, savaşta hayatını kaybedenler için temsilen ağladı.

ÇOCUKLAR SAVAŞ KONSEPTİNE DAHİL EDİLEMEZ
Söz konusu etkinlikte çocukların pedagojik durumlarının değerlendirilmesinin kabul edilemez olduğunu vurgulayan Eğitim Sen 1 No’lu Şube Yürütme Kurulu üyesi Murat Durmuş, “Bu tarz etkinlikler, çocukların pedagojik durumlarına göre düzenlemelidir. Çocukların savaş konseptine dahil edilmesi ve tabutlara resimlerini koyulması, çok sıkıntılı bir durum. Savaş, şehitlik ve ölüm kavramları üzerinden toplumda gerici uygulamalar yükseltilmek isteniyor. Bu etkinliğin, 10’lu yaşlardaki çocuklar üzerinden yapılması eğitim pedagojisi açısında çok ciddi sıkıntılar barındırıyor. Bu çocuklar, bu etkinliklerde edindikleri tramvalarla büyüyecekler. Bu etkinlik hiçbir açıdan kabul edilecek bir yapıya sahip değildir” diye konuştu. Sözcü

19 Mart 2017 Pazar

Kontrolden çıkan robot yaşlı kadını öldürdü!

57 yaşındaki 3 çocuk annesi kadın çalıştığı firmadaki robot tarafından korkunç bir şekilde öldürüldü! Robot kadının üzerine yüzlerce kilo ağırlığındaki römork parçasını attı ve kafatasını ezdi!

Korkunç kaza ABD'de yaşandı... Michigan'da bir araba parçaları üreticisindeki robot, kontrolden çıktı ve 57 yaşındaki teknisyen kadının kafatasını ezdi.
12 yıldır firmada çalışan Wanda Holbrook, rapora göre 'robotik makineler' tarafından sıkıştırıldı ve olay yerinde hayatını kaybetti.

Independent'ın haberine göre, 57 yaşındaki kadın, tesisin 100 numaralı bölümündeyken bir anda çözülemeyen şekilde robot hareket etmeye başladı.
Dava dosyasında yer alan bilgilere göre normalde bölümdeki hücreler güvenlik kapılarıyla ayrılıyordu ancak kapılar henüz çözülemeyen bir şekilde açıldı.

Kadını sıkıştıran robot, Wanda'nın başına bir römork parçası fırlattı ve kafatasını ezdi.
Olayın ardından yıkılan kocası ve ailesi 5 robot firmasına dava açacak.

Beyin gücüyle kontrol edilebilen robot
Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nün (MIT) Bilgisayar Bilimi ve Yapay Zeka Laboratuvarı’nın Boston Üniversitesi ile geliştirdiği sistem, beyin sinyalleri ile robotu kontrol etme imkanı sağlıyor.
İrem Kuşoğlu / cnnturk.com

18 Mart 2017 Cumartesi

TSK'nın Atatürk'süz Çanakkale afişleri tepki gördü

Genelkurmay Başkanlığı 18 Mart için üç afiş hazırlattı. TSK'nın internet sitesinde yayınlanan afişlerde Atatürk'ün yer almaması, sosyal medyada büyük tepkilere neden oldu.
Genelkurmay Başkanlığı, 18 Mart Şehitleri Anma Günü dolayısıyla hazırlanan 3 afişi paylaştı. Afişlerde Atatürk'ün yer almaması sosyal medyada büyük tepkilere nede oldu.
Hazırlanan ilk afişte Seyit Onbaşı ve siperdeki askerler vurgulanırken, “Sırtında milletin onuru; zaman, mekan ve sözlerin tükendiği yerde” ifadelerine yer verildi.
kinci afişte, “Dün, bugün ve daima vatan için görevde” denildi.
Üçüncü afişte ise Türk askerinin he zaman görevde olduğu belirtilerek, “Vatanın her karış toprağında sen varsın” ifadeleri yer aldı. TSK'nın internet sitesinde de paylaşılan afişlerde, Atatürk'ün yer almaması sosyal medyada büyük tepkilere nede oldu.


