Fransa'nın Lyon kentinde her sene yapılan dünya dilleri forumunun bu yıl 7.si düzenlendi.
Daha önce 1. Lyon belediyesi tarafından düzenlenen forum bu sene 3. Lyon belediyesi tarafından organize edildi. Lyon başkonsolosluğu tarafından yapılan Türkçe standında ziyaretçiler 70 harften oluşan tek kelimeyi telaffuz etmeye çalıştılar. Standı ziyaret eden Lyon başkonsolosu Özgür Çakar, forumla ilgili şunları kaydetti:
Türkçe'nin en uzun kelimesi
"Konsolosluğumuzdan arkadaşlar burada görev yapıyorlar, Türkçenin zenginliğini ön plana çıkartan açıklamalar yapıyorlar, standımızda broşürlerimizde mevcut, burada bulunan diğer ülkelerde dillerini tanıtıyorlar. Mesela 70 harfli en uzun kelimemizi,(muvaffakiyetsizleştiricileştiriveremeyebileceklerimizdenmişsinizcesine) yabancılara okutmaya çalışmışlar henüz başaran olmamış ve bu misafirlerin çok ilgisini çekmiş. Bir takım deyimlerimizi açıklamaya çalışmışlar, mesela "burnu büyümek, yüz vermek", gibi deyimler Fransızlara ilginç gelmiş. Gelen misafirlere "Fransız kalmak" ne demek onu açıklayın dedim. Fransız dilinde Türkiye ile ilgili olumlu deyimler var olumsuz deyimler var, bunlara da değinilmesi gerek. Standımız ziyaret ediliyor, tanıtımın kötüsü olmaz, bu bizim temel prensibimiz, eksiği de olsa tanıtım daima ülkeye fayda sağlayan bir şeydir. Faydalı bir etkinlik olduğunu düşünüyoruz, görevli arkadaşlarda bu konuda gereken her şeyi yapıyor" (Engin Akgürbüz - Lyon/DHA)
4 Ekim 2016 Salı
E-Okul Veli Bilgilendirme Sistemi | Eğitime dair tüm bilgiler
E-Okul sistemi, Türkiye'de İnternet sitesi üzerinden öğretmenlerin, öğrencilerin ve velilerin aktif olarak kullandığı bir uygulamadı. Bu uygulama sayesinde, öğretmen, öğrenci ve veliler sistem üzerinden yararlanabiliyor, hızlı ve sağlıklı bir şekilde sonuçları rahatça görebiliyor. Öğretmenler ile veliler arasındaki iletişim eskiden "veli toplantıları" üzerinden hareket edilirken, bu sistemle artık iletişim internet üzerinden yapılabiliyor. Veliler, çocuklarının okul hayatındaki durumlarını hızlı bir şekilde bu sistem sayesinde görebiliyor. Devamsızlık, sınav sonuçları, okuldaki başarı durumu ve birçok bilgiye sahip olabiliyor.
Darbe girişiminden ötürü "okullar ne zaman açılacak" sorusu yaz boyu gündemde kaldı. Sosyal medyada okulların geç açılacağına dair bazı iddialar atıldı. Başbakan Binali Yıldırım ve Milli Eğitim Bakanlığı okulların zamanında açılacağını açıkladı. Ve bugün 19 Eylül, okulların açıldığı ilk gün. Bugün sadece okullar açılmadı, eğitim sistemin vazgeçilmezi olan E-Okul'da yeni döneme hazırlandı.
Dokuz yıldır faaliyetini sürdüren e-okul veli, öğretmen, öğrenci arasındaki ilişkiyi teknolojik açıdan en iyi yere getirmeye çalışıyor. 2007 yılından önceki süreçlerde, koodirnasyon eksikliği yüzünden birçok öğrenci tam olarak kendini yetiştirememiştir. Öğretmen ve veli arasındaki kopukluğun en büyük bedelini öğrenciler yaşamıştır. Her ne kadar veli toplantıları gerçekleşse de, bu toplantılar birebir değil, genel olarak gerçekleşmiştir. Bu da öğrencinin gerek ders başarısını gerek ahlaki durumunu oldukça etkilemiştir. Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu sistemi sayesinde daha profesyonel, daha modern ve en önemlisi öğrencinin üzerinden daha iyi bir eğitim sağlanmıştır. 2007 yılında açılan site, ilk başlarda sadece öğrencinin sınav notalarına göre sistemini kurarken, ilerleyen yıllarda büyük bir yol katetmiştir. Bu da veli açısından oldukça önem taşımaktadır. Evladını en iyi şekilde takip edebilmekte ve ona göre tedbir sağlayabilmektedir. Sistemin üç farklı girişi bulunmaktadır.
Öğretmen/idari giriş, öğrenci girişi, veli bilgilendirme sistemi girişi. Öğretmenler ve idareciler, öğrencilerin notlarını, davranışlarını, başarı grafiğini kendi sistemi üzerinden girebilmektedir. Öğrenci girişi ise okuldaki sınav notlarını, başarısını veya başarısızlığını öğrenci sistemi içerisinde görebilir. Veli, ise bilgilendirme sistemi üzerinden öğrencinin görmediği, öğretmenin öğrenciyle alakalı düşüncelerini bu sistem üzerinden görebilmektedir. Veli ve öğrenci TC Kimlik üzerinden sistemi kaydedebilmektedir. Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri bu sistemin daha çok yararlı olabilmesi içinde dünya üzerindeki eğitim sistemi üzerinden hareket etmektedir. Yetkililer, öğrencilerin başarısının daha iyi olabilmesi için teknolojinin tüm imkanlarından yararlanmaktadır. Avrupa’daki ve Amerika’daki sistemler incelenmektedir ve bu inceleme üzerinden Türkiye’deki sistemi daha iyi bir şekilde entegre edebilmektedir. MEB, e-okul sistemini 2016-2017 yıllarında görsel olarak değiştirmiştir ve görsellik açısından daha rahat ve daha hızlı sonuçlar almayı bekliyor. İlerleyen zamanlarda bu sistemin daha çok gelişmesi beklenilmektedir.
Darbe girişiminden ötürü "okullar ne zaman açılacak" sorusu yaz boyu gündemde kaldı. Sosyal medyada okulların geç açılacağına dair bazı iddialar atıldı. Başbakan Binali Yıldırım ve Milli Eğitim Bakanlığı okulların zamanında açılacağını açıkladı. Ve bugün 19 Eylül, okulların açıldığı ilk gün. Bugün sadece okullar açılmadı, eğitim sistemin vazgeçilmezi olan E-Okul'da yeni döneme hazırlandı.
Dokuz yıldır faaliyetini sürdüren e-okul veli, öğretmen, öğrenci arasındaki ilişkiyi teknolojik açıdan en iyi yere getirmeye çalışıyor. 2007 yılından önceki süreçlerde, koodirnasyon eksikliği yüzünden birçok öğrenci tam olarak kendini yetiştirememiştir. Öğretmen ve veli arasındaki kopukluğun en büyük bedelini öğrenciler yaşamıştır. Her ne kadar veli toplantıları gerçekleşse de, bu toplantılar birebir değil, genel olarak gerçekleşmiştir. Bu da öğrencinin gerek ders başarısını gerek ahlaki durumunu oldukça etkilemiştir. Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu sistemi sayesinde daha profesyonel, daha modern ve en önemlisi öğrencinin üzerinden daha iyi bir eğitim sağlanmıştır. 2007 yılında açılan site, ilk başlarda sadece öğrencinin sınav notalarına göre sistemini kurarken, ilerleyen yıllarda büyük bir yol katetmiştir. Bu da veli açısından oldukça önem taşımaktadır. Evladını en iyi şekilde takip edebilmekte ve ona göre tedbir sağlayabilmektedir. Sistemin üç farklı girişi bulunmaktadır.
Öğretmen/idari giriş, öğrenci girişi, veli bilgilendirme sistemi girişi. Öğretmenler ve idareciler, öğrencilerin notlarını, davranışlarını, başarı grafiğini kendi sistemi üzerinden girebilmektedir. Öğrenci girişi ise okuldaki sınav notlarını, başarısını veya başarısızlığını öğrenci sistemi içerisinde görebilir. Veli, ise bilgilendirme sistemi üzerinden öğrencinin görmediği, öğretmenin öğrenciyle alakalı düşüncelerini bu sistem üzerinden görebilmektedir. Veli ve öğrenci TC Kimlik üzerinden sistemi kaydedebilmektedir. Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri bu sistemin daha çok yararlı olabilmesi içinde dünya üzerindeki eğitim sistemi üzerinden hareket etmektedir. Yetkililer, öğrencilerin başarısının daha iyi olabilmesi için teknolojinin tüm imkanlarından yararlanmaktadır. Avrupa’daki ve Amerika’daki sistemler incelenmektedir ve bu inceleme üzerinden Türkiye’deki sistemi daha iyi bir şekilde entegre edebilmektedir. MEB, e-okul sistemini 2016-2017 yıllarında görsel olarak değiştirmiştir ve görsellik açısından daha rahat ve daha hızlı sonuçlar almayı bekliyor. İlerleyen zamanlarda bu sistemin daha çok gelişmesi beklenilmektedir.
