10 Temmuz 2016 Pazar

‘Belçikalıların ataları insan eti yiyordu’

Belçika topraklarında 40 bin yıl önce yaşayan Neandertallerin insan eti yediği belirlendi.


Bilim insanlarına göre Neandertaller, etini yedikleri insanların kemiklerinden de araç gereç yapıyordu.

Tübingen Üniversitesi araştırmacıları tarafından hazırlanan rapora göre, bugün Belçika’nın yer aldığı topraklarda yaşayan ilk insanların, kendi türlerini yediğine ilişkin çok sayıda bulgu elde edildi.

Araştırmacılar, Namur kenti yakınlarındaki Goyet mağaralarındaki kazılarda bulunun çok sayıda kemiği inceledi.

Çok farklı Neandertal kemiğinde, çentik ve kesik izlerine rastlandı. Araştırmacılar, bunların insan eliyle yapıldığını belirledi.

Bilim insanları, Goyet mağaralarında bulunan ren geyiği ve atlara ait çok sayıda kalıntıyı da inceledi. İnsan kemikleri ile hayvan kalıntılarındaki izler arasında benzerlik görüldü.

Araştırmacılara göre, Neandertaller tıpkı hayvanlar gibi, kendi türlerini de derilerini yüzerek parçalara ayırıyordu. Neandertaller, mızrak uçlarını sivriltmek için insan kemikleri kullanıyordu.

Daha önce Fransa’da yapılan kazılarda da Neandertallerin insan eti yediğine dair kanıtlar elde edilmişti. BBCTÜRKÇE

Şemdinli’de hain tuzak: Beş şehit

Hakkari Şemdinli ilçesi Aktütün Köyü yolunda askeri aracın geçişi sırasında meydana gelen patlamada beş asker şehit oldu.

Olay bugün öğlen saatlerinde Şemdinli ilçe merkezine 30 kilometre uzaklıktaki Aktütün yolunda meydana geldi. PKK’lı teröristler yola önceden döşedikleri patlayıcıyı askeri aracın geçişi sırasında infilak ettirdi. Patlamada dört asker şehit oldu, bir asker yaralandı. Saatler sonra yaralı askerden de acı haber geldi ve şehit sayısı beşe çıktı.

Bölgeye sevk edilen takviye birlikler kaçan PKK’lı teröristleri etkisiz hale getirmek için geniş çaplı operasyon başlattı.

GENELKURMAY’DAN AÇIKLAMA

Hakkari’nin Şemdinli İlçesi’nde 5 askerin şehit olduğu terör saldırısı ile ilgili Genelkurmay Başkanlığı da açıklama yaptı.

Açıklamada şöyle denildi:

“10 Temmuz 2016 Pazar günü saat 12.05'de, Hakkâri/Şemdinli Beyyurdu-Aktütün karayolunda yol kontrolü yapan unsurlarımızın geçişi esnasında, bölücü terör örgütü mensubu teröristler tarafından önceden tuzaklanan el yapımı patlayıcının patlatılması sonucu, dört kahraman silah arkadaşımız şehit olmuş, bir kahraman silah arkadaşımız yaralanmıştır. Yaralı silah arkadaşımız derhal hastaneye sevk edilerek tedavisine başlanmıştır. Bizleri derin bir acı ve üzüntüye boğan bu olayda hayatını kaybeden aziz şehitlerimize Allah'tan rahmet, şehitlerimizin değerli ailelerine, yakınlarına, Türk Silahlı Kuvvetleri ile Yüce Türk Milletine başsağlığı ve sabır, yaralanan kahraman silah arkadaşımıza acil şifalar temenni ediyoruz.”

Şehit çocuklarına 1 milyon liralık burs

İzmir'de faliyet gösteren Nevvar Salih İşgören Vakfı, şehit çocuklarına 1 milyon liralık burs verecek.

İzmir'de Nevvar Salih İşgören Vakfı, şehit çocuklarına 1 milyon lira burs vereceğini açıkladı.

Vakfın yönetim kurulu başkanı Erol Urgun, yaptığı açıklamada, İzmir'e hastane ve okul gibi önemli eserler kazandırdıklarını, bunun yanı sıra ihtiyaç sahibi çocuklara bayram ve kıyafet yardımı yaptıklarını belirterek, şu değerlendirmede bulundu:

"Nevvar Salih İşgören Vakfı da vatanımızı canı pahasına korumak için şehit olan Mehmetçiklerimize karşı sorumluluğunu yerine getirmek ve diğer duyarlı STK’lara da öncülük edebilmek adına 1 milyon lira eğitim yardımında bulunacak."

Urgun, bursun yurt geleninde şehit çocuklarının eğitimi için kullanılacağını bildirdi.

