8 Eylül 2016 Perşembe

Hakan Şükür’den 200 milyon dolarlık mal varlığı açıklaması

FETÖ soruşturması kapsamında hakkında yakalama kararı olan ve malvarlığına el konulan olan eski milli futbolcu ve eski AKP milletvekili Hakan Şükür, kendisini Fethullah Gülen ile FETÖ'nün hava kuvvetleri imamı Adil Öksüz'ün görüştürdüğü iddiasını Twitter'dan reddetti. Hakan Şükür, ayrıca servetinin 200 milyon dolar olmadığını savundu.


15 Temmuz darbe girişimi sonrası Akıncı Üssü yakınlarında gözaltına alınan ve serbest bırakılan TSK’nın imamı olduğu iddia edilen Adil Öksüz’ün, Hakan Şükür’ü Gülen’le görüştüren kişi olduğu açıklanmıştı. Hakan Şükür, bu iddiaya Twitter’dan yanıt verdi. Eski milli futbolcu eski AKP’li milletvekili Şükür, “Beni FETÖ diye tabir edilen örgüt ile tanıştırdığı iddia edilen Adil Öksüz isimli şahsı tanımam bilmem ve kendisi ile uzaktan yakından hiçbir ilgim alakam olmadığının bilinmesini isterim” dedi Şükür ayrıca 200 milyon dolar serveti olduğu iddialarını da reddetti. Hakan Şükür, ”Ortalıkta 200 milyon gibi bir servetten bahsediliyor. Çok abartılmış bir rakam ve kesinlikle doğru değil” ifadelerini kullandı. Sözcü

‘Süleymancılar’ın lideri yaşamını yitirdi

Süleymancılar diye bilinen Süleymanlılar cemaatinin lideri ve eski Ulaştırma Bakanı Arif Ahmet Denizolgun bu sabah saatlerinde geçirdiği beyin kanaması nedeniyle kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.

Beykoz’daki evinde geçirdiği beyin kanaması nedeniyle gece 03.00 sıralarında hastaneye kaldırılan Ahmet Arif Denizolgun yapılan müdahalelere rağmen hayatın kaybetti. Eski Ulaştırma Bakanı Ahmet Arif Denizolgun’un cenazesinin bugün Şakirin Camii’nde ikindi namazını müteakip kılınacak cenaze namazının ardından Karacaahmet Mezarlığı’na defnedileceği öğrenildi.

ESKİ ULAŞTIRMA BAKANI

Arif Ahmet Denizolgun 1956 yılında İstanbul’da doğdu. Ahmet Arif Denizolgun, Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Mimarlık Bölümünü bitirdi, bugunkü adıyla Mimar Sinan Güzel Sanatlar akademisi Mimarlık Bölümünü bitirdi.

Daha sonra Columbia University Wagner College Ekonomi İş İdaresi bölümünden mezun olan Arif Ahmet Denizolgun Beyefendi Serbest Mimar ve Müteahhitlik yaptı. 1994 seçimlerinde Antalya’da milletvekili seçilen Denizolgun; 20. Dönem Antalya Milletvekilliği ile Ulaştırma Bakanlığı yaptı. NATO Komisyon Başkanlığı, Teknoloji ve Bilim Komisyon üyeliği görevlerinde bulundu. Sözcü

7 Eylül 2016 Çarşamba

Meslekten ihraç edilen öğretmen Mustafa Güneyler intihar etti

Bilecik'in Osmaneli ilçesindeki Çok Programlı Lise'de elektrik ve elektronik dersi öğretmeni 50 yaşındaki Mustafa Güneyler, FETÖ/PDY soruşturması kapsamında meslekten ihraç edilmesi üzerine bunalıma girerek evinde tüpgazı açarak intihar etti.


Osmaneli İlçesi Cami Kebir Mahallesi Beşevler Sokak'ta oturan ve bekar olan Mustafa Güneyler'den geçen cuma gününden buyana haber alamayan yakınları durumu polise bildirdi.

Kapısı çilingirle açılan evde Mustafa Güneyler'in cesediyle karşılaşıldı.

Tüpgazı açarak intihar ettiği belirtilen Mustafa Güneyler'in bir süre önce FETÖ/PYD soruşturması kapsamında açığa alındığı ve ardından da meslekten ihraç edildiği belirlendi.

Geride yakınları için bıraktığı notta vasiyetini yazdığı belirtilen Güneyler'in cesedi otopsi için Bursa Adli Tıp Kurumu'na gönderildi, olayla ilgili soruşturma sürüyor. DHA

MEB: 5 bin yeni sözleşmeli öğretmen alınacak

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), dershane ve etüt eğitim merkezlerinde görev yapanlardan seçilmek üzere, 5 bin yeni sözleşmeli öğretmen alınacağını duyurdu. Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz da, okulların açılış tarihinin erteleneceğine ilişkin iddialara ilişkin, "Okulların açılış tarihi 19 Eylül 2016'dır." dedi.



MEB'in sosyal paylaşım sitesi Twitter'daki resmi hesabı üzerinden yapılan açıklamada, "Dershane ve öğrenci etüt eğitim merkezlerinde eğitim personeli olarak görev yapanlar arasından 5 bin sözleşmeli öğretmen ataması yapılacak" denildi.

Okulların açılış tarihi 19 Eylül

Öte yandan Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, okulların açılış tarihinin erteleneceğine ilişkin iddialara ilişkin, "Okulların açılış tarihi 19 Eylül 2016'dır." dedi.