KYK kredi ve burs başvuruları başladı
Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Yükseköğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) kredi ve burs başvurularının başladığını bildirdi.
Kılıç, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, KYK kredi ve burs başvurularının başladığını, faydalanmak isteyen öğrenciler için son günün 12 Ekim olduğunu belirtti.
Gençlik ve Spor Bakanlığından yapılan açıklamada da burs ve kredi için, yurt içinde ve KKTC'de okuyanların, diğer yabancı ülkelerde önlisans, lisans, yüksek lisans ve doktora yapan öğrencilerin "e-Devlet" üzerinden veya "kyk.gsb.gov.tr" adresinden başvuru yapabileceği ifade edildi.
Açıklamada, başvuruların, 12 Ekim Çarşamba günü saat 23.59'da sona ereceği kaydedildi.
Kılıç, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, KYK kredi ve burs başvurularının başladığını, faydalanmak isteyen öğrenciler için son günün 12 Ekim olduğunu belirtti.
Gençlik ve Spor Bakanlığından yapılan açıklamada da burs ve kredi için, yurt içinde ve KKTC'de okuyanların, diğer yabancı ülkelerde önlisans, lisans, yüksek lisans ve doktora yapan öğrencilerin "e-Devlet" üzerinden veya "kyk.gsb.gov.tr" adresinden başvuru yapabileceği ifade edildi.
Açıklamada, başvuruların, 12 Ekim Çarşamba günü saat 23.59'da sona ereceği kaydedildi.
Başbakan Yıldırım: Tam gün eğitime geçilecek
Orta Vadeli Programı açıklayan Başbakan Binali Yıldırım, 2019 yılının sonuna kadar ikili eğitimin sona ereceğini ve tam gün eğitim yapılacağını söyledi.
Başbakan Yıldırım yaptığı açıklamada, 'Öğrencilere kötü haber. Yarım gün okuyacaklardı tam gün okuyacaklar. 2019'un sonuna kadar bunu yapacağız" dedi.
OKUL ÖNCESİ EĞİTİM ZORUNLU HALE GELİYOR
Yıldırım, "Önümüzdeki dönemde okul öncesi eğitimi zorunlu hale getireceğiz' diye konuştu.
Yıldırım, "Millet, Türkiye'de yabancı dil bilme oranı yüksek sanıyor. Öyle değil. 4+4+4 sisteminde 5. yılda yabancı dil zorunlu hale gelecek" dedi.
"YEMEKLERİNİ YİYİP DEVAM EDECEKLER"
Başbakan Binali Yıldırım, bir gazetecinin sorusu üzerine tam gün eğitimle ilgili şu açıklamayı yaptı:
"Tek tip değil, başka şey anlaşılabilir. Tam zamanlı eğitim. Yani öğlenciler, sabahçılar diye bir şey vardı ya. Hem sabahçıyım hem öğlenciyim. Öğlenleyin okulda olacaklar, yemeklerini yiyip aynen çalışanlar gibi. Nasıl işe gidiyorsun, sabah gidip akşam geliyorsun. Okula da sabah gidip akşam geliyorsun.'
Maliye, konutlarını değerinin altında alanı, satanı çağıracak
Maliye, konut kredileri ile tapudaki satış bedellerini karşılaştırıp konut alınıp satılan konutların değerinin altında gösterenleri tespit ediyor. Bu tespitler sonucu Maliye, konut alırken değerini düşük gösterip daha az tapu harcı ödeyenden de, satarken düşük gösterip daha az vergi ödeyenden de bunun nedenini izah etmelerini isteyecek. İzah edemezse ceza ödeyecek.
Maliye’nin yeni uygulaması izaha davet için geri sayım başladı. 6728 sayılı Yatırım Ortamının İyileştirilmesi amacıyla çıkarılan yasada altyapısı kurulan izaha davet uygulamasına yönelik şimdi de tebliğ taslağı hazırlandı. Tebliğ taslağında konutlarını değerinin altında gösterenlerin izaha davet edilmesi ayrı bir başlık altında yer aldı. Buna göre Maliye’nin bankalardan elde ettiği bilgilere göre kullanılan konut kredi tutarları ile tapu dairelerinden elde edilen satış bedellerinin karşılaştırılması sonucunda satış bedelinin düşük beyan edilmesine dair haklarında ön tespit yapılan mükellefler izaha davet edilecek.
Bu yolla Maliye, “Gel aradaki farkı izah et” diyecek. Yani alırken konut alırken değerini düşük gösterip daha az tapu harcı ödeyen de, satarken düşük gösterip daha az vergi ödeyen de bunun nedenini izah edecek.
ZARARIN YÜZDE 20’Sİ ÖDENECEK
Vergi Usul Genel tebliğ taslağında, vergiye gönüllü uyum amacıyla izaha davet müessesesinin getirildiği belirtilerek, “İzaha davet; İdarenin verginin ziyaa uğramış olabileceğini harici karinelerle tespit edildiği hallerde, haklarında vergi incelemesine veya takdir işlemlerine başlanılmamış mükelleflerden yetkili merciler tarafından izahat talep edilmesidir” olarak tanımlandı. Buna göre Maliye, bir mükellefle ilgili başka veriler kullanarak vergi zararı olabileceğini tespit etmesi halinde mükellefe çağrı yapılacak. Eğer mükellef vergiyi ziyaa uğrattığını yani daha düşük gösterdiğini kabul ederse beyanname verecek. Tahakkuk eden vergiler ile izahat zammını süresinde öderse vergi zararının yüzde 20’sini ödeyecek. Bunun sonucunda mükellef vergi incelemesine tabi tutulmayacak ve takdir komisyonuna sevk edilmeyecek.
Maliye, konutlarını değerinin altında alanı, satanı çağıracak
NELER KAPSAMDA?
Yasa çıkarken Maliye Bakanlığı’na izaha davetin kapsamını belirleme yetkisi verilmişti. Tebliğ taslağında da kapsama giren konular tek tek sıralandı. Buna göre tapu daireleri ve bankalardan elde edilen bilgilerin karşılaştırılması sonucu ulaşılan bulgulardan hareketle mükellefler izaha davet edilebilecek. Bilanço esasına göre defter tutan mükellefler, 5 bin lira üzerindeki mal ve hizmet alım ve satışlarına ilişkin Ba ve Bs formları veriyorlar. Maliye bu formlar üzerinden çapraz kontroller yapıyor. Gerçek alış-satışların beyan edilip edilmediği inceleniyor. Bu konu ile ilgili de Maliye, mükellefleri izaha davet edebilecek.
İzah nasıl istenecek?
*Mükelleflerin faaliyet grupları ve sektörlerine göre Vergi Denetim Kurulu risk analizleri yapıyor.
*Yapılan risk analizleri sonucunda vergi zararı olabildiğine ilişkin ön tespit yapılırsa mükellef, izaha çağrılabilecek.
*50 bin liranın altında sahte belge düzenleyenler için de izaha davet uygulaması devreye girebilecek.
*Ancak bu mükelleflerin ilgili yıldaki toplam mal ve hizmet alımlarının yüzde 5’ini aşması halinde izaha davet uygulaması geçerli olmayacak. (hürriyet.com.tr)
Maliye’nin yeni uygulaması izaha davet için geri sayım başladı. 6728 sayılı Yatırım Ortamının İyileştirilmesi amacıyla çıkarılan yasada altyapısı kurulan izaha davet uygulamasına yönelik şimdi de tebliğ taslağı hazırlandı. Tebliğ taslağında konutlarını değerinin altında gösterenlerin izaha davet edilmesi ayrı bir başlık altında yer aldı. Buna göre Maliye’nin bankalardan elde ettiği bilgilere göre kullanılan konut kredi tutarları ile tapu dairelerinden elde edilen satış bedellerinin karşılaştırılması sonucunda satış bedelinin düşük beyan edilmesine dair haklarında ön tespit yapılan mükellefler izaha davet edilecek.
Bu yolla Maliye, “Gel aradaki farkı izah et” diyecek. Yani alırken konut alırken değerini düşük gösterip daha az tapu harcı ödeyen de, satarken düşük gösterip daha az vergi ödeyen de bunun nedenini izah edecek.
