4 Aralık 2016 Pazar

Kanada'dan dünyayı şaşırtan vize kararı

Donald Trump'ın seçilmesinin ardından ABD ile Meksika arasındaki ilişkinin nasıl olacağı merak edilirken Kanada herkesi şaşırtan bir vize kararına imza attı.


Kanada Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, vize uygulamasının kaldırılması kararının, Kanada'nın Meksika ile olan dostluğuna verdiği önemin bir göstergesi olduğu belirtildi.

Açıklamada, kararın, Kanada'nın turizm bölgesi olarak rekabet gücünü artırmasına da katkıda bulunacağı kaydedildi. Meksika vatandaşlarına vize muafiyeti ile ilgili Kanada Dışişleri Bakanı Stephane Dion da "Kanada ve Meksika'nın zengin ve köklü bir ilişkisi var. Vize şartının kaldırılmasının gençlerin hareket kabiliyetlerini artıracağından, eğitim ve refah olanaklarını kolaylaştırarak iki ülke arasındaki ilişkileri geliştireceğinden eminim." dedi.

Kanada Başbakanı Justin Trudeau, 2015 seçim kampanyası sırasında, eski Başbakan Stephen Joseph Harper tarafından 2009 yılında ülkedeki suç vakalarını artırdıkları gerekçesiyle Meksika vatandaşlarına uygulanan vize şartının kaldırılacağı sözünü vermişti. Trudeau, Meksika Devlet Başkanı Enrique Pena Nieto'nun geçen haziran ayında Kanada'yı ziyareti sırasında, vize uygulamasını 1 Aralık 2016 tarihinden itibaren kaldıracaklarını açıklamıştı. Kanada'nın Meksika vatandaşlarına vize uygulamasına son verme kararına karşılık, Meksika da deli dana hastalığı nedeniyle, Kanada menşeli sığır ürünlerine koyduğu yasağı kaldırmış ve aldığı kararla Kanada'da yetiştirilip işlenen tüm sığır ve sığır ürünlerine pazarını açmıştı.

Bireysel Emeklilik Sistemi'ne otomatik katılım için tarih verildi

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Bireysel Emeklilik Sistemi'nde (BES) otomatik katılım sürecinin 1 Ocak 2017'den itibaren başlayacağını hatırlatarak, Hazine Müsteşarlığı olarak sürecin daha sağlıklı, verimli ve etkin işlemesi için sisteme "kademeli geçiş" kararı aldıklarını açıkladı. Şimşek, buna ilişkin Bakanlar Kurulu kararının da imzaya açıldığını bildirdi.


Şimşek yaptığı açıklamada, Türkiye'nin kalıcı zenginliği yakalaması, yatırımları artırması, cari açığı azaltması bakımından düşük olan tasarruf oranlarını daha da yükseltmesinin büyük önem taşıdığını vurguladı.

Bu amaçla BES'in kapsayıcılığının artırılması ve sistemin tabana yayılması için çalışmalar yaptıklarını dile getiren Şimşek, bu kapsamda işyeri bazında özel emeklilik planlarına yönelik bir uygulama olan BES'te otomatik katılımı 1 Ocak 2017'de hayata geçireceklerini kaydetti.
BES'te otomatik katılım düzenlemesi için sigorta şirketleri ile sık sık bir araya geldiklerini ve istişarelerde bulunduklarını anlatan Şimşek, sürecin daha etkin, sağlıklı ve verimli işlemesi için Hazinenin sektöre kademeli geçiş modeli sunduğunu, sektörün de bunu memnuniyetle karşıladığını söyledi.

Şimşek, kamu ve özel sektör çalışanlarının BES'te otomatik katılımda kademeli geçişi öngören Bakanlar Kurulu kararının imzaya açıldığını belirterek, yeni düzenlemeye ilişkin şu bilgileri aktardı:
"Düzenlemeye göre ilk aşamada bin ve üzeri çalışanı olan özel sektör 1 Ocak 2017'de, memurlar (genel ve özel bütçeli idareler) ve 250-1000 çalışanı bulunan özel sektör 1 Nisan 2017'de sisteme geçecek. 100 ile 249 çalışanı olan özel sektör, 1 Temmuz 2017'de, mahalli idareler ve KİT'ler ise 1 Ocak 2018'den itibaren sisteme dahil olacak. Öte yandan özel sektörde faaliyet gösteren, 10-49 çalışanı olanlar işverenler aracılığıyla 1 Temmuz 2018'den itibaren, 5-9 çalışanı olanlar da 1 Ocak 2019'dan itibaren sisteme girebilecek. Bu şekilde mevcut durumda 14 milyonun üzerinde çalışanımız sisteme dahil olacak."

"Çalışanların sistemde kalması için cömert davrandık"

Çalışanların otomatik olarak bir emeklilik planına dahil edilmesi ve ilgili kişilere belirli şartlar çerçevesinde plandan çıkma imkanı verilmesi esasına dayanan bu sistem ile çalışanların emeklilik döneminde refah düzeylerinin korunacağını vurgulayan Şimşek, kanuna göre işverenlerin, çalışanlarını belirledikleri emeklilik şirketinin planına dahil edeceğini söyledi. Çalışanlar tarafından ödenecek katkı payı tutarının, prime esas kazancın yüzde 3’üne karşılık gelen tutar olacağını belirten Şimşek, "İsteğe göre artırılabilecek söz konusu tutar, çalışana ödenecek ücretten işverence kesilerek işverenin sözleşme imzaladığı emeklilik şirketine aktarılacak ve katkı payları çalışanın seçtiği fonlarda yatırıma yönlendirilecek." dedi.