Yılmaz, Uğur Okulları 15 Temmuz Şehitleri Kampüsü'nün açılış töreni öncesinde, basın mensuplarının okulların açılış tarihinin ertelenip ertelenmeyeceğine yönelik sorusunu yanıtladı.
Okulların açılışının ertelenmesinin söz konusu olmadığını belirten Bakan Yılmaz, "Okulların açılış tarihi 19 Eylül 2016'dır." ifadelerini kullandı. DHA

Konut kirasında enflasyon 7 yılın zirvesine çıktı!

Merkez Bankası, Ağustos ayında, kirada yıllık enflasyonun yedi yılın zirvesine, tütün ve ürünlerindeki yıllık enflasyonun da yüzde 23.55 ile 2010 yılından bu yana en yükseğe çıktığına dikkat çekti.


Merkez Bankası’nın Ağustos’a ilişkin Aylık Fiyat Gelişmeleri raporunda, “Ağustos ayında tüketici
fiyatları yüzde 0,29 oranında azalmış ve yıllık enflasyon 0,74 puan düşüşle yüzde 8,05 olmuştur. Ağustos ayı Para Politikası Kurulu Toplantı Özeti'nde de ifade edildiği üzere tüketici enflasyonundaki düşüşte işlenmemiş gıda fiyatlarındaki düzeltme belirleyici olmuştur. Bu dönemde çekirdek göstergelerin yıllık enflasyonları gerilerken ana eğilimleri temel mal kaynaklı olarak bir miktar yükselmiştir” denildi. Raporda hizmet fiyatları yüzde 0.71 artarken grup yıllık enflasyonunun 0.46 puan azalarak yüzde 8.09’a gerilediğine işaret edilerek, bu dönemde yıllık enflasyonun kira dışındaki tüm alt gruplarda düştüğü, kira yıllık enflasyonunun ise yüzde 8.92 ile son yedi yılın en yüksek düzeyine ulaştığı vurgulandı.

Raporda, lokanta-otel grubunda yıllık enflasyonun da baz etkisinin yanı sıra gıda fiyatlarındaki düşüşle birlikte yüzde 8.63'e gerilediği belirtilerek, “Aylık gelişmeler incelendiğinde, diğer hizmetler grubundaki yüksek fiyat artışlarının özellikle emek yoğun hizmetler (bakım-onarım, ev hizmetleri vb.), eğitim (üniversite eğitimi) ve sağlık kalemlerinde gerçekleştiği görülmüştür. Ulaştırma hizmetleri fiyatlarının artış hızı ise Ağustos ayında yavaşladı” değerlendirmesi yapıldı ve şöyle denildi:

“Temel mal grubu yıllık enflasyonu Ağustos ayında 0,15 puan azalarak yüzde 8,67 oldu. Bu dönemde yıllık enflasyon dayanıklı mal grubunda sınırlı bir oranda yükselirken diğer gruplarda azalış kaydetti. Temmuz ayında Türk lirasında gözlenen değer kaybının yansımaları bu dönemde otomobil ve beyaz eşya fiyatlarında izlendi. Diğer taraftan, beyaz eşya dışındaki elektrikli/elektriksiz alet ve mobilya fiyatları ise yatay seyretti. Giyim fiyatları Ağustos ayında mevsimsel ortalamaların bir miktar üzerinde düşüş kaydetmiş; giyim ve dayanıklı dışı temel mal grubu fiyatları ise ılımlı bir artış sergiledi.”

Gıda ve alkolsüz içecekler grubu yıllık enflasyonunun 3.50 puan azalarak yüzde 6.19’a gerilediği de belirtilen raporda, “Taze meyve ve sebze fiyatları, Ağustos ayında yüzde 11.54 gerilerken bu grupta yıllık enflasyon yüzde 11.97 oldu. Taze meyve sebze dışı gıda grubunda ise yıllık enflasyon yüzde 5.36'ya geriledi. İşlenmemiş gıda grubunda kırmızı et fiyatları son iki aydaki yüksek artışların ardından Ağustos ayında yüzde 0.74 ile daha sınırlı bir artış kaydetti, grup yıllık enflasyonundaki gerileme devam etti. Böylelikle işlenmemiş gıda grubu yıllık enflasyonu yüzde 4.42'ye geriledi” denildi ve şöyle devam edildi:

“Tütün ürünlerinde, Temmuz ayının ortasında gerçekleşen yüksek fiyat artışının Ağustos ayına sarkan etkisiyle, fiyatlar yüzde 3,64 oranında yükselmiştir. Böylelikle, bu grupta yıllık enflasyon yüzde 23.55 ile 2010 yılından bu yana en yüksek seviyesine ulaşmış ve tütün ürünlerinin yıllık tüketici enflasyonuna katkısı 1.12 puana yükseldi.”  (DHA)

Milyonlarca insan bu görüntüyü konuşuyor

Çin, sosyal medyada paylaşılan bu görüntüleri konuşuyor. Tam olarak nerede çekildiği bilinmeyen bir videoda, 'mutasyona uğramış' bir domuz yavrusu görülüyor.


Yüzü insana benzeyen ve alnında ‘penis’ bulunan yaratık, görüntülerini kaydeden kameraya esniyor ve güçlükle nefes alıyor.

İngiliz The Mirror gazetesinin haberine göre; geçen yıl bir çiftçi, ‘mutasyona uğramış’ benzer bir domuzun fotoğraflarını yayınladıktan sonra para tekliflerine boğulduğunu iddia etmişti.