ZARARIN YÜZDE 20’Sİ ÖDENECEK
Vergi Usul Genel tebliğ taslağında, vergiye gönüllü uyum amacıyla izaha davet müessesesinin getirildiği belirtilerek, “İzaha davet; İdarenin verginin ziyaa uğramış olabileceğini harici karinelerle tespit edildiği hallerde, haklarında vergi incelemesine veya takdir işlemlerine başlanılmamış mükelleflerden yetkili merciler tarafından izahat talep edilmesidir” olarak tanımlandı. Buna göre Maliye, bir mükellefle ilgili başka veriler kullanarak vergi zararı olabileceğini tespit etmesi halinde mükellefe çağrı yapılacak. Eğer mükellef vergiyi ziyaa uğrattığını yani daha düşük gösterdiğini kabul ederse beyanname verecek. Tahakkuk eden vergiler ile izahat zammını süresinde öderse vergi zararının yüzde 20’sini ödeyecek. Bunun sonucunda mükellef vergi incelemesine tabi tutulmayacak ve takdir komisyonuna sevk edilmeyecek.
Maliye, konutlarını değerinin altında alanı, satanı çağıracak
NELER KAPSAMDA?
Yasa çıkarken Maliye Bakanlığı’na izaha davetin kapsamını belirleme yetkisi verilmişti. Tebliğ taslağında da kapsama giren konular tek tek sıralandı. Buna göre tapu daireleri ve bankalardan elde edilen bilgilerin karşılaştırılması sonucu ulaşılan bulgulardan hareketle mükellefler izaha davet edilebilecek. Bilanço esasına göre defter tutan mükellefler, 5 bin lira üzerindeki mal ve hizmet alım ve satışlarına ilişkin Ba ve Bs formları veriyorlar. Maliye bu formlar üzerinden çapraz kontroller yapıyor. Gerçek alış-satışların beyan edilip edilmediği inceleniyor. Bu konu ile ilgili de Maliye, mükellefleri izaha davet edebilecek.
İzah nasıl istenecek?
*Mükelleflerin faaliyet grupları ve sektörlerine göre Vergi Denetim Kurulu risk analizleri yapıyor.
*Yapılan risk analizleri sonucunda vergi zararı olabildiğine ilişkin ön tespit yapılırsa mükellef, izaha çağrılabilecek.
*50 bin liranın altında sahte belge düzenleyenler için de izaha davet uygulaması devreye girebilecek.
*Ancak bu mükelleflerin ilgili yıldaki toplam mal ve hizmet alımlarının yüzde 5’ini aşması halinde izaha davet uygulaması geçerli olmayacak. (hürriyet.com.tr)
3 Ekim 2016 Pazartesi
Cerattepe'de ÇED davasına ret kararı
Artvin'in Cerattepe bölgesinde 38 hektar alandaki bakır ve açık ocak altın işletme projesi için hazırlanan "ÇED olumlu" raporunun iptali için açılan davanın reddine karar verildi.
Cerattepe bölgesinde bakır ve açık ocak altın işletme projesi için daha önce Rize İdare Mahkemesi'nce 'ÇED olumlu' kararına karşı dava açılmıştı.
Yeşil Artvin Derneği öncülüğündeki 751 kişi ve 61 avukat Rize İdare Mahkemesi'ne başvurarak yürütmenin durdurulması ve iptali istemiyle başvurdu.
Rize İdare Mahkemesi, ÇED iptal davasının reddine karar verdi. Mahkeme, kararın Danıştay'a temyiz yolunun açık olduğunu bildirdi.
45 sayfalık kararda önceki duruşmada davacı tarafın, reddi hakim talebi de kabul edilmedi.
Mahkeme kararında, önceki ret kararına gerekçe olan eksiklikleri şirket tarafından giderildiği ve proje alanının yasaklı alanlar içerisine girmediği belirtildi.
Rize İdare Mahkemesi'nin Cerattepe ile ilgili verdiği ret kararını değerlendiren Yeşil Artvin Derneği Yönetim Kurulu üyesi ve avukatı Bedrettin Kalın, kararın henüz kendilerine tebliğ edilmediğini belirterek, "Beklemediğimiz ama bu mahkemeden beklediğimiz karar. Fakat usul kurallarını bu kadar ihlal eden bir karar verilmesini beklemiyorduk. Duruşmada reddi hakim talebinde bulunmuştuk.
Bunun Samsun Bölge İdare Mahkemesi'nde görülmesi gerekirken Rize İdare Mahkemesi’nin kendisinin karar verdiğini anlıyoruz. Usul acısından son derece hukuka ve adalete aykırı bir karar olduğu ortadadır. Karar bize tebliğ edildikten sonra temyiz edeceğiz" dedi.
Cerattepe bölgesinde bakır ve açık ocak altın işletme projesi için daha önce Rize İdare Mahkemesi'nce 'ÇED olumlu' kararına karşı dava açılmıştı.
Yeşil Artvin Derneği öncülüğündeki 751 kişi ve 61 avukat Rize İdare Mahkemesi'ne başvurarak yürütmenin durdurulması ve iptali istemiyle başvurdu.
Rize İdare Mahkemesi, ÇED iptal davasının reddine karar verdi. Mahkeme, kararın Danıştay'a temyiz yolunun açık olduğunu bildirdi.
45 sayfalık kararda önceki duruşmada davacı tarafın, reddi hakim talebi de kabul edilmedi.
Mahkeme kararında, önceki ret kararına gerekçe olan eksiklikleri şirket tarafından giderildiği ve proje alanının yasaklı alanlar içerisine girmediği belirtildi.
Rize İdare Mahkemesi'nin Cerattepe ile ilgili verdiği ret kararını değerlendiren Yeşil Artvin Derneği Yönetim Kurulu üyesi ve avukatı Bedrettin Kalın, kararın henüz kendilerine tebliğ edilmediğini belirterek, "Beklemediğimiz ama bu mahkemeden beklediğimiz karar. Fakat usul kurallarını bu kadar ihlal eden bir karar verilmesini beklemiyorduk. Duruşmada reddi hakim talebinde bulunmuştuk.
Bunun Samsun Bölge İdare Mahkemesi'nde görülmesi gerekirken Rize İdare Mahkemesi’nin kendisinin karar verdiğini anlıyoruz. Usul acısından son derece hukuka ve adalete aykırı bir karar olduğu ortadadır. Karar bize tebliğ edildikten sonra temyiz edeceğiz" dedi.
Best FM programcılarından Cem Arslan bıçaklı saldırıya uğradı
İstanbul-Gümüşsuyu'nda program çıkışı bir kadının bıçaklı saldırısına uğrayan Best FM'in programcılarından Cem Arslan sırtından yaralandı. Hastaneye götürülen Cem Arslan'ın durumunun iyi olduğu ve ayakta tedavi gördüğü öğrenildi.
Olay, Gümüşsuyu İnönü Caddesi üzerinde saat 20.10'da meydana geldi.
Özel bir radyoda program yapan ünlü radyocu Cem Arslan, akşamki programının ardından binadan çıkarak Taksim yönüne yürümeye başladı.
Bu sırada, Arslan'ı takip eden Müge Arcan (40) adlı kadın, sol eliyle omzunu tuttuktan sonra elindeki ekmek bıçağıyla ünlü radyocuyu bıçaklamaya başladı.
Bıçağı 4-5 kere sallayan Arcan, Cem Arslan'ın yere düşmesinin ardından, başında bekledi.
Olayı gören bir vatandaş, ünlü radyocuyu, aracıyla Gümüşsuyu Askeri Hastanesi (GATA)'ne götürdü.
Saldırgan Müge Arcan, vatandaşların ihbarı üzerine gelen polis tarafından yakalanarak gözaltına alındı.
Üstündeki montu kurtardı
Üstündeki montun kalın olması sayesinde, saldırıyı ölümcül yara almadan atlattığı öğrenilen Cem Arslan'ın hastanedeki tedavisinin sürdüğü öğrenildi.
Olayı duyar duymaz hastaneye koşan aynı radyoda program yapan Serdar Gökalp, saldırıyı ucuz atlattıklarını belirterek "Bundan önce de bizim radyomuzda başka arkadaşlarımıza, keza sevgili Cem Arslan'a aynı kişi tarafından böyle bir saldırı olmuştu. Bundan sonra inşallah olmayacak böyle şeyler. Yarayı gördüğüm zaman ucuz atlatılmış bir saldırı olduğunu anlıyoruz" diye konuştu.
