ABD'nin Las Vegas kentindeki bir konsere silahlı saldırı düzenlendi... Saldırgan otelin 32. katından kalabalığın üzerine ağır silahla ateş açtı. Korkunç saldırıda en az 50 kişi hayatını kaybetti ve 200'den fazla kişi yaralandı. ABD basını, saldırganın bir 'bölge sakini' olduğunu açıkladı. ABD basını saldırganın isminin 'Stephen Paddock' olduğunu açıkladı. Saldırganın Asya kökenli olduğu tahmin edilen Marilou Danley adında arkadaşını bulmaya çalışıyor.
Las Vegas polisi ABD'nin Las Vegas kentinde Route 91 Harvest isimli müzik festivalinde düzenlenen silahlı saldırıda 50 kişinin öldüğü ve 200'den fazla kişinin yaralandığını açıkladı.
Las Vegas Şerifi Joseph Lombardo, saldırıda en az 50 kişinin öldüğünü, 200'den fazla kişinin yaralandığını belirtti.
Ölenler arasında polis memurlarının da olabileceğine dikkati çeken Lombardo, yaralanan 2 polisin de hastaneye kaldırıldığını ifade etti. Lombardo, yaralı polislerden birinin durumunun ağır olduğunu kaydetti.
Lombardo, görgü tanıklarının yukarıdan ateş açıldığını belirtmesi üzerine saldırganın Mandalay Bay Oteli'nin 32. katında bulunduğunun belirlendiğini söyledi.
Otelin 29. katından sonrasını boşaltan polisin saldırganı vurarak öldürdüğüne işaret eden Lombardo, saldırganın bölge sakini olduğuna kaydetti. Lombardo, "Saldırganın tek başına hareket ettiğini düşünüyoruz. Yalnız kurt dediğimiz saldırgan türünden olduğunu sanıyoruz." diye konuştu.
Bu arada polis, saldırganın Asya kökenli olduğu tahmin edilen Marilou Danley adında arkadaşını bulmaya çalışıyor.
Lombardo, saldırgana ait iki aracın bulunması için kent sakinlerinden yardım istedi.
Saldırı nedeniyle bir süre kapatılan Las Vegas McCarran Havaalanı, kısmen uçuşlara açıldı.
NELER YAŞANDI?
Sosyal medyada paylaşılan videolarda, otomatik silah sesleri duyuluyor ve çok sayıda kişinin alandan koşarak çıkmaya çalıştığı görülüyor.
Yetkililer, saldırı sonrası Las Vegas'ın bazı yerlerine girişleri kapattı.
OTELİN 32. KATINDA ATEŞ
Reuters haber ajansı, silahlı bir kişinin ilk etapta Mandalay Bay Resort isimli otelin 32'inci katında güvenlik görevlileri ve polise ateş açtığını duyurdu. Los Angeles polisi, saldırıyı bir kişinin düzenlediğini açıkladı.
Las Vegas polisi, resmi Twitter hesabından yaptığı açıklamada, "Bir şüphelinin vurularak ele geçirildiğini doğruluyoruz. Aktif araştırmalarımız sürdüğü için sahil şeridinden uzak durmaya özen gösteriniz" denildi.
'PAYLAŞIM YAPMAYIN UYARISI'
Polis, insanların saldırının gerçekleştiği bölgeden kaçınması gerektiğini duyurdu. Bölgede bulunanlardan olaya ilişkin sosyal medya paylaşımı yapmamalarını talep etti.
UÇAKLAR BAŞKA BÖLGEYE YÖNLENDİRİLDİ
Polisin açıklamasında, hava yoluyla yola çıkacaklar da, Las Vegas havalimanına yönelik bazı uçuşların başka havalimanlarına yönlendirildiği, bu nedenle havalimanına gitmeden önce uçuşlarını kontrol etmeleri de istendi.
Bir hastane sözcüsü, hastaneye kaldırılanlardan en az 14'ünün durumunun kritik olduğunu açıkladı. Sözcü, yaralıların hepsinde kurşun yarası olduğunu söyledi.
Saldırı nedeniyle büyük panik yaşandı. Sosyal medyada paylaşılan görüntülerde, kentten ayrılmak isteyenler nedeniyle trafik oluştuğu görülüyor. (hürriyet.com.tr)
2 Ekim 2017 Pazartesi
Las Vegas'taki konserde silahlı saldırı: En az 2 ölü
ABD, Las Vegas'taki konserde silahlı saldırı gerçekleştirildi. Reuters'ın hastane yetkililerine dayandırdığı son dakika haberine göre, saldırı neticesinde 2 kişi hayatını kaybetti, 14'ü ağır 24 kişi yaralandı. Las Vegas Polisi sosyal medyadan yaptığı açıklamada bir şüphelinin etkisiz hale getirildiği bilgisini paylaştı.
ABD, Las Vegas'taki konserde silahlı saldırı gerçekleştirildi. Reuters'ın hastane yetkililerine dayandırdığı son dakika haberine göre, saldırı neticesinde 2 kişi hayatını kaybetti, 14'ü ağır 24 kişi yaralandı. Las Vegas Polisi sosyal medyadan yaptığı açıklamada bir şüphelinin etkisiz hale getirildiği bilgisini paylaştı.
ABD'nin Nevada eyaletindeki Las Vegas kentinde konser sırasında silahlı saldırı gerçekleştirildi. Saldırı neticesinde 2 kişi hayatını kaybetti, 24 kişi yaralandı. Yaralılardan 14'ünün durumunun ağır olduğu belirtiliyor.
Gelen ilk bilgilere göre, konser alanında en az bir saldırgan katılımcıların üzerine ateş açtı. Saldırganın otomatik ya da yarı otomatik silah kullandığı belirtiliyor.
Las Vegas Polis Departmanı Twitter üzerinden yaptığı açıklamada saldırıyı doğruladı. SWAT ekiplerinin de katıldığı operasyonda bir şüphelinin etkisiz hale getirildiği açıklandı. Yapılan açıklamada olay yerinde başka saldırganın olmadığının düşünüldüğü bildirildi.
Reuters haber ajansı, silahlı iki kişinin ilk etapta otelin 32'inci katında güvenlik görevlileri ve polise ateş açtığını duyurdu. Polisin bu katta operasyon düzenlediği de helen bilgiler arasında.
ABD BASINI: BAŞKA YERLERDE DE SİLAH SESİ DUYULDU
ABD basının geçtiği son dakika haberlerine göre, Las Vegas'ta başka yerlerde de silah sesi duyuldu.
UÇUŞLAR DURDURULDU
Saldırı sonrası önlem amaçlı Las Vegas'taki havalimanına uçuşlar duruduruldu
LAS VEGAS POLİSİ: VİDEO PAYLAŞMAYIN
Las Vegas Polisi (LVMPD) resmi Twitter hesbından yaptığı açıklamada operasyonun sürdüğü bu nedenle bölgeden video paylaşımı yapılmasının polis memurlarının hayatını riske atabileceği uyarısında bulundu.
"EN AZ 100 MERMİ KULLANILDI"
saldırı neticesinde 2 kişi hayatını kaybetti, 24 kişi yaralandı. (ntvmsnc)
ABD'nin Nevada eyaletindeki Las Vegas kentinde konser sırasında silahlı saldırı gerçekleştirildi. Saldırı neticesinde 2 kişi hayatını kaybetti, 24 kişi yaralandı. Yaralılardan 14'ünün durumunun ağır olduğu belirtiliyor.
Gelen ilk bilgilere göre, konser alanında en az bir saldırgan katılımcıların üzerine ateş açtı. Saldırganın otomatik ya da yarı otomatik silah kullandığı belirtiliyor.
Las Vegas Polis Departmanı Twitter üzerinden yaptığı açıklamada saldırıyı doğruladı. SWAT ekiplerinin de katıldığı operasyonda bir şüphelinin etkisiz hale getirildiği açıklandı. Yapılan açıklamada olay yerinde başka saldırganın olmadığının düşünüldüğü bildirildi.
Reuters haber ajansı, silahlı iki kişinin ilk etapta otelin 32'inci katında güvenlik görevlileri ve polise ateş açtığını duyurdu. Polisin bu katta operasyon düzenlediği de helen bilgiler arasında.
ABD BASINI: BAŞKA YERLERDE DE SİLAH SESİ DUYULDU
ABD basının geçtiği son dakika haberlerine göre, Las Vegas'ta başka yerlerde de silah sesi duyuldu.
UÇUŞLAR DURDURULDU
Saldırı sonrası önlem amaçlı Las Vegas'taki havalimanına uçuşlar duruduruldu
LAS VEGAS POLİSİ: VİDEO PAYLAŞMAYIN
Las Vegas Polisi (LVMPD) resmi Twitter hesbından yaptığı açıklamada operasyonun sürdüğü bu nedenle bölgeden video paylaşımı yapılmasının polis memurlarının hayatını riske atabileceği uyarısında bulundu.
"EN AZ 100 MERMİ KULLANILDI"
saldırı neticesinde 2 kişi hayatını kaybetti, 24 kişi yaralandı. (ntvmsnc)
29 Eylül 2017 Cuma
TEOG yerine yeni sistem... Başbakan açıkladı...
TEOG'un yerine liseye geçişte getirilecek yeni sisteme ilişkin konuşan Başbakan Yıldırım, ''Sorular test değil, klasik sorular olacak. Açık uçlu sorular sorulacak. Buradan alınacak sonuçlar da mezuniyete esas belirleyici notlar olacak'' dedi.
Başbakan Binali Yıldırım, Çanakkale 18 Mart Üniversitesi akademik yılı açılışında konuştu.
TEOG yerine gelecek yeni sistemi anlatan Başbakan Yıldırım, soruların test değil klasik sorular olacağını belirtti.
Başbakan Yıldırım şöyle konuştu:
''4 yılını ilkokul 4 yılını ortaokul olarak okuyor. Spor lisesine mi gidecek fen bilimlerine mi imam hatip'e mi gidecek. Sınav kalkıyor. Her yılın yıl sonu başarı ortalaması alınıyor 5-6-7-8 bu bir veri. Ayrıca derslerdeki öğrencinin ilgisi ne tarafa gidiyor? Spor mu sanat mı matematik mi? Buralar tespit ediliyor buna belirli oranda katkı yapan 8. sınıfta sınav yapılıyor. O sınavın soruları soru bankasından geliyor. Her okul kendine göre yapmıyor. Okuma sistemi de dışarıda okunuyor. Mezuniyet puanı çıkıyor o puana göre öğrenci istediği yere yerleşiyor.
''SORULAR TEST DEĞİL''
Sorular test değil. Sınıfta yaptığı klasik sorular olacak. Açık uçlu sorular sosyal bilgiler şunu anlat. Matematik şu problemi çöz. A şıkkı B şıkkı falan yok. Açık uçlu sorular sorulacak. Buradan alınacak sonuçlar da mezuniyete esas belirleyici notlar olacak.
''ÜNİVERSİTELERDE DE SINAVLAR BASİTLEŞTİRİLECEK''
Üniversitelerde de sınavlar basitleştirilecek. Buna benzer bir şey. Bir sınav olacak tek bir sınav bir müddet daha ama bu da esasında ortaokuldan, liseden gelen başarıyla birleştirilerek bu sınav gerçekleştirilecek. Bu sınav tek başına belirleyici bir sınav olmayacak.''
Yıldırım'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
''Türkiye bulunduğu bölgede çok önemli sınamalara tabi olmuş bir ülke. Daha alçak darbe girişiminin üzerinden 1 yıl geçti. Maalesef güzel duygularımızı milli duygularımızı bayrak ülke sevdamızı dini duygularımızı bütün değerlerimizi istismar eden kökleri dışarıda olan bir terör örgütü ile bu ülke yüzleşti. Destan bağımsızlık deyince Çanakkale akla gelir. Düşman geçemez deyince Çanakkale akla gelir. Bugün Türkiye, etrafı ateş çemberi olan bir ülke olmasına rağmen istikrarla, kararlılıkla 2023, Cumhuriyetimizin 100. yılına emin adımlarla ilerlemektedir.
