3 Ekim 2014 Cuma

Hangi baba kızından vazgeçer?

ABD’de Teksas eyaletinin Austin kentinde yaşayan Greg Allen, tam 12 yıl boyunca kızı Sabrina Allen’ı aramaktan hiç vazgeçmedi… 4 yaşındayken annesi Dara Llorens tarafından Meksika’ya kaçırılan küçük kız, şimdi 17 yaşında.

ABD Federal Soruşturma Bürosu (FBI), çocuk kurtarma birimleri ve Meksika güvenlik güçlerinin birlikte büyük bir gizlilik içinde yürüttükleri operasyonda tam ümitlerin tükendiği bir anda mutlu sona ulaştı. 44 yaşındaki Anne Llorens, ABD’de gözaltına alındı. Psikolojik sorunları bulunduğu iddia edilen anne, kızının bulunmaması için sarı olan saçlarını koyu kahverengi renge boyamış ve böylece yakayı sıyırabileceğini düşünmüştü. Bulundukları yerde Blanca Aurora Fabian Urieb ve Adriana Fabian Uribe isimlerini kullanan anne-kız bucak bucak kaçıyordu.

KIZIMDAN VAZGEÇEMEDİM

Sabrina kaçırılmadan önce çok mutlu bir çocuktu.

Sabrina, Meksika’nın başkentine yakın küçük bir kasabada bulundu. ‘Oldukça kötü durumdaydı. Yaklaşık 10 yıldır benden nefret etmesi için şiddetli bir kampanyaya maruz kalmıştı’ diyor. Annenin de tanınmamak için estetik operasyon geçirdiğini söyleyen öfkeli baba, yıllardır findsabrina.org sitesi üzerinden de kızını aramaya devam ediyordu
Anne Dara Llorens şimdi gözaltında.

Üç çocuğu daha olan baba, ‘Onu bulmak istiyordum. Onu görmek istiyordum, onu seven bir ailesi olduğunu bilmesi gerekiyordu. Ben sadece… ondan vazgeçemedim’ diye konuştu.

İNTİHARI DÜŞÜNDÜĞÜNÜ SÖYLEDİ

Babası, kızının bulunmasının ardından yayınladığı duygusal videoda şunları söyledi: ‘Sabrina, okula gönderilmemiş ve eğitiminde oldukça geride kalmıştı. Annesi tarafından bir mahkum gibi iki odalı bir apartmanda tutuluyordu. Bana, annesinin ona ‘baban seni istemiyor, sevmiyor’ dediğini ve bu yüzden intiharı düşündüğünü de söyledi.’ Sabrina şimdi Teksas’da, babasının yanında. Ve yıllar boyu gördüğü bu işkenceyi atlatmak için terapi görüyor. Sabrina'nın yeni fotoğrafları, zarar görmemesi için yayınlanmıyor. Hürriyet

Akhisar'da trafik faciası 8 ölü

Manisa'nın Akhisar İlçesi'nde orta refüjdeki bariyerleri aşarak karşı yöne geçen otomobilin başka bir otomobille çarpıştığı kazada 8 kişi öldü 1 kişi ise yaralandı.

Manisa'nın Akhisar İlçesi'nde orta refüjdeki bariyerleri aşarak karşı yöne geçen otomobilin burada başka bir otomobille karşılıklı çarpıştığı kazada 8 kişi öldü 1 kişi ise yaralandı. Kaza, bugün saat 06.30 sıralarında, Akhisar- Manisa Karayolu Kayalıoğlu Mahallesi'nde meydana geldi.  

Manisa'dan İstanbul yönüne giden Kenan Dilsiz (61) yönetimindeki 10 B 1349 plakalı otomobil, orta refüjdeki bariyerlere çarptıktan sonra karşı yöne geçti. Dilsiz yönetimindeki otomobil ile karşı yönden gelen Metin Kardaşlı'nın (56) yönetimindeki 34 ZNJ 99 plakalı otomobil burada karşılıklı çarpıştı. Kazada sürücü Kenan Dilsiz (61), yakınları Sebahat Dilsiz (60), Saliha Dilsiz (60) ve Mehmet Dilsiz (46) ile diğer araç sürücü Metin Kardaşlı (56), Şükrüye Kırtan (83), Selma Kırtan (54) ve Recep Kırtan (48) kaza yerinde hayatını kaybetti. Kardaşlı yönetimindeki araçta bulunan 11 yaşındaki Ece Nur Kardaşlı, kazada yaralandı. İhbar üzerine gelen acil yardım ekipleri Ece Nur Kardaşlı'yı ambulansla Akhisar Devlet Hastanesi Mustafa Kirazoğlu Sağlık Kompleksi'ne kaldırıldı.