Buca ve Çiğli ilçelerinde yapacakları öğrenci yurtlarından birine Şehit Savcı Mehmet Selim Kiraz’ın, diğerine de Şehit Jandarma Teğmen Abdülselam Özatak’ın adını vermek için ailelerinden izin alacaklarını aktaran Urgun, İzmir’in asker, polis, sivil bütün şehitlerinin adının yer aldığı bir şehitlik anıtı ile hayat hikayelerinin ölümsüzleştirildiği şehitler müzesi inşa etmeyi hedeflediklerini de belirtti. ntv

Gözlük takmamanın bedeli 227 milyar $

Dünya Ekonomik Forumu’nun “Küresel Kalkınma İçin Gözlük Kullanımı” başlıklı raporuna göre, görme bozukluklarının sağlık boyutunun yanı sıra ekonomik etkileri de bulunuyor.



Gözlük ihtiyacı olup kullanmayan yetişkinler yüzünden küresel ekonomide yıllık 227 milyar dolarlık verimlilik kaybı yaşanıyor. Bu yetişkinlere sadece okuma gözlüğünün sağlanması durumunda bile yıllık yüzde 34’lük verimlilik artışı bekleniyor. Rapora göre, insanların görme kabiliyetlerinin artması, sosyo-ekonomik gelişmeyi hızlandırıyor. Çocukların görme bozukluklarını düzeltmek, onların akademik performanslarını yükseltmeye ve daha eğitimli olmalarına katkı sunarken, yetişkinlerin görme sorunlarını gidermek verimliliği artırarak, işgücü piyasası ve ekonomiye önemli geri dönüşümler sağlıyor. Rapora göre dünyada 2.5 milyar insan gözlük kullanmadığı için iyi bir vizyon sağlayamıyor, bunların 624 milyonu gözlük takmadan görme yetisine sahip bulunmuyor.

3 güneşli gezegen

Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA), 3 tane yıldızı bulunan, kütle olarak Jüpiter’den 4 kat büyük gezegen keşfetti.

Dünyanın en büyük teleskoplarından biriyle çalışan gökbilimcilerin yaptığı keşifte, HD 131399Ab adıyla etiketledikleri gezegenin 16 milyon yaşında olduğunu tahmin ediliyor. 580 santigrat derece sıcaklığında olduğu kaydedilen gezegenin, Güneş Sistemi’nin yaklaşık 340 ışık yılı ötesinde bulunduğu açıklandı.

Hangi şehirde kaç Suriyeli yaşıyor

Cumhurbaşkanı “Aralarında kalifikasyonu (niteliği) çok yüksek olanlar var” diyerek sayıları 3 milyonu aşan Suriyeli göçmenlere Türk vatandaşlığı kapısını açtı.


Cumhurbaşkanı “Aralarında kalifikasyonu (niteliği) çok yüksek olanlar var” diyerek sayıları 3 milyonu aşan Suriyeli göçmenlere Türk vatandaşlığı kapısını açtı. Niteliği yüksek olan Türkler ise iş bulamıyor. Resmi sayılara göre, Türkiye'de iş arayan 3 milyon kişi var. Bunların yaklaşık 2 milyonu meslek sahibi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı yapılacak Suriyeliler konusunda meslek sahibi olanlara öncelik verileceğini açıkladı. Yaklaşık 300 bin Suriyeli TC vatandaşı olacak ve işe yerleştirilecek. TÜİK'e göre 3 milyon 23 bin işsizimiz var. Bunlardan 1.9 milyon işsiz ‘meslek sahibi' durumda.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriyelileri neden TC vatandaşı yapacaklarını anlatırken şu ifadeyi kullandı: “Ortak değerlerimiz olan bu insanlardan istifade ederiz. Biz veren eliz, alan el değiliz. Kardeşlik duyguları yüksek olan bu milletle adım atmak ülkemizin kalifikasyon gücünü arttıracaktır. Onlara ilkel yerlerde ev sahipliği yapmayı doğru bulmadık. Her türlü tedbiri alarak bu adımı gerçekleştireceğiz. Batı ülkeleri kalifiye olanlara kapılarını açıyor. Biz organize sanayi bölgeleri gibi yerlerde onların bilgilerinden istifade edeceğiz.”


