14 Ocak 2015 Çarşamba

Cumhuriyet tarihinde bir 'ilk' daha yaşanacak!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda Türk siyaset tarihine not düşülecek bir kabulde bulunacak. Cumhuriyet tarihine damga vuran Çankaya Sofrası, bugünkü kabulle birlikte Cumhurbaşkanlığı Sofrası olarak adlandırılacak.


Milliyet'ten Aydın Hasan'ın haberine göre Çankaya Sofrası, Mustafa Kemal Atatürk’ün yakın çevresiyle biraya gelip Kurtuluş Savaşı yılları ile sonrasında önemli kararları alıp tartıştığı  bir sofraydı. Bu sofraya önce bugün Müze Köşk olarak adlandırılan tarihi bina sahne oldu. Bu gelenek, 1932 yılından sonra Pembe Köşk’te devam etti.

Abdullah Gül, 2007 yılında Cumhurbaşkanı olduğunda unutulan bu geleneği sürdürdü.

Dönemin Cumhurbaşkanı Gül; kültür, sanat ve bilim dünyamızın önde gelen isimleriyle fikir alışverişinde bulunmak amacıyla, Prof. Dr. Halil İnalcık ile Prof. Dr. Talat Halman`ı 28 Kasım 2007; Doğan Hızlan, Selim İleri, Adalet Ağaoğlu, Elif Şafak, Rasim Özdenören ve Hilmi Yavuz`u ise 4 Şubat 2008 tarihlerinde öğle yemeğinde ağırladı.

İlk defa halk tarafından seçilen Cumhurbaşkanı olan Erdoğan da, bu geleneği sürdürme kararı aldı.

Ancak Erdoğan’ın bugün saat 13.00’deki programında Cumhurbaşkanlığı Sofrası ifadesi yer aldı.

Böylece Çankaya Sofrası geleneği de Cumhurbaşkanlığı Sofrası olarak resmi olarak değiştirilmiş oldu.

13 Ocak 2015 Salı

Hangi asker hangi devletin

Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı, çeşitli dönemlerinde tarih sahnesinde yer almış olan 16 Türk devletinin askerlerini giysileriyle temsil eden uygulamayı Cumhurbaşkanlığı Sarayı'ndaki resmi karşılama törenlerinde kullanmaya önümüzdeki süreçte de devam edecek.

Cumhurbaşkanlığı kaynaklarından edinilen bilgiye göre, Muhafız Alayı'na mensup 16 askerin, resmi karşılama törenlerine, Cumhurbaşkanlığı forsunda yıldızlarla simgelenmiş durumdaki Türk devletlerinin askerlerinin giysileriyle katılmaları bundan sonraki resmi karşılamalarda da sürecek. Bu yeni projenin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bilgisi dahilinde Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı tarafından gerçekleştirildiği kaydedildi.

Bu yeni uygulamayla birlikte Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı'nın bando, tören taburu gibi unsurlarına 16 Türk devletinin askerlerini temsil eden askerler de eklenmiş oldu. Törene temsil ettikleri devletin askerlerin üniformalarıyla iştirak eden 16 muhafızın nerede nasıl duracakları konusunda kesin bir kural bulunmadığı;  yapılacak farklı planlamalarla tören alanında farklı biçimde konumlandırılmalarının da mümkün olduğu öğrenildi.

İlk kez Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın resmi karşılama töreninde kullanılan 16 askerin kıyafetlerinin, araştırmalar neticesinde aslına uygun olarak hazırlatılmış oldukları kaydedildi.


HANGİ ASKER HANGİ TÜRK DEVLETİNİN
Cumhurbaşkanlığı Sarayı'ndaki merdivenin sağında yer alan askerler (aşağıdan yukarıya) 1- Babür İmparatorluğu, 2- Hazar Kağanlığı, 3 - Uygur Kağanlığı, 4 - Avar Kağanlığı, 5 - Harezmşah Devleti, 6 - Gazneli Devleti, 7 - Altınordu Devleti ve 8 -Karahanlı Devleti'ni temsil ediyor.