Yerel gazeteler tuhaf görünüşlü hayvanın fotoğraflarını yayınlayınca, arkadaşları ve komşuları Tau Lu adlı çiftçinin Nanning şehrine bağlı Yanan kasabasında çiftliğine akın etmişti.

Banyan Tree Hotel Nef ile Türkiye'ye geliyor

Uzun süredir Türkiye'ye yatırım yapması beklenen dünyanın sayılı resort'larından Banyan Tree, Nef ortaklığıyla Avrupa'daki ilk otelini Bodrum'da açıyor.



Gayrimenkul sektörünün lideri Nef ile dünyanın en prestijli otel zincirlerinden Banyan Tree, güçlerini 'Nef Bodrum' projesi için birleştirdi.

Zincirin Avrupa'daki ilk ve tek projesi Banyan Tree Bodrum, Yalıkavak'ta Nef Bodrum'un içinde hizmet verecek.

Singapur menşeli dünyanın lider resort'larından Banyan Tree, Nef'in İstanbul dışındaki ilk projesi Nef Bodrum'la Türkiye'ye geliyor.

Asya, Amerika, Afrika ve Orta Doğu'da 28 ülkede, 40'dan fazla otel ve tatil köyü ile hizmet veren Banyan Tree, dünyada lüks ve konforlu konaklamanın adresi olarak gösteriliyor ve dünyanın en yüksek oda fiyatlı ilk 5 resort otel zinciri arasında yer alıyor.

Banyan Tree; Phuket, Maldivler, Seyşeller, Bali gibi önemli destinasyonlardaki otel ve tatil köylerinin yanı sıra; 66 spa merkezi, 80 mağaza ve 3 golf sahasıyla ile dünyanın önde gelen premium resort, hotel, konut ve spa işleticisi ve geliştiricisi konumunda yer alıyor.

Uzun süredir Türkiye'ye gelmesi beklenen zincir, Bodrum'da 70 yatak kapasitesi ve 2 bin metrekarelik Banyan Tree özel SPA konsepti ile hizmet verecek.

Attığı her adımla gayrimenkul sektörüne yeni bir soluk getiren Nef, Bodrum projesiyle 'yazlık' tanımını değiştirmeye hazırlanırken, Banyan Tree işbirliğiyle turizm sektörüne de yeni bir hizmet anlayışı getirecek.

Dünyanın en lüks spa'larını yönetiyor

İsmini doğadan gelen rahatlık ve konforu simgeleyen Banyan ağacından alan Banyan Tree, dünyanın dört bir yanında bulunan otelleriyle doğadaki lüksü tattıran, ekolojik ve kültürel hassasiyete özen gösteren deneyimler sunuyor.

Bin 600'den fazla ödülün sahibi 

Kurulduğu 1994 yılından bu yana; "En İyi Resort Otel", "En İyi Spa İşletmecisi", "En İyi Restoran" gibi 1,600'ün üzerinde uluslararası ödül kazanan Banyan Tree dünyadaki lüks tatil destinasyonlarında yer alan en ünlü SPA'ları yönetiyor.

Bu SPA'lar Banyan Tree Spa Akademisi tarafından oluşturulan sıkı müfredat tarafından eğitilmiş profesyonel eğitimli terapistler tarafından sunulan vücut ve cilt bakımlarındaki çeşitliliğin yanı sıra kullanılan malzemelerin doğallığı ve su bazlı güzellik ve bakımlar için tasarlanmış olan özel 'rainforest' konsepti ile farklılaşıyor.

Banyan Tree kalitesi, Nef Bodrum'da

14'ü özel havuzlu SPA süit'i olmak üzere, 40 oda ve 30 markalı suit'ten oluşan 70 anahtar ve 130 yatak kapasitesine sahip olacak Banyan Tree Bodrum, özel cilt ve vücut bakım odalarında sunacağı bakımlar, Beach Spa'sı, Rainforest konsepti ve Türk Hamamı ile hizmet verecek. Banyan Tree Bodrum'un biri deniz kenarında A La Carte olmak üzere, 2 restoranı, özel lounge ve kütüphanesi, gün batımı manzaralı barı hem otel müşterilerine hem de Nef Bodrum ev sahiplerine hizmet verecek.

Turizme Nef - Banyan Tree katkısı

İşbirliğinin turizm sektörünün içinde bulunduğu dönemde önemli bir motivasyon sağlayacağını söyleyen Nef İcra Kurulu Başkanı Erden Timur, Banyan Tree'nin bu yatırımının Türkiye'deki güven ortamına da işaret ettiğini belirtti.

Timur şöyle devam etti:

"Turizm yatırımlarının geçtiğimiz yıla göre yaklaşık yüzde 50 oranında düştüğü tahmin ediliyor. Azalan turizm yatırımları, işsizlik oranını da önemli ölçüde etkiliyor. Pek çok yatırımın ertelendiği bu dönemde, böyle önemli bir işbirliğine imza atarak gerek turizm sektörüne gerekse Türkiye ekonomisine sağladığımız katkıdan mutluyuz. Banyan Tree'nin hizmete girmesiyle, sektöre çok sayıda yeni istihdam da kazandırmış olacağız."

Nef Bodrum tanıtım ofisi açıldı

Erden Timur içerisinde Banyan Tree'nin bulunacağı ve 460 metre uzunluğunda bir sahile ve iki özel koya sahip, üç tarafı denizlerle çevrili 110 dönümlük saklı bir burunda yer alan Nef Bodrum'un lansmanının ise 2017 yazında gerçekleşeceğini sözlerine ekledi. 2000 metrekare özel bir kumsala sahip olacak projede lansman öncesi satış ve tanıtım çalışmaları Nef'in Bodrum ve İstanbul'daki tanıtım ofislerinde devam ediyor.

