Başbakan Ahmet Davutoğlu, ‘Bu Suça Ortak Olmayacağız’ bildirisine imza atan akademisyenlere “İmzalarınızı çekiniz. Terörle aranıza mesafe koyan açıklamalarınızı bekliyoruz” diye seslendi. Partisinin İstanbul İl Danışma Meclisi Toplantısı’na katılan Davutoğlu özetle şunları söyledi:
ÇIKSINLAR ‘BU YANLIŞ’ DESİNLER
“Bu bildiri, terör örgütüne yönelik en ufak bir eleştiriye, ikaza ya da terörün saldırılarını doğrudan mahkum eden bir duruşa sahip değildir. Üç gündür tekrar tekrar sorular sorarak kendilerini itham ediyorum. Bir kez daha diyorum, hakkaniyetten oldukça uzak, gerçeklikten kopuk, ön yargıyla, Kandil zihniyetini yansıtan bir bildiridir ne yazık ki. Aralarında, imza attıkları bildirinin muhteviyatına hâkim olmayan akademisyenlerin de olduğunu ben şahsen biliyorum. Bu girişimde bir iyi niyetin, akademik bir hassasiyetin, yapıcı bir eleştirinin varlığından bahsetmek de mümkün değildir. Buradan çağrıda bulunuyorum. Geliniz erdem irfan ışığında bu bildiriyi bir kez daha okuyunuz ve imzalarınızı çekiniz. Atacağınız bu adım, bundan sonraki sözleriniz değerli kılacaktır. Bildiri metninde ne yazık ki terör örgütünün o kara propagandanın dili kullanılmıştır. Kendi adıma o bildiride imzası olan akademisyenlerin, terörle aralarına mesafe koyan açıklamalarını bekliyorum. Çıksınlar ‘Bu yanlış’ desinler. Hiç bir akademisyenin böyle bir metine anılmasını istemem. Orada ismi bulunan ve bu tablodan rahatız olanlar olduğunu biliyorum. Kimse bu zulme seyirci kalmamızı beklemesin.
KENDİ GEÇMİŞLERİNE BAKSINLAR
(CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun olağan kurultayda Erdoğan’ı hedef alan sözleri) Mesnetsiz suçlamalarla Cumhurbaşkanımızı itham etmeye kalktı. Kötü söz sahibinindir. Cumhurbaşkanımıza yaptığı küstahlığı kendisine aynen iade ediyoruz. Dikta, CHP siyasetine ait bir kavramdır. Her şeyden önce kendi geçmişlerine bakmaları lazım. Bunlar fikir üretemeyince, hakaret, itham ve küfür üretiyorlar. Hizmet ve eser üretemeyince kabalaşıyorlar, çirkinleşiyorlar. Hakaret ettiği kişinin bu ülkenin yüzde 52 oyuyla seçilmiş Cumhurbaşkanı olduğu gerçeğini bile umursamıyorlar. Koltuğunu geliştirdiği fikirlerle koruyamayacağını bildiği için Cumhurbaşkanı’na karşıtlıkla koruma, koltuğuna tutunma kurnazlığı gösteriyor. Belediyelerindeki yolsuzlukların, peşkeş çekilen rezidansların hesabı sorulmasın diye seçmenini, teşkilatını Cumhurbaşkanımızla ve ona yaptığı ithamlarla meşgul etmeye çalışıyor. Bunlar, kendi koltuklarını korumak için sergiledikleri küçük kurnazlıklardır.
TÜMÜYLE BİTENE KADAR SÜRECEK
Güneydoğu’daki bazı ilçelerimizde uzun süredir büyük bir mücadele veriyoruz. Terör örgütünün şehirler ve ilçelerdeki hareketlerini de tümüyle etkisiz hale getirinceye kadar operasyonlarımız sürecek. Geride tek bir çukur, tek bir barikat bırakmayacağız. Demokratik hukuk devleti kurallarına harfiyen riayet ediyoruz. Operasyonların bu kadar süre almasının gerekçesi de hukuk içinde hareket etmeye gösterdiğimiz özen ve sivil vatandaşlarımızın zarar görmemesi için gösterdiğimiz hassasiyettir. Bizim tek hedefimiz bu terörü tümüyle ortadan kaldırmaktır.” DHA
18 Ocak 2016 Pazartesi
Şırnak'ın İdil İlçesi'nde üç polis şehit, dört polis yaralı
Şırnak’ın İdil İlçesi'nde PKK’lı teröristlerin yola tuzakladığı patlayıcıyı zırhlı polis aracının geçişi sırasında patlatması sonucu yaralanan 7 polisten 3'ü kaldırıldıkları hastanede kurtarılamayarak şehit oldu.
Şırnak’ın İdil İlçesi’nde PKK’lı teröristler, dün akiam saat 23.30 sıralarında yola döşedikleri patlayıcıyı, polis zırhlı aracının geçişi sırasında uzaktan kumanda ile infilak ettirdi. Şiddetli patlamada 7 polis yaralandı.
Helikopterle Şırnak Devlet Hastanesi'ne götürülerek tedavi altına alınan polislerden 3'ü şehit oldu. 4 polisin tedavisine devam edilirken, İdil'de PKK'lı teröristler ile güvenlik güçleri arasındaki çatışmalar sabaha kadar sürdü.
Bu arada eş zamanlı olarak İlçe Jandarma Komutanlığı’na da roketatarlı ve uzun namlulu silahlarla saldırı düzenleyen PKK’lı teröristler, takviye olarak gelen polis zırhlı araçlarına da roketli saldırılarda bulundu. Güvenlik güçlerinin de karşılık vermesiyle çatışma yaşandı Cizre İlçesi’nden çok sayıda zırhlı araç ve güvenlik görevlisi, takviye olarak İdil’e geldi.
ŞEHİTLERİN KİMLİKLERİ AÇIKLANDI
Şehit olan 3 polis memurunun isimleri ve memleketleri belli oldu. Buna göre şehit olan Mahmut Bilgin (23 - Ankara), Ersin Yıldırım (25 - Gaziantep) ve Gültekin Tırpan (26 - Amasya), bugün düzenlenecek tören sonrası memleketlerine uğurlanacak.
BELEDİYE, OKUL VE ÇOK SAYIDA EV İLE İŞYERİ HASAR GÖRDÜ
İdil İlçesi Alanya Caddesi’nde gece polis aracının geçişi sırasında patlatılan bombanın yol açtığı tahribat gün ağarınca ortaya çıktı. Patlamanın meydana geldiği noktada büyük bir çukur oluşurken, patlamanın şiddetiyle olay yerine 30 metre uzaklıkta bulunan İdil Belediyesi, Cumhuriyet ilk ve ortaokulu başta olmak üzere çok sayıda ev ve işyerinin camları kırıldı ve buralarda hasar meydana geldi. Sabah saatlerinde Belediye ekipleri Belediye binası ve caddede temizlik yaparken, esnaf patlamanın izlerini silmeye çalıştı.
DİYARBAKIR'DA ZIRHLI POLİS ARACINA ROKETLİ SALDIRI
DİYARBAKIR merkez Yenişehir İlçesi Şehitlik Mahallesi’nde gece saatlerinde devriye gezen zırhlı polis aracına roketli saldırı düzenlendi. Saldırıda, roket mermisinin polis aracını ıskalayarak, semte elektrik sağlayan trafoya isabet etmesiyle patlama meydana geldi. Semtte elektriklerin kesildiği saldırıda can kaybı ve yaralanan olmadı.
Patlama ile birlikte bölgeye sevk edilen takviye polis birlikleri, saldırı sonrası kaçan PKK’lı teröristlerin yakalanması amacıyla operasyon başlattı. DHA
Şırnak’ın İdil İlçesi’nde PKK’lı teröristler, dün akiam saat 23.30 sıralarında yola döşedikleri patlayıcıyı, polis zırhlı aracının geçişi sırasında uzaktan kumanda ile infilak ettirdi. Şiddetli patlamada 7 polis yaralandı.
Helikopterle Şırnak Devlet Hastanesi'ne götürülerek tedavi altına alınan polislerden 3'ü şehit oldu. 4 polisin tedavisine devam edilirken, İdil'de PKK'lı teröristler ile güvenlik güçleri arasındaki çatışmalar sabaha kadar sürdü.
Bu arada eş zamanlı olarak İlçe Jandarma Komutanlığı’na da roketatarlı ve uzun namlulu silahlarla saldırı düzenleyen PKK’lı teröristler, takviye olarak gelen polis zırhlı araçlarına da roketli saldırılarda bulundu. Güvenlik güçlerinin de karşılık vermesiyle çatışma yaşandı Cizre İlçesi’nden çok sayıda zırhlı araç ve güvenlik görevlisi, takviye olarak İdil’e geldi.
ŞEHİTLERİN KİMLİKLERİ AÇIKLANDI
Şehit olan 3 polis memurunun isimleri ve memleketleri belli oldu. Buna göre şehit olan Mahmut Bilgin (23 - Ankara), Ersin Yıldırım (25 - Gaziantep) ve Gültekin Tırpan (26 - Amasya), bugün düzenlenecek tören sonrası memleketlerine uğurlanacak.
