16 Ağustos 2016 Salı

2016 Kurban Bayramı ne zaman? Rezervasyon uyarısı geldi

2016 Kurban Bayramı ne zaman? 12 Eylül'de başlıyor. Bayram tatili ne zaman olacak sorusuna Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş cevap verdi. Bayram tatilinin uzunluğuna ise en çok sevinen turizm şirketleri. Turizm piyasasında oldukça zor dönem geçiren şirketler, Bayram tatilinde derin bir nefes almak istiyor. Turizmciler "erken rezervasyon" uyarısında bulunarak, tatile çıkmak isteyen yerli turistin, tatili son güne bırakmama uyarısında bulundu.


Bayrama az bir zaman kala Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, bayram tatilinin ne kadar olacağına dair gazetecilerin sorularını cevapladı. Memur yasağının kaldırılması üzerine bilgiler veren Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, Bayram tatili 9 gün olacak mı sorusuna, net bir cevap vermedi.
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtuluş yaptığı açıklamada, kamuda çalışan memurlarının izin yasağının kaldırıldığını açıkladı. Dilediği zaman memurların senelik izinlerinin kullanabileceğini söyledi. İzin yasağının memurları zor durumda bıraktıklarını ama bu yasağın onların kötülüğü için değil, FETÖ'ye karşı yapılan operasyonların daha hızlı olması için alınmış bir tedbir olarak dile getirdi. İzin yasağı bugünden itibaren kaldırdığını söyleyen Kurtuluş, memurlara müjdeli haberi verdi.

Kurban Bayramı tatilinde kaç gün olacak?

Başbakan Yardımcısı, resmi olmasa da tatilin 9 gün olacağını söyledi. Bilinildiği üzere, Bayram tatillerinin süresini "Bakanlar Kurulu" belirliyor.

Turizmcilerden tatile çıkmak isteyenleri uyarıyor

Son güne bırakılacak olan tatil rezervasyonları Türkiye genelinde hüsranla sona ererken, bu olayların yaşanmaması için turizmcilerden "erken rezverasyonun sonu mutluluktur" sloganıyla, insanlara erkenden hareket etmelerinin önemini vurguluyor.

Kurban Bayramı Tatili'ne asıl sevinenler: Turizmciler

Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkan Yardımcısı ve Ege Turistik İşletmeler Ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Başkanı Mehmet İşler, memurların izin yasağının kaldırılması üzerine açıklamalarda bulundu. 15 Temmuz gecesinden sonra yaşanan olaylardan sonra "memurlara izin yasağı"nın gelmesi, turizimcileri kara kara düşündürürken, Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş'un bayram öncesi "izin yasağı"nın kalkmasını, turizm açısından oldukça önemli ve katkısı büyük bir karar olarak gördü.

2016 yılının başından beri yaşanan olayları turizm açısından kabus olarak gören İşler, son olaylardaki darbe girişimindeki turizm etkisini "Yaşananlardan sonra söz konusu vatan olduğu için bizim için turizm teferruat oldu." açıklamasında bulundu. Türkiye'deki insanların darbeyi silahlarla değil yürekleriyle durduklarını dile getiren İşler, bu durumda turizmdeki kazancımız yerine vatanımızın birliğinin daha önemli olduğunu söyledi.

Turizmi vuranın ekonomi olmadığını "siyasi ve politik" olduğunu söyleyen İşler, her ne olursa olsun kendi halinde küçük de olsa turizmin devam edeceğini söyledi. Memurlara izin yasağının kaldırılmasında beklenmedik ve doping etkisi meydana getirdiğini söyleyen İşler, bu durumdan hemen etkilenen sektörün turizm olduğunu ve bu yasağın kalkmasıyla, hareketlenmenin hemen yaşandığını dile getirdi. Bu durumunun yaralanan turizme merhem gibi yaralara iyi geldiğini dile getirdi. İç turizmin bir anda canlanmasını umutlu olarak gördüğünü dile getiren İşler, 9 günlük tatil değişmezse, turizm açısından 2016'nın kendi alanlarında en iyi günlerini yaşayacağını dile getirdi.

Kurban Bayramı resmi günleri hangi tarihler arası?

11 Eylül 2016 Pazar (Arefe günü)

12 Eylül 2016 Pazartesi Bayramın birinci günü

13 Eylül 2016 Salı Kurban Bayramın ikinci günü

14 Eylül 2016 Çarşamba Bayramın üçüncü günü

15 Eylül 2016 Perşembe Bayramın dördüncü günü

(cnntürk)

2010 KPSS için önemli karar

KPSS'nin 2010'da uygulanan genel yetenek ve genel kültür sorularını hukuka aykırı şekilde elde ettiği tespit edilen kişilerin atamaları iptal edilecek.


670 sayılı "Olağanüstü Hal Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler Hakkında Kanun Hükmünde Kararname", Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Buna göre, 10-11 Temmuz 2010'da yapılan KPSS'de genel yetenek ve genel kültür test sonuçlarına göre veya bu sonuçlar da esas alınmak suretiyle atanan personelin atama işlemlerinin geçerliliği devam edecek ancak bu sınav sorularını ve/veya cevaplarını hukuka aykırı şekilde sınav öncesinde ya da sınav sırasında elde ettiği tespit edilen kişilerin atamaları iptal edilecek. cnntürk

Türkiye’de 413 bin Suriyeli çocuğa Türkçe öğretecekler

Milli Eğitim Bakanlığı 21 ilde yaşları 5 ile 10 arasında değişen 413 bin Suriyeli çocuğa Türkçe öğretecek. Bu sayının bir çok Avrupa ülkesindeki toplam öğrenci sayısına yakın olduğu belirtiliyor.

