1 Aralık 2016 Perşembe

İşte Adana'daki yangın faciasının nedeni!

Adana Aladağ'daki yurt yangınıyla ilgili bilirkişi raporu açıklandı. Son dakika gelişmesine göre yangının elektrik panosunun eski olmasından kaynaklandığı belirtildi.


Aladağ Cumhuriyet Başsavcılğı’nın yurt yangını ile ilgili hazırlattığı bilirkişi ön raporunda, yaşamını yitirenlerin, yangın merdiveni kapısının kolu olmadığı için dışarıya çıkamadıkları, yangına binanın ikinci panosundaki şartellerin eskimiş olması ve kaçak akım rolesi bulunmamasından kaynaklandığı görüşü yer aldı.

İş güvenliği uzmanı bilirkişisi, binanın 1’inci katındaki yangın merdivenin kapısının plastik yapıya sahip PVC şeklinde olduğu, bu yangın merdiveni kapısının kollarının bulunmadığı, yangın kapısının dışa açılır şekilde yapıldığı, ancak kapı kolları olmadığından ve kapı açılamadığından buradan çıkıp kurtulan kimsenin olmadığı görüşünü ortaya koydu. Elektrik ile ilgili uzman ise binanın elektrik ana panosunun arka kısmında bulunan dağıtım panosundan çıkmış olabileceği, şartellerin eskimesinden veya özelliği kaybetmesinden kaynaklı ark olmuşması ve alev almasından çıkmış olabileceğini kaydetti. Ayrıca hazırlanan raporda, yaşamını yitirenlerden 7’sinin ikinci kattaki bir odada olduğu, yangın merdiveninin yanındaki odada ise 4 kişinin cesedinin bulunduğu, 1 kişinin cesedinin ise birinci katta bulunduğu da belirtildi.

Adana Büyükşehir Belediye Başkanı MHP’li Hüseyin Sözlü, yanan yurt binasında yangın merdivenin kilitli olduğu şeklindeki sözlerine karşılık Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak’ın, "Hayır kilitli değildi" şeklindeki açıklaması üzerine şunları söyledi: "İtfaiye ekibimiz bu işin uzmanları. Öğrenciler üst kata doğru çıkmış. Oradaki kapılara yönelmiş. Yangın merdiveni kapısına da yüklenilmiş. Ama açılamamış. Bu, kilitli olduğu, yangından etkilenip PVC kapının erimesi ve şişmesi sebeleriyle olabilir. Bu kapının PVC değil, yangına dayanıklı olması yönetmelik gereğidir."

Ruhsat verildikten sonra belediyelerin herhangi bir denetlleme yetkisi olmadığını da belirten Sözlü, ayrıca yangın ihbarının geç yapıldığını, itfaiye araçlarının ulaştığında alt katta çıkan yangının, çatı katına kadar ulaşmış olduğunun görüldüğünü söyledi.

Sözlü bu arada Adana’da yaklaşık 100 tane benzer yurt olduğunu, bunun 80’ninin aynı cemaate ait olduğunu da söyledi.

Kaynak:hurriyet.com.tr

30 Kasım 2016 Çarşamba

Stephen Hawking’den kritik uyarı!

Dünyaca ünlü bilimadamı Stephen Hawking'den Türkiye'de de giderek artan bir şekilde insan sağlığını etkileyen obeziteye karşı uyarı...


Profesör Hawking, bir dakikalık videoda, obeziteyi “insanlığın şimdiye kadar karşılaştığı en ciddi problemlerden biri” olarak tanımladı.

İsveç’te sağlıkla ilgili çalışmalar yürüten sivil toplum kuruluşu GEN-PEP tarafından hazırlanan videoda “dünyayı bir bütün olarak algıladığını” söyleyen Hawking, “21’inci yüzyılın en ciddi sağlık problemlerinden birine değinmek için burada bulunuyorum” diyor.

Çok sayıda insanın obeziteyle bağlantılı komplikasyonlar nedeniyle hayatını kaybettiğini vurgulayan 74 yaşındaki İngiliz fizikçi, şöyle devam ediyor:

“Çok fazla yiyoruz ve çok az hareket ediyoruz. Neyse ki çözüm basit; daha çok fiziksel aktivite ve beslenme alışkanlığında değişiklik. O kadar da gözünüzde büyüttüğünüz kadar zor değil.”

Videonun sonunda ise ekrana şu sözler yansıyor: “Fiziksel hareketsizlik, dünyada en fazla ölüme yol açan dördüncü neden. Günlük gerekli fiziksel aktivite: Yetişkinler için 30 dakika, çocuklar için 60 dakika.” Sözcü

Konya'da 18 kişinin öldüğü çöken yurt davası 8 yıldır bitmedi

Konya Taşkent'te 2008 yılında yaşanan ve 18 kişinin yaşamını yitirdiği kız kuran kursu davası 8 yıldır sürüyor.


O dönem belde olan Balcılar Mahallesi'nde Balcılar Kasabası Okul ve Kurs Talebelerine Yardım Derneği'ne ait Özel Boğaziçi Öğrenci Yurdu'nda, 1 Ağustos 2008 günü saat 04.15'te LPG tankından sızan gaz, sabah namazı için kalkan bir öğrencinin elektrik düğmesine basması sonucu patladı. Patlamanın şiddetiyle 3 katlı yurt binası yıkıldı. Olayda, 1 eğitmen ve 17 yatılı öğrenci öldü, 29 öğrenci de yaralandı. 

Kısa tutukluluktan sonra serbest bırakıldılar  

Olayın ardından Yurt Müdürü Hüseyin Çömlek, dernek ve yurt temsilcileri Mehmet Semerci ve Mehmet Göktaş jandarma tarafından gözaltına alındı. Mehmet Göktaş, ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı. Hüseyin Çömlek ve Mehmet Semerci de kısa bir süre tutuklu kaldıktan sonra tutuksuz yargılanmak üzere tahliye oldu.