GERÇEK İŞSİZ 6 MİLYON

Türkiye İstatistik Kurumu'nun açıkladığı resmi sayılara göre, kayıtlı 3 milyon 23 bin kişi işsiz. İş bulma umudu olmayan ve mevsimlik işçiler de dahil edildiğinde gerçek işsiz sayısı 5 milyon 749 bine kadar yükseliyor. İşsiz ordusu içinde yer alan 1 milyon 956 bin 226 kişinin mesleği var. Buna rağmen iş bulamıyorlar. Türkiye önceliği kendi meslek sahibi işsizleri yerine Suriyelilere veriyor.
Mart 2016 itibariyle Türkiye İstatistik Kurumu'nun verilerine göre 61 bin yönetici, 308 bin profesyonel meslek sahibi, 203 bin tekniker/teknisyen, 326 bin makine operatörü, montajcı iş arıyor. İşsizler içinde 635 bin kişinin iş bulma ümidi yok. 597 bin kişi 1 yıl ve daha uzun süreli işsiz. 429 bin kişi, 1-2 yıl arası işsiz. 54 bin kişi 3 yıldır iş arıyor.

HANGİ ŞEHİRDE KAÇ SURİYELİ YAŞIYOR?

Şanlıurfa 401.068
İstanbul 394.556
Hatay 386.077
Gaziantep 325.140
Adana 150.108
Mersin 138.632
Kilis 129.211
Mardin 97.759
Bursa 96.825
İzmir 90.607
Kahramanmaraş 84.100
Konya 67.957
Ankara 59.267
Kayseri 49.21
Osmaniye 39.973
Diyarbakır 29.389
Adıyaman 24.247
Kocaeli 22.591
Batman 18.109
Malatya 18.003
Şırnak 14.839
Muğla 8095
Burdur 7742
Edirne 6532
Aydın 6484
Denizli 6164
Isparta 5929
Manisa 5534
Sakarya 5476
Tekirdağ 5333
Nevşehir 4901
Elazığ 4579
Çanakkale 3323
Samsun 3298
Afyonkarahisar 3120
Siirt 2840
Yozgat 2780
Yalova 2476
Niğde 2428
Kırklareli 2072
Balıkesir 1639
Trabzon 1559
Eskişehir 1556
Van 1551
Çorum 1268
Sivas 1253
Uşak 1072
Hakkari 970
Ağrı 874
Aksaray 859
Bolu 850
Bingöl 699
Muş 669
Tokat 604
Bitlis 570
Kastamonu 557
Kırşehir 551
Rize 517
Ordu 515
Erzurum 439
Kırıkkale 438
Bilecik 436
Düzce 426
Karaman 382
Zonguldak 296
Kütahya 278
Karabük 272
Çankırı 262
Erzincan 173
Amasya 158
Antalya 144
Giresun 135
Kars 125
Tunceli 96
Iğdır 81
Sinop 65
Ardahan 61
Gümüşhane 60
Artvin 38
Bayburt 30
Bartın 27

(Kaynak: Başak Kaya / sözcü.com.tr)

Van’da karakola bombalı saldırı: bir asker ve bir korucu şehit

Erciş'te terör örgütü PKK mensuplarınca Pay Jandarma Karakol Komutanlığına bomba yüklü araçla saldırı düzenlendi.


Van’ın Erciş ilçesi Pay Jandarma Karakol  Komutanlığına bölücü terör örgütü PKK tarafından bomba yüklü araçla saldırı gerçekleştirdi. Saldırının ardından ilk belirlemelere göre bir asker ve bir köy korucusu şehit oldu, 10 asker yaralandı.

Saldırının ardından bölgede geniş çaplı operasyon başladığı öğrenildi.


Güney Sudan’da çatışmalar: Ölü sayısı 252’yi geçti

Güney Sudan'ın başkenti Cuba'da yaşanan çatışmalarda onlarca kişinin öldüğü bildirildi. Reuters ölü sayısını 272 olarak duyurdu.


BBC’nin haberine göre; Cumhurbaşkanı Salva Kiir ile bir dönem rakibi olan Riek Machar’ın görüşmesinin sürdüğü Başkanlık Sarayı yakınlarında cuma akşamı silahlı bir çatışma yaşandı.
Yarım saatlik silahlı kavga büyüdü ve şehrin farklı bölgelerinde hükümet güçleri ile Machar’ı destekleyen isyancılar arasında ağır silahların ve top mermilerinin kullanıldığı bir çatışmaya dönüştü.
Reuters’a konuşan bir hükümet kaynağı, çatışmalarda şu ana kadar en az 272 kişinin hayatını kaybettiğini söyledi.

GEÇEN YIL BARIŞ İMZALANDI AMA…

On binlerce sivilin hayatını kaybettiği, milyonların evlerinden olduğu 20 aylık iç savaşı bitirmek için 2015 yılında yapılan barış anlaşması da ülkedeki huzursuzluğu gideremedi.

Dünyanın en yeni ülkesi olarak 5’inci bağımsızlık yıldönümünü kutlayan Güney Sudan’ın başkenti Cuba’da olağanüstü hâl var. Dün kentin sokaklarına sessizlik hâkimdi.

Kiir ve Machar, cuma günkü çatışmaları “talihsizlik” olarak nitelendirdi.

