9 Kasım 2016 Çarşamba

Atamızı özlemle anıyoruz!

Türk Milleti, 78 yıl önce bugün ışığını kaybetti...


Bugün 10 Kasım… Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün aramızdan ayrılışının 78'inci yıldönümü… Ancak acı hâlâ ilk günkü gibi!.. Atamızı büyük saygı, minnet ve hasretle anıyoruz… Onun mirasına sahip çıkıyoruz.

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, tüm dünyanın önünde saygıyla eğildiği bir liderdi. Ömrünü, Türk Milleti'ne ve Türkiye Cumhuriyeti'ne adadı… 1937 yılında ilk hastalık belirtileri ortaya çıktığında Yalova'daydı. Hemen tedaviye başlandı. Atatürk'e siroz teşhisi konmuştu. Kendini Türk hekimlerine emanet etti…

KOCA BİR ÜLKE YASTA

Deniz havası iyi geldiği için bir süre Savarona'da kaldı. Hastalığı ağırlaşınca İstanbul'daki Dolmabahçe Sarayı'na nakledildi. Hastalığının ciddiyetini kavrayarak 5 Eylül 1938 günü de vasiyetini yazıp servetinin büyük bir kısmını Türk Tarih ve Türk Dil kurumlarına bağışladı. Kasım ayı başında durumu daha da ağırlaştı. Doktorları hep yanındaydı. Türk Milleti dualarıyla Atasını yalnız bırakmıyordu.

Ve tarih 10 Kasım 1938, günlerden perşembe… Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, saat 9'u 5 geçe Dolmabahçe Sarayı'nda hayata gözlerini yumdu. Atatürk'ün ölüm haberi tüm yurdu yasa boğdu. 7'den 70'e herkes gözyaşı döktü… Sadece Türkiye'de değil birçok ülkede de yas ilan edildi.

MİLLET ATASINA KOŞTU

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün naaşı, 16 Kasım 1938'de Dolmabahçe Sarayı'ndaki katafalka konuldu. İstanbullular son kez Atasıyla buluştu. Üç gün üç gece, gözü yaşlı bir insan seli Atatürk'e olan bağlığını gösterdi. Mustafa Kemal Atatürk'ün cenaze namazı da 19 Kasım günü yine Dolmabahçe'de kılındı. On iki generalin omzunda sarayın dış kapısına çıkarılan tabut, top arabasına konularak, gözyaşları arasında Gülhane Parkı'na götürüldü.

DONANMA EŞLİK ETTİ

Ulu Önder Atatürk'ün naaşı buradan Yavuz zırhlısına nakledildi. Büyükada açıklarına kadar Türk Donanması ve törene katılmak için gelen yabancı gemilerin eşlik ettiği Yavuz zırhlısı, cenazeyi İzmit'e götürdü. Mustafa Kemal'in naaşı buradan da özel bir trenle Ankara'ya gönderildi.
21 Kasım 1938'de yabancı devlet yetkililerinin de katıldığı büyük bir törende geçici kabri olan Etnografya Müzesi'ne defnedildi.

ARADAN 78 YIL GEÇTİ AMA…

Ulu Önder için hazırlanan anıt mezarın tamamlanmasının ardından Mustafa Kemal Atatürk'ün naaşı 10 Kasım 1953'te Etnografya Müzesi'nden alınarak Anıtkabir'e nakledildi. Yurdun her ilinden getirilmiş olan vatan topraklan ile hazırlanan ebedî istirahatgâhına yerleştirildi. Atatürk'ün aramızdan ayrılışının üzerinden tam 78 yıl geçti. Türk Milleti'nin acısı dinmedi.

Atatürk'e olan sevgi, özlem ve minnet her geçen yıl, her geçen gün daha da arttı. Millet, Ulu Önder Atatürk'e ve onun devrimlerine bağlılığını göstermek için Anıtkabir'e akın etti. Tıpkı bugün de olacağı gibi…

1953'te Anıtkabir'deki ebedî istirahatgâhına defnedildi.

Polis Akademisine 10 bin özel harekat polisi alımı için başvurular başladı

Polis Akademisi'ne özel harekat polisi yetiştirmek üzere alınacak 10 bin erkek öğrenci adayı için 10 Ekim olarak belirlenen başvuru tarihi 17 Ekim tarihine ertelenmiş, daha sonra teknik sorunlar nedeniyle tekrar ileri bir tarihe ertelenmişti. Yapılan açıklamada özel harekat polisi olmak isteyen adaylar için başvuruların 2 Kasım'dan itibaren alınacağı duyuruldu.


Özel harekat polisi yetiştirmek üzere Polis Akademisine bağlı Polis Meslek Eğitim Merkezleri'ne, askerliğini yapmış ve 28 yaşından gün almamış olan en az lise veya dengi okul mezunlarından 10 bin erkek öğrenci adayı alınacağı belirtildi.

Başvuranlar arasında fiziki yeterlilik ve mülakat sınavı yapılacağı belirtilen duyuruda, online müracatların 2 Kasım'da başlayacağı, adaylardan istenecek belgeler ile aranan şartların başvuru tarihinden önce aynı siteden açıklanacağı bildirildi.

BAŞVURULAR ERTELENMİŞTİ

10 bin erkek öğrenci adayı için başvuruların, 10 Ekim'de yapılmaya başlanacağı duyurulmuştu.
Ancak Polis Akademisi'nin internet sitesinde yer alan açıklamada, "Polis Meslek Eğitim Merkezleri'ne Özel Harekat polisi yetiştirmek üzere 10.000 erkek öğrenci adayı alınacağı ve Polis Akademisi internet sitesinden yapılacak online başvuruların 10 Ekim 2016 başlayacağı bildirilmiştir. Ancak bilgi işlem sisteminde yaşanan teknik sorunlar nedeniyle ön başvurular 17 Ekim 2016 tarihine ertelenmiştir" açıklamasında bulunuldu.

Daha sonra yapılan duyuruda "Polis Meslek Eğitim Merkezleri'ne Özel Harekat polisi yetiştirmek üzere 10.000 erkek öğrenci adayı alınacağı ve online başvuruların 17 Ekim 2016 tarihinde başlayacağı bildirilmiştir.

Sistemde yaşanan teknik sorunlar sebebiyle ön başvurular ileriki bir tarihte https://www.pa.edu.tr resmi internet sayfamızdan duyurulacaktır" açıklaması yapılmıştı.

ADAYLARDA ARANILACAK NİTELİKLER

Özel harekat birimlerinde istihdam edilmek üzere POMEM’lere başvuru yapacak adaylardan,

a) Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak,

b) En az lise veya dengi okul olmak üzere, ön lisans, lisans veya bunlara denkliği Yükseköğretim Kurulu tarafından kabul edilen yurt dışındaki yükseköğretim kurumlarından mezun olmak,

c) 18 yaşını tamamladıktan sonra yaptırılan yaş düzeltmelerinde, düzeltmeden önceki yaş dikkate alınmak şartıyla, sınavın yapıldığı yılın 31 Aralık tarihi itibariyle 28 yaşından gün almamış olmak (31 Aralık 1989 ve sonrasında doğanlar),

ç) Emniyet Teşkilatı Sağlık Şartları Yönetmeliğinde belirtilen şartları taşımak, (söz konusu yönetmeliğin ilgili maddelerinde POMEM’lere alınacak öğrencilerin boy ve kilo şartları aşağıda belirtilmiş, diğer hususlar için Emniyet Teşkilatı Sağlık Şartları Yönetmeliğini inceleyiniz.)