İşte rakamlarla 15 Temmuz darbe girişimi

FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişimine ilişkin Genelkurmay Başkanlığındaki eylemlerle ilgili 221 şüpheli hakkında hazırlanan çatı iddianamesinde 15 Temmuz gecesiyle ilgili çarpıcı rakamlara yer verildi.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimine ilişkin Genelkurmay Başkanlığındaki eylemlerle ilgili 221 şüpheli hakkında hazırlanan çatı iddianamesine göre, 15 Temmuz gecesi TSK içerisindeki FETÖ üyelerinin 8 binden fazla askeri personeli görevlendirdiği, 35 uçak, 37 helikopter, 74 tank, 246 zırhlı araç ve 4 bine yakın hafif silah kullanıldığı tespit edildi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanarak, Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilen darbe girişiminin çatı iddianamesinde, darbe teşebbüsüne katılan askerlerin sayısı ve kullanılan silahlara ilişkin bilgilere yer verildi.

İddianameye göre, demokratik anayasal düzeni, cebir ve şiddet kullanarak ortadan kaldırmaya çalışan darbeciler, 35 uçak, 37 helikopter, 74 tank, 246 zırhlı araç ve 4 bine yakın hafif silah kullandı, darbe teşebbüsünde 8 binden fazla askeri personel görevlendirdi.
Milli iradenin hedef alınarak, başta Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ve TBMM olmak üzere, Türkiye Cumhuriyeti'nin demokratik 8değerleri ve kurumlarına ait binaların bombalanarak ülkenin teslim alınmaya çalışıldığı kaydedilen iddianamede, "FETÖ, yabancı dostlarının da bilgisi ve yardımı dahilinde, örgüt mensuplarının adeta istilasına uğrayan milli ordumuzu kullanarak, 15 Temmuz 2016 gecesi darbe girişiminde bulunmak suretiyle, ihanette sınır tanımadığını göstermiştir." ifadelerine yer verildi.

İddianamede, sözde "Yurtta Sulh Konseyi" üyeleri arasında ismi geçen eski Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Kurmay Başkanı Tuğamiral Ömer Faruk Harmancık'ın, Deniz Kuvvetleri ile ilgili darbe girişimine yönelik genel anlamdaki planlamaları Sinan Sürer ile yaptığı belirtildi. Harmancık'ın, hazırlanan atama listesinde Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı göreviyle terfi ettirilmek istendiği kaydedildi.

Harmancık'ın, Deniz Kuvvetleri ile ilgili darbe girişimine yönelik genel anlamdaki planlamaları, 15 Temmuz'da tuğamiral rütbesiyle Genelkurmay İstihbarat Başkanlığı 1. İstihbarat Analiz ve Değerlendirme Daire Başkanlığı görevinde bulunan Sinan Sürer ile yaptığı bu planlamalar kapsamında, Türk Donanması'nın yüzde 70'ini oluşturan, fırkateyn, korvet ve hücumbot ve 29 ana muharip gemisinin darbe faaliyetlerine katılmak üzere, hazır hale getirildiği kaydedildi.
Eski Tuğamiral Harmancık, meslekten ihraç edilen ve Almanya'ya kaçtığı belirlenen örgüt mensubu öğretmen tarafından o gece kullanılması için dağıtılan telefon hatlarını kullananlar arasında da yer alıyor.

İddianamede, Harmancık'ın, 6-9 Temmuz arasında, Ankara Konutkent'teki villada, FETÖ'nün "Hava kuvvetleri imamı" olduğu iddia edilen Adil Öksüz "liderliğinde" yapılan darbe planı ile ilgili organizasyonun toplantılarına katıldığı, sevk ve idaresini yapan ekibin içinde bulunduğu belirtilerek, villada yapılan parmak izi incelemesinde Harmancık'ın parmak izine de rastlandığı tespiti yer aldı.
Harmancık'ın darbe girişimi günü izinli ya da raporlu olmamasına rağmen, darbe girişimi kapsamındaki hava harekatının merkezi olan Akıncı Üssü'ne gelerek, bir yandan darbe girişimine yönelik görüşmeler yaparken, diğer yandan derdest edilmek suretiyle Genelkurmay Karargahı'ndan Akıncı Üssü'ne getirilen Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ı, Mehmet Dişli, Kubilay Selçuk ve Hakan Evrim ile darbe girişiminin başına geçmesi için ikna etmeye çalıştığı, sözde darbe bildirisini televizyon kanallarında okuması için zorladığı, Orgeneral Akar'ın ikna olmaması üzerine, kendisini Fetullah Gülen ile görüştürmeyi teklif eden konsey üyeleri içinde yer aldığı belirtildi. (Kaynak:cnntürk.com.tr)

Sinan Oğan: 1 milyon Suriyeli'ye git ülkeni teröristten kurtar diyeceğiz

MHP'den ihraç edilen Sinan Oğan, Bursa'da katıldığı 'Hayırlı Anadolu Yürüyüşü' programı kapsamında kendisini destekleyenlerle bir araya geldi. Oğan, "Benim Anadolu'da yetişen delikanlım, kınalı kuzum, askerim gidecek El Bab'da şehit düşecek, Suriye'de terörle mücadele edecek, Taşı sıksa suyunu çıkaracak herifler gelecek sahillerde nargile fokurdatacak. Yok öyle bir şey" dedi.