Dava 8 yıldır sürüyor  

Konya 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde  2'si kadın eğitmen, 6'sı dernek ve yurt sorumlusu, 3'ü de LPG tankını kuran ve gaz dolumu yapan şirket sorumluları olmak üzere toplam 11 tutuksuz sanığın 'taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına sebebiyet vermek' suçundan yargılandığı dava 8 yıldır sürüyor.

En son geçen 25 Ekim günü yapılan 26'ncı celsesinde, sanık olarak yargılanan LPG şirketinin montaja uygunluk onayını veren yetkilisi İzzet Yanık'ın, firma yetkilisi Abdullah Bostancı'ya Ankara 4'üncü Asliye Hukuk Mahkemesi'ne açtığı tazminat davası nedeniyle, dosyaların tamamı Ankara'da olduğu için görülmeden 14 şubat tarihine ertelenmişti.

Savcısı mütalaasında, 4 kişiyi kusurlu buldu

Cumhuriyet Savcısı bir önceki duruşmadaki mütalaasında, olay tarihinde gerekli eğitim aldığı halde patlamanın önlenmesi için vananın kapatılması, havalandırmanın açık tutulması gibi güvenlik önlemlerini almayan yurt müdürü Hüseyin Çömlek'i, tesisatı yaptıran LPG şirketinin montaja uygunluk onayını veren yetkilisi İzzet Yanık ile teknik destek sorumlusu İbrahim Yılmaz'ın eksiklerin giderilmesi için gereken önlemleri almadıkları için kusurlu bulmuştu.

Ayrıca montajı LPG şirketi adına yapan firmanın yetkilisi Abdullah Bostancı'nın montaj sözleşmesinde belirtmesine rağmen montajı mevzuata uygun yapmayarak servis sözleşmesi gereği tesisatın periyodik bakımını yaparken eksiklerin giderilmesini sağlamadığından kusurlu olduğunun anlaşıldığı ifade edilmişti.

Cumhuriyet Savcısı mütalaasının devamında, sanıklar Hüseyin Çömlek, İzzet Yanık, Abdullah Bostancı ve İbrahim Yılmaz'ın 'taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden' olma suçunu işledikleri anlaşıldığını ve Türk Ceza Kanunu'nun 85/2 maddesi gereğinde 'taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olmak' suçundan 3 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılmalarını istemişti. Savcı, diğer 7 sanık hakkında ise bilirkişi raporuna göre olayda kusurlu olmadıklarının anlaşıldığını belirtip, beraatlarını talep etmişti.

7 bilirkişi raporu

Olayda hayatını kaybeden 3 öğrenci ile yaralı kurtulan 2 çocuğun avukatlığını yapan Çocuk Hakları Koruma Derneği Başkanı Hakkı Ünalmış, davanın 8 yıldır sürdüğünü, bugüne kadar 7 bilirkişi raporu hazırlandığını ve her birinde de sanıkların kusurlarının farklı ele alındığını belirtti.  Ünalmış, şunları söyledi:

"Birinci bilirkişi raporunda sanıkların neredeyse tamamı birinci dereceden asli kusurlu olarak belirtildi. Ancak daha sonraki bilirkişi raporlarında asli kusurlu sayısı giderek azaldı. Son 7'nci bilirkişi raporunda ise sadece yurt müdürünün asli kusurlu, sanıklardan bazılarının tali kusurlu, bazıları da kusursuz olduğu belirtildi. Sorumlu kişilerin sorumluluk durumları her raporda değişikliğe uğrayamaz, uğramamalı."

Hasan Dönmez / Konya / DHA

Aladağ'da yurt yangınında ölen kızların cesetleri birbirine sarılı bulundu

Adana'nın Aladağ ilçesinde dün akşam özel kız öğrenci yurdunda çıkan 11 öğrenci ile 1 eğitmenin yaşamını yitirdiği, 22 öğrencinin de yaralandığı yangınla ilgili soruşturma devam ederken, ölen kızların cesetleri birbirlerine sarılı bulundu. Adli Tıp Kurumu'na kaldırılan cesetlerin teşhisi için ailelerden DNA örnekleri alınırken, yaralıların tedavisi sürüyor.


Dün akşam yangın çıktı

Aladağ içesi Sinanpaşa Mahallesi'nde bulunan Aladağ Tahsil Çağındaki Talebelere Yardım Derneği Orta Öğretim Kız Öğrenci Yurdu'nda dün akşam saat 19.30'da yangın çıktı.


12 kişi hayatını kaybetti

Büyük bölümü ahşap kaplama olan ve köylerden gelen ortaokul öğrencilerinin barındığı 3 katlı yurt binasının elektrik sisteminden çıktığı sanılan yangın Aladağ ve Adana Büyükşehir Belediyesi ile Aladağ Orman İşletme Müdürlüğü itfaiyelerinin müdahalesine karşın kısa sürede faciaya dönüştü.

Alevler arasından çıkamayan 12 kişi yanarak hayatını kaybetti, yaralı olarak canını kurtaran 22 kişi de hastanelere kaldırılarak tedaviye alındı.


Soruşturma başlatıldı

Yaralıların halen hastanelerde tedavileri devam ederken, yangınla ilgili çok yönlü soruşturma başlatıldı.


Enkaz ortaya çıktı

Aladağ'daki kız öğrenci yurdundaki facianın boyutları bu sabah gün ağarınca ortaya çıktı. 3 katlı binanın çatısının tamamen yanıp çöktüğü görüldü. Yangın sırasında kilitli olup olmadığı tartışılan binanın yangın merdiveninin açık olduğu dikkat çekti.


Yangın, elektrik trafosundan başladı

12 kişiye mezar olan yurt binasının çatısında bulunan çinko levhaların bile yanıp zemine düştüğü görülürken, binanın giriş katındaki elektrik trafosundan başladığı değerlendirilen yangınıyla ilgili ekiplerin ayrıntılı bir çalışma başlattığı kaydedildi.