BELEDİYE, OKUL VE ÇOK SAYIDA EV İLE İŞYERİ HASAR GÖRDÜ
İdil İlçesi Alanya Caddesi’nde gece polis aracının geçişi sırasında patlatılan bombanın yol açtığı tahribat gün ağarınca ortaya çıktı. Patlamanın meydana geldiği noktada büyük bir çukur oluşurken, patlamanın şiddetiyle olay yerine 30 metre uzaklıkta bulunan İdil Belediyesi, Cumhuriyet ilk ve ortaokulu başta olmak üzere çok sayıda ev ve işyerinin camları kırıldı ve buralarda hasar meydana geldi. Sabah saatlerinde Belediye ekipleri Belediye binası ve caddede temizlik yaparken, esnaf patlamanın izlerini silmeye çalıştı.
DİYARBAKIR'DA ZIRHLI POLİS ARACINA ROKETLİ SALDIRI
DİYARBAKIR merkez Yenişehir İlçesi Şehitlik Mahallesi’nde gece saatlerinde devriye gezen zırhlı polis aracına roketli saldırı düzenlendi. Saldırıda, roket mermisinin polis aracını ıskalayarak, semte elektrik sağlayan trafoya isabet etmesiyle patlama meydana geldi. Semtte elektriklerin kesildiği saldırıda can kaybı ve yaralanan olmadı.
Patlama ile birlikte bölgeye sevk edilen takviye polis birlikleri, saldırı sonrası kaçan PKK’lı teröristlerin yakalanması amacıyla operasyon başlattı. DHA
Gökçek facebook’a el attı
3.04 milyon kullanıcı tarafından takip edilen Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, facebook'a da el attı.
Gökçek, twitter’dan facebook hesabını artık aktif olarak kullanacağını takipçilerine duyurdu.
Sosyal medyayı yoğun şekilde kullanan Gökçek, twitter hesabından artık facebook’u da etkin şekilde kullanacağını duyurarak kişisel hesabını paylaştı.
Her gün düzenli tweet atan, takipçileri ile tartışan hatta bir çok kullanıcıya twitter’da paylaştıkları nedeni ile dava açan Gökçek’in şimdiye kadar kurumsal paylaşımlar bulunan facebook’taki hesabında neler paylaşacağı merak ediliyor.
Gökçek, twitter’dan facebook hesabını artık aktif olarak kullanacağını takipçilerine duyurdu.
Sosyal medyayı yoğun şekilde kullanan Gökçek, twitter hesabından artık facebook’u da etkin şekilde kullanacağını duyurarak kişisel hesabını paylaştı.
Her gün düzenli tweet atan, takipçileri ile tartışan hatta bir çok kullanıcıya twitter’da paylaştıkları nedeni ile dava açan Gökçek’in şimdiye kadar kurumsal paylaşımlar bulunan facebook’taki hesabında neler paylaşacağı merak ediliyor.
Etiketler:
ankara,
facebook,
melih gökçek,
twitter
Kahreden haber! 3 polis şehit oldu
Şırnak ve Diyarbakır'da zırhlı polis araçlarının geçişi sırasında saldırılar meydana geldi. Şırnak'ta yaralanan 7 polisten 3'ü kurtarılamayarak şehit oldu.
Şırnak’ın İdil ilçesinde, teröristlerin yola döşediği mayının, polis aracının geçişi sırasında patlatılması üzerine 3 polis şehit oldu. Olayda, 2’si ağır olmak üzere 4 polis de yaralandı.
Alınan bilgilere göre, dün saat 23.40 sıralarında, İdil ilçe merkezinde terör örgütü PKK tarafından özel harekat polislerine saldırı düzenlendi. TTZA (Taktik tekerlekli zırhlı araç) denilen Kobra tipi aracın geçişi sırasında, daha önceden yola döşenen anti tank mayını ve bomba, uzaktan kumanda ile patlatıldı. Olayda araç içinde bulunan 7 polis yaralandı. Hastaneye kaldırılarak tedavi altına alınan polislerden 3′ü kurtarılamayarak şehit oldu.
Mayınlı ve bombalı saldırıyla eş zamanlı olarak İdil Jandarma Komutanlığı’na da uzun namlulu silahlarla saldırı düzenlendi. Teröristlerle güvenlik güçleri arasındaki çatışma sabahın ilk ışıklarına kadar devam etti.
DİYARBAKIR’DA DA ROKETATARLI SALDIRI
Diyarbakır merkez Yenişehir İlçesi Şehitlik Mahallesi’nde gece saatlerinde devriye gezen polis zırhlı aracına roketli saldırı düzenledi. Saldırıda, roket mermisi polis aracını ıskalayarak, semte elektrik sağlayan trafoya isabet etmesiyle patlama meydana geldi. Semtte elektriklerin kesildiği saldırıda can kapbı ve yaralanan olmadı.
Merkez Yenişehir İlçesi, Şehitlik Semti’ndeki Lise Köşesi ile Eski Hal arasında uzanan caddede devriye gezen zırhlı polis aracına saat 00.30 sıralarında PKK’lılar tarafından roketli saldırı düzenlendi. Olayda şans eseri polis sırhlı aracının hemen arkasından geçen roket mermisi, Şehitlik Semti’ne elekktrik enerjisi sağlayan trafo merkezine isabet etti. Roket mermisinin isabet etmesi sonucu trafo mermezinde büyük bir patlama meydana geldi. Can kaybı ve yaralanın olmadığı saldırıda Şehitlik Semti’nin tamamında elektrikler kesildi.
Patlama ile birlikte bölgeye sevk edilen takviye polis birlikleri, saldırı sonrası kaçan PKK’lıların yakalanması amacıyla operasyon başlattı. DHA
Şırnak’ın İdil ilçesinde, teröristlerin yola döşediği mayının, polis aracının geçişi sırasında patlatılması üzerine 3 polis şehit oldu. Olayda, 2’si ağır olmak üzere 4 polis de yaralandı.
Alınan bilgilere göre, dün saat 23.40 sıralarında, İdil ilçe merkezinde terör örgütü PKK tarafından özel harekat polislerine saldırı düzenlendi. TTZA (Taktik tekerlekli zırhlı araç) denilen Kobra tipi aracın geçişi sırasında, daha önceden yola döşenen anti tank mayını ve bomba, uzaktan kumanda ile patlatıldı. Olayda araç içinde bulunan 7 polis yaralandı. Hastaneye kaldırılarak tedavi altına alınan polislerden 3′ü kurtarılamayarak şehit oldu.
Mayınlı ve bombalı saldırıyla eş zamanlı olarak İdil Jandarma Komutanlığı’na da uzun namlulu silahlarla saldırı düzenlendi. Teröristlerle güvenlik güçleri arasındaki çatışma sabahın ilk ışıklarına kadar devam etti.
DİYARBAKIR’DA DA ROKETATARLI SALDIRI
Diyarbakır merkez Yenişehir İlçesi Şehitlik Mahallesi’nde gece saatlerinde devriye gezen polis zırhlı aracına roketli saldırı düzenledi. Saldırıda, roket mermisi polis aracını ıskalayarak, semte elektrik sağlayan trafoya isabet etmesiyle patlama meydana geldi. Semtte elektriklerin kesildiği saldırıda can kapbı ve yaralanan olmadı.
Merkez Yenişehir İlçesi, Şehitlik Semti’ndeki Lise Köşesi ile Eski Hal arasında uzanan caddede devriye gezen zırhlı polis aracına saat 00.30 sıralarında PKK’lılar tarafından roketli saldırı düzenlendi. Olayda şans eseri polis sırhlı aracının hemen arkasından geçen roket mermisi, Şehitlik Semti’ne elekktrik enerjisi sağlayan trafo merkezine isabet etti. Roket mermisinin isabet etmesi sonucu trafo mermezinde büyük bir patlama meydana geldi. Can kaybı ve yaralanın olmadığı saldırıda Şehitlik Semti’nin tamamında elektrikler kesildi.
Patlama ile birlikte bölgeye sevk edilen takviye polis birlikleri, saldırı sonrası kaçan PKK’lıların yakalanması amacıyla operasyon başlattı. DHA
CHP’de Atilla Taş sürprizi
CHP'de Parti Meclisi'ne aday olan şarkıcı Atilla Taş, 402 CHP'liyi geçerek 299 oyla 58. sırada yer aldı.
CHP Kurultayında birçok sürpriz yaşandı. Partinin önemli isimleri çizik yedi ve liste dışında kaldı. Kurultayda en büyük sürprizlerden birini şarkıcı Atilla Taş yaptı.
Atilla Taş, 462 adaydan 402’sini geçerek 299 oyla 58′nci sırada yer aldı. 52 isimin girdiği PM’ye giremedi ama partinin birçok önemli ismini geçmeyi başararak sürprize imza attı. PM’ye aday olduğunu duyurduktan sonra Ankara’ya gelen ve kulis çalışmaları yaparak oy isteyen Atilla Taş, kurultay salonunda Radikal’e yaptığı açıklamada “Adaylığımla ilgili parti yönetimiyle görüşmedim ama. Çarşaf liste benim için avantaj, insanlar beni tanıyor” demişti.
TAŞ KİMLERİ GEÇTİ?
