19 Ekim 2016 Çarşamba

Üsküdar'da evi olan yaşadı

İstanbul'da son bir yılda markalı sıfır konutlarda en yüksek değer artışı 7 bin 500 liradan 10 bin liraya yükselen Üsküdar'da görüldü.


TSKB Gayrimenkul'ün raporuna göre, Bakırköy'de 7 bin liradan 9 bin 250 liraya, Ataşehir'de 5 bin 750 liradan 7 bin 250 liraya, Zeytinburnu'nda ise 4-12 bin lira aralığından 5-14 bin lira aralığına yükseldi.

TSKB Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Makbule Yönel Maya, son yıllarda özelikle konut fiyat artışlarında iki önemli değişkenin etkili olduğunu, bunlardan ilkinin mega projeler, diğerinin de bölgedeki konut stokunun hayata geçmesi ve belirli bir süre sonunda bölgenin olgunlaşması olduğunu söyledi.

Maya, mega projelerde etkinin çok açık görülebildiğini, köprü, metro, havalimanı, hastane, adliye sarayı ve benzeri kamu yatırımlarının bölge dinamiklerini ve fiyatı önemli şekilde etkilediğini vurguladı.

Maya, "İkincisinde ise bölgede birden bire eş zamanlı başlayan şantiyeler olduğunda, inşaat bitiş ve ev teslim dönemleri de çok benzer zamanlarda oluyor. Aynı anda stoka çok fazla konut eklendiğinde özelikle kira rakamları ve satış rakamlarının dengeye ulaşması biraz vakit alabiliyor. Dengeye ulaştığında ve gerçek pazar değerlerini bulma dönemlerinde artışlar biraz daha keskin olabiliyor" diye konuştu.

Ataşehir'de fiyat artışında İFM etkisi

Maya, İstanbul Bahçeşehir'de sıfır konutlarda metrekare satış fiyatlarının geçen yılın ilk 9 ayında 3 bin 500-4 bin aralığında olduğunu anımsatarak, bu yıl rakamların 4-5 bin aralığında değiştiğini, bunun sebebinin ise bölgenin ulaşım bağlantılarının tünel ve Kuzey Marmara Otoyolu bağlantısı ile güçlenme beklentisi olduğunu bildirdi.

Beylikdüzü'nde konut satışında metrekare fiyatlarının 2 bin 500-3 bin 500 aralığından 3-4 bin civarına yükseldiğini dile getiren Maya, artış oranının yüzde 15'lerde olduğunu aktardı.

Maya, Ataşehir'de bir sene önce ortalama 5 bin 750 lira olan metrekare birim fiyatının 1 yıl sonra 7 bin 250 liraya çıktığını, artış oranının yüzde 25'i geçtiğini kaydederek, "Ataşehir bölgesi, yakın çevresinde iş alanlarının artması, kendi kendine yetebilen ve ticari alternatifleri artan bir bölge haline gelmesi, ayrıca İstanbul Finans Merkezi'nin (İFM) bölgeye yakın konumda yer alması fiyatların artışında etkili olmaktadır" ifadelerini kullandı.

Bakırköy'de 6 bin 500-7 bin 500 aralığında olan metrekare fiyatlarının 8 bin 500-10 bin lira civarına yükseldiğini dile getiren Maya, ortalama fiyatların ise 7 bin liradan 9 bin 250 liraya çıktığını, son 1 yılda fiyat artışlarının ortalama yüzde 32 olduğunu söyledi.

Kartal'da metro ve kentsel dönüşüm etkisi

Maya, Şişli'de konut metrekare fiyatlarının satışlardaki durgunluğa rağmen ilçenin merkezi konumu, sağlam zemini, altyapı projelerinin devam ediyor olması gibi faktörler nedeniyle son bir yılda yüzde 20 civarında artarak ortalama 7 bin 500 liraya çıktığını aktardı.