Türkiye'nin yatırım potansiyeli devam ediyor

Türkiye'nin önemli turizm destinasyonlarından biri olduğuna değinen Banyan Tree İş Geliştirmeden Sorumlu Başkan Yardımcısı Maximilian Lennkh şöyle devam etti:

"Partnerimiz Türkiye'nin lider gayrimenkul geliştiricilerinden Nef ile Bodrum'da yer alacak Banyan Tree Bodrum'un açılışını duyurmanın heyecanını yaşıyorum. Banyan Tree Bodrum Avrupa'daki ilk Banyan Tree olma özelliği taşıyor. Nef ve Banyan Tree'ın doğadan ilham aldığımız lüks anlayışı, ekolojik ve kültürel hassasiyete özen gösteren felsefesi aynı zeminde buluşuyor. Muhteşem bir destinasyon olacak Bodrum projesinin ardından, Avrupa'da yatırımlarımıza devam edeceğiz. Nef'in marka konumlandırması, felsefesi ve yaptığı projeler, Avrupa'daki ilke otelimiz için Nef Bodrum'u seçmemizde oldukça etkili oldu."

Nef Hakkında

Nef, Timur Holding'in bünyesi altında yer alan bir gayrimenkul markasıdır. 2010 yılından bu yana en küçük alanları değerlendirerek yaşama katan ve insanlar için ince düşünülmüş yaşam alanları tasarlamayı amaçlayan Nef, bu hedefle çıktığı yolda kısa sürede büyük işlere imza attı.

Türkiye'de ve dünyada 6 ülkedeki büyük metropollerde sektörel ihtiyaçları analiz etmek için uzman kişi ve kurumlarla çeşitli anketler ve araştırmalar yapan Nef, hedef kitlenin beklentilerine en uygun şekilde tasarımı odak noktası  haline getirerek çalışmakta ve gayrimenkul sektörüne yeni bir soluk kazandırmak için satıştan pazarlamaya bütün katma değer zincirini yeniden  tasarlamaktadır.
Dünyanın en iyi 10 mimarlık firmasından 5'i ile aynı anda çalışan dünyanın sayılı  gayrimenkul firmasından biri olan Nef, projelerinde iç mekan ve dış cephenin yanı sıra elektrik anahtarlarından kapı kollarına kadar en ince ayrıntılarda bile tasarımı ön planda tutmakta ve dünyaca ünlü tasarımcılarla çalışmaktadır.

Banyan Tree Hakkında

Banyan Tree Holdings Limited ("Banyan Tree" veya "Grup"), 28 ülkede 43 hotel ve resort, 66 spa merkezi, 80 mağaza ve 3 golf sahasıyla dünyanın önde gelen premium resort, hotel, konut ve spa işleticisi ve geliştiricisidir. Her resortta yaklaşık 50 ila 200 arasında oda bulunmaktadır ve oda fiyatları o resortun yer aldığı pazar ortalamasının üzerinde seyretmektedir.

Grup, faaliyetlerini dört ana marka üzerinden sürdürmektedir: ödüllü Banyan Tree ve Angsana ile yeni kurulan Cassia ve Dhawa. Banyan Tree, aynı zamanda, Grup'un bağlı kuruluşu Laguna Resorts
...Hotels Public Company Limited vesilesiyle Tayland'taki lider entegre resort Laguna Phuket'i de işletmektedir.

Asya'nın lider spa merkezi işletmecilerinden biri olan Banyan Tree'nin spa konsepti, resort ve hotellerinin en temel özelliklerinden biridir. Banyan Tree'nin perakende kolu  Banyan Tree Gallery, resort, hotel ve spa merkezlerinin markalaştırılmasına destek oluyor.

İlk Banyan Tree resortu olan Banyan Tree Phuket'in 1994'te açılmasından beri, Banyan Tree, Grup tarafından yönetilen resort, hotel ve spa merkezleriyle 1.600'ün üzerinde ödül kazanmıştır.  Grup aynı zamanda çevrenin korunması ve kurumsal sosyal sorumluluğa gösterdiği bağlılık ve önemle de takdir kazanmıştır. (cnntürk)

5 günlük bebeği yumrukladı

İngiltere'nin Manchester kentinde bir kişi beş günlük bir bebeği yumrukladığı şüphesiyle gözaltına alındı.

İngiltere'nin Manchester kentinde beş günlük bir bebeği yumrukladığı şüphesiyle gözaltına alınan kişi bebeği oyuncak sandığını ileri sürdü.

Olay, Manchester'ın Baguley mahallesinde pazartesi günü meydana geldi.

Bebeğin annesi Amy Duckers beş gün önce dünyaya gelen kızı Elsie Rose'yi ilk defa dışarı çıkardığını söyledi.

Süpermarkette bebeğini arkadaşlarına ve komşularına gösterirken bir komşusunun iş arkadaşı ve kocasını gördüğünü anlatan Duckers, iş arkadaşının kocasının yanlarına yaklaşarak bebeği yumrukladığını söyledi.

Olay sırasında yanında eşinin yanısıra 7 yaşındaki kızının da olduğunu aktaran Duckers, bebeğin alnında büyük bir yumruk izi kaldığını da ekledi.