“Liselerden Güvenlik Bilimleri Fakültesi ile Fakülte ve Yüksek Okul lisans programına, Polis Meslek Eğitim Merkezlerine ve Polis Meslek Yüksek Okulu Ön Lisans programına alınacak öğrencilerin boyları en az erkeklerde 167 cm, …olacaktır.”

“Liselerden Güvenlik Bilimleri Fakültesi ile Fakülte ve Yüksek Okul lisans programına, Polis Meslek Eğitim Merkezlerine ve Polis Meslek Yüksek Okulu Ön lisans programına alınacak öğrencilerin; herhangi bir hastalığa bağlı olmaksızın, beden kitle indeksi 18 (dahil) ile 27 (dahil) arasında olanlar öğrenciliğe kabul edilir.”)

d) Silah taşımaya veya silahlı görev yapmaya hukuki bir engeli bulunmamak,

e) 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 53’üncü maddesinde
belirtilen süreler geçmiş olsa bile, adayın kendisinin ve evli ise eşinin;

1) Kasten işlenen bir suçtan dolayı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olsa dahi bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına mahkûm olmamak,

2) Affa uğramış veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, kaçakçılık veya cinsel dokunulmazlığa karşı suçlardan dolayı mahkûm olmamak veya bu suçlardan dolayı devam etmekte olan bir soruşturma veya kovuşturma bulunmamak veya kovuşturması uzlaşma ile neticelenmemiş olmak,

f) Adayın kendisinin ve evli ise eşinin; genelev, birleşme yeri, randevuevi, tek başına fuhuş yapılan konut ve benzeri yerlerde çalışmış veya aracılık ve bekleyicilik fiillerinde bulunmamış olmak, genel ahlak ve edebe aykırı mahiyette her türlü yazılı, sesli ve görüntülü eserleri, kaydedildiği materyale bakılmaksızın üretmek ve satmaktan veya kumar, uyuşturucu veya uyarıcı madde nedeniyle, hakkında herhangi bir adlî veya idarî soruşturma veya kovuşturma devam ediyor olmamak, bunlardan dolayı idarî yaptırım uygulanmamak veya bu işler nedeniyle hüküm giymemiş olmak,

g) Başvuru tarihinde herhangi bir siyasi partiye veya siyasi partilerin yan kuruluşlarına üye bulunmadığına dair yazılı beyan sunmak,

ğ) Alkol, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanımı nedeniyle tedavi görmüş veya görüyor olmamak,

h) Kamu haklarını kullanmaktan yoksun bırakılmış olmamak,

ı) Sağlık Yönetmeliği hükümleri hariç, polis eğitim kurumlarından çıkarılmamış olmak,

i) Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması olumlu olmak,

BAŞVURUDA İSTENEN BELGELER 

İnternetten ön başvuru yapan ve şahsen başvuru ve sınav için çağrılan adayların getirmesi gereken belgeler;

a) T.C. kimlik numarası yazılı nüfus cüzdanı,

b) T.C. kimlik numarası yazılı beyanı. (sınav başvuru dilekçesinin ilgili bölümüne aday 11 haneli T.C. kimlik numarasını ve bu kimlik numarasının kendisine ait olduğunu el yazısı ile ilgili satıra yazacaktır.)

c) Sınav başvuru dilekçesi, tam ve eksiksiz olarak doldurulacaktır.(sınav giriş belgesi yayınlandığı tarihte, sınav başvuru dilekçesi https://www.pa.edu.tr adresinden indirilecektir.)

ç) Aday sağlık bilgilendirme formu, tam ve eksiksiz olarak doldurulacaktır.(sınav giriş belgesi yayınlandığı tarihte, aday sağlık bilgilendirme formu https://www.pa.edu.tr adresinden indirilecektir.)

d) Adayların fiziki yeterlilik sınavı parkuruna katılmasına engel sağlık probleminin bulunmadığına dair beyanı. (sınav giriş belgesi yayınlandığı tarihte, söz konusu evrak https://www.pa.edu.tr adresinden indirilecektir.)

e) Lise, ön lisans, lisans diplomasının veya geçici bitirme belgesinin aslı ve fotokopisi. (Yabancı Ülkeden alınan lisans diplomaları YÖK Başkanlığından alınan denklik belgesi ile birlikte kabul edilecektir.)

f) Son bir yıl içinde çekilmiş dört adet biyometrik fotoğraf.

g) Kendisi ve evli ise eşinin sabıka kaydı olmadığını ifade eden yazılı beyanları. (sınav başvuru dilekçesinin ilgili bölümüne aday kendi el yazısı ile kendisinin ve evli ise eşinin sabıka kaydı durumunu yazacaktır.)

ğ) Yaş düzeltmesi yaptıranlar için yaş düzeltme belgesi. (Yaş düzeltmesi yaptırdığına dair onaylı belge başvuru sırasında aday tarafından teslim edilecektir.)

h) Emniyet Teşkilatı Personeli Şehit veya Vazife Malulü olanların Eş veya Çocuklarından, Emniyet Genel Müdürlüğü Personel Dairesi Başkanlığınca verilen şehitlik veya vazife malullük belgesinin Kurumca onaylı örneği.

ı) Sınav ücretinin yatırıldığına dair banka dekontu.

i) Sınav Giriş Belgesi.

Ölen ayı ile hatıra fotoğrafı

Karabük’ün Safranbolu ilçesinde, otomobilin çarptığı ayı öldü. Çevreden geçen sürücüler, ayı ile fotoğraf çektirdi.




Kaza, dün akşam saatlerinde Karabük-Bartın Karayolu'nun Beştepeler mevkisinde meydana geldi. Karabük yönüne giden Mehmet Salih Akgün yönetimindeki 78 AS 797 plakalı otomobil, aniden yola çıkan ayıya çarptı. Otomobile de arkadan gelen Recep Subaşı'nın kullandığı 78 SD 392 plakalı başka bir otomobil çarptı.


Sürücülerin yara almadan kurtulduğu, araçlarda hafif çapta hasar olışurken kazada ayı öldü. Yoldan geçen sürücüler, kenara aldıkları ayı ile hatıra fotoğrafı çektirdi.

Ölen ayı, Doğa Koruma ve Milli Parklar Şubesi ekipleri tarafından ormanlık alanda gömüldü.


ABD'de adayların vaatleri

Cumhuriyetçi Parti'nin adayı Trump ve Cumhuryetçi Parti'nin adayı Clinton ABD'nin yeni başkanı olmak için yarışıyor. Peki, ekonomiden iç politikaya, sağlıktan, dış politikaya adaylar neler vaat ediyor?















İşte ABD'nin yeni başkanı Trump'ın akıllara kazınan sözleri

Trump, 17 ay önce başlattığı başkanlık yolculuğunda akıllara kazınan söylemlerde bulundu. İşte Trump'ın skandallarla dolu bazı söylemleri..
Donald Trump, ABD’nin 45. yeni başkanı oldu. Beyaz Saray’a çıkan Trump, 17 ay önce başlattığı başkanlık yolculuğunda akıllara kazınan söylemlerde bulundu.
İşte, kampanyası inişler çıkışlar ve skandallarla dolu olan Trump’ın bu süreçteki bazı söylemleri:


1. Sloganı: "Amerika'yı tekrar büyük yapacağız."

2. "Resmi olarak ABD Başkanı olmak için yarışıyorum. Ülkemizi tekrar büyük yapacağız."

3. "Benim el attığım tüm işler başarılı olur. Ben her işin başarılı olmasını sağlarım. Ekonomik kriz sırasında başlattığım işler bile başarıyla sonuçlandı."