Best FM'den açıklama
Konuyla ilgili Best FM'den yapılan açıklama şöyle: Türkiye'nin en çok dinlenen ve sevilen radyocularından değerli programcımız Cem Arslan, saat 20.10'da "Gazor" programı çıkışında önce sözlü taciz ardından bıçaklı saldırıya uğrayarak yaralandı. Sırtından bıçakla yaralanan programcımız Cem Arslan, mesai arkadaşları tarafından Sağlık Bilimleri Üniversitesi Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Gümüşsuyu Ek Binası Acil Servisine kaldırıldı. İlk müdahalesi burada yapılan programcımız Cem Arslan'ın sağlık durumu iyi. Öte yandan, programcımız Cem Arslan'a saldıran şahıs kısa sürede yakalanmıştır." DHA
Olay, Gümüşsuyu İnönü Caddesi üzerinde saat 20.10'da meydana geldi.
Özel bir radyoda program yapan ünlü radyocu Cem Arslan, akşamki programının ardından binadan çıkarak Taksim yönüne yürümeye başladı.
Bu sırada, Arslan'ı takip eden Müge Arcan (40) adlı kadın, sol eliyle omzunu tuttuktan sonra elindeki ekmek bıçağıyla ünlü radyocuyu bıçaklamaya başladı.
Bıçağı 4-5 kere sallayan Arcan, Cem Arslan'ın yere düşmesinin ardından, başında bekledi.
Olayı gören bir vatandaş, ünlü radyocuyu, aracıyla Gümüşsuyu Askeri Hastanesi (GATA)'ne götürdü.
Saldırgan Müge Arcan, vatandaşların ihbarı üzerine gelen polis tarafından yakalanarak gözaltına alındı.
Üstündeki montu kurtardı
Üstündeki montun kalın olması sayesinde, saldırıyı ölümcül yara almadan atlattığı öğrenilen Cem Arslan'ın hastanedeki tedavisinin sürdüğü öğrenildi.
Olayı duyar duymaz hastaneye koşan aynı radyoda program yapan Serdar Gökalp, saldırıyı ucuz atlattıklarını belirterek "Bundan önce de bizim radyomuzda başka arkadaşlarımıza, keza sevgili Cem Arslan'a aynı kişi tarafından böyle bir saldırı olmuştu. Bundan sonra inşallah olmayacak böyle şeyler. Yarayı gördüğüm zaman ucuz atlatılmış bir saldırı olduğunu anlıyoruz" diye konuştu.
Best FM'den açıklama
Konuyla ilgili Best FM'den yapılan açıklama şöyle: Türkiye'nin en çok dinlenen ve sevilen radyocularından değerli programcımız Cem Arslan, saat 20.10'da "Gazor" programı çıkışında önce sözlü taciz ardından bıçaklı saldırıya uğrayarak yaralandı. Sırtından bıçakla yaralanan programcımız Cem Arslan, mesai arkadaşları tarafından Sağlık Bilimleri Üniversitesi Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Gümüşsuyu Ek Binası Acil Servisine kaldırıldı. İlk müdahalesi burada yapılan programcımız Cem Arslan'ın sağlık durumu iyi. Öte yandan, programcımız Cem Arslan'a saldıran şahıs kısa sürede yakalanmıştır." DHA
Emniyet'te büyük FETÖ operasyonu: 12 bin 801polis açığa alındı
Emniyet'te OHAL kapsamında FETÖ ile ilişkili olduğu değerlendirilen, 2523'i amir olmak üzere 12 bin 801 personel görevden uzaklaştırıldı.
Emniyet Genel Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada, "667 sayılı Olağanüstü Hal kapsamında alınan tedbirlere ilişkin Kanun Hükmünde Karaname'nin 2. maddesinde zikredilen ve milli güvenliğe tehdit oluşturduğu tespit edilen Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ / PDY) ile iltisakı veya irtibatı olduğu değerlendirilen 2523'i amir sınıfı olmak üzere toplamda 12 bin 801 personel görevden uzaklaştırılmıştır" ifadesinde bulunuldu.
İçişleri Bakanlığı'nda 37 personel görevden uzaklaştırıldı
Bu arada İçişleri Bakanlığı'nda da 37 personel görevden uzaklaştırıldı.
Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) aidiyeti, iltisakı veya örgütle irtibatı olduğu değerlendirilen İçişleri Bakanlığı merkez birimlerinde görevli 37 personel, görevlerinden el çektirildi.
Emniyet Genel Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada, "667 sayılı Olağanüstü Hal kapsamında alınan tedbirlere ilişkin Kanun Hükmünde Karaname'nin 2. maddesinde zikredilen ve milli güvenliğe tehdit oluşturduğu tespit edilen Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ / PDY) ile iltisakı veya irtibatı olduğu değerlendirilen 2523'i amir sınıfı olmak üzere toplamda 12 bin 801 personel görevden uzaklaştırılmıştır" ifadesinde bulunuldu.
İçişleri Bakanlığı'nda 37 personel görevden uzaklaştırıldı
Bu arada İçişleri Bakanlığı'nda da 37 personel görevden uzaklaştırıldı.
Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) aidiyeti, iltisakı veya örgütle irtibatı olduğu değerlendirilen İçişleri Bakanlığı merkez birimlerinde görevli 37 personel, görevlerinden el çektirildi.
Etiketler:
cemaat,
darbe,
fethullah gülen,
ohal,
polis
Numan Kurtulmuş: 20 bin öğretmen 9 Ekim’de atanacak!
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Numan Kurtulmuş, Ekim ayının 9’unda 20 bin öğretmenin Milli Eğitim Bakanlığına alınacağını açıkladı. Kurtulmuş ayrıca, geçtiğimiz Ocak ayında 30 bin alımın yapıldığını da belirtti.
Numan Kurtulmuş, Ekim ayının 9’unda 20 bin öğretmenin Milli Eğitim Bakanlığına alınacağını açıkladı. Kurtulmuş ayrıca, geçtiğimiz Ocak ayında 30 bin alımın yapıldığını da belirtti.
OHAL uygulaması 3 ay daha uzatıldı
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş Bakanlar Kurulu sonrası açıklama yaptı. OHAL uygulamasının 90 gün süreyle uzatıldığını açıkladı.
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş Bakanlar Kurulu toplantısı hakkında açıklama yaptı. Kurtulmuş şunları söyledi:
"Bakanlar Kurulu’nun almış olduğu kararlardan bir diğeri de, 90 günlük OHAL’in uzatılması ve 19 Ekim günü gece yarısı 01’den itibaren OHAL’in yenilenmesi kararıdır.
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş Bakanlar Kurulu toplantısı hakkında açıklama yaptı. Kurtulmuş şunları söyledi:
"Bakanlar Kurulu’nun almış olduğu kararlardan bir diğeri de, 90 günlük OHAL’in uzatılması ve 19 Ekim günü gece yarısı 01’den itibaren OHAL’in yenilenmesi kararıdır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan ABD'ye Gülen mesajı
Cumhurbaşkanı Erdoğan Bilim ve Teknoloji Konferansı'nda konuştu. Mülteci sorununda Türkiye'yi yalnız bırakan ülkelere sitem etti. Fetullah Gülen'i iade etmeyen ABD için 'Biz Amerika istediğinde teröristleri paket yapıp gönderiyoruz. Ama onlar 17 yıldır, 400 dönüm arazi üzerinde yaşayan teröristi hala iade etmediler' dedi.
Konuşmasından satır başları:
cnntürk'ün haberine göre; 14 yıl boyunca bilim ve teknoloji konusunu önceliklerimiz arasına yerleştirdik. Başbakanlığım döneminde Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu'nun ihmal edilen adeta bir kenara atılan toplantılarını yılda 2 defa yapmak suretiyle tamamına bizzat katıldım. Pek çok bilim ve teknoloji projesini himayeme alarak yürütülmesini sağladım.
Türkiye'deki teknolojik gelişmeler
Türkiye'nin 14 yılda yaptığı büyük sıçramada bilim ve teknoloji alanına yaptığımız bu yatırımların önemli bir payı olduğunu biliyorum. Biz ilme ve ilim erbabına önem veren bir kültürün mensubuyuz.
Son devletimiz Türkiye'nin 100. kuruluş yıldönümü olan 2023 için çok önemli hedefler belirledik. 2002 yılında araştırma geliştirme harcamalarının milli gelirimiz içindeki payı sadece binde 5. Biz bu oranı önce yüzde 1 seviyesine çıkarmayı başardık. Aslında hedefimiz 2002'de yüzde 2'ye çıkarmaktı. 2023 yılına kadar mill gelirden AR-GE'ye ayrılan payı yüzde 3'e çıkarmaya planlıyoruz.