Milli Eğitim Bakanlığı, Türkiye’nin 21 ilinde geçici korunma kapsamında yaşları 5 ile 10 arasında değişen 413 bin 575 Suriyeli çocuğa Türkçe öğretim yaz kursu verecek. Bakanlık, belirlediği 21 ilde gerekli hazırlıkların yapılması için genelge ve bu illerdeki Suriyeli çocukların sayısı ile ilgili Göç İdaresi Genel Müdürlüğünün verilerini gönderdi. Verilere göre, yaşları 5- 10 arasında olan Suriyeli çocuklar en fazla Şanlıurfa, Hatay ve İstanbul’da yaşarken, en az ise Antalya ve Siirt’te bulunuyor.
Milli Eğitim Bakanlığı Hayatboyu Öğrenme Genel Müdürlüğü, Türkiye’de geçici korunma kapsamında öğrenim gören Suriyeli öğrencilere Türkçe öğretmek ve öğrencilerin yaşadığı uyum sorunlarını gidermek için 21 il’de Türkçe öğretim yaz kursu açılması için söz konusu illerin Milli Eğitim Müdürlüklerine genelge gönderdi. Genelgede şöyle denildi:

“Bu kapsamda, yaz kursuna alınmak üzere 2016- 2017 eğitim öğretim döneminde öğrenim görecek 1-2-3-4-5 sınıf düzeyindeki Suriyeli öğrencilerin belirlenerek ön kayıtlarının alınması, ön kayıtları alınan öğrencilerin sayısına ve sınıf düzeyine göre kursa alınacağı okul ve dersliklerin belirlenmesi gerekir. Yapılan planlama doğrultusunda Suriyeli öğrencilere eğitim vermek üzere hali hazırda ilinizde kadrolu olarak görev yapan Türkçe, Türk Dili ve Edebiyatı ve sınıf öğretmenlerinden Türkçe öğretimi yaz kurslarında görev alabilecek öğretmenlerin tespit edilmesi ve bilgilerinin Bakanlığa bildirilmesi gerekmektedir.”

1-5 SINIF DÜZEYİNDE 202 BİN SURİYELİ ÇOCUK

Milli Eğitim Bakanlığı Adana, Adıyaman, Ankara, Antalya, Batman, Diyarbakır, Gaziantep, Hatay, İstanbul, İzmir, Kahramanmaraş, Kayseri, Kilis, Kocaeli, Konya, Malatya, Mardin, Mersin, Osmaniye, Şanlıurfa ve Siirt illerinde açacağı Türkçe öğretim yaz kursları ile ilgili genelge ile birlikte, Suriyeli öğrencilerin sayısını gösteren Göç İdaresi Genel Müdürlüğünün verilerini de gönderdi. Verilere göre 21 ilde 2015- 2016 Eğitim ve öğretim döneminde 1-5 sınıf düzeyine göre kayıtlı 202 bin 480 Suriyeli çocuk bulunuyor.

EN ÇOK ŞANLIURFA’DA EN AZ ANTALYA’DA

Göç İdaresi Genel Müdürlüğünün verilerine göre, yaşları 5-10 arasında değişen çocuk sayısına bakıldığında, 70 bin 575 ile en fazla küçük Suriyelinin yaşadığı kent Şanlıurfa olurken, bunu 59 bin 356 ile Hatay, 57 bin 513 ile İstanbul ve 56 bin 901 ile Gaziantep izledi. Suriyeli küçük çocukların en az yaşadığı kentler ise, 30 ile Antalya ilk sırada yer alırken, onu 381 ile Siirt ve 2 bin 892 ile Batman izliyor.

BİRÇOK AVRUPA ÜLKESİNİN TOPLAM ÖĞRENCİ SAYISINA YAKIN

Diğer yandan Türkçe öğretilecek çocuk sayısı olan 413 bin, Avrupa’nın birçok ülkesindeki toplam öğrenci sayısına yakın bir rakam. Eğitimde örnek gösterilen Finlandiya’daki toplam öğrenci sayısı 550 bin olurken, Lüksemburg’da bu sayı 537 bin, Malta’da 421 bin düzeyinde bulunuyor. Nitekim eski Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı da Suriyeli öğrencilerin eğitimiyle ilgili bu yılın başlarında yaptığı açıklamada 750 bin öğrencinin eğitiminin söz konusu olduğuna işaret ederek, Suriyeli öğrenci sayısının Finlandiya’nın 1,5 katı olduğunu söyledi.

(Kaynak:sözcü.com.tr)

Konut kredisinde ikinci bir indirim geliyor mu?

Birçok banka geçen hafta konut kredi faiz oranlarını çeşitli vadelerde aylık yüzde 1'in altına düşürdü. Ancak beklentilerin karşılanmaması piyasalarda ikinci bir indirimi gündeme getirdi.



Emlak Konut ile GYODER'in Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sonrası ekonominin çarklarının dönmesi ve inşaat sektörünün canlılığını koruması amacıyla başlattığı seferberliğin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bankalara, konut kredilerinde yıllık faiz oranlarını yüzde 9'a doğru çekmeleri çağrısı yapmış, Başbakan Binali Yıldırım da konut kredilerinde faizi
düşürmek için çalışmalara başladıklarını duyurmuştu.

Söz konusu çağrılara destek veren bankalar, geçen haftadan başlayarak en düşüğü yüzde 0,80 olmak üzere konut kredisi faiz oranlarını çeşitli vadelerde yüzde 1'in altına çekti.

AA muhabirinin Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) verilerinden derlediği bilgilere göre, 5 Ağustos 2016 itibarıyla bankacılık sektörünün kullandırdığı toplam konut kredisi tutarı 151 milyar liraya ulaştı.

Söz konusu tutarın 123 milyar lirası (yüzde 81,7) 61-120 ay vadeli, 27 milyar lirası (yüzde 18,2) 13-60 ay vadeli ve 176 milyon lirası (yüzde 0,1) 1-12 ay vadeli kullanımdan oluştu.

Kampanyalar öncesi yüzde 1,10'un üzerinde seyreden konut kredi faiz oranları, bankaların geçen hafta yaptığı indirimlerle 0-24 ay vadelerde ortalama yüzde 0,90'a, 25-60 ay vadelerde yüzde 0,96'ya ve 61-120 ay vadelerde de yüzde 0,98'e çekildi.