4. “Ülkeyi bir şirket yönetir gibi, iş adamı tecrübesiyle ileriye taşıyacağım.”

5. “Başka seçeneğimiz yok. Donald Trump, bu ülkenin temsilcileri sorunları çözene dek Müslümanların ülkeye girişinin yasaklanması çağrısında bulunuyor.”

6. (Meksika'dan kaçak göç) “Meksikalılar tecavüzcü ve uyuşturucu satıcısı... Harika duvar inşa ederim. Kimse duvar inşa etme konusunda elime su dökemez. Hem de ucuza inşa ederim. Ülkemizin güney sınırına bir duvar inşa edeceğim ve o duvarın faturasını da Meksika'ya keseceğim. Bu sözümü kimse hafife almasın.”

7. “Anketler benim en sadık seçmene sahip olduğumu gösteriyor. 5. caddenin ortasında birini vursam, hiçbir seçmenim bana sırt dönmez. Bu inanılmaz bir şey.”

8. (Kadınlar hakkındaki müstehçen ve kaba ifadelerini içeren ses kaydı basına sızınca) “Söylediklerimden pişmanım. Beni tanıyanlar bu sözlerin beni yansıtmadığını biliyor. Yaptığım yanlıştı, özür dilerim”

9. “Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'le iyi ilişkiler kuracağım. Bir insan beni seviyorsa ben de onu severim. Putin'i bile severim. Putin'i tanırsınız. Putin “Trump bir dahi, yeni lider o olacak” dedi.”

10. “Saddam ve Kaddafi yaşasaydı dünya daha güvenli bir yer olurdu.”

11. “İflahı kesilene kadar DAEŞ'i bombalayacağım.”

12. Belçika için: "Avrupa'da bir şehir."

13. Cumhuriyetçi Partili rakibi Carly Fiorina için: "Şunun yüzüne bakın siz böyle bir başkanınız olsun ister misiniz?”

14. İklim değişikliği için: "Basit bir hava durumu olayı."

Mitingini izleyen engelli bir New York Times muhabirinin taklidini yaptı.

Trump, adaylığı boyunca, sosyal paylaşım sitesi Twitter üzerinden 282 kişiye hakaret etti.

Bu durum karşısındaki rakibi Hillary Clinton, “Bir Twitter mesajı ile kendisini kaybeden birisi, nükleer silahların şifresine sahip olmamalı.”

Trump, Barack Obama'nın doğum belgesinin olmadığını ve ABD'de doğmadığını öne sürdü ama Obama doğum belgesini gazetecilerle paylaşınca geri adım atmak zorunda kaldı.

Liderlerden 10 Kasım mesajı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Yıldırım, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve parti liderleri Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün ölümünün 78. yıl dönümü nedeniyle bir mesaj yayınladılar. Yayınladıkları mesajda Erdoğan, "Cumhuriyetimizin bânisi Gazi Mustafa Kemal’i, ebediyete irtihalinin 78. sene-i devriyesinde rahmetle yâd ediyorum" diye başlarken, CHP lideri Kılıçdaroğlu ise "Kurtuluş Savaşı'nın önderi, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu, başta mazlum milletler olmak üzere tüm dünyaya örnek olan büyük devlet adamı Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü, ebediyete intikalinin 78. yılında saygı, rahmet ve giderek büyüyen bir özlemle anıyoruz" diyerek devam etti.


CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ” Gazi Mustafa Kemal, adını tarihe nakşettirmiş kahraman bir asker, büyük bir devlet adamıdır. Gazi Mustafa Kemal’in ‘en büyük eserim’ dediği Cumhuriyetimizin güçlenmesi için yılmadan, yorulmadan çalışmayı sürdüreceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatının 78. yıl dönümü nedeniyle yayınladığı mesaj şöyle; “Cumhuriyetimizin bânisi Gazi Mustafa Kemal'i, ebediyete irtihalinin 78. sene-i devriyesinde rahmetle yâd ediyorum. 1919'da Samsun'a çıkarak başlattığı İstiklal Harbimizi, 1923'te Ankara'da Cumhuriyeti kurarak zafere ulaştıran Gazi Mustafa Kemal, adını tarihe nakşettirmiş kahraman bir asker, büyük bir devlet adamıdır. Gazi Mustafa Kemal, bu ülkenin ve milletimizin ortak değerlerinden biridir. Uzun yıllar Gazi'yi sahiplendiğini iddia eden bazı kesimler, maalesef, onu kendi marjinal ideolojilerine, günlük siyasetin kısır tartışmalarına alet etmişlerdir. Oysa Gazi'nin hatırasına sahip çıkmak, bağımsızlığımıza, vatanımıza, bayrağımıza, Cumhuriyete ve ülkemizin bin yıllık medeniyet birikimine, Kurtuluş Savaşı ruhuyla sahip çıkmayı gerektirir. Nitekim Türkiye, son 14 yılda her alanda hayata geçirdiği kapsamlı reformlarla, devleti milletle kucaklaştıran politikalarıyla, bunu en iyi biçimde ispatlamıştır. Kahraman milletimiz de, 15 Temmuz ihaneti karşısında sergilediği asil direnişle, ülkemizin bu kazanımlarını canı pahasına muhafaza edeceğini tüm dünyaya ilan etmiştir. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da, Türkiye'nin istikrar ve güven içinde büyümesi, demokrasimizin standartlarının yükselmesi ve Gazi Mustafa Kemal'in ‘en büyük eserim’ dediği Cumhuriyetimizin güçlenmesi için yılmadan, yorulmadan çalışmayı sürdüreceğiz. Bu düşüncelerle, Gazi Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarına bir kez daha Allah'tan rahmet diliyor, aziz şehitlerimizi, gazilerimizi ve tüm ecdadımızı şükranla anıyorum. Ruhları şad olsun.”

AKP GENEL BAŞKANI VE BAŞBAKAN BİNALİ YILDIRIM

Başbakan Binali Yıldırım’ın mesajı şöyle; “Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü ebediyete irtihalinin 78. yıl dönümünde minnet ve şükranla yâd ediyoruz.

Atatürk, milli iradeyi hâkim kılan, insan hak ve özgürlüklerini koruma altına alan, adaleti hakkıyla tesis eden ve çoğulcu demokratik prensipleri hayata geçiren bir seviyeye ulaşmayı ülkemiz için hedef göstermiş; milletimizi bu ideal etrafında birleştirmeyi başarmıştı. Cumhuriyetin 93. yıldönümünü iftiharla kutlayan Türkiye, istikrar içinde güçlenmeye, büyümeye ve demokrasinin standartlarını her geçen gün yükseltmeye devam etmektedir.O’nun “en büyük eserimö dediği Türkiye Cumhuriyeti, bugün, dünyada sözü dinlenen, dostluğu aranan ve uluslararası sorunların çözümünde aktif rol üstlenen yüksek itibara sahip bir ülke konumundadır. Hükümetimiz de bu itibarla cumhuriyetimizi ve demokrasimizi güçlendirmek için azami gayret sarf etmektedir. Vefatının yıldönümü vesilesiyle Gazi Mustafa Kemal ve istiklal mücadelemizin bütün kahramanlarına bir kez daha Allah’tan rahmet diliyor, aziz şehitlerimizi, gazilerimizi ve tüm ecdadımızı şükranla anıyorum.”

CHP GENEL BAŞKANI KEMAL KILIÇDAROĞLU

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ebediyete intikalinin 78. yılı dolayısıyla bir mesaj yayımladı.

Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun 10 Kasım mesajı şöyle: “Kurtuluş Savaşı’nın önderi, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, başta mazlum milletler olmak üzere tüm dünyaya örnek olan büyük devlet adamı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, ebediyete intikalinin 78. yılında saygı, rahmet ve giderek büyüyen bir özlemle anıyoruz. Her geçen gün O’nun büyük dehası ile kurduğu Cumhuriyetin ve mimarı olduğu demokratik, laik, sosyal hukuk devletinin ne kadar önemli olduğu daha iyi anlaşılmaktadır. Atatürk’ün ilke ve devrimleri bize, tüm bölgemize ve dünyadaki mazlum milletlere ışık tutmaya devam etmektedir. Sorumluluk makamında olanların gaflet ve dalaleti nedeniyle birlik ve bütünlüğümüze yönelen tehditlerin tarihte eşi benzeri görülmedik oranda arttığı, terör saldırılarıyla kahraman çocuklarımızın şehit edildiği bu günlerde, onun ışığı çok daha parlak bir şekilde yolumuzu aydınlatmaktadır. Milletimiz kendisine yönelen her türlü tehdidi yok edecek güce sahiptir. Cumhuriyete ve demokrasiye âşık olan halkımız bu karanlık günleri de aşacak, çağdaş uygarlık seviyesinin üstüne çıkma hedefine ulaşacaktır. Cumhuriyet Halk Partisi mirasçısı olduğu görkemli tarihin verdiği büyük güçle bu büyük mücadelenin ön saflarında ilerlemektedir. Atatürk’ün bizlere bıraktığı en büyük miras olan Türkiye Cumhuriyeti, birlik, beraberlik ve bütünlük içinde özgürlüklerine sahip çıkan vatandaşlarımızın kararlılığıyla sonsuza kadar yaşayacaktır. Bu inançla, Büyük Atatürk’ü saygıyla selamlıyor, O’nun şahsında dava ve silah arkadaşlarını, Kurtuluş Savaşı’nın tüm kahramanlarını bir kez daha sevgi, saygı, rahmet ve şükranla anıyorum.”

MHP GENEL BAŞKANI DEVLET BAHÇELİ

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 78. Vefat Yıldönümü dolaysıyla bir mesaj yayınladı. Bahçeli mesajında, “Gazi Mustafa Kemal Atatürk, milletimizin ortak ve tarihi bir değeri olmakla birlikte, Türkiye Cumhuriyeti’nin ana direğidir. Cumhuriyetimiz kuruluş ilke ve iradesiyle yaşadığı müddetçe bu gerçek değişmeyecek, değiştirmeye de kimsenin nefesi yetmeyecektir” ifadelerine yer verdi.

Bahçeli’nin mesajı şöyle; “Vefatının 78 inci seney-i devriyesinde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü rahmet, minnet ve hasretle yad ediyoruz. Aziz Atatürk, Türk milletinin karanlık bir döneminden, umutsuzluğun kopkoyu sisi altından ışık huzmesi gibi parlamış; durgunluğu yaran, duraklamayı bitiren milli akıl olarak çağlamış, çağa yön vermiştir. Elbette her fani gibi hak vaki olduğunda ruhunu teslim etse de, geride kalan muhterem emanetleri Türkiye’nin geleceğini tayin etmiştir. Gazi Mustafa Kemal bir fikir ve aksiyon mihveri, milletine gönülden bağlı ve inanmış bir dava şuurudur. Aynı zamanda askeri bir deha, taktik ve strateji ustasıdır. Bu özellikleri sayesinde 1919’lu yıllardan 1922 İzmir’ine kadar kurtuluşumuzun ana çatısını ilmek ilmek dokumuş, bağımsızlığımızın hisarlarını aşama aşama inşa ve ihya etmiştir. Gazi Mustafa Kemal tutsak ve bağımlı yaşamaya tamamen karşı, işgal ve ihanetin amansız düşmanıdır. Gücünü milletten almış, heyecanını tarih ve ecdadımızın hatıralarında bulmuş, sabır ve tahammülünü muzaffer Türklüğün ruhundan çıkarmış bir liderlik vasfıyla hem milletimizin hem de mazlum milletlerin kalbinde taht kurmuştur. Şurası açıktır ki, 10 Kasım bölgesel ve küresel gelişmelerin akışına yön vermiş dünya çapında bir liderin idrak ve ifadesi için eşsiz bir fırsattır. Günümüzde liderlik anlayış ve kavrayışındaki derin bulanıklık ve karmaşaya Gazi Mustafa Kemal’i özümseyerek çareler üretmek; onun söz, mesaj ve mücadeleci hayatını örnek alarak yeni kapılar açmak mümkün olduğu kadar da gereklidir. Şiddet ve savaş ortamında demokrasinin erdemlerine sadık kalması, milli iradenin çağrı ve taleplerine riayet etmesi Gazi Mustafa Kemal’i çağdaşlarından ayırdığı gibi günümüzdeki pek çok muadillerinin de önüne çıkarmaktadır. O, bir milletin yüksek hedeflere ikna edilmesiyle nelerin, hangi kıvam ve derecede başarılacağını göstermiştir. Ve o, meşruiyet içinde kalarak, herhangi bir baskı ve zulme sapmadan, milli haslet ve haysiyetle Türk milletinin doğruluşuna kılavuzluk yapmıştır. Bu şekilde çökmüş ve çürümüş bir İmparatorluğun temellerinden güçlü, kendine güvenen, milletiyle aynı istikamete odaklanmış bir Cumhuriyet yönetimi ortaya çıkarmıştır. Nitekim Türkiye Cumhuriyeti bölgesel hesapları boşa çıkartan, küresel oyunları bozguna uğratan muhteşem bir dirilişin milli mücadele kahramanları eliyle billurlaşan destanıdır. Bu dirilişin manevi liderleri öncelikle ihlas pınarı büyüklerimiz, ecdadımızın hayır duaları, şehit ve şühedanın eşsiz hatıralarıdır. Gazi Mustafa Kemal öngörü sahibi, uzak görüşlü, büyük bir vizyon ve misyon insanıdır. Bağımsız yaşama azim ve irademizi kırmaya çalışan kirli emellere asla boyun eğmediği gibi onların dümen suyuna da girmemiş, zulme sessiz ve tepkisiz kalmamıştır. Bu itibarla esaret altında inleyen milletlere kurtuluş feyzi ve fikri vermiştir. Gazi Mustafa Kemal, Türk milletine kast etmek için sıraya giren muhasım odaklara karşı milletini uyarmış, milli uyanışa liderlik yapmıştır. Türkiye Cumhuriyeti onun sayesinde gıpta ve hayranlıkla izlenen bir ülke haline gelerek ateşle çevrili bir vatan coğrafyasında varlık ve birliğine sahip çıkmıştır. Şüphesiz ki, bundan ödün verilmesi, tarihin geriye sarılması, geçmişteki ağır ve vahim günlerin tekrarı imkansız ve ihtimal dışıdır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, milletimizin ortak ve tarihi bir değeri olmakla birlikte, Türkiye Cumhuriyeti’nin ana direğidir. Cumhuriyetimiz kuruluş ilke ve iradesiyle yaşadığı müddetçe bu gerçek değişmeyecek, değiştirmeye de kimsenin nefesi yetmeyecektir. Gazi Mustafa Kemal’in on yıllar öncesinden bizzat öngördüğü şekliyle, ‘Şahsi menfaatlerini düşmanların siyasi emelleriyle birleştirebilecek gafillerin ihanetleriyle her zaman karşılaşılması mümkündür. Buna karşı hazırlıklı olmak, milli birlik ve beraberliği güçlendirmek hepimizin ve herkesin en temel milli görev ve vecibesi olmalıdır. Atatürk’ü anlamak bağımsızlığı özümsemek, emperyalizmden Mahkeme-i Kübra’da bile davacı olmak demektir. Atatürk’ü tanımak ve tanıtmak ‘Ne Mutlu Türküm Diyene’ seslenişine candan, kandan, ta derinlerden bağlı kalmakla eş anlamlıdır. Bu nedenle 10 Kasım bir matem gününden ziyade, Gazi Mustafa Kemal’i daha iyi anlamlandırma imkanıdır. Gazi Mustafa Kemal’in yaktığı meşalenin sönmemesi için sorumluluk mevkiinde bulunan her aktör, şahıs, grup ve müessesenin aklı başında, sağduyulu ve milli bir vakarla hareketi kaçınılmaz artık bir zorunluluktur. Atatürk muazzam bir adım atmıştı, bunu tamamlayıp geleceğin ufkuna taşıyacak, bundan sonraki nesillere sağ salim devredecek olan bizleriz. Başka ülkelerin seçim ve sandık sonuçlarıyla ülkemizin kaderinin belirlenemeyeceğini, ihtiyacımız olan milli asalet ve kuvvetin Türk asırlarında, Cumhuriyetimizi kuran asil ruhta saklı olduğunu görmekten başka seçeneğimiz yoktur. Bu düşüncelerle, ebediyete intikalinin 78 inci yıl dönümünde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e, tüm kurucu kahramanlarımıza, aziz şehitlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmet niyaz ediyorum. Unutulmasın ki, Türkiye Cumhuriyeti milli bir eser, mukaddes bir değer, muazzez bir mirastır; mutlaka yaşayacak ve yaşatılacaktır. Aksini iddia ederek karamsarlık, kötümserlik ve kaos aşılayanlar bir kez daha hezimet ve hüsrana uğrayacaklardır.”

