21 Ağustos 2016 Pazar

Başbakan Binali Yıldırım'dan Gaziantep açıklaması

Başbakan Binali Yıldırım Gaziantep'te düzenlenen terör saldırısıyla ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Yıldırım, "Bir düğün yerine bomba atacak kadar insanlığa düşman olan terör hiçbir değer tanımayan yüzünü bu kez bir düğün yerini matem yerine çevirerek kendini göstermiştir. Masumiyete ve hayata kasteden bu alçak terör örgütünün adı ne olursa olsun biz, millet, devlet ve hükümet olarak onunla mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz "dedi.


Başbakan Binali Yıldırım Gaziantep'te düzenlenen terör saldırısıyla ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Düğün törenine yapılan bombalı saldırıyı lanetleyen Yıldırım, "Gaziantep Şahinbey'deki düğün törenine yapılan bombalı saldırıyı lanetliyorum. Saldırıda hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifa, milletimize sabır ve metanet diliyorum. Bir düğün yerine bomba atacak kadar insanlığa düşman olan terör hiçbir değer tanımayan yüzünü bu kez bir düğün yerini matem yerine çevirerek kendini göstermiştir. Masumiyete ve hayata kasteden bu alçak terör örgütünün adı ne olursa olsun biz, millet, devlet ve hükümet olarak onunla mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. 25 Aralık 1921'de Gaziantep'i “Gazi" yapan istiklal ruhu bugün Türkiye'de dipdiri ayaktadır. Gün birlik ve beraberlik günüdür ve biz 79 milyon vatandaşımızla birlikte yediden yetmişe terörün tam karsındayız. Acımız büyüktür, ama herkes emin olsun ki, birlik ve beraberliğimiz iç ve dış bütün bu şeytani saldırıları bozacaktır." ifadelerini kullandı. DHA

İstanbul'da 11 ilçede elektrik kesintisi

Anadolu yakasında bazı ilçelere yarın elektrik verilemeyecek.


İstanbul'un Anadolu yakasında bazı ilçelerde yarın elektrik kesintisi uygulanacak.

İstanbul Anadolu Yakası Elektrik Dağıtım AŞ'den yapılan açıklamaya göre, yarın Ataşehir, Beykoz, Çekmeköy, Kadıköy, Kartal, Maltepe, Pendik,Sancaktepe, Tuzla, Ümraniye ve Üsküdar'ın bazı mahalleri elektrik alamayacak.

Elektrik kesintisi yapılacak yerler şöyle:

"Ataşehir'de 09.00-17.00 saatlerinde Örnek Mahallesi Dilara, Nihavent, Ebrar, Mihrace, Yunus Emre, Muteber sokaklar, Ferhatpaşa Mahallesi Yeditepe ve 5. sokaklar, 09.00-12.00 saatlerinde Barbaros Mahallesi Ardıç Sokak, 09.30-17.00 saatlerinde Barbaros Mahallesi Timur, Mimar Sinan sokaklar. Beykoz'da 08.00-17.00 saatlerinde Anadoluhisarı Mahallesi Yenigün Çıkmazı, Alyap sokaklar, Kavacık Mahallesi Göksu Otağtepe, Sanal sokaklar, 09.00-12.00 saatlerinde İshaklı Mahallesi Fatih Sultan Mehmet, Rüzgarlıbahçe,Trabzon, Beykoz sokaklar, Kılıçlı Mahallesi Mezarlık, Harmanlar, Aşağı Mahalle, Derya sokaklar, 09.00-14.00 saatlerinde Paşabahçe Mahallesi Yuvaüstü, Barbaros sokaklar, 09.00-18.00 saatlerinde Baklacı Mahallesi Ahmet Halim sokaklar, 13.00-18.00 saatlerinde Tokatköy Mahallesi Sultan Aziz, Hacıveli sokaklar. Çekmeköy'de 09.00-12.00 saatlerinde Aydınlar Mahallesi Keskin, Çaybaşı, Adnan Kahveci, Aycan, Aktaş sokaklar, 10.00-15.00 saatlerinde Merkez Mahallesi Sütlüce, Salih, Keban, Atasoy, Üsküdar, Lale, Girne, Saydam sokaklar, 12.00-18.00 saatlerinde Aydınlar Mahallesi Kristal, Akay, Süs, Özgürlük sokaklar. Kadıköy'de 11.00-15.00 saatlerinde Eğitim Mahallesi Nahitbey, Patikasokaklar. Kartal'da 09.00-17.00 saatlerinde Orhantepe Mahallesi Bankalar, Cihan, Şen, Ebru sokaklar, Yunus Mahallesi Fabrikalar sokaklar. Maltepe'de 09.00-13.00 saatlerinde Altayçeşme Mahallesi Samanyolu, Varna, Zühal, Öz sokaklar, Feyzullah Mahallesi Şehit Hikmet Alp, Köroğlu, Dik, Mehtap, Timur, Çelik, Oğuzhan, Şerife, Gülay, Belen, Süreyyapaşa, Vehbi Oran, Mimoza, Avlu, Rüveyda sokaklar, İdealtepe Mahallesi Rıfkı Tongsir, Büyük Tur Yolu, Ali Rıza Çevik, Kadir Çavuş, Aydın, Anneler, Hatboyu Yolu, Adalet, Vefa, Adalar sokaklar, Yalı Mahallesi Turgut Özal sokaklar. Pendik'de 09.00-13.00 saatlerinde Dumlupınar Mahallesi Abant, Niyazi Mısri, İznik, Nurettin Topçu,Ankara, Çim sokaklar, Orta Mahallesi Kuşkonmaz, Alibaba, Kıymetli, Mucit sokaklar, Çınardere Mahallesi Özçelik, Akseki, Ankara sokaklar, Güllü Bağlar Bahallesi Ankara, Nevruz sokaklar, 09.00-15.00 saatlerinde Şeyhli Mahallesi Kader, Nazar, Ankara, Patika, Bahadır, Süleyman Çelebi, Seher sokaklar, Velibaba Mahallesi Ankara sokaklar, Kurtköy Mahallesi Güzeltepe Sokak, 14.00-18.00 saatlerinde Bahçelievler Mahallesi Zümrüt Sokak, Güllü Bağlar Mahallesi Paydaş, Muhsin Yazıcıoğlu, Efrat, Dut, Fersah, Hıdırellez, Ulubat, Kazanbey, Aşikar, Binbaşak, Şanlı, Tandoğan, Tütün, Yağız, Ova Çıkmazı, Yayla, Yazıcılar, Nihavent, Yakut Çıkmazı, Sakız sokaklar, Yenişehir Mahallesi Bahar Sokak, 15.30-18.00 saatlerinde Kurtköy Mahallesi Yeşilırmak Sokak. Sancaktepe'de 09.30-12.00 saatlerinde Emek Mahallesi Sarmaşık Sokak, Meclis Mahallesi Yalçın, Atalay, Atasoy, Doğan, Duman, Şehnaz, Cemal Gürsel, Merkür, Kaşgarlı sokaklar, Merve Mahallesi Anı Sokak. Tuzla'da 09.00-13.00 saatlerinde Şifa Mahallesi, Akkavak, 19 Mayıs,Kınık, Okul, Yeşilce, Demir, İnönü, Mor Sümbül, Gün Çiçeği, Cihangir, Nur, Arzu, Selvi, Engin, Benli, Balözü, Emin, Dar, Yücel Ay, Erbatur, Mehtap, Valide, Aydan, Yurt, Park, Feray, Ayaz, Manyas, Yaman, Yan Yol sokaklar, 10.00-18.00 saatlerinde Şifa Mahallesi Güneş Sokak. Ümraniye'de 09.00-18.00 saatlerinde Merkez Mahallesi Karataş Sokak,09.30-12.00 saatlerinde Armağanevler Mahallesi Acar, Çardak, Güngör, Mithatpaşa, Samanyolu sokaklar. Üsküdar'da 10.00-13.00 saatlerinde Barbaros Mahallesi, 14.00-17.30saatlerinde Mimar Sinan Mahallesi Evliya Hoca, Kuşoğlu Yokuşu, Çavuşdere, Tavukçu Bakkal, Bulgurlu Mescit, Bektaş, Dibekçi Ahmet, Kayıkçı Mahmut Çıkmazı, ZencilerYeniyol sokaklar, Murat Reis Mahallesi Bilgi, Hatmi, Zenciler, Şair Ruhi sokaklar."