Kartal'da 4 bin 250 lira olan metrekare ortalamasının 5 bin liraya yükseldiğini ifade eden Maya, artışı sağlayan nedenler arasında kentsel dönüşüm, metro bağlantısı ve bölgedeki biten konut projelerinde oturumların başlaması gibi etkenler olduğunu söyledi.

Maya, Sancaktepe'de 2 bin 500-4 bin 500 lira arasında değişen fiyatların son bir yılda 3 bin ile 5 bin lira arasında değiştiğini dile getirerek, konut projelerinin ve yatırımların artmakta olduğu bu bölgede söz konusu artışın normal olduğu değerlendirmesinde bulundu.

Zeytinburnu sahildeki markalı projeler 14 bin liraya ulaştı

Maya, Üsküdar'da 7 bin 500 lira olan metrekare ortalamasının son 1 yılda 10 bin liraya çıktığını dile getirerek, artış oranının yüzde 33'lere ulaştığı bilgisini verdi.

Bir yıl önce Zeytinburnu'nda birinci el konut satışında metrekare fiyatlarının 4 bin ila 12 bin lira arasında değiştiğini kaydeden Maya, "Şu anda ise 5 bin ila 14 bin arasında değişiyor. Artış oranları yüzde 25'lerde. Merkezde fiyatlar 4-5 bin aralığında değişmekteyken, marka projelerde fiyatlar 6-9 bin lira aralığında, sahil kısmındaki projelerde ise 14 bin liraya ulaşmış durumda" dedi.

Anıtkabir’e yürüyeceğiz

Ankara Valiliği, 30 Kasım’a kadar her türlü yürüyüş ve gösteriyi yasakladı. Vatandaşlar, ‘Sebep 29 Ekim ve 10 Kasım mı?’ diye sordu. CHP, ‘Neye mal olursa olsun Cumhuriyet Bayramı’nda Anıtkabir’de olacağız’ dedi


Cumhuriyet Bayramı öncesinde valiliklerden tepki çeken yasaklar geldi. İlk açıklamayı Ankara Valiliği yaptı. Valilik, toplantı, gösteri ve yürüyüşleri 30 Kasım'a kadar yasakladı. “Terör örgütlerinin eylem arayışı içinde olması” karara gerekçe gösterildi. Benzer bir açıklama da Gaziantep Valiliği'nden geldi. Valilik, sansasyonel eylem ihtimaline karşı 31 Ekim'e kadar kentte her türlü etkinliğin yasaklandığını duyurdu.

Yasağın kapsamı içinde 29 Ekim ve 10 Kasım'ın da olması muhalefetin ve vatandaşların tepkisine neden oldu. 15 Temmuz darbe girişimi sonrası yaklaşık 1 ay süren ‘Demokrasi mitingleri'ni hatırlatan CHP'liler, yasağa rağmen 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nda Anıtkabir'e yürüme kararı aldı. CHP Ankara İl Başkanı Adnan Keskin, yaptığı açıklamada şöyle dedi:

‘COŞKU ENGELLENEMEZ'

“Herhangi bir kargaşaya mahal vermeden sadece Anıtkabir'e yürümek istiyoruz. Bununla da ilgili gerekli önlemleri devletin almasını istiyoruz. Türkiye Cumhuriyeti'nin başkentinde güvenlik tedbiri alınamıyorsa yapılacak hiç bir şey yok demektir. Biz yürüyeceğiz, neye mal olursa olsun yürüyeceğiz.”

Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Merkezi'nden yapılan açıklamada da, “30 Kasım 2016 tarihine kadar yapılan yasaklamanın Cumhuriyet coşkusunu ve Atatürk sevgisini engellemek amaçlı olduğu anlaşılıyor” denildi. Açıklamada, “Kişisel olarak gerekçe uyduramadıkları bayram günlerinde de değişik bahanelerle, ulusal bayram kutlamalarını tümden iptal ettiler” ifadelerine yer verildi.