Piyasalar indirimin devamını bekliyor

Uzmanlar, konut kredi faiz oranlarının yüzde 1'in altına düşmesine karşın konut kredilerinin ağırlıkla 5-10 yıllık vadelerde kullanıldığı göz önüne alındığında yıllık faiz oranlarının hala yüzde 11,5'in üzerinde seyrettiğine dikkati çekiyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çağrısında belirttiği yüzde 9'a doğru çekilmesi, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Mehmet Ali Akben'in konut kredilerindeki faiz indirimlerinin bir başlangıç olduğunu, arkasının geleceğini belirtmesi ve konut kredilerinde uzun vadeli kullanımın yaygın olması piyasalarda faizlerin daha da aşağıya çekileceği beklentisi oluşturdu.

Bankacılık analistleri ise konut kredi faizlerinin düşmesinin kar marjları üzerinde baskı oluşturduğuna dikkati çekerek, Türkiye'deki tasarruf açığı nedeniyle mevduatın kısıtlı kaldığını, bankaların mevduat konusunda rekabetçi oran vermekte zorlandığını belirtti.

Bankaların mevduat için rekabet etmesinin maliyetlerini yükselttiğine işaret eden analistler, bunu aşmanın yolunun bankaların kaynak maliyetini rahatlatmaktan geçtiğini ifade etti.

Analistler, "Merkez Bankasının zorunlu karşılıkları düşürmeye başlaması bankaların kaynak maliyetini gözeten bir karardı. Bu yönde yeni adımlar atılabilir. Alternatif olarak, Merkez Bankası, bankalara konut kredileri için ayrı bir fonlama gerçekleştirebilir ya da BDDK'nın uygulamaya alacağı diğer makroihtiyati yöntemlerle konut kredilerindeki maliyet unsuru risk parametreleri, Basel kriterleriyle ters düşmeyecek şekilde bankaları rahatlatıcı şekilde kullanılabilir" görüşünü dile getirdi.

Hangi banka konut kredi faizini ne kadar indirdi?

Konut kredisi faiz oranlarını ilk düşüren banka Türk Ekonomi Bankası (TEB), faiz oranlarını 1 yıldan 10 yıla kadar olan tüm vadelerde yüzde 0.99'a indirdi.

Aktif büyüklük ve karlılıkta Türkiye'nin en büyük bankası konumundaki Ziraat Bankası, konut kredisi faiz oranlarını 1-24 ay vadelerde yüzde 0,82'ye, 25-60 ay vadelerde yüzde 0,90'a ve 61-120 ay vadelerde yüzde 0,95'e çekti.

Halkbank, konut kredi faiz oranlarını 1-24 ay için yüzde 0,80'e, 25-48 ay için yüzde 0,89'a, 49-60 ay için yüzde 0,90'a ve 61-120 ay için yüzde 0,95'e düşürdü.

VakıfBank ise "SarıPanjur Halden Anlayan Konut Kredisi" kampanyası ile konut kredi faiz oranlarını 3-12 ay vadede yüzde 0,80'e, 13-36 ay vadede yüzde 0,88'e, 37-60 ay vadede yüzde 0,90'a ve 61-120 ay vadede yüzde 0,95'e indirdi.

İş Bankası konut kredi faizini yüzde 0,95'e çekti

İş Bankası, yeni kredi kullanımlarında farklı vadeler ve geri ödeme seçenekleriyle yüzde 0,95'ten başlayan faiz oranı ile konut kredisi imkanı sunuyor.

Akbank ve Yapı Kredi, 5 yıla kadar konut kredisi faiz oranlarını yüzde 0,99'a indirirken, DenizBank, konut finansman kredilerini 2 yıla kadar yüzde 0,89, 5 yıla kadar yüzde 0,99, 10 yıla kadar ise yüzde 1,14 seviyesine düşürdü.

Garanti Mortgage, 24 aya kadar vadeli kredi faiz oranını yüzde 0,95'e, 24-60 ay arası vadelerdeki konut kredi faiz oranlarını da yüzde 0,99'a çekti.

Finansbank, 10 yıla kadar tüm vadelerde konut kredisi faizlerini yüzde 0.99'a kadar düşürürken, HSBC Türkiye, konut kredisi faiz oranını 60 aya kadar yüzde 0,99 olarak belirledi.

Şekerbank, farklı vadelerde uygulanacak indirimle konut kredisi faiz oranlarını 1-24 ay vadelerde yüzde 0,89'a, 25-60 ay vadelerde ise yüzde 0,99'a düşürdü.

Abank, 2 yıla kadar vadeli konut kredisi faiz oranını yüzde 1,05'ten yüzde 0,89'a, 2-5 yıl arası vadede ise yüzde 1,10'dan yüzde 0,99'a indirdi.

Burgan Bank, konut kredilerinde yaptığı faiz indirimiyle 60 aya kadar tüm vadelerde yüzde 0,99 faiz oranı imkanı sunarken, Fibabanka, 500 bin TL'ye kadar "Güzel Evim Konut Kredisi" faiz oranını 5 yıl vadeye kadar yüzde 0,97'ye, 5 yıl üzeri vadede ise yüzde 0,99'a düşürdü.

Odeabank ise konut kredisi faiz oranını 5 yıl vadeye kadar yüzde 0,99'a, 5 yıl üzeri vadede yüzde 1,05'e çekti.

Türkiye'de faaliyete geçen ilk Çin bankası olan ICBC Turkey de 24 aya kadar vadelerde yüzde 0,88, diğer tüm vadelerde de yüzde 0,98 faiz oranı sunuyor.

Katılım bankaları konut finansman oranlarını düşürdü

Albaraka Türk, konut finansman kar oranlarını 0-24 ay vadelerde yüzde 0,88'e, 24-60 ay vadelerde yüzde 0,97'ye, 60-120 ay vadelerde ise yüzde 0,99'a düşürdü.