Gaziantep'te terör saldırısı: 30 ölü, 94 yaralı

Gaziantep'in merkez Şahinbey İlçesi'nde sokakta yapılan kına gecesinde kalabalığın arasına karışan canlı bomba terörist, üzerindeki patlayıcıyı infilak ettirdi. Gaziantep Valiliği, kına gecesinde düzenlenen bombalı saldırıda 30 kişinin öldüğünü 94 kişinin de yaralandığını açıkladı.

Olay, saat 22.40 sıralarında merkez Şahinbey İlçesi'ne bağlı Akdere Mahallesi'nde meydana geldi. Terör nedeniyle Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki kentlerden göç eden vatandaşların yoğun olarak yaşadığı mahallede, Siirt'in Pervari İlçesi'nden göç eden iki ailenin gençlerinin, sokakta yapılan kına gecesinde, canlı bomba terörist, davetli gibi kalabalığın arasına karıştı. Terörist, üzerindeki bombayı infilak ettirdi. Tam bir dehşetin yaşandığı patlamada, 30 kişi yaşamını yitirdi, 94 kişi de yaralandı. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda ambulans ve polis ekipleri sevk edildi.

İkinci bir patlamaya karşı önlem alındı

İkinci bir patlama olma ihtimaline karşın polis ekipleri, şerit çekerek olay yerinde geniş güvenlik önlemi aldı. Yaralılar, ambulanslarla Doktor Ersin Arslan, Şehitkamil ve 25 Aralık Devlet hastaneleri ile bölgede bulunan özel hastanelere kaldırıldı. Cesetler ise hastanelerin morglarına götürüldü. Güvenlik güçleri, patlama sonrası çevreye saçılan çok sayıda ceset parçası ile delil topladı.

Vatandaşlar hastanaye akın etti

Saldırıyı televizyondun duyan Gaziantepli vatandaşlar, kan ihtiyacı olma ihtimaline karşın hastanele akın etti, kan vermek istedi. Yakınları hakkında bilgi almak isteyen yaralı yakınları ile polis arasında zaman zaman gerginlik yaşandı. Bunun üzerine polis ekipleri, hastane bahçelerinde yoğun güvenlik önlemi aldı.

Görgü tanıkları 2 kişinin kaçtığını iddia etti

Bu arada, görgü tanıkları, canlı bomba teröristin yanında 25 yaşlarında 2 kişi ile geldiği, patlamanın ardından da olay yerinden kaçarak uzaklaştığı iddia edildi. Polis ekipleri, kaçtığı iddia edilen 2 şüphelinin yakalanması için çalışma başlattığı belirtildi.

Fatma Şahin'den provokasyon uyarısı

Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, terör saldırısıyla ilgili provokasyon uyarısında bulundu. Fatma Şahin, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada saldırıyı kınayarak, şunları yazdı: "Kime hizmet ettiği belirsiz teröristler Gaziantepime saldırdı. Başımız sağ olsun. Sayın valimiz net bilgileri verecektir. Provokasyona gelme. Gaziantep halkı, bu acı olay karşısında itidalli davranacak, kışkırtmalara gelmeyecek, terörün amacına hizmet etmeyecektir. Şerefsiz teröristler, Gaziantep'te tam 4 yıl önce 10 hemşehrimizin şehit edildiği saldırının yıldönümünde saldırdı. Allah belalarını versin."