Merdivenin solunda yer alan muhafızlar ise (aşağıdan yukarıya) 9 - Osmanlı İmparatorluğu, 10 - Göktürk Kağanlığı, 11 - Timur İmparatorluğu, 12 - Selçuklu İmparatorluğu, 13 - Akhun İmparatorluğu, 14 - Avrupa Hun İmparatorluğu, 15 - Batı Hun İmparatorluğu ve 16 - Büyük Hun İmparatorluğu'nu temsil ediyor. (hürriyet.com.tr)

Tokalaşmayan Müslüman yandı

17 kişinin öldüğü terör saldırılarının ardından başta Fransa olmak üzere Avrupa ülkeleri, 11 Eylül olayından sonra ABD’nin yaptığı gibi küresel güvenlik planını tartışıyor.
Artık Fransa da 'kulak' kesilecek 

Paris’teki AB bakanları toplantısından çıkan mesajlar, Schengen koşullarının sertleşeceğini gösterdi. Fransa'da ise bundan sonra kritik kurumların başına polis dikilecek, “dinleme” ve internet kontrolü yasasında değişikliğe gidilecek. Dinlemelerin kapsamı genişletilecek. Dünden itibaren Fransa’daki 700 Yahudi okuluna 5 bin polis takviyesi yapıldı.

Tokalaşmayan Müslüman yandı

İspanya'da 'Cihatçılara karşı şok plan' başlığı altında hazırlanan bir tasarıda, komşu, öğretmen ve hatta doktorlar çevresinde gördüğü, eğitim verdiği veya muayene ettiği "radikal dinci"leri en yakın yetkiliye ihbar edebilecek. Plan ilk olarak Müslüman ağırlıklı semtlerde uygulanacak. Bölgenin öğretmenlerine ve doktorlarına özel yetkiler verilecek. Bu kişiler elini tokalaşmaya vermeyen, doktor muayanesinde soyunmak istemeyen Müslümanları fişleyebilecek.  (Akşam)

Abdest uyuşturucu krizini geçiriyor!

Uyuşturucu ile Mücadele, Kimsesizlere Bakma ve Koruma Derneği Genel Başkanı Ebubekir Demirci, uyuşturucu meselesinin ancak dinle çözüleceğini söyledi.

Bursa’nın Yenişehir ilçesinde Erbakan Vakfı tarafından ‘Uyuşturucu olmadan yetişen gençlik’ konulu konferans tertiplendi. Vakfın tesislerinde gerçekleştirilen konferansa konuşmacı olarak Uyuşturucu ile Mücadele, Kimsesizlere Bakma ve Koruma Derneği Genel Başkanı Ebubekir Demirci ve Genel Sekreter Adnan Yalanız katıldı. Konferansın açılış konuşmasını yapan Erbakan Vakfı Yenişehir Şubesi Başkanı Osman Kıryak, ülkemizin ve gençliğin kanayan yarası olan uyuşturucunun önlenmesi ve zararlarının anlatılabilmesi için böyle bir çalışma içine girdiklerini belirterek, “Her geçen gün çoğalan ve gençliğimizi manen, madden, ahlaken mahveden, bağımlıların hayatına mal olan uyuşturucu illetinin her kesimden insanı dehşete düşürdüğü aşikardır. Biz de bu meselede elimizi taşın altına koymak istedik” dedi.

Uyuşturucu ile Mücadele, Kimsesizlere Bakma ve Koruma Derneği Genel Başkanı Ebubekir Demirci, uyuşturucu meselesinin ancak dinle çözüleceğini belirterek, “Uyuşturucu krizine giren insanlara abdest aldırıyoruz, kriz bitiyor. Bunu birçok uyuşturucu müptelasının üzerinde denedik ve aynı neticeyi aldık. Sevgi verilmeyen her çocuk uyuşturucuya müptela olur. Evlatlarımıza sahip çıkıp, onlara sevgi vermek bizim birinci vazifemizdir. Bizler çocuklarımızın kabiliyetlerini keşfedip ortaya çıkarmazsak onları yanlış yönlere sevk ederiz” diye konuştu.
Genel Sekreter Adnan Yalanız ise, “bana dokunmayan yılan bin yaşasın” zihniyetinin yanlış olduğunu belirterek, “O yılan bir gün bize de bulaşır. Kendi ailemizi değil, çevremizi de bu konuda uyarıp elimizi taşın altına koymalıyız” dedi.