Kuveyt Türk, 0-24 ay vadelerde yüzde 0.89, 24-60 ay vadelerde yüzde 0,99, 60-120 ay vadelerde yüzde 1,09 oranıyla tüketicilerine finansman sunuyor.

Vakıf Katılım, konut sahibi olmak isteyen müşterilerine konut finansman oranlarını 1-24 ay aralığında yüzde 0,80'e, 25-60 ay aralığında yüzde 0,88'e, 61-120 ay aralığında ise yüzde 0,93'e düşürdü.

Ziraat Katılım ise konut sahibi olmak isteyen müşterilerine konut finansman oranlarını 1-24 ay aralığında yüzde 0,82'ye, 25-60 ay aralığında yüzde 0,90'a, 61-120 ay aralığında yüzde 0,95'e indirdi. (cnntürk)

Hakan Şükür hakkında yakalama kararı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Hakan Şükür hakkında "FETÖ / PDY Terör örgütüne üye olmak" suçlamasıyla yakalama kararı çıkardı.


Eski Milli Futbolcu Hakan Şükür, sosyal paylaşım sitesi twitter üzerinden yaptığı paylaşımlar nedeniyle ifadesinin alınmasına yönelik hakkında yakalama kararı çıkarıldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Başsavcıvekili İsmail Uçar koordinesinde yürütülen soruşturma kapsamında şüpheli Hakan Şükür hakkında “FETÖ / PDY Silahlı Terör Örgütüne üye olmak” suçundan soruşturma başlatıldı. Savcılık, soruşturma kapsamında Hakan Şükür hakkında ifadesinin alınmasına yönelik yakalama kararı çıkarılması talep etti. Talebi değerlendiren İstanbul 6. Sulh Ceza Hakimliği, Hakan Şükür hakkında “FETÖ / PDY Silahlı Terör Örgütüne üye olmak” suçundan ifadesinin alınmasına yönelik yakalama kararı çıkarılmasına karar verdi. Öte yandan geçtiğimiz günlerde Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı da Hakan Şükür hakkında yakalama kararı çıkarmıştı.

VİLLASINDA ARAMA YAPILDI

Bugün ayrıca FETÖ darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında eski milletvekili ve futbolcu Hakan Şükür’ün Kocaeli’nin Kandıra ilçesindeki villasında arama yapıldı.

Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Fethullahçı Terör Örgütü'ne finansal destek sağladığı iddiasıyla hakkında res'en yakalama kararı çıkardığı Hakar Şükür'ün Kocaeli'nin Kandıra İlçesi'ndeki villasında arama yapıldı. Jandarma, Hakan Şükür'ün el konulan villasında belge aradı.

ŞÜKÜR’ÜN BABASI TUTUKLANDI

Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma kapsamında  gözaltına alınan Hakan Şükür’ün babası Selmet Şükür tutuklandı. Hakan Şükür ile babası Selmet Şükür'ün mallarına ise el konuldu. Sözcü

İki günlük bebeğini babasının mezarına gömerek öldürdü

Adana'da 2 günlük bebeğini, babasının mezarına gömerek öldürdüğü iddia edilen üniversite öğrencisi kadın cezaevine gönderildi.


İddialara göre, Seyhan ilçesine ikamet eden üniversite öğrencisi M.D. (27), iki gün önce evinin tuvaletinde dünyaya gelen erkek çocuğunu Baklalı köyündeki babası A.D'nın mezarına gömerek öldürdü. Bunun üzerine M.D'yi gözaltına alan polis ekipleri, kadının ifadesi doğrultusunda bebeğin cesedini buldu. Mezardan çıkarılan ceset, otopsi için Adli Tıp Kurumuna kaldırıldı.

Üniversite öğrencisinin ifadesinde, hamileliğini ailesinden gizlediğini belirterek bebeğinin ölü dünyaya geldiğini, durumdan kimsenin haberi olmaması için de babasının mezarına gömdüğünü iddia ettiği öğrenildi. Olay yeri inceleme ekipleri, annenin verdiği ifadeye rağmen ilk bulguların, bebeğin mezara gömülerek öldürüldüğü yönünde olduğunu, kesin ölüm nedeninin otopsiyle belirleneceğini kaydetti. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen kadın tutuklandı. (cnntürk)

KYK yurt başvurusu E-Devlet üzerinden başladı

Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) burs başvurusu tarihi tam net değilken, KYK yurt başvurusu E-Devlet sitesinden yapılmaktadır. Sonuçların ve tercihlerin açıklamasından sonra öğrencilerin en çok beklediği KYK burs, yurt ve öğrenim kredisine dair haberler... Kredi ve Yurtlar Kurumu, kendi sitesinden kapatılan eğitim kurumlarındaki öğrencilerin aldığı burs ve öğrenim kredisi üzerine bir açıklama yaptı.


2016 KYK burs, öğrenim kredisi başvuru tarihleri net değilken, yurt başvuruları süresi başlamıştır. . ÖSYM/LYS tercih sonuçları açıklandıktan sonra gözler KYK'ya çevrilmiş durumda. LYS tercih sonuçlarının ardından öğrenciler, üniversite seçimin ardından kurum başvuruları kabul etmeye başlayacak. Kredi ve Yurtlar Kurumu burs alanında oldukça hassas davranıyor. Öğrencilerin ekonomik durumları baz alınarak burs ve kredi verilmektedir.

Kapatılan okullardaki öğrencilerim durumları

Kredi ve Yurlar Kurumu'nun sitesinden bir ilan yayımlandı. Buna göre "kanun hükmünde kararname" ile kapatılan eğitim kurumlarında yer alan öğrencilerin bursları iptal edilmiştir. Tekrardan dilekçe verilerek değerlendirme altına alınacaktır.