BBP GENEL BAŞKANI MUSTAFA DESTİCİ

BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, 10 Kasım Atatürk’ü Anma Günü ve Atatürk Haftası dolayısıyla mesaj yayımladı. Destici, “Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Türk Kurtuluş Savaşına önderlik etti. Atatürk ve silah arkadaşlarının dünyanın bütün güçlü devletlerinin karşı durduğu bir devleti kurmayı başardı” dedi.

Gazi Mustafa Kemal’i ölümünün 78’inci yıldönümünde saygıyla andığını ifade eden Destici, “Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün koyduğu hedeflere ulaşmak için onun ‘Bir şeye ihtiyacımız var. Çok çalışmak' deyimiyle, bugünlerde kahramanlıkları içinde barındırmış, şerefli ve onurlu bir millet olan Türk Milleti isminden rahatsız olanlar vardır. Türk Milleti, bin yıldan bu yana bütün etnik unsurlarıyla beraber yaşamış ve bundan sonra da yaşayacaktır. Türk Milleti'nin isminden, birlik ve beraberliğinden rahatsız olanlar pişman olacaklardır” dedi.

Destici, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları ve tüm şehitlere Allah'tan rahmet dilerken, Türk milletinin de Kurtuluş Savaşı’nın verildiği o zor günleri unutmamasını ve gelecek nesillere anlatılmasını istedi.

Kaan bebeğin son durumu

Annesine otobüs çarpması üzerine 8 aylıkken sezaryenle dünyaya gelen Kaan bebek için Türkiye'nin bir çok yerinden anne sütü gelmiş ve onun sağlıkla yaşama tutunması için herkes dua etmişti. Kaan bebek bugün taburcu oluyor. Beyin felci geçirdiği iddiası üzerine, tedavi gördüğü Yüksek İhtisas Hastanesi'nin Yenidoğan Yoğun Bakım Sorumlu Hekimi Doç. Dr. Mehmet Nevzat Çizmeci, Kaan bebekle ilgili açıklamalarda bulundu: Beyninde bir harabiyet var ama...


Bursa’da yaşayan ve 8 aylık hamile olan Tuğba Dilmeç tatlı almak için dışarı çıkmış ve bir otobüs kazasında yaşamını yitirmişti. Dilmeç’in karnından sezaryenle alınan Kaan bebek ise birçok duyarlı annenin süt bağışı yapmasıyla gündeme gelmişti.  Şimdi ise Kaan bebeğin beyin felci geçirdiği iddiası konuşuluyor. Tedavi gördüğü Yüksek İhtisas Hastanesi’nin Yenidoğan Yoğun Bakım Sorumlu Hekimi Doç. Dr. Mehmet Nevzat Çizmeci’nin konu ile ilgili yaptığı açıklamada: “Beyninde bir harabiyet var ama bunun Kaan bebeğin ileriki yaşamında ne kadar etkili olacağını söylemek mümkün değil” dedi.


Geçtiğimiz ay 8 aylık hamile 35 yaşındaki Tuğba Dilmeç, Setbaşı Caddesi'ndeki tatlıcıya gitmek isterken, S.K. yönetimindeki 16 YT 157 plakalı belediye otobüsünün çarpması sonucu ağır yaralandı. Hastaneye kaldırılan Dilmeç’in bebeği sezaryenle karnından alınırken, kendisinin ise beyin ölümü gerçekleşti. Ailesinden alınan izin ile talihsiz kadının 6 organı başka hastalara nakledildi. Hastanede dünyaya gelen Kaan adı verilen bebek için sosyal medyada süt kampanyası başlatıldı ve bir anne gönüllü olarak Kaan bebeğin süt annesi oldu.

Kaan bebeğin yoğun bakımdaki tedavisi devam ederken, Organ Bağışı Haftası nedeniyle dün Bursa Sağlık Müdürlüğünün düzenlediği etkinlikte Kaan bebeğin teyzesi Ebru Dalkır otobüs sürücüsünün ölüme neden olmasına rağmen tutuklanmadığını söylemişti. Dalkır ayrıca Kaan bebeğin Serebral Palsi (beyin felci) olduğunu iddia etmişti. Dalkır'ın iddiası üzerine Yüksek İhtisas Hastanesi Yenidoğan Yoğun bakım Sorumlu Hekimi Doç. Dr. Mehmet Nevzat Çizmeci açıklama yaptı.
Uygulanan tedavi sonucu bebeğin istenilen kilolara ulaştığını ve bugün taburcu edileceğini belirterek, “Kaan, 32 haftalık prematüre bebek. Annesi çok ağır bir travma geçirdi. Kaan bebek bu travma sonrası dünyaya geldi. Yoğun stres etkisiyle bir haftalık süreci geçirdi. Bu stresin etkisiyle beyinde bir takım harabiyetlerin oluştuğunu biz MR neticesinde gözlemledik. Ancak serebral palsi, yeni doğan bir bebeğe konulan bir tanı değil. Yıllar içinde kendisini gösterir. Bebeğin göz ve işitme taramasını yaptık. Onlarla ilgili sıkıntı yok. Beyninde bir harabiyet var ama bunun Kaan bebeğin ileriki yaşamında ne kadar etkili olacağını söylemek mümkün değil. Kaan bebeği 5 yaşına kadar takipte tutacağız.” DHA


İşte Amerika'nın yeni 'First Lady'si: Melanie Trump

Donald Trump'un yeterli çoğunluğu elde ederek 45. Amerika Birleşik Devletleri Başkanı olmayı garantilemesiyle birlikte eşi Melanie Trump da yeni first lady oldu.