Çanakkale millet için geçilen bir yerdir. Millet her taraftan Çanakkale'ye gelmelidir. Bizim için siyaset millete hizmet. Millete hizmet etmeyen bir siyaset olmaz olsun. Böyle bir siyaset bize lazım değil.
Türkiye aynı anda 3 terör örgütüyle mücadele eden tek ülke. 15 Temmuz alçak darbe girişiminin arkasında olan FETÖ terör örgütü... FETÖ terör örgütü, 15 Temmuz'dan sonra artık tam anlamıyla açığa çıkmış, gerçek niyetleri ortaya çıkmış ve 250 şehidimiz olan, 2 bin 194 gazimiz olan adeta bir savaş sonucu bağımsızlığımızı, demokrasimizi kazandığımız bir sürecin arkasından hukuk içerisinde bu alçak örgütle mücadele tüm hızıyla devam etmektedir. Her ne kadar mahkemelerde tiyatro oynasalar da yargıyı yanıltmaya gayret etseler de terörist başının gönderdiği rüya tabirlerine göre rollerini oynasalar da hiçbir faydası yok. Hukukun içerisinde hak ettikleri en ağır cezayı mutlaka alacaklardır. Şehitlerimizin kanı yerde kalmayacak, gazilerimizin ahı yerini bulacak ve bunlar gerekli şekilde cezalandırılacak.
Bir bakıyorsunuz hiçbir birikimi olmayan, diploması olmayan bir adamın etrafında üniversite okumuş adamlar, profesör olmuş adamlar fırıl fırıl dönüyor. Yarım bıraktığı ekmeği kapıp yemek için birbiriyle kavga ediyorlar Tabağında bıraktığı yemek için birbirlerine giriyorlar. Akla ziyan bir iştir. Böyle bir şey olur mu? Allah akıl fikir vermiş. Allah bize engin bir muhakeme kabiliyeti vermiş. Tabii inancımız var. İnanacağız ama inancımızın istismar edilmesine, kullanılmasına, belirli kötü niyetli örgütlere değerlerimizi satmayacağız. Kafalarımızı kiraya vermeyeceğiz. Bizim sahip olduğumuz değerler bize yeter.
Şunu büyük bir rahatlıkla söylerim ki son iki yıldır yaptığımız mücadele sonucu terör örgütü belini doğrultamaz hale gelmiştir. Çok değil iki yıl önce bir yılda dağa götürdükleri genç sayısı 3 binin üzerindeydi. Şu anda bu sayı onun altında. Götüremiyorlar. Çünkü gençler gördüler, çıkmaz yolu da gördüler, geleceği de gördüler. Gelecek Türkiye'de, gelecek Türkiye Cumhuriyeti'nin 80 milyonuyla bir ve beraber olmasıdır. Bunu gördü.
KUZEY IRAK'TAKİ TARTIŞMALI REFERANDUM
Kuzey Irak'ta bir referandum oldu. Kürtlerin daha iyi şartlarda yaşamasına niye karşı çıkıyorsunuz? Kim söylüyor? O referandumu bütün dünyaya inatla Irak merkezi hükümetinin karşı çıkmasına rağmen inatla yapmak isteyen yapan bu yöneticilerin orada yaşayan Kürtleri Arapları düşündüğünü mü zannediyorsun? Kendi iktidarlarının devamı için milyonlarca insanı maceraya sürüklemeden tereddüt etmediler. Asıl sorunlar bundan sonra başlıyor. Bizim Kürt kardeşlerimizle hiçbir problemimiz yok.
AB'YE TEPKİ
Avrupa Birliği'nden (AB) şunu bekliyoruz; gelecek vizyonunuzu belirleyin artık. Nereye gitmek istiyorsunuz, kiminle gitmek istiyorsunuz? Türkiye mecbur değil size. En fazla sizin kazancınız. Türkiye'yi bu sisteme dahil etmenin Avrupa'ya Türkiye'den daha fazla faydası var.
ÜNİVERSİTE SINAVI SİSTEMİNDE DEĞİŞİKLİK
Üniversite girişi sınav stresinin azaltılması lazım. Mezun olan sayısı da aynı üniversitelerin sunduğu kontenjan da aynı. Herkes 18 Mart'a gitmek isterse orada sorun başlıyor.
TEOG YERİNE SİSTEM ARAYIŞI
Bunu öğrenciler ve veliler üzerinde oluşturduğu stres var. 4 yılını ilkokul 4 yılını ortaokul olarak okuyor. Spor lisesine mi gidecek fen bilimlerine mi imam hatip'e mi gidecek. Sınav kalkıyor. Her yılın yıl sonu başarı ortalaması alınıyor 5-6-7-8 bu bir veri. Ayrıca derslerdeki öğrencinin ilgisi ne tarafa gidiyor? Spor mu sanat mı matematik mi? Buralar tespit ediliyor buna belirli oranda katkı yapan 8. sınıfta sınav yapılıyor. O sınavın soruları soru bankasından geliyor. Her okul kendine göre yapmıyor. Okuma sistemi de dışarıda okunuyor. Mezuniyet puanı çıkıyor o puana göre öğrenci istediği yere yerleşiyor. 6. sınıfa giden torunum var Bahar. Gittim sarıldı boynuma 'Dede TEOG kalktı ne güzel' Kızım senin ne işin var TEOG'la. O bile TEOG stresine girmiş. Daha 2 sene var. Yazık günah değil mi bu evlatlarımıza?
''SORULAR TEST DEĞİL''
Sorular test değil. Sınıfta yaptığı klasik sorular olacak. Açık uçlu sorular sosyal bilgiler şunu anlat. Matematik şu problemi çöz. A şıkkı B şıkkı falan yok. Açık uçlu sorular sorulacak. Buradan alınacak sonuçlar da mezuniyete esas belirleyici notlar olacak.
''ÜNİVERSİTELERDE DE SINAVLAR BASİTLEŞTİRİLECEK''
Üniversitelerde de sınavlar basitleştirilecek. Buna benzer bir şey. Bir sınav olacak tek bir sınav bir müddet daha ama bu da esasında ortaokuldan, liseden gelen başarıyla birleştirilerek bu sınav gerçekleştirilecek. Bu sınav tek başına belirleyici bir sınav olmayacak.
ÇANAKKALE HAVALİMANI TERMİNAL BİNASI AÇILIŞ TÖRENİ
Başbakan Yıldırım, Çanakkale 18 Mart Üniversitesi akademik yılı açılışındaki konuşmasından önce Çanakkale Havalimanı Terminal Binası açılış törenine katıldı.
Buradaki konuşmasında Çanakkale'nin 15 yıllık hükümetleri döneminde ulaşım ve diğer birçok alanda çok büyük hizmetler gördüğünü anlatan Yıldırım, şöyle devam etti:
"Çanakkale deniz taşımacılığı hemen hemen bitmişti. Bugün adalar dahil olmak üzere Çanakkale'de çok düzenli, gelişmiş bir deniz yolcu taşımacılığı hizmeti verilir hale geldi. Çanakkale'nin komşu illerle bağlantısı yoktu. Edirne, Tekirdağ, Bandırma, Balıkesir ve İzmir'le bağlantıları çok zayıftı. Bütün bunları bölünmüş yollar haline getirdik ve Çanakkale'yi hem Ege'ye hem Marmara'ya hem de orta Anadolu'ya ulaşılır hale getirdik. Çanakkale'de tarihi yarımadanının önceki halini biliyorsunuz. Nereden nereye geldi. 'Çanakkale geçilmez' diyen ecdadımızın, şehitlerimizin meftun olduğu o bölge bugün Türkiye'nin en onurlu, en prestijli alanları haline geldi. 18 Mart'ta, 24-25 Nisan'da akın akın insanlar geliyor, tarihini, geçmişini öğreniyor ve geleceğe heyecanla, umutla bakıyor."
Başbakan Yıldırım, Çanakkale'de 15 yıl önce hava ulaşımının da olmadığını dile getirerek, havalanını açtıklarını, pistini de büyüttüklerini, şimdi de 12-13 bin metrekarelik, hem iç hatlara hem dış hatlara hizmet edecek bu terminali armağan ettiklerini söyledi.
"1 KASIM'DAN İTİBAREN İSTANBUL'DAN DA GÜNLÜK SEFERLER BAŞLAYACAK"
Çanakkale'ye Ankara'dan günlük seferler yapıldığını dile getiren Yıldırım, "1 Kasım'dan itibaren inşallah İstanbul'a da günlük seferler yapılacak. Atatürk Havalimanı'na, böylelikle iki büyük şehrimize, oradan da yurt dışına bağlantılar gerçekleşmiş olacak" dedi.
Yıldırım, Çanakkale'ye 2003'te ilk defa geldiğinde bir şey fark ettiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Çanakkale geçilmez, yazısı her yerde yazıyordu. Atalarımız, ecdadımız düşmana karşı 'Çanakka'le geçilmez' dedi ve geçilmedi. Ama daha sonra Çanakkale ulaşımda da geçilmez hale gelmiştir. Denizde yok, karada yok, havada yok. Ecdat düşman için geçilmez dedi. Çanakkale Türkiye için geçilir, Türk milleti için geçilir, havadan da gelinir, karadan da gelinir, denizden de gelinir. Çanakkale yolu en fazlasıyla hak eden bir ilimiz. Çünkü Türkiye'nin, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün bağımsızlık yürüşüyünde en önemli direnişin, destanların yazıldığı şehrin adıdır."
"TÜRKİYE HAVACILIKTA DESTAN YAZDI"
Başbakan Binali Yıldırım, Türkiye'nin son 15 yılda havacılıkta sadece Türkiye'de değil, dünyada destan yazdığını vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Türkiye'nin bugün havacılıkta dünyada 11'inci, 28 Avrupa ülkesi arasında 5'inci sıraya yükseldi. Bayrak taşıyıcımız Türk Hava Yolları, Avrupa'nın ikinci büyük şirketi haline geldi. Nereden nereye... İç-dış hat, 34 milyon yolcudan bugün 174 milyon yolcuya çıktı. Bu sene sonunda 190'ı geçecek. 350'den fazla noktaya uçuş yapıyoruz. Dünyada daha fazla uçuş yapan bir başka havayolu yok. 159 ülkeye doğrudan uçuşlarımız var. Bu ne kadardı 60 ülke. 60'tan 159'a geldi. 55 uçağımız vardı şimdi sayısını bilmiyorum. 500 uçağı buldu özel sektör, Türk Hava Yolları... Daha çok şey anlatılabilir. Hava alanlarında çalışanların sayısı 4 kat arttı. Dünyanın en büyük havalimanını Türkiye yapıyorsa boşuna yapmıyor, bu 15 yıllık bir başarının bir sonucudur. Türkiye'ye yakışan da budur."
Terminalin Çanakkale'ye hayırlı olması temennisinde bulunan Yıldırım, kentin buradan yapılacak seyahatlerle ekonomik olarak ve turizm bakımından çok daha büyük bir fayda sağlayacağını vurguladı.
Yıldırım, 2018'in "Troia Yılı" ilan edildiğini hatırlatarak, "Kültür ve Turizm Bakanlığımız buna yönelik de çok büyük bir etkinlik, program planlıyor. Böylece Çanakkale'ye hem yurt içinden hem yurt dışından çok daha fazla misafer gelecek. Çanakkale'mizi çok daha iyi tanıtma imkanına sahip olacağız" dedi.