Miraya FM radyo istasyonunun bildirdiğine göre; Kiir, bağımsızlık günü konuşmasında, “Güney Sudan’ı yüceltmek, sadece, kendimizi kabile ya da siyasi gruplaşmalardan ziyade Güne Sudanlı olarak görebilirsek mümkün olacaktır” dedi.

BM GENEL SEKRETERİ: İHANET!

BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, Cuba’daki çatışmaları “alarm verici” olarak nitelendirdi. Ban, yaptığı açıklamada, bağımsızlığın beşinci yıldönümünden tam bir gün önce yaşanan çatışmaların insanlara yönelik yeni bir ihanet olduğunu söyledi.

Beyşehir’de Suriyelilerle köpek kavgası: 2 ölü, 3 yaralı

Konya'nın Beyşehir İlçesi'nde iddiaya göre sokak köpeğini tekmelediği ileri sürülen Suriyelilerle çıkan kavgada, 18 yaşındaki Mehmet Bayraktar ile soyadı öğrenilemeyen Suriyeli 21 yaşındaki İbrahim bıçaklanarak öldürüldü. Olayda Suriyeli 3 kişi de bıçakla yaralandı. Hastane önünde toplanan ve acil servise girip yaralı Suriyelilere saldırmak isteyen Mehmet Bayraktar’ın yakınlarını polis güçlükle engelledi.



Olay, dün saat 22.00 sıralarında Beyşehir İlçesi’nin Prof. Dr. Yılmaz Muslu Caddesi’nde meydana geldi. Mehmet Bayraktar, iddiaya göre Suriyeli 4 kişilik grup sokak köpeğini tekmeleyince ”Köpeğe niçin tekme attınız” diyerek uyarıda bulundu. Bunun üzerine 4 Suriyeli ile Bayraktar arasında kavga çıktı. Kavganın büyümesi üzerine iddiaya göre iki taraf da birbirine bıçakla saldırdı. Kavgada Mehmet Bayraktar ile soyadları  belirlenemeyen Suriyeli İbrahim ve 20 yaşındaki Kasım ile 26 yaşındaki Abdullah Muhammed ve 22 yaşındaki Ahmed Sadi yaralandı. Yaralılar, ambulanslarla Beyşehir Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Kalbine saplanan bıçak darbesiyle yaralanan Mehmet Bayraktar ile Suriyeli yaralılardan İbrahim ameliyat sırasında öldü. Suriyeli yaralılardan biri Konya’ya götürüldü.


KALABALIĞI ÇEVİK KUVVET VE JANDARMA ENGELLEDİ

Olayı duyan Mehmet Bayraktar’ın yakınları hastane önünde toplandı. Kalabalık, hastaneye girip, yaralı Suriyelilere saldırmak istedi. Ancak polis engel oldu. Kalabalığın sayısı bir anda artınca bu kez jandarmadan takviye kuvvet çağrıldı. Kalabalığın hastaneye girmekte ısrar etmesi üzerine polis, biber gazıyla müdahalede bulundu. Ardından da Konya kent merkezinden çok sayıda polis ve çevik kuvvet ekibi takviye olarak çağrıldı. Polis ve jandarma hastanenin acil servisi önünde önlem aldı.


POLİS ARACINA SALDIRDILAR

Hastanede kalan Suriyeli 2 yaralının da can güvenliği nedeniyle Konya’ya sevk edilmesine karar verildi. Ancak öfkeli kalabalık yaralıların hastaneden çıkmasına izin vermeyince, iki yaralı hastanenin arka kapısında bekleyen sivil plakalı polis aracına bindirilip, hastaneden uzaklaştırılmak istendi. Durumu fark eden kalabalık, bu kez sivil polis aracına tekme ve yumruklarla saldırdı. Polis, gruba biber gazıyla müdahalede bulundu. Gazdan etkilenen bir kişi hastaneye kaldırılırken, hastaneden sivil polis aracıyla çıkarılan Suriyeli 2 yaralı, ilçe merkezi dışında ambulansa alınıp, Konya’daki hastanelere götürüldü.

Beyşehir’deki olaylar sabah saatlerine kadar devam etti. Sabahın ilk ışıklarıyla kalabalıktan bazıları hastane önünden ayrılırken, bir kısmı da beklemeye devam etti.

Beyşehir Kaymakamı Muzaffer Başıbüyük ile İl Emniyet Müdürü Mevlüt Demir, hastaneye gelip, incelemede bulundu.

Beyşehir'de polisin aldığı yoğun önlemler devam ediyor. DHA

Taksim Meydanı işportacıların mekanı oldu

İstanbul'un kalbi ve Türkiye'de turistlerin en çok ziyaret ettiği meydan olan Taksim Meydanı, çoğunluğunu Suriyelilerin oluşturduğu seyyar satıcıların adeta yuvası olmuş durumda...