Yurtlara başvuru hakkı

ÖSYM'de herhangi bir üniversiteye giren öğrencinin hazırlık sınıfı, birinci sınıf dahili içerisinde başvuru hakkına sahiptir. Bu yurt başvuruları, kurumun kendi sitesinden yapılmaktadır.
Yurtta kalmayı hak kazanan öğrenciler, yüksek lisans veya özel yetenek sınavı sonrasında dilekçe vererek, yurtta kalma hakkına sahip olabilir. Dilekçeyi inceleyen kurum, onayladığında kaldığı yurtta veya başka bir yurtta kalabilir.

Bursa dair genel açıklama

Üniversitesi öğrencisi burs alırken, "öğrenci katkı payı"nı kuruma vermez. Katkı payını, öğrencinin yerine devlet karşılamaktadır. Bu durum 2012 yılından beri devam etmektedir. Resmi Gazete'de yayımlandıktan sonra işleme girmiştir.

Türkiye'deki üniversitelerde burs sistemi

Burs verilme durumu iki şekilde olmaktadır. Öğrenim gören Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı kendi alanında başarılı olduğunda burs verilir; TC vatandaşı olup üniversiteye giden ama "ihtiyaç" içinde olan öğrenciye burs verilmektedir.

Kimler burslardan yararlanabilir?

Kurumun en çok hassas olduğu alanlardan biri olarak kimlere burs veriliyor:

- Herhangi bir üniversitede "ön lisans" öğrencisi olana

- Bir üniversitede "lisans" öğrencisine

- Açık Öğretimde okuyan "önceliğe sahip olan öğrenciler"e. Önceliğe sahip olanlar: Şehit çocuğu veya kardeşi, gazi çocuğuna, anne ve babası ölü olanlara.

- İki yıllık bir üniversiteyi bitirdikten sonra, dört yıllık üniversiteye geçenlere.

- Öğrenci, yüksek lisans yapıyorsa veya doktora öğrencisiyse. (Dikkat edilmesi gereken husus: hazırlık sınıfında okuyan öğrencilere burs verilmemektedir.)

- ÖSYM'nin yaptığı sınavda ilk 100'e giren öğrencilere otomatik olarak verilmesi

- Öğrenci şayet "amatör milli sporcu" belgesine sahipse

Bu maddeleri karşılayanlara kurum tarafından burs verilmektedir.

Kimler burslardan yararlanamaz

- Kurumdan önceden burs alanlar öğrenim kredisi alan öğrencilere

- Öğrenciyken, öğretim yılına bir yıl ara verenlere

- Yabancı uyruklu öğrencilere (farklı bir kurum tarafından karşılanabilme durumuna sahipler)

- Polis akademisinde okuyan öğrencilere ve askeri okulda okuyan öğrencilere

- Normal eğitim süresi haricindeki süreçte olan öğrencilere

- Yüksek lisans veya mastır alanında "hazırlık sınıfı"nda okuyan öğrencilere

- Dilekçede "yalan" beyanda bulunan öğrencilere (Kurumun en çok dikkat ettiği bölüm)

- Burs alabilme konusunda yeterli sebeplere sahip olmayan öğrencilere

Öğrenim kredisi dair genel bilgi

Öğrenim kredisini alan öğrencinin kredi durumunu Türkiye İstatistik Kurumu Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksindeki artışlar belirler ve ona göre kredi hakkına sahip olur.

Öğrenim kredisi alabilen öğrenciler:

- Bursta olduğu gibi önlisan ve lisans ve açık öğretimde okuyan öğrenciler

- İki yıllıktan dört yıllığa ara vermeksizin geçen öğrencilere

- Yüksek lisans veya master yapan öğrencilere
öğrenim kredisi verilmektedir.

Öğrenim kredisi alamayan öğrenciler:

- Üniversitesi ile ilişkisi biten veya kesilen öğrenci veya mezunlar

- Ek süre zarfında öğrenim süresi uzayan öğrenciler

- Öğrencinin sağlık sebebi haricindeki öğrenimine ara veren öğrencilere

- Bursta olduğu gibi önceden burs veya öğrenim kredisi alan öğrencilere

- Yabancı uyruklu olan öğrencilere

- Kuruma ait yurtlarda süresiz çıkarma cezası alan öğrencilere

- Türkiye'de "kesin hükmü" bulunan öğrencilere

öğrenim kredisi verilmemektedir.

Zaman'ın başyazarı Ali Ünal tutuklandı

Uşak'ta, Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan, Zaman gazetesi başyazarı Ali Ünal'ın da aralarında bulunduğu 4 kişi tutuklandı.


Uşak İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri, FETÖ'ye üye olmak ve yardım suçlarından aranan şüphelilere yönelik geçen 14 Ağustos'ta, eş zamanlı operasyon düzenlendi. Operasyonun Eşme ilçesi ayağında, aranan şüpheliler arasındaki Zaman Gazetesi başyazarı Ali Ünal, gözaltına alındı.

Ünal yoğun güvenlik önlemleri altında Uşak'a getirildi. Operasyonun Uşak ayağında ise mühedis ve avukatların aralarında bulunduğu 3 kişi daha gözaltına alındı. Dört şüpheli polisteki işlemlerinin ardından dün sevk edildikleri adliyede tutuklandı. cnntürk

Gülen için istenen ceza belli oldu

Uşak Cumhuriyet Başsavcılığınca, FETÖ/PDY'nin finans ayağına yönelik yürütülen soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede, örgütün 15 Temmuz'daki darbe girişimine de yer verildi. FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in "bir numaralı sanık" olarak gösterildiği iddianamede, Gülen için 2 kez ağırlaştırılmış müebbet ile bin 900 yıl hapis cezası, 2 milyon 210 bin günü kapsayan adli para cezası talep edildi.


Uşak Cumhuriyet Başsavcılığınca Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) finans ayağına yönelik yaklaşık bir yıldır süren soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede, FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişimine yer verildi.

Başsavcılığın Eylül 2015'te başlattığı ve 13'ü tutuklu 111 sanık hakkında yürüttüğü FETÖ/PDY'ye yönelik soruşturma kapsamında hazırlanan 2 bin 527 sayfalık iddianame, Uşak 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.