Yapımı tamamlanarak hizmete alınan Çanakkale terminalinin hayırlı, uğurlu olmasını dileyen Yıldırım, emeği geçenlere de teşekkür etti. Başbakan Binali Yıldırım ve berabarindekiler daha sonra kurdele keserek Çanakkale Havalimanı yeni terminal binasını hizmete açtı. (ntvmsnc.com.tr)
Başbakan Binali Yıldırım, Çanakkale 18 Mart Üniversitesi akademik yılı açılışında konuştu.
TEOG yerine gelecek yeni sistemi anlatan Başbakan Yıldırım, soruların test değil klasik sorular olacağını belirtti.
Başbakan Yıldırım şöyle konuştu:
''4 yılını ilkokul 4 yılını ortaokul olarak okuyor. Spor lisesine mi gidecek fen bilimlerine mi imam hatip'e mi gidecek. Sınav kalkıyor. Her yılın yıl sonu başarı ortalaması alınıyor 5-6-7-8 bu bir veri. Ayrıca derslerdeki öğrencinin ilgisi ne tarafa gidiyor? Spor mu sanat mı matematik mi? Buralar tespit ediliyor buna belirli oranda katkı yapan 8. sınıfta sınav yapılıyor. O sınavın soruları soru bankasından geliyor. Her okul kendine göre yapmıyor. Okuma sistemi de dışarıda okunuyor. Mezuniyet puanı çıkıyor o puana göre öğrenci istediği yere yerleşiyor.
''SORULAR TEST DEĞİL''
Sorular test değil. Sınıfta yaptığı klasik sorular olacak. Açık uçlu sorular sosyal bilgiler şunu anlat. Matematik şu problemi çöz. A şıkkı B şıkkı falan yok. Açık uçlu sorular sorulacak. Buradan alınacak sonuçlar da mezuniyete esas belirleyici notlar olacak.
''ÜNİVERSİTELERDE DE SINAVLAR BASİTLEŞTİRİLECEK''
Üniversitelerde de sınavlar basitleştirilecek. Buna benzer bir şey. Bir sınav olacak tek bir sınav bir müddet daha ama bu da esasında ortaokuldan, liseden gelen başarıyla birleştirilerek bu sınav gerçekleştirilecek. Bu sınav tek başına belirleyici bir sınav olmayacak.''
Yıldırım'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
''Türkiye bulunduğu bölgede çok önemli sınamalara tabi olmuş bir ülke. Daha alçak darbe girişiminin üzerinden 1 yıl geçti. Maalesef güzel duygularımızı milli duygularımızı bayrak ülke sevdamızı dini duygularımızı bütün değerlerimizi istismar eden kökleri dışarıda olan bir terör örgütü ile bu ülke yüzleşti. Destan bağımsızlık deyince Çanakkale akla gelir. Düşman geçemez deyince Çanakkale akla gelir. Bugün Türkiye, etrafı ateş çemberi olan bir ülke olmasına rağmen istikrarla, kararlılıkla 2023, Cumhuriyetimizin 100. yılına emin adımlarla ilerlemektedir.
Çanakkale millet için geçilen bir yerdir. Millet her taraftan Çanakkale'ye gelmelidir. Bizim için siyaset millete hizmet. Millete hizmet etmeyen bir siyaset olmaz olsun. Böyle bir siyaset bize lazım değil.
Türkiye aynı anda 3 terör örgütüyle mücadele eden tek ülke. 15 Temmuz alçak darbe girişiminin arkasında olan FETÖ terör örgütü... FETÖ terör örgütü, 15 Temmuz'dan sonra artık tam anlamıyla açığa çıkmış, gerçek niyetleri ortaya çıkmış ve 250 şehidimiz olan, 2 bin 194 gazimiz olan adeta bir savaş sonucu bağımsızlığımızı, demokrasimizi kazandığımız bir sürecin arkasından hukuk içerisinde bu alçak örgütle mücadele tüm hızıyla devam etmektedir. Her ne kadar mahkemelerde tiyatro oynasalar da yargıyı yanıltmaya gayret etseler de terörist başının gönderdiği rüya tabirlerine göre rollerini oynasalar da hiçbir faydası yok. Hukukun içerisinde hak ettikleri en ağır cezayı mutlaka alacaklardır. Şehitlerimizin kanı yerde kalmayacak, gazilerimizin ahı yerini bulacak ve bunlar gerekli şekilde cezalandırılacak.
Bir bakıyorsunuz hiçbir birikimi olmayan, diploması olmayan bir adamın etrafında üniversite okumuş adamlar, profesör olmuş adamlar fırıl fırıl dönüyor. Yarım bıraktığı ekmeği kapıp yemek için birbiriyle kavga ediyorlar Tabağında bıraktığı yemek için birbirlerine giriyorlar. Akla ziyan bir iştir. Böyle bir şey olur mu? Allah akıl fikir vermiş. Allah bize engin bir muhakeme kabiliyeti vermiş. Tabii inancımız var. İnanacağız ama inancımızın istismar edilmesine, kullanılmasına, belirli kötü niyetli örgütlere değerlerimizi satmayacağız. Kafalarımızı kiraya vermeyeceğiz. Bizim sahip olduğumuz değerler bize yeter.
Şunu büyük bir rahatlıkla söylerim ki son iki yıldır yaptığımız mücadele sonucu terör örgütü belini doğrultamaz hale gelmiştir. Çok değil iki yıl önce bir yılda dağa götürdükleri genç sayısı 3 binin üzerindeydi. Şu anda bu sayı onun altında. Götüremiyorlar. Çünkü gençler gördüler, çıkmaz yolu da gördüler, geleceği de gördüler. Gelecek Türkiye'de, gelecek Türkiye Cumhuriyeti'nin 80 milyonuyla bir ve beraber olmasıdır. Bunu gördü.
KUZEY IRAK'TAKİ TARTIŞMALI REFERANDUM
Kuzey Irak'ta bir referandum oldu. Kürtlerin daha iyi şartlarda yaşamasına niye karşı çıkıyorsunuz? Kim söylüyor? O referandumu bütün dünyaya inatla Irak merkezi hükümetinin karşı çıkmasına rağmen inatla yapmak isteyen yapan bu yöneticilerin orada yaşayan Kürtleri Arapları düşündüğünü mü zannediyorsun? Kendi iktidarlarının devamı için milyonlarca insanı maceraya sürüklemeden tereddüt etmediler. Asıl sorunlar bundan sonra başlıyor. Bizim Kürt kardeşlerimizle hiçbir problemimiz yok.
AB'YE TEPKİ
Avrupa Birliği'nden (AB) şunu bekliyoruz; gelecek vizyonunuzu belirleyin artık. Nereye gitmek istiyorsunuz, kiminle gitmek istiyorsunuz? Türkiye mecbur değil size. En fazla sizin kazancınız. Türkiye'yi bu sisteme dahil etmenin Avrupa'ya Türkiye'den daha fazla faydası var.
ÜNİVERSİTE SINAVI SİSTEMİNDE DEĞİŞİKLİK
Üniversite girişi sınav stresinin azaltılması lazım. Mezun olan sayısı da aynı üniversitelerin sunduğu kontenjan da aynı. Herkes 18 Mart'a gitmek isterse orada sorun başlıyor.
TEOG YERİNE SİSTEM ARAYIŞI
Bunu öğrenciler ve veliler üzerinde oluşturduğu stres var. 4 yılını ilkokul 4 yılını ortaokul olarak okuyor. Spor lisesine mi gidecek fen bilimlerine mi imam hatip'e mi gidecek. Sınav kalkıyor. Her yılın yıl sonu başarı ortalaması alınıyor 5-6-7-8 bu bir veri. Ayrıca derslerdeki öğrencinin ilgisi ne tarafa gidiyor? Spor mu sanat mı matematik mi? Buralar tespit ediliyor buna belirli oranda katkı yapan 8. sınıfta sınav yapılıyor. O sınavın soruları soru bankasından geliyor. Her okul kendine göre yapmıyor. Okuma sistemi de dışarıda okunuyor. Mezuniyet puanı çıkıyor o puana göre öğrenci istediği yere yerleşiyor. 6. sınıfa giden torunum var Bahar. Gittim sarıldı boynuma 'Dede TEOG kalktı ne güzel' Kızım senin ne işin var TEOG'la. O bile TEOG stresine girmiş. Daha 2 sene var. Yazık günah değil mi bu evlatlarımıza?
''SORULAR TEST DEĞİL''
Sorular test değil. Sınıfta yaptığı klasik sorular olacak. Açık uçlu sorular sosyal bilgiler şunu anlat. Matematik şu problemi çöz. A şıkkı B şıkkı falan yok. Açık uçlu sorular sorulacak. Buradan alınacak sonuçlar da mezuniyete esas belirleyici notlar olacak.
''ÜNİVERSİTELERDE DE SINAVLAR BASİTLEŞTİRİLECEK''
Üniversitelerde de sınavlar basitleştirilecek. Buna benzer bir şey. Bir sınav olacak tek bir sınav bir müddet daha ama bu da esasında ortaokuldan, liseden gelen başarıyla birleştirilerek bu sınav gerçekleştirilecek. Bu sınav tek başına belirleyici bir sınav olmayacak.
ÇANAKKALE HAVALİMANI TERMİNAL BİNASI AÇILIŞ TÖRENİ
Başbakan Yıldırım, Çanakkale 18 Mart Üniversitesi akademik yılı açılışındaki konuşmasından önce Çanakkale Havalimanı Terminal Binası açılış törenine katıldı.
Buradaki konuşmasında Çanakkale'nin 15 yıllık hükümetleri döneminde ulaşım ve diğer birçok alanda çok büyük hizmetler gördüğünü anlatan Yıldırım, şöyle devam etti:
"Çanakkale deniz taşımacılığı hemen hemen bitmişti. Bugün adalar dahil olmak üzere Çanakkale'de çok düzenli, gelişmiş bir deniz yolcu taşımacılığı hizmeti verilir hale geldi. Çanakkale'nin komşu illerle bağlantısı yoktu. Edirne, Tekirdağ, Bandırma, Balıkesir ve İzmir'le bağlantıları çok zayıftı. Bütün bunları bölünmüş yollar haline getirdik ve Çanakkale'yi hem Ege'ye hem Marmara'ya hem de orta Anadolu'ya ulaşılır hale getirdik. Çanakkale'de tarihi yarımadanının önceki halini biliyorsunuz. Nereden nereye geldi. 'Çanakkale geçilmez' diyen ecdadımızın, şehitlerimizin meftun olduğu o bölge bugün Türkiye'nin en onurlu, en prestijli alanları haline geldi. 18 Mart'ta, 24-25 Nisan'da akın akın insanlar geliyor, tarihini, geçmişini öğreniyor ve geleceğe heyecanla, umutla bakıyor."
Başbakan Yıldırım, Çanakkale'de 15 yıl önce hava ulaşımının da olmadığını dile getirerek, havalanını açtıklarını, pistini de büyüttüklerini, şimdi de 12-13 bin metrekarelik, hem iç hatlara hem dış hatlara hizmet edecek bu terminali armağan ettiklerini söyledi.
"1 KASIM'DAN İTİBAREN İSTANBUL'DAN DA GÜNLÜK SEFERLER BAŞLAYACAK"
Çanakkale'ye Ankara'dan günlük seferler yapıldığını dile getiren Yıldırım, "1 Kasım'dan itibaren inşallah İstanbul'a da günlük seferler yapılacak. Atatürk Havalimanı'na, böylelikle iki büyük şehrimize, oradan da yurt dışına bağlantılar gerçekleşmiş olacak" dedi.