İstanbul’un en gözde meydanlarını kendilerine mesken edinen seyyar satıcılar, her gün akşam saatlerinden itibaren Taksim Meydanı’nı işgal ediyor. Gezi Parkı ve çevresi ile Taksim Meydanı’nın orta yeri çoğunluğu Suriyeli işportacılarla dolup taşıyor.


İstanbul’da yaşayan vatandaşlar ve meydanı ziyaret eden turistler ise bu durumdan şikayetçi. 24 saat polisin beklediği ve gün içinde de zabıta ekiplerinin eksik olmadığı Taksim Meydanı’nda seyyar satıcılara kimse müdahale etmiyor. (Kaynak:sözcü.com.tr)


İBB bilgili ekranında ‘Arapça’ haberler

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin toplu taşıma araçlarında bulunan bilgilendirme ekranlarında artık Arapça haberler de yer alıyor.


Türkiye’de ve özellikle başta İstanbul olmak üzere büyük şehirlerde sayıları hızla artan Suriyeliler için belediyelerde atağa geçti.

Milyonlarca Suriyeliye ‘vatandaşlık’ verilecek olması tartışmaları sürerken, İBB toplu taşıma araçlarında yeni bir uygulama daha başlattı.

Metro, metrobüs, vapur ve otobüs gibi şehir içi toplu taşıma araçları ile duraklarında bulunan İBB’ye ait ‘yolcu bilgilendirme’ ekranlarında gösterilen haberler Arapça olarak da gösteriliyor. Yenikapı-Hacıosman metro hattında çekilen görüntüde, basketbol Türk Milli Takımı’nın haberi Arapça gösterilmiş.

İLK KEZ…

Türkçe dışında bir dil bu ekranlarda ilk kez kullanılıyor. Sözcü

9 Temmuz 2016 Cumartesi

Suriyelilerin yüzde 45’i okuma yazma bile bilmiyor

Suriyelilere yönelik vatandaşlık planı, Türkiye’deki kaçak göçmenlerin durumunu gündeme getirdi.


ABD Dışişleri Bakanlığı'nın geçen ay açıkladığı 2016 Küresel İnsan Ticareti Raporu, Türkiye'nin fuhuş, insan ticareti, zorla çalıştırılma ve insanlık dışı muamele gibi konularda transit ülke konumuna geldiğini ortaya koymuştu. Raporda, AKP hükümetinin 2009'dan beri insan ticareti ile mücadele eylem planını yenileyip, güncellemediği, bunun da istismarları kolaylaştırıp, yaygınlaştırdığı vurgulanmıştı. Rapordaki veriler nedeniyle hükümeti suçlayan CHP İstanbul Milletvekili ve Genel Başkan Koordinatör Başdanışmanı Erdoğan Toprak, şu noktalara dikkat çekti:

UTANÇTAN SIYRILMA PLANI:

Toprak “AKP, ülkemizi küresel fuhuş şebekelerinin, insan tacirlerinin, köle gibi çalıştırılan insanların, transit ve kaynak ülkesi, toplanma ve dağıtım merkezi konumuna getirmiş bulunuyor. Şimdi bu insanları vatandaş yapıp, bu utançtan sıyrılmayı, planlıyor” dedi.

HÜKÜMET UYARILDI:

Hacettepe Üniversitesi Göç ve Siyaset Araştırmaları Merkezi'nin (HÜGO) yaptığı araştırmada, beş yıldan bu yana hükümetin, “Suriyelilerin evlerine geri döneceği” yaklaşımıyla, bir eğitim ve entegrasyon politikasını gündemine almadığı, bunun tehlikeleri konusunda, hükümetin uyarıldığını kaydeden Toprak şöyle devam etti:

SADECE YÜZDE 3.9'U MESLEK SAHİBİ: 

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Suriyeliler için “yüksek kalifikasyonlu (nitelikli)” demesine karşılık, gerçek böyle değil. Araştırmalara göre Suriyelilerin büyük bölümü Türkçe bilmiyor. Eğitim seviyeleri oldukça düşük. Yüzde 45'in üzerindeki Suriyeli okur yazar bile değil. Çocukların önemli kısmı, beş yıldır, okula gitmiyor. Mesleği, işi olduğunu söyleyenlerin oranı, sadece yüzde 3.9 düzeyinde.

MİLYONLARCA KİŞİ GELİR:

Vatandaşlık verilmesiyle, milyonlarca yeni sığınmacının Türkiye kapılarına dayanması teşvik edilecek. AB Türkiye'ye vizeyi zorlaştıracak, kapılarını Türklere daha sıkı şekilde kapatacak.