"Dehşete düştüklerini" söyleyen anne baba güvenliği çağırdı.

Bu sırada saldırgan şüpheli bebeği oyuncak sandığını söyledi ve özür diledi.

63 yaşındaki saldırgan gözaltına alındı ve polis sorgusu sürüyor.

Olayın ardından hastaneye götürülen bebek kontrollerin ardından taburcu edildi. (cnntürk.com.tr)

6 Eylül 2016 Salı

'Yelpazeci çocuğun' kim olduğu ortaya çıktı

FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ağlarken bayılmaması için yelpaze sallayan ve bu görüntüyle sosyal medyada tanınan İsa Sönmez, İzmir'de gözaltına alındı..


1990'lı yılların başında çekildiği tahmin edilen ve FETÖ elebaşı Fethullah Gülen'in ayılıp bayılma numarası sırasında yelpaze sallayan kişinin Bornova Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi'nde diş teknisyeni olarak çalıştığı ortaya çıkmıştı.

Sosyal medyada 'yelpazeci çocuk' olarak tanınan kişinin İsa Sönmez olduğunun belirlenmesinin ardından, polis soruşturma başlattı. Bornova Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi'ne giden ekipler, İsa Sönmez'i gözaltına aldı. Sönmez, ifade için emniyete götürüldü.

İzmir Kamu Hastaneleri Birliği Kuzey Genel Sekreteri Ahmet Erbaycu, olayın ortaya çıkmasının ardından kişi hakkında soruşturma başlatıldığını söyledi.

İstanbul'a 290 kişilik özel metrobüs

İstanbul Büyükşehir Belediyesinin talebi üzerine Bursa'da bir firma tarafından imal edilen, 3 kabinli, 290 kişi kapasiteli metrobüslerle İstanbul trafiğinde rahatlama sağlanması amaçlanıyor.

Metrobüsleri üreten otomotiv fabrikasının Genel Müdürü Remzi Baka, yaptığı açıklamada, firmalarının 2013'ün sonunda Bursa'nın Kestel ilçesinde kurulduğunu söyledi.  Baka, bugüne kadar 9 ve 12 metre uzunluğunda otobüsler ürettiklerini, 6 metreden 25 metreye kadar otobüs üretecek kapasiteleri bulunduğunu anlattı. Baka, "Ürettiğimiz otobüslerin yüzde 40'ını ihraç ediyoruz. İhraç ettiğimiz otobüslerin büyük bir kısmı Avrupa'nın değişik ülkelerinde çalışıyor." dedi.

Baka, 2014'te İstanbul Büyükşehir Belediyesinin talebi üzerine, kitlesel toplu taşıma araçlarından biri olan metrobüsün tasarımına ve üretimine başladıklarını bildirdi. Baka, "Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe ve teknik ekibinin katkılarıyla bugünlere geldik. 25 metre uzunluğunda, 290 kişi kapasiteli metrobüs aracını geliştirdik. Yıl sonuna kadar metrobüsün testlerini ve homologasyon (onay) işlemlerini bitireceğiz" diye konuştu.

Taşıma kapasitesini yüzde 40 artıracak 

cnntürk'ün haberine göre; İstanbul Büyükşehir Belediyesinin 2007'de kurduğu metrobüs hattının dünyada hızlı gelişen şehirlere çok büyük örnek olduğuna dikkati çeken Baka, şöyle devam etti:
"Metrobüsler, özellikle hızlı kurulabilmesi ve ekonomik olması açısından şehirler için kitlesel toplu taşıma aracı olarak demir yoluna alternatif olmasıyla öne çıktı. Türkiye ve Avrupa'da çok yüksek kapasiteli otobüsler pek yok. İETT'nin talebi doğrultusunda metrobüs hattına ve bölgesel şartlara uygun, çift kapılı, yüksek kapasiteli araçlara ihtiyaç olduğu görüldü. Bu süreçte biz de bu metrobüsü geliştirdik. Metrobüs hatlarının daha kullanışlı hale gelmesi için çalıştık." Yeni metrobüs aracının şu anda kullanılanlardan daha gelişmiş olduğunu dile getiren Baka, "İstanbul'daki metrobüs hattında şu anda yaklaşık 480 araç çalışıyor ve günde ortalama 750 bin yolcu taşınıyor. Şu anda çalışan metrobüs araçları yaklaşık 190 kişilik kapasiteye sahip. Aracımızın kapasitesi 290 kişi olduğu için İstanbul'daki mevcut taşıma kapasitesini yüzde 40 civarında artıracaktır" dedi.


İstanbul'daki hattın bazı sorunlarının bulunduğunu anlatan Baka, metrobüs araçlarının bazen trafikte ters yönde gittiğini ve bu nedenle zaman zaman can kayıplarının da yaşandığı büyük kazalar olabildiğini aktardı.

Dizel, elektrikli ve hibrit olacak 

Bu sorunu ortadan kaldırmak için aracı çift kapılı olarak tasarladıklarına dikkati çeken Baka, şöyle devam etti:

"Taşıma kapasitesinin artması, trafiğe büyük bir rahatlık getirecektir. Önceki metrobüsler yurt dışından ithal edilmişti. Bu aracın yerli olması da büyük bir avantaj. Aracın yerli olması Büyükşehir Belediyemizin talebidir. Hem sanayimize hem de ülke ekonomisine büyük katkı sağlayacaktır. Yıl sonunda bu araçlarımızı İstanbul metrobüs hatlarında görmeyi arzu ediyoruz. Araçlarımızı dizel, elektrikli ve hibrit olarak üç ayrı modelde geliştirdik. Şu andaki aracımızı dizel Euro-6 Avrupa standartlarına ve belgelendirmelerine uygun olarak geliştirdik. Süreç içinde bu aracın elektrikli ve hibrit versiyonunu da belediyelerin talebi üzerine üretebiliriz. Bu araçlarımızı yurt dışına satabilmek için Avrupa standartlarına uygun olarak geliştirdik."