Şimşek, çalışanlar tarafından ödenen katkı paylarına, BES ile aynı koşullara tabi olarak yüzde 25 devlet katkısı teşviği verileceğine işaret ederek, iki aylık cayma süresi sonrasında sistemde devam eden çalışanlara da ek olarak bin lira tutarında devlet katkısı sağlanacağını söyledi. Ayrıca, emeklilik halinde, hesabındaki birikimi yıllık gelir sigortası ile almayı tercih eden çalışana birikiminin yüzde ’i ilave devlet katkısı teşviği verileceğini anlatan Şimşek, "İşçi ve kamu görevlisi olarak çalıştırılmak üzere işe başlatılan 45 yaşını doldurmamış olan çalışanlar tedricen dahil edilecektir. Bununla birlikte, kamu görevlisi ve işçi olarak istihdam edilen 45 yaşını doldurmamış mevcut çalışanlar da aynı şekilde otomatik katılım aracılığıyla bireysel emeklilik sistemine dahil olacaktır." ifadelerini kullandı.
Hükümet olarak çalışanların söz konusu sistemde kalması için son derece cömert davrandıklarını, önemli teşvikler sunduklarını dile getiren Şimşek, "Çalışanlarımız sistemden çıkmayarak, bu tarihi fırsatı iyi değerlendirmelidir." diye konuştu. cnntürk

3 Aralık 2016 Cumartesi

AK Partili Özdağ, Gülen ve Papa buluşmasında Bülent Ecevit'i işaret etti

AK Parti Manisa Milletvekili ve TBMM Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu Başkanvekili Selçuk Özdağ, bir süre önce yaptığı açıklamalarda dile getirdiği, Fethullah Gülen ve Papa 2. Jean Paul görüşmesine aracılık eden kişinin eski başbakanlardan Bülent Ecevit olduğunu iddia etti. Özdağ, arabuluculuğu kimin yaptığına dair komisyona verdikleri dilekçenin Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla Vatikan'a gönderileceğini açıkladı. 


AK Parti Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ, TBMM Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu'nda geçtiğimiz günlerde, Fethullah Gülen ve Papa 2. Jean Paul görüşmesini gündeme getirdi.

Komisyonda, Papa ve Gülen görüşmesine aracılık eden kişi hakkında, "Türkiye'de yer yerinden oynar, bu görüşmeye kimin aracı olduğunu duyunca çok şaşıracaksınız" diyen Özdağ'a o kişi, Manisa Engelliler Derneği açılışının ardından gazeteciler tarafından soruldu. Milletvekili Özdağ, "Fethullah Gülen, Papa ile görüşmeye giderken vizeyi nereden aldı? Bir din büyüğü, İslam adına çıkan 'Mesihim, mehdiyim, kainat imamıyım' diyen Papanın ayağına gider mi? Şayet, Papa çağırdıysa niye ayağına gitti? Eğer kendisi randevu istediyse, bunun da araştırılması gerekiyor. Aynı zamanda arabuluculuk yapanlar var. Arabuluculuğun kimin yaptığına dair komisyona dilekçe verdim.

Komisyon, bunu Dışişleri Bakanlığı kanalıyla Vatikan'a gönderecek ama bir hafta önce Bülent Ecevit ile İstanbul'da önemli bir görüşme yapıp gittiğini biliyoruz. O zaman pasaportu umuma mahsus pasaporttu. Yeşil pasaport ve vize alması gerekiyordu. Vize ve yeşil pasaport nasıl verildi? Bunların hepsini İçişleri ve Dışişleri Bakanlıkları'na sorduk, cevap bekliyoruz" dedi.

'CHP'liler Gülen cemaatinin eliyle AK Parti'yi dövmeye kalktı'

CHP'nin Gülen Cemaati'ne arka çıktığını ve Ak Parti'ye karşı işbirliği yaptıklarını iddia eden Özdağ, merhum Kasım Gülek ve merhum Bülent Ecevit'in bu yapıya destek olduğunu iddia etti. Özdağ, şunları söyledi:

"Kemal Kılıçdaroğlu'nun 17 Aralık'tan bir hafta önce Amerika Birleşik Devletleri'nde Fethullah Gülen'e ait bir enstitüsünde Fethullahçılar ile toplantı yaptığını biliyoruz. Dışişleri Bakanlığı'na 'Kılıçdaroğlu bu toplantıyı gizli mi yaptı? Büyükelçiliğimizin elemanları katıldılar mı? Bu toplantılar da kimler vardı ve ne konuşuldu' diye dilekçe verdik. Bir de CHP Genel Başkan Yardımcısı Birgül Ayman Güler'in disiplin dosyasını istedik. 'Biz, 30 Mart seçimlerinde paralelle işbirliği yaptık' dediği için partiden ihraç edildi. Bu dosya bizim için önemli. Tarihe ışık tutacak diye düşünüyorum. Kasım Gülek ve Ecevit bu yapıya destek olmuşlardır. Özelikle 30 Mart yerel seçimlerinde bu yapı CHP'yi destekledi. 17/25 Aralık'ta da CHP'liler 'Düşmanımın düşmanı dostumdur' diyerek Ak Parti ile hesaplaşırken, Fethullah Gülen Cemaati'nin eliyle AK Parti'yi dövmeye kalktı. Yıllardır sol bunlara 'F Tipi' diyordu, ama 'F Tipi' ile işbirliği yaptılar. Özellikle gerçek yüzleri ortaya çıktıktan sonra CHP'lilerin bunlarla işbirliği yapmasını izah etmek mümkün değil. Bunların dershaneleri ve okulları kapatılırken, bunların iş merkezlerine kayyum atanırken, CHP milletvekillerini orada gördük. Bunu da milletimizin takdirine sunuyorum." cnntürk

Stephen Hawking hastaneye kaldırıldı

Dünyaca ünlü 74 yaşındaki İngiliz fizikçi Stephen Hawking'in, İtalya'nın başkenti Roma'da hastaneye kaldırıldığı bildirildi.


İngiliz The Telegraph gazetesi, Hawking'in Ponfical Bilimler Akademisi'nde konferans vermek için gittiği Roma'da perşembe gecesi rahatsızlanarak Gemelli Hastanesi'ne kaldırıldığını bildirdi.
Hastaneden yapılan açıklamada, 21 yaşındayken tedavisi olmayan motor nöron hastalığı olarak da bilinen Amyotrofik Lateral Skleroz hastalığına yakalanan Hawking'in, hayati tehlikesinin olmadığı bildirildi.