MHP'den ihraç edilen Sinan Oğan, Bursa'da 'Hayırlı Anadolu Yürüyüşü' programı kapsamında kendisini destekleyenlerle bir araya geldi. Oğan, "Benim Anadolu'da yetişen delikanlım, kınalı kuzum, askerim gidecek El Bab'da şehit düşecek, Suriye'de terörle mücadele edecek, Taşı sıksa suyunu çıkaracak herifler gelecek sahillerde nargile fokurdatacak. Yok öyle bir şey" dedi.
MHP'den ihraç edilen Sinan Oğan, yoğun ilgi gördüğü programda yaptığı konuşmada 16 Nisan'da yapılacak referandum için "Vallahi, billahi, tillahi, inansam ki 'Evet'in bu ülkeye zerre kadar faydası olacak, bu ülkeyi canından çok seven bir kardeşiniz olarak söylüyorum. Zerre kadar faydası olacağını bilsem 'Evet' derim. Ancak 'Evet'in bu ülkeye bir faydası olmayacak" dedi. Referandumdan 'Hayır' çıkacağını öne süren Oğan, şöyle konuştu:
"Bu defa Türk milletinin sağduyusu galip gelecek. Türk milleti büyüktür. Öyle bir zamanda sağduyusunu gösterir ki herkesin feleği şaşar. Tam bugün o gündür. Çünkü bugün Türk milletinin geleceğinin oylanacağı gündür.Bugün sadece Anayasa'nın 18 maddesini değil, Türk milletinin bekasını oylayacağız.
Türk milletine gelecekte yeniden demokrasiyi özümseyip, Türkiye'yi yeniden dünyaya hükmedecek noktaya getirme veya despotizmin kucağına itme fırsatıdır bu. Saltanat ile Cumhuriyet arasında tercih söz konusu olduğunda Mustafa Kemal Paşa'nn izinden nasıl gittilerse Türk milleti bugün de 'Yaşa Mustafa Kemal Paşa' diyor. Bugün de cumhuriyetine sahip çıkacak, Cumhuriyetinin değerlerine sahip çıkacak."
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya'nın Hollanda'da sınır dışı edilmesi nedeniyle bu ülkeyi lanetleyen Sinan Oğan. bir Türk bakanına bu yapılan muameleyi asla kesil olarak kabul etmediğini vurgularken, "Bu işlem bir Mozambik bakana dahi yapılmazdı. Polis eşliğinde kapı dışarı ettiler bir Türk bakanını.
Peki bunu bile bile 'Gelmeyin' diyen bir ülkeye bakanını sen neden gönderiyorsun? Bu neyin inadıdır? 1, 2 puan için Türkiye'nin imajını itibarını Hollandalı iki polisin ayağının altına niye veriyorsun? Türk bakanının gitmesinin yasak olduğunu bile bile oraya gönderdiler. Neticede bir maduriyet beklediler."
Türkiye'de 4 milyon Suriyeli bulunduğunu bu rakamın 2019'da 7.5 milyona çıkmasının beklendiğini belirten Oğan, şunları söyledi:
"Önceliikle şunun altını çizeyim. Büyük Türk milleti yemez yedirir, içmez içirir. Bize sığınan herkese sonuna kadar kapımız açıktır. Kadın, çocuk, yaşlı, hasta, engelli bunların hepsinin başımızın üstünde yeri vardır. Yalnız buraya gelirken gördük. Sokaklarda kadınlar çocuklar 'Açız' diye pankart açmış, dileniyorlar.
Mültecinin yeri mülteci kamplarıdır. Öncelikle mülteci kamplarına dönecekler. İkincisi, Anadolu'da bir laf var 'Taşı sıksa suyunu çıkarır.'
Benim Anadolu'da yetişen delikanlım, kınalı kuzum, askerim gidecek El Bab'da şehit düşecek, Suriye'de terörle mücadele edecek, Taşı sıksa suyunu çıkaracak herifler gelecek sahillerde nargile fokurdatacak. Yok öyle birşey. Önce Allah'ın izni ile 'Hayır' çıkacak.
Ondan sonra bu ülkeyi gerçekten seven, bu ülke için canını seve seve feda edecek insanlar olarak iktidar yolu açılacak ondan sonra. Allah izin verirse iktidara geldiğimizde kadın çoluk çocuk hepsinin başımızın üstünde yeri var ama eli silah tutacak olan bir milyon Suriyeliye 'Rap rap' git ülkeni teröristten kurtar diyeceğiz."