Hastanede gerginlik, polis havaya ateş açtı

Gaziantep'te 22 kişinin hayatını kaybettiği terör saldırının ardından, Dr. Ersin Arslan Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde toplanan kalabalık, teröre tepki gösterip yaralılar için kan vermek istedi. Bu sırada hastane bahçesinde gerginlik yaşandı. Kalabalığın yol açtığı gerginlikte polisler, havaya uyarı ateşi açtı.

Kızılay Genel Başkanı: Bölge Kan Merkezimizden hastanelere ihtiyaç olabilecek kanları sevkediyoruz

Kızılay Genel Başkanı Kerem Kınık, resmi Twitter hesabından açıklamalarda bulundu. Kınık açıklamasında, "Gaziantep’te düğüne bombalı saldırı sonrası çok sayıda yaralı var. Bölge Kan Merkezimizden hastanelere ihtiyaç olabilecek kanları sevk ediyoruz. Gaziantep'te stoklarımızda 2000 üniteyi aşkın kan mevcudumuz bulunmakta, hastanelere gidin çağrısı gereksiz, tüm kanı biz tedarik ediyoruz. Kan bağışlarınızı yarın yurt genelinde 250 noktamıza başvurarak gerçekleştirebilirsiniz" ifadelerini kullandı.

Vali: 30 ölü, 94 yaralı

Gaziantep Valisi Ali Yerlikaya, terör saldırısında ölenlerin sayısının 30, yaralı sayısının da 94 olduğunu açıkladı. Vali Ali Yerlikaya, yaptığı yazılı açıklamada şu şekilde:

"20 Ağustos 2016 Cumartesi günü akşam saatlerinde Şahinbey ilçemiz Beybahçe Mahallesinde yapılan bir düğüne, menfur bir bombalı terör saldırısı gerçekleştirilmiştir. Bu saldırıda şu an itibariyle 30 vatandaşımızın hayatını kaybettiği, 94 vatandaşımızın da yaralandığı anlaşılmıştır. Ülkemizin ve aziz milletimizin bölünmez bütünlüğüne yönelik bu hain saldırı ve saldırıyı düzenleyenleri nefretle lanetliyoruz. Yıkıcı ve bölücü mihraklar, bu ve benzeri saldırılarla Türkiye Cumhuriyeti ve aziz milletimiz üzerindeki kirli emellerine asla ulaşamayacaklardır. Bu hain saldırıyı gerçekleştirenler yüce Türk Adaleti önünde hesap vereceklerdir. Saldırıda hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Yüce Allah'tan rahmet, kederli ailelerine başsağlığı, yaralı vatandaşlarımıza acil şifalar diliyorum. Aziz Milletimizin ve gazi şehrimizin başı sağ olsun."

Yayın yasağı

Gaziantep 1'inci Sulh Ceza Hakimliği, 22 kişinin yaşamını yitirdiği terör saldırısıyla ilgili yayın yasağı kararı aldı. Gaziantep Valiliği'nden yapılan yazılı açıklamada şöyle denildi:
"20.08.2016 tarihinde ilimiz Şahinbey İlçesi Beybahçe Mahallesi 91009 nolu sokak no: 14 sayılı yerde düzenlenen düğün merasimine düzenlenen bombalı saldırı olayı hakkında; Gaziantep 1'inci Sulh Ceza Hakimliği’nin 21.08.2016 tarih ve 2016/58026 D.İş. sayılı kararı ile 5187 Sayılı Yasanın 3/2 maddesi uyarınca yazılı, görsel ve internet medyasında, sosyal medyada her türlü haber, röportaj, eleştiri ve buna benzer yayın yapılmasının yasaklanmasına karar verilmiştir." cnntürk

20 Ağustos 2016 Cumartesi

Ev almak isteyenlere devlet desteği 26 Ağustos'ta başlıyor

Konut hesabı uygulaması 26 Ağustos Cuma gününden itibaren başlayacak. Konut almak için tasarruf yapmak isteyenler, bu tarihten itibaren mevduat veya katılım bankalarında mevduat hesabı ya da katılım fonu hesabı açtırabilecekler. Devlet katkısından eksiksiz yararlanabilmek için planlamanın iyi yapılması gerekiyor.


Gazete Habertürk'ten Ahmet Kıvanç ve Tahsin Akça'nın haberine göre, devlet katkısı talebinde bulunan kişinin, konut hesabıyla ilgili yasanın yürürlüğe girdiği 7 Nisan 2015 tarihi itibarıyla kendi üzerine kayıtlı müstakil bir konut tapusu bulunmaması, sonradan da almamış olması gerekecek. Devlet katkısı sadece ilk konut alanlara verilecek. Hesap açılırken bu konuda bankaya beyanda bulunulacak.

Ayrıca banka da hesap sahibinden alacağı yazılı izinle, Tapu ve Kadastro Paylaşım Sistemi üzerinden tapu araştırması yapacak. Konut hesabı bankaların yurt içi şubelerinde Türk Lirası cinsinden mevduat ya da katılım fonu hesabı olarak açılabilecek. Ortak hesap açılamayacak. Konut hesabı açılırken banka ile sözleşme imzalanacak. Bir kişi birden fazla hesap açtıramayacak. Bir bankada açılan hesap başka bir bankaya taşınamayacak. Anne-babalar, 18 yaşından küçük çocukları için de vasi olarak konut hesabı açtırabilecekler.