Tedaviye alınan Kardaşlı'nın hayati tehlikesinin bulunmadığı belirtildi. Kaza yerinde yapılan incelmelerin ardından ölenlerin cesetleri Akhisar Devlet Hastanesi Mustafa Kirazoğlu Sağlık Kompleksi morguna kaldırıldı. Kazayla ilgili soruşturmanın sürdüğü bildirildi. Hürriyet

Ebola hastasına dava açacak

Liberyalı yetkililer, ABD'de Ebola teşhisi konan hastaya, virüsü kapan bir akrabasının 'hasta olmadığını' belirterek 'yalan söylediği' suçlamasıyla dava açacaklarını söyledi.

ABD'de tedavi altına alınan ve durumu ağır olan Liberya vatandaşı Thomas Eric Duncan, geçen ay ülkeden çıkarken doldurduğu formda 'hiçbir akrabasının hasta olmadığını' ifade etmişti.

Liberya Sağlık Bakanı Yardımcısı Tolbert Nyenswah ise, Duncan'ın 'hasta bir yakınını el arabasıyla bir kliniğe getirdiğini' söyledi.

ABD'deki ilk Ebola vakası olan Duncan'ın durumu hakkında Liberya Havaalanı İdaresi yetkilisi Binyah Kesselly, "Hızla iyileşmesini umuyoruz, dava açmak için Liberya'ya dönüşünü bekleyeceğiz" dedi.

Liberya Enformasyon Bakanı Yardımcısı Isaac Jackson da Duncan'ın 'Ebola vakasıyla ilgili yalancı şahitlik yapma suçlamasından' yargılanabileceğini doğruladı.

BBC'ye konuşan Kesselly, Duncan'ın Ebola hakkındaki tüm sorulara 'Hayır' yanıtını verdiğini ve formda 'yolcunun Ebola hastalığına yakalanan bir akrabası olup olmadığı' sorusunun da bulunduğunu söyledi.

Liberya'da uluslararası kargo şirketi FedEx'in Liberya kolu olan bir şirkette şoför olarak çalışan Duncan, 19 Eylül'de Liberya'dan ABD'ye gitmişti.

Duncan'ın hasta yakınını el arabasıyla bir kliniğe götürdüğü iddia edildi.

“VİRÜSÜ LİBERYA’DA KAPMADI”

Liberya'dan bildiren BBC muhabiri, bunun yasak olduğunu, virüsün bulaşmaması için hastaların yalnızca telefonla bilgilendirilen sağlık çalışanları tarafından taşınabileceğini aktarıyor.
Sağlık Bakanı yardımcısı, Duncan'ın hastalığı Liberya'dayken kapma ihtimalinin düşük olduğunu çünkü ülkeden ayrılmadan önce hastalık belirtisi göstermediğini söylüyor.

Birleşmiş Milletler verilerine göre çoğu Sierra Leone, Liberya ve Gine'de olmak üzere 7.178 Ebola vakası tespit edildi.

Ebola virüsünden ölenlerin sayısı 3.330'u geçti. Yardım kuruluşları virüsün hızla yayıldığı uyarısını yapıyor.

Dünyanın en ölümcül hastalığı olarak bilinen Ebola virüsüyle ilgili bilinenler şöyle:

- Hastalığın belirtileri arasında yüksek ateş, kanama ve merkezi sinir sisteminin hasar görmesi öne çıkıyor.

- Virüs kan ve tükürük gibi vücut sıvıları ile bulaşıyor. Virüsün bulaştıktan sonra öldürdüğü insanların oranı yüzde 90'a tırmanabiliyor. Fakat şu anki salgında ölümle sonuçlanan vaka oranı yaklaşık yüzde 70'de seyrediyor.

- Virüsün kuluçka dönemi iki ila 21 gün arasında değişiyor.

- Kanıtlanmış herhangi bir tedavi yöntemi ya da aşı mevcut değil.

- İshal ve kusmadan muzdarip hastalarda su seviyesinin düşmemesi için önlemler alınırsa, hastalıktan kurtulma oranı artıyor.

- Batı Afrika mutfağında kimi yerlerde lezzetli bir besin olarak kabul edilen meyve yarasaları, virüsün ana taşıyıcısı olarak biliniyor. Hürriyet

2 Ekim 2014 Perşembe

Kayıp kız 12 yıl sonra bulundu

ABD'nin Teksas eyaletinde 12 yıl önce 4 yaşındayken kaybolan kız, Meksika düzenlenen operasyonla bulundu.

FBI tarafından yapılan açıklamaya göre, 16 yaşındaki Sabrina Allen ve 44 yaşındaki annesi Dara Llorens Meksika'nın başkenti Mexico'nun güneyindeki bölgede düzenlenen gizli bir operasyonla yakalandı.