Melania Trump, 26 Nisan 1970 yılında eski adıyla Yugoslavya olan Slovenya'da dünyaya geldi.
Donald Trump'ın göçmen karşıtı politikasına karşı eşi Melanie Trump da bir göçmen.

Slovenya'nın Sevnica kentinden gelen Trump'ın babası araba satıcısı, annesi ise terziydi.

Melanie ortadirek bir ailenin kızıydı.

Gençlik yıllarında bir süre modellik yapmış ve daha sonrasında mücevher ve saat tasarımcısı olarak mesleki hayatına devam etti.

Ancak yeterince para kazanamayınca dünyaya açılmaya karar verdi.

Yeni first leydi 2001 yılında ABD'de kalıcı oturma hakkına sahip oldu.

2006 yılında ise Amerika vatandaşı oldu.

Melanie Trump'a Modern Sinderella lakabı takıldı. Bunun nedeni ise haberimizin devamında...

ABD'de model olarak hayatını sürdüren Melania’nın yolu bir gün arkadaşının zoruyla gittiği dönemin popüler mekânı Kit Kat Club’a düştü.

Burada Donald Trump'la ilk kez karşılaştı.

İkinci eşi Marla Maples’dan yeni ayrılan, dönemin en zengin, en güçlü ve en gözde ismi 52 yaşındaki Trump, Melanie'ye ilk görüşte aşık oldu.

Ancak Melanie, Donald'ı reddetti.

Ancak Donald Trump çok ısrarlıydı. Melanie, üç ay sonra kendini Trump’ın Manhattan’daki gökdeleninde 100 milyon dolar değerinde, altın varaklarla süslü çatı katında buldu.

Beş yıl süren flört döneminin ardından çift Trump’a ait olan Palm Beach’teki 58 oda ve 33 banyosu olan ‘Mar-O–Lago’ malikânesinde evlendi.

Düğünde davetliler arasında Hillary ve Bill Clinton da vardı.

Altı yıllık evliliğin ardından çiftin tek çocuğu Barron dünyaya geldi. Ki o yıl Melanie'nin Amerikan vatandaşlığına geçtiği yıl olarak da kayıtlara geçti.

Modelliği nedeniyle hep göz önünde bir isim olmasına rağmen Melanie, seçim kampanyası boyunca çok fazla görünmemeyi tercih etti.

Melanie Trump, 1999'da New York Times'a verdiği bir röportajda “First Lady olursam, geleneksel bir imaj seçerim. Jackie Kennedy ve Betty Ford tarzı destekleyen bir eş olurum.” demişti.

İşte o gün geldi, çattı. Bakalım Melanie Trump, Michelle Obama'nın ardından yeni 'first leydi' olarak nasıl bir imaj çizecek. Bunu zaman gösterecek.

8 Kasım 2016 Salı

Trump ABD'nin yeni başkanı oldu

ABD'de başkanlık seçimi büyük heyecana sahne oldu. Cumhuriyetçilerin adayı Donald Trump, son olarak Pensilvanya ve Alaska eyaletinde seçimi Clinton'ın önünde tamamlayarak başkanlık yarışını 277 delegeyle kazandı.


ABD'de Cumhuriyetçi Parti adayı Donald Trump, başkan seçilebilmek için gerekli delege sayısı olan 270'i aşarak ABD'nin 45. başkanı oldu.

ABD'de Başkanlık seçiminde Cumhuriyetçi aday Donald Trump ipi göğüsleyen isim oldu. Bazı eyaletlerde hala son oylar sayılıyor ancak Trump, Başkanlık için gerekli 270 delegeyi aştı.

Donald Trump, Son olarak 20 delegeli Pensilvanya ve Alaskayı da alınca delege sayısı 277'ye ulaştı.

Ohio, Florida ve Kuzey Carolina gibi kritik eyaletleri kazanan Trump, son olarak Georgia, Utah ve Iawo, Pensilvanya ve Alaska eyaletlerinde de rakibine üstünlük kurdu.

Trump, bu sonuçlarla seçici kurul delege sayısını 277'e yükseltti. Böylelikle Trump kendisini başkanlığa götürecek 270 sayısını aşmış oldu.

Trump, şimdiye kadar Florida, Wisconsin, Iowa, Georgia, Ohio, Kentucky, Utah, Indiana, Batı Virginia, Güney Karolina, Montana, Tennessee, Alabama, Mississippi, Wyoming, Teksas, Güney Dakota, Kuzey Dakota, Nebraska, Kansas, Oklahoma, Arkansas, Pensilvanya ve Alaska eyaletlerinde oyların çoğunluğunu aldı. Trump, 277 seçici kurul delegesi kazandı.

Clinton ise Kaliforniya, Nevada, Washington State Hawai, Oregon, Virginia, Rhode Island, Illinois, New York, Vermont, Maryland, Massachusetts, New Jersey, Delaware ile başkent Washington DC ve Connecticut eyaletlerini kazanarak 215 delegeye ulaştı

İşte eyaletlerdeki son durum;

Pensilvanya

ABD'deki seçimlerin kaderini belirlemesi beklenen Pensilvanya eyaletinde de Cumhuriyetçi aday Donald Trump kazandı. Pensilvanya eyaletinden gelecek 20 delege, kazanan ismin belli olması açısından büyük önem taşıyordu.

Büyük bir çekişmeye sahne olan Pensilvanya'da oyların tamamına yakını sayıldı. Trump, Demokrat rakibi Hillary Clinton'ı yaklaşık yüzde 1'lik farkla mağlup etti.

Kaliforniya

Seçimin kaderini belirleyecek eyaletlerden olan Kaliforniya'daki seçimi Hillary Clinton kazandı. Kaliforniya'da tam 55 delege bulunuyor.

Florida

Florida eyaleti ABD senatosuna girecek delege sayısı açısından çok kritik önem taşıyor.
Cumhuriyetçilerin adayı Donald Trump kritik öneme sahip Florida eyaletini kazandı. Trump, 29
delegeyi kazandı.

Indiana

Donald Trump'ın Indiana'da seçimi kazandı Indiana'da 11 delege bulunuyor.

Kentucky

Donald Trump'ın Kentucky'de seçimi kazandı. Kentucky eyaletinde 8 delege bulunuyor.

New Hampshire

Donald Trump: %48.2

Hillary Clinton: %46.4

Vermont'u Clinton kazandı

Demokratlar Vermont'ta 3 delegeyi kazandı.

Batı Virginia'yı Donald Trump kazandı

Batı Virginia eyaletinde 5 delege bulunuyor.

Georgia

Donald Trump eyaletteki seçimi kazandı. Georgia eyalatinde 16 delege bulunuyor.

Kuzey Karolina

Kuzey Karolina eyaletindeki seçimi Donald Trump kazandı. Eyalette 15 delege bulunuyor.

Güney Karolina

Cumhuriyetçi aday Donald Trump eyalette seçimi kazandı. Bölgede 9 delege bulunuyor.

Ohio

Donald Trump Ohio'da seçimleri kazandı. Eyaletin 18 delegesi bulunuyor.

Maryland

Hillary Clinton bu eyalette bulunan 10 delegeyi kazandı

New Jersey

Demokrat aday Clinton New Jersey'nin 14 delegesini kazanmayı başardı.

Delaware

Clinton eyalette bulunan 3 delegeyi kazandı.

Massachussets

Demokratlar eyalette bulunan 11 delegeyi kazandı.

Oklahoma

Donald Trump Oklahoma'nın 7 delegesini kazandı.

Rhode Island

Hillary Clinton eyaletin 4 delegesini kazanmayı başardı.