FETÖ'nün elebaşı Fetullah Gülen için "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek", "Silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek", "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek", "Dini inanç ve duyguların istismarı suretiyle nitelikli dolandırıcılık" ve "Terörizmin finansmanı" suçlamasının yer aldığı iddianamede, Gülen hakkında diğer sanıkların işlediği suçların ceza miktarlarının da eklenmesiyle 2 kez ağırlaştırılmış müebbet ile bin 900 yıl hapis cezası, 2 milyon 210 bin günü kapsayan adli para cezası talep edildi.

Darbe girişimi görselleri iddianameye girdi

İddianamede, örgütün 15 Temmuz'daki darbe girişimine de yer verildi. "FETÖ/PDY'nin hükümete karşı darbe girişimleri ve cebir şiddet eylemleri" başlığı altındaki bölümde, 17-25 Aralık süreci, MİT tırları soruşturması, 15 Temmuz darbe girişimine atıfta bulunularak FETÖ'nün asıl amacının yargı, emniyet ve TSK içinde yapılanarak "Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanına suikast planlamak, TBMM'yi ortadan kaldırmak, Türkiye Cumhuriyeti hükumetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs" olduğu vurgulandı. cnntürk

Özgür Gündem gazetesi kapatıldı

Özgür Gündem gazetesi, terör örgütü PKK'nın propagandasını yaptığı gerekçesiyle, İstanbul 8. Sulh Ceza Mahkemesi tarafından kapatıldı.


İstanbul 8. Sulh Ceza Hakimliği, "terör örgütü PKK propagandası yapıldığı ve örgütün yayın organı gibi hareket edildiği" iddiasına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında Özgür Gündem gazetesinin geçici olarak kapatılmasına karar verdi.

'Kurtlar Vadisi darbeyi önceden biliyordu' iddiası

Kurtlar Vadisi dizisinin yapım şirketi Pana Film, "Kurtlar Vadisi Darbe" isimli filmin çekileceğini duyurdu. Yapım şirketinin filmin "kurtlarvadisidarbe.com" alan adlı internet adresini 15 Temmuz darbe girişiminden yaklaşık 2 ay önce 18 Mayıs tarihinde satın aldığı iddia edildi. Pana Film'den konuyla ilgili herhangi bir açıklama gelmedi.


'Kurtlar Vadisi'nin yapımcısı Pana Film 15 Temmuz darbe girişimini önceden biliyor muydu? Sosyal medyada tartışma konusu olan iddia şirketin darbenin filmini çekeceğini duyurmasıyla ortaya atıldı.

Kafaları karıştıran iddiaya göre Pana Film 'kurtlarvadisidarbe.com" alan adlı internet adresini darbeden iki ay önce 18 Mayıs'ta satın aldı. Alan adını satın alan kişinin Pana Film yöneticisi Murat Özyer olduğu öne sürüldü.

FETÖ’den "30 bin lira maaş" tuzağı

Terör örgütü FETÖ’nün, kamu kurum ve kuruluşlarında kritik yerleri ele geçirmek için uyguladığı ilginç taktikler ortaya çıktı. FETÖ, kazanamadığı ve örgüt için engel gördüğü kamu personelini ise “30 bin lira maaş” gibi cazip tekliflerle özel sektöre davet ettirerek uzaklaştırmaya çalışmış


Terör örgütü'nün FETÖ'nün kendi mensuplarını kilit noktalara getirmek için uyguladığı taktiklerin haddi hesabı yok. Türk Silahlı Kuvvetleri başta olmak üzere, kamu kurum ve kuruluşlarında kritik yerleri nasıl ele geçirdiği konusunda uyguladığı ilginç taktikler ortaya çıktı. Kazanamadığı bürokratı özel sektöre davet ettirme tuzağına başvuran FETÖ, kamuda yüksek lisans için 2 yıllığına görevli olarak ABD ve Avrupa ülkelerine gönderilen bürokratlar önce oradaki FETÖ'cü diğer bürokratlarla markaja almış.

İKNA OLMAZSA AÇIĞI ARANIR

FETÖ, kendisine yanaşmayan veya ikna olmayan bürokratların ayağının kaydırılması yöntemi devreye sokmuş. Bunun gibi yüksek lisans için 5 yıl önce gittiği ABD'de FETÖ unsurlarını yakından tanıyan, ancak çalıştığı bakanlıkta onlarla işbirliği yapmayan bir bürokratın başına da benzer oyun oynanmak istendi. ABD'deki FETÖ'cü kişiler bürokratı kendilerinden olmaya ikna etmeye çalıştı. Ancak bu bürokrat, namaz kıldıklarını dahi bir başka Müslüman kişiden gizlemelerinden şüphe duydu. Bu durumdan rahatsız olduğunu dile getirdi. Yurt dışındaki FETÖ'cülerin saflarına katamadığı bu personelden kurtulmak için bu sefer Ankara'da operasyon çekme süreci başlatıldı. Herhangi bir açığını bulamadıkları bu bürokratla ilgili son çareyi ise özel sektöre davet ettirmekte buldular.

ÜST DÜZEY YÖNETCİLİK TEKLİFİ

Türkiye'de faaliyetleri ile göz dolduran ancak üst düzey yöneticilerinin FETÖ ile irtibatlı olduğu belirlenen dev bir holdingden 3-4 yıl kadar önce bu bürokrata ciddi bir teklif gitti. Aylık 30 bin lira maaş ve çocuğunun eğitim masraflarının da şirket tarafından üstlenilmesi gibi imkanların sunulduğu teklifle karşılaşan bürokratı, bakanlıktaki FETÖ'cü unsurlar da 'Abi bu teklif kaçırılmaz' sözleriyle ikna etmeye çalıştı. Uzun bir süre, 'devlette kalıp yükselmekle, kazancının çok üstünde bir teklif' arasında kalan bürokratı son dakikada aynı bakanlıkta üst düzey yöneticilik yapan amiri ikna etti.