12 Ocak 2015 Pazartesi

HIV virüsü taşıyan kadın öldü, bebeği için karar verilecek

İzmir’de geri gönderim merkezinde kaldığı sırada tüberkülozdan ölen, ancak aynı zamanda da HIV virisü taşıdığı belirlenen Kamerunlu Tamfu Nancy Nkeni’nin cenazesini, ABD’de bulunan ailesinin gelip alacağı bildirildi. Ancak halen Çocuk Esirgeme Kurumu’nda bulunan bebeğinin hemen Nkeni’nin ailesine verilmeyeceği, uluslararası çocuk hukukuna göre karar verildikten sonra aileye teslim edilebileceği belirtildi.


Geçen nisan ayında pasaportuyla Türkiye’ye giriş yaptıktan sonra İzmir’e gelen Tamfu Nancy Nkeni’nin, film gibi bir hayat sürdüğü ortaya çıktı. Birçok Uzakdoğu ve Afrika ülkesinde kalan Nkeni, Avupa ülkelerine, oradan da ailesinin yaşadığı ABD’ye geçebilmek için İzmir’e geldiği öne sürüldü.

KOLAY GEÇİŞ İÇİN hamilelik İDDİASI

Tamfu Nancy Nkeni’nin İzmir’de de, Avrupa ülkelerinde özellikle de Kaçak olarak geçeceğiYunanistan’da vatandaşlık hakkını kolay elde edebilmek için hamile kaldığı ileri sürüldü. Ancak İzmir’den istediği geçişi sağlayamayan, bunun sonrasında da fuhuş yapmak zorunda kalan Nkeni, doğuştan HIV virüsü taşımasının yanı sıra, burada kaldığı sağlıksız koşullar sonrasında tüberküloz hastalığına yakalandı. Geçen Ağustos ayında Tepecik eğitim Hastanesi’nde bebeğini dünyaya getirdikten sonra bir yandan da tüberküloz tedavisi gören Tamfu Nancy Nkeni, Yabancılar Geri Gönderim Merkezi’ne alındı. Bebeğiyle olumsuz yaşam koşullarından kurtulması için polisin yaptığı girişimler de sonuçsuz kalınca Nkeni, üç hafta önce bir kez daha fenalaştı. Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılan Nkeni, bu kez yaşamını yitirdi.

AVUKATI: FUHUŞA ZORLANDI

Cenazesi halen Adli Tıp Kurumu’nda bulunan Tamfu Nancy Nkeni’nin avukatı Emine Sarı, talihsiz kadının yaşamıyla ilgili açıklamalar yaptı. Birçok ülkeyi gezen ve ailesinin yanına gitmeyi isteyen Nkeni’nin fuhuşa zorlandığını, onun da vatandaşlık hakkı kazanmak için hamile kalmış olabileceğini kaydeden Sarı şunları söyledi:

"Tamfu Nancy Nkeni, bebeğiyle zor koşullarda yaşıyordu. Onun için hem bizim hem de polisin girişimleri oldu ama, bir türlü farklı bir kurumun misafirhanesine aldıramadık. Sağlık durumu iyi diyorlardı ama o yoğun bakımdan üç hafta çıkamadı, ardından da hayatını kaybetti. Onu ölümünde bir ihmaller zinciri olduğuna inanıyorum. Zaten savcılık soruşturma başlattı. Eminim ailesi geldiğinde de onlar da şikayetçi olacaklardır. Ailesi yakında Türkiye’ye gelip cenazesini ABD’ye götürecek. Bizim de burada hukuki takiplerimiz sürecek."

BEBEK İÇİN KARAR SONRA

Tamfu Nancy Nkeni’nin ailesinin, halen Çocuk Esirgeme Kurumunda bulunan kız bebeği almak istedikleri, ancak bunun için uluslararası hukuk kurallarının işletileceği kaydedildi. Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü yetkilileri Türkiye’de otomotik bir velayet sisteminin olmadığını, başvurunun bakanlık nezdinde, uluslararası hukuk kurallarına göre değerlendirilip, ondan sonra karar verileceğini açıkladı. DHA



Bonzai kullanan genç donarak öldü

Sultanbeyli'de bonzai kullandığı iddia edilen genç, boş bir arazide donarak hayatını kaybetti. Gencin uyuşturucunun etkisiyle soğuğu hissetmediği ve bu şekilde hayatını kaybettiği ifade edildi.