Mississippi

Donald Trump eyalette seçimi kazandı. Mississippi'de 6 delege bulunuyor.

Tennessee

Cumhuriyetçiler eyaletteki 11 delegeyi kazanmayı başardı.

Columbia (Washington D.C.)

Demokratlar eyaletteki 3 delegeyi kazandı.

Alabama

Donald Trump eyaletteki 9 delegeyi kazandı.

Connecticut

Hilary Clinton eyaletin 7 delegesini kazandı.

New York'ta kazanan Hillary Clinton

Demokratların adayı Hillary Clinton New York'ta bulunan 29 delegeyi kazandı.

Pensilvanya

Pensilvanya'da da galip çıkan Trump oldu.

Hillary Clinton'dan seçim tweeti

Demokratların başkanlık adayı Hillary Clinton Twitter'da attığı mesajla gündem oldu. Clinton'ın tweeti sosyal medyada 'kaybetmeyi kabul etti' olarak yorumlandı.


ABD'de seçim heyecanı yaşanırken, başkanlık adaylarından demokrat Hillary Clinton, Twitter üzerinden bir mesaj yayınladı. Clinton mesajında 'Bu ekibin gurur duymak için çok nedeni var. Bu gece ne olursa olsun hepinize çok teşekkür ederim' ifadeleri yer aldı.

'O Ses Türkiye' yarı finalistiydi, FETÖ'den açığa alındı

FETÖ/PDY Operasyonu kapsamında 'O Ses Türkiye' yarışmasına katılan Eskişehirli sanatçı Osman Vahit Özdal memuriyetten açığa alındı.


'O Ses Türkiye' yarışmasında yarı finale kadar yükselen Eskişehirli sanatçı Osman Vahit Özdal, FETÖ/PDY soruşturması kapsamında memuriyetten açığa alındı.

Eskişehir Valiliğinde memur olarak çalışan Özdal, memuriyetten açığa alınarak yurt dışı yasağı konuldu. Eskişehir'de düzenlenen birçok programda sunuculuk ve ses sanatçılığı yapan Osman Vahit Özdal'ın vali yardımcısı ve bir emniyet personeli tarafından ifadesinin de alındığı belirtildi.

balık çalan 12 yaşındaki çocuk tutuklandı

Karabük'te, 2 hafta önce girdikleri balıkçı dükkanından balık, soğan, marul ve şalgam suyu çalan ve güvenlik kamerasınca görüntülenen 12 yaşındaki D.A. ve 11 yaşındaki L.B.N. yakalandı. 8 işyerinden hırsızlık olayına karıştığı belirlenen şüphelilerden D.A., çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.


KDP'ye yakından siteden Bayık iddiası

Hürriyet Mahallesi'ndeki bir balıkçı dükkanının sahibi sabah iş yerine geldiğinde  dondurucudaki balıkların azaldığını görünce güvenlik kamerası kayıtlarını inceledi. Görüntüde, 2 çocuğun kapı altındaki boşluktan içeriye girip önce kasayı açmaya çalıştıklarını, bunu yapamayınca dondurucuda dilimlenmiş 3 uskumru balığı ile marul, soğan, şalgam suyunu ve bıçağı alarak kaçtıklarını gördü.
Polis, kamera görüntülerinden eşkallerini belirlediği L.B.N. ve D.A.'yı yakaladı. Şüpheli çocukların, 8 farklı iş yerinde hırsızlıklık olayına karıştığı belirlendi. Adliyeye sevk edilen şüphelilerden D.A. çıkarıldığı nöbetçi mahkemece tutuklandı. L.B.N. ise serbest bırakıldı. DHA

7 Kasım 2016 Pazartesi

80'inde ilk evliliğini 90'ında ikincisini yapacakmış

FETÖ’cülerin 15 Temmuz’un planını yaptığı 6 yıl önceki gizli toplantıda teröristbaşı Gülen’in evlilik hesaplarının da konuşulduğu ortaya çıktı. Toplantıda imam, Gülen’in ilk evliliğini 80’li yaşlarda bekar bir kadınla ikinci evliliğini ise 90’lı yaşlarda dul bir kadınla yapacağını anlatıyor.

FETÖ'nün üst düzey bir abisinin kanlı darbe planının şifrelerini verdiği 2010 yılındaki gizli toplantıda, terörist başı Fetullah Gülen'in evlilikle ilgili sapkın düşüncelerini de anlattığı ortaya çıktı. Yeni Şafak'ın haberine göre, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'nın FETÖ dosyasına giren 2010 yılına ait CD'ye konu sohbette, Gülen'in 40 talebesinden biri olan üst düzey bir imam, diğer imamlara yaptığı konuşmada, Gülen'in üst düzey yeteneklere sahip olduğunu anlattı.

Sünnet diye evlenecekmiş

Bugüne kadar evlenmeyen Fetullah Gülen'in evlilik planı da söz konusu sohbette anlatıldı. Gülen'in talebesi olan imam, şöyle konuşuyor: “Bir hadis dersinde Vehbi Hoca, 'hocam sünnetler içinde evlilik de var, bunları nasıl yaşayacaksınız?' diye soruyor. Hocaefendi de 'Vehbi efendi, şeriat geldiği zaman ilk bıraktığım şey sakal olacak. Evliliğe gelince, ahir ömrümüzde sünnete uyma açısından bu işe de gireriz' diyor. Hiç düşünmemişsinizdir hoca evliliğini... Hocaefendi 80 küsur yaşında evlenecek. İki evlilik sünnet olduğu için ikinci evliliğini de 90 küsur yaşında gerçekleştirecek."

Çocuklarının cinsiyeti de belli

“Birinci evlendiği kişi bekar olacak, ondan iki tane oğlu olacak, ikincisi ise dul olacak ve ondan çocuğu olmayacak. Hocaefendi gençlik yıllarında, tahta kulübedeyken çamaşır yıkıyormuş. Kalbinden hafif geçmiş 'ya bir avrat olsaydı bu işleri düşünmezdim' diye. O gece sabah seher vaktinde müezzin Hayri Efendi vardır, cami müezzini. Allah Resulü rüyasına giriyor Hayri Efendinin ve 'git Fetullah'a söyle, evlenirse ölür' diyor. Hocaefendi de 'ya evlilik falan düşündüğüm yok. Çamaşır yıkarken kalbimde öyle bir şey geçmişti' diyor. Allah Resulü demek bu kadarına bile razı olmadı."

Ben bu asrın sahibiyim

Söz konusu sohbette imam, Gülen'le ilgili şunları da söylüyor: “Hocaefendi, kendi talebeleri için 'bunlar bana kriz geçirtiyor, kan kusturuyorlar' diyor. Niye kan kusturuyorlar? Hocaefendinin mahiyetini bilmediklerinden. Hocaefendiye güzel konuşan bir vaiz olarak bakıyorlar ilk zamanlar. Vazifeli olduğunu bilmiyorlar ki... Pekmezci abiye vazife veriyor Buca kamplarında. Sallıyor Pekmezci abi, 'tamam hocam yaparız' diyor. Ertesi hafta gelince 'o iş yapıldı mı?' diye soruyor tekrar. 'Yaparız hocam yaparız' diyor yine. Bu sefer hocaefendi, 'kaç hafta geçmiş halen 'yaparız' diyorsun. Mühim bir iş yapılması lazım, hocaefendi üzerinde ehemmiyetle duruyor ama sallıyor karşıdaki, vazifeli olduğunu bilmiyor ki. En son kızıyor hocaefendi, tutuyor yakasından 'sen benim kim olduğumu biliyor musun? Ben bu asrın sahibiyim' diyor. Bir türlü iş yapmaz Pekmezci, ondan sonra Pekmezci oluyor. Zaten hocaefendi kızdığı zaman maharetlerini söyler."