Bakanlar olay yerinde

Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, yangında yaralananları hastanede ziyaret etti. Hastane ziyaretleri sırasında basın mensuplarına açıklama yapan Başbakan Yardımcısı Kaynak, "Milletimizin başı sağ olsun, büyük geçmiş olsun" dedi.


Bakanlar, yaralıları ziyaret etti

Aladağ'daki yangın mahallinde yaptıkları incelemelerin ardından kent merkezine dönen, Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve Çukurova Dr. Aşkım Tüfekçi Devlet Hastanesi'ndeki yaralıları ziyaret etti. Çocuklarla yakından ilgilenen Kaynak ve bakanlar, doktorlarından durumları hakkında bilgi alıp, tek tek geçmiş olsun dileğinde bulundu.

Bakanlar, yaralıları ziyaret etti

Ziyaret sırasında açıklamada bulunan Başbakan Yardımcısı Kaynak, yangının kesin çıkış nedenin araştırıldığını belirtti. Çok acı bir olayı hep beraber yaşadıklarını ifade eden Kaynak, "Akşam 19.30 sıralarında yangın neticesinde bir yurtta 12 vefat var, 10'u çocuk 2'si yetişkin. 24 yaralımız var. Değerli İçişleri Bakanımız, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız, AK Parti Genel Başkan Yardımcımız, Adana milletvekillerimizle birlikte Aladağ'a gittik" diye konuştu.


Veysi Kaynak açıklama yaptı

Yangının çıkış sebebiyle ilgili Aladağ Savcılığı hemen duruma vaziyet olduğunu aktaran Kaynak, şöyle konuştu:

"Bir keşif yapılacağını ifade ettiler. İlk verilen bilgiler, bu yangının trafodaki elektrik kontağından çıktığı, çıkması muhtemel diyorlar. Tabii ahşap kaplamalar var, strafor, yalıtımlar var bunlar tutuşmuş. Çocuklarımızın bir kısmında atlamaları sonucunda ayaklarında kırıklar var, bir kısmının dumandan etkilenmeleri sonucu hastalıkları var. Tabii bu arada vefat edenler, adli tıptaki otopsilerden sonra defnedilecekleri yere gönderilecekler. Milletimizin başı sağ olsun, büyük geçmiş olsun. Geride kalanlara acil şifalar diliyoruz. Olay tüm yönleriyle bir yandan yargı tarafından araştırmaya başlanmıştır. Bir yandan da yangına karşı tedbirlerle ilgili gerekli çalışma ve araştırmalar ayrıca yapılacaktır. Yurt Milli Eğitim Bakanlığı'nca izinlidir. Bakanlığımız kendi çalışmalarını yapacaktır, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımız psiko-sosyal destek yönünden, olayın ilk anından itibaren 32 görevlisiyle sahada. Biz hem yaralananların hem de hayatını kaybeden çocuklarımızın, yavrularımızın ailelerinin yanında olacağız. Neticede olaya sebebiyet veren, yangına sebebiyet veren her neyse bu ortaya çıkacaktır ve sorumlularla ilgili işlemler yapılacaktır. Şimdilik böyle söylemekle yetinelim. Büyük bir acı ve dram halen sıcak".


'Ne gerekiyorsa yapılacak'

Aladağ'da yurt yangınında ölen kızların cesetleri birbirine sarılı bulundu Gazetecilerin ölen öğrenciler için tören yapılıp yapılmayacağı sorusuna Bakan Kaynak, "Törenle ilgili ailelerin tutumu çok önemli. Ne diyecekler, ne isteyecekler, Adana Valimiz olayın en başından beri Aladağ'da, bizimle beraber döndü. Ailelerle temas kuracaktır. Ama cenazelerin nakli ve defni için biz hükümet olarak, valilik olarak görevde olacağız" dedi.

Ailelere psikolojik destek

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, 32 psiko-sosyal destek ekibinin ölen ve yaralanan öğrencilerin aileleriyle ilgilendiğini açıkladı. Acılarının çok büyük olduğunu belirten Bakan Kaya, "Yangın merdiveni kapısının kilitli olduğu yönündeki iddialar ile diğer tüm iddialar araştırıyor. Devletimiz ailelerimizin yanındadırlar. 32 kişilik psiko-sosyal destek ekibimiz sahada çalışmaları yapıyorlar" dedi.


Uçak kazasından nasıl kurtulduklarını anlattılar

Kolombiya'da bir futbol takımının neredeyse tamamının ölümüne yol açan uçak kazasıyla ilgili yeni bilgiler gelmeye devam ediyor. Kurtulan futbolculardan birinin bacağı kesildi. Ayrıca kurtulan iki mürettebat nasıl kurtulmayı başardıklarını açıkladı.


Kolombiya'daki korkunç uçak kazasıyla ilgili yeni detaylar ortaya çıkmaya devam ediyor. Kazadan kurtulanlar kurtulmanın yöntemlerini anlatıyor. Öte yandan yapılan resmi açıklamada ölü ve canlı kurtulanların sayısı değişti. Buna göre Kolombiya Ulusal Risk ve Afet Yönetimi (UNGRD) Genel
Müdürü Carlos Ivan Marquez Perez, ülkedeki uçak kazasında 71 kişinin hayatını kaybettiğini ve kurtarma çalışmalarının sona erdirildiğini bildirdi.

