Bir zamanlar çevreye yaydığı pis koku nedeniyle yanından geçilemeyen İstanbul'un önemli simgelerinden ve "Altın Boynuz" adıyla da bilinen Haliç'in temizlik çalışmaları 20 yıldır aralıksız sürüyor.
Son yıllarda yüzülebilir hale gelen, etrafında 5 yıldızlı otellerin, üniversitelerin, siyasi parti il başkanlıklarının ve sivil toplum kuruluşlarının genel merkez binalarının kurulmaya başladığı Haliç'in temizlenmesi 1981'de askeri yönetim zamanında gündeme geldi.
İlk ciddi temizleme çalışmasına Bedrettin Dalan'ın belediye başkanlığı döneminde başlanan Haliç'in, çevresindeki deri ve diğer fabrikalarla iş yerleri başka bölgelere yönlendirildi. Haliç'in temizleme çalışmalarının hızı, Dalan'dan sonra göreve gelen belediye başkanı Nurettin Sözen döneminde giderek yavaşladı.
Erdoğan döneminde Haliç'ten 5 milyon metreküp çamur çıkartıldı
İstanbullular için ciddi bir problem kaynağı olan Haliç'in temizlenmesi işi dönemin belediye başkanı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın döneminde "Haliç Çevre Koruma Projesi" ismiyle yeniden başlatıldı.
Toprakla doldurulması dahi önerilen Haliç'te, Erdoğan'ın döneminde ilk etapta tarama yapıldı ve 5 milyon metreküplük çamur, döşenen dev borularla Alibeyköy'deki eski taş ocaklarına pompalandı. 1997'de başlayan bu çalışma 1999'da tamamlandı. Temizliğin ikinci etabında ise Haliç'i kirleten evsel ve sanayi atıkları kolektörlere alındı. O dönemde Haliç'i kirleten evsel ve insani atıklar fileyle ve eski teknelerle toplanırken, bugün özel aparat takılan modern teknelerle ve düzenli olarak toplanıyor. Haliç'e akan sanayi ve evsel atıklar kolektörlerde arındırıldıktan sonra tekrar Haliç'e veriliyor. Haliç'teki sorunun asıl kaynağı olan çamursa her gün bu iş için özel tasarlanmış teknelerle toplanıyor.
Kirlilik sebebiyle duran deniz taşımacılığı da Haliç'te yeniden başladı. Çamura batmış Feshane ve Sütlüce'deki mezbaha restore edilerek kültür ve kongre merkezi olarak hizmete sunuldu. Bahariye Mevlevihanesi restore edildi ve SİT alanı ilan edilen Sadabad mesire alanındaki yaklaşık 10 tarihi yapının restorasyonu ise sürüyor.
Temizlendikten sonra Haliç'e Sultan Kayıkları indirildi ve Türkiye ve Osmanlı coğrafyasından seçilmiş eserlerin 1/25 ölçekli maketlerinin yer aldığı 128 maket eserin sergilendiği Miniatürk parkı yapıldı. Temizlenen Haliç'te her yıl çeşitli dallarda spor müsabakaları da düzenleniyor.
Dünya Büyükşehir Belediyeler Birliğinden birincilik ödülü
Haliç'e can veren önemli bir adım da 21 Ekim 2012'de atıldı. İstanbul Büyükşehir Belediyesinin, 3.5 yıllık çalışmasıyla İstanbul Boğazı'ndan dev borularla günde 260 bin metreküp su Haliç'e taşındı. Haliç suyunun yenilenmesi ve biyolojik çeşitliliğin artmasını sağlayacak projede, deniz suyu Sarıyer Çayırbaşı'ndan alınarak, 5 kilometrelik tünelle Ayazağa'ya ulaştırılıyor. Burada yüzeye çıkan boğaz suyu, 23 metre terfi ettirilerek Kağıthane Deresi’ne aktarılıyor. Deniz suyu 9 kilometrelik dere yolculuğu sonrası Haliç'e ulaştırılıyor. Sarıyer’den alınan deniz suyunun, tünel ve terfi merkezleri ile Haliç’e ulaştırılması projesi 44 milyon liraya mal oldu. Çalışmalar sonrasında birçok balık türünün yeniden yaşamaya başladığı Haliç'teki bu proje, Dünya Büyükşehir Belediyeler Birliğinin verdiği "Metropolis" ödüllerinde birinciliğe değer bulundu.
Haliç'ten çıkarılan çamur, sızdırmaz kamyonlarla taşınıyor
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanı Mustafa Tahmaz, Haliç'te yaklaşık 20 yıldır aralıksız süren temizlik çalışmaları hakkında AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Tahmaz, Haliç'te artık ev ve sanayi atığından kaynaklanan bir kirlenme olmadığını belirterek, önceleri çevresi fabrika ve iş yerleriyle dolu olan
Haliç'in her iki yakasında artık parklar, spor alanları ve yürüyüş parkurları olduğunu anlattı.
İstanbul'un simgesi olan ve Altın Boynuz olarak da bilenen Haliç'te temizlik çalışmasının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı döneminde iki etap halinde yürütüldüğünü hatırlatan Tahmaz, şunları kaydetti:
"2005'e kadar Haliç'in temizliğiyle ilgili bir herhangi bir sıkıntı olmadı. 2005'te zamanla şikayetler oluşmaya başladı ve biz Haliç'te ikinci etap çalışmalara başladık. 2005'ten bu yana yaklaşık yılda 50 bin metreküp çamur çıkarıyoruz Haliç'ten. Çamur için ölçümler yapılıyor, Haliç içindeki yoğunlaşma, sığlaşma bölgeleri tespit ediliyor. O bölgede kepçeler vasıtasıyla çamur çıkarılıyor. Çamur tanklara alınıyor, burada dinlendirildikten sonra yineden kepçelerle kamyonlara yükleniyor ve karada bertarafı sağlanıyor. Sızdırmaz kamyonlarımız var yaklaşık 15 tane. Bu kamyonlar ve özel donanımlı ekipman sayesinde çamurun çevreye zarar vermeden bertarafı sağlanıyor."
Mustafa Tahmaz, 25 personelin Haliç'in temizliğinde görev aldığını belirterek, "Operatörlerimiz var, mühendislerimiz var, teknik manada karadan da destek sağlanıyor ve bilinçli bir şekilde işini bilen ekip, ekipman sayesinde çalışmamız devam ediyor. Program dahilinde ölçümler yapılıyor, program ona göre çıkarılıyor. Gün boyunca çalışma devam ediyor. Bulunduğumuz yerde derinlik yaklaşık 3 metre. Yani dere ağızlarından başlayarak 3 metre. Geçmişte biz çalışmaya başladığımızda 80 santimetreye kadar düşmüştü. Şu anda biz 3 metre derinliği sabit tutmaya çalışıyoruz. Çalışma Haliç'in genelinde devam ediyor. Sığlaşma nerede varsa, söylediğimiz ölçülerde nerede daralma varsa tespit ediliyor ve o bölgede çalışma yapılıyor" diye konuştu.
Alibeyköy ve Kağıthane derelerinin Haliç'e aktığına dikkat çeken Tahmaz, yağmur, sel sularıyla gelen çamurun burada toplandığını,biriken çamurla birlikte su üstündeki insan kaynaklı atıkların da her gün düzenli olarak ekipler tarafından özel aparatlı teknelerle temizlendiğini belirtti.
Tahmaz, Sarıyer'den alınan deniz suyunun Haliç'e pompalanmaya devam ettiğini de sözlerine ekledi.
Hürriyet