Geleceği biliyormuş

İmam, Gülen'in 'geleceği bildiğini' iddia edilerek şunları söyledi: “Şimdi asrın başındaki imamlar hiç sarsılmıyorlar değil mi? Her türlü sıkıntı ve çileye rağmen bakıyorsunuz dimdik ayakta duruyorlar. Neden? Çünkü filmi biliyorlar da ondan. İşte büyük zadlara, hocaefendiye, ilahi ekranda kendi hayatını Allah ona seyrettiriyorsa sarsılmaması için seyrettiriyor, neticeyi bilsin ki hayatın içerisinden geçen başına gelen bütün şeyleri göğüslesin. Yani hocaefendi geleceği biliyor..."

Peygamberi rüyasında görüyor

“Geçenlerde Amerika'da bir arkadaşımız hocaefendiye, 'hocam, üstad hazretleri ileride kim geleceğinden risalelerde açıklama ya da şerh yapacağından bahsediyor, bu ne zaman kim gelecek' deyince, hocaefendi gülmüş, 'ya mübarek ben yapıyorum ya' demiş. Geçen hafta da bir abiye, 'Hocaefendinin ekranı açık mı?' diye soruyor. Bu kadar da olur mu ya? 7 yaşında her gece Allah Resulü'nu rüyasında gören insanın ekranı kapalı mı olur?"

Sultan 2. Abdülhamid'in mal varlığı

Osmanlı padişahlarından Sultan 2. Abdülhamid'in 1869-1908 yıllarına ait, Anadolu, Ortadoğu, Balkanlar ve Trakya'daki mal varlığına ilişkin 7 bin 756 taşınmazının tapu kayıtları, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü arşivinde saklanıyor.


Sultan 2. Abdülhamid'in çeşitli ülkelerde yaşayan torunlarının açtığı miras davalarıyla zaman zaman tartışılan mal varlığına ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanlığına bağlı Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü arşivlerinde ayrıntılı kayıtlar yer alıyor.

MAL VARLIĞI 3 DEFTERDE YAZILI

Arşiv Daire Başkanı Zeynel Abidin Türkoğlu, arşivlerinde Sultan 2. Abdülhamid'in şahsi mal varlığına ilişkin 3 tapu kayıt defteri bulunduğunu söyledi. Türkoğlu, "Elimizdeki 3 defterde Sultan 2. Abdülhamid'e ait 1869-1908 yıllarına ait Anadolu, Ortadoğu, Balkanlar ve Trakya'da aktif ve pasif olarak toplam 7 bin 756 taşınmazın tapu kaydı bulunuyor. 2. Abdülhamid'e ait kayıtlar içinde tarla, bağ, bahçe, mera, koru, çiftlik, konak, hane, değirmen, maden, zeytinlik, kahvehane ve dükkan gibi birçok taşınmaz yer alıyor" dedi.

Sultan 2. Abdülhamid'in ölümünün ardından bazı taşınmazların hazineye aktarıldığını belirten Türkoğlu, özellikle çiftlik ve emlaka ilişkin kayıtlarda sayı belirtilmediği için miktarın net olarak bilinemediğini ifade etti.

TÜRKİYE'DE 2 BİN 369 TAŞINMAZ

Abdülhamid'in Anadolu'da 2 bin 369 taşınmaz kaydı bulunduğunu vurgulayan Türkoğlu, "Bunlar İstanbul, İzmir, Balıkesir, Çanakkale, Tekirdağ, Adıyaman, Denizli, Sakarya, Giresun, Aydın, Sivas, Eskişehir, Bursa, Kocaeli, Burdur, Manisa, Kırklareli ve Edirne illerinde yer alıyor. Bu taşınmazların bir milyon 256 bin 947 dekarı halen 2. Abdülhamid'in üzerinde kayıtlı bulunuyor. 391 bin 573 dekarı Hazine'ye, 8 bin 627 dekarı da şahıslar adına geçmiş gözüküyor" diye konuştu.


Türkoğlu Sultan 2. Abdülhamid'in Balkanlar'da da 2 bin 843'ü Yunanistan, bin 424'ü Arnavutluk, 8'i Bulgaristan, 5'i Makedonya'da olmak üzere 4 bin 280 taşınmaz kaydı olduğunu vurgulayarak, bunların da 220 bin 23 dekarının halen Abdülhamid'in üzerinde, 560 bin 231 dekarının Hazine'ye, bin 328 dekarının da şahıslar adına geçtiğini bildirdi. Sultan 2. Abdülhamid'in Ortadoğu'daki mal varlıklarına ilişkin olarak, defterlerde Suriye'de 390, Lübnan'da 333, Filistin'de 223, Irak'ta 83, Arabistan'da 60, İsrail'de 10, Libya'da da 8 olmak üzere toplam bin 107 kaydın bulunduğunu dile getiren Türkoğlu, "Bu kayıtlardan 3 milyon 482 bin 106 dekarı halen 2. Abdülhamid adına kayıtlı durmakta olup, bir milyon 528 bin 395 dekarı Hazineye, 7 bin 178 dekarı da şahıslar adına geçmiştir" ifadelerini kullandı. Türkoğlu, kayıtların yer aldığı defterlerin diğer tarihi evraklarda olduğu gibi özenle, kontrollerinin yapılarak, uygun koşullarda saklandığını kaydetti.

"MİRASÇILARINDAN ARAYAN OLMADI"

Sultan 2. Abdülhamid'e ait taşınmazların bazılarının 1908'den sonra devlet hazinesine geçtiğini vurgulayarak, "Yurtdışındaki taşınmazların mevcut durumuyla ilgili de herhangi bir bilgimiz yok. Bu zaten uluslararası hukuku ilgilendiren bir konu. Biz sadece bu kayıtların muhafazası noktasında çalışıyoruz. İlgililerine bu çalışmaları sunuyoruz. Abdülhamid'in mirasçılarından ise şu ana kadar bizi arayan olmadı" ifadelerini kullandı. ntvmsnc

5 Kasım 2016 Cumartesi

Facebook'un kurucusu Zuckerberg'e Almanya'da soruşturma

Almanya'da Münih Savcılığının, sosyal paylaşım sitesi Facebook'un İcra Kurulu Başkanı (CEO) ve kurucu ortaklarından Mark Zuckerberg hakkında, "halkı kışkırtmaya kasıtlı bir şekilde yardımcı olmak" suçlamasıyla soruşturma başlattığı bildirildi.


Würzburglu avukat Chan-jo Jun'un suç duyurusunu işleme alan savcılığın soruşturmasına neden olarak, Zuckerberg'in Facebook'taki kullanıcıların yazdığı cinayet çağrıları, şiddet tehditleri, Yahudi soykırımının yalanlanmaları ve diğer suçlara göz yumduğu ve bu nedenle halkı kışkırtmaya kasıtlı bir şekilde yardımcı olduğu iddiası gösterildi.

Der Spiegel dergisinin haberine göre, suçlananlar arasında Zuckerberg'in yanı sıra şirketin müdürü Sheryl Sandberg, Avrupa Direktörü Richard Allan ve Berlin Direktörü Eva-Maria Kirschsieper de bulunuyor.

Suç duyurusunda, söz konusu paylaşımların şirketin bilgisi dahilinde olmasına rağmen silinmediği belirtildi.