Açılışta 30 bin TL toplu para

Devlet katkısı tutarı, konut edinim tarihindeki birikimin yüzde 20'si oranında olacak. Toplam devlet katkısı 15 bin liraya kadar çıkabilecek. Hesaba aylık 250 lira ile 2 bin 500 lira arasında para yatırılabilecek. Bir defaya mahsus olmak üzere 30 bin liraya kadar toplu para yatırma hakkı sağlanacak. Ancak bu toplu paranın hesap açılırken yatırılması gerekecek. Hesaba yapılacak düzenli ödeme, 250 lira ile 2 bin 500 lira arasında değişebilecek.

Bir ay 250 lira yatıran kişi, ertesi ay isterse 2 bin 500 lira yatırabilecek. Ya da aynı ay içerisinde, üst sınırı aşmamak üzere birden fazla ödeme yapabilecek. Ödemeler aylık olabileceği gibi üç aylık periyotlar halinde de yapılabilecek. Ancak ödeme tutarı aylık 250 liranın, üç aylık dönemde ise 750 liranın altında olamayacak. Aksi takdirde devlet katkısından yararlanılamayacak. Hesabın açıldığı tarihten itibaren her 12 aylık süre "dönem" olarak kabul edilecek.

Katılımcılar paraya ihtiyaç duyduklarında bir dönemde iki defaya kadar para çekebilecek. Ancak, para çekildikten sonra kalan tutar, o süre içerisinde ödenmesi gereken asgari tutardan aşağı olamayacak. Örneğin, 12 ay boyunca ayda bin lira yatıran kişi bu paranın 9 bin lirasını çekse bile hakkını kaybetmeyecek. 9 bin 500 lirasını çektiğinde ise devlet katkısı hakkını kaybedecek. Ödeme sıkışıklığı yaşayanlar için de bir dönem içerisinde üç defaya kadar aylık ödeme yapmama hakkı olacak. Fakat üç ayda bir ödeme yapanlar, yılda sadece bir defa aksatabilecekler.

Azami katkı için 60 ay para yatırmak şart

En yüksek 15 bin lira olan devlet katkısının tamamını alabilmek için en az 60 ay (5 yıl) hesaba para yatırmak gerekiyor. 60 aylık sürede 75 bin lira biriktirenler 15 bin lira devlet katkısı alabilecekler. Hesaba para yatırma süresi 48 ile 59 ay arasında olanlar yatırdıkları paranın yüzde 18'i oranında ve azami 14 bin lira katkı alabilecekler.

48-59 aylık dönemde 14 bin liralık katkıdan yararlanabilmek için 77 bin 778 lira; 36-47 aylık dönemde 13 bin liralık katkıdan yararlanabilmek için ise 86 bin 666 lira biriktirmek gerekecek. Para yatırma süresi 36-47 ay arasında olanlara ise birikimlerinin yüzde 15'i oranında ve azami 13 bin lira katkı sağlanacak. 36 aydan önce devlet katkısı alınamayacak.

Yeniden değerleme oranında artacak

Konut hesabına ilişkin alt ve üst limitler ile devlet katkısına ilişkin tutarlar, 7 Nisan 2015'ten itibaren her yıl yeniden değerleme oranında artırılacak. 2016 yılı yeniden değerleme oranı yüzde 5.8 olarak açıklandığı için tutarlar da şimdiden bu oranda arttı. Bu kapsamda 15 bin liralık devlet katkısı bu yıl için 15 bin 870 liraya ulaştı.

Başvuru 6 ay içinde

Devlet katkısından yararlanmak için aranan koşullar şöyle:

* Türk vatandaşı olmak

* 7 Nisan 2015 tarihi itibarıyla konut sahibi olmamak

* Asgari üç yıl hesaba düzenli ödeme yapmak

* Devlet katkısı almak için başvurduğu konut dışında 7 Nisan 2015'ten sonra başka bir konut edinmemiş olmak

* Konutu aldıktan sonra en geç 6 ay içinde bankaya başvurmak

Devremülke katkı yok

Devlet katkısı verilebilmesi için alınacak konutlarda aranan özellikler şöyle:

* Kat mülkiyeti tapusu olan konutlar

* Kat irtifakı tapusu olan ve yapı kullanma izin belgesi bulunan konutlar

* Konut nitelikli yapı kullanma izin belgesi olan müstakil taşınmazlar

* Devre mülklere ise devlet katkısı verilmeyecek.

Almanya peçeye yasak getirmeye hazırlanıyor

Almanya İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere, Başbakan Angela Merkel'in partisine üye muhafazakarların Müslüman kadınların okullarda, üniversitelerde ve araba kullanırken peçe giymesini yasaklama konusunda anlaştıklarını söyledi.


Merkel’in Hristiyan Demokratlar partisi ve Hristiyan Sosyal Birlik partilerine bağlı bölgesel içişleri bakanları, daha fazla polis ve kamu alanlarında daha sıkı aramalar da dahil yeni güvenlik önlemleri açıklamayı planlıyorlar.

Reuters’ın haberine göre, yeni önlemler içerisinde dikkat çekenlerden birisi peçeye yönelik getirilen yasak. Peçenin yasaklanmasına neden olarak entegrasyon eksikliği sinyali vermesi, kadını erkekten daha zayıfmış gibi göstermesi ve güvenlik riski oluşturması gösteriliyor.

ZDF televizyonuna konuşan De Maiziere, “Hep birlikte peçeyi reddediyoruz; bizim liberal görüşlü toplumumuza uymuyor” dedi. Sözcü

19 Ağustos 2016 Cuma

'Burkini'yi yasaklayan Fransa'da laiklik tartışması

IŞİD'in saldırılarının hedefindeki Fransa, laiklik tartışmalarıyla çalkalanıyor. Fitili ateşleyen ise, İslamcı bir kadın örgütünün düzenleyeceği "Burkini Partisi"nin ölüm tehditleri nedeniyle iptal edilmesi oldu. Sonra da başta Cannes, 6 kentte plajlarda burkini giyme yasağı geldi.