Kazanın ilk saatlerinde uçakta 81 kişinin bulunduğu yönünde bilgi verildiğini aktaran Perez, Brezilya ile Bolivya'daki uçuş listelerinin de karşılaştırıldığını, kaza sırasında uçakta 77 kişinin bulunduğunun ve 71 kişinin hayatını kaybettiğinin netleştiğini söyledi. Uçağa binmeyip hayatta kalan 4 kişinin Brezilya'da olduğunu ifade eden Perez, arama kurtarma çalışmalarının sona erdiğini sözlerine ekledi.
Öte yandan Brezilya Sağlık Bakanlığı, Havacılık Kazalarını Araştırma ve Önleme Merkezi (CENIPA) ile Federal Polis Teşkilatından yetkililerin bulunduğu bir heyetin, Medellin kentine geldiği bildirildi.

Kolombiya basınında yer alan haberlere göre, Brezilya Sağlık Bakanlığı, CENIPA ve Federal Polis Teşkilatından yetkililer, araştırmaları izlemek ve yardım etmek için Brezilya Hava Kuvvetlerine ait bir uçakla Medellin'e geldi.

Kolombiya Ulaştırma Bakanı Jorge Eduardo Rojas da Medellin'deki San Vicente Vakfı Hastanesi, kazadan sağ kurtulan Chapecoense'nin 24 yaşındaki kalecisi Jackson Ragnar Follmann'ın durumuyla ilgili yazılı açıklama yaptı. Genç kalecinin durumunun kontrol altında olduğunun belirtilen açıklamada, Follmann'ın sağ bacağının kesildiği kaydedildi.

Cenin pozisyonuyla hayatta kaldım

Kolombiya'nın El Espectador gazetesinde, mürettebattan sağ kurtulan Ximena Suarez, Antioquia Valisi Luis Perez Gutierrez'e "Şimdiye kadar sadece ışıkların kapandığını hatırlıyorum." dediği yer aldı. Arjantin'in FOX Sports kanalında da kazadan kurtulan diğer uçuş ekibi görevlisi Erwin Tumiri'nin, "Güvenlik protokolüne uyduğum için hayatta kaldım." ifadesine yer verildi. Tumiri, Arjantin televizyonundaki habere göre, çarpma öncesi yolcuların çoğunun koltuklarından kalktığını ve çığlık attığını anlattı. Çarpma öncesi çantaları bacaklarının arasına alan Tumiri, "cenin pozisyonu" sayesinde hayatta kaldığını söyledi.

Bu arada, Bogota'daki La Torre Colpatria gökdeleninin dış cephesindeki ışıklandırmalara Chapecoense takımının arması ve renklerinin yanı sıra siyah bant konulduğu görüldü.

Bolivya'nın Santa Cruz de la Sierra şehrinden Kolombiya'nın Medellin kentine hareket eden ve Brezilya 1. Futbol Ligi ekiplerinden Chapecoense takımı dahil 77 kişinin (9'u mürettebat, 68'i yolcu) bulunduğu uçak, dağlık araziye düşmüştü. Kazada 71 kişinin hayatını kaybettiği açıklanmıştı.

29 Kasım 2016 Salı

Metin Feyzioğlu: Devletin özel yurt meselesini bitirmesi lazım

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Feyzioğlu, Adana'nın Aladağ ilçesindeki özel öğrenci yurdunda çıkan yangına ilişkin, "Anlaşılan o ki devletin özel yurt meselesini bitirmesi lazım. Devlet mutlaka ortaokul lise çağındaki çocukları, hele hele ortaokul çocuklarını kendi yurtlarına almalı'' dedi.


Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, 12 kişinin yaşamını yitirdiği, 22 kişinin de yaralandığı özel öğrenci yurdu enkazında ve civarında incelemede bulundu.

Burada gazetecilere açıklama yapan Feyzioğlu, çok acı bir olay yaşandığını, bazı soruların mutlaka cevaplanması gerektiğini belirtti.

"İlk söyleyeceğim şu, bu trajediyi hiçbir siyasi partinin malzemesi yapmamak lazım. Ne lehine ne karşısına" diyen Feyzioğlu, şöyle devam etti:

"Bu evlatlar bize emanet. Korkunç bir şey yaşadık. Bunun sorumluları bulunmalı ve bir daha olmaması için ne tedbir alınmalı İşte bunu çözmek zorundayız. Bunu siyasi parti gözlüğüyle çözmemiz mümkün değil. Biz Türkiye Barolar Birliği ve Adana Barosu olarak bu işi takip edeceğiz. Bir daha olmasın diye takip edeceğiz. Çocuklar için, aileleri için adalet gerçekleşsin, bir nebze olsun yürek feraha ulaşsın diye takip edeceğiz.''

Yangınla ilgili bazı sorular olduğunu aktaran Feyzioğlu, "O 4. kat, kaçak bir kat mıydı? Ahşap bir kat olabilir mi bir yurtta? Döşenecek halının, yangına dayanıklılığına kadar mevzuat aslında birtakım tedbirler öngörmüşken, bir ahşap kat yapmak söz konusu olabilir mi? Yangın merdiveni var mıydı, kilitli miydi? Çocukların kaçtıkları en üst katta yangın merdiveni yok zaten. Yani yangın merdiveni oraya ulaşmıyor, yanmamış merdiven görüyorsunuz. 4. katta yok merdiven, dolayısıyla yangın merdiveni açık olsa ne olur?" diye konuştu.

Metin Feyzioğlu, "Anlaşılan o ki devletin özel yurt meselesini bitirmesi lazım. Devlet mutlaka ortaokul lise çağındaki çocukları, hele hele ortaokul çocuklarını kendi yurtlarına almalı. Aksi takdirde bu sıkıntıların sonu gelmez. Ne güvenliğini sağlayabiliriz, ne istismar edilmelerini önleyebiliriz, ne beyinlerinin yıkanmasını önleyebiliriz. Devlete emanet çocuklar özel yurtlara teslim edilemez" değerlendirmesinde bulundu. ntvmsnc

Fas devlet televizyonundan ‘makyajla morluk kapama’ dersi

Fas'ta devlet televizyonu 2M TV'deki bir kanalda şiddet gören kadınlara makyajla morluklarını kapatmaları için tüyolar verilmesiyle ülkede kadınlar ayaklandı. Büyük tepki çeken program nedeniyle kanal özür dilemek zorunda kaldı.