PM seçimlerinde, CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin 245 oyla 86′ncı sırada yer alırken, Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak 259 oyla 77′nci sırada, Enis Berberoğlu 241 oyla 90′ıncı, Seyhan Erdoğdu 217 oyla 97′nci, Nihat Matkap 277 oyla 67′nci sırada yer alması nedeniyle liste dışı kalan isimler oldu. Gazeteci Tayfun Talipoğlu da 262 oyla 76′ncı sırada kaldı. İstanbul Milletvekili Dursun Çiçek 205 oyla 104′ncü sırada, Mustafa Sarıgül’ün eski eşi Aylin Kotil de 220 oyla 96′ncı sırada yer bulabildi.
CHP Kurultayında birçok sürpriz yaşandı. Partinin önemli isimleri çizik yedi ve liste dışında kaldı. Kurultayda en büyük sürprizlerden birini şarkıcı Atilla Taş yaptı.
Atilla Taş, 462 adaydan 402’sini geçerek 299 oyla 58′nci sırada yer aldı. 52 isimin girdiği PM’ye giremedi ama partinin birçok önemli ismini geçmeyi başararak sürprize imza attı. PM’ye aday olduğunu duyurduktan sonra Ankara’ya gelen ve kulis çalışmaları yaparak oy isteyen Atilla Taş, kurultay salonunda Radikal’e yaptığı açıklamada “Adaylığımla ilgili parti yönetimiyle görüşmedim ama. Çarşaf liste benim için avantaj, insanlar beni tanıyor” demişti.
TAŞ KİMLERİ GEÇTİ?
PM seçimlerinde, CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin 245 oyla 86′ncı sırada yer alırken, Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak 259 oyla 77′nci sırada, Enis Berberoğlu 241 oyla 90′ıncı, Seyhan Erdoğdu 217 oyla 97′nci, Nihat Matkap 277 oyla 67′nci sırada yer alması nedeniyle liste dışı kalan isimler oldu. Gazeteci Tayfun Talipoğlu da 262 oyla 76′ncı sırada kaldı. İstanbul Milletvekili Dursun Çiçek 205 oyla 104′ncü sırada, Mustafa Sarıgül’ün eski eşi Aylin Kotil de 220 oyla 96′ncı sırada yer bulabildi.
CHP’de Gürsel Tekin ve Enis Berberoğlu şoku!
CHP'deki seçimlerde, Gürsel Tekin ve Enis Berberoğlu Parti Meclisi'ne giremedi.
CHP’de Parti Meclisi (PM) seçimleri tamamlandı. Resmi olmayan sonuçlara göre 28 isim 60 kişilik Parti Meclisi listesini deldi. Yani Kılıçdaroğlu’nun 28 adayı delegelerden çizik yedi. Bunlar arasında en dikkat çekenler ise CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin ile Genel Başkan Yardımcısı Enis Berberoğlu oldu.
Fikri Sağlar, İlhan Cihaner ve Mehmet Ali Çelebi gibi isimler ise Kılıçdaroğlu’nun listesinde yer almamasına rağmen PM giren isimler oldu.
CHP’de Parti Meclisi (PM) seçimleri tamamlandı. Resmi olmayan sonuçlara göre 28 isim 60 kişilik Parti Meclisi listesini deldi. Yani Kılıçdaroğlu’nun 28 adayı delegelerden çizik yedi. Bunlar arasında en dikkat çekenler ise CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin ile Genel Başkan Yardımcısı Enis Berberoğlu oldu.
Fikri Sağlar, İlhan Cihaner ve Mehmet Ali Çelebi gibi isimler ise Kılıçdaroğlu’nun listesinde yer almamasına rağmen PM giren isimler oldu.
Binlerce kişi aylık alabilmek için anlaşmalı boşanmış!
SGK, 22 bin çift'in yetim aylığı alabilmek için anlaşmalı olarak boşandığını ortaya çıkardı.
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), yetim aylıklarındaki usulsüzlüklerin peşini bırakmıyor. habertürk’ten Mehmet İnmez’in haberine göre, denetimlerde, Türkiye genelinde 22 bin kadının devletten yetim maaşı alabilmek için anlaşmalı olarak boşandığı ancak ‘evliliklerinin devam ettiği’ belirlendi. İzmir’de ise bu iddiaya ilişkin 7 bin ihbar geldi, 3 bini incelendi ve bin 700 çiftin bu şekilde resmi olarak boşandığı saptandı.
SGK denetmenleri, polis eşliğinde boşanan kadınların kapısını çaldı. Eve giren ekipler erkek ayakkabısı, vitrin ve masa üzerinde bulunan fotoğraflara bakarak, evde kocanın yaşayıp yaşamadığını belirlemeye çalıştı. Bu yönde bilgiye ulaşılması durumunda çift hakkında suç duyurusunda bulunuldu. Maaşları kesilerek, ödenenlerin de geri alınması için dava açıldı.
İHBARCI ANNE VE KARDEŞ
Anlaşmalı boşanmaları ihbar edenlerin çoğunun ise maaşları düşen anne ve kız kardeşler olduğu ortaya çıktı. Eşinden ayrılan bir kadın yetim aylığı aldığında, annesi ve kız kardeşlerinin aldığı maaşlarda da düşüş oluyor. Maaşı düşen anne ve kardeşler ‘Alo 170’i arayıp ihbarda bulunuyor. İhbarcılar, kocanın eve ne zaman geldiğini ve hangi saatlerde çalıştığını da bildirerek, yakalanması için yardımcı oluyor.
Denetmenler, anlaşmalı boşanmaların yanı sıra maaş alabilmek için özellikle genç kadınların 70-80 yaşındaki akrabaları ile evlilik yaptığını da tespit etti. Sahte evliliklerin iptali ve maaş kesintisi için dava açıldı.
BASKINLARDAN İLGİNÇ DİYALOGLAR
-Tire’de ekiplere kapıyı açan erkek, gelenlerin denetmen olduğunu anlayınca evden çıktı. 2 dakika sonra kapıyı açan kadın, “Biraz önce çıkan eşiniz mi?” sorusuna “Hayır sevgilim. Kimi eve alacağıma siz mi karar vereceksiniz?” diyerek tepki gösterdi.
-Çiğli’de bir evde ise denetmenler balkondaki erkek iç çamaşırlarının kime ait olduğunu sordu, “Kardeşime” yanıtını aldı. Ekipler “Siz tek çocuksunuz, kardeşiniz yok ki” deyince kadın cevap veremedi.
-Ekipler Konak’ta denetlenen bir evin küçük çocuğuna “Derslerini kim yaptırıyor?” diye sordu. Çocuk “Babam” deyince anlaşmalı boşanma ortaya çıktı.
-Bornova’da 3 ay önce boşanan kadının evinin duvarında eşinin fotoğrafları bulundu. Bunun açıklaması ise şöyle oldu: “Boşandık ama onu hâlâ seviyorum.”
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), yetim aylıklarındaki usulsüzlüklerin peşini bırakmıyor. habertürk’ten Mehmet İnmez’in haberine göre, denetimlerde, Türkiye genelinde 22 bin kadının devletten yetim maaşı alabilmek için anlaşmalı olarak boşandığı ancak ‘evliliklerinin devam ettiği’ belirlendi. İzmir’de ise bu iddiaya ilişkin 7 bin ihbar geldi, 3 bini incelendi ve bin 700 çiftin bu şekilde resmi olarak boşandığı saptandı.
SGK denetmenleri, polis eşliğinde boşanan kadınların kapısını çaldı. Eve giren ekipler erkek ayakkabısı, vitrin ve masa üzerinde bulunan fotoğraflara bakarak, evde kocanın yaşayıp yaşamadığını belirlemeye çalıştı. Bu yönde bilgiye ulaşılması durumunda çift hakkında suç duyurusunda bulunuldu. Maaşları kesilerek, ödenenlerin de geri alınması için dava açıldı.
İHBARCI ANNE VE KARDEŞ
Anlaşmalı boşanmaları ihbar edenlerin çoğunun ise maaşları düşen anne ve kız kardeşler olduğu ortaya çıktı. Eşinden ayrılan bir kadın yetim aylığı aldığında, annesi ve kız kardeşlerinin aldığı maaşlarda da düşüş oluyor. Maaşı düşen anne ve kardeşler ‘Alo 170’i arayıp ihbarda bulunuyor. İhbarcılar, kocanın eve ne zaman geldiğini ve hangi saatlerde çalıştığını da bildirerek, yakalanması için yardımcı oluyor.
Denetmenler, anlaşmalı boşanmaların yanı sıra maaş alabilmek için özellikle genç kadınların 70-80 yaşındaki akrabaları ile evlilik yaptığını da tespit etti. Sahte evliliklerin iptali ve maaş kesintisi için dava açıldı.
BASKINLARDAN İLGİNÇ DİYALOGLAR
-Tire’de ekiplere kapıyı açan erkek, gelenlerin denetmen olduğunu anlayınca evden çıktı. 2 dakika sonra kapıyı açan kadın, “Biraz önce çıkan eşiniz mi?” sorusuna “Hayır sevgilim. Kimi eve alacağıma siz mi karar vereceksiniz?” diyerek tepki gösterdi.
-Çiğli’de bir evde ise denetmenler balkondaki erkek iç çamaşırlarının kime ait olduğunu sordu, “Kardeşime” yanıtını aldı. Ekipler “Siz tek çocuksunuz, kardeşiniz yok ki” deyince kadın cevap veremedi.