Hawking'in hastanede ikinci gecesini geçirdiği, sağlık durumunun kontrol altına alındığı kaydedildi.
Vücudunun neredeyse tamamını kullanamayan Hawking, kendisi için özel olarak geliştirilen bir bilgisayar sistemine sadece yanak kaslarından birini kullanarak komut verebiliyor. Hawking bu şekilde günlük yaklaşık 2 bin 500 kelimeyle iletişim kurabiliyor ve bilimsel çalışmalarını sürdürebiliyor.

Ünlü fizikçi en son 25 Kasım tarihinde Vatikan'da "Evrenin Kaynağı" başlıklı bir konferans vermiş ve Papa Françesko ile görüşmüştü.

1942 yılında İngiltere'nin Oxford kentinde doğan Steven Hawking, kuantum fiziği ve kara delikler üzerine yaptığı çok kapsamlı çalışmalarla tanınıyor.

Bilimsel araştırmaları 40'ın üzerinde dünya diline çevrilen Hawking, bilim çevrelerinde Albert Einstein'dan sonraki en büyük dahi olarak görülmektedir. cnntürk

2 Aralık 2016 Cuma

Şubat ayında bin 500 engelli öğretmen ataması yapılacak

CHP Bursa Milletvekili Ceyhun İrgil, Meclis Genel Kurulu'nda Milli Eğitim Bakanı'nın “Şubat ayında bin 500 engelli öğretmen ataması yapılacak” dediğini aktardı.


CHP Bursa Milletvekili ve Milli Eğitim Komisyonu Üyesi Ceyhun İrgil, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, şubat ayında bin 500 engelli öğretmen ataması yapılacağını açıkladı. İrgil’in açıklaması şöyle: “TBMM Genel Kurulu’nda CHP olarak Milli Eğitim Bakanı’na biraz önce engelli öğretmen atamalarını sorduk. Bakan; ‘Şubatta 1500 engelli öğretmen ataması yapılacak’ dedi.

Bakanın TBMM tutanaklarına yansıyan cümlesi: Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz (Sivas) Şubat ayında 1.500 tane engelli atayacağız. Zaten engelli öğretmen sayımızda bu civardadır diye düşünüyorum.”

Sinop'ta 10 aylık bebeğe kalp nakli yapıldı

Doğduktan sonra sürekli enfeksiyon hastalıklarına yakalanan, nefes darlığı çeken ve beslenme problemleri yaşayan 10 aylık Beytullah bebek hastaneye kaldırıldı. Yapılan tetkiklerde bebeğin kalbinde sorun olduğu ortaya çıktı.



Kalp yetmezliği teşhisiyle hastaneye yatırılan 7 kiloluk, 10 aylık Beytullah bebek, kalp nakliyle hayata tutundu. Habertürk'ten Lütfi Erdoğan'ın haberine göre Beytullah bebek, doğduktan sonra sürekli enfeksiyon hastalıklarına yakalanması, nefes darlığı çekmesi ve düzenli beslenememesi üzerine hastaneye kaldırıldı. Yapılan tetkiklerde bebeğin kalbinde sorun olduğu belirlendi. Sinop’ta yaşayan aile Beytullah bebeği alarak, Türkiye Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne getirdi. Bebeğe yapılan tetkiklerin ardından kalp yetmezliği teşhisi konuldu. İlaçla tedaviye cevap vermeyen Beytullah bebek için kalp nakli alarmı verildi.

ASKERİ UÇAK AYARLANDI

Sağlık Bakanlığı Ulusal Koordinasyon Merkezi, Beytullah bebek için uygun kalp bulunduğunu gece saat 24.00 sularında hastaneye ve doktorlara bildirdi. Hızlı bir şekilde alınan kalp askeri uçakla Ankara’ya yetiştirildi. Kalp cerrahı Doç. Dr. Ümit Kervan, yaşananları şöyle anlattı: “Beytullah 3-4 aydır bekliyordu. Bu kadar küçük yaşta bebeklere kalp nakli çok zor bir iş. Bundan önce 2 yaşa kadar kalp nakli yapmıştık ama bu ilk defa oldu. Bağışlayıcı ailenin bebeği de 10 aylık. Kilo ve boyu da tam uygun oldu. Daha önce yemek yiyemeyen çocuk şimdi biberonu elinden bırakmaz oldu. Birkaç güne kadar da servise çıkaracağız.”

Meslek lisesi öğrencilerine stajda ücret ödenecek

Eğitim alanını düzenleyen yasa tasarısının 20 maddesi daha TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi. Kabul edilen maddelere göre aday çırak ve çırakların yanı sıra staj yapan mesleki ve teknin okul öğrencilerine de işletmeler tarafından ücret ödenecek.


TBMM Genel Kurulu'nda, Milli Eğitim Bakanlığı'nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında KHK ile Bazı Kanun ve KHK'larda Değişiklik Yapan Kanun Tasarısı'nın 20 maddesi daha kabul edildi. Kabul edilen maddelere göre, aday çırak ve çırakların yanı sıra staj yapan mesleki ve teknik okul öğrencilerine de işletmeler tarafından ücret ödenecek.Bu kişilere, 20 ve daha fazla personel çalıştıran iş yerlerinde asgari ücretin net tutarının yüzde 30'undan, 20'den az personel çalıştıran iş yerlerinde yüzde 15'inden, aday çırak ve çırağa yaşına uygun asgari ücretin yüzde 30'undan aşağı ücret verilemeyecek.