Edinilen bilgilere göre olay Sultanbeyli otoban gişelerinin yanındaki yeşillik alanda meydana geldi. Boş arazide bir ceset gören vatandaşlar, durumu polise bildirdi. Olay yerine gelen polis, bonzai içtiği belirtilen şahsın, donarak hayatını kaybettiğini belirledi. Cesedin üzerinde yapılan incelemede Selman Gökpınar adına düzenlenmiş kimliğe ulaşıldı. Ceset incelemelerin ardından Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Polis, cesedin hemen yanında bonzai içmek için kullanılan ve ‘kova' olarak tabir edilen pet şişeyi de buldu. Gencin uyuşturucunun etkisiyle soğuğu hissetmediği ve hayatını kaybettiği tahmin ediliyor. Hürriyet


Facebook'ta Ateist olduğunu söyleyen gence hapis cezası

Sosyal paylaşım sitesi Facebook'tan ateist olduğunu açıklayan 21 yaşındaki Mısırlı öğrenciye 'İslam'a hakaret ettiği gerekçesiyle' üç yıl hapis cezası verildi.

 Mısır 'da bir öğrenciye, sosyal paylaşım sitesi Facebook'tan ateist olduğunu açıkladığı gerekçesiyle üç yıl hapis cezası verildi.

Sol'da yer alan habere göre, Karim al-Banna isimli 21 yaşındaki Mısırlı öğrenci, Facebook üzerinden ateist olduğunu açıkladı. Bunun üzerine taciz edilmeye başlayan öğrenci polise başvurdu. Polis ise "İslam'a hakaret ettiği" iddiasıyla Banna'yı gözaltına aldı. Uzun süre gözaltında tutulan al-Banna'ya üç yıl hapis cezası verildi.

"İslam'a hakareti" suç sayan Mısır Anayasası nedeniyle geçtiğimiz Haziran'da da Kıpti bir Hristiyan'a altı yıl hapis cezası verilmişti.

Soğuktan ölen arkadaşa son bakış

Gece hava sıcaklığının sıfır derecenin altına düştüğü Adana’da, parkta yatan evsiz iki arkadaştan biri soğuktan öldü. Çay verilerek ısınması sağlanan diğer evsizin ise arkadaşına son bakışı yürekleri dağladı.

Olay, Seyhan ilçesi Mimar Sinan Amfisi önündeki parkta meydana geldi. Uzun süredir sokakta yaşadığı öğrenilen Hakan isimli 60 yaşlarındaki yaşlı adam, arkadaşı Şıh Mehmet Burkan ile birlikte Mustafa Kemal Paşa Köprüsü altında ateş yakarak ısınmaya çalıştı. Buradaki ateşin sönmesi üzerine iki arkadaş, daha sıcak olduklarını düşündüğü Mimar Sinan Amfisi’nin önündeki parkta bulunan kamelyaya geldi. Hakan isimli yaşlı adam ile Burkan, kamelyaya battaniyelerini sererek uyudu.

Burkan, Sabah kalktığında arkadaşı Hakan’ı uyandırmaya çalıştı. Ancak cevap alamayan Şıh Mehmet Burkan, kontrol ettiği arkadaşının hareket etmemesi ve nefes almaması üzerine yakınlarından geçen özel güvenlik görevlilerinden yardım istedi. Durumun bildirilmesi üzerine kısa sürede olay yerine gelen sağlık ekibi, yaşlı adamın yaşamını yitirdiğini belirledi.

SOĞUK NEDENİYLE BATTANİYENİN ALTINDAN ÇIKAMADI

Polis, inceleme yapmak için kamelyanın etrafına şerit çekti. Ancak Şıh Mehmet Burkan soğuk nedeniyle battaniyenin altından çıkamadı. Ölen arkadaşının yanında yatan yaşlı adama özel güvelik görevlileri ısınması için çay getirdi. Burkan, çayı içerek ısınırken polis, soğuktan ölen Hakan adlı kişinin cenazesi etrafında inceleme yaptı. İncelemeyi battaniyenin altından izleyen Şıh Mehmet Burkan’ın gece sohbet ederek birlikte yattığı arkadaşına son bakışı yürekleri dağladı.
Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.