Sokakta yatan nükleer fizikçi

Sokakta yatarken bulundu, nükleer fizikçi olduğu ortaya çıktı. Üç yıl önce kaçırıldığını ve ineklere bakmak zorunda kaldığını anlattı.

Kazakistan’ın Almatı kentinde sokakta fark edilen bir evsizin aslında Rusya’nın Novosibirsk kentinden nükleer fizikçi Yuri Obraztsov olduğu ve bilinmeyen kişilerce kaçırılması nedeniyle yıllarca yaşadığı kölelikten kaçtıktan sonra sokaklara düştüğü ortaya çıktı.
Almatı'da kötü hava koşulları hakim olduğu sırada bir alışveriş merkezi önündeki bankta uzun süre oturan üstü başı kirli ve yırtık bir kişi, alışveriş merkezi çalışanlarının dikkatini çekti. Çalışanların sorularını yanıtlayan evsiz Yuri Obraztsov, yıllarca köle olarak yaşadığını, kaçtığını ancak parası ve kimlik belgeleri olmadığı için eve dönemediğini söyledi.
Sputnik'de yer alan habere göre, bazı gönüllülerin sosyal medya üzerinden yakınlarını aramaya başlaması ve Novosibirskli özel arama görevlileriyle irtibat kurmasının ardından, Obraztsov'un Lazer Fiziği Enstitüsü'nde nükleer fizikçi olarak çalıştığı ve 3 yıl önce federal arananlar listesine alındığı ortaya çıktı.
3 yıl ineklerle ilgilendi
Obratzsov, daha sonra gazetecilere yaptığı açıklamada, Özbekistan'ın başkenti Taşkent'teki arkadaşlarıyla buluşmak için yola çıktığını, Kazakistan'dan geçerken tren istasyonunda tanımadığı kişilerce bir arabayla bir çiftliğe götürüldüğünü söyledi. Obraztsov daha sonra çiftlikten kaçamadığını, 3 yıl oradaki ineklerle ilgilenmek zorunda kaldığını ve şiddete maruz kaldığını ifade etti.
Obraztsov "Kirli şilteler üzerinde uyuyorduk, her şey çok ilkeldi. Ne bulursak yiyorduk, buğday, sığırların yediklerinin artıkları… Çok fazla dövüyorlardı, hatta bir keresinde dövmeleri sonucunda sol kulağımdaki duyma yetisini kaybettim, kötü işitiyorum" dedi.
Obraztsov, son günlerde de diğer gönüllülerle birlikte kendisine yardım eden ve Novosibirsk'e gitmesi için bilet alan Rasul Bayramukov'un evinde kalıyor. Rusya İçişleri Bakanlığı'nın da olayı inceleyeceği belirtildi.

Kadın memurlara 'kumaş başlık' yardımı

Devlet memurlarına başını örtme izni verilmesinin ardından giysi yardımını düzenleyen yönetmelikte yapılan değişiklik Resmi Gazete'de yayımlandı

Yeni yönetmelikte türban ya da başörtüsü yerine, ‘desensiz kumaş başlık’ tanımı yapıldı. Geçen hafta alternatif kumaşlar arasından seçim yapıldı. Memura Yapılacak Giyecek Yardımı Yönetmeliği’ndeki “yılda 2 adet tişört, kep veya bereye ilave olarak yılda 1 adet örgü başlık verilir” bölümüne “...ve isteyen bayan personele her yıl iki adet desensiz kumaş başlık...” kısmı eklendi. Kadın polisler, türban yasağının kaldırılmasının ardından keplerinin altına üniformaları ile aynı renkte türbanlar takmaya başlamışlardı.