Bilim ve teknoloji alanındaki çalışmalarımızı daha da yoğunlaştıracağız. Şuanda savunma sanayiinde attığımız adımlar ortada. Bizler bir basit tüfek yapamıyorduk. Artık kendi gemilerimizi üretiyoruz. Sadece geminin tasarımı. Artık biz bunun makinesini de üretir hale gelmeliyiz. Artık Türkiye insansız hava aracını mühimmatlı olarak üretir hale geldi. En son İsrail'den almıştık. Amerika'dan ses çıkmadı. Sağolsun komşular bizi mal sahibi yaptı. İnsansız hava aracımız testlerden geçti, iş görür vaziyette. Bu noktaya geldik. Küresel ve bölgesel bu sorunların insani kriz tehditlerine, ekonomik sorunlara neden olduğunu görüyoruz.
Çok güçlü zırhlı taşıyıcılar yapıyoruz. 2008 yılında başlayan küresel finans krizi Avrupa'da etkisini sürdürüyor. Suriye ve Irak'ta süren terör tehditi küreselleşme yolunda ilerliyor. Hiçbir rasyonel sebebi olmayan DEAŞ yüzünden insanlık tarihinin en kadim halkları adım adım yok ediliyor. Bu vesileyle bölgemizdeki sorunların çözümünün terör örgütleri karşısında özellikle ilkeli bir duruş sergilenmeden mümkün olmadığını vurgulamak istiyorum.
Mülteci sorunu
Güney Asya'da insanlar, dünyanın gözü önünde sistematik bir şekilde inanç ve etnik kökenli bir soykırıma tabi tutuluyor. Terörizmin yan etkilerinden biri olan mülteci sorunu sadece en başta Türkiye'nin yer aldığı birkaç ülkenin sırtına yüklenmiş durumda. Gelişmiş ülkeler bu durum karşısında sınırları kapatmaktan, duvarları yükseltmekten başka hiçbir şey yapmadı, yapmıyorlar. Şuanda 3 milyon mülteci Türkiye'de. Amerika'da Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'ndaydık. Bu sorun gündeme geldi. Bakıyorsunuz Türkiye'de bu sahiplenmeyi gündeme getiren yok gibi. Görmüyorlar, unutturmak istiyorlar. Söz verdiler 3 milyar avro dediler hala 3 milyar avro'dan Türkiye'ye gelen 179 milyon avro. Söz verilen 3 milyar avro. Ah ah bunlar söz verirler ama yerine getirmezler.
15 Temmuz darbe girişimi
Aynı kayıtsızlık terör örgütleriyle mücadele konusunda da geçerli. Terörün de biçim değiştirdiğine şahit oluyoruz. Ülkemizin 15 Temmuz'da maruz kaldığı darbe girişimi aynı zamanda yeni nesil bir terör eylemidir. Devletin çeşitli birimlerine sızmış Fetullahçı terör örgütünün son yıllarda yürüttüğü saldırılar 15 Temmuz'da bir grup asker elbisesi giymiş teröristin girişimiyle zirveye ulaşmıştır. Bu girişim milletimizin büyük bie cesaret ve fedakarlıkla darbecilerin karşısına dikilmesi sayesinde başarısızlığa uğratılmıştır. Bu teröristler zannediyorlardı ki F-16'ları F-16'lar durdurur, tankları tanklar durdurur. Öyle zannediyorlardı ama insanın büyük bir güç olduğunu bilmiyorlardı.
Amerika bizden terörist istediği zaman paketleyip gönderiyoruz. Ama biz aynı karşılığı stratejik ortağımızdan göremedik. Konuştuğumuz zamanda 'bunu medya üzerinden yapmayalım.' Tamam yapmayalım ama zaten biz bunu sizlerle paylaşıyoruz ama bir teröristi hala 17 yıldır 400 dönüm arazide saltanat sürüyor, bize teslim etmiyorsunuz. Bunu her yerde söylediğim için burada da rahat rahat söylüyorum. Kendi içimizde bile diyorlar ki, 'bizim cumhurbaşkanımız her zaman dik konuşuyor.' Ya olduğun gibi görüneceksin ya göründüğün gibi olacaksın. Biz benzer terör eylemlerine karşı tüm dünyanın teyakkuz halinde bulunmasında yarar görüyoruz.
Dünya 5'ten büyüktür
Baş döndürücü gelişmeler yaşandı. İnternet, uydu teknolojileri... Her geçen gün daha çok insan teknolojiden faydalanıyor. Bu sayede bölgeler arasındaki mesafe anlamsız hale geliyor, sorunlar ortadan kalkıyor. Hayata tutunmaya çalışan 100 milyonlarca insan var. İnsanlığun tarihinin en muazzam üretim gücüne karıştığı dönemde dünyanın bir yerinde hala asgari hayat şartlarından mahrum toplumların bulunması utanç vericidir. Uluslararası toplum adına tüm bu problemlerin çözümünde öncü olması gereken Birleşmiş Milletler gibi mekanizmalar çalışmıyor. Dünya hızla tehlikeli bir kaos dönemine doğru sürükleniyor. Türkiye olarak bu sorunlu gidişe, 'dünya 5'ten büyüktür' diyerek karşı çıkıyoruz.
Konuşmasından satır başları:
cnntürk'ün haberine göre; 14 yıl boyunca bilim ve teknoloji konusunu önceliklerimiz arasına yerleştirdik. Başbakanlığım döneminde Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu'nun ihmal edilen adeta bir kenara atılan toplantılarını yılda 2 defa yapmak suretiyle tamamına bizzat katıldım. Pek çok bilim ve teknoloji projesini himayeme alarak yürütülmesini sağladım.
Türkiye'deki teknolojik gelişmeler
Türkiye'nin 14 yılda yaptığı büyük sıçramada bilim ve teknoloji alanına yaptığımız bu yatırımların önemli bir payı olduğunu biliyorum. Biz ilme ve ilim erbabına önem veren bir kültürün mensubuyuz.
Son devletimiz Türkiye'nin 100. kuruluş yıldönümü olan 2023 için çok önemli hedefler belirledik. 2002 yılında araştırma geliştirme harcamalarının milli gelirimiz içindeki payı sadece binde 5. Biz bu oranı önce yüzde 1 seviyesine çıkarmayı başardık. Aslında hedefimiz 2002'de yüzde 2'ye çıkarmaktı. 2023 yılına kadar mill gelirden AR-GE'ye ayrılan payı yüzde 3'e çıkarmaya planlıyoruz.
Bilim ve teknoloji alanındaki çalışmalarımızı daha da yoğunlaştıracağız. Şuanda savunma sanayiinde attığımız adımlar ortada. Bizler bir basit tüfek yapamıyorduk. Artık kendi gemilerimizi üretiyoruz. Sadece geminin tasarımı. Artık biz bunun makinesini de üretir hale gelmeliyiz. Artık Türkiye insansız hava aracını mühimmatlı olarak üretir hale geldi. En son İsrail'den almıştık. Amerika'dan ses çıkmadı. Sağolsun komşular bizi mal sahibi yaptı. İnsansız hava aracımız testlerden geçti, iş görür vaziyette. Bu noktaya geldik. Küresel ve bölgesel bu sorunların insani kriz tehditlerine, ekonomik sorunlara neden olduğunu görüyoruz.
Çok güçlü zırhlı taşıyıcılar yapıyoruz. 2008 yılında başlayan küresel finans krizi Avrupa'da etkisini sürdürüyor. Suriye ve Irak'ta süren terör tehditi küreselleşme yolunda ilerliyor. Hiçbir rasyonel sebebi olmayan DEAŞ yüzünden insanlık tarihinin en kadim halkları adım adım yok ediliyor. Bu vesileyle bölgemizdeki sorunların çözümünün terör örgütleri karşısında özellikle ilkeli bir duruş sergilenmeden mümkün olmadığını vurgulamak istiyorum.
Mülteci sorunu
Güney Asya'da insanlar, dünyanın gözü önünde sistematik bir şekilde inanç ve etnik kökenli bir soykırıma tabi tutuluyor. Terörizmin yan etkilerinden biri olan mülteci sorunu sadece en başta Türkiye'nin yer aldığı birkaç ülkenin sırtına yüklenmiş durumda. Gelişmiş ülkeler bu durum karşısında sınırları kapatmaktan, duvarları yükseltmekten başka hiçbir şey yapmadı, yapmıyorlar. Şuanda 3 milyon mülteci Türkiye'de. Amerika'da Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'ndaydık. Bu sorun gündeme geldi. Bakıyorsunuz Türkiye'de bu sahiplenmeyi gündeme getiren yok gibi. Görmüyorlar, unutturmak istiyorlar. Söz verdiler 3 milyar avro dediler hala 3 milyar avro'dan Türkiye'ye gelen 179 milyon avro. Söz verilen 3 milyar avro. Ah ah bunlar söz verirler ama yerine getirmezler.