-Ekipler Konak’ta denetlenen bir evin küçük çocuğuna “Derslerini kim yaptırıyor?” diye sordu. Çocuk “Babam” deyince anlaşmalı boşanma ortaya çıktı.
-Bornova’da 3 ay önce boşanan kadının evinin duvarında eşinin fotoğrafları bulundu. Bunun açıklaması ise şöyle oldu: “Boşandık ama onu hâlâ seviyorum.”
17 Ocak 2016 Pazar
Yarın hangi şehirlerde okullar tatil?
Türkiye'de birçok yeri tekrar etkisi altına alan kar yağışının ardından çok sayıda şehirde okullar tatil edildi. İşte 18 Ocak Pazartesi günü okulların tatil edildiği şehirler...
KOCAELİ
Kocaeli'de yarın yoğun kar yağışı beklenmesi nedeniyle okullar tatil edildi. Kocaeli Valisi Hasan Basri Güzeloğlu twitter adresinden yaptığı açıklamada, "Meteorolojik bilgiler ve yoğun kar yağışı uyarısı doğrultusunda 18 Ocak Pazartesi günü ilimizde eğitim ve öğretime ara verilmiştir" paylaşımında bulundu.
Kocaeli Valiliği’nden yapılan yazılı açıklamada ise şöyle:
"Meteorolojik verilere göre; yoğun yağmurun ilerleyen saatlerde kar yağışına dönüşeceği, Pazartesi gün boyu kar yağışının devam edeceği anlaşılmıştır. Bu nedenle; kar yağışının araç trafiğinde ve yaya ulaşımında yol açabileceği olumsuzluğa ve mağduriyete yer vermemek amacı ile il genelinde anaokulları, ilk, orta ve liseler ile rehabilitasyon merkezleri eğitim ve öğretime Pazartesi günü bir gün süre ile ara verilmesi uygun görülmüştür. Aynı gün kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan engelli ve hamile personel idari izinli sayılacaktır"
SAKARYA
Sakarya'da olumsuz hava şartları nedeniyle taşımalı eğitim verilen okullar yarın tatil edildi.
Valilikten yapılan açıklamaya göre, yoğun yağmurun ardından başlaması beklenen kar yağışının herhangi bir olumsuzluğa veya mağduriyete yol açmaması için kent genelinde taşımalı eğitim veren tüm okullarda eğitime yarın ara verildi.
İSTANBUL
İstanbul Valiliği, kar yağışı nedeniyle yarın okulları 1 gün tatil etti. Tatil kararını, İstanbul Valisi Vasip Şahin twitter hesabından duyurdu. Şahin, "Meteorolojik verilere göre İlimizde başlayan kar yağışının yarın öğleden sonra etkisini artırarak sürmesi beklendiğinden herhangi bir sıkıntıya veya mağduriyete yol açmaması için eğitim-öğretime pazartesi günü bir gün süreyle ara verilmiştir" dedi.
MANİSA
Manisa'nın Demirci ilçesinde yoğun kar yağışı nedeniyle eğitime yarın ara verilecek. İlçe merkezinde sağanağın ardından başlayan kar yağışı, ulaşımda aksamalara neden oldu. Çok sayıda hasarlı trafik kazası meydana gelirken belediye ekipleri yolları açık tutabilmek için kar temizleme çalışmaları yapıyor.
MUĞLA
Muğla’nın Kavaklıdere ilçesinde kar yağışı nedeni ile ilk ve orta dereceli okullarda eğitime bir gün süreyle ara verildi.
Muğla’da hava muhalefeti nedeniyle eğitime bir gün ara verildi. Muğla’nın Kavaklıdere ilçesinde kar yağışı nedeni ile 18.01.2016 Pazartesi günü ilk ve orta dereceli okullarda eğitime bir gün süreyle ara verildi.
KOCAELİ
Kocaeli'de yarın yoğun kar yağışı beklenmesi nedeniyle okullar tatil edildi. Kocaeli Valisi Hasan Basri Güzeloğlu twitter adresinden yaptığı açıklamada, "Meteorolojik bilgiler ve yoğun kar yağışı uyarısı doğrultusunda 18 Ocak Pazartesi günü ilimizde eğitim ve öğretime ara verilmiştir" paylaşımında bulundu.
Kocaeli Valiliği’nden yapılan yazılı açıklamada ise şöyle:
"Meteorolojik verilere göre; yoğun yağmurun ilerleyen saatlerde kar yağışına dönüşeceği, Pazartesi gün boyu kar yağışının devam edeceği anlaşılmıştır. Bu nedenle; kar yağışının araç trafiğinde ve yaya ulaşımında yol açabileceği olumsuzluğa ve mağduriyete yer vermemek amacı ile il genelinde anaokulları, ilk, orta ve liseler ile rehabilitasyon merkezleri eğitim ve öğretime Pazartesi günü bir gün süre ile ara verilmesi uygun görülmüştür. Aynı gün kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan engelli ve hamile personel idari izinli sayılacaktır"
SAKARYA
Sakarya'da olumsuz hava şartları nedeniyle taşımalı eğitim verilen okullar yarın tatil edildi.
Valilikten yapılan açıklamaya göre, yoğun yağmurun ardından başlaması beklenen kar yağışının herhangi bir olumsuzluğa veya mağduriyete yol açmaması için kent genelinde taşımalı eğitim veren tüm okullarda eğitime yarın ara verildi.
İSTANBUL
İstanbul Valiliği, kar yağışı nedeniyle yarın okulları 1 gün tatil etti. Tatil kararını, İstanbul Valisi Vasip Şahin twitter hesabından duyurdu. Şahin, "Meteorolojik verilere göre İlimizde başlayan kar yağışının yarın öğleden sonra etkisini artırarak sürmesi beklendiğinden herhangi bir sıkıntıya veya mağduriyete yol açmaması için eğitim-öğretime pazartesi günü bir gün süreyle ara verilmiştir" dedi.
MANİSA
Manisa'nın Demirci ilçesinde yoğun kar yağışı nedeniyle eğitime yarın ara verilecek. İlçe merkezinde sağanağın ardından başlayan kar yağışı, ulaşımda aksamalara neden oldu. Çok sayıda hasarlı trafik kazası meydana gelirken belediye ekipleri yolları açık tutabilmek için kar temizleme çalışmaları yapıyor.
MUĞLA
Muğla’nın Kavaklıdere ilçesinde kar yağışı nedeni ile ilk ve orta dereceli okullarda eğitime bir gün süreyle ara verildi.
Muğla’da hava muhalefeti nedeniyle eğitime bir gün ara verildi. Muğla’nın Kavaklıdere ilçesinde kar yağışı nedeni ile 18.01.2016 Pazartesi günü ilk ve orta dereceli okullarda eğitime bir gün süreyle ara verildi.
İstanbul'da yarın okullar tatil
İstanbul'da beklenen kar yağışının erken başlaması, öğrencilerde heyecan yarattı. Yarın (18 Ocak Pazartesi günü) okullar tatil mi sorusunun cevabı öğrenciler tarafından merakla bekleniyordu. Vali Vasip Şahin, Twitter'dan yaptığı açıklamada İstanbul'daki okulların 18 Ocak Pazartesi günü tatil olduğunu duyurdu.
İstanbul'da kar yağışı, birçok ilçede başladı. Kar yağışının başlaması ile birlikte öğreciler de okulların tatil edilmesini beklemeye başladı.
Milyonlarca öğrenci İstanbul Valisi Vasip Şahin'den İstanbul'da yarın okulların tatil olduğu yönünde açıklama yapmasını bekliyordu.
VALİ VASİP ŞAHİN'DEN AÇIKLAMA GELDİ
İstanbul Valisi Vasip Şahin, Twitter üzerinden bir açıklama yaptı ve İstanbul'daki okulların 18 Ocak Pazartesi günü tatil edildiğini duyurdu.
Vali Şahin, şu açıklamayı yaptı:
Meteorolojik verilere göre İlimizde başlayan kar yağışının yarın öğleden sonra etkisini artırarak sürmesi beklendiğinden herhangi bir sıkıntıya veya mağduriyete yol açmaması için eğitim-öğretime pazartesi günü bir gün süreyle ara verilmiştir.
VALİLİK'TEN UYARI
Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nce yapılan değerlendirmeye göre; İstanbul’da 17 Ocak Pazar günü kuvvetli sağanak yağmur şeklinde görülecek olan yağışın, gece saatlerinden itibaren karla karışık yağmur ve kar yağışına dönüşmesi, aralıklarla Salı akşamına kadar yerel olarak etkili olacağı tahmin edilmektedir.
Rüzgârın güneyli yönlerden kuvvetli ve yer yer fırtına (50-90 km/saat) şeklinde esmesi ve sıcaklığın Pazartesi günü hissedilir derecede azalarak 0 dereceye kadar düşmesi beklenmektedir.Bu nedenle vatandaşlarımızın;Zorunlu olmadıkça özel araçları ile trafiğe çıkmamaları, araçları ile yola çıkan vatandaşlarımızın mutlaka kar lastiği, zincir, takoz ve çekme halatı kullanmaları/ bulundurmaları, araçların teknik yönden gerekli kontrollerini yaptırmaları, trafik kuralları, işaret ve işaretçilerine uymaları, resmi makamlara ait duyuruları takip etmeleri seyahat, can ve mal güvenliği açısından önem arz etmektedir.