Yıldırım, Çanakkale'ye 2003'te ilk defa geldiğinde bir şey fark ettiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Çanakkale geçilmez, yazısı her yerde yazıyordu. Atalarımız, ecdadımız düşmana karşı 'Çanakka'le geçilmez' dedi ve geçilmedi. Ama daha sonra Çanakkale ulaşımda da geçilmez hale gelmiştir. Denizde yok, karada yok, havada yok. Ecdat düşman için geçilmez dedi. Çanakkale Türkiye için geçilir, Türk milleti için geçilir, havadan da gelinir, karadan da gelinir, denizden de gelinir. Çanakkale yolu en fazlasıyla hak eden bir ilimiz. Çünkü Türkiye'nin, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün bağımsızlık yürüşüyünde en önemli direnişin, destanların yazıldığı şehrin adıdır."
"TÜRKİYE HAVACILIKTA DESTAN YAZDI"
Başbakan Binali Yıldırım, Türkiye'nin son 15 yılda havacılıkta sadece Türkiye'de değil, dünyada destan yazdığını vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Türkiye'nin bugün havacılıkta dünyada 11'inci, 28 Avrupa ülkesi arasında 5'inci sıraya yükseldi. Bayrak taşıyıcımız Türk Hava Yolları, Avrupa'nın ikinci büyük şirketi haline geldi. Nereden nereye... İç-dış hat, 34 milyon yolcudan bugün 174 milyon yolcuya çıktı. Bu sene sonunda 190'ı geçecek. 350'den fazla noktaya uçuş yapıyoruz. Dünyada daha fazla uçuş yapan bir başka havayolu yok. 159 ülkeye doğrudan uçuşlarımız var. Bu ne kadardı 60 ülke. 60'tan 159'a geldi. 55 uçağımız vardı şimdi sayısını bilmiyorum. 500 uçağı buldu özel sektör, Türk Hava Yolları... Daha çok şey anlatılabilir. Hava alanlarında çalışanların sayısı 4 kat arttı. Dünyanın en büyük havalimanını Türkiye yapıyorsa boşuna yapmıyor, bu 15 yıllık bir başarının bir sonucudur. Türkiye'ye yakışan da budur."
Terminalin Çanakkale'ye hayırlı olması temennisinde bulunan Yıldırım, kentin buradan yapılacak seyahatlerle ekonomik olarak ve turizm bakımından çok daha büyük bir fayda sağlayacağını vurguladı.
Yıldırım, 2018'in "Troia Yılı" ilan edildiğini hatırlatarak, "Kültür ve Turizm Bakanlığımız buna yönelik de çok büyük bir etkinlik, program planlıyor. Böylece Çanakkale'ye hem yurt içinden hem yurt dışından çok daha fazla misafer gelecek. Çanakkale'mizi çok daha iyi tanıtma imkanına sahip olacağız" dedi.
Yapımı tamamlanarak hizmete alınan Çanakkale terminalinin hayırlı, uğurlu olmasını dileyen Yıldırım, emeği geçenlere de teşekkür etti. Başbakan Binali Yıldırım ve berabarindekiler daha sonra kurdele keserek Çanakkale Havalimanı yeni terminal binasını hizmete açtı. (ntvmsnc.com.tr)
Etiketler:
başbakan,
binali yıldırım,
eğitim,
haber
Suratına kaplan saldırdı! 23 yıldır bu halde
Kaplan yüzünü parçaladı! 23 yıl boyunca Yüzünü herkesten gizledi!
Bangladeş'in güneyinde yaşayan 45 yaşındaki Hashmot Ali, bundan tam 23 yıl önce, ormanda uyurken bir kaplan saldırısına uğradı.
Yüzünü kaplan parçalayan adam uzun bir ameliyat geçirdi. Ameliyata rağmen yüzü tanınmaz halde kalan adam 23 yıl boyunca maskeyle gezdi.
‘Tek isteğim sıradan insanlar gibi aynaya bakabilmek!
3 çocuk babası olan Ali, 23 yıldır aynaya bile bakamıyor!
Mahalleli tarafından dışlanan Ali, görünüşünden dolayı hiç bir işe kabul de edilmiyor.
Çareyi pazarda, maskeli balık satmakta buluyor.
Şimdilerdeyse, yıllarca insanlardan örtüyle sakladığı yüzünü eskisi gibi yapabilecek plastik cerrahi operasyonu umuduyla hayata tutunmuş yaşamakta. Sözcü
Bangladeş'in güneyinde yaşayan 45 yaşındaki Hashmot Ali, bundan tam 23 yıl önce, ormanda uyurken bir kaplan saldırısına uğradı.
Yüzünü kaplan parçalayan adam uzun bir ameliyat geçirdi. Ameliyata rağmen yüzü tanınmaz halde kalan adam 23 yıl boyunca maskeyle gezdi.
‘Tek isteğim sıradan insanlar gibi aynaya bakabilmek!
3 çocuk babası olan Ali, 23 yıldır aynaya bile bakamıyor!
Mahalleli tarafından dışlanan Ali, görünüşünden dolayı hiç bir işe kabul de edilmiyor.
Çareyi pazarda, maskeli balık satmakta buluyor.
Şimdilerdeyse, yıllarca insanlardan örtüyle sakladığı yüzünü eskisi gibi yapabilecek plastik cerrahi operasyonu umuduyla hayata tutunmuş yaşamakta. Sözcü
İBB'nin yeni başkanı Mevlüt Uysal kimdir?
Mevlüt Uysal, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nda boşalan koltuğun yeni sahibi oldu. Kadir Topbaş'ın istifasının ardından belediye meclis üyeleri arasında gerçekleşen yeni seçimde, oyların büyük bir çoğunluğunu elde eden Mevlüt Uysal, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı mevkisinin yeni yöneticisi oldu. Peki, Mevlüt Uysal kimdir, kaç yaşındadır? İşte, yeni başkan hakkında merak edilen detaylar
Mevlüt Uysal kimdir, kaç yaşındadır sorusu milyonlarca vatandaş tarafından araştırılmaya başlandı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı seçilen Mevlüt Uysal hakkında bilgiler merak edilmeye başlandı. 2014 yılında AK Parti'nin Başakşehir Belediye Başkan'ı olan Mevlüt Uysal şimdi de İBB'nin yeni başkanı oldu. Peki, Mevlüt Uysal kimdir, kaç yaşındadır? Mevlüt Uysal nereli?
Başakşehir Belediyesi'nin internet sitesinde Uysal ile ilgili şu biyografiye yer verilmiş:
Mevlüt Uysal 1966 yılında Antalya’nın Alanya ilçesinde doğdu. İlk ve orta öğrenimini memleketinde tamamladıktan sonra, 1988 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu.
Üniversite yıllarından itibaren ülke ve toplum sorunları ile yakından ilgilendi, siyasi ve sosyal çalışmaların içerisinde aktif olarak bulundu. Okulu bitirdikten sonra başladığı serbest avukatlık mesleğini icra ederken, bir taraftan da aktif siyasetle uğraştı. AK Parti'nin kurulması ile birlikte, Küçükçekmece İlçe Teşkilatı kurucu başkanı oldu.
2009 yılında Başakşehir ve Bahçeşehir’in birleşerek ilçe olması üzerine 29 Mart 2009 Yerel Seçimleri’nde Başakşehir Belediye Başkanı Adayı olan Uysal, 127 bin 482 seçmenden, oy kullanan 103 bin 111’inin 39 bin 72’sinin oyunu alarak Başakşehir Belediye Başkanı seçildi.
2014 Yerel Seçimlerde AK Parti adayı olarak ikinci kez seçime giren Uysal, sandığa giden 190 bin 906 seçmenden 92 bin 559 seçmenin oyunu alarak ikinci kez Başakşehir Belediye başkanlığı koltuğuna oturdu.
Mevlüt Uysal evli ve dört çocuk babasıdır.
Mevlüt Uysal kimdir, kaç yaşındadır sorusu milyonlarca vatandaş tarafından araştırılmaya başlandı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı seçilen Mevlüt Uysal hakkında bilgiler merak edilmeye başlandı. 2014 yılında AK Parti'nin Başakşehir Belediye Başkan'ı olan Mevlüt Uysal şimdi de İBB'nin yeni başkanı oldu. Peki, Mevlüt Uysal kimdir, kaç yaşındadır? Mevlüt Uysal nereli?
Başakşehir Belediyesi'nin internet sitesinde Uysal ile ilgili şu biyografiye yer verilmiş:
Mevlüt Uysal 1966 yılında Antalya’nın Alanya ilçesinde doğdu. İlk ve orta öğrenimini memleketinde tamamladıktan sonra, 1988 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu.
Üniversite yıllarından itibaren ülke ve toplum sorunları ile yakından ilgilendi, siyasi ve sosyal çalışmaların içerisinde aktif olarak bulundu. Okulu bitirdikten sonra başladığı serbest avukatlık mesleğini icra ederken, bir taraftan da aktif siyasetle uğraştı. AK Parti'nin kurulması ile birlikte, Küçükçekmece İlçe Teşkilatı kurucu başkanı oldu.
2009 yılında Başakşehir ve Bahçeşehir’in birleşerek ilçe olması üzerine 29 Mart 2009 Yerel Seçimleri’nde Başakşehir Belediye Başkanı Adayı olan Uysal, 127 bin 482 seçmenden, oy kullanan 103 bin 111’inin 39 bin 72’sinin oyunu alarak Başakşehir Belediye Başkanı seçildi.
2014 Yerel Seçimlerde AK Parti adayı olarak ikinci kez seçime giren Uysal, sandığa giden 190 bin 906 seçmenden 92 bin 559 seçmenin oyunu alarak ikinci kez Başakşehir Belediye başkanlığı koltuğuna oturdu.
Mevlüt Uysal evli ve dört çocuk babasıdır.
İBB’nin yeni başkanı belli oldu
Kadir Topbaş'ın istifasıyla boşalan Büyükşehir Belediye Başkanlığı için İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi'nde yapılan seçimin ilk iki turunda, adaylardan biri, meclis üyelerinin üçte ikisinin oyunu alamadığı için başkan seçilemedi. Bunun üzerine, salt çoğunluğun arandığı üçüncü tura geçildi. Üçüncü turda 308 oy kullanılırken, 4 oy geçersiz sayıldı. AK Parti'nin adayı Mevlüt Uysal 179, CHP'nin adayı Ekrem İmamoğlu ise 125 oy aldı. Bu sonuçla, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Mevlüt Uysal oldu. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin yeni Başkanı Mevlüt Uysal, açıklamasında “Dünya şehri İstanbul ve şahsım adına inşallah hayırlısı olur” dedi. Uysal, düzenlenen törende İstanbul Büyükşehir Belediyesi Birinci Başkanvekili Ahmet Selamet'ten başkanlık mührünü alarak, görevine başladı. Mevlüt Uysal, tebrikleri de kabul etti.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Erol Kaya, canlı yayında yaptığı açıklamada, 'Sayın Kadir Topbaş’ın istifasıyla boşalan başkanlık için temayüle 337 arkadaşımız katıldı. Genel Başkanımızın tavsiyesiyle Büyükşehir Belediye Başkan adayımız Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal oldu. Mevlüt Kardeşimizi tebrik ediyorum' dedi.
İLK AÇIKLAMA
Uysal yaptığı ilk konuşmada, “Meclis üyelerimiz 3 tur burada kaldılar. Sizlere canı gönülden teşekkür ediyorum. Bu seçimde şahsımı büyükşehir belediye başkanı yaptınız. Dünya şehri olan İstanbul adına bölgemiz adına hayırlı olsun diyorum. Şahsım adına da inşallah hayırlısı olur. Genel başkanımız Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 1994 yılında burada başkanlığa başladı belediyecilikte bir çığır açtı. Burada şu anda İstanbul’da dünyadan gelenler diğer ülkelerden gelenler güzel bir İstanbul’da bahsediyorsa onun eseri diyorum kendisine şükranlarımı saygılarımı sunuyorum” dedi.