Türkiye Gençlik Birliği ve Türkiye Liseliler Birliği de 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nda Anıtkabir'e yürümekte kararlı olduklarını açıkladı. Türkiye Liseliler Birliği Genel Başkanı Bora Çelik, “Ankara Valimizi de bu kararını geri çekip milletimiz ile birlikte Ata'mıza yürümeye davet ediyoruz.'' dedi. Sözcü

18 Ekim 2016 Salı

İkinci el telefon sahiplerinde ByLock korkusu

Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyelerinin, deşifre olmamak için şifreli haberleşme programı "ByLock" uygulamasını indirdikleri akıllı telefon, tablet ve bilgisayarları değerinin altında bir fiyatla piyasaya sattıkları, bu nedenle farkında olmadan cihazları alan vatandaşların olumsuz durumlarla karşılaşabileceği bildirildi.


Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ali Murat Kırık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, özel bir yazılım olması nedeniyle ByLock'un illegal yollardan temin edilebildiğini ve indirildiğini söyledi.

Vatandaşların Bylock indirilen cihazlar nedeniyle mağdur olmamaları için internet üzerinden satılan ikinci el akıllı telefonlardan uzak durması tavsiyesinde bulunan Kırık, "Unutulmamalı ki her ikinci el telefona ByLock indirilmiş olabilir. Özellikle kullanılmış, düşük fiyatlı, ABD menşeli akıllı telefonların tercih edilmemesi gerekiyor." dedi.

Kırık, ByLock programı tehlikesiyle karşı karşıya kalmamak için mobil telefon hatlarının sorgulanmasının çok önemli olduğunu dile getirdi.

FETÖ üyelerinin, masum vatandaşların yapılan operasyonlarda mağdur olması için ByLock yüklü cihazları piyasaya sürdüğüne dikkati çeken Kırık, "FETÖ üyeleri vatandaşların kimlik bilgilerini çalarak onlar adına hat alıp ByLock yüklemiş olabilirler. Bu nedenle üzerimizde farklı bir hat olup olmadığını e-devlet üzerinden sorgulamalıyız. Kablosuz ağ adını verdiğimiz Wi-Fi şifreleri de bizleri ByLock mağduru durumuna getirebilmektedir. Bu nedenle şifreyi 3. kişilerle paylaşmamalıyız." değerlendirmesini yaptı.

"Spot telefonlar tehlikeli"

Bilişim Uzmanı Barış Amcalar da FETÖ'nün kriptolu mesajlaşmada henüz bilinmeyen bazı programları da kullanabileceğini belirterek, vatandaşların özellikle yurt dışından getirilen spot telefonlardan uzak durması gerektiğini dile getirdi.

FETÖ üyesinin çalıştığı akıllı telefon tamir servislerinin de kendilerine getirilen bozuk telefonları örgüt içi mesajlaşma için kullanabileceğini ifade eden Amcalar, "Vatandaşların her konuyu en ince ayrıntısına kadar göz önünde bulundurması ve güvenilir servislerde bozuk telefonlarını tamir ettirmeleri son derece önemlidir. Aksi takdirde herhangi bir tamirciye götürdüğünüz telefonunuzdan ByLock programı çıkması söz konusu olabilir." şeklinde konuştu.

"Herkeste olabilir algısı yaratılmaya çalışılıyor"

Uluslararası Sosyal Medya Derneği (USMED) Yönetim Kurulu Üyesi ve Medya-İletişim Uzmanı Ümit Sanlav ise geçmiş internet erişim logları içinde ByLock için kullanıldığı bilinen IP numaralarının takip edilerek FETÖ'cüleri tespit etmenin mümkün olduğunu söyledi.

İkinci el piyasasına düşen her telefonun teknik servis tarafından sıfırlandığını dile getiren Sanlav, telefonların bu yolla fabrika ayarlarına döndürebileceğini belirtti.