KENDİ ELEMANINI YERLEŞTİRİYOR

FETÖ'nün hedefindeki bürokrat, arkadaşı'nın “Seni bir yıl çalıştırıp işten çıkardığında yeniden buraya dönemezsin. Böylece bakanlıktaki pozisyonunu bir başkasına vermelerinin önünü açmış olursun" sözleriyle ikna olup bakanlıkta kalmayı tercih etti. Arkadaşını ikna eden bakanlığın üst düzey yönetici, bakanlıktaki belli noktalara FETÖ'cü olduğu bilinen kişilerin isimlerinin sürükli teklif edilmesinden huzursuz olunca durumdan şüphelendi ve arkadaşını yerini koruması gerektiği konusunda ikna etti.

Teklif eden CEO sıkıntılı çıkınca gitti

FETÖ'nün İstanbul merkezli ünlü şirketin üst düzey yöneticisi aracılığıyla yaptığı 30 bin liralık maaş teklifinin üzerinden yaklaşık 3,5 yıl geçti. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından geçtiğimiz günlerde o şirketin CEO'su ve yardımcısı da gözaltına alındı. Sorgulandıktan sonra serbest bırakılan iki üst düzey yönetici, çalıştıkları holdinge geri döndü. Ancak piyasada itibarlarını kaybetmemeleri için tüm hakları verilerek kendilerinin istifa etmeleri sağlanarak görevlerinden ayrılmalarının yolu açıldı. (Kaynak:hürriyet.com.tr)

15 Ağustos 2016 Pazartesi

Cinsel istismarda 15 yaş iptali

Anayasa Mahkemesi Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK), çocuğun cinsel yönden istismarına ilişkin cezaları düzenleyen 103. maddesinin birinci fıkrasındaki "15 yaşını tamamlamamış her çocuğa karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranışın cinsel istismar sayılacağı"na ilişkin hükmün iptaline ilişkin kararın, kategorik olarak 15 yaşından küçük çocuklara karşı işlenen cinsel istismar fiillerinin suç olmaktan çıkarılmasını ima dahi etmediği vurgulandı.


Anayasa Mahkemesi Başkanlığından yapılan açıklamada, bazı dış basın yayın organlarında Anayasa Mahkemesinin 26 Mayıs 2016 tarihli kararının çarpıtılmak suretiyle maksatlı haberlerin yapıldığı ve bunlar üzerinden Türkiye'nin karalanmak istendiği görüldüğünden açıklama yapılmasına gerek duyulduğu belirtildi.

İleri sürüldüğünün aksine anılan kararla 15 yaşından küçük çocuklara karşı işlenen cinsel istismar fiillerinin suç olmaktan çıkarılmadığı, TCK'nın 103. maddesinin (1) numaralı fıkrasında cezanın alt sınırı belirlenirken, somut olayın özelliklerine göre ihtiyaç duyulabilecek kademelendirmeye imkan tanınmamış olunmasının, "orantılılık ilkesi"ne aykırı bulunduğu hatırlatıldı.

"Söz konusu ceza hükmü halen yürürlüktedir"

Açıklamada, kuralın teknik, hukuki nedenlere dayanılarak iptal edildiği kaydedilerek, şöyle denildi: "Buna göre, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı, kategorik olarak 15 yaşından küçük çocuklara karşı işlenen cinsel istismar fiillerinin suç olmaktan çıkarılmasını ima dahi etmemektedir. Nitekim iptal sonucu yasal boşluk doğmaması, böylelikle yeni düzenleme yapılıncaya kadar çocuklara yönelik cinsel istismar eylemlerinin suç olmaktan çıkıp cezasız kalmaması, yasama organına gerekçede belirtilen çerçevede yeni düzenleme yapma imkanı tanınması için iptal hükmünün Resmi Gazete'de yayımlanmasından 6 ay sonra yürürlüğe girmesine karar verilmiştir. Bu süre 13 Temmuz 2016 tarihinden itibaren işlemeye başlamıştır. Dolayısıyla yapılan tüm spekülasyonların aksine söz konusu ceza hükmü halen yürürlüktedir ve 15 yaşından küçük çocuklara karşı işlenen cinsel istismar fiilleri, Türk hukukunda suç olmaya devam etmektedir. Yasama organının belirlenen sürede iptal kararında belirtilen teknik hukuki sorunları karşılayacak yeni bir düzenleme yapma imkanı bulunmaktadır."
Anayasa Mahkemesi, TCK'nın 103. maddesinin birinci fıkrasındaki "15 yaşını tamamlamamış her çocuğa karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranışın cinsel istismar sayılacağı"na ilişkin hükmünü iptal etmişti. 6'ya karşı 7 üyenin oyu ile alınan iptal kararının 6 ay sonra yürürlüğe girmesine karar verilmişti.

Gerekçede, itiraz konusu kuralın, "bazı durumlarda somut olayın özellikleriyle bağdaşmayacak ve suçla yaptırım arasında bulunması gereken adil dengeyi ortadan kaldıracak ölçüde ağır cezaların verilmesi sonucunu ortaya çıkarabilecek bir niteliğe sahip olduğu" belirtilmişti. (cnntürk.com)

FETÖ'nün imamı konuştu: Hedef Erdoğan'ı öldürmekti

17- 25 Aralık'tan sonra FETÖ itirafçısı olan Eski FETÖ İmamı Hüseyin Sarıçiçek önemli açıklamalarda bulundu. FETÖ'nün asıl amacının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı öldürmek olduğunu söyledi.