15 Temmuz darbe girişimi
Aynı kayıtsızlık terör örgütleriyle mücadele konusunda da geçerli. Terörün de biçim değiştirdiğine şahit oluyoruz. Ülkemizin 15 Temmuz'da maruz kaldığı darbe girişimi aynı zamanda yeni nesil bir terör eylemidir. Devletin çeşitli birimlerine sızmış Fetullahçı terör örgütünün son yıllarda yürüttüğü saldırılar 15 Temmuz'da bir grup asker elbisesi giymiş teröristin girişimiyle zirveye ulaşmıştır. Bu girişim milletimizin büyük bie cesaret ve fedakarlıkla darbecilerin karşısına dikilmesi sayesinde başarısızlığa uğratılmıştır. Bu teröristler zannediyorlardı ki F-16'ları F-16'lar durdurur, tankları tanklar durdurur. Öyle zannediyorlardı ama insanın büyük bir güç olduğunu bilmiyorlardı.
Amerika bizden terörist istediği zaman paketleyip gönderiyoruz. Ama biz aynı karşılığı stratejik ortağımızdan göremedik. Konuştuğumuz zamanda 'bunu medya üzerinden yapmayalım.' Tamam yapmayalım ama zaten biz bunu sizlerle paylaşıyoruz ama bir teröristi hala 17 yıldır 400 dönüm arazide saltanat sürüyor, bize teslim etmiyorsunuz. Bunu her yerde söylediğim için burada da rahat rahat söylüyorum. Kendi içimizde bile diyorlar ki, 'bizim cumhurbaşkanımız her zaman dik konuşuyor.' Ya olduğun gibi görüneceksin ya göründüğün gibi olacaksın. Biz benzer terör eylemlerine karşı tüm dünyanın teyakkuz halinde bulunmasında yarar görüyoruz.
Dünya 5'ten büyüktür
Baş döndürücü gelişmeler yaşandı. İnternet, uydu teknolojileri... Her geçen gün daha çok insan teknolojiden faydalanıyor. Bu sayede bölgeler arasındaki mesafe anlamsız hale geliyor, sorunlar ortadan kalkıyor. Hayata tutunmaya çalışan 100 milyonlarca insan var. İnsanlığun tarihinin en muazzam üretim gücüne karıştığı dönemde dünyanın bir yerinde hala asgari hayat şartlarından mahrum toplumların bulunması utanç vericidir. Uluslararası toplum adına tüm bu problemlerin çözümünde öncü olması gereken Birleşmiş Milletler gibi mekanizmalar çalışmıyor. Dünya hızla tehlikeli bir kaos dönemine doğru sürükleniyor. Türkiye olarak bu sorunlu gidişe, 'dünya 5'ten büyüktür' diyerek karşı çıkıyoruz.
Konut fiyatları ve kiralara tünel dopingi
Kazlıçeşme ve Göztepe arasındaki mesafeyi 100 dakikadan 15 dakikaya indirecek Avrasya Tüneli’nde çalışmalarında sona gelindi. Asya ile Avrupa kıtalarını deniz tabanının altından karayolu tüneliyle bağlayacak tünel 20 Aralık’ta açılacak. Trafik yükünü hafifletmesi beklenen tünel konut kira ve satış fiyatlarını arttırdı. Tünel çevresinde kira fiyatları son bir yılda yüzde 25, satış fiyatları yüzde 41 arttı.
Anadolu ve Avrupa yakalarını denizin altından kara yolu trafiği ile ilk kez bağlayacak olan Avrasya Tüneli projesinde sona gelindi. Kazlıçeşme- Göztepe hattında yolculuk süresi 15 dakikaya indirecek tünel 20 Aralık’ta açılacak. Hürriyet'ten Gülistan Alagöz'ün haberine göre trafik yükünü azaltması beklenen tünel, diğer büyük altyapı projelerinde olduğu gibi çevresindeki gayrimenkul fiyatlarında değer artışı sağladı. Avrasya Tüneli’nin gayrimenkul pazarına etkisi Anadolu yakasında Üsküdar’a bağlı Acıbadem, Koşuyolu ve Ünalan ile Kadıköy’e bağlı Hasanpaşa ve Merdivenköy mahalleleri, Avrupa yakasında ise Fatih ilçesine bağlı Cankurtaran, Yenikapı ve Yedikule mahalleleri ile Zeytinburnu ilçesinde görülüyor.
Anadolu'da artış fazla
TSKB Gayrimenkul Değerleme tarafından yapılan araştırma söz konusu bölgelerde sadece 1 yılda konut kira fiyatları yüzde 25, satış fiyatlar ise yüzde 41 arttığını gösterdi. TSKB Gayrimenkul Derğerleme Genel Müdürü Makbule Yönel Maya, “Projenin Avrupa yakası ayağında, projenin yer üstüne çıkış noktaları ve yakın çevresinde konut kullanımından pek bahsedilmediğinden, projenin konut fiyatlarına esas etkisini Anadolu yakasında hissetmek mümkün. Proje çevresinde değer artışının en fazla olduğu bölgeler; Merdivenköy, Koşuyolu ve Acıbadem” dedi.
Maya, Avrupa yakasında ise Zeytinburnu ve Bakırköy sahil hattının Avrasya Tüneli ile değer kazanacağını dile getirdi. Bölgede inşaatı süren markalı konut projelerinde metrekare satış fiyatı 25 bin TL’yi buluyor. Marmaray durağı ve Avrasya Tüneli’nin yanı sıra sahil yolunda şu anda devam eden çalışmalar tamamlandığında yol 8 şeride çıkarak ve trafik yükünün azalması ile avantajlı hale gelecek. Avrupa yakasında kısa vadede Güngören, Bahçelievler ve Merter’de de fiyat artışı olacağını belirten Maya, “Hatta son birkaç yıldır Merter, Merkezefendi ve Davutpaşa tarafında başlayan kentsel dönüşüm çalışmaları kapsamında sanayi alanlarının konut ve karma kullanım projelerine dönmesinde bu mega projenin olumlu etkisinden de bahsetmek doğru olur” dedi. Avrasya Tüneli ile İstanbul’daki iki havalimanı arasındaki ulaşım ilişkisinin gücünün artacağına da dikkat çeken Maya, Atatürk havalimanı yakın çevresinde konaklamak isteyen yabancı nüfusun da projeyle Anadolu yakasına geçebileceğini söyledi.
Otomobiller 1.2 milyar dolara geçecek
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü Avrasya Tüneli Projesi’nin tasarımı, inşaatı ve 24 yıl 5 ay işletmesini gerçekleştirmesi için Avrasya Tüneli İşletme İnşaat ve Yatırım A.Ş.’yi (ATAŞ) görevlendirdi. 1 milyar 245 milyon 121 bin 188 dolarlık tüneli işletme süresinin tamamlanınca kamuya devredilecek.
Tünelden ilk 3 yılda günde ortalama 90 bin araç geçmesi bekleniyor. 3 yıl sonrası öngörülen rakam ise 130 bin.Kazlıçeşme ve Göztepe arasında hizmet verecek Avrasya Tüneli’nden otomobiller, minibüsler geçiş yapacak. Ağır taşıtlar, motosiklet, bisiklet ve yayalar tünelden faydalanamayacaklar.
Tünelden araç geçiş ücretleri açılış yılında tek yönde otomobiller için 4 dolar artı KDV, minibüsler için ise 6 dolar artı KDV olacak. Her iki yönde de ödeme yapılacak.
Göztepe-Kazlıçeşme arasında hizmet verecek projenin toplam uzunluğu 14.5 iken bunun 5.4 kilometrelik bölümü deniz tabanı altında inşa edildi.
Proje otomobillerin ve minibüslerin geçeceği 2’şer şeritli ve iki katlı tünelden oluşuyor.
Köprünün deniz altındaki en derin bölümü deniz seviyesinden 106 metre olurken, bu noktada tünel deniz tabanın 55 metre altından ilerliyor.Avrasya Tüneli 3 bölümden oluşuyor; Kazlıçeşme’den Sarayburnu’na devam eden Kennedy Caddesi üzerindeki U-dönüşü, alt geçit olarak ve engellilerin erişimine uygun hemzemin geçit olarak inşa edilecek.
Toplam uzunluğu yaklaşık 5.4 km olan mevcut yolun tamamı genişletilerek 2x3 ve 3x2 şeritten 2x4 şeride çıkarılacak. İstanbul Boğazı’nda deniz tabanının altından geçen 5.4 kilometre uzunluğunda iki katlı tünel inşa edilecek.
Her katta çift şerit yer alacak. Göztepe’ye ulaşan D100 yolu üzerinde, 2 adet köprülü kavşak ve engellilerin ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde modernizasyonları da dâhil olmak üzere yaya üst geçidi inşa edilecek.