Devlet katkısı da olacak

Aday çırak ve çıraklar ile mesleki ve teknik eğitim okul ve kurumlarında alan eğitimine başlayan veya işletmelerde mesleki eğitim ve tamamlayıcı eğitim gören öğrencilerin sigorta primleri asgari ücretin yüzde 50'si üzerinden, Milli Eğitim Bakanlığı ile mesleki ve teknik eğitim yapan yükseköğretim kurumlarının bağlı olduğu üniversitelerin bütçesine konulan ödenekten karşılanacak.Çırak olarak mesleki eğitim gören öğrencilere, asgari ücretin yüzde30'undan az ödeme yapılmayacak. Öğrencilere ödenebilecek en az ücretin; 20'den az personel çalıştıran işletmeler için üçte ikisi, 20 ve üzerinde personel çalıştıran işletmeler için üçte biri devlet katkısı olarak ödenecek.

Fatih Projesi ihale kanunundan muaf olacak

Fatih Projesi, Kamu İhale Kanunundan muaf olacakEğitimde Fırsatları Artırma ve Teknolojiyi İyileştirme Hareketi (FATİH) Projesi kapsamında, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılacak mal ve hizmet alımları ile yapım işleri Kamu İhale Kanunu hükümlerine tabi olmayacak. Fatih Projesi kapsamında Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı okulların internet erişim hizmetleri ve ağ altyapısının sağlanması için Bakanlıkça yapılacak mal ve hizmet alımları ile yapım işlerinde üst yöneticinin onayıyla 15yıla kadar, gelecek yıllara yaygın yüklenmelere girişilebilecek. Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı okul ve kurumlarda kurulan Okul-Aile Birliği iş yerleri ile vakıf üniversitelerine ait iş yerlerinin Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nda öngörülen 5 puanlık prim indirimin denfaydalanmış olmaları halinde yararlandıkları devlet payı karşılığı tutar geri alınmayacak.

Ada çayına sinek ilacı sıkıp bonzai diye satmışlar

Sakarya’daki uyuşturucu tacirlerinin, sinek ilacı, saç spreyi ve çakmak gazı gibi maddeleri ada çayı ile kekik gibi bitkilerle karıştırarak "bonzai" diye sattıkları ortaya çıktı. Jandarma ekiplerinin operasyonunda gözaltına alınan 7 kişi tutuklanarak cezaevine gönderildi.


Sakarya İl Jandarma Komutanlığına bağlı ekipler, gençlerin ölümüne neden olan uyuşturucu maddesi "bonzai" ile mücadele kapsamında, geçtiğimiz günlerde Adapazarı ilçesi Çamyolu Mahallesi’nde 60 personelin katılımıyla geniş çaplı operasyon yapmış, ilk etapta 3 şüpheli daha sonra devam eden çalışmalarda ise ‘çaça’ lakaplı F.Ç. ve ‘çat çat’ lakaplı O.H’nin de aralarında bulunduğu 4 firari şüpheli yakalanarak gözaltına alındı.

Gözaltına alınan şüphelilerin emniyette verdikleri ifadelerinde, marketlerden satın aldıkları kekik, adaçayı, nane gibi bitkileri karıştırıp, üzerine çeşitli böcek ilaçları sıkarak elde ettikleri maddeyi 1’er gramlık paketler halinde bonzai diye alıcılara sattıklarını itiraf ettiler.

Operasyonlarda ele geçirilen malzemelerin yapılan tahlil sonuçlarına göre bonzainin ne kadar tehlikeli bir madde olduğu gözler önüne serildi. Gençlerin ölümüne ve kalıcı ağır sağlık hasarlarına yol açan bonzainin içerisinde fare zehrinin yanı sıra özellikle hamam böceği, karınca zehiri gibi ilaçlarda kullanılan sentezlenmiş çok farklı psikoaktif maddenin bulunduğu belirlendi.

Emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edilen 7 şüpheli, çıkartıldıkları mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. cnntürk

1 Aralık 2016 Perşembe

2017 Yılbaşı Milli Piyango ikramiyesi belli oldu: Bilet fiyatları ne kadar?

2017 Yılbaşı Milli Piyango ikramiyesi belli olurken, bilet fiyatları ne kadardan satılacak? Tarihin en büyük ikramiyesi 31 Aralık 2016 tarihinde verilecek. Bu zamana kadar "çeyrek bilet"e çıkan ikramiye, tam bilete çıkabilecek mi? İkramiye hangi rakamlara daha çok çıkmaktadır? Bilet alırken neye dikkat etmek gerekiyor?


2017 Yılbaşı Milli Piyango ikramiyesi belli olurken, duyanlar hayallerine sarıldı ve biletleri almaya başladılar.

Büyük ikramiye ne kadar?

60 milyon Türk Lirası

Bilet fiyatları ne kadar olacak?

Milli Piyango İdaresince belirlenen fiyatlar: Tam bilet: 60 lira, yarım bilet: 30 lira, çeyrek bilet: 15 liradan satılacak.

Başka ikramiye olacak mı?

60 milyon Türk Lirası büyük ikramiyenin yanında 1 adet 5 milyon lira, 1 adet 2  milyon lira, 1 adet de 1 milyon lira ve 1 adet de 500 bin liralık ikramiye veriliyor.

Toplam kaç bilet dağıtalacak?

31 Aralık 2016 tarihinde yapılacak olan büyük çekilişte 20 adet 100 bin lira,  30 adet 50 bin lira, 50 adet 10 bin lira, 100 adet 5 bin lira, 200 adet 3 bin  lira, 300 adet 2 bin lira ve 500 adet de bin lira verecek. Çekilişte bin adet 500  lira, 8 bin adet 400 lira, 40 bin adet 300 lira, 200 bin adet 200 lira,

700 bin  adet 120 lira da dağıtılacak. Toplam bilet sayısı: 2 milyon 950 bin 269 bilet.

Amorti ne kadar olacak?

Hayallerini 60 milyon Türk lirası ile renklendirenler şayet kıl payı ile kaçırırlarsa, idare 60 bin Lira teselli ikramiyesi alacak.

Biletlerin tümü satılmazsa ne olacak?

Tüm biletler satılmadığı takdirde, ödül numarası çıkana kadar çekiliş devam edecek.

Hangi rakamlar çoğunlukla çıktı?