Fransa, 2010'daki burkanın ardından şimdi de burkini tartışmasıyla yıkılıyor. Ülkede IŞİD saldırılarına paralel olarak artan İslamofobiyle mücadele eden Smile 13 adlı İslamcı kadın kuruluşu, Marsilya'daki Les Pennes-Mirabeau'da bir yüzme havuzunda 11 Ağustos'ta "Burkini Partisi" düzenleyecekti. "Burkini", bikini ve burka sözcüklerinin bileşiminden üretilen "tesettür mayosu" anlamında. Partiye de sadece burkini giyen Müslüman kadınlar katılacaktı. Ancak parti grubun Facebook sayfasından duyurulduktan sonra, organize edenler bir zarf içinde mermi gönderilerek ölümle tehdit edildi. Bu gelişmenin ardından yerel yetkililer, Smile 13'den güvenliği gerekçe göstererek organizasyonu yapmamalarını istedi ve "Burkini Partisi" iptal edildi.

Yaşananların ardından önce 6 sahil kentindeki plajlarda, "kamu düzenini tehdit ettiği" ve "laiklik ilkesine aykırı olduğu" gerekçesiyle burkini giyme yasağı geldi. Bu kentlerin başında da Cannes geliyor. Cannes'ın dışında Villeneuve-Loubet, Leucate, Le Toquet, Oye Plage ve Korsika'nın Sisco kentlerinde de plajlarda burkini giymek yasak. Yasağı ihlal edenler 38 Euro da para cezası uygulanıyor. Cannes'da 3 kadına ceza kesildi bile... Cannes'daki yasağı uygulayan Nice Mahkemesi, "kamu güvenliğini tehlikeye atıyor" hükmü verdi.

Gelişmelerin ardından burkini Fransa'da gündemin en üst sırasına tırmandı. Ülke, laiklik tartışmasıyla çalkalanıyor. Başbakan Manuel Valls, "Burkini, Fransa'nın ve cumhuriyetin değerleriyle örtüşmüyor" diyerek yasakları destekledi. Milletvekili Valerie Boyer, burkini giymenin "Kadınların katı İslami kurallara boyun eğdirilmesi" anlamı taşıdığını söyledi.

Burkini yasağına karşı çıkanlar da var. Anadolu Ajansı'na konuşan Paris-Est Creteil Üniversitesi'nden Kamu Hukuku Profesörü Patrice Rolland, "Laiklik kurumsal bir kavram. Ancak Fransa devleti laik olabilir, kişiler değil. Laikliğin temelinde yatan her türlü dini simgeden arınmış nötr tavır ancak kamu alanlarında uygulanabilir. Halk plajını kullanan ya da sokaktaki sade vatandaştan nötr olması beklenemez. Burkini yasağı da hukuken uygulanamaz" değerlendirmesinde bulundu.

Güney Fransa Müslümanları Derneği Sözücü Feyza Ben Mohamed de yasağı, "hukuk dışı, anayasaya aykırı ve ayırıştırıcı" diye niteleyerek, "Cannes Belediye Başkanı kamu düzeninden bahsediyor ve Müslüman kadın burkiniyle sahillere inerse bunun sorun yaratacağını savunuyor. Ve aynı zamanda terörle mücadeleden de dem vuruyor. Yani Belediye Başkanı tesettür mayosu giyen kadının terörist olduğunu düşünüyor" diye konuştu. cnntürk

Suriyeli Ümran'ın ailesi de kurtuldu

Suriye'nin Halep kentinde bombalanan evinin enkazından sağ kurtulan 5 yaşındaki Ümran'ın ailesinin akıbeti belli oldu. Ümran'ın tüm ailesi bombardımandan sağ kurtuldu, ancak 1 saat sonra evleri tamamen yıkıldı.


Halep'te 5 yaşındaki Ümran Dakneş Suriyeli muhaliflerin yayımladığı görüntülerde, enkaz altından çıkartıldıktan sonra her yanı toz içinde, yüzü kanlı halde bir ambulansın arka koltuğunda sessizce otururken görülüyor.

Toz içinde kalan bedeni ve dehşete uğramış yüz ifadesiyle Ümran, daha sonra ellerini kan içindeki yüzüne götürüyor ve elinin kana bulandığını görüyor.

Bulaşan kandan kurtulmak için bu sefer ellerini sessizce ambulansın koltuğuna siliyor.
Görüntülerin sosyal medyada paylaşılması üzerine Ümran, Suriye'deki şiddetin de sembolü haline geldi.

Fotoğrafı çeken gazeteci konuştu

Ümran'ın görüntülerini çeken Halep merkezli Suriyeli gazetesi Mustafa al Sarout, Guardian gazetesine konuştu.

Sarout, "Enkazdan çıkarılan çok çocuk gördüm. Ama bu çocuğun, o masum haliyle, neler olup bittiğine dair hiçbir fikri yoktu. Elini yüzüne koydu ve kanı gördü. Başına neler geldiğini bile bilmiyordu" dedi.Halep'te götürüldüğü hastanede Ümran'ı tedavi eden ve soyadını vermek istemeyen Doktor Muhammed de, 'buz kesen çocuğun halinin kendilerini de şaşırttığını' söyledi.

Tam bir şok halindeydi

Doktor Muhammed Ümran'ı anlattı: "Tam bir şok halindeydi. Olanların şaşkınlığını yaşıyordu. Alnındaki yaradan dolayı yüzü kana, vücudu da toza bulanmıştı. Kan da toza karışmıştı. Evinde güvende oturuyordu, belki de uyuyordu. Sonra evi başına yıkıldı. Biz onu tedavi ederken çığlık atmıyordu, ağlamıyordu, şok halindeydi."