FBI tarafından ABD'ye getirilen kızın sağlık kontrolünde olduğu,annesinin ise "kaçırma" şüphesiyle gözaltına alındığı bildirildi. 2002'de annesini ziyaret ettikten bir hafta sonra Sabrina Allen'dan haber alınamamıştı. (Milliyet)

Herkes bu soruyu soruyor: Kim bu adam!

LYS 2014 sonuçlarına bakan herkes,"Bu adam kim" sorusunu soruyor.

ÖSYM'nin internet sitesinden 28 Haziran 2014 tarihinde açıklanan Yükseköğretime Geçiş sınav sonuçlarını öğrenmek isteyen öğrenciler karşılarında başka birini buluyor.

TC Kimlik numarası ve ÖSYM şifresi ile girilebilen sistemde öğrencilerin kedilerine ait fotoğrafları bulunması gerekirken karşılarında bir erkek öğrencinin fotoğrafları çıkıyor. ÖSYM tarafından henüz net bir açıklama yapılmayan hatayı öğrenen öğrenci ve veliler şaşkınlıklarını sosyal medya üzerinden dillendirdi. (ULUSALKANAL)

Sümeyye Erdoğan'ın yeni görevi belli oldu

AK Parti Genel Başkan danışmanlığını bırakan Sümeyye Erdoğan'ın yeni görevi belli oldu.


AK Parti Genel Başkan Danışmanlığı görevini 4 yıldır yürüten Sümeyye Erdoğan'ın sivil toplum kuruluşlarındaki faaliyetlerine ağırlık vereceği öğrenildi.

1 Ekim 2014 Çarşamba

'Tufan'ı 50 bin liraya satıyor

Çorum'da özel olarak yetiştirilen ve "Tufan" adı verilen bin 870 kiloluk kurbanlık, 50 bin liralık satış fiyatıyla alıcısını bekliyor.

Alaca ilçesinde besicilik yapan Müfit Gürses tarafından yetiştirilen  "Holstein" cinsi boğa, hem fiyatı hem de ağırlığıyla dikkati çekiyor. Kurban Bayramı'na sayılı günler kala 1 ton 870  kilograma ulaşan "Tufan" adlı boğa, 50 bin liralık fiyatla satışa sunuldu. Besici Müfit Gürses, AA muhabirine  yaptığı açıklamada, buzağıyken satın aldığı  "holstein" cinsi boğayı iki yıl  boyunca açık besi yöntemiyle yetiştirdiğini belirterek, Türkiye'nin en büyük  boğasının bu yıl da Çorum'dan çıkacağını savundu.

  Bu konuda iddialı olduğunu ifade eden Gürses, "Boğamız, geçen yıl bin  640 kiloydu, şimdi yaklaşık bin 870 kilo ağırlığında. Meslektaşlarımız kusura  bakmasın, Türkiye'nin en büyük boğası Çorum'un Alaca ilçesinden çıkıyor. Bu  konuda çok iddialıyım. Kim varsa 'hodri meydan' diyorum. Ankara'da ve İstanbul'da  çok yiğit boğalar olduğunu duyuyoruz ama bizim boğamız da burada. İsterlerse  gelsinler, tartabiliriz" diye konuştu.


"Tufan"ın fiyatı 50 bin lira 

Sinirli ve hırçın olduğu için boğaya "Tufan" adını verdiklerini dile  getiren Gürses, Kurban Bayramı'nın yaklaşmasıyla "Tufan"ın da taliplilerinde  artış yaşandığını söyledi. Tufan'ı 50 bin liradan satışa çıkardığını belirten Gürses, "Tufan'ı  almak isteyen çok. 50 bin liradan aşağıya vermeyi düşünmüyoruz. Çünkü bu hayvanın  bir özelliği, unvanı var, Türkiye'nin en büyük boğası. Sadece boynundaki zinciri  16 kilogram ağırlığında. Ben, böyle bir hayvan bulup alsam, 15 bin lira fazla  para veririm" ifadelerini kullandı.

'Yılmaz' da 1300 kilo

Çiftlikte beslediği ve "Yılmaz" adını verdiği bir boğası daha  bulunduğunu vurgulayan Gürses, "Adını 'Yılmaz' koyduğumuz diğer boğamız da bin  300 kilogram ağırlığında. Yılmaz'ın önümüzdeki yıl Kurban Bayramı'nda iki tonu  geçeceğine inanıyorum. Onu da seneye satacağız inşallah. Çok açık söylüyorum,  gelecek yıl daha iddialıyım. Şimdiden meslektaşlarıma söyleyeyim, hiç  heveslenmesinler" dedi.