İstatistiklere göre bu zamana kadar çıkan rakamlar: 3, 5, 6, 7, 1, 2 ve 9

Sahte bilet almamak için nelere dikkat etmek gerekiyor?

1) Filigrama dikkat edin. Bilette filigram bulunuyor. Bilet ışığa getirilince milli piyango amblemi
gözüküyor. Bilette filigram gözükmüyorsa, sahtedir.

2) Kağıdın her tarafına homojen  olarak dağılmış ve sadece mor ışık (ultraviyole) altında görülebilen uzunluğu en  az 3 milimetre olan parlayan ve kesin çizgiler şeklinde mavi ve sarı renkli  görünmez elyaf da yer alıyor.

İşte Adana'daki yangın faciasının nedeni!

Adana Aladağ'daki yurt yangınıyla ilgili bilirkişi raporu açıklandı. Son dakika gelişmesine göre yangının elektrik panosunun eski olmasından kaynaklandığı belirtildi.


Aladağ Cumhuriyet Başsavcılğı’nın yurt yangını ile ilgili hazırlattığı bilirkişi ön raporunda, yaşamını yitirenlerin, yangın merdiveni kapısının kolu olmadığı için dışarıya çıkamadıkları, yangına binanın ikinci panosundaki şartellerin eskimiş olması ve kaçak akım rolesi bulunmamasından kaynaklandığı görüşü yer aldı.

İş güvenliği uzmanı bilirkişisi, binanın 1’inci katındaki yangın merdivenin kapısının plastik yapıya sahip PVC şeklinde olduğu, bu yangın merdiveni kapısının kollarının bulunmadığı, yangın kapısının dışa açılır şekilde yapıldığı, ancak kapı kolları olmadığından ve kapı açılamadığından buradan çıkıp kurtulan kimsenin olmadığı görüşünü ortaya koydu. Elektrik ile ilgili uzman ise binanın elektrik ana panosunun arka kısmında bulunan dağıtım panosundan çıkmış olabileceği, şartellerin eskimesinden veya özelliği kaybetmesinden kaynaklı ark olmuşması ve alev almasından çıkmış olabileceğini kaydetti. Ayrıca hazırlanan raporda, yaşamını yitirenlerden 7’sinin ikinci kattaki bir odada olduğu, yangın merdiveninin yanındaki odada ise 4 kişinin cesedinin bulunduğu, 1 kişinin cesedinin ise birinci katta bulunduğu da belirtildi.

Adana Büyükşehir Belediye Başkanı MHP’li Hüseyin Sözlü, yanan yurt binasında yangın merdivenin kilitli olduğu şeklindeki sözlerine karşılık Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak’ın, "Hayır kilitli değildi" şeklindeki açıklaması üzerine şunları söyledi: "İtfaiye ekibimiz bu işin uzmanları. Öğrenciler üst kata doğru çıkmış. Oradaki kapılara yönelmiş. Yangın merdiveni kapısına da yüklenilmiş. Ama açılamamış. Bu, kilitli olduğu, yangından etkilenip PVC kapının erimesi ve şişmesi sebeleriyle olabilir. Bu kapının PVC değil, yangına dayanıklı olması yönetmelik gereğidir."

Ruhsat verildikten sonra belediyelerin herhangi bir denetlleme yetkisi olmadığını da belirten Sözlü, ayrıca yangın ihbarının geç yapıldığını, itfaiye araçlarının ulaştığında alt katta çıkan yangının, çatı katına kadar ulaşmış olduğunun görüldüğünü söyledi.

Sözlü bu arada Adana’da yaklaşık 100 tane benzer yurt olduğunu, bunun 80’ninin aynı cemaate ait olduğunu da söyledi.

Kaynak:hurriyet.com.tr

30 Kasım 2016 Çarşamba

Stephen Hawking’den kritik uyarı!

Dünyaca ünlü bilimadamı Stephen Hawking'den Türkiye'de de giderek artan bir şekilde insan sağlığını etkileyen obeziteye karşı uyarı...


Profesör Hawking, bir dakikalık videoda, obeziteyi “insanlığın şimdiye kadar karşılaştığı en ciddi problemlerden biri” olarak tanımladı.

İsveç’te sağlıkla ilgili çalışmalar yürüten sivil toplum kuruluşu GEN-PEP tarafından hazırlanan videoda “dünyayı bir bütün olarak algıladığını” söyleyen Hawking, “21’inci yüzyılın en ciddi sağlık problemlerinden birine değinmek için burada bulunuyorum” diyor.

Çok sayıda insanın obeziteyle bağlantılı komplikasyonlar nedeniyle hayatını kaybettiğini vurgulayan 74 yaşındaki İngiliz fizikçi, şöyle devam ediyor:

“Çok fazla yiyoruz ve çok az hareket ediyoruz. Neyse ki çözüm basit; daha çok fiziksel aktivite ve beslenme alışkanlığında değişiklik. O kadar da gözünüzde büyüttüğünüz kadar zor değil.”

Videonun sonunda ise ekrana şu sözler yansıyor: “Fiziksel hareketsizlik, dünyada en fazla ölüme yol açan dördüncü neden. Günlük gerekli fiziksel aktivite: Yetişkinler için 30 dakika, çocuklar için 60 dakika.” Sözcü

Konya'da 18 kişinin öldüğü çöken yurt davası 8 yıldır bitmedi

Konya Taşkent'te 2008 yılında yaşanan ve 18 kişinin yaşamını yitirdiği kız kuran kursu davası 8 yıldır sürüyor.


O dönem belde olan Balcılar Mahallesi'nde Balcılar Kasabası Okul ve Kurs Talebelerine Yardım Derneği'ne ait Özel Boğaziçi Öğrenci Yurdu'nda, 1 Ağustos 2008 günü saat 04.15'te LPG tankından sızan gaz, sabah namazı için kalkan bir öğrencinin elektrik düğmesine basması sonucu patladı. Patlamanın şiddetiyle 3 katlı yurt binası yıkıldı. Olayda, 1 eğitmen ve 17 yatılı öğrenci öldü, 29 öğrenci de yaralandı. 