Yaklaşık 3.8 kilometre uzunluğundaki yol genişletilerek 2x3 ve 2x4 şeritten 2x4 ve 2x5 şeride çıkarılacak. cnntürk
Anadolu ve Avrupa yakalarını denizin altından kara yolu trafiği ile ilk kez bağlayacak olan Avrasya Tüneli projesinde sona gelindi. Kazlıçeşme- Göztepe hattında yolculuk süresi 15 dakikaya indirecek tünel 20 Aralık’ta açılacak. Hürriyet'ten Gülistan Alagöz'ün haberine göre trafik yükünü azaltması beklenen tünel, diğer büyük altyapı projelerinde olduğu gibi çevresindeki gayrimenkul fiyatlarında değer artışı sağladı. Avrasya Tüneli’nin gayrimenkul pazarına etkisi Anadolu yakasında Üsküdar’a bağlı Acıbadem, Koşuyolu ve Ünalan ile Kadıköy’e bağlı Hasanpaşa ve Merdivenköy mahalleleri, Avrupa yakasında ise Fatih ilçesine bağlı Cankurtaran, Yenikapı ve Yedikule mahalleleri ile Zeytinburnu ilçesinde görülüyor.
Anadolu'da artış fazla
TSKB Gayrimenkul Değerleme tarafından yapılan araştırma söz konusu bölgelerde sadece 1 yılda konut kira fiyatları yüzde 25, satış fiyatlar ise yüzde 41 arttığını gösterdi. TSKB Gayrimenkul Derğerleme Genel Müdürü Makbule Yönel Maya, “Projenin Avrupa yakası ayağında, projenin yer üstüne çıkış noktaları ve yakın çevresinde konut kullanımından pek bahsedilmediğinden, projenin konut fiyatlarına esas etkisini Anadolu yakasında hissetmek mümkün. Proje çevresinde değer artışının en fazla olduğu bölgeler; Merdivenköy, Koşuyolu ve Acıbadem” dedi.
Maya, Avrupa yakasında ise Zeytinburnu ve Bakırköy sahil hattının Avrasya Tüneli ile değer kazanacağını dile getirdi. Bölgede inşaatı süren markalı konut projelerinde metrekare satış fiyatı 25 bin TL’yi buluyor. Marmaray durağı ve Avrasya Tüneli’nin yanı sıra sahil yolunda şu anda devam eden çalışmalar tamamlandığında yol 8 şeride çıkarak ve trafik yükünün azalması ile avantajlı hale gelecek. Avrupa yakasında kısa vadede Güngören, Bahçelievler ve Merter’de de fiyat artışı olacağını belirten Maya, “Hatta son birkaç yıldır Merter, Merkezefendi ve Davutpaşa tarafında başlayan kentsel dönüşüm çalışmaları kapsamında sanayi alanlarının konut ve karma kullanım projelerine dönmesinde bu mega projenin olumlu etkisinden de bahsetmek doğru olur” dedi. Avrasya Tüneli ile İstanbul’daki iki havalimanı arasındaki ulaşım ilişkisinin gücünün artacağına da dikkat çeken Maya, Atatürk havalimanı yakın çevresinde konaklamak isteyen yabancı nüfusun da projeyle Anadolu yakasına geçebileceğini söyledi.
Otomobiller 1.2 milyar dolara geçecek
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü Avrasya Tüneli Projesi’nin tasarımı, inşaatı ve 24 yıl 5 ay işletmesini gerçekleştirmesi için Avrasya Tüneli İşletme İnşaat ve Yatırım A.Ş.’yi (ATAŞ) görevlendirdi. 1 milyar 245 milyon 121 bin 188 dolarlık tüneli işletme süresinin tamamlanınca kamuya devredilecek.
Tünelden ilk 3 yılda günde ortalama 90 bin araç geçmesi bekleniyor. 3 yıl sonrası öngörülen rakam ise 130 bin.Kazlıçeşme ve Göztepe arasında hizmet verecek Avrasya Tüneli’nden otomobiller, minibüsler geçiş yapacak. Ağır taşıtlar, motosiklet, bisiklet ve yayalar tünelden faydalanamayacaklar.
Tünelden araç geçiş ücretleri açılış yılında tek yönde otomobiller için 4 dolar artı KDV, minibüsler için ise 6 dolar artı KDV olacak. Her iki yönde de ödeme yapılacak.
Göztepe-Kazlıçeşme arasında hizmet verecek projenin toplam uzunluğu 14.5 iken bunun 5.4 kilometrelik bölümü deniz tabanı altında inşa edildi.
Proje otomobillerin ve minibüslerin geçeceği 2’şer şeritli ve iki katlı tünelden oluşuyor.
Köprünün deniz altındaki en derin bölümü deniz seviyesinden 106 metre olurken, bu noktada tünel deniz tabanın 55 metre altından ilerliyor.Avrasya Tüneli 3 bölümden oluşuyor; Kazlıçeşme’den Sarayburnu’na devam eden Kennedy Caddesi üzerindeki U-dönüşü, alt geçit olarak ve engellilerin erişimine uygun hemzemin geçit olarak inşa edilecek.
Toplam uzunluğu yaklaşık 5.4 km olan mevcut yolun tamamı genişletilerek 2x3 ve 3x2 şeritten 2x4 şeride çıkarılacak. İstanbul Boğazı’nda deniz tabanının altından geçen 5.4 kilometre uzunluğunda iki katlı tünel inşa edilecek.
Her katta çift şerit yer alacak. Göztepe’ye ulaşan D100 yolu üzerinde, 2 adet köprülü kavşak ve engellilerin ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde modernizasyonları da dâhil olmak üzere yaya üst geçidi inşa edilecek.
Yaklaşık 3.8 kilometre uzunluğundaki yol genişletilerek 2x3 ve 2x4 şeritten 2x4 ve 2x5 şeride çıkarılacak. cnntürk
Anneye en az 4 bin TL rapor ödeneği
Anneler dikkat!.. Devletin annelere yapacağı maaş yardımları gündemdeyken iş göremezlik raporu yine gündeme geldi. Anneler doğumdan sonra en az 4 bin TL değerinde parayı devletten alabiliyorlar.
Posta Gazetesi’nin haberine göre asgari ücretle çalışırken hamilelik ve doğum nedeniyle bu yıl 16 hafta izin kullanan sigortalı kadın 4099 lira iş göremezlik ödeneği alacak. Ödeme son üç ayda alınan ‘brüt ücret'e göre yapılıyor
ZAMANINI BİLMİYOR
Doğum yapan kadınların birçok hakkı bulunuyor. Çocuk başına bir seferlik alınan yardımdan tutun da emzirme ödeğine kadar çeşitli ödemeler mevcut. Ancak bunlardan bir tanesi aileyi ekonomik açıdan epey rahatlatıyor. Bu ödemeye, ‘rapor parası', ‘iş göremezlik ödeneği' veya ‘doğum parası' da deniyor. Çoğu anne bu ödemenin farkında değil. Farkında olanlar da paranın nereden ne zaman alınacağından habersiz.
HESAP NASIL YAPILIYOR?
Biz de sizin için bu önemli konunun detaylarını derledik ve kimin ne kadar para alabileceğini hesapladık. Rapor parasının amacı, kadının çalışmasına engel bir hastalık, kaza veya hamilelik gibi bir durumda bu süre için belirli oranda gelir güvencesi sağlamak. Doğumdan önce 8 hafta (çoğul gebelikte 10 hafta), doğum sonrasında 8 hafta olmak üzere toplam 16 hafta veya 112 gün izin veriliyor.
SON BİR YILDA 90 GÜN PRİM ŞARTI ARANIYOR
Kadın, doktor raporuyla doğuma 3 hafta kalana kadar çalışabilir. Bu durumda 5 haftalık izni, doğum sonrası iznine eklenir. Doğum sonrasında 13 hafta izin kullanır. Bu durumdaki kadınlar, izin süresi için geçici iş göremezlik ödeneği alır. Geçici iş göremezlik ödeneği (rapor parası) için doğumdan önceki bir yıl içinde en az ‘90 gün sigorta primi' ödenmiş olmalı. Bu şartı karşılayan kadınlar ödeme alabilir.
Asgari ücretle çalışırken hamilelik ve doğum nedeniyle bu yıl 16 hafta izin kullanan sigortalı kadın 4099 lira iş göremezlik ödeneği alacak. Ödeme son üç ayda alınan ‘brüt ücret'e göre yapılıyor. Tabloda bordroda yazan brüt ücrete göre alınabilecek rapor paralarına yer verilmiştir. Ödemeler PTT ve Ziraat Bankası aracılığıyla yapılıyor. Doğum izni bitenler TC kimlik numarasıyla ‘turkiye.gov.tr'ye girerek SSK doğum parası sorgulaması yapabilir.