Mozambik'te zehirli bira 56 can aldı

Afrika ülkesi Mozambik'te zehirli bira içen 56 kişi hayatını kaybetti. Biralara timsah safrası karıştırıldığı tahmin ediliyor.

Ülkenin kuzeybatısındaki Songo bölgesinin sağlık yetkilileri, dün bir cenaze töreninde geleneksel Mozambik birası Pompe içen 56 kişinin yaşamını yitirdiğini, Songo ve Chitima bölgelerinde 51 kişinin hastaneye kaldırıldığını, 146 kişinin de muayene için başvurduğunu söyledi.

Hastaların kan örnekleri ve bira numunelerinin incelenmek üzere başkent Maputo'ya gönderildiği belirtildi.

Olayla ilgili soruşturma başlatılırken, yetkililer, cenaze töreni sırasında biraya timsah safrası karıştırıldığını düşünüyor.

Birayı yapan kadının da ölenler arasında yer aldığı açıklandı.

11 Ocak 2015 Pazar

O kadınla ilgili flaş gelişme! Türkiye'de...

Fransa’da 7 Ocak’ta Charlie Hebdo dergisinin basılarak 12 kişinin öldürülmesiyle başlayan olaylara yönelik iddialar Türkiye’ye kadar uzandı.

12 kişiyi öldüren Cherif ve Said Kouachi kardeşlerin Dammartin’de polise direndikleri sırada bir marketi basan Amedy Coulibaly’nin imam nikahlı eşi Hayat Boumeddiene’nin (26) 2 Ocak’ta Türkiye’ye Sabiha Gökçen Havaalanı’ndan yanında kimliği belirlenemeyen bir kişiyle birlikte giriş yaptığı ortaya çıktı. 2-3 Ocak tarihlerinde İstanbul’da bulunan Boumeddiene’nin 4 Ocak’ta Şanlıurfa’ya gittiği saptandı. Ancak Boumeddiene’nin bu tarihten sonra nereye gittiği bilinmiyor. Boumeddiene’nin yasadışı yollardan Suriye’ye geçtiği sanılıyor. Elindeki bilgileri Fransız makamları ile de paylaşan güvenlik birimlerinin konuyla ilgili çalışmaları sürüyor.

Dergi saldırısının ardından Amedy Coulibaly, bir kadın polisi öldürmüştü. Kouachi kardeşler Dammartin’de polise direnirken, şehrin öte tarafında bir Coulibaly bir marketi basmıştı. Polis saatler sonra iki bölgede de yaptığı operasyonla saldırganları öldürmüştü. Fransız yetkililer, önce Boumeddiene’nin, kadın polisi vurduğu sırada Coulibaly’nin yanında olduğunu düşünüyordu. Ancak Fransız haber ajansı AFP’ye açıklama yapan polis kaynakları, kadının saldırı sırasında Türkiye’de olduğunu ve daha sonra Suriye’ye geçtiğini bildirdi. Le Figaro gazetesine konuşan bir yetkili, kadının Madrid üzerinden Türkiye’ye girdiğini söyledi. Gazete, Türk istihbarat yetkililerine dayandırdığı bir iddiaya göre de, Boumeddiene’in 8 Ocak’ta Suriye sınırını geçtiğini belirtti. Kadının 9 Ocak tarihine aldığı dönüş biletini de kullanmadığına dikkat çekildi.

Koruyucu ailede büyüdü
Diğer teröristlerin öldürülmesinden sonra bir anda ülkenin en çok aranan suçlusu haline gelen Boumeddiene hakkındaki bilgiler de su yüzüne çıkmaya başladı. 26 yaşındaki Cezayir asıllı Boumeddiene’in, Coulibaly’yi tanımasıyla radikalleştiği tahmin ediliyor. Yedi çocuklu bir ailenin üyesi olarak dünyaya gelen Boumeddiene’in annesi o henüz altı yaşındayken hayatını kaybetti. Babasının kötü ekonomik durumu nedeniyle bir koruyucu aileye verilen Boumeddiene, 2009 yılında Amedy Coulibaly ile imam nikahı kıydı. Çift, Coulibaly’nin Mayıs 2014’te hapishaneden çıkmasından sonra tekrar beraber yaşamaya başladı. Paris’in güneyindeki yoksul bir semtte yaşayan çiftin silah ve ok kullanmak için Fransa’nın merkez bölgesinde bir ormana gidiyordu. Boumeddiene, kasiyer olarak çalıştığı işyerinden ‘çarşaf giyme ısrarı’ nedeniyle 2009’da atıldı.