İstanbul'da kar yağışı, birçok ilçede başladı. Kar yağışının başlaması ile birlikte öğreciler de okulların tatil edilmesini beklemeye başladı.
Milyonlarca öğrenci İstanbul Valisi Vasip Şahin'den İstanbul'da yarın okulların tatil olduğu yönünde açıklama yapmasını bekliyordu.
VALİ VASİP ŞAHİN'DEN AÇIKLAMA GELDİ
İstanbul Valisi Vasip Şahin, Twitter üzerinden bir açıklama yaptı ve İstanbul'daki okulların 18 Ocak Pazartesi günü tatil edildiğini duyurdu.
Vali Şahin, şu açıklamayı yaptı:
Meteorolojik verilere göre İlimizde başlayan kar yağışının yarın öğleden sonra etkisini artırarak sürmesi beklendiğinden herhangi bir sıkıntıya veya mağduriyete yol açmaması için eğitim-öğretime pazartesi günü bir gün süreyle ara verilmiştir.
VALİLİK'TEN UYARI
Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nce yapılan değerlendirmeye göre; İstanbul’da 17 Ocak Pazar günü kuvvetli sağanak yağmur şeklinde görülecek olan yağışın, gece saatlerinden itibaren karla karışık yağmur ve kar yağışına dönüşmesi, aralıklarla Salı akşamına kadar yerel olarak etkili olacağı tahmin edilmektedir.
Rüzgârın güneyli yönlerden kuvvetli ve yer yer fırtına (50-90 km/saat) şeklinde esmesi ve sıcaklığın Pazartesi günü hissedilir derecede azalarak 0 dereceye kadar düşmesi beklenmektedir.Bu nedenle vatandaşlarımızın;Zorunlu olmadıkça özel araçları ile trafiğe çıkmamaları, araçları ile yola çıkan vatandaşlarımızın mutlaka kar lastiği, zincir, takoz ve çekme halatı kullanmaları/ bulundurmaları, araçların teknik yönden gerekli kontrollerini yaptırmaları, trafik kuralları, işaret ve işaretçilerine uymaları, resmi makamlara ait duyuruları takip etmeleri seyahat, can ve mal güvenliği açısından önem arz etmektedir.
Etiketler:
hava durumu,
istanbul,
meteoroloji,
okul,
tatil
Hz. Muhammed'in yeni müslüman olana öğrettiği ilk dua
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'in (SAV) yeni müslüman olan bir insana öğrettiği duayı Nihat Hatipoğlu canlı yayında izleyicilerle paylaştı.
Nihat Hatipoğlu, ATV ekranlarına yayınlanan programda yeni Müslüman olan birinin yapması gereken ilk duanın ne olduğunu açıkladı.
Peygamberimizin Müslüman olana öğrettiği ilk dua;
Allah’ım beni bağışla
Bana merhamet et
Bana hidayet et
Beni sağlıklı kıl
Bana helal rızık ver
Türkmenistan'da tütün ürünlerinin satışı yasaklandı
Sigara karşıtı politikaların yaygın olduğu bilinen Türkmenistan'da tütün ürünlerinin satışı ülke genelinde yasaklandı.
Türkmensitan Devlet Başkanı Gurbanguli Berdimuhammedov'un, ülkedeki tütün ürünlerinin satışını tamamen yasakladığı bildirildi. İki gün önce, ülkeye yasadışı yollardan sokulan sigara paketleri halka açık bir alana kurulan fırında yakılmıştı.
5 BİN 200 LİRA CEZASI VAR
Independent'ın haberine göre, yasak kararının ardından dükkanlarında tütün ürünleri satanlar yaklaşık 5 bin 200 lira para cezasına mahkum olacak. Başkent Aşkabat'ta sigaranın kara borsada satıldığı yönünde haberler yapılıyor. Sağlıklı yaşam konusunda katı olduğu bilinen Berdimuhammedov, Sağlıklı Toplumu Koruma Servisi'nin Başkanı Atadurd Odmanov'un, 'sigara içenleri bırakmaya teşvik etme konusunda başarısız olduğu' gerekçesiyle unvanını geri almıştı. 2000'de, sigara içmek sokak da dahil olmak üzere tüm kamuya açık alanlarda yasaklanmıştı.
Dündar'ın annesinden Erdoğan'a: Senin de çocuğun var
Gazeteci Can Dündar'ın annesi Öznur Dündar, oğlu hapse atıldıktan sonra yaşadıklarını anlattı; Erdoğan'a tek bir cümleyle seslendi: Senin de çocuğun var.
Gazeteci Can Dündar'ın annesi Öznur Dündar, oğlu hapse atıldıktan sonra yaşadıklarını anlattı. Oğlu hapse girdiğinden beri tansiyon hapı ve antidepresan alan, sigaraya başlayan anne Dündar, "Oğlum çıkana kadar içeceğim." dedi.
Hürriyet Pazar'dan Ayşe Arman'a konuşan acılı anne, "Evladım, korku bunun adı! Artık herkes birbirinden korkuyor. Dışarıya çıkmaktan korkuyor. İnsanlar başımız belaya girmesin diye apolitik oluyor. Bırak siyasi görüşünü, tuttuğu takımı bile söylemiyor... Erdoğan'a 'Senin de çocuğun var!' demek isterim, o kadar. Başka hiçbir şey söylemek istemem." şeklinde konuştu.
Hürriyet Pazar'dan Ayşe Arman'a konuşan acılı anne, "Evladım, korku bunun adı! Artık herkes birbirinden korkuyor. Dışarıya çıkmaktan korkuyor. İnsanlar başımız belaya girmesin diye apolitik oluyor. Bırak siyasi görüşünü, tuttuğu takımı bile söylemiyor... Erdoğan'a 'Senin de çocuğun var!' demek isterim, o kadar. Başka hiçbir şey söylemek istemem." şeklinde konuştu.
ANKARA'DA TEK BAŞINA...
Memur emeklisi olan anne Öznur Dündar, Ankara'da tek başına yaşıyor. Eşi Ali Rıza Bey'i, beş yıl önce kaybetmiş. 75 yaşında. Öznur Dündar, "Peki sizin aile Ankaralı mı?' sorusuna şu cevabı verdi: "Evet ama babam Kırım'dan gelmiş. Tatarız biz, gözler ondan çekik. Anne ise Çubuklu."
Memur emeklisi olan anne Öznur Dündar, Ankara'da tek başına yaşıyor. Eşi Ali Rıza Bey'i, beş yıl önce kaybetmiş. 75 yaşında. Öznur Dündar, "Peki sizin aile Ankaralı mı?' sorusuna şu cevabı verdi: "Evet ama babam Kırım'dan gelmiş. Tatarız biz, gözler ondan çekik. Anne ise Çubuklu."
"OĞLUMUN ORADA KALMASINA GÖNLÜM RAZI OLMUYOR"
"Oğlumun sıcaklığını özledim, gülüşünü özledim, kokusunu özledim. Orada kalmasına gönlüm razı olmuyor..." diyen yaşlı anne, şöyle devam etti: "Torunum Ege'yle ilişkim çok güzel. Ege, bana bir ikinci bahar hediyesi oldu. Birlikte çok güzel günler geçirdim. Allah kısmet ederse daha da geçireceğiz. Ege de babası gibi sevgi doludur."
Öznur Dündar'ın, oğluyla ilgili sorulara verdiği cevaplardan bazıları şu şekilde:
- Öznur Teyze, oğlunuz 52 gündür içeride. Ne hissediyorsunuz?
- Anneyim ben... Üzgünüm, endişeliyim, öfkeliyim, kırgınım... Hepsi... O, benim biricik oğlum. 'Ben biliyorum, millet de okusun, bilsin her şeyi' diye ayna tuttu. Yaptığı bu. Bir gazeteci olarak görevini yaptı. Ben oğlumla gurur duyuyorum. Can dürüsttür, iyi bir gazeteci, iyi bir insan ve iyi bir adamdır... Ne mutlu bana ki, "Benim oğlum, adam gibi adam" diyebiliyorum. Bunu okuyucuları da biliyor, herkes biliyor. Dünyanın her tarafından gelen destekler, beni fevkalade mutlu ediyor...
"OĞLUM, İYİ BİR EVLAT"
- Ama tabii çok sarsıldınız...
- Hem nasıl. Sarsılmaz mısın evladım? Sürekli ilaç alıyorum. Çünkü uyku tutmuyor. Yediğim her lokmada oğlumu düşünüyorum, 'Ne yiyor acaba' diyorum. 'Acaba üşüyor mu' diyorum. Anneyim ben. İyi bir anneyim diyemem, bunu oğluma sormak lazım. Ama benim oğlum, iyi bir evlat. Ben onun başarılarıyla gurur duyuyorum. Sadece gurur duymuyorum, oğluma saygı da duyuyorum. Cesaretine, duruşuna...
"Oğlumun sıcaklığını özledim, gülüşünü özledim, kokusunu özledim. Orada kalmasına gönlüm razı olmuyor..." diyen yaşlı anne, şöyle devam etti: "Torunum Ege'yle ilişkim çok güzel. Ege, bana bir ikinci bahar hediyesi oldu. Birlikte çok güzel günler geçirdim. Allah kısmet ederse daha da geçireceğiz. Ege de babası gibi sevgi doludur."