Uysal konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:
“Kadir Topbaş büyükşehir başkanlığından istifa etse bile ihtiyacımız olduğunda İstanbul’a hizmet etmede katkı sunacağını düşünüyorum. Bu şehir müjdelenmiş bir ve kadim bir şehir. Doğunun batının farklı kültürlerin buluştuğu bir şehirdir. İnşallah önümüzde 2019’a kadar bu az zamanda bu şehrin kültürlerin buluşma şehri olarak devam etmesine hep beraber sahip çıkacağız ve güzel işler yapacağız diye düşünüyorum. Yine bugün seçimi yaptık diyorum ki Bismillah diyelim başlayalım. Başta yaptığım konuşmamda az konuşup çok iş yapacağız dedim. İnşallah Allah bizi İstanbul halkına mahcup etmez.”
Uysal konuşmaların ardından mecliste tebrikleri kabul etti.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Erol Kaya, canlı yayında yaptığı açıklamada, 'Sayın Kadir Topbaş’ın istifasıyla boşalan başkanlık için temayüle 337 arkadaşımız katıldı. Genel Başkanımızın tavsiyesiyle Büyükşehir Belediye Başkan adayımız Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal oldu. Mevlüt Kardeşimizi tebrik ediyorum' dedi.
İLK AÇIKLAMA
Uysal yaptığı ilk konuşmada, “Meclis üyelerimiz 3 tur burada kaldılar. Sizlere canı gönülden teşekkür ediyorum. Bu seçimde şahsımı büyükşehir belediye başkanı yaptınız. Dünya şehri olan İstanbul adına bölgemiz adına hayırlı olsun diyorum. Şahsım adına da inşallah hayırlısı olur. Genel başkanımız Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 1994 yılında burada başkanlığa başladı belediyecilikte bir çığır açtı. Burada şu anda İstanbul’da dünyadan gelenler diğer ülkelerden gelenler güzel bir İstanbul’da bahsediyorsa onun eseri diyorum kendisine şükranlarımı saygılarımı sunuyorum” dedi.
Uysal konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:
“Kadir Topbaş büyükşehir başkanlığından istifa etse bile ihtiyacımız olduğunda İstanbul’a hizmet etmede katkı sunacağını düşünüyorum. Bu şehir müjdelenmiş bir ve kadim bir şehir. Doğunun batının farklı kültürlerin buluştuğu bir şehirdir. İnşallah önümüzde 2019’a kadar bu az zamanda bu şehrin kültürlerin buluşma şehri olarak devam etmesine hep beraber sahip çıkacağız ve güzel işler yapacağız diye düşünüyorum. Yine bugün seçimi yaptık diyorum ki Bismillah diyelim başlayalım. Başta yaptığım konuşmamda az konuşup çok iş yapacağız dedim. İnşallah Allah bizi İstanbul halkına mahcup etmez.”
Uysal konuşmaların ardından mecliste tebrikleri kabul etti.
Günün fotoğrafı
Edirne merkeze bağlı Tayakadın Köyü'nde bulunan Şehit Cem Havale İlkokulu öğrencileri 7 yaşındaki Damla İnceoğlu, aynı yaştaki Dilay Büyükpiliç ile 8 yaşındaki Öykü Cam, yağmur sırasında çıktıkları teneffüste okul bahçesindeki Atatürk büstünün ıslandığını görünce, şemsiye tutarak yağmurdan korumaya çalıştı. Öğrencilerden Büyükpiliç, "Hep beraber Atatürk ıslanmasın diye şemsiye tuttuk. Biraz biz ıslandık ama olsun, Atatürk ıslanmadı" dedi.
Edirne'nin merkeze bağlı Tayakadın Köyü'nde bulunan Şehit Cem Havale İlkokulu'nun birinci sınıf öğrencileri Damla İnceoğlu, sınıf arkadaşı Dilay Büyükkılıç ve ikinci sınıf öğrencisi Masal Cam, yağmur sırasında teneffüse çıktıklarında okul bahçesindeki Atatürk büstünün yağmurda ıslandığını gördü. Öğrencilerden Dilay Büyükpiliç, arkadaşlarına Atatürk'ü yağmurdan korumaları gerektiğini söyledi. Öğrenciler, yağmur altında çıktıkları iki teneffüs boyunca şemsiye tutarak Atatürk'ü yağmurdan korumaya çalıştı. Öğrenciler, büste şemsiye tuttukları sırada bir veli fotoğraflarını çekerek sosyal medya hesabından paylaştı. Paylaşılan fotoğraflar çok sayıda beğeni aldı.
'BİZ ISLANDIK, ATATÜRK ISLANMADI'
Öğrencilerden Dilay Büyükpiliç, Atatürk'ü çok sevdiğini ve yağmurda ıslanmasına dayanamadığını belirterek, "Dışarı çıktığımda Atatürk'ün yağmurdan ıslandığını gördüm. Arkadaşım Damla'ya, 'Atatürk'ü yağmurdan korumamız lazım' dedim. O da bana 'Ver şemsiyeni koruyalım' dedi. Boyum büste ulaşmadığından dolayı şemsiyemi Damla'ya verdim. Bu sırada arkadaşım Masal'da yanımıza geldi. Hep beraber Atatürk ıslanmasın diye şemsiye tuttuk. Biraz biz ıslandık ama olsun, Atatürk ıslanmadı" dedi.
Şemsiyeyi Atatürk'ün büstüne tutan Damla İnceoğlu da "Dilay yağmur yağınca 'Atatürk'ü yağmurdan korumamız lazım' dedi. Ben de 'Ver şemsiyeni koruyalım' dedim. Benim boyum uzun olduğu için şemsiyeyi ben tuttum. Atatürk'ü yağmurdan koruduğumuz için çok mutluyum. Yağmur yağdığında yine atamızı şemsiye ile koruyacağız" dedi.
İkinci sınıf öğrencisi Öykü Cam, Atatürk'ü çok sevdiğini söyleyerek, "Her yağmur yağdığında çok üzülüyorduk. Yağmurda ıslanmasın diye böyle bir karar aldık" dedi. DHA
Edirne'nin merkeze bağlı Tayakadın Köyü'nde bulunan Şehit Cem Havale İlkokulu'nun birinci sınıf öğrencileri Damla İnceoğlu, sınıf arkadaşı Dilay Büyükkılıç ve ikinci sınıf öğrencisi Masal Cam, yağmur sırasında teneffüse çıktıklarında okul bahçesindeki Atatürk büstünün yağmurda ıslandığını gördü. Öğrencilerden Dilay Büyükpiliç, arkadaşlarına Atatürk'ü yağmurdan korumaları gerektiğini söyledi. Öğrenciler, yağmur altında çıktıkları iki teneffüs boyunca şemsiye tutarak Atatürk'ü yağmurdan korumaya çalıştı. Öğrenciler, büste şemsiye tuttukları sırada bir veli fotoğraflarını çekerek sosyal medya hesabından paylaştı. Paylaşılan fotoğraflar çok sayıda beğeni aldı.
'BİZ ISLANDIK, ATATÜRK ISLANMADI'
Öğrencilerden Dilay Büyükpiliç, Atatürk'ü çok sevdiğini ve yağmurda ıslanmasına dayanamadığını belirterek, "Dışarı çıktığımda Atatürk'ün yağmurdan ıslandığını gördüm. Arkadaşım Damla'ya, 'Atatürk'ü yağmurdan korumamız lazım' dedim. O da bana 'Ver şemsiyeni koruyalım' dedi. Boyum büste ulaşmadığından dolayı şemsiyemi Damla'ya verdim. Bu sırada arkadaşım Masal'da yanımıza geldi. Hep beraber Atatürk ıslanmasın diye şemsiye tuttuk. Biraz biz ıslandık ama olsun, Atatürk ıslanmadı" dedi.
Şemsiyeyi Atatürk'ün büstüne tutan Damla İnceoğlu da "Dilay yağmur yağınca 'Atatürk'ü yağmurdan korumamız lazım' dedi. Ben de 'Ver şemsiyeni koruyalım' dedim. Benim boyum uzun olduğu için şemsiyeyi ben tuttum. Atatürk'ü yağmurdan koruduğumuz için çok mutluyum. Yağmur yağdığında yine atamızı şemsiye ile koruyacağız" dedi.
İkinci sınıf öğrencisi Öykü Cam, Atatürk'ü çok sevdiğini söyleyerek, "Her yağmur yağdığında çok üzülüyorduk. Yağmurda ıslanmasın diye böyle bir karar aldık" dedi. DHA
28 Eylül 2017 Perşembe
Can Dündar hakkında kırmızı bülten ve iade talebi
Can Dündar hakkında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen terör soruşturması kapsamında son dakika kararı çıktı. Hakkında "yakalama" kararı verilen eski Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ile ilgili "kırmızı bülten" ve iade talebinde bulunuldu. Can Dündar'dan da karara ilişkin ilk açıklama geldi.
Başsavcılık, merkez Bağlar ilçesinde 24 Nisan 2016’da Diyarbakır Esnaf ve Sanaatkarlar Odası Başkanlığı konferans salonunda gerçekleştirilen bir konferansta konuşan Dündar hakkında bir süre önce “terör örgütü propagandası yaptığı” iddiasıyla soruşturma başlattı.
Soruşturma kapsamında Başsavcılığın talebi üzerine 5. Sulh Ceza Hakimliği, Dündar hakkında “yakalama” kararı çıkarttı.
Karar doğrultusunda yapılan aramada, Dündar’ın yurt içinde kayıtlı adresinde bulunmadığı ve Almanya’da olduğu tespit edildi.
Başsavcılık, bunun üzerine Dündar ile ilgili “kırmızı bülten” ve “iade talepnamesi” düzenleyerek, Adalet Bakanlığı Uluslarası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğüne gönderdi.
Devam eden soruşturmada Dündar, konuşmasında terör örgütü PKK’nın cebir, şiddet ve tehdit içeren yöntemlerini öven, meşru gösteren ve teşvik eden ifadeler kullanmakla suçlanıyor.
CAN DÜNDAR’DAN İLK AÇIKLAMA
Kararın ardından Can Dündar’dan ilk açıklama geldi. Dündar, sosyal medya hesabından “Ne gün: Sabah Nobel Barış Ödülü adaylığı, akşam kırmızı bültenle arama kararı…” diye yazdı. Sözcü
Başsavcılık, merkez Bağlar ilçesinde 24 Nisan 2016’da Diyarbakır Esnaf ve Sanaatkarlar Odası Başkanlığı konferans salonunda gerçekleştirilen bir konferansta konuşan Dündar hakkında bir süre önce “terör örgütü propagandası yaptığı” iddiasıyla soruşturma başlattı.
Soruşturma kapsamında Başsavcılığın talebi üzerine 5. Sulh Ceza Hakimliği, Dündar hakkında “yakalama” kararı çıkarttı.
Karar doğrultusunda yapılan aramada, Dündar’ın yurt içinde kayıtlı adresinde bulunmadığı ve Almanya’da olduğu tespit edildi.
Başsavcılık, bunun üzerine Dündar ile ilgili “kırmızı bülten” ve “iade talepnamesi” düzenleyerek, Adalet Bakanlığı Uluslarası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğüne gönderdi.
Devam eden soruşturmada Dündar, konuşmasında terör örgütü PKK’nın cebir, şiddet ve tehdit içeren yöntemlerini öven, meşru gösteren ve teşvik eden ifadeler kullanmakla suçlanıyor.