Ümran kurtulduktan 1 saat sonra...Ümran, ailesi de kurtarıldıktan birkaç saat sonra taburcu edildi. Başından yaralanmıştı ama yara bereleri çok ciddi değildi.

Ablası ve ağabeyi de kendisiyle beraber ambulansla hastaneye götürüldü. Babaları da yüzü kan içinde evden çıktı. Ümran kurtarıldıktan yaklaşık bir saat sonra bina tamamen çöktü.

Guardian'a konuşan gazeteci Sarout çektiği görüntülerin bu kadar dikkat çekmesine şaşırdığını söyleyip "Bu çocuklar her gün bombalanıyor. Bu istisnai bir durum değil" dedi. (cnntürk)

İstanbul Üniversitesi'nde FETÖ operasyonu

15 Temmuz darbe girişiminin ardından Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında İstanbul Üniversitesi'nde 62 öğretim üyesi hakkında gözaltı kararı çıkarıldı.


İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu Başsavcı Vekili İsmail Uçar'ın koordinesinde yürütülen soruşturma kapsamında 62 şüpheli hakkında operasyon başlatıldı.
Operasyon kapsamında harekete geçen polis, üniversiteye gitti. Şüphelilerin odalarında aramalar, bilgisayarlarında incelemeler yapıldı. Gözaltına alınan şüpheliler Vatan Caddesi'nde bulunan İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü.

Şüpheliler arasında profesörlerin de olduğu öğrenildi. Şüphelilerin 'FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olmak' suçunu işledikleri iddia ediliyor.

44 gözaltı

Operasyon kapsamında 44 öğretim görevlisi gözaltına alınırken, 18 öğretim görevlisinin aranmasına devam ediliyor. Gözaltına alınan şüpheliler Vatan Caddesi'nde bulunan Uyuşturucu ile Mücadele Şube Müdürlüğü'ne getirildi. DHA

FETÖ'nün taşınmaz serveti ortaya çıktı

FETÖ’ye ait 62 bin 317 taşınmazın 4 bin 548’i, devlet envanterine geçirildi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da FETÖ’nün himmet paraları ile kurduğu serveti bir gecede bloke edip örgüte ağır darbe vurdu.


Sabah'ın haberine göre FETÖ darbe girişiminin ardından mal varlıklarının satışına yönelik hükümetin yaptığı bloke çalışması örgütün "taşınmaz servetini" de ortaya çıkardı. Şu ana kadar örgütün elinde değeri milyarlarca lira ile ifade edilen 62 bin 317 gayrimenkul olduğu belirlendi. Örgütün taşınmazlarını kaçırmak için hamle yapmasını engelleyen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da FETÖ'nün himmet paraları ile kurduğu serveti bir gecede bloke ederek örgüte ağır bir darbe vurdu. İçinde yurt, okul, üniversite ve örgüt evi de bulunan mülklerin 4 bin 548'i devletin envanterine geçirildi.

Maliye Bakanlığı 6 bin 619, adli merciler ise 49 bin 228 taşınmazın örgüte ait olduğunu belirledi. FETÖ'nün bir önceki satış işlemini de mercek altına alan bakanlık yetkilileri Kayyum atanmış şirketlerin kayyum atanmadan önce devrettiği şüpheli 6 bin 470 gayrimenkulü de tespit ederek örgütün mülk kaçırmasının önüne geçti. Tespit işleminin ardından Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkililerinin hummalı çalışması sonucu bloke işlemi uygulanarak örgütün tüm mal varlığına yönelik satış işlemlerinin iptali gerçekleştirildi.

FETÖ mensuplarına göz açtırmayan yetkililer ilk Kanun Hükmünde Kararname'nin çıkacağı gece sabah saatlerine kadar çalışma yaparak bloke işlemlerini tamamladı. Bir yandan kanun hükmünde kararname ile FETÖ'nün taşınmaz varlığı deşifre edilirken bir yandan da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tapu sisteminde "Risk Bildirim ve Sorgulama Ekranı" oluşturuldu. Sisteme emniyet, valilik gibi birimler tarafından teyit edilen 10 bin 'şüpheli taşınmaz' girişi yapıldı.

FETÖ'ye ait 62 bin 317 adet gayrimenkul olduğu belirlendi. İçinde yurt, okul, üniversite ve örgüt evi bulunan mülklerin 4 bin 548'i devlet envanterine geçirildi. Taşınmazların 2 bin 381 adeti Hazine'ye, 2 bin 167 adeti Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne devredildi. Operasyonların devam etmesiyle birlikte bu sayının artacağı belirtiliyor.

Okullar ne zaman açılacak? MEB son noktayı koydu

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) okullar ne zaman açılacak sorusunun gündemden düşmesini istiyor. Sosyal medyada, okulların geç açılacağına dair bilgiler geldi Bu bilgilerden rahatsız olan Başbakan Yıldırım, tarih değişmesinin söz konusu olmadığını söyledi. Milli Eğitim Bakanlığı da bu soruya çok net cevap verdi. Okulların yarı yıl tatilini bile açıkladı.



Velilerden çok yaz tatilinin bitmesini istemeyen öğrencilerin en çok sorduğu soruyu Milli Eğitim Bakanlığı cevap verdi. Geçen senelere nazaran bu tarz olayların olmadığı bir dönemde en hassas olan konulardan biri olan bu soru gündemden düşmediği için, MEB, okul takvimini ayrıntlı bir şekilde paylaştı.

Türkiye'de okullara dair birçok iddia sosyal medyada gündeme geliyor. Bunlardan biri de okulların geç açılacağına dair yorumlar. Sosyal medyada bu yorumlar çokça dillendirilince, Başbakan Binali Yıldırım konuya el attı.