500 kez aradı
Genç kadının partneri Coulibaly ile birlikte polis takibi altında olduğu ve daha önce sorguya çekildiği ortaya çıktı. İkili aynı yıl Kouachi kardeşlerle beraber cihatçı Djamel Beghal’i ziyaret ederken görüntülenmiş. Paris Başsavcısı François Molins, düzenlediği basın toplantısında, Hayat Boumeddiene’nin 2014’te Said Kouachi’nin sevgilisi Izzana Hamyd’i telefonla 500 kez aradığını belirterek, bu ikilinin yakın arkadaş olduğunun altını çizdi. (kaynak:milliyet.com.tr)




Böbrek çetesi Facebook’ta pusudaymış

Antalya’da 7 Ocak’ta ameliyata bir saat kala çökertilen 3 kişilik organ çetesinin, okumak için maddi sıkıntı çeken üniversiteli M.D.’yi 20 bin liraya böbreğini vermeye ikna ettiği ortaya çıktı.


Çetenin, Fırat Üniversitesi öğrencisi M.D.’ye (20), Facebook’ta bulunan ‘Böbrek Arayanlar ve Satanlar’ grubu aracılığıyla ulaştığı ortaya çıktı.

‘PARAM YOKTU YAPTIM’

Üniversiteli M.D., “Parasızlık çektiğim için çok zor şartlarda eğitimimi sürdürüyorum. Facebook’ta böyle bir grubun olduğunu görünce ben de böbreğimi satmaya karar verdim” dedi. Yasa dışı organ ve doku ticareti yaptıkları öne sürülen L.S., B.G. ve M.A.O. tutuklandı.

10 Ocak 2015 Cumartesi

Canlı bomba Diana'yı IŞİD göndermiş!

Sultanahmet'te bir polisin şehit olduğu saldırıyı düzenleyen Diana Ramazova'nın nişanlısının Kobani'de IŞİD için savaşırken ölmesi üzerine örgüt tarafında bu eyleme ikna edildiği ortaya çıktı.

Sultanahmet bombacısı Diana Ramazova'nın nişanlısının 1.5 ay önce Kobani'deki çatışmalarda hayatını kaybetti öğrenildi.

Akşam gazetesinden Devrim Tosunoğlu'nun haberine göre, Ramazova'nın bu dramını kullanan IŞİD'in onu bombalı eylem için ikna ettiği öne sürüldü. Terör polisi Ramazova'nın üzerinden çıkan telefonunda kayıtlı herkesi incelemeye aldı. Ramazova'nın bulunduğu binlerce saatlik kamera görüntüleri de deşifre edilerek kimlerle irtibatlı olduğu çözülmeye çalışılıyor. MİT tarafından da takip edilen soruşturmada Ramazova'nın son 6 ay içerisinde nişanlısıyla birlikte Suriye'ye Kilis üzerinden iki defa giriş çıkış yaptığı belirlenmişti. Ramazova'nın nişanlısının 1.5 ay önce Kobani'de öldürüldüğü, örgütün genç kadını bombacı olmaya ikna ettiği öğrenildi.

EYLEMLER ÖRTÜŞÜYOR

İstihbarat uzmanları, Paris ve İstanbul eylemlerindeki ana unsurun, Türkiye ve Fransa'nın, Suriye politikalarının örtüşmesi olabileceğini kaydetti.


Hem aldatıldı hem ceza aldı

İstanbul’da Sulh Ceza Mahkemesi’nde açılan bir hakaret davasında ilginç ayrıntılar ortaya çıktı.

Gülçin D., adlı kadın boşanma aşamasında olduğu 14 yıllık eşi Cumhur G.’ye “O... ile gezeceğine kızın hasta eve gel!” diye mesaj attı. Eşinin sevgilisi Seval Y.’ye de “Çocuklarınızı babalarıyla tatile gönderip başka erkeklerle beraber olunca işte insan kendisini böyle rezil ediyor, evinize dönünce çocuklarınızın arkadaşlarınızın yüzüne nasıl bakacaksınız?’ diye mail gönderdi.