CAN DÜNDAR’DAN İLK AÇIKLAMA
Kararın ardından Can Dündar’dan ilk açıklama geldi. Dündar, sosyal medya hesabından “Ne gün: Sabah Nobel Barış Ödülü adaylığı, akşam kırmızı bültenle arama kararı…” diye yazdı. Sözcü
Cumhuriyet’in 94’üncü yılı, 94 etkinlikle kutlanacak
Maltepe Belediyesi, Türkiye’de bir ilke imza atarak, Cumhuriyet’in 94’üncü yıldönümünü, mahallelerle düzenleyeceği ve bir ay sürecek 94 etkinlikle kutlamaya hazırlanıyor. Cumhuriyet coşkusunu sokaklara taşıyacak “Cumhuriyet Benim” etkinlikleri kapsamında, tarihi Beşçeşmeler Meydanı’nda Bosna Sancak, Azerbaycan, İspanya, Rusya, İsviçre ve Küba geceleri de düzenlenecek. Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, “Ekim ayını Cumhuriyet şölenine dönüştürdüğümüz Maltepe’de, her güne en az iki etkinlik sığdırdık” dedi.
Cumhuriyet’in 94'üncü kuruluş yıldönümü Maltepe'de, bir ay sürecek muhteşem etkinliklerle kutlanacak. Maltepe Belediyesi tarafından, Türkiye'de bir ilk olan ve “Cumhuriyet Benim” adı altında düzenlenecek etkinlikler, 29 Eylül Cuma günü Beşçeşmeler'de düzenlenecek Grammy ödüllü Maya Azucena ve neyzen Burcu Karadağ'ın konseriyle başlayacak. Festival, 29 Ekim'de yapılacak fener alayı, Suzan Kardeş ve mübadil korosu konseriyle son bulacak. Cumhuriyet'in kuruluşu ve sonrasında yaşanan gelişmeleri konu alan Cumhuriyet dizisinin de bölüm bölüm gösterileceği etkinliklerde, mahallelerde Turgut Kahraman'ın “Tarihe Dokunanlar” sergisi sergilenecek ve “Kuruluştan Kurtuluşa Bir Aşktır Cumhuriyet” adlı tiyatro oyunu sahnelenecek. İlçedeki parklarda da, şef Füsun Batum'un yönetiminde Maltepe Belediyesi Türk Sanat Müziği Korosu konser verecek.
Söyleşiler ve çocuk oyunları
Amatör futbol kulüplerinin Cumhuriyet turnuvası düzenleyeceği “Cumhuriyet Benim” etkinliklerinde, 21 Ekim'de Gülsuyu Stadyumu'nda sevilen sanatçı Volkan Konak dev bir konser verecek. Danslar, söyleşiler, film gösterimleri, çocuk oyunları, tiyatrolar ve sergilerle, Prof. Dr. Türkan Saylan Kültür Merkezi'nin de katılacağı festivalde, Âşık Mahzuni Şerif anması da gerçekleştirilecek.
Cumhuriyet Festivali'ni tüm Maltepelilere ithaf eden Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, “Hiçbir ulusa nasip olmayan bir önderin üstün çabaları sonucunda, bundan 94 yıl önce karanlıkları yırtarak, aydınlık yarınların yolunu açan Cumhuriyet ile buluştuk. Verdiği bağımsızlık mücadelesi ile dünyanın sömürge ülkelerine ve boyunduruk altında yaşayan halklara umut olan Mustafa Kemal Atatürk, savaş meydanlarından siyaset arenasına taşıdığı zekası ile bütün dünyanın gıpta ile baktığı bir devlet adamı profili oluşturdu. Atatürk, bağrından koptuğu çilekeş Anadolu insanını kurtarmak için Cumhuriyet'in kurulmasına öncülük etti. Bugün Cumhuriyetimizi canımız pahasına korumak ve kollamak görevi de, bizlere düşüyor” dedi.
“Cumhuriyete sevdalıyız”
Etkinliklerle ilgili bilgi de veren Başkan Kılıç, şunları söyledi: “Cumhuriyetimizin 94’üncü kuruluş yılını 94 muhteşem etkinlikle, tüm Maltepe halkı ile birlikte kutlayacağız. Ekim ayını Cumhuriyet şölenine dönüştürdüğümüz Maltepe'de, her güne en az iki etkinlik sığdırdık. Dünyanın farklı kültürlerini Maltepe halkı ile buluşturacak, Maltepe’mizin 94 yıllık Cumhuriyet geleneği olan Mübadil Davulu korosuna yeniden can vereceğiz. 94. yılında yine Cumhuriyet sevdalısı Maltepelilere yakışan bir etkinlik programı hazırladığımıza inanıyorum. Bu coşkuyu ekim ayı boyunca Maltepe'nin her köşesinde, hep birlikte yaşayacağız.” sözcü.com.tr
Cumhuriyet’in 94'üncü kuruluş yıldönümü Maltepe'de, bir ay sürecek muhteşem etkinliklerle kutlanacak. Maltepe Belediyesi tarafından, Türkiye'de bir ilk olan ve “Cumhuriyet Benim” adı altında düzenlenecek etkinlikler, 29 Eylül Cuma günü Beşçeşmeler'de düzenlenecek Grammy ödüllü Maya Azucena ve neyzen Burcu Karadağ'ın konseriyle başlayacak. Festival, 29 Ekim'de yapılacak fener alayı, Suzan Kardeş ve mübadil korosu konseriyle son bulacak. Cumhuriyet'in kuruluşu ve sonrasında yaşanan gelişmeleri konu alan Cumhuriyet dizisinin de bölüm bölüm gösterileceği etkinliklerde, mahallelerde Turgut Kahraman'ın “Tarihe Dokunanlar” sergisi sergilenecek ve “Kuruluştan Kurtuluşa Bir Aşktır Cumhuriyet” adlı tiyatro oyunu sahnelenecek. İlçedeki parklarda da, şef Füsun Batum'un yönetiminde Maltepe Belediyesi Türk Sanat Müziği Korosu konser verecek.
Söyleşiler ve çocuk oyunları
Amatör futbol kulüplerinin Cumhuriyet turnuvası düzenleyeceği “Cumhuriyet Benim” etkinliklerinde, 21 Ekim'de Gülsuyu Stadyumu'nda sevilen sanatçı Volkan Konak dev bir konser verecek. Danslar, söyleşiler, film gösterimleri, çocuk oyunları, tiyatrolar ve sergilerle, Prof. Dr. Türkan Saylan Kültür Merkezi'nin de katılacağı festivalde, Âşık Mahzuni Şerif anması da gerçekleştirilecek.
Cumhuriyet Festivali'ni tüm Maltepelilere ithaf eden Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, “Hiçbir ulusa nasip olmayan bir önderin üstün çabaları sonucunda, bundan 94 yıl önce karanlıkları yırtarak, aydınlık yarınların yolunu açan Cumhuriyet ile buluştuk. Verdiği bağımsızlık mücadelesi ile dünyanın sömürge ülkelerine ve boyunduruk altında yaşayan halklara umut olan Mustafa Kemal Atatürk, savaş meydanlarından siyaset arenasına taşıdığı zekası ile bütün dünyanın gıpta ile baktığı bir devlet adamı profili oluşturdu. Atatürk, bağrından koptuğu çilekeş Anadolu insanını kurtarmak için Cumhuriyet'in kurulmasına öncülük etti. Bugün Cumhuriyetimizi canımız pahasına korumak ve kollamak görevi de, bizlere düşüyor” dedi.
“Cumhuriyete sevdalıyız”
Etkinliklerle ilgili bilgi de veren Başkan Kılıç, şunları söyledi: “Cumhuriyetimizin 94’üncü kuruluş yılını 94 muhteşem etkinlikle, tüm Maltepe halkı ile birlikte kutlayacağız. Ekim ayını Cumhuriyet şölenine dönüştürdüğümüz Maltepe'de, her güne en az iki etkinlik sığdırdık. Dünyanın farklı kültürlerini Maltepe halkı ile buluşturacak, Maltepe’mizin 94 yıllık Cumhuriyet geleneği olan Mübadil Davulu korosuna yeniden can vereceğiz. 94. yılında yine Cumhuriyet sevdalısı Maltepelilere yakışan bir etkinlik programı hazırladığımıza inanıyorum. Bu coşkuyu ekim ayı boyunca Maltepe'nin her köşesinde, hep birlikte yaşayacağız.” sözcü.com.tr
27 Eylül 2017 Çarşamba
Toplu ölümler tehlikeli boyutta, köylüler ve balıkçılar endişeli
Bursa'nın Karacabey ilçesinde son dönemde yaşanan balık ölümleri tehlikeli boyuta ulaştı. Fabrikaların zehirli atıklarının neden olduğu öne sürülen balık ölümleriyle ilgili Bursa DOĞADER'in çektiği fotoğraflar ve görüntüler köyülleri ve balıkçıları endişeye sürükledi.
Karacabey ilçesinde fabrika atıkları nedeniyle meydana geldiği iddia edilen toplu balık ölümleri tepkilere neden oluyor. Karacabey'de bu yıl içinde üçüncü kez tekrarlanan toplu balık ölümlerini protesto eden Bursa DOĞADER, geçen hafta sonu ölümlerin yaşandığı öne sürülen Canbalı Deresi'nde basın açıklaması yaptı.
Burada konuşan DOĞADER Mustafakemalpaşa Temsilcisi Seyit Ali Geçici, Karacabey'de hiç bitmeyen doğa katliamı yaşandığını belirtip, "Bizim her yıl tanık olduğumuz doğa katliamları bu kez sınırları aştı. Fabrika atıklarıyla zehir karışan derelerimiz bu yıl içinde 3 kez toplu balık ölümlerine sahne oldu. Çok üzüldük. Türkiye, Karacabey'deki balık ölümlerini konuşuyor. Biz bugün burada derelerimizde yaşanan katliamlara 'dur' demek için toplandık" dedi.
Seyit Ali Geçici, basın açıklamasından sonra Canbalı Deres'nin Marmara Denizi'ne döküldüğü Kocaçay'da toplanan telef olan balıkların toplu görüntüsü çevrecilerin tepkisine neden oldu.
Bu fotoğrafları DOĞADER'in safyasında paylaşan Seyit Ali Geçici, "Ben, balık ölümlerinin nereden kaynaklandığını kendi imkanlarımla aratşıtrdım: Son olarak Susurluk'ta hizmete giren Şeker Fabrikası'nın olduğu bölgeye kadar gittim. Bundan sonra balık ölümü yok. Vatandaşlar, yıllar sonra açılan fabrikadaki temizlik sırasında kimyasal maddelerin dereye bırakıldığını söylüyorlar. Ne kadar doğru bilmiyorum. Bunun araştırılması, balık ölümlerine son verimesi gerekiyor" diye konuştu.
Seyit Ali Geçici bugün ise Canbalı Deresi Deresi'nde 60-70 kilo ağırlığındaki dev balıklarında telef oludğu haberini aldık. Canımız yandı" diye konuştu.
Balık ölümleriyle ilgili olarak Karacabey İlçe Tarım Müdürlüğü'nün başlattığı araştırma ve soruşturma devam ediyor. DHA
Karacabey ilçesinde fabrika atıkları nedeniyle meydana geldiği iddia edilen toplu balık ölümleri tepkilere neden oluyor. Karacabey'de bu yıl içinde üçüncü kez tekrarlanan toplu balık ölümlerini protesto eden Bursa DOĞADER, geçen hafta sonu ölümlerin yaşandığı öne sürülen Canbalı Deresi'nde basın açıklaması yaptı.