Cinsiyet eşitsizliğinin en fazla olduğu ülkelerin başında gelen Fas'ın devlet televizyonunda yayınlanan bir programda aile içi şiddet gören kadınlar için ‘makyaj tüyoları' verilmesi ülkedeki kadınları ayağa kaldırdı.

Fas'ta yarısı devlete ait olan 2M isimli televizyon kanalının gündüz kuşağında yayınlanan ‘Sabahiyat' programında aile içi şiddet gören kadınlar için ‘makyaj tüyoları' verildi.

Programda 10 dakika boyunca stüdyodaki modelin yüzündeki ‘morlukları' fondötenle ve kapatıcı kullanarak neredeyse ‘yok eden' makyaj sanatçısı Lilia Mouline, şiddet gören kadınlara gün içinde morlukların belirgin hale gelmesini engellemek için ‘pudra kullanmayı ihmal etmemelerini' de sıkı şekilde tembih etti.

Mouline programın bir noktasında da aile içi şiddet mağduru kadınlara “Bu güzellik tüyolarının günlük yaşantınızı sürdürmenizde size yardımcı olmasını umuyoruz” sözleriyle seslendi.

‘BU YAYIN ŞİDDETİ NORMALLEŞTİRİYOR'

Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü olan 25 Kasım'dan sadece iki gün önce yayınlanan programın internette paylaşılmasının ardından sosyal medya eleştiri dolu tepki mesajlarıyla doldu taştı.

Faslı bir kadın da change.org'da bir imza kampanyası başlattı. Kampanyanın Arapça, İngilizce ve Fransızca olarak üç dilde yayınlanan açıklama metninde şu ifadelere yer verildi: “Faslı bir kadın ve feminist bir aktivist olarak, tüm Faslılar adına kadına karşı şiddeti normalleştiren bu yayını ihbar ediyorum. Sabahiyat isimli bu program ve 2M kanalına karşı kesin yaptırımlar uygulanmasını talep ediyoruz.”

KANAL ÖZÜR DİLEDİ

Gelen tepkilerin ardından 2M, programın videosunu internet hesaplarından kaldırdı ve biz özür mesajı yayınladı. Mesajda, yayının uygunsuz olduğu ve kanalın editöryal çizgisine kesin olarak ters düştüğü savunuldu.

Fas, Dünya Ekonomik Forumu tarafından yayınlanan Küresel Cinsiyet Eşitsizliği raporunda 144 ülke arasında 137. sırada yer alıyor.

Yurt yangını için yayın yasağı getirildi

Aladağ Sulh Ceza Hakimliği, soruşturma tamamlanıncaya kadar Aladağ'daki kız yurdunda meydana gelen yangın ve taksirli ölüm olayına ilişkin yayın yasağı kararı verdi.


Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), Adana'da özel bir öğrenci yurdundaki yangına ilişkin Aladağ ilçesi Sulh Ceza Hakimliğinin kararı ile soruşturma tamamlanıncaya kadar yayın yasağı getirilmesinin ve yapılan yayınların kaldırılmasının kararlaştırıldığını duyurdu. RTÜK, Aladağ ilçesindeki ortaöğretim kız öğrenci yurdunda meydana gelen yangın ve taksirli ölüm olayına ilişkin Aladağ Sulh Ceza Hakimliği'nin kararını internet sitesinden yayınladı.

Akamete uğramasın diye

Buna göre, bazın basın ve yayın organlarında yanlış bilgiler verildiği, ölenlerin kimliklerinin yanlış söylendiği, yayınların gerek ilçe genelinde gerekse yurt çapında huzur ve güven ortamı ile kamu düzenini bozucu eylem ve davranışlara dönüşebileceği ve yürütülen soruşturmanın akamete uğratılabileceği kanaatiyle, yapılan ve yapılacak tüm haberlere, tüm yazılı ve görsel basınla internet ortamında soruşturma tamamlanıncaya kadar yayın yasağı konulması ve yapılan yayınların kaldırılması kararlaştırıldı.

Kız öğrenci yurdunda yangın; 12 kişi hayatını kaybetti

Adana'nın Aladağ ilçesinde 3 katlı bir kız öğrenci yurdunda çıkan yangında, 11'i kız öğrenci ve 1 görevli olmak üzere 12 kişi hayatını kaybederken, 22 öğrenci de yaralandı. Büyük bölümü ahşap olan binada yanarak ölenlerin cesetleri, itfaiye ekipleri tarafından binadan çıkartıldı.


Saat 19.30'da Aladağ İlçesi Sinanpaşa Mahallesi'nde bulunan ve 200 öğrencinin kaldığı Aladağ Tahsil Çağındaki Talebelere Yardım Derneği Orta Öğretim Kız Öğrenci Yurdu'nda yangın çıktı.

Henüz belirlenemeyen nedenle çıkan yangında alevler kısa sürede büyük bölümü ahşap olan tüm binayı sardı.

Aladağ ve Adana Büyükşehir Belediyesi ile Aladağ Orman İşletme Müdürlüğü ekipleri yangına müdahale etti.

Pencereden aşağıya atladılar

Yangınla birlikte paniğe kapılan öğrencilerin bazıları pencerelerden atladı. Pencelerden atlama sonucu vucudunda kırıklar oluşan öğrencilerle birlikte dumandan etkilenen toplam 22 öğrenci yaralandı.

Yaralı öğrencilere olay yerine gelen sağlık ekipleri tarafından ilk müdahaleleri yapıldıktan sonra hastanelere sevk edildi.