"Hiçbir teröristin, telefonunu elden çıkartırken ByLock gibi bir programı silmeden elden çıkartabileceğine ihtimal vermiyorum." diyen Sanlav, ikinci el telefonlarda ByLock yüklü olabileceği algısının, "Bu mesajlaşma sistemi herkeste olabilir" düşüncesini yaymak için kullanıldığını ifade etti.

Yine de vatandaşların sanal ortamda tanımadığı kişilere ve profillere, programlara, uygulamalara asla güvenmemesi gerektiğini belirten Sanlav, "Güvenlik sertifikası olmayan hiçbir uygulamayı kullanmamalıyız." diye konuştu.cnntürk

Ayder'de beklenen karar alındı

Rize’nin Çamlıhemşin ilçesi Ayder Yaylası’nda yeşil alanlara araç parkı yasaklandı.


Türkiye’nin bilinen turizm merkezlerinden Ayder Yaylası’nda son günlerde özel arazilerin otoparka dönüştürülmesi turistlerin ve çevrecilerin tepkilerine neden olmuştu.

Tepkilerin artması üzerine Çamlıhemşin İlçe Trafik Komisyonu, 1. Derece SİT alanı olan yaylada yeşil alanlara araç parkını yasakladı.

Yasağa uymayanların ise cezalandırılması kararlaştırıldı.

Alınan kararla yaylada yeşil alanlarda oluşturulan otoparklar kaldırılacak.

Yoksulluk oranı düştü

Kişi başı günlük harcaması, cari satınalma gücü paritesine göre 2,15 doların altında kalanların oranı 2014'te yüzde 0,03 iken, geçen yıl yüzde 0,06'ya yükseldi. Yoksulluk sınırı, cari satınalma gücü paritesine göre 4,3 dolar olarak alındığında ise 2014'te yüzde 1,62 olan yoksulluk oranı, geçen yıl yüzde 1,58'e geriledi.


Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2015 yılı yoksulluk çalışması sonuçlarını açıkladı.

Buna göre, kişi başı günlük harcaması, cari satınalma gücü paritesine göre 2,15 doların altında kalanların oranı 2015 yılında yüzde 0,06 seviyesinde gerçekleşti.

Yoksulluk sınırı, cari satınalma gücü paritesine göre 4,3 dolar olarak alındığında, 2014 yılında yüzde 1,62 olan yoksulluk oranı, 2015'te yüzde 1,58 olarak hesaplandı.

Cari satın alma gücü paritesi cinsinden yoksulluk sınırlarına göre yoksulluk oranları şöyle:

1 doların satınalma gücü paritesine (SGP) göre karşılığı olarak 2007 yılı için 0,926 lira, 2008 yılı için 0,983 lira, 2009 yılı için 0,917 lira, 2010 yılı için 0,99 lira, 2011 ve 2012 yılları için 1,004 lira, 2013 yılı için 1,10 lira, 2014 yılı için 1,20 ve geçen yıl için de 1,24 lira kullanıldı.

Hemşireden skandal paylaşım

Bir hemşirenin sosyal medya paylaşımlarında hastaların fotoğrafını paylaştığını ve bunun Hasta Hakları Yönetmeliği ve tüm insanı kural ve aidiyetlere aykırı olduğunu belirten CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, Sağlık Bakanı'na çağrıda bulunarak bu kişi hakkında idari işlem yapılmasını istedi.


Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde çalışıyor

Yarkadaş, hemşirenin paylaşımlarından Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde görevli E.G. olduğunun anlaşıldığını söyledi:

'Sağlık Bakanı'na çağrıda bulunuyorum'

Hemşireden skandal paylaşım Sosyal medyada yer alan söz konusu fotoğrafları da açıklamasına ekleyen Barış Yarkadaş, şu ifadeleri kullandı:


"Skandal olayla ilgili birçok şikayet geldi. Tıp etiği ve hasta haklarından haberi olmayan bir hemşire ölüm döşeğindeki hastalarla edep ve etik dışı paylaşımlarda bulunmuş. Hastaların fotoğrafını teşhir edip onlarla alay etmiş. Hasta Hakları Yönetmeliği ve tüm insanı kural ve aidiyetlere aykırı bu duruma sağlık bakanlığının acilen el atmasını bekliyorum. Bu kişinin gelen tepkilerden dolayı sosyal medya hesabını kapattığını da öğrendik. Buradan Sağlık Bakanı Sayın Recep Akdağ'a çağrıda bulunuyor ve bu kendini bilmez hakkında gerekli idari işlemin yapılmasını milletimiz adına talep ediyorum."

Hastaneye şikayet yağıyor

Fotoğraf sosyal medyaya düştüğünden beri sosyal medya kullanıcıları da hastaneyi arayıp hemşire hakkında şikayette bulunuyor. Hemşire E.G ise sosyal medya hesaplarını kapattı.


Hakan Şükür "turuncu" listeye alınmış

Eski milletvekili Hakan Şükür'ün, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyelerinin kullandığı ve MİT tarafından deşifre edilen ByLock kullanıcıları arasında bulunduğu ve hazırlanan listede "turuncu" kategoride yer aldığı tespit edildi.


15 Temmuz darbe girişiminin ardından FETÖ mensuplarının tespitinde önemli bir kriter olarak görülen ByLock uygulamasına ilişkin çalışmalar devam ederken, MİT tarafından hazırlanan listede yer alan isimler de gün ışığına çıkıyor.

Eski milletvekili ve futbolcu Hakan Şükür'ün de ByLock uygulamasını aktif olarak kullananlar arasında bulunduğu öğrenildi. Uygulamanın MİT tarafından deşifre edilmesinin ardından hazırlanan ve aktif kullanım durumuna göre, "kırmızı", "turuncu" ve "mavi" şeklinde renk gruplarına ayrılarak hazırlanan listede Şükür'ün adı, "programı indiren ve normal yoğunlukta kullananların" bulunduğu "turuncu" kategoride yer alıyor. Söz konusu listede "kırmızı" kategoride programı indiren ve çok yoğun kullanan, "mavi" kategoride ise programı indirip az kullanan örgüt üyeleri bulunuyor.

17-25 Aralık süreci öncesinde AK Parti'den istifa eden ve bağımsız milletvekili olarak TBMM'de yer alan Şükür'ün, 19 Kasım 2015'te Atatürk Havalimanından yurt dışına çıktığı belirlenmişti.

ABD'nin Kaliforniya eyaletine gittiği tespit edilen Şükür, "kaçtığı" yönündeki iddialar üzerine sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamalarda, "spor akademisi kurmak için ABD'ye geldiğini" ifade etmişti. Habertürk

Türkiye’ye yeni göç dalgası

İngiliz Reuters haber ajansı, Birleşmiş Milletler'e dayandırdığı haberinde, Musul harekâtı sonucunda 100 bin Iraklının Türkiye ve Suriye'ye akın edebileceği uyarısında bulundu.


Hazırlıkları uzun süredir devam eden Musul Harekâtı, bu sabah saatlerinde başladı.
Peşmerge güçleri, 8 köyü IŞİD’den temizledi.

Irak ordusu ve Şii milisler güneyden, Peşmerge güçleri ve Türkiye destekli Sünni yerel güçlerse kuzeyden ve doğudan Musul çevresindeki yerleşim yerlerini kontrol altına almaya çalışıyor.

BM yetkilileri, Musul Harekâtı’ndan 1.5 milyon kişinin etkileneceği uyarısında bulunmuştu.

BM ve insani yardım partnerleri, Musul ve çevre bölgelerden kaçması beklenen yaklaşık 200 bin sivil için kamplar kurdu.

Haziran 2014’ten bu yana IŞİD kontrolünde olan Musul’da yaklaşık 700 bin sivilin yaşadığı tahmin ediliyor.