Hüseyin Sarıçiçek'in Sabah gazetesinden Emirhan Ergen'e yaptığı açıklamalar şöyle:
Ameliyat masasında kalacaktı

"7 Şubat MİT krizinin yaşandığı gündü. Gülen'e en yakın 6 kişilik çok gizli heyette bulunan Ege Bölge İmamı Necdet İçel beni aradı, otogardan bir albayı alıp Torbalı'daki çiftliğine götürmemi istedi. Ben de o albayı alarak İçel'in Torbalı'daki çiftliğine götürdüm. Bu arada Necdet İçel'in bağırarak bahçeye fırladığını ve yanında bulunan 4. sınıf bir emniyet müdürüne saldırdığını gördüm. İçel, 'Ameliyata nasıl girmez? Allah kahretsin nereden uyandı bu adam? Nasıl ölmez' diye bağırıyordu. Ardından o dönemde başbakan olan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İstanbul'da gireceği bir ameliyattan son anda vazgeçtiğini öğrendim. Bunun üzerine örgütün o gün Erdoğan'ı ameliyat masasında öldüreceklerini anladım. Zaten Necdet İçel 7 Şubat ve 17-25 Aralık'tan hemen önce Amerika'ya gidip gelmişti.

Örgüt askeri liseler ve harp okullarındaki öğrencilere çok önem veriyordu. Bu öğrenciler, 'Fetullah Gülen'in dualarında bir numaradasınız' denilerek, manevi yönden tatmin ediliyorlardı. Bu öğrencilere ilk olarak kendisini nasıl gizleyeceğini, gözle nasıl namaz kılacağını öğretirdik.

Yolsuzluğu görünce tehdit edildi

FETÖ imamları milletten topladıkları himmet paralarında da yolsuzluk yapıyordu. Ben de, bazı polis imamlarının yolsuzluklarını fark ettim. Bunun üzerine Hrant Dink soruşturmasında Ogün Samast'ı sorgulayan savcı Fatih Genç, beni bir cinayet davası ile ilişkilendirerek 'Polis imamlarıyla uğraşma' diye tehdit etti. Ben de mecburen kabul ettim. Zaten Genç de FETÖ soruşturması kapsamında tutuklandı.

En tehlikeli birim: İKK timleri

"FETÖ'nün en tehlikeli birimi, istihbarata karşı koymak için kurulan İKK timleridir. Bu birimde olanlar genellikle saçlarını uzatır ve küpe takarak kamufle olur. Üniversitelerin genellikle güzel sanatlar fakültesini kendilerine üs olarak belirlerler. Kaset, şantaj, kumpas işlerini çok profesyonelce gerçekleştirirler.

Bendeki delilleri Cumhuriyet Başsavcı Vekili Okan Bato'ta teslim ettikten sonra bir çok tehdit telefonu aldım. Evim FETÖ polisleri tarafından 2 kez basıldı.

Darbe girişimin ardından tutuklanan Genelkurmay Başkanlığı İstihbarat Daire Başkanı Korgeneral Mustafa Özsoy, TSK içindeki en tehlikeli isimlerden biriydi. Özsoy, sık sık Ege Bölge İmamı Necdet İçel ile bir araya gelirdi.

Gülen'den ‘Hicret' talimatı

MİT’in deşifre ettiği kriptolu yazışmalara göre Fetullah Gülen’in, örgütü tekrar toplamak için talimat verdiği ortaya çıktı. Fetullah Gülen’in örgüt mensuplarına, “Yurtdışında ‘Hizmet diyasporası’ çatısı altında birleşin, Hizmet hareketini bulunduğunuz ülkeden yürütün. Türkiye’deki ailenizi de yanınıza alın, firar ve kaçma kelimelerini kullanmayın, yerine ‘Hicret ettik’ deyin” talimatları gönderdiği tespit edildi.


Hürriyet'ten Fevzi Kızılkoyun'un haberine göre Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ)  lideri Fetullah Gülen’in darbe girişiminden sonra dağılma sürecine giren, moral çöküntüsü yaşayan örgütü tekrar toparlamak için harekete geçtiği bildirildi. FETÖ üyelerinin kullandığı Eagle ve ByLock isimli mesajlaşma uygulamasının şifresini kıran MİT, önemli bilgilere ulaştı. MİT’in rapor ettiği bilgilerde, Gülen’in ‘acil eylem planı’ adı altında örgüt mensuplarına talimatlar gönderdiği kaydedildi. Dört maddelik talimatta, yurtdışına kaçan örgüt üyelerinin neler yapmaları gerektiği anlatılıyor.

Aleyhte faaliyet için

Gülen’in talimatlarda, “Yurtdışına çıkan hizmet ehli olanlar, aileleri ve çocuklarını da yanlarına alsın. Eşleri ve çocukları da en yakın zamanda yurtdışına taşınsın. Yurtdışında ‘Hizmet diasporası’ çatısı altında birleşin, hizmet hareketini bulunduğunuz ülkeden yürütün. Türkiye’deki ailenizi de yanınıza alın, firar ve kaçma kelimelerini kullanmayın, yerine, bunun yerine zulüm ve baskılar nedeniyle ‘hicret ettik’ deyin. Hizmetinizi bulunduğunuz ülkelerde devam ettirin” dediği belirtildi. MİT raporunda Gülen’in talimatında örgüt mensuplarından ‘Hizmet diasporası’ kurarak Türkiye’yi yönetenler aleyhinde faaliyette bulunmalarının istendiği kaydedildi.

Tavsiye edilen ülkeler

Kriptoplu mesajlarda, örgüt mensuplarının hangi ülkelere nasıl geçiş yapacakları konusunda yönlendirme yapıldığı belirtildi. Örgüt mensuplarına, Romanya, Gürcistan, Ukranya ve Kuzey Irak’ın geçiş güzergahı olarak kullanmaları, bu ülkelerde uzun süre kalınmaması, Türkiye ile ilişkileri iyi olan bu ülkelerde yakalanmaları durumunda geri gönderilebilecekleri uyarısı yapıldı. MİT raporunda, Gülen’in örgüt mensuplarına yerleşmeleri tavsiyesinde bulunduğu ülkeler arasında ‘Arnavutluk, Kırgızistan, Makedonya, Bosna-Hersek, Belçika, Hollanda, Almanya, Kanada, Amerika, Güney Afrika ve Mısır’ bulunuyor.