Özel beslenme programı uygulanıyor

Tufan'ın beslenmesine özen gösterdiklerini anlatan Gürses, boğanın  yemini veteriner hekim kontrolünde verdiklerini belirtti.  Milliyet

Yaşaması için son iki ay

Doğuştan kalp hastası 18 aylık Eymen bebeğin yaşaması için iki ay içinde ameliyat olması şart. Ancak ailesi 360 bin TL’lik operasyon için düzenlenen kampanyada sadece 68 bin TL toplayabildi.

Doğuştan kalp ve böbrek hastası 18 aylık Eymen bebeğin yaşaması için iki ay içinde ameliyat olması gerekiyor. Ameliyat için İsviçre’ye gitmesi gereken ailenin 360 bin liraya ihtiyacı var. Minik Eymen’in yaşaması için herkes seferber olsa da şimdiye kadar yalnızca 68 bin lira toplanabildi. Gözü yaşlı aile minik oğullarının yaşaması için yardımseverlerden destek bekliyor.

İHTİYAÇ 360 BİN LİRA

Anne Tuğba Kal ameliyatın Türkiye’de yapılmasının ciddi risk içerdiğini belirterek “Doktorlar İsviçre’ye gitmemiz gerektiğini söyledi. Hastane 140 bin (360 bin lira) İsviçre Frankı fatura çıkarıyor” Minik oğlunun tedavisi için mücadele eden anne yaşadıkları için “Hiçbir zaman duygularını yaşayan bir anne olmadım. Hep ‘bebeğim için daha ne yapabilirim’ diye koşturdum. Ne zaman ki Eymen ameliyat olur ve sağlığına kavuşur ancak o zaman bir anne olarak duygularımı yaşayabilirim” dedi.



Eymen bebek için aileye destek olmak isteyenler İŞ Bankası’nın Silivri / İstanbul şubesinde Tuba Çakmak Kal, Bülent Kal ve Ömer Çakmak adına açılan 1260- 0831270 hesap numaralı ve TR84 0006 4000 0011 2600 8312 70 iban hesaplarına yardımda bulunabilir.

KAYNAK: TARAF

Facebook'a son olarak bu notu yazmış!

İzmir'in Konak İlçesi’ndeki lisede aynı sınıfta eğitim gören ve okulun açılmasıyla birlikte arkadaşlık kuran kız öğrenciler 17 yaşındaki Y.A. ile Y.D.’den geçen perşembe gününden beri haber alınamıyor. Aileler polise kayıp başvurusunda bulunurken, iki kız tüm aramalara rağmen henüz bulunamadı.

Göztepe Kız Meslek Lisesi’nde eğitim gören Y.A. ile sınıf arkadaşı Y.D., geçen perşembe günü okuldan birlikte çıktı. Geç saat olmasına rağmen eve gitmeyen kızlardan Y.D.’nin Yeşilyurt Semti’nde oturan ailesi ile Y.A.’nın Hatay Semti’nde oturan ailesi polise gidip kayıp başvurusunda bulundu. Yaşları 18’den küçük olan iki kızın bulunması için Çocuk Şube Müdürlüğü ekipleri çalışma başlattı. Aramalara rağmen iki kızın da izine henüz ulaşılamadı. 10. sınıf öğrencisi olan Y.A.’nın annesi Aysel A. (39) ile babası Ümit A. (39) biran önce kızlarına kavuşmak istediklerini dile getirdi. Kızlarını bulmak için aramadık yer bırakmadıklarını kaydeden Aysel A. ve Ümit A., Y.D.’nin ailesinin de kendileri gibi kızlarını bulmak için çaba harcadıklarını aktardı.

ARKADAŞLARI MERAK İÇİNDE

Kayıp iki kızın arkadaşları da en az aileleri kadar endişeli. Günlerdir haber alınamayan kızlardan Y.D.’nin Facebook’taki kişisel sayfasında son olarak geçen 28 Eylül’de ’Hayat b.k gibi yanlışlar çoğaldı mutsuzluk artı’ diye paylaşımda bulunması üzerine, arkadaşları ’Ya kendi mi gitmiş bir yerlere biri mi kaçırmış? Bilen biri varsa lütfen bilgi versin’ yazdı. Milliyet

TBMM tarihinde bir ilk

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan TBMM'nin yeni yasama yılı açılışında konuşuyor.

Erdoğan'ın konuşması sırasında promter kullnması ise TBMM tarihinde bir ilk oldu. Önceki yıllarda TBMM açılış konuşması yapan hiçbir cumhurbaşkanı promter kullanmazken, sadece 2009 yılında TBMM'de konuşan ABD Başkanı Obama promter kullanmıştı.

İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:

5. yasama yılının ülkemiz milletimiz ve demokrasimiz için hayırlı olmasını diliyorum. 12 Haziran 2011 yılında yapılan seçimlerin ardından Meclis son derece başarılı ve gayretli performans gerçekleştirdi.

Milletin kürsüsünde Türkiye’nin halk tarafından seçilen ilk Cumhurbaşkanı olarak sizlere sesleniyor olmaktan dolayı gurur duyuyorum. Türkiye Cumhuriyeti hepimizi gurur duyacağı demokratik olgunluğa erişmiştir.

Cumhurbaşkanının doğrudan halk tarafında seçilmesi geçmişte yaşanan tartışmaları ortadan kaldırmıştır. Seçilmiş bir cumhurbaşkanı ve seçilmiş hükümet uyum içinde hizmet üretmeye devam edecektir.

“TBMM’Yİ ŞEKİLLENDİRECEK YEGANE VASITA SANDIKTIR”
Sandık her meselenin çözüm yeridir. Milletin kararı her kararın üzerindedir. TBMM’yi şekillendirecek yegane vasıta sandıktır.  TBMM’ye istikamet çizmek için sandık dışındaki her yol gayri meşrudur. Çok partili siyasi tarihimize baktığımızda kendisini millete anlatabilen her siyasi görüşün sandıktan çıktığı, TBMM’de temsil edildiği görülecektir. Son yıllarda yapılan seçimler çok net göstermişti ki millet iyi ile kötüyü ayırabilecek hakemdir.

Millet anlamaz ve karar veremez gibi yaklaşımları benimseyenlerin dönemi kapanmıştır. Siyasetin kendini vesayetten kurtarması kaçınılmaz hal almıştır. Siyaset en az bu millet kadar cesur olmalı üzerinde tüm baskılara bertaraf etmelidir. Sorunlara siyasetin dışında çözüm aramak milli iradeye karşı ümmetsizliktir.

"KENDİLERİNİ YOK EDERLER"
Siyaset sokaklarda hakimiyet kurmak isteyen şiddete boyun eğerse kendi varlığı inkar etmiş demektir. Sorunları Meclis’te siyasette ya da millete giderek sandıkta çözmek varken şiddetten medet umanlar kendileri yok sayarlar.

Geçmişte Türkiye bunu yaşamıştır. Ortaya çıkan sonuçları hepimiz yaşadık. Siyaseti ve milli iradeyi tehdit eden terör ve şiddet eylemleri karşısında en başta siyasetçinin karşı durması ve siyesi partilerin buna karşı durması gerekir.

“POLİSE TAŞ ATAN SİYASET ANLAYIŞI DA…”
Sokak eylemlerini teşvik eden, polise taş atan siyaset anlayışı da kendini inkar eden çaresizlik gösteren bir siyaset anlayışıdır. Türkiye’deki her meselenin çözüm ve karar yeri TBMM’dir.

İnanıyorum ki bundan sonra da Meclis’in ve siyasetin saygınlığı muhafaza edilecektir. Yakın siyesi tarihimiz göstermiştir ki demokrasi ve özgürlük ortamı Türkiye’nin varlığını tehdit eden değil güçlendiren mekanizmalar olmuştur.

Atılan her demokratikleşme adımı toplumun farklı kesimlerini birbirine yaklaştırmıştır. Demokrasinin standartları yükseldikçe kardeşliğimiz güç kazandıkça ekonomimiz büyümüş Türkiye bu sayede yüzde 5 büyüme rakamını gerçekleştirmiştir.

Farklı dil ve lehçelerin okullarda öğretilmesinin önü açılmış Türkiye parçalanmamış daha da bütünleşmiştir. İnançları ifadesi kalktıkça Türkiye daha mutlu daha mesut ve özgüvenli ülke konumuna yükselmiştir.

“İNTERNETİN İSTİSMAR EDİLMESİ TEPKİSİZ KALINACAK BİR DURUM DEĞİL”
Başörtüsü yasağını kalkması toplumun normalleşmesini sağlamıştır. Türkiye’de ifade ve basın özgürlüğü sağlam bir zemine kavuşmuştur. İnternet yaygınlaştırılmış öğrencilerimize dağıtılan bilgisayarlar sayesinde internet günlük hayatı ve eğitimin ayrılmaz parçası haline gelmiştir. İnternetin istismar edilmesi elbette tepkisiz kalınacak bir durum değildir.

“İSRAİL SALDIRISINDA 16 GAZETECİ ÖLDÜRÜLDÜ”
Ulusal ve uluslararası karalamalar çerçevesinde ülkemizin hedefe konması haksızlıktır. İsrail’in son Gazze saldırısında 16 gazeteci öldürülmüştür. Bu dünyadan yeterli tepki almazken Türkiye’nin bu konuda haksız eleştirilere maruz kalması üzerine düşünülmesi gereken bir meseledir.