Öznur Dündar'ın, oğluyla ilgili sorulara verdiği cevaplardan bazıları şu şekilde:
- Öznur Teyze, oğlunuz 52 gündür içeride. Ne hissediyorsunuz?
- Anneyim ben... Üzgünüm, endişeliyim, öfkeliyim, kırgınım... Hepsi... O, benim biricik oğlum. 'Ben biliyorum, millet de okusun, bilsin her şeyi' diye ayna tuttu. Yaptığı bu. Bir gazeteci olarak görevini yaptı. Ben oğlumla gurur duyuyorum. Can dürüsttür, iyi bir gazeteci, iyi bir insan ve iyi bir adamdır... Ne mutlu bana ki, "Benim oğlum, adam gibi adam" diyebiliyorum. Bunu okuyucuları da biliyor, herkes biliyor. Dünyanın her tarafından gelen destekler, beni fevkalade mutlu ediyor...
"OĞLUM, İYİ BİR EVLAT"
- Ama tabii çok sarsıldınız...
- Hem nasıl. Sarsılmaz mısın evladım? Sürekli ilaç alıyorum. Çünkü uyku tutmuyor. Yediğim her lokmada oğlumu düşünüyorum, 'Ne yiyor acaba' diyorum. 'Acaba üşüyor mu' diyorum. Anneyim ben. İyi bir anneyim diyemem, bunu oğluma sormak lazım. Ama benim oğlum, iyi bir evlat. Ben onun başarılarıyla gurur duyuyorum. Sadece gurur duymuyorum, oğluma saygı da duyuyorum. Cesaretine, duruşuna...
- İddianame bile açıklanmadan, 'Suçu budur!' demeden, 50 küsur gündür içeride... Mahkemeye kadar hapiste tutmak ne anlama geliyor sizce?
- Artık herkes biliyor ki, bu yeni bir cezalandırma yöntemi. Bir süredir tanık oluyoruz... Gözdağı vermek... 'Siz de yaparsanız, bak başınıza gelecek budur!' demek...
ERDOĞAN'IN AÇIKLAMASI
- Gazeteciler Günü'nde Cumhurbaşkanı, 'Gazeteciler özgür olmalı, basın özgür olmalı. Basın özgür olursa ülke de özgür olur' dedi. Can ve Erdem içerideyken, siz bu açıklamayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Çelişkili! Gördüğünüz gibi kimse özgür olamıyor. İstediklerini yazdırmak istiyorlar. Yazmayanların başına gelen bu...
- İnsanların genelinde bir yorgunluk, bıkkınlık söz konusu... Ve bir ümitsizlik hali...
- Evladım, korku bunun adı! Artık herkes birbirinden korkuyor. Dışarıya çıkmaktan korkuyor. İnsanlar başımız belaya girmesin diye apolitik oluyor. Bırak siyasi görüşünü, tuttuğu takımı bile söylemiyor...
ERDOĞAN'A MESAJI: SENİN DE ÇOCUĞUN VAR
- Cumhurbaşkanı'na söylemek istediğiniz bir şey var mı?
- 'Senin de çocuğun var!' demek isterim, o kadar. Başka hiçbir şey söylemek istemem.
"SİLİVRİ ÇOK SOĞUK BİR YER"
- Cezaevi koşullarıyla ilgili en çok neye takıyorsunuz?
- Ne yiyor, ne içiyor buna takıyorum. Bir kere gittim Silivri'ye. Çok soğuk bir yer orası. 'Burada benim kalbim durur herhalde!' dedim, o kadar soğuk. Dayanamadım o demir kapılara filan. 'Ben oğlumu niye burada görüyorum' dedim, her şey anlamsız geldi. Ama ağlamadık... Bana, 'Çok iyiyim, sakın merak etme. Rahatım, gayet verimli çalışıyorum' dedi. Ama işte ben sonra sigaraya başladım.
- Yapmayın!
- Evet.
- Eğer az içiyorsanız, günde üç-dört tane, bir şey olmaz!
- Ne münasebet!
- Ha anladım, siz yapınca tam yapıyorsunuz...
- E bir şeyler yapmam lazım. Oğlum çıktığı zaman, ben de sigarayı bırakacağım. Ama o çıkana kadar içeceğim...
- Peki Can'ın gazeteci olma macerası...
- Ben Basın Yayın'da çalışıyordum. Can da gidip geliyordu. Belki de orada etkilendi. Gazeteci olmaya karar verdi. Zaten 19 yaşında, Nokta dergisinde Yazı İşleri Müdürü oldu. O görevi devraldı, kupür kesmekten terfi etti. Can, bu mesleğin her kademesinde çalıştı...
- Tansiyonunuz yükselince, 'Ya sağlığıma bir şey olursa' diye korktunuz mu?
- Kendi adıma değil, oğlum adına korktum. 'Bir de ölürsem, cezaevinden izin alamaz. Gelemez cenazeme, kahrolur' diye düşündüm. Oğlumu üzmek istemem, o yüzden sağlığıma daha fazla dikkat ediyorum. O cezaevinden çıkınca, benden sağlıklısı, benden mutlusu olmayacak... (Kaynak: Hürriyet)
- Artık herkes biliyor ki, bu yeni bir cezalandırma yöntemi. Bir süredir tanık oluyoruz... Gözdağı vermek... 'Siz de yaparsanız, bak başınıza gelecek budur!' demek...
ERDOĞAN'IN AÇIKLAMASI
- Gazeteciler Günü'nde Cumhurbaşkanı, 'Gazeteciler özgür olmalı, basın özgür olmalı. Basın özgür olursa ülke de özgür olur' dedi. Can ve Erdem içerideyken, siz bu açıklamayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Çelişkili! Gördüğünüz gibi kimse özgür olamıyor. İstediklerini yazdırmak istiyorlar. Yazmayanların başına gelen bu...
- İnsanların genelinde bir yorgunluk, bıkkınlık söz konusu... Ve bir ümitsizlik hali...
- Evladım, korku bunun adı! Artık herkes birbirinden korkuyor. Dışarıya çıkmaktan korkuyor. İnsanlar başımız belaya girmesin diye apolitik oluyor. Bırak siyasi görüşünü, tuttuğu takımı bile söylemiyor...
ERDOĞAN'A MESAJI: SENİN DE ÇOCUĞUN VAR
- Cumhurbaşkanı'na söylemek istediğiniz bir şey var mı?
- 'Senin de çocuğun var!' demek isterim, o kadar. Başka hiçbir şey söylemek istemem.
"SİLİVRİ ÇOK SOĞUK BİR YER"
- Cezaevi koşullarıyla ilgili en çok neye takıyorsunuz?
- Ne yiyor, ne içiyor buna takıyorum. Bir kere gittim Silivri'ye. Çok soğuk bir yer orası. 'Burada benim kalbim durur herhalde!' dedim, o kadar soğuk. Dayanamadım o demir kapılara filan. 'Ben oğlumu niye burada görüyorum' dedim, her şey anlamsız geldi. Ama ağlamadık... Bana, 'Çok iyiyim, sakın merak etme. Rahatım, gayet verimli çalışıyorum' dedi. Ama işte ben sonra sigaraya başladım.
- Yapmayın!
- Evet.
- Eğer az içiyorsanız, günde üç-dört tane, bir şey olmaz!
- Ne münasebet!
- Ha anladım, siz yapınca tam yapıyorsunuz...
- E bir şeyler yapmam lazım. Oğlum çıktığı zaman, ben de sigarayı bırakacağım. Ama o çıkana kadar içeceğim...
- Peki Can'ın gazeteci olma macerası...
- Ben Basın Yayın'da çalışıyordum. Can da gidip geliyordu. Belki de orada etkilendi. Gazeteci olmaya karar verdi. Zaten 19 yaşında, Nokta dergisinde Yazı İşleri Müdürü oldu. O görevi devraldı, kupür kesmekten terfi etti. Can, bu mesleğin her kademesinde çalıştı...
- Tansiyonunuz yükselince, 'Ya sağlığıma bir şey olursa' diye korktunuz mu?
- Kendi adıma değil, oğlum adına korktum. 'Bir de ölürsem, cezaevinden izin alamaz. Gelemez cenazeme, kahrolur' diye düşündüm. Oğlumu üzmek istemem, o yüzden sağlığıma daha fazla dikkat ediyorum. O cezaevinden çıkınca, benden sağlıklısı, benden mutlusu olmayacak... (Kaynak: Hürriyet)
Nakşibendi Şeyhi Seyda Molla Mahsum Şentürk, Hayatını Kaybetti
Bitlis'te yaşayan kanaat önderi Nakşibendi Şeyhi Seyda Molla Mahsum Şentürk, tedavi gördüğü hastanede hayata veda etti.
Bitlis'in Adilcevaz ilçesinde yaşayan kanaat önderi Nakşibendi Şeyhi Seyda Molla Mahsum Şentürk, tedavi gördüğü Mersin Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde hayata gözlerini yumdu.
Yetiştirdiği molla ve hafızlarla hizmet eden Nakşibendi Şeyhi Seyda Molla Mahsum Şentürk'ün vefatı ilçe ve bölgede büyük üzüntüyle karşılandı.
Yetiştirdiği molla ve hafızlarla hizmet eden Nakşibendi Şeyhi Seyda Molla Mahsum Şentürk'ün vefatı ilçe ve bölgede büyük üzüntüyle karşılandı.