CNN TÜRK'te Gündem Özel'de soruları cevaplayan Başbakan Yıldırım, okulların açılış tarihine dair net bir cevap verdi. Yıldırım "Okul açılma tarihinde ise erteleme ihtimali söz konusu değil, okullar 19 Eylül'de açılıyor." açıklamasında bulundu.

Başbakan Binali Yıldırım'ın açıklamasından sonra sorunun muhatabı olan Milli Eğitim Bakanlığı'ndan da cevap geldi.

Milli Eğitim Bakanlığı, kamuoyuyla paylaştığı yazılı açıklamasında sosyal medyada bu tarz çıkan haber ve yorumların gerçeğe yansıtmadığını, geç açılacağına dair haberlerin doğru olmadığını açıkladı.

Milli Eğitim Bakanlığı "Bugün bazı basın yayın organlarında, 2016-2017 eğitim öğretim yılının 3 Ekim 2016 tarihinde başlayacağına yönelik spekülatif haberlere yer verildiği görülmüştür. Söz konusu haberler gerçeği yansıtmamaktadır. Bakanlığımızca daha önce eğitim öğretim yılı çalışma takviminde açıklandığı gibi eğitim öğretim yılı 19.09.2016 tarihinde başlayacaktır. Bakanlığımızla ilgili her türlü resmi açıklama, duyuru ve haber Müşavirliğimizce yapılmaktadır. Bunun dışında yapılan açıklamalara itibar edilmemesini rica ederiz" açıklamasında bulundu. Milli Eğitim Bakanlığı öğretim yılı takvimi oluşturdu.

MEB'in okul takvimi

Milli Eğitim Bakanlığı, 2016-2017 takvimini kendi sitesinden açıkladı. Buna göre; okulların öğretim yılı 19 Eylül 2016'da açılıyor, 9 Haziran 2017 Cuma günü öğretim yılı sona eriyor. Bu genelte tüm İl Milli Eğitim Müdürüklerine yollandı. MEB'in başka bir tarih açıklamayacağı zamana dek bu tarihlerin esas olduğu belirtildi.

Yarıyıl tatili ne zaman?

MEB'in açıkladığı tarihlere bakıldığında; öğretim yılı ara tatili 23 Ocak 2017 yılında başlıyor, 3 Şubat 2017'de sona eriyor. 6 Şubat 2017'de öğretim yılının ikinci dönemi başlıyor.

18 Ağustos 2016 Perşembe

 

100 karısı olan Kral

Orta Afrika ülkesi Kamerun'daki çok sayıda küçük krallıktan biri olan Bafut'ta 11'nci Kral Abumbi'nin 100'e yakın eşi olduğu düşünülüyor.


CNN International’in haberleştirdiği Bafut Krallığı’nda, geleneklere göre ölen kralın tüm mirasıyla birlikte, eşleri de varisine kalıyor. Aynı zamanda yeni kral kendi seçtiği kraliçeyle de evleniyor.
Krallıkta eşlerin oldukça önemli bir rolü bulunuyor.

Abumbi’nin üçüncü eşi Kraliçe Constance, her başarılı erkeğin arkasında başarılı, güçlü bir kadın vardır diyor ve ekliyor, “Geleneklerimize göre önceki kralın yaşlı eşleri yeni genç eşlere kuralları öğretir. Aynı şekilde yeni krala da geleneklerimizin öğretilmesi eşlerin görevidir.”

Poligami yani çok eşliliğin yasal olduğu Kamerun’daki Bafut Krallığı’nda eski Kral Zofoa’nın babası öldüğünde onun 72 karısı ve 500 çocuğu kendisine “miras” kalmış.

CNN International’in sunucusu Soni Methu, Kral Abumbi ilen tanıştıktan sonra şu izlenimini aktarıyor: “Kralın yaşam tarzıyla ilgili hızlıca yargılara kapılıyoruz ancak aynı Birleşik Krallık’ta olduğu gibi Afrika’daki krallıklar da zengin bir kültür ve tarihe sahip.” Sözcü

Suriye iç savaşı: Halepli çocukların dramı!

Suriye'de yaşanan iç savaşın en dramatik görüntülerinden biri... Muhalifler, rejim güçlerinin Halep'e yönelik ablukasını kırdığını iddia ederken, 5 yaşındaki Umran Dakneş'in bu fotoğrafı, dünyayı derinden sarstı.


İngiliz The Independent gazetesinin haberine göre; minik Umran’ın fotoğrafı sosyal medyada yaygın biçimde paylaşıldı. Fotoğraf, hükümet güçleri ya da Rus uçaklarının Halep’te muhaliflerin kontrolündeki doğu bölgesinde bulunan Katerji semtine yönelik saldırılarının ardından çekildi.

Medya aktivistleri tarafından kaydedilen videoda, üzeri tozla kaplı halde olan Umran, bir evin enkazından çıkarılıyor ve ambulansın koltuğuna oturtuluyor. Akabinde kurtarma görevlileri, olay yerine dönmek için yanından ayrılıyor. Umran ambulansın koltuğunda tek başına kalıyor, boş gözlerle etrafa bakıyor ve sonra kan revan içindeki başını siliyor.


Haberde, Umran’ın şehirdeki M10 hastanesine kaldırıldığı ve tedavi edildikten sonra taburcu edildiği belirtildi. Umran’ın doktorlar tarafından görüldükten sonra bir fotoğrafı daha yayınlandı.
Cansız bedeni Bodrum sahillerine vuran Aylan Kurdi gibi Suriye iç savaşının sembolü haline gelen minik Umran’ın ailesinin nerede olduğu bilinmiyor.


Mısır'da sekiz kadın spikere zayıflama şartı!