Gülçin D. de bu süreçte boşanma davası açtı. Kocası ise attığı mesajları sevgilisine gösterdi ve sevgilinin açtığı davada aldatılan eş mahkûm oldu. Özel bir bankada üst düzey yönetici olan Cumhur G., eşinin kendisine attığı mesajları aynı iş yerinde çalıştığı ve “sadece arkadaşım” dediği yine aynı bankada yönetici olan Seval Y.’ye gösterince, Seval Y., Gülçin D. hakkında hakaret ve huzur bozma suçlamasıyla İstanbul 22. Sulh Ceza Mahkemesi’ne dava açtı.  Bu süreçte Gülçin D., Seval Y.’ye eşi ile birlikte olduğu gerekçesiyle tazminat davası açtı.
Seval Y.’nin kocası da Seval Y.nin Cumhur G. ile fotoğraflarını delil olarak Gülçin D.’ye verdi. Gülçin D., bu davada 15 bin lira tazminat kazandı. Seval Y.’nin eşi de Gülçin D.’nin eşine karşı açtığı tazminat davsında 10 bin lira kazandı.

Ünlü radyocu eşi ve çocuklarının önünde öldürüldü

Ankara’da dün radyo sahibi bir kişi, evinin önünde kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetti.

Olay Çankaya Birlik mahallesinde dün gece saatlerinde meydana geldi. Radyo Megasite’nin sahibi Kadir Balcı evinin önüne geldiği sırada kimliği belirsiz kişi veya kişilerce kurşun yağmuruna tutuldu.

Saldırganlar olayın ardından kaçarak kayıplara karıştı. Saldırının Kadir Balcı’nın eşi ve çocuklarının gözleri önünde gerçekleştiği kaydedildi. Ağır yaralanan Balcı, kaldırıldığı özel hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti.

Polis ve savcı olayla ilgili soruşturma başlattı. Milliyet

Bu pazarda her şey bedava!

Kocaeli Pazarcılar Odası üyeleri bir vatandaşın itirazı üzerine mahkeme kararı ile kapatılan pazar yerinde tezgah açamayınca yaklaşık 6 ton meyve ve sebzeyi vatandaşlara ücretsiz dağıttı.

Kocaeli Pazarcılar Odası’na bağlı esnaflar mahkeme tarafından yürütmeyi durdurma kararı verilen Yuvam Akarca Pazarı’nda bugün halka ücretsiz meyve-sebze dağıttı. Kocaeli Pazarcılar Odası Başkanı Ahmet Serim öncülüğünde Yuvam Akarca Pazarı’nda bir araya gelen pazarcı esnafı, Yuvam Akarca halkının mağdur olmaması için halka ücretsiz meyve-sebze dağıtımı yaptı.

6 TON SEBZE VE MEYVE DAĞITILDI

6 ton sebze meyvenin dağıtıldığı Yuvam Akarca'da vatandaşların ilgisi yoğun oldu. Pazara gelen vatandaşlara ihtiyaçları kadar ücretsiz sebze ve meyve verildi.

Pazara alışveriş yapmaya gelen vatandaşlar, pazarcıların hazırladığı portakal, mandalina, elma, domates, salatalık, karnabahar gibi sebze ve meyve poşetlerini bedava alınca şaşkınlıklarını gizleyemedi.

Konuyla akalı olarak konuşan Kocaeli Pazarcılar Odası Başkanı Ahmet Serim, “Burada oturan bir vatandaş, pazar yerinin burada kurulmasını istemediği için kaldırılması için mahkemeye vermişti. Davayı kazandı. Mahkeme sonucu da yürütmeyi durdurma kararı verildi. 20 senedir burada hizmet veriyoruz. Biz burada vatandaşla bütünleştik. Burada eşi yanında olmayan, veresiye almak isteyen, durumu iyi olmayan vatandaşlar var. Pazar kurumayınca vatandaşların mağdur olmaması için böyle bir uygulama yaptık” dedi. Serim, uygulamanın her hafta devam edeceğini söyledi.