(Kaynak.sözcü.com.tr)

İnternetten satışa başladı şimdi talebe yetişemiyor

Manisa’nın Şehzadeler İlçesi Akpınar Mahallesi’nde dört yıl önce kurduğu çiftlikte beslediği eşeklerden elde ettiği sütü, çeşitli hastalıklara iyi geldiği inancıyla isteyenlere satan 44 yaşındaki kadın girişimci Türkan Eğriboyun, şimdiden internetten satışa başladı. Eğriboyun, kurduğu internet sitesi aracılığı ile Türkiye’nin dört bir tarafına eşek sütü pazarlıyor.


100 eşeğin bulunduğu çiftlikte üretim yapan Eğriboyun, eşek sütüne olan ilginin bu hayvanların fiyatında artışa neden olduğunu söyledi. Muğla ve ilçesi Köyceğiz ile Balıkesir’in Ayvalık ilçesinden satın aldığı eşeklerden süt elde ettiklerini belirten Eğriboyun, "Eşek sütü kanserden, astım ve bronşite, hatta siroza kadar birçok hastalığa iyi geliyor. Bunun yanı sıra kasları güçlendirir, kan değerlerini yükseltir. En önemlisi de bağışıklık sistemini güçlendirir ve vücut hücrelerinin yenilenmesine yardımcı olur" dedi. Eğriboyun, müşterilerine eşek sütünün sadece tıbbi tedaviyi destek amaçlı olduğu konusunda bilgilendirdiklerini de söyledi

Eşek sütüne ilginin yoğun olduğuna dikkati çeken Eğriboyun, "Hatta özellikle kış aylarında bu taleplere karşılık vermekte zorlandım. Eşek sütünün litresini 100 liraya satıyoruz. Elde ettiğim günlük 15 litre sütü elimdeki mevcut eşeklerden taze taze sağarak müşteriye veriyorum. Bunun yanı sıra kurduğumuz internet sitesi aracılığı ile kargoyla ülkenin dört bir tarafına da satış gerçekleştiriyorum" dedi.

"DONDURULMUŞ EŞEK SÜTÜNÜ İÇMEYİN" UYARISI

Eşek sütü alacaklara uyarılarda da bulunan Eğriboyun, "Bazı müşterilerim daha önce aldıkları eşek sütünün acı ve ekşi olduğunu söylüyor. Aksine eşek sütünün tadı şekerlidir. Eşek sütünde hiçbir koku da yoktur. Vatandaşların dolandırılmamaları adına bunları bilmesi gerekmektedir. Özellikle vatandaşlarımıza 1.5 ay kadar bir sürenin üzerinde dondurulmuş eşek sütlerini içmemelerini tavsiye ediyorum. Çünkü bekletilen sütlerin hiçbir faydası olmuyor. Vatandaşların bizzat sağım yapılan eşekleri görerek, bu sütü almalarında fayda var" diye konuştu.


Kendilerine uzanacak bir yardım eli bekliyorlar

Mersin'de 8 yıl önce yakalandığı MS hastalığından sonra zor günler geçiren, 2 yıldır da yatalak olan 44 yaşındaki İsmihan Gönül, yetkililerin yardım elini uzatmasını bekliyor. Şu anda sadece gözlerini ve hafif elini oynatabilen Gönül'e, 12 yaşındaki oğlu Seçkin bakıyor.


Mersin’in merkez Mezitli ilçesine bağlı Tece Mahallesi’nde 2 gözlü ablasının evinde kalan MS hastası 44 yaşındaki İsmihan Gönül, zor günler geçiriyor. Ablası, eniştesi ve 12 yaşındaki çocuğunun bakımıyla hayatta kalmaya çalışan Gönül, yetkililerin yardım elini uzatmasını bekliyor. Annesini kendi elleriyle besleyen, bakan 12 yaşındaki Seçkin ise görenleri duygulandırıyor. Gönül’ün durumuyla ilgili bilgi veren enişte Ahmet Yeni, yatalak kadınla hiçbir akrabasının ilgilenmediğini iddia etti. Bir aydır kendi evlerinde baktıklarını belirten Yeni, “Resmen sokaktan, dışarıdan aldım geldim. Bugüne kadar hanımım ve çocuklarıyla birlikte bakıyorduk. Bugüne kadar öyle ya da böyle geldik. Kaymakamlığın bize vermiş olduğu 500 lira yardımla ve çevremdekilerin vermiş olduğu fitrelerle bugüne kadar tedavisini yaptırdık. Ancak artık her şey bitti. Kıpırdayacak durumumuz yok. Benim durumum müsait değil, ben de çocuklarımın yardımıyla ayakta duran bir insanım. Artık benim bakabilecek bir pozisyonum yok” diye konuştu.