Tahminler çeşitli olmakla birlikte bölgede IŞİD'in 4 ila 8 bin arasında savaşçısı olduğu sanılıyor.

Öte yandan, Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, az önce yaptığı açıklamada, Musul operasyonu doğru bir şekilde yapılırsa, Türkiye’nin yeni bir göç dalgasıyla karşılaşmayacağını savundu. Sözcü

2017 sınav takvimi açıklandı

ÖSYM, '2017 Yılı Sınav ve Sonuç Açıklama Takvimi'ni yayımladı.


Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) tarafından 2017 yılında uygulanacak sınavlara ilişkin ‘2017 Yılı Sınav ve Sonuç Açıklama Takvimi’ ÖSYM'nin internet adresinde yayımlandı.

ÖSYM, 2017 yılında uygulanacak sınavlara ilişkin 2017 Yılı Sınav ve Sonuç Açıklama Takvimini internet sitesinde duyurdu.

Takvime göre, 2017 yılının ilk sınavı 21 Ocak'ta yapılacak olan e-YDS 2017/1 Sınavı olacak.
2017 yılında üniversite adayları 12 Mart 2017 tarihinde Yükseköğretime Geçiş Sınavında (YGS) ter dökecek.

YGS'ye giren adaylardan taban baraj puanı olan 180'i alan adayların başvuruda bulunabildiği Lisans Yerleştirme Sınavları ise 10 Haziran'da yapılacak olan LYS4 (Sosyal Bilimler) ile başlayacak.

Ardından LYS1 (Matematik) 11 Haziran 2017,

LYS2 (Fen Bilimleri) ve LYS5 (Yabancı Dil) 17 Haziran 2017,

LYS3 (Edebiyat-Coğrafya) ise 18 Haziran 2017 tarihinde uygulanacak.

2017 Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSS) A Grubu ve Öğretmenlik (Genel Yetenek-Genel Kültür, Eğitim Bilimleri) 21 Mayıs 2017,

2017-KPSS A Grubu ve Öğretmenlik (Alan Bilgisi) 28 Mayıs 2017,

2017-KPSS Öğretmenlik Alan Bilgisi (ÖABT) 16 Temmuz 2017 tarihinde yapılacak.

ÖSYM tarafından uygulanacak sınavlara ilişkin ‘2017 Yılı Sınav ve Sonuç Açıklama Takvimi’ne http://dokuman.osym.gov.tr/pdfdokuman/2016/GENEL/2017SinavTakvimi18102016.pdf adresinden ulaşılabilecek.

Diyet içecekler kısırlık yapıyor

Brezilya’daki Sao Paolo Üniversitesi’nin araştırmasında, ‘diyet’ meşrubatların hamileliği etkilediği belirlendi.



Diyet meşrubatlarda tatlandırıcı olarak kullanılan sakarin bileşeni yumurta kalitesini düşürüyor.

Bu da kadınların hamile kalma şansını azaltıyor. Uzmanlar hamile kalmak isteyenlere diyet içecek yerine meyve suyu tavsiye ediyor. Sözcü

Ankara’da 30 Kasım’a kadar gösteri yasağı

Ankara Valiliği, güvenlik gerekçesiyle bugünden başlayarak 30 Kasım'a kadar her türlü toplantı, miting ve yürüyüşü yasakladı. Büyük tepki gören kararı sosyal medyada eleştiren vatandaşlar, "Yasak 29 Ekim ve 10 Kasım için mi getirildi" diye sordu.


Ankara Valiliği, güvenlik gerekçesiyle bugünden başlayarak, 30 Kasım tarihine kadar başkentte tüm toplantı, gösteri, yürüyüş ve mitingin yasaklandığını duyurdu. Ankara Valiliği’nden yapılan açıklamada, terör örgütlerinin eylem arayışı içinde oldukları ve bazı hazırlıklar yaptıklarının tespit edildiği belirtilerek, toplantı, gösteri yürüyüşleri ve benzeri faaliyetlerin hedef olabileceği ifade edildi.