Mısır'da devlet kanalı sekiz kadın spikere zayıflamaları için bir ay süre verdi, aksi takdirde ekranlara geri dönemeyecekleri söylendi. Karar ülkeyi ikiye böldü.


ERTU kanalında çalışan sekiz spikere zayıflamaları için ihtarda bulundu. Bir ay süre veren kanal, spikerlerden zayıflamalarını ve ekranların karşısına geri dönmelerini istedi. Kilo verememeleri halinde bir daha ekrana çıkmayacakları söylendi.

Bu kararı veren ise daha önce kendisi de spiker olan kanalın kadın yöneticisi Safaa Hegazy.
Kanaldan kendilerine yapılan açıklama karşısında şoke olan spikerler şaşkın ve üzgün olduklarını açıkladı. Ülkedeki kadın hakları örgütleri kararın yasalara aykırı olduğunu söylediler. ERTU kanalı yöneticileri ise kararlarından geri dönmeyeceklerini açıkladı.

Mısır'da tartışmaya yol açan olaydan sonra devlet gazetesi El Ahram çalışanı gazeteci Fatma el Şaravi kararın haklı olduğunu savunarak tüm TV kanallarında uygulanması gerektiğini söyledi. Akademisyen ve yazar Vahid Abdul Macit ise kararı eleştirerek kadınların görüntüsüyle değil haberlerin içerikleriyle ilgilenilmesi gerektiğini savundu. Hürriyet

FETÖ'nün 'yemin metni' iddianamede

Uşak Cumhuriyet Başsavcılığınca FETÖ/PDY'ye yönelik süren soruşturma kapsamında mahkeme tarafından kabul edilen iddianamede, örgütün sözde "yemin metni" yer aldı.


Uşak Cumhuriyet Başsavcılığınca Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede, örgütün sözde "yemin metni" yer aldı.

AA'nın haberine göre, Uşak Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından FETÖ/PDY'nin finans ayağına yönelik yaklaşık bir yıldır süren soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede, örgüte dahil olan her kişiye mecburi kılınan 9 maddelik sözde "yemin metni" dikkati çekti.

Fethullah Gülen'in "bir numaralı" sanık olarak yer aldığı 13'ü tutuklu 111 sanık hakkında yürütülen
FETÖ/PDY'ye yönelik soruşturma kapsamında hazırlanan 2 bin 527 sayfalık iddianamede, yer alan FETÖ'nün sözde "yemin metni" ile örgüt mensuplarının yapıya bağlılıklarının pekiştirilmeye çalışıldığı belirtildi.

"İtirazsız yerine getirecek aksi halde..."

Uşak 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen ve 6'sı şikayetçi, 60'ı mağdur toplam 220 tanık ifadesine yer verildiği iddianamede, "Örgütün kuruluşundaki yemin metni" başlıklı bölümde, yapının aldığı kararlara örgüt üyelerinin itirazsız yerine getireceği, kurallara uymadığı takdirde kişinin bu kadrodan kendi rızasıyla ayrılıp herhangi bir talebe gibi dershane vazifesine devam edileceği ifade edildi.

"Kutsal değerler üzerine yemin ettiriliyor"

İddianamede, FETÖ üyelerinin kod isim kullanmalarının istendiği, örgüte itaat ve bağlılık için dini duyguların istismar edilerek kutsal değerler üzerine yemin ettirildiği, bu yöntemle örgüt liderine koşulsuz sadakatin sağlanmasının amaçlandığı kaydedildi.
FETÖ'de hiyerarşik görev dağılımı ve gizlilik esasının ön koşul olduğunun belirtildiği iddianamede, iletişimin gizliliğe riayet edilerek ulaklar vasıtası ile sağlandığı, bu terör örgütünün kendine özgü ceza ve ödül sistemi bulunan profesyonel bir örgütlenme olduğu ifade edildi.

İşte FETÖ örgütünün o "yemin metni"

İddianamede yer alan FETÖ'nün sözde "yemin metni" şöyle:

"Gücüm yettiği kadar Kur'anı hayatıma gaye edineceğime, kardeşlerime karşı sadakat izinde bulunacağıma, halkın ve talebe arkadaşların izzet ve onurlarını izzetim ve onurum kadar yükseltmeye çalışacağıma, kusurlarımın hatırlatılması karşısında memnuniyet ihzar edeceğime, dahilden ve hariçten gelen bilumum taarruz ve tenkitleri 'nefsime yapılmış' gibi reddedeceğime, bilumum karar listesindeki esaslara riayette bulunacağıma, hizmet adına uhdeme aldığım vazifeleri veya kararla bana tahmil edilen mükellefiyetleri itirazsız yerine getirmeye çalışacağıma, Kur'ana sadakatten hiçbir surette ayrılmayacağıma, münferit hareket edip bu kararlara muhalif davrandığım an ihtiyarımla bu kadrodan kendimi ıskat edip herhangi bir talebe gibi dershanede vazifeme devam edeceğime vallah-billah kasemleriyle yemin ediyor ve bu yeminin La Yen Kati olmasına, CENAB-I HAKKI istişhadda bulunuyorum."

İddianamede, örgütün sözde "yemin metni"nin ardından FETÖ üyelerinin uyması gereken kurallarla ilgili bölüme de yer verildi.

Uşak Cumhuriyet Başsavcılığının FETÖ/PDY'nin finans ayağına yönelik Eylül 2015'te başlattığı soruşturma kapsamında, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri 83 kişiyi gözaltına almış, FETÖ yapılanmasında "bürokrasi imamının yardımcısı" olduğu iddia edilen iş adamı Hazim Sesli ile Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Ali Yıldırım'ın da aralarında bulunduğu 13 kişi tutuklanmıştı. Operasyon kapsamında 20 kişi hakkında ise yakalama kararı çıkarılmıştı. cnntürk