“BU KADINI SOKAĞA ATACAK HALİMİZ YOK”

Artık yardıma ihtiyaçları olduğunu kaydeden Yeni, “Bu kadına bir kişi, iki kişi bakamıyor. MS hastası. Doktorlar 4. ve son evresi diyorlar. Elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Sırtındaki yaralarla ilgili aile doktorumuza götürdük ve yaralar yüzde 80 iyi oldu. Sırtı hep yatak yarası. Kullandığı ilaçları da genel sağlık sigortası karşılamıyor. Her bir ilacın maliyeti 135 lira. Bunun dışında ekstra ilaçlar da var. Maması ve bezleri var. Benim de durumun ortada olduğu için bu kadın için birileri bir şey yapması gerekiyor. Bu kadına sokağa atacak halimiz yok. Atan atmış ama biz atamayız. 5 kardeşi var, annesi var kimse ilgilenmiyor. Sadece kapıdan bakıyorlar, Allah yardımcısı olsun deyip gidiyorlar. Şu anda zaten bir Allah var birde siz varsınız. Benim en yakın dostlarım bile telefonlara cevap vermiyor, acaba ihtiyacımız olur da gider miyiz diye. Dost bildiklerimizde uzaklaştı. Allah’a şükür bugüne kadar kimseden bir şey istemedik. Ramazan’daki bütün fitreleri baldızıma harcadık. Şu anda o para da bitti. Artık ne yapmamız gerekiyor bilmiyorum” ifadelerini kullandı.


“BU HASTANIN YÜZÜ GÜLERSE BEN RAHAT EDERİM”

Şu anda hem maddi olarak hem de sağlık açısından yardıma ihtiyaç olduğunu vurgulayan Yeni, “Bu bayanın teşekküllü bir yerde bakılmasına ihtiyaç var. Çünkü evde bakmak çok zor. En az 3-4 bayanla yerinden ancak oynatılabiliyor. Banyo yaptırmak lazım. 2-3 bayan lazım. Klimayı kapatmıyoruz çünkü terlediği zaman yaralar azıyor. Şimdilik o imkanımız var. Eşi şu anda cezaevinde. O beni ilgilendirmiyor. Beni ilgilendiren tek şey yatan hasta. Bu hasta rahat ederse, bu hastanın yüzü gülerse ben rahat ederim. Ancak bu hasta üzgün olduğu zaman, bakamadığım zaman rahat yatağa yatamam. Çünkü bu Allah’ın emaneti gibi oldu. Bu kadar çevresinin olmasına lakin sadece Allah yardım etsin diyorlar. 8 yıldır böyle hasta, 2 yıldır da yatalak. Eskiden tekerlekli sandalyeye filan oturuyordu, ağızdan beslenmesi vardı. Ondan sonra düştükçe düştü, pozisyon bu duruma geldi. Artık bundan sonrası Allah’a kaldı. Ben bütün işimi, gücümü bırakmışım, eşim bırakmış, sadece bu kadınla ilgileniyoruz. Tarlamla ilgilenemedim diye tarlamda sebzem, meyvem kurudu. Ben ona da göğüs geliyorum. Ancak bundan sonrasına yol gitmiyor” şeklinde konuştu.

“YETERİNCE BAKAMADIĞIM İÇİN ÇOK ÜZGÜNÜM”

Abla Saliha Yeni ise kendisinin kardeşine yetirince bakamadığını belirterek, çok üzgün olduğunu söyledi. 5 kardeş olduklarını ifade eden Yeni, “Diğerleri ilgilenmiyor. Annem de bakamam diyor. Bakımı çok zor. Sabah kalkıyoruz, altını değiştiriyoruz. Sadece onu yaparken bile 3 kişi olmamız gerekiyor. Onu da tek başıma yapamadığım için üzgünüm. Üstünü bile değiştiremiyorum. Kendisi hiçbir tarafa kıpırdayamıyor. Tüp takılı, enjektörle mama veriliyor, su veriliyor. İlaçlarını da enjektörle veriyoruz. Yardım istiyoruz. Biz burada çok iyi bakamıyoruz, daha iyi bakılmasını istiyoruz. Bakılacak bir yer istiyoruz. İmkansızlıktan dolayı ancak bu kadar bakabiliyoruz” dedi.