"Hedef Avrupa ülkeleri" 

Avrupa'da da taşımada kullanılan bu kapasitede bir araç olmadığını ifade eden Baka, kitlesel toplu taşıma araçlarının üretimine devam etmeyi hedeflediklerini söyledi.  Kendilerini bu alanda geliştirip büyümeyi amaçladıklarına işaret eden Baka, şunları kaydetti:

"İlk hedefimiz İstanbul pazarı. İstanbul Büyükşehir Belediyesinden sonra büyük belediyelerin ürettiğimiz metrobüse daha çok ilgi göstereceğine inanıyorum. Metrobüs projeleri daha ekonomik ve hızlı yapılan projeler. Ayrıca bu kaliteli projemiz, tramvaya yakın yolcu taşıma kapasitesi sağlar. Hedefimiz, bu aracın Türkiye'den sonra Avrupa ülkelerine satışını gerçekleştirmek. İstersek aracımızı daha yüksek kapasiteli bir metrobüs haline getirebiliriz. Ülkenin trafik kurallarına, şartlarına ve standartlarına göre farklı modeller geliştirebiliriz. Müşterinin taleplerine göre esnek bir yapımız var. Müşterilerimizin isteklerini metrobüs aracına uygulayabiliyoruz."


ByLock kullanan 147 öğretmen gözaltına alındı

Kayseri'de FETÖ soruşturması kapsamında, açığa alınan öğretmenler içerisinde örgütün kriptolu iletişim programı olan 'ByLock' kullanan 147’si hakkında gözaltı kararı verildi.


Kayseri İl Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube ekipleri, gözaltı kararı verilen öğretmenlerin yakalanması için 400 polisle operasyona başladı. FETÖ terör örgütü üyelerinin kullandığı belirtilen kriptolu iletişim programı ‘ByLock’ kullanan ve ‘Anayasal İhlal', ‘Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini Düşürmeye Teşebbüs' ve ‘Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma' suçlarından Milli Eğitim Bakanlığı tarafından açığa alınan 147 öğretmen hakkında gözaltı kararı verildi. Bu sabah evlerinde gözaltına alınan erkek öğretmenlerin ellerine plastik kelepçe takılarak sağlık kontrolü için Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne getirildi. (DHA)

Üniversitelere yüzlerce personel alınacak

Darbe girişimi sonrası boşalan akademik ve idari kadroların doldurulması için personel alımı başlıyor. Üniversitelerde oluşan yüzlerce kişilik boş kadroya profesör, doçent, hemşire, ebe, avukat ve daha birçok alanda personel alımı yapılacak. Başvurular için son tarih Eylül ortası.


15 Temmuz darbe girişimi sonrasında FETÖ’ye yönelik ağırlıklı operasyonların yapıldığı alanlardan biri de üniversiteler oldu. Darbe girişiminin hemen ardından YÖK, tüm devlet ve vakıf üniversitelerinin rektörlerinden FETÖ ile bağlantılı akademik ve idari personelin tespitini istedi. Ardından terör örgütü ile bağlantılı üniversiteler birer birer kapatıldı. Ve bu süreçte, Türkiye’nin dört bir tarafındaki üniversitelerden 4 bine yakın akademisyen ve idari personel hakkında soruşturma başlatıldı; kimileri açığa, kimileri gözaltına alındı. Halen de üniversitelere ve akademisyenlere yönelik operasyonlar bitmiş değil.

PROFESÖR DE VAR, DOÇENT DE

Kritik soru ise, üniversitelerin açılmasına az bir zaman kala, boşalan kadroların nasıl ve ne zaman doldurulacağı? Sorunun çözümü için de düğmeye basıldı. Son 15 gün içinde üniversiteler hem akademik hem de idari personel alımı için birer birer ilana çıkmaya başladı. Sadece Anadolu’da değil Marmara Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi gibi büyük şehirlerdeki üniversiteler de ihtiyaçları doğrultusunda personel alacak. Arananlar arasında kimler yok ki; profesörler, doçentler, araştırma görevlileri. Bunlar akademik personel. Bir de sözleşmeli alınacak olan idari ve destek personeli var. Hemşiresinden ebesine, güvenlik görevlisinden avukatına kadar her alanda üniversiteler, eleman arıyor.

2 BİNE YAKIN PERSONEL ALINACAK

Önümüzdeki iki ay içinde de üniversitelerin 2 bine yakın akademik ve idari personel alımı yapması bekleniyor. Peki, başvurular ne zaman? İhtiyaçtan dolayı çok uzun bir zaman yok. Üniversitesine göre değişmekle birlikte başvuru için son tarih Eylül ortası. Yani şu sıralar adayların başvurması gerekiyor. 

Akademik personel için aranan genel şartlar ise belli. Türk vatandaşı olmak, başvurulacak kadro için gerekli öğretim şartını yerine getirmek gibi devlet memurluğu için gerekli olan şartlar. Özel şartlar ise; öğretim üyesi dışındaki öğretim elemanı kadrolarına yapılacak atamalarda ALES’ten en az 70 puan almış olmak, YÖK tarafından kabul edilen merkezi yabancı dil sınavından gerekli puanı almış olmak, yabancı ülkelerden alınan diplomaların denkliğinin onaylanmış olması.