Çözüm sürecinin Türkiye’nin istikbali, kardeşliği ve demokrasi açısından önem taşıdığını vurgulamak isterim.

“TARİH, ÇÖZÜME DOĞRU KARARLI ŞEKİLDE AKARKEN…”
30 yıldır devam eden şiddet ortamı bazı istisnai girişimlere rağmen 2 yılda farklı bir mecraya girmiştir. Son günlerde sergilenen çözüm serinin sabote etmeye yönelik tahrik girişimleri sadece ve sadece bu girimlerin sahiplerine zarar verecektir.  Tarih, çözüme doğru kararlı şekilde akarken tüm siyasi partilerin sürece destek olmaları önemli bir sorumluluktur.

Çözüm sericinde nihai hedef şiddetin her türlüsünün dışlanmasıdır. Siyasi partiler kararsızlığı bir kenara bırakarak çözüme katkı sunmanın mücadelesinde olmalıdır. Unutmamalıdır akan kan bizim gençlerimizin kanıdır. Bunun durdurmakta bu Meclis’in ve her kesemin sorumluluğudur.

“YENİ TÜRKİYE ÇOĞULCUDUR”
Yeni Türkiye 23 Nisan 1920’nin özünü yeniden kavramış o çeşitliliği yeniden hayata geçirmiş bir Türkiye’dir. Yıllardır bu toplumda ötekileştirilen, demokratik taleplerini siyasete iletebilmektedirler. Bazılarının kutuplaşma olarak gördükleri şey kimlikleri kendini ifade edebilmeleridir. Yeni Türkiye çoğulcudur.

Tabiatıyla yeni Türkiye’ye bir direnç de söz konusudur. Türkiye’nin yeni sosyolojisi karşısında bu direncin başarı şansı olmadığı kesindir. Vesayet eski Türkiye’nin özelliğidir.

“DEVLET İÇİNDEKİ PARALEL YAPI SİYASETEN MAHKUM OLMUŞTUR”
Paralel yapı devlet aygıtı kullanarak siyaseti şekillendirme arzusundadır. Siyaset bu vesayet girişimine taviz veremez. Devlet içindeki paralel yapı siyaseten mahkum olmuştur. Son iki seçim paralel yapı ve destekçilerinin siyaseten tasfiyesidir.

“YARGI MENSUPLARI YARGIYI TESLİM ALMA GİRİŞİMİNE DUR DİYECEKLERDİR”
İlkesi kuralı ahlakı olmayan bir yapı kimseye fayda sağlamaz.  Yeni Türkiye devlet içinde otonom yapılara çetele asla prim vermeyecektir. Özellikle yargı içinde bir çetenin bir şebekenin güç kazanmasına önce yargıyı ardından da tüm toplumu dizayn etmeye çalışmasına göz yumulmayacaktır. İnanıyorum ki önce yargı mensupları yargıyı teslim alma girişimine dur diyeceklerdir.

Bu Meclis ve bu çatı altındaki hiçbir milletvekili tehdide, tuzaklara asla boyun eğmeyecektir. TBMM inanıyorum ki gelecek nesilleri de örnek alacağı duruş sergileyecek paralel yapının girişimlerini boşa çıkaracaktır.

Polatlı’dan top sesleri duyulurken bu Meclis cesaretle Kurtuluş Savaşı’nı idare etmiş. Kazanmış Gazi bir Meclis olmuştur. 77 milyonun talebi olan yeni anayasa artık bir an önce yapılmalıdır.

“HERKES SUSABİLİR AMA TÜRKİYE’NİN BÖYLE BİR SEÇENEĞİ YOKTUR”
Meclis’teki bütün partiler bir araya gelmeli yeni bir anayasayı yazabilmelidir. Yeni anayasa daha fazla geciktirilmemelidir. Büyük çalkantıların yaşandığı bir dönemden geçiyoruz. Türkiye’nin komşumuz olan hiçbir ülkenin iç işlerine müdahale etme arzusu ya da topraklında gözü yoktur. Bölgenin huzur ve güveni doğrudan doğruya Türkiye’nin huzur ve güvenini ilgilendirmektedir. Bölgedeki gelişmeler hakkında herkes susabilir ama Türkiye’nin böyle bir seçeneği yoktur.

Büyük devlet sınırlarını dünyaya kapatan değil sınırlarını ötesine gönlünü açabilen krizlerde inisiyatif alan bir devlettir. Türkiye seyirci bir devlet olamaz.