TALEBELERİ İLÇEYE AKIN ETTİ
Şentürk'ün hayatını kaybettiğini öğrenen talebeleri ilçeye akın etti. Şentürk'ün naaşı bugün ikindi namazının ardından Abdurrahman Gazi Türbesi'ne defnedilecek.
Ayrıca taziyelerin Bahçedere Köyü'nde kendi adına yaptırılan Kur'an kursunda kabul edileceği öğrenildi.
Şentürk'ün hayatını kaybettiğini öğrenen talebeleri ilçeye akın etti. Şentürk'ün naaşı bugün ikindi namazının ardından Abdurrahman Gazi Türbesi'ne defnedilecek.
Ayrıca taziyelerin Bahçedere Köyü'nde kendi adına yaptırılan Kur'an kursunda kabul edileceği öğrenildi.
9 yaşındaki kız hayatı boyunca iPhone iziyle yaşayacak!
Telefon kapakları hemen hepimizin büyük paralar vererek aldığımız cihazlarımızı korumak için kullandığımız birer aparat. Ancak bu koruyucu yüzeyleri nereden aldığımıza dikkat etmemiz gerekiyor. İnglitere'de bu konuda tam anlamıyla ibretlik bir olay yaşandı...
Olivia Retter adında 9 yaşında bir kız, satın aldığı 5 poundluk iPhone kapağını kullanırken akla hayale gelmeyecek bir talihsizlik yaşadı. Plastikten yapılmış kapak, küçük kızın teninde toksitlenmeye bağlı bir yanığa sebep oldu ve bu izi hayatı boyunca taşımak zorunda kaldı. Küçük kızın 35 yaşındaki annesi Karly Retter durumu sosyal medya üzerinde paylaşınca bir anda büyük yankı uyandıran olay, telefon kapağı konusunda herkesin dikkatini çekti. The Telegraph gazetesi muhabirlerinin ilgilendiği olayın doğruluğu kanıtlanınca çeşitli ağlar üzerinden ucuz telefon kaplarına karşı uyarılar yayınlandı. Uzmanlar Olivia'nın telefonu genelde ellerinde tuttuğu ve yüzüne yakın kullandığı için benzer bir durumun bu bölgelerde de yaşanabileceğini söylerken, ucuz telefon kaplarının her türlü toksitlenme ve alerjiye açık kapı bıraktığının altını çiziyor.
(radikal.com.tr)
Olivia Retter adında 9 yaşında bir kız, satın aldığı 5 poundluk iPhone kapağını kullanırken akla hayale gelmeyecek bir talihsizlik yaşadı. Plastikten yapılmış kapak, küçük kızın teninde toksitlenmeye bağlı bir yanığa sebep oldu ve bu izi hayatı boyunca taşımak zorunda kaldı. Küçük kızın 35 yaşındaki annesi Karly Retter durumu sosyal medya üzerinde paylaşınca bir anda büyük yankı uyandıran olay, telefon kapağı konusunda herkesin dikkatini çekti. The Telegraph gazetesi muhabirlerinin ilgilendiği olayın doğruluğu kanıtlanınca çeşitli ağlar üzerinden ucuz telefon kaplarına karşı uyarılar yayınlandı. Uzmanlar Olivia'nın telefonu genelde ellerinde tuttuğu ve yüzüne yakın kullandığı için benzer bir durumun bu bölgelerde de yaşanabileceğini söylerken, ucuz telefon kaplarının her türlü toksitlenme ve alerjiye açık kapı bıraktığının altını çiziyor.
(radikal.com.tr)
Kılıçdaroğlu yeniden CHP genel başkanı seçildi
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Olağan Kurultayı'nda 1238 delegenin kullandığı 990 geçerli oyun tamamını alarak yeniden CHP genel başkanı oldu. 248 oy ise geçersiz sayıldı. Kılıçdaroğlu, 35. Olağan Kurultay’da hükümeti ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı sert sözlerle hedef aldı. “Güneydoğu’daki fotoğrafların Suriye’deki, Lübnan’dakilerden ne farkı var” diye soran Kılıçdaroğlu, “2002’de sıfır terörle ülkeyi teslim aldılar, bugün kan gölüne dönen bir Türkiye var. Sorumlusu kimdir? Diyarbakır’daki taksi şoförü Şehmuz mu? Akan kanın, gözyaşının tamamının sorumlusu iktidardır” dedi.
CHP'nin 35. Olağan Kurultayı'nda Kemal Kılıçdaroğlu, yeniden genel başkan seçildi. Oy kullanan bin 238 delegeden 990'ının oyunu alan Kılıçdaroğlu, yeniden gelen başkan oldu. Kullanılan oylardan 248'i geçersiz sayıldı.
Sonucun açıklanmasının ardından, partililer sevinç gösterisinde bulundu. CHP'nin toplam bin 275 delegesi bulunuyordu. Kurultay Pazar günü saat 10.00'da toplanmak üzere çalışmalarını tamamladı.
Kılıçdaroğlu kurultayda özetle şunları söyledi:
TÜRKÜLER SÖYLEMEK İSTERDİK
“Burada oyunlar oynanmasını, türküler söylenmesini isterdik. Ama geldiğimizi nokta iç açıcı değil. Yönetilemeyen bir Türkiye gerçeği var. Oluşan atmosfer bunların tümünü gölgeliyor. Karamsar tablonun sebebi ülkeyi yönetenlerdir.
TERÖR İNSANLIK SUÇUDUR
CHP’liler olarak terör nereden gelirse gelsin, nasıl gelirse gelsin, karşıyız. Terör, bir insanlık suçudur ve teröristler asla affedilmemelidir. Terörle mücadele akılla yapılır, bilgiyle yapılır, irfanla yapılır. Elbette mücadele edelim, kimsenin burnu kanamasın istiyoruz. Suriye’deki, Lübnan’daki fotoğraflardan ne farkı var, Güneydoğu’daki fotoğrafların? Masaya otururken, ciddi yanlışlar yaptılar. Akan kanın, gözyaşının, ölenlerin tamamının sorumlusu iktidardır. 2002’de sıfır terörle ülkeyi teslim aldılar, bugün kan gölüne dönen bir Türkiye var. Bunların sorumlusu kimdir? Diyarbakır’daki taksi şoförü Şehmuz mu? Neyin bedelini ödüyor Türkiye?
DARBE RUHUNU DEĞİŞTİRELİM
Darbe yasalarının değişmesi konusunda samimi olarak toplantılara katılacağız, düşüncelerimizi aktaracağız. Kimsenin kişisel görüşleri üzerine bir ülke inşa edilmesine izin vermeyeceğiz. ‘Gelin darbeci ruhu değiştirelim’ diyorum. Bu ülkenin aydınları düşüncelerini açıkladılar diye sabahın köründe evleri basılıyor, gözaltına alınıyor. Bizim de katılmadığımız yönleri var, ama insanlar düşüncelerini özgürce dile getirebilmeli. Bu diktatör bozuntusu diyor ki, ‘Devletin ekmeğini yiyip devlete düşmanlık eden.’ Ben de ona sormak istiyorum, devletin ekmeğini yiyip devletin tüm imkanlarından yararlananlar devleti soyarken acaba niye düşünmüyorlardı?
4. BÜYÜK DEVRİME HAZIRLIK
CHP en büyük değişimleri bu ülkeye getiren partidir. Dördüncü büyük devrime hep beraber hazırlık yapacağız. Bedeli ne olursa olsun, bu ülkeye özgürlükçü demokrasiyi mutlaka getireceğiz. Bizi tutuklayabilirler, gözaltına alabilirler, ne yaparlarsa yapsınlar, bedeli ne kadar ağır olursa olsun bu ülkeye özgürlüğü CHP getirecek. Sana açık net çağrı yapıyorum, Davutoğlu. Darbe hukukunun arkasına saklanma, saklanan adam darbe zihniyetini kafasından atmamıştır. Size muhtıra veren adama üstün hizmet madalyası verdiniz. Hangi darbeden bahsediyorsunuz? Tamamen halkı kandırmaya dönük. (Parti yetkilileri diğer 3 devrimi şöyle sıraladı: 1. büyük devrim saltanata son verilip Cumhuriyet’in kurulması; 2. büyük devrim İnönü zamanında tek partili dönemden çok partili döneme gidilmesi; 3. devrim Bülent Ecevit ile sosyal demokrasiye geçilmesi...)
DİKTATÖR BOZUNTUSU
Cumhurbaşkanını nitelikleri, görevleri vardır. 103. maddede cumhurbaşkanının yemini vardır. Namus ve şeref kavramının, bu toplumda ne kadar önemli bir kavram olduğunu biliyoruz. Bir kişi çıkıp bu sözü verdiyse, ölümüne bunu yerine getirir. Çünkü namus ve şeref bizim için tartışılmaz. Diktatör bozuntusu olan adam, senin için şeref ve namus ne anlama geliyor. Sen namus ve şereften neyi anlıyorsun, sen bu yemini neden ettin? Sende namus ve şeref ne anlama geliyor? Bunu öğrenmek istiyorum. Dindar adamda namus ve şeref kavramı baş tacıdır.”