Sözleşmeli personele gelince, genel şartların dışında hizmet göreceği alanda ilgili öğretim ve eğitim kurumlarından diploma almış olmak. Hürriyet

Hükümet 14 bin öğretmen için harekete geçiyor

Diyarbakır'da konuşan Başbakan Binali Yıldırım, "Bu bölgede görev yapan, terörle bir şekilde iç içe olmuş 14 bin öğretmen olduğu tahmin ediliyor. Ancak bunların ne kadarının doğrudan terör örgütüyle ilişkili olduğu, ne kadarının olmadığı yapılacak incelemelerle, soruşturmalarla ortaya çıkacak. Bayramdan sonra okullar açılıyor, Milli Eğitim Bakanımız ile konuştuk, tedbir olarak üzerinde şüphe bulunan, gerekli tespitleri yapılan bütün öğretmenler açığa alınacak, yeni ders döneminde bunlara görev verilmeyecek" dedi.


Başbakan Binali Yıldırım, “Doğu ve Güneydoğu Yatırım Destek Hamlesi Tanıtım Programı” ve toplu açılış törenine katılmak için geldiği Diyarbakır’da, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve kanaat önderleriyle bir araya geldi.

Darbe girişiminden önce PKK ve FETÖ’nün bir araya gelip, plan yaptığına işaret eden Yıldırım, “15 Temmuz’dan sonra işler kötü gidince FETÖ tekrar randevu istiyor. Yeniden bir araya geliyorlar ve bölücü terör örgütünden başka taleplerde bulunuyorlar. Bu da, ‘Efendim bu işi halledemedik, bari Cumhurbaşkanına, Başbakanına suikast yapın da maliyeti neyse verelim.’ Alçaklığın bu kadarını görmedi bu millet. Bunların hepsinin hesabı görülecek" dedi.

Yıldırım şöyle konuştu: "Yolları mayınlayan, insanların üzerine bombaları atan, bu milletin fidan gibi yavrularını toprağa düşüren alçaklara bu millet dersini verecek. Hedefimiz, amacımız terörü Türkiye’nin gündeminden düşürmek, Türkiye’nin gündeminden terörü düşüremezsek, burada yatırım alanları da, fabrikalar da hayal olur, gecikir. En büyük varlık yaşamdır. İnsan hayatının tehlikede olduğu yerde ne ticaret konuşulur, ne iş konuşulur, ne de gelecek konuşulur.

Onun için devlet olarak, hükümet olarak birinci görevimiz Türkiye’nin her karışında vatandaşımızın rahatça seyahat etmesini sağlamak. Can korkusu yaşamadan bunu temin etmek. Terör örgütlerinin sivillere, askere, polise ve korucuya zarar verecek durumdan tamamen çıkarmak. Bütün bunlar sağlanınca operasyonlar duracak. Aksi halde operasyonlar artarak, devam edecek. Terör örgütü PKK’nın ‘Kürtler’ diye bir sorunu yok. Ancak Kürt ve Türklerin PKK sorunu var. Bunu çözmenin yolu da millet ve devlet arasından kana doymayan eşkıyaları çıkarmak. Başka çaremiz yok.”

“Öğretmenlerle ilgili sözlerim yanlış anlaşıldı”

İki gün önce yaptığı bir konuşmada, öğretmenlerle ilgili yaptığı açıklamanın yanlış anlaşıldığına da dikkat çeken Başbakan Binali Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: “İki gün önce bir konuşmamda bölgedeki öğretmenlerle ilgili bir şey söylemiştim. Orada belli ki bir yanlış anlaşılma var. Bu bölgede görev yapan, terörle bir şekilde iç içe olmuş 14 bin civarında öğretmen olduğu tahmin ediliyor. Bunların ne kadarının doğrudan ilişkili olduğu, olmadığı yapılacak incelemelerle teftişlerle, soruşturmalarla ortaya çıkacak. Okul zamanı geliyor, bayramdan sonra okullar açılıyor.

MEB bakanımızla görüştük, üzerinde şüphe bulunan bütün öğretmenler açığa alınacak, yeni ders görevinde bunlara görev verilmeyecek. Bunun yerine yeni baştan öğretmenlerimizi buraya göndereceğiz. Öbürleri ne olacak? Öbürleri de FETÖ’cülerin başına ne geldiyse onların başına da aynı şey gelecek. Sadece öğretmenlerle sınırlı değil. Terör sadece dağda değil, devletin içinde de var. Devletin yerel yönetimi içinde de var. Terörle haşır neşir olmuş bütün kamu görevlilerinin üzerine gideceğiz. Onları da tek tek ayıklayacağız. Aksi halde bu mücadeleyi sadece silahla kırda, şehirde yapamayız." cnntürk

5 Eylül 2016 Pazartesi

Reza Zarrab'ın Kılıçdaroğlu'na açtığı 300 bin liralık dava reddedildi

İstanbul 9. Asliye Hukuk Mahkemesi, iş adamı Reza Zarrab'ın CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında açtığı toplam 300 bin TL'lik manevi tazminat davasının reddine karar verdi.

İstanbul 9. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde yapılan duruşmaya, davacı Rıza Sarraf ile davalı Kemal Kılıçdaroğlu'nun avukatları katıldı.