Vatandaşlarımız IŞİD’in elindeyken oradaki vatandaşlarımızın hayatını tehlikeye atacak açıklamaların yapılması doğru olmamıştır. Ne topraklarımızda ne bölgemizde hiçbir terör örgütüne sempati ile bakmamız söz konusu olamaz. Teröre karşı verilecek mücadelede işbirliğine açığız. Ancak bilinmelidir ki Türkiye geçici çözüm arayışlarında kendisini kullandıracak bir ülke değildir. Türkiye’nin önerilere dikkate alınmalıdır.

BM Güvenilk Konseyi’nin reforme edilmesi ertelenemez bir ihtiyaçtır. Her durumda Türkiye tezleri savunmaya devam edecektir.
Şam yönetimini derhal uzaklaştırılması Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması, herkesi kucaklayan bir yönetiminin tahsis edilmesi önceliğimiz olacaktır. Merhum Özal bu kürsüden konuşma yaptığında Körfez’de önemli gelişmeler yaşanıyordu.  O gün “Özal karasız tutum sergilememiz söz konusu olamaz” dedi. Merhum Özal’ın uyarı ve arzularını ne kadar önemli olduğunu tüm Türkiye anladı.

TBMM gündemine gelmesi beklenen tezkerelerin de bu anlayış kapsamında değerlendirileceğine inanıyorum.  100 yılın ardından bölgemiz yeniden şekillenirken Türkiye seyirci kalacak değildir.

Kimden gelirse gelsin kime yönelirse yönelsin şiddetin her şekline karşı mücadele veriyoruz. AB’ye tam üyelik hedefi Türkiye’nin stratejik bir hedefidir. Türkiye 2023 hedeflerine doğru emin adımlarla ilerliyor. 12 yıl önce telaffuz edildiğinde gerçekleşeceğini ihtimal verilmeyen nice hedef bugün gerçeğe dönüştü.

“GERİLİME KUTUPLAŞMAYA VE KAMPLAŞMAYA SARF EDİLECEK TEK BİR SANİYEMİZ YOK”
Sayın başkan, değerli milletvekilleri gerilime kutuplaşmaya ve kamplaşmaya sarf edilecek tek bir saniyemiz yok.  Yasaklar kısıtlamalar değerlerin inançları üzerindeki baskılar toplumu huzursuz etmekten başka amaca hizmet etmemiştir. Dünyanın küresel krizin etkisinde olduğu dönemde Türkiye bütün bu krizlerden kazançlı çıkacak tecrübeye sahiptir.

İktidar da muhalefette böyle bir anlayışla kader ortaklığı yaparak ülkenin hizmetinde olmak zorundadır. Halkın seçtiği ilk cumhurbaşkanı olarak anayasanın verdiği yetkiler çerçevesinde hizmete devam edeceğimi belirtmek isterim.

 (Hürriyet.com.tr)

"Köpeğime bak, evimde bedava otur"

Sinop'ta çok sevdiği köpeği "Panter"i kışın yaşadığı Almanya'ya götüremeyen 61 yaşındaki Sema Yavuz, çözümü köpeğini evinde bakacak kişiden kira almamakta buldu.



Yaşadını binanın dışına "Kira almıyorum, hayvansever öğrenci arıyorum" yazan Yavuz, gelecek talepleri bekliyor.

Akliman mevkisinde yaşayan Yavuz, 3 katlı evini yaz sezonunda pansiyon olarak kullandığını, kışları ise Almanya'ya dönüş yaptığını aktardı.

Çok sevdiği köpeği "Panter"e bakacak öğrenci veya aileden kira almayacağını dile getiren Yavuz, "Bir köpeğim var, çok seviyorum. Yavrum gibi benim. Ona bakacak duyarlı bir öğrenci veya durumu iyi olmayan, kira ödeyemeyen bir aile arıyorum, gelsinler konuşalım. Kira ödemesinler, bir elektrik ve su parası ödeyecekler, başka bir şey istemiyorum. Ona iyi baksınlar yeter" dedi.

Köpeğinin bakım masraflarını da ödeyecek

Sema Yavuz, "Ben hayvanları çok seviyorum. Kalp ameliyatı geçirdim, kalbimin acısını bile unuttum, her şeyimi onunla paylaşıyorum. Burada oturacak kişinin ona iyi bakmasını istiyorum" diye konuştu.

Köpeğinin bakım masraflarını da bakacak kişiye ödeyeceğini vurgulayan Yavuz, bir an önce hayvansever bir kiracı bulmayı diledi. (Hürriyet)

Fatih Altaylı'yı şoke eden IŞİD maili

Seyircinin IŞİD'i destekleyen maili karşısında şoke olan Altaylı ellerini iki yana açarak "görüyorsunuz değil mi Türkiye'nin halini" dedi.



Habertürk ekranlarında Irak ve Suriye'deki IŞİD kabusunu masaya yatıran Fatih Altaylı canlı yayında okuduğu bir seyirci maili üzerine ne yapacağını şaşırdı.