PATRONLU BAŞKANLIK İSTİYORLAR
Onların niyeti darbe hukukunu kaldırmak değil, darbe hukukunu tahkim etmek. Yetmiyor başkanlık sistemini istiyorlar. Nasıl başkanlık; patronlu başkanlık sistemi. Buna asla izin vermeyeceğiz. Neden Osmanlı’nın parlamenter sistemini reddediyorsun. Bir kişi emredecek herkes gereğini yapacak. Türkiye’de parlamenter sağlıklı çalışıyor mu? Hayır çalışmıyor. Özgürlükçü demokrasiyi getirirsek, sistem çalışır. 12 Darbe darbe diyorlar ama darbe hukukunu güçlendirdiler.
TRİBÜN MUHALEFETİ
Genel başkanlık için aday adaylığını açıklayan İzmir milletvekili Mustafa Balbay, adaylık için gerekli 128 delegenin imzasını toplayamadığı için yarışa katılamadı. 92 imza toplayabilen Balbay, “Mevcut şartlarda aday olamıyorum” dedi. Kurultay salonunda milletvekilleri parti meclisi (PM), merkez yürütme kurulu (MYK) ve ve onur kurulu üyelerine ayrılmış yerler varken eski CHP Lideri Deniz Baykal’ın partililerle birlikte tribünlerde oturması dikkat çekti.
İstanbul milletvekili Gülay Yedekçi ise milletvekilleri için ayrılan yerde oturmak yerine, erken gelerek Genel Başkan Kılıçdaroğlu’na ayrılan yerin yanına oturdu.
Yalova milletvekili Muharrem İnce’nin, Kılıçdaroğlu ile yaptığı görüşme de kurultay kulisinde konuşulan konulardan biri oldu.
İnce, kendisine PM üyeliği teklif edildiğini kendisinin de kabul etmediğini açıkladı. Ancak genel merkez kaynaklarından, görüşme talebinin İnce’den geldiği ve PM üyeliği önerilmediği iddiası geldi. İnce ise Twitter’dan, “Kimse bu genel merkez kaynakları, görüşmenin içeriği İstanbul milletvekili Ali Özcan’dan öğrenilebilir” mesajını paylaştı. Özcan da “İki kişinin görüşmesinden benim haberim nasıl olabilir. Gitmiş görüşmüş” demekle yetindi. (hürriyet.com.tr)
CHP'nin 35. Olağan Kurultayı'nda Kemal Kılıçdaroğlu, yeniden genel başkan seçildi. Oy kullanan bin 238 delegeden 990'ının oyunu alan Kılıçdaroğlu, yeniden gelen başkan oldu. Kullanılan oylardan 248'i geçersiz sayıldı.
Sonucun açıklanmasının ardından, partililer sevinç gösterisinde bulundu. CHP'nin toplam bin 275 delegesi bulunuyordu. Kurultay Pazar günü saat 10.00'da toplanmak üzere çalışmalarını tamamladı.
Kılıçdaroğlu kurultayda özetle şunları söyledi:
TÜRKÜLER SÖYLEMEK İSTERDİK
“Burada oyunlar oynanmasını, türküler söylenmesini isterdik. Ama geldiğimizi nokta iç açıcı değil. Yönetilemeyen bir Türkiye gerçeği var. Oluşan atmosfer bunların tümünü gölgeliyor. Karamsar tablonun sebebi ülkeyi yönetenlerdir.
TERÖR İNSANLIK SUÇUDUR
CHP’liler olarak terör nereden gelirse gelsin, nasıl gelirse gelsin, karşıyız. Terör, bir insanlık suçudur ve teröristler asla affedilmemelidir. Terörle mücadele akılla yapılır, bilgiyle yapılır, irfanla yapılır. Elbette mücadele edelim, kimsenin burnu kanamasın istiyoruz. Suriye’deki, Lübnan’daki fotoğraflardan ne farkı var, Güneydoğu’daki fotoğrafların? Masaya otururken, ciddi yanlışlar yaptılar. Akan kanın, gözyaşının, ölenlerin tamamının sorumlusu iktidardır. 2002’de sıfır terörle ülkeyi teslim aldılar, bugün kan gölüne dönen bir Türkiye var. Bunların sorumlusu kimdir? Diyarbakır’daki taksi şoförü Şehmuz mu? Neyin bedelini ödüyor Türkiye?
DARBE RUHUNU DEĞİŞTİRELİM
Darbe yasalarının değişmesi konusunda samimi olarak toplantılara katılacağız, düşüncelerimizi aktaracağız. Kimsenin kişisel görüşleri üzerine bir ülke inşa edilmesine izin vermeyeceğiz. ‘Gelin darbeci ruhu değiştirelim’ diyorum. Bu ülkenin aydınları düşüncelerini açıkladılar diye sabahın köründe evleri basılıyor, gözaltına alınıyor. Bizim de katılmadığımız yönleri var, ama insanlar düşüncelerini özgürce dile getirebilmeli. Bu diktatör bozuntusu diyor ki, ‘Devletin ekmeğini yiyip devlete düşmanlık eden.’ Ben de ona sormak istiyorum, devletin ekmeğini yiyip devletin tüm imkanlarından yararlananlar devleti soyarken acaba niye düşünmüyorlardı?
4. BÜYÜK DEVRİME HAZIRLIK
CHP en büyük değişimleri bu ülkeye getiren partidir. Dördüncü büyük devrime hep beraber hazırlık yapacağız. Bedeli ne olursa olsun, bu ülkeye özgürlükçü demokrasiyi mutlaka getireceğiz. Bizi tutuklayabilirler, gözaltına alabilirler, ne yaparlarsa yapsınlar, bedeli ne kadar ağır olursa olsun bu ülkeye özgürlüğü CHP getirecek. Sana açık net çağrı yapıyorum, Davutoğlu. Darbe hukukunun arkasına saklanma, saklanan adam darbe zihniyetini kafasından atmamıştır. Size muhtıra veren adama üstün hizmet madalyası verdiniz. Hangi darbeden bahsediyorsunuz? Tamamen halkı kandırmaya dönük. (Parti yetkilileri diğer 3 devrimi şöyle sıraladı: 1. büyük devrim saltanata son verilip Cumhuriyet’in kurulması; 2. büyük devrim İnönü zamanında tek partili dönemden çok partili döneme gidilmesi; 3. devrim Bülent Ecevit ile sosyal demokrasiye geçilmesi...)
DİKTATÖR BOZUNTUSU
Cumhurbaşkanını nitelikleri, görevleri vardır. 103. maddede cumhurbaşkanının yemini vardır. Namus ve şeref kavramının, bu toplumda ne kadar önemli bir kavram olduğunu biliyoruz. Bir kişi çıkıp bu sözü verdiyse, ölümüne bunu yerine getirir. Çünkü namus ve şeref bizim için tartışılmaz. Diktatör bozuntusu olan adam, senin için şeref ve namus ne anlama geliyor. Sen namus ve şereften neyi anlıyorsun, sen bu yemini neden ettin? Sende namus ve şeref ne anlama geliyor? Bunu öğrenmek istiyorum. Dindar adamda namus ve şeref kavramı baş tacıdır.”
PATRONLU BAŞKANLIK İSTİYORLAR
Onların niyeti darbe hukukunu kaldırmak değil, darbe hukukunu tahkim etmek. Yetmiyor başkanlık sistemini istiyorlar. Nasıl başkanlık; patronlu başkanlık sistemi. Buna asla izin vermeyeceğiz. Neden Osmanlı’nın parlamenter sistemini reddediyorsun. Bir kişi emredecek herkes gereğini yapacak. Türkiye’de parlamenter sağlıklı çalışıyor mu? Hayır çalışmıyor. Özgürlükçü demokrasiyi getirirsek, sistem çalışır. 12 Darbe darbe diyorlar ama darbe hukukunu güçlendirdiler.
TRİBÜN MUHALEFETİ
Genel başkanlık için aday adaylığını açıklayan İzmir milletvekili Mustafa Balbay, adaylık için gerekli 128 delegenin imzasını toplayamadığı için yarışa katılamadı. 92 imza toplayabilen Balbay, “Mevcut şartlarda aday olamıyorum” dedi. Kurultay salonunda milletvekilleri parti meclisi (PM), merkez yürütme kurulu (MYK) ve ve onur kurulu üyelerine ayrılmış yerler varken eski CHP Lideri Deniz Baykal’ın partililerle birlikte tribünlerde oturması dikkat çekti.
İstanbul milletvekili Gülay Yedekçi ise milletvekilleri için ayrılan yerde oturmak yerine, erken gelerek Genel Başkan Kılıçdaroğlu’na ayrılan yerin yanına oturdu.
Yalova milletvekili Muharrem İnce’nin, Kılıçdaroğlu ile yaptığı görüşme de kurultay kulisinde konuşulan konulardan biri oldu.
İnce, kendisine PM üyeliği teklif edildiğini kendisinin de kabul etmediğini açıkladı. Ancak genel merkez kaynaklarından, görüşme talebinin İnce’den geldiği ve PM üyeliği önerilmediği iddiası geldi. İnce ise Twitter’dan, “Kimse bu genel merkez kaynakları, görüşmenin içeriği İstanbul milletvekili Ali Özcan’dan öğrenilebilir” mesajını paylaştı. Özcan da “İki kişinin görüşmesinden benim haberim nasıl olabilir. Gitmiş görüşmüş” demekle yetindi. (hürriyet.com.tr)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)