Kısa tutukluluktan sonra serbest bırakıldılar  

Olayın ardından Yurt Müdürü Hüseyin Çömlek, dernek ve yurt temsilcileri Mehmet Semerci ve Mehmet Göktaş jandarma tarafından gözaltına alındı. Mehmet Göktaş, ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı. Hüseyin Çömlek ve Mehmet Semerci de kısa bir süre tutuklu kaldıktan sonra tutuksuz yargılanmak üzere tahliye oldu.

Dava 8 yıldır sürüyor  

Konya 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde  2'si kadın eğitmen, 6'sı dernek ve yurt sorumlusu, 3'ü de LPG tankını kuran ve gaz dolumu yapan şirket sorumluları olmak üzere toplam 11 tutuksuz sanığın 'taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına sebebiyet vermek' suçundan yargılandığı dava 8 yıldır sürüyor.

En son geçen 25 Ekim günü yapılan 26'ncı celsesinde, sanık olarak yargılanan LPG şirketinin montaja uygunluk onayını veren yetkilisi İzzet Yanık'ın, firma yetkilisi Abdullah Bostancı'ya Ankara 4'üncü Asliye Hukuk Mahkemesi'ne açtığı tazminat davası nedeniyle, dosyaların tamamı Ankara'da olduğu için görülmeden 14 şubat tarihine ertelenmişti.

Savcısı mütalaasında, 4 kişiyi kusurlu buldu

Cumhuriyet Savcısı bir önceki duruşmadaki mütalaasında, olay tarihinde gerekli eğitim aldığı halde patlamanın önlenmesi için vananın kapatılması, havalandırmanın açık tutulması gibi güvenlik önlemlerini almayan yurt müdürü Hüseyin Çömlek'i, tesisatı yaptıran LPG şirketinin montaja uygunluk onayını veren yetkilisi İzzet Yanık ile teknik destek sorumlusu İbrahim Yılmaz'ın eksiklerin giderilmesi için gereken önlemleri almadıkları için kusurlu bulmuştu.

Ayrıca montajı LPG şirketi adına yapan firmanın yetkilisi Abdullah Bostancı'nın montaj sözleşmesinde belirtmesine rağmen montajı mevzuata uygun yapmayarak servis sözleşmesi gereği tesisatın periyodik bakımını yaparken eksiklerin giderilmesini sağlamadığından kusurlu olduğunun anlaşıldığı ifade edilmişti.

Cumhuriyet Savcısı mütalaasının devamında, sanıklar Hüseyin Çömlek, İzzet Yanık, Abdullah Bostancı ve İbrahim Yılmaz'ın 'taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden' olma suçunu işledikleri anlaşıldığını ve Türk Ceza Kanunu'nun 85/2 maddesi gereğinde 'taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olmak' suçundan 3 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılmalarını istemişti. Savcı, diğer 7 sanık hakkında ise bilirkişi raporuna göre olayda kusurlu olmadıklarının anlaşıldığını belirtip, beraatlarını talep etmişti.

7 bilirkişi raporu

Olayda hayatını kaybeden 3 öğrenci ile yaralı kurtulan 2 çocuğun avukatlığını yapan Çocuk Hakları Koruma Derneği Başkanı Hakkı Ünalmış, davanın 8 yıldır sürdüğünü, bugüne kadar 7 bilirkişi raporu hazırlandığını ve her birinde de sanıkların kusurlarının farklı ele alındığını belirtti.  Ünalmış, şunları söyledi:

"Birinci bilirkişi raporunda sanıkların neredeyse tamamı birinci dereceden asli kusurlu olarak belirtildi. Ancak daha sonraki bilirkişi raporlarında asli kusurlu sayısı giderek azaldı. Son 7'nci bilirkişi raporunda ise sadece yurt müdürünün asli kusurlu, sanıklardan bazılarının tali kusurlu, bazıları da kusursuz olduğu belirtildi. Sorumlu kişilerin sorumluluk durumları her raporda değişikliğe uğrayamaz, uğramamalı."

Hasan Dönmez / Konya / DHA

Aladağ'da yurt yangınında ölen kızların cesetleri birbirine sarılı bulundu

Adana'nın Aladağ ilçesinde dün akşam özel kız öğrenci yurdunda çıkan 11 öğrenci ile 1 eğitmenin yaşamını yitirdiği, 22 öğrencinin de yaralandığı yangınla ilgili soruşturma devam ederken, ölen kızların cesetleri birbirlerine sarılı bulundu. Adli Tıp Kurumu'na kaldırılan cesetlerin teşhisi için ailelerden DNA örnekleri alınırken, yaralıların tedavisi sürüyor.


Dün akşam yangın çıktı

Aladağ içesi Sinanpaşa Mahallesi'nde bulunan Aladağ Tahsil Çağındaki Talebelere Yardım Derneği Orta Öğretim Kız Öğrenci Yurdu'nda dün akşam saat 19.30'da yangın çıktı.


12 kişi hayatını kaybetti

Büyük bölümü ahşap kaplama olan ve köylerden gelen ortaokul öğrencilerinin barındığı 3 katlı yurt binasının elektrik sisteminden çıktığı sanılan yangın Aladağ ve Adana Büyükşehir Belediyesi ile Aladağ Orman İşletme Müdürlüğü itfaiyelerinin müdahalesine karşın kısa sürede faciaya dönüştü.

Alevler arasından çıkamayan 12 kişi yanarak hayatını kaybetti, yaralı olarak canını kurtaran 22 kişi de hastanelere kaldırılarak tedaviye alındı.


Soruşturma başlatıldı

Yaralıların halen hastanelerde tedavileri devam ederken, yangınla ilgili çok yönlü soruşturma başlatıldı.