Burada konuşan DOĞADER Mustafakemalpaşa Temsilcisi Seyit Ali Geçici, Karacabey'de hiç bitmeyen doğa katliamı yaşandığını belirtip, "Bizim her yıl tanık olduğumuz doğa katliamları bu kez sınırları aştı. Fabrika atıklarıyla zehir karışan derelerimiz bu yıl içinde 3 kez toplu balık ölümlerine sahne oldu. Çok üzüldük. Türkiye, Karacabey'deki balık ölümlerini konuşuyor. Biz bugün burada derelerimizde yaşanan katliamlara 'dur' demek için toplandık" dedi.
Seyit Ali Geçici, basın açıklamasından sonra Canbalı Deres'nin Marmara Denizi'ne döküldüğü Kocaçay'da toplanan telef olan balıkların toplu görüntüsü çevrecilerin tepkisine neden oldu.
Bu fotoğrafları DOĞADER'in safyasında paylaşan Seyit Ali Geçici, "Ben, balık ölümlerinin nereden kaynaklandığını kendi imkanlarımla aratşıtrdım: Son olarak Susurluk'ta hizmete giren Şeker Fabrikası'nın olduğu bölgeye kadar gittim. Bundan sonra balık ölümü yok. Vatandaşlar, yıllar sonra açılan fabrikadaki temizlik sırasında kimyasal maddelerin dereye bırakıldığını söylüyorlar. Ne kadar doğru bilmiyorum. Bunun araştırılması, balık ölümlerine son verimesi gerekiyor" diye konuştu.
Seyit Ali Geçici bugün ise Canbalı Deresi Deresi'nde 60-70 kilo ağırlığındaki dev balıklarında telef oludğu haberini aldık. Canımız yandı" diye konuştu.
Balık ölümleriyle ilgili olarak Karacabey İlçe Tarım Müdürlüğü'nün başlattığı araştırma ve soruşturma devam ediyor. DHA
Denizden bir günde 8 bin ton çöp topladılar
Uluslararası Sahil Temizlik Günü 16 Eylül günü 32. kez çeşitli etkinliklere sahen oldu. Ocean Conservancy (Okyanus Koruma) organizasyonu tarafından düzenlenen etkinlikler ilk kez 1986 yılında Teksas’da başladı.
Ocean Conservancy, her etkinlikte denizlere ulaşan çöpün arttığını belirtiyor. Her yıl yaklaşık 8 milyon ton plastik atık okyanusa ve sahillere ulaşıyor. Bu plastik atıklar yabani hayatı etkiliyor, kumsalları kirletiyor, yerel hükümetlere çok büyük mali yük yaratıyor.
Yesilist'ten Görkem Gömeç'in derlediği habere göre, kumsallardan en çok toplanan çöpler ise; sigara izmariti, plastik şişeler, gıda ambalajları, plastik şişe kapakları ve pipetler. Bunlar özellikle deniz kuşlarına ve kaplumbağalarına karşı ölümcül bir tehlike yaratıyor.
Doğada çözünemeyen plastikler giderek daha küçük parçalara ayrılarak, mikroplastik denilen parçacıkları oluşturuyor. Bu maddeler özellikle son yıllarda, deniz tuzunda, balıklarda ve hatta birada bile bulunmaya başladı.
Bu sorunların farkında olan Ocean Conservancy ve gönüllüler, Hawaii Adalarından Latin Amerikaya, Hong Kong’dan İsveç’e yaklaşık 500 bin kişi ile plastikten kurtulmuş temiz bir deniz için harekete geçti. Bu yıl 8 bin tonun toplandığı etkinlik ile beraber son 30 yılda bu etkinlikler ile 93 bin ton çöp toplandı.
En son yayınlanan rapora göre 2016 yılında toplanan çöpün ağırlığı; 700 Afrika fili, 600 beyaz gergedan, 500 su aygırı, 400 zürafa, 300 Nil timsahı, 200 zebra ve 100 aslanın toplam ağırlığına eşit. Kıyılardan toplanan balıkçılık ağları ile 9 kişi Dünya üzerinde bilinen en derin nokta olan Mariana Çukuru’na aynı anda inebiliyor.
Sahillerde o kadar çok balon bulunmuş ki, bu balonlar ile bir deniz aygırını uçurmak mümkün. Sahillerde sigara değil aynı zamanda çakmak da oldukça fazla bulunmuş; hatta bu çakmaklar üstüste dizilirse Eyfel Kulesinden 10 kat daha yüksek bir yapı ortaya çıkıyor. cnntürk
Ocean Conservancy, her etkinlikte denizlere ulaşan çöpün arttığını belirtiyor. Her yıl yaklaşık 8 milyon ton plastik atık okyanusa ve sahillere ulaşıyor. Bu plastik atıklar yabani hayatı etkiliyor, kumsalları kirletiyor, yerel hükümetlere çok büyük mali yük yaratıyor.
Yesilist'ten Görkem Gömeç'in derlediği habere göre, kumsallardan en çok toplanan çöpler ise; sigara izmariti, plastik şişeler, gıda ambalajları, plastik şişe kapakları ve pipetler. Bunlar özellikle deniz kuşlarına ve kaplumbağalarına karşı ölümcül bir tehlike yaratıyor.
Doğada çözünemeyen plastikler giderek daha küçük parçalara ayrılarak, mikroplastik denilen parçacıkları oluşturuyor. Bu maddeler özellikle son yıllarda, deniz tuzunda, balıklarda ve hatta birada bile bulunmaya başladı.
Bu sorunların farkında olan Ocean Conservancy ve gönüllüler, Hawaii Adalarından Latin Amerikaya, Hong Kong’dan İsveç’e yaklaşık 500 bin kişi ile plastikten kurtulmuş temiz bir deniz için harekete geçti. Bu yıl 8 bin tonun toplandığı etkinlik ile beraber son 30 yılda bu etkinlikler ile 93 bin ton çöp toplandı.
En son yayınlanan rapora göre 2016 yılında toplanan çöpün ağırlığı; 700 Afrika fili, 600 beyaz gergedan, 500 su aygırı, 400 zürafa, 300 Nil timsahı, 200 zebra ve 100 aslanın toplam ağırlığına eşit. Kıyılardan toplanan balıkçılık ağları ile 9 kişi Dünya üzerinde bilinen en derin nokta olan Mariana Çukuru’na aynı anda inebiliyor.
Sahillerde o kadar çok balon bulunmuş ki, bu balonlar ile bir deniz aygırını uçurmak mümkün. Sahillerde sigara değil aynı zamanda çakmak da oldukça fazla bulunmuş; hatta bu çakmaklar üstüste dizilirse Eyfel Kulesinden 10 kat daha yüksek bir yapı ortaya çıkıyor. cnntürk
SGK’dan çok tartışılacak grip aşısı kararı
Yaşlılar ve kronik rahatsızlığı bulunan tüm vatandaşlara doktorun reçete etmesi durumunda ödemesi SGK tarafından yapılan grip aşılarına 'gün' zorunluluğu getirildi.
Medula sistemine göre, erken reçete edilse bile vatandaş aşısını bir önceki yıl yaptırdığı tarihte vurdurmak zorunda olacak. Aksi halde aşının parası ödenmeyecek. Hürriyet’ten Meltem Özgenç’in haberine göre Tüm Eczacı İşverenler Sendikası Genel Başkanı Nurten Saydan konuyla ilgili şunları söyledi: “Grip aşısı, her yıl bir önceki mevsim en çok rastlanan grip türlerine göre her sene yeniden hazırlanıyor. Aşısının koruyucu etkisi 2-3 hafta sonra ortaya çıkıyor. Bu nedenle tavsiye edilen yıllık grip aşısının, aşı kullanımına sunulur sunulmaz, grip salgını başlamadan önce eylül-ekim aylarında yapılması gerekiyor. Ancak SGK, bu sene yeni bir uygulama ile geçen sene hangi gün vatandaş aşı olmuşsa, aşı olduğu o gün gelmeden bedelini ödememe kararı aldı. Sağlık Uygulama Tebliği’nde (SUT), “Tüm hekimlerce reçete edildiğinde yılda bir defaya mahsus olmak üzere karşılanır” ifadesi yıllık bir defa ödenme anlamında değil, 365 gün sonra anlamında yorumlanıyor ve Medula Provizyon Sistemi buna göre işlem yapıyor. Yani hastanın bir önceki sene aşı vurulduğu gün gelmeden sistem ödeme yapmıyor. Oysa grip aşısı hasta sağlıklıyken yapılmalıdır. Bir an önce bu uygulamadan vazgeçilmesi gerektiğini belirtmek istiyoruz.”
Medula sistemine göre, erken reçete edilse bile vatandaş aşısını bir önceki yıl yaptırdığı tarihte vurdurmak zorunda olacak. Aksi halde aşının parası ödenmeyecek. Hürriyet’ten Meltem Özgenç’in haberine göre Tüm Eczacı İşverenler Sendikası Genel Başkanı Nurten Saydan konuyla ilgili şunları söyledi: “Grip aşısı, her yıl bir önceki mevsim en çok rastlanan grip türlerine göre her sene yeniden hazırlanıyor. Aşısının koruyucu etkisi 2-3 hafta sonra ortaya çıkıyor. Bu nedenle tavsiye edilen yıllık grip aşısının, aşı kullanımına sunulur sunulmaz, grip salgını başlamadan önce eylül-ekim aylarında yapılması gerekiyor. Ancak SGK, bu sene yeni bir uygulama ile geçen sene hangi gün vatandaş aşı olmuşsa, aşı olduğu o gün gelmeden bedelini ödememe kararı aldı. Sağlık Uygulama Tebliği’nde (SUT), “Tüm hekimlerce reçete edildiğinde yılda bir defaya mahsus olmak üzere karşılanır” ifadesi yıllık bir defa ödenme anlamında değil, 365 gün sonra anlamında yorumlanıyor ve Medula Provizyon Sistemi buna göre işlem yapıyor. Yani hastanın bir önceki sene aşı vurulduğu gün gelmeden sistem ödeme yapmıyor. Oysa grip aşısı hasta sağlıklıyken yapılmalıdır. Bir an önce bu uygulamadan vazgeçilmesi gerektiğini belirtmek istiyoruz.”
AK Partili vekil Özdağ: Mustafa Kemal'in ömrü yetseydi Kerkük'ü de alacaktı
AK Parti Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ, FOX TV'de katıldığı canlı yayında Kuzey Irak'ta yapılan referandumu için "Mustafa Kemal ölmeden önce Hatay’ı da memleketimize dahil etti. Ömrü yetseydi Musul ve Kerkük’ü de vatan topraklarına katacaktı fakat ömrü yetmedi" diye konuştu.
FOX TV'de İsmail Küçükkaya'nın sunduğu Çalar Saat programına katılan AKP Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ'ın açıklamaları şöyle:
"Cenazeye saygı göstermeyen diriye de saygı göstermez bizim geleneklerimizde böyle bir şey yok Aysel Tuğluk’un annesine yapılanı kabul etmedim ve aynı görüşlere sahibim. Ben şahsen o gün yönetici olsaydım Ankara’ya gömülmesini sağlardım. Biz zaman zaman insanları ayırt ettik. Biz şimdi Nazım Hikmet’i de Türkiye’ye getirmek istiyoruz. Tunceli de bizim memleketimiz, toprağımız. Duygusal kopuşluğa izin verecek hareketlerden uzak durmamız gerekir."
"DIŞ POLİTİKA ESNEKLİK İSTER"
"Dış politika esneklik ister, duruma göre yön tayin edersiniz. 110 yıl önce buranın problemleri hep vardı. Bu sırada biz yeni bir devlet kurduk. Ben 12 Eylül döneminde 7 sene cezaevinde kaldım şimdi burada Atatürk ve arkadaşları Lozan’da bir anlaşma. Bana göre o günkü şartlar içinde yapılan en iyi anlaşmadır. Devletin tapusudur. Lozan’dan gelenler Ankara’ya gelince ağladı. Artık 100 yıl savaşmayacağız geleceğimizi kurtardık diye. Mustafa Kemal ölmeden önce Hatay’ı da memleketimize dahil etti. Ömrü yeterse Musul ve Kerkük’ü de vatan topraklarına katacaktı fakat ömrü yetmedi."