12 ölü, 22 yaralı

Adana Valisi Mahmut Demirtaş ve İl Emniyet Müdürü Osman Ak da olay yerine gelerek çalışmaları yerinde izlediği. İtfaiyenin çabaları sonucu yangın yaklaşık 3 saat sonra kontrol altına alındı. Binanın ikinci ve üçüncü katlarında kalan ve dışarı çıkamayan 11 öğrenci ile bakıcı olduğu belirtilen 1 kadının cesedine ulaşıldı. Adana Valisi Mahmut Demirtaş, Aladağ ilçesindeki öğrenci yurdunda çıkan yangınla ilgili, "12 cenazeye ulaştık, yaralanan 22 kişi de hastanelere kaldırıldı." dedi.

Yangın merdiveni kilitli miydi?

Bu arada Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü de, televizyon kanallarında yaptığı açıklamada, "Yangın merdivenin kapısı içeriden kilitliymiş. Çocuklar çıkmayı başaramamış" dedi. Sözlü, hayatını kaybeden çocukların cansız bedenlerinin yangın merdiveninin yanında bulunduğunu söyledi.

Yangının çıkış sebebi

Adana İtfaiye Daire Başkanı Fatih Durukan, yangının çıkış nedeninin ilk belirlemelere göre elektrik panosundan çıktığını söyledi. Binanın ahşapla, yerlerin de halıyla kaplı olması nedeniyle yangının kısa sürede büyüyüp üst katları sardığı ifade edildi.

8 öğrenci çatı katında yaşamını yitirdi

Adana'nın Aladağ İlçesi'ndeki kız öğrenci yurdunda yaşamını yitiren 11 öğrenci ile 1 eğitmenin cenazesi, otopsi için Adana Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Olay Yeri İnceleme ekipleri, jandarma ve itfaiye binada incelemelerini sürdürüyor. Ölen öğrencilerin 8'inin cenazesinin ahşap çatı katında, eğitmen ile 3 öğrencinin cenazesinin ise 2 katta bulunduğu öğrenildi.

Aladağ İlçesi Belediye Başkanı Mustafa Alpgedik, yangının zemin katta çıktığını, kısa sürede alevlerin yükseldiğini, 3'üncü kat ahşap olduğu için yangının büyüdüğünü söyledi. Ahşap katın yanması ile çatının da tamamen çöktüğü belirtildi.

14 yaralı öğrencinin ismi belirlendi

Yaralılardan 14 öğrencinin ismi şöyle:Yasemin Kara (13), Hafize Sultan (12), Seda Topbaş (12), Şule Altun (11), Emine Pertlek (12), Nefize Sarıkaya (14), Elife Deniz, Sema Karataş, Gülcan Nagir Zeynel, Sena Özkan, Zeynep Serdedeniz, Ayşe Genç, Gülsün Çelik ve Veysel Dede.

Çevik kuvvet sevk edildi

Bu arada ilçenin tamamından görülen yangın nedeniyle bölgeye akın eden vatandaşlar da büyük panik yaşadı, çocuklarına ulaşamayan aileler de gözyaşlarına boğuldu.

18 bin nüfuslu ilçede panik yaşanması nedeniyle ilçeye takviye Çevik Kuvvet ekipleri sevk edildi. Jandarma güvenlik önlemi alarak bölgeye kimseyi yaklaştırmadı.

Kaynak, Soylu ve Yılmaz bölgeye gidiyor

Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Adana'nın Aladağ ilçesinde bir özel öğrenci yurdunda çıkan yangın dolayısıyla bölgeye gidecek. Adana'nın Aladağ ilçesinde bir özel öğrenci yurdunda çıkan yangına ilişkin, Başbakan Yardımcısı Kaynak, İçişleri Bakanı Soylu, Milli Eğitim Bakanı Yılmaz ve AFAD Başkan Vekili Mehmet Halis Bilden, bölgeye giderek incelemelerde bulunacak.

Erdoğan Vali Demirtaş'ı aradı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Adana Valisi Mahmut Demirtaş'ı telefonla arayarak Aladağ ilçesindeki öğrenci yurdunda çıkan yangın hakkında bilgi aldı. Cumhurbaşkanlığı kaynaklarından edinilen bilgiye göre  Adana'nın Aladağ ilçesinde orta öğrenim kız öğrenci yurdunda çıkan yaygında can kayıplarının olmasından derin üzüntü duyduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuyla ilgili olarak validen bilgi aldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yangında hayatlarını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yaralanan öğrencilere de acil şifa dileğinde bulunduğu öğrenildi.

Başbakan yangınla ilgili bilgi aldı

Başbakan Binali Yıldırım, Adana'da öğrenci yurdunda çıkan yangın hakkında ilgili bakanlardan ve Adana Valisi'nden bilgi aldı. Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun da Adana'ya gidecekleri belirtildi. DHA

Erdal Tosun trafik kazasında hayatını kaybetti

Sarıyer'de meydana gelen trafik kazasında oyuncu Erdal Tosun hayatını kaybetti.


Kaza saat 06.30 sıralarında Sarıyer, Büyükdere Caddesi İl Jandarma Komutanlığı Kavşağı'nda meydana geldi. Edinilinen bilgiye göre Levent'ten Sarıyer istikametine seyir halindeki 34 EJ 8342 plakalı otomobil sürücüsü, kavşağa girdiği sırada direksiyon hakimiyetini kaybetti. Kontrolden çıkan araç kaldırıma çarptıktan sonra Sarıye'den Levent istikametine seyir halindeki sanatçı Erdal Tosun yönetimindeki 34 UJ 3409 plakalı otomobile çarptı. Kaza sonucu araçta sıkışan Erdal Tosun hayatını kaybetti. Diğer aracın sürücüsü ise yaralandı.

Erdal Tosun Kimdir?