Enkaz ortaya çıktı

Aladağ'daki kız öğrenci yurdundaki facianın boyutları bu sabah gün ağarınca ortaya çıktı. 3 katlı binanın çatısının tamamen yanıp çöktüğü görüldü. Yangın sırasında kilitli olup olmadığı tartışılan binanın yangın merdiveninin açık olduğu dikkat çekti.


Yangın, elektrik trafosundan başladı

12 kişiye mezar olan yurt binasının çatısında bulunan çinko levhaların bile yanıp zemine düştüğü görülürken, binanın giriş katındaki elektrik trafosundan başladığı değerlendirilen yangınıyla ilgili ekiplerin ayrıntılı bir çalışma başlattığı kaydedildi.


Bakanlar olay yerinde

Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, yangında yaralananları hastanede ziyaret etti. Hastane ziyaretleri sırasında basın mensuplarına açıklama yapan Başbakan Yardımcısı Kaynak, "Milletimizin başı sağ olsun, büyük geçmiş olsun" dedi.


Bakanlar, yaralıları ziyaret etti

Aladağ'daki yangın mahallinde yaptıkları incelemelerin ardından kent merkezine dönen, Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve Çukurova Dr. Aşkım Tüfekçi Devlet Hastanesi'ndeki yaralıları ziyaret etti. Çocuklarla yakından ilgilenen Kaynak ve bakanlar, doktorlarından durumları hakkında bilgi alıp, tek tek geçmiş olsun dileğinde bulundu.

Bakanlar, yaralıları ziyaret etti

Ziyaret sırasında açıklamada bulunan Başbakan Yardımcısı Kaynak, yangının kesin çıkış nedenin araştırıldığını belirtti. Çok acı bir olayı hep beraber yaşadıklarını ifade eden Kaynak, "Akşam 19.30 sıralarında yangın neticesinde bir yurtta 12 vefat var, 10'u çocuk 2'si yetişkin. 24 yaralımız var. Değerli İçişleri Bakanımız, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız, AK Parti Genel Başkan Yardımcımız, Adana milletvekillerimizle birlikte Aladağ'a gittik" diye konuştu.


Veysi Kaynak açıklama yaptı

Yangının çıkış sebebiyle ilgili Aladağ Savcılığı hemen duruma vaziyet olduğunu aktaran Kaynak, şöyle konuştu:

"Bir keşif yapılacağını ifade ettiler. İlk verilen bilgiler, bu yangının trafodaki elektrik kontağından çıktığı, çıkması muhtemel diyorlar. Tabii ahşap kaplamalar var, strafor, yalıtımlar var bunlar tutuşmuş. Çocuklarımızın bir kısmında atlamaları sonucunda ayaklarında kırıklar var, bir kısmının dumandan etkilenmeleri sonucu hastalıkları var. Tabii bu arada vefat edenler, adli tıptaki otopsilerden sonra defnedilecekleri yere gönderilecekler. Milletimizin başı sağ olsun, büyük geçmiş olsun. Geride kalanlara acil şifalar diliyoruz. Olay tüm yönleriyle bir yandan yargı tarafından araştırmaya başlanmıştır. Bir yandan da yangına karşı tedbirlerle ilgili gerekli çalışma ve araştırmalar ayrıca yapılacaktır. Yurt Milli Eğitim Bakanlığı'nca izinlidir. Bakanlığımız kendi çalışmalarını yapacaktır, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımız psiko-sosyal destek yönünden, olayın ilk anından itibaren 32 görevlisiyle sahada. Biz hem yaralananların hem de hayatını kaybeden çocuklarımızın, yavrularımızın ailelerinin yanında olacağız. Neticede olaya sebebiyet veren, yangına sebebiyet veren her neyse bu ortaya çıkacaktır ve sorumlularla ilgili işlemler yapılacaktır. Şimdilik böyle söylemekle yetinelim. Büyük bir acı ve dram halen sıcak".


'Ne gerekiyorsa yapılacak'

Aladağ'da yurt yangınında ölen kızların cesetleri birbirine sarılı bulundu Gazetecilerin ölen öğrenciler için tören yapılıp yapılmayacağı sorusuna Bakan Kaynak, "Törenle ilgili ailelerin tutumu çok önemli. Ne diyecekler, ne isteyecekler, Adana Valimiz olayın en başından beri Aladağ'da, bizimle beraber döndü. Ailelerle temas kuracaktır. Ama cenazelerin nakli ve defni için biz hükümet olarak, valilik olarak görevde olacağız" dedi.

Ailelere psikolojik destek

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, 32 psiko-sosyal destek ekibinin ölen ve yaralanan öğrencilerin aileleriyle ilgilendiğini açıkladı. Acılarının çok büyük olduğunu belirten Bakan Kaya, "Yangın merdiveni kapısının kilitli olduğu yönündeki iddialar ile diğer tüm iddialar araştırıyor. Devletimiz ailelerimizin yanındadırlar. 32 kişilik psiko-sosyal destek ekibimiz sahada çalışmaları yapıyorlar" dedi.


Uçak kazasından nasıl kurtulduklarını anlattılar

Kolombiya'da bir futbol takımının neredeyse tamamının ölümüne yol açan uçak kazasıyla ilgili yeni bilgiler gelmeye devam ediyor. Kurtulan futbolculardan birinin bacağı kesildi. Ayrıca kurtulan iki mürettebat nasıl kurtulmayı başardıklarını açıkladı.


Kolombiya'daki korkunç uçak kazasıyla ilgili yeni detaylar ortaya çıkmaya devam ediyor. Kazadan kurtulanlar kurtulmanın yöntemlerini anlatıyor. Öte yandan yapılan resmi açıklamada ölü ve canlı kurtulanların sayısı değişti. Buna göre Kolombiya Ulusal Risk ve Afet Yönetimi (UNGRD) Genel
Müdürü Carlos Ivan Marquez Perez, ülkedeki uçak kazasında 71 kişinin hayatını kaybettiğini ve kurtarma çalışmalarının sona erdirildiğini bildirdi.