"DÜNYANIN EN BÜYÜK TERÖR ÖRGÜTÜ"
"Dünyanın en büyük örgütü ile mücadele ediyoruz, FETÖ ile. Neden? ABD ve egemen güçler her kurumdan bir kişi devşirse kaç kişi alır. Eğitime sızarsa neler olur. Bugün bütün güçlerini kimi bilinçli kimi bilinçsiz yönlendirilerek yaklaşık 1 milyon kişi, bu işin içine girdi. Yurt dışına gönderildi. Para ile kandırıldı çocuklarımız. Biz bu mücadeleyi beraber vermeliyiz. Demokrasiye bu karmaşada halel de gelmiş olabilir."
FOX TV'de İsmail Küçükkaya'nın sunduğu Çalar Saat programına katılan AKP Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ'ın açıklamaları şöyle:
"Cenazeye saygı göstermeyen diriye de saygı göstermez bizim geleneklerimizde böyle bir şey yok Aysel Tuğluk’un annesine yapılanı kabul etmedim ve aynı görüşlere sahibim. Ben şahsen o gün yönetici olsaydım Ankara’ya gömülmesini sağlardım. Biz zaman zaman insanları ayırt ettik. Biz şimdi Nazım Hikmet’i de Türkiye’ye getirmek istiyoruz. Tunceli de bizim memleketimiz, toprağımız. Duygusal kopuşluğa izin verecek hareketlerden uzak durmamız gerekir."
"DIŞ POLİTİKA ESNEKLİK İSTER"
"Dış politika esneklik ister, duruma göre yön tayin edersiniz. 110 yıl önce buranın problemleri hep vardı. Bu sırada biz yeni bir devlet kurduk. Ben 12 Eylül döneminde 7 sene cezaevinde kaldım şimdi burada Atatürk ve arkadaşları Lozan’da bir anlaşma. Bana göre o günkü şartlar içinde yapılan en iyi anlaşmadır. Devletin tapusudur. Lozan’dan gelenler Ankara’ya gelince ağladı. Artık 100 yıl savaşmayacağız geleceğimizi kurtardık diye. Mustafa Kemal ölmeden önce Hatay’ı da memleketimize dahil etti. Ömrü yeterse Musul ve Kerkük’ü de vatan topraklarına katacaktı fakat ömrü yetmedi."
"DÜNYANIN EN BÜYÜK TERÖR ÖRGÜTÜ"
"Dünyanın en büyük örgütü ile mücadele ediyoruz, FETÖ ile. Neden? ABD ve egemen güçler her kurumdan bir kişi devşirse kaç kişi alır. Eğitime sızarsa neler olur. Bugün bütün güçlerini kimi bilinçli kimi bilinçsiz yönlendirilerek yaklaşık 1 milyon kişi, bu işin içine girdi. Yurt dışına gönderildi. Para ile kandırıldı çocuklarımız. Biz bu mücadeleyi beraber vermeliyiz. Demokrasiye bu karmaşada halel de gelmiş olabilir."
25 Eylül 2017 Pazartesi
CHP'li vekilden çarpıcı iddia: SGK '36 kod' ile fişleme yapıyor
CHP Bursa Milletvekili Ceyhun İrgil, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın, SGK'nın, işten çıkış kodları arasına eklediği '36 kod' ile fişleme yaptığını ve insanların çoğunun bu fişlemeden habersiz olduğunu iddia etti.
CHP Bursa Milletvekili Ceyhun İrgil, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın, SGK'nın, işten çıkış kodları arasına eklediği '36 kod' ile fişleme yaptığını ve insanların çoğunun bu fişlemeden habersiz olduğunu iddia etti.
CHP Bursa Milletvekili Ceyhun İrgil, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın 2 Ağustos 2016 tarihinde yayınladığı genelge ile SGK'nın işten çıkışlarda kullandığı kodlara '36' kod numarasını eklediğini söyledi. Buna göre çalıştığı işyeri OHAL KHK'sıyla kapatıldığı için işsiz kalan kişilerin sigorta siciline '36' kodu işlendiğini belirten İrgil, sicilinde bu kod bulunanların işverenlerin tercih etmediği için çalışmalarının zorlaştığını açıkladı.
'Bunun adı otomatik fişleme'
Açıklamasında, "36 kod işveren için bir alarm niteliği taşıyor" diyen CHP Bursa Milletvekili Ceyhun İrgil, yaptığı yazılı basın açıklamasında şu görüşlere yer verdi.
“KHK ile kapatılan işyerlerinde çalışanların, OHAL KHK'ları ile doğrudan işten çıkarılan işçilerin yanısıra işverenin de kendi takdiriyle FETÖ/PDY ilişkisi veya irtibatı kanaatine vararak işten çıkardığı işçilerin sigorta sicillerine '36 kod' işleniyor. Bu keyfiyet doğru değildir. Ayrıca devlet izniyle açılmış, devlet denetiminde olan ve OHAL KHK'larıyla kapatılan eğitim kurumlarındaki tüm çalışanların da sigorta sicillerine bu kod işleniyor. Öte yandan kapatılan kurumlarda zorunlu staj yapmış öğrencilerin sigorta sicillerine de 36 kod işlendiğini görüyoruz. Zorunlu staja bile bu kod neden işlenir? Bu şu demektir; haklarında hiçbir suç bulunmayan insanlar otomatik olarak fişleniyor. Madem resmi bir fişleme yapıyorlar, hangi meslek gruplarından kaç kişi fişlenmiş açıklasınlar, bilelim."
CHP'li İrgil, hükümetin resmi olarak yaptığı fişlemeden insanların çoğunluğunun haberi olmadığını belirterek; “Kişi iş başvurusunda bulunduğunda, hatta İŞKUR'daki bir kursa başvurduğunda siciline 36 kodun işlendiğinden haberi oluyor. 36 kod nedeniyle ülke genelinde işsizlik tehdidiyle karşı karşıya kalmış bir insan grubu var. Bunu yaratan da hükümet" dedi.
Ceyhun İrgil, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu'na konuyla ilgili verdiği soru önergeside, tarih itibariyle Sosyal Güvenlik Kurumu işten çıkışı 36 koduyla gerçekleştirilmiş kaç kişi olduğunu; tarih itibarıyla SGK'da işten çıkışı 36 koduyla gerçekleştirilmiş kişilerin meslek gruplarına göre dağılımını; zorunlu stajını yaptığı kurum OHAL KHK'sıyla kapatılan öğrencilerin sigorta sicillerine neden 36 kod işlendiğini; sigorta sicillerindeki 36 kodun değiştirilmesi için başvuran sayısının kaç kişi olduğunu; 36 kodun değiştirildiği kişi sayısını ve bu mağduriyet ve haksızlığın giderilmesi için yapılan bir çalışmaların olup olmadığını sorduğunu sözlerine ekledi. DHA
CHP Bursa Milletvekili Ceyhun İrgil, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın, SGK'nın, işten çıkış kodları arasına eklediği '36 kod' ile fişleme yaptığını ve insanların çoğunun bu fişlemeden habersiz olduğunu iddia etti.
CHP Bursa Milletvekili Ceyhun İrgil, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın 2 Ağustos 2016 tarihinde yayınladığı genelge ile SGK'nın işten çıkışlarda kullandığı kodlara '36' kod numarasını eklediğini söyledi. Buna göre çalıştığı işyeri OHAL KHK'sıyla kapatıldığı için işsiz kalan kişilerin sigorta siciline '36' kodu işlendiğini belirten İrgil, sicilinde bu kod bulunanların işverenlerin tercih etmediği için çalışmalarının zorlaştığını açıkladı.
'Bunun adı otomatik fişleme'
Açıklamasında, "36 kod işveren için bir alarm niteliği taşıyor" diyen CHP Bursa Milletvekili Ceyhun İrgil, yaptığı yazılı basın açıklamasında şu görüşlere yer verdi.
“KHK ile kapatılan işyerlerinde çalışanların, OHAL KHK'ları ile doğrudan işten çıkarılan işçilerin yanısıra işverenin de kendi takdiriyle FETÖ/PDY ilişkisi veya irtibatı kanaatine vararak işten çıkardığı işçilerin sigorta sicillerine '36 kod' işleniyor. Bu keyfiyet doğru değildir. Ayrıca devlet izniyle açılmış, devlet denetiminde olan ve OHAL KHK'larıyla kapatılan eğitim kurumlarındaki tüm çalışanların da sigorta sicillerine bu kod işleniyor. Öte yandan kapatılan kurumlarda zorunlu staj yapmış öğrencilerin sigorta sicillerine de 36 kod işlendiğini görüyoruz. Zorunlu staja bile bu kod neden işlenir? Bu şu demektir; haklarında hiçbir suç bulunmayan insanlar otomatik olarak fişleniyor. Madem resmi bir fişleme yapıyorlar, hangi meslek gruplarından kaç kişi fişlenmiş açıklasınlar, bilelim."
CHP'li İrgil, hükümetin resmi olarak yaptığı fişlemeden insanların çoğunluğunun haberi olmadığını belirterek; “Kişi iş başvurusunda bulunduğunda, hatta İŞKUR'daki bir kursa başvurduğunda siciline 36 kodun işlendiğinden haberi oluyor. 36 kod nedeniyle ülke genelinde işsizlik tehdidiyle karşı karşıya kalmış bir insan grubu var. Bunu yaratan da hükümet" dedi.
Ceyhun İrgil, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu'na konuyla ilgili verdiği soru önergeside, tarih itibariyle Sosyal Güvenlik Kurumu işten çıkışı 36 koduyla gerçekleştirilmiş kaç kişi olduğunu; tarih itibarıyla SGK'da işten çıkışı 36 koduyla gerçekleştirilmiş kişilerin meslek gruplarına göre dağılımını; zorunlu stajını yaptığı kurum OHAL KHK'sıyla kapatılan öğrencilerin sigorta sicillerine neden 36 kod işlendiğini; sigorta sicillerindeki 36 kodun değiştirilmesi için başvuran sayısının kaç kişi olduğunu; 36 kodun değiştirildiği kişi sayısını ve bu mağduriyet ve haksızlığın giderilmesi için yapılan bir çalışmaların olup olmadığını sorduğunu sözlerine ekledi. DHA
Dünyanın en kilolu kadını hayatını kaybetti
Abu Dhabide br hastanede tedavi gören, dünyanın en kilolu kadını Mısırlı Eman Ahmed, sabah saatlerinde kilosuna bağlı hastalıklar sebebiyle hayatını kaybetti.
Bir hastane yetkilisi tarafından yapılan açıklamaya göre, tedavi süreci boyunca fiziksel ve duygusal süreci iyiye giden Ahmedin durumu, farklı dallardan 20 ayrı doktorun müşahedesi altında olmasına rağmen, son birkaç gündür kilosuna bağlı olarak yaşadığı böbrek yetmezliği ve kalp sorunları sebebiyle kötüye gitmişti.
Bir hastane yetkilisi tarafından yapılan açıklamaya göre, tedavi süreci boyunca fiziksel ve duygusal süreci iyiye giden Ahmedin durumu, farklı dallardan 20 ayrı doktorun müşahedesi altında olmasına rağmen, son birkaç gündür kilosuna bağlı olarak yaşadığı böbrek yetmezliği ve kalp sorunları sebebiyle kötüye gitmişti.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)