Duruşmada, Zarrab'ın avukatı Ayten Yılmaz, davanın kabulü yönünde karar verilmesi gerektiğini çünkü davalının beyanlarının, müvekkiline yönelik hakaret içerdiğini ve kişilik haklarına zarar verici nitelikte olduğunu savunarak, davalının müvekkili hakkında açıkça "rüşvetçi, soyguncu" şeklinde beyanda bulunduğunu söyledi.

Kılıçdaroğlu'nun avukatı Celal Çelik de davanın reddedilmesini talep etti. Çelik, müvekkilinin beyanlarının doğruluğunu, dosyaya sundukları delillerle ispatlandığını anlatarak, "Bakanlara rüşvet verildiği, 700 bin dolarlık saat hediye edildiği, çikolata kutularında yüz binlerce dolar rüşvet gönderildiği tape kayıtlarında sabittir" dedi.

Davayı karara bağlayan mahkeme, 3 farklı tarihte açılan ve birleştirilmesine karar verilen 100'er bin TL'lik manevi tazminat davalarının, eylemi ifade edenin bulunduğu konum ve söyleniş şekli ile eylemlerin manevi tazminat gerektirir nitelikte olmadığı gerekçesiyle reddedilmesine hükmetti.

Davanın geçmişi

İş adamı Reza Zarrab avukatı aracılığıyla CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 27 Ocak 2014'te grup toplantısında, 6 Şubat 2014'te bir televizyon programında ve 9 Şubat 2014'te MYK toplantısı sonrası yaptığı açıklamalarda, hakkında alenen "hakaret" ve "iftira" içeren sözler sarf ettiği gerekçesiyle 100'er bin TL'lik olmak üzere toplamda 300 bin TL'lik manevi tazminat davası açmıştı. 3 dava da mahkemece birleştirilmişti.

İlber Ortaylı: Cehaletimizden haklarımızı savunamıyoruz

Ünlü tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı, "Sürekli Avrupa İnsan Hakları Divanı'nda, mahkemede dava kaybediyoruz. Emin olun hepsi bizim haksız olduğumuzdan ileri gelmiyor. Yani bazı haklarımızı cehaletimizden savunamıyoruz" dedi.


Ortaylı, İzmir Enternasyonal Fuarı'nda (İEF) söyleşiye katıldı.

Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği söyleşide Ortaylı, 15 Temmuz darbe girişimi hakkında şunları söyledi:

"Darbe teşebbüsü hassas bir konu. Ne oldu? Kime karşı yapıldığı mühim değil. Burada inanılmaz şekilde toplum üzerinde, toplumun yaşadığı tarihe, kurumlara karşı küstahça bir davranış, bir talep söz konusudur.

Adamın birisi adamlarıyla dünyayı yeniden kendine göre kurmak istiyor. Yani bu adam belki bir Humeyni olmak istiyor. İran'da Muhammed Rıza Pehlevi rejimine son verip İslam Cumhuriyeti'ni kuran ve devrimden sonraki tüm dini yetkileri elinde tutan Şii önderdir Humeyni.
Size Humeyni'yi tanıyan, gören, okuyan bir adam olarak açık söyleyeyim; Türkiye'de din alimleri arasında Humeyni ayarında biri yoktur, açık söyleyeyim."

"Türkler asker bir millettir"

Konuşmasında Türkiye tarihi ile ilgili önemli bilgiler aktaran ve güncel konuları değerlendiren Ortaylı, Türkiye'de adliye konusunda kurulu düzenin devam ettiğini belirterek, "Bu ülkede hukuk sistemi değişmiştir. Hukuk devrimi olmuştur. Romanist hukuk sistemine geçmişizdir ama bunu hiçbir zaman memlekette adli sistemin çökmesi duraklaması davaların görülmemesi veya bir takım insanların hapishaneye koyulup unutulması veya hapishanelerdeki insanların cezalarını çekmeden başıboş şekilde sokağa çıkması gibi olayları neticelenmemiştir. Bunların üzerinde durmamız lazım. Türklerin ordusu eski bir kurumdur ve Türkler asker bir millettir. Bu sadece askerlik hocasının derste söylediği ortaya attığı bir slogan değildir" ifadelerine yer verdi.

"Cehaletimizden haklarımızı savunamıyoruz"

"Cehaletimizden dolayı Avrupa'da haklarımızı savunamıyoruz" diyerek konuşmasını sürdüren İlber Ortaylı, "Sürekli Avrupa İnsan Hakları Divanı'nda, mahkemede dava kaybediyoruz. Emin olun hepsi bizim haksız olduğumuzdan ileri gelmiyor. Yani bazı haklarımızı cehaletimizden savunamıyoruz. Bakın hukuk fakültesi sayısını artırdılar, hoca yok. Tıp fakültesi kurmaya kalksan nerede kurarsan kur, gerekli hocayı buluyorsun kürsüleri kurabiliyorsun. Hatta mühendislik için de bu geçerli. Ama hukuk fakültesi açtın mı, yok hoca. Yani bu demektir ki hukuk eğitimine sistem yeteri önemi vermemiş. Ülke olarak kaybediyoruz. Buna dikkat etmiyoruz" diye konuştu.

"Türkiye eski bir devletin değiştirilmiş rejimidir" diyen Ortaylı, Türkiye'nin belli kurumlar üzerinde durduğunu, yapılan araştırmalarda Türkiye'de adliyenin vatandaşların en çok güvendiği kurum olmadığını söyledi.