SEYİRCİDEN CANLI YAYINDA ŞOKE EDEN IŞİD MAİLİ

IŞİD'in kuşattığı Kobani şehrini ziyaret eden CHP milletvekili Veli Ağababa'yı konuk eden Altaylı konuğunu uğruladıktan sonra bir seyirci maili paylaştı. "Türkiye'nin içinde bulunduğu durum hakikatten parlak değil. Gelen maillerden bazıları şöyle diyor, Yüksel Arı diye biri göndermiş: -O Ağababa denen vekil Nusayri. Biz Sünniyiz, IŞİD'le bir derdimiz bir korkumuz yok, o korksun o düşünsün." diyen seyircinin maili karşısında şoke olan Altaylı ellerini iki yana açarak "görüyorsunuz değil mi Türkiye'nin halini" dedi.

Sümeyye Erdoğan istifa etti

Sabah Gazetesi'nden Mehmet Ali Berber'in haberine göre Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kızı Sümeyye Erdoğan, AK Parti Genel Başkan Danışmanlığı görevinden istifa etti.



Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın kızı Sümeyye Erdoğan, AK Parti Genel Başkan Danışmanlığı görevinden istifa etti. 4 yıldır maaş almadan bu görevi yürüten Erdoğan'ın Sivil Toplum Kuruluşlarındaki faaliyetlerine ağırlık vereceği öğrenildi. (SABAH)

Akdeniz gece yarısı fena sallandı!

Akdeniz'de 4,2 büyüklüğünde deprem meydana geldi.

Milliyet'te yer alan habere göre Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı'ndan (AFAD) yapılan açıklamaya göre, saat 01.16'da Akdeniz doğu baseninde 4,2 büyüklüğünde deprem kaydedildi. Deprem 15,4 kilometre derinlikte gerçekleşti.

Kurban Bayramı'nda hava nasıl olacak?

Meteoroloji Genel Müdürlüğü internet sitesinden yapılan derlemelere göre Kurban Bayramı'nda hava durumu tahminleri ...

Milliyet'te yer alan habere göre 4 Ekim Cumartesi Kurban Bayramı'nın ilk günü Bayramın ilk günü yurdun büyük bölümü parçalı bulutlu olacak. Marmara Bölgesi çok bulutlu, Doğu Karedeniz'de ise sağnak yağış bekleniyor. Üçüncü gününden itibaren ise yağışlar artacak

Buna göre Marmara Bölgesi geneli itibariyle çok bulutlu, İstanbul'da sıcaklık değerlerinin 20 ile 15 derece arasında değişmesi bekleniyor. Bölgede beklenen gündüz en yüksek hava sıcaklığı 22, en düşük hava sıcaklığının ise 18 derece olması bekleniyor.

Ege Bölgesi'nde ise bazı yerler az bulutlu bazı yerler ise parçalı bulutlu. Bölgede beklenen en yüksek gündüz sıcaklığı 30, en düşük 19 derece.

Akdeniz Bölgesi, yer yer az bulutlu bazı bölgeler parçalı bulutlu olacak, Bölgede beklenen gündüz en yüksek hava sıcaklığı 29 le 21 derece arasında değişmesi bekleniyor.

İç Anadolu Bölgesi parçalı bulutlu gündüz sıcaklık değerlerinin 22 ile 26 derece arasında değişecek.

Karadeniz Bölgesi'nin büyük bölümü çok bulutlu, Doğu Karedeniz bölümü ise sağanak yağışlı Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin az bulutlu olması bekleniyor. Bölgede beklenen gündüz en yüksek sıcaklık değerleri 29 en düşük 22 derece arasında değişmesi bekleniyor.

Doğu Anadolu Bölgesi parçalı bulutlu olması bekleniyor. Bölgede beklenen gündüz sıcaklık değerlerinin 15 ile 22 derece arasında olacak.

Bayramın 2. günü Bayramın ikinci gününde sıcaklık değerlerinde değişiklik beklenmezken, Doğu Karadeniz ve Ankara, Eskişehir, Bilecik'te yağış bekleniyor.

3. günden itibaren yağışlar artacak

Bayramın ikinci gününde sıcaklık değerlerinde değişiklik beklenmezken, Doğu Karadeniz ve Ankara, Eskişehir, Bilecik'te yağış bekleniyor. Yağışlı havanın bayramın üçüncü ve dördüncü gününde tüm Kuzey Anadolu'da etkili olacağı, hava sıcaklığının ise yurdun iç ve batı kesimlerinde mevsim normallerinin 1-3 derece altında, diğer yerlerde mevsim normalleri civarında seyredeceği tahmini yapılıyor.