Kazanın ilk saatlerinde uçakta 81 kişinin bulunduğu yönünde bilgi verildiğini aktaran Perez, Brezilya ile Bolivya'daki uçuş listelerinin de karşılaştırıldığını, kaza sırasında uçakta 77 kişinin bulunduğunun ve 71 kişinin hayatını kaybettiğinin netleştiğini söyledi. Uçağa binmeyip hayatta kalan 4 kişinin Brezilya'da olduğunu ifade eden Perez, arama kurtarma çalışmalarının sona erdiğini sözlerine ekledi.
Öte yandan Brezilya Sağlık Bakanlığı, Havacılık Kazalarını Araştırma ve Önleme Merkezi (CENIPA) ile Federal Polis Teşkilatından yetkililerin bulunduğu bir heyetin, Medellin kentine geldiği bildirildi.

Kolombiya basınında yer alan haberlere göre, Brezilya Sağlık Bakanlığı, CENIPA ve Federal Polis Teşkilatından yetkililer, araştırmaları izlemek ve yardım etmek için Brezilya Hava Kuvvetlerine ait bir uçakla Medellin'e geldi.

Kolombiya Ulaştırma Bakanı Jorge Eduardo Rojas da Medellin'deki San Vicente Vakfı Hastanesi, kazadan sağ kurtulan Chapecoense'nin 24 yaşındaki kalecisi Jackson Ragnar Follmann'ın durumuyla ilgili yazılı açıklama yaptı. Genç kalecinin durumunun kontrol altında olduğunun belirtilen açıklamada, Follmann'ın sağ bacağının kesildiği kaydedildi.

Cenin pozisyonuyla hayatta kaldım

Kolombiya'nın El Espectador gazetesinde, mürettebattan sağ kurtulan Ximena Suarez, Antioquia Valisi Luis Perez Gutierrez'e "Şimdiye kadar sadece ışıkların kapandığını hatırlıyorum." dediği yer aldı. Arjantin'in FOX Sports kanalında da kazadan kurtulan diğer uçuş ekibi görevlisi Erwin Tumiri'nin, "Güvenlik protokolüne uyduğum için hayatta kaldım." ifadesine yer verildi. Tumiri, Arjantin televizyonundaki habere göre, çarpma öncesi yolcuların çoğunun koltuklarından kalktığını ve çığlık attığını anlattı. Çarpma öncesi çantaları bacaklarının arasına alan Tumiri, "cenin pozisyonu" sayesinde hayatta kaldığını söyledi.

Bu arada, Bogota'daki La Torre Colpatria gökdeleninin dış cephesindeki ışıklandırmalara Chapecoense takımının arması ve renklerinin yanı sıra siyah bant konulduğu görüldü.

Bolivya'nın Santa Cruz de la Sierra şehrinden Kolombiya'nın Medellin kentine hareket eden ve Brezilya 1. Futbol Ligi ekiplerinden Chapecoense takımı dahil 77 kişinin (9'u mürettebat, 68'i yolcu) bulunduğu uçak, dağlık araziye düşmüştü. Kazada 71 kişinin hayatını kaybettiği açıklanmıştı.

29 Kasım 2016 Salı

Metin Feyzioğlu: Devletin özel yurt meselesini bitirmesi lazım

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Feyzioğlu, Adana'nın Aladağ ilçesindeki özel öğrenci yurdunda çıkan yangına ilişkin, "Anlaşılan o ki devletin özel yurt meselesini bitirmesi lazım. Devlet mutlaka ortaokul lise çağındaki çocukları, hele hele ortaokul çocuklarını kendi yurtlarına almalı'' dedi.


Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, 12 kişinin yaşamını yitirdiği, 22 kişinin de yaralandığı özel öğrenci yurdu enkazında ve civarında incelemede bulundu.

Burada gazetecilere açıklama yapan Feyzioğlu, çok acı bir olay yaşandığını, bazı soruların mutlaka cevaplanması gerektiğini belirtti.

"İlk söyleyeceğim şu, bu trajediyi hiçbir siyasi partinin malzemesi yapmamak lazım. Ne lehine ne karşısına" diyen Feyzioğlu, şöyle devam etti:

"Bu evlatlar bize emanet. Korkunç bir şey yaşadık. Bunun sorumluları bulunmalı ve bir daha olmaması için ne tedbir alınmalı İşte bunu çözmek zorundayız. Bunu siyasi parti gözlüğüyle çözmemiz mümkün değil. Biz Türkiye Barolar Birliği ve Adana Barosu olarak bu işi takip edeceğiz. Bir daha olmasın diye takip edeceğiz. Çocuklar için, aileleri için adalet gerçekleşsin, bir nebze olsun yürek feraha ulaşsın diye takip edeceğiz.''

Yangınla ilgili bazı sorular olduğunu aktaran Feyzioğlu, "O 4. kat, kaçak bir kat mıydı? Ahşap bir kat olabilir mi bir yurtta? Döşenecek halının, yangına dayanıklılığına kadar mevzuat aslında birtakım tedbirler öngörmüşken, bir ahşap kat yapmak söz konusu olabilir mi? Yangın merdiveni var mıydı, kilitli miydi? Çocukların kaçtıkları en üst katta yangın merdiveni yok zaten. Yani yangın merdiveni oraya ulaşmıyor, yanmamış merdiven görüyorsunuz. 4. katta yok merdiven, dolayısıyla yangın merdiveni açık olsa ne olur?" diye konuştu.

Metin Feyzioğlu, "Anlaşılan o ki devletin özel yurt meselesini bitirmesi lazım. Devlet mutlaka ortaokul lise çağındaki çocukları, hele hele ortaokul çocuklarını kendi yurtlarına almalı. Aksi takdirde bu sıkıntıların sonu gelmez. Ne güvenliğini sağlayabiliriz, ne istismar edilmelerini önleyebiliriz, ne beyinlerinin yıkanmasını önleyebiliriz. Devlete emanet çocuklar özel yurtlara teslim edilemez" değerlendirmesinde bulundu. ntvmsnc