Memura not sisteminin detayları belli oldu
Memurun terfi ve yer değiştirmesi amirinin, yakın çalışma arkadaşının ve hizmet alan vatandaşın verdiği puan ile yapılacak.
Memurların terfi ve yer değiştirmelerinde A, B, C ve D notlarından oluşan yeni sistem uygulamaya sokuluyor. ‘Kamu Personelinin Başarılarının Değerlendirilmesine İlişkin Genel Yönetmelik Taslağı’nda uygulamaya geçirilmesi düşünülen sisteme göre, kamuda çalışan 3.1 milyon kadrolu ve sözleşmeli memur, ‘yönetici’ ve ‘diğer personel’ olarak ikiye ayrılacak.
DÖRT NOTLU SİSTEM
Star gazetesinde yer alan habere göre, altı aylık ile bir yıllık yapılacak değerlendirmelerde, her bir personele ilişkin ‘Başarı Değerlendirme Formu’ doldurulacak. Kamu kurum ve kuruluşlarında başarı düzeyi A düzeyi (90-100 puan), B düzeyi (76-89 puan), C düzeyi (60-75 puan), D düzeyi ise (0-59) olarak kabul edilecek. ‘D’ notu alan başarısız kabul edilecek.
‘A’ VE ‘B’ YÜKSELTECEK
Birbirini takip eden üç başarı değerlendirmesinde A ve B üzerinde puan alınması, memurların görevde yükselmeleri, görevleriyle ilgili kişisel gelişimlerinin desteklenmesi, yer değiştirme, yurt dışı görevlendirmeleri ve insan kaynakları planlamalarında etkili olacak. Sözleşmeli personelden başarı puanı A, B ve C düzeyinde olanlara da, başarı ücreti ödenecek.
C ve D düzeyinde başarı puanı alan memurun eksikliklerinin tespit edildiği alanlarda amir ile personel arasında görüşme yapılarak gelişim planlarının hazırlanması ve uygulanması da zorunlu olacak. Üç başarı değerlendirme döneminin ikisinde başarı puanı D düzeyinde olursa, görev veya görev yeri değişikliği gibi tedbirler alacak.
KÖTÜ NİYETLİ NOTA CEZA
Memurların başarı hesabında kullanılacak puanların yüzdelik ağırlıklarının belirlenmesinde hedef, görev, yetkinlik ve vatandaş memnuniyeti esas alınacak.Vatandaşın puanı yüzde 5 etkili olacak. Meslekte yetkinliğin oranı yönetici ve diğer personelde değişmek üzere yüzde 90’a kadar çıkabilecek. Garez ya da gerçeğe aykırı değerlendirme yaptıkları anlaşılan değerlendiriciler de cezai yaptırımla karşı karşıya kalacak. Vatandaş memnuniyeti personeli değil kurumun başarısı olacak ve yöneticinin başarısını belirleyecek. Değerlendirme döneminde birden fazla amirle çalışan memur için de son çalıştığı amirinin değerlendirmesi dikkate alınacak. Devlet Personel Başkanlığı kurum ve kuruluşların sonuçlarını takip edecek.
Memurların terfi ve yer değiştirmelerinde A, B, C ve D notlarından oluşan yeni sistem uygulamaya sokuluyor. ‘Kamu Personelinin Başarılarının Değerlendirilmesine İlişkin Genel Yönetmelik Taslağı’nda uygulamaya geçirilmesi düşünülen sisteme göre, kamuda çalışan 3.1 milyon kadrolu ve sözleşmeli memur, ‘yönetici’ ve ‘diğer personel’ olarak ikiye ayrılacak.
DÖRT NOTLU SİSTEM
Star gazetesinde yer alan habere göre, altı aylık ile bir yıllık yapılacak değerlendirmelerde, her bir personele ilişkin ‘Başarı Değerlendirme Formu’ doldurulacak. Kamu kurum ve kuruluşlarında başarı düzeyi A düzeyi (90-100 puan), B düzeyi (76-89 puan), C düzeyi (60-75 puan), D düzeyi ise (0-59) olarak kabul edilecek. ‘D’ notu alan başarısız kabul edilecek.
‘A’ VE ‘B’ YÜKSELTECEK
Birbirini takip eden üç başarı değerlendirmesinde A ve B üzerinde puan alınması, memurların görevde yükselmeleri, görevleriyle ilgili kişisel gelişimlerinin desteklenmesi, yer değiştirme, yurt dışı görevlendirmeleri ve insan kaynakları planlamalarında etkili olacak. Sözleşmeli personelden başarı puanı A, B ve C düzeyinde olanlara da, başarı ücreti ödenecek.
C ve D düzeyinde başarı puanı alan memurun eksikliklerinin tespit edildiği alanlarda amir ile personel arasında görüşme yapılarak gelişim planlarının hazırlanması ve uygulanması da zorunlu olacak. Üç başarı değerlendirme döneminin ikisinde başarı puanı D düzeyinde olursa, görev veya görev yeri değişikliği gibi tedbirler alacak.
KÖTÜ NİYETLİ NOTA CEZA
Memurların başarı hesabında kullanılacak puanların yüzdelik ağırlıklarının belirlenmesinde hedef, görev, yetkinlik ve vatandaş memnuniyeti esas alınacak.Vatandaşın puanı yüzde 5 etkili olacak. Meslekte yetkinliğin oranı yönetici ve diğer personelde değişmek üzere yüzde 90’a kadar çıkabilecek. Garez ya da gerçeğe aykırı değerlendirme yaptıkları anlaşılan değerlendiriciler de cezai yaptırımla karşı karşıya kalacak. Vatandaş memnuniyeti personeli değil kurumun başarısı olacak ve yöneticinin başarısını belirleyecek. Değerlendirme döneminde birden fazla amirle çalışan memur için de son çalıştığı amirinin değerlendirmesi dikkate alınacak. Devlet Personel Başkanlığı kurum ve kuruluşların sonuçlarını takip edecek.
2 Ekim 2016 Pazar
Şehit polisin eşinden Rüzgar Çetin açıklaması
Yönetmen Sinan Çetin'in oğlu Rüzgar Çetin'in polis otosuna çarparak şehit ettiği İsmet Fatih Alagöz'ün eşi Özlem Alagöz şikayetini geri çekti.
Ünlü yönetmen Sinan Çetin’in oğlu Rüzgar Çetin’in, lüks aracıyla çarparak ölümüne neden olduğu şehit polis memuru İsmet Fatih Alagöz’ün eşi Özlem Alagöz’den ‘şikâyetini geri çekme’ açıklaması geldi. Habertürk’ten Yusuf Doğan’ın haberine göre, avukatı aracılığıyla açıklama yapan Alagöz, Çetin ailesinin çektiği acılara şahit oldukları için böyle bir karar aldığını ifade etti.
Açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Kaza sonrasında müvekkilimiz bir anne olarak Rüzgar Çetin’in ailesinin görüşme isteği sonrasında maddi bir karşılığı olmaksızın katılma talebinden feragat etmiştir. Müvekkilimizin anne oluşu, Rüzgar Çetin’in ailesi tarafından sağlanan görüşmelerde ailesinin acılarına şahit oluşu nedeniyle bu yönde bir karar verilmiş olup, maddi herhangi bir menfaat sağlanmamıştır. Yalnız Çetin’e ait aracın sigorta şirketinden sigorta teminatı kapsamında kalan bedelin talebi söz konusudur.” (haberturk.com)
Ünlü yönetmen Sinan Çetin’in oğlu Rüzgar Çetin’in, lüks aracıyla çarparak ölümüne neden olduğu şehit polis memuru İsmet Fatih Alagöz’ün eşi Özlem Alagöz’den ‘şikâyetini geri çekme’ açıklaması geldi. Habertürk’ten Yusuf Doğan’ın haberine göre, avukatı aracılığıyla açıklama yapan Alagöz, Çetin ailesinin çektiği acılara şahit oldukları için böyle bir karar aldığını ifade etti.
Açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Kaza sonrasında müvekkilimiz bir anne olarak Rüzgar Çetin’in ailesinin görüşme isteği sonrasında maddi bir karşılığı olmaksızın katılma talebinden feragat etmiştir. Müvekkilimizin anne oluşu, Rüzgar Çetin’in ailesi tarafından sağlanan görüşmelerde ailesinin acılarına şahit oluşu nedeniyle bu yönde bir karar verilmiş olup, maddi herhangi bir menfaat sağlanmamıştır. Yalnız Çetin’e ait aracın sigorta şirketinden sigorta teminatı kapsamında kalan bedelin talebi söz konusudur.” (haberturk.com)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)