Ankara Valiliği’nin yazılı açıklaması şöyle: “Valiliğimize ulaşan istihbarı bilgilere göre, yasadışı terör örgütlerinin ilimizde eylem arayışı içinde oldukları ve bazı hazırlıklar yaptıkları tespit edilmiştir. Özellikle insanların toplu olarak bulundukları açık ve kapalı alanlarda toplantı, gösteri yürüyüşleri ve benzeri faaliyetlerde eylem yapılmak istendiği tahmin edilmektedir. Bu nedenle, can ve mal güvenliğinin sağlanması, kamu düzenini ve esenliğinin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi, hak ve özgürlüklerin korunması amacıyla Ankara il sınırları içinde; 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu kapsamında yol, meydan, cadde, sokak, park gibi umuma açık alanlarda yapılacak her türlü toplantı ve gösteri yürüyüşleri ve 2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyetleri Kanununun Ek 1 inci maddesi kapsamında umuma açık alanlarda düzenlenecek oyun, temsil, açıklama ve çeşitli şekillerdeki gösteriler 2935 sayılı Olağanüstü Hal Kanununun 11 inci maddesinin verdiği yetkiye istinaden 17 Ekim 2016 tarihinden başlamak üzere 30.11.2016 tarihine kadar yasaklanmıştır. Kamu kurum ve kuruluşlarının umuma açık alanlarda yapacağı etkinlikler, Valilik iznine tabidir. Yukarıda belirtilen emir ve yasaklamalara uyulmaması halinde, ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde adli ve idari işlem yapılacaktır.” Sözcü

Antalya'da vahşet: Kediye tecavüz edip bıçakladılar

Antalya'da sokakta yaşayan erkek yavru kediye önce tecavüz edildi, 3 gün sonra da bıçaklı işkence yapıldı. Ağır yaralı yavru kedi yaşam mücadelesi veriyor.


Antalya'da bir kafede çalışan ve kentte yerleşik yaşayan Rus Yana Krall, Muratpaşa İlçesi'ndeki Düdenpark'ta yavru erkek kedinin yürüyemeyecek kadar acı çektiğini gördü. Kediye bir aracın çarptığını düşünerek veterinere götüren Krall, hayvanın tecavüze uğradığını öğrenince şoke oldu. Anüsüne sert bir cisim sokularak parçalanan kedinin tedavisini yaptıran Yana Krall, hayvanı aynı bölgede binanın bahçesine bıraktı.

Adeta delik deşik etmişler

3 gün sonra aynı kediyi daha kötü halde yatarken gören Yana Krall, kediyi veterinere götürdüğünde ikinci şoku yaşadı. Minik kedinin cinsel organının iki tarafından kesildiği, kuyruk sokumunda kesikler açıldığı ve kuyruğunun ikiye ayrıldığı belirlendi. Kedinin tedavisi için ihtiyaç duyulan 700 TL, Yana Krall'ın başlattığı kampanyayla kısa sürede tamamlandı. Klinikte veteriner tarafından tedavisi yapılan yavru kedinin durumu ağır.

Suç duyurusunda bulunacaklar

Durumdan haberdar olan Antalya Candost Derneği Başkanı Arife Yanık, yaşanan vahşetle ilgili savcılığa suç duyurusunda bulunacaklarını belirtti. Kediye yapılanların tek bir kişinin işi olmadığını aktaran Yanık, benzer olayların yaşanmaması için parka kamera takılması için belediyelerden destek istedi. DHA

Rize'de heyelan: 2 ölü

Rize'nin Pazar İlçesi Aktaş Köyü'nde heyelan altında kalan bir evde 60 yaşındaki Ümmiye Doğan ile eşi, 61 yaşındaki Kemal Doğan öldü.