Necdet Tosun'un oğlu olan Erdal Tosun, 9 Nisan tarihinde İstanbul'da doğdu. Liseyi Beyoğlu Fındıklı Lisesi'nde bitiren Tosun, Yeşilçam'a girişi 1981 yılında oldu. Kamera karşısına geçtiği ilk filim Karanfilli Naciye oldu. Sinema ve tiyatro sevdalısı olan Tosun, Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı mezunu olduktan hemen sonra "Özel Tiyatro"yu kurdu. Daha sonra Antalya Devlet Tiyatrosu'nda göreve başladı. Son olarak Murathan Mungan'ın Mezopotamya Üçlemesi adlı oyununda oynadı ve Devlet Tiyatroları'ndaki görevinden ayrılıp BKM Oyuncuları arasına katıldı. Bunların yanında çeşitli filmlerde ve dizilerde rol aldı. Bunlardan biri olan Rina'da canlandırdığı "Memo" karakteriyle söylediği Hayallerimizi Satmadık ya repliğiyle tanınır.


FETÖ'den tutuklu Uğur Derin Dondurucu'nun sahibi yaşamını yitirdi

FETÖ soruşturması kapsamında 28 Temmuz'da tutuklanan Uğur Derin Dondurucu'nun sahiplerinden Ünal Takmaklı cezaevinde kalp krizinden yaşamını yitirdi. Takmaklı hastaneye kaldırıldı ancak kurtarılamadı.


Hürriyet'in haberine göre Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) soruşturması kapsamında 28 Temmuz'da Nazilli'de tutuklanan Uğur Derin Dondurucu'nun sahiplerinden Ünal Takmaklı (77) bulunduğu Menemen T Tipi Ceza İnfaz Kurumu'nda bugün kalp krizi geçirdi.

Cezaevi tarafından acilen Menemen Devlet Hastanesi'ne getirilen Takmaklı'nın duran kalbi burada çalıştırıldı.

Ancak daha önceden geçirdiği başka rahatsızlıkları da bulunan Takmaklı, hayatını kaybetti.

Nazilli'de yürütülen FETÖ soruşturması kapsamında geçen Temmuz evlerinde gözaltına alınan Uğur Derin Dondurucu'nun sahipleri İşadamı Mehmet, Ali ve Ünal Takmaklı, çıkarıldıkları 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından tutuklanmıştı. Takmaklı kardeşler Menemen T Tipi Ceza İnfaz Kurumu'nda bulunuyordu.

28 Kasım 2016 Pazartesi

Bolivya'dan Kolombiya'ya giden uçak düştü

Bolivya'dan Kolombiya'ya giden uçak düştü. Uçaktaki 72'si yolcu 9'u mürettebat toplam 81 kişi arasında Chapecoense takımı oyuncuları da vardı.


Venezuela kökenli LAMIA Havayolları'na bağlı RJ85 tipi bir yolcu uçağı, Bolivya'dan Kolombiya'daki Medellin Uluslararası Havaalanına inmesi planlanan uçak 72 yolcu ve 9 mürettebatıyla düştü.

Kolombia Ulusal Afet ve Risk Yönetimi, uçaktan yaralı olarak kurtulanların bulunduğunu ve hastanelere taşındıklarını duyurdu.

Charter seferini yapmakta olan uçak Bolivia'nın Viru Viru Uluslararası Havalimanı'nından, Kolombiya'nın Medellin kentinde Jose Maria Cordova de Rionegro Havalimanı'na gidiyordu.

Uçakta, bugün Güney Amerika kupası için Atletico Nacional takımı ile karşılaşacak Brezilya'nın Chapecoense takımının da bulunduğu, arama kurtarma çalışmalarının sürdürülmekte olduğu açıklandı. Kazanın ardından Atletico Nacional ile Chapecoense takımları arasında 1 Aralık Perşembe günü yapılacak Sudamericana Kupası finali ilk maçının ertelendiği duyuruldu.

Almanya'da başörtüsüne okulda izin çıktı

Berlin'de Türk asıllı Alman vatandaşı kadın eğitmenin başvurusunu karara bağlayan Alman mahkemesi, kadının görevli olduğu anaokulunda başörtüsü takarak çalışmasına izin verdi.


Almanya'da bir anaokulunda görevli Türk asıllı Alman vatandaşı kadın eğitmenin başvurusunu karara bağlayan Anayasa Mahkemesi, bu kişinin başörtüsü takarak çalışabileceğine hükmetti. Mahkemenin verdiği kararda, Müslüman kadınların kullandığı başörtüsünün anaokulunda bir eğitmen tarafından takılmasının "yeterli somut tehlike" oluşturmadığı belirtilerek, bu şekilde başörtüsü takılmasında misyonerlik yapma etkisinin de bulunmadığı ifade edildi. Kararda, başörtüsünün Almanya'da nadir görülen bir şey olmadığına işaret edilerek, aksine bunun çoğu zaman toplumun günlük yaşamını yansıttığı kaydedildi.

İhtarname verilmiş

Almanya'da 2008'de Stuttgart İş Mahkemesi, 2009'da Baden-Württemberg Eyalet İş Mahkemesi ve 2010'da Federal İş Mahkemesi tarafından söz konusu kadınaleyhine verilen kararların din özgürlüğünü ihlal ettiği gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi'nce iptal edildiği bildirilen kararda, dosyanın yeniden değerlendirilmeküzere Baden-Württemberg Eyalet İş Mahkemesine gönderildiği aktarıldı. Başvuru sahibi eğitmene başörtüsü takmasından dolayı işveren tarafından ihtarname verildiği, bunu kabul etmeyen kadının dava açtığı ifade edildi. cnntürk

Doktorun şikayet ettiği kamu spotu yayından kaldırılıyor

Batmanlı doktorun, Başbakanlık İletişim Merkezi’ne (BİMER) şikayet ettiği “Hadi Baba” adlı kamu spotunun yayından kaldırılmasına karar verildi.