“LÜTFEN ANNEMİ BAKIM EVİNE YATIRMAYA ÇALIŞIN. YARDIM İSTİYORUZ”

12 yaşındaki oğul Seçkin Gönül de yetkililerden yardım istediklerini kaydetti. Huzur evine değil de bakım evine annesinin yatırılmasını isteyen Gönül, “Huzur evinde çok sağlığını kontrol etmiyorlar ama bakım evinde sağlığına daha iyi bakarlar. Orada daha iyi bakarlar. Yardım istiyoruz. Bende okuyorum. 12 yaşındayım, 7. sınıfa geçtim. Benim bir de ağabeyim var. Annem 8 yıldır bu durumda. Eskiden yürüyebiliyordu, yürütüyorduk. Bir tane sandalye geldi, ona devamlı oturunca ayaklar tam tutmaz oldu. Sonra da bu hale geldi. Emes hastası olsa bile yürüyebiliyordu. Şimdi ise durumu çok kötü. Hiç kıpırdayamıyor, sadece elini az bir kıpırdatabiliyor ve gözlerini oynatabiliyor. Lütfen annemi bakım evine yatırmaya çalışın. Yardım istiyoruz” diye konuştu.

“ANNEMİ BESLEMEK ZOR OLMUYOR, KOLAY OLUYOR”

Kendi elleriyle annesini beslediğini ifade eden Gönül, “Hap, mama, bazen meyve suyu, bazen çay veriyorum. Asitli içecek verilmesi yasak. Benim için annemi beslemek zor olmuyor, kolay oluyor. Annemin bütün ilaçlarını, yiyeceklerini genelde ben hazırlıyorum, veriyorum. Bazen teyzem de veriyor. Zaten hep enjektörle veriyoruz. Günde 2 kutu bitiyor. 2 saatte bir mama veriyorum” ifadelerini kullandı. Sözcü

Prim ve vergi borcu olanlara ikinci şans

Maliye Bakanı Naci Ağbal, prim borçlarıyla ilgili olarak en az 3 milyon vatandaşın başvurabileceğini belirterek, "Prim ve vergi borçlarını ödeyemeyen vatandaşlarımıza ikinci bir şans tanıyacağız" dedi.

Maliye Bakanı Naci Ağbal, 2014 yılının Ağustos ayında çıkarttıkları 6552 Sayılı Kanun ile prim ve vergi borçlarının taksitlendirilmesine imkan sağladıklarını hatırlattı.

Bu uygulamayla vergisini, sosyal güvenlik primini süresinde ödemeyenlere 36 aya kadar taksit olanağı getirdiklerini anlatan Ağbal, uygulamadan yararlanan bir grup mükellefin, imkanları olmaması nedeniyle taksitlerini ödeyemediklerini ve haklarını kaybettiklerini söyledi.

Ağbal, tekrar sisteme dahil olmak isteyen mükellefler bulunduğunu belirterek, "Vergi ve prim borçlarının yeniden yapılandırılması esnafın epeydir bizden talep ettiği bir konu. Bu talebi karşılamak amacıyla yasal düzenleme yoluna gittik" diye konuştu.

Hazırladıkları yasal düzenlemeyle esnafın talebini karşılamanın önünü açtıklarını dile getiren Ağbal, şöyle devam etti:

"Yapacağımız yasal düzenlemeyle geçmişte taksitlerini ödemeyenlere bir hak getiriyoruz. Geçmişte ödeyemedikleri taksitleri ödemeleri durumunda bu kişilerin yeniden sisteme dahil olmasına imkan tanınacak ve bundan sonra kalan taksitlerini de ödeyebilecekler. Böylelikle vergi borcundan dolayı, prim borcundan dolayı ödeyecekleri rakam aşağıya gelecek."

ÜÇ MİLYON KİŞİ BAŞVURU YAPABİLECEK

Ağbal, 2011'de Vergi Barışı Kanunu ile bunu bir defa yaptıklarını anımsatarak, "Buna yeniden imkan veriyoruz. Sistemden çıkanlara onu getiriyoruz. Bu, milyonlarca vergi mükellefini, sosyal güvenlik mükellefini ilgilendiriyor. Önemli bir düzenleme inşallah Meclis açılır açılmaz bu düzenlemeyi süratle yapacağız. En az 3 milyon civarında vatandaş bu düzenleme için tekrar müracaat edebilecek” dedi.

Vergi ve prim borçları için sağlanan 36 aylık taksit imkanı süresinin yarısına gelindiğine işaret eden Ağbal, şunları kaydetti:

"Sistemden çıkanlara diyoruz ki 'gelin aksattığınız birkaç taksit vardır onları ödeyin, tekrar sisteme girin.' Bunun faydası ne? Diyelim ki 100 lira ödeyeceğine vergi cezasını daha düşük ödeyecek. Bu önemli bir imkan. Bu imkanı tekrar elde etmiş olacaklar. Prim ve vergi borçlarını geçmişte taksitlendirdiği halde ödeyemeyen vatandaşlarımıza böylece ikinci bir şans tanımış olacağız."
Naci Ağbal, uygulamanın yürürlüğe girmesinin, özellikle yaz aylarında esnaf açısından bir rahatlama sağlayacağını da sözlerine ekledi. ntvmsnc