Aktaş Köyü'nde saat 03.00 sıralarında meydana gelen heyelan sonucu Doğan ailesinin oturduğu ev toprak altında kaldı. Çevredekilerin haber vermesi üzerine sevk edilen AFAD ekipleri toprak altından Ümmiye ve Kemal Doğan çiftinin cesetlerini çıkardı. DHA

17 Ekim 2016 Pazartesi

Savcı Bharara açıkladı: Zarrab'ın talebi reddedildi

Savcı Preet Bharara Twitter hesabından Reza Zarrab davasıyla ilgili bir son dakika bilgisi paylaştı.


Kara para aklama, bankacılık sahtekarlığı ve ABD'nin İran'a karşı uyguladığı yaptırımları delme suçlamaları ile New York'ta tutuklu olarak yargılanan İran asıllı işadamı Reza Zarrab'ın, hakkında görülen davanın düşürülmesi talebi reddedildi.

ABD'nin New York kentinde, tutuklu olarak yargılanan İran asıllı işadamı Reza Zarrab, kendisini savunmaları için ABD'nin en pahalı ve önde gelen avukatlarını tuttu ancak bugüne kadar yaptığı başvurulardan olumlu bir sonuç alamadı. Zarrab davasının seyrinde en önemli konulardan biri olan 'davanın düşürülmesi' talebi, davaya bakan Yargıç Richard Berman tarafından reddedildi.

Zarrab'ın avukatları aracılığıyla 50 milyon dolar kefalet karşılığı tutuksuz yargılanma, 'reddi hakim' taleplerinde de bulunmuş, bu taleplerin hepsi de davaya bakan Yargıç Richard Berman tarafından geri çevrilmişti. Mart ayında, ABD'nin Miami kenti havalimanına indiğinde, şimdi kendisinden boşanma girişimlerinde bulunan şarkıcı eşi Ebru Gündeş de yanındayken gözaltına alınan, New York'a getirildikten sonra mahkeme kararı ile tutuklanan Zarrab hakkında toplam 75 yıl hapis cezası isteniyor.

Bharara, “Federal hakim, Reza Zarrab’ın iddianamenin reddedilmesi talebini bütünüyle geri çevirdi” diye tweet attı.

3 yaşındaki çocuğun ölümünün nedeni cinsel istismar

Kocaeli'nin Çayırova ilçesinde geçtiğimiz aylarda yüksekten düşme iddiasıyla hayatını kaybettiği söylenen 3 yaşındaki çocuğun asıl ölüm nedeninin cinsel istismar ve öldürülme olduğu ortaya çıktı.


Kocaeli'nin Çayırova ilçesinde geçtiğimiz aylarda merdivenden düştüğü iddiasıyla ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan ve 11 gün süren tedavisinin ardından hayatını kaybeden 3 yaşındaki A.C.K. adlı erkek çocuğunun ölümündeki gerçek, Adli Tıp raporu ile ortaya çıktı. Rapora göre, merdivenden düşme iddiasıyla hayatını kaybeden A.C.K.'nın cinsel istismara maruz kaldığı ve hırpalanmak ya da sert bir cisimle vurularak öldürüldüğü belirlendi.

2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor

Olayın ardından A.C.K.'nın annesi G.K. ile üvey babası İ.Y. tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. 3 yaşındaki çocuğun ölümünü şüpheli bulan savcılık, çocuğun kesin ölüm nedenini öğrenmek için Adli Tıp raporu istemişti. Adli Tıp raporuna göre harekete geçen savcılık, konuyla ilgili iddianamesini hazırladı. Hazırlanan iddianameye göre, 3 yaşındaki A.C.K.'ya cinsel istismarda bulunan ve öldüren anne G.K. ile üvey baba İ.Y. için "Çocuğu kasten öldürmeye iştirak" ve "Çocuğa cinsel saldırıya iştirak" suçlarından 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. Tutuklu olan anne ve üvey baba için hazırlanan iddianamenin Gebze Adliyesi 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildiği öğrenildi. cnntürk