Batmanlı Dahiliye Uzmanı Mehmet Fırat, nefes darlığı çekerken, çocukları tarafından dans ya da spora çağrılan babaları anlatan kamu spotunu BİMER’e şikayet etti. “Hadi Baba” denilerek babaları efora teşvik eden kamu spotunun sakıncalı olduğunu belirten Dr. Fırat, BİMER’e gönderdiği yazıda, “Kalp ve akciğer hastalarının en önemli belirtisi, nefes darlığıdır. Birçok kalp hastasında nefes darlığı, kriz belirtisi veya kalp damar daralmasının belirtisidir. Bu durumda yapılacak ilk iş mutlak istirahat ve en küçük harekete bile zorlamamaktır. Yorgunluğa bağlı nefes darlığı ile ‘anjinal' nefes darlığını ayıramayan birinin, yakınını efora teşviki cinayet ile eşdeğerdir. Bu ayırımı yapması mümkün olmayan bir toplulukta bu reklamın çok ciddi bir zarar içerdiğini belirterek reklamın kaldırılmasını istiyorum” dedi.

“15 Aralık’ta sona erecek”

Dr. Fırat’ın yazısı üzerine söz konusu kamu spotunun yayından kaldırılmasına karar verildi. Sağlık İletişimi Daire Başkanlığı’nca, Dr. Fırat’ın dilekçesine verilen yanıtta, kamu spotunun 15 Aralık’tan itibaren yayından kaldırılacağı belirtilerek, “Toplum sağlığına verdiğiniz önemle birlikte görüş ve önerilerinizi bizimle paylaştığınız için teşekkür ederiz. ‘Hadi Baba’ adlı kamu spotu Babalar Günü hassasiyeti ile hazırlanmıştır. Kamu spotunda, sigara kullanımı nedeniyle sağlığını kaybeden babalar ile değil, sağlıklı babaları ile birlikte kaliteli zaman geçirmek isteyen çocukların isteklerine yer verilmiştir. Sadece sigara içmesinden kaynaklı nefes darlığı yaşayan babanın çocuğunun hareketlerine yetişememesine ve babasıyla birlikte sağlıklı zaman geçirmek isteyen bir gencin isteğine vurgu yapılmıştır. Başvurunuzdaki değerli tespitleriniz bizim için önemlidir. Kamu spotu, sizlerden gelen değerlendirmeler sonucu 15 Aralık’tan itibaren yayından kaldırılacaktır” denildi.

Ehliyet sınavı ne zaman? | 2016 MEB sınav tarihi değişti

Milli Eğitim Bakanlığı'nın yaptığı ehliyet sınavı ne zaman gerçekleşecek? 2016 yılı sınav takvimini açıklayan MEB, sınavın ne zaman gerçekleşeceğini açıkladı. Sınava girecek olanlar, hangi konulardan sorumlu olacak? Sonuçlar ne zaman açıklanacak? Haber içeriğimizde...


Milli Eğitim Bakanlığı'nın her sene yaptığı ehliyet sınavında süreç başladı. Sınav 10 Aralık 2016'da gerçekleşecekti, sınav tarihi MEB tarafından değiştirildi. Sınav 17 Aralık 2016 tarihinde yapılacaktır.

Hangi konulardan kaç soru sorulacak?

4 konudan soru sorulacaktır: İlk yardım 12 soru, Trafik 23 soru, Motor 9 soru, Trafik adabı 6 soru. Toplam 50 soru, sınav süresi ise 60 dakika.

Sonuçlar ne zaman yayımlanacak?

MEB; sonuçlar sınavdan 2 hafta sonra yayımlamaktadır.

EHLİYET SINIFLARI NELERDİR? SINAVDA HANGİ KONULARDAN SORU SORULMAKTADIR

M, A1, A2, A, B1, B, D1, D, C1, C ve F sınıfları sınavda İlkyardım, trafik, çevre, araç tekniği, trafik adabı konularındaki sorulardan sorumludur.

Stajyer ehliyet nedir?

Ehliyet sonuçlarında kazanan adaylar, 2 yıl olmak üzere stajyer ehliyet belgesine sahiptir. Bu süre zarfında; 5 kez kırmızı ışık ihlali olursa, 5 kez hız limiti aşılırsa, 2 yıl süre zarfında toplam ceza 75 puan olursa, ölümcül veya yaralanma kazasına suçlu görünürse, stajyer ehliyet belgesi geri alınacak ve normal ehliyet belgesi verilmeyecek. 2 yıl sonra trafik kurallarına uyan ve yapılmaması gerekenlere dikkat eden stajyerehliyet belgesine sahip olan sürücü, 1 yıl içerisinde normal ehliyet belgesini alabilir.

TRAFİK KAZALARINA SEBEP OLAN FAKTÖRLER NELERDİR?

Trafik kazaları sebeplerine bakıldığında birinci sırada "hatalı sollama" gözükür. Hatalı sollama konusu trafik kurallarında çok net bir şekilde belirtilmiştir. Bu kurallar ya unutulmuştur ya da bireyin "acil" bir şekilde bir yere yetişme isteği vardır. Araç ne kadar hızlı olursa olsun belirli hızda giden araçtan en fazla 30 dakika önde olur. 30 dakika daha erken gitmek trafik kazasına davetiye çıkartmak demek.

Trafik kazalarında ikinci sırada olan ise "alkol" tüketimi. İçişleri Bakanlığı bu konuda sert bir tutum içerisindedir. Alkol kullanıp araç kullanan vatandaşların ehliyetlerine el konulmaktadır. Belirli süreler içerisinde ehliyetine el konulan kişi, belli bir para cezası ödemektedir. Kurallar gereği alkol kullanımı tekrarlanırsa ömür boyu araçlardan men edilmektedir.

Üçüncü sırada "uykusuzluk" Uzun yolculukta vatandaşların uykusuzluğundan ötürü trafik kazası yapmaları oldukça fazladır. Özellikle büyük araç kullanan kişilerin yeterince uyumamaları ve zamanında yetişme stresi baz alındığında, sonuçları istemsiz olarak karşımıza çıkmaktadır.